Enjoying your free trial? Only 9 days left! Upgrade Now
Brand-New
Dashboard lnterface
ln the Making
We are proud to announce that we are developing a fresh new dashboard interface to improve user experience.
We invite you to preview our new dashboard and have a try. Some features will become unavailable, but they will be added in the future.
Don't hesitate to try it out as it's easy to switch back to the interface you're used to.
No, try later
Go to new dashboard
Like
Share
Download
Create a Flipbook Now
Read more
No description
Home Explore booksfer-digital-file-6145634098b661061 (1)
Publications:
Followers:
Follow
Publications
Read Text Version
More from mervenuryeter4
P:01

Korsan kitapla mücadele kapsamında 2022 - 2023 eğitim ve öğretim döneminde tüm kitaplarımızın kapaklarında

aşağıda tarif edilen hologram yer alacaktır.

Bu kitapların hazırlanması ve size ulaştırılması için çok büyük emek ve organizasyon gerekmektedir.

Bu konuda bize yardımcı olmak isterseniz aldığınız kitabın hologramını kontrol ediniz. Kitapların orijinal baskı olmadığını anladığınız

durumlarda yayınevimize bilgi vermenizden çok müteşekkir olacağız.

Aşağıda gösterilen hologramın hareketli görselini www.ucdortbes.com sayfamızdan bulabilirsiniz.

2 cm

Geri planda derinlik

algısı içinde

Hologramlarda bulunduğunuz ortama göre değişen farklı renkler göreceksiniz.

HOLOGRAM

ÖZELLİKLERİ

Ön planda derinlik

algısı içinde

2 cm

YAZAR

Hamza KAYA

ISBN

978-605-70971-0-1

DİZGİ - GRAFİK TASARIM

ÜçDörtBeş Dizgi ve Grak

BASKI TARİHİ

Temmuz, 2022

BASIM YERİ

Birleşik Matbaacılık

Pancar Organize, 14. Cad. No:3

Torbalı/İZMİR

Sertika No: 47989

İLETİŞİM

[email protected]

www.ucdortbes.com

Copyright © ÜçDörtBeş Yayıncılık ve Dağıtım Ltd. Şti.

Bu kitabın her türlü yayın hakkı ÜçDörtBeş Yayıncılık

ve Dağıtım Ltd. Şti.’ne aittir. Bu kitabın baskısından

5846 ve 2936 “Fikir ve Sanat Eserleri Yasası” hükümleri gereğince kaynak gösterilerek bile olsa alıntı

yapılamaz, herhangi bir şekilde çoğaltılamaz, genel ağ

ve diğer elektronik ortamlarda yayımlanamaz.

Paragraf Sıfır Risk

Dijital Kitap (ÖSYM çıkmış sorular kitapçığı)

P:02

VİDEOLARA ULAŞMAK İÇİN

345 Dijital

Ktap Ekle

Ktaplığınıza Ekleme İstedğnz Ktabın QR Kodunu Okutunuz

uygulama linki

QR kodu

etiketi kazı

Uygulama linkine ulaşabilmek

için ön kapak üzerinde veya

yukarıda bulunan QR kodunu

okutunuz.

Menüdeki KİTAP EKLE linkine

tıklayarak bir sonraki adıma

geçiniz.

Kitabın ön kapağındaki etiketi

kazıyarak karşınıza çıkan

QR kodunu okutup kitaplığım

listesinde bu kitabı aktif ediniz.

Aktif hâle gelen kitabın içine

girerek konu anlatım ve çözüm

videolarını izleyebilirsiniz.

345 Dijital uygulamasını

yükleyiniz.

345 Dijital uygulamasında

istenen bilgileri girerek hesap

oluşturunuz.

1. ADIM

4. ADIM

2. ADIM

5. ADIM 6. ADIM

3. ADIM

345 Dijital

Bu uygulama hakkında

Kullanıcı oyları ve yorumlar

Eğitim

ÜçDörtBeş Dijital Uygulama

Yükle

5,0

10 B yorum 14 mb

1 mn +

İndirme

H

Paragraf Sıfır Risk

TYT Türkçe Soru Bankası TYT Matematik Soru Bankası

TYT Kimya Soru Bankası TYT Fizik Soru Bankası

TYT Biyoloji Soru Bankası

Kitaplığım

TYT-AYT Soru Bankaları

GERİ

Hesap Oluştur

KAYITLI HESABIM VAR

Adınız Soyadınız Telefon Numaranız T.C. Kimlik Numaranız E-posta Adresiniz DEVAM ET

M****** K****** KİTAPLIĞIM

KİTAP EKLE

KONU ANLATIMI

İLETİŞİM

P:03

İ

Ç

İ

N

D

E

K

İ

L

E

R

SIFIR RİSK 01

PARAGRAFTA KONU-ANA DÜŞÜNCE ...................................... 8

SIFIR RİSK 02

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE ....................................... 66

SIFIR RİSK 03

PARAGRAFTA YAPI ....................................................................... 106

SIFIR RİSK 04

ANLATIM TEKNİKLERİ ................................................................ 146

SIFIR RİSK 05

KONDİSYON .................................................................................... 186

ODAKLANMA ....................................................................................197

ÖSYM ÖZEL ................................................................................... 236

SIFIR RİSK 06

TEMATİK METİNLER ..................................................................... 244

SIFIR RİSK 07

SIFIR RİSK ....................................................................................... 336

CEVAP ANAHTARI ......................................................................... 368

P:04

S

I

F

I

R

TEST

gibi düşünebiliriz. Her bir test

Test numaralarını araç vitesi 1A

numarası, özellikle zaman-baskı

yönetiminizi güçlendirmek için

aşama aşama oluşturulmuş

testleri temsil eder.

Test numaralarının yanında

bulunan harfler, birebir aynı

soru tiplerinden oluşan testleri

gösterir. Örneğin 1A ile 2A, 1B ile

2B testlerinde yer alan soru tipleri

aynıdır.

1 A

Test No

Testte yer alan soru sayısını

belirtir. Yani gideceğiniz yolun

ne kadar oluduğunu bilip zamanı

doğru kullanma ve kurgulama

çalışmalarınıza destek sağlar.

Soru Sayısı

18

“Çözüm Stratejisi” ikonu, o testte

bulunan soru tiplerini daha hızlı

ve pratik çözebilmen için stratejik

bazı bilgilerin “Riski Azalt”

bölümünde yer aldığını gösterir.

Çözüm Stratejisi

Bir test “Hücreli” ise o testte yer alan

soruların tip olarak birbiriyle ilişkili ve

birbirini tamamlayıcı olduğunu anlarız.

Örneğin “ulaşılabilir” ve “kesinlikle ulaşılır”

soru tipleri birbiri ile ilişkilidir. Aynı testte

peş peşe verilerek hem “ulaşmak” soru

tipine dair bütünü kapsamanıza hem de

farkı ayırt etmenize olanak sağlar.

Hücreli Test

P:05

R

İ

S

K

Bu testlerde, kronometreler

masaya alınmaz/süre tutulmaz.

Sadece soruları anlayarak doğru

çözmeniz beklenir. Çünkü ilk

adım bunu gerektirir.

Sadece Çöz

Bu testlerde kronometre çalışmalı ama nasıl?

Testin süresini siz belirlemeyeceksiniz. Teste

başlarken kronometre açılacak, testi

bitirdiğinizde kapatılacak. Hiçbir sınır

koymayacaksınız. 1. adımda yaptığınız gibi

doğru çözmeye odaklanacaksınız. Tek farkla!

Kaç dakika çözdüğünüzü öğrenerek 2. adım

da bunu gerektirir.

Süre Tut

Bu adımda kronometre en aktif hâlini

alacak. Size yönergede verilen süre

içerisinde testi çözmeye çalışınız. Artık

2. adımda olduğu gibi, tuttuğunuz süre

değil; verilen, istenilen süre içerisinde

doğru çözmeniz beklenmektedir. İşte

3. adım da bunu gerektirmektedir.

Süreli Çöz

18:00

Testi çözerken

dikkat etmeniz

gereken

yönergelerin

bulunduğu bölüm

O teste ait

bireysel ölçmedeğerlendirme

yapmanıza katkı

sağlayacak bölüm

Testin kurgulanma

biçimini gösteren

ikonların yer aldığı

bölüm

O teste ait çözüm

stratejilerinin yer

aldığı bölüm

P:06

S

U

N

U

Ş

Sizler gibi biz de bir hayalin peşine koyulduk. Siz, istediğiniz meslek için adım adım her şeyi en ince detayına kadar

planlarken biz de sizlere bu yolculukta eşlik etmek istedik. Attığınız her adıma katkı sağlasın, kitabımızın adına yakışsın

ve Üç Dört Beş Yayınlarının ana ilkesi sizi karşılasın diye “en iyisi” olsun istedik. Çok düşündük, çok çalıştık ve sonuçta

da Sıfır Risk çıktı ortaya. Peki, nedir bu Sıfır Risk, birlikte bakalım mı? Buyurun…

Ana ilkemiz hiç değişmedi: ÖSYM sorularını en ince ayrıntısına kadar analiz ederek incelemek. Sizler için sadece TYT

ya da yatay geçmişindeki YGS, ÖSS, ÖYS, ÜSS gibi sınavları değil; ALES, KPSS, DGS gibi yukarı dikey ve lazım

olacağını düşündüğümüz kadar da aşağı dikey (LGS, TEOG gibi) sınav gruplarının tamamını inceledik. ÖSYM’nin bütün

verilerinden hareketle (soru sayıları ve dağılımı, soru dili, soru tekniği, konu dağılımları, metin dilleri, metin kaynakları,

metin içerikleri, metinde yer alan sözcük sayıları ve değişkenlik oranları, metinlerin sorular özelinde dönüştürülme

düzeyleri, seçenek kurguları, öncül zorluk düzeyleri…) kitabımızda yer alması gereken soruları belirledik ve tek tek ilgili

yerlere yerleştirdik. Yani ilk adımda “çıkmış ya da çıkma ihtimali yüksek soru tipleri”nden hareketle kitabı oluşturduk.

“Paragraf”ı dört başlıkta ele alıp her birine bir bölüm ayırdık. 1. Paragrafta Konu-Ana Düşünce, 2. Yardımcı Düşünce,

3. Yapı, 4. Anlatım Teknikleri. Bu dört bölümü de şöyle kurguladık: Konuyla ilgili çıkmış kaç tane soru tipi varsa hepsini

“yıl-sınav” ölçütünden koparıp “soru tipi” ölçütüne göre yan yana aldık. Eksik olduğunu düşündüğümüz her yeri biz

“çıkmış/çıkacak gibi” tamamladık. Yani daha önce çıkmamış olsa da “çıkma ihtimali” göz önünde bulundurularak

olması gereken yere yeni sorular yerleştirdik. İşte soruları belirli bir kurgu içinde görmenizi sağlayacak bu düzene

“Hücreli Test” adını verdik. Üzerinde “H” olan her test, bilin ki bu düzenle oluşturuldu. Bu, soruları size tanıtmak için

bir metot olsa da sizin adım adım “stres kaynakları”ndan da kurtulmanız gerekiyordu. Bizler de bu bilinçle TYT’nin en

önemli fonksiyonu olan “zamanı doğru ve etkili kullanabilme becerisi”ni bu kitapta bir metotla öğrenin/pekiştirin istedik.

Örneğin; 1A ismini verdiğimiz testteki soruların tipleri, sıraları ile 2A ve 3A’ da yer alan testlerin tipleri ve sıraları birebir

aynı tutuldu. Yani A kategorisinde size 18 farklı soru tipi sunmuşsak bunu 1-2-3 diye kademelendirdik. Nasıl mı? Şöyle:

1. kademede “sadece çöz” dedik ve sadece doğru çözmeye odaklanmanı istedik. 2. kademede “süre tut” dedik ve

testi çözebildiğin süreyi not etmeni istedik. Ve 3. kademede “süreli çöz” dedik ve testi bizim istediğimiz süre içerisinde

çözmeni istedik. Anlayacağınız “zaman baskısını” doğrulardan kopmadan adım adım hayatınıza yerleştirmek istedik.

Umuyoruz ki birlikte güzel ve başarılı bir sonuç alacağız. Kademeli olarak oluşturmaya çalıştığımız bu testlerin her

birinde, o testlere özgü stratejik soru çözüm yollarını da vermeye çalıştık. Siz onu “Riski Azalt” başlığında göreceksiniz.

Bütün bu kademeleri tamamladığınızda “yıldızlı testler” karşılayacak sizi. Bu defa o konuya ait sorular-la tip tip değil,

zorluk düzeyi bakımından muhatap olacaksınız. İşte dört bölümün hikâyesi böyle.

Geriye kaldı üç bölüm. (Demek ki kitap 7 bölümmüş☺) Aslında bu dört bölüm için “sadece sizi” düşündük. Yaptığımız

yüzlerce anket, değerlendirme, istatistik çalışmaları neticesinde de bu üç bölüm çıktı ortaya. Zaman problemini aştık.

Ama hâlâ “Yoruluyorum, odaklanamıyorum, bir türlü konsantre olamıyorum!” diyenler çıkar diye, üst üste 20 paragraf

sorusundan oluşan 9 “Odaklanma Testi” oluşturduk. “Ya uzun soru gördüğümde moralim bozluyor!” ya da “Başını

okusam sonunu unutuyorum!” diyenlerin de çilesi azalsın/bitsin diye uzun metrajlı soruların üst üste verildiği “Kondisyon

Testleri”ni sizler için oluşturduk. Kısacası 5. bölümde “Odaklanma”ya dair riskler sıfırlansın istedik.

6. bölümde ise metinlerin içlerinde yolculuğa çıkarttık sizleri. Hani üst üste metinler “felsefe, tıp, edebiyat…” yani sadece

bir başlık etrafında oluşturulduğunda sıkılanlara gelsin, dedik. Örneğin; felsefe içerikli paragraf soruları mı zorluyor

sizi; iyi ya; iyice zorlanın dedik üst üste 8 sorunun da metni sadece felsefe içeriklerinden oluşturuldu. Biz, felsefe gibi

birbirinden farklı 45 başlık seçtik ve her biri ile ilgili sekizer soruluk testler oluşturduk. Üst üste aynı kategoriye ait

metinlerle ilgili soru çözmek artık sizi sıkmasın ve riskler sıfırlansın istedik.

7. bölüme ise kitabın ismini verdik: Sıfır Risk. Tahmin edeceğiniz üzere birçok farklı metot uygulamaya çalıştık. Biz

beğendik. Neler yaptığımızı tek tek anlatmayalım ama neleri hedeediğimizi belirtmeye çalışalım, hiç olmazsa niyetimiz

bilinsin.☺ Bir soruda metni defalarca okumak zorunda kalanlar, artık tek seferde işi halletmenin püf noktasını öğrensin

istedik. Metni okurken metinde olmadığı hâlde metinde varmış gibi metne dışarıdan bilgi getirenler, getirme işlemini

bitirsinler istedik. Metne odaklanıp seçenekler arasındaki ilişkiyi kaçıranlar, kaçırmasınlar istedik. Çeldiricilere takılanlar, “iki seçenek arasında takılıp kaldım” diyenler takılmasın, kalmasın istedik. Ee tablo, grak, görsel de yorumlasınlar;

ALES’in mantık muhakeme sorularına da yabancı kalmasınlar istedik. Anlayacağınız bu bölümde hayalinizdeki

üniversitenin kampüsünde gezmeniz için ne lazım olabilirse hiçbirini atlamamak istedik. Çünkü siz de nice başarılı

öğrencimiz gibi üniversiteli olun, gittiğiniz üniversitelere bizden selam götürün istedik!

Sözün özü: Biz bu kitap

hem en iyisi hem de sıfır risk olsun istedik.

Paragrafı Sevdiren Hoca

Hamza KAYA

P:07

PARAGRAFTA

KONU

ANA DÜŞÜNCE

S FIR 0I

RISK

1

P:08

8

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

TEST

1A

 Bu testte yer alan sorular ağırlıklı olarak konu ve ana düşünce ekseninde oluşturulmuştur. Yazarın ele

aldığı düşünce, olay ya da duruma “konu” adı verilir. Yazarın anlatma amacına da “ana düşünce” adı verilir.

 Paragrafta anlatılmak istenen genelde ilk cümlelerde saklanır. Her ne kadar bu durum, sonradan metnin

tamamına yayılarak sorulur olsa da ilk cümleleri daha dikkatli okumanızı tavsiye ederiz.

 Eğer ana düşünceyi arıyorsanız metnin hem ilk hem son cümlelerini daha özenli okumanızı tavsiye

ederiz. Unutmayın, ilk ve son cümleler, bir şehrin girişindeki ve çıkışındaki kaleler kadar önemlidir.

 Bu testi, süre tutmadan, sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

1. Alçak hava basıncının neden olduğu “Zeynep” kasırgası,

Almanya’da üzücü haberlere konu oldu. Pek, kasırgalara

kadın ya da erkek sm verme geleneğ nereden gelyor

dersnz? Amerkan Hava Servs, zamanında Pasfk’te

meydana gelen tayfunları kadın smleryle tanımlamaya

başlamış. 1954’te se Berln Özgür Ünverstes Meteoroloj

Ensttüsü öğrencs Karla Wege’nn Orta Avrupa’dak hem

alçak hem de yüksek basınçtan kaynaklanan tüm

kasırgaları adlandırmayı önermes üzerne o tarhten

tbaren Ensttü; alçak hava basınçlarını kadın smleryle,

yüksek hava basınçlarını da erkek smleryle adlandırmış.

1998’e gelnce bunun ayrımcılık olduğu tartışmaları

başlamış ama bu durum görüldüğü üzere günümüzde de

sürüyor.

Bu parçanın konusu aşağıdaklerden hangsdr?

A) Kasırgaların kadın smleryle kodlanmasının kısa

öyküsü

B) Rüzgâr tplerne kadın ya da erkek adı verlmesnn

önem

C) Atmosfer hareketllklern nsan smleryle karşılamanın

sonuçları

D) Blm nsanlarınca yapılan kasırga adlandırmalarına

tepkler

E) Basınçtan kaynaklanan kasırgalara nsan sm

verlmesnn tarhî seyr

2. CNN Travel tarafından her yıl yapılan değerlendrmenn

bu yılk ayağında yayla çorbası dünyanın en y yrm

çorbası arasında gösterld. “Yayla çorbası, tıbbın ve

çorbanın brbrnden ayrı düşünülmedğ br zamandan

gelyor.” fadesne yer verld. Nezle, grp gb kış

hastalıklarına karşı önlem olarak da çldğ belrtlen yayla

çorbasının, bazı esk Türk hastanelernde hastalara

özellkle servs edldğ aktarıldı. Değerlendrmede ayrıca,

haşlanmış prnç veya arpa kullanılan çorbaya eklenecek

br parça kuru nanenn, yoğurdun haff aromasını

dengelemeye yardımcı olacağı ve taze pdeyle servs

edlmes gerektğ gb detaylar da yer aldı.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs anlatılmaktadır?

A) Yayla çorbasının yapılışının, br kurumun yaptığı

yayında ayrıntılı bçmde açıklanması

B) Br mutfak ürününün, yabancı br haber kuruluşunda

detaylı tanıtımının yapılması

C) Br Türk çorbasının, gez le lgl br web sayfasında

genel katılımlı beğen derecesne grmes

D) Yerel br yemek çeşdnn, br gez platformundak

sıralamada en yler arasında yer alması

E) Yerl br çorba çeşdnn, uluslararası ölçekl br

yarışmada tanıtımının yapılması

P:09

9

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

3. Doktor arkadaşım, her somurttuğumda bana yarı şaka

yarı cdd “Eğer kronk br ağrı çekyorsan tedavne

yardımcı olması çn br Kemal Sunal flm zlemelsn.”

önersnde bulunuyor. Aslında kends, böyle br araştırma

yapmamış olmasına rağmen bu amaçla yapılan brçok

araştırmanın benzer sonuçlar verdğn ve gülmenn kan

basıncını düşürme, nsanı rahatlatma gb poztf yönlernn

olduğunu anlatıyor. Gülme sonucu bazı hormonların,

beyn etkleyerek kşnn kendsn mutlu hssetmesn

sağladığını söylüyor. Gülmek, dolaşımı düzenlyor; kalb,

snr ve bağışıklık sstemn güçlendryormuş dye de

eklyor.

Bu parçada aşağıdaklern hangsnden söz

edlmektedr?

A) Gülmenn çeştl zararlı hormonları ortaya

çıkarmasından

B) Br blgye araştırma yapılmadan da ulaşılableceğnden

C) Gülmenn nsan sağlığına yararlarından

D) Kşnn kendn gülmeye her an hazır hssetmes

gerektğnden

E) Gülmey blmeyen nsanların başarısız olduğundan

4. Hak yemek, kanuna aykırı br şey yapmak, kalp kırmak

korkusuyla br türlü ş göremezd. İsterd k bu masada

elnden çıkacak ş, sadece kanuna değl nsanlık ve

nezaket kurallarına da uygun yan dört başı mamur olsun.

O, bütün hayatını çocuklarına y fkrler ve y br ahlak

vermeye sarf etmşt. Acaba yen zamanların bu havası,

bu görev değşklğ, bu yen kasaba, yen komşular onları

da sarsacak; htyar babaya son demnde br yaprak

dökümü mü seyrettrecekt? Bu korku daha evvel de onu

brçok kere yoklamıştı. Fakat hçbr zaman bu kadar yakın

tehlke şeklnde görünmemşt. Ya Rabb, sen çocuklarımı

muhafaza et, dye ellern gökyüzüne açıyordu, dua

edyordu.

Kahramanından böyle söz edlen br roman,

aşağıdaklerden hangsn anlatıyor olablr?

A) Hayatının son günlern yaşadığını düşünen,

çocuklarını ve alesn kendsnden çalan geçmşyle

hesaplaşması btmemş, mutsuz br adamı

B) Hayatı sadece çalışmak üzerne kurulmuş ve ömrü

hafta sonu tatllern beklemekle ytp gden, şn sürekl

savsaklayan, hazırcı ve kaba ruhlu br memuru

C) Sürekl sorgulayan, söyledklerne br anlam

verlemeyen, anlaşılması güç, özgür ruhlu, rahat, hçbr

şeyden korkmayan, sıra dışı, tembel br adamın

dünyasını

D) Yen atandığı görev yernde, sıkı sıkıya bağlı

bulunduğu ale fertlerne zarar dokunableceğ korkusu

yaşayan, ahlaklı, ttz, yaşlı br devlet memurunu

E) Rahat br yaşam süreblmek çn yurt dışına gtmş,

metropollern uçsuz bucaksız kalabalığında özünü

kaybetmş br gurbetçy

6. Sanatçılık, her geçen gün yen br boyut kazanıyor. Bugün

sanatçı olablmek, dünden braz daha zor. Sadece söz

cambazlıkları, sözü clalamalar ve üslup ustalıkları, braz

da pskolojk tahllle hçbr ş görülmez artık. Bugünün

sanatçısı, hızını sadece hslernden ve hayallernden

almayacak; çnde yaşadığı toplumun nabzını duyablmek

çn ktsatla, hukukla, syasetle, sosyolojyle, ekolojyle

hatta fzkle esaslı br şeklde beslenmş olacaktır. Sanata

ve sanatçıya uzak gb görünen her şey, aslında sanatın

ve sanatçının kapsama alanında yer alacaktır.

Bu parçadan aşağıdak yargıların hangsne kesnlkle

ulaşılır?

A) Günümüzde başarılı sanatçılara daha çok lg

gösterlmeldr.

B) Üslup ustalığı ve söz cambazlığı, sanatçı olmak çn

yetmektedr.

C) Günümüz sanatçısı çok yönlü olmak zorundadır.

D) Sözün değern blmeyen ve dle hâkm olmayan,

sanatçı olamaz.

E) Sosyal blmler ve fen blmler, sanattan ve sanatçıdan

beslenmektedr.

5. Süper kahraman karakterleri oluşturmada usta olan

Stan Lee, Örümcek Adam karakterini tasarladığında

yayımcısı Martin Goodman’e konuyu açar. Goodman ise

sekiz bacaklı bir hayvandan türetilen bu karakterin

toplumu tiksindirip iğrendirebileceğine yönelik kaygılarını

dile getirir. Yine de bu diziyi yayımlamayı kabul eden

Goodman’in birkaç sayı sonra haksız olduğu anlaşılır.

Okurlar, Örümcek Adam’ı sever ve takip eden yıllar

içinde Örümcek Adam serisi; Fantastik Dörtlü, Hulk ve

Barbar Conan gibi çizgi romanlardan bile çok satarak

şirketin en önemli maddi kaynağı ve sembol

karakterlerinden biri olur.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) Bir fikir olgunlaşırken başarıya ulaşmak için

uzmanların tecrübelerinden faydalanmak gerekir.

B) Ekonomik kaygılar yerine toplumsal beğeniler için

üretilen işler, daha fazla kazanç getirebilir.

C) Kurgusal bir karakter tasarlanırken toplumun her

kesiminin görüşüne başvurulmalıdır.

D) Fikirlerin başlangıcında yaşanan ayrılıklar kurgusal

karakterlerin benimsenmesinin temelidir.

E) Özgün bir fikir karşısında toplumun tepkilerine dair

taşınan ön yargılar, yanıltıcı olabilir.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:10

10

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

7. Br YouTube ünlüsünün vdeolarında kşsel

deneymlernden, geçmşnden bahsetmes, duygularını

dışa vurması gb eylemler; zleycyle olan etkleşmlern

ve bağlarını artıran br durum. İzleyclern çok zleyp dern

bağ kurdukları vdeoların neredeyse tamamında, YouTube

ünlülernn yüzde 95,3 oranında duygularından söz

ettkler; bunları sözel, davranışsal ya da her k bçmde

dışa vurdukları gözlend. Vdeoların yüzde 96,5’nde

zleyclerle doğrudan br göz teması kurulduğu görülüyor.

Yüzde 92,9 oranla konuşmalara gündelk br sohbete

başlar gb başlanıyor, hâl hatır soruluyor. Göz teması ve

günlük dl kullanımı gb unsurlar, YouTube ünlüleryle yüz

yüze konuşuyormuş hss veren, zleycde bağımlılık

yapan en öneml davranışlar olarak ortaya çıkıyor.

Bu parçada YouTube ünlülernn vdeolarının çok

zlenme nedenleryle lgl olarak

I. Günlük dle at sözler kullanmaktadırlar.

II. İzleycyle göz teması kurmaktadırlar.

III. Neler hssettklern açıklamaktadırlar.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

8. Bu eser; anılara özgü geçmşe dönüklük, yaşandıktan

sonra yazılış, br döneme ya da o dönemn kşlerne ayna

tutuş özellklern çeryor. Yazar, Halt Zya Uşaklıgl’

anlatırken yer yer o dönemn yaşamına değnyor. Halt

Zya’nın yaşadığı ev ortamını, ötek yazarlardan ayrı

özellkler çeren ekonomk durumunu öğrenyoruz bu

eserden. Yazar, çtenlkl br anlatımla gerçekleştryor

bunu.

Bu parçada sözü edlen eserle lgl olarak

I. anlatılan kşnn eğtm düzeynden söz ettğ,

II. anlatılan kşnn yaşadığı dönem hakkında blg

verdğ,

III. samm br üslupla kaleme alındığı

verlernden hanglerne kesn olarak ulaşılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

9. Bz, bu dergy felsefenn tarhn anlatmak çn çıkarmadık.

Bu blgler her yerde var. Bu dışsal verlern aksne

herkesn çne dönmesn stedk. Dama kendmze dar br

blg, bağlı olduğumuz ahlak lkelern farkındalığı,

kendmze dar br değerlendrme veya dışsal dayatmalara

karşı çmzden gelen sese göre davranış gelştrme

motvasyonuyla hareket ettk. Bu mekanzma herkeste var.

İnsanoğlunun öteden ber devam eden düşünme

tecrübeler de temel noktamızın bu çe dönük bakışını ve

öznel karaktern yansıtır.

Bu parçada sözü edlen dergnn yayın anlayışının

temeln aşağıdaklerden hangs oluşturmaktadır?

A) Sevgnn kuşatıcı evrennden hareket etme

B) Görel değşkenlern belrszlğnden yola çıkma

C) Vcdanın şaret ettğ noktalara göre davranış sergleme

D) Breyn ç dünyasını dışarıya yansıtmasını sağlama

E) Estetk bakış açılarına uygun hareket etme

10. Schopenhauer, akıl yürütmenin ancak duyusal bir

birikimin ardından gerçekleşebileceğini söyler. Nesneler

dünyası ve olaylara dair saf duyusal birikimi ifade eden

enformasyon, zihinde ham ve işlenmemiş hâlde

bulunmaz. Sürekli tekrar eden ham bilginin gözümüzün

önünden geçişi dikkatimizi çekmesine rağmen bize yol

göstermez. Karşımıza çıkan bir bilgiyi işleyip genelleyici

benzerliği bulmadıkça nesne ve kavramlar hakkındaki

birikimlerimizin bir yararı olmaz.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kişisel algılara dayalı enformasyon güvenilmezdir.

B) Duyusal bilgiyi kutsallaştıran yaklaşımdan

vazgeçilmelidir.

C) Düşünsel gelişim için bilginin toplanıp işlenmesi

gerekir.

D) Uygulamaya yansımayan bilgi, gündelik hayatı

kolaylaştırmaz.

E) İnsan, dış dünyaya dair ilgisini her şartta canlı

tutmalıdır.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - ALES

P:11

11

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

11. Dünya Kadınlar Boks Şampyonası fnalnde altın madalya

kazanan mllî boksör Busenaz Sürmenel, karşılaşmanın

ardından basın mensuplarına şu açıklamalarda bulundu:

“Daha önce karşılaşmadığım rakplerle karşılaştım. Bu,

çok büyük tecrübe benm çn. Ancak benm br tarzım var,

bu tarzım sürdükçe o şampyonluklar her zaman gelecek.

Kendne nanan, çok çalışan, kafası mental olarak sağlam

br Buse’y rngde kmsenn yenebleceğn

düşünmüyorum.”

Busenaz Sürmenel bu sözleryle aşağıdaklerden

hangsn vurgulamıştır?

A) Her koşulda şampyon olacağına nanan br sporcunun

önünde hçbr engel duramaz.

B) Sporun dğer alanlarında olduğu gb boksta da

başarının tek koşulu çok çalışmaktır.

C) Başarıya nanan br beyn, sporcuyu her zaman

hayaln kurduğu en güzel sonuca ulaştırır.

D) Boks alanında en y olmak çn kend doğrularına

nanan br düşünce yapısına sahp olmak yeterldr.

E) Sportf başarılar, başarıya götüren etmenler dışarıda

aramadan çalışmayı prensp ednmş br beyne gelr.

12. Madem roman yazıyorsunuz, ayrıntılara nemednz m

nasıl tanımlarsınız, nasıl belrlersnz nsanı? Yalnızca

görüntü, yalnızca şekl yeter m? Oradan oraya gdş,

olayların çne grp çıkışı, türlü karşıtlıklarla çl dışlı oluşu,

yenmes ya da yenlmes, sevmes ya da sevlmes,

düşmanlıklarını ya da dostluklarını serglemes gerçek

nsanı değl türlü durumların boyutsuzluklarında ytp

gtmş br nsanı sunar okura. Gerçek değldr bu, olsa olsa

yapay olanıdır. Gerçek olan, onun ruh dernlklernde yan

ayrıntıda gzldr.

Bu parçada roman yazarının yaptığı şle lgl olarak

vurgulanmak stenen aşağıdaklerden hangsdr?

A) İnsan gerçeğn görüntü ve şekllerle tanımlama

B) İnsanın yaşadıklarıyla hssettklern br arada verme

C) Betmlemeler yoluyla nsanın çevresn tanıtma

D) İnsan ruhundak türlü karşıtlıkları ortaya çıkarma

E) İnsanı anlatablmek çn ayrıntılara nme

13. Henry Rabassere, breylern televzyon ürünlerndek

kahramanlarla duygusal br bağ kurmalarını eleştrerek

bunun aslında toplumun değşk br dünya özlemn, farklı

br nsan arayışını yansıttığını belrtr. Bunu nsanların

kend duygularıyla yüz yüze gelmekten korktukları çn

başkalarının kendler adına yaptığı duygusal dışa

vurumları benmsemeler, çnde bulundukları karmaşadan

sıyrılacak kadar güçlü olmamaları şeklnde açıklar.

Bu parçaya göre Henry Rabassere’n televzyon

zleycsne yönelk eleştrs aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Üretlen karakterlerle duygusal yönden özdeşm

kurmaları

B) Yapay tplere özenmey öne çıkaran programları takp

etmeler

C) Breylern duygularını tetkleyen kahramanlara her

yönüyle öykünmeler

D) Toplumda değşk dünya arayışlarını çoğaltan ürünlere

lgsz kalmaları

E) İçnde bulundukları kaostan sıyrılmak çn çaba

göstermemeler

14. Küçük flmler oldum olası sevmşmdr. Arkasında büyük

yatırımlar olmayan; reklamı, tanıtımı yapılmayan, çoğu

zaman salonlarda kendne yer bulamayan flmler...

Şmdlerde dev flm şrketlerne abone olmuş yen flm

tüketcler, “festval flm” dyerek küçümsüyor bu flmler.

Neymş efendm; akmıyormuş, sıkıcıymış, durgunmuş, çok

kasıyormuş, kafa ütülüyormuş böyle flmler.

Umursamıyorum hç böyle lafları. Asıl tehlkel olanı,

snemanın amacının yön değştryor olması. Snema

sanatı da her sanat kolu gb kend özünden ayrılarak

başka gayelere hzmet ederse şte o zaman br zarardan

söz edleblr. Ne yazık k çoğu zaman tcaret endşesnn

br sanatı yapıcı olmaktan çok, yıkıcı br vasıta hâlne

getrdğn görüyoruz. İşte bu da benm çme taş gb

oturuyor.

Bu parçadak yakınma, özellkle aşağıdaklerden

hangsne yönelktr?

A) Sanatın sadece snema le sınırlandırılarak hzmet

alanının daraltılması

B) Snemanın, amacının dışına çıkılarak kazanç elde

etme aracı olarak görülmes

C) Bazı flmlern snema salonlarında gösterme grmesnn

engellenmes

D) Küçük flmlerle lgl yatırım, reklam ve tanıtım

çalışmalarının yapılmaması

E) Festval flmler le gerçek sanat flmlernn aynı

salonlarda gösterme grmes

P:12

12

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

15. Okurları çn her esernde yen br kapı açar. Hkâyelernde

de böyledr deneme ktaplarında da. Yalın dl, süslü

olmayan fakat edebîlğnden de ödün vermeyen

anlatımının arasında hkâyeden hkâyeye yol alırsınız, her

yen eserle br kez daha açılan bu kapılardan. Br deym,

br atasözü yahut br term ya da kavram alır götürür; sz

tarhn dernlklernde yaşanmış br kıssaya, br anlatıya

ortak eder. Bazen kahramanlarla el ele verp br bahçey

düzenlerken bulursunuz kendnz. Hç yernzde

duramazsınız onu okurken. Ktabı asla elnzden bırakmak

stemezsnz. İstedğnz tek şey vardır: Anlatıdak devnm

çnde yaşamaya devam etmek.

Bu parçada sözü edlen yazarın en çok üzernde

durulan yönü aşağıdaklerden hangsdr?

A) Deym ve atasözlerne çokça yer vermes

B) Süslü olmayan, anlaşılır br dlle yazması

C) Okuyucusuna yaşama sevnc aşılaması

D) Ayrıntıları seçmede son derece ttz davranması

E) Okuyucusunu metnn çne çekp sürüklemes

16. Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından

turnuvanın mevklernde en y oyuncularının belrlenmes

çn açılan anket sonuçlandı. A Mllî Kadın Voleybol Takımı

Kaptanı Eda Erdem Dündar, en y oyuncular arasına

adını yazdırdı. Flenn Sultanları’nın Kaptanı Dündar, 2021

Avrupa Voleybol Şampyonası’nda “En İy Orta Oyuncu”

seçld. 34 yaşındak sporcu, bu unvanı tarhte dört kere

üst üste kazanan lk voleybolcu oldu.

Bu parçada sözü edlen Eda Erdem Dündar’ın

en belrgn özellğ aşağıdaklerden hangsdr?

A) En y orta oyuncu seçlen lk takım kaptanı olması

B) Sözü edlen başarıya dört defa ulaşmış bulunması

C) Tarhte dört defa en y orta oyuncu olan lk sporcu

olması

D) En y orta oyuncu unvanını aralıksız dört kez

kazanması

E) Söz konusu unvanı dört kez aralıksız kazanan lk kş

olması

17. Annemlern bahçe kapımızdak tokmağa astıkları br ple

evde olup olmadığımızı ma edermşz. Eğer p salınıksa

bz evdeymşz. Eğer p karşıdak tokmağa br kere

dolanmışsa evn yakınlarında olduğumuzu ma edermşz.

Eğer brkaç kere dolanmışsa köyde fakat evden uzakta

olduğumuzu söylemek stermşz. Şmd öyle m ya? Ne

bahçe kaldı ne tokmak. Ne hâl dlnden anlayan var artık

çevremzde ne de nezaketten. Köye her gdşmde

tokmağın üzerndek pe bakar, o güzel nsanların güven

veren bakışını görür, ç geçrrm. Br daha böyle nsanlar,

böyle br letşm dl uğrar mı bze blmyorum, buna

htmal de vermyorum artık.

Bu sözler söyleyen kş aşağıdaklerden hangsyle

ntelendrleblr?

A) Hoşgörülü, gerçekç br tutum çnde olan

B) Ümtsz, geçmşn güzellklerne özlem duyan

C) Hayalc, sürekl olmayacak şler peşnde koşan

D) İymser, nsanların dertlerne ortak olmaya çalışan

E) Sorgulayan, kendsne değer verlmedğn düşünen

18. Bu sabah yüzüm düşük. Evm, elbselerm, ktaplarım,

parfümlerm yernde ama gözümü sldkçe eşyalarım

dağılıyor. Br kır tenhalığında kalıyorum. Soğuk br

yalnızlığa düşüyorum. Keşke dyorum, keşke öyle

yapmasaydım, bağırıp çağırmasaydım. Lavaboya

geçyorum, sern suyu yüzüme çarptıkça kendm yenden

toparlıyor, çok geçmyor yne dağılıyorum. Evmle

cebelleşyorum sonra. Duvarlar genşlyor, tavan

yükselyor. Perdeler büzüşüp kenara çeklyor. Bütün eşya

somurtkan yüzünü açıyor. Her sabah başka br otel

odasında gözünü açanların yurtsuzluğunu, sevnçszlğn,

devngenlğn yaşıyorum yne.

Bu sözler söyleyen roman kahramanının çnde

bulunduğu ruhsal durumu en y anlatan sözcük çft

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Snrl - kaygılı

B) Kırgın - bezgn

C) Pşman - mutsuz

D) Sabırsız - kızgın

E) Umutsuz - telaşlı

P:13

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

13

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

 Bu testte yer alan sorular ağırlıklı olarak metinlerde yer alan düşüncelerin birleştirilmesi ve ifade edilen

düşüncelerin desteklendiği yapı ya da örnekler üzerine kuruludur.

 Ayrı verilen metinlerin ortak kısımları isteniyorsa sadece metinlerin her ikisinde de geçen düşünce alınır ama

iki metnin birleştirilmesi isteniyorsa ortak kısımlar birleştirilerek her iki metinde de farklı olan düşünceler alınır.

 Metinde anlatılan düşünce tam ve doğru bir şekilde anlaşılırsa yazarın savunacağı düşünce de verilebilecek

örnek de benzer ifadeler de kolaylıkla bulunabilir. Bu tip soruların tamamında atılacak ilk adım, asıl anlatılanı

saptamak olmalıdır.

 Bu testi, süre tutmadan, sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

20

TEST

1B

2. Batı’ya yöneldğmz Tanzmat Dönem’nden başlayarak

edebî lşklermz nedenyle dlmze Batı dllernden çeştl

kelmeler grmeye başlamıştır. Ülkemzde daha çok teknk

alanlardak gelşmelern ortaya çıkardığı yen htyaçlar

dolayısıyla hayatımıza gren yabancı kelme ve termler,

bu kavramları karşılayacak Türkçelernn bulunmaması

yüzünden, olduğu gb dlmze aktarılmış ve br süre sonra

da alışkanlık kazanarak yerleşmeye başlamıştır.

Günümüzde de Osmanlıcayı; Arapça ve Farsça

kelmelern yoğunluğu nedenyle eleştrenlern dlnde

Türkçe kelmelerden çok Fransızca, İnglzce ve Almanca

kelmeler var. Eskden halk, üç kelmesnden ks Farsça

ya da Arapça olan aydınları anlamıyordu; şmd de üç

kelmesnden ks Fransızca ya da İnglzce olan aydınları

anlamıyor.

I. Teknk alanlardak gereksnmlern yabancı kelme

kullanımını doğurduğuna

II. Yabancı kelme kullanımını eleştrenlern de yabancı

kelme kullandıklarına

III. Halkın, Batı dllernden kelme alınmasına karşı

çıktığına

Bu parçada dlmzdek yabancı kelme kullanımına

lşkn olarak yukarıdaklerden hanglerne

değnlmştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

1. Pietro Mascagni henüz 16 yaşındayken bestelediği ilk

senfonisiyle bir sanatçının dikkatini çeker ve bu yolla

Milano Konservatuvarına girer. Kısa bir süre sonra

formel eğitimin tabiatına pek uygun olmadığını anlar ve

oradan ayrılır. Napoli Kralı başlıklı operetini sergilemek

üzere orkestra şefi olarak gezici bir grubun başına

geçer. Ancak bu uğraş da onu çok tatmin etmez.

Milano’ya geri döner ve orada özel ders vererek

geçimini sağlamaya başlar. Bu sırada Milano’da

düzenlenen tek perdelik opera yarışması, talihini

döndürür. 73 eserin katıldığı yarışmada Mascagni,

Cavalleria Rusticana adlı eseriyle birinciliği elde eder.

Bu başarı 27 yaşındaki genç ustanın yıldızını öyle bir

parlatır ki İtalya’da Mascagni adını duymayan kalmaz.

Bu parçada Pietro Mascagni ile ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmiştir?

A) Sanat kariyerinde müzik alanında ünlenmiş kişilerden

destek gördüğüne

B) Konservatuvar eğitiminde yeteneğini yeterince

geliştirdiğine inandığına

C) Müzik alanındaki ününü, kazandığı bir ödül

sayesinde elde ettiğine

D) Orkestra şefliği yapmayı, gelip geçici bir istek olarak

değerlendirdiğine

E) Öğrencilerini formel eğitimden çok bire bir çalışmaya

yönlendirdiğine

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2020 - ALES

P:14

14

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

3. Sözünü blen kşnn yüzünü ağ ede br söz

Sözü pşrp dyenn şn sağ ede br söz

Söz ola kese savaşı, söz ola kestre başı

Söz ola ağulu aşı, bal le yağ ede br söz

Sözlern pşrgl, yaramazını şeşrgl

Sözün us le düşürgl, dmegl çağ ede br söz

Yunus Emre’ye at bu dzelerde vurgulanmak stenen

temel düşünce aşağıdaklerden hangsdr?

A) İnsanlar, toplumsal sorunların çözümünde brlkte

hareket etmeye önem vermeldr.

B) Hç kmse ön yargılarla hareket etmemel, çevresndek

nsanları küçümsememeldr.

C) İnsanlar, kullandıkları güzel sözlerle kötülükler

engelleyp ylklere dönüştüreblrler.

D) İnsanları sevmeye ve olaylar karşısında her zaman

yapıcı olmaya özen gösterlmeldr.

E) İnsanlar arasındak yardımlaşma ve dayanışma

alışkanlıkları yaygınlaştırılmalıdır.

4. Geçtğmz yıl sonuçları yayımlanan br araştırmada,

beynmzn ödül sstemnn br parçası olan nükleus

akumbens (NACC) adlı bölgenn aynı zamanda uykuyu

tetkledğ keşfedld. Bu yen blg; ders dnlemek, yolculuk

yapmak gb uyaran mktarının düşük olduğu yan sıkıcı

olablen durumlarda neden uykumuzun geldğn

açıklamamıza olanak sağlıyor. Işıklandırmanın y olmadığı

derslklerde uykumuzun gelmesnn tetkleycs se güneş

ışığı bleşenlernden mav ışığın eksk olmasıdır.

Beynmzde uyku-uyanıklık döngüsünü yöneten üst

kyazmatk çekrdek (SCN), gözdek retnadan aldığı mav

ışık snyalleryle vücudumuzu uyanık tutar. Ortamdak

mav ışık mktarı azaldıkça SCN, vücudu uyku peryoduna

yönlendrmeye başlar.

Bu parçada uyku le lgl aşağıdaklerden hangsne

değnlmştr?

A) Yorgunlukla olan bağlantısına

B) Sağlıkla olan lşksne

C) Eğtme verdğ zararlara

D) Etk eden faktörlere

E) Gerçekleşme ve son bulma süresne

5. Arı gezer, ççek emer

Kuşlar uçar, br yem arar

Çırpınır rüzgârda emek

Orman renkten renge grer

Bu dzelerde anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsyle lgldr?

A) Arayış B) Temzlk

C) Kusursuzluk D) Çalışmak

E) Düzenl olmak

6. Yazar Bernard Shaw, br oyununun lk gecesne Churchll’

davet etmş ve davetyeye de br pusula lştrmş: “Sze k

kşlk davetye gönderyorum, br dostunuzu alıp

geleblrsnz; tab dostunuz varsa.” Churchll, hemen

cevap göndermş: “Maalesef o gece başka br yere söz

verdğm çn oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğm.

İknc gece geleblrm, tab oyununuz knc gece de

oynarsa.”

Bu parçada Bernard Shaw le Churchll’n brbrne

yaklaşımı aşağıdaklerden hangsdr?

A) İronk B) Ddaktk C) Gerçekç

D) İdealst E) Hayalc

7. Zamanda Sıfır Atık Tasarımı

Zamanın akışını asla durduramayız. Nesnelern akışını

durdurmak da mkân dışı ama o akışı yavaşlatmak

mümkün olablr. Nesnelern akışını en azından

görmezden gelmek mümkündür. Nesneler, varlığını

nsanın ölümünden sonra da devam ettrr. Ondan gerye

kalan taşınır, taşınmaz her türlü mülk kuşaktan kuşağa

aktarılıp durur. Ama nsanın yoldaşı öyle br varlık var k o

varlık salt nsan ömrüyle vardır. İnsan teknn ömrü btnce

o kş çn bu varlık da ömrünü btrmş olur. İnsanla brlkte

o da o nsan tekyle brlkte hayattan çeklr. Mras

bırakılamaz. O varlığın adı: zaman.

Bu köşe yazısıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Breysel olarak yaşanan zamanın, nsan ömrüyle son

bulduğu anlatılmaktadır.

B) Zaman kavramının sonsuza kadar devam ettğ fade

edlmektedr.

C) Kalıcılığın ancak zamana meydan okumakla

gerçekleşebleceğ belrtlmektedr.

D) Zamanın soyut br kavram oluşu üzernde

durulmaktadır.

E) Ölümle brlkte zamanın tamamen tükenmedğ

açıklanmaktadır.

P:15

15

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

8. Aşağıdak parçalardan hangs “İy br yazar, ‘y yazar’

unvanını alma hedefnden olabldğnce uzaklaşarak salt

şn dorukta yapmaya kltlenmeldr.” düşüncesne uzak

düşmektedr?

A) Öykülerm ben yüceltmek çn br araç değldr,

kendler var olmak çndr. Eser, yazara per tozlu kanat

takmaz; yazar, esere yaşayan özünden can verr

kanımca.

B) Onay avcısı br yazar olmak ancak kâbuslarımda var

olablr benm. Bu br dlenme bçmdr, br lg

dlenclğ… Benm efendm, estetk kaygılarımdır; dış

dermn ve gyslermn dışında brler değl.

C) Br romana başladığımda okur ne der, yazdıklarım

anlaşılır mı, hang ödülü alırım gb dışsal takıntılardan

uzaklaşırım. Hedefmde tam anlamıyla br roman

yazmak vardır. Varsa başarım budur.

D) Hemngway’n ünlü olmak gb br düşünces var mıydı

szce? Alsınlar ben el üstünde tutsunlar, alkışlasınlar,

ödül versnler çn m yazıyordu? Hayır? O, Hemngway

olmak styordu, Nobel ödülü almak çn değl.

E) Elbette zrvede olacak eser yazmak çn çalışıyoruz

hepmz. Şapka çıkartılacak metnler yazmadan nasıl

lg bekleyeblrsnz k nsanlardan? O zaman hak

edlmemş br konumdan yararlanır duruma düşer

nsan.

9. Marmara Ünverstesnden araştırmacılar üç farklı deney

yaptı:

I. İlk deneyde ortaokul öğrenclernn belrlenen süre

çnde düzenl olarak uygun ktapları okuduklarında,

Türkçe öğretmenler tarafından öğrencler teşvk ve

takp edldklernde ve bu konuda okul tarafından

çalışmalar yapıldığında, öğrenclern okul çnde ve

okul dışında kaba davranış eğlmn %80 daha az

sergledkler görüldü.

II. İknc deneyde farklı gelr sevyesndek semtlerde

kapı kapı dolaşılarak br anket düzenlenmş, bu

anket esnasında günlük hayatlarını evde geçrmek

zorunda kalan kadın katılımcıların yarısından fazlası

anket görevllern lk dakkalarda terslemş,

kendlerne sunulan ktapları okumayı reddetmştr.

Katılımcıların yalnızca %30’u nezaketl br şeklde

anket görevllern salonlarına davet etmşler ve

getrlen ktapları gözlernn ç gülerek ncelemeye

başlamıştır.

III. Üçüncü deneyde se Bostancı - Üsküdar hattında

hzmet sunan br otobüse lk durakta bnen yolculara

yolculuk boyunca okumaları çn ktaplar verlmştr.

Ktap okumayı kabul etmeyen çok az sayıda yolcu

yolculuk boyunca gergn davranmış, otobüse

sonradan bnen yaşlı yolculara yer vermemek çn

sürekl dışarıya bakmıştır. Çoğunlukta olan dğer

yolcular se yolculuk boyunca hem ktap okumuşlar

hem de tebessüm ederek sonradan gelen yolculara

yer vermey teklf etmey hmal etmemşlerdr.

Bu deneyler sonucunda aşağıdaklerden hangs

kanıtlanmış olablr?

A) Ktap okuyan nsanların toplum çnde kabalığa ve

saygısızlığa teşebbüs etmedğ, olumlu br ruh hâl

kazandığı

B) Sevyeye uygun olmayan ktapların okunması hâlnde

nsanların duygu ve düşünce gelşmlernn yetersz

kaldığı

C) Okullarda öğretmen ve darec gözetmnde ktap

okuyan öğrencler le okul dışında ktap okuyan halkın

davranışlarında tutarsızlık olduğu

D) Ktap okumanın günlük hayat çnde yer ve zamana

bağlı kalınarak gerçekleştrlecek br eylem olmadığı

E) Ktap okumanın bell br meslek grubuna dâhl olmak

veya bell br eğtm sevyesne sahp olmakla

sınırlandırılamayacağı

P:16

16

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

10. Gazetec: Şrn dl sürekl br devnm çnde olmak

zorunda mıdır?

Şar: Her şar -eğer şarse- yen br dl ve yen kalıplar

getrr. Evvela kendnden öncek dl yce blmel, sonra

bunu nasıl yıkacağım, dye çalışmalıdır.

Gazetec: Bu, sıra dışı br tutum olmaz mı?

Şar: Br şar, ancak kendsnden öncekler yıkarak yer

yapablr.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

şarn sanat anlayışıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Geçmşten geleceğe uzanan köprüler kurmak, kendn

dl şçs gören şarn öncelkl görevdr.

B) Geçmşn yükünü taşıyarak yen br gelecek

yaratmanın mkânsızlığını blmek, şarn erdemdr.

C) Yen br dl evren kurma çabası çnde olan şarn lham

kaynağı, çselleştrlmş br blnçtedr.

D) Şarn kıskanç oluşu, çoğu zaman şar kendn

beğenmeye ten öneml br etkendr.

E) Geleceğn şrn yazmak steyen şar, yerellkten çıkıp

evrensel br temaya yönelmeldr.

11. Günümüzde sahaflık, dışarıdan bakıldığında br alım

satım şymş gb gözüküyor. Bunda artık sözde sahafların

raflarını dolduran sınav ktapları, eğtm broşürler ve

elbette çnde nsana dar hçbr şey olmayan popüler

kültür ktaplarının yer büyük. Oysa sahaflık başlı başına

br sevda ş, gönül ş. Sadece okuma yazma sevdası

değl, tcaret ahlakı da gerektryor. Asırlarca Türklern

esnaf dayanışmasını oluşturan Ah teşklatının Türk

esnafına kazandırdığı ahlak, sahaflarda ktap terbyes

olarak dama can bulmuştur. Bazı hatıra ktaplarında,

kends sftah etmş br sahafın komşu sahafların da sftah

etmes çn gelen müştery hemen onlara yönlendrme

geleneğnden bahsedlr. Öte yandan bazı sahafların da

müştersnn br ktaba yüksek lgs olduğunu fark ettğnde

derhal fyatı yükselttğnden söz edlr.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs sahaflığın

tcaret ahlakı gerektrmesnn br sonucudur?

A) Kends sftah etmş br sahafın, sonrak müştersn

komşu sahafa yönlendrmes

B) Kendsne lgnn yüksek olduğu fark edlen br ktabın

fyatının hemen yükseltlmes

C) Türklern geleneksel Ah teşklatına ve esnaf

dayanışmasına önem vermes

D) Sahaflarda daha çok popüler kültür ve sınav

ktaplarının satılıyor olması

E) Sahaflığın başlı başına br sevda ve gönül şne

dönüşmüş olması

P:17

17

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

12. Ktaplarla lşkmzn tesadüflerle yürümedğn düşünürüm

hep. Her şey görünür ya da görünmez bağlarla brbrne

bağlıdır, brbrn ter, çeker, etkler. Ktaplarla nsanlar

arasında şte böyle bağlar hep vardır. Aynı ktabı okuyan

k kşden br ktaptan bütün hayatına uzanacak kadar

etklenrken dğer hç üstünde durmayablr okuduklarının.

Sık rastlanan br şeydr bu. Bu fotoğrafa bakarak bazı

ktapların, nsanlardan bazılarının hayatına dokunduğunu

söyleyeblrz. Ktaplardak karakterler br arkadaşınız olur.

Gerçek nsanlar, onların yern asla tutamaz. Yıllar sonra

br ktaptak karakter ansızın özleyeblrsnz.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada belrtlenler

destekler ntelktedr?

A) Klask roman okuyucuları; Balzac’tan, Tolstoy’dan,

Hugo’dan veya bzdek Halt Zya’dan daha usta

kalemler olamayacağına nanmışlardır hep.

B) Rchard Bach’n, yem bulmak çn uçmak yerne hızlı

ve akrobatk uçmayı seçen br martının hkâyesn

anlattığı Martı adlı ktabında 10 bn sözcükten daha az

sözcük olmasına rağmen kurgu ve kurgu dışı ktaplar

arasında en çok satan olmuştur.

C) Alman yazar Goethe’nn Genç Werther’n Acıları adlı

ünlü romanını yazdığı günlerde öyle şeyler olmuştu k

bu romanı okuyan gençler aynı Werther gb gynmş

ve duygulu br şeklde sevdklerne aşklarını lan

etmşlerdr.

D) Amerkalı edebyatçı Ursula Kroeber Le Gun, “Eğer br

nesl cehaletn mutluluk olduğunu sanarak yetşrse br

sonrak nesl, cehaletn ble fark edemeyecektr çünkü

blgnn ne olduğunu blmeyecektr.” dyerek ktaptan

uzak günümüz nsanına öneml br uyarı yapmaktadır.

E) Kafka’nın anlatılarında klşe majlara, alışıldık konulara

çok rastlamayız ve bu br kapalılık doğurur; okurun

zhnnde br şeklde devreye grmes, kendnce metn

yorumlaması, karakterlern hâl ve tavırlarından anlam

çıkarması gerekr.

13. Sabahları gazetenn manşetlern lkokula gden kızım okur

bana. Alışkanlık hâlne getrdk bunu. İlgmz çekerse

haber okumaya devam ederz. Ancak dünkü gazetenn

manşet kızımın dkkatn çekt. Manşet şöyleyd: “En fazla

fındığı İtalya’ya thal ettk.” Kızım kıs kıs güldü. Bense

önce anlayamadım. Uzun uzun düşündüm, br ncelk

yahut br espr m var bu fadede, dye. Habern çerğne

baktım, “Tab k ya!” dedm kend kendme. Evet, mademk

İtalya’ya fındık gönderyoruz, bunun adı “thal” değl “hraç”

olmalıydı. Kızım ble bu durumu anlamıştı. Çok sevndm

ama manşet atanlara ne demel?

Bu parçada anlatılan durum, aşağıdaklerden

hangsne örnek oluşturur?

A) Gazete manşetlernde hang kelmelern kullanılması

gerektğne

B) Dlmzdek kelmelern anlamlarına uygun olarak

kullanılması gerektğne

C) İlkokulda okuyan çocukların gazete okumasının

önemne

D) Haberlern yalnızca manşetne değl çerğne de

bakılması gerektğne

E) Gazeteler çocuklarla brlkte okumanın önemne

P:18

18

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

14. Eğtm alanında, kırsaldak halk le kentller arasındak

bozuk dengey eştlemek ve köy halkına pratk blg

vermek amacıyla 1936’da Köy Eğtmen Projes

uygulamasına başlanır. Askerlğn onbaşı veya çavuş

olarak yapan gençler, Tarım Bakanlığının ş brlğyle,

modern tarım teknklern uygulayan Mahmudye Devlet

Üretme Çftlğnde yetştrlerek köylere gönderlr. Amaç,

köye hem öğretmen hem modern üretm araçları ve tarım

yöntemler sağlamak hem de eğtmn mal yükünü

haffletmektr. Kırsal kesme yönelk bu küçük eğtm

uygulaması hç şüphesz daha sonra kurulan Köy

Ensttüler çn uygun koşullar yaratmış ve Köy

Ensttülerne ülke çapında geçş kolaylaştırmıştır. Hasan

Âl Yücel, TBMM’de yaptığı konuşmasında ensttülern

özellğn ve daha öncek kuruluşlardan farklılığını şöyle

vurgular: “Bz bu müesseselere köy öğretmen okulu

demedk. Çünkü evvelce bu smde müesseseler vardı.

Bunları ona bağlamak stemedk. Bunlar yepyen şeylerdr.

Bz Köy Ensttüsünü sadece çersnde soyut eğtm

yapılan br kurum olarak almadık. İçersnde zraat

sanatları, demrclk, marangozluk gb uygulamalı brtakım

faalyetler de bulunduğu çn okul adı le anmadık, ensttü

dye smlendrmey uygun gördük.”

Bu parçada söz edlen Köy Eğtmen Projes ve Köy

Ensttüler arasındak fark aşağıdaklerden hangsnde

belrtlmştr?

A) İlknn soyut eğtme, kncsnn somut uygulamaya

dayanması

B) İlknn askerî br yapı, kncsnn svl br oluşum olması

C) İlknn tarım ağırlıklı, kncsnn eğtm ağırlıklı

tasarlanması

D) İlknn küçük ölçekl, kncsnn büyük çaplı olması

E) İlknn yalnızca kırsal çn, kncsnn hem kırsal hem

kent çn hedeflenmes

15. Hayatın çndedr şarler; kendler çn değl toplum çn

nefes alır, toplum çn nefes verrler. Toplulukların tam br

depresyona düştüğü, ruhlarından hava fşek hızıyla çıkan

melankol daresnn tam kapanmak üzere olduğu br anda

yetşr şarler. Gelrler ve nsanları hedeflerne gden br ok

hâlne getrrler. Gözlern açtırır, bakışlarını güzelleştrrler;

lerye, ufuklara çevrrler onların yönlern; güzel şeyler

düşündürürler. Düştükler yerden kaldırıp onları hep

yenlerler, hep tazelerler.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada sözü edlen

şarlern br özellğdr?

A) Toplumların sorunlarını en y şeklde dle getrme

B) Toplumları geçmşnden koparıp geleceğe yöneltme

C) Toplumların geleceğe güvenle bakmasını sağlama

D) Toplumları karamsarlıktan kurtarıp onlara ümt aşılama

E) Toplumlara esk alışkanlıklarını terk etmelern tavsye

etme

16. Etrafa bakıp “Dünya ne hâle geld!” dye söylenyoruz

durmadan. Km emek veryor k hayatına! Km çekmey

göze alablyor nsan olmanın yükünü! Bu yalan dolan

yaşama hâlyle yüzleşmek zorundayız hepmz. Kaçak

güreşmey bırakmalıyız. Hayatın zaman zaman bz k

yakamızdan tutup yce br sarsmasına mân olmamalıyız,

zn vermelyz. İnsanlığımızı başka türlü hatırlama

htmalmz yok görünüşe göre.

Bu parçada söylenenlere en yakın düşünce

aşağıdaklerden hangsnde vardır?

A) Hçbr şey canımızı acıtmasın styoruz, çmze

dokunmasın, özümüzü bze hatırlatmasın.

Yaşadığımızı nasıl hssedeceğz pek? Br şeyler

çmze dokunmalı, nsan doğrudan nsan olmakla lgl

o sancıları çekmekten kaçmamalı, kaçınmamalı.

B) Gülümsedğnde güzelleşmeyen br yüz hç görmedm.

Km zaman çndek o sessz sese uzmanlardan daha

fazla güven. Gül gülebldğn kadar! Dünyanın yükü

azalır belk o zaman.

C) Toplumu üst br dlle brtakım mecburyetler dayatarak

kna edemezsnz, onların sadece kna olmuş gb

görünmelern sağlarsınız. Bırakın konuşsun herkes.

İnsan, konuştuğu ve düşündüğü kadar vardır.

D) İnsan, gerçekten nsansa hçbr fazladan gayrete gerek

olmadan her kalabalığın çnde görünür olmuştur bunca

zaman. Neyn mücadelesdr bu? Herkesten daha haklı

olmak çn m doğuyor her gün güneş?

E) Bz köklermzden uzaklaştırdıkça artan br gelşme

selne kendmz kaptırdık gdyoruz. Çoğu zaman,

geçmşten kopmak, geçmş yok etmek demektr. Böyle

olduğunda lerye doğru gtmekten başka br olasılık

kalmaz.

P:19

19

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

17. Uzak, çok uzağız şmd ışıktan

Çocuk sesnden, gül ve sarmaşıktan

Dönmeyen gemler olduk açıktan

Adımızı soran, arayan var mı?

Aşağıdaklerden hangs çerdğ duygu yönünden bu

dzelere anlamca en yakındır?

A) Öyle br boşandın k çöle benzer ömrüme

Br Nuh tufanı oldu, sel değl, sağanak değl

B) Her sabah ufuklardan mav şarkılar gelr

Ve her sabah ürperr çmde yalnızlığım

C) Yazdı gözlerm yumduğumda, öğle sonrası

Dayımdı dutu slkeleyen, çarşafın dört ucunda

D) Falanca durağa şmd gelrz, göğe bakalım

İnecek var derz, otobüs durur, nerz

E) Br gün baksam k gelmşsn

Br güvercn gb yorgun uzaklardan yâr

18. Reklamcılıkla lgl yazılan br ktabın nasıl olur da sanatsal

kmlğe büründüğünü merak edyor herkes. Blmyorlar mı

k reklamcılık; nsanları, ktleler etklemek çn sahp

olduğunuz otuz sanyenn her anını doğru kullanmayı,

kurableceğnz üç dört cümlenn her kelmesn doğru

seçmey gerektrr? Evet, ben reklamcılık hayatımda da

hçbr zaman “bu fırsat kaçmaz” reklamcısı olmadım, hep

seçc oldum. Bu pratğ benm kadar uzun yaptığınızda

ster stemez hayatınızdan ve özellkle de cümlelernzden

lüzumsuzluklar, safralar çıkıyor; gerye en etkleyc, en

taze fkrlerle en keyfl, en gerekl kelmeler kısacası br

ktabı sanatsal yapacak ntelkler kalıyor.

Bu parçaya göre ktabın sanatsal ntelkler taşıması

aşağıdaklerden hangsyle lşkldr?

A) Reklamcılığın br meslek değl sanat dalı olarak

görülmesyle

B) Reklamcılıkla lgl daha önce yazılmış metnlern

okunmasıyla

C) Kullanılması gereken en etkl kelmelern doğru

seçlmesyle

D) Yazı yazmakla lgl uzun zaman pratkler yapılmasıyla

E) Ktapta en taze ve en gerekl fkrlere yer verlmesyle

19. Gazete okuruna köşe yazısı okutmanın oldukça zor

olduğunu traf etmem gerek. Brçok yazı, br anda

yazılıyor ve yayımlanıyor. Okur, metnler çnde Mchel de

Certeau’nun tanımıyla kaçak avlanmaya devam edyor

etmesne ama artık öyle br hücum var k nefes de

aldırılmıyor ona. Brçok köşe yazarı, aynı anda aynı

güncel olayı şlyor doğal olarak. Fkrler olgunlaşamıyor.

Her şey taklt edlyor ya da kopyalanıyor. Bazen

kavramlar, tesptler ve cümleler br yana, br yazıya esn

veren duygunun kopyalanmasına ble rastlıyorsunuz. Bu

gb durumları genellkle dkkatl br okur haber veryor da

öyle öğrenyoruz.

Bu parçada gazete okuruna köşe yazısı okutmanın

güçlüğü aşağıdaklerden hangsne bağlanmaktadır?

A) Yazarların, güncel olayların dışına çıkmayı

başaramamasına

B) Yazarların benzer kavramlarla okuru yönlendrmeye

çalışmasına

C) Yazarların okurlarıyla sağlam br dyalog sürec

başlatmamasına

D) Yazarların brbrn andıran çerk ve tarzda yazmak

zorunda kalmasına

E) Yazarların, kendlerne örnek alacakları köşe

yazarlarını okumamasına

20. Aşağıdak parçalardan hangs “Pskolojk çalışmalarda

blmsel nesnellk kendne yer bulabld m?” sorusuna

cevap vermektedr?

A) Kültürel form derken belrl br kültürde br blş

oluşturan, kurumsallaşan ve sonunda blm ya da blm

ötes formuna ulaşan br dl özgürleştren br formu

kastedyorum. Pskoloj de bu formdan beslenmektedr.

B) Ben pskolojy ne tür br nesnellğe ulaşableceğ, nasıl

br blm yapableceğ konusunda sorgulamaktansa

herhang br kültürel form gb sorgulamak sterm.

Blmsel algıdansa kültürel form olarak bakmak, ben

daha çok tatmn edyor.

C) Ben pskolojy sorgulamamızı, pskolojnn Batı

kültüründe hang anlamda br blş türü olduğunu ve bu

blşn sonunda br blm sayılıp sayılamayacağını

sorgulamamızı styorum. Bunu da bze zaman

gösterecek.

D) Kant’la brlkte perspektfte değşklk oldu. Felsefe, lk

defa kendsne lkel br bçmde sonluluk hakkında soru

sordu. Felsef soruların çnden çıktığı yer sonluluktur.

Üstelk geçmş zamanlardan ber sonluluk üzerne

düşüncenn matematkten ortaya çıkması

karakterstktr.

E) Bence pskolojy karakterze eden, ona br varoluş

sebeb veren ve en önemls, bazı yönlerden

düzenleyc ntelk taşıyan br nsan blm olarak

kalmasını sağlayan şey Freud’un blnçaltını keşfetmes

oldu. Yan pskolojnn kends, kend çnde 19. yüzyılın

sonuna doğru şaşırtıcı br yenden şekllenme yaşadı.

P:20

20

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

 Bu testte yer alan sorular ağırlıklı olarak eleştiri, yakınma, soruya karşılık metinlerinden oluşturulmuştur.

 Yakınılan metinlerde “hoşnut olunmayan, memnun olunmayan durum”; eleştirilen metinlerde “bir yazın

ya da sanat yapıtını her yönüyle ele alıp değerlendirme” söz konusudur.

 Soruya karşılık metinlerde, metin doğrudan o sorunun tamamını karşılamak için yazılmıştır. Metnin bir

kısmının soru ile ilişkili olması yeterli değildir. Sorunun doğrudan metnin bütününü cevaplar nitelikte

olması gerekmektedir.

 Bu testi, süre tutmadan, sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

1. Fzk üzerne fzk yapılamaz ama felsefe üzerne felsefe

yapılablr hatta bu, felsefe çn br gerekllk olarak

düşünüleblr. Çünkü felsefenn ne olduğu, gerekl olup

olmadığı, şe yarayıp yaramadığı ya da nasıl

yapılableceğ gb sorular sorulduğunda ble esasen

felsefe yapılmaya başlanmaktadır. Genel olarak varlık,

blg ve değerler üzerne sorular soran felsefe, kendsne

dar de sorular sormakta ve bunlara cevap aramaktadır.

Bu parçada aşağıdak konulardan hangs

tartışılmaktadır?

A) Fzk blm le felsefedek soruları farklı gösteren temel

olgular

B) Felsef düşünüşün kendne özgü yaratıcılığı önceleme

gerekçeler

C) Fen blmlernn nesnel bulguları temel almasındak

faktörler

D) Genel olarak felsefenn poztf blmler krtk etme

koşulları

E) Sorgulayıcılık yönüyle felsefenn dğer blmlerden

ayrılması

2. Güzel ülkemz dünyanın en doğal harkalarını bağrında

yaşatır. Fakat bunları görmek göz ster. Aslında gören göz

değl gönüldür, düşüncedr. Doğanın güzellklern en y

ressamlar ve şarler takdr eder. Bzm ressamlarımızın

çoğu Batı takltçs olduğu çn ülkemzn güzellkler

yıllardır gerçek sanatçıları beklemektedr. Fakat bunda

devlet adamlarının, syasetçlern ve zengnlern de

kabahat vardır. Ressamları memleketmzn resmlern

yapmaya onlar teşvk etmel ve ressamlara emeklernn

karşılığını da yne onlar vermeldr.

Bu parçada ressamlar aşağıdaklerden hangsyle

eleştrlmektedr?

A) Resm sanatıyla lgl ler sevyede eğtm görmey

reddetmeleryle

B) Ressamlık konusunda yeteneklernn yeterl

olmamasıyla

C) Batı’ya özenmeler ve yerl unsurlara mesafel

durmalarıyla

D) Resm yaparken teknk malzeme ve renk sıkıntısı

çekmeleryle

E) Yapıtlarını yeterl bulmayarak daha çok yapıt vermek

stemeleryle

TEST

1C

P:21

21

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

3. Haldun Taner’n 1964 tarhl Keşanlı Al Destanı adlı

oyunu, epk tyatromuzun lk ve en öneml yapıtıdır.

Haldun Taner’n dlndek esneklk ve kıvraklık, kara mzah,

espr anlayışı, taşlamadak ustalığının zrveye ulaştığı bu

oyun; gecekondulular le şehrllern ayrı dünyaları

arasında geçer. Devlet otortesnn zayıfladığı, ekonomk

düzenszlğn olduğu, poltkacıların fakr halkı aldattığı br

dönemde; bu düzen yıkacak br kahraman yaratır yazar.

Düzmece br efsanenn üstüne konan Keşanlı Al,

sonunda mecbur olarak bu efsaney gerçekleştrrken

kapıldığı büyük kentn kofluğunu anlayan ve orada eğret

br kukla olmaktansa bast ama gerçek benlğne dönmey

yeğleyen Zlha, çok daha olgun br oluşum geçrr.

Bu parçaya göre Haldun Taner’n sözü edlen esernde

I. toplumsal çatışma,

II. sosyal gerçeklk,

III. töreler

konularından hangler anlatılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

4. Valery, şrn fkrlerle yapılamayacağını dda eder. Onun

“Şrn çndek fkr, elmanın çndek gıda gb saklı

olmalıdır.” sözü de oldukça ün kazanmıştır. John

Card’nn de br sözü varmış, yen öğrendm: “Şr

fkrlerden söz açmaz, onları br aktör gb temsl eder.”

dyor. Ben bu yargılardan şunu çıkarıyorum: Demek oluyor

k şar, kendnde var olan br şr ortamına ya da br şar

duygusallığına bazı düşünceler katmadan edemyor,

onlarsız yürütemyor şrn. Ayrıca önce edndğ, sonra da

şrne ulaştırdığı bu düşünceler yok mu, şte onları

gzleyp bell belrsz br hâle getrmey de ustalık sayıyor.

Bu parça çn en uygun başlık aşağıdaklerden hangs

olablr?

A) Şr Sanatı B) Şrde Yoğunluk

C) Şrn Özellkler D) Şrde Düşünce

E) Gzl Düşünceler

5. Edtör, ktabın her şeyyle lglenr. Hkâyenn

devamlılığıyla, ktabın kapak tasarımıyla, ön ve arka

kapakla yan her şeyyle… Arka kapaklardak yazıları

genellkle edtörler yazar mesela ama bunu pek kmse

blmez. Eğer ktap çevryse edtörlern çevrmenle de

letşm kurması gerekr. Yazarın da gönlünü hoş tutması

gerekr k en zoru budur. Bzm edtörler olarak tüm

bunların dışında bütün dünyayla da br ş brlğ çnde

olmamız şarttır. Dünyada yayıncılık alanında ne oluyor ne

btyor, blmek sterz. Çünkü yayımlayacağımız ktabın

kültür dünyasına yen br soluk getrp getrmeyeceğne ya

da edebyat dünyasında kendne br yer bulup

bulamayacağına bakarız. Çoğu zaman da dken üstünde

oluruz.

Bu parçada;

I. merak,

II. çekmserlk,

III. tedrgnlk

duygularından hangler belrgndr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

6. Flenn Sultanları, tarh yazmaya devam edyor. Harka!

Hücum yönü ağır basan ve atak yaptıkça performansı

artan br oyun karakter var tüm takımın. Tek kelmeyle

“döktürüyorlar”. İy k varsınız kızlar! Her vurduğunuz sayı

olsun!.. Canlarım benm! Kalbmz sznle!

Bu parçadak en belrgn duygu aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Şaşkınlık B) Kıvanç C) Sevnç

D) Hırs E) İmrenme

TEST

1C

P:22

22

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

7. Brçok flozof, geometrden etklenmştr. Esk Yunan

flozofu Ökld’n çeştl geometrk hpotezlerle lgl ünlü

kanıtları, brkaç bast aksyomdan veya başlangıç

varsayımlarından br üçgenn ç açılarının toplamının k

dk açıya eşt olduğu gb sonuçlara gtmşt. Flozoflar;

genellkle geometrnn dkkatl mantıksal adımlar yoluyla,

kararlaştırılan başlangıç noktalarından şaşırtıcı sonuçlara

doğru gtme bçmne hayranlık duyar. Eğer aksyomlar

yan çıkış noktaları doğruysa sonuçlar da doğru olmak

zorundadır. Bu türden geometrk akıl yürütme, hem René

Descartes’a hem de Thomas Hobbes’a esn kaynağı

olmuştur.

Bu parçadan geometr ve felsefe lşks le lgl olarak

I. Flozofların geometrye saygıları, akılcı basamaklarla

hayret verc sonuçlara ulaşablme yöntemlernden

ötürüdür.

II. Geometrdek doğru ve dkkatl adımlarla lerleme

yöntem, bazı felsefeclerce felsefe yöntem olarak

önerlmştr.

III. Geometrdek başlangıç doğru se doğru sonuçlara

ulaşılması yaklaşımı, brçok flozofa yön vermştr.

yargılarından hangler çıkarılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

8. Yaşlılık dönemnde, zhn hayatında brtakım değşmeler

olur. Bunların en önemls, her türlü patolojk süreçten

bağımsız olarak zhn etknlğnn öneml ölçüde

azalmasıdır. Bu azalma, özellkle, hafıza ve dkkat

yeteneklernde görülür. “Rbot Kanunu”nun ortaya

koyduğu gb, en uzun saklanan hatıralar, en esk

hatıralardır. Bundan ötürü yaşlılıkta yen blg ednme,

yaşlılık önces devresne oranla daha güçtür. Zek

kmselern yen konulara el atmaktan kaçınarak esk

blglern dernleştrme yoluna gtmelernn sebeb budur.

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs çıkarılablr?

A) Rbot Kanunu, blnçaltı kayıtlarının ve hatıraların nsan

hafızasında geçc olarak bunamaya neden olduğunu

söyler.

B) Çocukluk ve gençlk hatıraları, lerleyen yaşlardak

hatıralara göre blnç alanında daha uzun süre yer tutar.

C) Gençlern yen öğrendkler blgler hafızalarında

tutamamaları, gereksz blglerle meşgul olmalarından

kaynaklanır.

D) Zek nsanlar, blgye daha hızlı ve kolay yollardan

ulaşablmek çn hafıza teknklernden yararlanırlar.

E) Yaşlılar, gençlk dönemlerndek ednmlernden ve

hatıralarından yararlanma gereksnm duymazlar.

9. İletşmde blg akışının k yönlü olması beklenr.

Sbernetkte br blg kaynağından tek yönlü blg letmne

“enformasyon”, karşılıklı blg alışverşne se

“komünkasyon” ya da “letşm” adı verlr. Bu ayrımı

dkkate aldığımızda nsanlar arasındak bütün konuşmaları

letşm kabul edemeyeceğmz düşüneblrz. Örneğn

amrler, memurlarına sadece brtakım emrler verp onların

bu emrler karşısındak tepkleryle lglenmezlerse bu

tavırlarını “letşm” değl “enformasyon” yan tek yönlü blg

letm kabul etmek pek de yanlış olmasa gerek.

Bu parçaya göre letşmle lgl olarak

I. Blgnn karşı tarafa letlmes le brlkte letşm

gerçekleşmş olur.

II. Konuşan le dnleyen arasındak tepksel süreç,

letşmn varlığını gösterr.

III. Amr - memur lşklernde letşm problemler

yaşanması normaldr.

yargılarından hangler kesnlkle çıkarılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

10. Dl, kültürün en öneml göstergesdr. Tarhsel ve toplumsal

gelşme sürec çnde ortaya çıkan her türlü değerle

bunları kullanmada ve sonrak kuşaklara letmede, nsanın

doğal ve toplumsal çevresne egemenlğnn ölçüsünü

gösteren araçların tümü, kültür olarak adlandırılır. Mlletler

ve toplumlar arasındak karşılıklı lşkler ve kültür

alışverşler de tarh boyunca çeştl alanlarda hep dlle

gerçekleşmştr.

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs kesnlkle

çıkarılır?

A) Br mlletn kültürü, o mllete at dln estetklğ

ölçüsünde yaygınlaşır.

B) Mlletlern kültürel çeştllğnn artması, dl eğtmyle

doğrudan lgldr.

C) Br mllete at kültürel değerler, dl vasıtasıyla neslden

nesle aktarılır.

D) Br mlletn kültürel değerler, o dle at kuralların

değşmedğn gösterr.

E) Başka kültürlerden etklenmek stemeyen mlletler,

kend dllern gelştrmeldr.

TEST

1C

P:23

23

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

12. Aradığımız ktapların bzm çn br hkâyesnn olması,

braz gzemlerle dolu olmalarını gerektryor. Yan bzm

onları aramamız, onların zlern sürmemz, kollarına

atılmamız, peşlerne düşmemz hatta anlatılanlara kapılıp

gtmemzle ktaplar br maceraya dönüşüyor bzm çn.

Belk başka mecralar çn tam böyle değl ama bana

kalırsa edebyat çn tamamen böyle. Brlernn okunması

gerektğn söyledğ çn okuduğumuz ktaplar, hayatımızın

br yernde kendlğnden karşımıza çıkan ve br şeklde

bz çne çeken ktaplar kadar etks altına almıyor sank

bz. Onların bırakacağı etk, tabr yerndeyse, saman

alev gb br şey.

Parçanın son cümlesndek ktaplarla lgl yakınma,

aşağıdaklerden hangsyle lgl olablr?

A) Etklernn kalıcı olmamasıyla

B) Ktapçılarda zor bulunmasıyla

C) Sürükleyclkten uzak olmasıyla

D) Öğretclk özellğ taşımamasıyla

E) Sırf brler önerd dye okunmasıyla

13. Neredeyse bütün yazı domatese benzeyen domates

aramakla geçrdm desem yer. Maalesef artık tadıyla,

kokusuyla gerçekten domates olan domates bulablmek

çok kolay değl! Bu, brçok ürün çn böyle. Artık tarımı

pazar yönetyor. Raf ömrünü uzatmak çn meyvenn,

sebzenn tadından, lezzetnden kolayca vazgeçleblyor.

Buna nasıl cesaret edleblyor? Tüketcler yan bzler,

bunun olmaması çn herhang br blnç ve drenç ortaya

koyamadığımız, tadı tuzu olmayan domatese kolayca rıza

gösterdğmz çn neredeyse sentetk domates üretm çn

br düzen kurulablyor. Türkye br tarım ülkes ve bu

değşm adım adım hep beraber yaşadık ve sadece

seyrettk. Hayır, aslında sadece seyretmedk, tüketmmz

artırarak bu bozulmaya çanak tuttuk, tutuyoruz.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada yakınılan

durumlardan brdr?

A) Köylü pazarına getrlen sebzelerle meyvelern aynı

tezgâhlarda satılması

B) Tarımda sentetk laç kullanılması karşısında

tüketclern tepkszlğ

C) Sebze ve meyvelern son tüketm tarhnden önce

bozulması

D) Sebze ve meyvelerde lezzet artırıcı bazı laçların

kullanılması

E) Domates üretmnn, tüketclern htyacını

karşılamaması

14. Brezlyalı romancı Paulo Coelho; Hpp adlı otobyografk

romanında; unutulan, az hatırlanan br zaman dlmnn

ayrıntılarını br yolculuk öyküsüne yedrerek okurlarına

sunuyor. Ancak Coelho, bu yapıtını btrdkten sonra

otobyografk çalışmalara farklı br rol bçmş ve

otobyografk romanların yazar çn br tür parmak

jmnastğ olarak değerlendrlmesne traz etmştr.

Paulo Coelho’nun otobyografk romanlarla lgl

olarak karşı çıktığı durum aşağıdaklerden hangsdr?

A) Okur ktlesnn farklı gösterlmes

B) Gez yazılarıyla eş değer tutulması

C) Anlatımının yavan olarak gösterlmes

D) Kolay br şeklde yazıldığının düşünülmes

E) Br solukta okunacak metn gözüyle bakılması

TEST

1C

Yıllar önce, bir gazetede “Murat Ali” başlıklı bir resimli öykü

yazar ve çizerdim. Öyküdeki olaylar XV. yüzyılda geçerdi.

Kahramanımız kılıç kuşanmasına rağmen şiddete karşı

olan, daha çok bilime saygı duyan bir gençti. Kahramanın

adını, gazetenin o dönemki genel yayın yönetmeni benim

adımı ters çevirerek koymuştu. Murat Ali’nin arkadaşı

Gülayşe, yardımcısı Çalık, atı Küheylan, Çalık’ın eşeği

Kelebek öykünün diğer kahramanlarıydı. O zaman da

bugün olduğu gibi birçok kişi bana “Keloğlan çizsen ne iyi

olur!”, “Nasreddin Hoca çizsen ne güzel olur!” deyip

dururdu. Taleplerini rahatsız edici barışçıl bir dayatmaya

vardıranlar bile vardı. Arada bir onları da çiziyordum ama

benim gönlüm, tarihi ve folkloru yeniden uydurmaktansa

var olmayan bir kahraman meydana getirmekten yanaydı.

Kaşı, gözü, karakteri ve kişiliğiyle benim kafamda üretilmiş

bir kahraman...

11. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden

yakınmaktadır?

A) Yeni karakter ve hikâye üretmenin, düşünüldüğünden

zor olmasından

B) Geleneksel ve yöresel karakterlerin, gördüğü

rağbetin azalmasından

C) Geleneksel kahramanlar hakkında hikâyeler yazması

için baskı yapılmasından

D) Gazete yayın yönetmenlerinin sanatçıların eserlerine

müdahale etmesinden

E) Tarihî ögelerin hikâyelerde kullanılmasının sınırlayıcı

Ç

etkiye sahip olmasından IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2018 - ALES

P:24

24

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

15. Gülmek, ağlamak, nefret etmek, sevmek, pşman olmak,

syan etmek neyse yazmak da odur benm çn. İşte o

yüzden yazarım ben. Brtakım sosyal htyaçlar, kafa

tutulmaz kurallar, şahs çıkarlardan dolayı yazarım.

Kısacası yaşadığımın farkına varmak çn yazarım ben.

Herhang br toplulukta, meclste, sofrada, nsan olan her

yerde boğazımda düğümledğm hıçkırık, gözümde

tuttuğum yaş, dudaklarımda soldurduğum tebessüm,

koparamadığım çığlık, gölgesne sığınmaya mecbur

olduğum senszlktr yazmak. İşte bu yüzden alırım kalem

elme, bu yüzden dokunurum duyguların ve düşüncelern

bam telne.

Bu sözler, aşağıdak sorulardan hangsne karşılık

söylenmş olablr?

A) Szce yazmak br nsan çn ne kadar önemldr?

B) Nasıl br ortamda yazmayı terch edersnz?

C) Yazmanızın gerekçesn açıklar mısınız?

D) Yazmak çn özel br ortam arar mısınız?

E) Yazı - nsan lşks hakkında ne düşünüyorsunuz?

16. Eskden başarılı olmanın arkasına sığınarak çok kalp

kırdım. Edebyat çevrelerne yen grdğm yıllarda hem

kendm öne çıkartma saplantıları çersndeydm hem de

kendn beğenmş br nsandım. Romanlarımın sayısı

arttıkça hırslarım da artmaya başladı. Hatta bu hırslarım

gerçekleşsn dye zaman zaman çok abuk subuk şler de

yaptım. Sonra sonra bunlar, yaşamla ödeştkçe yce

azaldı. Şmd se kendm affedemyorum. Bu hırsım,

aleden gelen kalıtsal br sonuç da değld; öyleyse neden?

Bu parçanın son cümlesndek sorunun yanıtı

aşağıdaklerden hangs olablr?

A) Başarının getrdğ kbrden

B) Yaşının çok genç olmasından

C) İnsanların sevgsn kazanablme telaşından

D) Toplumsal sorunlara değnmemesnden

E) Merhamet hslern ytrmş olmasından

17. Flozof; tüm nsanlığın sorunlarını kendne dert ednmek

suretyle blm, sanat, syaset gb her alanda düşünerek

yen, özgün fkrler ortaya koyablen kşdr. Onların getrdğ

bu düşünce zengnlğ ve yaşama tarzı yoluyla nsanlar

etrafında olup btenler fark eder ve gerçekler görmeye

başlarlar. Flozof, var olan her şey ve nsan yaşamını bütün

boyutlarıyla kavramaya çalışırken de alçak gönüllüdür ve

“Ben blrm.” ddasında değldr. O, ney blp ney

blmedğnn farkındadır. Kend ön yargılarıyla,

blgszlkleryle yüzleşeblr ve kbre kapılmaz. Doğruların

onu araştıran herkese açık olduğu anlayışıyla hakkate

ulaşma steğn taşır ve soruşturma azmn sürdürür.

Bunların yanı sıra flozof, dedğ le yaptığı brbr le uyumlu

olan, savunduğu düşünceler hayatına aktarablen br

kşdr. O, blgece br hayat tarzının yaşayan örneğdr.

Bu parçada aşağıdak sorulardan hangsnn cevabı

yoktur?

A) İnsan odaklı düşünen flozofların eylem le söylem

nasıl olmalıdır?

B) Egosu yüksek flozoflar, toplumsal sınıflandırmada da

etkn mdr?

C) Özgün düşünceler ortaya koyan flozoflar, öz eleştr

yapablr m?

D) Breylern yaşamları üzernde flozofların br tesr var

mıdır?

E) Mütevazı flozof, toplum breylernn problemleryle

özdeşm kurablr m?

TEST

1C

18. Ebeveynler çocuklarının dijital dünyada ve internetin

sınırsız evreninde olumsuz deneyimler yaşamalarından

endişe duyuyor. Çünkü dijital teknolojilerin bilinçli

kullanılmamasının pek çok olumsuz sonucu olabiliyor. Hem

anne ve babaların çocukları için duydukları endişeyi

azaltabilmesi hem de gençlerin kendilerini dijital çağın

istenmeyen etkilerinden uzak tutabilmesi için iyi birer “dijital

medya okuryazarı” olmaları gerekiyor. Dijital dönüşüm

sürecinde ayrıca her yaştan bireyin “dijital vatandaşlık”

konusunda bilgi sahibi olması da hayli önemli.

Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı

vardır?

A) Dijital teknolojilerin iletişim üzerinde nasıl bir etkisi

vardır?

B) Dijital teknolojilerin olumsuz etkilerinden nasıl

korunabiliriz?

C) Teknolojik gelişmeler örnek bir vatandaş olmaya nasıl

katkı sağlar?

D) Dijital teknolojiler neden kuşaklar arasında çatışmaya

yol açar?

E) Aileler çocuklarını neden dijital teknolojiden uzak

tutmaya çalışıyorlar?

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - ALES

P:25

25

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

2A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18

1. Zek Müren, çamaşır deterjanı reklamında oynadı;

prestjne hç halel gelmed. Yaşasaydı banka reklamında

da oynamakta bes görmezd. Br saygısızlık varsa eğer

onun üzernden yapılan şu anlamsız “etk” havarlğ!

Ayrıca Çağlar Çorumlu gerçekten müthş br aktör. Ne yan

Çağlar Çorumlu gelp sze m soracaktı? İster Zek Müren’

oynar ster Mozart’ı ster Sddharta Guatama’yı. Çok da

güzel canlandırmış hem!.. Saygısızlık bunun neresnde?

Tüm Zek Müren sevenler de alkışladı. Kethüda mısınız

mlletn başına? Zaten Zek Müren takld başarılı olmasa

yer btrrdnz Çağlar Çorumlu’yu.

Bu parçanın konusu aşağıdaklerden hangsdr?

A) Zek Müren’n prestjnn banka reklamında

canlandırılarak zedelenmes

B) Çağlar Çorumlu’nun banka reklamında Zek Müren’

canlandırması

C) Zek Müren’ canlandırmasının Çağlar Çorumlu’ya

sanatsal prestj sağlaması

D) Çağlar Çorumlu’nun Zek Müren takldnn bazı

çevrelerce yetersz görülmes

E) Zek Müren’n, çıkar amaçlı canlandırılmasıyla

hatırasına saygısızlık yapılması

2. Ünlü ş nsanı Jeff Bezos’un şrket Blue Orgn’n

gelştrdğ ve Bezos dâhl dört kşy taşıyan New Shepard

uzay aracı, ABD’nn Teksas eyaletnden uzaya fırlatıldı.

Kapsül, 11 dakkanın ardından Dünya’ya döndü.

Mürettebatının tamamı svllerden oluşan ve plotsuz

yapılan uçuş, bu knc özellğyle tarhte br lk olma

özellğ taşıyor. İnglz ş nsanı Sr Rchard Bronson da 11

Temmuz 2021’de şrket Vrgn Galactc’n gelştrdğ

araçla uzayın başladığı nokta olan 100 klometre

yükseklğe seyahat etmşt. İlk kez sadece svller taşıyan

Unty-2 uzay aracı, ABD’nn New Mexco eyaletnden altı

yolcusuyla fırlatılmış; araç, Branson ve beraberndeklerle

sorunsuz şeklde yeryüzüne nmşt.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs anlatılmaktadır?

A) Jeff Bezos’un uzay sınırına ulaşma macerası

B) Bezos ve Bronson’ın seyahat tutkuları

C) Svl havacılığın öneml klometre taşları

D) Kısa uzay yolculuklarının teknk özellkler

E) İlk k svl uzay uçuşunun bazı detayları

 Yazarın asıl anlatmak istediği, vurguladığı, belirtmek ya da üzerinde durmak istediği düşünce, ana

düşüncedir. “Demek ki, yeter ki, anladım ki, sonuç olarak, işin aslı, o hâlde, kanaatimce, bence, işte,

bana göre, kısacası, yani, ama, fakat, önemli olan...” gibi ifadeler bizi ana düşünceye götüren yardımcı

ögelerdir.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye çalışmayınız.

Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

P:26

26

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

3. Sosyal ortamlar bazılarını gereblr. Bazı nsanların bu

durumla dğerlernden daha y başa çıkabldğ br gerçek

olsa da herkesn zaman zaman snrler bozulablr.

Kendnz daha rahat hssetmenz hatta ortamdan keyf

alablmenz çn br önerm var: Etrafınızdak nsanlara

gülümsemek. Bu bast hareket kendnze güvennz

destekleyecek ve snrlernz saknleştrecektr.

Gülümsemek kendnz kötü hssetmenz engeller.

Mutluyken gergn olmak zordur değl m? Gülümsemek

sz daha ulaşılablr de kılar hem. Anlattıklarım kulağa çok

bast br çözüm gb gelse de oldukça şe yarar.

Bu parçada aşağıdaklern hangsnden söz

edlmektedr?

A) Sakn olmanın yen letşm kurmaya olumlu

katkısından

B) Kendn rahat hssetmenn çevreye yaydığı olumlu

etkden

C) Gülümseme eylemnn topluma katkı sağladığından

D) Gülümsemenn breyn toplumsal konumuna olumlu

etksnden

E) Kendne güven sağlayacak etkl yöntemlerden

4. Meursault, evet suçludur; suçluluğu bze bütün roman

sanatının en y yazılmış ve en nedensz cnayetlernden

brnde açık açık gösterlr. Ama Meursault’yu dama

götüren yargı sürec ve jürnn önüne kanıt olarak

sürülenlern onun cnayetyle lgs yoktur. Kurban,

Meursault çn nasıl smsz br gençten başka br şey

değlse onu yargılayan mahkeme çn de öyledr.

Meursault’yu asıl ölüme götüren, günlük hayatın davranış

bçmlern yadsıması, toplumun olmazsa olmaz saydığı

maskeler takmaya yanaşmamasıdır. Hayatı, bedel ne

olursa olsun kend bldğ gb yaşamaya kararlı br nsanın

kadernn, toplumun yargısının k dudağının arasında

olduğunu görürüz.

Kahramanından böyle söz edlen br roman

aşağıdaklerden hangsn anlatıyor olablr?

A) Toplumun kurallarını değştrmeye çalışan kşlern

başarısız olmasını

B) İnsanların cnayet şlese dah başka suçlardan hüküm

gymesn

C) Suça bulaşmış kşlern toplumda cezasını çekse ble

hçbr zaman tam olarak onaylanmamasını

D) Günlük hayatın gereklern yerne getrmeyen kşlern

toplumca dışlanmasını

E) Toplumun; yaygın ve belrl kuralların dışında yaşayan

nsanları acımasızca yargılamasını

5. Felsefede en öneml olgulardan br düşünmektr.

“Düşünmek, yaşamaktır.” demş Seneca. İnsan

düşündüğü sürece yaşadığının blncndedr. Sokrates, bu

durumu “Sorgulanmamış hayat, yaşanmaya değmez.”

sözüyle dle getrr. Arstoteles düşünmeyle blmey brlkte

ele alır. Ona göre “İnsan doğal olarak blmek ster.”

Görüldüğü gb düşünmek nsanın en temel yetlernden

brdr. Belk de en önemlsdr. Düşünmek, br anlamda

nsanın kendsn nşa etme sürecdr. Düşünmek, eylemek

ve blmek br bütündür.

Bu parçadan aşağıdak yargıların hangsne

ulaşılablr?

A) İnsan çn hayatı anlamada en öneml unsurlar, blg

brkm ve düşünme yeteneğdr.

B) Düşünmenn doğru algılanmayışında felsef

yaklaşımlar daha çok etkl olmuştur.

C) Seneca, yaşamın anlamını ve değern kşsel

düşünceleryle özdeşleştren br anlayıştadır.

D) Blgnn merkeznde breyn dea yoluyla kend özünü

yenden kavrama amacı vardır.

E) Düşünme olgusunun tanımsal ntelğ konusunda

flozoflar farklı görüş taşımaktadır.

6. İnglzce konuşulan dünyada, eleştrmen James Wood’un

50 yıl öncesnn Türkye’sndek Ataç’ı hatırlatan br tarafı

var. Wood’un en y eleştrmen olup olmadığını

belrleyecek ölçütten yoksunuz ama onun

değerlendrmeler en fazla dkkate alınan eleştrmen

olduğuna kuşku yok. Öneml br ktap yayımlandığında en

çok onun ne yazacağı merak edlyor. Barack Obama’nın

başkan seçldğ gece yaptığı teşekkür konuşmasından

sonra ble gözler Wood’a çevrlmş, o da New Yorker’da,

konuşmanın söz dzmn ve dln analz eden br yazı

yayımlamıştı.

Bu parçadan hareketle James Wood’la lgl

aşağıdaklerden hangsne kesnlkle ulaşılablr?

A) James Wood, dünyanın en tutarlı yorum yapan

eleştrmenler arasında gösterlmektedr.

B) James Wood, Nurullah Ataç kaltesnde eleştrler

yazmıştır.

C) James Wood, Barack Obama’nın konuşmalarını

hazırlamaktadır.

D) James Wood’un kaleme aldığı ktaplar eleştr türünün

en ünlü yapıtları arasında gösterlr.

E) James Wood, yorumları en çok merak edlen

eleştrmenlerden brdr.

P:27

27

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

7. Snema oyunculuğu le tyatro oyunculuğu arasında zleyc

açısından ayrımlar vardır. Tyatro oyuncusu, zleycler

tarafından ştlebldğnden ve görülebldğnden emn

olmalıdır. Tyatrodak zleycler, oyuncuyu farklı açılardan

görmektedr. Dolayısıyla br oyuncu, tüm zleyclere

ulaşmak çn özel br bçm gelştrmek zorundadır. Bu

açıdan, br oyuncunun gözlern yce açması gerekyorsa

o bunu en uzak yerde oturan kşnn de görebleceğ

şeklde yapar. Gösternn yapıldığı salon büyüdükçe yen

düzenlemelern yapılmasından dolayı oyuncunun bçem

zedeleneblr. Snema oyuncusu çn böyle br teknk sorun

söz konusu değldr. Bundan dolayı snemada br rolün

tam olarak br bütün meydana getrecek bçmde

canlandırılmasında en büyük sorumluluk yönetmenndr.

Çünkü yönetmen, flm bütün olarak blen kşdr.

Oyuncunun br rolü canlandırırken ne duyması, ne

yapması gerektğne yönetmen karar verr.

Bu parçadan snema ve tyatro oyunculuğu le lgl

olarak

I. Oyuncu - zleyc lşks açısından farklar vardır.

II. Her k oyunculukta da yönetmen önemldr.

III. Seyrcye ulaşmak çn bütün oyuncuların özel bçm

gelştrmes gerekr.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Manzara resmnn Uzak Doğu ve Doğu toplumlarının

sanatında çok eskden ber öneml br yer olmuştur. Bu

toplumların doğaya olan tutkuları yüzyıllar öncesnden

sanatlarına yansımıştır. 16. yüzyıldan tbaren manzara,

topografk görünümleryle Türk mnyatürlernde yer almaya

başlamıştır. 18. yüzyıldan tbaren manzaraya karşı olan

tutku ve heves, clt kapaklarına kadar yansımıştır. Clt

kapaklarında, ahşap ve duvar üzerndek süslemelern

yern manzara resmler almıştır. Devam eden bu tutku,

19. yüzyılda yağlı boya tuval resmlerne dönüşmüştür. İlk

denemelernn asker ressamlarımızca gerçekleştrldğ

manzara temasının, Batılılaşma Dönem Türk Resm

Sanatı çersnde ayrı br yer olmuştur. Manzarayla

başlayan bu süreç, daha sonrak dönemlerde de

akademk br gelşm çnde devam etmştr.

Bu parçadan hareketle “manzara resmnn tarhî seyr”

le lgl olarak

I. Yüzyıllara göre nasıl br gelşme gösterdğ,

II. Türk resm sanatındak yer,

III. Uygulanabldğ alanlarının sınırsızlığı

verlernden hanglerne kesn olarak ulaşılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

9. Blm ve sanat tarh olmaksızın Mısır pramtler, Ayasofya

gb muhteşem yapıların neden ve nasıl yapıldığı

anlaşılamaz. Keppler, dünya yörüngesnn yuvarlak değl

de elptk olduğunu kanıtlamamış olsaydı Rönesanslı

Mmar Bramante’nn elptk kubbes, Mchelangelo’nun

Sstna Şapel’ndek son yargı freskndek elptk barok

üslup oluşmazdı. Claude Monet’n Tren Garı tablosu,

İnglz romantk ressam Wllam Turner’ın Lokomotf’

olamazdı.

Bu parçada sözü edlen değşk sanatçılara at

yapıtların başarısının temeln aşağıdaklerden hangs

oluşturmaktadır?

A) Sanatçıların engn hayal gücünü yansıtan eserler

ortaya koymaları

B) Dünya yörüngesnn elptk olmasının sanatçılara lham

vermes

C) Sanatçıların üstün sanat yeteneğne sahp olmaları

D) Blm nsanlarının ve sanat tarhçlernn çalışmaları

E) Mısır pramtler ve Ayasofya gb yapıtların sanatçılara

esn kaynağı olması

10. Başarılı deneme yazarı, değşk blm dallarının

verlernden de yararlanarak hayattak dalgalanmaları

sağlıklı ve tutarlı br bçmde yazıya döker. Hayatın

yaşanablrlğn kolaylaştırmak çn blm ve sanatın el ele

vermes gerekr. Deneme yazarı, düşünce ve eylem

dünyasında blm le sanatı uyum ve denge çnde

tutablen yazardır. Bu yüzden blm ve sanatın km

öncüler aynı zamanda brer deneme ustasıdır.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Deneme yazarı, yaşadığı ve gördüğü olayları blm

ışığında dle getrmeldr.

B) Başarılı ve tutarlı br yazar olablmek çn yazmaya

deneme türüyle başlanmalıdır.

C) Deneme yazarı, blm ve sanatı ahenkl br şeklde

brleştreblrse başarılı olablr.

D) Deneme yazarı olmanın yolu, blm ve sanatta başarılı

olmaktan geçer.

E) Blm ve sanat, uyumlu br şeklde sürdürüleblrse

hayatı yaşamak kolaylaşır.

P:28

28

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

11. Pasternak’a göre şr, kşnn ayağının altındak otlar,

ççekçklerdr; onu koparmak, elne almak çn braz

eğlmek yeter. Brodsk öyle düşünmüyor. Ona göre şr,

göklerle letşm olanağıdır. Şr sayesnde meleklerle

letşm kurarsınız. Bu k tanımın ardındak somut gerçeğ

düşündüm. Sanırım, Pasternak şrn her yerde ve küçük

şeylerde olduğunu söylüyor; Brodsk se yeteneğ öne

çıkarıyor. İks de br yerde doğru ama brbryle

karıştırılmaması koşuluyla. Şr ne, blyor musun? Br an.

Ve bütün br tarh tadı, nsan grşm, mutluluk çelşks.

Cemal Süreya, bu sözleryle aşağıdaklerden hangsn

vurgulamıştır?

A) Şr, hayatı bütünüyle kucaklayan br sanattır.

B) Şr, şarn yeteneğne bağlı br sanat dalıdır.

C) Şr, nsanın mutluluğunu dle getrmeldr.

D) Şr, topluma ışık tutmalıdır.

E) Şr, yaşadığımız çevreden barettr.

12. Lostra; ayakkabı bakımı dendğnde akla gelecek olan

boyama, yapıştırma, dkme, parlatma gb tüm şlemler

bünyesnde barındıran ve günümüzde oldukça revaçta

olan br ştr. Eskden yol kenarlarında sıklıkla gördüğümüz

ayakkabı boyacılarının yaptığı ş daha kapsamlı hâle

getrerek ayakkabıyı tam anlamıyla yenleme sürecne

alan br yaklaşımdır. İstenrse ayakkabının reng hatta

şekl ble değştrlr. Ayakkabınızdak her türlü tahrbat

olabldğnce gderlr. Ayakkabı yen gb olur, bu benm m

dersnz, nananamazsınız.

Bu parçada lostra le lgl olarak vurgulanmak stenen

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Modası geçmş ayakkabılarda değşklkler yaparak

tekrar kullanıma sunma

B) Kullanılsa da kullanılmasa da ayakkabının formunu her

an koruma

C) Ayakkabının bozulan formunu stenlen br şeklde

yenleme

D) Yıpranan ayakkabıları tonuna kadar orjnal rengne

kavuşturma

E) Müşteryle daha y lgleneblmek çn büyük

mekânlarda hzmet verme

13. Mare Emle, Televzyon ve Kültür adlı ktabında

televzyonu köyden kente göç eden nüfusun yen dünyayı

tanıma ve anlamlandırma rehber olarak görür.

Televzyona ktlelern toplumsal statülern yleştrmelerne

ve bu konuda blnçlenmelerne set vuran br uyuşturucu

eleştrs getren Emle, bu aygıtın nsanları madd ve

deolojk baskı altında tutableceğn de ler sürer.

Bu parçaya göre Mare Emle’n televzyona yönelk

eleştrs aşağıdaklerden hangsdr?

A) Toplumsal statünün gelşmn yalnızca blnç

kavramında görmes

B) Breylern sosyal konumlarını ve blnçlenmelern

engelleyc şlevnn olması

C) Ktlelere yönelk mesajlarının stenlen ölçüde karşılık

bulamaması

D) Kent yaşamını yleştrc konularla breyler

blnçlendrmey amaçlaması

E) Konum olgusundan uzak programların breyde sanal

br dünya oluşturması

14. Ahmet Haşm, ne yazık k dl bakımından yen nesllern

ulaşamayacakları br yerde duruyor. Bugünkü hâlne

bakınca Türkçenn br zamanlar Bâkîler, Şeyh Galpler,

Ahmet Haşmler, Yahya Kemaller, Necp Fazılları

yetştrmş olduğuna nanmak çok zordur. Onlar sank

başka br dln, başka br kültürün şarler. Eserlern otuz,

kırk, blemednz ell yıl önce vermş şarlernn dln

anlamayan başka br toplum, dünyanın ne geçmşnde

vardır ne bugününde. Ahmet Haşm ve benzer şarler, tek

başlarına br nsanın hayatını zengnleştreblr hatta

sadece Haşm’ okuyarak dünyaya herkesten farklı

bakmak mümkündür.

Bu parçadak yakınma, özellkle aşağıdaklerden

hangsne yönelktr?

A) Ahmet Haşm, Bâkî gb sanatçı yetştrlememesne

B) İçerk olarak yetkn olmayan yapıtlar oluşturulmasına

C) Toplumun, yakın geçmşn yazar ve şarlern

anlamamasına

D) Üslubu öncelemeyen sanatçıların çokluğuna

E) Toplumu kucaklamayan yapıtlar veren sanatçılara

P:29

29

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

15. Bu yazarı okumak, her zaman karamsarlıkla barışık

olmayı da gerektrr. Hayal etmek çn anılar olmalı; evet,

yazarda fazlasıyla anı ve onları temell brer düşünceye

çevrecek keskn br zekâ var. İks brleşnce okur çn

vadedlmş haz dakkaları başlıyor. Fkrlernn hepsne

katılmak zorunda değlsnz ama dünyanın önde gelen

düşünürlernden brnn günlüğünü takp etmek her zaman

heyecan vercdr.

Bu paragrafta sözü edlen sanatçının özellkle

üzernde durulan yönü aşağıdaklerden hangsdr?

A) Okuyucunun ruh hâln dkkate alması

B) Karamsarlıkla barışık br tutumunun olması

C) Okuyucularına estetk duygusu aşılaması

D) Yapıtlarında hatıraya çok yer vermes

E) Okuyucusunu her yönüyle kuşatması

16. Balaklava, kar başlığı dye blnen ürünün teknk smdr.

Geleneksel kar başlıkları; çok yer kapladığı ve terlemeye

sebep olduğu çn tekrar üşümeye sebep olablen yün,

yapağı gb doğal malzemel ürünlerdr. Balaklava smyle

üretlenler se çft taraflı dokuma teknolojsne sahptr.

Dolayısıyla cld tahrş etmeyen br yapıdadır. Esnek ve

nce br malzemeden mal edldğnden kolayca taşıyarak

gerektğnde takablrsnz. Ter üzernde brktrmeyen

gözenekl yapısı sayesnde kolayca buharlaşma sağlar.

Bunun yanında ç yüzey ısı yalıtımı çn tüylendrlmştr.

Bu parçada sözü edlen “balaklava”nın en belrgn

ntelğ aşağıdaklerden hangsdr?

A) Az yer kaplaması

B) Dokumasının sağlam olması

C) Sporcuların terch etmes

D) Doğal br malzemeden yapılması

E) Sağlığa uygun olması

17. Sz blmem ama ben, yer yer dönüp kend göz zlerm

takp ederken mzahın okuma yolculuğumda hayl hatırı

sayılır br yer olduğunu görür, hayatımın hemen her

karesnde kendm mzah denlen neşel faytonun yolcusu

olarak bulurum. Belrl dönemlerde kendsn kaçırmış

olsam da kıyısından köşesnden, ardından arkasından

yakalamış; hep br yerlernden bu çok renkl faytona

asılmışımdır. İşte bu çıngıraklı yolculuklar, çok uzun

metrajlı olmasa da cdd okumaların astığı yüzüme neşe,

dpnot artığı makalelern satır aralarına brer tebessüm,

paslanan zhnme cla olmuştur brçok kez.

Bu sözler söyleyen kş aşağıdaklerden hangsyle

ntelendrleblr?

A) Okuduğu ktapları tekrar okuyan

B) Okumalarında mzaha ağırlık veren

C) Mzahın cdd br ş olduğuna nanan

D) Cdd okumalara htyaç duyan

E) Sürekl farklı tarzda okuma yapan

18. Anadolu kasabalarında tellallar vardır. Sokak sokak

dolaşır, bağıra çağıra knc el ama kıymetl şeyler

satarlardı başkaları adına. O gün, bayrama brkaç gün

var, okuldan eve dönüyorum. Tellalı gördüm sokakta.

Sırtında yüz metreden görsem tanıyacağım, üzerndek

çzgler ble ezbere bldğm br şey var: babamın tüfeğ.

Gururla övündüğü atalarının yadgârı ve hayattak tek özel

keyfnn smges. Beynmden vurulmuşa döndüm. Ağlamak

stedm, olmadı. Koşa koşa, nefes nefese geldm eve;

annem, “Hayır oğlum, yanılmışsın, o değl! Bak, babanın

tüfeğ burada!” desn dye... “Anne, tüfek?” dedm.

Ağlamaya başladı. Sıkıntı son haddne varmıştı ve babam

anneme “Benm çocuklarım, bu bayram öksüz çocuklar

gb kalmayacaklar. Her zamank gb bayram yapacaklar.

Tepeden tırnağa gydreceğz, bayram sabahı elm

öperken harçlıklarını da vereceğz, hanım!” demşt.

Neyle? İşte o tüfekle...

Bu sözler söyleyen çocuğun çnde bulunduğu ruhsal

durumu en y anlatan sözcük çft aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Kızgın - kırgın

B) Snrl - bezgn

C) Şaşırmış - üzgün

D) Telaşlı - suçlayıcı

E) Ümtsz - yılgın

P:30

30

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

 Bu testte yer alan “değinilmiştir” soruları ile “söz edilmiştir” soruları aynı kapıya çıkmaktadır. Bir konuya

değinmek sorulmuşsa “kısa da olsa o konuya temas etmek, onunla ilgili bir şeyden söz etmek” anlamı

vardır.

 Ancak “temel düşünce” sorulursa parçanın bütünü bizim için önemlidir çünkü yazarın asıl amacı

sorulmak istenmiştir.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye çalışmayınız.

Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

20

TEST

2B

1. Her durumda brtakım olgusal gerçekler var: Aleden

okula, okuldan vatan hzmete, oradan fabrkaya ya da ş

hayatına, bazen hastaneye, bazen cezaevne devredlp

duruyoruz ölene dek. Bu devr teslm şlem, Glles

Deleuze’ün dkkat çektğ gb hep br “… artık değlsn.”

sözüyle gerçekleşyor. Okula başladığında sana “Artık

alende değlsn.” Denyor, böylece askerde veya fabrkada

artık alende ya da okulda değlsndr. Foucault’nun bu

noktada sorduğu soru, son derecede derndr: Nasıl oluyor

da her br kend kurallarına, rtüellerne, amaçlarına sahp

olan bütün bu kurumlar; hem brbrlernden tümüyle farklı

olduklarını dda edyorlar hem de brbrlern o kadar

andırıyorlar?

Bu parçada aşağıdaklerden hangsne değnlmştr?

A) Toplumun çeştl kademelernn, çlerne aldıkları

breyler hep brck olmakla ntelemelerne

B) Toplumun yapı brmlernn, nsanı her zaman çok farklı

br yaşantı oluşturması çn yönlendrmelerne

C) Yapısal olarak brbrleryle benzeşen sosyal kestlern,

çoğunlukla bu benzerlkten br sonuca ulaşma

eğlmnde olmalarına

D) Brbrlernden çok farkı olmayan toplum kurumlarının

kendlern hep farklı olarak tanımlamalarına

E) Breye “Artık esks gb değlsn.” mesajını veren sosyal

yapılanmaların, htap ettğ kşden aslında bazı

gerekllkler stemelerne

2. Robot ve otomasyon sstemler, endüstr sektörünün

rekabet gücünde klt rol oynamaktadır. Robot, montaj

robotu ve endüstryel görüntü şleme sstemlernn daha

yoğun kullanılması; üretm malyetlernn düşürülmesn ve

yüksek kalte standartlarına erşlmesn sağlamaktadır. Bu

nedenle de rekabet artırmak steyen ülke, sektör ve

şrketler; gderek artan oranlarda robotk teknolojlere

yatırım yapmaktadır. Söz konusu yatırım eğlm, özellkle

gelşmekte olan ülkelerde daha belrgndr. Zra bu ülkeler

gelşmş ülkelerden teknoloj transfer ve lsans adı altında

üretm, ortak gelştrme vb. modellerle ler teknoloj

yatırımı çekmeye çalışmaktadır.

I. Rekabet gücünü artırmak steyen ülkelern bu alana

yatırım yaptığına

II. Yatırımların daha çok gelşmş ülkeler tarafından

yapıldığına

III. Bu sstemlern kullanılmasının malyet düşürdüğüne

Bu parçada robot ve otomasyon sstemlerne lşkn

olarak yukarıdaklerden hanglerne değnlmştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

P:31

31

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2B

3. O günü görmek çn sade bekleyeceğz,

Göreceğz br sabah yeşl tomurcukları.

Hazırlanıyor gb gökyüzü, ufuk, denz,

Br sabah dökülecek baharların baharı.

Zya Osman Saba’ya at bu dzelerde vurgulanmak

stenen temel düşünce aşağıdaklerden hangsdr?

A) İnsan, nefes alıp verdğ sürece ümdn kapısına dört

elle sarılmalıdır.

B) Doğanın nsanla var olduğu, nsanın olmadığı yerde

yaşamın olmadığı unutulmamalıdır.

C) Rüya ve hayalle değl gerçeklerle yaşayan nsanlar

hedeflerne ulaşablr.

D) Barışın yolunu beklemek boşunadır; barışa kavuşmak

çn önce çmzdek düşmanlıkları slmelyz.

E) Mutluluk, br ççektr; o ççeğn havası, suyu, güneş br

çft güzel sözdür.

4. Yakup Kadr Karaosmanoğlu, yazmaya 1920’de başlar.

Daha önce yayımladığı mensur şrler, oyunlar ve

öykülern, yazmaya hazırlık olduğu söyleneblr. O br

gazetecdr, poltkanın çndedr, dplomattır. Her şeyden

önemls yaman br gözlemcdr. Yazı yaşamının

başlangıcında dönemn genel koşulları ve eğlmler

nedenyle “Sanat kşsel ve saygıdeğerdr.” lkesn

benmsedyse de Balkan bozgununu, kan ve gözyaşı

çndek göçler, Brnc Dünya Savaşı’nın yenlgsn, 600

yıllık mparatorluğun çözülüşünü noktalayan Mütareke’y,

şgaln getrdğ onursuzluğu ve zulmü, yerel ntelkte

başlayıp Mustafa Kemal’n önderlğnde ulusal

mücadeleye dönüşen drenş gördükten sonra sanatın

kşsel değl toplumsal br yaratı olduğunu kabul eder.

Bu parçada Yakup Kadr Karaosmanoğlu’yla lgl

olarak aşağıdaklerden hangsne değnlmştr?

A) Yapıtlarının çerğne

B) Sanat anlayışına

C) Anlatım tarzına

D) Duygu dünyasına

E) Yetşme tarzına

5. Kulak ver sözüme, dnle vatandaş

Uyma laklak edp gülüşenlere

Sen meşgul eder, şnden eğler

Karışır tembel perşanlara

Bu dzelerde anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsyle lgldr?

A) Kararlılık B) Faydacılık C) Çalışkanlık

D) Uyumluluk E) Hazırcevaplık

6. Br pazarımız var. Çoluk çocuğumuzla brlkte parkın br

köşesne çeklp haftanın yoğunluğunu üzermzden atsak

kötü mü olur? Sen msn parka gtmek steyen? Gençler

gruplar hâlnde oturmuşlar, neşel neşel sohbet edyorlar.

Edyorlar ama çevrey de berbat edyorlar. Br tanes

düşünüp de çöpler çöp kutusuna atmayı akıl edemyor.

Ale m desem eğtm m desem blmyorum. Geldğmze

geleceğmze pşman olduk.

Bu parçada yazarın gençlere yaklaşımı

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Gerçekç B) Eleştrel C) Yapısalcı

D) İdealst E) Alaycı

7. Neden Sürekl Alışverş Yapıyoruz?

İnsanların htyaç duyduklarından daha fazla para

harcamalarının temelnde zevke yaklaşarak veya acıdan

uzaklaşarak kendn daha y hssetmek yatmaktadır. Yen

br elbse veya yen br akıllı telefon gb pahalı br şey

satın alarak bu hss yaşayablyoruz. Yen şeylere

htyacımız olmadığını gerçekten blyor olsak da bazen br

şeyler satın alma baskısına drenmek mkânsız olablr.

Pek, bz bu davranışa ten nedr? İnsanlar, başkalarıyla

rekabet etmek ve kend ylklern ön planda tutmak çn

mümkün olduğunca çok şey talep etmeye çalışır. Ancak

tüm temel htyaçlarımız karşılandığında tüketm çılgınlığı,

başka br yerde yne bz beklyordur. Ancak y

hssetmenn, y görünmekten daha y olduğunu

unutmayın. Eşyalara değl kendnze yatırım yapın.

Bu köşe yazısıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Gereksz yapılan her harcamanın pskolojk bozukluğa

neden olduğu açıklanmaktadır.

B) Para harcamayla ekonomk bağımsızlık arasındak

lşkye değnlmştr.

C) Kendn y hssetmeyenlern alışverş sığınak olarak

gördüğü söylenmektedr.

D) İnsanların normaln sınırlarını aşan davranışına açıklık

getrlmektedr.

E) İnsanların tüm davranışlarının altında benzer nedenler

olduğu fade edlmektedr.

P:32

32

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2B

8. Aşağıdak parçalardan hangs “Ntelkl br tyatro

yazarı, eserlernde mesaj vermekten çeknmemel; can

verdğ karakterlern ağzıyla mesajlarını haykırmalıdır.”

düşüncesne uzak düşmektedr?

A) Amerkalı oyun yazarı Eugène O’nel’n Elektra’ya Yas

Yakışır adlı tyatro eser, karakterlernn çokluğu ve

günümüze uyarlanmasıyla dkkat çeker. Oyunda

başkahramanlar, savaşa karşı olma düşüncelern

cesurca aktarır.

B) Ondne, Fransız oyun yazarı Jean Graudoux’un Hans

ve Ondne adlı kahramanlarının hkâyesn anlattığı br

tyatro eserdr. Yazar, oyunun başkşler gezgn

şövalye Hans le su pers Ondne’nı aracı kılarak

ölümün br son olmadığı düşüncesn vurgular.

C) Andrè Gde, Phloctète adlı oyununda breysel

özgürlük, breyn mutluluğundan hareketle toplumsal

mutluluk ve breyclk temalarını şler. Esernn fnal

sahnesnde karakterne “Evren-İnsan, Tekl-Tümel”

sorgulamasını yaptırarak felsef letlern ortaya koyar.

D) Tyatro yazarı Jennfer Haley tarafından kaleme alınan

Cehennem oyunu, çerkten zyade dl ve anlatım

özellklerne yoğunlaşıyor. Oyunun kahramanı Dedektf

Morrs, jest ve mmklern ustaca kullanarak kna edc,

hoş üslubuyla öne çıkıyor.

E) Yazdığı oyunları felsefeyle lgl düşüncelern

aktarmaya uygun br zemn olarak gören Jean Paul

Sartre, Snekler adlı tyatro esernde özgürlüğün

trajedsne odaklanıyor. Orestes karakter üzernden

eylem ve sorumluluk düşüncelern rdelyor.

9. Tarhtek en öneml pskolojk deneylerden br olarak kabul

edlen Lttle Albert Experment’a başlamadan önce küçük

Albert’a brkaç duygusal test yapılır.

I. Mnk bebeğe sırasıyla beyaz br fare, tavşan, yanan

kâğıt parçaları, peruk, maske gb lk kez

karşılaşableceğ nesneler ve durumlar gösterlr.

Sonuç olarak Albert, gördüğü hçbr nesneye karşı

korku göstermez; her şeye gülümser.

II. Albert’ı boş br odaya götürürler. Odada Albert’ın

üzerne oturduğu bez yatak harcnde hçbr eşya

bulunmaz. Daha sonra Watson ve asstanı Rayner

odadan çıkar, yalnız bıraktıkları Albert’ın yanına

beyaz laboratuvar fares salarlar. Albert, fareden

korkmadığı gb tam ters br tepk göstererek farey

çok sever; yakalamaya çalışıp gülmeye başlar.

III. Albert fareye her dokunduğunda k demr çubuğu

(br çekç, dğer çelk çubuk) brbrne vurarak

rahatsız edc sesler çıkarmaya başlarlar. Sesler

duyan küçük Albert ağlamaya başlar. Oda yenden

sesszleşnce fareyle oynamaya devam eden Albert,

yne fareye dokunduğu lk anda pskologların

çıkardığı o gürültülü sese maruz kalır. Ağlaması

yatışıp aklı tekrar fareye kayan Albert, dokunmaya

çalıştığı an, hep aynı ses duyduğu çn fareye

dokunmaktan korkmaya başlar.

Bu deneyler sonucunda aşağıdaklerden hangs

kanıtlanmış olablr?

A) Çocukların nelere daha fazla tepk verdğ

B) Korkunun nsanda doğuştan olup olmadığı

C) Fare ve tavşanın nsandak korkuyu tetklemedğ

D) Yalnızlık korkusunun nsanda hang durumlarda

değştğ

E) Beyaz rengn nsan pskolojsne olumlu etk ettğ

P:33

33

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2B

10. Gazetec: Fath Sultan Mehmet’ anlatan romanını bre br

tarhî veskalara dayandıran romancı arkadaşınıza neden

bu kadar yüklendnz?

Yazar: Br tarh akademsyen olmadığını bldğm çn.

Gazetec: Szce tarhsel romanları tarh alanındak blm

adamları mı yazmalı?

Yazar: Elbette hayır! İster br romancı ster akademsyen

olsun, tarhsel roman yazacak olanlar akademk verlere

uymak zorunda değller; bunu anlatmak stedm.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Öykülerm Cumhuryet Dönem Ankara’sında, taşradan

gelmş, bürokrasde görev almış gerçek kşlern

hayatını anlatacağım br vtrn olarak tasarlıyorum.

B) Son yayımlanan romanımda tarhî br şahsyet olan

Cengzhan’ı anlatıyorum; hem de ççek yetştren, latf

konuşan, gülümseyen ve nsan nctmeyen br

Cengzhan’ı…

C) Brçok flme kaynaklık eden, brçok okurunu sayfalarına

kltleyen roman sanatı; pskolojden olduğu kadar

retorkten ve tarhten de beslenr.

D) Memduh Şevket; meclste çalıştığı, mlletvekl olduğu

hâlde yüksek kademey değl ısrarla, şevkle ve ştahla

düz Orta Anadolu halkını taşımıştır sayfalarına.

E) Her yazar, çnde yaşadığı gerçek dünyadan az ya da

çok, şöyle ya da böyle etklenr; br yazarın eserne

gerçek kşler ya aynıyla ya değşerek mutlaka grer.

11. Teknoloj kullanımı; br ş kolaylaştırma, bastleştrme ve

hızlandırma gb faydalar sağlamaktadır. Ancak bu durum,

tüketm ekonomsnn de körükleycs olmuştur. Artık her

alanda moda kavramı yaygın şeklde kullanılmaktadır.

Ama en hızlı döngünün teknolojk ürünlerde olduğu

görülmektedr. Bugün üretlen ürünler, daha çok fonksyon

çerecek şeklde tasarlanmaktadır. Her geçen gün ürünlere

yen eklenen fonksyonlar artmaktadır. Mesela cep

telefonlarının lk çıktığı yıllardak versyonlarıyla şmdk

telefonlar aynı fonksyonlara sahp değldr. Bu durum

dğer ürünler çn de böyle.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs teknolojk

gelşmelern br sonucudur?

A) Ürünlern müşterye kısa sürede ulaştırılması

B) Üretmde malyetn azalması

C) İş sthdamının artırılması

D) Tüketm ekonomsnn büyümes

E) İletşm mkânlarının artması

12. Yen br araştırmada atların mutlu olduklarında daha fazla

homurdandığı yönünde bulgular elde edld. Uzunca br

süre atların homurdanmasının hjyenk şlevler olduğu,

balgam sökmeye, snekler ve başka şeyler burun

delklernden uzaklaştırmaya yardımcı olduğu

düşünülmüştü. Ancak çeştl araştırmalar sonucunda daha

y bakım gören atların bu davranışı daha çok

sergledğnn fark edlmes, bu düşüncey zayıflattı.

Araştırmacılar, daha y şartlar altında bakılan atlarda

homurdanma sıklığının çok daha yüksek olduğunu gördü.

Ayrıca atların kronk stres puanlarını hesaplayarak bunları

yaşam şartlarıyla karşılaştırdı. Stres düzey ne kadar

yüksekse homurdanmanın o kadar seyrek gerçekleştğ

görüldü.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada belrtlenler

destekler ntelktedr?

A) Sncaplar, kış çn gömdükler besnlern başkaları

tarafından görülmemes çn hassas davranır.

B) V şeklnde uçan göçmen kuşlar, br ldern öncülüğünde

hareket eder.

C) Köpeklerdek havlama güdüsü, açlıkla eş değer olarak

var olmaktadır.

D) Sokak köpekler, sürüler hâlnde yaşayarak var olmaya

çalışır.

E) Sahb tarafından okşanan kedler, mırlayarak

mutluluklarını fade eder.

P:34

34

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2B

13. Sparş şarkı yapamıyorum. Bugün beste yapacağım dye

kendm şartladığım an, bu mümkün olmuyor. İlham

kapımı çalıyor, “Hoş geldn!” deyp bestem yapıyorum. Br

olaydan etklenp yazıyorum, geces gündüzü bell

olmuyor. Br ay hçbr şey yazamıyorum ama bazen br

günde beş tane de yazıyorum. Arabada ble yazarım.

Melod gelr, arabayı kenara çeker, bestey yaparım. Br

yanımda “Ben brn çok sevdm.” der, ağlar, etklenrm.

Kendm onun yerne koyar, yaşar, yazarım.

Bu parçada anlatılanlar, beste yapmakla lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne br örnek oluşturur?

A) Bestelern, lhamın geldğ şarta göre farklılık

gösterdğne

B) Br durumda gelen lhamın başka br durumda

gelmeyebleceğne

C) Sparş üzerne yapılanlarının kalıcı olmadığına

D) Şarkıların tema’sının brbrnden çok farklı olableceğne

E) İlhamın ne zaman, nerede geleceğnn bell olmadığına

14. 2012’de söyledğ “Barcelona’ya asla gtmem. Eğer

kendnz Madrdl hssedyorsanız o takıma

gdemezsenz.” cümleler kendsne hatırlatılan Nkola

Mrotc, “Hayatımda çok şey değşt, çok olgunlaştım ve

hayatı artık daha farklı görüyorum. Söyledklerm nkâr

etmyorum. Öncek takımımda her şeym sahaya koydum.

Şmd Barça’dayım ve aynısını burada yapacağım. Madrd

taraftarları benm çn endşelenmyor, onlara karşı

oynarken amacım yne aynı olacak: oraya gdp

kazanmak. Başka takımlar da benmle lglenyordu ancak

en y karar buraya gelmek oldu. Madrd le lgl

konuşmam. Serbest br oyuncu olarak ben stedğm

seçm yaptım.” ded.

Bu parçada sözü edlen sporcunun takındığı tavır

aşağıdaklern hangsnde belrtlmştr?

A) Takımlar çn duygularını kamuoyu önünde eleştrel br

şeklde belrtmekten çeknmeme

B) Öncek takımına duyduğu hslern hç değşmedğn

açık yürekllkle belrtme

C) Söyledğ br cümle üzerne gelşen gergn söyleşy yok

saymaya çalışma

D) Oynadığı takıma bağlılığı sorulunca öncek takımlara

duyduğu sevgy dle getrme

E) Önce söyledğ keskn br sözün tersn yaptığı

hatırlatılınca kendsnn değştğn söyleme

15. Br kere ben ktap okumuyorum. Yazar okuyorum. Yazar

gerçekten br edebî kalteye ve br edebî dsplne sahpse,

yazarın br ddası varsa bunu sz hemen lk paragrafta

görüyorsunuz ve alıp o ktabı okuyorsunuz. Okuma

eylem; eleştr çnde önce kend adınıza, kend

brkmnze, kend dünya görüşünüze göre yaptığınız br

anlamlandırma eylemdr.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada kendsnden söz

eden eleştrmenn br özellğdr?

A) Her sevyeden ktapları okuyarak yazarlarını

karşılaştırma

B) Okuyucu beklentlern önceleyen yazarların eserlern

değerlendrme

C) Toplumu dönüştürme kaygısıyla sanattan uzaklaştıran

durumları gösterme

D) Sanatsal düzey yüksek ve prenspler olan yazarların

ktabını okuyup değerlendrme

E) Okuyuculara brkm elde edeblme yollarını gösterme

16. Yapıtlarımda duygu ve coşkuya çok önem verdğm

söyleyeblrm. Yan breysellk ön plandadır. Kendm

gzlemey düşünmem. İnsan ayrımı yapmam ve her

kesmden nsana yapıtlarımda yer verrm. Toplum benm

vazgeçemedğm şeydr.

Bu parçadak düşünceye en yakın görüş

aşağıdaklerden hangsnde vardır?

A) Konusunu tarhten alan romanlarında kahramanlarını

daha çok, yüksek rütbeden nsanlardan seçmey

yeğlemştr. Sıradanlıklara yer vermeyen yazar, asl

davranışları övmey terch etmştr.

B) Roman kahramanlarımın kader benm elmde değldr

ve sanat dedğmz şey de tam olarak budur. Çünkü

sanat, sanat çn vardır.

C) Romanlarında aydın, öğrenm görmüş, sanat ve

edebyattan anlayan kşler ve çevrelern; öykülernde

se halkın yaşayış ve âdetlern şlemştr.

D) Roman ve öykülernde kend hayatından kestler vardır.

Eserlernde kahramanlaştırdığı farklı kesmden nsanlar

aracılığıyla duygu ve düşüncelern anlatmıştır.

E) Sanat estetğn üst perdeden fade edlmesyse şayet o

zaman sanatla lglenenler ve onun muhatapları da üst

sevyeden olmalıdır.

P:35

35

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2B

17. Hayatın devraldığı

Sessz br öz sudur acı

Brkr yüreğnn kıvrımlarında

Ve ağar gözlerne ağır ağır

Bulutlar yere nmştr artık

Ya da gurbettesndr

Unutma

Aşağıdaklerden hangs çerdğ duygu yönünden

yukarıdak dzelere anlamca en yakındır?

A) Bütün şrlerde söyledğm sensn

Suna dedmse sen Leyla dedmse sensn

B) Güneş ışığını vurmuş üstüne

Baharın yeşl sarmış her yanı

C) Bugün dünyayı stedğn br renge boya

Rengârenk batan günü al karşına

Br renk de kendnden kat

D) Çevr başını gökyüzüne

Yıldızlara bak

Güneşl sabahların umududur yıldızlar

E) Bugün günlerden hasret, mevsmlerden hüzün

Yıllardan özlem, gecenn saat k buçuğu

Yne mısralarım sen oluyor satır satır

18. Anı ktapları ve günlükler, son dönemde okurların oldukça

lgsn çekyor. Ülkemzde 90’lı yıllarda başlayan nostalj

tutkusu, eskye dar ne varsa kıymete bndrd. Yaşamın

her karesnde “esk”y görmek mümkün. Müzkte, gymde,

mmarde, sanatta ve edebyatta... Br anlamda

“Btpazarına nur yağdı”. Gramofonlar, plaklarla brlkte esk

şarkılar da moda oldu. Mmarde panjurlu evler, tekrar boy

göstermeye başladı. Br zamanlar demode dye yüzüne

bakılmayan gysler yenden gözde oldu. Esk yan syah

beyaz fotoğraflar ble geçerl şmd, tıpkı esk peyzajlar

gb.

Bu parçaya göre anı ve günlüklern okuyucuların

lgsn çekmes aşağıdaklerden hangsyle

lşklendrleblr?

A) Anı ve günlük ktaplarının her yazar tarafından kaleme

alınmasıyla

B) Sanatçıların arayışlar çne grmesyle

C) Toplumda eskye olan lgnn tutku hâlne gelmesyle

D) Topluma geçmşn hatırlatma düşüncesyle

E) Btpazarlarında çeştllğn artmasıyla

19. Mzah; hızla ayaküstü etknlkler coğrafyası hâlne gelen

htyar dünyamızda sığınılacak, eşne az rastlanır

tebessüm lmanlarından brdr günümüzde. Lakn geln

görün k gerçek dünyadak bayağılaşma oranıyla atbaşı

koşturan yayın dünyasındak sıradanlaşma, mzahı da

kollarına almakta hç de uyuşuk davranmadı. Son dönem

mzah yazınını şöyle br göz önüne getrp “gülmek”

parantezne alırsanız esprtüellğn, hazırcevaplığın,

estetğn ve hatta düşünce adına ne varsa hemen

hepsnn yernde yellern estğn üzülerek fark edersnz.

Salt br güldürme kaygısının hâkm olduğu mzah anlayışı,

maalesef okuma hayatımızın en neşel parantezn de

yerle br ett.

Bu parçada mzah yazılarının esk sevyesn

koruyamaması aşağıdaklerden hangsne

bağlanmaktadır?

A) Sanatçıların sadece güldürme kaygısı taşımasına

B) Sosyal hayattak sıradanlaşmaya

C) Sanatçıların ekonomk kaygı taşımasına

D) Estetk düşüncesnn öne çıkarılmasına

E) Sanatçıların okuyucuların nabzını tutamamasına

20. Aşağıdak parçalardan hangs “Kşlğn oluşum ve

gelşmnde, yaşanılan coğrafyanın etks var mıdır?”

sorusuna cevap vermektedr?

A) Benlk, kşlğ etkleyen en güçlü etmendr. Kşlğn

öznel yanı ya da dış çevrede somutlaşmış görünümü

ve özü olarak da tanımlanablr. Kısaca benlk; breyn

kendsn tanıma ve değerlendrme bçm, temel

ntelğdr.

B) Breylere emredc, baskıcı, eleştrc ve despotk

yaklaşımlar; kşlk oluşumu ve gelşmn olumsuz

etkleyeblr. Bu durum, breylerde güven duygusu

yeterszlğne ve boyun eğc taatkâr tutum eğlmne

neden olur.

C) Blm nsanları, düşünme tarzlarının coğraf konuma

göre ne kadar farklı olableceğn araştırıyor. Bu

araştırmanın sonuçlarına göre, düşünme tarzlarının

kşlk olgusuna kazandıracağı verler değerlendrmey

planlıyorlar.

D) Kşlk gelşmne yönelk nesnel çalışmalar, “breyclk”

ve “kolektvzm” ayrımı üzernden yürütülüyor. Bu

bağlamda Batılıların daha breyc; Hndstan, Japonya,

Çn gb ülkelerde yaşayan nsanların se daha

kolektvst olduğu tez ncelenyor.

E) Kıyı kesmde doğup büyüyen ya da yaşayan breyler

daha duygusal daha yumuşak br mzaç sergler. Buna

karşın karasal ya da dağlık bölgelerde, aşırı sıcak ya

da soğuk klmlerde doğan, büyüyen ve yaşayan

breylern daha sert karaktere sahp oldukları

söyleneblr.

P:36

36

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

dk:

 Paragrafta başlık, parçada işlenen konunun özeti niteliğindedir. Başlığı belirleyebilmek için önce

konuyu bulmak daha yerinde bir adım olur. Metnin sadece bir bölümüne bakarak ya da metinde sık sık

karşılaşılan sözler başlıktır demek, doğru olmaz.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye çalışmayınız.

Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1C’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. Br yabancı dl öğrenp sorumluluk blncyle, başarıyla

kullananlar yanında özentyle hareket edp gösterş olsun

dye dllern bozanlar var. Bu kşler, dle zarar

vermşlerdr. Günümüzde İnglzce sözcüklern yerl yersz

kullanılmasına çokça tanık olmaktayız. Dldek krllk, ler

br düzeye ulaştı. Km roman tpler, kend ana dllern

konuşamazken onların özentyle, gösterş sevdasıyla

grştkler bu yanlış ve yoz tutumlarına gülüp geçeblrz.

Ama yazı yazanların, yazarlık sıfatını alanların

özenszlklern hoş görmek doğrusu güç olmaktadır. Bazı

sözcükler, üstelk hç gereğ yokken dle onlar yüzünden

yerleşmektedr.

Bu parçada aşağıdak konulardan hangs

tartışılmaktadır?

A) Yabancı dl öğrenmndek yanlışlıklar

B) Yazarların konu seçmlerndek özenszlk

C) Blnçl okurun her geçen gün azalması

D) Dln özenszce ve blnçszce kullanılması

E) İlk dönem romanlarındak yanlış Batılılaşma

2. Doğal olarak her ebeveyn, kend çocuklarını gelecekte en

y yerlerde görmek ster. Ancak km anne babalar, bu

doğal ve y nyetl steklern çocuklarının lg, stek ve

yeteneklern dkkate almadan gerçekleştrmeye çalışır.

Onları hç lg duymadıkları spor ve sanat etknlklerne

zorlar. Çocuğu okuldan çıkınca ya da hafta sonları özel

derslere, kurslara koşturur. Böylece çocuğu bunaltır, onun

çocukluğunu ve gençlğn yaşamasına hç fırsat vermez.

Bu parçada söz edlen anne babalar, çocuklara yönelk

davranışlarında hang açıdan eleştrlmektedr?

A) Kural koymada gevşek davranmak ve otorte

oluşturamamak

B) Onlar hakkında karar vermek ve onların

sorumluluklarını üstlenmek

C) Sosyal etknlklerde gereğnden fazla destek olarak

sosyalleşmelernn önüne geçmek

D) Paylaşım konusunda gerekl eğtm vermemek ve

benmerkezc yetştrmek

E) İlg ve kablyetlern göz önüne almadan yönlendrmek

ve brçok alanda başarıya zorlamak

TEST

2C

P:37

37

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

3. Mevlana’yı duygularla doldurup yücelten, bu âlemden alıp

ötelern ötes âleme götüren “sema”dır. Bundan dolayı

sema, Mevlana çn yemekten ve çmekten daha

önemlyd. Semaya başlandığı zaman her şey unuturdu.

Açlıktan düşkün br hâle gelse ble... Öyle k bazı

zamanlar gece başlayan sema, btp tükenmeden sabah

ezanına kadar devam etmekteyd. Sema esnasında

kudümler, katılanların nabzını da rtmk br şeklde yavaş

yavaş hızlandırırdı. Ondan sonra semada nabzın atışıyla

kudüme vurulan darbelern ses brleşrd. Sema edenler,

kendlernden geçerler, varlıklarından sıyrılırlar; öyle br

hâle gelrler k bugünkülern csm m, dünkülern ruhu mu

bell olamazdı.

Bu parçaya göre sema, katılımcılarını;

I. coşkunluk,

II. kurtuluş,

III. yenlk

kavramlarından hangler le buluşturur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4. İnsanlar, sözlüğe genellkle br sözcüğün anlamını

öğrenmek çn bakarlar. Sözlükler, kelmelern doğru

yazılışını da verdğnden bu kaynaklara br kelmenn

yazımını kontrol etmek çn müracaat edenler de olur.

Örnek cümleler; lk kez karşılaşılan, anlamı hatırlanmayan

veya karıştırıldığında kontrol edlmek stenen sözcükler

çn sözlük kullanıcısının yardımına koşar. Tanık cümleler,

böyle sözcüklern anlamını belrgnleştrr; dldek

konumunun anlaşılmasına yardım eder. Öğrenmey de

kolaylaştırır.

Bu parça çn en uygun başlık aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Kelme Zengnlğ

B) Sözlüğün İşlev

C) Okuma Kültürü

D) Sözlük Çeştllğ

E) Öğrenme Yöntemler

5. Geçmş yıllarımda çok kırıcı yazılar yazdım. İsmal Cem’n

çıkarttığı Poltka gazetesnn Ortalık dye br sütunu vardı.

Tab şmdk gençlern hatırlaması, blmes mümkün değl.

O köşede Oğuz Atay le aramızın açılmasına neden olan

br yazı yazdım. Benm hatalı olduğum br yazıydı.

Yazmasam yyd ama br kere yazmış oldum.

Bu parçada;

I. stem,

II. pşmanlık,

III. özlem

duygularından hangler belrgndr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

6. Gençlğmn en del zamanlarında yaşama yükledğm

anlamı dün gb hatırlıyorum. Korkunun olmadığı, kend

ayakları üzerne durablme cesaret, gücün ve kuvvetn

yernde oluşu bazen farklı duygular yaşatıyormuş nsana;

bunu çok sonra fark ettm. Ben bu duyguları fazlasıyla

yaşadım. Şmd gerye dönüp baktığımda her davranışımı

onayladığım söylenemez tab. Yaşadığım zamanı

ıskalamadan yarınlarıma yatırım yapsaymışım emnm k

daha rahat ederdm.

Bu parçada en belrgn duygu aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İmrenme B) Özlem C) Stem

D) Pşmanlık E) Yalnızlık

TEST

2C

P:38

38

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

7. Romanlarıma hazırlanırken hem bol bol okuma yapıyorum

hem de çok gezyorum. Son romanım çn de çok gezdm.

İtthat ve Terakk coğrafyası çok genş br coğrafya. Önce

Pars’e gttm. Romanda anlattığım yerler sokak sokak

gezdm. Bonaparte Sokağı’nda Jön Türklern lokaln

buldum, burası İtthat ve Terakk’nn doğduğu yerlerden.

Sonra hareketn başladığı Selânk’e gttm defalarca.

Selânk’te sukastların gerçekleştğ ara sokakları gezdm.

Sadece Selânk’e değl, Manastır’a da gttm. Orada

Şems Paşa’nın vurulduğu Drahor Nehr’n buldum, dağa

çıktıkları yerler gezdm. Hem çok zor hem de çok

eğlencelyd bu süreç benm çn. Dört yıllık çalışmalarımın

toplamında çok hoş br duygu çndeydm.

Bu parçadan hareketle yazarla lgl olarak

I. Tarhî konular dışında roman yazmamaktadır.

II. Yazmayı düşündüğü konularla lgl kapsamlı

araştırmalar yapmaktadır.

III. Roman kahramanlarına kend yaşadığı duyguları

yüklemektedr.

yargılarından hangler çıkarılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

8. Spor salonuna adım attığınızda sz lk karşılayan şey,

kaos ve kargaşa olur. Koşu bandında hayatının son

maratonuna çıkan atletler, ter damlalarında boğulan azml

şahsyetler, ağırlık kaldırırken atılan çığlıklar merhaba der

sze. Spor salonlarında görülen bu durumlar, genellkle

çalıştırıcıların talmatları dışında, yanlış ya da erken

yapılan hareketlerden kaynaklanır. Bu durum da zaman

zaman tehlkel yaralanmalara neden olablr. Spor, stkrar

steyen br faalyettr. Hızlı br şeklde br anda her şey

yapmaya çalışmak en çok görülen yanlış

davranışlardandır. Bununla sonuç alınmaz. Sakn ve

programlı çalışın. Sabrınızın tükendğ zamanlar olacaktır.

Hemen pes etmeyn ve programa sadık kalın. İlerleyen

zamanlarda değşm sz de açıkça göreceksnz.

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs çıkarılablr?

A) Egzersz planı, ulaşmak stenlen sonuca göre

ayarlanmalıdır.

B) Spora başlarken ısınma hareketler kesnlkle

atlanmamalıdır.

C) Spor salonlarında verml, güvenl ve blnçl bçmde

spor yapılmalıdır.

D) Spora yen başlayan br kşnn ağır br hareket

yapması sakatlanmasına neden olablr.

E) Mekândak dğer nsanları rahatsız etmeyecek

davranışlara grşlmeldr.

9. Keyfl ve sağlıklı çecek söz konusu olduğunda ben hçbr

şey br bardak şekersz sıcak çaydan alıkoyamaz. Her

gün ortalama dört beş fncan çay çerm. Pek sıcak çay

daha mı faydalı? Sağlık söz konusu olduğunda çayı sıcak

suda kaynatarak demlemenn, çndek antoksdan gücü

azaltableceğn gösteren bazı bulgular var. Çayınızı

bazen soğuk suda demlemey denemeye ne dersnz?

Soğuk suda demlemek çn çayı soğuk suya bırakıyor, oda

sıcaklığında k üç saat bekletyorsunuz. Soğuk demleme,

çaydak kafen oranını düşürüyor ama antoksdan gücü

artırıyor. Soğuk çay demlemeye ne dersnz?

Bu parçadan

I. Sıcak suyla demlenen çayın antoksdan etks

azalmaktadır.

II. Çay, her yaş grubundak nsanın güvenle çebleceğ

çecektr.

III. En sağlıklı çecek, soğuk olarak demlenen çaydır.

yargılarından hangler kesnlkle çıkarılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

10. Kemal Sunal, takdr edlmes gereken br sanatkâr.

Tamam, flmlernn başarısı sadece oyuncunun başarısı

değldr; senarstn, yönetmenn başarısı da yadsınamaz

ancak Sunal doğal tavırlarıyla halkın gönlünde taht

kurmuştur. Yemek yerken, yürürken, konuşurken öylesne

doğal k... Halk onu bu hâlyle beğenyor, hatırlıyor.

Sosyolog Can Kozanoğlu, Kemal Sunal’la toplum lşksn

şöyle değerlendryor: “Seyrcsne çok yakın, çok tanıdık

gelyor. Nasıl k br arkadaşınızın şaşkınlığına on yıl

boyunca her karşılaşmanızda güleblrsnz, aynen öyle.”

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs kesnlkle

çıkarılır?

A) Kemal Sunal, sadece halkın dramını anlatan flmlerde

rol almıştır.

B) Flm yönetmenler, Kemal Sunal’ın rolüne müdahale

etmemştr.

C) Kemal Sunal’ın sanat gücü toplumun bütün kesmlern

dernden etklemştr.

D) Kemal Sunal’ın doğal oyunculuğu, zleycnn hoşuna

gtmştr.

E) Kemal Sunal, brçok sanatçı gb ölümünden sonra çok

sevlmştr.

TEST

2C

P:39

39

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

11. Babama benm gb br hayat yaşamadığı, hçbr şey çn

küçük br çatışmayı ble göze almadan toplumun çnde,

arkadaşları ve sevdkleryle gülüşerek mutlulukla yaşadığı

çn kızıyordum. Ama kızıyordum yerne kıskanıyordum

dyebleceğm, belk de bunun daha doğru br kelme

olacağını da aklımın br yanıyla blyor, huzursuz

oluyordum. O zaman her zamank takıntılı, öfkel sesmle

kend kendme “Mutluluk nedr?” dye soruyordum. Tek

başına br odada dern br hayat yaşadığını sanmak mıdır

mutluluk? Yoksa toplumla, aynı şeylere nanarak,

nanıyormuş gb yaparak mutluluk maskes takmak mı?

Bu parçada aşağıdaklern hangsnden

yakınılmaktadır?

A) Ekonomk sıkıntıların toplumun breylern brbrnden

uzaklaştırmasından

B) Küçüklern büyüklere gereken saygıyı

göstermemelernden

C) Mutluluğun sıradanlaşmasıyla yaşama yüklenen

anlamın değşmesnden

D) Babaların, çocuklarıyla gerektğ şeklde

lglenmemelernden

E) İnsanların problemler yokmuş gb davranarak mutlu

görünmelernden

12. Vatandaşın sağlığını hçe sayan sahtekârlar, hlede sınır

tanımıyor. Dolandırıcılar; çürük, bozulmuş, küflenmş

ürünler şlemden geçrp yenden raflara getryor. Şeker

yerne glkoz, et yerne sakatat, peynr yerne yağ kullanan

sahtecler; ürünlern ömrünü, tadını, parlaklığını artırmak

çn kullandıkları katkı maddeler ve kmyasallar le de

sofralarımıza başta kanser olmak üzere bnbr türlü

hastalık taşıyor. Ve bunları saygın markaların smlern,

ambalajlarını taklt ederek yapıyorlar. “Dışı marka, ç

merdven altı” ürünler kontrol etmekle görevl bazı kşler,

şkâyetler karşısında ble duyan kulağı üzerne yatıyor,

gözünü dğer yana çevryor.

Bu parçanın son cümlesnde yerlen gıda denetm

uzmanlarıyla lgl olarak aşağıdaklern hangsnden

yakınılmaktadır?

A) Gıdada sağlığı gözetmeyenlere karşı savaş

vermemelernden

B) Markalı ürünler taklt eden sahtecler görmezden

gelmelernden

C) Bozulmuş ürünler pyasaya sürenler

yakalamamalarından

D) Olmaması gerekenler ürüne ekleyenlere karşı

durmamalarından

E) Ürünlere orantısız koruyucu ekleyenler

engellememelernden

13. Türk Dl Kurumu, 1985’te Prof. Hasan Eren’n adını

taşıyan br İmlâ Kılavuzu çıkararak yazan çzen herkes,

özellkle öğretmen ve öğrencler sıkıntıya sokmuştu. Bu

kılavuzda adından başlayarak kurallarda da eskye dönüş,

esk yazının mlern drltmek söz konusuydu. 1932-1983

arasında hep kurullarca hazırlanan ve bütün ülkenn tek

kaynağı olan kılavuz, bu kez br kşnn mzası ve öznel

görüşleryle çıkmış, ortalığı karıştırmıştı. Neredeyse bütün

yazım kuralları bozulmuştu.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada yakınılan

durumlardan brdr?

A) Yazım kurallarının toplum tarafından benmsenmemes

B) Araştırmacıların dl konusunda duyarlılık göstermemes

C) Dl blmnn değşkenlk gösteren yapısının olması

D) Kılavuzun esk kurallarla ve öznel br yaklaşımla

oluşturulması

E) Öğretmenlern kurallara gereken önem vermemes

14. Hem otomobl hem bsklet kullanan Yğt, çft tekere farklı

rol bçenlerden br. Yğt; bskletn, otomoble sıçrama

önces br züğürt sporu olarak değerlendrlmesne karşı

çıkıyor.

Yğt’n bskletle lgl karşı çıktığı durum

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Otomoblle aynı ulaşım şlevn gördüğü yanılgısına

düşülmes

B) Kullanana verdğ olumlu bakış açısının görmezden

gelnmes

C) Spor çn değl zorunluluktan kullanılan br araç gözüyle

bakılması

D) Pahalı ulaşım araçlarından daha değersz olarak

algılanması

E) Genç algısına htap eden dnamk özellklernn yok

sayılması

TEST

2C

P:40

40

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

TEST

2C

15. Aslında ben böyle br amaç gütmedm hçbr zaman.

Hkâyenn şlevnn de bu olduğunu sanmıyorum zaten.

Kahramanlarım, öykünün çnde br kez yer alınca ve

konumları belrnce nasıl olmaları gerekyorsa öyle

davranıyorlar. Mesele şu: Dünya le anlaşamıyorum.

Bulmak stedklerm dünyada yernde görmüyorum çünkü.

Yernden edlmş olanları yerlernden edenler elbette

nsanlar. Bu ben sıkı br dünyalı olmaktan da alıkoyuyor.

Bu durumda elbette kendme br dünya kurmuş oluyorum.

İçmde yaşadığım dünyanın se bu dünya le örtüşmedğn

görünce onu başkalarına anlatma htyacı hssedyorum.

Bu belk benm var oluşumun, yaşıyorum ve buradayım

dememn de br fades oluyor.

Bu sözler aşağıdak sorulardan hangsne karşılık

olarak söylenmş olablr?

A) Hkâye türü metnlerde oluşturulan kahramanların eksk

yönler szce neler olablr?

B) Okurlarınız szn eserlernz okurken nelere dkkat

etmeldr?

C) Yazınsal türler arasında neden özellkle hkâye türünü

seçtnz?

D) Kend problemlernz metnn merkeznde duruyor mu?

E) Kahramanlarınız aracılığıyla okura vermek stedğnz

mesaj nedr?

16. Daha kalabalık br ale ortamı çnde büyümüş olsaydım

veya fazla sürekllk duygusu le büyüseydm yazı le bu

kadar erken buluşmayablrdm. Yalnızlığım bana başka

seçenek bırakmadı. Ben günce le yazmaya başladım.

Hayatımı o kadar sıkıcı buluyordum k olmayan şeyler

olmuş gb yazıyordum. Br şeklde gerçek le hayaln

hudutları orada yavaş yavaş bulanmaya başlıyor. Oradan

öyküye kısacık br adım, br sonrası o kulvar çnde

romandı. Şmd tekrar başa dönüp sorayım: Br nsan

hang nedenden dolayı yazıya yönelrmş?

Bu parçada anlatılanlara göre parçanın son

cümlesndek sorunun yanıtı aşağıdaklerden hangs

olablr?

A) Ale ortamındak yoğun beklent ve lgden

B) Aldığı eğtmn onu edebyata yönlendrmesnden

C) Yalnızlık duygusunun kşy yazmaya mecbur

bırakmasından

D) Okuma alışkanlığını küçük yaşta elde etmesnden

E) Meşhur olma steğnn davranışları şekllendrmesnden

17. Prof. Dr. Orhan Okay le lgl olarak vefatının ardından çok

şey yazıldı. Yazanların br kısmı öğrencler, br kısmı

mesa arkadaşları ve meslektaşları, br kısmı se onu

yazdığı eserleryle tanıyanlardı. Onunla lgl yazılan

yazılar, kuşkusuz k brbrnden kıymetl blgler çeryordu.

Ben de öğrencs olarak o günlerde br yazıyı kaleme

almış ancak Hoca’nın çok daha yakınında bulunanlara

ayıp olmasın dye yayımlamak çn acelec

davranmamıştım. Vefatının üzernden br yıl geçt;

yazdığım yazıyı, Hoca’nın vefatının ardından yazılan

yazıları da göz önünde bulundurup bazı eklemeler

yaparak onu ve eserlern unutturmamak çn sevenleryle

paylaşmak stedm.

Bu parçada aşağıdak sorulardan hangsnn cevabı

yoktur?

A) Orhan Okay le lgl yazınızı onun vefatından kaç yıl

sonra yazdınız?

B) Orhan Okay’ın ardından yazılan yazılar, kmler

tarafından kaleme alınmıştır?

C) Sz, Orhan Okay le lgl yazdığınız yazıyı yayımlatma

konusunda neden acele etmednz?

D) Orhan Okay’ın öğrencs olmak, szn akademk

karyernz nasıl etkled?

E) Orhan Okay’a dar yazdığınız yazıyı paylaşırken ney

amaçladınız?

18. Bu soruyu sadece nsanlar çn düşündüğümüzde “Varoluş

amacımız nedr?” noktasına gelyoruz. Daha genş

baktığımızda se “Gezegenler, galaksler, evren neden

var? Br amaca hzmet edyor mu? Neden bu kadar net

fzk kurallarıyla yönetlen br evrende yaşıyoruz ve bu

kuralların tam olarak böyle olmasının br sebeb var mı?”

dye düşünmeye başlıyoruz. Sean Carroll “Modern fzk,

neden başka kurallarla değl de bu kurallarla yaşadığımızı

açıklamıyor.” dyor. Flozoflar se bu soruyu antropk lke

le yanıtlamaya çalışıyor. Yan çnde bulunduğumuz

evren, bz böyle olduğumuz ve onu böyle gözlemledğmz

çn bu şeklde var olmaya devam edyor. Bu cevap, ç

rahatlatmanın aksne durumu daha da karmaşık hâle

getryor.

Bu sözler aşağıdak sorulardan hangsne karşılık

söylenmş olablr?

A) İçnde yaşadığımız evren gerçek m?

B) Evren zamanla değşen kurallarla mı doğmuştur?

C) Varoluş olgusu, açıklamasını fzk kurallarına mı

borçludur?

D) Neden hçlk yerne karmaşık nsan problemleryle

zaman geçrlyor?

E) İnsanların varlık algısı ne şekldedr?

P:41

41

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

3A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18

 “Hangisine ulaşılabilir”, “kesinlikle ulaşılır”, “hangilerine ulaşılabilir” ifadelerinin üçü de birbirinden farklıdır.

“Ulaşılabilmek” ihtimaldir. Yani bizden metni okuduğumuzda yaptığımız çıkarımlardan hareketle ortaya konan

seçenekleri değerlendirmemiz beklenir. Kısacası bir yorum meselesidir. Tabii ki bu yorum, uçsuz bucaksız

değildir! “Hangilerine” dendiğinde ise ihtimaller çokludur. Yani tek seçeneği değil; birçok seçeneği, yargıyı, ifadeyi

değerlendirmemiz beklenir. Bizden bu soru tiplerine çoklu bakabilmemiz beklenir. “Kesinlikle” ifadesi, doğrudan ALES

kökenlidir. İhtimallere, yorumlara yer verilemez. Güçlü çeldiriciler, kesin gibi gözüken ihtimallerden, çıkarımlardan

oluşturulmuştur. Metne dışarıdan bilgi getirmemek en önemli kuraldır, bunu çok daha net vurguluyoruz: Metne

yorum getirmek de yasak!

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. 2022-2023 öğretm yılından tbaren ortaokul 6, 7 veya 8.

sınıflarda “çevre eğtm ve klm değşklğ” seçmel ders

olarak okutulacak. Ders, haftada k ders saat olmak

üzere toplam 72 saatlk olacak. Bu dersn müfredat

hazırlıkları da tamamlanıp Talm ve Terbye Kurulunun

onayından geçt. Hazırlık çalışmalarında “nsan ve doğa”,

“döngüsel doğa”, “çevre sorunları”, “küresel klm

değşklğ”, “klm değşklğ ve Türkye”, “sürdürüleblr

kalkınma ve çevre dostu teknolojler” olmak üzere altı

ünte oluşturuldu. Bakanlık, geçen yıl şubat ayından

tbaren Marmara Denz’nde görülen müslaj (denz

salyası) oluşumunu da bu dersn müfredatı kapsamına

aldı. Ders kapsamında öğrencler, klm değşklğnn

Türkye’dek etklern azaltmaya yönelk toplumsal

farkındalık oluşturacak projeler de tasarlayacak.

Bu parçanın konusu aşağıdaklerden hangsdr?

A) Çevreyle lgl yen br dersn haftalık ders

programındak yer

B) Eğtm sstemne yen eklenen br dersn okullarda

uygulanma şekl

C) İçerğ çevreyle lgl olan br dersn öncek

benzerlernden farkı

D) Yen çevre dersnn uygulanmaya başlanacağı eğtm

dönem

E) Ortaokul eğtm sstemne dâhl olan yen br ders ve

çerğ

2. Çağımızın en öneml sorunlarından olan klm değşklğ,

atmosferdek karbondokst mktarının gderek

artmasından kaynaklanıyor. Pek çok doğal süreç,

atmosfere karbondokst salımıyla sonuçlanıyor. Ancak

artışın ana neden, özellkle Sanay Devrm’nden sonrak

süreçte nsan etknlkler sonucunda atmosfere salınan

karbondokst mktarının artması. Örneğn, günümüzde

atmosfere salınan karbondokstn öneml br kısmı

otomobllerde tüketlen akaryakıtlardan kaynaklanıyor. Br

grup araştırmacının yayımladıkları makaleye göre klm

değşklğyle savaşmanın en y yolu, ağaç dkmek olablr.

Çünkü ağaçlar, fotosentez sırasında atmosferdek

karbondokst tüketrken oksjen ve besn üretyor.

Özellkle hızlı büyüme sürecndek genç ağaçlar,

atmosferden yüksek mktarda karbondokst alıyor.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs anlatılmaktadır?

A) Petrol ve petrol ürünlernn doğanın dengesne büyük

zarar verdğ

B) Küresel ısınmanın, yoğun trafktek hava krllğnden

kaynaklandığı

C) İnsanla doğa arasında sağlıklı yaşam açısından gzl

br bağın oluştuğu

D) Hava krllğnn asıl nedenlernn nsanlar tarafından

yeternce blnmedğ

E) Havadak karbondokst mktarının azaltılmasında ağaç

dkmenn br alternatf br çözüm yolu olduğu

18:00

P:42

42

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Serçe sarayı, kuş sarayı ve kuş köşkü adlarıyla blnen

kuş evler; matkapla oyulup şlenmş taş veya özel olarak

keslmş tuğlaların brleştrlmesyle bçmlendrlen ve

cepheden çıkıntı yapan mnyatür yapılar gbdr. Bunlar

arasında konsollarla desteklenmş çıkmalar üzernde

genş saçaklı, kubbel, cepheler kemerl kapılar ve kafesl

pencerelerle bezenmş tek ya da çok katlı evler, aleml

kubbeler ve mnareleryle camler yer almaktadır. Kârgr

kuş evlernn erken örnekler Büyükçekmece Köprüsü ve

Tokat Ulucam le Amasya Beyazıt, Hayrabolu Çorumî

Mehmet Efend ve Nğde Kğılı camlernde karşımıza

çıkmaktadır.

Bu parçada aşağıdaklern hangsnden söz

edlmektedr?

A) Kuş evlernn yaşam çn elverşl durumundan

B) Kuş evlernn hang yıllarda yaygın olarak

kullanıldığından

C) Mmar anlayışın yaşamın her alanında geçerl

oluşundan

D) Kuş evlernn fzk özellklernden ve nerelerde

bulunduğundan

E) Dayanıklı yapıların asırlar sonra da varlığını devam

ettrdğnden

4. Her zaman elnde kumaş kaplı br defterle görülürdü bu

tembel adam. Av anlarının dışında, dnlenme

zamanlarında bu deftere çeştl notlar alırdı. Haftada br k

celp kâğıdı le karakola çağırılır, fades alınırdı. Çıktığında

çevresne kendsne haksızlık yapıldığı konusunda acıklı

olaylar anlatırdı. Kurbanlarından kaçmak çn evn brkaç

ayda br değştrrd. Yaptıkları kendsne huzurlu br ruh

hâl vermezd, kaşlar çatılı, gözler fıldır fıldır oynar, el ayak

yernde durmazdı. Bunlar onun her an br düzen

kurgulamakta olduğunu belrten dış belrtlerd.

Kahramanından böyle söz eden br roman

aşağıdaklerden hangsn anlatıyor olablr?

A) Ürettğ kusurlu ürünler ekonom döngüsüne katmaya

çalışan kötü nyetl br ş nsanını

B) Tcaret dünyasında para kazanmayı hırsla steyen

ancak sürekl ftraya maruz kalan yılmaz br avcıyı

C) Kend çalışmadığı hâlde başkalarının kazançlarını

çeştl oyunlarla ele geçrmey planlayan br

dolandırıcıyı

D) Borçlarını kapatmak çn tcaret dünyasına alabldğne

dalan çaresz br borçluyu

E) Kazancını, etk olsun olmasın, alım satım yaparak elde

etmek steyen hırslı br grşmcy

5. Düşünmek nsanın br yets, zorunlu br yaşam koşuludur.

İnsan dedğmz zaman öncelkle düşünen varlığı

anlıyoruz. Pascal, nsanın tüm değer düşüncesndedr,

demştr. İnsan yaşamının br yüzü eylemse öbür yüzü

düşüncedr. Shakespeare’n Hamlet’nde bze bu nsan

gerçeğ şöyle anlatılır: “Konuşmadan önce düşün,

yapmadan önce tart.” Yne Hamlet’te düşünmeyle lgl şu

cümleyle karşılaşırız: “Hçbr şey kendnde y ya da kötü

değldr, her şey o şeyle lgl düşüncelermze bağlıdır.”

Düşünmeyenlern büyük br çoğunluk oluşturduğu br

dünyada, düşüncenn lüks sayıldığı br dünyada her şeye

karşın düşünen nsanı gerçek nsan dye belrlyoruz.

Bu parçadan aşağıdak yargıların hangsne

ulaşılablr?

A) İnsanın en belrgn özellğ, düşünme yetsne sahp

olmasıdır.

B) Yazınsal yaratıların odağında tüm yönleryle nsan

gerçeğ vardır.

C) Düşünmeyen breylern çokluğu toplumsal yaşam çn

rsk olablr.

D) Blm nsanları, düşünmey yaşamsal faalyetlern

başlangıcı saymaktadır.

E) Sanatçılar, yapıtlarında breysel becerler yansıtan br

tutum çndedr.

6. Öfke, nsanlığın en büyük sorunlarından brdr; aynı

zamanda karşımıza çıkan başka brçok sorunun da

nedendr. Eğer br sorunu kökünden çözmüyorsak bu

sorun, tekrar tekrar karşımıza çıkacaktır. Seneca, öfkey

“nsan duyguları arasındak en korkunç ve yıkıcı olan”

olarak tanımlar. Öfke ortaya çıktığında azgın br hınçla en

nsan olmayan şeklde şddetn her türüne başvurarak br

öç alma, cezalandırma, karşıdakne herhang br şeklde

zarar verme arzusu belrr. Eğer br dakkalığına durup

nsanlığın tarhnde öfkenn yol açtığı yıkımı düşünürsek

bu bz korkutur. Bunu daha açıkça kend hayatımızda da

göreblrz. Kendmze hayatımızda kaç kez öfkeye boyun

eğp stemedğmz sonuçlardan dolayı pşmanlık

duyduğumuzu ve acı çektğmz sorablrz.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangsne kesnlkle

ulaşılır?

A) Her öfkenn ardında tarf edlmeyen br kıskançlık

duygusu vardır.

B) Temelnden çözülmeyen problemler, nsanın karşısına

sürekl çıkar.

C) Öfke, breyn yaşam karşısında mağlup oluşunun br

göstergesdr.

D) Tarh sahnesndek bütün savaşlar öfkeyle başlamıştır.

E) Öfkenn yönettğ zhnler, hedefe ulaştığında saknleşr.

P:43

43

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

7. Şr, edebyat dünyasının tartışılmaz başrol oyuncusudur.

Bu yüzden açılışlar, törenler, kapanışlar çoğu zaman şrle

yapılmıştır. Konuşmayı destekleyecek şeklde aralara da

ana drek olsun dye şrler serpştrlmştr. Çoğu yazar,

hayatının br dönemnde şr yazmış; daha sonra deneme,

hkâye, roman, nceleme yazılarına dönmüş olablr. Bu

yüzden her yazarın gönlünde şre açılan br pencere

olmuştur.

Bu parçaya göre şrle lgl olarak

I. Yazma sürecne şrle başlayan pek çok yazar vardır.

II. Edebî türler arasında şrn özel br yer vardır.

III. İy şr yazamayanlar, başka türde de y eser

veremez.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

8. Güvenlr br çalışmanın sonuçlarına bakılırsa baklagl

tüketmnde ısrarcı olmak ömre ömür katıyor. Günlük

baklagl tüketmndek her 20 gramlık artış yan mdeye

nen her fazladan 2 çorba kaşığı baklagl, erken ölüm

rsknz yüzde 8 azaltıyor. Özellkle 50’l yaşlardan sonra

proten htyacını hayvansal besnlerden çok baklyattan

karşılamak bana göre de daha akılcı br tutum. Çünkü

daha çok baklagl; daha çok vtamn, mneral, antoksdan

ve posa anlamına da gelyor.

Bu parçadan hareketle baklagller le lgl olarak

I. İnsan ömrünün uzamasına katkı sağladığı,

II. Baklagl tüketenlern hayvansal gıda almadığı,

III. İlerleyen yaşlarda daha çok tüketlmes gerektğ

verlernden hanglerne kesn olarak ulaşılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

9. 1 Ağustos 2021’de Tokyo Olmpyatları erkekler 100 metre

fnalnde yarışan Su Bngtan, 1984’ten ber olmpyatlarda

erkekler 100 metre fnalnde yarışan atletler arasında

syah kökenl olmayan lk atlet olmuştur. 31 yaşındak Su

Bngtan, daha önceden katıldığı Londra ve Ro

Oyunları’nda yarı fnalde elenmş ve fnale kalamamıştı.

Bngtan, büyük yarış sonrasında “Fnalde elbette

podyumda olmak styordum ancak bu çok da mühm

değl. Neredeyse br asır sonra ülkemn görmedğ br şey

başardım, çok mutluyum. Tüm enerjm yarı fnalde

harcadım ve ardından fnale çıktım. 10 sanyenn az da

olsa altına düşebldğm çn mutluyum.” ded.

Bu parçada sözü edlen Su Bngtan’ın öne çıkan

özellğ aşağıdaklerden hangsdr?

A) 31 yaşına rağmen olmpyat fnallerne çıkablmes

B) Şampyon olmasına karşın alçakgönüllü konuşması

C) Syah olmayan atletler arasında başarılı olması

D) 1984’ten sonra 100 metrede lk beyaz fnalst olması

E) Ro’da elenmesne rağmen Tokyo’da fnale çıkması

10. Benm kuşağımda hemen hemen her memur çocuğu,

özellkle erkekler, babalarından şu cümley duymuştur:

“Benm sana bırakacak hanlarım hamamlarım yok;

okuyacaksın, hayatını kendn kazanacaksın.” Çünkü

gelecek korkusu onların bütün hayatlarını gölgelyordu;

çocuklarının br gün hayatın ortasında mesleksz,

geleceksz kalmasından del gb korkuyorlardı. Bugün de

bu korkular aşılmış değl hatta kültürel hayatın

tbarsızlaştırılmasıyla durum daha da kötüye gtt. Çok y

eğtm almış, brkaç yabancı dl üst düzeyde blen,

entelektüel zekâları yüksek pek çok kş tanıyorum;

küçücük maaşlarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Yazık oluyor bu değerlere.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Genç beynler yönetecek blnçl nsanlar yoktur.

B) Yetenekl nsanlar, gelecek kaygısıyla körelmektedr.

C) Ekonomk stkrarsızlık, breyler zor durumda

bırakmaktadır.

D) Anne babalar, çocuklarının geleceğn düşünmeden

yapamaz.

E) Zengn olma steğ, alenn yönlendrmes sonucu

baskın olarak ortaya çıkar.

P:44

44

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Öfke, yazarlar çn öneml br duygudur. Ama öfke dedğm

zaman llak yakmak, yıkmak, yok etmek anlamında

demyorum. Yıkım da çok yaratıcı br şey. İnsanın kendn

var edeblmes çn br öncek hâln yıkması lazım. O

duygularla yola çıkınca yen ktaplar yen duygularla

yazılablyor.

Yazar, bu sözleryle aşağıdaklerden hangsn

vurgulamıştır?

A) Duygularını yenleyeblen yazar, yen eserler yazablr.

B) Öfke sahb yazarların eserlernde toplumu yönlendrme

gayret görülür.

C) Blnçl br yazar, ney ne zaman yazacağının ayırdında

olan yazardır.

D) Tekrara düşme korkusu, yazarları sınırlayan br

duygudur.

E) Blnçl okur, yazardan beklentsn yükseltnce yenlk

ortaya çıkar.

12. Turgut Uyar’ın kendne özel odası yok, çalışma masası

var br tane, br küçük kütüphane var taşındığı evlern

salonlarında. Br yanda yaramazlık yapan çocuklar, öbür

yanda sürüp gden ev şler. Gündelk hayat sürerken

yazıyor şrlern. Çok hoşuma gtmştr bu üretm sürec.

Zaten gündelk hayat şardr o br yerde. Kendne at

konforu yok; hayatla, elde olanla da br kavgası yok onun.

Bu parçada Turgut Uyar’la lgl olarak vurgulanmak

stenen aşağıdaklerden hangsdr?

A) En çok sevdğ yazınsal türün şr olması

B) Ale fertleryle mutluluğu yakalaması

C) Ekonomk sıkıntıların kendsn zorlaması

D) Kütüphanesz evlerde çalışamaması

E) Sahp olduklarıyla barışık yaşamayı blmes

13. Stefan Jarl’a göre, televzyonda tam ve objektf br

belgesel olamaz. Br odaya kamera grdğnde ortam

etklenr ve kşler an br pskolojk dönüşüm kaplar.

Günlük olağan yaşamı etklemekszn kaydetmek mümkün

görünmemektedr. Dahası kameranın ney hang açıyla

çektğ, çerçeveye nelern alınıp nelern bırakıldığı

edtöryel kararlardır ve bunlar yönetmenn algı evrenne

dar puçlarıdır. Jarl’a göre, flm yönetmen br

manpülatördür. Çünkü sahneler, asla flme alındıkları

sırada gösterlmez. Yönetmen, sahneler en uygun

olduğunu düşündüğü tarzda düzenler. Dolayısıyla zleyc,

manpüle edlmş olur.

Bu parçaya göre Stefan Jarl’ın televzyona yönelk

eleştrs aşağıdaklerden hangsdr?

A) Her şey olduğu gb anlatan br televzyon belgeselnn

olmaması

B) Belgesellern, konu ettğ kşlern doğal yaşamına

değnmemes

C) Televzyon belgesel çekmlernde nsanların yapay

davranması

D) Belgeselde objektflğ yakalamak çn eksk çaba

gösterlmes

E) Belgesel yönetmenlernn yaşamın etkl yanlarını

yansıtmaması

14. Evde temzlk çn srke kullanmak, kmyasal açıdan

bakılınca hç de masum değl. Srke, asetk ast le üretlen

br kmyasal. Sz onu srke dye satın alıyorsunuz. Turşu

malatı başta olmak üzere her alanda kullanımı mümkün.

İnternet tavsyelerne bakıyorum, “onla karıştırın, bunla

karıştırın” gırla gdyor. Neden böyle yapıyorsunuz

canlarım? Canınızı yolda mı buldunuz? Srkenn

karışamayacağı bazı kmyasallar var: karbonat, tuz ve yağ

sökücü ürünler. Yan alkal ph sevyes 7 ve üstü hçbr

malzemeyle srkenn temas etmemes gerekyor. Kumaşa

veya üzernze geldğnde orayı delebleceğnz br

kmyasal madde bu. Neden kendnz feda edyorsunuz?

Evde temzlkte srke kullanmayın. Kullanımı mümkün olan

tek yer yemeklernz ve bulaşık maknenz. Çünkü

yemeklerde belrl br oranda kullanıyorsunuz. Bulaşık

maknenzde kullanıyorsanız da yıkamadak dğer ürün

buna uyumlu olmalı. Lütfen dkkat edn, lütfen!

Bu parçadak yakınma, özellkle aşağıdaklerden

hangsne yönelktr?

A) Bast kmya kurallarının blnmemesne

B) İnsanların sağlıklarına dkkat etmemesne

C) Gıda maddelernn temzlkte kullanılmasına

D) Evdek ürünlern alkal sevyelernn göz ardı

edlmesne

E) Srkenn blnçszce kullanılmasına

P:45

45

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

15. Mzacı gereğ duygu yoğunluğu yaşayan Kemalettn

Kamu, kendsn sarıp sarmalayacak kıpır kıpır br

hayattan, sıcacık br yuvadan mahrumdur. Tek başınalığı,

kmseszlğ ömrü boyunca sırtında br gömlek gb taşımış

ve yaşama da öyle veda etmştr. 6 Mart 1948 Cumartes

günü, Ankara’dak Erzurumlu yüksek tahsl gençlernn

hazırlamakta oldukları “Erzurum Geces”nn y olması çn

var gücüyle çalışmıştır. Saat 18.00’de Ulus semtnde

bulunan ve br nev otel - pansyon gb kullanılan Evkaf

Apartmanı’ndak odasına yorgun dönmüş, oda

hzmetlsnden br kahve stemştr. Ancak getrlp

masasına bırakılan son kahvesn çmek nasp olmaz

şare. Zra şar, an ve şddetl br kalp krzyle yere

yığılmıştır ve orada onu kaldıracak kmse de yoktur.

Bu parçada sözü edlen sanatçının üzernde en çok

durulan yönü aşağıdaklerden hangsdr?

A) Hareketl br yaşama sahp olması

B) Yalnızlıkla geçen yaşamı

C) Dostluk lşklernn y olması

D) Duygusal br yapıya sahp bulunması

E) Akrabalarından ayrı yaşaması

16. Adalet Ağaoğlu’nun hkâyelernde rony sağlama

yollarından br ortak blgde çarpıtmadır. Yazar, bunu

halka mal olmuş kelme ve deymler ters yüz ederek ya

da toplum tarafından kabul görmüş olayları değştrerek

yapar. Duvar Öyküsü hkâyesnde batıl nançları

eleştrmek çn bu yönteme başvuran yazar, yerl rehber

kadının ağzından hçbr kutsallığı olmayan br taşı,

“Ayağının tozunu duvarın dbne çalın.” şeklndek sözlerle

kutsayan halkı eleştrr. Çınlama hkâyesnde “akla hayale

gelmedk” deym yerne “akla hayale geldk” şeklnde

Türkçede olmayan br fade olarak kullanan yazar,

okuyucuyu sarsmayı hedefler.

Bu parçaya göre Adalet Ağaoğlu’nun en belrgn

ntelğ aşağıdaklerden hangsdr?

A) Toplumun aksayan yönlern ele alması

B) Deymlere yen anlamlar yükleme çabası

C) Hkâyenn temeln ronye bağlaması

D) Alışılagelmş blglerde sapmaya başvurması

E) Çatışmadan yararlanarak merak uyandırması

17. Hep mutsuz nsanların dünyasına eğlr; evde mutsuz,

şehrde mutsuz, aşkta mutsuz nsanların dünyasına.

Sonunda ya susmayı ya da gtmey seçer kahramanlar.

Bu yüzden “Gdşlere ve kalışlara dar öyküler” dye başlar

tüm öyküler. Gtmek, terk etmek ktabın ana temalarından

brdr çünkü. Bulunduğu şehrden, ortamdan, atmosferden

bunalan nsanlar çn tek çıkar yol gtmektr. İnsanlar önce

susar, kend çlerne gömülür, sonra da çekp gderler.

Bu parçada kendsnden böyle söz edlen yazar

aşağıdaklerden hangsyle ntelendrleblr?

A) Yazmayı yaşam bçmne dönüştüren

B) İnsanları gözlemlemey blen

C) Mutsuz olmaktan korkan

D) İnsanın mutsuzluğuna dkkat çeken

E) Yaşadığı zamandan şkâyet eden

18. Paul Erdös, kendn mesleğne adadığı çn evlenmemş

br teorsyendr. Sürekl seyahat hâlndeyd,

meslektaşlarının kapıları önünde anden ortaya çıkıp

“Algılarım açık.” dyerek çalışmalarının peşnden koşardı.

Sorunlar üzerne br ya da k gün düşünürdü. İlerleyen

yaşlarında çok fazla kahve çmeye başladı çünkü günde

19-20 saat matematk üzerne çalışıyordu. Ntekm

kararlılığı ve şne olan odaklılığıyla karşılığını da aldı.

Paul Erdös, yaklaşık 1.500 öneml makale yayımladı;

günümüz matematkçler se altı derecel ayrılık sayılarını

açıklayan “Erdős sayıları”nı hesaplamaya çalışıyor.

Bu parçaya göre Paul Erdös’ün, çnde bulunduğu

ruhsal durumu en y anlatan sözcük çft

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Aşırılık - tutarlılık

B) Özver - kanaat

C) Motvasyon - ısrar

D) Yenlk - taklt

E) Yetknlk - değşkenlk

P:46

46

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

21:00

1. Zorlukları sonuna kadar görmek sterz çünkü kendmz

zorlamak bz keyflendrr. Bertrand Russell bu konuda

şunu söylemştr: “Zor br kazanım çn kayda değer br

şeklde yapılan şe odaklanablmek gerekr.” İy br

odaklanma ve sağlıklı br konsantrasyon olmadıkça

stenen sonuç elde edlemeyeblr. Bu da kşnn kend

sınırlarını aşması yan kendsn zorlamasıyla mümkündür.

Bu parçada aşağıdaklerden hangsne değnlmştr?

A) Kendsn zorlamayı seven kşlern başarıya

ulaşabldğne

B) Yaşamın her alanında nsanı zorlayacak olayların

olduğuna

C) Başarısız breylern geçmş dönemlernde herhang br

zorluk yaşamadıklarına

D) Sorumluluk sahb olanların, çalıştıkları ortamlarda çok

sevldklerne

E) Başarı çn sadece sağlıklı konsantrasyonun yeterl

olduğuna

2. Felsefe, Descartes’ın entelektüel lg alanlarından sadece

bryd. Oldukça başarılı br matematkçyd ve asıl şöhret

şmd bzm bldğmz x-y eksenl koordnat sstemn

keşfetmesnden ler gelr. Söylentye göre, tavanda

geznen br sneğ gözleryle takp ettğ sırada sneğn

farklı noktalardak konumunu nasıl tanımlayacağını merak

etmes, Kartezyen koordnat sstemn bulmasını

sağlamıştır. Doğa blmler de cezbederd onu, hem

astronom hem de byologdu. Flozof olarak şöhret,

çoğunlukla blgnn sınırlarını nceledğ Yöntem Üzerne

Konuşma ve Medtasyonlar adlı ktaplarına dayanır.

I. Brden çok alanda söz sahb olduğu çn vaktn

özellkle br alana özgü kılmakta zorlandığına

II. Hâlen kullanılan konum tanımlama sstemn zorda

kaldığı br durum sonucunda oluşturduğuna

III. Felsefe alanındak tanınırlığının, genelde, blg

üzerne yazdığı ktapların çerklernden geldğne

Bu parçada Descartes le lgl olarak yukarıdaklerden

hanglerne değnlmştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

 Bu testte yer alan metin birleştirme sorularında, bire bir cümlelerin birleştirilmiş düz hâllerini aramak doğru

değildir. Anlamsal olarak her iki cümlenin de barındığı, ortak tarafların korunduğu, fazlalıkların birleştirildiği bir yapıyı

aramalıyız. Matematikte A ve B kümelerini birleştirirken nasıl ortak olanı iki kez saymıyor ya da birinde olup diğerinde

olmayanı dışarıda bırakmıyorsak işte burada da tamamen onu yapıyoruz.

 Bir düşünceyi destekler nitelikte olmak; o düşünceyi kabul etmek, benimsemek, o çizgide gitmek gibi düşünülebilir.

Sözü edilen düşünce ne? Yazar böyle bakıyor mu ya da böyle baktığı yönünde elimizde bir ipucu var mı? Bu soruları

cevaplayabilirsek sorumuz değer kazanır.

 Bu testi, 21 - 24 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

20

TEST

3B

P:47

47

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Boşa söz harcama, pek tut dln

Bela açar başına bu dl br gün

Yalan soğan gb, baldır doğru söz

Bal ye, soğan yyp acıtma ağız

Edp Ahmet Yüknek’ye at bu dörtlükte vurgulanmak

stenen temel düşünce aşağıdaklerden hangsdr?

A) Konuştuklarına dkkat etmeyenler, gerçek dost olarak

ntelendrlmemeldr.

B) Doğru sözün önem, dürüst davranışlarla somut hâle

getrlmeldr.

C) Her türlü koşulda yalnızca doğruyu söylemek br

erdemdr.

D) Gereksz konuşmaktan sakınılmalı ve dürüst

olunmalıdır.

E) Yalan söyleme alışkanlığı olanlar, lkel tutumlardan

uzak durur.

4. Neşet Ertaş’ın türkülernde evnden, yöresnden ayrılan

kşnn duygularının öne çıktığını görürüz. Onun

türkülernde halkın sanat gücünü, ulusal konuları ve halkın

sosyal hayatından zler görürüz. Gurbettek kş,

sorunlarını çözemedğnde olaylara kaderc yaklaşır,

çektğ olumsuzlukları alın yazısı olarak nteler. Çünkü

gurbete gtmenn en büyük neden geçm sıkıntısıdır.

Ekonomk nedenlerle gurbete çıkan erkek, feleğ suçlar;

felekten yardım bekler.

Bu parçada Neşet Ertaş’la lgl olarak aşağıdaklern

hangsne değnlmştr?

A) Türkülerndek anlatımına

B) Türkülernn kurgusuna

C) Türkülernn evrensellğne

D) Türkülernn konusuna

E) Sanattak kalıcılığına

5. Gönül blmeyenler çoktur

Blmeyende gönül yoktur

Blmş ol k gönül haktır

Sakın ol ha, kırma gardaş

Bu dzelerde anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsyle lgldr?

A) Yaşama bağlılık B) Gençlğn kıymet

C) Yaşamın güzellğ D) Aşkın evrensellğ

E) Hoşgörülü olma

6. Tyatro sanatçısı Muammer Karaca çelmsz ve zayıftı,

şar Yahya Kemal se nadına şşman... Karaca az yerd,

şar çok yemeye düşkündü. Br gün Park Otelde

karşılaştılar. Yahya Kemal, Muammer Karaca’ya takıldı:

“Yahu nedr senn bu perhzn, et yemezsn, yağlı yemek

yemezsn, kürdan gb kalmışsın, sen gören ülkede kıtlık

var sanır.” Muammer Karaca, sahnelerden kaptığı

hazırcevaplılıkla sözü yapıştırdı: “Evet, fakat sen gören

de bu kıtlığa sen sebep oldun sanır.”

Bu parçada Muammer Karaca le Yahya Kemal’n

brbrne yaklaşımı aşağıdaklerden hangsdr?

A) İdealst B) Öğretc C) Destekleyc

D) Gerçekç E) İğneleyc

7. Büyük heyecan!

Çok heyecanlıyım. Gecem gündüzüme karıştı, kalbm

sürekl ağzımda atıyor sank ve karnımda dnmeyen br

ağrı... Yok, hasta değlm şükür. Yen br oyun çıkarmanın

eşğndeym sadece k bu da beklenmeyen br anda aşka

düşer gb tepe taklak eder bünyey. Seyrcden en sık

gelen “Ay, nasıl ezberlyorsunuz koca oyunu?” sorusu ne

çok şaşırtır oyuncuları oysa. Tek kşlk oyunda, yükü ağır

olsa da ezber teferruattır sadece. Bedennden başka br

beden yaratmaktır yen br karakter çıkarmak tyatroda,

doğumdan ble zordur bu aslında.

Bu köşe yazısıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Heyecan duygusunun sanata katkısı fade edlmektedr.

B) En büyük mutluluğun nsanlarla br şeyler paylaşmak

olduğu belrtlmektedr.

C) Ezber kablyetnn özel br yetenek olduğu

söylenmektedr.

D) Seyrcnn, görsel sanatların çok öneml br fgürü

olduğu açıklanmaktadır.

E) Br şeyler başarmış olmanın verdğ mutluluğun boyutu

anlatılmaktadır.

TEST

3B

P:48

48

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

8. Aşağıdak parçalardan hangs “Okurla duygu brlğne

ulaşablen yazarlar, ortak paydada buluşmanın

mutluluğunu yaşamanın yanı sıra okurun neler stedğnn

de farkındadırlar.” düşüncesne uzak düşmektedr?

A) Salnger’n lk ve tek romanı olan Çavdar Tarlasında

Çocuklar, ergenlk dönemndek br çocuğun dünyayı

algılayış bçmn anlatır. Samm dl ve karaktern

çnde bulunduğu duyguların okuyucuya olan

yansıması, onu kısa sürede dünya edebyatı

lstelernde lk sıralara taşır.

B) George Orwell’ın 1984 adlı eser, geçmşn aslında ne

kadar da gelecekten zler taşıdığını ortaya koyuyor.

1948’de kaleme aldığı bu eser le Orwell, günümüz

modern dünyasına br protesto bırakıyor. Her ne kadar

ktabında 1984 yılını tasvr etse de ktabın

dernlklernde bugünden zler de bulablmenz

mümkün.

C) Khaled Hossen’nn kaleme aldığı Uçurtma Avcısı, yüreklere şleyen hkâyesyle yayımlandığı günden

tbaren en çok satan romanlar arasında yer almakta.

Konusu arkadaşlık üzerne kurulmuş olan eser,

nsanlığa at ortak duygularla tüm dünyayı kucaklıyor.

D) Gülseren Budayıcıoğlu’nun 2015 yılında yayımlanan

eser Kral Kaybederse, kendn dama doruklarda gören

br avcının avı yüzünden nasıl uçurumun eşğne

gelebleceğn çarpıcı br şeklde ortaya koyuyor.

Danışanının yaşamını km zaman br öykücü km

zaman br doktor edasıyla ele alan yazar, dernlkl

duygusallıkla okuru etklemektedr.

E) Brezlyalı yazar Jose Mauro de Vasconcelos’un

1968’de yayımlanan Şeker Portakalı adlı eser, yalın

anlatımı ve çarpıcı hkâyesyle dünya edebyatının

unutulmaz başyapıtları arasında yer alıyor. Yazarının

hayatından zler taşıyan eser, br çocuğun ç

dünyasından yola çıkarak tüm nsanlığa acıyla

yoğrularak olgunlaşmanın ağırlığını duyumsatıyor.

9. Abant İzzet Baysal Ünverstes öğretm görevller

tarafından üç farklı konuda yapılan tekrarlı anket sonuçları

şöyledr:

I. Yapılan ankette dışarıda yemek yeme sıklıkları aynı

olan yanıtlayıcılar, bu durumu farklı sıklık

sözcükleryle ntelemşlerdr. Örneğn “haftada brden

daha az” dışarıda yemek yyen 14 yanıtlayıcının ks

bunu “nadren”, 10’u “bazen”, ks se “sık sık” olarak

ntelendrmektedr. Benzer bçmde dışarıda yemek

yeme sıklığını “bazen” olarak belrten 46

yanıtlayıcıdan 10’u “haftada brden daha az”, 30’u

“haftada br kez ya da daha fazla”, altısı se “günde

br kez ya da daha fazla” dışarıda yemek yemektedr.

II. Snemaya gtme sıklıkları sorulan yanıtlayıcıların

altısı kendleryle yapılan k ankette de hç snemaya

gtmedğn belrtmştr. “Nadren” snemaya gttğn

söyleyen 57 yanıtlayıcıdan 12’s knc ankette “hç”

kategorsn, 43’ü “haftada brden daha az”, ks se

“haftada br kez ya da daha fazla” kategorsn

şaretlemştr. Snemaya gtme sıklığı sorulduğunda

“bazen” yanıtını veren 66 yanıtlayıcıdan altısı knc

ankette “hç” snemaya gtmedğn, 57’s “haftada

brden daha az” snemaya gttğn, üçü “haftada br

kez ya da daha fazla” snemaya gttğn belrtmştr.

III. Yanıtlayıcılara nternette ne kadar zaman geçrdkler

sorulmuş. Sadece k yanıtlayıcı hem lk ankette hem

de kncsnde nternet hç kullanmadığını belrtmştr.

İnternette “az” vakt geçrdğn belrten 18

yanıtlayıcıdan dördü bunu knc ankette “hç”

kategorsn terch ederek fade ederken 11’ “günde

br saatten az”, ks “günde 1-4 saat arası”, br se

“günde 4 saatten fazla” zamanı nternet le geçrdğn

fade etmştr.

Bu deneyler sonucu aşağıdaklerden hangs

kanıtlanmış olablr?

A) Yanıtlayıcıların hassasyet algısı, anlık olarak

değşmler gösterdğ çn sonuçlar yanlış çıkmaktadır.

B) Değşk konulardak soruların yanıtlarının çelşkenlk

taşıması konunun çerğyle lgldr.

C) Kategorlernn sayısallaştırılmadan verlmes,

yanıtlayıcıların farklı algılamasına yol açmaktadır.

D) Toplumsal algının gelşmesyle ölçüleblrlk arasında

doğrulanablr br bağ vardır.

E) Anketlerde sorulan soruların uzaması, zamanla nesnel

gerçeklğ zedelemektedr.

TEST

3B

P:49

49

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

10. Gazetec: Gazetede günlük fıkra yazmanızı steyen genel

yayın yönetmen le nçn anlaşamadınız?

Yazar: Ücret konusu problem oldu.

Gazetec: Bldğm kadarıyla szn çn ücret sorun

olmazdı?

Yazar: Dedğnz doğru. Br köşe yazısı uzunluğunda br

fıkra çn ücret ble stemem. Ama benden br köşe

yazısının çerğn beş cümlelk br yazıya sığdırmamı

sted.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Artık nsanlar uzun metnler okumaktan sıkılıyorlar,

onun çn eskden üç dört sayfada anlattığım br

hkâyey şmd br oturmada yarım sayfada btrmeye

çalışıyorum.

B) Bazı okurlar, sayfalar boyunca lerleyen uzun metnler

okumaktan sıkılıyorlar. Bazıları da kısa yazınca

yazıklanıyorlar; ş m sıkışık k, baştan mı savıyor k,

dyorlar.

C) Gazetede sayfa mzanpajını yapan kşler, yer yer

yazardan yazısını şu kadar kelme kısaltmasını ya da

şu kadar satır uzatmasını steyeblyorlar.

D) Romanı yazı blen herkesn, öyküyü söz tasarruf

uzmanlarının, kısa öyküyü has sanatçıların, şr se

hamuru yıldız tozundan karılmışların çok emek

harcayarak yazableceğ görüşündeym.

E) Gazete yazılarında uzunluk ya da kısalık her ne kadar

çerkle lgl se de bazen yazının yayımlanacağı yern

küçüklüğü ya da büyüklüğü le lgl olablmekte.

11. Özellkle son 30 yıllık süreçte, öncek klm

değşmlernden çok farklı, brkml ve brbrn etkleyerek

tetkler ntelkte brçok doğa felaketne neden olan küresel

ısınma olgusu le ortaya çıkan olaylar zncr meydana

gelmektedr. Küresel ısınmanın gderek artmasına bağlı

olarak sorunların devam edeceğ, belrl br kırılma

noktasından sonra da ger dönüşü olmayan felaketler

sonucu, nsanın ve dğer canlıların geleceğnn ble

tehlkeye düşeceğ olasılığından söz edlmektedr.

Tehlkelern konuşulduğu ortamda ortaya güneş

enerjsnden daha fazla yararlanılması gb parlak fkrler

de çıkmaya başlamıştır.

Bu parçaya göre aşağıdak önlemlerden hangs

küresel ısınmanın sonucudur?

A) Rüzgâr enerjsnden yararlanılması

B) Fabrka bacalarının temzlenmes

C) Yer altı kaynaklarının çıkarılması

D) Güneş enerjsyle çalışan araç üretm

E) Bsklet kullanımının yaygınlaştırılması

12. Temzlk hastalığının günümüzde oldukça yaygınlaştığı

sanılsa da bu takıntının geçmşte de benzer yaygınlıkta

olduğu söyleneblr. Fakat daha önceler “ttz” olarak

adlandırdığımız kşlern büyük kısmının gzl br temzlk

hastası olduğu atlanmış br durumdur. Bu, kşy o kadar

çok zorlayıcı br rahatsızlıktır k temzlk hastalığının “ruh

kanser” olarak da adlandırıldığı olur. Temzlk hastalığının

konusu daha çok ellern, evn ve bedenn temzlğne

dardr. Eve her gelşnde lk olarak sabah gydğ ve

dışarıda krlenen (!) gyslern kapıdan grnce çıkarmak,

drekt banyoya grmek, bu şlem tüm evdek breylere

yaptırmak, köşe bucak temzlğn hemen hemen her gün

yapıyor olmak, ellern sık yıkanması ve yıkama süresnn

fazla olması, çamaşırları tekrar tekrar yıkamak, bulaşıkları

çamaşır suyuyla yıkıyor olmak… Bunları ttzlk tanısıyla

geçştremeyz, bunlar basbayağı hastalıktır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada belrtlenler

destekler ntelktedr?

A) Sağlığa zarar verecek etklerden korunmak çn

yapılacak uygulamalara temzlk denr.

B) Hastalık yapan brçok bakter ve mkroorganzma ev

temzlğne dkkat etmeyen kşlern mekânlarına

yerleşmektedr.

C) Çocuklara temzlk alışkanlıklarının erken yaşlarda

kazandırılması gerekmektedr.

D) Kşnn bakımlı ve sağlıklı olmak çn yaptığı öz bakım

uygulamaları çok çeştldr.

E) Aşırı temzlk yapma steğ ve gereksz ttzlk ruhsal br

bozukluğu şaret eder.

TEST

3B

P:50

50

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

13. İlkokul öğretmen olan br komşumuzun verdğ Doğan

Kardeş ve Tarh Dünyası cltlernn hayatımda öneml yer

vardır. Hepsn baştan sona brkaç defa okumuşumdur. O

eserler, benm başka ktaplara merakımı da kamçıladı.

Ortaokul sıralarında Jules Verne’n o tadına doyum olmaz

ktaplarını, Reşat Nurler, Hüseyn Rahmler, Refk

Haltler, Peyam Safaları okudum. Aynı yıllarda Ahmet

Rasm’den okuduğum Eşkâl- Zaman’ı unutamam; Ömer

Rıza Doğrul tercümesnden defalarca okuduğum Kelle ve

Dmne’y de. Ve tab Klsl Rıfat Bey’n tercüme ettğ

Bostan ve Gülstan… Sonra Mesnev ve Mllî Eğtm

Bakanlığı tarafından yayımlanan klasklern büyük br

kısmı…

Bu parçada anlatılan durum, aşağıdaklerden

hangsne örnek oluşturur?

A) Ktabın temel htyaç kabul edldğne

B) Eğtmde yaşın öneml olmadığına

C) Her eserden br başka esere yol olduğuna

D) Ale ortamının okumaya katkısına

E) Kütüphanelern okumayı kolaylaştırdığına

14. Oktay Akbal’ın ktaplarını okuduktan sonra hkâye

yazmaya kalkıştığımı, bu şn çok zor olmadığını,

yapableceğm düşündüğümü anımsıyorum. Ufak tefek br

şeyler yazdığım olurdu ama adı sanı bell bçmde “Ben de

br hkâye yazacağım.” dye masa başına geçşm,

yazmaya cesaret edşm Akbal’ın hkâyelernn elmden

düşmedğ br yaza rastlar. O yıllarda severek okuduğum

yazarların başında Orhan Kemal ve Sat Fak gelyordu

ama onların ktapları bende böyle br etk yaratmamış,

böylesne yoğun bçmde yazma arzusuna yol açmamıştı.

Kendnden böyle söz eden yazarın yazıya başlama

serüven aşağıdaklern hangsnde belrtlmştr?

A) Bazı yazarlar, yazma dürtüsünü harekete

geçrmektedr.

B) Başarılı yazarlar, okurunu başka alanlara

yönlendrmektedr.

C) Blnçl okurlar, lg duydukları alanda okuma

yapmaktadır.

D) Hkâye, kendne özgü yapısıyla yazma steğ

uyandırmaktadır.

E) Güncel olayların anlatısı, yazara sempatk gelmektedr.

15. Her edebyat eleştrs, braz öznellk taşır. Bu anlayıştan

hareket edlerek yola çıkılırsa varılacak nokta daha y

belrlenmş olur. Yorumların ve değerlendrmelern kesn

ve mutlak br üslupla sonuçlandırılması, yapılan eleştrye

de zarar vereceğnden bu tutumdan kaçınmak gerekr. Br

sosyal blm olarak edebyat ve özelde eleştr türü,

kesnlemeden çok genellemedr. Çünkü bu genelleme,

eser değerlendrp hüküm verrken yaşanılan devrn bakış

açısına göndermede bulunur ve onu temsl eder.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada sözü edlen

edebyat eleştrsnn br özellğdr?

A) Okuru blglendrmeye dönük olma

B) Kşden kşye değşeblen yargılar çerme

C) Blnmeyen yazarları blnr hâle getrme

D) Kalıcı eserler üzernde yoğunlaşma

E) Yazarı hoşnut edecek tutum çnde bulunma

16. Tuhaf mı tuhaf br çalışma alanıdır şu felsefe denen şey.

Çok kez br ss bürümüştür ortalığı. Değl yolu arada br

felsefeye düşenler, flozoflar ble sıkça nerede olduklarını

göremezler. Sorgulamanın btp tükenmedğ br belrszlk

dünyası nşa edp durur felsefe. Bu durumu, kurulu

düzenler bozmada adı kötüye çıkan çağımızın o altüst

edc hızına yükleyemeyz elbette. Daha başlangıcından

ber felsefenn yern belrlemede güçlük çeklmştr.

Bu parçada anlatılanlara en yakın görüş aşağıdaklern

hangsnde vardır?

A) Felsefe, ortaya çıktığı günden ber soru sormaya

devam etmektedr.

B) Felsefenn kendne özgü, değşmeyen, kalıcı doğruları

vardır.

C) Modern zamanlarda felsefenn yer ve önem

azalmaktadır.

D) Felsefecler, dünya hayatıyla lgl her soruyu cevap

vereblmşlerdr.

E) Felsefe, aynı soru ve cevapları farklı zamanlarda tekrar

gündeme getrmektedr.

TEST

3B

P:51

51

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

17. Düşünen cahl olamaz

Cahl kendn blemez

Can gder fkr ölmez

Bırak ben konuşayım

Cahllğ bz yenelm

Aşağıdaklerden hangs çerdğ düşünce yönünden

yukarıdak şre anlamca en yakındır?

A) Yüksek fkrl kşler, ekonomk yönden başkalarına

muhtaç olmazlar.

B) Cahllern sözler, gelecekle değl çnde bulundukları

zamanla lgldr.

C) Cahl kşler, olaylar karşısında düşünüp yorum yapma

kablyetnden uzaktır.

D) En büyük cahllk, okuduklarına farklı anlamlar

yükleyerek onları saptıranların cahllğdr.

E) Cahllern çoğunlukta olduğu br toplumda blgl

nsanlar, yalnızlığa mahkûmdur.

18. Babamla Mansa’ya her gdşmzde Ana Vatan Otelnde

kalırdık. Br gün bu otel yazma steğ doğdu çme. O

sıralar arkadaşlarla Brg’ye gdeceğz. Gece Aydın’da br

otelde kaldık. Br otel şte. Kapıdan grlyor, karşıda

yukarıya çıkan br merdven var. Kâtbn yer de bu

merdvenn altında. Önünde br küçük masa... Gece

arkadaşımla konuşurken “Yahu!” dedm, “Bu adamın

buradak hayatı ne olablr?” Merdven altında oturan br

adam... Nasıl br adamdır bu? Üstelk benm bunaldığım

zamanlar. Böyle br klem çnde olduğum br durum. Ana

Vatan Otel le bu adamı brleştrdm, kend ruh durumumu

da yansıtmaya çalıştım. Bu roman çıktı.

Bu parçaya göre roman yazmayla aşağıdaklerden

hangs lşkldr?

A) Romanın gerçeklğyle nsanın gerçeklğ brbryle

tamamen örtüşmektedr.

B) Hçbr yazar, gerçeğ olduğu gb aktarmadan y br

roman yazamaz.

C) Roman, gerçeklern katı kurallarından sıyrılarak ve

tamamen hayale dayanarak ortaya çıkar.

D) Probleml kşlkler, yaşamın sıkıcılığında yazarın

kalemnden karaktere dönüşür.

E) Yazarlar, çevrelernde gördüklern kend hayal

süzgecnden geçrerek eser oluşturur.

19. Benm çn öneml olan, okurdan gelen yorumlardır.

Açıkçası o sıradan okur dye tabr edlen kesmn çok çok

daha ön yargısız, açık fkrl ve samm olduğunu gördüm

her sefernde. Bence syas ve kültürel seçknler, çok daha

tepksel. Onlar daha ön yargılı. Oysa bu küçük seçknc

çembern dışına çıkınca İzmr’den Dyarbakır’a her mza

gününde ve söyleşde br kez daha gördüm k gerçek okur

ne yazara bakıyor ne dedkodulara. O sadece ve

doğrudan ktapla lşk kuruyor. O kadar ntelkl ve samm

br okur-ktap lşks. Ben şte bu kesmden çok olumlu

tepkler aldım romanla lgl.

Bu parçada okurun yazar tarafından ön yargısız olarak

görülmes, aşağıdaklerden hangsne

bağlanmaktadır?

A) Yazarlar arası seçm yapmada ttz davranmasına

B) Günceln tuzağına düşmeden okumalar yapmasına

C) Kendne htap eden eserler y blmesne

D) Yazarın kmlğyle değl, doğrudan ktapla lşk

kurmasına

E) Syas tartışmaların uzağında durmasına

TEST

3B

20. Aşağıdaki parçalardan hangisi “Bir insan, doğuştan

yeteneği düşük olduğu bir alanda başarılı olabilir mi?”

sorusuna cevap vermektedir?

A) Zekâ, sahibini şımartan hoş bir aroma gibidir.

Zekâsına güvenerek çalışmaya gerek duymadan

ömrünü geçiren insanlar tanıyorum. Bu kişiler,

kalıtsal özellikleri sayesinde bir alanda başarılı

olmakla yetinirken çok daha başarılı olabilecekleri

alanları gözden kaçırıyor.

B) Beynin kendini değiştirebilmesiyle ilgili çalışmalar, onun

bir alana yoğunlaştığında başarılı olmasını sağlayan

beceriler kazanabildiğini gösteriyor. Sporcuların

zamanla kaslarını güçlendirmesi gibi beyin de yeni

nöral bağlantılar kurarak kendini geliştirebiliyor.

C) Zekâ testleri aklın sihirli bir göstergesi olmaktan

ziyade belli bir tür testi çözme becerisini ölçen

araçlardır. Testte başarılı olan kişilerin yeteneklerinin

yüksek olduğu değil, sorulara cevap verme konusunda

diğerlerinden daha iyi eğitim aldığı söylenebilir.

D) Bireysel farklılıklar üzerine yapılan çalışmalar, daha

önce göz önüne alınmamış olguların araştırılmasına

öncülük ediyor. Hepimizin günlük hayatta “Babası ve

annesi yetenekli, elbette yetenekli olacak çocuk!”

demesi, bu araştırmalarla bilimsel olarak kanıtlanıyor.

E) Herkes kendi belleğini geliştirmeyi öğrenebilir ama her

şeyi hatırlar diye bir kural yok. İnsan beyni kendinden

beklenen davranışları yerine getirmeye odaklanır ama

tersi de olabilir. Örneğin hatırlamak istediği bir olayı

unuturken unutmak istediklerini hatırlayabilir.

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - TYT

P:52

52

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18 18:00

dk:

1. Buddenbrooklar; ale hkâyelernn anlatıla anlatıla

btrlemedğ br dönemde, hayatla lk temasın, lk

öfkelern, lk bağlılıkların, ömür boyu cebelleşlecek temel

hasret ve nefret duygularının kurulduğu “ale”den, o “lk

sahne”den gerçek br edebyat çıkarablmenn yollarını

gösteren br harta olmasıyla da önemsenmel. Çünkü

modern breye dünyanın ve tarhn çarpıtılmış br özetn

sunan, eşyaların smlern, zamanın rtmn, çernn

fazletlern ve dışarının tehlkelern öğreten, sonra da ya

sadık köles ya da hınç dolu düşmanı hâlnde kalabalıklar

arasına salan o lk “çember”, aley anlatma dürtüsünün,

duygusal br hesap dökümü olup çıkmaya fazlasıyla

meyll olduğunu blyoruz. Edebyat, Flaubert’den

nakledenlerden duyup tekrar ettğmz gb, son kertede

otobyografk olablr elbette ama bu otobyografnn

formunun, nyetlernn ve sınırlarının ne olacağı galba çok

daha öneml br mesele.

Bu parçada aşağıdak konulardan hangs

tartışılmaktadır?

A) Otobyografk yapıtların özellkler

B) Yazarlarla yapıtları arasındak çelşk

C) Ale ç kavgaları yapıtlarda şleme

D) Ale hkâyelernn gerçeklğe uygunluğu

E) Edebî eserlerde kuşaklar arası çatışma

2. Edebyatın nternet sayfalarında yer alması başka br

endşey de berabernde getryor. Burada yayımlanan

eserler ne kadar doğru? İnternet ortamında defalarca yer

değştren ve kopyalanan yazı ve şrler, km zaman

asıllığını kaybedyor. Bu durum, ünlü köşe yazarlarını ble

zor durumda bırakablyor. Yazılarına alıntıladıkları şrler

nternetten kopyalayan yazarlar, çok blnen bu şrlern

yanlış yazılacağını hesaba katmadıkları çn okurlarını

yanlış blglendreblyor. Özellkle Türkçeye yabancı

dllerden gren kelme ve tamlamaların hatta cümlelern

yazımında yapılan hatalar; anlam kaymalarına, yanlış

anlaşılmalara sebep oluyor. Bütün bunlar, pek çok yazı ve

şrn yanlış ve eksk bçmde hafızalarda yer etmes ve bu

hâlyle geleceğe taşınması gb olumsuz br durum ortaya

çıkarıyor.

Bu parçada edebyatın nternet sayfalarında yer

alması hang açıdan eleştrlmektedr?

A) Yayımlanan şrlern Türkçenn ses yapısına dkkat

edlmeden ezberlenmes

B) Yazı ve şrlern hatalı olup olmadığı kontrol edlmeden

defalarca kopyalanıp kullanılması

C) Şar ve yazar smlernn bazı kesmler tarafından

blerek yanlış yazılması

D) Sözcüklern yazı ve şrdek anlamlarına uygun

kullanılmaması

E) Sevyes düşük yazı ve şrlern herhang br ktapta yer

almadan geleceğe kalması

 “Bir metnin bir soruya karşılık olarak verilmesi”nin sorulması başka şey, “Parçada aşağıdaki sorulardan

hangisinin cevabı yoktur?” şeklinde sorulması başka bir şeydir. Metnin hangi soruya karşılık olarak

sorulduğunu aradığımızda metnin özellikle giriş ve sonuç bölümleri ve varsa içinde “yani, demem o ki, evet,

hayır…” gibi ifadelerin olduğu bölümler bizim için daha anlamlıdır. Bu tip sorularda, metinde “asıl anlatılan” ile

ilgilenmemiz gerekmektedir. Ancak diğer soru tipinde, klasik bir yardımcı düşünce sorusunda olduğu gibi,

“... aslında hangisine değinilmemiştir?” tarzında bir soru gibi okuyup seçenek-metinden ilgili bölüm

eşleştirmesi yapılmalıdır.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

TEST

3C

P:53

53

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Fransız edebyatının usta kalemlernden Antone de Sant

Exupery, yapıtlarıyla brçok okurun dünyasında slnmez

zler bırakmış br yazar. Exupery, bu ktabında Fransa’nın

Almanlar tarafından şgal edldğ II. Dünya Savaşı’nın en

zor günlernde, keşf uçuşuna gönderlen plotların anbean

yaşadıklarını ve onların gözünden savaşın nsanlar

üzernde açtığı yaraları dle getryor.

Bu parçaya göre Exupery’nn sözü edlen eser, okuru

I. kşsel görüşler,

II. savaşın nsan üzerndek etkler,

III. gerçeklk

konularından hangleryle buluşturur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III

D) I ve II E) I, II ve III

4. Blgsayar ve nternet, gündelk hayatımıza doludzgn

grerek pek çok alanda alışkanlıklarımızı da değştrd.

İnternet teknolojs lk olarak mektubu tarhn karanlık

sayfalarına gömdü. Hç kmse, meraklı gözlerle postacıyı

beklemyor artık. İletşm kurablmek çn pul yalamamız,

zarf kapatmamız, en yakın postanenn yolunu tutmamız

gerekmyor. Anında haberleşyoruz. Elbette nsan

sıcaklığı, el yazısının gzem, yazının kâğıda snen kokusu

ulaşmıyor bzlere. Br ekranın önünde oturup önceden

belrlenmş br yazı karakteryle hızlı hızlı, özenszce

yazılmış mesajı göreblyoruz. Elbette sıcaklık öldü.

Yukarıdak parça çn en uygun başlık aşağıdaklerden

hangs olablr?

A) Hızlı İletşmn Yararları

B) Blgsayar ve İnternetn Faydaları

C) Teknoloj ve Değşen Alışkanlıklarımız

D) Teknolojk Gelşmelern Dünü ve Bugünü

E) Blgsayar ve İnternetn Gelşm

5. Atölye kelmes, lk kez lsede okurken dkkatm çekt. O

güne kadar çevremzde gördüğümüz yerlere atölye değl

dükkân derdk. Şakr Hoca’mızdan resm ders aldığımız,

kend yaptığı eserlerle süslü, braz loşça sınıfın adı resm

atölyesyd. Resm atölyes, bzm çn okulun en özgür

mekânlarından bryd. Ve farklıydı. Öyle k şmd ble

oturmuş sze anlatıyorum. Atölyede, çmzde br yerlerde

saklı olduğuna nandığımız ressamı, br sanat nsanını,

bulup çıkarmaya çalışırdık. Bunu km zaman br kara

kalemn çzgleryle, km zaman çn mürekkeb marfetyle

km zaman da kâğıdımızı buruş buruş eden sulu boyanın

renklernde arardık. Şmd mazye dalıp benm aradığım

gb

Bu parçada

I. hüzün,

II. özlem,

III. pşmanlık

duygularından hangler belrgndr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

6. Ktabı okurken Türkçenn güzel kullanılmasının ne kadar

öneml olduğunu br kere daha anlıyorum. Güzel konular;

güzel kelmelerle, güzel br dlle anlatılmalıdır dye

düşünüyorum. Bu anlamda bu yapıtta kullanılan dln de

oldukça başarılı olduğunu söyleyeblrm. Kelmelerden,

anlatımdan hoşlanarak okudum metnler. Sonra da

düşündüm “Bu metnler güzelleştren nedr?” dye.

Bu parçada en belrgn duygu aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İmrenme B) Beğenme C) Karamsarlık

D) Özlem E) Pşmanlık

TEST

3C

P:54

54

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

7. Eleştr, lle de bugünle uğraşmak gb br görev çnde

değldr. Eleştr, geleceğ belrlemek gb br msyona da

sahp olamaz. Daha çok geleceğn edebî brkmn bugün

yorumlayarak bugünle gelecek arasında köprü kurmaya

talp olablr. Eleştr çn öneml olan, akademk terch

dyebleceğmz, mümkün olduğu kadar yrm otuz yıl

gerden gelenler takp ederek onları değerlendrmek,

onları bugünden anlamlandırmak olmalıdır. Fakat sz

eleştrmen olarak bugünün nabzını tutayım dedğnz anda

özel brtakım sıkıntılar da berabernde gelyor.

Bu parçaya göre eleştr le lgl olarak

I. Geleceğe ve bugüne yön verme kaygısı

taşımamalıdır.

II. Bugünle gelecek arasında köprü vazfes görmeldr.

III. Bugünün yapıtlarını ele alarak geleceğn sanatını

şekllendrmeldr.

yargılarından hangler çıkarılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Aynı yoldan ve aynı hızla gtmenze rağmen dönüş

yolculuğunun gdşten daha kısa sürdüğünü

hssedyorsanız yalnız değlsnz. Akademk anlamda lk

olarak 1950’lerde çalışılan bu olguya “dönüş yolculuğu

etks” denyor. Etky ölçmek çn yapılan deneylerde

katılımcılar, dönüş yolculuğu süresnn ölçülen

değerlerden yaklaşık %20 daha kısa olduğunu düşünüyor.

Dönüş yolculuğu etks çn yaygın kabul gören açıklama,

gdş esnasında tanınmış olan yolun dönüşte daha kısa

algılanması temelne dayanıyor. Zaman algısına yönelk

çalışmalar da bu açıklamayı desteklyor.

Bu parçadan aşağıdaklern hangs çıkarılablr?

A) Kaygılı breylerde zaman kavramı slkleşmektedr.

B) Zaman le sürekllk arasındak lşk değşkendr.

C) Gdlen yolun uzunluğu, kullanılan araca göre

değşmektedr.

D) Yolun blnyor olması, zaman algısını etklemektedr.

E) Dönüş yolculukları, kavuşma düşüncesyle

kısalmaktadır.

9. Mete Gazoz, pandem nedenyle ertelenen ve 2021’de

yapılan “2020 Tokyo Olmpyat Oyunları”nda kazandığı

altın madalya le Türk spor tarhne geçt. Okçulukta lk

defa br Türk sporcu olmpyat şampyonu oldu. 1999

yılında İstanbul’da doğan Mete Gazoz, 6 yaşında okçuluk

sporuna lg duydu ve dersler almaya başladı. Aynı

zamanda okçu olan anne ve babasının desteğyle

okçulukta lerlemek çn omuzlarını gelştrme amacıyla 8

yaşına kadar yüzme kursuna gtt. Okçulukta koordnasyon

sağlamak amacıyla basketbol da oynadı. Görme ve dkkat

yeteneğn gelştrmek çn br sene boyunca da resm

kursuna gtt. Göz ve el koordnasyonuna katkı sağlaması

amacıyla pyano kursu da alıp k sene pyano çalan

Gazoz, sanatın ve sporun çeştl dallarında eğtm alarak

kendn gelştrd.

Bu parçaya göre Mete Gazoz’la lgl olarak

I. Başarısının temel kaynağı, bedensel güç gerektren

farklı sporlarla lglenmesdr.

II. Çok yönlü olması, başarıya ulaşmasını

kolaylaştırmıştır.

III. “ Ağaç yaşken eğlr.” atasözü, başarı öyküsünü

özetlemektedr.

yargılarından hangler kesnlkle çıkarılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

10. Br yapıt, ne denl büyük br düşünür ya da yazarın

kalemnden çıkmışsa o denl de kend gücüyle kendn

anlatablr. Dolayısıyla edebyat tarhçsnn, yapıtı kaleme

alanın yaşam öyküsü ya da düşüncelerne başvurmasına

hç gerek kalmaz. En güçlü kşlk, düşünsel yaşamla en

y özdeşleşen kşlktr. Br yapıtın güçsüz ve tutarsız

yanlarını anlamak söz konusu olduğunda ancak yazarın

kşlğne ve yaşamının dış koşullarına başvurmak

zorunluluğu doğar çok kez.

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs kesnlkle

çıkarılır?

A) Dünyaca tanınmış yazarlar, dünyaya yön veren olayları

daha sabetl yorumlamışlardır.

B) Üst düzey sanatçıların tüm yapıtları aynı sevyede

olmayablr.

C) Büyük düşünürlern yapıtlarını anlamak çn yaşam

öykülerne başvurulmalıdır.

D) Toplumla özdeşleşen düşünürlern toplumu

dönüştürmede daha etkn oldukları gözlemlenmştr.

E) Yapıttak anlaşılmayan yerler çn yazarının kşlğne ve

yaşantısına bakmak gerekr.

TEST

3C

P:55

55

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Benm ve yaşıtım brçok kşnn çocukluk hatıralarında

komşuluk lşkler öneml br yer tutmaktadır. Bugün esk

Türk flmlernde tanıklık ettğmz komşu çocuklarıyla

sokakta akşam saatlerne kadar oynanan oyunlar, komşu

teyzelern brbrlernn evlerne çat kapı zyarete gtmeler,

y günde kötü günde tüm mahalle halkının brbrne

yardım etmes; günlük hayatımızın rutnyd. Komşularla

yoğun ve sürekl lşkler yanında mahalle halkı da brbrn

tanımaktaydı ve sürekl etkleşm çndeyd. Kşler

arasında güven duygusu hâkmd k bu duygu, bugün

sosyal sermaye olgusunun da temeln oluşturmaktadır.

Şmd aynı apartmanda oturduğumuz kşler tanımıyoruz.

Asansörde denk gelrse zorak br tebessümle br

“Günaydın!” ya da “İy akşamlar!” deyp sonra kend

dünyamıza çeklyoruz. Br tuz stemeye ble gdecek

kapısı olmuyor bazen nsanın.

Bu parçada aşağıdaklern hangsnden

yakınılmaktadır?

A) Kmsenn br başkasına zaman ayıramamasından

B) Apartmanların komşuluk lşksne elverşl

olmamasından

C) Komşuluk lşklernn zamanla zayıflamasından

D) Geçmştek alışkanlıkların unutulmasından

E) Yoğun ş temposunun kşy breyselleştrmesnden

12. “Bu zamandan sonra hang ktabın nasıl okunması

gerektğ hakkında brnn açıklamaları olmadan şn

zevkne varamayacak mıyız?” dye söylenyorsanız sze

hak verrm. Ne yazık k bundan tam br asır önce 30

yaşlarındak br Osmanlı subayının etrafında olup btenler

hakkında kaleme aldığı notlar, sayfa kenarlarına açıklayıcı

blgler eklenmedkçe kolay anlaşılablr olmaktan uzaktır.

Bu parçadak yakınma aşağıdaklerden hangsyle lgl

olablr?

A) Açıklayıcı blgler vermeyen yapıtları anlamlandırmada

çeklen güçlüklerden

B) Okunan yapıtlardan zevk alamayan okuyucuların

çokluğundan

C) Günümüzde estetk değer taşımayan yapıtların

sayılarının artmasından

D) Esk yapıtların, brlernn açıklamaları olmadan

anlaşılamamasından

E) Geleceğe seslenmeyen yapıtların günümüze htap

etmemesnden

13. Ger dönüşüm, atık br maddenn doğaya bırakılmadan

tekrar şlenerek aynı maddenn oluşturulması şlemne

denmektedr. Ger dönüşüm le brlkte yen br ham

maddenn kullanım htyacı azalır. Böylelkle hem atıkların

doğayı bozarak krletmes, perşan etmes önlenr hem de

daha fazla ham madde htyacı doğmaz. Ger dönüşüm,

en çok doğaya verlen hesapsız zararları önledğ çn

terch edlmektedr. Pek çok madde, ger dönüşüm

sayesnde tekrar tekrar kullanılmakta ve böylelkle ham

maddeye duyulan htyaç azalmaktadır.

Parçaya göre ger dönüşümün terch neden

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Atıkları dönüştürecek sstemn olmaması

B) Doğal dengenn bozulmasına duyarsız kalınması

C) Petrol atıklarının yaygın olması

D) Atıkların doğaya zarar vermes

E) Bazı maddelern dönüşümünün zorluğu

14. Eleştr, yapısı ve şlev gereğ edebyata yön verr ancak

eleştrmenn böyle br amacının olmaması gerekyor.

Kend adıma söyleyecek olursam benm böyle br derdm

hç olmamıştır. Ben oturup eleştrm yazarım; o eleştrmn

edebyata yön verp vermedğ, okurun, -daha genel

söyleyşle- edebyatla yakından uzaktan lgl herkesn

düşüneceğ br şeydr. Ben sadece gerek kendm gerekse

onu okuyacaklar çn okuduğumu y değerlendrmeye ve

y eleştrmeye çalışırım, gers ben kesnlkle

lglendrmez.

Bu parçada yazarın eleştrmenlerle lgl olarak karşı

çıktığı durum aşağıdaklerden hangsdr?

A) Okurları olumsuz yönlendrmeye çalışmaları

B) Yazdıklarıyla edebyata yön vermeye çalışmaları

C) Eleştrlernde çoğu zaman tarafsız davranmaları

D) Gerekl gereksz brçok ayrıntıya grmeler

E) Yapıtların estetk ve bçm yönüne değnmemeler

TEST

3C

P:56

56

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

15. Toplumla çok güç anlaşıyorum. Benm gb toplumla güç

anlaşan nsanlara da lg duyarım. Bunun en tpk

örneklerne sanat çevrelernde rastlanır. İşte onun çn

sanat galerlerne dama sempat duymuşumdur. Sanat

galerler; en özgür olduğum, her şey kend penceremden

görebldğm tek yerdr. Benm çn vazgeçlmezdr ve ben

orada rahata ererm. Kafam art arda gelen brçok problem

çözeblecek yapıda değl, bunu blyorum. Orada bütün

problemlerm unutur, yen br dünyanın sırlı yollarını

adımlarım. Hatta br süre kmseyle de görüşmek stemem.

Bu sözler aşağıdak sorulardan hangsne karşılık

söylenmş olablr?

A) Sz yaşam karşısında en çok ne yorar?

B) Sanatın, nsanları tanıma konusunda sze katkısı

nedr?

C) İnsanlarla görüşmek stememenz nasıl karşılanıyor?

D) Sanat galerlernn szn dünyanızdak karşılığı nedr?

E) İnsana bakışınızdak değşmden kmler etklenyor?

16. Br zleycnn vdeoya grmeden önce lk göreceğ şey

vdeoya ekledğnz küçük resmdr. Resm lgsn çekerse

ve vdeonun aradığı konuda olduğunu düşünürse başlığa

bakar ve vdeoya grer. Bast br deyşle küçük resmler

zleycy dükkâna davet eden vtrndr. Onun çn br

bakışta konuya gönderme yapmalı hatta vdeonun

konusunu özetlemel. Örneğn br oyun, oyunun sm,

oyunun logosu, oyun çnden br görüntü… Bu şeklde

düzenlenen br küçük resm, lgl kullanıcıyı çeker. İlgl

kullanıcı, görüntülenme ve zlenme demektr. Bu,

potansyel abone anlamına gelmez m?

Bu parçanın son cümlesndek sorunun yanıtı

aşağıdaklerden hangs olablr?

A) Abone çalışması, çerk üzernden olduğunda daha

uzun sürel br vermllğe ulaşılır.

B) İy seçlmş br küçük resm, kanalınızın abone sayısını

artırır.

C) Konuyu özetleyen resmler, lgsz kşler ble vdeo

zlemeye çekeblr.

D) Küçük resmler, zlenme sayısını artıran etkleyc

görsellerdr.

E) Abone sayıları, her vdeo kanalının yüksek olmasını

stedğ rakamlardır.

17. Ben, annemden ve babamdan ne gördüysem

çocuklarımla da aynı şey yaşıyorum. Annem ve babam;

bana bırakın el kaldırmayı, ağır br söz ble

kullanmamışlardır. Hep arkadaştılar benmle. Ben de k

oğlum ve br kızımla öyle arkadaşım. Her şeyme onlar

koşturuyorlar. Açık hava konserndek hologram da onların

fkr. Orkestrayı onlar hazırlıyor, sahne tasarımıyla lgl her

şey onlar planlıyor. Ben şarkılarımı söylüyorum sadece.

Bu arada büyük oğluma br albüm yapıyoruz. Br akslk

olmazsa sene sonu gb çıkarmayı düşünüyoruz.

Bu parçada aşağıdak sorulardan hangsnn cevabı

yoktur?

A) Çocuklarınız şlernze yardımcı oluyorlar mı?

B) Szn gb müzkle lglenen çocuğunuz var mı?

C) Çocuklarınızla olumlu letşmnzn temelnde ne var?

D) Annenz ve babanız sze nasıl davranırdı?

E) Yen albümünüzü ne zaman çıkarmayı düşünüyorsunuz?

18. Grup olarak belrledğmz arayüzle çalışmalarımıza

başladığımızda projemzn stedğmz kadar görsellk

çermedğn belrledk. Bu sorun, lerleyşmz çok

zorlaştırdığı çn tekrar yen br arayüz oluşturduk. Bu

aksaklık, projemzn braz yavaşlamasına neden oldu.

Ancak bu, tasarım ve analz aşamasında herhang br

sapmaya neden olmadı. Projemzden beklenen bazı

özellklern ekleneblmes çn blmedğmz bazı kodların

eklenmes gerekt. Blmedğmz bu kodları öğrenmek her

ne kadar bzm zaman çzelgemzden şaşmamıza sebep

olsa da mentörlermzden destek alarak bu sorunların da

üstesnden gelmey başardık.

Bu sözler aşağıdak sorulardan hangsne karşılık

söylenmş olablr?

A) Çözemedğnz sorunların projeye ne gb olumsuz

etkler oldu?

B) Projede karşılaştığınız sorunlar ve uyguladığınız

çözümler nelerdr?

C) Bu projeyle hang sorunların üstesnden gelmey

düşünüyorsunuz?

D) Arayüzün görsellğ konusunda proje paydaşları ne

düşünüyorlardı?

E) Projenn lerleyşnde kod yazımının önerlmes sze ne

gb açılımlar sağladı?

TEST

3C

P:57

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Kolay

Orta

Zor

Kolay-Orta Orta-Zor 1

57

1. Gazetec: Keyfl metnler yazmayı amaç edndğn

söyleyen genç dostunuza nçn asla yazı yazmamasını

salık verdnz?

Yazar: Çünkü yazdıkları hçbr zaman yazı, kends de

asla br yazar olamayacaktı.

Gazetec: Bu keskn ve tehlkel br öngörü değl m szce?

Henüz ne yazdığını görmemşken…

Yazar: Bakınız, br yazar, okuruna keyf vermek çn

yazmaz; onu rahatsız etmek, düşündürmek, değştrmek

ve harekete geçrmek çn yazar.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Netzsche’nn “Daha kend kendnz aramamışken ben

buldunuz, şmd sze ben ytrmenz, kendnz

bulmanızı buyuruyorum.” söylemn desteklyorum.

B) Oscar Wlde “İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar,

sadece vardırlar.” dyor, çoğumuzun çevremzde olup

btenler fark etmey aklımızdan ble geçrmedğmz

şaret ederek…

C) “İnsan mkânsızı başarablr sözü yeterszdr çünkü

nsan mkânsızın da ötesne ulaşablr.” der Nkola

Tesla; o zamana dek yapılmamış onlarca şey

defalarca hem de patentl yaparak…

D) Konfüçyüs’ün brçok sözü var ama hak edlmemş

tbarlardan yararlananları anlattığı şu fadesne

bayılıyorum: “Br yerde küçük nsanların büyük

gölgeler varsa o yerde güneş batıyor demektr.”

E) Sokrat’ın kendsne yöneltlen halkı kışkırtmak

suçlamasına, kendsn br aydın kş olarak nsanları

uyandırmakla görevl br at sneğne benzeterek karşılık

vermesn anlamlı buluyorum.

2. Test mantığının hâkm olduğu, öğrenclern metn anlayıp

anlamadığını ölçmey amaçlayan sınavlar; öğrenclern

yazma kablyetlern köreltmekte, öğrencler beş şık

arasına sıkıştırarak onları düşünmekten ve üretmekten

mahrum bırakmaktadır. İlköğretmden başlayarak lse son

sınıfa kadar öğrenclern test mantığı le yetştrlmes,

onları düşünmeye ve üretmeye yöneltmekten zyade test

teknğne yönlendrmekte, bu da yazma gelşmnn

önünde en büyük engel oluşturmaktadır.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Test teknğ, öğrencnn düşüncelern sınırlandırmaktan

başka şe yaramamaktadır.

B) Son yıllarda sınavlarda her kademede test mantığı

ağırlık kazanmıştır.

C) Test mantığı, öğretmenler çn kolaylık sağlasa da

öğrencler olumsuz etklemektedr.

D) Test usulüyle hazırlanmış sınavlar, öğrencler

tembellğe sevk etmektedr.

E) Test şeklndek sınavlar, öğrenclern yazma becersn

olumsuz etklemektedr.

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3. Tanpınar, 1940’lı yıllarda boş zamanlarını bir antikacı

dükkânında geçirir. Onun kişisel sözlüğünde bu mekân,

hayal dünyasını canlı tutan bir medeniyet müzesidir.

Etrafa dağılmış küçüklü büyüklü Çin porselenleri, geçmiş

zamanı sayıklayan saatler, Bursa ipeklileri, XIV. Louis

tarzında mobilyalar... Bunların hepsi, yazarın medeniyet

kavramına yüklediği anlamı kuşatır. Ona göre medeniyet,

derin maziden gelen anlamlı bir kültürel bütünlüktür.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin,

Tanpınar’ın görüşleriyle örtüştüğü söylenebilir?

A) Eskiyen eşyalar, medeniyetlerin şekillenmesinde

önemli bir etkiye sahiptir.

B) Antika eşyalar, geçmişten gelen birikimin bir

yansıması olarak değerlendirilir.

C) Bir kültür sembolü olarak eşya, geçmişte var olduğu

döneme hâkim olur.

D) Medeniyetler, eski eşyalara yüklenen anlamlardan

bağımsız olarak gelişir.

E) Farklı kültürlerden gelen eşyalar, sanatçıya kendi

geçmişini hatırlatır.

ÇIKMIŞ

SORU

2022 - MSÜ

P:58

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

58

1

4. Roma’nın en ünlü hekm ve belk de Hpokrat’tan sonra

Antk Çağ’ın en büyük tıp otortes olan Bergamalı Galen,

gladyatörlern şddetl tendon yaralanmalarında

uyguladığı tedavlerle şöhret kazanmıştır. Brçok cerrah

uygulamayı tanımladığı De Methodo Medend sml

ktabında, cerrahın temel olarak ayırma ve yaklaştırma

manevralarını yapablecek yetenekte olması gerektğn,

yara tedavsnde dokuların yaklaştırılması amacıyla

bandaj, metal klps ya da toka ve dkşlern

kullanılableceğn belrtmştr. Kanamanın durdurulması

amacıyla lk defa lgatür uygulamayı öneren Galen,

ktabında bu amaçla kullanılacak malzemenn kolay

çürümemes gerektğn vurgulamıştır. Mackenze’ye göre

bu malzeme, büyük br olasılıkla keten ya da kelt plğ d.

Bu parçada Bergamalı Galen le lgl aşağıdaklerden

hangs anlatılmaktadır?

A) Çağdaşı olan hekmlere göre daha fazla tanınması

B) Kendnden sonra gelen hekmler etklemes

C) Tedav yöntemlernn bugün de benmsenmes

D) Kendne has bazı tedavler uygulaması

E) Uyguladığı yöntemlern geçerllğn ytrmes

5. Aşağıdak parçalardan hangs “Teknolojk chazlar

arasında yaşayan modern nsan, maruz kaldığı yoğun

kaygıdan nasıl kurtulablr?” sorusuna cevap

vermektedr?

A) Teknolojnn getrdğ aletler bağlamında nsanın

yaşadığı teknoloj toplumu, br tür kaygı toplumudur.

Çünkü teknolojk nesneler uzun sürel kullanıma uygun

değldr. Her şey, son kullanım tarhne hızla

yaklaşmaktadır; her an br chaz bozulablr ve bu kaygı

verr.

B) Günümüzde kaygı, teknolojnn yarattığı “brkme ve

çokluk”tan beslenr. Çünkü nesne, karşılamayı vadettğ

fonksyondan daha farklı ve fazla br şeydr. İnsan

kullanamadığı bu fonksyonlar evrennn arasında

brçok fırsat kaçırıyorum hssyle kaygılanır.

C) Temel br kavram olan kaygıyı, günümüzde teknolojk

dünyanın yarattığı noktasından soyutlayarak açıklamak

çok mümkün görünmemektedr. Çünkü tüketm

nesneler yaşamı kolaylaştırırken güçleştren br

mantığa sahptr. Kabul edelm esk nsan bugünkünden

daha az mutlu değld.

D) Teknoloj çağında kaygıyı yaşamdan fazla br şey

hâlne getrmemek br teknolojk blnç le mümkün

olablr. Teknolojk blnç se şu ögelerden meydana

gelr: kendn blmek, htyaç, sosyo-ekonomk analz,

teknoloj okur-yazarlığı, tüketm ahlakı ve terch.

E) Teknoloj le kuşatılmış ve tüketmn âdeta br deoloj

olarak dayatıldığı dünyada “Ney neden seçmelym?”

sorusuyla karşı karşıya kalan nsanın en temel

hslernden br kaygı olmuştur. Nesneye ulaşım sürec

ble yan alışverşn kends ble olmazsa olmaz br

rtüel hâlne gelmştr.

6. Yaşamımız boyunca anne ve babamızdan mras olarak

aldığımız DNA’mızda çeştl değşklkler olablyor. Bazen

DNA’da tek bazda değşm meydana gelrken bazen 46

kromozomdan br tamamen ya da kısmen kaybolablyor.

Hatta kromozomun br parçası kopup başka kromozomla

brleşeblyor. Bu nedenle genler, yanlış yerde veya yanlış

zamanda etknleşeblyor ya da şlevlern yerne getrmes

engelleneblyor. Bazen de yapısal değşklkler değl de

DNA’nın çok fazla proten sentezlemes ya da hç proten

sentezlememes söz konusu olablyor. Bu yüzden genn

durumu hakkında blg edneblmek çn sadece kromozom

ve genlern değl bazı protenlern varlığının veya

yokluğunun ncelenmesne de htyaç duyulablyor.

Bu parçadan aşağıdaklern hangs çıkarılablr?

A) Genetk özellklern breye aktarılmasında anne gen

daha baskındır.

B) Farklı etkleşmler, genlern şleyşn olumsuz

etklemektedr.

C) Genetğyle oynanmış yyecekler, obezte hastalığını

artırmaktadır.

D) Genler, dış etkenlerden uzaklaştıkça kendn tedav

edeblmektedr.

E) Genler çn proten fazlalığının herhang br zararı

olduğu söylenemez.

7. ` Tıraş olmanın sakalların daha gür çıkmasını

sağlayacağına dar br efsane vardır. Ancak bunun

arkasında hçbr blmsel kanıt yoktur, zaten tıraş

olmanın kılların uzamasını sağlayan köklere hçbr

etks yoktur. Tıraş olduğumuzda sadece dernn

dışında kalan kılları kesmş oluruz, bunun da kılların

daha gür çıkmasına etks olmaz. Bu yanılsamanın

neden şu olsa gerek: Muhtemelen sakalları yen

çıkmaya başlayan genç erkekler tıraş olduklarında

sakallarının gürleştğn gördüler. Oysak bu gençler

tıraş olmasalardı da hormonlarının etks le zamanla

sakalları zaten gürleşecekt. ` “Sakalım seyrek çıkıyor ne yapmalıyım?” sorusuna lk

cevap, geçmşten bugüne kadar gelen en esk

yöntemlerden brdr: tıraş olarak sakal gürleştrme.

Fakat bu noktada ters tıraşın daha etkl olduğu yanlışı

vardır. Ters tıraş yan sakalların çıkma yönünün tersne

keslmes, sakalı gürleştrmez, sadece cld tahrş eder.

Enfeksyonlara ble neden olablecek ters tıraş yöntem,

clt sağlığını kaybetmeye varan sonuçlar doğurablr. Bu

yöntemn doğru uygulanışı, kşnn her sabah jlet ya da

ustura le doğru tıraş yöntemn uygulayarak tıraş

olmasıdır. Br süre sonra sonuç vereblecek bu yöntem

tüy şeklnde olan sakalları sertleştrr ve çoğaltır.

Yukarıda lk parçada karşı çıkılıp knc parçada

savunulan düşünce aşağıdaklerden hangsdr?

A) Ters tıraş, seyrek çıkan sakalları gürleştrr.

B) Sakalların çıkış yönünün tersne keslmes zararlıdır.

C) Sakal tıraşı olmak sakalları gürleştrr.

D) Ters yönde tıraş, cld tahrş eder.

E) Tüy şeklndek sakallar kesldkçe gürleşmez.

P:59

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Kolay

Orta

Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

59

1. Bazı denz hayvanlarının kabuğunda bulunan sert, beyaz ve

gökkuşağı pırıltılı, fosfork özellğ olan maddeye sedef; bu

maddey şleyen kşye de sedefkâr denlmektedr. Asırlardan

ber blnen sedef, zamanının teknğne ve mlletlern sanat

anlayışına göre gelşmştr. XV. yüzyıldan sonra Osmanlılar

Dönem’nde Türk-İslam sanatının tamamen emrne gren

sedef, geometrk desenlern dzlşleryle gelşmn

sürdürmüştür. Ham madde olarak mdye kabuğu, çeştl teller

ve cevz ağacının kullanıldığı sedef sanatı asırlarca değşk

motf ve desenlerle zengnleştrlerek mmar yapılarda,

moblya ve çeştl günlük kullanım eşyalarında hatta slah

kabzası süslemelernde değerlendrlmştr.

Bu parçadan hareketle sedefle lgl olarak

I. Zamana ve kültüre göre farklı şekl ve desenlerde

yer almıştır.

II. Geometrk şekllerle blmn gelşmne katkı

sağlamıştır.

III. Nesne ve mekân süslemelernde kullanılmıştır.

yargılarından hangler söyleneblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

2. Araştırmacı Kumru Berfn, televzyon zleycsnn belrl br

programı zlemesnn, o programda açık ve örtük olarak

fade edlen düşünceler ve dünya görüşünü benmsemes

anlamına geldğ kabulünü eleştrr. Bu kabul lk bakışta

mantıklı gb görünse de esasen anlamlandırma sürecn

zleme etknlğne ndrgemes bakımından “davranışçı” br

yönelm takp eder. Şüphesz, televzyon zlemek her

koşulda br tür seçm yapmak anlamına gelr. Ancak

televzyon zlemey uyumaya veya br programı dğerne

yeğlemek, zlenen programın zleyc tarafından bütünüyle

benmsendğ anlamına gelmez.

Bu parçaya göre Kumru Berfn’n televzyonla lgl

eleştrs aşağıdaklerden hangsdr?

A) İzlenen programların çerklerne belrgn br eleştr

getrlmemesnn, mesajları kabul etme sayılması

B) İzleycnn br programı zlemesnn, yayın çerğn

tamamen onayladığı olarak kabul edlmes

C) Programları takp eden kşlern yapımcıların

görüşlerne çoğunlukla saygılı davranması

D) Televzyon yapımları arasında terch yapılmasının

öznel br yan tutma olarak algılanması

E) Televzyon yayınlarının örtük mesajlarının zleyc

tarafından sorgulanmadan kabul edlmes

4. Anzer balı, Rze’nn İkzdere lçes Ballıköy Anzer

Yaylası’nda üretlmektedr. Dünyada eş benzer

bulunmayan kır ççekler örtüsüne sahp bu bölgede

üretlen bal, ayrıcalıklı br yere sahptr. Yapılan

araştırmalarda 450-500 çeşt ççeğn çnde yaklaşık 90

tane ççek, sadece Anzer Ballıköy’de yetşmektedr. İşte

bu ççeklerden arıların aldığı özle elde edlen bal, brçok

hastalığa şfa olmaktadır. Anzer balı antoksdan özellğ

sayesnde kış hastalıklarından da korumaktadır.

Bu parçaya göre Anzer balının dğer ballardan farklı

olmasının neden aşağıdaklerden hangsdr?

A) Arıların sern yaylarda daha verml özler toplaması

B) Arıların sağlığını etkleyecek olumsuzlukların olmaması

C) Bölgeye özgü ççek özlernden elde edlmes

D) İçnde herhang br katkı maddesnn olmaması

E) Bal üretmnn daha sınırlı mktarda yapılması

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

2

3. Bir iş toplantısı için erkenden yola çıkan birini düşünün.

Bu kişi yol boyunca, gideceği yere yetişemeyeceği

endişesi taşıyor. Bir süre sonra trafiğe takılıyor, ardından

yoldaki bir aksilik nedeniyle yolun kapalı olduğunu görüp

toplantıya geç kalıyor. Acaba bu kişi toplantıya

zamanında gidemeyeceği endişesiyle kaygılanmak

yerine erken çıktığı için yetişeceğini düşünseydi yine de

geç kalır mıydı? Bu durum psikolojide bir şey için ne

kadar çaba harcarsak o şeyi gerçekleştirme

olasılığımızın o denli azalması olarak tanımlanan “ters

çaba kuralı”yla ilişkilendirilebilir.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi “ters çaba

kuralı”na bir örnektir?

A) Sınavdan yüksek puan almak isteyen bir öğrencinin

sınav kapsamının geniş olmasından kaynaklı

kendisini hiçbir zaman çalışmaya verememesi

B) Ödevini özenli bir şekilde hazırlamasına karşın

ödevinde eksiklik ve hataların olduğunu düşünen bir

öğrencinin hatayla karşılaşması

C) Bir kişinin kendi istekleriyle ailesinin beklentileri

arasındaki dengeyi kuramadığı için kendini istemediği

şeyleri yapmaya zorlaması

D) Arkadaşlarının kendisiyle alay edeceğini düşünen bir

kişinin sesi güzel olmasına rağmen hiçbir zaman

kalabalık bir ortamda şarkı söylememesi

E) Yaşadığı mutlu anlardan çok, sürekli üzüldüğü

zamanlara odaklanan bir çalışanın eski iş yerindeki

arkadaşlarıyla görüşmeyi kesmesi

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:60

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

60

5. Hç kmse br haftada, br ayda ya da br yılda seçkn

sporcu konumuna gelmez, gelemez. Sporda kusursuzluk,

shr le de olmaz. Olmpyatlarda altın madalya kazanmak

çn doğuştan gelen sporculuk özellklernden daha fazlası

gerekmektedr. Böyles br başarı çok uzun saatler süren

antrenmanların br ürünüdür ve sporcular, ebeveynler ve

de antrenörlern sabrını gerektrr. Basketbol yıldızı Steve

Nash, basketbola 12 yaşındayken başladı. Lse basketbol

takımında oynamasına ek olarak sayısız saatn hafta

sonları arkadaşlarıyla basketbol oynayarak, her hava

koşulunda dışarıda şut atma alıştırmaları yaparak ve top

sürme üzerne çalışarak geçrd. Nash, kend doruk

noktasına on yıllık sıkı br çalışma sonunda ulaştı.

Bu parçada anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Sporda kusursuzluk; yetenek, zaman, sabır ve emek

ster.

B) Spora çocukken başlamak ve breysel çalışmalar

yapmak, başarılı olmanın anahtarıdır.

C) Okul dönem, sporcular çn büyük br öneme sahptr.

D) Ancak küçük yaştan tbaren desteklenen sporcular, y

br çalışmayla zrveye ulaşablr.

E) Sporda doruğa ulaşmak, sadece o alanla lgl

çalışmalara yoğunlaşmakla mümkündür.

7. PARÇA:

Dlmzn bazı bölgelernn farklı tatları algılayabldğn

gösteren o meşhur resm hepmz görmüşüzdür. Bu resme

göre dlmzn önüyle şekerl tatları, arkasıyla acıyı,

yanlarıyla da tuzlu ve ekş tatları algılıyormuşuz. Ancak

gerçekte durum hç de öyle değl, dlmzn her yernde tat

almamızı sağlayan alıcı hücreler vardır ve bunlar bütün

tatları algılayablr. Ayrıca sanılanın aksne dört değl beş

farklı tat vardır. “Umam” adı verlen beşnc tat, genellkle

kızarmış et yerken aldığımız ekş ve tuzlumsu tattır.

Baştak tez ler sürdüğü dda edlenlerden br, Alman

blm nsanı Davd Paul Hang’d. 1901’de yaptığı

deneylerde, tat alma duyusunun dln farklı bölgelerne

göre değştğn görmüştü. Dl ucunun ve kenarlarının en

hassas bölgeler olduğunu bulmuş ama bunun tatlarla lgl

olduğuna dar br şey söylememşt. Ama bu blgy

dyagram hâlne getrdğnde farklı bölgelern farklı tatlarla

lgl olduğu zlenm ortaya çıkmıştı.

BÖLÜMLER:

I. Dört çeşt ana tat vardır. Bunlar tatlı, acı, ekş ve

tuzludur. Br tadın hssedlmes çn mlltrede

yaklaşık on katrlyon molekül bulunmalıdır. Dl her

tadı aynı derecede hssetmemektedr. Dln hassas

olduğu besn maddeler acı, ekş, tatlı ve tuzlu olarak

sıralanmaktadır. Her besnde yapısına bağlı olarak

farklı yoğunluklar bulunmaktadır. Bundan dolayı bazı

maddeler farklı tat hss vermektedr.

II. Dlmz üzernde bulunan her br tomurcuk üzernde

on le ell arasında alıcı hücre yan reseptör

bulunmaktadır. Bu hücrelern kendlern yenleme

özellğ bulunmaktadır. Aldığımız besnlern aşırı

soğuk ya da sıcak olması tat tomurcuklarını olumsuz

etklemektedr. Aşırı uyarılma le brlkte alıcı hücreler

ölmektedr. Bu hücrelern kendn yenlemes yaklaşık

k haftayı bulablmektedr.

III. Tatlı besnler algılayacak olan tomurcuk şeklndek

alıcı snr uçları dlmzn yan kenarı ve ön kısmında

bulunmaktadır. Tuzlu besnler algılayacak olan

reseptörler dlmzn orta kısmındadır. Ekş ve acı

besn maddelern algılayacak alıcılar se dlmzn

arka kısmında bulunmaktadır.

IV. Tat alma duyusu dlmzn üzerndek alıcı snr uçları

sayesnde gerçekleşmektedr. Bu snr uçları tat alma

tomurcukları olarak ntelendrlmştr. Bu tat alma

tomurcukları paplla adı verlen yapılarda

bulunmaktadır. Papllalarda tomurcuk şeklnde

çıkıntılar bulunmaktadır. Bunlar reseptör snr

uçlarıdır.

V. Yen yapılan br araştırma, tat ve koku duyularının

düşündüğümüzden çok daha ç çe olduğunu ortaya

koyuyor. Monell Center’da çalışan br araştırma

ekb, dllermzdek tat alma hücrelernde, burundak

kokuları algılayan algılayıcılara benzeyen şlevsel

koku alıcıları bulduğunu bldrd. Bulgular, her ks de

tat çeren koku ve tat alma duyusu arasındak

etkleşmlern beynde değl dlde başlayabldğn

düşündürüyor.

Yukarıdak numaralanmış bölümlerden hangler üsttek

parçada fade edlen yanlış blglerden brn

anlatmaktadır?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) IV ve V

2

6. İster şehir manzarası olsun ister yüksekçe bir tepeden

gözlenmiş bir kır manzarası… Hepimiz aslında sürekli

bir manzaranın içinde yaşıyoruz. Onu; manzara, doğa

parçası veya şehir parçasından başka bir şey olarak

görebilmemiz mümkündür. Bunun için önce ona dikkat

etmemiz, her şeyin nerede olduğunu ayrıntılarıyla

belirlememiz gerekiyor.

Bu parçaya göre, bir kişinin herhangi bir manzarayı

farklı görmesini sağlayan etken aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Beklenti B) Bakış açısı C) Estetik değer

D) Aitlik duygusu E) Etkilenme

ÇIKMIŞ

SORU

2013 - DGS

P:61

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Kolay

Orta

Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

61

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3

1. Yaşamımızın lk dönemlernde hpokampüsün öneml br

parçası olan “dentate gyrus” son derece üretken br

şeklde, yen nöronlar üretr. Yen oluşturulan bu nöronlar,

hpokampüs parçalarına eklemlenr. Yen nöronların

üretm erşknlk dönemnde de devam eder ama yaşımız

lerledkçe üretm belrgn şeklde azalır. Bugün brçok blm

nsanı bebeklk dönemnden br şey hatırlamamamızın

ardında bu hızlı nöron üretm olduğuna nanıyor. Bu

görüşe göre yen nöronlar yen bağlantılar oluşturmak çn

eklemlendğnde var olan bellek ağlarının bozulmasına

neden olur. Bellek ağlarının bozulması da bebeklk

anılarının kaybedlmesne yol açar.

Bu parçada yazar, bebeklkte yaşananları

hatırlayamamayı aşağıdaklerden hangsne

bağlamaktadır?

A) Beynn bünyeye göre daha hızlı büyümesne

B) Beyndek dentate gyrus’un yeternce şlememesne

C) Bellek ağlarının bünyeye paralel olarak gelşmesne

D) Yaş lerledkçe yen nöron üretmnn azalmasına

E) Yen nöronların hpokampüs parçalarına eklenmesne

2. Fransa’nın Toulouse kentnde Green Gen Technologes

sml startup, dört yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından

keten lfnden byoçözünür şşe ürett. “Sıfır Cam” sloganı

le yola çıkan frma çn alternatf malzemeden şşe üretme

fkr, 2015’te Pars’te düzenlenen COP21 İklm Değşklğ

Konferansı’nda flzlenmş. Cam şşelere alternatf olarak

gelştrlen keten şşelern lk hedef, çecek sektöründe

yern almak. Daha sonra se kozmetk sektöründe yer

bulmayı hedeflyor. Şşe üretmnde cam çn alternatf ham

madde arayışının temel sebeplerne gelnce camın ger

dönüştürüleblr br ürün olmasına karşın üretm sırasında

1550°C gb çok yüksek derecelerde ısıtılması, daha fazla

enerj tüketm ve karbon salınımına sebep olması, camın

ağır br malzeme olması ve taşımacılık anlamında daha

fazla karbon emsyonuna yol açması sayılablr.

Bu parçada keten lfnden yapılmış byoçözünür

şşenn terch sebeb olablecek hang olumlu

özellkler üzernde durulmaktadır?

A) Ger dönüştürüleblmes ve ucuza mal edlmes

B) Klask cama göre daha sağlıklı olması

C) Düşük ısıda üretlmes ve ağır olmaması

D) Çevrec tüketclerce özellkle terch edlmes

E) Yenlkç br anlayışla mal edlmes

3. Demr yolu, teknolojnn lerlemesyle brlkte yen br

döneme grmş bulunmaktadır. Yüksek hızlı yen hatlar,

yüke özgü hatlar, kombne taşımacılıktak teknk olanaklar

demr yoluna olağanüstü güç kazandırmıştır. Yolcu

ulaştırmasında yüksek hızlı demr yolu, 400 - 800 km

mesafe aralığında, kara yolu ve hava yolu karşısında cdd

br rekabet üstünlüğü kazanarak tartışmasız özel br

konuma sahp olmuştur. Ulaştırmanın çok yönlü etkler ve

sorunlarıyla sürekl gündemde olduğu günümüz

dünyasında demr yolu; teknoloj destekl güvenlk, enerj

vermllğ, petrolden bağımsızlık ve çevre dostu

ntelkleryle öne çıkmaktadır. Demr yolu, geleceğn kent

ulaştırmasında da ulaşımın olmazsa olmaz

bleşenlernden olacaktır.

Bu parçadan hareketle aşağıdaklerden hangsne

kesnlkle ulaşılır?

A) Demr yolu şletmeclğ, hızlı yen hatlar sayesnde ülke

ekonomsne güç kazandırmıştır.

B) Demr yolu, ulaşımın öneml sacayaklarından br olma

özellğn hçbr zaman kaybetmemştr.

C) Yen teknolojk gelşmelerle demr yolu taşımacılığı

öneml üstünlükler kazanmıştır.

D) Günümüzde demr yolu le ulaşım, dğer alternatflere

göre daha güvenlr ve hızlıdır.

E) Hızlı trenler, demr yolu ulaşımına olan lgy artırmıştır.

4. İnsanın madd çevresn denetlemek ve değştrmek

amacıyla gelştrdğ araç ve gereçler toplamının kullanım

bçmlern kapsayan uygulama blgler bütünü, teknoloj

olarak tanımlanır ve bu kavram uygarlık tarh kadar

eskdr. Teknolojk gelşmeler her çağda toplumların yaşam

tarzlarında, alışkanlıklarında ve rutnlernde büyük

değşmlere neden olmuştur. Blgsayarların cadı, nsan

hayatının rutnne grmes, kablosuz letşm olanaklarının

ve mobl telefonların ulaşılablrlğnn artmasının dünya

üzerndek tüm nsanların yaşam döngüsünü kökünden

etkledğne hç kuşku yoktur.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İnsanoğlu, hem kendsn hem de çevresn değştrme

gücünü blm sayesnde elde etmştr.

B) İnsanlığın yaşam döngüsü, blmde ve teknkte

yaşanan gelşmelerle yakından lgldr.

C) Blgsayarların cadı le brlkte nsanoğlu büyük br

devrm yaşamıştır.

D) Uygarlık tarh, teknk gelşmelerle ve buluşlarla

şekllenmştr.

E) Teknolojk gelşmeler, nsan yaşamını ger

dönülemeyecek ölçüde değştrmştr.

P:62

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

62

3

6. Eğtmn başlangıç noktasında da kısa ve uzun vadel

amaçlarının temelnde de nsan vardır. Bu anlamda

eğtmn br parçası olarak spor; toplumsal sağlık, huzur ve

barış çn nsanın bütünlüğüne ve tüm kşlğne katkıda

bulunacak şeklde değerlendrlmeldr. Her breyn

karşılanması gereken sosyal htyaçları arasında at olma,

sevlme, tanınma ve kabul edlme steğ bulunur. Bu

htyaçları karşılandığında breyn topluma uyumu

kolaylaşacaktır. Spor, eğtm sstem çnde gereken yer ve

önem alırsa breye bu htyaçlarını karşılama olanağı

sağlanmış olur. Sosyal tatmn yaşayan brey; meslek

yönden eğtlme, toplumsal dealler benmseme ve

toplumsal gelşme katkıda bulunmaya hazır durumdadır.

Bu parçaya göre

I. Eğtmn amacı, nsanı madd refaha erştreblmektr.

II. Sportf faalyetlere zaman ayırmayan kşlern

problem çözme becerler de gelşmez.

III. Spor, eğtmn br parçası olduğunda breylern

gelşmne katkı sağlar.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

7. Brçok nsan, geçtğmz günlerde fotoğrafı lk kez çeklen

kara delklern gerçekten de delk olduğunu düşünür.

Ancak her zaman merak uyandırıcı br konu olan kara

delkler aslında delk değldr. Kara delkler, olağanüstü

büyük kütlel yıldızların kend çlerne çökmeleryle oluşan

gök csmlerdr. Kara delklern olağanüstü çekm

kuvvetnden ışık ble kaçamadığı çn kara delkler syah

görünür. Teknk olarak devasa brer delk olmasalar da

fonksyonları tbarıyla delğ anımsattıkları çn kara delk

adını almışlardır.

Aşağıdaklerden hangs, bu parçada çürütülen yanlış

blgnn doğruluğuna htmal vermektedr?

A) Güneş kütlesndek yıldızların ç basıncı, kütleler çok

büyük olmadığı çn kütle çekm kuvvetn br noktadan

sonra durdurablyor. Örneğn kend Güneş’mz çn

konuşursak Dünya’nın boyutlarına kadar çöktükten sonra

çökme eylem duracak. “Pek, br yıldızın kara delk olana

kadar çökmes çn kütlesnn en az ne kadar olması

gerekyor?” dye soracak olursanız cevap şu: Güneş’n en

az 15-25 katı kadar br kütleye sahp olması lazım. Bu

durumda yıldızın ç basıncı bu kadar büyük br kütlenn

çöküşünü hçbr noktada durduramayacak ve yıldız adım

adım kara delğe dönüşecek.

B) Kara delkler her şey yutuyorsa tek br kara delk tüm

evren yavaş yavaş yutamaz mı? Hayır. Çünkü kara

delğe dönüşen br madde kütlesne kütle katmıyor,

öncek kütles ne se aynı kütlesne sahp oluyor. Örneğn Güneş brdenbre kara delğe dönüşecek

olursa Dünya bundan hç etklenmez, sank kara delğn

etrafında değl de Güneş’n etrafında dönüyormuş gb

dönmeye devam eder. Yan şu an Güneş’n çne ne

kadar çeklyorsak Güneş’n kara delğe dönüşmüş

hâlnn çne de o kadar çok çeklrz.

C) Normalde evrenn her köşesnde her sanye sonsuz

tane madde-antmadde parçacıkları oluşur ve salseler

çersnde tekrar brleşerek brbrlern yok ederler. Kara

delğn çevresnde bu durum gerçekleştğnde çekm

gücü nedenyle negatf yüklü parçacığın yan

antmadde parçacıklarının kara delğn çne çekldğn,

poztf yüklü parçacıkların se o bölgeden hemen

uzaklaşıp kaçtığı düşünülüyor. Hâl böyle olunca negatf

parçacıkları br br çne buyur eden kara delk de

zamanla kütlesn kaybedyor ve yok oluyor.

D) Kara delklerle lgl lgnç fkrler var. Bunların

yanlışlığını şmdlk spatlayamıyoruz, tab doğruluğunu

da... Kara delkler evrenmzde başka br noktaya

açılan kapılar olablr örneğn. Hatta kara delklern

başka evrenlere veya boyutlara açılan kapılar olableceğ olasılığı da bunlardan br. Öyle k bzm

evrenmzn ble başka br evrenn veya boyutun

çersndek br kara delk olması olasılık dâhlnde.

Pek, br kara delk evrendek k noktayı nasıl

bağlayablr? Tab k kara delklern çevrelerndek

uzay-zaman dokusunu bükme özellğyle…

E) Kara delkler en bast anlatımıyla, çok büyük kütlel

olan ve çok güçlü çekm kuvvetler nedenyle yeter

kadar yakın mesafede bulunan, her şey yutan kozmk

yapılardır. Neden oluştuklarının cevabı se kütle çekm

kuvvet le yıldız ç basıncının çatışmasında gzl. Ömrünün sonuna doğru yaklaşan yıldızlarda br süre

sonra merkezdek nükleer tepkmeler kütle çekm

kuvvetn dengeleyemez hâle gelr. Bu nedenle yıldızın

tüm kütles merkeze doğru çeklmeye başlar. Br süre

sonra tüm kütle br noktaya toplanmış olur ve yoğunluk

nanılmaz arttığından bu kütlenn çevresnde olan her

şey, ışık ble bu yen oluşan yapının çersne doğru

çeklr.

5. Bir antropolog olarak antropolojinin yöntemlerini, kendi

kültürüme bakıp içinde yaşadığım dünyayı incelemek

için kullanmaya karar verdim. Sayıları gittikçe artan

şirket antropologlarından biri oldum. Zaten, egzotik bir

şeyler bulmak için çok da uzaklara gitmeye gerek yok.

Yapmamız gereken, bu betondan ormanda insanların iş

dünyasında ayakta kalmak için hangi rekabet

içgüdülerine güvendiklerine, bireysel ve örgütsel

hareketlerinde ne tür davranış kalıplarını

benimsediklerine odaklanmak.

I. Sanayileşmemiş bölgelerdeki yerli halkların

kültürleriyle şehir kültürü arasındaki farklar

II. Kurumsallaşmış şirketlerdeki çalışanların bireysel

başarı elde etmek ve grup içinde yükselmek için

geliştirdiği stratejiler

III. Belli bir sektörde çalışanların bir grup kültürü

geliştirmesini sağlayan kişisel ve sosyal dinamikler

Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen

kişinin çalışma alanına girer?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

ÇIKMIŞ

SORU

2020 - TYT

P:63

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

Kolay

Orta

Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

63

1. Tahmnlere göre dünyada her yıl yaklaşık 12 mlyon ton

plastk, denzlere karışıyor. Günlük hayatımızdak plastğn

azalması çn her alanda harekete geçlmes gerek. Çeştl

atıkların denz ortamında yok olma süreler üzerne

yapılan araştırmalarda bu materyallern çok uzun süre

sonra kayboldukları bldrlmektedr. Örneğn denz

ortamında br kâğıt parçası 2 hafta, bez parçası 1-5 ay,

p-urgan 1 yıl, boyalı br tahta 13 yıl, teneke 100 yıl,

alümnyum kutu 250 yıl, plastk şşe 450 yıl sonra

kaybolablmektedr. Ger dönüşüm tedbrnn de ötesnde

atıkları tabata savurmama seferberlğ başlatılması

gerektğn belrten uzmanlar, tedbrler alınmadığında

brçok canlı türünün sonunun geleceğn belrtmektedr.

Bu parçadan hareketle aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Denz canlıları, plastklerden en çok etklenen canlılardır.

B) Plastklern dayanıklılığı denz ortamında test edleblr.

C) Ger dönüşüm blncyle plastkler ayrıştırılmalıdır.

D) Plastkler, kolay kullanıma sahp olduğu çn çok

kullanılmaktadır.

E) Denzlern geleceğ çn plastk kullanımı azaltılmalıdır.

2. Aşağıdak parçalardan hangs “Canlı kanlı, halktan br

olan karakterler yontmak steyen br yazar, yazma mekânı

olarak kalabalıkların ortasındak curcunalı alanı seçer.”

düşüncesne uzak düşmektedr?

A) Kadıköy’ün skeleye yakın sokaklarından brne

sandalyem yerleştryor ve yazmaya başlıyorum.

Kaldırımdan geçen nsan seln engellemeyecek br bna

grntsne... Gözlerm kapatıyorum. İstanbul’un tüm

kargaşası kulaklarımda. Sonra yazmaya başlıyorum.

B) Halk pazarları, ekonomnn canlı damarlarının attığı yer.

Genellkle dar gelrllern mutfaklarına malzeme götürdükler

sebze meyve cennet burası. Ben de romanlarıma

motfler, karakterler, konuşmalar götürüyorum buradan.

C) Öykülerm Beyazıt’ın yakınında hareketl br kıraathanede

yazmayı âdet edndm. Yazdıklarımın çoğu fantastk

hkâyeler. Başka br dünyadan bu dünyadak nsanların

zhnlerne yerleşen sessz, etksz görünmez varlıklar...

D) Şehr hatları vapurları o kadar renkl k!.. Balıkçılar ağları

çeker ve balıklar yalbır yalbır dans ederler ya... Burası

da renkl, cıvıl cıvıl nsanlarla dolu. Aklıma kşlkler

akmaya başlıyor. Defterm çıkarıp yazmaya başlıyorum.

E) Emnönü Meydanı, tüm nsanlardan brer örneğn her

zaman bulunduğu br karakter laboratuvarı. Böyle br

mkân değerlendrlmez m? Vapura bnecek gb,

otobüs duraklarına lerleyecek gb oralarda

dolanıyorum. Yen eserme kşlkler yakalıyorum.

4. Snemanın br sanat olduğu, çok da çabuk

kabullenlmemş ve flmlere belrl br dönem boyunca

sanat eser olarak yaklaşılmamıştır. Ne zaman k

kameranın nerede konumlandığı, kamera açılarının blnçl

kullanımı, aydınlatmanın sahnede yaratılan anlama katkısı

ve bunlar gb onlarca etmenn br hkâyey anlatma ya da

br gerçeklğ aktarma amaçlı kullanılmasının br dl

oluşturduğu anlaşılmış, şte o zaman snemanın da sanat

olduğu kabul edlmştr.

Bu parçaya göre snemanın sanat olarak kabul

görmesnn asıl neden aşağıdaklerden hangsdr?

A) Anlatım olanaklarının dl yets kazanması

B) Teknk mkânlarla lgl farklı görüşlern ortaya çıkması

C) Sanat eserlernn znden gtmes

D) İnsana nsanı anlatma amacını öne çıkarması

E) Anlatım teknklernn önceklerden farklı olduğunun

anlaşılması

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

4

3. Japonya’da restoranlar ve kafeler, sunulan tüm

yiyeceklerin üç boyutlu maketlerini vitrinlerinde sergiler.

Vitrindeki maketler masanıza gelen yiyecek tabağının

neredeyse aynısıdır. Tokyo’da bu maketlerin hazırlandığı

ünlü bir sokak vardır. Her şeyin yemek ve yemek reklamı

üzerine olduğu ama hiçbir şeyin yenilebilir olmadığı bu

sokağı görünce Lyotard’ın “simulacra” olarak adlandırdığı

postmodern dünya gerçekliğini daha iyi anlıyor insan.

Gerçeğini unutturmuş kopyanın, yani reklamın, gerçeği

yerinden ettiği bir dünyadayız artık. Yakında dünyada

hiçbir şeye, hiçbir gerçekliğe yer kalmayacak; her yer söz

konusu şeylerin reklamıyla dolacak.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi

“simulacra”yı tanımlar?

A) Ürünün gelştrlmesnde kullanılması gereken

bütçenn reklama ayrılması nedenyle kaltesz

ürünler pazarlamaya odaklanmış tcar br dünya

B) Malyet ndrerek kâr oranını en yüksek düzeye

çıkarmak çn orjnal olmayan materyallern

kullanıldığı br üretm anlayışı

C) Nesnelern asıl örneklernden çok, kendler

hakkında üretlmş reklamlara ve kopyalarına yer

veren yapay br ortam

D) Artan taleb karşılarken doğal kaynakların sınırlılığıyla

karşılaşan üretclern yapay olana yönelmesn

zorunlu kılan br tüketm çılgınlığı

E) Sahte ve kaltesz olan çn talep yaratmaya çalışan Ç

pazarlama anlayışını görmezden gelen br satış ahlakı IKMIŞ

SORU

2019 - KPSS

P:64

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

64

5. Br flm beğenmeyeblrsnz. Dln, anlatımını probleml,

olay örgüsünü ve kahramanlarını gerçek dışı bulablrsnz.

Mesela oluşturulan atmosfere bayılırken temanın şlenşne

karşı çıkablrsnz. Yahut yan karakterlerden brn o kadar

seversnz k senarste ve yönetmene kızarsınız ble neden

flmn esas kahramanı o değl dye. Eleştrlernz

arkadaşınıza eşnze dostunuza anlatablr, bu flme

gtmeyn, zlemeyn dyeblrsnz. Hatta tutar, yönetmene

e-posta atarsınız. Daha da kesmezse oturup sıkı br eleştr

yazar, br dergde ya da gazetede yayımlanmasını

sağlarsınız. İçerdğ fkr ve hükümlerden, zleycsne

aktarmayı başardığı duygudan dolayı eleştrmek stersenz

de yapacağınız aynı şeydr. Senarst gb kalemnz kullanır,

eser hakkında br eleştr yazarsınız. O kadar…

Bu parça aşağıdak tepk yaklaşımlarından hangsne

karşı olarak yazılmış olablr?

A) Senarstn yaşam tarzındak olumsuzlukları basında

dle getrme

B) Flmn gereksz yere uzun tutulduğunu sert br

makaleyle anlatma

C) Karakterlern yerl yernde olmadığını kesknce

açıklama

D) Değerlendrmelern televzyon programında

acımasızca sıralama

E) Senaryonun nasıl daha y olableceğyle lgl

önerlerde bulunma

7. I. Daha önce kaza geçrmş olanlar blrler, kaza anında

sank yavaşlatılmış br vdeo zlyormuşuz gb, her

şeyn çok yavaş br şeklde gerçekleştğ hssedlr.

Bu yanılsamanın blmsel açıklaması şöyle: Herhang

br hayat tehlkeyle karşı karşıya kalındığında

beynde bulunan amgdala olarak adlandırılan bölge

aktf oluyor ve beyn müthş br şeklde detaylı

çalışmaya başlıyor. Beyn, br nev koruma

mekanzması olarak her an’ı çok detaylı şeklde

şlyor. Böylece brkaç sanyelğne de olsa sank ağır

çekmde yaşıyor gb veya zaman yavaşlamış gb

hssedyoruz.

II. Genellkle ölüme ramak kalınan durumlarda br an

çn her şeyn bttğn düşünürüz. Telaşlanmışızdır.

Artık ölümden kurtuluşun olamayacağı zlenmne

kapılırız. Buraya kadarmış derz. Yaşadığımız anılar

br flm şerd gb gözümüzün önünden geçer. Ölüme

hç bu kadar yaklaşmadığımızı düşünürüz. Elmzden

gelen br şey de yoktur. Ama tüm bunları br sanye

çnde yaşarız. Sonradan bu an’ı hatırladığımızda

küçük br zaman parçasına bu kadar anının nasıl

sığdığını hayretle dle getrrz.

Bu k parçada geçen altı çzl sözler, paragraflarda

anlatılan hang anlamları sırasıyla verr?

A) I. Yaşanan anın belleğmze şlemes

II. Güzel anıların gözümüzün önüne gelmes

B) I. Yaşanılan kısa zaman parçasının durması

II. Anıların yavaşça hatırlanmaya başlanması

C) I. O anın ayrıntılarıyla yaşanması

II. Brçok anının ardı ardına hızlıca hatırlanması

D) I. Tüm zamanın geçc olarak donması

II. Hatıraların göz önünden tek tek geçmes

E) I. Yaşanan olayda korku düzeynn yükselmes

II. Anıların korku ve telaş çnde hatırlanması

4

İnsan, snemanın cadıyla gerçeklğ kontrol altına

almanın kestrme br yolunu buldu. İmajların blgsayar

ortamında gelştrleblmesyle de bu kontrolü pekştrd.

Artık özgün dünyalar yaratmak, blnen gerçeklkler

değştrmek hç dert değl. Öyle k yen teknk mkânlarla

br bebeğn yüz fadesn ble değştreblrsnz. Bu

gelşmeler bze yen br çağa, “görme çağı”na grdğmz

gösteryor. Pek, bütün bu yen mkânlar ve majlar

dünyaya bakışımızı nasıl etklyor? Örneğn, televzyonu

açtığımızda o bzden sadece kendsn takp etmemz

ster, dolayısıyla kapatır kapatmaz büyük oranda

unuturuz onu. Orada gördüklermz arasında etks hâlâ

devam edyor gb görünen şeyler se yern yen

görüntülere bırakır. Bu görme çağının en belrgn özellğ

de burada saklı: Seyrcy her şey unutturacak kadar

çok görüntüyle karşı karşıya bırakmak. Hâl böyle olunca

bu yen çağda “edlgen br göz” olmaktan öteye

gdemyoruz. Çünkü gördüklermz ddkleyecek br zhn

yapısından gderek uzaklaşıyoruz. Oysa nsanın

gördükler üzernden anlamlar kurması, majlar üzernde

dernleşmes ve bunları hayatla lşklendrmesyle

mümkün.

6. I. Reklam arası verildiğinde bile aynı kanalı izlemeye

istemsizce devam etmek

II. Trafikte seyir hâlindeyken panolardaki reklamlara

ayırt etmeksizin bakmak

III. Sinema salonuna ön gösterimdeki reklamlar

bittikten sonra girmek

Bu parçaya göre yukarıda sıralanan durumlardan

hangileri “edilgen göz” için örnek olabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

ÇIKMIŞ

SORU

2018 - ALES

P:65

PARAGRAFTA

YARDIMCI

DÜŞÜNCE

S FIR 0I

RISK

2

P:66

66

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

TEST

1A

 Şöyle bir etrafımıza baktığımızda birçok şeyde bir ana etken bir de yardımcı etkenler görürüz: Ana

karakter, yardımcı karakter; ana yol, tali yol… Paragrafta da durum böyledir. Yazarın asıl anlatmak istediği

“ana düşünce” var, bir de bunu destekleyen yardımcı düşünceler var.

 Yardımcı düşünce soruları genelde olumsuz soru köklerinden oluşturulmuştur: “Değinilmemiştir,

ulaşılamaz, söylenemez, varılamaz, çıkarılamaz, bağdaştırılamaz, yoktur, değildir” gibi…

 Bu testi, süre tutmadan sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

2. Hayatım boyunca önce y br okuyucu olmaya çalıştım.

Eskden gazete okurdum daha çok. Mesela kahvaltı

masasına serlen br gazetey ble okumaya çalışırdım.

Küçükken alemn koyunlarını güderdm hafta sonları.

Merada ble yanımda ktaplar olurdu. Ünverste yıllarında

pek çok türden bulabldğm ktapları okumaya gayret

ettm. Bu ktaplar, genellkle resmî konjonktürün bze

dayattığı ktaplar olmadı. Daha sonra bunlara derg

okumaları da eklend ve lgnçtr mzah derglern de

okumaya çalışırdım ünverste yıllarında. O yıllar benm

kaynaklara ulaşmak, özgürce yaşayablmek adına altın

çağlarımdı.

Bu parçanın yazarıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Ktap okumaya karşı özel lgs olduğu

B) Ktap okumak çn her fırsatı değerlendrdğ

C) Zamanla farklı türde ktaplar okuduğu

D) Ktapları ve özgür olmayı yaşamının merkezne

koyduğu

E) Mzah derglerne lg duyduğu

1. Günümüzde insanların büyük bir bölümü, teknolojik

değişimin “süreksiz” olduğuna inanır. Bu süreksizlik

yaklaşımına göre teknolojik değişim, modern teknolojiyi

oluşturan benzersiz makineleri ve aletleri tek başlarına

icat eden Eli Whitney, Thomas A. Edison ve Henry Ford

gibi bireysel dehaların kahramanca çalışmalarıyla

gerçekleşmiştir. Bu görüşün ifade ettiği biçimiyle icatlar,

geçmişe çok az şey borçlu olan veya hiç borçlu olmayan

üstün kişilerin ürünleridir. Teknoloji tarihi ve bilim

alanındaki konularla ilgilenen küçük bir akademik topluluk

ise bu açıklamayı basitleştirmeci bir yaklaşım olarak

görmektedir çünkü onlara göre bu açıklama; karmaşık

teknolojik gelişmeleri süreçten bağımsız bir şekilde,

aniden boy gösteren icatlar düzeyine indirgemektedir.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

A) Teknolojik değişimin nasıl gerçekleştiğine ilişkin farklı

görüşler vardır.

B) Birçok insan için teknolojik değişimler bir birikim

sonucu ortaya çıkmamıştır.

C) Süreksizlik yaklaşımına göre teknolojik değişim,

toplumsal gelişmenin ürünüdür.

D) Süreksizlik yaklaşımına karşı akademik çevrelerde

eleştirel bir tavır söz konusudur.

E) Kişisel dehaların teknolojik gelişimde ön planda Ç

olduğunu savunanlar vardır. IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - ALES

P:67

67

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

3. Fotoğraf, cat edldğnden ber görüntünün gerçeklğn

sunma konusunda dğer görsel sanatlara göre dama

önde olmuştur. Fotoğrafın nesneler tıpa tıp aktarablmes,

çoğaltılablmes ve kolaylıkla paylaşılablme özellğ onu

dama popüler hâle getrmştr. Ünlü yazar ve sanat

eleştrmen John Berger, bu konuda “Fotoğraf yalan

söylemez.” der. Ancak fotoğrafın, gerçeğ olduğu gb

aktarma yan nesnel gerçeklğ yansıtma özellğ

modernzmle brlkte sorgulanmaya başlanmıştır.Burada

fotoğrafçı, kend öznel gerçeklğn yaratmaktadır. Yan

fotoğrafçı konuyu kends belrler, br çerçeve çzer,

vurgulamak stedkler bu çerçevenn çnde kalırken

seçmedğ ögeler se çerçeve dışına tlmş olur. Kend

öznel gerçeklğn yaratırken de çnde yaşadığı toplumun

blg brkm, olayları algılayış bçm, nançları ve estetk

değerler öneml br rol oynar.

Bu parçadan hareketle

I. Fotoğraf tarh boyunca fotoğrafın dünyayı nesnel br

şeklde ortaya koyduğu düşünces hep var olmuştur.

II. Modernst yaklaşıma göre toplumun estetk

değerlern yok sayan fotoğrafçı, nesneler kend

gerçek boyutlarıyla aktarmaktadır.

III. Modernst fotoğrafçılıkta fotoğrafçı, vurgulamak

stedğ konuları kend zhnsel süzgecnden geçrerek

zleycye sunmaktadır.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

5. Şar Arf Nhat Asya, 1960 senesnde Lefkoşa’dak Celal

Bayar Lsesnde öğretmen olarak görevlendrlmştr. O,

görev yaptığı okulda öğrenclere öncelkle tarh şuurunu

aşılamıştır. Asya’nın bu blnçlendrme gayret, okulla sınırlı

kalmamıştır. Kıbrıs halkını da fırsat ve zemn buldukça bu

konularda uyarmıştır. Bu küçük adanın Türk kesmndek

halk, kendsn çok sevmş ve onun fkrlern benmsemşt.

Asya, Kıbrıslı Türklern haklı ve şanlı davasıyla lgl yrm

beşn üzernde yazı yazmıştır. Kıbrıs Rubaler adlı şr

ktabı da onun Kıbrıs’a dar yazmış olduğu çok anlamlı ve

kıymetl br eserdr.

Bu parçadan hareketle Arf Nhat Asya le lgl olarak

I. Tarhî duyarlılığa sahp br öğretmendr.

II. Gençlk yıllarında Kıbrıs’ta görev yapmıştır.

III. Yaşadığı mekânın etksnde şrler yazmıştır.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

6. Ara Güler 16 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. Tam adı

Aram Güleryan’dır. Annesnn adı Verjn’dr. Eczacı olan

babası Dacat Güler, Gresun’un Şebnkarahsar lçes,

Yaycı köyünden 6 yaşındayken okumak çn İstanbul’a

geld. Ara Güler 1951 yılında Kuruçeşme’dek Getronagan

Ermen Lsesnden mezun oldu. Lse yıllarında flm

stüdyolarında snemacılığın her alanında çalışırken

Muhsn Ertuğrul’un tyatro kurslarına da devam ett. Çünkü

yönetmen veya oyun yazarı olmak styordu. 1950’de br

fotoğraf maknes alıp Yen İstanbul gazetesnde foto

muhabr olarak göreve başlarken aynı zamanda İstanbul

Ünverstes İktsat Fakültesne devam ett.

Bu parçada Ara Güler le lgl olarak

I. Fotoğraf sanatına yönlendrlmesnde alesnn etks

olmuştur.

II. En öneml fotoğraf sanatçılarından br sayılmaktadır.

III. Farklı sanat dallarına lg duymuştur.

yargılarından hanglerne değnlmemştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4. Nutrition Business Journal verilerine göre 2014-2015

yılları arasında ABD’deki tüketicilerin yüzde yirmi beşi et

tüketimini azalttı. Etin yerine geçebilecek olan gıdaların

satışları ise neredeyse iki katına çıktı. Bu durum bazı

gıda şirketlerinin ve şeflerin jak meyvesine yönelmesine

sebep oldu. İçerdiği protein açısından olmasa da doku

olarak ete benzemesi, nişasta içermesi ve tadıyla ete

alternatif bir seçenek sunması bu meyvenin tercih

edilme sebepleri arasında sayılmaktadır. Ana vatanı

Hindistan olan bu büyük, dikenli ve lifli meyve; ekmek

ağacı, dut ve incir ile aynı aileden gelmektedir. Hem

boyutu hem de keserken salgıladığı yapışkan beyaz

sıvı, tüketimini zorlaştırsa da bu meyve ilerleyen

zamanlarda mutfaklarda önemli bir yer alacağa benziyor.

Bu parçada jak meyvesiyle ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) Yapısal ve fiziksel özelliklerine dair bilgilere

B) Yaygınlaşmasında etkili olan faktörlere

C) Yetiştirildiği bölgeye ve ait olduğu türe

D) İşlenmesinde karşılaşılan çeşitli zorluklara

E) Protein açısından etten daha zengin olduğuna

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - MSÜ

P:68

68

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

8. Ben, İstanbul’da çok kültürlü yapının kaybolduğunu

düşünüyorum. İstanbul, br enkazlar kent bence. Br

şeyler yaşanmış, yıkılmış, kaybolmuş bu şehrde. Bu

anlamda İstanbul, büyük br daralma yaşıyor. Bugün

gdenlern ardından en azından şunu söyleyeblmemz

lazım: Sz gttkten sonra bu şehr özelnde ülke; kültürel,

ahlak, ekonomk ve vcdan bakımdan çoraklaştı. Gdenn

acısını hssetmyoruz, hatırlatmıyoruz. Gdenlerden gerye

kalan zlere sahp çıkmıyoruz, onlar hç olmamış gb

davranıyoruz. Geçmş yok sayarsak o zaman kültürel

mras br kuşaktan ötekne akamaz. Akacak k

dönüşeblelm.

Bu parçadan hareketle İstanbul le lgl olarak

I. Esk dönemlerde çok kültürlü br yapıya sahptr.

II. Kültürel zengnlk açısından küçülme yaşanmaktadır.

III. Yerl ve yabancı zyaretçler, esk hâlne özlem

duymaktadır.

yargılarından hanglerne varılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

9. Çağımızda doğayı en fazla tehdt eden tehlkelern

başında çevre krlenmes gelmektedr. Doğa ve çevre

krlenmes hava, kara, su ve denzlerde yaşayan canlıların

doğal gelşmelern lerde gderlmes mümkün olmayacak

şeklde olumsuz yönde etklemektedr. Yeryüzünde hayatın

kaynağını oluşturan suyun ve denzn krlenmes, çevre

krlenmesnn öneml br kesmn oluşturmaktadır.

Günümüzde denz krllğ; denz suyunda oksjen

azalmalarına, denzlerde yaşayan canlılarda zehrlenme

belrtlerne ve denzdek canlıların ve denz kaynaklarının

gderek yok olmasına neden olmaktadır.

Bu parçadan aşağıdaklerden hangs çıkarılamaz?

A) Plastk atıklar olmasaydı denzler hçbr zaman

krlenmezd.

B) Denzlern krletlmes, balıkların zehrlenmesne yol

açmaktadır.

C) Su, yaşamın en öneml kaynaklarından br olarak

görülmektedr.

D) Denzlerdek oksjen azalmasının nedenler arasında

denz krllğ de vardır.

E) Çevre krlenmesnn dışında doğayı tehdt eden başka

nedenler vardır.

10. Br öykücünün ney anlatması, ney anlatmaması

gerektğn en y kends blr. Dolayısıyla br yazar

kendsn, duygularını en y fade edecek br temayı,

konuyu en y bçmde metne yansıtmak ster. Bunu

yaparken de her sanatçı, yaşadığı deneymler karşılayıp

onu sanat katına yükseltecek estetk, dl ve bçm arayışı

çersnde olur. Kend yolunda lerlemek, özgün ve yen

olmak pek çok yazarın ortak arzusudur. Çünkü yazar her

durumda bçem ve çerkle kend olmak, esere kend

anlayışını yansıtmak ster.

Bu parçadan hareketle

I. Öykü yazmak steyen br, yazacaklarını zhnnde

tasarlamıştır.

II. Sanatçı, brkmlern sanatsal br anlatımla ortaya

koyar.

III. Edebyatta kalıcılık, öncek eserler yok sayarak elde

edlr.

IV. Yazarlar, kaleme aldıkları eserlerde özgünlüğe

ulaşmak ster.

yargılarından hangler çıkarılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve IV

7. Türk edebiyatındaki yerini öykücü ve çevirmen olarak

tanımlayan yazar, küçük yaşlardan itibaren yerli ve

yabancı seçkin yazarları okuyarak büyür. Bu durum, ona

çeviri dünyasının kapılarını aralar ve kendi öykülerini

yazacak olgunluğa geldiğine ikna olana kadar çeviri

yapar. Ortaokuldayken ders kitaplarından bazı metinleri

Türkçeye aktararak başlayan çeviri serüveni, Poe’dan

yaptığı Altın Böcek çevirisiyle iyice ciddileşir. Zor bir

metindir bu ve yazar bu öyküyü çevirirken dikkatini

yoğunlaştırma disiplini kazanır. Çevirirken en sıkıldığı

metin, dil ve anlatımını bir türlü sevemediği için üzerinde

dikkatle çalıştığı Nabokov’un Pnin adlı eseridir. Kaynak

metnin ait olduğu kültürel özellikleri, Türkçenin

inceliklerine uygun biçimde aktarmak için gösterdiği

çaba ise satış rakamlarına yansımaz.

Bu parçada söz edilen sanatçıyla ilgili aşağıdakilerin

hangisine ulaşılamaz?

A) Çeviriyi, özgün edebiyat metinleri yazmaya hazırlık

olarak görmüştür.

B) Üslûbundan hoşlanmadığı eserleri de Türkçeye

kazandırmıştır.

C) Çeviriye en uygun dil ve üslup arayışı içinde olması

okuru zorlamıştır.

D) Çeviride birebir aktarım yerine dilin özelliklerini

yansıtmayı gözetmiştir.

E) Çeviri yapmasının çalışma tarzının şekillenmesinde

etkisi olmuştur.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:69

69

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

11. İnsanın varlığa lşkn temel blg ednme yollarından br

felsefe, dğer se blmlerdr. Doğa blmler ve sosyal

blmler, dünyadak olguların nedenlern ve lşklern

araştırır. Pskoloj nsan davranışlarını, sosyoloj toplumsal

varlığı, byoloj canlı varlığı, fzk se fzksel varlığı araştırır.

Her blm dalı, varlığın kendne bakan yönüyle lglenr.

Blmlern her br, dünyadak olguların br yönünü özel br

bakış açısıyla nceler. Bu nedenle her br, varlığı bell

yönler le ele alırken br bütün olarak göremez. Varlık

felsefes, br bütün olarak varlık konusunu ele alır; varlığın

felsefes; varlığın var olup olmadığını, varsa mahyetn,

ncelk ve ntelğn sorgular. Ayrıca evrende br amaç

(erek) olup olmadığını, evrende br amaç varsa bu amacın

ne olduğunu da konu ednr.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br yargı değldr?

A) Felsefe, varlıkları farklı br bakış açısıyla değerlendrr.

B) Doğa blmler, varlıklarla lgl bütüncül br yaklaşıma

sahp değldr.

C) Varlık felsefes, evrene sorgulayıcı br anlayışla

bakmayı terch eder.

D) Brey, varlıkla lgl blglere felsefe ve blmler sayesnde

ulaşır.

E) Sosyal blmler, nesneler eksksz olarak ncelemey

amaçlar.

12. İnsanda görme duyusu, konuşmadan önce etkndr. Çocuk

konuşmaya başlamadan önce çevresne bakıp onu

tanımaya çalışır. Yan çocuk, önce nesneler tanır; daha

sonra o nesnelern, varlıkların smlern yan sözcükler

öğrenerek konuşmaya başlar. Bu dünyayı sözcüklerle

anlatırız ama sözcükler nesnelerle çevrelenmş

olduğumuz gerçeğn hçbr zaman değştremez.

Gerçeküstücü ressam Magrtte, Düşlern Anahtarı adlı

resmnde sözcüklerle görülen nesnelere dar görüşümüzü

etkler.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br sonuç değldr?

A) İnsanlar, yaşadıkları gelşmsel sürece göre eşyaya

anlam yüklerler.

B) Görme duyusu şlevn yerne getrmezse hçbr varlık

anlaşılmaz.

C) Görme eylemnden sonra sözcükler şlevsellk kazanır.

D) Mekân ve çevre algısı, görme duyusuyla şekllenr.

E) Br çocuğun yaşamı anlamlandırması, bazı evrelerde

gerçekleşr.

14. Yazan brnn her şeyden önce y br okur olması

gerektğn sürekl hatırlatarak flm okumak, resm okumak,

fotoğraf okumak düşüncesnn; yazan brne hayatı

okumak blgs kadar öneml olduğunu göstermek çn

snemaya yakın durmalarını sterm. Yazan br nsan ya da

yazmak arzusunu beslemek steyen br snemadan ne

öğrenr? Bence çok şey… Başka dünyalara yolculuklara

çıkar her şeyden önce. Hkâye yazmayı öğrenr; kurgu

yapmayı, dyalog kurmayı, görsel mgenn ne anlama

gelebldğn öğrenr. Ayrıntıları görmey, br yapıtın

ayrıntılarla nasıl örüntülenebleceğn öğrenr ve daha

brçok şey. Edebyatın salt snemayla değl, dğer sanat

dsplnleryle lşksn de buradan hareketle öğreneblr.

I. Yaşamı algılayamayan kşler, yazar olmakta zorlanır.

II. Snema, yazarların yararlanableceğ brçok özellğ

barındırır.

III. Snemayı blmeden hkâye yazmak zordur.

Numaralanmış fadelerden hangler bu parçadan

çıkarılablecek yargılardan değldr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

13. Eski Yunanlar müziği her türlü erdemin esası sayarlardı.

Onlara göre müzik, ruhun eğitimi ve arınması için son

derece önemliydi. “Paignon” adını verdikleri müzikler,

dertlere karşı en iyi deva ve avuntulardan sayılır,

hastalıklardan kurtulmak için kullanılırdı. Pisagor,

umutsuzluğa düşmüş veya asabi hastaları belli melodilerle

iyileştirme olanaklarını tespit etmiş, tıbbın babası Hipokrat,

kimi hastalarını tedavi etmek için onları ilahilerin söylendiği

tapınaklara götürmüştür. En büyük Yunan filozoflarından

Eflatun da ahenk ve ritimleri sayesinde ruhun derinliklerine

nüfuz ederek müziğin insana neşe verdiğini ve duygularını

tatlı tatlı uyarmakla kalmayıp sıkıntılarını ve bunalımlarını

da giderdiğini söylemiştir.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi müziğin

yararlarından değildir?

A) İnsanın manevi yönünü güçlendirmesi

B) Melankoliye karşı çözüm üretmesi

C) Öfkeye meyilli kişilerde etkili olması

D) İnsanda haz ve mutluluk uyandırması

E) Başka kişileri anlamayı kolaylaştırması

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:70

70

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

15. Eğer genç adamda br kablyet varsa sözündek

cevherden fark edlr. Bazen tutuşmakta olan ateşe şöyle

br üflemek yeterl olablr. Şr öğretlr m blemyorum ama

kablyet olursa kolay olur. Şrn şekl özellkler, söz

sanatları müfredatımızda var. Ancak flozof “Yolu blmek

başka, yürümek başkadır.” der. Yürümey kmseye

öğretemezsnz. Yolu blyorsanız tarf edersnz. Ancak

ben kendm usta br şar saymadım. Gençlerde yetenek

varsa şrn hasını önüne koymalıyız. Onları söz

söylemenn erdem olduğuna nandırmalıyız. Onlara söz

emanetn yüklenmenn sorumluluğunu öğretmelyz.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Br nsanda var olan yetenekler, onun konuşmasına

yansır.

B) Şre kablyetl olanların şrde lerleme göstermes

kolay olur.

C) Bçm özellklernn blnmes, y şr yazılableceğ

anlamına gelmez.

D) Br konuda yeteneğ olanlara o yolda küçük br destek

başarmaları çn yeteblr.

E) Sorumluluk blncnde olanlar, ne yapmaları gerektğn

de blrler.

16. 1978 yılında Sbrya’nın uçsuz bucaksız Tayga

Ormanlarında araştırmalar yapan dört jeolog, br kulübe

ve eklmş br tarla görür. Bu durumu tuhaf kılan, kulübenn

en yakın yerleşm yerne 250 km mesafede olması ve

yürüme dışında hçbr ulaşım mkânı bulunmamasıdır.

Üstelk kışın bu bölgede sıcaklık, -40 derecelere kadar

düşmektedr. Helkopterle bölgeye nen jeologlar derme

çatma kulübey bulurlar. Onları tuhaf kıyafetler çersnde,

saçları, sakalları karışmış yaşlı br adam karşılar. Yanında

da orta yaşlı k kadın... Kadınlar ağır ağır sank öter gb,

tuhaf br şeklde konuşmaktadırlar. Kadınlar kendlerne

kram edlen çay, ekmek ve reçele hayretle bakarlar. Yaşlı

adam “Ben ekmek gördüm ama onlar hç görmed.

Doğduklarından ber gördükler lk yabancı szsnz.” der.

Ale, 40 yıldır bu ormanda yaşamaktadır.

Bu parçadan hareketle

I. Soğuk ortamlarda yaşayanlar, gym kuşamlarına

dkkat edemeyeblrler.

II. Sosyal çevreyle br şeklde sözlü letşme

grmeyenlern dl sıradanlaşır.

III. Yerleşm yerlernden çok uzakta uzun yıllar yaşamak

mümkündür.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

17. Öğretmenler, Cumhuryet’n lk yıllarından tbaren

toplumun modernleşmesnde ve bu modernleşme

hamlesnn sürekllk kazanmasında ana güç olarak

düşünüldü. Cumhuryet değerlernn topluma

ulaştırılmasında, toplumun yen br değerler bütünü

etrafında yenden şekllendrlmesnde, yen rejmn

öngördüğü aydınlanma felsefesn yaymak çn en deal

sınıfların başında öğretmenlk gelyordu. Bu atılımın en

öneml ayaklarından br Köy Ensttüler se br dğer de

hç şüphesz Türk edebyatı oldu. Bu dönemde yazılan

romanlar aracılığıyla hem yen br nsan tpnn çerçeves

çzld hem de bu tpn br model olarak dolaşıma

sokulmasının yolları arandı.

Bu parçadan hareketle aşağıdak yorumlardan hangs

yapılamaz?

A) Cumhuryet’n lanıyla öğretmenlk daha öneml hâle

gelmştr.

B) Modernleşmenn kabul görmesnde öğretmenlern

olumlu etkler olmuştur.

C) Topluma ulaşmanın öneml yollarından br,

öğretmenlerdr.

D) Romanlar aracılığıyla yen nsan tplernn özellkler

aktarılmıştır.

E) Kırsal kesm nsanlarının okuma blncne ulaşmasında

roman türü etkl olmuştur.

18. Türkye’de ve dünyanın pek çok ülkesnde yüz bnlerce

hasta, organ nakl çn sırada. Organ naklnde gerekl

organın temn edlmes kadar organın, hastanın bulunduğu

yere zamanında nakledlmes de öneml br konu. Neyse

k son yıllarda organ taşıma ağı etkleyc br şeklde

lerleme kaydett. Örneğn Unversty of Marylande bağlı

tıp merkezndek br kadın hasta çn lk kez kullanılan

yöntemde hastaya nakledlecek böbrek, br nsansız hava

aracı (İHA) le taşınarak hastaneye ulaştırıldı. Organ nakl

bekleyenler çn en büyük sıkıntı, uygun organın kısa

sürede bulunamaması. Uygun organ bulunduğunda se

organın şlevn kaybetmeden çok hızlı br şeklde nakl

bekleyen hastanın bulunduğu yere ulaştırılması şart.

Bu parçadan hareketle

I. Teknolojk gelşmeler, nsan sağlığının korunmasına

katkı sağlamaktadır.

II. Hayatın devamı adına gösterlen duyarlılık, zaman

çersnde artmaktadır.

III. Gelr düzey düşük ülkeler, organ nakl konusunda

zorluklar yaşamaktadır.

yorumlarından hangler yapılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:71

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

71

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

 ÖSYM son yıllarda metnin yorumu dışında, metinden hareketle ulaşılabilecek kavramları da sormaya başladı. Bu tip sorularda parçayı ne kadar iyi tahlil edersek edelim, seçeneklerde ya da öncüllerde yer alan

kavramlara aşinalığımız yoksa maalesef soruyu çözmekte zorlanabiliriz. Bu sorularda en azından işimiz

bir nebze de olsa kolaylaşsın istiyorsak kitabımızın sonunda yer alan kavram sözlüğüne göz atabiliriz.

Daha güzeli ise rutin sözlük çalışmaları yapabilmek.

 Bu testi, süre tutmadan sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

TEST

1B

1. Hayatın nabzı djtal ortamda, Facebook’ta, Twtter’da,

bloglarda, sözlüklerde, nternet stelernde atıyor. Blgye,

magazne hızla buradan ulaşılıyor. Buralarda brlktelkler

kuruluyor, duygudaşlıklar yaratılıyor hatta suçlar şlenyor.

Basılı gazetelern, derglern tüketm, magazn ble

buralarda yapılıyor. Twtter’da yüz kırk karakterle dünyalar

kuruluyor. Farklı ülkelerdek bnlerce kş, olayları anlık

değerlendryor, tartışıyor.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen djtal

ortamın br özellğ değldr?

A) Evrensellk B) Yenlk C) Hız

D) Paylaşma E) Güvenlrlk

2. Eflatun’a sormuşlar:

“İnsanoğlunun sz en çok şaşırtan davranışları nelerdr?”

Eflatun, tek tek sıralamış: • “Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek çn acele ederler

ne var k büyüyünce çocukluklarını özlerler. • Para kazanmak çn sağlıklarını ytrrler ama

sağlıklarını ger almak çn de para öderler. • Yarınlarından endşe ederken bugünü unuturlar,

sonuçta ne bugünü ne de yarını yaşarlar. • Hç ölmeyecek gb yaşarlar ancak hç yaşamamış

gb ölürler.”

Yne sormuşlar:

“Pek sen ne öneryorsun?”

Blge, yne sıralamış: • “Kmseye kendnz sevdrmeye kalkmayın! Yapılması

gereken tek şey sadece kendnz sevlmeye

bırakmaktır. • Öneml olan, hayatta en çok şeye sahp olmak değl;

en az şeye htyaç duymaktır.”

Bu parçada Eflatun’a göre nsanların sahp olması

gereken özellkler arasında aşağıdaklern hangs

yoktur?

A) Yaşının değern blmek

B) Sevlmek çn uğraşmamak

C) İhtyaçlarını en aza ndrmek

D) Sağlığın değern blmek

E) Paranın ardında koşmamak

P:72

72

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

3. Güzde Taranoğlu, 1960’tan sonra ortaya çıkan toplumsal

gerçekç yazarların aksne şrn ve sanatın deolojlern

gölgesnde olmasını kabul etmez. İdeolojlern her

türlüsüne karşıdır. Ancak Taranoğlu da toplumsal

gerçekçler gb, toplum hayatındak sorunlara çözüm

teklfler sunar. Toplumun acılarını ve sorunlarını şlemes

yönüyle toplumsal gerçekçlerden esnlendğ görülür.

Ancak çözümü toplumsal gerçekçlern penceresnden

sunmaz. Onun çözümler, br ana duyarlılığı şeklndedr.

Gurbete gtmek steyen köylüye, köyünde kalmasını

söylerken herhang br deolojye yaslanmaz. Sadece

onların mutluluğunu düşünür.

Bu sözler söyleyen kşye göre aşağıdaklerden

hangs Güzde Taranoğlu’nun özellklernden br

değldr?

A) Şrde deolojk yaklaşımlara karşı çıkması

B) Toplumun sıkıntılarına yer vermes

C) Toplumsal problemlere önerler sunması

D) İdeolojden beslenmeyen şre uzak durması

E) Olaylara anne şefkatyle çözüm önermes

4. Adını duymadığınız, varlığından haberl olmadığınız ne

çok hastalık var ve bu hastalıkları çeken ne çok nsan.

Dert ednlen pek çok şeyn, sağlığa yönelk br tehdt

karşısında ne kadar anlamsız, ne kadar ufak, ne kadar

önemsz olduğu en y bu durumlarda anlaşılıyor. Beyne

gden br pıhtının nsanı dakka değl brkaç sanye çnde

felce uğratableceğn, yaşamla ölüm arasında nceck br

çzg olduğunu ancak böyle zamanlarda dernden

kavrıyorsunuz.

Bu parçada belrtlenler arasında aşağıdaklerden

hangs yoktur?

A) İnsanların bazı hastalıklardan haberdar olmadıkları

B) Yaşanan sıkıntılar arasında öncelkl olanların

bulunduğu

C) Felç durumunun nasıl ortaya çıkableceğ

D) Drençl br vücudun uzun yaşamayı sağladığı

E) Yaşam ve ölüm arasındak geçşn kolay olduğu

5. Sahaftan aldığınız ktabın çnden zarfsız br mektup çıksa

ne yapardınız?

“Dokunmazdım, bana gelmeyen mektubu asla okumam.”

demeyn sakın. Ben, szn de yapacağınızı yaptım. Açtım,

okudum. Önce ktaptan söz edeym. 1974 tarhnde

basılmış, yeşl, cltl br ktap: Meşhed le Devrâlem. Yazarı, Ercüment Ekrem Talu. Mektuba gelrsek… Mumlu

gb kalın br kâğıda yazılmış, tek sayfalık. Üst tarafındak

tırtıklardan kâğıdın mektupluk br bloknottan koparıldığı

anlaşılıyor. Dört de zımba delğ var üstünde. Demek en

az k kez dosyalanmış. Çok değer verlmş, özenle

saklanmış, bell. Özenn, lgnn br başka gösterges, kat

yerlerne arkadan nce şertler hâlnde kâğıt yapıştırılarak

oralardan kopup ayrılmasının önlenmş olması.

Bu parçada yazarla lgl olarak aşağıdaklerden

hangsne dar br pucu yoktur?

A) Ktaplara lg duyduğuna

B) Meraklı br yapısı olduğuna

C) Detaylara dkkat ettğne

D) Öngörüde bulunduğuna

E) Mektubu okumayı önerdğne

6. Popüler yazarlık yalnızca edebyattan ödün vererek

yüksek satış rakamlarının hedeflenmesnden baret değl.

Ktabınız çok satılıyor, üst üste yen baskılar yapıyor ama

sz kmsenn tanımadığı br olarak yaşamınızı

sürdürüyorsanız hâlâ popüler yazar olamamışsınız

demektr. Yazar olarak lg ve tbar görmek de en az çok

satmak kadar öneml. İdeal br popüler yazar olmak çn

talk show ve eğlence programlarının vazgeçlmezlernden

br olmayı gönülden stemelsnz. Hem oralarda ncr

çekrdeğn doldurmayacak konularda saatlerce gevezelk

edeblecek br kapasteye hem de medyatk olmaya can

atıyor olmalısınız.

Bu parçada popüler yazarlıkla lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne yer verlmemştr?

A) Ele alınacak konuların neler olduğuna

B) Yazınsallıktan yoksun eserler verldğne

C) Yüksek satış rakamlarının hedeflendğne

D) Yazarların toplum tarafından tanınması gerektğne

E) Yazarın eğlence programlarına katılması gerektğne

P:73

73

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

7. Empat kurablmek, şn püf noktasıdır. Edebyat, lla da

kend hkâyen anlatmak demek değldr. Şu ana kadar

yed ktabım yayımlandı. Her br gerek üslup gerekse

çerk bakımından brbrnden tamamen farklı. Zra benm

hayatımın farklı dönemlernde, farklı ruh hâlleryle yazıldı.

Bu nedenle de kendn zaman çnde tekrarlayan br yazar

sayılmam. Hayatta başıma hep bela olan tutarsızlığımın

ve değşkenlğmn belk de tek faydası budur bana.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada yazarın anlatmak

stedğne ters düşer?

A) Yazarın çnde bulunduğu pskolojk durum, onun

yazdığı esere de yansır.

B) Tekrara düşmek stemeyen yazar, çerk ve anlatım

bakımından farklı ktaplar yazmayı amaçlamalıdır.

C) Br yazar hang alanda uzmanlaşmışsa romanlarını da

hep o tarz ve çerkle yazmalıdır.

D) Yazarların kend hkâyelern anlatmak gb olmazsa

olmaz br yaklaşımı olmamalıdır.

E) Empat kurarak ötekn anlayablenler, yazarlığın çok

öneml br noktasını da yakalamış olurlar.

8. Dl, benm çn ta başından ber br sevda. Öztürkçeclk

akımını açıkça eleştryor, kaybolan Osmanlıca kelmelern

bıraktığı boşluğu görüyorum. Dlde ve kültürde sürekllk

olmalı br toplumda. Yoksa blg ve kültür brkm, br

kuşaktan dğer br kuşağa akamaz. Bzde de öyle oldu.

Ben esk kelmeler kullandığım çn çok eleştr aldım ama

kelmenn esks olur mu? Hepmzn elnn altında br

Osmanlıca sözlük olmalı bence. Blmedğmz br kelmeye

rastlayınca açıp bakacağız tab k çünkü buna değer.

Başka türlü nasıl gelşr nsan? Ama dl konusunda br

hazır lokmacılık var, “Bldğm kelmeler bana yeter,

zorlama fazla.” dyen tembel okuru da tembel yazarı da

sevmyorum.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen yazarın

düşünceleryle tam br uyum göstermez?

A) Yazar dedğn esky bırakıp yeny yüceltmeldr.

B) Br yazarın en öneml malzemes kullandığı dldr.

C) Dldek sürekllk, kültürün aktarılmasına katkı sağlar.

D) Sözcükler esk ya da yen dye ayırmak doğru değldr.

E) Blnçl okur, sahp olduğu sözcüklerle yetnmemeldr.

9. Felsefenn ortaya çıkmasıyla lgl görüşler, çoğunlukla

kabullere dayanır. Bu kabuller, bugüne ulaşan sözlü ve

yazılı (tarh, antropoloj, arkeoloj vb.) brçok blgnn

yorumlanması sonucunda oluşmuştur. Elde edlecek yen

blgler, var olan kabuller değştreblr ama uzlaşılan

blglere göre felsefe; farklı medenyetlern felsefeye temel

olablecek blm, nanç ve öğretlernn sstemleştrlmes le

MÖ 6. yüzyılda belrgn olarak ortaya çıkmıştır. Felsefenn

ortaya çıkışı ve sstemleşmesnde bazı flozoflar öne

çıkmıştır.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen yazarın

düşüncesyle bağdaşmaz?

A) Kabullern oluşumunda farklı blglern değerlendrlmes

etkl olmuştur.

B) Yazılı blglerde sağlanan kesn uzlaşı, felsefe gb

blmlern tanımını kolaylaştırmıştır.

C) Felsefenn düzenl br dspln hâlne getrlmesnde

flozofların şlev yadsınamaz.

D) Değşk uygarlıklarda görülen blmlern sstemleşmes,

felsefey meydana getrmştr.

E) Orjnal blglern var olan kabuller değştrme olasılığı,

göz ardı edlmemeldr.

10. Sürahde ışıl ışıl, çlecek su

Denz kokusu, toprak kokusu, ççek kokusu

Yüzüme vuran ışık, kulağıma gelen ses

Ah, bütün sevdklerm, her şey, herkes..

Anlıyorum, brbrnden mukaddes

Alıp verdğm her nefes

Bu dzelern br bütün olarak çerdğ anlam aşağıdak

cümlelerden hangsyle fade edlemez?

A) Varlığın her noktası kıymetldr.

B) Yaşanan her duygu mutluluktur.

C) Hayatımıza gren ayrıntılar kutsaldır.

D) Hayat tüm parçalarıyla güzeldr.

E) Yaşamın bütün renkler değerldr.

P:74

74

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

11. Flmde bütün hkâyeler anlatmak stedm. Şmd ble

Balıklı Göl’de şarkı söyleyen kız hakkında daha fazla şey

anlatamadığım çn çok üzgünüm. Tuka’nın karakter veya

Mahran hakkında daha fazla söyleyemedğm çn

üzgünüm. Çünkü benm çn seçm yapmak en zor şeyd.

Bütün çocukları sevdm, çok fazla hkâyeyle karşılaştım ve

seçm yapmak benm çn kolay değld. Dğer yandan çok

hızlı çalışmam gerekyordu. Çünkü çocuklar çok çabuk

büyüyordu.

Kendsnden böyle söz eden br yönetmen

aşağıdaklerden hangsyle ntelenemez?

A) Çocuklardak devnmn farkında olan

B) Ne yapması gerektğnn blncnde olan

C) Kendn yeterl görmekten sakınan

D) Snemada etkleyclğ öneml gören

E) Öz eleştr yetsne sahp olan

12. Bağımsız snemada az kşden oluşan br ekple

çalışmanın çok daha y olduğunu düşünüyorum.

Kamerayı yönetmen kullanmalı bence. Belk gerekrse

taşınması gereken bazı aletler ble o taşımalı k ekp ruhu

oluşsun. Set sırasında senaryoya anlık eklemeler yapmalı.

Yaratıcılık bu gb anlarda ortaya çıkıyor. Flm

yayımlandığında en beğenlen noktalar, o sonradan

eklenen ayrıntılar. En öneml malzemenn zaman olduğu

blnmel. Br yönetmen her şey başarablr, yeter kadar

zamanı varsa.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada dealze edlen

yönetmenn br ntelğ değldr?

A) Kamerayı başka brsne teslm edp onu

yönlendrmektense bzzat kends kullanmayı terch

etme

B) Flm çekmnde görevl tüm kşler arasında br

dayanışma ortamı oluşturma

C) Flm çekm ekbn olabldğnce az sayıda kşden

oluşturmayı özellkle steme

D) Gerektğ anda flm hkâyesne ekleme ya da

çıkarmalar yapma nsyatfn elnde bulundurma

E) Zamanı verml kullanmak çn az kşden oluşan br

oyuncu kadrosuyla çalışmayı yeğleme

13. Düşük düzey düşünmenn sebep olableceğ brtakım

pskolojk bağımlılıklar vardır. Yapılan her çalışma,

stenmeyen düşüncelerle doğrudan yüzleşmenn değerne

vurgu yapmaktadır. İstenmeyen düşünceler hakkında

yazmak ya da konuşmak, açıkça yardımcı olmaktadır.

İstenmeyen düşüncelerle yüzleşmek, acı verc ve endşe

yaratıcı olablr. Neyse k acı genellkle geçcdr.

Problemlermzn kaynağıyla yüzleşmek, düşük düzey

düşünme çn olan htyacımızı da azaltır. Kısacası, duygu

ve düşüncelermz kabul etmek ve onları açığa çıkarmak,

bz yenden zek yapacaktır.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen

pskyatrste at br düşünce olmayablr?

A) İnsanı dernden etkleyen acılar, zamanla lk andak

etksn kaybetmektedr.

B) Rahatsızlık veren düşüncelerle yüzleşeblme becersn

kazananlar, y olmaya da karar vermş demektr.

C) Kaybedlen yetlern tekrar kazanılması doğanın

dengesne aykırıdır.

D) Kabul edlmş y ya da olumsuz duygular, kşye br

erdem olarak ger döner.

E) Sıkıntı veren br durum hakkında kendn fade

edeblme, br rahatlama yöntemdr.

14. Açıkçası yazarlık, çok benclce br uğraş; başka br uğraşı

kabul etmez. Özellkle romancılık o kadar benmerkezc br

ş k... Dostların sen arayablr, brs sennle görüşmek

steyeblr, eşn sennle yemeğe çıkmak steyeblr. Her

türlü şey atıyorsun kenara ve sadece romanı çıkarıyorsun

ön plana ve bu, haftalarca, aylarca böyle sürüyor.

Böylesne br yaşantıyı çevremde kabul edeblecek nsan

da neredeyse yok. Zaten o br avuç nsan da benm bu

hâlm kabul ettkler çn çevremdeler.

Kendsn bu şeklde anlatan br çn aşağıdak

ntelendrmelerden hangs uygun düşmez?

A) Yaptığı şn zorluklarının farkında olan

B) Yazı serüven uğruna yakınlarını hmal eden

C) Çevresnde az sayıda dostu bulunan

D) Kşsel yaşamını romanlarına aktaran

E) Roman türünde eser veren

P:75

75

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

16. Almaktan ve kabul etmekten çok, vermey ve dağıtmayı

seven Mevlânâ, bu vasfının karşılığını başka âleme

kalmadan görme bahtyarlığına kavuşur. “Sema”yı, sadece

bast br rakstan baret görenler çn bu uygulamaların

gerçekleştğ anlar, zamanlar, mekânlar ve bunların

sonuçları daha br önem kazanmaktadır. Sema

törenlernde altın ve değerl taşların hedye edlmes,

Mevlânâ çn hçbr kıymet taşımaz. Ancak onun çn

öneml olan; zkr, namaz ve tesbhat gb badetlerdr.

Yoksa sema, hakkatte bu güzellkler gerçekleştren br

vasıtadan başka br anlam fade etmez.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs Mevlânâ’nın

taşıdığı özellklerden br değldr?

A) İnsanlara ylk yapmayı seven

B) “Semâ”yı br araç olarak gören

C) İbadet, yaşam bçmne dönüştüren

D) Zamanın ve mekânın farkında olan

E) Herkesle düzenl olarak görüşen

17. Onun düş, fantez ve anılarla, gündelk yaşam kırıntılarıyla

bezel ve gevşek dokulu öyküler türler melezleştrr.

Özellkle lk okunduğunda çerdğ parlak düş gücünden

dolayı sarsıcı da olablen öykülernn, ttzlkle

kurgulanmadığı ve acelec br tutumla yazma uğruna

harcandığı gözlenmektedr. Yazarın bu tutumuyla,

metnlernn edebî ntelğn knc plana attığı söyleneblr.

Kısacası onun öyküsü savruktur. Üstün br düş gücü;

sürekl kendn anlatan, aynı sürekllkte tekrarlayan

anlatıcının hem başarısının hem de başarısızlığının

nedenn oluşturur.

Bu parçada tanıtılan yazarla lgl aşağıdaklern

hangsnden söz edlmemştr?

A) Öykülernde hayalî unsurlara yer verdğnden

B) Genş ktlelern beğensn kazandığından

C) Etkleyc br düş gücüne sahp oluşundan

D) Öykü kurgusunun özenl olmayışından

E) Yer yer tekrarlara düştüğünden

18. Âşık Mahzun Şerf’n

Blmeden laf edp kırma gönlümü

Verme kargalara narn gülümü

Güneş olup gel kurutma gölümü

Kurban olam nsan, karışma bana

Hayran olam nsan, karışma bana

sözlernde aşağıdaklerden hangs vurgulanmamıştır?

A) Gereksz yere konuşmama

B) Başkalarını nctmeme

C) Br doğru üzernde yürümeme

D) Kmsey zor durumda bırakmama

E) Başkasının terchne müdahale etmeme

15. Bugün edebiyatımızın gözlemlenen ilginç yanlarından

biri de yazarlarımızın arasındaki sevgi bağının giderek

azalmış, yitip gitmiş olmasıdır. Bu da, bir yerde, edebiyat

sevgimizin yitmesine kadar uzanan sonuçlar doğuruyor.

Bir şairin şairleri ve şiiri, bir ressamın başka ressamları

ve resmi sevmeyişi düşünülebilir mi? Sanat uğraşı bir

yerde belli bir sanatçılar kümesinin veya kuşağının ortak

izlerini de taşımaz mı? Dostoyevski, Gogol’a hayran

değil miydi? Victor Hugo, Chateaubriand’ın yapıtlarını

sevgiyle okumuyor muydu? Başka sanatçıları

sevmeyen, hiçbir hayranlık duygusu kalmamış bir

sanatçı artık ölmüş bir sanatçıdır.

Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini

söylemesi beklenmez?

A) Geçmişte edebiyatçılar arasındaki ilişkiler

günümüzdekinden farklıdır.

B) Bir şair kendisinin yazmadığı şiirleri de sevebilmelidir.

C) Bir dönemin sanat ürünleri o döneme dair ortak izler

taşır.

D) Sanatçı diğer eserlerden uzaklaştığı ölçüde özgün

eserler verebilir.

E) Yazarlar arasında sevgi bağının olmayışının olumsuz

etkileri vardır.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2018 - DGS

P:76

76

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

2A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

dk:

1. Genom, br organzmanın DNA moleküller yan genetk

yönergelernn bütünüdür. DNA’nın çnde, canlının

büyümesne, gelşmesne ve sağlığına rehberlk eden

benzersz br kmyasal kod bulunur. Bu kod, DNA’yı

oluşturan 4 nükleott bazın sıralaması le belrlenr: adenn,

stozn, guann, tmn. DNA, çft sarmal bçmnde kıvrık br

yapıdadır. Her br DNA sarmalı, kromozom adı verlen

yapılar bçmnde paketlenr. Kromozomlar, her hücrenn

çekrdeğnde yer alır. Kromozom paketler şeklnde

DNA’nın brlkte “okunarak” proten yapımını sağlayan

bölümler, genler oluşturur. Genler, göz reng ya da boy

gb farklı karakterstkler kontrol eder. İnsan genomu,

3,2 mlyar DNA bazından yapılmıştır ve 23 çft kromozom

bçmnde paketlenmştr.

Bu parçadan hareketle aşağıdaklern hangsne

ulaşılamaz?

A) Kmyasal kodun ortaya çıkmasında DNA’dak nükleott

bazların etks vardır.

B) Organzma, ancak genetk blgler kadar çeştllk

göstereblr.

C) DNA’nın taşıdığı blgler, kmyasal br dzlmdr.

D) İnsanın genetk ver bütünü, yrm üç kromozomda

bölümlenmştr.

E) Br canlının tüm genetk blglernn toplamına genom

denr.

2. Öz güven, kşnn kend le lgl yaptığı değerlendrme

sonrasında kendnden memnun olup olmaması; kendn

bedensel ve pskolojk olarak yeterl, güçlü, öneml,

başarılı, sağlam bulup bulmaması; kısaca kendn nasıl

gördüğü le lgl br kavramdır. Kşnn kendnden hoşnut

olması, benlk saygısının yan öz güvennn yüksek

olduğunun göstergesdr. Kşnn sahp olduğu öz güven

hem ç dünyasında hem kşler arası lşklerde hem de ş

hayatında büyük önem taşır. Öz güven, kşnn dğer

nsanlarla nasıl lşkler kuracağını, lşk çndek pozsyon

ve gücünü belrlemede en öneml pskolojk özellktr. Br

kşnn öz güven olmaması dye br şey söz konusu

değldr. Yalnızca düşük veya yüksek düzeyde öz güvene

sahp olma durumu vardır.

Bu parçadan hareketle “öz güven” le lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) Herkeste olan ancak kşye göre farklı düzeyde olablen

br özellktr.

B) Kendn bedensel ve pskolojk olarak yeterl, güçlü,

başarılı gören kşlern ortak özellğdr.

C) İnsanın hem kendsyle hem de çevresyle sağlıklı

lşkler kurmasına yardımcı olur.

D) Yüksek düzeyde olduğunda kşler arası lşkler

olumsuz etkleme potansyelne sahptr.

E) Br kşnn başkalarıyla kuracağı bağın özellğn

belrlemede öneml br yer vardır.

 “Ulaşılamaz” soru kalıbına bakalım. “Ulaşmak” ne demek? “Gelmek, varmak”. Yani metindeki anlamdan

hareketle seçeneklerde yer alan veri elde edilebiliyor mu, buna bakmalıyız. Buna yakın tondaki diğer

soru tipi ise “varılamaz” ifadesiyle oluşturulur. Bu ifade, doğrudan sorunun kendi anlamını vermektedir.

Bu soru tipinde de kasıt, istenilen aynı.

 “Söylenemez” ve “çıkarılamaz” soru tiplerinde ulaşmanın bir adım ötesinde seçeneğe yorum eklenmiştir.

Yani aradığınız seçenekler, doğrudan sizi “beni de ele” diye karşılayamayabilir.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda, her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

P:77

77

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

3. Tat duyusunu oluşturan temel faktör, yalnızca dl - beyn

bağlantısı değldr. Tat algısı, “güzel br şey yemek” le lgl

br durumdur ve bu algının oluşmasında dl kadar göz,

burun hatta kulaklarınız ble etkldr. Yan aslında beynmz

sadece br kmya laboratuvarı değl aynı zamanda br

duyu laboratuvarı gb çalışır. Tattığımız şeyn kokusu,

görüntüsü hatta o esnada duyduğumuz sesler ble bu

laboratuvarı etkler. Uzmanlar; yemek yedğnz tabağın,

kurduğunuz sofranın, dnledğnz müzğn, çnzden geçen

duyguların, aklınızdan geçen düşüncelern, servsn ve

servs esnasında kullanılan malzemelern ve daha pek çok

şeyn tat duyusunu etkledğn söylüyor.

Bu parçadan hareketle

I. İçnde bulunduğumuz pskolojk durumun,

yedklermzden aldığımız tadı etkleme gücü vardır

denlemez.

II. İş yer sahbyle yapacağımız tatsız konuşmayı

düşünmek, yemekten alacağımız tadı etklemez.

III. Grp olan br kş, yedklernden ve çtklernden arzu

ettğ tadı alamaz.

IV. Güzel br servs, yenlen şeyden alınan hazzı

artırmaktadır.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) I ve II B) II ve III C) I, II ve III

D) II, III ve IV E) II ve IV

4. Edward Sad, 1993 yılında BBC çn verdğ “Reth”

konferanslarında entelektüel kavramından ne anladığını

etraflıca anlatırken günümüzde eksklğ daha çok duyulan

br aydın tpn tarf edyor sank. Sad’e göre zhnlern ktle

letşm araçları vasıtasıyla daha hızlı ve daha keskn br

şeklde bçmlendğ bugünün dünyasında entelektüel,

gücün karşısında hakkat söyleyen ve yanlışlara cesaretle

karşı çıkan kşdr. Br otorteye bağlı olmadığı çn de

alabldğnce özgürdür. Korumak zorunda olduğu br makam

ve koltuk yoktur. Bu bakımdan onun başat özellğ amatör

olmasıdır. Herhang br alanda uzmanlaşmayı br engel

olarak gören Edward Sad, şöyle dyor: “Günümüzde nsan,

eğtm sstem çnde ne kadar yukarılara çıkarsa o kadar

dar br blg alanıyla sınırlanmaktadır.”

Bu parçada Edward Sad’le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne değnlmemştr?

A) Entelektüeln tanımında, htyaç duyulan aydın tpnden

söz ettğne

B) Entelektüel, gücün ve güçlünün karşısında doğruları

söyleyeblen kş olarak tanımladığına

C) Eğtm, dar kalıplardan çıkmanın yegâne aracı olarak

gördüğüne

D) Br alanda uzmanlaşmayı entelektüellk çn engel

olarak gördüğüne

E) Entelektüel, korumak zorunda olduğu br makamı

olmayan amatör ruhlu nsan olarak gördüğüne

5. Elle yazma, klavye kullanmaya göre daha yavaş

gerçekleşse de aslında bu durum, öğrenmenn

güçlenmesn sağlar. Snr blmcler, el yazısı kullanımının

gttkçe azalmasının gelecek nesllern okumayı

öğrenmesn etkleyeceğn düşünüyor. Her br harf elle

çzmek, vücut hafızamız sayesnde alfabey kavrayışımızı

gelştrr. Çocuklar üzernde yapılan br çalışma, alfabey

elle yazarak öğrenenlern harfler tanımasının blgsayarda

yazarak öğrenenlere göre daha güçlü olduğunu gösteryor.

Benzer br deney blnmeyen br alfabeyle yetşknler

üzernde tekrarlandığında da aynı sonuç elde edlmş.

Harfler el yazısı kullanarak öğrenenlern alfabey daha y

tanımanın yanı sıra beynlernde ses ve konuşma

alanında da aktvasyon gözlenmş. El yazısı, çocukların

sadece daha kolay okumalarını değl yen fkrler

üretmelern sağlar ve öğrendkler blgler unutmamalarına

yardımcı olur.

Bu parçadan hareketle “el yazısı” le lgl olarak

I. Elle yazma, yavaş gerçekleşen br eylem olsa da

öğrenmey sağlamlaştırır.

II. El yazısı kullanımının azalması, lerde öğrenmey

cdd şeklde etkleyecektr.

III. Çocukların düşünsel gelşmne katkısının olup

olmadığı araştırılmaktadır.

IV. Klavye kullanımına göre daha geçc ve güç br

öğrenmeye sebep olur.

yargılarından hangler söylenemez?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

P:78

78

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

6. Ümmye Koçak, br Anadolu köy kadını. Mersn’n

Arslanköy’ünden. Şu bldğmz Crstano Ronaldo’nun

reklam arkadaşı. Br köy kadını... 49. Antalya Flm

Festval’nde galası yapılan “Yün Bebek” adlı uzun metrajlı

flmn yazarı ve yönetmen. Evet, o bzden, çmzden br.

Aramızdak fark ne dye sorarsanız “kendne nanmış br

ruh” derm; “sosyal sorumluluk besleyen br brey” derm.

Hkâyenn başladığı nokta, yaşadığı köyün okuluna

Tarsus’tan gelen br grup öğrencnn sergledğ göster.

Ben de varım tyatroda dyerek başlıyor ve bugüne kadar

15 tyatro eser yazıyor. Kadına karşı şddet şledğ “Yün

Bebek” flmyle New York Avrasya Flm Festval’nde

“Snemada En İy Avrasyalı Kadın Sanatçı” ödülünü

kazandı.

Bu parçadan hareketle Ümmye Koçak ve sanatı le

lgl olarak

I. Crstano Ronaldo le reklam flmnde oynamış

tyatrocu, snemacı br köy kadınıdır.

II. Tyatro lgs, Arslanköy’den Tarsus’a br tyatro

göstersne gelen öğrenclerle başlamıştır.

III. New York Avrasya Flm Festval’nde “Yün Bebek”

flmnn galası yapılmıştır.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

7. Harvard Ünverstes tarafından yapılan br genetk

projesyle yaklaşık 4 bn yıl önce soyları tükenen tüylü

mamutlar hayata döndürülüyor. Bu kapsamda 42 bn yıl

önce yaşayan br tüylü mamutun DNA örnekler le fllern

DNA’sı eşleştrlyor. “Şmdye kadar fl hücreler üzernde

test ettğmz onlarca mamut genn canlandırmayı

başardık.” dyen blm ekbnn açıklamasına göre,

klonlanan bu “Buz Devr” canlıları, btk örtüsünün

büyümesn teşvk edeceğnden Kuzey Kutbu klmlern

yleştrerek küresel ısınmayı önlemeye katkıda bulunacak.

Çalışmada yer alan blm nsanları bu proje çn Sbrya

buzullarında 42 bn yıldan uzun br süredr korunan br

tüylü mamutun DNA örneklern kullandıklarını belrttler.

Bu parçadan hareketle mamutların hayata

döndürülmes projesyle lgl olarak aşağıdak

yargılardan hangsne varılamaz?

A) Fllern DNA’ları le mamut DNA örnekler brleştrlerek

kullanılmaktadır.

B) Blm nsanları mamut genn canlandırma konusunda

onlarca başarılı çalışma yaptıklarını açıklamışlardır.

C) Harvard Ünverstes, konuyla lgl lk çalışmayı yapan

araştırma ekbn barındırmaktadır.

D) Çevre felaketlern önleme yolunda br yarar sağlaması

umulmaktadır.

E) Harvard Ünverstes bünyesnde br araştırma ekbnce

gerçekleştrlmektedr.

8. Çocukları eğteceğm dyorsun öyle m? Sen onların yanlış

şeyler öğrenmesne aracılık etme, yeter. Onlar bzden çok

daha y blyor. Onlar daha yen geldler buraya. Hçbr

çocuk yoktur k bebek hâlyle “Ben sevlmyorum.”, “Ben

değerl değlm.” ya da “Ben bu eşyayı hak etmyorum.”

desn. Bunların heps sonradan öğrendğmz şeyler.

Engelleme, destekle; fdanı kurutma, sula. Sen onların

çlerndek gücü büyüyünce unutmamaları çn çaba sarf et

ve yanlış örnek olma, yeter.

Bu parçadan hareketle bebeklerle lgl olarak

I. Değersz oldukları hssn taşımazlar.

II. Sevlmedkler algısına kapılmazlar.

III. Doğru telknlerle gelşmlerne katkı sağlanablr.

yargılarından hanglerne varılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

9. Bugüne kadar yapılan pek çok çalışma, bebeklik

döneminde mikroorganizmalara maruz kalmanın,

yetişkinlik döneminde bahar nezlesi, astım ve iltihabi

bağırsak hastalığı gibi alerjik ve otoimmün hastalıklara

karşı direnci artırdığını ortaya koyuyor. Hijyen hipotezine

göre de hayatın erken dönemlerinde

mikroorganizmalarla tanışmanın, bağışıklık sisteminin

gelişmesine katkısı oluyor. Bu konuda uzman tıp

doktorları da hijyen hipotezinin, özellikle alerjik ve

otoimmün hastalıkların neden arttığı konusuna açıklık

getirdiği görüşünde.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?

A) Bebeklik döneminde mikroorganizmalarla tanışmak,

yetişkin çağlarda alerjik hastalıklara yakalanma

riskini azaltmaktadır.

B) Erken yaşlarda mikroorganizmalarla karşılaşmak,

çocuklarda bağışıklık sistemini geliştirir.

C) Çocukluğunda aşırı hijyenik ortamlarda büyüyenlerin,

ileride hastalığa yakalanmaları daha kolaydır.

D) Bahar nezlesi, astım, iltihabi bağırsak hastalıkları

aynı hastalık grubunda yer almaktadır.

E) Alerjik ve otoimmün hastalıkların çok görülmesinin

nedenlerinden biri de mikroorganizmaların sağlıklı

olmayan ortamlarda üremesidir.

ÇIKMIŞ

SORU

2013 - DGS

P:79

79

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

10. Ger bldrm sadece nsanın yaptığı ş daha y

öğrenmesn sağlamaz, aynı zamanda kendsn

tanımasına da yardım eder. Kendsnden daha emn

olmasının, nsanlarla daha sağlam bağlar kurmasının

yolunu açar. Doğru ger bldrm, nsanın olgunlaşmasına

katkıda bulunur. İnsan kaynakları alanında bütün ölçme ve

değerlendrme yöntemler, ger bldrm üzerne kuruludur.

Bütün ölçme ve değerlendrme çalışmalarında “İş

arkadaşınızın, çalışanınızın performansı hakkında ne

düşünüyorsunuz?” gb sorular sorulur. Ancak özellkle

bzm nsanımız bu sorulara açık ve net cevap vermekten

çeknr. Bu nedenle bzm kültürümüzde açık ve şeffaf ger

bldrm üzerne dayalı sstemler y çalışmaz. Bz

nsanların yüzüne karşı eksklern söylemey, kaba ve

küstah br davranış olarak görürüz.

I. Ger bldrm, kendmz daha y tanımamıza ve

şmz daha y öğrenmemze olanak sağlar.

II. Kurallarına uygun olarak gerçekleştrldğnde

yaptığımız şten alacağımız keyf artırır.

III. Bzm kültürümüzde öneml ve özel br yer vardır.

Bu parçadan ger bldrmle lgl olarak

yukarıdaklerden hangler çıkarılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

11. Çağdaş Türk şr, esky yok sayıp eskden gelen her şey

slerek gelşmed. Batı’ya yönelp kend geçmşne sırt

çevrmed. Çok kısa süren dönemlerde eskye karşı zorlu

çıkışların yapıldığı, esklern toptan küçümsendğ oldu.

Uygulamadan çok, kuramda görüldü bu gb

küçümsemeler. Ama yalnız yakın dönemlern değl

edebyatımızın çok daha esk dönemlernn de güzel

ürünler, güçlü ustaları çağdaş şrmzde hep yankılandı.

Dvan edebyatından, halk edebyatından bazen örtülü,

bazen açık olarak büyük oranda yararlanıldı. Km şarler,

çağdaşlıklarından hçbr şey ytrmeden dvan şr tarzında

yazmayı ble dened. Esknn güzellklernden nasıl

yararlanılableceğ konusunda tartışmalara grd,

görüşlern çeştl uygulamalarla savundu. Çağdaş Türk

şrnn esk edebyatımızla lşkler açısından çok aşırıya

gttğ ble ler sürüleblr. Ama şu da br gerçek: Bu aşırılık,

bu esklerdek her güzellğ arayıp bulma, bugüne getrme

çabası; şrmzn Batı kopyacılığına düşmemesn, özgün

br şr olarak çağdaş dünya edebyatı çnde yern

almasını sağladı.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br yargı değldr?

A) Esk edebyatla kurulan güçlü bağlar, şrmzn özgün

kalmasının önünü açmıştır.

B) Çağdaş Türk şr, geçmşyle hesaplaşarak verdğ var

olma mücadelesn kazanmıştır.

C) Türk şr, gelşmnde kendnden öncek şr

geleneklernn zn takp etmştr.

D) Bazı çağdaş şarlern esk şrmzden yararlanması,

onların çağdaşlığına zarar vermemştr.

E) Kısa sürel de olsa geleneğe mesafel br yaklaşım

yaşanmıştır.

P:80

80

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

12. Toplum ve toplumsal normlar, edebyatın ve sosyolojnn

ortak kaynaklarıdır. Her ksnn de amacı, br bakıma

dünyanın sırrını çözmektr. Edebyat ve toplum, böylelkle

karşılıklı br etkleşm çndedr. Edebyatın tarhsel sürecn

nceleyen br araştırmacının mutlaka bu karşılıklı

etkleşme yönelmes gerekr. Edebyatı ve sosyolojy

ortak br noktada buluşturan husus, nsandır. Bu, edebyat

sosyolojsnn temeln oluşturur. Buradan yola çıkarsak

edebyatın tarhsel süreç çersndek serüvenn nceleyen

br araştırmacının, mutlaka edebyatın toplumsal değşm

veya gelşm le olan lşksne yönelmes gerekr. Bu

yönelm de sosyolojnn çersne grmek anlamına

gelmektedr. İşte bu kaçınılmaz brlktelk, edebyat

sosyolojsn doğurmaktadır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br sonuç değldr?

A) Edebyat ve sosyoloj, ortak kaynakları

kullandıklarından dolayı yakın lşk çndedr.

B) Edebyat, kullandığı kaynaklar bakımından sosyolojyle

lgl olsa da amaçları bakımından ondan bağımsızdır.

C) Edebyat, nsanı; nsan da edebyatı etkledğnden

edebyatın sosyolojyle lşks ortaya çıkmaktadır.

D) Edebyatın toplumsal değşm ve gelşme yönelme

zorunluluğu, edebyat sosyolojsn doğurmuştur.

E) Edebyat, toplum ve toplumsal normlarla etkleşm

çndedr.

13. Arstoteles’n blm anlayışında uyguladığı yöntem, gözlem

ve kanıtlara dayalı sonuçların sınıflarına ayrılmasıdır. Ele

alınan konunun temellendrlmes çn bell br yolun

zlenmes gerekllğ, yöntem ortaya çıkarmıştır.

Arstoteles, araştırma konusu le araştırma yöntem

arasındak bağı ortaya koyarak temellendrmey blmn

araştırılması şeklnde değerlendrmştr. Yöntem (metodos)

termn “yol” karşılığı kullanan Arstoteles’e göre öneml

olan, araştırılan konuya uygun yolu bulup onun

özellklern belrlemektr. Bunun çn yapılması gereken,

çalışma alanının yapısının ortaya konmasıdır. Ona göre,

ncelenecek nesneyle temasa dah geçlmeden belrlenmş

br yöntem düşünces se tehlkel br soyutlamadır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen

Arstoteles’n br ntelğ değldr?

A) Yöntem belrlemede acelec davranmama

B) Blm le düşüncey brleştrme

C) Blmsel verler sınıflandırma

D) İçerk le yöntem lşklendrme

E) Kavramlara yen anlamlar yükleme

14. Tarhsel eleştr, hçbr yapıtın yazıldığı dönemden

bağımsız olarak eleştrlemeyeceğn savunur. Br yapıtın

değerlendrlmes yapılırken yapıtın yazıldığı dönem ve

dönemn koşulları göz önüne alınmalıdır. Aslında bu,

tarhsel olayları ncelerken önümüze konulan br şarttır;

adı da buradan gelr zaten. Tarhsel eleştr, söz konusu

yapıtın at olduğu döneme göre değerlendrlmesnden

daha fazlasına bakar. Bu eleştr, yapıt hang dönemde

yazılmışsa okuyucunun da o dönemdek nsan gb

anlamasını ster yapıtı. Br bakıma tarhsel pencereden

bakmak yerne, doğrudan o tarhsel pencerey

oluşturmamızı ster. Tarhsel eleştrde esern başarılı olup

olmaması; çağın nsanlarının beklentlern karşılamasına

bağlıdır. Tarhsel eleştr, edebyat tarhçsnn en çok

kullandığı eleştr bçmdr.

I. Tarhsel eleştrde eser, çnde bulunulan çağa göre

değl yazıldığı döneme göre değerlendrlr.

II. Tarhî eleştr, çağ değşse de esern

değşmeyeceğn savunur.

III. Ancak çağını aşan eserler, tarhsel eleştrnn konusu

olablecek ntelğe sahptr.

Numaralanmış fadelerden hangler bu parçadan

çıkarılablecek yargılardan değldr?

A) Yalnız I B) I ve III C) II ve III

D) Yalnız II E) Yalnız III

15. İspermeçet balinaları tıkırtılar çıkararak anlaşıyor.

10-12 üyeli küçük İspermeçet gruplarını inceleyen yeni bir

çalışma, yavruların bu tıkırtıları çevrelerindeki diğer

balinalardan öğrendiklerini gösteriyor. Daha önceki

araştırmalar da benzer şekilde yunusların, primatların,

kuşların ve başka birkaç hayvan türünün nesiller arası bilgi

ve deneyim aktarımı yapabildiklerini iddia etmişti. Karmaşık

bir kültür yapısının sadece insanlara has olduğuna dair

yersiz kibrimizi sarsan liste gün geçtikçe kabarıyor!

Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) İspermeçet balinalarının iletişim kurmayı

öğrenmelerini bilgi aktarımı olarak değerlendiriyor.

B) Kültürü nesilden nesile aktarılan bir bilgi ve deneyim

birikimi olarak tanımlıyor.

C) Karmaşık kültüre sahip olmalarının insanları diğer

canlı türlerinden ayırdığını düşünüyor.

D) Yazısında farklı hayvan türleriyle ilgili yapılmış olan

çalışmaların bulgularına yer veriyor.

E) Balinaların bazı iletişim becerilerinin doğuştan

gelmeyip sonradan kazanıldığına inanıyor.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2018 - DGS

P:81

81

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

16. Anton Çehov, öykü ve oyunlarıyla dünya edebyatına

öneml br vme kazandırmıştır. Özellkle kısa öykülernde

yarattığı dünya, kendsnden sonra gelen pek çok yazara

yaratıcılık ve yöntem konusunda yol göstermştr. Aynı

şeklde oyunlarında da bell br çzgy yakalamış,

sahnenn ortaya koyduğu hkâyeye farklı br bakış açısı

kazandırmıştır. Onun eserlernde hssedlen yoğunluk,

dönemnden bağımsız olmadığı gb yaşamdan da

bağımsız değldr. Bu nedenledr k Çehov, dünya

edebyatına sağladığı katkılardan dolayı okunmaya ve

anlaşılmaya devam etmektedr.

Bu parçadan hareketle Çehov le lgl olarak

I. Öykü ve oyunlarıyla dünya edebyatına yön vermştr.

II. Brçok yazara yol gösterc olmasına rağmen

oyunlarında pek başarılı olamamıştır.

III. Alanında yaptığı yen açılımlarla hâlâ güncellğn

korumaktadır.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) I ve II B) II ve III C) Yalnız II

D) Yalnız III E) Yalnız I

17. Sanat; tarh boyunca önce dne, daha sonra arstokrasye

hzmet eder. Breyselleşmeyle de sıradan nsana ve

gündelk yaşama yönelr. Kşsel bunalımların öne çıkışı ve

sanata konu oluşturması se aydınlanma ve sanayleşmeyle

olur. Öyle k bu dönemde sanatçı artık atölyesnde

öngörüler, syanları, hayal kırıklıkları ve bunalımlarıyla

yalnızdır. Bu; sanatçının temeln bütünüyle ytrdğ, tarhe

güvenn kaybettğ, topluma yabancılaştığı, mutsuz ve

huzursuz br varlık hâlne geldğ, br anlamda kend kendn

ytrdğ dönemdr. Böylelkle aydınlanma sürecnde ardı

arkası gelmeyen bunalımların olağanlaştığı görülür.

Bu parçadan hareketle aşağıdak yorumlardan hangs

yapılamaz?

A) Sanatın sıradan nsana yönelmesnde bazı

aşamalardan söz edleblr.

B) İnsanın ruhsal çöküntüleryle sanata malzeme olması

sanayleşmenn br sonucudur.

C) Sanat, hçbr zaman sıradanın ve sıradanlığın sözcüsü

olmamıştır.

D) Aydınlanma sürec, sanatçıyı kendne ve topluma

yabancılaştırmıştır.

E) Sanayleşmeyle güçlü destekçlern kaybeden sanatçı,

bunalımlara düşmüş ve yalnızlaşmıştır.

18. İnsanların düşünceler farklı olsa da düşünme bçmler

benzerdr. Bu benzerlk, genel olarak akıl yürütme

şeklnden kaynaklanır. Akıl yürütme, en az k yargı

arasından brn dğernn kanıtı olarak görüp bunlardan

sonuç çıkarma şlemdr. Akıl yürütme, düşünme ve yen

blg oluşturmada mantıksal geçerllk ve tutarlılığı

sağlayan öneml br unsurdur. Akıl yürütmenn yaygın üç

türü vardır: tümdengelm, tümevarım ve analoj.

Bu parçadan hareketle

I. İnsanların akıl yürütme bçmlerndek farklılık,

düşüncelern de farklılaştırmıştır.

II. Akıl yürütmenn gerçekleşeblmes çn en az k

yargıya htyaç vardır.

III. Mantıksal tutarlılığın akıl yürütmeyle doğrudan br

bağı yoktur.

yorumlarından hangler yapılamaz?

A) I ve III B) II ve III C) Yalnız III

D) Yalnız II E) Yalnız I

P:82

82

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

dk:

 “Ters düşer” soru tipinde seçenekler zıt, aykırı, karşıt yönlerde oluşturulur. Daha çok, düşüncenin ya da

kişilik yapısının uyumsuzluğu ile ilgili durumlar ortaya konulur.

 “Bağdaşmaz” soru tipinde ise parçada anlatılanın karşıtı aranmaz ama net bir biçimde uyumsuzluk

aranır. Anlatılana uymayan, anlatılanı desteklemeyen, anlatılanla aynı yönde ve yönergede olamayanın

peşindedir soruyu çözen.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda, her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

1. Her eser, çılgınca sarf edlen br emeğn ürünüdür

kuşkusuz. Bu eser de böyle br emeğn vücut bulmuş hâl.

Esern, okuyanı hemenceck saran br sıcaklığı var. Bu

sıcaklık, yazarın hayat tecrübelernn br yansıması olarak

grmş esere. Daha lk satırlarda benzerlernden ayrıldığını

spatlıyor ve okurlarına hayat karşısında nasıl br duruş

serglemeler gerektğn öğretyor. Aynı zamanda her

okunuşta kendn yenden üreten br eser bu.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen esern

br özellğ değldr?

A) Etkleyclk B) Otobyografk çerk C) Özgünlük

D) Yol gösterclk E) Sadelk

2. Mesleğe yıllarını vermş, deneyml br öğretmen; göreve

yen başlayan meslektaşına şu öğütler verd: ` Var olan blgyle asla yetnme. Ancak bu sayede,

sürekl değşen çağa ayak uydurablrsn. ` Gelenekler, bz bz yapan şeylerdr fakat kendn

bunlarla sınırlama. ` Ayrıntılara dkkat et. Mesela br öğrencnn

kıyafetndek, ses tonu veya davranışlarındak

değşklk bazen çok şey anlatablr. ` Öğrenclerne, meslektaşlarına en çok da kendne

saygılı ol. ` Unutma, her öğrenc ayrı br dünyadır! Heps, farklı

kablyetlere ve zekâya sahptr. Bu farklılık, aynı

zamanda br zengnlktr.

Bu parçada deneyml öğretmenn, genç meslektaşına

verdğ öğütler arasında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Umutlu olma

B) Yenlğe açık olma

C) Herkes olduğu gb kabullenme

D) İy br gözlemc olma

E) Çalışkan olma

TEST

2B

P:83

83

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

3. Lse yıllarında hemen herkes günlük tutmuştur. En

azından tutmayı aklından geçrmştr. Pek, o yıllarda

günlüğü bu denl cazp kılan şey nedr? Aslında bunun

brçok neden var. Mesela yıllar sonra gerye dönüp

baktığında nsanın geçmşte neler yaşadığını anımsamak

stemes, kaprs olmayan br arkadaşla sohbet etmey

arzulaması, başkalarına anlatamadığı şeyler

anlatableceğ, sır tutmasını blen br dost araması,

yalnızlıktan kurtulmak stemes, lerde yayımlayarak

madd anlamda gelr elde edeceğn düşünmes ve daha

brçok neden... Fakat bunlar çnde br neden var k

hepsnden daha öneml: Rahatlıkla çn döküp ferahlamak

steğ.

Bu sözler söyleyen kşye göre nsanların günlük

yazma nedenler arasında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Br dosta htyaç duyma

B) Madd kazanç kapısı olarak görme

C) Mazy hatırlama

D) Yalnızlıktan sıyrılma

E) Yazma becersn gelştrme

4. Truva düşünce şehrden kaçanlara önderlk eden ve

Hector’dan sonra şehrn en öneml kahramanı olan

Aeneas, Truva’dan sağ kurtulup br yurt arayanlarla Kaz

Dağları’nın güneyndek Altandros’a (Altınoluk) gelr ve

gemyle denze açılır. Denz onu ve dğer Truvalıları önce

Kartaca’ya, oradan da Orta İtalya kıyılarına götürür. Roma

mtolojsne göre Aeneas, Tber Nehr’nn yanında

kolonsn kurar. Kral Latnus le dost olur ve daha sonra

Latnus’un kızı Lavna le evlenr. Aeneas, eş Lavna’ya

olan aşkı nedenyle Lavnum kentn kurar. Sonrasında

Alba Longa adını alacak bu kentn, nhayetnde Roma’nın

temel olduğu söylenr. Özdemr Asaf’ın Lavna şr kme

yazılmış br bakın. Şaşırdınız mı?

Bu parçada belrtlenler arasında aşağıdaklerden

hangs yoktur?

A) Br kentn, efsane anlatısındak yer

B) Br şrn esn kaynağı

C) Roma sözcüğünün köken

D) Sevlen brnn adına yerleşm yer oluşturma

E) Vatanını kaybedenlern yurt araması

5. Küçük yaşlardan tbaren sanata lg duyan Yahya Kemal,

yıllar sonra kaleme alacağı şrlerde çocukluk yıllarından,

yaşadığı bölgenn üzernde bıraktığı hssî etklerden güçlü

şeklde bahsedecektr. Br ara dönemn baskıcı

havasından kurtulmak çn Pars’e gden şar, burada

klask şrmz âdeta yenden keşfetmştr. Tek şr dışında

bütün şrlern aruzla yazan Yahya Kemal, şekle ve

söyleyşe çok önem vermş; en uygun sözcüğü bulana

dek bazı şrlern aylarca bekletmştr. Hayatı boyunca

köklerne bağlı kalmış ve eserlernde de bunu sık sık

vurgulamıştır.

Bu parçada Yahya Kemal’n aşağıdaklerden hangsne

sahp olduğunu gösteren br pucu yoktur?

A) Gelenekç B) Mükemmelyetç

C) Özgürlükçü D) Duygusal

E) Alçak gönüllü

6. Araştırmacılar, yen ve çok büyük br gelşmeye mza

atarak üç boyutlu yazıcıyla hastanın kend hücrelernden

ve byolojk dğer materyallernden tasarlanmış lk kalb

üretmey başardı. Üstelk üretlen bu kalp, dokusu

tamamen gerekl damarlarla donanmış durumda. Bu

gelşmeyle dünyada lk kez kasları, damarları, odacıkları

ve kapakçıkları bulunan, hücresel olarak bütün hâlde br

kalp tasarlandı ve yazdırıldı. Üretlen kalbn hastaya at

byolojk malzemelern br çeşt byolojk yazıcı kartuşu gb

kullanılmasıyla şeker, proten gb maddelerden kompleks

canlı dokular oluşturablmek çn özel yapılmış 3D

yazıcılarla üretldğ belrtld. Aslında daha önce daha lkel

formda 3D yazıcı ürünü kalp üretldğn blyoruz. Ancak

bu, hücrelerden oluşmuyordu ve damarlara sahp değld.

Bu parçada yapay kalple lgl olarak aşağıdaklerden

hangsne yer verlmemştr?

A) Üç boyutlu yazıcıda üretlen lk kalp olarak

adlandırılamayacağına

B) Gerekl damarların, kasların, odacıkların hepsn

barındırdığına

C) Hastanın vücuduna başarılı br şeklde monte

edldğne

D) Karmaşık canlı doku yapmak çn tasarlanan br

yazıcıyla üretldğne

E) Kşnn kend hücrelerne ve beden malzemelerne

benzer bçmde oluşturulduğuna

TEST

2B

P:84

84

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

7. Felsefe tarhnn lk büyük karşıtlığının tarafı olan

Parmendes, düşüncesnn merkezne “Varlık vardır,

yokluk yoktur.” lkesn temel almıştır. Ona göre varlık;

ezelî-ebedî, bölünemez, boşluk çermeyen ve hareketsz

olandır. Varlık aldatıcı olarak, çokluk olarak görünse de

asıl olarak varlık br olandır. Ayrıca değşmn reddyle

varlığın zamanla olan bağının olmadığını da söyler.

Parmendes’e göre değşm, br şeyn o şey olmaktan

çıkıp başka br şey olmasıdır. O hâlde değşm, duyusal

br yanılgıdır. Varlığın değştğn düşünmek mantıksal br

hatayla çelşkye düşmektr. Düşünce var olanların

blgsne sahptr, yokluk olmadığından yokluğun blgs de

olamaz.

Aşağıdaklerden hangs, Parmendes’n anlatmak

stedğne ters düşer?

A) Yokluk dye br şey olmadığından onun blgsnden de

söz edlemez.

B) Değşm le duyuların yanılsaması arasında organk br

bağ vardır.

C) Varlık, başlangıcı ve sonu olmayan ntelklere sahp br

kavramdır.

D) Değşm, br varlığın aslını ytrerek başka br varlığa

dönüşmesdr.

E) Varlıklar, değşerek çokluk olablme özellğn mantıksal

yöntemle kazanır.

8. İy br blm nsanı, her şeyden önce meraklıdır. Fakat bu

merak, başka nsanları rahatsız etme sevyesnde değldr.

Kararlıdır. Akılcıdır. Olaylar arasında sebep - sonuç lgs

kurablr. Bunu yaparken de mantığını kullanır. Şüphecdr.

Otorteye bağlı değldr. Özgürdür ve çalışmalarını da

özgürce yapmak ster. İy br blm nsanı elndek

materyaller en y şeklde kullanmayı blr. Sabırlı ve

hoşgörülüdür. Her şeyden önemls nsana ve düşünceye

saygılıdır.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs y br blm

nsanının davranışıyla tam br uyum göstermez?

A) Nedensellğe önem verme

B) Gerektğnde hsleryle hareket etme

C) Karşısına çıkan lk engelde hemen pes etmeme

D) Çalışmalarında kmseden emr almama

E) Sonuca ulaşana kadar hemen her yolu deneme

9. Tarhç le tarhî roman yazarları arasında aksyon

yönünden kısmen benzerlk vardır. Yan romanda daha

fazla olmak kaydıyla ksnde de aksyon vardır. Fakat

tarh, gerçek olma ddasındadır. Roman se yalnızca

yazarının tarh kurgulaması sonucunda tarhçnn sunduğu

malzemeden hareketle kend gerçeklern sezdrmek

maksadıyla kaleme alınmıştır.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen yazarın

düşüncesyle bağdaşmaz?

A) Tarhî roman yazarı le tarhç arasında benzeyen br

yönden söz etmek doğru br görüştür.

B) Geçmşte yaşanan ve toplumları etkleyen savaş, göç,

htlal gb olaylar tarhn konuları arasındadır.

C) Tarhî roman yazarı, geçmştek gerçeklğ kend

süzgecnden geçrerek okuyucuya ulaştırır.

D) Tarhî roman yazanlar, tarhsel gerçeklğn üzerne

kurguya dayalı nsan faktörünü ve nsan çevresn

yerleştrerek esern meydana getrr.

E) Br yazar, tarhî br roman kaleme alıyorsa yaptığı şn

blncnde olmalı ve kesnlkle tarhsel gerçeklern

dışına çıkmamalıdır.

10. Hayattan km her nasbn alır

Km bn mhnetle dolar boşalır

Kms hevaya uyar alçalır

Kms sa’y eder çok mümtaz olur

(Mhnet: Sıkıntı)

(Heva: Heves, stek)

(Sa’y etmek: Çalışmak)

(Mümtaz: Yüce)

Bu dzelern br bütün olarak çerdğ anlam aşağıdak

cümlelerden hangsyle fade edlemez?

A) İnsanların başına gelenlerde kend radelernn hçbr

rolü yoktur.

B) Yaşam bçmlerndek farklılıkları bazen nsanlar

kendler meydana getrr.

C) Bazı nsanlar, hayatlarında türlü sıkıntılara maruz kalır.

D) Bazı nsanlar, heveslerne uyduğundan sefl br yaşam

sürer.

E) İnsanların brbrnden farklı yaşam bçmler vardır.

TEST

2B

P:85

85

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

11. Marcel Duchamp, sanatı blndk kalıpların dışına çıkmaya

zorlamış ve kend dönemnden bugüne lham verc br

sanatçı olarak kabul edlmştr. Sanatın göz yerne zhne

ve sezgye htap etmes gerektğn düşünmüş ve bunun

çn blndk estetk bçmler yerne hazır nesneler

kullanmıştır. Ona göre br nesne, sanatçı tarafından ele

alındığında ve düşünüldüğünde sanat eser olur.

Duchamp’ın en ünlü k eser, baş aşağı duran br psuvar

ve br tabure üzernde ters duran bsklet tekerdr. Bu k

eser, dönemnde sanat dünyasını etklemştr.

Kendsnden böyle söz edlen br sanatçı,

aşağıdaklerden hangsyle ntelenemez?

A) Özgün br sanat anlayışına sahp olan

B) Manayı ön planda tutan

C) Sanatı kend bakış açısıyla tanımlayan

D) Önde görünmey sevmeyen

E) Başka sanatçılara esn kaynağı olan

12. Vatozlar uysaldır. Tehlke hssetmezlerse asla

saldırmazlar, sadece kendlern savunacak kadar güç

gösterr. Çoğu zaman lk tepkler o bölgeden hızla

uzaklaşmaktır. Ancak eğer güçlü avcılar tehdt ederse

veya gzlendğ yerde üzerne basılacak olursa lk tepks

kuyruğuyla zehrlemektr. Zehr otuz la altmış dakka

çnde etksn gösterr. Savunma, nsanlara yönelkse

vatozun boyutlarına göre kuyruktak ğne çoğunlukla bel

altındak br bölgeye saplanır. Zehr, aşırı ölümcül değldr

ve zamanında müdahaleyle çoğu zaman yleştrleblr

ama son derece acı vercdr. Sadece tıbb müdahalelerle

bu acı dndrleblr. Zehrn etks, kırk sekz saatten uzun

süreblr.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada anlatılan

vatozların br ntelğ değldr?

A) Tehlkelerden genelde uzaklaşarak korunmaları

B) Agresflk göstermemelernn br koşula bağlı olması

C) Zehrlernn acısının müdahaleyle dndrleblmes

D) İlk otuz dakkada müdahale edlmezse zehrlernn

ölüme neden olması

E) Zehrlern büyük tehlkelerde kullanmaları

13. Teknoloj, günlük yaşantımızda öneml br rol oynamakta

ve gderek hayatımızın vazgeçlmez br parçası hâlne

gelmektedr. Teknolojnn hayatımıza getrdğ sayısız

mkân mevcuttur. Teknolojnn sunduğu bu sayısız mkânın

aşırı, kontrolsüz ve yanlış br şeklde kullanılması se

kşlern hayatında cdd zararlara sebep olablmektedr. Bu

zararlar arasında fzksel ve pskososyal brtakım

problemler yer almaktadır. Teknolojy aşırı, yanlış ve

blnçsz br şeklde kullanan breylerde çok yönlü etkler

karşımıza çıkmaktadır. Fzksel olarak hâlszlk, beden

duruşunda bozukluk, ellerde uyuşma, gözlerde yanma ve

batma, kas ağrıları gb şkâyetler görülmektedr.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen

sosyoloğa at br düşünce olmayablr?

A) Teknolojnn denetleneblr olması, toplumsal fayda çn

gerekldr.

B) Yapay zekânın her alanda nsanın yern alması

sevndrcdr.

C) Blnçsz teknoloj kullanımı, fzksel rahatsızlıklara yol

açmaktadır.

D) Teknolojk gelşmeler, yaşamı kolaylaştırmaktadır.

E) Teknolojnn aşırı kullanımı, yalnızlık gb pskolojk br

rahatsızlığa yol açablmektedr.

14. Bunca yıldır köşe yazarlığı yapıyorum. Şu ana kadar

çzgm hç değştrmedm. Yazılarımdan ötürü km zaman

haksızlığa uğradım. Km zaman hakaretlere maruz

kaldım. Hatta bazen hakkımda lnç kampanyaları

başlattılar. Fakat hçbrsne cevap vermek çn acele

etmedm. Hddete kapılıp da onların üslubuyla

konuşmadım, yazmadım. Çoğu zaman onları duymazdan

gelmeye çalıştım, bunu yapamadığım zamanlarda da

hukukun şemsyesne sığındım. Ne mutlu bana k

hepsnde de er veya geç adalet tecell ett ve kazanan hep

ben oldum.

Düşüncelern bu şeklde fade eden br çn aşağıdak

ntelemelerden hangs uygun düşmez?

A) Eleştrler sağduyu le karşılamayı başarmıştır.

B) Hukukun gücüne nanmaktadır.

C) Kötülüğe kötülükle karşılık vermemek gerektğn

düşünmektedr.

D) Yazarlık anlayışından ödün vermemştr.

E) Bazı yazılarından ötürü pşmanlık duymaktadır.

TEST

2B

P:86

86

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

15. Yazarların en çok htlafa düştüğü nokta “y okumanın ne

olduğu” ya da “y okuma dye br şeyn olup olmadığı”

sorusudur. Benm cevabım şu: Ele geçen her metnn br

şeyler öğretmes mümkündür ama bu tesadüfe güvenerek

plansız programsız okumak, zamanı kötü kullanmak

olacaktır. İşnze yaramayacağından emn olduğunuz br

ktabı btrmeye çalışmak da sadece kşnn kendsne

ezyet etmesdr. Ünverstede her dersn br amacı ve

ulaştırmaya çalıştığı br nokta olduğu gb okuma

planındak her ktabın da benzer br amacı olmalıdır. Ktap

okuma yöntemler le ünverstelern öğretmeye çalıştığı

becer çok benzerdr.

Böyle dyen br yazardan aşağıdaklerden hangsn

söylemes beklenmez?

A) Okuma konusunda her yazarın farklı br görüşünün

bulunması gayet normaldr.

B) Breyn kendsne katkısı olmayacak br ktabı okuması,

zamanı boşa harcamaktan başka br şey değldr.

C) Ktap ayırt etmek, vücudumuz çn vtamn seçmek gb

br şeydr oysa vücudumuzun her vtamne htyacı

vardır.

D) Okunan her ktap, br amaca hzmet etmel ve sz br

adım daha ler götürmeldr.

E) Karşılaşılan her ktaptan br şeyler öğrenmek mümkün

olablr.

16. Yapay zekânın verlen görev en y şeklde yerne getrp

getremeyeceğn sınamanın ve değşen koşullara nasıl

uyum sağladığını görmenn en güzel yolu, bast br amacı

ve bell kuralları olan 80’lerden kalma blgsayar oyunlarını

oynatmak. Ama arada lgnç şeyler de olablyor. Mesela

Almanya’dak Freburg Ünverstes araştırmacıları,

gelştrdkler yapay zekâyı Q*bert sml oyunda denerken

yapay zekânın oyunu kurallarıyla oynamak yerne

yazılımda bulduğu br açığı kullanarak sınırsız puan alma

yoluna gttğn keşfetmş. Yan yapay zekâ, kendsnden

beklenen en y şeklde yerne getryor ama bunu etk

yollarla yapmak yerne sstemn açıklarından faydalanarak

stenlen sonuca ulaşmayı seçyor.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs yapay

zekânın sahp olduğu özellklerden br değldr?

A) Verlen komutların dışına çıkablme

B) Başarı çn etk dışı yönteme başvurma

C) Sonuca ulaşmak çn farklı yollar deneyeblme

D) Zekâ oyunlarının programlayıcısını geçeblme

E) Beklentler olması gereken sevyede karşılayablme

17. YouTuberların, vloggerların, gazeteclern, yayıncıların

terch ettğ yaka mkrofonları genellkle 2 metre

uzunluğundadır. Vlog çn her ne kadar bu uzunluk yeterl

görülse de kamerayı uzağa kurarak yayın yapmanız

gerekyorsa daha uzun kablolu mkrofona ya da kablosuz

telsz mkrofonlara htyaç duyuyorsunuz. Benm

nceledğm yaka mkrofonu 6 m uzunluğundak kablosuyla

hem DSLR hem vdeo kamera hem de akıllı telefonlarda

çalışablen, makul fyatlı br çözüm sunuyor. Kutu

çerğnde 3.5 mm altın kaplamalı jack ve 6.3 mm

dönüştürücü jack yer almakta.

Bu parçada tanıtılan mkrofonla lgl olarak

aşağıdaklern hangsnden söz edlmemştr?

A) Brden fazla jack le brlkte geldğnden

B) İstendğnde kablosuz çalışabldğnden

C) Fyatının özellklerne göre uygun olduğundan

D) Brçok chazla uyumlu çalışabldğnden

E) Kablosunun alışılmış uzunlukların üç katı kadar

olduğundan

18. Erzurumlu İbrahm Hakkı’nın

Hç kmseye hor bakma

İnctme, gönül yıkma

Sen nefsne yan çıkma

Mevlâ görelm neyler

Neylerse güzel eyler

dzelernde aşağıdaklern hangs vurgulanmamıştır?

A) Tevekkül etme B) Nefsne uymama

C) Mütevazı davranma D) Kırıcı olmama

E) Azml olma

TEST

2B

P:87

87

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

3A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

18:00

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18

 “Değinilmemiştir” soru tipinde beklenen sadece temastır, kısa bir dokunuştur. Az da olsa söz edilmişse

değinilmiştir.

 “Yoktur”, “değildir” gibi soru tipleri ise kesin yargılı soru tipleridir. Çıkarım söz konusu değildir. Olduğu gibi

bulunmalı, gösterilmelidir.

 “Yorum yapılamaz” soru tiplerinde metinde olandan hareketle bir çıkarım ve onun üzerinde de bir oynama

söz konusudur. Yani hamur iyice yoğrulmaya başlanır. Yukarıdaki soru tiplerinin tam aksi istikametinde

seçeneklerin bir bakıma dokunulmazlıkları kalkar.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. Beynde “default mode network” (DMN) olarak blnen

“varsayılan mod ağı”, hayal kurarken ya da geçmş ve

geleceğ düşünürken aktf olan br bölüm. Cambrdge

Ünverstesnden araştırmacılara göre bu bölüm, otomatk

plot moduna geçerek olacakları tahmn edyor ve günlük

şler düşünmeden yapmamıza yardımcı oluyor.

Bulguların, akıl hastalıklarının tedavsnde kullanılableceğ

düşünülüyor.

Bu parçadan “varsayılan mod ağı” le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne ulaşılamaz?

A) Bulguları beyn cerrahlarının elde ettğ

B) Düşünceden bağımsız etknleştğ

C) Tedavde kullanılableceğ

D) Hayal kurarken çalıştığı

E) Yakın geleceğ tahmn ettğ

2. Kıdem tazmnatı, şçnn kend taleb dışındak her çeşt

sebeple ş yernden ayrılırken şverenn İş Kanunu

gereğnce şçye vermş olduğu br tazmnat şekldr. Kend

steğyle şten ayrılan şç, kıdem tazmnatına hak

kazanamaz. Kıdem tazmnatının hak edleblmes çn

şçnn en az 1 yıl çalışmış olması gerekldr.

Bu parçadan hareketle “kıdem tazmnatı” le lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) İş Kanunu’nun şçye tanımış ve çerçevesn çzmş

olduğu br haktır.

B) İşçnn belrl br sürey doldurması koşuluna bağlı br

durumdur.

C) Sınırları kanunla belrlenmş, çalışmayla lgl br

süreçtr.

D) İşverene şten kend steğyle ayrılacağını dlekçeyle

bldren şç alamaz.

E) Br yıl çalışma şartının getrlmes, sustmaller önleme

çabası olarak değerlendrleblr.

P:88

88

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Julan Barnes, kahramanının cehaletnn okuyucuya

yazarın yan kendsnn cehalet olarak görünmes

htmalnden korkan br yazar. Kurduğu dünyaya, o

dünyanın kenarına br talmat ya da açıklama lştrmeden

br hedye ya da blmece gb emanet edeblecek kadar

güvenmyor. “Kültürlü” romancıların yaşadığı ortak br

sorun bu. Bzde Orhan Kemal’n değl de mesela

Tanpınar’ın yaşadığı, Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’da

yaşayıp çözmey Tehlkel Oyunlar’da kısmen becerdğ

br sorun. Kıssanın gücünün, hssesnn yanında değl

çnde taşımasında yattığını blmek ama okuyucunun

kıssanın ötesn kurcalamakla uğraşmayacak, uğraşsa da

keşfedemeyecek kadar uyku mahmuru olduğunu

düşünmeden edememek...

Bu parçadan hareketle

I. Orhan Kemal, yapıtlarındak kahramanların

blgszlğnn kendnde de olduğundan

şüphelenlmesnden korkan br yazar değldr.

II. Julan Bernes; okurlarının, yapıtlarındak

kahramanlarının blgszlğn kendsnden blmes

olasılığından korkmaktadır.

III. Oğuz Atay; okurların, yapıtlarındak kahramanlardan

hareketle kendsnde blgszlk bulunduğunu

düşünmesnden hçbr zaman korkmamıştır.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) II ve III E) I, II ve III

4. Tam adı Ayşe Ajda Pekkan olan sanatçı, 1946’da

İstanbul’da dünyaya geld. Babası denz subayı, annes ev

hanımıydı. Babasının görev dolayısıyla çocukluğu

Gölcük’te, Amerkan askerlernn alelernn arasında geçt.

Modern br ortamda ancak alev sorunlarla geçrlen

çocukluk, gençlğn etkleyen öneml br dönem oldu.

Şarkıcı olmak çn çırpınan Çamlıca Kız Lses öğrencs

Ajda Pekkan, kardeş Semrams’n de desteğyle 1962’de

dönemn en popüler mekânı Çatı’nın sahbne ulaştı.

Çatı’da Los Çatkos topluluğu eşlğnde br müddet sahne

aldı. 1963’te Ses dergsnn snemaya yen yüzler

kazandırmak amacıyla açtığı yarışmaya katıldı. Edz

Hun’un erkeklerde brnc, Hülya Koçyğt’n kadınlarda

knc olduğu yarışmada brnc seçlen Ajda Pekkan’ın

profesyonel karyer başlamış oldu.

Bu parçada Ajda Pekkan le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne değnlmemştr?

A) Çocukluğunda yabancı alelerle rtbatının olduğuna

B) Snema konulu br yarışmada brnc geldğne

C) Lsedeyken şarkıcı olmayı çok stedğne

D) Çocukluğunda bazı sorunlar yaşadığına

E) Annesnn koyduğu Ayşe adını kullanmadığına

5. Hkâye, edebyatın çe kapanık çocuğudur. Roman bağırır,

hkâye fısıldar. Romanlardak karakterler de hkâyedeklere

nazaran daha br şanslı olur. Okur onlar hakkında daha

genş, enne boyuna blg sahb olduğundan, onlarla daha

çok vakt geçrdğnden yakın br tanıdığı muhafaza eder

gb muhafaza eder onları hafızasında. Hkâyedekler se

ayaküstü tanıştığımız, belk br k saat sohbet edp

ayrıldığımız kşlerdr. Hafızamız onlardan gerye br koku,

br ses tonu, en fazlasından brkaç cümley tutar ve bırakır

kalanı savrulsun dye.

Bu parçadan hareketle “hkâye” ve “roman” le lgl

olarak

I. Karakter bakımından aralarında bazı farklar vardır.

II. Kahramanlar, hkâyelerde daha detaylı tasvr

edlmştr.

III. Okurlar, roman kahramanlarını daha çabuk

unutmaktadır.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

6. Hster rahatsızlığı bulunan kşlerde motor-hareket denen

belrtler (çarpıntı, tk, yürürken anormal hareketler

serglemek) bulundu. Bu kşler, pskolojk ve byolojk

olarak sağlıklı 16 kş le kıyaslandılar. Her k grubun da

beynler fMRI yöntemyle tarandı. Yüzler brçok farklı

duyguyu yansıtıyordu: mutluluk, korku, nötr...

Araştırmacılar, bu araştırmayla hastaların ve sağlıklı

gönüllülern duygularını yansıtırken beyn aktvteler

arasındak farkı gözlemlemey umuyordu. Ve farklılık

gözlemlend. Hastaların beynnde duygularla lgl bölümle

motor-hareketle lgl bölümde dğerlernden daha güçlü br

bağlantı vardı. Konversyon bozukluğu belrtler, beynn

motor-hareket bölümündek normal şleyş bozar. Bu

araştırma, aynı zamanda duygular le bedensel

hareketlern bağlantılı olduğunu da göstermştr.

Bu parçada “hster rahatsızlığı” le lgl olarak

I. Bu hastaların yürürken anormal hareketler

sergledkler,

II. Beynn motor-hareket konusunda sağlıklı

nsanlardan farklılık oluşturduğu,

III. Bazı kşlern beyn aktvtelernn zamanla sona

erdğ

verlernden hanglerne değnlmemştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:89

89

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

7. Bekledm de Gelmedn, Tsantrmn Oustoune, Çakıcı…

Bu üç şarkının ayırt edc özellğ, sadece sm Yunanca

olanın değl hepsnn Yunanstan’da da kaydedlmş

olmasıdır. Evet, bunlar Yunan sanatçılar tarafından

kaydedlmş ve Yunancada da okunmuştur. İk ülke

arasındak lşklern sıkıntılı ve haff hasar almış olduğu

göz önünde bulundurulunca bu, nsana braz şaşırtıcı

geleblr. Ne var k geçmştek bazı savaşlar, ortak

tehlkeler ve zorunlu göçler netcesnde Türk müzğ,

Yunanstan’dak varlığını sürdürmüştür. Demek k k ülke

arasındak lşkler sadece olumsuz olaylarla dolu

göstermek doğru değlmş. Ntekm Türkler ve Yunanlar

tarh boyunca karmaşık br lşk yürütmüşlerdr. Türk

müzğ eserlernn geçmşne br göz atarsak ve eserlern

Yunan yorumcularının hayatlarını ncelersek bu k halk

arasındak lşklern neden hem acı hem de tatlı olduğunu

anlayablrz.

Bu parçadan hareketle aşağıdak yargılardan

hangsne varılamaz?

A) Türk-Yunan lşkler, sadece olumsuz konularla sınırlı

değldr.

B) Yunanstan’da Türkçe yazılmış müzkler üretlmes,

sanatçıların Türklerle olumlu lşkler kurmak

stemesndendr.

C) Yunanstan’da Türkçe müzğn varlık nedenlernden

br, zorunlu göçlerdr.

D) Türk-Yunan lşkler, Türkçe müzk üreten Yunan

sanatçıların yaşamları ncelenerek anlamlandırılablr.

E) Türkler le Yunanlar arasındak olumsuz lşkler k ülke

arasındak kültürel alışverş engellememştr.

8. Ankara’nın varlıklarını ancak kısa süreler çnde

koruyablmş esk snema dergler arasında yer alan

Güzel Ankara, Ulus Snemasının 29 Ocak 1939’da

açılışıyla yayın hayatına başlamış br snema program

dergsdr. Snemayla lglenen okurlar çn Türkçe ve

Fransızca olarak ayda sekz kez yayımlanacağı belrtlen

dergnn mtyaz sahb ve yayın müdürü olarak adı geçen

Salh Komuk, söz konusu snema dergsnden başka

onunla aynı adı taşıyan ve ayda brkaç sayı yayımlanan

br magazn gazetes de çıkarmaktaydı.

Bu parçadan hareketle Güzel Ankara dergsyle lgl

olarak

I. Brden fazla yabancı dlde yayın yapması

planlanmıştır.

II. Flm eleştrlernn yer aldığı br dergdr.

III. Ulus Snemasının açılışıyla çıkmaya başlamıştır.

yargılarından hanglerne varılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

9. Br asırdan fazladır İngltere’de Gloucestershre’da k

günlük br festval düzenlenmektedr. Bu festvalde 8

kloluk br çft Gloucester peynr tekerleğ, 200 metrelk br

yamaçtan aşağı yuvarlanmaktadır ve br grup koşucu onu

yakalamaya çalışmaktadır. Buradak sorun, tepenn br

nsanın ayakta duramayacağı kadar dk olmasıdır; bu

nedenle koşucuların çoğu brkaç adımdan sonra yere

kapaklanmaktadır. Peynr onu yakalayan koşucuya verlr

kural olarak. Ancak br peynr çarkı, yokuş aşağı onu takp

eden koşuculardan çok daha hızlı gttğnden ödül,

genellkle tepenn dbne ulaşan lk kşye verlmektedr.

Ezk, çürük, morartı garantl br yarışmadır ve cdd

yaralanmalar büyük olasılıktır. Halk, festvale çok lg

gösterse de yerel makamlar festval kaldırmaya

çalışmaktadır.

Bu parçadan aşağıdaklern hangs çıkarılamaz?

A) Yarışmada yaralanmaların çoğu, yarışmacıların brbrn

ezmesnden kaynaklanmaktadır.

B) Peynrn ardından lk gelen yarışmacı, peynr

yakalayamasa da ödülü alablmektedr.

C) Yarışma mekânı, ayakta durmaya zn vermeyen

dklkte br özellğe sahptr.

D) Yarışmacılarda büyük olasılıkla az ya da çok yara bere

oluşmaktadır.

E) Halkın festvaln kaldırılmasıyla lgl br grşm

olmamıştır.

10. Her ktabın hayata br müdahale olduğu tez, nkâr edlmez

br gerçek olarak önümüzde duruyor. Buradak “müdahale”

sözcüğünün, dlmzdek yaygın anlamıyla kullanılmadığını

söylemeye gerek var mı? Brçok ktabın toplumsal hayatı

zengnleştrmek, güzelleştrmek, aydınlatmak, anlamlı

kılmak ve bereketlendrmek suretyle ona br nev

müdahale ettğn söylemek nyetndeym. Herhang br

şeklde kşoğlunun hayatına katılmayan, karışmayan br

ktap düşünmek güç. Çünkü br ktap, en azından onu

yazan kmsenn yaşantısında, şöyle ya da böyle, br anlam

halkası olmaktadır.

I. Ktaplar, nsanoğlunun hayatına br şeyler katar.

II. Her br ktap, çnden çıktığı toplumun hayatına ışık

tutar.

III. Hayatı lglendrenlern okumak, nsanı tanımak

demektr.

Bu parçadan ktap le lgl olarak yukarıdaklerden

hangler çıkarılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:90

90

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Avrupa Uzay Ajansı ESA’nın 19 Aralık 2013 tarhnde

fırlattığı Gaa uzay teleskobunun amacı br mlyar gök

csmn hartalamak. Bunun çn uzaya çevrdğ gözler,

çok sayıda daha yakın nesney de hâlen gözlemlyor.

Örneğn ESA tarafından 29 Nsan 2019 tarhnde

paylaşılan “Gaa‘nın lk gezegenck keşfler” açıklamalı

görüntüde, merkezde Güneş olmak üzere, Gaa‘nın

gözlem sürecnn lk k yılında hartaladığı yaklaşık 14.000

gezegencğn (asterod) yörüngeler görülüyor.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br yargı değldr?

A) Gaa, altı yılı geçmesne rağmen çalışmaya devam

etmektedr.

B) Gaa’nın amacı, br mlyar gök csmnn konumlarını

belrlemektr.

C) Gaa, lk verler fırlatıldıktan altı yıl sonra 2019

Nsan’ında göndermştr.

D) Avrupa Uzay Ajansı tarafından Gaa adlı br uzay

teleskobu fırlatılmıştır.

E) Uzay teleskobu, Güneş sstemnde bnlerce asterodn

yörünge hartasını çıkarmıştır.

12. İnsanı eğtmede veya bçmlendrmede güzel sanatların

çok öneml br yer vardır. Güzel sanatlar, sadece ferdn

heyecanlarını nceltmeye, duygularını yüceltmeye

yaramakla kalmaz; toplumların da brlk ve bütünlük çnde

gelşmesne ve ortak br mllî zevk etrafında toplanmasına

vesle olur. İşte bu sebepledr k her mlletn hayatında

güzel sanatlar eğtm çok öneml br yer tutar. Bunun çn

devlet bütçesnden büyük br pay ayrılır. Ülkelern mllî

eğtm planlanırken pedagoglar; lm kadar, ahlak kadar

estetğn de programlarda yer almasını sterler. Eğtm

pskologları, güzel sanatların, breyn kendn fade etmede

oynadığı rolü belrtrken eğtm sosyologları, toplumun

yoğrulmasında güzel sanatların ve estetğn önemn

ortaya koymaya çalışırlar. İnsan eğtm, başlı başına br

sanattır. Onun herhang br sanat dalında eğtmn se

“sanat çnde sanat” dye tanımlıyoruz. Bu bakımdan

nsanın sanat dallarından brsnde eğtlmes çok hassas,

cdd ve öneml br olaydır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçadan çıkarılablecek

br sonuç değldr?

A) İnsanın herhang br sanat alanında eğtlmes, sanat

çnde sanattır.

B) Sanat, toplumların brlk ve beraberlk çnde

gelşmesne aracılık eder.

C) Uzmanlar, nsanların yalnızca br sanat dalında eğtm

almasını önermektedr.

D) Pskologlar ve sosyologlar, toplumun şekllenmesnde

sanatın öneml br yer olduğunu söylemektedr.

E) Mllî eğtm planlaması yapılırken akademk blgyle

brlkte sanat eğtm de programa dâhl edlmeldr.

13. Otomobl kullanırken uyuklamak, trafk kazalarının önde

gelen nedenlernden brsdr. Bu sorunu çözmek çn

otomobl üretcler, çeştl uyarı mekanzmaları

gelştrmeye çalışıyor. Sürücünün gözlern zleyp uyuma

belrts gösterdğnde belrl br sürenn üzernde molasız

sürüşlerde, otomobln arka arkaya şert hlal yapması

durumunda otomobln uyarı vermes, koltuğun ve

dreksyonun ttremes gb yöntemler uygulansa da bu

konuda tam manasıyla başarı elde edlmş değl.

Sürücüler, bu uyarıları dkkate almayıp araç kullanmaya

devam edeblyor.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen

otomobllern br özellğ değldr?

A) Kullanıcının uyku durumunu saptama

B) Mola verlmedğnde uyarıda bulunma

C) Şert hlalne karşı duyarlı olma

D) Brden fazla mekanzmayla tepk gösterme

E) Gerektğnde dreksyonu kontrol edeblme

14. Henüz 12 yaşında gazete satarak kend parasını

kazanmaya başlayan Steven Young, madd özgürlüğün

bağımsızlık getrdğn söylüyor. Gazetenn yanında yaşlı

çftler çn ekmek ve derg bulunan küçük paketler

hazırlamaya başladığını ve bu sayede bahşş kazandığını

belrten Young, “O zaman gördüm k hayatta hçbr şey

sze hazır verlmyor. İnsyatf almak gerekyor.

Kazandığım paralarla esk br araba satın alarak 17

yaşımda kend şrketm kurdum.” dyor. Kurduğu şrketle

pazarı ve müştery analz etmey öğrendğn ve kurduğu

network’ün şansını yakalamasında çok etkl olduğunu

söylüyor.

I. Ekonomk özgürlüğü yakalayan, bağımlı olmaktan

kurtulur.

II. İnsan, ancak emek vererek br şeyler elde edeblr.

III. İnsyatf almayan şrketler, pazarı ve müştery

kaybeder.

Numaralanmış fadelerden hangler bu parçadan

çıkarılablecek yargılardan değldr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:91

91

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

15. Sofstlere göre nsan, duyular yoluyla ednlen blglerde

algı yanılması yaşar. Suya batırılan çubuğun düz

olmasına rağmen onun kırık görünmes, bu yanılmadan

kaynaklanır. Blg ednme sürecnde duyuların kullanılması,

elde ednlen blgnn hatalı olma htmaln doğurur.

Dolayısıyla onlara göre her zaman geçerl olan kesn br

blg yoktur. Çünkü blg, kşden kşye değşen görecel br

ntelğe sahptr. Felsefede bu bakış açısı rölatvzm

(görecelk) olarak adlandırılır. Sofstler, blg görüşlernde

olduğu gb ahlak görüşlernde de görecelğ temele alırlar.

İy ve kötünün nsanın kendnde anlam kazandığını ler

sürerler. Onlara göre herkesn uymak zorunda olduğu

ahlak br yasa, nsanın bu görecel algısından dolayı

mümkün değldr.

Bu parçadan hareketle sözü edlen sofstlerle lgl

olarak aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) İy ve kötünün anlamlandırılmasında nsanın rolü

olduğunu düşünmektedrler.

B) Etğn merkezne görecelğ koyan br anlayış

taşımaktadırlar.

C) Blgnn öznellk çeren br ntelk taşıdığına

nanmaktadırlar.

D) Blgnn kesnlğn farklı görüşlern sağladığını ler

sürmektedrler.

E) Algı yanılgısında breyn duyularını sorumlu

görmektedrler.

16. Eskden Türkye’de moda çekmlern yabancı fotoğrafçılar

yapar ve yüksek ücret alırlardı. Moda fotoğraflarını artık

yerl fotoğrafçılar çekyor. Bz yerl fotoğrafçılar, fotoğrafın

kaltesn yükselttk ve fyatları aşağıya çektk. Moda

fotoğrafının da br modası var. Br yıl beyaz fonlar, açık

renkler modayken sonrak sene koyu tonlar moda oluyor.

Fotoğrafın çerğ brlkte hazırlanıyor. Ajanslarda

fotoğraftan anlayan nsan sayısı yok denecek kadar az.

İçerk, esk veya çok aykırı olablyor. Fotoğrafçı, yen

şeyler denemel ve farklı şeyler yaratmalı. Fotoğrafta

model çok öneml çünkü model sadece yüz fadesyle ble

elbsey ön plana çıkarablr.

Bu parçadan hareketle

I. Yabancı fotoğrafçılar, moda çekmlernde pahalıya

mal olmaktadır.

II. Fotoğrafçılar, esk ve aykırı olanlara yönelerek

kalteye ulaşablr.

III. Yerl fotoğrafçılar, fotoğraf kaltesn yükseltmştr.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

17. İnsanlık, var olduğundan ber blgy yaratmakta ve

kullanmaktadır. Blg yaratılmış ve dağıtılmıştır. Blgnn

dağıtımında se güvercnden dumana, dumandan mors

alfabesne kadar brçok araç kullanılmıştır. Günümüzde

bunların yern blgsayarlar, uydu antenler, çağrı chazları,

cep telefonları gb çeştl araçlar almıştır. Ancak

unutmamak gerekr k blg teknolojler artık yalnızca

blgsayarlara dayalı olmamakta; letşm ağları, yen

teknolojlerle (elektronk haberleşme, çoklu ortamlar gb)

kullanılmaktadır. Esk teknoloj le yen teknoloj arasındak

fark, blgnn dağıtımındak hız olmuştur k bu da blgnn

mktarında artışa neden olmaktadır. Bütün bunların neden

se mkroelektronk teknolojsnn büyümes ve gelşmesdr.

Başka br deyşle, 40 yıl çnde blgnn elde edlmes ve

kullanılması, blgnn mekank kullanımından elektronk

kullanımına doğru değşmştr.

Bu parçadan hareketle aşağıdak yorumlardan hangs

yapılamaz?

A) Blgnn yaratılması ve dağıtılması hep teknoloj

sayesnde olmuştur.

B) Blg olgusu, nsanlığın lk zamanlarından ber üretlmş

ve paylaşılmıştır.

C) Çok esk çağlarda blg dağıtımında brçok araç

kullanılmıştır.

D) Blgler, günümüz dünyasında teknolojk aletlerle

nsanlara ulaştırılmaktadır.

E) Blg teknolojlernn gelşme göstermesyle blgnn

mekank kullanımı azalmıştır.

18. Genelde sanat yapıtlarının, özelde şrn kusursuzluğu

hedefledğ açıktır. İlk bakışta sıkı sıkıya bağlanılacak br

düşünce tarzıdır çünkü bu. Ama br kşlk sanatı olan şrn

-kantarın topuzunu kaçırmamak koşuluyla- şarnn farklı

özellklern de taşıması, br bakıma kusurlu olma

cesaretn göstermes gerekr. Kusurlu şrn, şarne lşkn

temel, ayırıcı kşlk özellklern taşımayı başardığında

kusurlu olmaktan çıkacağına, başka br şey olacağına

nanalı çok oldu. “İlkellğm özellğmdr, ayırıcı yanımdır.”

dedğ söylenr tanınmış br şarmzn. Kusursuzluğu

lkellk noktasına vardırmak stemyorum kuşkusuz.

Çapından büyük görünmeme lkesne sarılmasından tutun

da sahclğ, çtenlğ yansıtablmek, okuruna aktarablmek

çn güzel acemlk sürecn br bakıma yaşamı boyunca

sürdürme eğlmnden söz etmeye çalışıyorum elbette.

Bu parçadan hareketle

I. Şarn kşlğ le şr arasında br lşk vardır.

II. Sanat yapıtlarında kusursuzluk amaçlanırken

toplumun beğens göz ardı edlmemeldr.

III. Sanat yapıtında, özellkle şrde, sanatçının

kşlğnden çok, yaşamı algılayışı önemldr.

yorumlarından hangler yapılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:92

92

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18 18:00

dk:

1. Şr yazarken anlamın en kestrme yolunu bularak hayata

dar ne varsa onu en yalın ve özlü hâlyle dle getrmenz

gerekr. Her kelmey tartarak, her br sözcüğün okuyucuda

farklı duygu yaratacağını hesap ederek yazmalısınız. Şr,

okuyucuyla karşılaştığı anda artık yazarına at değldr;

o, okuyucunun hayatına ve o hayatın çndek

yaşanmışlığa göre şekl alan br şeydr. Şr, bulunduğu

kabın şekln alan su gbdr yan özü tbarıyla şeklszdr.

Farklı dünyalarda farklı şekl alması, onun özgürlüğüyle de

yakından alakalıdır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen şrn

br özellğ değldr?

A) Anlamda yoğunluk B) Yoruma açıklık

C) Ttzlk D) Farklılık

E) Yol gösterclk

2. Öğretmen, yaratıcı yazarlık konusunda öğrenclerne

araştırma yaptırmak üzere ödev verr. Ödev konusu, usta

yazarların genç yazarlara öğütler. Öğrencler, br hafta sonra

yaptıkları araştırmaları sınıfta paylaşır. Öğretmen de yazar

öğütlernden derledklern tahtaya şu şeklde sıralar: • Shr, szn çnzdedr. İnanıyorum k kötü eserlern

kökennde korku vardır. • Kısa br kelmenn yeterl olableceğ yerde uzununu

kullanmayın. • Ormanın ortasında oturup durmayın. Kaybolduysanız

ya da tıkandıysanız geldğnz yoldan ger dönüp

başka br yola grn. Karakter değştrn, zamanı

değştrn, açılış sayfasını değştrn. • Yazdıklarınızı, okuyup fkrlern söylemeler çn br

ya da k arkadaşınıza vern. • Normalde görmeye alışık olduğunuz benzetme ya da

herhang br söz sanatını sakın kullanmayın.

Bu parçada yaratıcı yazarlıkta gençlern sahp olması

gereken özellkler arasında aşağıdaklerden hangs yoktur?

A) Kendne güvenmek

B) Blg brkmn artırmak

C) Blndk fadelerden kaçınmak

D) Eleştrler değerlendrmek

E) Yen anlatım yolları denemek

 “Hangisini söylemesi beklenmez” tarzı soru tiplerinde öncelikle metinden yazarın çözümlemesi net

bir biçimde yapılmalı, bir şablon çizilmelidir. Sonra seçeneklerin incelenip bu şablona uyumlu olup

olmadıkları tespit edilmeye çalışılır.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B ve Test 2B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda, her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

TEST

3B

P:93

93

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Platon’un felsefe tarhnn lk ssteml flozofu olması;

syasetten sanata, dnden eğtme bütün alanlarda kend

felsefes çnde tutarlı ve bütünlükçü görüşler ortaya

koymasındandır. Kmlerne göre felsefenn bütün tartışma

başlıklarını açmış, kmlerne göre se kendnden öncek

düşünürlern (özellkle Herakletos, Parmendes,

Protagoras ve Sokrates) fkrlern sentezlemştr.

Bu sözler söyleyen kşye göre Platon’un lk ssteml

flozof olma nedenler arasında aşağıdaklerden

hangs yoktur?

A) Bütüncül bakış açısıyla olaylara yaklaşma

B) Tutarlı felsef anlayışla syasetten söz etme

C) Kendnden öncek flozoflardan yararlanma

D) Felsefenn tartışılır olmasını önleme

E) Genş br yelpazede düşünce üretme

4. Ne güzel br zamanlama k onun yazdıklarına doğru

çmde br çekmn başladığı dönemlerde onunla aynı

gazetede çalışmaya başladım. “Br Ktap Kapağı” adlı

köşesyle yazarımız olduğunda benm çn unutulmayacak

br mesa başladı: Her salı sabahı saat dokuzda Selm

Bey’n evne gdp yazısını almak… Bu mesa brkaç yıl

sonra da dostluğa dönüştü. O, yazarlığından tanıdığım

Selm İler’yd önceler; sonra bzm gb kanlı canlı Selm

İler oluverd. Tanımaya başlayınca br an ble hayal

kırıklığına uğramadım. İncelkler sayesnde çekngenlğ

br yana bıraktım. Koluma grd. Edebyatın çepeçevre

kuşattığı br hayatı ben yakından lk kez Selm İler’de

gördüm.

Bu parçada belrtlenler arasında aşağıdaklerden

hangs yoktur?

A) Yazar kmlğyle önde brnn nsan yanlarının

tanınması

B) Başta ş olan görevn, br dostluğu sonuç vermes

C) Sanatı beğenlen br yazarla karşılaşma heyecanı

D) Sonucu olumlu olacak k olay seyrnn kesşmes

E) İncelkl br yazarın yazılarının sürekl değer kazanması

5. Gton; dolgun yüzlü, yanakları şşkn, omuzları genş,

göbekl, bakışı sağlam, yürüyüşü sert brdr. Konuşurken

de kendne pek güvenr fakat karşısındakn hemen hç

dnlemez. Ona sözlern tekrar ettrr. Kocaman mendlyle

burnunu gürültüyle sler, uzağa tükürür, bağırarak hapşırır.

Gündüz uyur, herkesn çnde de olsa dern dern ve

horlayarak uyur. Yemekte, arabada herkesten çok yer

kaplar. Gezntlerde hep ortadadır, o durunca durulur,

yürüyünce yürünür. Ona uyar herkes, sterse konuşanın

sözünü keser. Fakat onun sözü keslmez, o stedğ kadar

konuşur ve sürekl gaf yapar. Herkes onun

düşüncesndedr. Verdğ haberler doğrudur. Öfkeldr,

sabırsızdır, bazen güldürmek çn esprler yapar; dk başlı,

gevşek ve ahlak konusunda zayıftır. Kahkahalarla güler,

poltkacıdır, gzl şler vardır; kendn zek, değerl sanır.

Bu parçada, Gton’un aşağıdaklerden hangsne sahp

olduğunu gösteren br pucu yoktur?

A) Kbrl B) Saygılı C) Patavatsız

D) İnatçı E) Şakacı

6. Sanay Devrm; nsanlığa güç, zaman ve başarı

sağlamıştır. Fakat sosyal hayatı dernden etkleyen bu

devrm; nsanlığın yavaş yavaş kend çne kapanması,

duyarsızlaşması ve sstem çnde mekankleşen br robot

olması özellkleryle bazı sanatçıların olumsuz eleştr

olarak düşüncelerne yansımıştır. Charle Chapln, 1936’da

Modern Zamanlar adlı flmnde yaşanan bu olumsuzlukları

perdeye aktarmıştır. Chapln, bu konudak düşüncelern

şu şeklde fade eder: “Hayatın bze çzdğ yol, özgürlük

ve güzellklerle dolu olablr ama bz bu yolu ytrdk. Hırs,

nsanların ruhunu zehrled; dünyayı br nefret çemberne

aldı ve hepmz sefaletn ve savaşın çne sürükled.

Hızımızı artırdık ama bu hızın tutsağı olduk. Bolluk getren

makneleşme, bz yoksul kıldı. Edndğmz blgler, bz

çıkarcı yaptı. Zekâmızı da katı ve acımasız...

Makneleşmeden çok, nsanlığa gereksnmmz var.”

Bu parçada Sanay Devrm’nn sonuçları arasında

aşağıdaklerden hangsne yer verlmemştr?

A) Breyler çe kapanık olmaya tme

B) Sanatçıların düşüncelerne yansıma

C) Empat ve yardımlaşma duygusunu gelştrme

D) Zaman, güç ve başarı konularında faydaları olma

E) Sosyal hayatta nsanı çıkarcı yapma

TEST

3B

P:94

94

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

7. “Kaleme alınan konular, oldukça bast olmalı. Pyer

Semenov, Mara İvanovna le nasıl evlend gb... Hem

sonra yok pskoloj tahlller, yok hkâye, yok blmem ne

mş! Bunlar hep özent. Hatırınıza lk gelen başlığı koyun,

kılı kırk yarmayın, tırnak ve çzg gb şaretler çok az

kullanmaya bakın, gösterştr bu. Benm şm anlatmaktır.

Ancak onu başarablrm.” der Anton Çehov.

Aşağıdaklerden hangs Anton Çehov’un anlatmak

stedğne ters düşer?

A) Hkâye yazarı özenme duygusuna kapılmamalıdır.

B) Metnlerde noktalama şaretlerne çokça yer vermekten

sakınılmalıdır.

C) Ayrıntılı ruhsal betmlemelerden uzak durulmalıdır.

D) Hkâyede anlatmaktan çok, göstermey denemek

gerekr.

E) Yazılacak konularda sadelk terch edlmeldr.

8. Kazalar, mayınlar ve savaşlar yüzünden uzuvlarını

kaybeden kadın, erkek ve çocuk on bnlerce kşnn hayatı

tümüyle değşt. Son on yıl çnde motorlu protez chazlar,

bu kşlern kaybettkler uzuvlarının yerne geçmede

yardımcı oldu. Blm nsanları, bacak proteznden sonra

şmdlerde yen br protez kol ve el üzernde çalışıyor. Bu

chazlar, hastaya dokunma hssn ble yenden

kazandırablecek. Doktor Todd Kuken, herhang br

uzvunu kaybeden hastalarla çalışarak onların görüşler

sayesnde byonk kol gelştrlmesne katkıda bulundu.

Kuken’ın çalışmaları hastanın beynnden gelen komuta

yanıt veren yapay kol gelştrmeye yönelk. Beyn, snrler

aracılığıyla snyal gönderdğnde elektrotlar protez kolu ya

da el harekete geçryor.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs protez

çalışmalarıyla tam br uyum göstermez?

A) Oscar Pstorus’un, olmpyatlarda 400 metre

koşusunda protez bacakla yarışması

B) Beledyelern, hssedleblr zemn yürüme yolu

yapmaları

C) Ölmeyen snrler sayesnde beynn komutlarını

leteblmes

D) Engeller aşmak çn önce bakış açısının değşmes

gerektğ

E) Savaşların ve kazaların kşde kalıcı zler bırakması

9. Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook’un patronu Mark

Zuckerberg, ş yaşamına dar öneml br açıklamada

bulundu: “Hemen hemen her gün kendme şu soruyu

sorarım: ‘Yapableceğm en öneml şey m yapıyorum?’

Çözebleceğm en öneml sorun üzernde çalıştığımı

hssetmyorsam zamanımı harcadığım şey ben tatmn

etmyordur. İşte bu şrket de tamamen bundan baret.”

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen Mark

Zuckerberg’n düşünceleryle bağdaşmaz?

A) İnsan, kendn her gün sorgulamaya tab tutmalıdır.

B) Kş yapableceğnn en ysn yapmak çn çalışmalıdır.

C) Sorun çözme odaklı çalışılmadığında geçen zaman

boşunadır.

D) Öneml olan sorunun çözülmesdr, nasıl çözüldüğü

değl.

E) İy br lder, doğruları ve yanlışlarıyla yüzleşeblmeldr.

10. Şarm şar olmasına

Canım kurban şrn gerçeğne, hasına

İçersne nsan kokusu snmş mısralara vurgunum

Bıçak gb kemğe dayansın yeter

Eğr büğrü, kör topal kabulüm

Şarm

Zfr karanlıkta gelse şrn hasını

Ayak seslernden tanırım

Ne zaman br köy türküsü duysam

Şarlğmden utanırım

Şarm

Şrn gerçeğn köy türkülermzde bulmuşum

Bu dzelern br bütün olarak çerdğ anlam, aşağıdak

cümlelerden hangsyle fade edlemez?

A) Her şar, gerçek şre ulaşmaya çalışmalıdır.

B) İnsanı ele alan şrler, şrlern en gerçeğdr.

C) Düşsel motflern mgelerle bütünleşmes gerçek sanatı

ortaya çıkarır.

D) Gerçeklk, türküler aracılığıyla şrde kendn

göstereblr.

E) Şrlern etkleyc olması çn nsan ve nsan duyguları

anlatılmalıdır.

TEST

3B

P:95

95

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Pcasso’nun kendne özgü kusurları da vardır, bazı

zaaflarını gözünde fazla büyütür ve bunlardan devamlı

şkâyet eder. Bazılarına gülünç gelen ufak tefek kusurları,

Pcasso’yu gerçek anlamda nsan yapmıştır bence.

Çevresyle bu kusurları sayesnde br dyalog kurablmş,

zaman zaman o da çevresn saran nsancıklardan br

olablmey başarablmştr. Hç kmse Pcasso’ya dehası

yüzünden gıpta etmemeldr. Zra dehası Pcasso’ya ne

mutluluk ne de ç huzuru getrmştr. Durup dnlenmeden

ve madd endşelerden uzak olarak stedğ gb çalışmıştır

Pcasso. Ama eserlernn hçbrnde mutluluğunu gösteren

br çzgye rastlanamaz. Yaşadığımız çağı y blen br,

Pcasso’nun eserlernde mutluluk ve ç huzuru gb

unsurların yokluğunu nasıl kınayablr? Pcasso, çnde

yaşadığımız çağı hç kuşkusuz en y blen ve duyan

nsanlardan br d. Kend hayatı ble bu çağın özellğ olan

yaraları taşıyordu. Bu sezglern eserlerne yansıtması

kadar tab ne olablrd?

Bu parçaya göre Pcasso aşağıdaklerden hangsyle

ntelendrlemez?

A) Km kusurlarını gözünde büyüten

B) Geçm kaygısı taşımayan

C) Eserlernde byografk ögelere yer veren

D) İçnde yaşadığı çağı çok y kavrayan

E) Hslern yapıtlarına karıştırmayan

12. Tartışmalarda en çok yapılan yanlışlardan brs mantıksal

safsataların kullanımıdır. Bu durum, nsanlara mantıksal

safsataların öğretlmemesnden kaynaklanır ve doğal

olarak kş kendsnn ya da karşı tarafın bunları

kullandığının farkına varmaz. Herhang br argümanda tek

br mantıksal safsatanın ble varlığı o argümanı tamamen

ortadan kaldıracaktır. Karşı tarafın sunduğu argümanlarda

mutlaka br ya da brden fazla safsataya rast gelrsnz.

Blmsel olmayan düşünce sstemler, blmsel yöntemle

tanımlanamadığı ya da desteklenemedğnden bu

düşüncelern savunucuları da sundukları argümanlara

destek çn başka şeylere başvururlar. Mantıksal

safsataların çoğu, brbrne çok benzerdr ve aynı temel

sorunları yaratır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada anlatılan

mantıksal safsataların br ntelğ değldr?

A) Kşlern farkında olmayışı

B) Mantık yürüterek bulunmalarının zor oluşu

C) İnsanlarda konuyla lgl farkındalık oluşturulmayışı

D) Doğru olmadığı hâlde tartışmalarda çokça rastlanışı

E) En ufak br znn görülmesnn, delller bütünüyle

geçersz kılışı

13. 11 Kasım, usta oyuncu Kemal Sunal’ın doğum günü.

Kemal Sunal, kend fades le “Aslen 10 Kasım

doğumluyum ama Atatürk’ün vefat ettğ günde doğum

günü kutlayamam, sevnemem, gülemem. 11 Kasım

doğum günümdür.” dedğ çn doğum gününü 1 gün sonra

kutlamıştır. Br keresnde şöyle der: “Duygulu ve hassas

br nsanımdır. Başkalarının üzernde ble durmayacağı

olaylar, ben çok etkleyeblr. Br çocuğun ağlamasına ya

da br kednn açlığına, kısaca tüm canlıların çareszlğne,

umutsuzluğuna onlardan fazla üzülürüm. Doğal olan da

bu. İnsanları güldüreblmek çn acılarına da ağlayablmek

gerek.”

Aşağıdaklerden hangs düşüncelern bu şeklde

fade eden Kemal Sunal’a at br düşünce olmayablr?

A) Sadece kend çıkarını düşünerek hareket etmek doğru

değldr.

B) Yaşamın kutsallığı, sadece nsanlar çn geçerl değldr.

C) Hayat, üzülmeye değecek kadar uzun değldr.

D) Olaylardan çok fazla etklendğm düşünüyorum.

E) İy ve kötü günde nsanların yanında olmalıyım.

14. Hang yaşa gelrsem geleym, hayatımın her anını

hatırlarım. Şrlermde yaşamıma dar zler bulmanız çok

doğal. Ben toz yapsalar, herkese verseler sayısız kşye

yeterm şr yazmak çn. Şrmn başkalarını

çağrıştırmasından hç hazzetmem. Yen şeyler söylemek

hünermdr, dyeblrm. Br çatı altında olmak, ben

sınırlandırıyor. Herkes benm gb olmak zorunda olmadığı

gb ben de başkaları gb olmak zorunda değlm.

Sözcüklere yen renkler vermey sevyorum. Bu konuda

hayal dünyamın okyanuslar kadar engn olduğunu

söyleyeblrm. Bu da bana güç veryor.

Kendsn bu şeklde anlatan br çn aşağıdaklerden

hangs uygun düşmez?

A) Hayal gücü genştr.

B) Yaşamını şrlerne yansıtır.

C) Özgün olmayı öneml görür.

D) Br geleneğe bağlı olmak stemez.

E) Başkalarına öykünmekten kaçınmaz.

TEST

3B

P:96

96

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

15. Maalesef cep telefonları, mahremyet ve güvenlk çn

tasarlanmadı. Bu chazlar, sadece zamanınızı ona

bağışlatmakla kalmıyor, başta konum olmak üzere szn

brçok yen gözetm bçmne maruz kalmanıza da yol

açıyor. Çoğu cep telefonu, kullanıcısına br masaüstü

veya dzüstü blgsayarın verebleceğnden çok daha az

kontrol mkânı veryor: şletm sstemn değştrmek, zararlı

yazılım saldırılarını araştırmak, berabernde gelen

stenmeyen yazılımları kaldırmak ya da değştrmek gb...

Mobl operatör, nternet tarayıcı, mobl uygulama gb

üçüncü şahısların chazınızı nasıl kullandığınızı zlemesn

engellemek çok daha zor. Dahası, chaz üretcs

chazınızın eskdğn söyleyerek sze, güvenlk

güncellemeler de dâhl olmak üzere, yazılım

güncellemeler sunmayı tamamen bırakablyor.

Böyle dyen brnden aşağıdaklerden hangsn

söylemes beklenmez?

A) Fabrka yüklemes olarak gelen uygulamaları

kaldıramıyorum ancak devreden çıkarablyorum, kend

malımda stedğm değşklğ neden yapamıyorum?

B) Dyorlar k ücretsz uygulamalar, bzm hareketlermz

takp edyor; yahu adam benm gb garbanın ne

yaptığıyla ne dye lglensn k!

C) Mobl chazlar üzernde tam br sahplğmz yok

deneblr, steğm dışında sayısız şler yapan br chaz

bana nasıl güven versn?

D) Br otomobl düşünün, üç beş yıl sonra üretc frma “Bu

marka artık kullanımdan kalktı, başınızın çaresne

bakın.” dyor; ne fark var yan, cep telefonu sahbne

yazık değl m?

E) Br blgsayarda şletm sstemn değştreblrsnz,

hakkınızdır bu; pek, cep telefonu sahbne neden bu

mkânı vermyorsunuz?

16. Güzel ve y olan ne varsa şrlernde olmasını arzulayan

şarlerden brdr. Özgün ve yaratıcı mgeler bulmak, en

öneml özellkler arasındadır. Bu mgeler, dln mantığını ve

anlam alanını genşletp dle yen mkânlar sunacak br

yapıya sahptr. Okuyucuda estetk haz oluşturmak stemş,

bağımsız br şar olarak şrler yazmıştır. Şrlernn br

çırpıda anlaşılması mümkün değldr. Bçm kaygısı göze

çarpar. Anlaşılmak değl; duyulmak, hssedlmek

amacındadır. Şr şr yapan ahenk unsurlarına sadık

kalmak, onun vazgeçemedğ şeylerdr. Şrn deolojnn

esaretnden kurtardığına nanır. Dolayısıyla şrn toplum çn

değl, sanat çn olduğunu düşünür. Şre herkes ulaşamaz.

Şr, yetenekten çok şçlk gerektren sanattır ona göre.

Burada sözü edlen şar, sanatı açısından aşağıdak

özellklerden hangsn taşımaz?

A) Estetk haz oluşturmayı düşünen / Sanat çn sanat

anlayışıyla şr yazan

B) Bçm kaygısı taşıyan / Ahenk unsurlarına harfyen uyan

C) Her türlü olayı şrnde şleyen / Zorlanmadan

anlaşılmayı düşünen

D) Kendne özgü mgeler olan / Şrn dlnn her şeyn

üstünde olduğuna nanan

E) Şrn emek ş olduğuna nanan / Özgün şrler yazan

17. Abraham Lncoln, kendsnden şöyle söz eder: “Yoksul br

alenn çocuğu olarak mahrumyetle dolu br evde doğup

büyüdüm. Mdemn açlığını kuru mısır ekmeğyle

bastırırken ruhumun açlığını ödünç aldığım ktaplarla

gderdm. Okumaya âşıktım; br çftlkte tarlada şç olarak

çalışırken de okudum, br bakkalda çıraklık yaparken de.”

Abraham Lncoln’un ktaplara karşı müthş br tutkusu

vardı. Babasının şszlğ yüzünden sık sık ev

değştryorlardı. Bu yüzden ödünç aldığı ktaplar oluyordu.

Ödünç aldığı ktaplara gözü gb bakıyordu. Br defasında

arkadaşından aldığı ktap ıslanıp yazıları slnnce üzülüp

panklemşt. Ama br hafta çalışıp kazandığı parayla

yensn alıp arkadaşına teslm ednce rahatlamıştı.

Ktapları çn “Benm brck dostlarım.” dyordu. Geçmştek

y ve başarılı nsanların hayatlarını okumaya bayılıyordu.

Bu parçada Abraham Lncoln le lgl olarak

aşağıdaklern hangsnden söz edlmemştr?

A) İşçlern köle gb çalıştırılmasına karşı çıktığından

B) Başarılı nsanların yaşamına lg duyduğundan

C) Sık sık ev değştrme nedennden

D) Her fırsatta ktap okumaya çalıştığından

E) Ekonomk yönden sıkıntılı günler geçrdğnden

18. Gün geçer, azalır sevg

Değşr her şeyn reng

Bugün değl yarın belk

Unutursun Mhrban’ım

Düzen böyle bu gemde

Eskler yter yende

Ben değl sen sen de

Unutursun Mhrban’ım

Bu dzelerde aşağıdak yargılardan hangsne yer

verlmemştr?

A) Şartlar ve nesneler değşr.

B) Zaman çabuk geçer.

C) İnsan kendn ble unutur.

D) Yaşamın kuralı değşmektr.

E) Sevg zamanla ekslr.

TEST

3B

P:97

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor 1

97

1. Türkye’dek lk tarım topluluklarının yaşadığı Tuz Gölü ve

çevresnn esk nsan göçlernn avcı-toplayıcı yyecek

kordorlarının doğu-güneydoğu yönlü yayılma ve

sürüklenme bölgelernn başında hatta merkez

konumunda olduğu blnmektedr. İlk nsan yerleşmlernn

üst neoltk dönem kabul edlen 11 bn yıl önce Surye

üzernden Batı’ya genşleyen çftç göçler, sosyokültürel

ve syas örgütlenmelern en büyüğü olan devletlern 4 bn

yıl öncek doğuşlarına kadar lerlemelern devam

ettrmştr. Bu göçler sonucunda habtatların şehr

kolonlerne dönüştüğü öneml br güzergâh üstünde yer

alan Tuz Gölü ve çevres, o dönemlerde olduğu gb

günümüzde de ülke tarımının merkez konumundadır.

Bu parçaya göre Tuz Gölü’yle lgl olarak

I. Tarıma elverşl çevresel yapısı vardır.

II. Esk dönem nsanları, çevresnde tarım yapmak çn

br araya gelmştr.

III. Güvenl br yer olduğu çn yerleşme elverşldr.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. Keskn dşler ve lgnç görüntüsü le okyanuslarda hatta

tatlı sularda ble yaşayablen köpek balıkları, her zaman

merak konusu olmuştur. 350’den fazla çeşd bulunan bu

canlıyı her zaman yırtıcı olarak tanıdık. Fakat onların bu

özellğ, en son öne çıkması gereken özellklernden br

tanes. Çünkü br hayl lgnç özellklere sahpler. Köpek

balıkları; ortalama olarak 20-30 yıl, en fazla se 100 yıl

kadar yaşayablmektedr. Köpek balıkları arasındak en

tehlkel tür, kaplan köpek balıklarıdır. Onlar; balık, kuş,

kaplumbağa, nsan ve çöp gb her türlü şey yemeleryle

atık yyc unvanını almışlardır. Bazı köpek balığı türler,

yemeğe çok az htyaç duyar ve vücutlarındak yağlar

sayesnde uzun süre açlığa dayanır.

Bu parçada köpek balıklarıyla lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne değnlmemştr?

A) Gıda sanaynde kullanıldığına

B) Yağlı br vücut yapısına sahp olduğuna

C) Farklı özellktek sularda yaşayabldğne

D) Denzde buldukları her şey yyebldğne

E) Bazı türlernn tehlkel olduğuna

3. İtalya’dak Ulusal HIV / AIDS Merkezne bağlı çalışan blm

nsanları, AIDS hastalığına yol açan HIV vrüsüne karşı

devrm ntelğnde br aşı gelştrd. Fronters n

Immunology sml dergde yayımlanan araştırmanın

sonucuna göre klnk denemeler, aşının yapıldığı

hastalardak vrüs haznelernde cdd br azalma olduğunu

gösterd. Aşı, çalışmalar hakkında blglendrlen 92

gönüllüye yapıldıktan sonra denekler sekz yıl boyunca

zlend. Barbara Ensol başkanlığındak ekp tarafından

yürütülen çalışma, vrüs haznelernn sekz yıl sonra yüzde

90 oranında azalma gösterdğn ortaya koydu. Ensol ve

beraberndek araştırmacılar, 10 yıldan fazla br süredr

HIV-1 Tat adı verlen aşı üzernde çalışıyordu.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen aşıyla

lgl br özellk değldr?

A) Genş br araştırma ekb tarafından ortaya çıkarılması

B) Üzernde on yılı aşkın süre çalışılması

C) Blnçl deneklerden yararlanılması

D) Araştırma sonucunun dergde yayımlanması

E) Çığır açar ntelkte öneml br ürün olması

4. Osmanlının kuruluşundak gönül mmarlarından Şeyh

Edebal, Osmanlı Devlet’nn kurucusu Osman Bey’e şu

öğütler vermştr:

Ey oğul, artık beysn!

Bundan sonra

Öfke bze, uysallık sana.

Gücenklk bze, gönül almak sana.

Suçlamak bze, katlanmak sana.

Aczlk bze, hoş görmek sana.

Anlaşmazlıklar bze, adalet sana.

Haksızlık bze, bağışlamak sana.

... Bu sözleryle Şeyh Edebal, aşağıdaklerden hangsn

vurgulamamıştır?

A) Yumuşak başlı olma B) Aedc olma

C) Hoşgörülü olma D) Alçak gönüllü olma

E) Cesaretl olma

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

P:98

98

1 PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

5. Fransız snemasının dünya çapında tanınan oyuncusu

Jean-Paul Belmondo, Pars’tek evnde yaşamını ytrd.

Haber Belmondo’nun avukatı duyurdu. 88 yaşında

hayatını kaybeden ünlü yıldız, 85 flmde boy göstermşt.

Okul yıllarında boks yapmış, burnunu kırdıktan sonra

sporu bırakıp oyuncu olmuştur. Önce sanat flmlernde rol

almış, ardından komed-aksyona yönelmştr. Fransa’da

20. yüzyılın en büyük aktörü olarak kabul edlen

Belmondo; yüzündek benzersz fade, kurnaz gülümseme,

esprl ama hüzünlü performansıyla snemada değşk br

tpleme çzmştr.

I. Boks deneym, aksyon flmlernde rol almasında

etkl olmuştur.

II. Aksyon flmlernde sanat flmlernden daha fazla yer

almıştır.

III. Snemada yüzündek özgün fadeyle farklı br

oyunculuk serglemştr.

Bu parçadan Jean-Paul Belmondo le lgl olarak

yukarıdaklerden hangler çıkarılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

6. Japon çm, oluşturduğu yüksek kaltedek çm dokusuyla

dünyanın pek çok ülkesnde bahçeler, parklar ve spor

sahalarında kullanılablen çm türüdür. Sıcak klmde

yetşen çm btkler arasında kışın düşük sıcaklıklara

toleransı en y tür olan Japon çm, sıfırın altındak

sıcaklıklarda ble yaşamını sürdüreblmektedr. Bu

bakımdan Japon çm, ülkemzn sadece güneydek sahl

bölgeler çn değl geçş klm bölgelernde tess edlecek

yeşl alanlar çn de oldukça öneml br potansyele

sahptr. Sern klm çm türleryle kıyaslandığında yüksek

sıcaklıklara, yabancı otlara, hastalıklara, zararlılara ve

basılmaya olan dayanıklılığı nedenyle Japon çm, bakımı

kolay olan br çm türüdür. Japon çm, fazla güneş

alamayan çm sahalar çn de mükemmel br seçmdr.

Bu parçada Japon çm le lgl olarak

I. Kullanım alanının oldukça yaygın olduğu,

II. Sıcaklığa, hastalık ve çeştl zararlı etkenlere karşı

dayanıklı kabul edldğ,

III. Gelşmş ülkelerde en çok terch edlen çm türü

olarak blndğ,

IV. Kmyasal bleşenlerle sağlamlığının artırılableceğ

blglernden hangsne ulaşılamaz?

A) I le III B) Yalnız II C) II le III

D) III le IV E) Yalnız IV

7. Bahçeşehr Ünverstes İletşm Fakültes Reklamcılık

Bölümü ve Reklamda Toplumsal Cnsyet Eştlğ Platformu

ş brlğyle yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı. 489

ödüllü televzyon reklamının ncelendğ araştırmada,

kadınların reklam flmlernde de çoğunlukla ev ortamında

gösterlmes dkkat çekt. Araştırmada, kadın ve erkeklern

resmedldğ ortama bakıldığında kadınların yüzde

43’ünün ev ortamında sadece yüzde 10’unun ş yernde

gösterlmes lg çekerken kadınların yıllara göre

reklamlarda görülme oranında da düşüş olduğu ortaya

kondu. Erkeklerde se ana karakterlern temsl ortamının

daha çeştl olduğu görüldü ve ncelenen reklamlarda,

erkek karakterlern yüzde 22’s ş yernde, yüzde 22’s açık

havada, yüzde 20’snn se evde gösterldğ belrlend.

Yıllara göre reklamdak kadın ana karakterlern baskın

ortamına bakıldığında da 2016-2018 yılları arasında

yüzde 32’snn çalışan rolünde olmasına rağmen hçbrnn

ş yernde gösterlmemes dkkat çekt.

Bu parçada reklam flmleryle lgl olarak aşağıdak

kl yargılardan hangsne değnlmemştr?

A) Kadınlar: Daha çok ev çnde gösterlmektedr.

Erkekler: Gösterldkler ortam kadınlara göre daha

çeştldr.

B) Kadınlar: Çalışanların üçte brnden azı, ş yer dışında

gösterlmektedr.

Erkekler: Ana karakterlern temsl ortamında çeştllk

gözlenmştr.

C) Kadınlar: İş yernde gösterlmes evdeknn dörtte

brnden azdır.

Erkekler: Kadınlara göre daha çeştl ortamlarda

gösterlmektedrler.

D) Kadınlar: Yıl geçtkçe reklamda görülme oranı

azalmaktadır.

Erkekler: İşte ve açık havada göstermler eşttr.

E) Kadınlar: Erkekler karşısında negatf ayrımcılığa

uğramaktadırlar.

Erkekler: Genel olarak mutfakta gösterlmektedrler.

P:99

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

99

2. Napol’den sonra Güney İtalya’nın knc büyük şehr olan

Bar, seyahat tutkunlarının çok terch ettğ Pugla

Bölges’nde yer alıyor. Adryatk Denz’nn kenarında

konumlanan Bar, tarhî yapılarıyla kendne özgü br

güzellğe sahp. İtalya’nın tcar ve endüstryel lderlernden

br olan Bar, nanılmaz büyümes ve bölgedek

konumuyla “Güneyn Kalfornyası” olarak tanımlanıyor.

Yunanstan, Arnavutluk ve Hırvatstan’ın bağlantı

noktasında olan ve kara yoluyla Napol’ye bağlanan şehr,

aynı zamanda tarhî kaleler ve brnc sınıf mutfağı gb

değerl mücevherleryle de ön plana çıkmakta.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen şehrn

özellklernden br değldr?

A) Sahl kent olma ve brçok alanda hızla büyüme

B) Esk yapılarıyla özgün br albenye sahp olma

C) Üç ülkenn bağlantı konumunda yer alma

D) Güney Kalfornya le tcar lşklerde bulunma

E) Sanay ve tcarette öncü kentlerden olma

3. Chrsty Brown, doğuştan beyn felçl olarak dünyaya

gelmşt. Konuşmasını ve hareketlern kontrol edemyordu,

sol ayağı harç. Ömür boyu yardıma muhtaç olarak

yaşaması, tekerlekl sandalyeye mahkûm olması; onun

İrlanda edebyatının büyük yazarları arasına grmesn

engellemed. Sadece sol ayağını kullanarak yazdığı

eserler, onun dünya çapında br üne kavuşmasını sağladı.

Ktapseverler, bu durum karşısında sadece sol ayak

parmaklarını kullanarak resm yapmayı ve daktlo

kullanmayı öğrenen yazarın hayat mücadelesn bretl br

şeklde okuma fırsatı buluyor. Chrsty Brown’nun kend

hayat hkâyesn yazdığı Sol Ayağım aynı zamanda flme

de uyarlanmıştır.

Bu parçadak altı çzl fadeyle

I. Zorluklara karşı hayata tutunmak çn mücadelenn

bırakılmaması,

II. Sağlıklı br bedenn sıradan br şey olmadığının

farkına varılması,

III. İmkânsız gb görülen şeylern ble mümkün olması

durumlarından hanglerne gönderme yapılmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4. Esk Yunanlıların nandıkları tanrılar, tanrıçalar ve

kahramanlar hakkında uydurdukları mtlerde yüzyılların

soldurmadığı br güzellk, fade edlmez br letafet, dern

sembolk manalar vardır. Bu mtler, nsan zekâsının brer

şaheser olarak otuz asır öncesnden gelmekte olup dünya

durdukça yaşamaya devam edecektr. Çünkü bunların

yalnız esk Yunan ve Latn şarler ve trajed yazarları

üzernde değl Rönesans’tan bu yana gelşen bütün

Avrupa sanat eserlernde büyük tesrler göze

çarpmaktadır. Batılı ünlü ressamların tabloları, müzeler

süsleyen heykeller; mtolojnn ışığıyla aydınlanırsa

sırlarını verr.

Bu parçada Yunan mtolojs le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne ulaşılamaz?

A) Brçok anlam katmanına sahptr.

B) Sanat değer açısından kalıcılığı yakalamıştır.

C) Avrupa sanatını büyük ölçüde etklemştr.

D) İnsanlığın dünyayı algılayışının ürünüdür.

E) Büyük sanat eserlernn anlaşılmasını sağlamaktadır.

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

2

1. İyi bir edebiyat eseri çocukların dünyaya başka

perspektiflerden bakmalarını sağlayıp onları başka

mekânlara, başka zamanlara götürerek yaşam alanlarını

genişletir. Çocukların duygularını harekete geçirerek

edebiyat eserinde hayal edilen yaşantılara girmelerini

sağlar. Başkalarının yaşamları ile kendi yaşamları

arasında bağ kurduklarını hissettirir. Çocuklar bu

yaşamlarda kimi zaman macera, kimi zaman heyecan,

kimi zaman da zorluklarla karşılaşır. Bu farklı durumlar

çocukların zorluklarla baş etme, sorunlara farklı

yollardan çözüm bulma, empati kurma becerilerinin

gelişimine yardımcı olur.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi iyi

bir edebiyat eserlerinin çocuklara katkısı olarak

değerlendirilemez?

A) Farklı yerlerde hssettrerek dünyasının sınırlarını

genşletmes

B) Hayata farklı br açıdan bakablmelern sağlaması

C) Hayal edlen yaşantılara sahp olamayacaklını

göstermes

D) Değşk güçlüklerle başa çıkablmelerne destek olması

E) Başkalarını anlama ve onlara lşkn farkındalık

gelştrmes

ÇIKMIŞ

SORU

2018 - DGS

P:100

100

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

5. Muş’ta doğuştan görme engell ve absolut (kusursuz)

kulağa sahp Bager Çalışçı’nın ünlü bestec ve pyanst

Fazıl Say le tanışma hayal gerçek oldu. Fazıl Say, 30

Hazran’da İstanbul Lütf Kırdar Anadolu Audtorum’da

Şanghay Flarmon Orkestrası le vereceğ konser çn davet

ettğ Bager le br araya geld. Fazıl Say, Bager le pyano

çaldığı anları sosyal medya hesabından paylaştı. Yaygın

beldesndek Kardeşler İlkokulunun 2’nc sınıf öğrencs olan

görme engell Bager Çalışçı’nın müzğe lgsn fark eden

babası Mehmet Çalışçı, onu müzk kursuna başlattı. Bager

Çalışçı, burada kends gb görme engell Yarpuzlu Köyü

İlkokulunda müzk öğretmen olan Caner Keser le tanıştı.

Keser, Bager’n absolut kulağa sahp olduğunu fark ett.

Bager Çalışçı, Caner Keser’n de yardımıyla pyano

çalmayı öğrend. Bager Çalışçı’nın köy okulunda konser

verme hayal se br süre önce gerçekleşt.

Bu parçada Bager Çalışçı le lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) Görme engell olması, y müzk yapmasına engel

değldr.

B) Müzk yeteneğ, şnn ehl öğretmen tarafından

keşfedlmştr.

C) Var olan müzk yeteneğ, y br eğtmle gelşeblr.

D) Absolut (kusursuz) kulağa sahp olmak çn uzun

uğraşlar vermştr.

E) Tanınmış br pyanst tarafından lg görmüş ve

desteklenmştr.

6. Btk uzmanı Hayoko Yamata, ünverste semner salonunda

öğrenclerne nadr br btk hakkında şu blgler veryordu: • Rafflesa arnold btks, rafflesanın en büyük ççekl

olan türüdür ve dünyanın en uzun ççeğdr. • Kaynaklarda rafflesa hakkında blgnn kısıtlı olması

btknn çok ender bulunmasındandır. • Boyuna nazaran ömrü kısa olan bu btknn ömrü

yalnızca k haftadır. • Dünyada sadece Endonezya’nın Sumatra ve Borneo

adaları ve Tayland’dak Khao Sok Mllî Parkı’nda

görülen ve br metreye kadar büyüyeblen

rafflesa’nın ağırlığı on br klograma kadar çıkablr. • Taç yapraklarının uzunluğu br metre cvarında olan

rafflesa, tohumu olmayan br ççektr; ağaçların

kökler üzernde parazt olarak yeterl ısı ve suyu

bulunca oluşur.

Hayoko Yamata’nın rafflesa arnold btksyle lgl

verdğ bu blgler arasında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Br metreye kadar büyüyeblen yapısıyla dünyanın en

uzun ççeğdr.

B) Endonezya’da ve Tayland’da sınırlı bölgelerde yetşr.

C) Çok nadr görülmesnden dolayı hakkında fazla blg yoktur.

D) Ağaçların köklernde asalak olarak yetşen, tohumsuz

br btkdr.

E) Uzun boylu olmasına karşın en kısa ömürlü br btk

türüdür.

7. • Estetkle vahşlğ br potada ertmş, muazzam br

ked: kar leoparı. Doğal ortamında görüntülenmes

en zor keddr. Tek başına yaşar ve bu duruma

yalnızca üreme ve yavru büyütme dönemlernde ara

verr. Onun harcnde yüksek ve karlı dağlarda

(Hmalayalar, Sbrya, Altaylar, Tanrı Dağları, Tbet

Platosu) ve kayalıklarda yaşar. Safkan etçldr,

çoğunlukla alaca karanlıkta avlanır ve en sık avladığı

hayvanlar mav koyun, dağ keçs, marmot, tavşan

olarak sıralanablr. • Yavrusunu büyüten dş kar leoparları dışında bu

hayvanlar, genellkle yalnız dolaşır. Yavrular,

bağımsız br brey olduklarında annelernden ayrılır.

Kar leoparlarının büyük ve güçlü bacakları, 15

metreye kadar sıçrayablmelern sağlar. Büyük ve

heybetl kuyruklarını dağ havasından korunmak ve

dengelern sağlamak adına mükemmel kullanır. Kar

leoparının çok genş olan patler kara batmasını

engeller. Boğazlarındak br kemğn tam

oluşmamasından ötürü kükreyemezler. Kar leoparları

yaşadığı, ülkelern çoğunda kanunlar le koruma

altında. Dlerz torunlarımız da doğanın bu güzel

türünü görme fırsatını yakalarlar.

Bu k parçada kar leoparının hang özellğ ortak

olarak şlenmştr?

A) Vahş oluşu B) Yalnız yaşaması

C) Pençelernn büyüklüğü D) Zor görüntülenmes

E) Tamamen etçl oluşu

2

P:101

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

101

1. Çocuktan al haber, dye br laf vardır toplumda. Br şey

öğrenmek stersen çocuğa sor, derler. Çünkü o, doğruyu

eğmeden bükmeden söyler. Seçme, ekleme veya çıkarma

yoluyla blgde br değşklk yapmaz. Daha kötülük nedr,

blmez o. Çok detaylı da düşünemez. Çocuk aklıyla aklına

lk gelen, temzce söyler. Bu durum, bazen çok yaratıcı ve

güzel sonuçlar da vereblr. Bazıları o kadar yaratıcı ve y

k nsanı mutlu edyor resmen. Kmsnn projes, ale boyu

kullanablecekler scooter; kmsnn projes kardeşnn

sıcak yemekler rahat yyeblmes çn soğutma özellğne

sahp çatal; kmsnn projes se ççekler sulamayı

unutanlar çn ççek sulama aparatı.

Bu parçadan hareketle çocuklarla lgl

aşağıdaklerden hangsne ulaşılamaz?

A) Söyleyeceklern olduğu gb fade ederler.

B) Kötülük algıları gelşmş değldr.

C) Her şey nceden nceye düşünürler.

D) Saf düşünceye sahp olmaları, yaratıcılığı da

berabernde getrr.

E) İcatları, kend dünyalarına uygundur.

2. Bağımlılık; tekrarlama steğ uyandıran, kontrol

edlemeyen, azaldığında ya da kısıtlandığında

huzursuzluk yaratan br davranış bozukluğudur. Bağımlılık

kavramı nsanlık kadar eskdr ancak çerdğ belrtler,

yaşanılan çağa göre değşeblr. Madde alımı, bağımlılık

belrtlernn öneml br kısmını oluşturur ancak yukarıdak

tanımda detaylandırıldığı üzere pskyatrde bağımlılık

kavramı, madde alımını çersn ya da çermesn, breyn

davranışları dkkate alınarak tarf edlen br kavramdır.

Tanı çn kullanılan esas krterler, davranış krterlerdr ve

tanı çn gerekl olan temel krter, breyn kends veya

çevres tarafından bldrlen olumsuz sonuçlardır.

Bu parçada sözü edlen durumla lgl aşağıdaklerden

hangsne ulaşılamaz?

A) Bağımlılık yaratan durum engellendğnde kşde

tedrgnlk meydana gelr.

B) Madde alımı, günümüzde en çok karşılaşılan bağımlılık

durumudur.

C) Bağımlılık sendromu yaşayan nsanların otokontrolünü

kaybettğ görülür.

D) Bağımlılığın kapsadığı belrtler, döneme göre farklılık

göstereblr.

E) Bağımlılığın pskyatrdek temel ölçütü, davranışlarda

stenmeyen durumun varlığıdır.

3. Önce Twtter’ı satın aldığı belrtld, sonra da kararından

vazgeçtğ söylents çıktı. Düzenleyc kuruluşa yaptığı

açıklamaya göre Elon Musk, Twtter’ı satın alması çn

gereken paranın öz kaynak kısmını 6,25 mlyar dolar

artırdı, sahb olduğu Tesla hsselern temnat olarak

gösterdğ kred mktarını se sıfıra ndrd. Musk’ın attığı

bu adım, daha öncek trazlarına rağmen mlyarder ş

nsanının satın almayı tamamlamak stedğne şaret ett.

Ancak Musk, Twtter’ı satın alma müzakerelernn

lerlemes çn sosyal medya stesndek sahte hesapların

yüzde 5’ten az olduğunun spatlanması gerektğn

belrtmşt. Musk bu oranın yüzde 20 olduğunu düşünüyor.

Bu parçada Twtter le lgl olarak aşağıdaklern

hangsne değnlmemştr?

A) Elon Musk’ın, satın alım şlemnn karşılığında vereceğ

öz kaynak tutarını artırdığına

B) Satın alım şlemnn, yen sahb tarafından tam olarak

sonuçlandırılmadığına

C) Elon Musk’ın, satın alma şlemn br mktar kred le

yapma kararında ger adım attığına

D) Yen sahb ve satışa çıkaran esk sahpler arasında

gerçek olmayan hesaplarla lgl uzlaşma

sağlanamadığına

E) Elon Musk’ın, satışın gerçekleşmesyle lgl henüz

olumlu br yönelmnn gözlemlenmedğne

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3

4. Arkeoloji, geçmişe ait anlaşılması çaba gerektiren

karmaşık detaylara odaklanır. Arkeologların ürettiği bilgi,

zahmetsizce anlaşılabilecek türden bir bilgi olmadığından

toplumda karşılık bulmaz. Buradaki eksikliği müzeler

tamamlar. Müzelerde göze hoş görünen, ilgi çekici, ne

olduğu anlaşılabilecek heykel, takı, para gibi buluntular

sergilenir. Üstelik bunlar medya aracılığıyla “Arkeologlar

şu muhteşem eseri buldu.” türünden çarpıcı ifadelerle

geniş kitlelere duyurulur. Tüm bunlar, arkeolojinin

amacına yönelik yanlış bir algının yerleşmesine yol açar.

Bu parçada altı çizili sözle aşağıdakilerden

hangisine gönderme yapılmamıştır?

A) Emek gerektirdiği için arkeolojinin ürettiği asıl bilgiyle

ilgilenilmemesine

B) Arkeolojik bilgilerin detay içermeleri sebebiyle

anlaşılmasının kolay olmamasına

C) Arkeolojik bilginin uygulama ve teşhir alanları olan

müzelerde sergilenmesine

D) Arkeolojinin maddi kazanç sağlayan bir alan olarak

değerlendirilmesine

E) Medyanın arkeolojik bilgiden ziyade ilgi çekici

örnekleri ön plana çıkarmasına

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - ALES

P:102

102

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

5. Brleşmş Mlletler Hükûmetlerarası İklm Değşklğ

Panel’nn (IPCC) toprak kullanımı ve klm değşklğ

üzerne hazırladığı raporda, Batı’dak yüksek et ve süt

ürünler tüketmnn klm değşklğn artırdığı uyarısı yer

aldı. Öte yandan raporu hazırlayan blm nsanları,

topluma vejetaryen (et yemeyen) veya vegan (hayvansal

ürün kullanmayan) olma çağrısında bulunmadı. Uzmanlar,

hayvancılığa ayrılan topraklarda üretlecek sebzelern

daha fazla kşy doyuracağını ortaya koydu. 107 blm

nsanının hazırladığı rapora katkı sunan İngltere’dek

Aberdeen Ünverstesnden çevre blmc Prof. Peter

Smth, “İnsanlara et yemey bırakın demyoruz. Bazı

bölgelerde nsanların et yemekten başka br çares yok.

Fakat Batı’da da çok fazla et yedğmz, gün gb ortada.”

ded.

Aşağıdak yargılardan hangs bu parçada adı geçen

rapora katkı sunan blm nsanlarına at olamaz?

A) Hayvancılık yapılan topraklarda yetştrlecek

sebzelerle daha fazla nsan doyablr.

B) Bütün nsanların et yemey tamamen bırakmasını

stemek doğru olmaz.

C) Batı’dak nsanların et tüketmn azaltmaları, klm

değşklğ açısından y olacaktır.

D) İnsanların hayvansal gıdalardan uzak durmasını

stemek, çevre adına doğru br önerdr.

E) İklm değşklğn olumsuz etkleyen nedenlerden br,

Batı’dak hayvansal gıda tüketmnn fazlalığıdır.

6. Türkye’dek yetşknler; sözel becerler, sayısal becerler

ve teknoloj bakımından yoğun ortamlarda problem çözme

becerler alanlarının her üçünde de OECD ortalamasının

altında br yeterllk gösteryor. Türkye’de yetşkn nüfusun

%45,7’s sözel becerler alanında, %50,2’s sayısal

becerler alanında en temel düzey olan 1’nc düzey ve

altında br yeterlğe sahp. Ayrıca Türkye’de ünverste

mezunları le lseden daha düşük eğtm sevyesne sahp

yetşknler arasındak sözel becer farkı OECD ülkelerne

kıyasla daha düşük. Bu sonuçlar ışığında Türkye’nn,

eğtm sevyes ve sözel becer arasındak lşknn en zayıf

olduğu k ülkeden br olduğu vurgulanıyor.

Bu parçadak altı çzl fadeyle

I. Yetşkn nüfusun sayısal becerlerde lk düzeyn

altında olan kısmının sözelde lk düzeyn altında olan

kısmından daha çok olduğu,

II. Yetşknlerde sözel becerlern teknoloj yönünden

yoğun ortamlarda sorun çözme becerlernden gerde

olduğu,

III. Lse önces eğtm düzey le ünverste mezunları

arasındak sözel becer farkının OECD ülkelernden

daha aşağıda olduğu

sonuçlarından hanglerne gönderme yapılmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

7. Hollanda’da bu yaz yapımına başlanacak ReGen,

sürdürüleblrlkle lgl tüm unsurları br araya toplayacak

br mahalle. Br zamanlar “ütopya” olarak bakılan proje,

Danmarkalı br mmarlık frması tarafından Hollanda’nın

başkent Amsterdam’da hayata geçrlecek. ReGen köyü,

tamamen kapalı br sstemn deneneceğ dünyadak lk

yerleşm yer olacak. Bu, şu demek: ReGen, enerjsn ve

besn htyacını kend üretecek. Atık konusunda se kapalı

br döngü sstem şletlecek. Kompost atıklar, çftlk

hayvanları tarafından tüketlecek; kalan atık se asker

snekler tarafından. Bu asker snekler balıklar tarafından

yenlecek, balık atıklarıysa meyve ve sebze üretlecek

sulu tarım sstemlern gübreleyecek. Pek, elektrk ve

ısınma çn enerj üretm nasıl gerçekleşecek? ReGen

köyünde enerj; jeotermal, güneş, güneş-termal, rüzgâr ve

katı atıktan elde edlecek. Köyün htyacı olan su se br

depolama-dağıtma sstem aracılığıyla hem tarım hem de

çmek çn kullanılacak. ReGen köyü br model… Onu

hayata geçrecek mmarlık frması; bunun dünya çapında

br model olduğunu, kend kendne yeterl olan bu

mahalleler başka ülkelerde de hayata geçrmek amacında

olduklarını açıkladı. Almere yakınlarında 100 evle

başlayacak yapım çalışmalarının üç yıl sonra

tamamlanması planlanıyor.

Bu parçada ReGen le lgl anlatılanlar arasında

aşağıdaklerden hangs yoktur?

A) Enerj üretmnn yer altı sularından, rüzgârdan,

güneşten ve katı atıktan elde edlmesnn planlandığı

B) Köyü oluşturan frmanın, bu örnek yerleşm dünyanın

dğer yerlernde de gerçekleştrmey amaçladığı

C) Önceler sadece güzel br hayal olarak görülürken

şmd br kısmının hayata geçrldğ

D) Atıkların köy çnde sstemleştrlen br döngü çnde

değerlendrleceğ

E) Hollanda’nın başkent Amsterdam’da Almere

dolaylarında hayata geçrleceğ

3

P:103

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

103

1. İnsanların yeme, çme ve barınma htyaçlarının yanında,

gynme htyaçları da vardır. Zamanla bu htyaç, öncelkle

kadınları “farklı olanı” gymeye tmştr. Belrl br akıma

göre temelde benzer ama ayrıntıda farklı gysler de

modayı oluşturmuştur. Yen kurulan Türkye

Cumhuryet’nn büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün

eş Latfe Hanım; eğtm, kültürü ve gym le ülkemzdek

kadınlara örnek olacak ve cesaret verecek ntelktedr. O

dönemden tbaren ülkemzde yavaş da olsa br gym tarzı

oluşmaya başlamıştır. 1950 yılından tbaren se genç

kızlarımız, dünya modasını takp etmeye başlamış ve

moda le lgl çalışmalar hız kazanmıştır.

Bu parçadan hareketle moda le lgl olarak

I. Latfe Hanım’ın terch ettğ gym tarzı, o dönem

kadınları çn örnek kabul edlmştr.

II. 1950’l yılların modası, Türkye’den dünyaya hızla

yayılmıştır.

III. Toplumun her kesm, kendlern modaya uymak

zorunda hssetmştr.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. Suna Abaç’ın resmlernde fgür ve mekân ögelerne at

bçmlern doğal bçmlerden farklı olduğu görülür. Bu

durum, sanatsal doğruların düş dünyasında arandığını

göstermektedr. Mmar olarak uzun yıllar çalışan Abaç’ın

resmlernde düşsel tasarımların ncelkle yapıldığı

anlaşılmaktadır. Mnyatürden ve süsleme sanatlarından

esnlenerek oluşturduğu resmlernde sade br anlatıma

ulaşan sanatçının, neşe duygusuna büyük önem verdğ

gözlenmektedr. Genellkle br restoranda, vapurda ya da

balonda gördüğümüz fgürlerde haff br tebessüm vardır.

Bu parçadan Suna Abaç le lgl aşağıdaklern

hangs çıkarılamaz?

A) Resmlernde çeştl sanatlardan yararlandığı

B) Eserlernde ttz br çalışma yürüttüğü

C) Ürettklernde genellkle bell br duygunun öne çıktığı

D) Mmarlık yapmasının sanatına büyük katkılar sağladığı

E) Tablolarında sanatsallığı hayal ögelerle sağlamaya

çalıştığı

4. (I) İhtyacıma göre olan ürünü bulmak çn bnlerce

seçenek çnden br mağazanın nternet adresne

bakıyorum. (II) Ürünün normal ve büyük fotoğraflarından

bana uygun olup olmadığını her açıdan ncelyorum. (III)

Seçmş olduğum ürünün sparşn nternet adresnden

mağazadan teslm al seçeneğn tıklatarak hızlıca

veryorum. (IV) Ürünüm, bana gelen e-posta sonrasında

seçmş olduğum bana en yakın mağazaya teslm

edldğnde gdyorum. (V) Sparş ettğm ürünü önceden

şaretledğm mağazadan kargo ücret ödemeden ve

deneyerek teslm alıyorum.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangs

“Neden sparşm mağazaya gelsn ve ben mağazaya

kadar yorulayım k?.. Evme gelsn; gül gb, kapımı açar,

ürünümü teslm alırım.”

trazına cevap olacak br blg barındırır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

4

3. Melek Aynası, bir polisiye roman olarak kabul edilse de

gerilim kategorisine girip girmeyeceği hâlâ tartışılan bir

eser. Roman, okurun merakını gıdıklayan bir cinayetle

başlıyor. Sonra romanın önemli bir bölümünde

karakterlerin geçmişleri, özellikle ailenin geçmişteki

hikâyesi, geriye dönüşlerle ayrıntılı olarak anlatılıyor.

Bu bölümde okur, sanki kısa bir tırmanıştan sonra uzun

ve düz bir platodan geçiyor; sonunda yine kısa, dik bir

yokuştan inip varış noktasına ulaşıyor. Böylece romanın

büyük bir bölümü de o “uzun ve düz bir plato” gibi

sakince geçip gidiyor. Bu nedenle eserin, kitabı eline

alıp sayfaları uçarcasına çevirmeye alışık olan gerilim

romanı okurlarını çok tatmin edeceğini zannetmiyorum.

Bu parçaya göre Melek Aynası’nın gerilim romanı

sayılmama gerekçesi aşağıdakilerden hangisi

olamaz?

A) Büyük bölümünde durağan bir anlatım tekniğinin

kullanılması

B) Heyecanlı atmosferi bozacak fazlaca ayrıntıya yer

verilmesi

C) Okuru heyecandan uzaklaştırarak dingin bir dünyaya

taşıması

D) Gerilim unsurunun kitabın başından sonra sıklıkla

kesintiye uğraması

E) Okura heyecan vermeyecek kahramanların Ç

hayatlarına ağırlık verilmesi IKMIŞ

SORU

2019 - ALES

P:104

104

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

5. Ön sözlern okura br selam yazısı olduğunu düşünürüm

ben. Braz sonra koyulaşacak dostluğun karşılama

sözler... Elnze aldığınız her ktapta onu yazanın düş

ülkesne konuk olmaz mısınız? Sz br ktaba bağlayacak

olan şte o selamlama sözlernn çtenlğdr. Sonrak

sayfalarda neler anlatılıyor, bu ktap nçn yazıldı, kaç

sayfadan oluşuyor? Ne önem var bütün bunların? Bu

ayaküstü konuşmadan sonra has odalara, dayalı döşel

salonlara davet edleceksnz nasıl olsa! Burası daha

selamlık kısmı. Sayfaların örtüsünü de sayfalar lerledkçe,

sohbetnz koyulaştıkça kend ellernzle açmaya

başlayacaksınız ya...

Bu parçada konuşan kşnn aşağıdaklerden hangsn

söylemes beklenmez?

A) Br ktabın ön sözü, ktapta anlatılmak stenenler

kısaca ve açıkça veren bölümdür.

B) Esern ön sözünün her şeyden evvel samm br

bçmde kaleme alınması gerekr.

C) Ktap br yapboz gbdr; sonlarına doğru geldkçe her

şey belrgnleşr, anlam kazanır.

D) Ön söz, yazarla okur arasında duygu brlktelğnn

oluştuğu kısımdır.

E) Okur, ktabın ön sözünde brkaç y nyetl sözden

başka br şey aramamalıdır.

6. Fnansal br eğtm ajansı, 15-30 yaş arası gençlern para

yönetmne dar br araştırma yaptı. Önce eğtm verld,

sonra ölçme yapıldı. Eğtm almadan önce ve sonrak

anket sonuçlarına göre yaptıkları bütçeye sadık kalanların

eğtm almadan öncek oranı %56 ken, eğtm aldıktan

sonra bu oranın %83’e çıktığı görülüyor. Aynı araştırmanın

sonucuna göre para kazandıkça br mktarını brktrenlern

oranı %49’dan %83’e, her ay düzenl brkm yapanların

oranı se %32’den %62’ye çıkmış. Brkm yapmanın

blncne eğtmle varan gençler, kred kartı borcu

konusunda artık daha hassas davranacaklarını

söylüyorlar. Araştırma aslında eğtmn, gençlern brktrme

alışkanlıkları açısından ne kadar öneml olduğunu

gösteryor. Bu konuda özellkle alelern görevler büyük.

Alelern yapableceklernn en başında, çocuklarına daha

küçükken brktrme alışkanlığı kazandırmak gelyor. Bu

alışkanlığın oyunlaştırarak kazandırılableceğ ve harçlığını

brktrmenn öğretlebleceğ vurgulanıyor.

Bu parçaya göre fnansal eğtm sonunda gençlerde

oluşan değşmle lgl olarak aşağıdaklerden hangs

yanlıştır?

A) Her ay düzenl para brktrenlern oranı, yüzde yrm

sekzden fazla artmıştır.

B) Gençler, kred kartı borcu konusunda daha dkkatl

olacaklarını belrtmşlerdr.

C) Para kazanınca paranın br mktarını brktrenlern

oranı yüzde otuzdan fazla artmıştır.

D) Gençlerde ölçülen olumlu değşmde alelern etks

büyüktür.

E) Yaptığı bütçeye uygun davrananların oranı, yüzde

yrm beşten fazla artmıştır.

7. Özellkle Avrupa ve Amerka’da normal et, sıradan br

sözcük olarak kaldı çünkü bugünlerde et modası Kobe et/

Wagyu le tanımlanır oldu. Pek, Wagyu ne demek? Japon

dlnde “wa”, Japon; “gyu”, sığır demektr, Wagyu bunların

brleşmdr. Kobe et, Japonya’da Wagyu bölgesnde

yetşen hayvanlardan elde edlr. Bu hayvanların yüksek

kaltede ete sahp olmasının brnc sebeb, o bölgenn ot

kaltesdr. Kobe etnn lezzetnn knc sebeb se bu

hayvanların doğdukları günden tbaren serbest yaşıyor

olmalarıdır. Hayvanlar, serbest ve dngn br hayat

sürerken üç öğün de yemek yer. Etlernn yumuşak ve

doğal olması çn yemeklerden sonra sığırlara masaj

yapılır. Bu hayvanların sndrm sstemler çok rahattır. Çok

fazla hareket etmeyen hayvanlarda kas dokusu

gelşmedğnden etler daha yumuşak kalır. Normalde

etlern çevresnde oluşan yağ tabakası, Wagyu

yetştrlmesnde özenl br bakımla Kobe etlernn çne

nüfuz ettrlr. Böylelkle Kobe etnde “marble” denlen

mutfak termndek gb damarlı mermer görünümü oluşur.

Bu nedenle Wagyu etn dışarıdan da fark edeblrsnz.

Pşrlmes, normal etler gbdr. Her ette olduğu gb

suyunun çne hapsolması çn mutlaka pşrdkten sonra

2-3 dakka dnlendrlmes gerekr.

Bu parçada Wagyu et le lgl olarak aşağıdaklerden

hangsne değnlmemştr?

A) Sığırların hareketszlkten kas dokusu gelşmedğ çn

yapısının yumuşak olduğuna

B) Oluşan yağ tabakasından dolayı damarlı mermer

görünümü aldığına

C) Suyunu çnde tutmaya yarayan kendne özgü br

pşrme yöntem olduğuna

D) Wagyu yöresndek otlardan beslenen, rahat

ortamlarda yetştrlen sığırlardan elde edldğne

E) Adlandırıldığı kelmenn brleşk br sözcük olup “Japon

sığırı” anlamına geldğne

4

P:105

PARAGRAFTA

YAPI

S FIR 0I

RISK

3

P:106

106

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

PARAGRAFTA YAPI

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

TEST

1A

 Bir paragraf giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Giriş cümlesi, paragrafın ilk cümlesidir. Yani bu

cümleden önce, önceki cümleyi çağrıştıran herhangi bir söz, açıklama, bağlaç vs. bulunmaz.

 Giriş cümleleri, kendinden sonraki cümlelere hem anlam hem de yapı yönüyle bağlanabilecek biçimde

olmalıdır.

 “Çünkü, oysa, bunda, böylece, bu durum” gibi kendinden önce başka cümleleri gerektirecek sözler

içermez.

 Bu testi, süre tutmadan sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

1. Aşağıdak cümlelerden br paragraf oluşturulmak

stense hangs paragrafın grş cümles olur?

A) Yayımlanan br raporda, ona at olduğu büyük ddalarla

ortaya konulan mezar taşının gerçek olmadığının

anlaşılmasından sonra bazı çenelern kapanır gb

olduğunu görüyoruz.

B) Dleğmz, gerçeğn görülmesnden sonra o çenelern

br daha açılmamasıdır.

C) Ancak onu beldelernn tanıtılmasında ve turzme

canlılık katmasını sağlamakta araç olarak kullananların

olduğunu da unutmamak gerekr.

D) Halk edebyatının en büyük şarlernden olan

Karacaoğlan, Çukurova yöresnde yaşamıştır.

E) Onun şrlern samm duygu ve düşüncelerle araştıran,

o şrlerden faydalanmak steyen pek çok kş var.

2. ----. Başka bir deyişle kitap yazmaya başlamak önemlidir

ama önce yazma cesaretini toplamak gerekir. Neticede

nasıl yazı yazacağınızı biliyorsunuz; parmaklarınız var

ve bir de hayatınız. O tek hayatta kelimelerinizi yazarak

sesinizi duyulur hâle getireceksiniz sonra da

başkalarının sizi işitmesini sağlayacaksınız. Bunun için

yapmanız gereken şey, yazmak. İnsanlar zihninizin

içinde dolaşan fikirleri okuyamaz. Onlar ancak sizin

dikkatle ve muazzam bir aşkla kâğıda döktüğünüz

düşüncelerinizi okuyabilir. O hâlde yazmaktan başka

çareniz yok.

Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Bugüne kadar okurun karşısına çıkamamış

mükemmel kitabınızın önündeki tek engel ertelemedir

B) Yazarken yavaş hareket etmek yazma sürecinde

geçen zamanın da tadını çıkarmaya olanak tanır

C) Yazı masasına oturduğunuzda ihtiyacınız olan ilk şey

size öğretilen kalıplaşmış teknikleri unutmaktır

D) Yazmayı bir yetenek olarak gördüğünüzde nasıl

başlayacağınıza dair endişeniz yok olacaktır

E) Taslak hâlindeki karalamaları hayal dünyanızın

renkleriyle canlandırdığınızda bir eser ortaya

koyarsınız

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:107

107

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

3. ----. Yazıyla bağım çok esklere, ta çocukluk yıllarıma

dayanır. Yazar olmayı düşünmek, ona karar vermek tab

k daha sonrak adımlar ama yazı le bağım; günlük, şr,

roman ne düzeyde olursa olsun daha eskye gdyor.

Bunun en büyük sebeb de çok fazla seçeneğmn

olmamasıdır. Brncs çok fazla ktap okuyarak, yazarak,

hayal dünyasının çnde yaşayarak geçen br çocukluğum

vardı. İkncs, o sürekllk duygusunu kaybetmemek çn

yazmak stedm.

I. Çocukluğumda edndğm alışkanlıkların hçbrn

lerk yaşlarımda sürdüremedm

II. Kesntlerle örülü yaşamımda bende sürekllğ olan

tek şey, yazıdır

III. Yazablmenn br lhama dayandığını kabul eden br

olarak acele etmey sevdğm söyleyemem

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4. ----. İnsanda blme steğ, doğal br dürtü olarak kabul

edlr. İnsan aklının doğal olarak sorduğu soruların belrl

br sstematk ve ç bütünlükle yanıtlanması gerekr. Çünkü

nsan, sığ ve temellendrlmemş görüşlerle yetnmek

stememektedr. Bu nedenle her zaman sorularına dern

yanıtlar bulmak çn uğraş vermştr. İnsan hayatının

amacı, evrende br düzen olup olmadığı, ruhun varlığı,

nasıl br yaşam sürdürülmes gerektğ, neyn güzel

olduğu, adaletn nasıl sağlanableceğ gb sorulara yanıt

bulmak amacıyla yapılan br etknlktr felsefe.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Felsefe, nsanın sorduğu sorulara yanıt arayan br

dsplndr

B) İnsan, düşünen br varlık olduğu çn aklındak sorulara

cevap arar

C) Merak, öğrenme ve soru sorma gb edmler nsanın

doğasında vardır

D) Bütün blmler, septk anlayıştan ve varlıkların

sorgulanmasından doğmuştur

E) Felsefe, nsanı temel alan sorgulayıcı amaçlar taşır

6. Bedenm göreblrm, söz gelm aynaya bakarım; pek ya

zhnm? Zhn görüleblr m? Zhn beynde se beyn açıp

bakıldığında orada zhn görünür mü? Aynı bçmde br

beden yan csm söz konusu olduğunda bu bedenn blgs

nesnel olarak herkese açıktır. Dleyen herkes beden

çeştl deney araçlarıyla enne boyuna nceleyeblr. Oysa

zhn çn aynı şey söz konusu değldr. ----.

I. Br kşnn kend zhn deneym kendsne özgüdür,

br başkasının erşmne açık değldr.

II. Kend zhn durumlarımıza doğrudan ve aracısız

erşeblme olanağı varken br başkasının zhn

durumlarına dolaylı ve aracılı erşeblrz.

III. Br başkasının zhn durumunu, anlattığı ya da

davranışlarına yansıdığı ölçüde kestreblrz.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

5. İlk Çağ’dan beri bilimi, bilimsel bilgiyi tek ve hakiki bilgi

kaynağı olarak görenlerin yanı sıra bilimden kuşku

duyma, onu özellikle yaşam pratiği açısından değersiz

hatta zararlı sayma eğilimi de var olmuştur. ---- Yakın

zamanlar göz önüne alındığında bunların genelde

modern bilim ve teknolojinin neden olduğu çevre kirliliği,

işsizlik gibi etkenlerle ortaya çıkan hoşnutsuzluklardan,

kimi kültür ve uygarlıkların alternatif bilim anlayışından

ve nihayet eleştirel teoriden kaynaklandığı söylenebilir.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Her ne kadar bilimsel bilgiyi üreten, insanın kendisi

de olsa o, üreticisinden bağımsız bir niteliğe sahiptir

B) Bilime karşı takınılan bu tavır boşuna değildir,

arkasında toplum ve şartlara göre farklılaşan

nedenler bulunmaktadır

C) Dikkatli bakıldığında burada birbirinden ayrı iki

düşünce tarzının birleştiği ortak bir nokta

görülebilmektedir

D) Bunun için gerçek bilimle sözde bilimi birbirinden

ayırabilme; bilimsel yöntem ve bilginin kullanımına

bağlıdır

E) Bilim felsefecileri bu noktada, bilimin yerini ve bilim

ile insan ilişkisi içindeki işlevini doğru belirlemek Ç

zorundadır IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - TYT

P:108

108

PARAGRAFTA YAPI

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

7. (I) Br toplumda eğtm sstemnn dayandığı nsan görüşü,

ahlak ve blg anlayışı; eğtm felsefesnden etklenr.

(II) Eğtm felsefes, eğtme yön veren ssteml düşünce ve

kavramlar bütünüdür. (III) Eğtm felsefes, br toplumda

eğtm sstemnn toplumun kültürü ve gereksnmler

doğrultusunda gelştrlmesne yardımcı olur. (IV) Örneğn

20. yüzyılda çok etkl olan pragmatst (faydacı) eğtm

anlayışı, daha çok Amerkalı flozof Wllam James ve

John Dewey’n görüşlerne dayanmaktadır. (V) Bunun

dışında başka felsef düşünceler de eğtm yöntemlerne

kılavuzluk yapmaya devam etmektedr.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Bu anlamda felsef düşünceler, eğtm sstemlerne

yol gösterr.” cümles getrleblr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

8. (I) Norveç Blm Ensttüsü uzmanları, Svalbard’a bağlı

Sptsbergen adasında GPS çp taktıkları dş tlky geçen

yıl ağustos ayında doğaya salmıştı. (II) Tlk, burada kalın

kürkü sayesnde aşırı soğukta hayatta kalmayı başardı.

(III) Yolculuğunun knc ayağında yaklaşık k bn klometre

daha yürüyerek Kanada’nın Ellesmere Adası’na gtt.

(IV) Ama uzmanları en çok şaşırtan şey, tlknn bu kadar

yol yürümesnden çok, bu mesafey şaşılacak kadar kısa

sürede katetmes oldu. (V) Tlk, günde ortalama 46

klometre yol yürüdü; bazı günler bu, 155 klometreye

kadar çıktı.

Bu parçadak cümlelern hangsnden önce “Henüz br

yaşına basmayan tlk, batı yönünde 1.512 klometre

yürüyerek 21 gün sonra Grönland’a ulaştı.” cümlesnn

getrlmes en uygundur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

9. (I) Öz güvenl ve kendnzden emn olmanız, başarılarınızı

sahplenmenz sağlar. (II) Öz güvennz güçlendrmek çn

blgsne ve pratğne hâkm olduğunuz konularda

ulaşılablr olmalısınız. (III) Önünüze çıkan fırsatlarda

atılgan olmanızı ve kendnz gelştrmeye açık olmanızı

önerrz. (IV) Atak olan karakterler, bulundukları durumdan

daha lerye geçeblrler. (V) Şunu da atlamayalım:

Hayatınız boyunca kendnzden ayrılamayacaksınız,

o yüzden kendnze güvenn!

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangsnn

yerne “Uzmanlık alanınızda brkmnz görüleblr

konumda tutmanız, kendnze güvennz pekştrr.”

cümles getrleblr?

A) II B) IV C) I D) V E) III

10. Noktalama şaretler, harfler kelmelere ve cümlelere

dönüştürmemze yardımcı olur. (I) Onların eksklğnde

metnlern nasıl okunduğunu hayal etmek brçok kmse çn

güç olsa da yazarlar yazılarını bnlerce yıl, noktalama

şaret olmadan kaleme aldı. (II) MÖ 3. yüzyılda Mısır’ın

İskenderye kentnde, ünlü Arstophanes’n yönetmndek

büyük kütüphanede hçbr noktalama şaret, büyük ve

küçük harf kullanılmadan yazıldığı çn parşömen

tomarlarını okumak çok zaman alan br şt. (III) Hang

kelmenn ve cümlenn nerede başlayıp nerede bttğn

anlamak okurun şyd. (IV) Bu durum, htabete dayalı

rekabetn yaygın olduğu Esk Yunan toplumunda kabul

edlse de Arstophanes, okurlara sonu gelmez br şeklde

brbr ardına sıralanmış harfler orta nokta, alt nokta ve

üst nokta şaretleryle ayırarak okumalarını öneryordu. (V)

Bu parçadak numaralanmış yerlerden hangsne

düşüncenn akışına göre “Pek, ne oldu da bu yazım

tarzını değştrmeye gereksnm duyuldu?” cümles

getrleblr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:109

109

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

12. İmge, ktabın fkr ya da anlatacağım sahne çn gerekldr.

Ktaplar br mge, br hayal, br kahraman, br durumla

başlar; bu yüzden ben onlara bağlanırım. Tarhî roman

yazacaksam bu tür br mgey aramak çn okurum, sürekl

okurum ama çnden br mge çıkmıyorsa ya da kendm

bunları anlatacak br hayal bulamıyorsam boş verrm.

Ya da pek çok şey yaşamışımdır ama hçbrn kendmn

kılamamışımdır. İmge benm olmalıdır öncelkle, kşsel

olmalıdır. Dolayısıyla ----.

I. her hkâye, gerçeğn znden gdldğnde ortaya

çıkacaktır

II. herhang br hkâyeye bağlanmak çn br mge

gerekldr

III. konunun büyüsüne kapılmak çn yazının

büyüsünden sıyrılmak esastır

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

13. Dvan şrnn karakterstk özellklernden br de

“yoğunlaşma” düşüncesdr. Yoğunlaşmada kelme ve

kavramlar, en kısa ve etkleyc anlatımı sağlamak çn

çeştl çağrışımlara mkân tanıyacak şeklde kullanılır. Az

sözle çok şey anlatma gayretnn br sonucu olarak bell

kalıplar, çoğu kez edebî sanatlar vasıtasıyla tekrar tekrar

kullanılmıştır. Nükte de kelmenn anlamından, söz

sanatlarının dernlğnden veya şrn söylendğ ortamın

sunduğu mkânlardan yararlanılarak yapılır. Bu hususlar

dkkate alındığında ----.

Bu parça anlam bütünlüğünün sağlanablmes çn

aşağıdaklerden hangsyle tamamlanmalıdır?

A) gerçeğn algısı, şarlern ve düşünürlern bakış açısına

göre değşr

B) esk şrle güncel şrn farklı olduklarını söylemek zor

olmasa gerek

C) söz sanatlarının nüktenn araçlarından br olarak

kullanıldığı görülmektedr

D) nüktenn hkâye ve fıkraya değl, şre daha yakın

durduğu yadsınamaz

E) her şarn farklı konularda şr yazma çabası çnde

olduğu fark edlr

14. Bazen yazarların da etten kemkten nsanlar olduğunu

unutuyoruz galba. ----.

Bu sözler aşağıdaklerden hangsyle sürdürülemez?

A) Yazarlar da elektrk ve su faturası ödeyen kşlerdr

B) Onların da bakmakla yükümlü oldukları aleler vardır

C) Onlar da acıları, mutlulukları ve kaygıları bzm gb

yaşarlar

D) Onlara nsanüstü br değer verme yarışına gryoruz

E) Onları mükemmel olarak kabul etmekte zorlanıyoruz

11. Tiyatro ve sinemada, izleyicinin bütün dikkatinin

sahneye ve perdeye yönelmesini sağlayacak bir

yerleşim ve ışık düzeni vardır. Dikkatin dağılmaması

için, geç gelenler salona alınmaz. Buna rağmen, en iyi

koşullarda bile, bir filmin ancak %60’ının görülebildiği,

%40 ayrıntının dikkatten kaçtığı saptanmıştır. Bu oranın,

radyo ve televizyon yayınlarında daha da düştüğü kabul

edilebilir. Çünkü radyo ve televizyon, genel olarak,

günlük hayatın akışı içinde takip edildiği için kişi

yayından zaman zaman kopar. ---- .

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Yetişkinlerin düz bir konuşmayı dikkatle dinleme

süresinin, genel olarak radyoda beş dakika,

televizyonda on dakika olduğu saptanmıştır

B) Ancak bunda senaryonun özgün veya çeviri

olmasının yanında ses ve görüntü efektlerinin de

etkisi vardır

C) Radyo ve televizyon dizilerinde bir sinema tekniği

olan geriye dönüşlerle ayrıntıların pekiştirilmesindeki

ana neden budur

D) Uzun süreli bir programı, oyunu veya filmi dikkatle

izleme süresi yaş ve ilgiyle ilişkilendirilebilir

E) Kimi zaman çizgi filmler ve radyo oyunları gibi

çocuklar için hazırlanmış programları yetişkinler de Ç

aynı ilgi ve dikkatle izleyebilir IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - TYT

P:110

110

PARAGRAFTA YAPI

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

15. ----. Küserz, kırılırız, kavga ederz, haksızlığa uğrarız

hatta çöküşünü engellemek çn kendmzden pek çok şey

feda ederz ama yne de sevmeye devam ederz. Başka

türlüsü elmzden gelmez. Ayrılıp gtmek, ölüm gb gelr

çoğu zaman. ----.

Aşağıdak cümlelerden hangs bu parçanın hem

başına hem de sonuna getrleblr?

A) Alenn toplumsal açıdan önem, herkese y

anlatılmalıdır

B) Karşılıklı anlayış, herkesn stedğ fakat ötekne

göstermedğ br durumdur

C) Sevmenn de kendnce kuralları olduğunu söylemekte

fayda vardır

D) Mutsuzluğun baskın olduğu ortamda yen anlayışlara

yönelme söz konusudur

E) Alenn ve memleketn brbrne benzer yanları vardır

16. 19. yüzyılın knc yarısında Fransız Lumere kardeşlern

snematograf chazını cat etmeleryle brlkte ortaya çıkan

ve ülkemze de takp eden yüzyılın başlarında gelen

snema sanatının lk örnekler, tüm dünyada olduğu gb

ülkemzde de öncelkle belge flmler üzernden

oluşturulmuştur. Dünya savaşlarının hemen ertesnden

günümüze kadar se snema, ----. Şmd halk ktlelernn

görsel sanatlar çersnde en çok lg duyduğu ve belk de

dünyanın en yaygın blnen sanat dalı hâlne gelmştr.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) kend dışında nternet altyapısı le kısa vdeo temell

mecralara dönüşmüştür

B) teknk altyapı ve çerk üzerne çok büyük br brkm

koyarak alabldğne gelşmştr

C) zaman çersnde gelştrdğ türlü konularla alanını

genşletmştr

D) hemen her nsanın görmek steyeceğ görüntüler

aktarır duruma ulaşmıştır

E) başlangıcındak belge ntelğnn yanına başka konuları

da eklemştr

17. Mozart’ın en büyük tutkusu müzkt. Müzk, onun çn her

şeyd. Böyle br müzk dehasının müzğnde Fransa, İtalya,

İspanya gb ülkelerden etklenmes doğal karşılanırken

neden Doğu etkler nsanları şaşkınlığa uğratmaktadır?

Öyle br kşlğn kend kültürü dışındak medenyetlern

müzklerne de lg duyması ----?

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) o kşnn ne kadar evrensel olduğunu göstermez m

B) nye brlern çok rahatsız edyor acaba

C) neden kabul edleblr br yaklaşım olsun

D) gerçekten de çok yadırganacak br durum mudur

E) onun müzğne de katkı sağlamış olmuyor mu

18. Benm edebyatım, hayat denen trende gderken br anda

duraklamanın edebyatı değl. Trenn ve yolculuğun

tamamını anlatmaya eğlmlym. Hayattan küçük br kest

anlatıcısı değlm. Karaktern geçmşne mutlaka gderm.

Hep söyledğm şeydr: ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Karakterler, yazıldığı anda vardır

B) Geçmşn gelecekle lgs hep olagelmştr

C) İnsanı bütünüyle ele almak önemldr

D) Yaşanan zamanın anlamı, geçmşte saklıdır

E) Geçmş blmeden geleceğ oluşturamayız

P:111

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

111

PARAGRAFTA YAPI

 Parçayı iki paragrafa ayırma sorularında iki şeyden birinde olmalıdır gözümüz: 1. Ele alınan konudan farklı

bir konu. Yani farklı bir düşünceye geçildiğinde paragraf da değişmelidir. 2. Ele alınan konunun yeni, farklı

yönü, değişik bir özelliği dile getiriliyor olmalıdır.

 İkinci paragraf olarak belirlediğimiz kısmın ilk cümlesinin giriş cümlesinin özelliklerini taşıyor olması

gerektiğine de dikkat etmeliyiz.

 Bu testi, süre tutmadan sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

16

TEST

1B

2. (I) Felsef düşünce, flozofların ortak brkm le oluşur.

(II) Bu anlamda felsefe, brkml blgdr. (III) Örneğn İlk

Çağ’da flozofların sorguladığı “Blg nedr?, Sanat nedr?,

Varlık nedr?” gb sorular hâlâ yanıtlanmaya

çalışılmaktadır. (IV) Böylece her flozof, kend

düşünceleryle bu sorulara açıklamalar getrmekte ve

felsefeye yen blgler katmaktadır. (V) Bu durum, felsefey

blmden ayıran br özellktr. (VI) Blmler, spatlanmış

doğrulara bağlı lerlerken felsefe, br konu üzerne tutarlı

blgler ortaya koyar.

Bu parçada kaçıncı cümleyle başlayan bölüm, ayrı br

paragrafta yer almalıdır?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

1. (I) Her toplumda kuşaklar arasında yinelemeler ve

bunun karşısındaki değişimlerden oluşan bir karşıtlık

örülür. (II) Eskiler ile bugünküler kavgası şu veya bu

biçimde, açıkça ya da sessizce tekrarlanır. (III) Ne kadar

tarihsel çağ varsa o kadar modern dönem olduğu

söylenir. (IV) Yine de birkaçı dışında hiçbir toplum

gerçekte kendini modern olarak adlandırmamıştır. (V)

Modernlik yalnızca zamanın geçişinin bir sonucuysa

kendini modern olarak adlandırmak, modernliği çok

çabuk yitirmeye razı olmak demektir. (VI) Her şeyin izini

silip yok eden kaçınılmaz kültürel erozyonlar, bugün

modern toplum dediğimiz bizlerin adını da bir gün yok

edecektir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci

paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle

başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:112

112

PARAGRAFTA YAPI

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

3. (I) Her nsanın ale ç lşklerde oluşturduğu “hayat

senaryoları” vardır. (II) Bu senaryolar, zhnmzn dern

kayıtlarında yazılıdır. (III) Gençlern hayatın yen dönemne

grdkler zaman kazanmış oldukları bu senaryolarındak

rollern yen duruma göre güncellemeler gerekr. (IV) Bu

güncelleme, nsanın ruhuyla lgldr çünkü nsan ne br

makne ne de br elektronk chazdır. (V) Okul hayatıyla

brlkte düşünce ve duygu kısıtlılığı başlayan gençler, artık

bu yen duruma uyum sağlayamazlar ve her şey

annelerne veya babalarına sorma htyacı duyarlar. (VI)

Onların onayı olmadan karar veremeyen bu gençlerde

özerklk duygusu da gelşemez.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

başlayarak gençlerde hayat senaryosundak rolleryle

lgl değşmden söz edlmektedr?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Ne güzeldr ağlamak! Ağlamak; sanılanın aksne

çareszlk, zayıflık, güçsüzlük demek değldr. Garptr belk

ama ben ne zaman ağlayan brn görsem çm gerçekten

acısa dah br mktar da sevnrm. Çünkü üzülmey

becereblen br kş, sevnmey de br o kadar y

becereblr; ağlayablen br nsan, gülmenn o mükemmel

kıymetn belk de daha y anlayablr. Kardeşm, sevdğ

yemek olmayınca ağlardı; tuttuğu takım yenlnce, sınavda

başarısız olunca, tanısın tanımasın brnn öldüğünü

duyunca hep ağlardı. Bense onun bu huyuyla sürekl

dalga geçtm. Empat kuramadım.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn “pşman” olduğu anlaşılır?

A) Çünkü kardeşm, o yaşlarda yaşam gerçeğn

algılamaktan uzaktı.

B) Aslında ağlayamasa da ağlayanı anlayablrmş nsan.

C) Her nsanın kendne özgü br davranış dl vardır.

D) Kardeşmn böyle br olması, ben ondan soğutuyordu.

E) İnsan çn öneml olan olumsuzluklar karşısında

soğukkanlılığını korumaktır.

6. (I) Otobüs yolculuklarında yanıma geveze br düşecek,

yol boyunca bana br şey okutmayacak dye ödüm patlar.

(II) Yolculuklar benm çn okumaya ayrılmış zaman

dlmlerdr çünkü. (III) Uzun yolculuklarda okumamı

engelleyecek korkusuyla bütün yolculuğu konuşarak

geçrmeyeceğmn snyaln en başta vermeye çalışırım.

(IV) Otobüstek yerme otururken selam vermey hmal

etmem ama. (V) Çoğu zaman gençler, konuşkan br yol

arkadaşına rastlamak korkusuyla selamsız sabahsız gelp

otururlar yanınızdak koltuğa. (VI) Oysak bzm nsanımız,

lk kez gördüğü brne bütün sırlarını anlatmaktan ble

çeknmez. (VII) Göz göze gelmenz ve ardından

gülümsemenz br sohbet başlatmaya yeter de artar ble.

Yukarıdak parçadan numaralanmış cümlelern hangs

çıkarılırsa parçanın anlamında büyük br değşme

olmaz?

A) III B) IV C) V D) VI E) VII

5. (I) Yirminci yüzyıl, dünya kaynaklarını paylaşmak için

çıkmış savaşlarla ve bu savaşların birbirinden

uzaklaştırdığı toplumlarla tarihteki yerini alıyor. (II) Yirmi

birinci yüzyılda gelişen sanat ve iletişim olanakları

sayesinde artık dilleri, giyimleri, dünya görüşleri farklı

bireyler tahmin edilemeyen ortamlarda karşılaşıyor. (III)

Bu imkânlar, insanlara farklı mekânlarda sanat

aracılığıyla “öteki”ni tanıma fırsatı sunuyor. (IV)

Yönetmen Isabel Coixet, bu buluşma ortamlarını ve

farklı kökenden gelen insanların bir aradalığını sinema

diliyle anlatıyor. (V) Böylelikle insanlar arasındaki

mekânsal ve düşünsel ayrım, sinema aracılığıyla

bulanık hâle gelmiş oluyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:113

113

PARAGRAFTA YAPI

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

7. Gazetec:

(I) ----

Uzman:

— Taş Devr hakkında yapılan araştırmalar sonunda, blm

nsanlarının farklı görüşler ortaya çıkmıştır. İlk nsanların

düşünüldüğü kadar lkel yaşamadığını, brçok blgye ve

donanıma sahp olduklarını dda edenlern sayısı az

değldr. Ancak bunlar, dünyanın br yanında gelşmş br

hayat yaşanırken başka br köşesnde lkel br hayat

yaşanableceğn de söylemektedr.

Gazetec:

(II) ----

Uzman:

— Taş Devr’nde nsanlar, öncelkle vahş hayvanlara karşı

mücadele vermş; beslenme ve barınma htyaçlarını

gdermeye çalışmış ve zamanla htyaçları olan araç

gereçler yapmışlardır. Kap yaparak hem su taşımayı hem

de yyecek taşımayı öğrenmşlerdr. Hayvanları

yakalamak, lk zamanlar çok zormuş ama zamanla ok ve

yay yapılmış. Balıklar se elle tutuluyormuş. Zamanla

nsanlar tüm dünyaya yayılmış ve farklı topluluklar hâlne

gelmştr.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Taş Devr’ndek yaşamın lkel olduğu blgs gerçeğ

yansıtmakta mıdır?

(II) Taş Devr’yle lgl yapılan araştırmalarda elde

edlen bulgular nelerdr?

B) (I) Taş Devr’yle lgl yapılan araştırmaların yeterl

olmamasını neye bağlıyorsunuz?

(II) Taş Devr’nde yaşayan nsanlar neyle ve nasıl

beslenrlerd?

C) (I) Taş Devr’n nceleyen toplum blmclern ddaları

szce doğru mudur?

(II) Taş Devr nsanları gereksnmlern karşılamak çn

nasıl avlanırlardı?

D) (I) Tarh araştırmacıları, Taş Devr le lgl

araştırmalarını sürdürmekte mdrler?

(II) Taş Devr’nde yaşayan nsanlar le günümüz

nsanının ortak yönler nelerdr?

E) (I) Taş Devr’nde yaşayan nsanlar, günlük hayatlarını

daha çok nerelerde geçrrlerd?

(II) Taş Devr’nde av törenlerne katılmak çn hang

araç ve gereçler gereklyd?

8. (I) ----

— Algı sstem, her zaman öğrenmeye ve yenlk üretmeye

hazırdır. Bunu br blgsayar gb düşünün. Blgsayarda

hafıza, brçok blgy hemen kaydeder. Bu nedenle sz

dledğnz kadar hafızanıza yen blgler depolayablrsnz.

İşte bu, beynnzn sağlıklı br şeklde çalıştığının kanıtıdır.

(II) ----

— Bu soruya verleblecek en doğru cevap, yüzde yüzünü

olur. Çünkü ktap okurken, müzk dnlerken hatta

görsellerde değşk bakış açıları üretrken beyn szn ne

yapmak stedğnz sorguluyor ve kendn tamamen sze

teslm edyor.

Yukarıdak dyalogda boş bırakılan yerlere

aşağıdaklerden hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Beynmzn algı sstem le blgsayar arasında br

benzerlk var mıdır?

(II) Yakın zamanda öğrendklermzn yüzde kaçı

aklımızda kalıyor?

B) (I) Beynmzn sağlıklı br şeklde çalıştığından nasıl

emn olablrz?

(II) Blmsel olarak beynmzn yüzde kaçını

kullanıyoruz?

C) (I) İnsan hafızasına yen blglern depolanması nasıl

gerçekleşr?

(II) Ktap okurken müzk dnleyen nsanların oranı

yüzde kaçtır?

D) (I) Blgler, nsan hafızasında mı yoksa blgsayarda mı

daha y depolanır?

(II) İnsan beyn yorulduğunda okuduğunun yüzde

kaçını depolayablr?

E) (I) Algı sstemnn öğrenme ve yenlk üretmeye katkısı

nedr?

(II) Okuduğumuz ktapların yüzde kaçı beynmzde

depolanır?

P:114

114

PARAGRAFTA YAPI

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

9. I. Aynada berber dâhl hepmz görüyordu.

II. Ayaktak ressam, uzun seyrek saçlarını arkaya

taradı.

III. Bütün bunları benden daha blnçl gözlemleyen

berber, önündek adamı drseğ le dürttü.

IV. Adam brden rkld, koltuğunda toparlandı, aynaya

baktı.

V. Kıvrılmış uçlarını tutarak nce lastkle br çırpıda

bağladı.

Yukarıda sıraları değştrlerek verlmş cümlelern

anlamlı br bütün oluşturan dzlş aşağıdaklerden

hangsdr?

A) II - IV - III - I - V B) I - III - IV - V - II

C) II - V - III - IV - I D) IV - III - II - V - I

E) V - III - IV - I – II

12. (I) Bugün televzyon programlarında sunulan konuların

çok büyük br bölümünü kavrayablmek çn hçbr özel

eğtm ya da yeteneğe gerek yoktur. (II) Bu kara kutu;

yazının ve basımevnn değern gderek azaltırken kültürü,

eğtm ve dğer tüm toplumsal değerler yavaş yavaş

erozyona uğratmaktadır. (III) Tüm bunlar, önceler

televzyonun ve şmdlerde de dğer elektronk medyanın

akımına ayak uydurma zorunluluğu le karşı karşıya

kalmışlardır. (IV) Toplumların letşm süreçlern, o

toplumları oluşturan ktlelern sosyolojk yapısından

soyutlamak mkânsızdır. (V) Bzm letşm düzeymz hızla

artan, yoksul, toplumsal güvenlkten yoksun br halk

tabakası oluşturmakta. (VI) İşte ülke nüfusumuzun genel

görünümü budur.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense lk paragraf

hang cümleyle bter?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

10. I. Düşünmeye ayırdığımız zaman kontrolsüz bir

şekilde arttıkça eylem alanımızı daraltır ve

yapacağımız işleri farkında olmadan biriktirmeye

başlarız.

II. İş hayatında öngöremediğimiz bir sorunla

karşılaşmamak için her şeyi en ince ayrıntısına

kadar düşünür, benzer konuları inceler,

karşılaştırırız.

III. Kafamızı kaldırıp önümüzde tamamlanması

gereken iş yığınını görünce bir anda ne

yapacağımızı şaşırırız çünkü işleri sıraya koymak

zorlaşmıştır.

IV. Belli bir düzen izlemeyi bırakıp biriken işleri ya son

anda ya da gecikmeli olarak tamamlamaya

başlarız ve işi teslim etmenin yarattığı kısa süreli

rahatlamalarla avunuruz.

V. Erteleme, stres, sıkıntı, kısa süreli rahatlama

şeklinde devam eden bu döngüde hem işe

başlamak zorlaşır hem de ilk adımı atamamanın

yarattığı stres, kişinin öz güvenini zedeler.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir

bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer

değiştirmesi gerekir?

A) I ve II B) I ve V C) II ve IV

D) III ve IV E) III ve V

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2020 - KPSS

11. I. Roket kullanmadan uzay deneyimi yaşamak

isteyen Eustace, basınçlı bir uzay kıyafeti giymişti

ve ince bir polietilen balonun altına asılıydı.

II. İlkin gevşek bir dörtgen hâlinde göğe doğru

yükseldi sonra pürüzsüz ve şişkin bir damla biçimi

aldı.

III. Eustace hedefine yani gezegen yüzeyinden 25 mil

yüksekliğe ulaştığında ise balon; futbol stadı

büyüklüğünde, ışıl ışıl parlayan, kusursuz bir

küreye dönüştü.

IV. Balon göğe sorunsuzca yükselirken içindeki

helyum gazı genişlemeye başladı ve kat ettiği her

mesafede balonun şekli değişti.

V. Geçtiğimiz ay 57 yaşındaki Alan Eustace, kayış

gıcırtısı dışında hiçbir ses çıkarmadan New Mexico

Çölü’nden gökyüzüne doğru hareket etti.

Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

üçüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2022 - TYT

P:115

115

PARAGRAFTA YAPI

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

13. Br mllet, ancak kendne özgü br dl ve edebyatı

olabldğ ölçüde büyük mllettr. Çünkü mlletlern bütün

ulusal ve meden zaferler, bütün kültür ve düşünce

şahlanışları dllernde ve edebyatlarında abdeleşr.

Özellkle şrlerne ve destanlarına bakarak br mlletn

kültür hartasını çıkarablmek mümkündür. Yakın

dönemlerde se roman, hkâye ve tyatronun yanı sıra

gazete ve etrafında gelşen dğer yazınsal türlerde o

mlletn kılcal damarlarında akan kanı göreblrsnz. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlrse parçanın yazarı

kendsyle çelşmş olur?

A) Yan dl ve edebyat olmazsa büyük zaferler kazanılsa

da bunların heps unutulup gdecektr

B) Bu yüzdendr k dle ve edebyata vurulacak her

darbenn hedef aslında mllet yıkmaktır

C) Dl ve edebyat sayesnde mlletlern yen nesllernde

ulusal terbye, gurur ve güven ortamı oluşur

D) Br mlletn büyüklüğünü yalnızca dl ve edebyat gb

br k unsurla sınırlamak aslında yanlıştır

E) Bu böyle olduğu hâlde maalesef dl ve edebyat hep

arka plana tlmş, haffe alınmıştır

14. Dl, mllî kültürün lg alanına gren varlık dünyasını

yansıtır; o mlletn yapıp ettklernn, duyup

düşündüklernn, görüp bldklernn ve hayallernn

aynasıdır. Her dl, evrenn br başka yorumunu dle

getrmektedr. Dln zengnlğ ya da yoksulluğu, o kültürün

zengnlğ ya da yoksulluğudur. İlg alanı ve anlayış

kapastes açılan, dünyası genşleyen kültürün dl de

o ölçüde zengnleşr. İlm, felsefe, sanat, teknk, metafzk,

kısaca hayatın her alanında problem alanları genşledkçe

dl zengnleşr. ----.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn farklı br konuya geçtğ

anlaşılır?

A) Kültürün sorunu, dln sorunudur

B) Dln sınırlarını, o toplumun kültürü belrler

C) Dl le kültür, aynı yönde gelşen br özellğe sahptr

D) Kültürü zengn olan mlletlern dl de o oranda

zengndr

E) Kend kültürünü koruyablen mlletler, uzun ömürlü olur

15. ----. Snema, ses ve görüntüyü keserse ona sırtımı

dönerm. Edebyat, sözü değl de çamuru kullanırsa

onunla lglenmem. Heykel gevezelğe kalkarsa müzk

tasvre başlarsa pandomm, oyuncularını konuşturursa

onlara da sırtımı dönerm. Mmar gözlermn önüne

yoğunluğu olmayan, üstelk gersnde de hçbr şey

bulunmayan br dekor koyarsa lg alanımdan çıkar.

Resm, kşler dans ettrmeye grşrse onu yok sayarım. ----. Aşağıdak cümlelerden hangs bu paragrafın başına

da sonuna da konulsa düzenn ve anlam bütünlüğünü

bozmaz?

A) Snemaya verdğm değer dğer sanatlara da verrm

ben

B) Görsel sanatlar le ştsel sanatlar brbrn tamamlar

C) Her sanatın kend öz dln kullanmasını sterm ben

D) Snema, müzk, tyatro, mmar ve resm; edebyattan

yararlanır

E) Benm sanatta en değerl bulduğum şey görüntüdür

16. Kendm bldm blel yazarım ben. Yazmak br htyaçtır

benm çn. Hç durmadan özgürlüğü solumak gb... Br

kuşun ara vermeden kanat çırpması gb... Yazmak,

yazmak, sürekl ve sadece yazmak… Hep yeny yazmak,

yen heyecanları okuyucuya ulaştırmak... Ne büyük deal,

ne büyük br uğraş! İşte bu yolla mümkün olur

okuyucunun lgsn çekmek. Br taraftan da hç

düşünmüyor değlm han; ya okuyucu br gün bu yazarın

verm düşmüş dese ben ne yaparım a dostlar? ----.

Bu parça düşüncenn akışına göre aşağıdaklerden

hangsyle tamamlanamaz?

A) O zaman yazma heyecanımın üzerndek tozları

temzlerm

B) Daha başka yazma yollarını arar bulurum herhâlde

C) Şmdye kadar yazdıklarım yeter bana, derm hç

çeknmeden

D) Sanırım kalemm gözden geçrp kendm yenlemem

gerekr

E) Olsun, yazı gemsne br yelken daha açarım ben de

P:116

116

PARAGRAFTA YAPI

TEST

2A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

dk:

1. Aşağıdaklerden hangs br paragrafın grş cümles

olmaya en uygundur?

A) Bu arada çevremzde olan olumsuz olaylar da

pskolojmz bozar.

B) Demek k nsan, yüreğnn sesne kulak vermel.

C) O hâlde huzur, alede başlar; ş yernde devam eder.

D) Bazen yoğun yaşamaktan sıkılır, saknlk ararız.

E) İnsanı tereddütler yumağı yapan da budur zaten.

2. ----. Bu kadar yönteme rağmen toplumun yarısı ya şşman

ya tombul. Pek şe yaramış görünmüyor bu yöntemler. Bu

dyetler altüst eden yen br dyet, bütün dkkatler üzerne

topladı. Yen dyet bağırsakları ve sndrm sstemn esas

alıyor. “GAPS” adıyla blnen bu yen formül, zayıflama

trendnde âdeta devrm yapıyor. GAPS dyetnn özel

uzmanları var. Onu her dyetsyen tavsye edemyor. Özel

eğtm alıyorlar ve hastalarını ancak bu eğtmden sonra

yönlendryorlar.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrleblr?

A) Bağırsak mkrobyotasının onarımı, mutfaktan fermente

yyecekler eksk etmemekten geçyor

B) Aşırı klolu nsanlar, vücut yağlarından kurtulmak

sterken brçok yöntem denyor

C) GAPS dyet, yağlı etlern düzenl olarak tüketldğ br

dyet şekl

D) GAPS dyetnn lk basamağı, bağırsak astarını

onararak bağırsakları ve sndrm güçlendrmektr

E) Vücudun beynden sonrak en öneml organı olan

bağırsakta görülen sorunlar, brçok nedene bağlı

olablyor

 Gelişme bölümü; giriş bölümünden sonra gelen, onu açıklayan ve girişte belirtilen konunun ayrıntılarıyla

ele alındığı bölümdür.

 Parçanın içindeki boşluğa getirilecek cümleyi tespit ederken boşluktan önceki ve sonraki cümle de

okunmalı ve anlam akışının sağlanmasına özen gösterilmelidir.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

P:117

117

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

3. -----. Maddenn tanecklerden oluştuğunu savunan ve

bu tanecklere atom adını veren lk kşdr. Demokrtos,

görüşlern deneylere bağlı olarak değl yalnızca

gözlemlere bağlı olarak kanıtlamaya çalışmıştır. Atom

kavramını ortaya çıkarmasından sonra günümüze kadar

çok sayıda kş tarafından bu konuda araştırmalar

yapılmasına zemn hazırlamıştır.

I. Yunanlı flozof Demokrtos, MÖ 400’lü yıllarda atomla

lgl lk görüşü ortaya koymuştur

II. Çok esklerden ber atomun varlığı blnyordu ama

18. yüzyıl sonlarına kadar bu konuda hçbr lerleme

kaydedlememşt

III. Buluş ve teorler blm nsanları arasında şaşkınlıkla

karşılanan Demokrtos, atomun deneylerde

kullanılablmes konusunda dünyaya lham vermştr

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4. ----. Ancak böyle olursa sanatsever, sanattan zevk alır.

Bunun tersn savunanlar da vardır. Sanatta letlmek

stenen her ne se açık açık söylensn dyenlern sayısı da

oldukça fazladır. Böyle olduğunda sanatın br reçeteden

farkı kalır mı, blmyorum.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Roman; mesajını yüksek sesle duyurmamalı, kısık

sesle dllendrmeldr

B) Sanatçının ürettkler, okura bulmaca çözdürecek br

çerk taşımamalıdır

C) Şr, okuyucuyu hssettrmeden değştrmeldr

D) Dünya görüşün olsun ama öykülernde ortalık yerde

görünmesn

E) İy br tyatrocu, okuyucuya kazandırmak stedğ

davranışı sezdrmeden verr

5. Hemen her yazarın br çalışma ortamı ve okuma zamanı

vardır. Bu ortamın çne yayılmış br de kütüphanes

olacaktır. Bu kütüphaney oluşturan km ktaplar da baş

ucu ktapları olacaktır. Vazgeçlmez olan bu ktaplar;

yazarı yönlendren, sezglern güçlendren, bakış bçmler

öneren, deneysel düşüncelere pencereler açan ktaplardır.

Kısaca denleblr k ----. Bu yüzden özgün yazarların

yapıtlarına yönelmel, ntelkl ktaplardan baş ucu ktabı

yapılmalıdır. Ancak bu çabaların sonunda blg ve deneym

kazanılarak yazar olma yolunda lerleneblr. Çünkü yazan

kş, yen metnler kurgulayablmek çn ntelkl örneklere

gereksnm duyar. İster stemez de en y yardımcıları,

öncek dönemlern hatta kend dönemnn yazarları ve

yapıtlarıdır.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) yazar, seçeceğ konuları geçmştek eserler

nceleyerek o konuların oluşturduğu etkye bakarak

seçer

B) okur da bu yolculuğun en öneml ayağını oluşturur

C) her yazarın kendne özgü çalışma yöntemler vardır

D) br yazarı gelştren ve olgunlaştıran, başka yazarlardır

E) kendnden öncek yazarların ışığında lerlemek br

yazarı ntelkl yapmayacaktır

6. “Ahlak” hç yabancısı olmadığımız, gündelk hayatta sıkça

duyduğumuz ve kullandığımız br sözcük. Belk şöyle

demek daha doğru: Gündelk hayatta sıkça duyduğumuz

ve kullandığımız sözcük, “ahlak” değl de “ahlaksız” veya

“ahlaksızlık”. Zra ----.

I. nesneler, olaylar, durumlar; ahlaka uygun veya

ahlaka aykırı olarak ntelenemez

II. nsanlar, ahlak kurallarına uygun davrandıkları

ölçüde erdeml kabul edlr

III. ahlakla lgl düşüncelermz çoğu zaman harekete

geçren, ahlaksızlık yahut ahlaka aykırılık olarak

kabul ettğmz eylemlerdr

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:118

118

PARAGRAFTA YAPI

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

8. (I) Şekern genel sağlığımıza olduğu gb cldmze de

zarar verdğ br gerçek. (II) Düzenl şeker tüketm,

sndrm sstemmzde br süreç başlatır; bu süreçte

vücudumuzun ürettğ kolajenler, parçalara ayrılır ve gerek

duyulduğu kadar düzenl olarak çoğalamaz. (III) Şeker

ortadan kaldırdığınızda kolajen üretm, yenden

dengelenecek ve cldnz yenden nemlenecektr.

(VI) Vücudunuzun sağlığınıza zarar vermeden htyaç

duyduğu maksmum şeker mktarı, günlük 6 çay kaşığıdır.

(V) Ancak yedğmz yyeceğn hemen hemen hepsnn

şeker çerebleceğn aklınızdan çıkarmayın, bu nedenle

kahvenzde ya da çayınızda şeker kullanmayın.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnden

önce “Bu da cltte kırışıklıkların ortaya çıkmasına neden

olur.” cümles getrleblr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

9. (I) Ekbnzle brlkte uzun ve zorlu br serüvene, br yenlk

yolculuğuna çıkmak üzeresnz. (II) Şrketnz daha y br

yer hâlne getrmek çn çıkacağınız bu uzun ve meşakkatl

yolculuk boyunca daha önce hç karşılaşmadığınız br

sürü engelle karşılaşacaksınız. (III) Bunları aşmak çn

değşp yenlenmenz gerekyor, sz aynıyken şrket

değşmez. (IV) Gelşmek çn öğrenmenz, brbrnze

güvenmenz, cesur olmanız ve durmadan lerlemenz

gerekecek. (V) Zorlukları ancak böyle aşablr, yenlk

hedefnze ancak böyle ulaşablrsnz.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangsnn

yerne “Başarmak stedğnz yenlğn başka yolu,

engellere takılmamanın başka yöntem yok.” cümles

getrleblr?

A) IV B) II C) I D) V E) III

10. (I) Platon’a göre deaların blgs, doğuştan zhnde hazır

bulunur. (II) Platon, bu blglere epsteme demektedr. (III)

O, epstemeye ruhun ölümsüzlüğü fkryle ulaşır. (IV) Ruh,

doğum ve ölümle dealar ve fenomenler dünyasına gdp

gelmektedr. (V) Bundan dolayı Platon’un blg anlayışında

fenomenlere yönelk blgler, gerçek blg olarak kabul

edlmez.

Bu parçada numaralanmış yerlerden hangsne,

düşüncenn akışına göre, “Bu gdş ve gelşlerde dealar

dünyasında görülenler, fenomenlern ışıltısında

unutulmaktadır.” cümles getrleblr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

7. (I) Batı etkisindeki çağdaş Türk şiiri eskiyi yok sayarak,

eskiden gelen her şeyi silip atarak gelişmedi. (II) Kısa

sürse de eskiye karşı zorlu çıkışların yapıldığı, geçmişin

küçümsendiği dönemler olmadı değil. (III) Ama çağdaş

şiirimiz, edebiyatımızın çok daha eski dönemlerinin

güzel ürünlerinden, güçlü ustalarından zaman zaman

etkilendi. (IV) Sanatçılar, divan edebiyatı ve halk

edebiyatının kimi unsurlarını eserlerine bazen örtülü

olarak bazen de açıkça taşıdı. (V) Hatta bunların

arasında çağdaşlıklarından hiçbir şey yitirmeden divan

şiiri tarzında yazmayı deneyenler de oldu.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra “Eski şiire özgü üslubun çağdaş şiirde kullanılıp

kullanılamayacağı konusunda tartışmalara girdi.”

cümlesi getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2020 - TYT

P:119

119

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

11. Her eser, oluşturulduğu andan tbaren eskmeye başlar.

Doğanın bu değşmez kanunu, bz yen şeyler üretmeye

zorlamaktadır. Br şeyle yetnmeme, kendn sürekl

değşmlern çnde bulma, nsanın doğa karşısındak

yenlmez gücüdür. Bu yüzden yıkılan her şey yenden

yapacaktır nsan. ----. Yerne yensn koymak, yaşamı

yenlemek çn…

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Bu çabasından da asla vazgeçmeyecektr

B) Kendnden sonrakler de düşünecektr çünkü

C) Hatta bazı şeyler de blerek yıkacaktır

D) Yen şeyler üretmey denedkçe yaşayacaktır çünkü

E) Çünkü nsan; natçı, azml ve üretken br varlıktır

12. Doğa le nsanın zorunlu brlktelğ varoluşsal br

gerekllktr. Çünkü blnen evrende nsanoğlunun yaşamını

sürdürebleceğ başka br “mekân” bulunmamaktadır.

Öte yandan doğanın böyle br zorunluluğu da yoktur.

Çünkü doğa, tek başına kend yaşamsal döngüsünü

gerçekleştreblmektedr. Öyle k 14 mlyar yaşındak

dünyada, nsanlığın geçmşnn henüz çok yen oluşu,

doğanın bze değl bzm doğaya olan htyacımızın en

açık göstergesdr. Bu doğrultuda, en bast fadeyle, ----.

I. nsan br “doğa” çersnde doğar, orada beslenr ve

büyür, orada brlktelkler oluşturur ve yne orada

kültürünü ve medenyetn nşa eder

II. brlkte yaşama kültürünün oluşumunun önündek

engeller her şeyden önce nsan-doğa dyalektğnn

yenden düzenlenmesn gerektrmektedr

III. nsanlık, meydana getrdğ tüm tarhsel ve toplumsal

brkmn tarhsel br çzg çersnde günümüze

taşımıştır

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

13. Arstoteles’n düşüncelernn anlaşılması çn ona k

açıdan bakılablr. Brncs, eserlernde kendnden öncek

flozofların düşüncelerne yer vermes ve onların ele aldığı

problemler ayrıntılı br şeklde nceleyerek kend çözüm

yollarını göstermesdr. Bu yönüyle lk felsefe tarhçs

olarak da kabul edlen Arstoteles, problemlere sstematk

açıdan yaklaşmış ve öğretc br dl kullanmıştır. İkncs se

yapmış olduğu çalışmalarıyla felsefenn dışında brçok

alana (blm, sanat vb.) katkısı ve günümüze etksdr.

Özellkle 2-15. yüzyıl arasında blmlern, düşüncelern

temelnde Arstoteles’n etks açık olarak görülür. ---- .

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Çünkü Arstoteles’n felsefe yöntemlernn anlaşılması

çn daha çok ve daha nandırıcı blg gerekmektedr

B) Poztf blmler le sosyal blmler arasındak farkın

ortaya çıkması da bu belgelere dayandırılmıştır

C) Varlık problemlern bu şeklde sstematk olarak

ncelemes, Arstoteles’n ddaktk br flozof olduğunu

göstermektedr

D) Bu etk, blmlern yanı sıra dönemn düşünce

dünyasının şekllenmesnde de rol oynamıştır

E) Kendn felsefe tarhçs olarak tanımlayan Arstoteles,

etkl konuşmanın yollarını bununla sınırlı

görmemektedr

14. Osmanlılarda ve günümüzde km edebyatçılar, brtakım

söz oyunları le sözü gerçek yaşamdan koparmaya

çalıştılar. ----?

Bu sözler aşağıdaklerden hangsyle sürdürülemez?

A) Bz yazarlar, bütün bunları yalnızca bçm ve sözcük

oyunlarıyla, moda anlayışlarla halkımıza nasıl

anlatacağız

B) Söz sanatını “Salt anlatımdır.” dyerek, onu özünden

kopararak ölü sözcükler yığınına dönüştüreblr myz

C) Kulağa hoş gelen, sık br sözcük örgüsüyle ama

özünde hçbr şey olmayan şrler, öyküler, romanlar

yazılmıyor mu günümüzde de

D) Son yıllarda dlmze o kadar yabancı sözcük grd k

sıradan br kentn ana caddelerndek satış yerlernn

adlarına baktığımız zaman bunu görmüyor muyuz

E) Seyranî’nn ünlü deyşyle “Eğr okla doğru nşan

vurulablr m?”, böyle br dlle sanat yapılablr m

P:120

120

PARAGRAFTA YAPI

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

15. ----. Geçmş düşünür çünkü geçmşte y günler vardır, y

anıları vardır, onlardan kopamaz. Br türlü geçmşn

özlemnden kendn kurtaramaz. Geleceğ düşünür çünkü

gelecekte her şey y olacaktır, elde edemedklerne

ulaşacaktır; daha y, daha güzel günlere kavuşacaktır. ----.

Aşağıdak cümlelerden hangs, bu parçanın hem

başına hem de sonuna getrleblr?

A) İnsan, geleceğ hç düşünmemel çünkü o hemen

gelyor

B) İnsan ne geçmş ne de geleceğ düşünmeden

yaşayablr

C) Bugünü kend hâlne bırakır, geçmş ve gelecek

düşlerne dalarsak hayal âlemnden çıkamayız

D) İnsanoğlu, geçmş ancak geçmş br zaman olarak

bellemeldr

E) Geçmşte sahp olamadıklarımızı elde etmek umuduyla

geleceğe bakarız

16. Merhamet veya acımak, başkasının ylğn stemektr.

Canlı varlığın acı çekmes, yüksek değerne nandığımız

nsanın bzm sahp olduğumuz haklarla hürryetlerden

mahrum oluşu, bzde merhamet duygusunu ortaya

çıkarıyor. Başkalarının bzmle eşt haklara sahp

olmayışından acı duyuyoruz. Onları bu hâlden kurtarmak

styoruz. İylğ emreden vcdanın gerektrdğ bu duygu

bz adalet yolunda harekete geçrmektedr. Böylece ----

oluyor.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) merhamet, adaletn kaynağı olmuş

B) vcdanımızın ses, bz başkalarına yardıma zorlayan

en öneml ses

C) adaletle merhametn ks de hakların kurtarılması ve

toplum düzennn sağlanması çn br arada

D) merhamet ve adalet duyguları, toplumdan yavaş yavaş

uzaklaşmış

E) yaşadığımız haksızlıklar ve acılar, merhamet ortaya

çıkarmış

17. Zekânın genel br yetenek olduğunu savunan pskologlara

göre tüm zhnsel becerler, “g-faktörü” olarak

adlandırdıkları “genel zekâ” le belrlenr. Sözel, sayısal

gb farklı alanlardak becerler hem o alana özgü öğrenme

yeteneğnn hem de genel zekânın br sonucudur. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Örneğn br kşnn sözel alanda gösterdğ performans,

bu alandak becersyle olduğu kadar genel zekâ

düzeyyle de lşkldr

B) Böyle olunca farklı alanlardak becerler de brbryle

lşkl olmaktadır

C) Bu pskologlar; tek br zekâdan söz edlemeyeceğn,

zekânın brbrnden bağımsız becerler olarak

tanımlanması gerektğn savunur

D) Bu görüştek araştırmacılar, farklı becerlerle lgl

testlerden alınan puanların brbrne yakın olduğunu, bu

durumun da g-faktöründen kaynaklandığını

savunmaktadır

E) Buna göre genel zekâ le belrl br alanda gösterlen

yeteneğn brbryle lşkl olduğunu söyleyeblrz

18. Daha çok ressam olarak tanınan Leonardo da Vnc’nn

aslında sadece 21 tane tablosu vardı. Bunlardan en

ünlüler, Son Akşam Yemeği ve Mona Lisa tablolarıdır.

Leonardo’nun lk mesleğ ressamlıktı. Fotoğraf maknes,

henüz cat edlmemşt. Soylular resmlern yaptırmak

styordu. Leonardo’nun ünlü Mona Lisa tablosu da bu

şeklde ortaya çıktı. Br soylu, karısının resmn yaptırmak

sted. Leonardo, “Hayır!” dyemed.

Aşağıdaklerden hangs, bu parçanın son cümles

yerne kullanılamaz?

A) Leonardo, cevap veremed.

B) Leonardo, ger çevremed

C) Leonardo, traz edemed.

D) Leonardo, reddedemed.

E) Leonardo, yapamayacağını söyleyemed.

P:121

121

PARAGRAFTA YAPI

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

16

 Akışı bozan cümleyi tespit ederken devamı gelmeyen yani örneği, açıklaması, gerekçesi olmayan cümle

aranmalıdır.

 Araya giren bu cümle, genellikle paragrafta işlenen konunun farklı bir yönüyle ilgilidir. Doğrudan

bambaşka bir konuya ait cümleyi metnin içinde aramamalıyız.

 Akışı bozduğunu düşündüğümüz cümleyi paragraftan çıkarttığımızda ondan önceki ve sonraki cümleler

birbirine dil ve anlam yönüyle bağlanıp bir bütün hâlinde duruyor mu, diye kontrol etmeliyiz.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

1. (I) Ağaçlar, doğanın muhteşem parçaları olması

dolayısıyla bze en çok eşlk eden canlılardır. (II) Doğal

varlık olarak kazandırdığı onca güzellğn yanında ağaçlar

bzm her konuda şmze yarar. (III) Ancak modern hayatın

çersndek koşuşturmada ağaçlara yeter kadar önem

verp onları korumasak da nsanların varlığını

sürdüreblmes çn ağaçlara htyacı vardır. (IV) Tarh

boyunca çeştl ağaç dalları brleştrlerek yapılan araç

gereçlerle başlayan bu brlktelğmz, daha sonraları

mutfak araç gereçlernden tutun pek çok alanda araç

üretlmes çn farklı ağaçlardan çeştl şekllerde

sürmüştür. (V) Günümüzde mutfak tezgâhlarının

yapımında “yoğunlaştırılmış ahşap” denen, kmyasal veya

fzksel şlem görmüş ağaç levhaları kullanılır. (VI) Bu

levhalar, tabakaların brbrne tutturulması söz konusu

olduğunda yapıştırılma şlemn sağlamadan yoğunluğu ve

sertlğ öneml derecede artırmaktadır.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. (I) Dünyanın yapısı ve coğraf özellkler ncelendğnde

dörtte üçünün sudan oluştuğu görülmektedr. (II) Tüm br

evren kaplayan su, dünyada büyük br bölümü

oluşturmaktadır. (III) Bu, elbette k dünyadak dğer

canlıların da var olup yaşamlarını sürdüreblmeler çn

oldukça gerekldr. (IV) İlah güç tarafından kusursuzca

yaratılan dünya da tıpkı nsan vücudu gbdr. (V) Büyük

kısmı su olan dünya, çnde barındırdığı canlılar çn

yaşam kaynağıdır. (VI) Br canlı, kend yaşama

ortamından alınıp farklı br ortama konulduğunda uzun

süre yaşayamaz. (VII) Toprağın çnde yaşayan solucanlar

yer üstünde uzun süre kalamaz çünkü yaşayablmeler çn

vücut yüzeylernn neml olması gerekr.

Bu parçada kaçıncı cümle le başlayan bölüm, ayrı br

paragrafta yer almalıdır?

A) III B) IV C) V D) VI E) VII

TEST

2B

P:122

122

PARAGRAFTA YAPI

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

3. (I) Hayat kmseye torpl geçmez, yaşam süres bell br

yaşın üzernde se yaşlılık meydana gelr. (II) Kmne göre

altmış yaşından sonra yaşlılık başlar; bu yaş, kmne göre

yetmş, kmne göre seksendr. (III) Bu arada kırklı

yaşlarda olup da kendn yaşlı hssedenler de mevcuttur.

(IV) Genellkle nsanların kendlern yaşlı hssettkler

zaman; emekl oldukları, şe gtmeden her ay düzenl

olarak maaş almaya başladıkları, bu maaşla torunlarına

hedyeler aldıkları zamandır. (V) Ancak bazıları emekl

olduklarında hastalıkların başlayacağını, maaşlarının

düşeceğn, değersz olacaklarını zanneder. (VI) Hatta sırf

bundan dolayı emekllklern ertelemey ble akıllarından

cdd cdd geçreblrler.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

başlayarak nsanların emekllkle lgl yaşadıkları

düşünce değşmnden söz edlmektedr?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Adını lk kez duyduğum br kasabaya atandım. Dare

müdürler, yardımcılar, odada çalışanlar ve personel; güler

yüzlü, aydınlık br adam beklerken benm çatık kaşlı, sert

bakışlarımla karşılaşınca hepsnn bütün neşes söndü.

Başını çevren, bulantısını bell etmeden yönünü dönen,

uflayan puflayan… Düşünüyorum da o gün ş başı

yapmışım, aylaklıktan kurtulmuşum, üstelk tbarlı br

darede hatırı sayılır br şe yerleşmşm. Uçmalıyım,

herkesn güler yüzüne neşe yaymalıyım.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn “pşman” olduğu anlaşılır?

A) Şmdk aklım olsa öyle m yapardım?

B) Artık o darenn en kıdeml memuru benm.

C) İy k kmseyle tartışıp memuryetm yakmadım!

D) Hang nsan lk defa gördüğü brne böyle uflayıp puflar

k?

E) Gel de şmd böyle nsanlarla muhatap ol!

5. (I) Sokrates, ahlak üzerne kapsamlı olarak felsefe yapan

lk flozoflardandır. (II) Sokrates’n ahlak görüşler Platon,

Arstoteles ve daha brçok flozofu etklemştr.

(III) Sokrates’e göre ahlak doğrular vardır ve bunlar

sofstlern dedğ gb görecel değldr. (IV) Bundan dolayı

ona göre blg, ahlaklı ve erdeml olmayı getrr; kşnn

blgszlğ se ahlaktan yoksun davranışlar göstermesne

neden olur. (V) Sokrates, düşüncelernden dolayı

yargılanmış ve dama mahkûm edlmştr.

Bu parçadak numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. (I) Gölgeler ve Hayaller Şehrinde ktabının yazarı Murat

Gülsoy, hem Türk hem dünya edebyatına olan

hâkmyetn eserlerne başarıyla yansıtıyor. (II) Öyle k br

süre sonra yabancı br yazarı mı, yerl br yazarı mı

okuduğunuz konusunda kafanız karışablyor. (III) Ne oralı

ne buralı... (IV) Aslında bu durum, Türk aydınlarına da

sıklıkla bulaşan br tezattır. (V) Gülsoy’un kurgusunda

hem br ülke hem br şehr hem de ana karakter aynı anda

özgürlük, umut, baskı ve yalnızlık çnde sürüklenrken

macera ve bıkkınlık brbrne dâhl oluyor. (VI) Ayrıca

İstanbul’un hem sevdren hem nefret ettren yüzü mutlak

surette yazarın koruması altına alınmış. (VII) Bz şehr

saknlernn çnde bulunduğu bu klğn yüz yıllık br

mesele olduğunu fark ettğnzde pencereden dışarı bakıp

tebessüm edeblmek gayet mümkün.

Yukarıdak parçadan numaralanmış cümlelerden

hangs çıkarılırsa parçanın anlamında büyük br

değşme olmaz?

A) III B) IV C) V D) VI E) VII

TEST

2B

P:123

123

PARAGRAFTA YAPI

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

7. Gazetec:

(I) ----

Uzman:

— Yapay zekâ, genellkle nsana at düşünme ve analz

etme kablyetnn robota verlmş hâldr. Yapay zekâlar,

öğrendğ şeyler asla unutmaz ve bunu tekrar eder.

Bu sayede öğrendğ yen blgler daha da gelşmş hâle

getrerek nsanlığın hzmetne sunar. Yapay zekânın br

dğer şlevyse nsanların çözemedğ bazı karmaşık

sorunları nsanlar gb düşünerek çözmektr.

Gazetec:

(II) ----

Uzman:

— Aslında bu hç sorgulanmıyor. Yapay zekâ ürünlernn

yapım, onarım gb bazı gereksnmler, programlarının

değşen hayat koşullarına göre güncellenmes ve

kaybedlen kod veya verlern tekrar yüklenmes, oldukça

masraflıdır. Stephan Hawkng ve Bll Gates gb öneml

nsanların bu konu hakkında olumsuz görüşler

bulunmaktadır. Örneğn nsanlardak önsez ve bazı şeyler

yargılayablme yeteneğ onlarda bulunmaz.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Yapay zekâ, nsanlık çn hang şlevler üstlenmek

üzere tasarlanmıştır?

(II) Yapay zekâ ürünlernn hç m olumsuz ya da eksk

yanları yoktur?

B) (I) Yapay zekâ le robotlar arasında nasıl br lşk

vardır?

(II) Yapay zekâ ürünlernn güncellenmes le lgl

çalışmalar yeterl mdr?

C) (I) Yapay zekânın sorun çözme konusundak şlev

nedr?

(II) Yapay zekâ konusunda dünyada en tanınmış blm

nsanları kmlerdr?

D) (I) İnsanlar blgye ulaşmak çn yapay zekâdan nasıl

yararlanır?

(II) Stephan Hawkng ve Bll Gates yapay zekâya karşı

neden olumsuz yaklaşmaktadır?

E) (I) Yapay zekâyı tanımlamak gerekrse onun hang

yönü öne çıkar?

(II) Yapay zekâ le nsan beyn arasındak en öneml

fark nedr?

TEST

2B

8. Öğrenci:

(I) ----?

Yazar:

- İkisi arasında elbette pek çok ortak nokta var. Her ikisi

de insana özgü temaları anlatıyor. Yalnızlık, korku veya

mutluluk gibi kavramlar her iki sanatın da merkezinde

yer alıyor. Ne var ki fark, ele alınan konunun işlenişinde

ortaya çıkıyor. Biri anlatmak istediğini kelimelerle, diğeri

ise görüntülerle sunuyor. Hatta bazen görüntüye ne

hissetmemiz gerektiğini söyleyen müzik de eşlik ediyor.

Öğrenci:

(II) ----?

Yazar:

- Sinemaya ilgi ve yatkınlığım olduğunu hiç saklamadım

ancak sözcüklerin kâğıtla buluştuğu o büyülü an beni

asıl cezbeden şeydi. Sinema bir görüntüyü sabitliyor ve

o hâliyle zihnimize kazıyor. Oysa kelimeler her okurda

yeniden üretiliyor. Edebiyat sınırlamıyor aksine

çoğaltıyor ve hayali genişletiyor. İşte bu, benim için

edebiyatı vazgeçilmez kıldı.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) (I) Sinema ve edebiyat sanatları arasındaki fark nedir

(II) Son zamanlarda pek çok romanın sinemaya

aktarılmasını nasıl karşılıyorsunuz

B) (I) Eserlerinizi üretirken daha çok filmlerden mi yoksa

başka yazarların romanlarından mı besleniyorsunuz

(II) Yazarlığı seçmenizin en önemli sebebi nedir

C) (I) Sinema ve edebiyatın benzer sanatlar olduğu

görüşüne katılıyor musunuz

(II) Gelecekte sinemacılarla çalışmayı düşünüyor

musunuz

D) (I) Edebiyat ve sinemanın birbiriyle kesişen ve

birbirinden ayrılan yönleri sizce neler

(II) Niçin yönetmen değil de yazar olmayı tercih

ettiniz

E) (I) Edebiyatın sinemadan daha üstün bir sanat

olduğunu mu savunuyorsunuz

(II) Sinema veya edebiyat arasında bir tercih yapacak

mısınız

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2019 - ALES

P:124

124

PARAGRAFTA YAPI

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

9. I. Sonra galba br hastalığı da varmış ama zavallının

bütün evllk hayatı, bu hastalığı saklamaya

çalışmakla geçmş.

II. Annem sıklıkla bana benzetrler.

III. Fakat zavallı kadın, sağlık bakımından hç bana

benzememş; çok zayıfmış.

IV. Btp tükenmez yolculuklara, dağların sert havasına,

çöllern ateşne dayanacak br vücutta değlmş.

V. Hele babamla evlendğ seneden kalma br fotoğrafı

vardır k benm modelm gbdr.

Yukarıda sıraları değştrlerek verlmş cümlelern

anlamlı br bütün oluşturan dzlş aşağıdaklerden

hangsdr?

A) II - IV - III - I - V B) I - III - IV - V - II

C) II - V - III - IV - I D) IV - III - II - V - I

E) V - III - IV - I – II

10. I. Ünlü br kşnn hayat hkâyesn yazacak kmse,

genş br araştırma yapar.

II. Nasıl ünlü olduğunu, nasıl başarılı olduğunu onu

tanıyan ale fertlernden ve çevreden sorar; varsa

eserlern dkkatlce nceleyp onunla lgl bazı verler

not alır.

III. Ancak kş hayatta değlse onun hayatını belgeleryle

brlkte etraflıca araştırır.

IV. Bu kş sağ se kendsne hayatıyla, çalışmalarıyla,

eserleryle lgl sorular sorar ve aldığı cevapları not

eder, bunlardan yazısında yararlanır.

V. Bütün bu verler ışığında kronolojk olarak veya

kendne özgü br üslupla o kşnn hayat hkâyesn

yazar.

Yukarıdak numaralanmış cümlelern anlamlı br bütün

oluşturması çn aşağıdaklerden hanglernn

brbryle yer değştrmes gerekr?

A) I le III B) II le III C) II le IV

D) II le V E) III le IV

TEST

2B

P:125

125

PARAGRAFTA YAPI

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

11. I. Büyükbabam duruşumdak tereddüdü anlıyor ve

gülümseyerek ne yapacağıma bakıyor, “r” harfnn

kuyruğundan mza çzgs gb br şey çekp

düzeltyorum ve kâğıdı uzatıyorum.

II. Özene bezene, kâğıda br “Kadr” konduruyorum

fakat sonundak “r” harf braz çarpık kaçıyor; bunu

beğenmyorum.

III. Büyükbabam ktap odasında sedre çömelmş,

gözlüğü gözünde, dırıltılı br şarkı söyler gb Fuzuli

Divanı’nı okuyor.

IV. Çrknlğ sezşm ve düzeltşm o kadar hoşuna

gdyor k ben göğsüne basıyor ve gurur gözyaşları

döküyor.

V. Ben de odaya grp yanına sokuluyorum, ben

kürkünün çne alıp öpüyor ve sonra br kâğıt çıkarıp

“Yaz bakalım şuraya, büyükbabanın smn yaz!..”

dyor.

Yukarıdak numaralanmış cümleler anlamlı br bütün

oluşturacak bçmde sıralandığında hangs baştan

üçüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

12. (I) Sürekl değşen dnamk br dünyada toplumsal

sorunlara etkl çözümler bulablmek çn nsanlarda sorun

çözme becersnn gelştrlmes gerekr. (II) Sorunlara

geleneksel yaklaşımlar, geleceğn daha karmaşık

klemlernn çözümü çn yetersz kalacaktır. (III) Bu

yüzden vatandaşların gelecekte karşılaşacakları

sorunların etkl çözümü çn brtakım becerlere

gereksnm vardır. (IV) Toplumsal br varlık olan nsanın

doğal yaşamını sürdüreblmes ve çnde yaşadığı doğayı

tanıyablmes blg gereksnmn ortaya çıkarır. (V) Blg

gereksnmnn ortaya çıkışı çeştl etkenlere bağlıdır.

(VI) Blg gereksnm sonucu oluşan blg arama davranışı

da her nsan çn aynı olmayıp çok farklı nedenlerden

etklenerek şekllenmektedr.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense lk paragraf

hang cümleyle bter?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

13. Edebyat dünyasında çeştl fkr yazıları, öyküler,

denemeler, makaleler kaleme alınarak okurun lgsne ve

beğensne sunulur. Okur da bunları okuduktan sonra

bazen eser hakkındak bazen de yazarla lgl

düşüncelern fade eder. Bu düşünceler, olumlu ya da

olumsuz olablr. Çünkü eleştr, br kşnn ya da esern

sadece olumsuz yönlern ortaya koymaz, aynı zamanda

olumlu yönlern de ncelemş olur. Eleştrden kaçmak;

nsanın kendn asıl, ürettklern brck ve değşmez

görmesnn br sonucudur. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlrse parçanın yazarı

kendsyle çelşmş olur?

A) Br konunun doğru ve yanlış yanlarının bulunup

gösterlmes amacıyla ncelenmesnde ben br sakınca

görmüyorum

B) Br edebyat veya sanat eser elbette eleştrlmel hatta

varsa tüm eksklkler, uyumsuzluklar orta yere br br

dökülmel

C) Blgnn, emeğn ve sanatın temellern ve doğruluk

durumunu ncelemek, sınamak, yargılamak kmsenn

haddne değldr

D) Zaman zaman ron katarak, olumsuz br şey yapıcı br

şeklde anlatarak konunun daha y anlaşılmasını

sağlamak mümkündür

E) Eleştr; bz hatalarımızdan, yanılgılarımızdan az da

olsa koparamıyorsa bz eleştrnn ne demek olduğunu

hâlâ anlamamışız demektr

TEST

2B

P:126

126

PARAGRAFTA YAPI

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

14. Gazeteclk tcaret hâlne geldkten sonra kendsne

“müşter” sm verlmes daha doğru olan “okuyucu”nun

hoşuna gtmek gayretyle gazeteler yavaş yavaş

sayfalarından “düşünce”nn bütün şekllern süpürüp

attılar. Tembellğe esr olan güzel br vücudu nasıl her

taraftan yağ tabakaları kaplarsa gazeteler de br taraftan

yyecek ve çecek lanları, dğer taraftan metn kovan

resmlern saldırısına uğramış oldu. Dünya medyasına göz

atılınca anlaşılır k zamanımızda mde ve bağırsak,

dmağdan yan düşünce merkez beynden daha şerefl

brer organ derecesne yükselmştr.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn farklı br konuya geçtğ

anlaşılır?

A) Gazetelern gerçek şlevn ytrmes, okur adına çler

acısı br durumdur.

B) Dünya medyasında yer alan haberlere çoğu zaman

bzm medyamızda yer verlmyor.

C) Medyanın asıl görev reklam ve pazarlama değl,

nsanları aydınlatmak olmalıdır.

D) Düşünceye uzak kalmayı terch eden gazeteler, okurla

arasına Berln Duvarı çekmş olur.

E) Gazete alanlar, fotoğraf albümü ya da tanıtım

broşürüne para verdklernn farkında değller.

15. ----. Herhang br besn ögesnn yetersz alınması; vücut

şlevlernn eksk çalışması ya da hç çalışmaması, doğal

olarak hastalıklara davetye çıkarmak anlamına gelr.

Dengesz beslenme, nsanların ş gücü ve planlama

yeteneğn mnmuma ndrr; hayat faalyetlerde

aksaklıklara neden olur. Sağlıklı br brey olmanın temel

yeterl ve dengel beslenmeyle sağlanır. ----.

Aşağıdak cümlelerden hangs bu parçanın hem

başına hem sonuna getrleblr?

A) Yetersz ve dengesz beslenen kşlern metabolzmaları

mkroplara karşı dayanıklı değldr

B) Çarşı ve pazardan alınan gıdalara dkkat etmekte yarar

var

C) Anne babalar, çocuklarının beslenmes konusunda

blnçsz br ısrara sapıyorlar

D) Çocuk gelşm konusunda yeterl blgnn ednlmedğ

zlenm var bende

E) Gençlern beslenme kültürüne uzak olması, çağın br

problem olsa gerek

16. İnsanlar, konuşma yeteneğnden yoksun olarak br arada

yaşasalar ve dünyada dl dye br gerçek bulunmasaydı

yaşamları bugünkünden ne kadar farklı olurdu? Göktek

kuş sürülernden, denzdek balık sürülernden, yerdek

karıncalardan, kovandak arılardan ne farkları kalırdı? Hç

kuşkusuz br toplum olarak değl, br sürü hâlnde

yaşayacaklardı; aralarındak lşk brtakım jestlerden,

bağırmalardan oluşan br düzene dayanacaktı. ----

Bu parça düşüncenn akışına göre aşağıdaklerden

hangsyle tamamlanamaz?

A) O hâlde dl, sınırı çzlemeyecek kadar çok yönlü ve

nsana özgü br gerçektr.

B) Ağızdan çıkan sözcükler, sözcüklern oluşturduğu

cümleler, kısaca “dl” en güzel letşm aracıdır.

C) Dlmz olmasaydı eğer duygularımızı, düşüncelermz

gözlemlermz, hayallermz başkalarına aktarablecek

mydk?

D) Kuşların şakıması, suyun şırıltısı, rüzgârın bestes,

göğün gürlemes kendne özgü br dldr aslında.

E) İşte bu yüzden, konuşmayan kmselere “dlsz” dyor,

söz söylemeyecek duruma gelmey de “dl tutulmak”

deymyle anlatıyoruz.

TEST

2B

P:127

127

PARAGRAFTA YAPI

TEST

3A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

18:00

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18

 Sonuç bölümü; gelişme bölümünde anlatılan olay, düşünce ya da duyguların bir sonuca bağlandığı

bölümdür.

 “Özetle, kısaca, öyleyse, oysa, çünkü, bu nedenle” gibi genellikle anlatılan konuyu bir sonuca bağlayıcı

sözler içerir sonuç cümleleri.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. Aşağıdak cümlelerden br paragraf oluşturulmak

stense bunlardan hangs paragrafın grş cümles

olur?

A) Vatandaşlık hukukundan özel mülkyete kadar brçok

alanda açıklama getren fermanda eğtmle lgl br

hüküm bulunmamaktadır.

B) Bu yolda 1869’da Safvet Paşa’nın Maarf Nazırlığı

sırasında hazırladığı Maarf- Umumye Nzamnames

lan edlmştr.

C) 1839 tarhl Tanzmat Fermanı, Osmanlı Devlet’nde

modernleşmenn gerçek manada başlangıcıdır.

D) Ancak grşlen reform hareketnn kalıcı olablmes çn

Tanzmat aydınları, eğtm alanında da ayrıntılı br

düzenleme getrecek kanun gereksnmnn farkındaydı.

E) Bu nzamname devletn sonuna kadar bazı

değşklklerle yürürlükte kalmıştır.

2. ----. Amnyon sıvısı denlen bu sıvı, bebeğn anne

karnındayken rahatça hareket etmesn sağladığı gb

dışarıdan gelecek darbe ya da dğer tehlkelere karşı da

bebeğ korur. Bu sıvının br özellğ de 37 derecede sabt

kalarak fetüsü yazın sıcaktan kışın da soğuktan

korumasıdır. Amnyotk sıvının büyük br kısmı (%97-99’u)

su ve mneral tuzlarından oluşur. Bunun yanı sıra

amnyosentez yapıldığında ncelenen fetüsün der

hücreler, bakter öldürücü özellğ olan protenler, fetüsün

dersn kaplayan beyaz salgı olan vernks ve hatta tüyler

ger kalan kısmı oluşturur.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Bebeklern sağlıklı yaşamasını sağlayan bazı sıvılar

vardır

B) Anne karnı, bebeğn gelşmne en uygun ortamdır

C) Km kadınların vücudunda bebek oluşumuna uygun

olmayan zararlı sıvılar olablr

D) Beden, kendn en korunaklı hâle getrmeye

endekslenmş br yapıdadır

E) Bebeğn anne karnında korunarak yaşamasını

sağlayan berrak ve sterl br sıvı vardır

P:128

128

PARAGRAFTA YAPI

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. ---- Bu tür araçlar; radar, ldar, GPS, odyometr, blgsayar

görüşü gb teknolojler ve teknkler kullanarak

çevresndek nesneler algılayablmektedr. Sürücüsüz

otomobller; yakın gelecekte eş benzer görülmemş br

ekonomk, sosyal ve çevresel br değşme de yol

açacaklar. Özellkle vatandaşlar arasında mükemmel br

sosyal statü eştlğne yol açacağı da açıkça ortada.

I. Günümüzde araçların yaklaşık %30 gb br oranda

elektronğe dayalı olduğunu görmekteyz.

II. Otonom araçlar, otomatk kontrol sstemler

sayesnde br sürücüye htyaç duymadan yolu, trafk

akışını ve çevresn de algılayarak seyr hâlnde

gdeblen otomobllerdr.

III. Teknolojnn her geçen gün daha ucuz hâle

gelmesyle elektronk araçların geleceğ gderek

gerçekleştrleblr br hâl alıyor.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4. ----. Yan mana le söz, anlam le cümle brbrne sıkı

sıkıya bağlıdır, dersek ayrı br şey söylemş olmayız

sanırım. Öyleyse dle dayanan her şr dzes mutlaka br

mana taşır. Dle dayanan, dyorum çünkü günümüzde

herhang br dl kullanmadan şr yazan şarler de var.

“Lettrste”ler gb... Br şr dzesn manasından soymak,

ayırmak ancak br zhn gücüyle yapılablr. Gerçekte şr

dzesyle mana brbrne kaynamıştır. Bu böyle olduğuna

göre şrn güzellğ deyşnden gelr, demek nasıl mümkün

olur?

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Kelmesz düşünce olamayacağı gb düşüncesz

kelme de olamaz

B) Gerçekte şeklle çerk brbrne kaynaşmış durumdadır,

bunları brbrnden ayırmaya mkân da yoktur

C) Br şrn söylenş yan yapılışı kadar, taşıdığı ve lettğ

anlam da önemldr

D) Şr yalnız veznden ve kafyeden baret br şey değldr,

anlam da şrn olmazsa olmazıdır

E) Br şrn güzellğ, anlamından gelmez; kelme stfnden

yan deyşnden gelr

5. Yaşamımızı kendmz zorlaştırıyoruz çoğu kez. ---- Bazen

çabalamayı bıraktığımızda koşulların esksnden de kötü

olacağını sanırız. Oysa öyle olmayablr. Kmmzde evham

denen bu karamsarlık hâl hâkmdr. Endşelere söz

geçremez, tedbrllkte aşırıya kaçarız. İpler

gevşettğmzde dünya tersne dönmez oysa.

Kmmzdeyse sahp olduğumuz varlıklar kend

kmlklermzn, özümüzün önüne geçmştr; bunlarsız “br

hç” olacağımızı sanırız. Oysa temelde onlar değl, bz

varız.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrleblr?

A) Zor ulaşılmayan şeylern değernn olmayacağı gb br

yargıyla büyütülmüşüz.

B) Yaşam dedğmz kavramın çn yapıp ettklermz

dolduruyor, başka şeyler değl.

C) İnsanın br ömrü var ve onu yaşama değer katmayan

boş uğraşlarla doldurmak ne kadar mantıklı?

D) Bunu, ble steye değl doğru olduğunu düşündüğümüz

davranış kalıplarını blnçszce tekrar ederek yapıyoruz.

E) Zorluklar, tatlı br yaşam savaşını da berabernde

getryor.

6. İnsan, brkmlernn ürünüdür. Toplumlar da yetştrdğ

nsanların... Toplumsal kültür ögeler de yaşatılan

değerlern ürünüdür. Ne nsandan brkm ne toplumdan

nsanı ne de kültürden değerler çıkarablrsnz. ----. O

hâlde br değerden söz edeblmek çn kültüre, kültürden

söz edeblmek çn topluma, toplumdan söz edeblmek çn

nsana, nsandan söz edeblmek çn de brkme htyaç

vardır.

I. İnsan, toplumdur; toplum da kültür

II. Toplumu ve değerlern kökten etkleme gücüne

sahp olan da blnçtr

III. Brkm yaşanılanda, yaşanılan da sunulan mkân ve

ortamlarda saklıdır

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:129

129

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

7. (I) Hndstan’ın Assam eyaletnde selden kaçarken otoyola

gren br dş kaplan, trafkten şaşkına döndü ve br köye

grd. (II) Kaçarken btap düşen kaplan, yakınlardak kapısı

açık br eve sığındı. (III) Kaplan, burada br yatağın

üstünde gün boyu uyudu. (IV) O uyurken kurtarma

görevller, çevrey boşalttılar. (V) Kaplanın güvenl br

şeklde ormana dönmesn sağladılar.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Otoyolda trafğ durdurdular ve 17.30’da hayvanı

maytapla uyandırdılar.” cümles getrleblr?

A) IV B) II C) I D) V E) III

8. (I) Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız “djtal

kz”, fzksel br nesnenn veya sstemn sanal kopyası

olarak tanımlanablr. (II) “Smülasyon”, lgl nesne veya

sstemn sanal ortamda tasarlanarak aslı gb davranmaya

çalışmasıdır. (III) Djtal kz, smülasyondan farklı olarak

karşılıklı br ver akışı çerr. (IV) Sanal model, gerçek

nesne veya ssteme bağlanan çok sayıda sensörden elde

edlen blglerle oluşturulur. (V) Bu modelle yapılan

testlerden elde edlen blglerle de gerçek nesne yleştrlr.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

önce “Aslında çok yen br kavram sayılmaz çünkü

geçmş smülasyon sstemlerne kadar dayanır.” cümles

getrlmeldr?

A) V B) IV C) III D) II E) I

9. (I) Balık; vtamn, mneral bakımından oldukça zengn br

gıda olmakla brlkte beynn kullandığı omega yağ

astlernce de çok zengndr ve en önemls mevsmnde

balık tüketmektr. (II) Her balık, her mevsmde lezzetl

olmayablr. (III) Örnek vermek gerekrse kış mevsmnn

dışında tüketlen hams ve palamuttan, yaz aylarında

tüketlen lüfer ve kefalden çok da br şfa beklemek doğru

değldr. (IV) Bunun yerne kış btmne doğru

yyebleceğmz br kalkan, lkbahar mevsmnde yenecek

levrek ve mezgt, yaz mevsm sonuna doğru

yyebleceğmz çpura bzm çn çok daha sağlıklı ve

doğru br terch olacaktır. (V) Balık yerken bu uyarıları

dkkate almakta yarar var.

Yukarıdak numaralanmış cümlelerden hangsnn

yerne “Balıkların lezzet, dönemlere göre farklılık

göstereblr.” cümles getrlrse parçanın anlam akışı

değşmez?

A) I B) II C) III D) IV E) V

10. (I) Türkye’de 1950’l yıllarda grşmc sınıfın doğmasını

teşvk etmek ve ekonomde lberalzm gerçekleştrmek

amacıyla başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerle

yakınlaşma yoluna gdlr. (II) Savaştan çıkmış olmanın da

etksyle ekonomk br brkm olmayan Türkye, çarey

Avrupa ülkelernn ekonom reçetelernde arar ve

ekonomk kalkınma çn tarımsal gelşm öngörür. (III) Bu

doğrultuda tarımda sanayleşmeye gdlr.

(IV) Kalkınma planlarının sonucunda ç pyasa

genşleyerek sanayde gelşme kaydeder. (V) Bu durumun

sonucunda kaptalst sstem, Türkye’ye daha çok

eklemlenr ve bu durum brtakım toplumsal problemler de

berabernde getrr. (VI) Ntekm toplumsal gerçekçlk

akımının öncüsü olarak kabul edlen “Gecelern Ötes”,

kaptalst sstemn toplumda yce yer ednmesnn sonucu

ortaya çıkan bu toplumsal problemler brkaç gencn

yaşamı üzernden eleştrr.

Bu parçadak numaralanmış yerlerden hangsne

düşüncenn akışına göre “Bu problemler, snema

yaratıcılarını da harekete geçrr.” cümles getrleblr?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:130

130

PARAGRAFTA YAPI

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Şrnce’y gezmek çn her mevsm uygun olsa da burası

özellkle lkbahar ve yaz aylarında zyaretçlerle dolup

taşıyor. Köy, lezzet konusunda da çok meşhur. Şrnce’de

Ege’ye özgü sakızlı Türk kahves hatta sakızdan yapılmış

reçel ble bulablrsnz. İzmr’den kısa br otomobl

yolculuğuyla veya günübrlk turlara katılarak burayı

keşfedeblrsnz. Şrnce aynı zamanda dünyanın en

öneml antk kalıntılarından br olarak kabul edlen Efes

Antk Kent’ne de çok yakın. ----.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Tarhsel süreç, öneml mekânları br bağ le brbrne

bağlamaktadır

B) Efes Antk Kent, brçok yerl ve yabancı turstn lg

odağıdır

C) Anadolu toprağı, tarhî zengnlğyle yıllara meydan

okumaktadır

D) Köyde dolaştıktan sonra Efes’ de görerek

yolculuğunuzu sonlandırablrsnz

E) Yılların esktemedğ köylermzn de olması ne güzel

12. Sanatsal yaratımın blnç dışı yönünün ele alındığı her

yerde, br tür toplum düşünces de ortaya çıkar. Bu; bütün

sanatsal yaratımların başlıca amacının başarı, hayranlık,

şöhret kazanmak olması gerektğ anlamına gelmyor.

Tam tersne sanatçılar, eserlernn ylğ çn sosyal

tanınırlıklarından vazgeçmeye başkalarından daha

yatkındırlar. Sanatçıların peşnde olduğu şey, ----.

I. sanatın ve edebyatın her zaman ktlesel olduğunu

göstermektr

II. çoğunluk tarafından kabul görmek değldr,

eserlernn bazıları tarafından anlaşılmasıdır

III. herkes tarafından karşılık göreblmektr

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

13. Br Vrglus, br Dante, br Shakespeare, br Goethe

doğduğu zaman bütün Avrupa şrnn geleceğ değşmştr.

Büyük br ozanın yaşamasıyla bazı şeyler lk ve son

olarak yapılır. Sonra bunlar yenden başarılamaz ama öte

yandan her büyük ozan geleceğn şrnde kullanılacak

karmaşık gereçlere br yensn ekler. Dyeblrm k ----.

Yukarıdak parça, anlam bütünlüğünün sağlanablmes

çn aşağıdaklerden hangsyle tamamlanmalıdır?

A) şrde geçmşe hçbr şey borçlu olmayan tam br yenlk

yoktur

B) her ozanın, her sanatçının değer kend dönemnde

blnr

C) br ozanın büyüklüğü, ölmüş ozan ve sanatçılarla br

bağının olmamasına bağlıdır

D) sanatta yenlk, yalnızca esern kendnden doğar;

geleneğe bağlı değldr

E) br anıt esern bütünle hçbr bağı yoktur

14. Önümüzde ne k ne de üç maç var. Ne play-off’u ne de

“Fransa’ya gdeblr myz?”; düşünün. Tek düşünmemz

gereken şey, şu an çn Çek Cumhuryet maçı. Bu 90

dakka, çok farklı br 90 dakka. Zafere gden yolda taşlar

sabırla döşenmek zorunda. Çekler kazanmaktan başka br

şansımız olmadığını blyorlar. Saldırmamızı, kontrolü

kaybetmemz, hata yapmamızı bekleyecekler.

Bu maçın şfres, anahtar “sabır”. Hırslı ama akıllı,

kazanmak steyen ama kontrolü kaybetmeyen br takım

olmalıyız. Her zaman sze nandım. ----.

Bu sözler aşağıdaklerden hangsyle sürdürülemez?

A) Bunu da her fırsatta dle getrdm ve gösterdm

B) En az benm nandığım kadar sz de kendnze nanın

C) Ben mahcup etmeyeceğnz düşünüyorum

D) Arkamızdak mlyonlar da sze nandı

E) İnanmak bazı şeyler maalesef çözmüyor

P:131

131

PARAGRAFTA YAPI

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

15. ----. Örneğn br roman ya da br öykü eğer üslubuyla

okuru sarıp sarmalamıyorsa akıcı br bçem yoksa o

roman, o öykü br süre sonra sıkmaya başlar. Sıkıcı

olmayı hak eden roman ya da öykü de unutulmaya

mahkûmdur. Konu akışı, kurgusu, anlatımı le br solukta

okunablen romanlara, öykülere bakın; ne söylemek

stedğm anlayacaksınız. Aslında bu koşul sadece roman

ya da öykü çn değl, dğer türler çn de her zaman

geçerldr. ----.

Aşağıdak cümlelerden hangs düşüncenn akışına

göre bu parçanın hem başına hem de sonuna

getrleblr?

A) Özellkle romanlarda kahraman adları çok önemldr

B) Roman ve öykü yazarları, nedense çerkten çok

bçeme önem veryorlar

C) Anlatımın akıcı olması, sadece roman ve öyküde

aranan br özellktr

D) Eğer br yapıt, sürükleyc se kendn okutablr

E) Br yapıtın ntelğ, özgün çerğyle lgldr

16. Okulla brlkte sosyalleşen çocuk ster stemez letşm ve

derslerde performans sorunu yaşayacağından bu sorun

önceden de var olmasına rağmen daha çok okula

başladıktan sonra fark edlr. ----. Öğrencnn okulla

beraber öğrenmeye olan lgsnn azlığı belrgnleşr. Ödev

yapmakta zorlanır, sıkılır. Öğretmen ve annenn zoruyla

ödevlern tamamlar. Gerek okulda gerekse evde masa

başında oturamaz, otursa ble değşk bahanelerle sık sık

masadan kalkar.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Bu da öğrenme bozukluğu olarak ortaya çıkar

B) Bu durum, öğrenme bozukluğu olarak adlandırılablr

C) Çocuğun okula adaptasyonundan sonra düzelecek br

durumdur

D) Öğrenme bozukluğu olarak açıklanablecek bu durum,

farklı şekllerde gözlemlenr

E) Günümüzde en yaygın öğrenme bozukluklarından br

dkkat eksklğdr.

17. Haberler, drama dl kullanılarak seyrlk gösterlere

dönüştürülüyor. Magaznleştrme, belk br an çn dkkat

bell br ayrıntıya yoğunlaştırmaya yarıyor. Bu doğru.

Ancak dramatk dlle ayrıntıda yoğunlaşma, habern

gerçekçlk yönüne zarar verdğ gb haber

değerszleştren br enformasyona da neden oluyor.

Ayrıntıya vurgu yapılarak hem habern aslını unutturuyor

hem de haber eğlencelk bçme büründürüyor. Görülüyor

k ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) televzyon, haber saatlernde de eğlence merkezne

dönüşmekten kurtulamıyor

B) televzyon haberlernn magazn programlarından br

farkı kalmamış

C) ayrıntı, habere konu olan olayı tam olarak anlamamızı

sağlayacak ntelkte olmadığından olaylar hakkında

yeterl blgy ednmemz de engellemş oluyor

D) televzyon, haberclkte en pahalı letşm aracı olduğu

gb aynı zamanda ekonomk gerçektr de

E) televzyon szn stedğnz “y haberler” hçbr zaman

vermyor, kend y haberlern kend stedğ bçmde

veryor

18. Zamanınızı y yönetn, her gün hayalnz veya hedefnz

çn brkaç dakka ble olsa zhnsel ve fzksel br aktvtede

bulunun. Kötü senaryolar yazmaya başladığınızı fark

ettğnzde bunları durdurmak çn en y htmal

senaryolarını da düşünün ve hayal edn. Kendnze sıkça

ger bldrm yapın. Ne styorum, gerçek durum nedr,

bugünden tbaren ney farklı yaparsam hedefme

ulaşablrm? Kendnze düşünme zamanları ayırın.

Aşağıdak cümlelerden hangs, parçanın son cümles

yerne kullanılamaz?

A) Olaylardan uzaklaşıp bazı şeyler sorgulayın.

B) Hç beklemeden adımlar atmalısınız.

C) Fkrlernz düzene sokmak çn fırsat kollayın.

D) Planlarınızı gözden geçrmek çn kendnze br zaman

ayarlayın.

E) Sorulara cevap bulmak çn düşünmenz gerekr.

P:132

132

PARAGRAFTA YAPI

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

16:00

 Paragrafta sıralama sorularında öncelikli olarak yapılması gereken, ilk ve son cümleleri bulmak olmalıdır.

Özellikle lokomotif görevinde olan ilk cümleyi bulup vagon görevindeki diğer cümleleri aralarındaki ilgiye

göre bağlaya bağlaya yerleştirmeye çalışmalıyız.

 Bu testi, 16 - 19 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B ve Test 2B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

16

TEST

3B

1. (I) Ktaplarla tanışmam, ktabın dünyasına tutulmam

çocukluğumdan kalma bana. (II) Kardeşsz, arkadaşsız,

eve kapalı, kâh anneanneme emanet kâh annemle yurt

dışında, dama çe kapalı, dama sıkılgan çocukluğum

boyunca hayatımdak en güzel, en renkl şeyd ktaplar,

blhassa resml romanlar. (III) Hç unutmuyorum.

Ankara’dayım. (IV) On k yaşımın Ankara’sı. (V) Br öğle

sonrası hava sıcak, durgun. (VI) Sokaktan gelen tek tük

sesler saymazsak alışılmadık br sesszlk var ortada,

snek vızıltılarıyla bölünen br durgunluk ara ara. (VII) Br

odaya kapanmışım, elmde br ktap, km blr kaç saattr

bu hâldeym; keyfle okuyorum, kaybolmuşum okumanın

gznde. (VIII) Okuyorum ve okumaktan zevk aldığımı

duyumsuyorum.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. (I) Masa başında çalışanların en büyük sorunlarından br

sırt ağrılarıdır. (II) Sırt ağrılarına, bazı sağlık sorunları da,

duruş bozukluğu da sebep olablr. (III) Özellkle de skelet

sstemnn gelştğ çocukluk ve ergenlk dönemlernde

duruş bozukluğuna dkkat edlmel ve bunun gderlmes

çn üzernde durulmalıdır. (IV) Uzun süren kronkleşmş

ağrı şkâyetler, hayat kaltesn olumsuz yönde etkleyen,

sosyal ve pskolojk problemler de berabernde getren

öneml br sağlık sorunudur. (V) Uzamış ve kronkleşmş

ağrılarından şkâyetç olanlar, sağlık kuruluşlarında

bulunan algoloj (ağrı blm) polklnklerne başvurarak

tedav olablrler. (VI) Algoloj uzmanları, kronkleşmş

ağrıların kaynağı olablecek nedenler çeştl tanı

yöntemler kullanarak araştırıp ortaya koymaktadırlar.

(VII) Ağrıların neden teşhs edldkten sonra hasta en

uygun laçlarla ve grşmsel yöntemlerle tedav edlr.

Bu parçada kaçıncı cümle le başlayan bölüm, ayrı br

paragrafta yer almalıdır?

A) III B) IV C) V D) VI E) VII

P:133

133

PARAGRAFTA YAPI

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

TEST

3B

3. (I) Nagasak doğumlu Kazuo Ishguro, altı yaşındayken

alesyle brlkte İngltere’ye taşındı ve Unversty of East

Angla’da edebyat alanında master yaptıktan sonra

kendn yazmaya verd; hayatı boyunca da yazarlıktan

başka br ş yapmadı. (II) Şmdye kadar yayımladığı

romanlardan Günden Kalanlar flme çeklp Brtanya’da

verlen en öneml edebyat ödülü olan Booker’ı aldı;

Değişken Bir Dünyanın Ressamı’yla Whtbread Ödülü’nü

kazandı ve son romanı Beni Asla Bırakma’yla Time

dergsnn seçtğ son seksen senenn en parlak yüz

ktabından brnn yazarı olma onuruna layık görüldü.

(III) Beni Asla Bırakma’nın sayfalarını çevrdkçe okurların

tanık oldukları hkâyenn gerçeklğnden çok; yapısını,

uzaktan bakınca belren şekln, nce kıvrımlarını, hünerl

ayrıntılarını fark edeceğn ve yazının sonuna dek çndek

sürprzn dle getrmemekten değşk br mutluluk

duyduğum bu romanın bldğmz dış dünyadan çok, İnglz

romanının dünyasından faydalandığını hssedeceklern

düşünüyorum. (IV) Ktabın gündeme getrdğ ahlak ve

nsan sorunlar da Değişken Bir Dünyanın Ressamı’yla

Günden Kalanlar’ın savaş ve yıkım dolu temalarından

daha akılda kalıcı olablr. (V) Ishguro’nun romanları, br

tür doğal hâlden karakterlernn poltk dertler ya da değşk

dış koşullar yüzünden nasıl başka kşlere dönüştüklern

anlatan, yrm beş senelk br karyere serpştrlmş ufak

Japon bahçelerdr. (VI) Karakter artık yaşını başını

almıştır, geçmşn fırtınalı havası dnmş, denz

saknleşmş, ölüm yaklaşmış ya da heyecan btmştr.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

tbaren sözü edlen yazarın eseryle lgl

değerlendrmeler yapılmıştır?

A) III B) II C) VI D) V E) IV

4. Babamın ktap okuma noktasında bana büyük etks

olduğunu söyleyeblrm. Okumayı sonradan öğrenmş

brs olarak kendsn okumaya bu denl verş, doğrusu

ben büyülüyordu. İlkokula gtmedğm dönemlerde gaz

lambasının ışığında eğle büküle ktap okuduğu akşamları

hç unutamam. Kalın parmaklarıyla hışırtılı br şeklde

ktabın sayfalarını çevrmes bende başka anlamlar

uyandırırdı. Özenrdm. Onun gb sayfaları hışırtıyla

çevrmey denerdm. Yıllar geçt. Gençlğn lk yıllarında

babamın kşlk gelşmme ayak uyduramadığını

düşünerek ona kızardım. Neredeyse hep aynı tür ktapları

okur, benden de bunları okumamı sterd. Beğenlermzn

değştğn düşünemezd belk. Ona kızar, başka ktaplar

okurdum. Yen anlıyorum bazı şeyler.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn “pşman” olduğu anlaşılır?

A) Zaman değşse de beğenlern değşemeyeceğne

nancım arttı.

B) Ktap okumanın ben yazı yazmaya ne denl alıştırmış

olduğunu görüyorum.

C) Zaman su gb akıp geçmş, ömrün sonlarına

yaklaşmışız.

D) Kuşak çatışmalarının normal karşılanması nsanın

nandığı değerler yerle br eder.

E) Düşünce dünyamın zengnleşmesne sağladığı katkıyı

düşündükçe ona olan tutumumdan utanıyorum.

5. (I) Şehrden bıkanların hedefledğ lk yer, özellğ farklı

olsa da kırsaldır; kırsala yerleşme düşü kuranların da

kafasında kend yaptığı br ev, br yuva hayal mutlaka

vardır. (II) Yıllarca apartman darelernde, üst üste

kutularda yaşamış nsanlar olarak özgürlüğün br fades,

kend nşa edeceğ bu “yuvada” yaşamaktır. (III) Bende bu

kıvılcım lk kez, doğal malzemelerle yapılar nşa etme

üzerne br atölyede yandı. (IV) Geleneksel Yapı Teknikleri

Kitabı’nın yazarı Melh Aşanlı’dan Kazdağları’nda dokuz

gün boyunca teor ve pratğn br arada olduğu ve

hayatımda yer eden öneml br eğtm aldım. (V) Braz

üfleynce toprak, çamur, saman, taş, ahşap ve bunların

çeştl kullanımları le çok farklı yapı çözümler üretmenn

mümkün olduğu alev tüm benlğm sardı. (VI) Üstelk bu

malzemeler endüstryel eş değerlernn aksne ger

dönüşeblr, sağlıklı ve ucuzdu ve her canlı gb nsanın da

kend yaşayacağı yuvayı kendsnn yapması kadar doğal

br şey yoktu.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) VI B) IV C) III D) V E) II

6. (I) Saçlardak kısa sürel şıklık, gerçek anlamda br saç

bakımı demek değldr. (II) Bazı kmseler, saçlarıyla

lglenerek saç bakımına önem verdklern zannederler.

(III) Ama saçları çn çok öneml olan şampuan seçmnde,

fırça ve tarak konusunda fazla blgler olmadığı çn yanlış

seçm yaparlar. (IV) Kaltesz şampuan, sert ve naylon

fırça le bozuk ve kırık dşl br tarak saçları bozar,

matlaştırır, kurutur ve saçların kırılmasına sebep olur.

(V) Sanay ürünü sert ve kaltesz şampuan, saçın öz

yapısını ve saçlı dery bozar, bazen alerjk durumlara da

yol açar.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangsnn

yerne “Saçlarıyla sürekl meşgul olan kmler, saç bakımı

konusunda y olduklarını düşünür.” cümles getrlrse

parçanın anlamında br değşme olmaz?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:134

134

PARAGRAFTA YAPI

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

TEST

3B

7. Ayakkabı malatçısı:

(I) ----

Kmya uzmanı:

— Çok mktarında der, göz, cğerler veya dğer organlar

tahrş olableceğ ve hatta drekt zarar görebleceğ çn

kullanılan ürünün “Güvenlk Blg Formu” ncelenmel ve

gerekl önlemler alınmalıdır.

Ayakkabı malatçısı:

(II) ----

Kmya uzmanı:

— Hemen mde bulantısı, kusma, baş ağrısı, boğaz

yanması, btknlk, hızlı veya düzensz kalp atışı, zor nefes

alma gb semptomlara sebep olur. Bazı solventler

solumaya maruz kalındığında kansere, böbrek veya snr

sstem bozukluğuna, baygınlığa neden olablr.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) İmalatta kullanılan yapıştırıcılarla solvente maruz

kalıyoruz, ne yapmalıyız?

(II) Solventl ürünlern solunması veya yutulması

durumunda nasıl br etks olur?

B) (I) Solvent malathanemze sokmuyoruz, ne tür

yapıştırıcı kullanalım?

(II) Solvente maruz kalınması durumunda ne

yapmalıyız?

C) (I) Solventl yapıştırıcılar yerne su bazlı reçneler

kullanıyoruz, bunların br zararı var mı?

(II) Aşırı maruz kalınmasında ne gb çözüm yolları

önerrsnz?

D) (I) Solventl yapıştırıcılar okullarda yasaklandı,

çocuklara ne tür yapıştırıcı önerrsnz?

(II) Zararlı yapıştırıcılar konusunda neler tavsye

edersnz?

E) (I) Her gün gylen ayakkabılarda solventl

yapıştırıcıdan başka alternatfmz yok, ne yapmalıyız?

(II) Doğal reçnelerden yapılan sağlıklı ayakkabıları

tavsye eder msnz?

8. (I) ----

— Ben aslında doktor olmak styordum. Alem, yorucu

olur dye stemed. Alemde öğretmen çoktu. İnsanlarla

beraber olmayı sevyorum. O bakımdan öğretmenlk

ruhuma uygundu. Ben de ruhuma uygun olanı seçtm.

(II) ----

— İy öğretmen, kend ders ne se o ders y anlatan kş

değldr. Dersn dışında genc hayata da hazırlayandır.

Anlattıklarıyla, hareketleryle âdeta br anne gbdr. Ama

bunları yaparken de çocuğa nashat verc br kş olarak

değl de onları etrafına toplayıp sevecekler, söyledğ her

şey ruhuna yerleştren br nsan olmalıdır.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) I. Doktorluk ve öğretmenlk zor meslekler mdr?

II. Hayata hazırlamak sze ne fade eder?

B) I. Doktorlukla öğretmenlk arasında fark var mı?

II. Mesleğe yen başlayanlara neler söylemek

stersnz?

C) I. Öğretmen olmak hayalnz myd?

II. Szce y br öğretmen nasıl olmalıdır?

D) I. Öğretmenlkten başka hang mesleğ sevyorsunuz?

II. Öğrenclernzle aranız nasıldı?

E) I. Br öğrenc çn öğretmen ne demektr?

II. Öğretmenlğn ne gb kutsal yanları var?

9. I. Melh Cevdet Anday şrlern değlse de Raziye adlı

romanını k kere yazmıştı.

II. Arkadaşı Oktay Rfat se “Saadet br ççektr bastığın

yerde bter” şeklndek ünlü dzesn, “Mutluluk br

ççektr bastığın yerde bter” dye değştrnce Cemal

Süreya bunu eleştrmşt.

III. Şrdek yenden yazma örneklerne düzyazıya göre

daha sık rastlıyoruz.

IV. Cemal Süreya, Sözcükleri Değiştirmek adlı yazısında

şöyle der: “Ya günün brnde esk şrlermze

damlattığımız yen sözcükler de gözden düşerse

onların da yenler ortaya çıkarsa... O zaman ne

yapacağız?”

V. Türk edebyatında bu konuda br tartışma ble

doğmuştu.

Yukarıda sıraları değştrlerek verlmş cümlelern

anlamlı br bütün oluşturan dzlş aşağıdaklerden

hangsdr?

A) II, IV, III, I, V B) IV, III, I, V, II

C) III, V, I, IV, II D) IV, II, III, I, V

E) III, V, I, II, IV

P:135

135

PARAGRAFTA YAPI

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

TEST

3B

10. I. Lastkte problem var ama dare edyoruz cümlesn

asla kurmayın.

II. Bu faturayla karşılaşmak stemyorsanız zaman

kaybetmeden uzman br lastk servsn zyaret

etmenz hayl önemldr.

III. Jantınıza da dğer lastklere de aracın ön düzenne

de büyük zararlar verrsnz.

IV. Tüm bunlar, sonunda kabarık br faturayı

berabernde getrr.

V. Herhang br şeklde hava kaçıran br lastkle dare

edyorsanız sadece o lastğ rske atmış

olmuyorsunuz.

VI. Buradak görevller, sze lastğnzn değştrlmes ya

da tamr edlmes gerektğn söyleyecek en yakın

bakım ve onarım uzmanıdır.

Yukarıdak numaralanmış cümlelern anlamlı br bütün

oluşturması çn aşağıdaklerden hanglernn

brbryle yer değştrmes gerekr?

A) I ve II B) II ve III C) II ve IV

D) II ve V E) III ve VI

12. (I) Br nsanın, kendsn ve çevresn algılayış bçm olan

benlk kavramı, onun genel tutum ve davranışlarını büyük

ölçüde etklemektedr. (II) Çünkü nsan, çevresn ve

kendn algıladığı bçmde tepkde ve davranışta bulunur.

(III) Genellkle nsan nasıl düşünüyorsa öyle davranır.

(IV) Herkes, çevrey kend görüş açısından kendne özgü

br bçmde algılar. (V) Benlk kavramı le kşnn ruh

sağlığı arasında yakın br lşk vardır. (VI) Olumlu br

benlk kavramı gelştren kşnn ruh sağlığı da yernde

demektr.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense lk paragraf

hang cümleyle bter?

A) I B) II C) III D) IV E) V

13. Yerel tohum, sadece özgürlük değl; aynı zamanda blgelk

demek, paylaşım demek, doğayla barışık çok çeştllk

demek. Tescll kısır tohumların aksne yerel tohumun

blgelğ yaşından gelyor. Yerel tohumlar, bnlerce yıldır

toprakla buluşarak genlernde kuraklık, sel, don vb. pek

çok doğa olayına karşı ayakta kalmayı başarablmenn

gururuyla “blge” sıfatını hak edyor. Meyvesne gelen

böcekle, gölgesnde bten otla ve yaprağındak mantarla

y geçnmey öğrenmş blge tohumlar, hasat zamanı

hayatta kalabldkler çn doğal seçmle br sonrak nesl

oluşturmuştur. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlrse parçanın yazarı

kendsyle çelşmş olur?

A) Br bakıma brbrlern dare ederek hayatta kalmayı

öğrenmştr

B) Bu tohumlar, toprağın sınırlı br kaynak olduğunun da

farkındadır

C) Bu yüzden yerel tohumlar, gereksz laçlamaya lüzum

duymaz

D) Böylelkle kend dengesn kends kurmayı başarmıştır

E) Verm, yerl ya da yabancı hang tohumda se o tohumu

toprakla buluşturmak lazım

11. I. Fizikçi, sistemdeki elektrik devrelerinin

bağlantılarını inceleyerek bir önceki hamlenin

neden olduğu elektromekanik olayın sonucunu

hesaplasın.

II. Her iki uzman bu şekilde tamamen farklı stratejilere

dayanmalarına rağmen büyük bir ihtimalle aynı

sonuca ulaşacaklardır.

III. Satranç oynayan Mavi adlı bir bilgisayarın bir

sonraki hamlesini tahmin etmekle görevlendirilmiş

iki insan düşünelim.

IV. Satranç ustasıysa sisteme bir zihin atfetsin ve

arzu, istek, korku gibi çeşitli yönelmişlikler

çerçevesinde makinenin nasıl davranacağını

tahmin etmeye çalışsın.

V. Bunlardan biri satranç oyunu hakkında hiçbir bilgisi

olmayan ama elektronik sistemler konusunda

uzmanlaşmış bir fizikçi, diğeri ise elektronik

sistemler konusunda hiçbir bilgisi olmayan bir

satranç ustası olsun.

Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

üçüncü olur?

Ç

A) I B) II C) III D) IV E) V IKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:136

136

PARAGRAFTA YAPI

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

TEST

3B

14. 20. yüzyıl felsefesnde belk de Hedegger kadar tartışılan,

etk yapan ve zengn br düşünce mrası bırakan başka br

flozof olmamıştır. Bu bakımdan geçtğmz yüzyıl,

Hedeggerc br yüzyıl olarak anılmayı hak etmektedr.

Gadamer, Derrda, Nancy, Vattmo gb 20. yüzyılın geç

dönem felsefecler, Hedegger’n düşüncesnn zn

sürmüşler; mesalernn çoğunu onun arayışına ortak

olmak, onunla hesaplaşmak, onun kavramlarını

yorumlamak çn harcamışlardır. Ntekm Hedegger

felsefesnn özgün kavramları çok anlamlıdır.

Bu parçanın sonuna aşağıdaklerden hangs

getrlrse konuşan kşnn farklı br konuya geçtğ

anlaşılır?

A) Hedegger’n, kavramları hang bağlamda kullandığıyla

lgl çalışmalar günümüzde de devam ettrlmektedr.

B) Hedegger felsefesnn açıklanablr değl tasvr edleblr

özellk gösterdğ de ortaya çıkmıştır.

C) Hedegger kavramlarındak çok anlamlılık, onun başka

dllere çevrlmesn zorlaştırmaktadır.

D) Geç dönem felsefecler, felsefenn bu özgün

kavramlarını anlamlandırmak çn uğraşmışlardır.

E) Bu yüzden 20. yüzyılın düşünce adamları üzernde

Hedegger’n büyük etks görülür.

15. ----. Blm ve sanat, keşfettğ/ürettğ malzemey

paylaşarak veya sunarak dğer nsanları nandırmak

anlayışıyla hareket eder. Ancak blm ve sanat, çerklern

fade etme araçları bakımından brbrlernden ayrılır. Blm

soyut “kavramları”, sanat se “mgeler” kullanır. Başka br

deyşle blm nsanı kavramlarla düşünür, sanatçı se

mgelerle. Her ks de kna etme kablyetne sahpse de

blm “spat eder”, sanat se “temsl eder”, “gösterr”. ----.

Aşağıdak cümlelerden hangs, bu paragrafın başına

da sonuna da konulsa düzenn ve anlam bütünlüğünü

bozmaz?

A) İnsanoğlu, yaptığı araştırmalarla sürekl yenlkler

oluşturmaktadır

B) İnsanoğlunun, gerçeğ k ana kulvarda aradığını

söyleyeblrz

C) Soyut kavramlar ve mgeler, nsanın gerçeğe

ulaşmasında br araçtır

D) Sanatçının kurgusal gerçeklğ oluşturablmes çn

yaşanılan hayatı y gözlemlemes gerekr

E) Araştırmalarında kanıtlamayı ve göstermey

başaramayanlar, gerçeklğe ulaşamaz

16. Edebyat eleştrs, edebyat esernn ntelğnn

anlaşılmasında ve estetk değernn ortaya çıkarılmasında

bell lkeler çerçevesnde yapılan çözümleme ve

yorumlama faalyet olarak tanımlanablr. Her sanat eser

gb edebî eser de ancak bell br kültür brkmne sahp

kşler tarafından ncelenp değerlendrleblr. Bu brkme

sahp olan eleştrmenler, br yapıtla lgl hem yorumsal

görüşler sunar hem de değerlendrmeler yapar. ----.

Bu parça düşüncenn akışına göre aşağıdaklerden

hangsyle tamamlanamaz?

A) Eleştrmen, esern estetk değern ortaya koymaya

çalışırken aynı zamanda anlamsal olarak kapalı

yönlern açıklığa kavuşturup okuyuculara eser

anlamaları noktasında yol gösterr

B) Akademk eleştr, ünverstelern lgl alanlarında

uzman olan akademsyenlern edebî metnler blmsel

lkeler çerçevesnde ncelemesne göndermede

bulunan faalyetn adıdır

C) Bundan dolayı br edebî esern estetk değernn ortaya

konulup okuyucuyla buluşturulmasında edebyat

eleştrmenne öneml görevler düşer

D) Bunu yaparken de zamanın ruhuna uygun olarak

edebî metn çözümlemeye yarayacak belrl yöntemler

kullanır

E) Yorumlar ve değerlendrmeler yapan eleştrmen,

okuyucular tarafından yapıtın anlamlandırılmasına

yardımcı olmuş olur

P:137

PARAGRAFTA YAPI

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor 1

137

1. (I) Dünyada üretlen tekstl plğnn (lflernn) yarısı,

pamuktan yapılır. (II) Pamuk, çok değşk yönü olan br

üründür. (III) Gömlek yapımından elektrk teller zolasyonu

yapımına kadar çok değşk yerlerde kullanılır.

(IV) Bununla beraber bütün pamuk lflernn aynı olduğu

düşünülmemeldr, bunlar arasında dkkate değer ayrılıklar

vardır. (V) Pamuk kozası, çnde pamuk çekrdeğ bulunan,

lflerden yapılmış gevşek br yumak şeklndedr.

(VI) Lfler, paraşüt görev görür ve çekrdeklern tabatta

genş br alana dağılmasını sağlar.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. (I) Ege ve Akdenz’de yetşen öneml balıklardan olan

çpura, Marmara’da seyrek bulunur; ortalama 25-35

santmetre boyunda ve 0,5-3 klogram ağırlığında, en çok

60 santmetre boyunda ve 6 klogram ağırlığında olablr.

(II) Balıkçılıkta öneml olan nokta, her balığın kend

lezzetn yansıtablecek ağırlıkta yakalanmasıdır.

(III) Çpura, etçl br balıktır; kuvvetl çenesyle küçük

kabukluları, balıkları ve dğer hayvanları kolayca yer.

(IV) Yaz devresnde sığlarda, kış aylarında da 35-40

metre dernlklerde yaşar; k yaşın üstündekler daha da

dernlere ner. (V) Üremeler de ekm-aralık aylarında olur,

ortalama 100-150 bn yumurta döker.

Bu parçadak numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

3. (I) Günümüzde dünyada 25 bnden fazla golf sahası

vardır ve bu sayı sürekl artmaktadır. (II) Bu sahaların

%50’s ABD’de, %8’ İngltere’de, %7’s Japonya’da

bulunmaktadır. (III) Ülkemzde se 18’ Antalya’da olmak

üzere toplam 23 golf sahası bulunmakta ancak bu sayının

artacağı öngörülmektedr. (IV) Golf sahalarında kullanılan

çmlern fazla su tükettğ, yoğun kmyasal kullanıldığı,

doğal türlern yok edldğ, byolojk çeştllğn azaldığı gb

çevresel ön yargılar nedenyle buralar üzernde negatf br

algı oluşmuştur. (V) Bu olumsuz majın bertaraf edlmes

çn yer seçm aşamasından başlayarak planlama,

tasarım ve bakım şlemlernn sürdürüleblr lkeler

doğrultusunda yürütülmes şarttır. (VI) Örneğn ger

dönüşüm suyundan faydalanarak, suyu daha az kullanan

yerel çm türlern kullanarak su tüketm azaltılablr.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. (I) Antarktka Araştırma Projes kapsamında Antarktka’ya

br keşf yolculuğu yapan ekp, çalışmalarını tamamlayarak

yurda döndü. (II) Büyük br çalışmanın lk etabını

tamamlayan ve Antarktka’da Türk bayrağını dalgalandıran

blm nsanlarımızın gerçekleştrdğ araştırmalar başarıyla

sonuçlandı. (III) Ekp ayrıca denz memellernn sayıları ve

koordnatlarını da kayıt altına aldı. (IV) Bu canlıların beyn

dalgalarıyla kalp atış hızlarındak değşmler ncelend.

(V) Bunların yanı sıra ekp, buzul kıtadan aldığı örnekler

üzernde yapacağı çalışmalarla küresel klm değşklğnn

ncelenmesne katkı sağlamış olacak.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Üç hafta süren çalışmalarda Antarktka’dak

buzullar, yabancı türler, krllk, byolojk çeştllk ve koruma

alanları konularında araştırmalar yapıldı.” cümles

getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

P:138

138

1 PARAGRAFTA YAPI

5. (I) Ben bugüne kadar gördüğüm yerler çnde en çok

etkleyen yer Norveç oldu. (II) İlknde eylül ayında Bergen

Fyordları’ndaydık, Norveç’te nadr rastlanan br şeklde

dokuz gün boyunca güneş bzmleyd. (III) İkncsnde se

şubat ayında Lofoten’deydk, k gece boyunca kuzey

ışıklarını seyredp fotoğrafladık. (IV) Yne şansımıza,

güneştek patlamaların en yoğun olduğu yılda oradaydık.

(V) Elbette bütün bunların ötesnde Norveç, her hâlyle

bugüne kadar gördüğüm en güzel ülke.

Bu parçadak numaralanmış yerlerden hangsne

düşüncenn akışına göre “İk farklı mevsmde, k farklı

rotada lerledk.” cümles getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. 1995 yılında henüz cep telefonları yen yen pyasaya

çıkmaya başlamışken Japonya’da özellkle gençler

arasında sadece metn mesajları alıp göndermeye

yarayan çağrı chazları son derece yaygın olarak

kullanılıyordu. Br gün Japon Telekom operatörü NTT

Docomo, küçük br jest yaparak gençler çn tasarladığı

çağrı chazlarına normal harflern yanında br de kalp

smges eklemeye karar verd. Böylece her gün atılan

mlyonlarca mesajı braz daha renklendrmey umuyordu.

Bugün olsa mesajlara ekleneblecek küçük br kalp

smgesnn yen br özellk gb sunulması tuhaf geleblr.

Ama o gün öyle olmadı. Gençler bu smgeye bayıldı,

çılgınlar gb kullanmaya başladılar. Öyle k ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) gençler, kendlern NTT Docomo’yla özdeşleştrdler ve

şrketn logosunu taşıyan tşörtler, mağazalarda yok

sattı

B) bu küçücük hamlenn getrdğ popülerlkle NTT

Docomo’nun o dönemdek chaz pazarı payı yüzde

40’a kadar yükseld

C) şrket, bu smgey çok öneml br yenlkmş gb reklam

malzemes olarak kullandı

D) gençler, sadece bu smgey kullanmak çn sohbet

başlatır oldular ve sözsüz, kalp smgel mesajların

oranı şaşırtıcı derece arttı

E) şrket, crosunu kısa sürede görülmemş oranda

artırarak tam kye katladı

7. I. EdPuzzle, bz öğretclern vdeo ç ölçme

değerlendrme şlemler yapableceğ en y ve etkn

araçlardan br. Yararlanmak çn tek yapmanız

gereken EdPuzzle stesne üye olmak.

II. Üye olduktan sonra stersenz sınıfınızı, sınıflarınızı

ssteme ekleyerek daha sonra oluşturacağınız

vdeolu değerlendrme çerklernz öğrenclernzle

paylaşablrsnz. Vdeoyu zlemeler çn br süre

tanımlayablr; daha sonra bu vdeoları kmlern

zleyp zlemedğn, vdeo çndek sorulara kmlern

cevap verp vermedğn, sınıfın başarı durumunu vb.

aklınıza geleblecek brçok sonucu göreblrsnz.

III. EdPuzzle uygulamasının sunduğu bu genş

olanaklara bakıp mrendnz m? Bu kadar özellk

varsa vdeolu değerlendrme çerkler oluşturmak da

zordur demeyn. Kullanımın ne kadar kolay olduğunu

başlayınca anlayacaksınız.

IV. Bu verlerle yen dersler hazırlayablrsnz. Sınıfın

veya sınıftak herhang br öğrencnn hang

konularda eksk olduğunu görüp bu yönde çalışmalar

yapablrsnz.

V. Brkaç deneme le şlern ne kadar kolay olduğunu

göreceksnz. İçerkler hazırlarken YouTube, Khan

Academy, Natonal Geographc, TED Talks,

Vertasum, Numberphle, Crash course, Vmeo

vdeolarını burada kullanabldğnz belrterek tanıtımı

btreym.

Bu parçada anlam akışındak bozukluğu gdermek çn

aşağıdak değşklklerden hangs yapılmalıdır?

A) I. bölüm le III. bölüm yer değştrmel.

B) II. bölüm le IV. bölüm yer değştrmel.

C) III. bölüm, IV. bölümden sonra gelmel.

D) IV. bölüm le V. bölüm yer değştrmel.

E) V. bölüm, II. bölümden önce gelmel.

P:139

PARAGRAFTA YAPI

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

139

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

2

1. (I) Lale; zambakgller famlyasından, yaprakları uzun ve

mızraksı, ççekler kadeh bçmnde, türlü renkte, alacalı

br süs btksdr. (II) Lalenn parlak renkl, hemen hemen

brbrne eşt olan altı taç yaprağı vardır. (III) Ayrıca çok

tohumlu br btk olup kapsül yapısında meyveler

bulunmaktadır. (IV) Lalenn ana vatanının Orta Asya

olduğu yaygın br görüştür. (V) Lalenn Türkstan’ın

bozkırlarında yaban br ççek olarak uç verp Bulgar

Türkleryle İdl boyuna, Tmuroğulları le Hnt’e,

Selçuklularla İran’a ve Anadolu’ya geldğ belrtlmektedr.

(VI) Laleye yaban olarak Akdenz’n kuzey kıyıları ve

Japonya’da da rastlanmaktadır.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. Tural Hüseyn, Azerbaycan’da “Bz Hepmz Karabağlıyız”

ve “Köy Hayatı” gb brçok projenn altına mzasını atan,

bu projeleryle ödüller kazanan br fotoğrafçı. Hüseyn,

Azerbaycan’la lgl “Azerbaycan’ın Yüzler” (Faces of

Azerbajan) sml yen br proje başlatmış. Şmdlk

başkent Bakü, Sumgayıt, Gence, Lenkeran ve Haçmaz

şehrlernde gerçekleştrdğ çekmlerle projesne katkılar

sağlayan fotoğrafçı, ----. Ayrıca bu proje kapsamında,

Sağlık İmkânları Kısıtlı Gençlern Meslek Rehabltasyonu

Merkezne de uğrayarak belrl sağlık sorunları veya

engeller olan nsanları da fotoğraflamış. Bu bölgelerde

yaptığı çekmlerle, başta genel olarak Azerbaycan halkının

sonrasında se o bölgenn nsanlarının görünüşünü, gym

tarzını ve toplumun yüzlernden okunan ruh hâln yan

genel olarak o coğrafyanın demografk yapısı le lgl

zlenmler elde etmemz de sağlıyor.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) “Bz Hepmz Karabağlıyız” adlı heyecan verc br

projeye de mza attı

B) “Can Azerbaycan’ın İnsanları” adlı br büyük proje çn

de çalışıyor

C) Gence ve Lenkeran’da yaşayan yerl halkı ve tüm

nsanları fotoğrafladı

D) öncek projelerde olduğu gb sıradan kabul ettğmz br

konuyu “Köy Hayatı” adlı br projeyle anlatacak

E) “Azerbaycan’ın Yüzler” sml br projeye de destek

veryor

3. I. Gerçek olduğunu öğrennce başvurumu yaptım.

II. Uzaya gtme hayalmden hç vazgeçmedğm çn ve

çevremdek herkes bunu bldğ çn yarışmayı br

arkadaşım haber verd.

III. Dünya genelnde 2 mlyon kşnn başvurduğu bu

yarışmanın Türkye seçmelernde elemey geçtm.

IV. Önce nanmadım, dalga geçldğn sandım.

V. Yarışmanın knc etabı çn elemey geçenlerle

brlkte ABD’nn Orlando eyaletndek NASA uzay

kampına katıldık.

Yukarıdak numaralanmış cümleler anlamlı br bütün

oluşturacak bçmde sıralandığında hangs baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. ----. Uzmanlar, etkl yazmanın özellkle Amerka’da hem

devlet sektöründe hem de özel sektörde hayat önem

taşıdığını, reklam ve pazarlamada etksn drekt

gösterdğn söylemektedrler. Yazarlar, toplumun etkl

yazma taleplernn sadece profesyonel ş le sınırlı

olmadığını; bunun sekreterlk ve hükûmettek danışmanlık

pozsyonunu destekleme, nşaat, üretm ve hzmet

endüstrs gb brçok alana kadar genşledğn; devlette ve

özel sektörde görev yapanların yüzde otuzunun şler le

lgl temel yazma becerlern kazanmaları çn eğtme

alındığını; özel sektörün bu eğtm çn yılda yaklaşık

3,1 mlyar dolar, devletn de 221 mlyon dolar harcadığını

fade etmektedrler.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Yazma becers, ş hayatında başarılı olmanın en

öneml unsurlarındandır

B) Amerka’da kşler, y br ş bulmak çn okuduğunu

anlama ve yazma becersne sahp olmalıdır

C) Toplumdak etkl yazma gücünün yüksek olması, o

toplumun kalkınmışlığının göstergesdr

D) Ülkelern eğtme ayırdığı payın her yıl gttkçe artmakta

olduğu görülmektedr

E) Temel yazma becerlernn öğretlmes, eğtm

kurumlarının başlıca görevdr

P:140

140

2 PARAGRAFTA YAPI

5. (I) Evet, hepmzn heyecanla bekledğ yaz mevsm tüm

poztf enerjsyle gelmeye hazırlanıyor. (II) Pek, szler ya

da vücudunuz sıcak yaz günler çn hazır mısınız?

(III) Hç şüphesz yaz mevsmnn yaklaşmasıyla brlkte

hepmz yenden zayıflama telaşı sarmaya başladı.

(IV) Yaşam tarzından vücudun htyacı olan vtamnlere

kadar brçok dış etken seçm yaparken göz önünde

bulundurmanız lazım. (V) Üstelk her dyetn kendne göre

artıları ve eksler olduğunu unutmamanız gerek.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Ancak yapacağınız dyete karar verrken çok

dkkatl olmanız gerekyor.” cümles getrlmeldr?

A) IV B) II C) V D) I E) III

6. ----. O günlerde su depolamak çn kullanılan sarnıç,

günümüzde tarhî eser ntelğ taşıyarak lg odağı olmaya

devam edyor. Sarnıcın btş noktasında oyma ve

kabartmalar şeklnde yapılan tavus gözler le gözyaşı

taşları bulunuyor. Br dğer adı “Ağlayan Sütun” olan

gözyaşı sütunu, neml br yapıya sahp olmasından dolayı

ağlıyormuş görünümü verr. Gözyaşı sütununun hemen

arkasında se dlek havuzu bulunur. Sarnıcın gezlmes

sırasında gez platformu üzernde kendnz su üzernde

yürür gb hssedeblrsnz. Sarnıç çersnde yer alan

balıklar se renkleryle gelenler büyüler ntelktedr.

Sarnıca grdğnz an, lk basamaktan tbaren tarhn

gzemne kapıldığınızı hssederek daha emn adımlarla

gezmeye devam edeblrsnz. Sarnıçta yürümeye

başladığınız andan sonra merdven ortasına geldğnzde

İstanbul’un en büyük sarnıcını keşfetmeye hazır

olmalısınız.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un fethedlmesnden yüz yıl

sonra balıkçılar tarafından keşfedlmştr

B) Yerebatan Sarnıcı’na tarhî değernn ötesnde br

değer bçmek mümkün değldr

C) Bzans Dönem mmarları tarafından yapılan sarnıç,

yapıldığı andan tbaren yerl ve yabancı turstlern lg

odağı hâlne gelmştr

D) İstanbul, tarhî kmlğyle kendne has büyüsü olan

gzeml br şehrdr

E) Geçmşn zlern taşıyan brçok eser, henüz hak ettğ

değer bulablmş değldr

7. I. Yabancı br dln kolaylığı, zorluğu ve öğrenme

süreler; lgl dl öğrenen kşnn ana dlne, ana

dlnn öğrenmek stedğ dle olan yakınlığına, dl

öğrenme gerekçesne, motvasyonuna, öğrenme

yöntemne, öğrenme ortamına ve bldğ dğer

yabancı dllere göre değşklk göstermektedr.

Dünyadak dllern ne kadar sürede öğrenlebleceğ

hususuna net br cevap vereblmek çn öncelkle br

sıfır noktasına htyaç duyulmaktadır.

II. ABD Yabancı Hzmet Ensttüsü (Foregn Servce

Insttute) Dl Eğtm Merkez, İnglzcey referans

alarak (sıfır noktası kabul ederek) dğer dllern

zorlukları ve öğrenme süreler üzerne br araştırma

yaparak yayımlamış durumda.

III. Dllern öğrenme sürelernn 575 saat (24 hafta) le

2.200 (88 hafta) saat arasında değştğ görülüyor.

Türkçe, ana dl İnglzce olanlar çn 4. kategorde

yan 44 haftada (1.100 saat) öğrenleblecek dller

arasında.

IV. Ancak Türkye’de Türkye burslusu öğrenclern

140 saatlk akademk Türkçe le desteklenyor

olması, Yunus Emre Ensttülernde ve ünverstelerde

Türkçe öğretmn desteklemek amacıyla

gerçekleştrlen ders dışı etknlkler ve konuşma

kulüpler, yabancılara Türkçe öğretmnde en az

1.000 saate htyaç duyulduğunu da göstermektedr.

V. Bu ders dışı etknlkler ve konuşma kulüpler göz

önüne alındığında Türkye’nn Türkçe öğretm

konusunda son yıllarda çok büyük tecrübeler

edndğn söyleyeblrz. Bu tecrübeler çerçevesnde

Türkçe referans alınarak (sıfır noktası seçlerek)

dğer dller konuşanların (yabancı dller ve lehçeler)

Türkçey öğrenme süreler/süreçler konusunda br

araştırma yapılarak net br harta yayımlanablr.

Yukarıda numaralanmış metnlerden hangsnn

sonuna düşüncenn akışına göre “Türkçenn öğretm

üzerne yapılan çalışmalar dkkate alındığında Türkye

burslusu uluslararası öğrenclern ünverste eğtmlernn

temel olan Türkçey öğrenmeler çn belrlenen 960

saatle, Yunus Emre Ensttüsü kurslarında C1 sevyesn

tamamlamak çn gerekl olan 750 saatle -öğrenclern ana

dller dkkate alınmadığında- Türkçenn 3. kategorde yer

alması gerektğ düşünüleblr.” cümles getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:141

PARAGRAFTA YAPI

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

141

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3

1. Yapılan araştırılmalara göre her 3 çocuktan br henüz

konuşma dah öğrenmeden blgsayar, akıllı telefon, tablet

vb. elektronk chazlarla tanışıyor. Çocukların kodlama le

tanışmaları, kullandıkları chazları faydalı araçlara

dönüştürüyor. Kodlama eğtm, çocukların hayal ettkler

oyun, uygulama vb. brçok yazılımı gelştreblmelern

sağlıyor. Kodlama, yenlğ harekete geçrr; çocuklarımızın

teknolojk lerlemelere öncülük edeblmeler çn temel br

yetenektr. Kodlama, çocuklara yaratıcılık mkânı verr;

çocuklar, kodlama sayesnde gerçekten harka projelere

mza atablrler. Kodlama, öz güven sağlar; çocukların

gelştrdkler projeler aleler ve arkadaşlarına tanıtmaları

onlara büyük br güç katar. ----; matematk, okuma yazma

ve fen gb farklı alanlardak öğrenme becerlern

destekler.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Farklı yönlerde desteklenen her çocuk başarılı olur

B) Kodlamanın önem, tam olarak anlaşılmış değldr

C) Kodlama, sadece br alanda düşünülmeldr

D) Aleler, çocuklarını her alanda desteklemeldr

E) Kodlama, dğer alanlarda da başarıyı getrr

2. (I) İnsanlara, yalnız olmayı öğrenmeler gerektğn ve

kend başlarına mümkün olduğu kadar çok zaman

geçrmek çn uğraşmalarını söylemek sterm.

(II) Bugünün nsanının hatalarından br gürültülü, bazen

neredeyse agresf etknlklerde br araya gelmeye

çalışmaları. (III) Kendn yalnız hssetmemek çn br

başkasıyla beraber olma arzusu, bence çok talhsz br

gösterge. (IV) Her nsan, çocukluktan tbaren kendyle

zaman geçrmey öğrenmeye htyaç duyar. (V) Yalnız

olması gerekmez ama kendyle kaldığında sıkılmamalıdır.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Kend kendlerne kaldıklarında sıkılan nsanlar,

bana kendlerne verdkler değer açısından br tehlkenn

çndeymş gb gelr.” cümles getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. (I) AVM’ler, bugün metropol kentlern vazgeçlmez

unsurlarından br hâlne gelmştr. (II) AVM’ler; gıdadan

gyme her türlü alışverş, eğlence, dnlenme mekânları,

spor alanları gb brçok farklı etknlk mkânlarını

barındırmaktadır. (III) Bu özellkler sayesnde hemen

hemen her kentte hızlıca türeyen, kullanıcı yoğunluğunun

sürekl arttığı kentsel kullanım alanlarına dönüşmüşlerdr.

(IV) Son zamanlarda AVM’lerde ç mekân btklernn

kullanımı ve tasarımı, hareketlendrdğ mekânların

kullanım kaltesn artırmaktadır. (V) Mekânda stenmeyen

objelern gzlenmes, keskn hatların yumuşatılması gb

özellkler nedenyle btkler; AVM’lern ç mekân

düzenlemesnde kullanılmaktadır. (VI) Bu btklerle mekân,

daha çekc ve farklı br atmosfere sahp olmaktadır.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

3. I. Nasıl ki ikinci gruba dâhil olan kedi “Ben önemli bir

kediyim çünkü öğrendim.” demediyse ustalar da

deneyimlerini başkalarıyla paylaşmayı önemser.

II. Araştırma sonucunda ikinci gruptaki kedilerin

birinci gruptakilerden elli kat daha hızlı öğrendiği

görülmüştür.

III. Yapılan bir araştırmada kediler iki gruba ayrılarak

önce birinci gruptaki kedilere bir eğitim verilmiş ve

birinci gruptaki kedilerden biri, ikinci gruba dâhil

edilmiştir.

IV. Bu durum sanatçı, düşünür ve zanaatkârların

öğrencileriyle kurdukları ve onlarla en değerli

meslek sırlarını paylaştıkları usta-çırak ilişkisinin

doğallığıyla benzerlikler taşıyor.

V. Belli bir zaman geçtikten sonra ikinci gruptaki

kedilere de aynı eğitim verilmiştir.

Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

üçüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:142

142

3 PARAGRAFTA YAPI

5. (I) Kalush Orchestra grubu, 2022 Eurovson Şarkı

Yarışması’nın fnal sonrası gündeme geld. (II) Grup,

fnale kalan 25 ülke arasında Ukrayna’yı brnclğe taşıdı.

(III) Ukrayna, Eurovson Şarkı Yarışması’na lk defa 2003

yılında katıldı. (IV) Kendlern bu başarıya taşıyan

şarkıları “Stefana” adını taşıyordu. (V) Bu şarkıyla en

fazla puanı toplayan rap grubu, toplam beş üyeden

oluşuyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. (I) Köftec Arnavut; Balat’ta 1937’den ber şleyen, köftes

ve tatlılarıyla parmak ısırtan, küçük, salaş ama tarhî

lokantalardan… (II) Aslında Mav Köşe smyle açılmış

ama zamanla Köftec Arnavut olarak sm yapmış.

(III) Bz yıllar önce henüz bu kadar her köşe başında

bulunmazken bu tadı lk kez burada deneyp ona âşık

olmuştuk. (IV) Sz de mutlaka deneyn, gerçekten farkı

anlayacaksınız. (V) Çok geç gtmezsenz y olur, trleçe

akşama kadar kalmayablyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Köftes, pyazı, cğer, Kıbrıs tatlısı ve şmdlerde

çok blnse de eskden çok daha az duyduğumuz

trleçesyle meşhur.” cümles getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Mutfak kursu öğrencs:

(I) ----

Usta öğretc:

— Kavanoz deyp geçmeyn. Konserve yapımında

kavanozların payı oldukça yüksek. Konserve yaparken

basınçlı cam kavanozların kullanılması gerekr. Çünkü

kabak, bamya, bezelye, fasulye gb sebzelern ast

sevyes yüksektr. Sebzelernz çne koymadan önce

kaynatacağınız çn kavanozlarınız sıcağa dayanıklı

olmalıdır.

Mutfak kursu öğrencs:

(II) ----

Usta öğretc:

— Kesnlkle sağlam kavanozlar bulundurmalısınız. Aks

hâlde mesela ağız kısmındak herhang küçücük br çatlak

durumunda kavanozunuz hava alacağı çn çndek sebze

ya da meyveler bozulablr.

Mutfak kursu öğrencs:

(III) ----

Usta öğretc:

— Mutlaka yen kapaklar kullanılmalı. Yen de olsa

kapaklar 15-20 dakka kaynatılmalı. Aks hâlde kavanozda

oluşacak bakterler, sağlığınızı etkleyeblr. Özellkle

“Clostrdum botulnum” adı verlen bakter, konservelern

başdüşmanıdır. Bu bakterlern konservelerde fazlaca

üremes durumunda kapakta bombe oluştuğu

gözlemleneblr. Evde yaptığınız konserveler saklarken ve

tüketmeden önce kapaklarını kontrol etmey hmal

etmeyn. Bombe varsa kesnlkle tüketmeyn; bu, bakter

oluştuğunun şaretdr. Bu tp br konservey tükettğnz

takdrde ölümcül sonuçlara varablen besn zehrlenmeler

kaçınılmaz olacaktır.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Konserve yapımında ne tür kavanoz kullanılmalı?

(II) Konservede taze malzemey neden bu kadar

önemsemelyz?

(III) Kavanoz kapaklarını neden yensnden kullanalım k?

B) (I) Evde konserve üretme şnde kavanoz seçmnde

nelere dkkat edlmeldr?

(II) Kavanozda şeffaflığı neden bu kadar önemsemelyz?

(III) Esk kapakları kullanırken nelere dkkat etmelyz?

C) (I) Konserve yaparken hang özellkte kavanozları

seçelm?

(II) Kavanoz kavanozdur bence, sağlamlık neden bu

kadar öneml?

(III) Kavanoz kapakları konusunda nelere dkkat edlmel?

D) (I) Konservey hang büyüklükte kavanoza kuralım?

(II) Kavanozun sağlamlığı konservenn tadını

etkleyeblr m?

(III) Kapakları beyaz mı yoksa renkl m seçmelyz?

E) (I) Ev konservelernde kavanozların özellkler ne olmalı?

(II) Sağlam kavanoz sağlam konserve m demektr?

(III) Kavanozun cam kalınlığı neden bu kadar öneml?

P:143

PARAGRAFTA YAPI

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

143

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

4

1. (I) Kahramanmaraş’ta Selçuklu Dönem’nden bu yana

ustaların el emeğ göz nuru olarak yaptığı çeyz sandıkları,

günümüzde esk önemn ytrmek üzere. (II) Günümüze

kadar ulaşan sandıklar, özellkle yen evlenecek olan

çftler çn çeyzde kullanılmaktaydı. (III) Son yıllarda

modernleşmenn artmasıyla brlkte vatandaşların daha

çok moblyacıların suntadan yaptıkları sandıkları

kullanması, yüz yıllık bu kültürü kaybolma noktasına

getrd. (IV) Durum böyle olunca emeklernn artık rağbet

görmedğn ve esks gb satışın olmadığını fade eden

sandık ustaları, böyle gderse 10-15 yıla kadar bu kültürün

yok olacağını belrttler. (V) Kahramanmaraş’ta sandık

yapımıyla uğraşan bazı ustalar da çeyz sandıklarının

yapımında çırak bulamadıklarını söyleyerek yapılan

sandıkların dükkânlarda alıcısını bekledğn fade ett.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Ustaların bnbr emek sarf ettğ çeyz sandıkları,

artık esks gb lg görmüyor; süs eşyası olarak

kullanılıyor.” cümles getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Orta Çağ Avrupa’sında topla oynanan br oyuna dar lk

fadelere, 9. yüzyıla at Nennus’un Historia Brittonum adlı

esernde rastlanmaktadır. Galler’n kuzey kısımlarında

yazılan eserde, br grup çocuğun top oynadığından

bahsedlmektedr. İngltere’de komşu kasaba veya köyler

arasında oynanan ve “güruh futbolu” adı verlen oyunda

amaç, topu rakp takımın kasaba veya köyünde belrlenen

bölgeye göndermekt. Hemen hemen hçbr kuralın

olmadığı bu oyunda oyuncu sınırlaması yoktu ve yüzlerce

kş mücadele edeblmekteyd. Bu etknlkler sırasında

meydana gelen karmaşayı ve yaşanan olayları gerekçe

gösteren Kral II. Edward tarafından 13 Nsan 1314’te

ülkede futbol oynanması yasaklanmış. ----. Ülkede futbol,

300 yıl kadar yasaklı kalmıştı.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre

I. Bu yasak, nsanların futbola olan lgsn köreltmemş

II. Bu yasak, sonrak hükümdarlar tarafından da

sürdürülmüş

III. Bu yasaktan sonra da uzun br süre kmse

oynamaya cesaret edememş

yargılarından hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4. Tüm dealstler, hzmet ettkler davaların her şeyden önce

dünyanın tüm ötek davalarından üstün olduğunu düşünür.

Kend davalarının braz olsun başarılı olması çn bu

davanın tüm ötek nsan grşmlerne gerekl olan aynı ps

kokulu gübreye açıkça htyacı olduğuna nanmak stemez.

Gübre en stenmeyen şeylerden brdr ama btknn hayatı

ona bağlıdır sonuçta.

I. Ardında gdlen her deal, çnde öyle ya da böyle

küçük de olsa kötü br öz barındırır.

II. Eleştr; uğruna ömür çürütülen dealler daha y hâle

getren, albens olmayan ama yararlı br katalzördür.

III. Çatışmacı kşlkler, çnde bulundukları grupların ekp

ruhuna zarar verme özellklern göz ardı edeblr.

Yukarıdak numaralanmış cümlelerden hangler bu

parçanın hem başına hem de sonuna getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

3. Dünyanın en yüksek dağı olan Everest’in zirvesi, deniz

seviyesinden 8848 metre yüksektedir. İki tektonik

levhanın -yer kabuğu parçasının- çarpışması sonucu

oluşan Everest Dağı, ----.

Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi

getirilirse “Everest Dağı’nın fiziki özelliklerinde zamanla

değişiklik olduğu” sonucuna ulaşılır?

A) gelişen yükseklik belirleme yöntemlerine bağlı olarak

yüksekliği farklı sayılarla ifade edilen bir dağdır

B) birbirini itmeye devam eden bu iki levha nedeniyle

her yıl yaklaşık dört milimetre kadar yükselmektedir

C) çevresel koşulların değişmesine bağlı olarak yeni

oluşan dağlarla birlikte dünyanın en yüksek dağı

olma özelliğini kaybedebilir

D) zirve noktasında ölçülen sıcaklık değeri, iklimsel

koşullara bağlı olarak farklılık gösteren bir coğrafi

yapı özelliğindedir

E) üzerinde belirlenen yeni rotalarla tırmanışlar için

günden güne cazip hâle gelen bir yapı özelliği

sergilemektedir

ÇIKMIŞ

SORU

2022 - TYT

P:144

144

4 PARAGRAFTA YAPI

5. (I) Bazen br Word metn üzernde çalışırken stedğnz br

kelme veya cümleyle lgl yorum yapmak, br yerlere not

almak veya seçl alanla lgl brlerne açıklamalar yapmak

sterz. (II) Bu sesl notları öğrenclernzn veya

arkadaşlarınızın metnlerne ekleyerek meramınızı kolay

anlatmak stemez msnz? (III) Pek, stedğnz kelme

veya cümleyle lgl sesl not almak stemez msnz?

(IV) Bunun çn yorum bölümünü kullanır, notlar alırız

ancak not almak yan yazmak, her zaman yeterl veya

pratk olmayablr. (V) Çevrm dışı olarak Word’de değl

ama Google dokümanlarında çalışırken sesl not almak

steyenler çn gelştrlmş br eklent mevcut: Kazena.

Bu parçada anlam akışındak bozukluğu gdermek çn

aşağıdak değşklklerden hangs yapılmalıdır?

A) I. cümle le III. cümle yer değştrmel.

B) II. cümle le IV. cümle yer değştrmel.

C) III. cümle, IV. cümleden sonra gelmel.

D) IV. cümle le V. cümle yer değştrmel.

E) V. cümle II. cümleden önce gelmel.

6. ----. Bu, aynı zamanda çocukların doğadan ve yeşlden

uzak kalmasının en büyük nedenlernden br. “Yenlen

Üreten Okul” projes de bu düzene çomak sokmak steyen

brler tarafından gelştrld. Vetnam’ın Dong Na

şehrnde, çocukların kend besnlern yetştreblecekler,

sürdürüleblr tarım anaokulu fkr hayat buldu. Yakında yer

alan br ayakkabı fabrkasında çalışan alelern çocuklarına

eğtm alanı sağlamak amacıyla başlayan proje,

“Sürdürüleblr Tarım Anaokulları” fkr çn de âdeta br

prototpe dönüşmüş. Vo Trong Ngha mmar ekb, okulu

çocukların doğa ve tarım le lşklern düzelteblmek ve

gelştreblmek adına tasarladıklarını söylüyor. Bu fkr,

sadece tarımla değl, güneş enerjs ve suyun ger

dönüşümü le de desteklenyor. İk katlı sarmal şeklde

nşa edlen ve 500 öğrenc kapastesne sahp olan okul,

olabldğnce yeşl alana yer bırakıyor. Okul üç adet avluya

ve bunlara ek olarak çocukların ekm yapablecekler

bahçelerden oluşan çatılara sahp.

Bu parçanın başına düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrleblr?

A) Çocuklarımız yazık k ağaçtan, ormandan,

hayvanlardan, doğadan uzakta yetşyor

B) En değerl varlıklarımızı son zamanlarda özenl

bakıcılara, seçkn anaokullarına ya da sevgl

büyükannelerne köye bırakıyoruz

C) Yeşlden uzak yaşam bz ve daha önemls

çocuklarımızı ağaçtan, doğadan uzaklaştırdı

D) Acımasız kentleşme, sadece yaşadığımız toprakların

değl; bütün dünyanın en büyük sorunu

E) Yeşlden uzakta yetşen çocuklar, ağaçtan, ormandan,

doğadan uzakta kalıyor

7. • Dünyamız krlendkçe ne yüzebleceğmz denzler,

ne yürüyebleceğmz ormanlar ne de

koşableceğmz sahller kalacak, blyoruz. Her brey

ve şrket gb bzm de üzermze düşen sorumluluk

büyük, bu nedenle doğru adımları atmak çn

çalışmalar gerçekleştryoruz. • Çalışanlarımız le ploggng (koşarak çöp toplama)

etknlkler düzenlyoruz. Mağazalarımız zaman zaman

çöp toplama etknlkler yaparak kullanıcılarımızla

beraber kend şehrlern temzlyor. Karbondokst

salınımı konusunda hem çalışanlarımıza hem de

üretm ortaklarımıza çevre hakkında eğtmler

veryoruz.

Yukarıdak lk parçada bazı “açıklamalar” yapılmış ve bu

açıklamalar hakkında son cümlede br “gerekllk”

belrtlmş; knc parçada se “gerekllkler” sıralanmıştır.

Aşağıdaklern hangsnde bu üç bölüm yoktur?

A) ` Bu hafta sonu YKS yapılacak. Gençler gelecek

yıllarda okuyacakları okulu bu sınav sonunda

belrleyecekler. Sınavda br mağduryet yaşanmaması

çn uyarılarda bulunan ÖSYM, adayları özellkle k

belgey yanlarında bulundurmaları konusunda uyardı. ` İlgl oturuma at sınava grş belges, nüfus cüzdanı

veya Türkye Cumhuryet kmlk kartı ya da geçerllk

süres dolmamış pasaportun aslı.

B) ` Kş spor öncesnde gereken hazırlıkları yaptıktan

sonra doğru egzersz ve duruşlarla sporunu

tamamlamalıdır. Ancak spor sonrasında sporun

etksn öneml ölçüde değştren bazı davranışları

yerne getrmelsnz. ` Brkaç dakkalık haff tempolu yürüyüş yapmalısınız.

Egzersz sonrası kas esnetmey hmal etmemelsnz.

İlk k saat çersnde en az 2-3 bardak su çmelsnz.

C) ` Tatl yolculuğunda otele varıp bavulumuzu açana

kadar yol boyunca bz çten çe kemren br soru var:

“Acaba br şey unuttum mu?” Yolun br endşe krzne

dönüşmemes çn gerekl eşyaları önceden

hazırlayın. ` Yola çıkmadan önce nüfus cüzdanı, pasaport, ehlyet,

evllk cüzdanı ve yolculuk bletlernz yanınıza almayı

unutmayın. Br bavul yanında br de seyahat çantası

almak hç de kötü br fkr değl.

D) ` Bazı durumlarda amelyat olmamız şarttır. Amelyat

önces yapılması gerekenler unutmamak gerek. ` Bazı laçları ne zaman bırakmanız gerektğ

konusunda blg alınız. İnsüln pompası kullanan

hastaların br hafta önce endokrnoloj uzmanı le

konuşmaları gerekmektedr.

E) ` Kâğıtsız br günümüz geçmyor. Ambalajdan ofs

şlerne, temzlkten reklama kadar brçok alanda

brçok kâğıt çeşd kullanıyoruz. ` Yüzey tam beyaz kuşe kâğıtlar renkl resmlern

baskısında en y sonucu verr. Kendnden karbonlu

olan otokop kâğıdı se fatura, rsalye, sparş fş gb

çok nüshalı şlerde terch edlyor.

P:145

ANLATIM

TEKNİKLERİ

S FIR 0I

RISK

4

P:146

146

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

ANLATIM TEKNİKLERİ

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

TEST

1A

 Paragraf sorularındaki “ağır basmak” ile “başvurmak” soru tipleri karşısında aynı şekilde davranamayız.

Ağır basmak denildiğinde o metnin içinde birden fazla anlatım tekniğine başvurulur. Ama bir tanesi daha

baskın ve daha yaygındır. Başvurmak soru tipinde ise metinde sadece bir tane tekniğe yer verilmiştir.

 “Özellikle başvurmak”, “daha çok başvurmak” gibi soru tipleri de “ağır basmak” soru tipi gibidir. Parçanın

içinden yoğun olanı bulmalıyız. “Yararlanmak” soru tipi de “başvurmak” soru tipi gibidir.

 Bu testi süre tutmadan, sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

2. Bugün sze şunu söylemeye karar verdm: Tecrübe

sermayedr. Bu sözü ben söylemş olmayı çok sterdm

ama şmd smn hatırlamadığım br ktapta okudum.

“Tecrübe sermayedr.” Sermaye sadece tcar br ş

yapmak çn elde olması gereken nakt değldr. Çok

değşk sermayeler var. Yetenek sermayedr. Olgunluk

sermayedr. Okunmuş ktaplar, blnen dller, dolaşılmış

ülkeler, btrlmş okullar, kazanılmış veya kaybedlmş

savaşlar, yatılmış hücreler, tadılmış acılar ve zevkler

sermayedr. Şu anda brn yaşamakta olduğumuz felaket

yılları, felaketn br dayanıklılık test olduğunu

anlayablenler çn br sermayedr. Bu yıl ne kadar zor

olursa olsun, başımıza ne getrrse getrsn, kazandıracağı

tecrübe hayatımızın gerye kalan yıllarında kullanacağımız

br sermaye olacak.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmuştur?

A) Açıklamaya - karşılaştırmaya

B) Sayıp dökmeye - alıntılamaya

C) Tanık göstermeye - öykülemeye

D) Örnek vermeye - tartışmaya

E) Karşılaştırmaya - benzetmeye

1. Kentsel düş gücünü heceleyenler, kentin karakteri olan

nesnelerdir. Bu nesneler, kentin tarihine tanıklık eden ve

onunla bütünleşen varlıklar olarak kendilerini kabul

ettirir. Dilsiz güçler rolünde hep sahnededirler. Galata

Kulesi, Beyoğlu’nun yıkık dökük evleri, bir avlunun

gölgesindeki zarif bir kuyu, kim bilir güneşin

yakıcılığında hangi sohbetlere siper olmuş görkemli

asırlık çınarlar, yüzyıllık bir çeşme, küçük bir

fotoğrafçının vitrinini süsleyen eski aile fotoğrafları...

Bu nesnelerin işlevi; varlıklarıyla kentin romanını

yazmak, varlıklarını sürdürürken çağın yüklediği yeni

anlamlara rağmen kente sahip çıkmaktır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Öyküleme B) Örneklendirme

C) Tanık gösterme D) Tanımlama

Ç

E) Karşılaştırma IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2020 - TYT

P:147

147

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

3. Gerçekte her ulusun dlnde sözlüklere geçmemş brçok

kullanım vardır. Anadolu’yu dolaştığınızda ya da dp

bucağı karıştırdığınızda bunların çok hoş kullanımlarına

rastlarsınız. Benm sık sık “sıçrayarak, atlayarak” yerne

kullandığım “holdurhop” Ordu’da, “vt vt” Merzfon

köylernde çokça kullanılır. Çığlık anlamındak “vayvllm”

de bana Nğde’nn br armağanıdır.

Yazar, parçanın lk cümlesndek savını nandırıcı

kılmak çn aşağıdaklerden hangsne başvurmuştur?

A) Tanımlamalardan yararlanmaya

B) Tartışmacı br üsluba

C) Örneklendrmeye ağırlık vermeye

D) Düşüncelern öne çıkarmaya

E) Okurun hayal gücüne dayanmaya

4. Albatroslar uçarken meydana gelen fzksel süreçler,

yelkenl gemler yol alırken meydana gelen fzksel

süreçlerle aynı. Yelkenl gemler de albatroslar gb

momentum transferne aracılık eder, yüksek hızla hareket

eden rüzgârdan aldıkları momentumu düşük hızla hareket

eden suya aktarırlar. Hem kuşların hem de yelkenl

gemlern daha hızlı hareket etmesn sağlayan şeyler

aynı: Kolayca asılı kalablmek ve farklı hızlarla hareket

eden k ortamla etkleşmek. Albatroslar, kanatları

sayesnde havada asılı kalmada çok başarılıdır. Ancak

uçtukları hava katmanlarındak rüzgârlar arasındak hız

farkı azdır. Yelkenl gemlerse brbrnden çok farklı hızlarla

hareket eden k ayrı ortamın çnde bulunur: hava ve su.

Ancak gemlern gövdes le su arasındak sürtünme,

gemlern hızının çok fazla artmasını engeller.

Bu parçanın yazarı, albatroslarla lgl savını nandırıcı

kılmak çn aşağıdaklerden hangsne başvurmuştur?

A) Alıntılamaya başvurmaya

B) Tanımlamalara öncelk vermeye

C) Sayıp dökme yolunu seçmeye

D) Tanık göstermeye

E) Benzerlk lşksnden yararlanmaya

5. Tyatro esernn ruhunu aydınlatacak madd vasıtaların

başında dekor gelr. Romanda çevre tasvr ne se sahne

üzernde de dekor odur. Tasvr, süs olsun dye nasıl

romana konulmazsa dekor da sokak fotoğrafçısının

arkalık olarak kullandığı manzaralı bez gb süs olsun dye

sahneye öylece konulmaz.

Bu parçada düşüncey gelştrmek çn daha çok

aşağıdaklerden hangsne başvurulmuştur?

A) Tanımlamaya

B) Alıntılamaya

C) Örneklendrmeye

D) Betmlemeye

E) Karşılaştırmaya

6. Anadolu’nun dağları Avrupa’dan geld fakat nehrler

Avrupalı değl. Onlarınk gelgtl denzlere döküldükler çn

halç yapar, bzmkler tortu yapıyor. Onlar fazla

dallanmadıkları çn daha derl toplu; bzm topraklar

arızalıdır, nehrler adednden kazanıp dolgunluğundan

kaybedyoruz. Onların dağları çerdedr, nehrler mesafel;

bzm dağlar kıyılara çok yakın, çıktıkları yerden

döküldükler yer gören ırmaklarımız var. Onların gelr

fazla, bzmklern kıt; onlarınk yatkın, bzmkler delşmen.

Bu parçada Anadolu’nun dağları ve nehrler,

aşağıdak anlatım yöntemlernden hangs ön plana

çıkarılarak vurgulanmıştır?

A) Örneklendrme B) Tanık gösterme

C) Tartışma D) Karşılaştırma

E) Soyutlama

P:148

148

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

7. Ben, hasta ruhları ve snrl nsanları dama yüzlernn

tebessümlü olup olmamasıyla teşhs ederm. Snrl

adamların yüzler gülmez. Tebessümden mahrum br

çehre gördüğüm zaman, derhal bunun br snr hastasına

at olduğunu anlarım. Tebessüm ruhun sağlamlığı kadar

saadetn de müjdecsdr.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Tanık gösterme

B) Günlük yaşamla lşklendrme

C) Örneklemeye yer verme

D) Benzetmeye başvurma

E) Koşul öne sürme

8. Sanat, önü kalabalık br çeşmedr. Km bu çeşmenn blek

kalınlığında dökülen suyunu avuçlarına doldurup çer, km

dolu avuçlardan fışkıran damlacıklarla dln ıslatır, km

çeşmenn aktığı yerdek artık sulara başını gömer, km de

bu artık suların toprak üzernde akan ve ayaklar altında

ezlen bulanık ve çamurlu yollarına yüzükoyun kapanır.

Bu parçanın anlatımında

I. Açıklama,

II. Tanımlama,

III. Benzetme

teknklernn hanglernden yararlanılmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II, III

10. Yazıyorum. Dln brnc derecesdr bu. Sonra, yazıyor

olduğumu yazıyorum; bu da knc dereces. Pascal da o

tarhte şöyle demşt: “Aklımdan kaçmış olan br düşünce

vardı, yazmak styordum o düşüncey. Onun yerne

aklımdan kaçmış olduğunu yazıyorum.” Günümüzde bzler

bu knc derecey daha fazla kullanırız. Parçalar hâlnde

yazmak... Bu durumda parçalar, çembern çevresnde yer

alan taşlardır. Halka gb çepeçevre yayılıyorum. Parça

parça olmuş bütün küçük evrenm. Ya merkezde ne var?

Blg keşke çember gb ben sarsa elmn altında olsa onu

çme sndrmek değl de yalnızca ona göz atmak

durumunda olsam... Blg, yazı’nın br bütünleycs olarak

kalsa...

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmamıştır?

A) Alıntılamaya

B) İklemeye

C) Açıklamaya

D) Örneklemeye

E) Benzetmeye

9. Richard Strauss, bugünün orkestra repertuvarının

demirbaşları arasında sayılan bir dizi senfonik şiirle ve

opera alanındaki kalıcı eserle tanınan en önemli

bestecilerdendir. Özellikle Salome adlı operası

sansasyon yaratmış, sayısı yüz elliyi aşan lietleri ile bir

şarkı ustası olarak müzik tarihindeki özgün yerini

almıştır. Günümüz operaları hâlen onun zengin sahne

çalışmalarından yararlanır. Gerek lietlerinde gerek

görkemli orkestral eserlerinde lirik gücünü kuvvetle

hissettiren Strauss, bugün de dünyanın önde gelen

solistlerini mıknatıs gibi kendine çekmektedir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Benzetme B) Öznellik

C) Tartışma D) Örnekleme

E) Karşılaştırma

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2021 - TYT

P:149

149

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Süre tutmadan sadece çöz! 1A

11. Kültür, sahbnde fkr bünyes hâlne gelmş blgdr.

Gıdanın, döne dolaşa damarlarımızda kan hâlne gelş

gb... Kmse bze klerndek erzakı gösterp o ölçüde kan

sahb olduğunu dda edemez. Kmse de anskloped

ezberlemekle kültürlü olmaz. Kültür, blg sahb olmak

değl, blme özellğne ermektr. Blme özellğne eren,

blmedğ şeylern de br çeşt âlmdr. Nasıl k parası olan,

satın almadığı şeylern de br çeşt sahbyse... Bütün

blglern kaynağına ulaşmak çn çabalamış ve br dünya

görüşüne varmış her nsan kültürlüdür. Bunun çndr k

ünverstelerde öğrenc, br şey öğrenmekten çok nasıl

öğrenleceğn öğrenr. Ünverste, öğrenme metotlarını

öğreten ocak.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Örneklere yer verlmştr.

B) Benzetme yapılmıştır.

C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.

D) Tanımlama yapılmıştır.

E) Açıklamaya başvurulmuştur.

12. Tasarımlarımın br yernde mnk br mnmalst etk varsa

bu Japon olmamdan kaynaklanıyordur. Ben br Japon’um,

tasarım yaparken çmdek Japon devreye gryor. Tasarım

yaparken objeye değl, kşye yaklaşıyorum. Onu

kullanacak olana yaklaştığım çn hslerm ve sempatm

her zaman aynı. Hçbr zaman kend stlmn çnde

kalıplara sıkışıp kalmak stemedm. “Bu senn tarzın değl.”

dye eleştrmeler ben rahatsız etmyor. Netcede

beğenlen, şe yarar, güzel br şey ortaya çıkarmışsam

zaten o benm karakterm yansıtıyordur. Kalıplara

sıkışmak steseydm Japonya’da kalır, hep aynı şeyler

yapardım. Sektördek yenlklere hâkm olmak çn İtalya’ya

geldm.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Açıklamaya dayalı br üsluba yaslandığı

B) Eleştrye açık br tasarımcının sözlern yansıttığı

C) Gerekçe çeren cümlelere yer verdğ

D) Tanımlamaların yapıldığı

E) Şart fade eden cümlelere yer verldğ

13. Bu zarf ağacın arabaya nce br endam hâlnde yalnız

gövdes sığıyor, dallarıyla yaprakları gür br saç demet

gb ıslak taşlar üzernde sürüklenyordu. Durdum.

Arabanın arkasından bakmaya başladım. Km blr hang

su başında alıştığı cömert toprağı terk ederek yalçın yüzlü

âşığının topraklarından nce damarlarını geçrmeye gelen

bu ağaç; gözüme, hıçkırıklarla ağlayan fakat hüznü çnde

mesut br geln gb göründü.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak

I. Yalnız görme duyusuna seslenlmştr.

II. Benzetmelerden yararlanılmıştır.

III. Öyküleme söz konusudur.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

14. Teknoloj dev Apple, yen modellern görücüye çıkaracağı

özel etknlk tarhn belrledğn bldrd. Apple’ın etknlk

tarhn şrketn kıdeml başkan yardımcısı Greg Joswak

duyurdu. Joswak, Twtter’da “14 Eylül’de Calforna’dayız.

Yakında görüşürüz.” yazarak br davet vdeosu paylaştı.

Apple, etknlkle lgl detayları paylaşmasa da şrketn

Phone 13 tanıtımını gerçekleştreceğ ve AR veya karma

gerçeklk özellklern yayımlayacağı beklenyor. Apple’ın

özel etknlğ 14 Eylül’de Türkye saatyle 20.00’da

gerçekleşecek.

Bu parçanın anlatımında

I. Ad aktarması

II. Tanımlama

III. Doğrudan anlatım

IV. Alaysama

özellklernden hanglerne başvurulmamıştır?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

P:150

150

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

1A Süre tutmadan sadece çöz!

15. Aşağıdak cümlelern hangsnde görme ve ştme

duyularına seslenen ayrıntılar br arada verlmştr?

A) Marmara Denz’nn koyu mav suları hallaç pamuğu

gb savrulurken skelenn önündek nsanlar da

rüzgârın ürpertc soğuğu altında paltolarına

bürünmüşlerd.

B) Kadının eller yana düşüyor, sessz nltler artıyor;

çseleyen yağmurun çatının çnkosundak tıpırtısı

duyulmaya başlıyordu.

C) Merdvenler yavaş yavaş nerek rıhtıma çıktık,

ayaklarımız sendeleye sendeleye zorak adımlar

atmaya çalışıyorduk.

D) Halç Köprüsü’nün üzernde, esk püskü elbseler

gymş br adamın etrafında toplanmıştı herkes.

E) Br yığın seyyar satıcı, tezgâhlarındak üç beş hedyelk

eşyayı satablmek çn buz gb havada sabahtan

akşama kadar ttryordu.

16. Tarhana çorbası, hoşaf, karnıyarık, sonda da sütlü vardı.

Bakınca tarhana çorbası ama bu sofradak her şey gb br

cennet çeşnsyd sank. Bütün bu yemeklern kokusu

küçücük ev sarmış, bz daha grşte büyülemşt. Daha

önce tatmadığı, ayrı br lezzet vardı her yemeğn, her

aşın. “Zyade olsun!” demş, Hatçaana’ya bakarak

“Yapanların elne sağlık!” dye de ltfat etmşt. Hatçaana,

yapan ben değlm dercesne elnde brkle çer gren

kızını şaret edvermşt muzpçe. Nasıl da yüzünü yere

eğmşt o akşam Ayaz!..

Bu parçada ayrıntıların seçmnde aşağıdak duyuların

hangsnden yararlanılmamıştır?

A) Görme B) Koklama C) İştme

D) Dokunma E) Tatma

17. (I) Semh, okuduğu gazeteden başını usulca kaldırıp

etrafına bakındı. (II) Akşamın bu saatlernde uzakta

parlayan htşamlı şehrn ışıklarını seyreden kenar mahalle

kahvesndek her şey, yne her zamank gbyd. (III)

İlerdek masada üç beş kş sohbet edyor, dğer tarafta

oyun oynayanların ve “Ne olacak mahallenn hâl?” dye

hararetle tartışan gençlern sesler kendsne kadar

gelyordu. (IV) Üç beş esnaf dükkânlarını kapattıktan

sonra uzaklara bakarak dnlenyordu. (V) Fakat Semh’n

asıl dkkatn çeken, her geldğnde köşedek masada

soğumuş çayını çerek önündek deftere hç başını

kaldırmadan br şeyler yazan ell yaşlarındak saçı sakalı

brbrne karışmış o adamdı.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hanglernde

ayrıntılar, brden çok duyu organı aracılığıyla

seçleblr?

A) I ve II B) II ve III C) III ve IV

D) III ve V E) IV ve V

18. Hastane odasında beş kşydk. Kız kardeşm, annemn

başında refakatç olarak kalıyordu. Ben de annem zyaret

etmek üzere gelmştm. Karşı yatakta orta yaşlı hamle br

kadın yatıyor, başında da kocası kadına refakat edyordu.

Görünüşler, köyden gelmş olablecekler zlenmn

vermşt bana. Kadın gözlern sabt br noktaya dkmş,

âdeta ölü gbyd. Adam da perşan br hâlde, yernde

duramıyordu. Bazen sandalyeye oturuyor, k dakka

geçmeden pencereye gdyor, odanın çnde dolandıkça

dolanıyordu. Ara sıra btkn hâldek kadına bakıyor, homur

homur söylenyordu.

Bu parçada ayrıntıların seçmnde hang duyulardan

yararlanılmıştır?

A) Görme - dokunma B) İştme - koklama

C) Görme - ştme D) Koklama - görme

E) İştme - dokunma

P:151

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

151

ANLATIM TEKNİKLERİ

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Sadece Çöz

18

 Betimleme, varlıkların niteleyici özellikleriyle anlatıldığı yazılardır. Öyle bir metin düşünün ki okuyorsunuz ve

okudukça her bir kelime ait olduğu varlığa bürünüyor. Her şey gözünüzde bir bir canlanıyor. Bazen o varlığın

şekli, rengi, uzunluğu kısalığı bazen de iç dünyasının güzelliği… Zannedersiniz ki bir yazar metin yazmamış da

bir ressam gibi resim yapmış.

 Öykülemede en az bir olay olur ve bu olaylar yer, zaman ve kişilere bağlı olarak oluşturulur. Betimlemede

olaylar resim gibi bir bir çiziliyordu değil mi? Şimdi de şöyle düşünelim: Her şey hareket hâlinde. Tıpkı bir film

izler gibi… Bir sahneden diğerine geçiş yapıyorsunuz.

 Bu testi, süre tutmadan sadece anlayarak doğru çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

TEST

1B

1. Kasaba kmlğnden sıyrılıp kentleşmeye doğru koşan br

Ayvalık var. Br yanda yazıldığı gb okunan Macaron

Mahalles’nde yürümek, henüz zncr restoranların ve

kafelern cat edlmedğ br dünyada dolaşmak gb; br

yanda yörenn alametfarkaları, tüm vtrnlern baş tacı.

Öte yanda flm festvaller gb dışarıdan gelen kültür

ögelerne ev sahplğ yapması... Sokaklarında dolaşırken

br saknlk hâkm fakat ondan da öte br güzellk var.

Önünden geçtğm br masum mekân çn “Burası ne güzel

br yer.” dedğm anda kulağıma Led Zeppeln’den Teoman

şarkısına geçş çalınırken çerde dedem yaşında br amca

kendne br turşu suyu hazırlıyor, keten mav gömleğ ve

sararmış bıyıkları cereyanda ttryor.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Sayıp dökme

B) Benzeşm kurma

C) Örnekleme

D) Betmleme

E) Kşleştrme

2. Br bahar sabahı güneş, bahçedek evvel zamandan

kalma çtlembk ağaçlarının üstünden doğarken evmn

kapısından çıkmıştım. Caddelerde dalgın dalgın geznyor

ve lk yazıyı btrnceye kadar ayakta durablmek çn neler

yapableceğm düşünüyordum. Buralara yaban güller ve

aşısız ğdeler arasında alımlı edalarla kıvrıla kıvrıla

dolaşan, gölgel, hoş kokulu yollardan nlrd. Mnk tüylü

kedler, bu kalabalıktan ve ışıktan çok memnun

görünüyorlardı. Ne onların yazı derd ne de benm açlık

derdm vardı.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Düşünceler örneklerle pekştrme

B) Brnc kşl anlatıma yer verme

C) Mecazlı söyleyşe yer verme

D) Öznel düşüncelere başvurma

E) İklemelerden yararlanma

P:152

152

ANLATIM TEKNİKLERİ

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

3. Şrlermn anahtarlarını hkâyelerm verr. Ancak hkâye

anlayışım şr anlayışımdan fazla ayrılmaz. Şu farkla k

şrde kendmn, hkâyelermde kendmle beraber mümkün

olduğu kadar hayatımın ve nsanların peşndeym.

Yaşanmış her şeyn peşnde… Bunun çn okuyucumun

çne şleyecek sözcükler bulur, şr dl kattığım

hkâyelerm atbaşı yarıştırırım. Gereksz fadelere, benzer

anlamlar taşıyan zarf ve sıfatlara yer vermenn

saçmalığına se asla düşmem.

I. Eserlernde gerçekçlğ benmsemştr.

II. Üslup güzellğne önem verr.

III. Anlatım bozukluğuna karşı dkkatldr.

IV. Hkâyelernde soyut düşünceler şler.

Kendsnden böyle söz eden br yazar çn

yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II

D) I ve III E) III ve IV

4. Yatağın kenarına oturdu ve nasıl olup da hâlâ

dağılmadığına hayret edlecek kadar eskmş, esklkten

ncelp yumuşamış der botlarını ayağına geçrd. Sonra

kalktı ve yatağın yanı başındak komodnden üzernde gül

ve zambak desenler olan müzk kutusunu hç çeknmeden

aldı. Yanından hç ayırmadığı bu küp şeklndek kutu,

onun sahp olduğu en sevml şeyd. Parmakları, kutunun

altındak kurma koluna gtt fakat kardeşnn uyuduğunu

fark ederek başını k yana salladı, kendnce y br şey

yaptı, küçük kutuyu okşadıktan sonra cebne koydu. Daha

sonra genş kenarları eskyp sarkmış olan mav hasır

şapkasını takarak kulaklarını örttü.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs yanlıştır?

A) Olaylar oluş sırasına göre verlmştr.

B) Öznellk ağır basmaktadır.

C) Farklı cümle türler kullanılmıştır.

D) Brnc kşl anlatım kullanılmıştır.

E) Ntelemelerden yararlanılmıştır.

5. Ağustosun lk haftası, dönerken brdenbre duruveren br

dönme dolabın en tepesndek koltuk msal, yaz

mevsmnn ve uzunca br senenn zrvesnde öylece asılı

duruyor. Öncek haftalar, ççek kokulu lkbaharla brlkte

yavaş yavaş zrveye doğru yükseld. Gelecek haftalar se

kışın dondurucu soğuklarına doğru ağır ağır nşe

geçecek. Ancak ağustosun bu lk haftası hareketsz ve

sıcak... Hep böyledr. Hatta nsanı şaşırtacak kadar kend

hâlndedr. Şafaklar bembeyazdır, ay öfkeyle parıldar, gün

batımı rengârenk br örtüye döner. Çoğu zaman geceler

ılık br meltem eser fakat sevdklernden uzakta, tek

başına bekleşr durur. Yıldırımlar düşmez, ç açıcı

yağmurlar gelmez.

Bu betmlemede bulunmayan özellk aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Doğa olaylarını kşleştrme

B) Ayrıntılar üzernde yoğunlaşma

C) Görsel ögelere ağırlık verme

D) Doğayı devnm çnde yansıtma

E) İştsel ögelere yer verme

6. Amerkan bağımsız snemasının en özgün

yönetmenlernden Wes Anderson, karyer boyunca hem

seyrc hem de eleştrmenler tarafından beğenlen brçok

flme mza attı. 90’lı yıllarda Bottle Rocket ve Rushmore

gb oldukça düşük bütçel flmlerle başladığı karyer, The

Royal Tenenbaums, Moonrise Kingdom ve The Grand

Budapest Hotel gb modern klask mertebesne erşmş o

büyük prodüksyonlarla devam ett. Buna dyeceğm br

şey yok; ----.

Yukarıdak parçanın son cümles tamamlanmış olsa

bu cümlenn şlev aşağıdaklerden hangs olur?

A) Daha öncek görüşler kanıtlama

B) Olumsuz yaklaşımlardan vazgeçme

C) Öncek düşüncelere aykırı şeyler söyleme

D) Anlatılanları nedenlere bağlama

E) Düşünceler örneklerle açıklama

P:153

153

ANLATIM TEKNİKLERİ

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

7. Sana ufuklar “Gel!” dye bağırır

Ellernde ççek haykırarak

Sen gür sesyle hayat çağırır

Ben de çğneyp geçtğn toprak

Bu dörtlükte şlenen duygunun görünür kılınması çn

aşağıdak yollardan hangsne özellkle

başvurulmuştur?

A) Brbrne karşıt durumlardan yararlanmaya

B) Brbrn çağrıştıran sözcükler kullanmaya

C) İnsana özgü kavramları doğaya aktarmaya

D) Sözcüklere brden fazla anlam yüklemeye

E) Ynelemelere yer vermeye

8. Nasıl anmazsın o çocukluk günlern

Dalda bülbülü vardı, gökte beyaz bulutu

Annem vardı, babam vardı

Bahçemzde ılık, uzayan günlerd yaz

Br beyaz âlemd kış

Bu dzelerde aşağıdaklern hangsnden

yararlanılmamıştır?

A) Nteleyc sözcüklerden

B) Halk deymlernden

C) Brbrn çağrıştıran sözlerden

D) Ynelemelerden

E) Karşıt anlamlı sözcüklerden

10. Keskn konuşacağım. Hayallernz erteledğnz her günün

bedel feryadınız olacak. Hayata gelş amacınız kred

ödemek m? Sadece çocuklarınızı evlendrmek, onların

geleceğ çn yatırım yapmak mı? İtraf edelm, hçbrmz

mutluluk ve huzur çn mücadele etmyoruz aslında.

Bunların sadece parayla olableceğn düşünüp önce

parayı elde etmeye çalışıyoruz, sonrasında mutlu

olacağımız şeyler zaten yapacağımızı sanıyoruz. Oysa az

br şey elde ettğmzde hemen hedefmz unutuyoruz.

Kısacası kendmz kandırıyoruz. Akşam öğünü olarak

közde patatesm yyorum ben şu anda Istrancaların

Karadenz yamaçlarında, br kayın ağacının altında ve

herkesten çok daha mutluyum. Hapsolduğunuz kent

yaşamından frar edn ve manzaraya karşı kısık br sesle

en sevdğnz şarkıyı açın. Başınızı şöyle br gökyüzüne

doğru kaldırın ve düşünün hang hayallernz çn nelerden

vazgeçtğnz.

I. Olumsuz davranışları brnc çoğul kş ağzıyla dle

getrr.

II. Anlattığı konuyla lgl kend yaşamından olumlu

örnek verr.

III. Anlatımı br dz kşleştrmelerle zengnleştrr.

IV. Temelden sorgulayıcı sorular yöneltmekten

çeknmez.

Düşüncelern bu şeklde fade eden br sanatçı çn

yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) III ve IV

9. Eylül, adada en güzel ay. Poyraz daha insaflı esiyor.

Denizin bereketi artıyor; kalamar, sardalya kıyılara

dönüyor. Asmalar mücevherlerini takıyor. Göz

alabildiğine uzanan yemyeşil bağlara eylül güneşinin

sarı ışıkları düştüğünde izlenimci ressamların

tablolarındaki manzaralar çıkıyor ortaya sanki. Yol

kıyısındaki kekikler çiçekleniyor, ağaçlar ballı incirlerle

donanıyor. Adanın çorak, ıssız güney kıyısındaki

masmavi koyların çekiciliği artıyor. Hele bir de dolunay,

alaca karanlıkta karşıdaki adanın üstünden dev bir balon

gibi yükselmeyegörsün…

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda

verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Eksiltili cümle kullanılmıştır.

B) Benzetmeye başvurulmuştur.

C) Koşul söz konusudur.

D) Pekiştirmeli sıfata yer verilmiştir.

E) Yinelemelere yer verilmiştir.

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2012 - DGS

P:154

154

ANLATIM TEKNİKLERİ

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

11. Aşağıdak parçaların hangsnde öteklerden farklı br

anlatım bçmne başvurulmuştur?

A) Şr sadece duyguların estetk br kalıp çnde yazıya

aktarılması, şarlk de o ustalığı gerçekleştrmekten

baret değldr. Bu ş, bu kadar bast olmamalı çünkü

hçbr nsan durduk yere söz söylemez. Söz söyleyenn

br derd, br steğ, duyurulacak br haber vardır lla.

B) Edebyat; olay, düşünce, duygu ve hayaller dl

aracılığıyla estetk br şeklde fade etme sanatıdır.

Daha öz br tanımla, edebyatın, br sanat formu olarak

oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür.

C) İnsanın blmsel alanda artık daha lerye

gdemeyeceğn ve kendn gelştremeyeceğn

zannedenler, aslında blmeyerek onu hayvan

sevyesne ndrmek steyenlerdr. Hâlbuk nsanın blg

ve görgüde olgunlaşma sürec devam etmektedr.

D) İlgl lgsz her yerde ağzını açıp saçma sapan söz

söyleyenlern kafa ve gönüllernden daha büyük olan

dller, br gün onların halk çnde rezl olmalarına

neden olacaktır. Atalarımız, boşuna “Sözünü bl pşr;

ağzını der, devşr.” tavsyesnde bulunmamışlar.

E) Kahramanıyla veya yazarıyla çl dışlı olduğumuz

ktaplar olmamış mıdır? Tıpkı br nsanı tanıdıktan

sonra değşen hayatımız gb, br ktabı okuduktan

sonra da elbette hayata ve dünyaya farklı baktığımız

olmuştur.

12. Türk edebyatında Batılı roman 1861’den sonra başlar.

Önce tanınmış Fransız romanlarından çevrlmş örnekler

görülür. Kısa br zaman sonra bunları yerl romanlar takp

eder. Bze lk romanı çevr yoluyla Yusuf Kâml Paşa 1859

yılında tanıtır (Fenelon’un Telemak’ı). Daha sonra Ahmet

Lütfü Efend Arapça çevrsnden Robenson Crusoe’yu,

Teodor Kasap se Monte Cristo’yu çevrerek Türk aydınları

üzernde genş etkler bıraktılar. Bu devrde eserler en çok

çevrlen romancılar arasında La Martn, Aleksandre

Dumas, Jules Verne ve günümüzde de çok okunan daha

brçok yazarı görmek mümkün.

Bu parçanın anlatımındak asıl amaç aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Olay çnde yaşatablme

B) Tanık göstererek br ddayı kanıtlama

C) Br görüşü çürüteblme

D) Açıklama ve blglendrme

E) Tasvr ederek göz önünde canlandırma

13. Bellek, öğrenme, motvasyon, algı, rüyalar, normallk ve

anormallk gb günümüzde pskoloj alanında çalışan

uzmanların lg alanındak konular, MÖ 4 ve 5. yüzyıllara

dek uzanan dönemlerde Platon, Arsto ve dğer brçok

Yunan düşünürün merak konusu olmuştur. Pskoloj

alanında, geçmş ve şmdk zaman arasında var olan baş

döndürücü br sürekllk söz konusudur. Buna rağmen

pskoloj, nsan ruhunu ele alan en yen dsplnlerden

brdr. Br paradoks olarak ntelendrleblecek bu durum,

19. yüzyılın, değer henüz anlaşılamamış pskologlarından

Ebnghaus tarafından “Pskoloj, uzun br geçmşe fakat

kısa br tarhe sahptr.” şeklnde açıklanmıştır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

yer verlmemştr?

A) Tanık göstermeye

B) Karşılaştırmaya

C) Tanımlamaya

D) Kşleştrmeye

E) Öznellğe

14. (I) Coğraf koşullar, nsanların mesken tplern belrler.

(II) Güneydoğu Anadolu Bölges’nde yağışların azlığından

dolayı kerpç evler terch edlrken Karadenz’de yağışlar

çok fazla olduğu çn ahşap evler yaygındır. (III) Sanırım

çağa göre düşündüğümüzde kesnlğn ytrmş br blg

olarak değerlendrmemz gerekecek. (IV) Çünkü

teknolojnn olmadığı dönemlerde nsanlar, doğa le uyum

çnde yaşam bçmlern belrlerken günümüzde doğa le

savaşarak yaşam bçmlern belrlyorlar. (V) Öyle k çnde

yaşadığımız çağa Beton Çağı demekle haksız sayılmam

sanırım. (VI) Bugün çn bütün bölgelern, köyler de dâhl

olmak üzere, mesken tplernn beton olması acınası br

durum.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnde

kendsnden öncek cümlede söylenenlere örnek

verlmştr?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:155

155

ANLATIM TEKNİKLERİ

Süre tutmadan sadece çöz!

TEST

1B

15. Cümle br anlamı karşılar, bze br şey anlatır. Paragraf da

öyle… Paragrafın demek stedklern br cümlede

özetleyeblyoruz, değl m? Pek, neden yazıyı brbryle

çelşen anlatımlarla karmaşıklaştırıyoruz? Neden başta

A dedğmze sayfanın sonunda B dyoruz? Bunu cümle

bazında yapsak “anlatım bozukluğu” dyoruz ve adına

“brbryle çelşen fadeler” dyoruz. Çıldıracak gb

oluyorum bazen! Yahu pek, bunu neden ama neden

yazıda gözetmyoruz?

Bu parçada sanatçının yazılarda olmasını stedğ

özellk aşağıdaklerden hangsyle lgldr?

A) Duruluk B) Tutarlılık C) Doğallık

D) Açıklık E) Özgünlük

16. O hem düzyazıda hem şrde duygu ve düşünce

zengnlğdr, az sözle çok şey anlatablmektr. O varsa

yüzeysellk yoktur, dernlk vardır; onun sayesnde

düşüncenn arkasında brden fazla düşünce yer alır.

Yer gelr atasözlernden, yer gelr deym ve özdeyşlerden

yararlanır. Kısacası br fadede brden fazla yorum

çıkarılablyorsa şte orada o var demektr.

Bu parçada sözü edlen özellk, aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Özlülük B) Etkllk C) Açıklık

D) Yalınlık E) Bütünlük

17. Edebyatıcedde şarler, brçok şrde pek az kullanılan ya

da hemen hç kullanılmayan kelmelere yer vermşlerdr

denlmektedr. Şüphesz bu doğrudur ancak bu şarlern

özellkle de Tevfk Fkret’n şrlernde, konuşulan dlden

alınmış söz ve söyleyş kalıplarına da yer verlmştr. En

azından bu metnde söyleyş kalıplarının konuşulan dln

çnden seçldğ görülmektedr. Bu şarler brtakım

sözcükler tekrarlayarak kullansalar da bu durum ses ve

söyleyş kusuruna yol açmamaktadır. Onların şrlernde

esklern fesahat hatası dedkler söyleyş kusuru le

karşılaşılmamaktadır. Aynı kavramı fade eden sözlern br

metnde çokça kullanılması, dle getrlmek stenlen husus

üzerndek ısrarı fade etmektedr. Bu da Edebyatıcedde

şrnn dl özellklernden br olarak blnr.

Bu parçada Edebyatıcedde şryle lgl aşağıdak dl

ve anlatım özellklernden hangsnn üzernde

durulmamaktadır?

A) Bell sözcükler ısrarla yneleme

B) Alışılmadık sözcüklere yer verme

C) Kavramları sözlük anlamlarıyla kullanmama

D) İfade kusurları barındırmama

E) Günlük dlden söyleyşler kullanma

18. Aşağıdaklern hangsnde ayraç çersnde

belrtlenlere yönelk br değerlendrme yoktur?

A) İhtşam, onun en tanınmış yapıtı değl aslında ama

benm dğer Nabokov ktaplarına göre hep çok daha

fazla tutulduğum br evren. Ve sanırım tüm dğer

ktaplarının ötesnde anlatımı en şrsel, betmlemeler

ve sunumu en tatlı olanı. (akıcılık)

B) Fransızların büyük şar C.Baudelare, yaşadığı şehr

Pars’e seslenrken şehrn smyacılığına soyunuyor.

Şehrden ürkmek, kaçmak yerne şehr ve nsanlar çn

şehre sığınma pskolojsn yansıtıyor. Ama bu çaba

şarn çn ısıtmaktan öteye gdemyor. (sadelk)

C) Bu röportajları okurken Anadolu’nun kıraç topraklarını

1952 Hasankale depremnn yıkıcılığında çm acıyarak

zledm. Yaşar Kemal’n Anadolu’yu ne kadar y

anladığını, köyü ve köylüyü nasıl sevdğn de... Sahra

hastanesnde br depremzedenn ölü bedennn

soğuktan buz tutan yatağa yapıştığını hâlâ

göreblyorum mesela. (gerçeklk)

D) Canett, Körleşme adlı yapıtında çok şey çözmüş. Ben

okudukça kendm sevdm, anladım ve şmd çok daha

sağlıklı br ktapsever olmaya başladım. Oğuz Atay

sayesnde Türkçeye kazandırılan bu eser okumaya

başladığımda elmden düşüremyordum, ben

anlayamadığım br el tutuyordu sank. (sürükleyclk)

E) Huzursuzluğun Kitabı adlı eserde Pessoa’nın hayatını

gün gün okuyorsunuz. Pessoa kend tükenşn br

otobyografk anlatı bçmnde ve özeleştr yaparak

sunarken zamanüstü br bağ kuruyor okuyucusuyla.

Okuyan, ders almaktan kendn kurtaramıyor; kendn

yazar yerne koymak zorunda hssedyor, onun

yaşadıklarını sank o da yaşıyor. (etkleyclk)

P:156

156

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

2A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

dk:

1. Mevlana, 30 Eylül 1207’de Afganstan’ın Belh şehrnde

dünyaya gelmştr. Asıl sm Muhammed Celâleddn’dr.

Doğduğu beldedek ç karışıklıklar ve Moğol tehdd

yüzünden alesyle brlkte Anadolu’ya göç etmştr.

Önce Karaman, ardından da hükümdarın davetyle

Konya’ya gelen Mevlana; kısa sürede lm ve ahlakıyla

herkesçe tanınan ve sevlen br hâlne gelmştr. Başta

Mesnevi olmak üzere brçok esere mza atan Mevlana,

yaşamını Konya’da sürdürmüş; 17 Aralık 1273 tarhnde

yne bu şehrde hayata gözlern yummuştur.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs ağır

basmaktadır?

A) Öyküleme B) Tartışma

C) Açıklama D) Örneklendrme

E) Karşılaştırma

2. Br amaca yönelk yaptığımız şler toplam zaman dlmnn

%20’sn kullanarak yapablrz. Dğer %80’lk zaman

dlmnde se genellkle o şn magazn kısmıyla

lglenyoruz. Mesela telefon konuşmalarımızın %80’

letşm maksadımızın dışındak konularla geçmektedr.

Br gazeteden 10 dakkada öğrenebleceğmz br konu çn

belk 1 saatlk zamanımızı ya da br müşteryle üç beş

dakkada bağlayacağımız br ş çn saatlermz

harcıyoruz. Kısacası çoğu zaman zorunlulukları keyfî

şlermzle karıştırıyoruz.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmuştur?

A) Örneklendrmeye - sayısal verlerden yararlanmaya

B) Betmlemeye - öykülemeye

C) Tartışmaya - alıntı yapmaya

D) Açıklamaya - tanık göstermeye

E) Öykülemeye - benzetmeye

 Yazar; okuru bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek istiyorsa açıklama anlatım tekniğine başvurur. Kişisel

düşüncelerden uzak, nesnel bir anlatım kullanır. Sade ve anlaşılır bir dili vardır.

 Farklı iki görüşten birini çürütüp diğer düşüncenin doğruluğunu savunarak anlatmaya tartışma diyoruz.

Tartışma paragrafları genelde sohbet havasında yazılmaktadır. Tartışmada bir duruma karşı çıkma, bir

konu ile ilgili ikazda bulunma söz konusudur.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

P:157

157

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

3. Tutum ve davranışlarımızı oluştururken kşsel

terchlermzn rolü nkâr edlemez ancak daha sonra

blnçl terchler, yern alışkanlıklarımıza bırakıyor.

Bu sebeptendr k bazen stedğmz saatte uyanamıyor,

bazen en sevdğmz gömleğ sürekl gymekten

vazgeçmyor veya unutmamamız gereken şeyler sıkça

unutablyoruz.

Yazar, parçanın lk cümlesndek savını nandırıcı

kılmak çn aşağıdaklerden hangsne başvurmuştur?

A) Sayısal verlerden yararlanmaya

B) Olayları oluş sırasına göre vermeye

C) Tanık göstermeye

D) Örneklendrmeye

E) Tarhî blgler vermeye

4. Ne yalan söyleyeym, Hacı Al Ağabey’n çok ylğn

görmüştüm. Bana “Yadgâr” derd her gördüğünde. Bu

defa da öyle oldu. Yıllar sonra dükkânın kapısına

dkldğmde kafestek kuşlar şkllenp şakımaya

başlamıştı. Hacı Ağabey okumaya dalmıştı, kafasını

kaldırıp gözlüklernn üzernden şöyle br baktı. İlk bakışta

çıkaramadı.Yaşlanıyor anlaşılan. Selam verp ben geldm

dye yaklaştım. Yüzünde sevecen br gülümseme.

– Ooo Yadgâr, hoş geldn dye ayaklandı.

Boynuma sarıldı, ben de ellernden öptüm. Eller yne

karanfl kokuyordu.

Bu parçanın anlatım bçm aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Öyküleme B) Açıklama

C) Tartışma D) Tanımlama

E) Örneklendrme

5. Hçbr şey yapmadığımızı düşündüğümüz anlarda ble

beynmzden dakkada 500 kelmelk düşünce

geçeblmektedr. Konuşma hızıyla okuyan br okuyucu

dakkada 150 kelme okuyarak 350 kelmelk br boşluk

bırakır fakat bu boşluk hçbr zaman sessz kalmaz ve bu

seslern de konu le lgs olmayan parazt düşünceler,

hayaller, blnçsz dalgınlıklardan oluştuğu görülür.

Kısacası dkkat dağılır, konsantrasyon bozulur. Bu yüzden

yavaş okumak, düşünülenn aksne anlamayı olumsuz

etkler.

Bu parçada düşüncey gelştrmek çn daha çok

aşağıdaklerden hangsne başvurulmuştur?

A) Devrk cümlelere yer vermeye

B) Somutlaştırmaya

C) Benzetmelerden yararlanmaya

D) Tanık göstermeye

E) Sayısal ver kullanmaya

6. Başarılı yönetclern, tanınmış avukatların, lderlern

kısacası toplum çnde saygın br yer olan kşlern ayırıcı

vasıflarından br de güzel ve etkl konuşmalarıdır. Böyle

kşler; fkrlern, güzel konuşma sanatının ncelkleryle

fade ettkler çn kendlern dnletmey blrler ve herkesn

kalbn kazanırlar. Çünkü bunlar, Arsto’nun da dedğ gb

“… düşündüklernn hepsn söylemez fakat söyledklern

düşünür de söylerler.”

Bu parçada güzel ve etkl konuşmanın önem,

aşağıdak düşüncey gelştrme yollarından hangs ön

plana çıkarılarak vurgulanmıştır?

A) Tanık gösterme

B) Kşleştrme

C) Zıtlıklardan yararlanma

D) Benzerlklerden yararlanma

E) Tanımlama

P:158

158

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

7. O günün geces ben uykuyu kaybettm. Yatakta br o yana

br bu yana dönmekten usanınca kalkıp ceket omzuma

attım. Br tas ayran çp sedre çöktüm. Penceremz yaz

gecesne açılıyor. Mehtap altında yokuş aşağı kıvrıla

kıvrıla kasabaya doğru gden yola, yol kenarında

sıralanan tarlalara, kuru dere yataklarına, boztepenn

ardına saklanıp ben bekleyen ıslak kayaya bakmaya

başladım.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Nesnel anlatım B) Örneklendrme

C) Nteleyc fadeler D) Duyu aktarımı

E) Karşılaştırma

8. Yıldız Dağı’nın dbnde gecenn dört br yandan getrp

çadırımızın üzerne yıktığı türlü ses ve uğultu arasında

ben, hep bu dağın gururlu ve dumanlı başını

düşünüyordum. Bana öyle gelyordu k kulağımı braz

daha y versem yıldızlarla ne konuştuğunu duyacaktım.

Km blr belk de her gece olduğu yerden ellern uzatarak

tıpkı mahallemzde saatlermz tamr eden, ayarlayan

htyar tamrc gb yıldızların saatn kuruyor; güneşn

doğacağı dakkayı, ayın shrl sandalının geçeceğ suları

tayn edyor.

Bu parçanın anlatımında

I. Öyküleme,

II. Kşleştrme,

III. Açıklama

teknklernn hanglernden yararlanılmıştır?

A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III

D) I ve III E) I, II ve III

9. Zeytnlköy; Gökçeada’nın tam kalbnde, adanın orta

noktasında yer alıyor. Köyün br tarafı Gökçeada Merkez,

dğer tarafı Tepeköy. Gökçeada Havalmanı ve Gökçeada

Barajı köye çok yakın. Köy, br tepeye kurulmuş. Tepenn

etrafı brbrnden güzel zeytn ağaçlarıyla çevrl. Bu

zeytnlklern arasındak yollar sz stedğnz yere

götürüyor. Br Rum yerleşkes olan Zeytnlköy, adanın

ortasında yer aldığı çn buraya ulaşım kolayca sağlanıyor

deneblr. Buraya gelmenn en y yolu otomobl. Ama sze

y br habermz var. Köye otobüs kullanarak da ulaşmak

mümkün.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Benzetme B) Tanımlama

C) Örneklendrme D) Açıklama

E) Öyküleme

10. Yaşamda yapableceğmz şeylern bze pek br getrs

olmaz. Oysa yapmış olduğumuz şeyler hayatımızda

olumlu veya olumsuz br fark oluşturur. Nasıl mı? Mesela

bsklete bnmenn bütün detaylarını ktaplardan okuyarak

öğreneblrz ama bu blg, bsklet sürmemz çn yeterl

olmayacaktır. Basketbol le lgl oldukça fazla ktap

okumuş olablrz fakat bu da topu potadan geçrme

konusunda bz ustalaştırmaya yetmez. Demek k blmek

farklı, eyleme geçrmek farklıdır. Buna rağmen maalesef

brçoğumuz bldklermz eyleme dönüştürme konusunda

pek çaba göstermeyz. Hâlbuk asıl güç, blgde değl

eylemdedr.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmamıştır?

A) Çıkarımda bulunmaya

B) Benzetmeye

C) Tartışmacı br yol zlemeye

D) Örneklendrmeye

E) Karşılaştırmaya

P:159

159

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Çözdüğün süreyi not et. 2A Kronometreni aç!

12. Hçbr tatl planım yok ama küçük kızım şuraya buraya

gtmek styor, onunla beraber bu yolculuklara katılacağım.

İşle lgl yen yazılacak oyunlar, programlar, çeklecek

fotoğraf projeler... Sabahtan akşama kadar brçok şey

düşünüyorum, kafamda kırk tlk dolaşıyor, kırkının

kuyruğu brbrne değmyor. “Şunu yapmadan ölmek

stemem.” dye br şey söylemyorum çünkü nasılsa durup

dururken ölüvereceğz. Ne dyor John Lennon: “Hayat, sz

planlar yaparken başınıza gelenlerdr.”

Düşüncelern bu şeklde fade eden oyuncunun bu

sözleryle lgl olarak aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Deymle anlatımı zengnleştrdğ

B) Başkasından alıntı yaptığı

C) Öyküleme teknğn kullandığı

D) Eksltl cümleye yer verdğ

E) Yargıyı gerekçeye bağladığı

13. Br kşy dnlerken ne söylemek stedğn anlasanız ble

görgü gereğ onu sonuna kadar sabırla dnlemenz

beklenr. Oysa okurken böyle yapmanız gerekmez. Yazar,

ktabını sonuna kadar okumadığınız çn veya kelme

kelme her şey okumadığınız çn sze gücenmez. Zaten

öneml olan ktabı baştan sona okumanız değl, verlmek

stenen mesajın ne kadarını anladığınızdır. Nasıl k

sınavlarda sonuna kadar kalanlar değl, sorulara gerektğ

gb cevap verenler başarılı oluyorsa ktabı llak btrenler

değl, ne anlatmak stendğn kavrayanlar ondan

yararlanıyor.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak

I. Karşılaştırmaya yer verlmştr.

II. Öznel fadeler kullanılmıştır.

III. Brncl kşl anlatım kullanılmıştır.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) II ve III E) Yalnız III

14. İnş rotamız önce oldukça dk br patkayı, sonra da br

orman yolunu zlyor. Dağın kuzeynde ormanın baskın

ağacı karaçamdan Uludağ köknarına dönüşüyor. Ancak

köye doğru nşmz devam ederken br sürprz bz

beklyor. Köyün batısında yer alan göletlern çevresnde

yoğunlaşan br tüylü meşe ormanıyla karşı karşıyayız.

Ama doğanın bze hazırladığı sürprzler bununla da sınırlı

değl. Hemen göletn kıyısında belk brkaç asırlık çok

yaşlı br yaban elma ağacı bz selamlıyor. Ağacın br

bölüm dalları kurumaya yüz tutmuş olmasına ve

gövdesnde büyük kovuklar oluşmasına rağmen

görünümü çok gösterşl. Bereketl br ağaç olduğu,

üzerndek meyvelerden bell.

Bu parçanın anlatımında

I. Blg verme,

II. Görüntü aktarma,

III. Kşleştrme,

IV. Tartışma

yollarından hanglerne başvurulmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) II ve IV

D) I ve III E) Yalnız IV

11. Bir noktadan sonra, hayal ettiğim bu dünya benim

elimden çıkar ve kafamın içinde yaşadığım şehirden

daha gerçek olur. O zaman bütün insanlar ve sokaklar,

eşyalar ve binalar sanki hep birlikte aralarında

konuşmaya, benim önceden hissedemediğim ilişkiler

kurmaya; sanki benim hayalimde ve kitaplarımda değil

kendi kendilerine yaşamaya başlarlar. İğneyle kuyu

kazar gibi sabırla hayal ederek kurduğum bu âlem, bana

o zaman her şeyden daha gerçekmiş gibi gelir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Kişileştirmeye yer verilmiştir.

B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.

C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

D) Benzetme yapılmıştır.

Ç

E) Örneklemeye başvurulmuştur. IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2019 - TYT

P:160

160

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

2A Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

15. Aşağıdak cümlelern hangsnde görme ve dokunma

duyularına seslenen ayrıntılar br arada verlmştr?

A) Ççekler öyle rahattı k balkonlara, merdvenlere hatta

evmze ble grerd.

B) Sıcaktan öyle bunalmıştım k ağaçtan ve yeşlden

yoksun apartmanların arasında nefes almaya ble

zorlanır hâle gelmştm.

C) Bu göz alabldğne genş düzlükte mısır, patates ve

soğan tarlaları uzayıp gdyor.

D) Yaşadıklarından sonra kendn ççeklere, kuşlara

vurmuş br htyardı amcam.

E) Bu kocaman kayanın önünde uzanan toprak parçasına

bakarken zamanın nasıl geçtğn anlamamıştım ble.

16. Tarla kuşları, tlk, tavşan, yılan, ne varsa canlıdan yana,

br ağaç db, br kaya gölges bulup kuytuya çeklmşler.

Ağustos böceklernn cayırtısı sürüyor. Yürüdüğüm yerde

br k başak koparıp avucumda ufalıyorum. Daneler

kabuktan kurtulup brktkçe çme br sevnçtr doluyor.

Br heyecan şte!.. Yumağa üfürüp sapı samanı

ayırıyorum. İşte br avuç buğday danes!.. Sıcak, dolgun,

sarışın... Ms gb Anadolu kokuyor. Toprak br, buğday

k... Km blr bunlar nsanoğlunun kaç bn yıllık dostu?

Bu parçada ayrıntıların seçmnde aşağıdak duyuların

hangsnden yararlanılmamıştır?

A) Görme B) Tatma C) Dokunma

D) Koklama E) İştme

17. (I) Baba, ekn ştahla bçerken küçük oğlu sağa sola

koşturup taş topluyordu. (II) Toplama şlem bttkten sonra

da acı br haykırışla Çamlıbel’den nen Köroğlu’nun

keleşler gb kargalara saldırdı. (III) Anlaşılan onları bre

kadar kırmadıkça bu çocuğa rahat yoktu. (IV) Bu durum

uzun br süre devam ett. (V) Sonra kargaları

kovalamaktan sıkılmış olacak k elne keskn br üvendre

alıp tarladak köstebek yuvalarını eşelemeye başladı.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hanglernde

ayrıntılar, brden çok duyu organı aracılığıyla

seçleblr?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) III ve IV E) II ve V

18. Kaya, tarlanın alt başındak derenn ötek yakasında.

Üzernden ekslmeyen ıslaklığı, yeşl yosunları,

kenarından köşesnden fırlamış otları, ısırganları, dkenler

le dbnde veya br yerlernde mutlaka su olduğunu anlatıp

duruyor.

Bu parçada ayrıntıların seçmnde hang duyulardan

yararlanılmıştır?

A) Görme - ştme B) Koklama - ştme

C) Görme - dokunma D) Dokunma - ştme

E) Koklama - dokunma

P:161

161

ANLATIM TEKNİKLERİ

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süre Tut

18

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

dk:

 İki kavram, varlık veya olayın benzer veya farklı yönleriyle ortaya konmasına karşılaştırma diyoruz.

 Bir düşünceyi inandırıcı kılmak için o düşünceyi destekleyen örneklere başvurulmasına örneklendirme

diyoruz.

 Yazarın ileri sürdüğü görüşü kanıtlamak için konuyla ilgili birinin ismini söylemesi ve bu kişinin sözünü

aktarmasına tanık gösterme diyoruz.

 Bu testi, süre tutarak çözebilirsiniz. Testi, kendi belirlediğiniz süre içerisinde çözmeye

çalışmayınız. Çözdüğünüz süreyi not ederek ilerleyiniz.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur.

Çözme işlemini tamamladığınızda her iki testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı

tavsiye ederiz.

1. Çocukluğumu br kasabada ve kısmen de o kasabanın

bulunduğu yörenn brck ktabevnde geçrdm. Gazete ve

ktap satmak çn kasa başında otururken br yandan da

ktap okumalarıyla haşır neşr oldum. Okulların açılması

yaklaşırken İstanbul’dan ktap kolleryle yüklü br kamyon

gelrd. Kamyonun ktabev önüne boşalttığı kollerden

seçtğm ktapları raflara nc gb dzerken oluştu belk,

yığınlarla ktap arasından bana en yakın gelenler ayırt

etmeye lşkn seçclk. Bunun yanı sıra br de uçsuz

bucaksız olmasa ble büyük, yeşl bahçeler vardı bu

ktabevnn çevresnde ve benm çn cennet, yeşl

bahçelern böcek vızıltıları ve yaprak kımıltıları dışında

pek ses duyurmayan ıssızlığında elmdek ktaba dalmakla

ulaşılablr br yerde duruyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Tanık gösterme B) Benzetme

C) Nteleme D) Mecazlı söyleyş

E) İkleme

2. Babamın motoskletnn arkasında, kasaba dışındak br

değrmenn kenarına kurulmuş tavuk çftlğnde bekçlk

yapmak üzere yol alıyordum kucağımda Rüzgâr Gibi

Geçti le. Br dönemeçte ktap kucağımdan fırladığında

elmden kaçırıyormuşum gb hssettğm ktabın

arkasından attım kendm. Dzlerm kanasa da yola devam

ederken babam ben azarlamayı sürdürse de ktabı

yuvarlandığı çukurdan almayı başarmıştım. Rüzgâr Gibi

Geçti, sonrak yıllarda br baş ucu ktabım olmadı ama o

ktaptak bölge nsanlarının çatışması veya syah tenl

nsanların kabulüne lşkn acı dolu sürece lşkn olaylar;

Scarlett’n, davet edldğ düğüne olabldğnce nce br

belle katılmak çn katlandığı sıkıntılar belleğmde yer ett.

Aslında ktaplardan bze kalan, kend zhnsel ya da

varoluşsal yolculuğumuzu hem doğrulayan hem de

destekleyen anlatımlar ve tesptler oluyor.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Düşünceler örneklerle pekştrme

B) Brnc kşl anlatıma yer verme

C) Mecazlı söyleyşe yer verme

D) Öznel düşüncelere başvurma

E) Görsel ögelerden yararlanma

TEST

2B

P:162

162

ANLATIM TEKNİKLERİ

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

3. Füruzan süsten uzak, yalın ve anlaşılır br dlle yazdığı

öykülernde nsanımızı ve onların sorunlarını yepyen br

duyarlıkla yansıtmıştır. Yaşadığı döneme tanıklık eden

yazarın öyküler, yaşantısından özellkle de

çocukluğundan zler, zlenmler taşır. Füruzan’ın

öykülernde tek sözcükten oluşan ya da devrk,

tamamlanmamış cümlelere sıkça rastlanır. İnsan sevgs,

ymserlk, hüzün ve umut vardır yazdıklarının çoğunda.

Genellkle geçmşten söz ettğ, güçlü gözlemlere

dayanan, sağlam kuruluşları ve bütünsellkleryle dkkat

çeken öykülernde kşlere göre, çoğunlukla br çocuğun,

genç br kızın ya da kadının ağzından farklı anlatım

bçmler denemştr. Kahramanlarının ruhsal durumlarını

genellkle dyaloglara dayalı olarak ya da betmlemelerle

ortaya koyar. Özellkle çocukların bakış açısından,

çocuksu br tarafsızlıkla, bazen yetşknlern çocukluğuna

ger dönüşlerle değerlern değşmesn ve yaşantılardak

trajk olanı duyumsatır. Olayları, kahramanlarını, onların

düşünce ve davranışlarını toplumsal koşullar ve

konumlarına uygun ve ayrıntılı olarak veren Füruzan,

mekân olarak da genellkle İstanbul’u seçmştr.

I. Sade br anlatımı benmsemştr.

II. Öykülernde dyalog teknğnden yararlanmıştır.

III. Karakterlernn pskolojsn tasvrlerle vermştr.

IV. Öykülernde kendsn gzlemey başarmıştır.

Kendsnden böyle söz edlen br yazar çn

yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II

D) I ve III E) III ve IV

4. Al, fabrka düdüğünün sesne uyanıp yatağından fırladı.

Annesn görünce uyuyor sandı. Omuzlarından tuttu.

Dudaklarını, soğumaya yüz tutmuş yanaklarına sürdüğü

zaman ürperd. Sarıldı. Yanı başına uzanıverd. Soğumaya

başlayan vücudunu ısıtmaya çalıştı. O gün akşama kadar

ağlayamadı da… Nhayet karşı komşuya haber verebld.

Günlerce evn boş odalarında geznd.

Br türlü ağlayamadı. Br sabah yemek odasında karşı

karşıya geldler. O, yemek masasının üzerndek

fotoğraftan sakn ve donuk bakıyordu. Çerçevey

kulplarından tutarak gözlern göremeyeceğ br yere

koydu. Kends br sandalyeye çöktü. Bol bol, sessz br

yağmur gb ağladı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıda verlenlerden

hangs yanlıştır?

A) Olaylar oluş sırasına göre verlmştr.

B) Üçüncü kşl anlatım kullanılmıştır.

C) Farklı cümle türler kullanılmıştır.

D) Kşleştrme yapılmıştır.

E) Benzetmeye yer verlmştr.

TEST

2B

P:163

163

ANLATIM TEKNİKLERİ

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

5. Akşamüstler güneş batarken Ankara ne kadar güzelleşr!

Kan kırmızısı yuvarlak br külçe, dağların üstüne doğru

yavaş yavaş nmeye başlar; tek parça, genş br bllur

parçası hâlne gren ufuktan msl görülmemş br renk ve

ışık yağmuru boşanır ve bütün gün derme çatma bnaları,

ıssız caddeler, yetm anıtları, bodur akasya ağaçlarıyla

çğ br aydınlık çnde uyumuş kalmış çıplak şehrn

çelmsz gövdes brdenbre en hals erguvanlara

bürünmüş olarak slknp doğrulur. Braz önce her br br

Gureba Hastanesn andıran o derme çatma bnalar,

somak mermerden brer saray şeklne grer. O ıssız

caddeler, br donanma gecesnn pırıltılarıyla dolup taşar.

O yetm anıtların başları yanardöner ışık kümeleryle

süslenp şahlanır. Bodur akasyalar, serlp serplen

gölgeleryle nsana yıllanmış çınarlar gb heybetl görünür

ve çepeçevre boz tepeler, öbek öbek mor salkımlarla

örtülür.

Bu betmlemede bulunmayan özellk aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İştsel ögelere yer verme

B) Ayrıntılar üzernde yoğunlaşma

C) Görsel ögelere ağırlık verme

D) Doğayı devnm çnde yansıtma

E) Kşleştrmeye başvurma

6. Geleneksel pazarlama, günümüzün rekabet çersnde

yen kavramları bünyesne dâhl etmş ve spor

pazarlaması kavramı ortaya çıkmıştır. Böylece spor, hem

kend çnde spor ürününü ortaya çıkaran hem de marka

letşmnde letşm aracı hâlne gelen şlevsellğe de sahp

olmuştur. Futbol takımları, oyuncuları, yönetcler, spor

malzemes üreten frmalar yanında spor televzyonları,

spor radyoları, gazeteler, dergler spor pazarlamasının

gelşmnn göstergesdr. Bu çok fonksyonluluk, ----.

Bu parçanın son cümles anlam akışına uygun br

şeklde tamamlanmış olsa bu cümlenn şlev

aşağıdaklerden hangs olur?

A) İşlenen konunun daha küçük başlıklarına dar blgler

aktarma

B) Öncek cümlelerdek br blgden hareketle br şeyler

söyleme

C) Kendnden sonra gelecek aynı konudak br dz

cümlenn habercs olma

D) Öncek cümlelerde geçen blglere karşıt düşüncede

fadeler aktarma

E) Metndek cümlelerden çok daha farklı br konuya

geçme

7. Garp br yolcuyuz bz, şu hayat trennde

Gdyoruz fakat sonunu kestremeden

Kayboluyoruz bazen umut tünellernde

Gdyoruz, tüneln ucunu ble görmeden

Bu dzelerde aşağıdaklern hangsnden

yararlanılmıştır?

A) Kşleştrme B) İkleme

C) Sözde soru cümles D) Tanık gösterme

E) Somutlaştırma

8. Uzaktadır her şey; gökyüzü, denz,

Her an peşmzden koşan gölgemz,

Özlenen lmanlar, yanan yıldızlar.

Uzaktadır her şey; anneler, kızlar...

Bu dzelerde aşağıdaklern hangsnden

yararlanılmamıştır?

A) Nteleyc sözcüklerden

B) Halk deyşlernden

C) Brbrn çağrıştıran sözlerden

D) Ynelemelerden

E) Kşleştrmeden

TEST

2B

P:164

164

ANLATIM TEKNİKLERİ

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

9. Bu Nhat, eskden böyle değlmş. Annes de böyle

değlmş; söyledklerne göre dokunsan kırılacak türden,

dağ lales gb nceck br kadınmış. İşte, pazar yerne

bakan o genş avlulu evde yaşarken babaları olacak adam

günün brnde brdenbre bırakıp gtmş bunları. Neden

gtmş blmyorum, bana şn bu yanını hç anlatmadılar.

Konu buraya gelp dayandığında hüzünlü hüzünlü

çalkalanan büyük br ştahla o evn bulunduğu yöne doğru

bakarak hep kadının güzellğnden söz ettler daha

doğrusu. Güzellğnn yanı sıra melekler kadar y

oluşundan söz ettler, sonra dürüstlüğünden,

sesszlğnden ve kbarlığından söz ettler. Öyle k sonunda

adam sank kadının bu özellklerne dayanamayıp kaçmış

gb oldu benm gözümde. Ne bleym, belk de gerçekten

öyledr; gün gelmş, br kadının bu kadar y, bu kadar

dürüst ve kbar oluşuna dayanamamıştır. Dayanamayınca

da ylğn bu kadarı da fazla be, bu kadarı da fazla dye

almış başını çekp gtmştr. İşte böyle, her gün br başka

sokakta sürermş bu koşuşturma. Dedklerne göre bugün

de buradan geçeceklermş. Bak şte geçtler, bak şte,

gördün mü?

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Brnc kşl anlatımla oluşturulmuştur.

B) Benzetme ögelernden yararlanılmıştır.

C) Betmleme unsurlarına yer verlmştr.

D) Mecaz anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

E) Nesnellk ağır basmaktadır.

10. Suyu bulandır k dern görünsün anlayışı, anlatacak br

şey olmayanların yaklaşımı. Rağbet görüyor mu? Çok.

Dernlk var mı? Hayır! Ben buna düşer mym? Asla! Ben

sadelğn en yüksek gelşmşlk düzey olduğunu

düşünüyorum. Cümlem net olmalı, net ve kısa. Vurmalı

anlamı ortasından.

I. Anlaşılmazlığı sanat gören yaklaşımı benmsemez.

II. Sözün duru olmasını savunur.

III. Makyajlı sözlern hak ettğ rağbet göremedğn

savunur.

IV. Süsten ve gerekszlkten uzak sözler söylemey

önemser.

Düşüncelern bu şeklde fade eden br sanatçı çn

yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) III ve IV

11. Aşağıdak parçaların hangsnde öteklerden farklı br

anlatım bçmne başvurulmuştur?

A) Öyküde uzun tasvrlern yapılması doğru değldr.

Sayfalar süren tasvrler öykü çn br şart olarak

görenlere katılmıyorum. Bu hem okuru anlatılan

olaydan uzaklaştırmakta hem de öykü türüne aykırı br

tutum olmaktadır.

B) Günümüzde herkes ktap okumanın yararından söz

edyor da ktapların ne kadar pahalı olduğuna nedense

kmse değnmyor. Ülkemzde geçm sıkıntısı yaşayan

bunca nsan varken “Ktap al, oku!” demek bence

düşünülmeden söylenen br tavsyedr.

C) Dkkat etmşsnzdr, eleştrmenler br yapıtı

değerlendrmekten çok, yazarı rdeleyp duruyorlar.

Yazarın yaşam öyküsüyle, sorunlarıyla hatta gzl

aşklarıyla boğuşuyorlar. Böyle olunca şe yarar eleştr

yazıları ortaya çıkmıyor.

D) Edebyat derglernn çoğu ktap tanıtımlarına fazlaca

yer verdğ çn okurların dkkatn çekmyor. Edebî

yazıları, snema eleştrlern, şr köşelern, sanat

haberlern okumak steyen okurun, ktap tanıtım

yazılarıyla doldurulmuş sayfaları okumaması kesnlkle

haklı br durum.

E) Snema zleycsyle tyatro zleycs brbrne

benzemez. Snemada görsellk ön planda, tyatroda rol.

Dolayısıyla snema zleycs unutamayacağı görsel br

şölenn peşndedr, tyatro zleycs se sanatçıların

rollernn heyecanına kaptırır kendn.

TEST

2B

P:165

165

ANLATIM TEKNİKLERİ

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

12. Çağdaş uluslar, temel blmlerle düşünen br yaratık

demektr. Felsefe, düşünüşten çok, br tür sezş

ntelğndedr. Bundan başka temel blmlere zıt olmamak

zorunluluğunda bulunması da onu blmlerle sıkı br lg

çnde bulundurur. Öyleyse çağdaş br ulus, düşünmekten

uzaklaşmak stemyorsa mutlaka temel blmlere doğru

gtmel değl mdr?

Bu parçanın anlatımındak asıl amaç aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Olay çnde yaşatablme

B) Örneklerle konuyu somutlaştırma

C) Br görüşü çürüteblme

D) Açıklama ve blglendrme

E) Göz önünde canlandırma

13. Facebook’un yapay zekâ le başı dertte. Sosyal medya

platformu, br süredr ırkçı önerlerde bulunan algortmaları

yüzünden kullanıcılarından tepk alıyor. Son olarak syah

br adamın vdeosunu zleyen kullanıcılara prmatlar

hakkında daha fazla çerk önernce platform, eleştr

oklarının hedef oldu. Bu, önceklerden daha müthş br

çam devrmeyd. Şrket özür dleyerek şunları söyled:

“Yapay zekâmızda yleştrmeler yapmış olsak da yapacak

daha çok şey var. Bu rahatsız edc önerler görmüş olan

herkesten özür dlerz.”

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

yer verlmemştr?

A) Karşılaştırmaya B) Deymlere

C) Termlere D) Benzetmeye

E) Tanımlamaya

14. XIX. yüzyılın büyük parlaklığıyla gözler kamaştıracak olan

gür sesl sanatına yol açmak çn Voltarelern,

Dderotların, Rousseauların ne şartlar altında ne ağır

savaşlara grştklern hep blyoruz. (I) Yalnız Fransızları

anıyorum. (II) Çünkü sanatın özgürlüğü adına Fransa’da

kazanılan zaferler bütün dünya çn örnek olmuş; başka

Avrupa ulusları, kültür düzeylernn yükseklk derecesne

göre az veya çok arkadan, Fransa’dak bu parlak

gelşmey zlemşlerdr. (III) Gogollar, Tolstoylar,

Dostoyevskler, nsan hakları fkrnn gelşp yerleşmesnde

büyük etks olan eserlern Çarlık baskısı ve zulmü altında

yazabldlerse bunu Fransa’dan esen dayanılmaz özgürlük

rüzgârlarının sayesnde yapablmşlerdr. (IV) Dolayısıyla

Fransa’nın sanat adına açmış olduğu sanat yolu o günden

bugüne etksn göstermektedr. (V) Evet, bugün de etksn

göstermektedr.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnde

kendsnden öncek cümlede söylenenlere örnek

verlmştr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

15. Cem Karaca, o güne kadar Türkye’de pek az denenmş

br şey yapmaktadır. Yüzyıllar önce yaşamış halk

ozanlarının şrlern alıp kendne göre yepyen br bçmde

bestelemekte, yorumlamaktadır. Cem Karaca ve Apaşlar,

1967 yılında Altın Mkrofon Yarışması’na şte bu tür

parçalarla grerler. İknc olur ve adlarını bütünTürkye’ye

duyururlar.

Parçaya göre Cem Karaca’da bulunan ntelk

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Doğallık B) Duruluk C) Akıcılık

D) Özgünlük E) Tutarlılık

TEST

2B

P:166

166

ANLATIM TEKNİKLERİ

Çözdüğün süreyi not et.

Kronometreni aç!

16. Br tasarımı başarılı kılan en öneml unsur fonksyonellğ

gb görünse de aslında temel değer, ürünün teklğ oluyor.

Yan br tasarım şlevsel anlamda kullanıcıya stenen

verse de başarılı olarak ntelendrlmes, benzersz br

tasarım olmasından geçyor. Bu durum; mmar, ç mmar,

endüstryel tasarım gb yaratıcı endüstrnn çeştl

alanlarında üretm yaparken k anahtar kelme le

çalışılması gerektğn bzlere gösteryor: eşsz ve brck.

Bu parçada sözü edlen özellk aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Yalınlık B) Açıklık C) Evrensellk

D) Özgünlük E) Yoğunluk

17. Ktap, çam ağacı gbdr. Çam, nasıl on k ay yeşl kalır ve

yapraklarını dökmezse ktap da sürekl evler yeşertmeye

devam eder. Ktap, dünyamızı aydınlatan br meşaledr.

Nasıl güneş grmeyen eve doktor grerse ktap grmeyen

eve de cehalet grer, huzursuzluk grer. Ktap, beyn

vtamndr. Vücudun vtamnler nasıl besn yoluyla

alınıyorsa beyn vtamn de kelmelerdr ve bu da ancak

okuma yoluyla gerçekleştrlr. Bu arada her çocuğun

yemek veya damak zevk farklı olduğu gb ktap okuma

zevk de farklıdır. Çocuk hkâye sevyorsa hkâyeden,

masal sevyorsa masaldan, şr sevyorsa şrden, roman

sevyorsa romandan başlamalıdır.

Bu parçanın yazarı, anlatımında aşağıdaklerden

hangsne özellkle başvurmuştur?

A) Deymlerden yararlanmaya

B) Alıntıları öne çıkarmaya

C) İlşk kurmaya

D) Doğayla lgl örneklemeye

E) Tanım yapmaya

18. Aşağıdaklern hangsnde ayraç çersnde

belrtlenlere yönelk br değerlendrme yoktur?

A) Memduh Şevket Esendal; öykülern sade ve temz br

Türkçeyle yazmış, öykücülükte Çehov tarzını

benmsemştr. Onun öykülern okuyanlar esern çnde

kendlern, çevrelern ve hayatta karşılaştıkları kşler

bulur gb olurlar. (gerçeklk)

B) Şar; şrlernde oldukça temz, duru, yalın br bçmde

konuşulan Türkçey bütün canlılığı, renkllğ ve

zengnlğ le kullanmıştır. Anlamı blnemeyen hemen

hemen hçbr kelme yoktur. (açıklık)

C) Romanı elme aldıktan sonra hayat durdu benm çn

âdeta. Saatlerce bırakamadım ktabı. (sürükleyclk)

D) Sanatçı, her zaman olduğu gb kısa ve öz yazarak “Az

kelmeyle çok şey anlatmak ustalık ster.” der gbyd.

(akıcılık)

E) Şrlernde gereksz sözcüklerden olabldğnce

kaçınıyor. Sıfatlar, benzetmeler çn de bu böyle.

Okuyucuyu brtakım soyut, düğümlü sözcüklerle

yorduğu da söylenemez. (duruluk)

TEST

2B

P:167

167

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

3A

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

18:00

dk:

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18

 Bir varlık, kavram ya da olayın ne olduğunun açıklanmasına tanımlama denir. Tanımlamada “Bu nedir?”

sorusuna cevap aranır.

 Aralarında ortak özellik bulunan iki varlık ya da kavramdan zayıf olanın güçlü olana benzetilerek

anlatılmasına benzetme diyoruz.

 İnsana özgü niteliklerin insan dışındaki varlıklara aktarılmasına kişileştirme diyoruz.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1A ve Test 2A’da yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. İnsanları aydınlatan parlak beyaz ışığın altına oturan ufak

çocuk, brn arar gb etrafa bakınıyordu. Küçük mav

gözlerndek parıltı, tepesnde parlayan ışığın aksne

gtgde sönmekteyd. Kısa keslmş koyu renk saçları mnk

yuvarlak yüzüyle brleşnce çocuğu çok sevml yapmış

ama tombk yanaklarından akan tuzlu gözyaşları, bu

sevmllğn ortasına br bomba gb düşmüştü. Yüzlerce

nsanın çnde kmsenn umursamadığı, dkkat etmedğ

çocuk hayalet gbyd.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs ağır

basmaktadır?

A) Öyküleyc anlatım

B) Betmleyc anlatım

C) Tartışmacı anlatım

D) Kanıtlayıcı anlatım

E) Açıklayıcı anlatım

2. Telefon ve televzyon gb sürekl uyaran altında olmamız,

bedenmz cdd anlamda zayıflatıyor. Ortama yayılan

manyetk frekanslarla mücadele etmek se neredeyse

mkânsız. Her ne kadar telefonu yatak odamızın dışında

tutsak da televzyonu ya da modem kapatsak da bu

manyetk krllkten asla uzaklaşamıyoruz. İşte sırf bu

uyaranlar yüzünden bedenmz uykuya grmekte zorlanıyor

ve kaltesz uyku sonrası zayıflamış manyetk alan da

hastalıklara davetye çıkarıyor. Gün boyu uyaran

frekanslara maruz kalan beden sağlığımızın onarımı se,

sanılanın aksne, laç le değl sadece kaltel br uyku le

mümkün.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmuştur?

A) Kanıtlamaya - öykülemeye

B) Açıklamaya - tanık göstermeye

C) Tartışmaya - karşılaştırmaya

D) Açıklamaya - örneklendrmeye

E) Tartışmaya - alıntılamaya

P:168

168

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Abdülhak Şnas Hsar, bütün eserlernde İstanbul’a ve

özellkle Boğazç’ne çl br şar duyarlığıyla yaklaşır.

Fahim Bey ve Biz, İstanbul’un brçok semtnde

darmadağınıktır. Çamlıca’daki Eniştemiz’de Çamlıca’yı, Ali

Nizami Bey’in Alafrangalığı ve Şeyhliği’nde Büyükada’yı

buluruz. Bununla brlkte, andığım romanlarının dışında,

asıl Boğazç sevdası, daha çok anı ktaplarında, kşlern

aradan çekldğ özgün anlatılarda karşımıza çıkar.

Yazar, parçanın lk cümlesndek savını nandırıcı

kılmak çn aşağıdaklerden hangsne özellkle

başvurmuştur?

A) Örneklendrmeye ağırlık vermeye

B) Tanımlamalardan yararlanmaya

C) Konuyu tartışmacı anlatımla sunmaya

D) Öyküleyc anlatım yolunu seçmeye

E) Okurun hayal gücüne dayanmaya

4. Gölgesnde yetmş yıl dnlendğ koca çınarın devrldğ

gün, nnem de bu dünyadan yüz çevrd. Kırdığı odunda,

tutuşturduğu sobada ve yıkayıp soba demrne astığı

çamaşırda ble dedem vardı. Onlar br cümlenn öznes ve

yüklemydler. Özne düşünce yüklem de tüm anlamını

ytrmşt. Zamanla takat kesld nnemn, bel büküldü. Ale

apartmanımız dağıldı sonra. Km başka br mahalleye,

km başka br şehre taşındı. Demr br karyola le

başlayan hayat, dürülmüş br yalnızlıkla yer değştrd.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Deyme yer verme

B) Duygulara seslenme

C) Benzetme yapma

D) Öykülemeye başvurma

E) İklemeye yer verme

5. Yazar, nsana bakmayı blendr. İnsanın sorunlarına eğlen,

kendnden de br şeyler katablme özversyle ona

yaklaşan, onu her türlü gerçeğ le brlkte kend blnç

süzgecnden geçrp kâğıda dökeblendr. Ha deynce

olmaz bu da. Br ustalar katmanını değerlendrecektr

önce. Nasıl yazıldığına, nasıl değerlendrldğne, nasıl

bçmlendrldğne bakacak, onu özümseyecek, ona

öykünecektr.

Bu parçada düşüncey gelştrmek çn daha çok

aşağıdaklerden hangsne başvurulmuştur?

A) Tanımlamaya B) Kşleştrmeye

C) Örneklendrmeye D) Betmlemeye

E) Karşılaştırmaya

6. Bzm esk seyrlk oyunlarımız br tür “açık eser” sayılablr.

Tuluatın dama öne çıkışı, güncel konulara mzah ögesne

dayanılarak yer verlmes, seyrc ktlesnn hemen her

zaman değşen beğen düzeynn her defasında göz

önünde tutulması anımsanırsa demek stedğm daha açık

seçk bçmde anlaşılır. Hatta br tür “yabancılaştırma

etks” ble söz konusudur: Sahne dekorla bezenmemştr,

zleyenler br “oyun” seyrettğnn blncndedr, oyuncu

rolüyle özdeşlk kurarak zleyenlern ortak blncnde

egemenlk sağlamaya hç m hç htyaç duymaz vb.

Bu parçada seyrlk oyunlarımızın özellkler, aşağıdak

anlatım yöntemlernden hangs ön plana çıkarılarak

vurgulanmıştır?

A) Örneklendrme B) Tanık gösterme

C) Tartışma D) Karşılaştırma

E) Tanımlama

P:169

169

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

7. 2050 yılında Caht Sıtkı Tarancı’nın, Fazıl Hüsnü

Dağlarca’nın, Sat Fak Abasıyanık’ın şrler, hkâyeler

üzernde uzun uzun ncelemeler yazılablr; evet, o olur

ama o şrler, o hkâyeler örneğn bugün Fransa’da

Chener’nn, Hugo’nun şrlernn okunduğu gb okunmaz.

Bz şmd Fuzûl’y, Nef’î’y, Tevfk Fkret’ nçn

okumuyorsak onlar da 2050 yılında onun çn

okunmayacaktır. Dller esk dl olduğu çn kolay kolay

anlaşılmadığı çn…

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Tanık gösterme

B) Benzetmeden yararlanma

C) Günlük yaşamla lşklendrme

D) Karşılaştırmaya başvurma

E) Tanımlamaya yer verme

8. Karl Marx’ın Manifesto’yu kaleme aldığı apartman

Brüksel’de bulunuyor. Şehrn “Taksm Meydanı”

dyebleceğmz Grote Markt’ta bulunan ve La Mason du

Cygne (Kuğu Ev) adıyla anılan bna, uzun yıllar aşev

olarak kullanılmış. Şmdlerde se restoran olarak hzmet

veryor. Şehrn en öneml turstk noktalarından br olan ve

demr atomunun 165 mlyon kere büyütülmüş hâln

yansıtan Atomum’u görmek stersenz önünde her zaman

uzayıp gden kuyruklar olduğunu belrtelm. Yan br tür

İstanbul’un Galata Kules ya da Pars’n Eyfel’ gb...

Bu parçanın anlatımında

I. Açıklama,

II. Benzetme,

III. Tanımlama

teknklernn hanglernden yararlanılmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

9. Dükkânımız, Tramvay Caddes’ne bakardı. Oraya br kış

günü getrlp bırakıldığımı hatırlıyordum. Gece yarısından

ber yağan karın parkları, sokakları ve evler örttüğü soğuk

ve dondurucu br kış günü… O sabah, okuldan eve yne

haber yollamışlar ve htyar annemle büyük dayım

uslanmak blmeyen okul kaçağını aramak çn yollara

dökülmüşlerd.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Benzetme B) Açıklama

C) Örneklendrme D) Öyküleme

E) Kşleştrme

10. Yokuşun başında tekrar durdu ve etrafına baktı. Sonbahar

geces; syah ve çok clalı br camın arkasında gb,

dağınık ve nsanın çne kadar şleyen ışıklarıyla her türlü

değşme htmalnn dışında parlıyordu. Uzakta denz koyu

kül reng parıltıdan br çzg olmuştu. Onun ötesnde karşı

yakanın puslu yol fenerler, yıldızları andıran br

durgunlukla sadece etrafındak hayatı değl; küçük gece

çıtırtılarıyla tek tük kuş ve böcek sesleryle, dal

hışırtılarıyla beraber doğayı da aydınlatıyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmamıştır?

A) Betmlemeye

B) Benzetmeye

C) Kşleştrmeye

D) İştsel ayrıntılara

E) Görsellğe

P:170

170

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

3A Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Şmd yne her şey esks gb. Hatta esksnden de güzel.

Dükkânın ç ve dışı yağlı boya le boyandı. Yen resmler,

yen eşyalar ve yen nsanlar esksnden daha güler

yüzlüler. Kuyruk altı oldu dye br ay kadar görünmeyen ve

kafes syah bezlerle örtülen saka kuşu ble şmd tekrar

güneşe ve hayata kavuştu. Sürekl ötüyor. Hatta Galp

Usta üst kattak salon çn br de kanarya aldı. Dedm ya

canım, her şey, her şey esks gb. Esksnden de y.

Benm ble haftalığımı on lraya çıkardılar. Bahşş de

haftada beş kâğıttan aşağı düşmüyor.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) İştme duyusundan faydalanılmıştır.

B) Nteleyc sözcüklere yer verlmştr.

C) Öyküleyc br anlatım yolu zlenmştr.

D) Gözleme yorum katılmıştır.

E) Dolaylı aktarmaya başvurulmuştur.

12. Snemada bugüne kadar bütün flmlermde hep nandığım

temaları, nandığım konuları ele almaya çalıştım. Bana

“Bu flmle zleycye ney anlatmayı amaçladınız?” dyorlar.

Kanımca br snemacıya ne yapmak stedğn sormak,

yapılması gereken en son ş. Çünkü zaten snemanın

kends br fade alanı. Başkaraktern saatç olmasının

neden: Tükenmekte olan br zanaatın temslcs olması.

Saatç, bu anlamda flmn düşüncesn desteklyor. Pek,

neden kadın saatç dersenz, sanıyorum toplumumuzda

kadınlar erkeklere oranla daha cesurdur da ondan.

Kalıpları kırmayı, erkeklere kıyasla daha y

becereblyorlar. Kadınlar kalıplara karşı daha cesur

durablyorlar.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Genelleyc fadelere başvurulduğu

B) Mecazlı söyleyşlerden yararlanıldığı

C) Kşsel görüşlern öne çıkarıldığı

D) İklemelere yer verldğ

E) Karşılaştırmalara başvurulduğu

13. Büyük ve genş br meydan... Bu meydanda göz alıcı,

kocaman, 19. asır üslubunda br bna... İşte Strazburg

Ünverstesnn dıştan görünüşü!.. Meydan havuzlarla ve

k anıt le süslüdür. Brs Goethe’ye at ve Almanlar

yapmış. Dğer Pasteur çn... Fransızlar brncnn

karşısına sank nspet olsun dye yerleştrmşler ve bu k

ayrı yaratılışa sahp nsanın, k kültürün, k medenyetn

k yaman dev gb çarpıştığı yer bu meydan, bu meydana

bakan kocaman bnalar...

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak

I. Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.

II. Farklı duyulara seslenlmştr.

III. Betmleme yapılmıştır.

yargılarından hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

14. Snema, görüntülern veya çzlmş desenlern ışıkla br

perdeye düşürülerek hareketl görüntüler elde edlmes

temelne dayanan sanat dalıdır. Snema, güzel sanatların

br dalı olarak flm yapma ve zleyclerle buluşturma

görevn üstlenr. Snemanın kendne has br üslubu vardır.

Görüntüler ve sesler kullanarak br senaryoya dayanan

kendne özgü br anlatım teknğ kullanır. Snemada ses,

efekt ve müzkal harmanlanarak zleycde gerçeklk

duygusu uyandırılmaya çalışılır. Snema; breysel br sanat

etknlğnn aksne bünyesnde senarst, yönetmen,

oyuncular, görüntü yönetmen, seslendrme yönetmen,

ışık ve set ekb gb çok genş br kadroyu barındıran

ortak br çalışma alanıdır.

Bu parçanın anlatımında

I. Tanımlama,

II. Açıklama,

III. Benzetme,

IV. Tanık gösterme

teknklernden hanglerne başvurulmamıştır?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

P:171

171

ANLATIM TEKNİKLERİ

TEST

Senden istenen sürede çöz. 3A Kronometreni aç!

15. Aşağıdak cümlelern hangsnde görme ve dokunma

duyularına seslenen ayrıntılar br arada verlmştr?

A) Yorganı başına çekerken oda kapısının aralık kaldığını

fark ett, dışarıda pıtır pıtır brs geznyordu.

B) Kalasları oynayan köprüyü tahta gürültüleryle geçp

şosenn dönemecn kıvrılınca epey lerde yaya

yürüyen k kadın gördü.

C) Nasıl oldu, farkına varmadım, söğüdün kabuğu brden

yarıldı; arasından kayan keskn çakı sol elmn şahadet

parmağını kest.

D) Saçlarının yarısı kıvırcık, yarısı düz olan çocuk güya

utanıyormuş gb başını br eğyor br de sağa sola

çevryordu.

E) Köye gtmek çn genş br çayırlığın ortasından geçen

br toprak yola saptılar.

16. Sabahın sekz le dokuzu arasındaydı. Koyu, kurşun br

bulut yığını güneşe doğru gökyüzünde yükselyor,

şmşeklern kırmızı zkzakları orayı burayı aydınlatıyor,

uzaklardan gök gürültüsünün ses gelyordu. Ilık br rüzgâr

çmenlern üzernde dans edyor, ağaçlara dolanıp toza

toprağa karışıyordu. Br sanye çnde mayıs yağmuru

başlamış, etrafı toprak kokusu sarmıştı. Brazdan tam br

fırtına kopacaktı.

Bu parçada ayrıntıların seçmnde aşağıdak duyuların

hangsnden yararlanılmamıştır?

A) İştme B) Görme C) Koklama

D) Tatma E) Dokunma

17. (I) Odaya grp sedre uzandığı vakt, aç olmasına ve

dışarıdan gelen kızgın tereyağ kokusuna rağmen evvela

yatıp uyumak htyacı duymuştu. (II) Çzmeler çıkardıktan

sonra serbestleyen ayaklarını uzatıp arkasına yaslanacağı

sırada leğen ve brkle Cemle’nn çer grdğn görerek

doğruldu. (III) Ceketn br çırpıda çıkararak kollarını

sıvadı. (IV) Leğenle brk, br saat evvel kalaylanmış gb

parıl parıl; ıslak kolların üzernde geznen el havlusu,

demn yıkanmış gb temzd. (V) Yalnız kalınca

gülümseyerek odaya göz gezdrd; yerler, sedrler klmle

döşelyd.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hanglernde

ayrıntılar, brden çok duyu organı aracılığıyla

seçleblr?

A) I ve II B) I ve IV C) II ve III

D) III ve IV E) IV ve V

18. Bugün güneş, ışıklarını her zamanknden erken çarşının

doğu kapısına gelşgüzel fırlattı sank. Çarşının yüzüne

çarptı, “Al sana! Işık dyordun, ışık! Sabah olsun dyordun,

sabah!” der gbyd güneş. Kızgındı güneş çarşıdaklere.

Öğlen bu kızgınlığı daha y hssedeblyordunuz, sabahları

ışıklarının ardına kuzey rüzgârını katıyordu güneş. Rüzgâr

da ben gtmem demyordu han, acımadan tenler

kavuruyordu. Güneşn doğduğu yer le büyük ay yıldız

kümes arasında mütemadyen esen bu rüzgâr, adamın

tenn yanık br kırmızıya çevryordu.

Bu parçada ayrıntıların seçmnde hang duyulardan

yararlanılmıştır?

A) Görme - dokunma B) Koklama - görme

C) İştme - dokunma D) Tatma - koklama

E) Görme - ştme

P:172

172

ANLATIM TEKNİKLERİ

Tarih: D: Y: B: N: Riski Azalt

Soru Sayısı Hücreli Test Çözüm Stratejisi Süreli Çöz

18 18:00

dk:

 Yineleme; aynı ya da farklı cümlelerdeki söz ya da söz öbeklerinin tekrarlanmasıdır.

 Sessel yineleme, anlatımın etkisini güçlendirmek için bir ekin art arda tekrarlanmasıdır.

 Yazarın anlattığı varlıkların hareket hâlinde olmasına devinim hâlinde olma diyoruz.

 Sayıp dökmelerden yararlanma, bir kavram hakkında pek çok özelliği sıralamaktır.

 Bu testi, 18 - 21 dakika içerisinde çözmeye çalışınız.

 Bu testte yer alan sorular, ÖSYM soru tiplerine göre hücrelenmiştir.

 Bu testte yer alan sorular, Test 1B ve Test 2B’de yer alan sorularla aynı sıra ve tipte oluşturulmuştur. Çözme işlemini tamamladığınızda her üç testin doğru - yanlış durumlarını karşılaştırmanızı tavsiye ederiz.

1. Ege’nn kmlğn en y koruyablmş, değşme baş

kaldırablmş lçelernden brdr Tre. İzmr’e 80 klometre

mesafede br zamanların Osmanlı darphanes Tre’nn

akla lk gelen cazbes, pazarıdır. Evet, günlerden salı ve

karşımda Tre pazarı… Salı pazarı sadece çeştllğyle

değl, Ege’nn ruhunu yansıtan cana yakın satıcılarıyla da

keyf verr. Tre’de kadınların tezgâh kurduğu Tahtakale

Meydanı’nda yazmalar gökkuşağıyla yarışıyor. Dağlardan

toplanan otlar, pazarda tezgâhlardan gökyüzüne taşıyor.

Çünkü Tre yemeklernde Ege’nn otlarla bezel mutfağının

özellkler hssedlr. Dev kabaklar, karnabaharlar, havuçlar,

pırasalar, hardallar her tezgâhta sze göz kırpıyor.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Karşılaştırma yapma

B) Düşüncey alıntıyla somutlaştırma

C) Çoğullaştırmaya yer verme

D) Abartmaya başvurma

E) İnsana özgü ntelkler başka varlıklara aktarma

2. Denzlerde av yasağı, 1 Eylül’de kalktı. Karadenz’e açılan

tekneler, bugünlerde lmana özellkle bol mktarda stavrtle

dönüyor. Olmpyatta başarı gösteren vatan evlatlarının

ayağı uğurlu geld!.. Balıkçıların bu sene yüzü gülecek

besbell! Hamsnn de erken görünmes sezon çn

umutları artırdı. Tuzlu su savaşçıları, şu ana kadar pek

görünmeyen palamut çnse neredeyse ümtsz. Br balıkçı;

sezona stavrtle başladıklarını, stavrtle devam ettklern,

palamudun pek nadr çıktığını, onun da pnce olduğunu

belrtyor.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Olumlu ön yargı belrtme

B) Karşılaştırma yapma

C) Deymlerden yararlanma

D) Kşleştrmeye başvurma

E) Dolaylamaya yer verme

TEST

3B

P:173

173

ANLATIM TEKNİKLERİ

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

3. Ben, yaşamın gerçeklğne nanmıyorum. Ona grotesk

bakıyorum. Bu sanısal dünyada bu dünyanın olumlu ya da

olumsuz noktalarını fade etmek çn onları kırıp, bozup,

başkalaştırarak sahneleme yanlısıyım. Onun çndr k

kara mzah bana yakın gelyor. Bu nedenledr k böyle br

yapıyı uygulayableceğm br metn elme alıyorum. Elnze

Çehov alıp da karşıtlıkları br araya getrerek bunu

güldürüye dönüştüreceğm demenn br anlamı yok. Çünkü

o yanlış olur. Yanlış br oyun yönetmey seçmem. Ben

seyrcy eğlendrmek çn oyun yapmaya nanmıyorum.

Seyrcm blg sahb olmalı, az çok br şeyler öğreneblmel

tyatrolardan. Dolayısıyla da kendm, duygularımı,

benlğm tamamen gzlyorum eserlermde. Eğlenmek

steyen alır başını, gaznoya gder. Yemek yemeye çıkar.

Seyahate çıkar. Ama benm şm sanat yoluyla brey

eğlendrmek değl. Ben böyle br sanata nanmıyorum.

I. Gerçeklğ değştrerek anlatır.

II. Öğretc anlatımdan yararlanır.

III. Nesnellğe önem verr.

IV. Karşıt durumları brleştrerek aktarır.

Kendsnden böyle söz eden br tyatro yönetmen çn

yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) Yalnız IV

D) I ve III E) III ve IV

4. Köklü br geçmşe sahp olan Gazantep; tarhî yapıları,

antk kentler ve müzeler le her yıl pek çok turst

ağırlamaktadır. Taş zemnl dar sokaklarında gezerken br

yandan bakırcıların sesn duyablr, br yandan da çağlar

boyunca pek çok değşklğe uğramış ama yne de ayakta

duran mmarsn nceleyeblrsnz. Gazantep; sz tarh,

kültür ve yemek zengnlğ le karşılayacaktır. Yazının

cadından önceye uzanan geçmş ve eşsz kültürel

zengnlğne hayran olacağınız Gazantep’te gezlecek pek

çok yer, görülecek yüzlerce şey var: Tarhî Antep evler,

Bakırcılar Çarşısı, Bedesten, Zeugma Müzes, Belkıs

Antk Kent, Oyun ve Oyuncak Müzes…

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıda verlenlerden

hangs yanlıştır?

A) Farklı cümle türler kullanılmıştır.

B) Sayıp dökmelere yer verlmştr.

C) Benzerlk lşksnden yararlanılmıştır.

D) Öznellk ağır basmaktadır.

E) Açıklamaya başvurulmuştur.

5. Topkapı Sarayı’nın esk has bahçes olan Gülhane Parkı,

yeşln farklı tonlarıyla ve uzayıp gden çeşt çeşt

ağaçlarıyla zyaretçlere güzel br manzara sunmaktadır.

Parkın en yüksek köşesnden bakıldığında Halç, Galata,

Kız Kules ve Anadolu Yakası, kısacası Boğaz manzarası

yen br geln gb süzülmektedr. Boğaz’ın olmazsa olmaz

gemlern, balıkçılarını, krl beyaz martılarını zlemek ve

balıkçıların, martıların telaşlı çığlıklarında eryp gden

seslern duymaya çalışmak ayrı br keyftr. Parkın çndek

çay bahçesnde, demlkle gelen sıcacık çayınızı

yudumlarken etrafı zlemek çok etkleycdr.

Bu betmlemede bulunmayan özellk aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İştsel ögelere yer verme

B) Koklama duyusundan yararlanma

C) Görsel ayrıntılardan yararlanma

D) Benzetmeye yer verme

E) Kşleştrmeye başvurma

6. Sabahattn Al; hayatının, acılarının, nançlarının öykülern

yazmıştır. Kendsnn, çevresnn, arkadaşlarının

yaşadıklarını çıkış noktası yaparak onları sanat katına

yükseltmştr. Sabahattn Al’nn Değirmen, Kurtarılamayan

Şaheser, Viyolensel gb lk öyküler tümüyle Alman

romantklern ve pyasa ş magaznsel aşk hkâyelern

andırırken Bir Orman Hikâyesi onun öykü serüvennde br

dönüm noktasıdır. Çünkü ----.

Yukarıdak parçanın son cümles anlam akışına uygun

br şeklde tamamlanmış olsa bu cümlenn şlev

aşağıdaklerden hangs olur?

A) Yen br düşünceye geçme

B) Zıt br görüşü dle getrme

C) Anlatılanları şarta bağlama

D) Br amacı ortaya koyma

E) Gerekçe açıklama

TEST

3B

P:174

174

ANLATIM TEKNİKLERİ

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

7. Yorulursun gtme yaya

Hükmedersn güne aya

Aşk denlen br deryaya

Çıkamazsın grme gönül

Bu dörtlükte şlenen duyguyu görünür kılmak çn

aşağıdak yollardan hangsne başvurulmuştur?

A) İnsandak özellkler doğaya aktarmaya

B) Benzerlk lşksyle anlaşılır kılmaya

C) Örneklerle somutlaştırmaya

D) Ynelemelerden yararlanmaya

E) Halk deymlerne yer vermeye

8. İnsan dedğn br buğday tarlası gb olmalı

Est m rüzgâr br değl mlyonlar çn esmel

Br tek meyve veren dalı kesmel

İnsan dedğn derya msal

Üstünde mlyonlarca dalga

İçnde kıyametler kopmalı

İnsan dedğn derya msal

Uçsuz bucaksız olmalı

Bu dzelerde aşağıdaklern hangsnden

yararlanılmamıştır?

A) Kşleştrmelerden B) Benzetmelerden

C) Deymlerden D) Ynelemelerden

E) İklemeden

9. İk şç çocuk, ne güzel yemek yyordu! Ne güzeld esmer

yüzler! Belk masallarda bu kadar esmer yüzlü nsanlar

yoktu. Tahta evlernn çn, Beykoz tests çnde Tomruk

suyu soğuyan kuyularını, ncr ağacını, Üsküdar çatması

örtüler, yazma başörtülü tüy gb br kadını görür gb

oldum. İnce, zayıf parmaklarındak çatallarıyla beyaz ve

pembe ağızlarına -zayıf kuru vücutlarının ta dp

doruğunda br gamlı ççek gb açılan nce yüzlernn br

yerne, büyük ama nce dudaklı ağızlarına- durup durup

br Pcasso resm parçası atıyorlardı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıda

verlenlerden hangs yanlıştır?

A) Ynelemelere yer verlmştr.

B) Brden çok düşünce alıntılarla pekştrlmştr.

C) Benzetmeden yararlanılmıştır.

D) İklemeye yer verlmştr.

E) Tasvrlerle anlatıma canlılık kazandırılmıştır.

10. Tam anlamıyla yokluk, yoksulluk çnde büyüdüm. Babam

br ev yapmış bze tahta parçalarından. Dam çnkoydu,

eskcden almış, üstünü çamurla sıvamış, tek oda… Yatak

odası, yemek odası, oturma odası, msafr odası, mutfak,

hatta banyo, heps o oda… Annem bz leğende yıkardı.

Hç unutmuyorum, annem br kova su getrr, br de

maşrapa; ben leğene otururdum, annem su dökerd

kafama. Bütün çtenlğmle söylüyorum, havlu yoktu.

Annem esk fanlaları brbrne dkp br şey yapmıştı,

onunla bz kurutur, köşeye oturturdu. Yer yatağına, yere

sıralanır yatardık. Üç kşye br yorgan düşerd. Tekr vardı,

kedmz, km çok üşüyorsa annem Tekr’ onun üzerne

koyardı. Tekr ısıtırdı sabaha kadar. Gece yarısı yağmur

yağarsa tıp tıp tıp, yağmur damlası tam da benm

burnumu bulurdu. Şubatta odun kömür bterd bzde.

Ama hepmz brbrmz çok severdk; annem babamı çok

sever, babam annem çok sever, kardeşler brbrn çok

severd. Böyle br evden çıktım ben.

I. Sayıp dökmelere yer verr.

II. Gözlemc bakış açısını terch eder.

III. Günlük konuşma dlyle yazmayı yeğler.

IV. Yargısını örneklendrmeyle destekler.

Bu parçaya göre çocukluğundan böyle söz eden br

sanatçı çn yukarıdaklerden hangler söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) III ve IV

TEST

3B

P:175

175

ANLATIM TEKNİKLERİ

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

11. Aşağıdak parçaların hangsnde öteklerden farklı br

anlatım bçmne başvurulmuştur?

A) Snemanın son yıllarda daha yaygınlaştığı ve zleyc

tarafından kabul gördüğü söylenmektedr. Tyatronun

se snemaya göre braz daha sönük kaldığına dar

genş br kanaat var.

B) Oldum olası romana uzak durmaktayım. Romana uzak

duruşum ben hkâyeye yaklaştırdı mı desem yoksa

hkâyeler yazmaya merak sardığım çn m romanı

bıraktım? Bldğm br şey varsa o da daha kısa ve

daha yoğun oluşu, hkâyey benm çn cazp hâle

getryor.

C) Her yen bayramda “esk bayramları hatırlama”

bçmnde br geleneğmz var. Br şeyler sürekl eskyor

ve eskdkçe de kaçan balık msal br hüzne

dönüşüyor. Aslında ne şmdk bayramlar ne de esk

bayramlar arasında büyük farklar var. Fark, bzm

yaşama bakışımızda.

D) Mektuplar, samm duyguların harmanlandığı

metnlerdr. Yazanın çten dleklern, özlemlern özenle

yazılmış satırlarda saklayan mektuplar, tarhn

tanıklığını etmektedr.

E) Kırsal kesmde yetşenlerle şehr merkeznde yetşenler

arasında br kıyaslama yapmanın mümkün olmadığını

düşünenlerdenm. Sadece verlen mkânlar farklı. Aynı

mkânı kırsalda yetşenler de bulsa şehrl öğrencler

gb onlar da başarıyı yakalar.

12. Pembe yüzünü çrknleştren br gülümseyşle güldü. Syah

gözlüklerm burnumun ortasına çekp gözümün üstünden

dkkatle baktım. Tanımamış gb… Sonra hatırlamış gb

yaptım. Güldüm. Nhayet vapura bnebldm. Sarayburnu

balık tutanlarla dolu. Brs havuzun kenarına boylu

boyunca yatmış, vapura ayaklarını sallıyor. Daha lerde

çocuklar denze gryorlar. Köprünün üstünü kalın, gr br

duman kaplamış.

Bu parçanın anlatımındak asıl amaç aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Karşıt görüşler açıklama

B) Tartışma havası oluşturma

C) Nesnel verler aktarma

D) Göz önünde canlandırma

E) Merak unsurunu dle getrme

13. Türkye Ampute Futbol Mllî Takımı, Avrupa

Şampyonası’nın fnalnde İspanya’yı 6-0 yenerek üst üste

knc kez şampyon oldu. Kupa sevncn saha ortasında

yaşayan mllîlermz, galbyet pozu verd. Mllî takımın

yıldızı Ömer Güleryüz, turnuvayı hem “gol kralı” hem de

“en değerl oyuncu” unvanıyla tamamladı. Osman Çakmak

se Avrupa şampyonluğu sevncn oyunculuktan sonra

teknk drektör ttryle de yaşayarak tarhe geçt.

Hatırlayalım, 2017’de İstanbul’da düzenlenen Avrupa

Şampyonası’nda mllî takımımıza şampyonluğu getren

golü atan Çakmak, bu sevnc futbolcu olarak yaşamıştı.

Dört yıl sonra bu sefer teknk drektör olarak ay yıldızlıları

Avrupa şampyonluğuna taşımayı başardı.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklern hangsne yer

verlmemştr?

A) Benzetme lgs olmayan aktarma kullanmaya

B) Karşılaştırma sonunda ulaşılan blglerden

yararlanmaya

C) Anlatılan olayla lgl kşlerden alıntılar yapmaya

D) Sözcükler temel anlamlarının dışında kullanmaya

E) Ntelk bldren sözcüklere yer vermeye

14. (I) Kemal Tahr, öykülernde kşsel açmazları ve dramları

toplumsal sorunlara doğru açarak şled. (II) Gerçeğ

metafork veya smgesel değl çıplak görüntüsüyle, en

doğal ve tanımlanablr hâlyle yansıttı. (III) Gerçeğ,

sadece çıplak gerçeğ anlatmayı seçt. (IV) Gerçeküstü,

varoluşçu, bunalım edebyatı gb eğlmlere mesafel

dururken özü bçmden önde tuttu. (V) Duyguların ve

atmosfern hâkm olduğu hayatın çnden öyküler yazdı.

(VI) Arabacı, Ezilmiş Adam, Rayların Sesi; atmosfer olan

öykülerdr.

Bu parçada numaralanmış cümlelern hangsnde

kendnden öncek cümlede söylenenlere örnek

verlmştr?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

TEST

3B

P:176

176

ANLATIM TEKNİKLERİ

Senden istenen sürede çöz.

Kronometreni aç!

15. En popüler karakterlermden olan Özge, onu okuyan

gençlerle aynı hayata, aynı duygulara sahp. Okul, dersler,

arkadaşları ve ales arasında koşuşturup duran, br

yandan da her şeyn tadını çıkarmaya çalışan tpk br

genç. Heyecanlı, komk, duygusal br kız. Bzm gb br

hayatı var. Herkes gb! Başına korkunç şeyler gelmyor,

akılalmaz şeyler de yapmıyor. Sadece çoğu genç gb

yaşıyor ve ne yaşıyorsa okura onu anlatıyor. Anlatırken

brazcık kendyle, brazcık da günlük hayatla dalgasını

geçyor tab. Sanırım okurun onu kucaklamasının

sebepler bunlar. Özge’ye nanıyorlar. Onu kendlernden

br olarak görüyorlar.

Bu parçada anlatılan Özge karakternn okurlar

tarafından beğenlmes aşağıdak kavramlardan

hangsyle lşklendrleblr?

A) Doğallık B) Sıra dışılık C) Yaratıcılık

D) Özlülük E) Özgünlük

16. Benm öykülermn kısa olduğunu söyleyen dostlarım var.

Onların yarı esprl yarı cdd söyledklerne cevap vermek

yerne gülüp geçmey terch edyorum. Edebyattan braz

anlasalar benm öykülermn damıtılmış metnler olduğunu

anlayacaklar. Öykülermde her kelmenn dern anlamları

var. Cümleler desen öyle... Her brn açıklamak çn

sayfalar dolusu yazmak lazım. Kısacası ben, her şey

bastleştrerek söylemyorum; blaks söylemeyerek dern

anlam katmanları oluşturuyorum.

Bu parçada sözü edlen özellk, aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Açıklık B) Yalınlık C) Duruluk

D) Yoğunluk E) Özgünlük

17. Okurken sevdğm Sabahattn Al, kuşkusuz benm çn çok

öneml br yazar. Büyük br mücadele nsanı aynı

zamanda. Böyle br nsanı yazacağınız zaman tab k

gönlünüz braz ondan yana olur. Ama gönlünüze dur

demek zorundasınızdır. Bu başlı başına br zorluk. Öte

yandan, Sabahattn Al’ye hazn sonu reva görenler de

anlamaya çalıştım. Bu da büyük br zorluk. En baştan,

kafama onlarla sürtüşmey koyarak başlamadım

çalışmaya. Ney, neden yaptıklarını ve arkasındak

nedenler de anlamalıydım. Bu düşünceler çalışmamın

odağını oluşturdu.

Bu parçada sözü edlen çalışmada aşağıdak

kavramlardan hangs üzernde durulmaktadır?

A) Nesnellk B) Öznellk C) Yerellk

D) Düşçülük E) Etkllk

18. Aşağıdak parçaların hangsnde ayraç çersnde

belrtlenlere yönelk br değerlendrme yoktur?

A) Okurunu yanına alıp yürüyen, onunla kol kola

gezmekte mahzur görmeyen, yüksek kürsülerden

konuşmayan br yazar. İncelmş dl zevkyle, sadelğyle

ve sammyetyle anlattıklarını sevdryor. Dln nsanı

olduğu yerden alıp başka br dünyaya yükselten

gücünü ve güzellğn keşfettrmeye çalışıyor. (çtenlk)

B) Dolapdere’nn arka mahalleler, arka sokaklardak

yaşantı, argo jargonlu br anlatımın olması ve nceden

mesajlar, br hkâyeden daha fazlası dye

düşünüyorum. Düşeş sml hkâyede ble ana

karaktern kend hesaplaşması oldukça gerçekç br

bçmde verlmş. Kusurlu br yaşam, kusursuz

aktarılıyor. (doğallık)

C) Reşat Nur Güntekn’n romanları, klask roman

teknğne uyan eserlerdr. Okuru br atmosfer çne

soktuktan sonra br daha hç bırakmaz. Sonuna kadar

sz dr tutar. (sürükleyclk)

D) Öykü dennce aklıma lk Sat Fak gelr. Berrak br su

kıvamında ne eksğ ne fazlası olan öykülernde yazar;

okurla letşm kurmakta zorlanmaz. İletsn hssettrr

okura. İlet dedmse de genş çaplı anlam katmanları

akla gelmesn. Metnn kends en güzel letdr Sat

Fak’te. (duruluk)

E) Yahya Kemal’n şrn, üslup ve çerk bağlamında ele

almakta yarar var. Klask edebyatın bçmsel

olanaklarından yararlandığı gb modern şrn kapısını

aralamayı da hmal etmemştr. (açıklık)

TEST

3B

P:177

ANLATIM TEKNİKLERİ

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor 1

177

1. Bugün Rze’nn en popüler merkez durumunda olan

Ayder, Kaçkar Dağları’na kuzey yönünden yapılan

tırmanışların başlangıç noktasındadır. Yaylada,

bungalovdan tpk yayla ev konseptne, ale

pansyonundan otele pek çok konaklama seçeneğ

mevcuttur. Her türlü altyapı hzmet tamamlanmış olan

yayla, tatl kasabası gbdr. Zengn btk ve hayvan

çeştllğ yanında kaplıcası da ünlüdür. Ayder Yaylası, çam

ormanları ve Kaçkar manzarasının tam ortasındadır.

Ayder balı da bu cömert yaylada tadına bakılması

gereken lezzetlerdendr. Görenler kendne hayran bırakan

yayla, efsunlu güzellkleryle bütün dünyayı beklemeye

devam etmektedr.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Karşılaştırma B) Açıklama

C) Betmleme D) Alıntılama

E) Benzetme

2. Pencereye yaklaştı. Sern, yıldızlarla dolu br geceyd.

Açık pencerenn önünde braz durdu. Şmd başını soğuk

br yere dayamak, bu soğuk havayı böyle çmekte devam

etmek, üşümek; evet, br kış yağmuru altında çıplak

kalmış kadar ttreye ttreye üşümek styordu. Ah, böyle

üşüyeblse! Br sern rüzgârın temasından sonra keşfettğ

ateşe, başının cğerlernn, bütün mevcudyetnn ateşne

bu üşümek, şfa verecek zannedyordu.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Öykülemeye başvurulmuştur.

B) Brnc kş ağzından anlatılmıştır.

C) Nteleyc sözcükler kullanılmıştır.

D) İklemeye yer verlmştr.

E) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

3. Blg, ezberlenen veya kavranan ders çerğn gösterr.

Becerler se blgnn benzer veya farklı durumlarda

kullanılmasını çeren daha karmaşık br süreçtr. Blg ve

becer düzeyndek davranışlar, alt düzey zhnsel

becerler fade eder. Yetenek se kazanılmış blg ve

becerlern kullanılmasını gerektren, gelştrlmes uzun

zaman alan, öğrencde gözlenmes zor olan ve tek br

doğru cevabı olmayan davranışları temsl eder. Problem

çözme, eleştrel düşünme ve yaratıcılık bu tür

davranışlardandır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdak düşüncey

gelştrme yollarından hanglerne yer verlmştr?

A) Karşılaştırmaya - Tanık göstermeye

B) Tanık göstermeye - Tanımlamaya

C) Benzetmeye - Örneklendrmeye

D) Tanımlamaya - Karşılaştırmaya

E) Kşleştrmeye - Karşılaştırmaya

4. Flozofun şaşkınlığı, yabancının gyslern ve görünüşünü

dkkatle ncelemesn engellemed. Son derece zayıf ama

ortalamadan çok daha uzun br fgürün ana hatları, üstüne

sımsıkı oturan ama br öncek yüzyılın modasına göre

keslmş, syah br kumaştan yapılma, solmuş br takım

tarafından yce belrgnleştrlmşt. Bu gyslern şmdk

sahplernden çok daha kısa brne göre dklmş olduğu

açıktı. El ve ayak bleklernn üç beş santm açıktaydı.

Ancak ayakkabılarının çok parlak tokaları, kıyafetnn dğer

kısımlarının uyandırdığı aşırı yoksulluk zlenmnn br

yalan olduğunu ele veryordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs ağır

basmaktadır?

A) Karşılaştırma B) Betmleme C) Açıklama

D) Öyküleme E) Benzetme

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

P:178

178

1 ANLATIM TEKNİKLERİ

5. Ham petrol, hdrokarbonların gelşgüzel karışımından

oluşur. Hdrojen ve karbon moleküller; uzun, lneer

zncrler veya halkalar oluşturur. Zncrn veya halkanın

kaynama noktası, büyüklüğü le orantılıdır. Yan uzun,

genş br molekül zncrn kırmak, küçük ya da kısa br

molekül zncrn kırmaktan daha zordur. Rafne etme

şlemnde molekül zncrler brbrnden ayrılır. Çıkarılan

ham petrolün dev fırınlarda ısıtılarak damıtılmasına

“fraksyonel damıtma” denr. Çünkü bu şlem ham petrolün

bölümlere ayrılmasını sağlar. Fırın tankernn en üstü en

düşük, tabanı se en yüksek sıcaklığa sahptr.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Tanımlama yapılmıştır.

B) Çoğullaştırma yapılmıştır.

C) Örneklendrmeye yer verlmştr.

D) Karşılaştırmalara başvurulmuştur.

E) Nteleyc sözcükler kullanılmıştır.

6. İstanbul’un nüfusu 15 mlyondan az değl. 1935’te 880 bn

ken 50 yıl çnde yan 1985’te 5 mlyona çıkmış. Son 20

yılda se anden en az üçe katlandı. Klometrekareye

düşen kş 2 bn 250 kş cvarında. New York şehrnde

8,2 mlyon nsan 830 klometrekarede yaşıyor. En yoğun

yerleşm alanı, klometrekareye 9.900 kş… Bu bakımdan

bakıldığında İstanbul dünyanın en yoğun nüfuslu şehr

değl belk ama Çn harç, dünya metropoller İstanbul’un

20 yılda yaşadığı nüfus artışını 20. asrın başlarında tüm

yüzyıla dağıtarak yaşamış.

Bu parçanın yazarı aşağıdak düşüncey gelştrme

yollarından hangsn yoğun olarak kullanmıştır?

A) İzlenmlere başvurma

B) Ayrıntılar üzerne yoğunlaşma

C) Örnek verme

D) Tanık gösterme

E) Sayısal verlerden yararlanma

7. Bugünlerde nternet ortamında ve mobl uygulamalar

arasında dl öğretm, özellkle de kelme öğretm üzerne

odaklanmış yazılımlarla karşılaşıyoruz. En popüler olanları

se Lngopols ve Duolngo. Her ks de kelme öğretm

amacı güdüyor. Ancak kelmeler cümle ç kullanımları le

brlkte sunuyor. Bu kadar mı? Hayır. En öneml özellkler,

her ks de tercüme sstemn yan dl öğrenenn ana dln

ya da bldğ herhang br dl kullanıyor: İnglzce

blyorsanız Duolngo üzernden “İnglzce Blenler İçn

İspanyolca” platformunu kullanarak İspanyolca

öğreneblrsnz.Ya da İnglzce blyorsunuz ve Türkçe

öğrenmek styorsunuz. “İnglzce Blenler İçn Türkçe”

platformunu kullanarak Türkçe öğreneblrsnz. Hem

Duolngo hem de Lngopols, Dller İçn Avrupa Ortak

Başvuru Metn’nde belrtlen sevyeler dkkate alarak tema

bazlı kelme grupları üzernden dl öğretmey amaçlıyor.

Ayrıca eğtm ve öğretmde oyunlaştırmanın (Gamfcaton)

önem kazandığı djtal çağda dl öğretmnde ne tür

oyunlaştırmalar yapılableceğne yönelk Duolngo ve

Lngopols çok güzel uygulamalar çeryor. Lngopols’te

kazandığınız puanlarla sanal br şehr kurablyorken

Duolngo’da kazandığınız lngotlarla lngot dükkânından

sanal alışverş yapablyorsunuz. Duolngo’da geçmş

kelmeler tekrar etmedğnzde güç sevyenz düşüyorken

Lngopols’te kurduğunuz şehr yavaş yavaş yok oluyor.

Her k platform da uzun sürel/kısa sürel hafıza üzerne

kurulu br algortma kullanıyor ve önceden öğrendğnz

kelmeler ara ara tekrarlamanızı styor.

Bu parçada altı çzl bölümlerle lgl olarak aşağıdak

yargılardan hangs doğrudur?

A) Tartışma örnekler barındırmaktadırlar.

B) Öncek yargıyı örneklendrmektedrler.

C) Anlatıma beğen duygusu katmışlardır.

D) Çeştl duyulara seslenmektedrler.

E) Ayrıntılar üzerne yoğunlaşmaktadırlar.

P:179

ANLATIM TEKNİKLERİ

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

179

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

2

1. Mnyatür, Latnce “mnare” kökünden gelr. Sözlük anlamı,

çok nce şlenmş küçük boyutlu resm ve bu tür resm

sanatına verlen addır. Orta Çağ’da -Avrupa’da- el yazma

ktaplarda baş harfler kırmızı boyanırdı. Bunun çn Latnce

adı mnum olan kurşun okst kullanılırdı. Mnyatür kelmes

buradan türemştr. Osmanlıcada nakış veya tasvr, yapan

sanatçıya da nakkaş veya musavvr denrd. Mnyatürler,

el yazması ktaplarda metnn çerğn açıklamak çn

yapılan resmlerdr, o yüzden boyutları küçüktür.

Günümüzde bu mnyatürler, kıymetl brer tarhî belge

ntelğndedr. Mnyatür teknğnde asıl olan, esern br

bütün olarak zlenmesdr. Yan gözün gördüğü alanın

dışına çıkılarak esern perspektf çnde yer alamayan ama

var olan dğer yönler de esere yansıtılır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Tanımlama B) Örneklendrme

C) Açıklama D) Karşılaştırma

E) Nteleme

2. James Bond hayranları, Nagasak’den yaklaşık 15 km

uzaklıkta bulunan Hashma’yı duymuşlardır. 2012 yılında

çeklen Skyfall’da Javer Bardem’n oynadığı Raoul Slva

bu adada yaşıyordu. Bu küçük adada 1887 ve 1974 yılları

arasında şletlen br denz altı kömür maden vardı.

1959’da nüfusu 5.259 kşye ulaşmıştı. Bu rakam,

klometrekare başına 216.264 kşye eşt ve o tarhte adayı

dünyanın yüz ölçümüne göre en yoğun nüfuslu adası

yapmaya yetyordu. Adaya apartman blokları, denz surları,

br okul, hastane, beledye bnası, snema, dükkânlar,

pachnko (br Japon oyunu) salonu le brlkte komşu

adaya bağlanan dört maden şaftı nşa edld. Adadak

nşaat çalışmalarının çoğu, 1930’lardan İknc Dünya

Savaşı’nın sonuna kadar zor şartlara maruz kalan zorunlu

şç ve savaş esrler tarafından yapıldı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Sayısal verlerden yararlanılmıştır.

B) Deym kullanılmıştır.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Alıntılamaya başvurulmuştur.

E) Açıklama yapılmıştır.

3. Ön yargılı olmanın y br şey olmadığına dar genel br

kanı vardır. Uzmanlar, rehberler ön yargılardan

kurtulmamız gerektğn salık verp dururlar. Ancak nsan,

ön yargılardan tamamen kurtulması mümkün olmayan br

canlıdır. Örneğn herhang br olay yaşadığımızda olayı

nceler, değerlendrr ve br yargıya varırız. Bunu da çeştl

kısa yollar, tahmnler kullanarak yaparız. Çünkü nsan

zhn, kapastesndek bütün blgler ve htmaller elden

geçrp değerlendrdkten sonra br sonuca varan

blgsayarlar gb çalışmaz; tahmnî yollar kullanarak

çalışır. Tahmnc süreçler hız sağlar ama hata yapmaya

açıktır. Bu yapısal kısıtlılık yüzünden nsan rasyonellğ,

sınırlı br rasyonellktr ya da başka br deyşle nsan

kısmen rrasyoneldr. İrrasyonellk, ön yargı üretm çn

gerekl zemn sunar.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs ağır

basmaktadır?

A) Açıklama B) Betmleme C) Öyküleme

D) Tartışma E) Tanık gösterme

4. Kamuflajı sanata dönüştüren çalışmalarından dolayı

“Görünmez Adam” olarak tanınan başarılı sanatçı Lu

Boln, Çn’n btp tükenmek blmeyen hava krllğ

sorununu unutulmaz sanatsal br eyleme dönüştürdü.

Boln, Pekn’n doğu yakasında, açık br arazde yed kşy

arka planla aynı desene boyayarak krl havanın çnde

yok ett. Sanatçı, lgnç projesn anlattığı br röportajında

“Bu durum karşısındak tavrımı yansıtmak çn nsanların

pasf br şeklde değl blfl yok olmalarını terch ettm.”

dyor. Boln’n eşsz çalışması, başkentte hava krllğnn

krtk sevyeye ulaştığı rapor edldkten brkaç gün sonra

yayımlandı. Çn’de meydana gelen hava krllğ, küresel

ölçekte mücadele ettğmz klm değşklğnn

belrtlernden yalnızca br.

Bu parçanın anlatımı çn aşağıdaklerden hangsn

söylemek yanlış olur?

A) Açıklama teknğ ağır basmaktadır.

B) Nteleyc sözcükler kullanılmıştır.

C) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.

D) Anlatıma beğen duygusu katılmıştır.

E) Alıntılamaya yer verlmştr.

P:180

180

2 ANLATIM TEKNİKLERİ

5. Hep görmeye alışık olduğumuz flmlern yanında snema

dünyasında deneysel amaçlarla yapılan flmler de

bulunuyor. İnsanın hayal dünyası ve hedeflernn

sınırlarıyla eşt sınırlara sahp olan bu deneysel flmlern

son zamanlardak en lgnç ve dkkat çeken se İsveçl

yönetmen Anders Weberg’n Ambiance adlı çalışması.

Yönetmen Weberg’n son çalışması olan flm hakkındak

en lgnç blg se 2020 yılının son gününde, tüm kıtalarda

aynı anda gösterlmeye başlayacak ve 720 saat, yan 30

gün sürecek olması. 2014 yılında 72 dakkalık br tanıtım

fragmanı yayımlanan flmn yakın zamanda yayımlanan

kısa fragmanının ardından 2018 yılında 72 saat süren br

uzun fragmanı da yayımlanacak.

Bu parçanın yazarı düşüncesn gelştrmek çn

aşağıdaklerden hangsne başvurmuştur?

A) Tanık göstermeye B) Tartışmaya

C) Örneklendrmeye D) Alıntı yapmaya

E) Duyguları yansıtmaya

6. Anadolu, tedav gücü yüksek ve aromatk btklern varlığı

konusunda Avrupa’ya oranla kıyas kabul etmez bçmde

üstündür. İnsanlığın beslenmesn sağlayan tahılların

dünyaya yayılış yer olan Anadolu, bnlerce yıldan ber laç

yapımında kullanılan btkler de barındırmaktadır. Mantar

çeştler, mersnler, eknezyalar, bberyeler, ısırgan otları,

sarısabır otları, hayıtlar lk anda akla gelenler arasındadır.

Httler günümüzden 4 bn yıl önce ağaçlardan laç

yapmıştır. Günümüzde de Torosların Aladağlar yöresnde

Adana köknarından elde edlen sakız, aç karnına bal le

yenlerek mde ve ülser hastalıklarının yleştrlmesnde

kullanılmaktadır. Balıkesr yöresnde “katran ardıcı”nın

meyveler mde hastalıkları, bronşt tedavs amacıyla

yenlmekte ve çayı çlmektedr. Balıkesr yöresnde kızılcık

ağacının meyveler le kayın ağacının kabuklarından shal

kesc olarak yararlanılmaktadır.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak

I. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

II. Örneklendrmeye yer verlmştr.

III. Çoğullaştırmaya yer verlmştr.

IV. Benzetmeye yer verlmştr.

yargılarından hangler doğrudur?

A) I ve II B) II ve III C) I, II ve III

D) II ve IV E) III ve IV

7. Herkes blnen yerler anlatır fakat benm şmd

anlatacağım derecede büyük, özel, ıssız ve sakn koyları

anlatacak pek kmseler çıkmaz. Gördüğünüz bütün koyları

hayal edn, denz ve ardında kumsal. Öyle değl m?

Buranın farkı, denzn yamacında güneynde ve

doğusunda çmenlerle dolu br alan olması. Denznn

berraklığı le cezbedc, çocukların koşup oynayableceğ

muhteşem br yer. Bahsettğm bu ıssız ve sakn koylarda

çoğu kşnn korkusu güvenlk. Gerç bu da anlamsız çoğu

zaman. Büyük şehrlerde yolda yürümek, nanın daha

tehlkel. Bu tür koylarda sz rahatsız edeblecek tek

hayvan, geceler domuz olablr; o da zaten gürültü

yaptığınızda kaçar, saldırma olasılığı yok denecek kadar

azdır. Issız koyları da n cn top oynuyor sanmayın, elbette

brkaç ale olablyor fakat çok az. Denz sonrası duş

konusuna gelnce asla çeknmeyn; tuzlu su, saçlarınıza

ve vücudunuza zarar vermez; aksne dernze ve

vücudunuza D vtamn emlmnde faydalı olur, korkmayın!

Bu parçanın anlatımında

I. Benzer mekânları karşılaştırma,

II. Açık alanları betmleme,

III. Doğayı devnm çnde yansıtma,

IV. Anlatıma beğen duygusu katma

yaklaşımlarından hanglerne başvurulmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) II ve IV

D) I ve III E) Yalnız IV

P:181

ANLATIM TEKNİKLERİ

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

181

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3

1. Geçen yazın sıcak br günü... İk saatten ber br tepe

üzernden Sarayköy Ovası’nı seyredyordum. Braz evvelk

göz kamaştıran ışık cümbüşü, önümdek lçey âdeta

seçlemeyecek br hâlde, karman çorman; ev, bahçe, tarla,

cam, taş yığını hâlnde gösteryordu. Şmd şehr, âdeta

adım adım yaklaşıyordu. Güneşn batmasına yakın çme

br telaş ve korku da düşmeye başlamıştı. İk saatten ber

devam eden tekerlek tamrn btrememek, karanlık yce

basmadan oraya ulaşamamak... Ben de yardıma kalktım,

kollarımı sıvayıp çıkan tekerleğ arkaya götürdüm,

kullanılmayacak aletler toplayıp kutusuna yerleştrdm,

şoför ellern yıkasın dye bdonu getrdm.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söyleneblr?

A) Kanıtlayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.

B) İştsel ögelere yer verlmştr.

C) Tanımlamalardan yararlanılmıştır.

D) Devrk cümlelerle, anlatım tekdüzelkten kurtarılmıştır.

E) Öyküleme ve betmleme teknğnden yararlanılmıştır.

2. Spor sahaları, k rakbn mücadelesnn serglendğ yer

olsa ble trbünlerde yer alan bz sporseverler çn br

karnaval yerdr aslında. Dn, dl, ırk, sınıf ya da özel

durumlar fark etmekszn spor hepmzn ortak dldr.

Oradak sevnçler, hüzünler, mutluluklar hepmz

brbrmze daha da çok yakınlaştırır. Olaylara farklı

bakmaya başlarız. Sporun kazanmak ya da kaybetmenn

çok daha ötesnde br msyonu vardır. “Engel”ler ortadan

kaldıran ve her brey eşt kılan sporun hepmzn hayatına

etk ettğ öyle anlar vardır k gururu ve sevnc aynı anda

yaşatır bzlere. Brezlya’da düzenlenen Open Water

Swmmng World Champonshps yüzme şampyonasında

dünya şampyonu olan 14 yaşındak Sümeyye Boyacı’nın

hkâyes se hepmze lham olacak türden.“Yüzmek çn

kollara gerek yok, balıkların da kolları yok.” dyen

Sümeyye Boyacı’nın doğuştan kolları yok ama kocaman

br kalb var.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Düşüncey alıntıyla pekştrme

B) Mecazlı söyleyşe yer verme

C) Düşsel anlatımdan yararlanma

D) Çoğullaştırmadan yararlanma

E) Öznel anlatıma başvurma

3. Bütün topluluk keyfle, zevk alarak mağrur ve acele acele

önümüzden geçyor; br sağanak gürültüsüyle yer çğneye

çğneye kapıdan çer dalıyordu. Evdek telaşı

görmelydnz! Sorguçlu ve yeşll, yaldızlı kocaman

tavuslar, tünekler üstünde gelenler tanıdılar ve onları

korkunç br boru sesyle karşıladılar. Kümes halkının

uykusu başına sıçradı, herkes ayakta: Güvercnler, beç

tavukları, ördekler, hndler, heps... Bütün kümes çılgına

döndü, tavuklar sabahlamayı akıllarına koymuşlar!.. Sank

her koyun kend postunda yaban br Alp kokusu ve

dağların o nsanı sarhoş eden ve zıp zıp oynatan keskn

havasından braz getrmş.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Görsel ögelere yer verlmştr.

B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

C) Kşleştrmeye başvurulmuştur.

D) Ynelemelere yer verlmştr.

E) Duyu aktarımı yapılmıştır.

4. Doktor, çocuğunuzun tedavs çn br doz blgsayar oyunu

yazarsa şaşırmayın. Çünkü artık laç olarak onaylanmış

br blgsayar oyunu var. Endavour adlı djtal oyun ADHD

(dkkat eksklğ ve hperaktvte bozukluğu) çn

hazırlanmış ve laç olarak kullanılablen br oyun.

Amerkan İlaç ve Gıda Kurumu tarafından doktorların laç

olarak reçetelemesne onay verlen Endavour, 8-12 yaş

arası çocukların ADHD hastalığını yenmesne yardımcı

oluyor. Yapılan klnk deneylerde br ay boyunca haftada

beş gün 25 dakka bu oyunu oynayan katılımcıların üçte

brnde yleşme görülmüş.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

vardır?

A) Öyküleme B) Sayısal ver

C) Tanık gösterme D) Kşleştrme

E) Dolaylı anlatım

P:182

182

3 ANLATIM TEKNİKLERİ

5. Teknolojyle brlkte günlük alışkanlıklarımız da hızla

değşrken normal olanı kavramak ve sınırlar koymak

zorlaşıyor. Bu süreçten en çok etklenen elbette

teknolojyle ç çe büyüyen çocuklar oluyor. Onları koruma,

onlara sınırlar koyma ve onların özellkle nternetten en

verml ve sağlıklı şeklde faydalanmalarını sağlama

görevyse ebeveynlere düşüyor. Çocuklarının sürekl

tablet, blgsayar ya da telefon başında vakt geçrdğn ve

bu durumun artık aşırıya kaçtığını fark eden ebeveynlern

herhang br şeklde müdahale etmeden önce çocuklarının

nternet bağımlısı olup olmadığını öğrenmeler gerekyor.

Eğer çocuğunuz blgsayarı, tablet ya da telefonuyla

saatlerce vakt geçryorsa bu dkkat etmenz gereken lk

şey olacaktır. Bu durum dönemsel de olablr br

bağımlılığın başlangıcı da. Bu yüzden öncelkle

çocuğunuzun ruh hâln, nternette neden bu kadar çok

vakt geçrdğn ve neler yaptığını gözlemlemelsnz.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Deymlerden yararlanılmıştır.

B) Benzetmeden yararlanılmıştır.

C) Sessel ynelemeye yer verlmştr.

D) İkleme kullanılmıştır.

E) Karşılaştırma yapılmıştır.

6. Doğru kamp yern seçmey öğrenmenz güvenlğnz çn

çok öneml. Yaban hayvanlardan sakınmak ve kuru

kalmak gözetmenz gereken k krter. Dere kenarında

kamp fkr hoşunuza gdeblr ama tehlkeldr. Sulak

alanlarda ve çnden su geçen vadlerde kamp kurmaktan

kesnlkle kaçınmalısınız. Çünkü su baskınlarının an

olmasının br sebeb var. Hatırlar mısınız blmyorum, yıllar

önce Kazdağları’nda dere kenarında kamp yapan Esat

Edn adlı vatandaş üç çocuğu le brlkte an br su

baskınına kapılmış ve can vermşt. Hatta kamp yaptıkları

yerde br damla yağmur ble yağmıyordu. Ancak

göremedkler kadar uzakta br yerde yağan yağmur,

dereye karışıp sel olmuş ve kamp alanlarını basmıştı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Doğada yaşam konusunda br dz önerde

bulunulmuştur.

B) Öne sürülen düşünce, yaşanmış br örnekle

pekştrlmştr.

C) Düşünceler neden-sonuç lgsyle desteklenmştr.

D) Görüşler tanık göstermeyle nandırıcı kılınmıştır.

E) Deymlere yer verlmştr.

7. I. 19. yüzyılda poztvst (olgucu) gelenek yerleştğ çn

nesnenn ya da fgürün yapısına odaklanmaktan çok

bu yapıyı oluşturan etmenler de gözlemleme yoluna

gdlmştr. Daumer’n büstlernde de et-kemk-kas

örüntüsünden daha fazla kşlern karakterstk

özellkler ve konumları dolayısıyla yarattıkları

duygular ön plana çıkar. Bu büstlerde zleycy

gülmeye yönlendren şey, kşlern abartılı ve

yapıştırılmış ruh hâllerdr. Yüzlerdek eksklk,

sakatlık gb durumlar vurgulanmaz; aksne

zhnyetlernn oluşturduğu kurgusal mmkler dkkat

çeker.

II. Bahtn, Karnavaldan Romana smn verdğ

derlemesnde gülmey şöyle açıklar: “Gülme; br

nesney yakınlaştırma konusunda, kşnn onun her

tarafını teklfszce, samm br şeklde

yoklayableceğ, evrp çevrebleceğ, çn

açableceğ, üstünden altından bakableceğ,

dışındak kabuğu açıp çn gözleyebleceğ,

kendsnden kuşku duyableceğ, dağıtableceğ,

kesp parçalayableceğ, tüm çıplaklığıyla ortaya

çıkarableceğ, serbestçe nceleyebleceğ ve onunla

deney yapableceğ kaba br temas mıntıkasına

sürükleme konusunda fevkalade br güce sahptr.”

Daumer de bu karkatür heykelleryle bz bu denl

yoğun br temas alanına çağırır, tam da bu yüzden

gülerz.

Yukarıdak numaralanmış parçaların anlatımıyla lgl

olarak aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) I. parçada karşılaştırma söz konusudur.

B) I. parçada neden-sonuç lşksne yer verlmştr.

C) I. parçada sayıp dökmeye başvurulmuştur.

D) II. parçada hem alıntı yapma hem de tanık gösterme

denleblecek br düşüncey gelştrme yolu

kullanılmıştır.

E) II. parçada benzetme yoluyla br somutlama

yapılmıştır.

P:183

ANLATIM TEKNİKLERİ

Kolay Orta Zor

Kolay-Orta Orta-Zor

183

 Bu test, soruların zorluk düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmıştır.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

4

1. O dakkayı ömrümde unutamam. Üç kşydk.

Ben rehberlk edyordum dğer ksne. Hava bozmaya

başlayınca esk br değrmene götürdüm onları. Bz oraya

grnce fırtına arttıkça artmıştı, bulutlar yarışır gb

gdyordu. Duvarlar sarsılıyor, tepemzdek kremtler

uçuyordu. Ve değrmen, azgın br hayvan gb homurduyor

ve dönüyordu. Ağaçlar neredeyse kırılacakmış gb

sallanıyor; çalı çırpı, toz toprak önüne gelene çarpa çarpa

uçuşuyordu.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Brnc kşl anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Örneklemeye başvurulmuştur.

C) Benzetmeye yer verlmştr.

D) Öyküleyc anlatımdan yararlanılmıştır.

E) Varlıklar hareket hâlnde verlmştr.

2. Türk kahves kültürü çok esk br kültür olmakla brlkte

Türk kahvesnn çme rtüeller de bulunmaktadır. Her

bölgede farklı şekllerde hazırlanan ve tüketlen Türk

kahves, Boşnak geleneklerne göre şekersz olarak

yapılır. Şeker le karıştırılan Türk kahvesnn tadının

kesldğne nanılır. Eğer k şekerl kahve çlmek

stenyorsa kesme şekerler ısırılarak ağızda tatlı br tabaka

oluşturulur. Br yudum kahveden, br ısırık şekerden

alınarak Türk kahves çlr. Türk kahves le lgl brçok

deym ve atasözü de toplum çnde kullanılır durumdadır.

Kahvenn pşrlmes ve servs edlmesnde çok

beklenmşse “Kahve Yemen’den m gelyor?” denr. Bunun

en öneml sebeb se Türk kahvesnn ana vatanının

Yemen ve Habeşstan olmasıdır.Türk kahvesn çmenn

br adabı ve rtüel de vardır. Geleneksel br kültür motf

olan Türk kahvesnden yudum almadan önce kahvenn

yanında gelen soğuk sudan br yudum alınır. Bu sayede

ağız temzlenr ve kahvenn tadı tam anlamıyla alınmış

olur.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Ynelemeye başvurulmuştur.

B) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Açıklayıcı anlatım terch edlmştr.

E) Örneklemeye başvurulmuştur.

3. Hareket ögesne dayalı olan snemanın en belrgn özellğ

“an etk”, zleycy çsel br yaratım sürecne sürükler. Bu

yaratım sürec de zleycy çarpıcı montajın sunduğu

anların brbrn takp etmesne bağımlı kılar. Glles

Deleuze, snemanın lk yıllarında hareket ögesnn

propaganda olarak flme yerleştrldğn ve ktleler

etkledğn söylemştr. Deleuze, bedenn snemada br

öge olduğunu ve hareketn bedenn yanı sıra

snematografk unsurlarla kullanıldığını fade etmştr.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Tanık gösterme B) Karşılaştırma

C) Örnekleme D) Öznellk

E) Açıklama

4. Httlern Telipinu efsanesnde Telpnu’nun ger gelmes

çn yapılan büyüde dğer meyvelerle brlkte ncrden

“Nasıl çnde bn tohum varsa…” dye bahsedlmektedr.

Bu bulgular, Httlern ncr yetştrmekte olduklarını ve

o devrde Anadolu’da ncrn meyveclkte öneml br yer

olduğunu ortaya koymaktadır. Anadolu Yarımadası’nda

yaban olarak yetşen ve ana vatanı Anadolu sayılan ncr,

br kültür btks olarak Akdenz çevresne parlak

medenyetler gerçekleştren Fenkeller, Yunanlılar ve

Romalılar tarafından yayılmıştır. Yunanlıların temel besn

kaynaklarından br olan ncr, Anadolu’nun

güneybatısındak antk bölge olan, bugünkü Aydın ve

Muğla llernn büyük kesmlern çne alan Kara

Bölges’nden aldıkları söylenr. MÖ 4. yüzyılda Kara

kentlernde üretlen ncr, Mletos Lmanı’ndan dğer

Akdenz ülkelerne yollanmaktaydı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Çıkarımda bulunulmuştur.

C) Alıntı yapılmıştır.

D) Neden-sonuç lşks kurulmuştur.

E) Kanıtlanablr verlere yer verlmştr.

P:184

184

4 ANLATIM TEKNİKLERİ

5. Doğa sporları le uğraşanlar çn özellkle dağcılık, sportf

aktvteden çok, br hayat tarzını fade eder. Vadlern

sırtına tırmanmak, büyük dağların engebel yamaçlarını

keşfetmek, şehr hayatının stresn ormanların eşsz

huzuruyla atmak, br nev medtasyon aracıdır onlar çn.

Eğer sz de o doğa tutkunlarından brysenz maceracı

ruhunuzun dzgnlern bırakmak çn acele etmelsnz.

Ednebleceğnz br dağcı çantasıyla macera tutkunuzu

sırtınıza yükleyerek yola çıkmanın tam zamanı!

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Tartışma teknğnden yararlanılmıştır.

B) Tanık göstermeye başvurulmuştur.

C) Doğa devnm çnde aktarılmıştır.

D) Sayısal verler sözcüklerle fade edlmştr.

E) Somutlaştırmaya başvurulmuştur.

6. Snema mı tyatro mu?.. Elbette tyatro… Ama neden

tyatro? Söyleyeceklerm kşsel düşüncelerm olacak,

herkes buna katılmayablr ve snemaseverler lütfen alınıp

da bana kızmasınlar. Snemayı ben de sevyorum, sadece

tyatroyu snemadan daha çok sevyorum, o kadar…

Öncelkle tyatro daha canlı, karşımızda canı kanı olan

nsanların var olduğu br ortam. Snema se daha br

kurgulu ve yapay gelyor bana. Televzyondan tek farkı se

dev ekran ve daha gürültülü ses efektler. Snema neden

yapay? Aktör ve aktrslern mükemmel br oyunculuk

serglemeler çok öneml değl çünkü hatalar, ışık veya ses

oyunlarıyla kamufle edleblyor. Ayrıca farklı zaman ve

mekânlarda çeklmş sahneler brleştrldğ çn tyatroya

nazaran daha kopuk olaylar zncryle karşı karşıya

gelyoruz. Karşımızda k boyutlu, düz br ekran; ne kadar

gerçekç olablr k? Oyuncularla göz teması kurulamıyor,

oynayanlar szn farkınızda ble değl çünkü sz

görmüyorlar. Tyatro öyle m? Bu saydıklarımın tam ters

tyatroda var.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıdaklerden

hangs söylenemez?

A) Tartışmacı anlatımdan yararlanılmıştır.

B) Karşılaştırma yapılmıştır.

C) İklemeye yer verlmştr.

D) Sözde soru cümles kullanılmıştır.

E) Kşleştrmeye başvurulmuştur.

7. Sürekl değşen, dönüştüren zaman çersnde ler yaş

breylernn hayatında çok sayıda değşklk gözlenr.

Kşnn yoğun stres yaşamasına, buna bağlı pskolojk ve

pskyatrk hastalıkların ortaya çıkmasına yol açablen çok

etmen vardır: ş hayatının btmes le sosyal ortam

değşklğne uyumun sağlanamaması, sevdkler ya da

çocukları çn endşe, buna bağlı olarak uyku bozuklukları,

hormonal dengenn değşmes, beklenmeyen hastalıklar,

artan kayıplar ve yas hâl... Yne bu etmenlere bağlı olarak

kşnn hayatında fzksel rahatsızlıklar görmek de

mümkündür. Özellkle bel, boyun ve dz ağrılarından

şkâyet eden yaşlılarda hareketszlğe bağlı olarak kas

skelet sstem hastalıkları yaygındır. Obezte, yorgunluk

hâl, berabernde düşme rsk de yaşam kaltesn düşüren,

kşnn bağımsız ve desteksz hayatını sürdürmesne engel

olablecek dğer rahatsızlıklardan bazılarıdır.

Bu parçanın anlatımı le lgl aşağıda verlen teknk le

teknğn parçadan alınmış örneklemelerden hangs

brbryle uyuşmaz?

A) Sayıp dökme: Kşnn yoğun stres yaşamasına, buna

bağlı pskolojk ve pskyatrk hastalıkların gelşmesne

yol açablen çok etmen vardır: ş hayatının btmes le

sosyal ortam değşklğne uyumun sağlanamaması,

sevdkler ya da çocukları çn endşe, buna bağlı

olarak uyku bozuklukları, hormonal dengenn

değşmes, beklenmeyen hastalıklar, artan kayıplar ve

yas hâl...

B) Açıklama: Sürekl değşen, dönüştüren zaman

çersnde ler yaş breylernn hayatında çok sayıda

değşklk gözlenr. Kşnn yoğun stres yaşamasına,

buna bağlı pskolojk ve pskyatrk hastalıkların ortaya

çıkmasına yol açablen çok etmen vardır: ş hayatının

btmes le sosyal ortam değşklğne uyumun

sağlanamaması, sevdkler ya da çocukları çn endşe,

buna bağlı olarak uyku bozuklukları, hormonal

dengenn değşmes, beklenmeyen hastalıklar, artan

kayıplar ve yas hâl...

C) Neden-sonuç lşks: Yne bu etmenlere bağlı olarak

kşnn hayatında fzksel rahatsızlıklar görmek de

mümkündür. Özellkle bel, boyun ve dz ağrılarından

şkâyet eden yaşlılarda hareketszlğe bağlı olarak kas

skelet sstem hastalıkları yaygındır.

D) Çoğullaştırmalar: Sevdkler ya da çocukları çn

endşe, buna bağlı olarak uyku bozuklukları, hormonal

dengenn değşmes, beklenmeyen hastalıklar, artan

kayıplar ve yas hâl... Yne bu etmenlere bağlı olarak

kşnn hayatında fzksel rahatsızlıklar görmek de

mümkündür.

E) Duyguları yansıtma: Obezte, yorgunluk hâl,

berabernde düşme rsk de yaşam kaltesn düşüren,

kşnn bağımsız ve desteksz hayatını sürdürmesne

engel olablecek dğer rahatsızlıklardan bazılarıdır.

P:185

ODAKLANMA

S FIR 0I

RISK

5

P:186

186

 Bu testte 8 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, 150-220 sözcük arasında

oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 8-12 dakikadır.

D B Y N

Kondisyon

Odaklanma

1

1. İnsanlar, yapmak steyp de yapamadıkları şeyler

gerçekleştren kşlere her zaman hayranlık duymuş ve

onları saygıyla anmışlardır. Caht Sıtkı Tarancı da Danel

Defoe’nun Robnson Crusoe adlı romanındak kahramana

özenerek Robenson şrnde romandak kahraman gb

olmak stemektedr. Maceralarla dolu sayılablecek br

hayatı olmasına ve kalabalık br çevrede yaşamış

olmasına rağmen Tarancı, kendsn hep yalnız

hssetmştr. Şrlernde en yoğun yansıttığı duygu, tıpkı

Robnson gb, çnde yaşadığı çevreden kaçıp

uzaklaşmaktır. Kaçmak, uzaklaşmak; nsana hüzün ve acı

veren br duygudur. Buna rağmen Caht Sıtkı’nın romanda

da olsa br yalnızlık yaşayan Robnson adına şr yazması

ve onun yaşadığı hayata özenmes, hem lgnç hem de

gerçek hayattan masal dünyasına kaçma arzusunun br

fadesdr. Robenson şrnde kahraman ve onun

yaşadıklarıyla kendn özdeşleştren şar, kullandığı dl le

de çocuk duyuşu ve sammyetn göstermektedr.

Bu parçanın anlatımıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.

B) Farklı duyulardan yararlanılmıştır.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Benzerlk lşksnden yararlanılmıştır.

E) Soyut sözcüklere yer verlmştr.

2. WhatsApp bldğnz gb nternet üzernden mesajlaşma,

arama ve görüntülü konuşma mkânı veryor. Bağlantınız

olmadığı zamansa W-F ve hücresel ağ açılana kadar

yolladığınız tüm mesajlar asılı kalıyor ve bağlantı

geldğnde karşı tarafa letlyor. Blyor musunuz,

WhatsApp’ı nternetsz kullanablrsnz; şaka değl.

Pek, ücretsz WhatsApp çn hang ayarları yapmanız

gerekyor? Androd yüklü chazınızdan Ayarlar >

Bağlantılar > Mobl Ağlar kategorsn seçn. Bazı Androd

chazlarda bu bağlantıya Dğer Ağlar seçeneğ altından

ulaşablrsnz. Mobl Ağlar kategors üzernde Erşm

Noktası Adları seçeneğne geln. Erşm Noktası Adları

bölümünde ekranın sağ üstünde yer alan ekle seçeneğn

seçn. Açılan ekranı şu blglerle doldurun: İsm:

WhatsApp, APN: İnternet, Proxy: 127.0.0.01, Bağlantı

Noktası: 8080. Bu blgler grdkten sonra oluşturduğunuz

profl kaydedn ve Erşm Noktası Adları bölümünden

Whats App’ı seçn. Şmd WhatsApp’ı nternetsz de

kullanablrsnz.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangsne

başvurulmuştur?

A) Tartışmaya B) Öykülemeye C) Örneklendrmeye

D) Açıklamaya E) Tanımlamaya

3. Gazetec:

(I) ----

İş nsanı:

— Anne olduktan sonra esas mesleğm olan ç mmarlığa

braz ara vermek stedm. O sıralarda annem, hob olarak

cam atölyelerne gdp değşk formlarda objeler yaratmaya

başladı ve bundan çok keyf aldı. Annem, hem mmar hem

ressam. Dolayısıyla sanatla hep ç çeyd. Kısa zamanda

başta benden olmak üzere etrafımızdan büyük lg gördü.

Ablam se babamla brlkte gıda grubunu yönetyor. Böyle

br marka yaratmaya karar verdğmzde ablam da büyük

heyecanla kabul ett.

Gazetec:

(II) ----

İş nsanı:

— Yoğun ş tempolu br ale çnde büyüdüm. Babam

dsplnl ve şne âşık br adam. Senenn yarısını yurt

dışında geçrr. Benm çocukluğumdan ber güzel

sanatlara lgm, tasarıma yatkın br yönüm vardı.

Yaratıcılığım hep ön plandaydı. Bu özellğm annemden

aldığımı düşünüyorum.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Söz sahb br marka oluşturmak neden zordur?

(II) Ülkemz, tasarım konusunda hang konumdadır?

B) (I) Kadınlar, sanata mı lg duymalı yoksa tcarete m?

(II) Annenzn sz etkleyen tarafı neyd?

C) (I) Çocuklar, anne babalarının şn devam ettrme

konusunda neden stekldr?

(II) Şrket kurmanın zorluğuyla lgl ne söylersnz?

D) (I) Annenz ve ablanızla brlkte kurduğunuz şrketn

markası nasıl doğdu?

(II) Yaşadığınız çocukluk ortamının tasarım sanatınıza

katkısı var mıydı?

E) (I) Kadınlar çn szce en uygun tcaret alanı hangsdr?

(II) İş yaşamının stres, çocukları hmal ettryor mu?

P:187

187

Odaklanma 1

4. Sanatın brçok dalında olduğu gb çevrde de var olanın

aktarımı ve anlatımı söz konusudur. Çevrde sanata özgü

olan bu hususu, var olanın veya düşünülenn yazılı

aktarımını görüyoruz. Umberto Eco’nun çevrnn “k dl

arasında değl her zaman k kültür arasında br değşm”

olduğu düşüncesne katılarak, duygu ve düşüncelermzn

fadecs olan dl ve bu dl somutlaştıran metn, kültürel

bleşenler orjnalnden br başka dle ne şeklde aktarıp

anlatıyor, sorusunu soruyoruz. Tab k dünya dllernn ortak

kültürel değerler, br dlden dğerne genel hatlarıyla

aktarılmaktadır. Bununla brlkte her br dlde, dğer dllerde

kesn ve eş değer karşılığı olmayan kelme veya fadeler

bulunmaktadır. Bu özellk, göz ardı edlmemekte ve çevrde

aşılması sorun olarak da görülmektedr. Ulusal kültür

bleşenlernn br dlden farklı br dle aktarımı; o metn farklı

dlde okura sunma konusunu kültürlern tanıtımı,

kaynaşması ve zengnleşmes etkenn de berabernde

getrmektedr. Doğal olarak nsanlar, yaşamı ve değerler dl

blncnde farklı fade etmekte veya düşünmektedrler. Bu

farklılığı sıra dışı br özellk olarak vurgulamak doğru olmaz,

tam tersne ulusal kültür bleşenler göz önünde

bulundurulursa bu özellk dller çn sıradan sayılablr.

Bu parçadan hareketle

I. Çevrde, var olan br metnn aktarımı önemldr.

II. Bazı kelmelern, çevrldğ dlde tam olarak karşılığı yoktur.

III. Çevrde rsk alan çevrmen, yen br eser oluşturur.

yargılarından hangler söyleneblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

5. Türk edebyatında şr geleneğ esk ve güçlü olmasına

rağmen şrn teors üzerne yapılan çalışmaların tarh

oldukça yen sayılır. Bu bağlamda lk örneklerne 1940’lı

yıllardan sonra rastlanan breysel, sstematk, bütünlükçü ve

tutarlı şr teorsne varmak; yaklaşık yüzyıllık br

modernleşme sürecn gerektrr. Çünkü hem tam anlamıyla

modern, kentl, breysellğnn blncne varmış toplumsal br

dokunun oluşmaması hem de gelenek-modern karşıtlığına

bağlı br edebyat ve sanat atmosfernn varlığı, şr teors

tartışmalarının yüzyıl boyunca breysellkten çok, topluluklar

üzernden yürüyen tepksel değerlendrmeler bçmnde

cereyan etmesne neden olur. Bu sebeple Salah Brsel’n

Türk edebyatındak lk poetka (şr teors) denemes olarak

değerlendrleblecek Şrn İlkeler adlı çalışması sadece

kend edebî seyr açısından değl Türk şrnn modernleşme

tarh açısından da oldukça öneml br metndr. Bu metnde

şrn üslup özellklerne, geleneğe yaklaşımına, güncelle

olan lşksne, felsef boyutuna kısacası çerğne ve

bçmne dar düşüncelern dle getren Salah Brsel; br

sorgulama çeren, zekâyı önceleyen, yapısal anlamda tam,

özgün, dernlğ olan, üslubu ve kelme şçlğn önemseyen

br şr anlayışını savunur.

Bu parçada aşağıdaklerden hangsne

değnlmemştr?

A) Şr teorsyle lgl çalışmaların yen olduğuna

B) Şr teorsyle lgl değerlendrmelern uzun yıllar

topluluklar üzernden yürütüldüğüne

C) Şrn İlkeler adlı esern Türk edebyatında sahp

olduğu öneme

D) Salah Brsel’n önemsedğ ve savunduğu şrn

özellklerne

E) Salah Brsel’n şr dışında hang türde eserler

bulunduğuna

6. Son Adam filmi, I. Dünya Savaşı sonrasında Berlin’deki

büyük bir otelin yaşlı kapıcısının öyküsünü anlatır. İşini

çok seven bu adam, evlenmek üzere olan kızıyla birlikte

oturduğu binanın tüm sakinlerine, her akşam görkemli

üniformasıyla bir gösteri yapar. Ancak yaşının ilerlemesi

nedeniyle, bir sabah, yerine çok daha genç bir adamın

getirildiğini ve kendisine tuvalet bekçiliği görevinin

verildiğini öğrenir. Üniformaya ve saygın görülen bir işe

dayalı tüm hayalleri yıkılan adam bunalıma girer, gerçeği

çevresinden saklar ve sonunda damadı tarafından kapı

önüne konulur. Ancak bu mutsuz son, onun

hizmetlerinden çok hoşnut kalan bir milyonerin, servetini

ona bırakması ve yaşlı adamın birden zengin olmasıyla

noktalanır. Kuşkusuz filmin örtük anlamları da vardır.

Yaşlı adamın, Amerikalı bir yazarın söylediği gibi

“aslında daha kazançlı olan bekçiliğe getirilişi”ni bir dram

hâline sokması; onun temelde üniformasını yani

saygınlığını yitirmesinden kaynaklanmaktadır. Filmin bu

yanıyla, Almanya’nın savaş sonrasındaki silahsızlanması

ve üniformasını değerli gören ordusunu dağıtmak

zorunda kalması arasında da bir ilişki vardır.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sinema ve

toplum arasındaki ilişkiyi en kapsamlı biçimde ifade

etmektedir?

A) Bireylerin mutsuzluğu olarak yansıyan dramlar,

aslında toplumun mutlu olmasına zemin

hazırlamaktadır.

B) Toplumun güncel kaygıları ancak sinema diliyle

ölümsüzleşebilmektedir.

C) Sinema hem sanatsal estetiği kullanmalı hem de

toplumun sesini duyurmalıdır.

D) Filmlerin birden fazla anlam içeren dünyası, topluma

eleştirel gözle bakmanın anahtarıdır.

E) Sinemada işlenen bireylerin hayata bakış açıları, Ç

toplumun değer yargılarını temsil etmektedir. IKMIŞ

SORU

2015 - ALES

P:188

188

1

7. Gazetec:

(I) ----

Yazar:

— Kalemm, değşm değl ancak gelşm gösterd

dyeblrm. Çalışmalarım, roman ve öykü alanında devam

edyor. Çocuk okurlarımız çn de yazmış olduğumuz

çalışmalarımız bulunmakta. Polsye ve fantastk kurgu

edebyat kategorsnde k ayrı sernn lkler olarak yen

ktaplarım da okurla buluştu.

Gazetec:

(II) ----

Yazar:

— Popülarte eleştr değl taklt çeren br algıdır; bu

şeklde düşünenler yazablr. Ancak malumunuz bu durum,

yazan kşnn kalem çn uzun soluklu olmaz. Dünya ve

Türk edebyatında tarz olarak farklılıklar ortaya koymuş

yazarlar var. Ben de kendmce farklılıklar ortaya koydum.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Yazı anlayışınız ve üslup açısından yenlkler ve

değşmler gözlemlemekteyz, bu anlamda bze neler

söylersnz?

(II) Popüler br çzgye kaydığınız dda edleblr m?

B) (I) Yazar olmaya karar vermeden önce ne tür ktaplara

lg duyardınız?

(II) Sanata başladığınız çzgde devam edyor

musunuz?

C) (I) Gençlern fantastk merakı nereden gelyor?

(II) Br yazar neden farklı alanlara yönelr?

D) (I) Yazarlığın sz zorlayan taraflarıyla lgl neler

söylemek stersnz?

(II) İçnde bulunduğunuz ortam sz etkled m?

E) (I) Çocukların edebyatla tanışması adına yapılması

gerekenlern tam olarak yapıldığını düşünüyor

musunuz?

(II) Yazarlarla okurlar arasında letşm hang ktaplarla

daha y sağlanmaktadır?

8. Sümer uygarlığında bugünkü dünya uygarlığının

başlangıcı, temel vardır: Tanrı, dn, rahp, tapmak, şr,

destan, öykü, atasözü, düşünce düzen; hükümdar, ulus,

yönetm, kanun; okul, öğretmen, öğrenc; madenclk,

tarım, tcaret, matematk, astronom; her türlü sanat,

müzk, resm, heykel, mmar… İsa’dan önce 3300

yıllarında başlayan, 3200 yıllarında da yazının

bulunmasıyla perçnlenen böyle br uygarlığa hç

kuşkusuz, her ulus sahp çıkmak stemştr. Ne var k

bütün zorlamalara karşın Sümerce; araştırılan,

karşılaştırılan pek çok dle ters düşmüştür çünkü gerçek

br başka yöndedr. Son ncelemeler göstermştr k Sümer

uygarlığı, en esk uygarlık olmakla brlkte tek başına br

halka değldr. Bu uygarlık sonradan yne Mezopotamya’da

aynı soydan gelen nsanlarca k kez daha, k büyük halka

hâlnde yüceltlmş; ayakta tutulmuştur. Güney

Mezopotamya’dak Sümer uygarlık halkasını daha

yukarılarda, Kuzey Mezopotamya’ya doğru yayılarak

sürdüren ve yaşatan Gudlar, daha sonra da Kaşlardır.

Bu parçadan hareketle Sümer uygarlığı le lgl

I. Bugünkü uygarlığın temel sayılacak özellklere

sahptr.

II. İnançtan eğtme, sosyal yaşamdan görsel sanatlara

kadar brçok alanda faalyetler vardır.

III. Ülkey yönetenler, blm nsanı özellğne sahp

krallardır.

IV. Farklı uluslar tarafından kendsne sahp çıkılmak

stenmektedr.

V. Mezopotamya’da aynı soydan gelen halklar

tarafından yenden yüceltlmştr.

yargılarından hangs söylenemez?

A) I B) II C) III D) IV E) V

Odaklanma

P:189

189

 Bu testte 8 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, 150-220 sözcük arasında

oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 8-12 dakikadır.

D B Y N

2. Son dönemde okuduğum brçok öykücüde, takp ettğm

derglerde yer alan öykülerde bell başlı konular dkkatm

çekt. Şu kırmızı ışıkta elndek camslle ya da mendlle

cama yapışan çocuk konusundan, daha doğrusu konunun

anlatım şeklnden bıkkınlık geld desem yerdr. Yazanların

çoğu, gözlemc boyutundadır. Asıl hkâyey bze duyuran

yok. Han dyorum k br de yeşl ışık yanar yanmaz buruk

br şeklde gaza basıp gtmese. Dörtlüler yakıp aracını

sağa park ederek çocuğun peşnden gtse. Hep bakan,

üzülen ama çözüm üretmeyen kısımda olmak

hkâyelermze de srayet etmş velhasıl. Mültec konusu

da almış başını gdyor. Tab k yazılablr. Yazılmalı da.

Sanatçı, çağına tanıklık eder sonuçta. Benm derdm,

üslup kısmında. Dvan edebyatı mantığını düşünelm.

Konu sınırlı ve aynı konuyu pek çok şar ele alıyor. Leylâ

ve Mecnun mesnevsn düşünelm. Pek çok şar ele almış.

İlk yazan Gencel Nzamî’dr ama bzm aklımıza lk gelen

Fuzulî’dr. Nye m? Üslup meseles tab k. Km daha

güzel anlatmışsa o daha kalıcı olur.

Bu parçada yazarın asıl yakındığı konu

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Dramatk konuların sürekl ele alınmasından

B) Hkâyelerde terch edlen üslubun özensz olmasından

C) Toplumsal problemlere gerektğ şeklde lg

duyulmamasından

D) Mültec konusunda yazılan hkâyelern az oluşundan

E) Genç yazarların sadece konuya odaklanarak hkâyeler

yazmasından

2

Odaklanma

Kondisyon

1. Büyük endüstriyel ve finansal güçler sadece metaları

değil, bu metaları üretecek ve tüketecek özneleri de

üretirler. Bu üretim ve tüketim mekanizmasına biyopolitik

bağlam denebilir; yani üretim ve tüketim çarkını sonsuza

değin döndürecek ihtiyaçları, toplumsal ilişkileri,

bedenleri ve zihinleri üretmek. Kısacası tüketenleri

olduğu kadar üretenleri de üretmek. Biyopolitik

bağlamda, hayat üretim için çalışmak ve üretim de hayat

için çalışmak hâline gelir. Mesele yeni ihtiyaçlar, arzular

ve bunları karşılayacak metalar üretirken ilgili öznelerin

üretim ve tüketim döngüsündeki konumunun, bir

metadan diğerine sürekli yer değiştirmesini

sağlayabilmek. Dün son parçasını monte ettiğiniz

kitaplığı yarın bir başkası alacaktır ama siz de onun

çalıştığı firmanın ürettiği ayakkabıları giyiyorsunuzdur.

Bu parçada vurgulanmak istenen temel düşünce

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Biyopolitik bağlamın ortaya koyduğu üretim ve

tüketim ilişkileri günümüzde insanların

sosyalleşmesini zorunlu kılmaktadır.

B) Biyopolitik bağlam denilen evrensel mekanizma

bireylerin üretici ve tüketici rollerinin sürekliliği ve

değişimi üzerine kuruludur.

C) Bir maddeyi tüketim nesnesine dönüştürmek için

önce o maddeye gereksinim duyan ve onu arzu eden

kitleyi bulmak gereklidir.

D) Bireylerin üretim ve tüketim döngüsünün bir parçası

hâline gelmesi, insan ilişkilerinin sermaye odaklı bir

yapıya bürünmesini sağlamıştır.

E) Büyük şirketler, sundukları nesneleri üretecek ve

tüketecek kitlelerin farklılaşmasını sağlamak için

özellikle çalışmaktadır.

ÇIKMIŞ

SORU

2017 - ALES

P:190

190

3. Bugün gördüğünüz tüm başarılı sporcuların dkkat ettkler

ve reçete gb kullandıkları bazı özellkler bulunmakta. Bu

özellkler gelştrerek başarı basamaklarını hızla çıkmak

se szn elnzde. Tecrübel br mllî sporcu, sporda

lerlemek steyen gençlere “Başarılı br sporcu olmak

styorsanız beş şey asla unutmayın!” dyerek şu öğütler

verd: • Gelmek stedğnz noktaya erşene kadar çok

çalışmalı ve hedefe ulaşmak çn tüm zorlukları

aşmalısınız. • Başarısızlığın sz yıldırmasına zn vermeyn,

unutmayın k tüm başarılı sporcular tekrar tekrar

denedkler çn bugün bulundukları noktaya geld. • Kas kütlesn artırmak çn performans artırıcı laçlar

kullanarak rakplernz ve kulüplernz aldatmaya

çalışmayın. • Rekabet çrkn br duruma dönüştürmemek çn her

zaman oyundan keyf almalı ve rakplernze kötü

davranmamalısınız. • Takım arkadaşlarınızla, yönetclernzle, antrenörlerle

ve oyun çnde görev olan herkesle y geçnmelsnz

ve karakternzden asla tavz vermemelsnz.

Bu parçada br mllî sporcunun gençlere verdğ

öğütlere göre gençlern başarılı sporcu olmak çn

sahp olması gereken özellkler arasında

aşağıdaklerden hangs yoktur?

A) Rakbe saygı duymak

B) Takım ruhuna uygun davranmak

C) Alçak gönüllü olmak

D) Daha ys çn çalışmak

E) Hleden uzak durmak

2 Odaklanma

Binlerce yıl sağlam kalabilen nadir malzemelerden olan

çanak çömlek, insanlık tarihinin en eski zamanlarına ışık

tutan emsalsiz arkeolojik kalıntılardır. Bu malzeme, aynı

zamanda tarihsel dönemlendirme için kullanılan önemli

bir göstergedir. Dünya genelinde yaygın bir malzeme

olduğu için üretildiği toplumları karşılaştırılabilir kılan

çanak çömlek, üreticisinin tercihlerine dair hassas

göstergeler de taşır. Çömlekçinin teknik ve ham madde

olanaklarını, kimlik ve geleneklerini, inancını veya sosyal

statüsünü çanak çömlek üzerinden okumak mümkündür.

Öte yandan bu kalıntılar toplumların çevreleriyle

ilişkilerine dair de önemli veriler sunar. Örneğin

Çatalhöyük’te görülen ilk çanak çömlek buluntuları, dik

kenarlı kâse biçimindeki kaplardır ve bu bölgenin yakın

çevresinden elde edilen yerel kilden üretilmiştir. Daha

dayanıklı olmaları için çamuruna bitkisel ürünler katılmış

bu kaplar, gündelik hayatın bir parçası olamayacak

kadar az sayıdadır. Sonraki dönemlerinde karşımıza

çıkan koyu kahverengi tonlarda yüzey renklerine sahip,

su testisi tipindeki çömlekler ise farklı bir ham madde

olan volkanik kökenli kilden yapılmış aynı zamanda

farklı bir teknoloji kullanılarak üretilmiştir. Yapılan güncel

araştırmalar, hayatın her alanında oldukça yaygın

kullanılmış, koyu yüzeyli çömleklerin üretildiği bu

volkanik kilin kaynağının Çatalhöyük’ün yaklaşık 70

kilometre uzağındaki bir bölgeden çıktığını ortaya koydu.

Bu bilgi, Çatalhöyük’te yaşayan insanların zamanla

daha uzak mesafelerdeki kaynaklara hâkim olduğunu ve

eşya üretim teknolojilerini bu yeni kaynaklara göre

geliştirdiklerini gösterdi.

4. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Çatalhöyük’te farklı dönemlerde üretilmiş çömlekler

hem fiziksel görünüşleri hem de yapısal özellikleri

bakımından farklılaşmıştır.

B) Çatalhöyük toplumunun başka topluluklar üzerinde

hâkimiyet kurması, çömlek üretim teknolojisini

geliştirmiştir.

C) Çatalhöyük’te daha dayanıklı ve kullanışlı

malzemelere ulaşma isteği, çömleğin ham

maddesinin değişmesinde etkili olmuştur.

D) Çatalhöyük’te çömlek kalıntılarından elde edilen

bulgular, diğer eşya kalıntılarının işlevine yönelik

bilgiler sağlamıştır.

E) Çatalhöyük’teki çömlek kalıntıları, bölgedeki çömlek

kullanımının 70 kilometreden geniş bir alana Ç

yayıldığını göstermiştir. IKMIŞ

SORU

2021 - DGS

P:191

191

5. Günümüzde eğtm, brçok yönden tartışılmaktadır.

Eğtm, br mlletn gelecekte var olma sorunudur. Bu

amaçla da ülkemzde son yıllarda devlet, eğtm üzernde

sürekl yen modeller denyor; ülkemz nsanına en uygun

eğtm modellern arıyor. Beyn fırtınaları, eğtmclerle,

lgl kurum ve kuruluşlarla toplantılar düzenlenyor.

Eğtmn en çok tartışılan yönü; öğretmenn ntelğ,

müfredat zayıflığı, sürekl değşen programlar, sınıfların

kalabalığı ve altyapı eksklğ olarak ortaya konuyor. Belk

bunları düzeltmekle eğtme br nebze de olsa nefes

aldırablrz. Bunların heps doğru, bunların hçbrne traz

edlemez. Ama asıl problem bu değl. Bu probleme köklü

ve kalıcı çözüm styorsak bunlardan daha da öncelkl ve

öneml olarak “Nasıl br nsan yetştrmek styoruz?”

sorusuna cevap vermelyz. Buna kesn karar verlnce

brçok sorun kendlğnden hallolacaktır. Amaçsız, yarınsız,

öğrenme merakı sönmüş öğrencler yerne ülkesne karşı

sorumluluk hsseden, gerçekten okuyan, düşünen,

sorgulayan, dünyaya kend ülkesnn damgasını

vurablecek öğrencler yetşecektr.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Sürekl değşmn yaşandığı günümüzde yen öğretm

stratejler gelştrlmeldr.

B) Öğrenclere yönelk yapılacak detaylı br gözlemn

sonucunda eğtmmzdek sorunlar aşılablr.

C) Her mllet, kend değerleryle örtüşeblecek eğtm

poltkası gelştrmeldr.

D) Öğrencnn ve toplumun htyacı doğrultusunda

uygulanmayan eğtm, başarısızlıkla sonuçlanır.

E) Eğtmn temel problem, yetştrlmek stenen deal

nsan tpnn belrlenmeyşdr.

6. Dünyanın gördüğü en büyük nükleer kaza SSCB’de

meydana gelmştr. Büyük felaket, 26 Nsan 1986’da

Ukrayna’nın Prpyat şehrnn 14,5 km kuzeybatısındak

Çernobl bölgesnde yaşanmıştır. Gece yarısından sonra

Çernobl nükleer santralnde dördüncü reaktörde meydana

gelen patlamanın neden se teknsyenlern ve SSCB

yetkllern hmalkârlığıydı. Çünkü reaktörde “güvenlk

yasasına kulak asmadan” br deney yapılmak stenmşt ve

ne yazık k sonuçları çok ağır olmuştu. SSCB’nn son

lder Mhal Gorbaçov, dğer ülkelerden yardım stemşt.

Duyulur duyulmaz dünya basınında gündeme oturan

nükleer patlama sonrasında sadece Çernobl değl

çevredek yerleşm bölgeler de boşaltılmış, yyecek çecek

temn başka bölgelerden sağlanmış ve nsanlar evlern

bırakarak otobüslerle radyasyon alanından

uzaklaştırılmıştı. Bütün bunlar, patlamanın etklern

slmeye yetmemş, bnlerce nsan kansere yakalanmıştı.

Toprak, su, hava, yer altı kaynakları, atmosfer; büyük br

krlenmeyle karşı karşıya kalmıştı. Rusya ormanlarının

büyük bölümü ve Ukrayna’dak tarım toprakları büyük

ölçüde krlenmşt. Çernobl felaketnden sonra on beş

günlük çalışma sonucunda çekrdeğn üzer betonla

kaplanmıştı. Fakat çalışmalara katılan bnlerce nsan, lk

br yıl çnde hayatını kaybetmşt.

Bu parçanın anlatımı çn aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Benzetmelerden yararlanılmıştır.

B) Gerekçel anlatım kullanılmıştır.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Sayıp dökmeye yer verlmştr.

E) Açıklamaya başvurulmuştur.

Odaklanma 2

P:192

192

2 Odaklanma

7. I. İdrarın çerğnde kalsyum, sodyum, potasyum,

oksalat, ürk ast, fosfat gb brçok yon bulunur; eğer

bu yonların çerğ çok yükselrse veya drar çok

asdk veya bazk olursa yonlar kümeleşr ve

krstalleşr.

II. Bu kümeleşme ve krstalleşme erken teşhs

edlmezse veya teşhs edldğnde tedav sürecne

grlmezse sorun büyür; krstaller kademel olarak

haftalar, aylar ve hatta yıllarca büyüyerek böbrek taşı

formuna gelr.

III. Bu duruma mde bulantısı, kusma, drar yaparken

yanma gb semptomlar eşlk eder; eğer taş drar

akışını tıkayacak kadar büyürse enfeksyon yapablr

veya ger kaçışa sebep olablr, bundan dolayı

böbrek kendne zarar verr.

IV. Böbrek taşı da hareket edene kadar tespt

edlemeyeblr, taş böbrekten üretere harekete

geçtğnde taşın keskn kenarları ürner yolun

duvarlarını çzer, dokuda bulunan snr uçları şddetl

ağrı snyallern snr sstemne yollar, ayrıca çzkler

drarda kan akışına yol açablr.

V. Böbrek taşları sıkıca brleşmş krstallerdr ve

böbreklerde, üreterlerde, mesanede veya üretrada

meydana gelr.

Yukarıdak numaralanmış cümlelerle anlamlı br

paragraf oluşturulduğunda sıralama aşağıdaklerden

hangs olur?

A) I - II - III - V - IV B) V - I - II - IV - III

C) V - IV - III - I - II D) I - V - III - IV - II

E) IV - III - I - V – III

8. Karagöz, çoğu kez deve dersnden yapılan şekllern

arkasından ışık verlerek perdeye yansıtılmasıyla ortaya

konan geleneksel tyatromuzdur. Br dz şlemden

geçrldkten sonra üzerne kalıp konularak çzlen

yerlerden svr uçlu bıçakla keslen derler, gerekl

yerlernde ters tarafından delkler açılarak çn mürekkeb

le renklendrlr. Oynak eklemel parçalar brbrne krş,

kursak, tel le bağlanır. Karagöz oyununda Beberuh,

Tuzsuz Del Bekr, Matz, Çeleb, Mrasyed, Kastamonulu,

Kayserl, Laz, Arap, Acem, Çeng gb toplumun brçok

kesmn temsl eden karakterlere yer verlmştr. Oyun;

mukaddme, muhavere, fasıl ve btş bölümlernden oluşur.

Karagöz’ün pr Şeyh Küşter sayılmıştır. Gerçekte oyunun

kurucusu olduğu kesn değldr. Fakat öneml olan;

Karagözcülern, bulunmuş ve kurulmuş oyuna Şeyh

Küşter’y önder, koruyucu ve kurucu olarak seçmş

olmaları ve Şeyh’n adıyla oyuna cdd, yapıcı, eğtc, bret

verc br temel bulmalarıdır. Tanzmat Dönem’nde Batı

tarzı tyatronun grmesyle tahtı sallanmaya başlayan

Karagöz oyunu, gderek popülartesn kaybetmş;

Cumhuryet Dönem’nde de artık sadece kültürel br mras

olarak kalmıştır.

Bu parçadan Karagöz oyunu le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne cevap alınamaz?

A) Oyunda kullanılan şekllern nasıl yapıldığına

B) Oyunun bölümlernn neler olduğuna

C) Oyundak kşlern kmler olduğuna

D) Oyunun hang dönemde edebyatımıza grdğne

E) Oyunun hang nedenle gündemden düşmeye

başladığına

P:193

193

 Bu testte 8 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, 150-220 sözcük arasında

oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 8-12 dakikadır.

D B Y N

1. Gazetec:

(I) ----

Şar:

— Hayır! Ens Batur’un, Ülkü Tamer’n, Hlm Yavuz’un da

bu tür çalışmaları var. Tab k bunları taklt etmek gb br

nyetm olmadı. Hepsn de beğenerek okudum. Hatta

İhsan Denz’n Tam sml şr ktabı, geçtğmz yıl çıkmıştı.

Ktap, yalnızca br şrden oluşuyordu.

Gazetec:

(II) ----

Şar:

— Evet, ne Facebook ne Twtter ne de benzer şeyler;

bunların hçbrnden haberm yok. Bunları öğrenme nyetm

de yok hevesm de. Facebookta adıma açılmış sayfalar

var; onlara baktım, ben rahatsız eden br şey yok. O

sayfaları hazırlayanlar benm şrlermden, yazılarımdan

bölümler koyuyorlar fakat benm o tarakta bezm yok.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Ens Batur, Ülkü Tamer ve Hlm Yavuz’un şr

estetğn beğenyor musunuz?

(II) Sosyal medyayı çok kullandığınız ve facebook

hesabınızda şrlernzn yayımlandığı doğru mu?

B) (I) İlk ktabınızda sadece dokuz şre yer vermenzn

özel br anlamı var mı?

(II) Sosyal medya le br bağınızın olmadığı haberler

gerçeğ yansıtıyor mu?

C) (I) Son ktabınızdak şrlern sayısını yeterl buluyor

musunuz?

(II) Sznle lgl sosyal medyada brtakım söylentler

var, doğru mu bunlar?

D) (I) Şrlernz brkaç yıldır bastırmayıp okuyucularınızı

meraklandırmak stedğnz doğru mu?

(II) Sosyal medyada szn adınıza hesap açılmasını

doğru buluyor musunuz?

E) (I) Ünlü şarler taklt ettğnz yönündek eleştrlere

katılıyor musunuz?

(II) Şrlernzn ve yazılarınızın sosyal medyada

paylaşıldığından habernz var mı?

2. Söylemek stedğm, antolojlerde mutlaka uyulması

gereken kurallar vardır. Antolojler ve yıllıklar üstüne çokça

yazmış br olarak konulu seçkler ve yıllıkları br tarafa

bırakırsak -çünkü onlar çok farklı kurallara tab- ulusal

antolojler söz konusu olunca bu kuralların lk dördünün

vazgeçlmez olduğunu söylemelym. Bunlardan belk de

en önemls, değerlendrme yapılırken nesnel olmak yan

her şare aynı özen göstermektr. İknc olarak öznel

yargılarını ble bu nesnel zemn üstünde dllendrmeye

yan havanda su dövmemeye dkkat etmektr. Sonra Türk

şrn temsl hakkı kazanmış başarılı şarlere mutlaka yer

vermek. Dğer br öneml madde se geçmşten bugüne

gelrken yan 1970 sonrasından 2000’l yıllara değn

devam eden süreçte hunnn genş tarafına benzer

bçmde yelpazey genş tutmak; kşlkler henüz

bçmlenme sürecnde olan gençlerden ortada dönüp

duran şrden farklı, özgün br şr yazan, şr teorsne

çalışanları şaret etmektr. İşte benm yaptığım antoloj,

bu kurallara tıpatıp uygundur; gers boş sözdür. Ha, bu

arada lle de laf söyleyecek olanlar, bel altı vuracak

olanlar, haddn blmeyenler elbette olacaktır.

Bu parçadak altı çzl fadeyle

I. eleştrler nesnel ölçütlere dayandırmak,

II. geçmşten günümüze eleme yapmasını blmek,

III. daha önce oluşturulmuş antolojler tarafsız br gözle

ncelemek

kurallarından hanglerne gönderme yapılmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

3

Odaklanma

Kondisyon

P:194

194

3. Cümledek sözcüklern arasına yerl yersz, sıfat ve

belrteç yerleştrmenn edebyat metnnn br özellğ

olduğunu sanan “yazar adayları” var. Bence yazmayla lgl

en temel yanlışlardan brdr bu. Yakın anlamlı sıfatların ve

belrteçlern şlevsz olarak kullanıldığı cümleler, dkş

zlern bell eden br elbseye benzyor. Böyle olunca okur,

br bütün olarak kumaşı değl dkş zlern görüyor.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada eleştrlen bakış

açısıyla yazılmıştır?

A) Pencerenn pervazında beyaz br kuş duruyor ne

zamandır. Kocaman kanatları yer yer gümüş pırıltılar

saçan, cn bakışlı br kuş... Yaptığım kuşlardan br

olmalı dye düşünüyorum. Ama benm yaptıklarım narn

bedenl, küçücük başlı, durağan kuşlardı.

B) Yolun k tarafında otomobl tamr atölyeler vardı. Sağ

tarafta tepeye doğru tırmanan evler, solda yapraklarını

dökmüş ağaçlarıyla bahçeler başladı. Hızlı ve rutubetl

br rüzgâr esyordu. Rüzgâr çoğaldığı çn âdeta

göğsümden br ter gb oluyordu.

C) Durgun suyun üzernde k kuğu kuşu, brer oyuncak

kadar hareketsz süzülüyordu. Ormanda çayırlar ve

banklar sırılsıklamdı. Bu sıralardan brnde, üzerne

oturulmaktan buruşmuş br gazete ve brkaç frkete

vardı. Bunları görünce dün akşamk hâlm hatırladım.

D) Toros dağlarının etekler Akdenz’n ıslak kıyılarına

çarpıp onları döven o bembeyaz, ak köpüklerden

sonra tepedek doruklara doğru acele etmeden, yavaş

yavaş yükselyordu. Clalanmış gb pürüzsüz olan bu

kıyılar çe kadar denz kokuyor, tuz kokuyordu.

E) Kapısı yarı açık elbse dolabının çnde rastgele asılmış

elbseler ve bunların altında düğümlü bohçalar vardı.

Komodnn üzernde teneke br teps çnde öğleden

kaldığı anlaşılan krl br çorba tabağı ve ağzı açık

küçük br sürah duruyordu.

4. Garpçler, sanat ve gerçek lşksn konu ednen

yazılarında gerçeklğ k ayrı yönüyle değerlendrmşlerdr.

Sanat esernde br “model” olarak şlenş gerçeklğn lk

yönünü oluşturur. İkncs se gerçeklğ, çnde yaşanılan

“hayat” le özdeşleştrr. Gerçeklk, brnde nsandan

soyutlanmış “nesne” ntelğ taşırken dğernde nsanı

kuşatan, kapsayan “sosyal olgu” özellğn taşır.

Dolayısıyla Garp hareket, gerçeklğ “soyut” (durağan) ve

“somut” (dnamk) olmak üzere k ayrı düzlemde

görmüştür. Buna bağlı olarak da gerçeklğn görsel sanat

dallarında “model”, yazılı sanat dallarında se “sosyal

olgu” yönüyle şlenmes gerekllğn öne sürmüşlerdr.

Br başka fadeyle resme br üst gerçek kurma yolunda

özgürlük tanırken yazılı eserlere yaşanılanı, nesnel

gerçeklğ değştrmeden yansıtma şlev yüklemşlerdr.

Garpçler, edebî eserde gerçeklğ yansıtma çabasını

güzellğ yaratma kaygısından daha öneml ve öncelkl

görmüşlerdr. Onlara göre sanat; değşmez, durağan br

güzellğ çeren yapıya sahp değldr, dolayısıyla

görecedr. Onlar kendlernden öncek anlayışları, sanatın

bu vazgeçlmez yönünü kabul etmedkler gerekçesyle

eleştrmşlerdr. Garpçlere göre her sanatçı, güzellğ

değşk tarzda algılar ve sanat esernde hedefledğ güzel

elde edeblmek çn farklı teknklere başvurur; farklı

bçmler, üsluplar kullanır.

Bu parçaya göre Garpçlern

I. Görsel ve yazılı sanatta sanatçı, gerçeklğ değl

soyut güzellğ arayıp bulmakla sorumludur.

II. Yazılı eserlerde sanatçı, nesnel gerçeklğ kend

hayal gücü ve sezgleryle değştrerek sunmalıdır.

III. Sanatın hçbr türü herhang br ölçütle

sınırlandırılamaz ve kurallara bağlanamaz.

yargılarından hanglern savunmaları beklenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

3 Odaklanma

P:195

195

5. Hâlâ nsan kbrlernn hepsn taşıdığıma nanıyorum.

Behçet Necatgl’n söyledğ, “hkmet burcu”na ereblmek

çn herhâlde o kbrlerden kurtulmak gerekyor en başta.

Zaman zaman öyle arınma çabalarımın olduğunu

sanıyorum. Sonra bakıyorum; esk hamam esk tas, esk

bencllkler, öfkeler sürgt devam edyor. Br yandan da

kendm yontmaya çabalıyorum. Bu br traf, o burca

ulaştığıma ben karar veremem ve ulaşablmek çn çok

şey yapmam gerek. Hâlâ bazı kbrler olan br nsanım.

Bunu br eksklk gb değerlendrmemek gerek, braz

saplantı aslında bu. Bunları yenmek gerekyor gerçekten.

Şmdye kadar edndğm brkmler doğru yansıtmak

styorum, br muhasebe yapmanın zamanı geld de

geçyor ble. İnsan ömrünün bell br sınırı var. Önümde

olsa olsa kaç sene var dye düşünüyor nsan. Hâlyle,

kalan zamanı doğru kullanmak styorum. Başaran

nsanlar, ben hep korkutmuştur aslında; kıyıda köşede

kalmış, böyle yaşamayı terch etmş nsanlar ben her

zaman daha çok cezbetmştr. Ancak breysel olarak

baktığımızda da bell br yaşı gerde bırakmış olmak,

karamsarlıktan çok, kalan zamanı doğru değerlendrmek

gerektğ düşüncesn doğuruyor.

Bu parçada aşağıdak sorulardan hangsnn cevabı

yoktur?

A) Kendnz esks gb kbrl br olarak görmeye devam

edyor musunuz?

B) Eksk yönlernz törpülemek çn br çaba çne grdnz

m şmdye dek?

C) Behçet Necatgl’n tarf ettğ “hkmet burcu”na

ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

D) Şmdye kadar etrafınızdak nsanların sze karşı kbrl

olduklarına şaht oldunuz mu?

E) Edndğnz brkmlerden yola çıkarak bundan sonra

neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Odaklanma 3

6. Kar ve dolu arasındaki fark, oluşum süreçlerinden

kaynaklanıyor. Kar, sıcaklık 0°C’nin altına düştüğünde

havadaki su buharının aniden soğuyarak katı hâle

geçmesi ve oluşan küçük buz kristallerinin birleşmesiyle

ortaya çıkan bir yağış türü. Küçük buz kristalleri

havadaki küçük bir parçacığın, örneğin bir toz

taneciğinin üzerine birikir ve büyüdükçe yere doğru

düşmeye başlar. Kar taneleri sıcaklığı 0°C’nin biraz

üstünde olan, nemli havanın içinden yere doğru düşerse

dış yüzeyleri bir miktar erir ve bu nedenle başka kar

taneleriyle bir araya gelebilirler. Bu, daha büyük kar

tanelerinin oluşmasına neden olur. Kuru ve soğuk bir

havada toz hâlinde, daha küçük kar taneleri oluşur. Dolu

ise bulutların içindeki yuvarlak veya düzensiz şekilli buz

parçacıklarıdır. Bulutların içindeki yağmur

damlacıklarının bir fırtına sırasında yükselmesi

nedeniyle aniden soğuyarak donması sonucu oluşur.

Bunların yukarı ve aşağı yönlü hareketleri sırasında buz

parçacıklarının yüzeyinde daha fazla su birikir. Bu

nedenle taneleri portakal büyüklüğünde dolu yağabilir.

Dolu tanelerinin büyüklüğü, bulutun içindeki suyun

miktarına ve bulutun ne kadar yükseğe ulaştığına bağlı

olarak değişir.

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan

hangisine ulaşılamaz?

A) Dolu, buluttaki yağmur damlacıklarının ani soğuması

sonucu oluşur.

B) Kar, ufak buz kristallerinin birbirine yapışmasıyla

meydana gelir.

C) Dolu parçacıklarının farklı boyutlarda olması bulutun

taşıdığı su miktarıyla ilgilidir.

D) Kar taneleri sıfırın üstündeki nemli havalarda

birbirleriyle birleşebilirler.

E) Dolunun büyüklüğü bulutun hacimce büyüklüğüne

bağlıdır.

ÇIKMIŞ

SORU

2014 - DGS

P:196

196

3 Odaklanma

7. İbrahm Zeyd Gerçk’n İstanbul: Medenyetlern Başkent

adlı ktabı, kısa sürede İstanbul’un hassas noktalarını

öğrenmek çn oldukça deal metnler çeryor. Yazar,

nostaljk br belgesel tadında ama şrsel br dlle adımlıyor

İstanbul’u. Evlerden, mahallelerden, hayvanlara ve

çevreye gösterlen özenden bahsedyor. ---- Camler,

medreseler, küllyeler, tekkeler, türbeler, mezarlıkları

unutmuyor. ---- Bu ahşap evler, sürekl yaşayan br yapıya

sahp. Esnek olduğu çn ale nüfusuna göre şekl

alablyor. Bahçesyle ç açarken yazın ve kışın sağladığı

ısı dengesyle sağlığı da koruyor. ---- Ervan Kales’n

Osmanlılara savaşmadan teslm ettğ çn Sultan IV. Murat

tarafından kendsne boğazdak br bölge verlmş, o

bölgeye de halk zamanla Emrgan demştr. İstanbul,

yalnız Emrgan gb yeşl bol ve denzle ç çe yerlerden

oluşmuyor elbette. Tarhî eserleryle ve mezarlarıyla dama

yaşayan br şehr özellğ taşıyor. Eskden mezarlıklar

evlermze, dolayısıyla bze daha yakındı. ---- Artık

mezarlıklar bzden, bz mezarlıklardan uzaklaştık. Bu

rızasız uzaklaşma, peşnden dünyaya daha çok

bağlanmayı ve ölümü unutturmayı da getrd.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada boş bırakılan

yerlere getrleblecek cümlelerden br değldr?

A) Yazarın, “boğazın yeşl tacı” olarak anlattığı Emrgan,

smn Emrgune Han’dan alıyor.

B) Yazar, üslubuyla Bosna’dan Şam’a kadar tesr etmş

olan İstanbul’un ahşap evlerne özel br sayfa açıyor.

C) Şrsel anlatımıyla ve çndek syah beyaz

fotoğraflarıyla okuyanı hem düşündüren hem de

hüzünlendren br ktap.

D) Yürürken esk yazılı, tuğralı br mezar taşına rastlar;

adını sanını blmedğmz o zata br Fatha okurduk.

E) Tüm bunları yaparken düşüncesnden tarhî mrası asla

çıkarmıyor.

8. Aşağıdak parçaların hangsnde öteklerden farklı br

anlatım bçmne başvurulmuştur?

A) Sevlmek çn her türlü şaklabanlığı yapanlar ve

sevmsz olmayı göze alarak takdr toplamaya

çalışanlar… Bunlar, k ayrı nsan türü gb görünüyor.

Oysak ks de ya öz güven eksklğn örtmeye

çalışıyordur ya da sevg açlığını gdermeye. Sonunda

babamın dedğne geldm yne: Afern budalası olmaya,

kendn sevdrmek çn olduğundan başka türlü

davranmaya ne gerek var!

B) Edebyat ktaplarında Don Kşot, genelde “lk modern

roman” bçmnde lanse edlr. Hâlbuk o sadece “lk

roman”dır. İknc yan “makro” anlamıyla, evet, Don

Kşot moderndr. Ancak Don Kşot’un sanatsal

anlamıyla modern br yapıt olduğunu dda etmek

düpedüz anakronk br sarhoşluk olur.

C) “Makneden fazla br şey olan nsan…” olarak

yolumuza devam edeblmemz çn ayağımıza takılan

bu modern çağ engellern aşıp br an önce hâlmzle

yüzleşp özümüze kavuşmamız gerekmektedr. Kendn

bulmanın bu çetn ve uzun yolunda başarılı şeklde

yola koyulmak, yoldak hataları doğrularına azık kılmak

le mümkündür ancak.

D) Yıldız kayması olarak blnen meteor düşmes br doğa

olayıdır. Meteorlar yeryüzüne düşerken daha

gökyüzünde yanar ve yok olurlar. Ama yok olmayıp

yeryüzüne ulaşan meteorlar da vardır. Meteorun yere

düşen parçasına meteort denr.

E) “İnsan, anlayabldğ kadar yaşar. Anlatmak, anlamanın

sonucudur.” der Platon. İşte bu yüzden nsanın hayatın

akışına kendsn teslm ederek, açık ve gzl gerçekler

konusunda düşünmeden, kaygısız yaşaması kabul

edleblr br durum değldr.

P:197

197

ODAKLANMA

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

1

1. - 4. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Akupunktur; Latnce ğne (acus) ve batırma, delme

(punctura) kelmelernden oluşmaktadır. Batı dllernde

“acupuncture” şeklnde yazılmaktadır. Türkçeye

“ğnelemek” olarak tercüme edleblr. Geleneksel Çn

tıbbında hastalıkların vücutta merdyen adı verlen

kanallarda dolaşan yaşam enerjsnn akışındak

bozukluklar neden le oluştuğu varsayılmaktadır.

Akupunkturla vücuttak merdyenler üzerndek bell

noktalara ğne batırmak suretyle, bozulan enerj akışının

düzeltlmes amaçlanır. Akupunkturda stenlen sonucu

elde etmek çn temel unsur, dery nereden uyaracağını

blmek ve uygun br şeklde ğnelemektr. Geleneksel Çn

tıbbında nsan, yaşayan evrenn br parçası olarak kabul

edlr ve her şeyn çnde var olan evrensel gücün nsanın

da çnde bulunduğuna nanılır. Q adı verlen bu enerj,

nsan vücudunda merdyen denlen kanallarda dolaşır.

Akupunktur yöntemyle bu kanallarda meydana gelen

enerj dolaşım engeln ortadan kaldırarak dengey

sağlamak ve bu şeklde hastalığı önlemek amaçlanır.

1. Bu parçadan hareketle akupunktur le lgl olarak

I. Zayıflamak steyenlern başvurduğu br yöntemdr.

II. İnsandak bozulmuş enerj akışını br düzene koymak

çn kullanılmaktadır.

III. Geleneksel Çn tıbbında belrl br amaç

doğrultusunda uygulanmaktadır.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. Bu parçadak altı çzl sözle anlatılmak stenen

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Canlı varlıkların, topraktan br parça olarak kabul

edldkler

B) İnsanoğlunun, çnde bulunduğu mekâna sahp olma

steğ taşıdığı

C) İnsanla yaşadığı evren arasında br benzerlk

bulunduğu

D) Evrenn doğasında problemlere açık br taraf

bulunduğu

E) Doğal yaşamın nsan tarafından sağlıklı br bçmde

şekllendrldğ

3. Bu parçada aşağıdak sorulardan hangsnn cevabı

vardır?

A) Akupunktur yöntemnde arzu edlen en y sonuç nasıl

sağlanır?

B) Akupunktur, Çn tıbbında hang dönemde kullanılmaya

başlanmıştır?

C) Türkye’de akupunktur tedavsnden yararlanma eğlm

nasıldır?

D) Akupunktur tedavs çn uygun br mevsm söz konusu

mudur?

E) İhtyarlar ve çocuklar çn akupunktur kullanımının

herhang br zararı var mıdır?

4. Bu parçada akupunktur hakkında aşağıdaklerden

hangsne değnlmemştr?

A) İsmnn nasıl oluştuğuna

B) Türkçeye ne olarak çevrlebleceğne

C) Batı dllerndek karşılığına

D) İnsan vücudundak yararına

E) Kaç ğneyle yapıldığına

5. İknc Yen şarlernn yapıtlarını Pazar Postası’ndan önce

Yedtepe’de yayımlama olanağı bulduklarını söylemek

yanlış olmaz. Yedtepe, kısıtlı sayfalarında yen sanatçılara

olduğu kadar şrde ve hkâyede esk sanatçılara da yer

verr: Orhan Vel, Oktay Rfat, Melh Cevdet Anday, Fazıl

Hüsnü Dağlarca, Halkarnas Balıkçısı… Aslında

Yedtepe’nn yaşanan esk ve yen mücadelesnde k

tarafa da yer verdğ ve ks arasında br bağ kurduğu da

söyleneblr. Doğan Hızlan, Yedtepe başlıklı yazısında

şöyle der: “Genç kuşak çn usta yazarlarla tanışmak,

brbryle arkadaş olmak çn uygun br mekândı. Derg

âdeta bu şlev de üstlenmşt.” Yedtepe, esk ve yen

edebyat tartışmalarındak çft taraflı mücadelesn uzun

yıllar sürdürse de verdğ yaşam mücadelesn mal

sıkıntılar nedenyle 1984’te ytrr.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Örnekleme B) İklemeler C) Alıntılama

D) Zıtlıklar E) Nteleme

P:198

198

1 ODAKLANMA

6. (I) Edebyat dergs çıkarmanın kends, 1950’lerde olduğu

gb bugün de başlı başına ütopyacı br ştr. (II) Çoğu

zaman tcar br kazanç getrmedğ gb, edebyata katkıda

bulunan derg sahplerne ve edtörlerne fazla br şöhret

de getrmez. (III) Şöhrete sahp olmuş nce büyük kalem,

yarına kalma şansını elde edememştr. (IV) Ancak

bugünün edebyat dergclğnde, dergler arası br

letşmden de dolayısıyla letşmszlkten de söz etmek

güçtür. (V) Edebyat dergler, güncel edebyatın tartışıldığı

eleştrel br forum olma özellğn büyük ölçüde ytrmş gb

görünmektedr.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

7. (I) Yakup Kadr Karaosmanoğlu’nun roman yazarı olarak

smn duyurduğu eser Kralık Konak’tır. (II) Kralık Konak, yazarın en çok sevdğ lk romanlarından brdr çünkü ona

göre roman teknğne en uygun eser Kralık Konak’tır. (III)

Romanda üç ayrı kuşak arasındak görüş, duygu ve

yaşam tarzındak farklılıklar üzernde durulmuş, bu

farklılıklar sebebyle de br alenn çözülüşü gösterlmştr.

(IV) Yakup Kadr’nn düşünceleryle Batı’ya, duygularıyla

Doğu’ya bağlı olduğunu dolayısıyla tam br geçş dönem

yazarı özellğ taşıdığını söylemek mümkündür. (V) Doğu

kültürünün yanı sıra Batı kültürünü de blyor oluşu,

romanlarına farklı hava vermştr. (VI) Bazı eserlerndek

kadın kahramanlar üzernde Madam Bovary’nn etksnn

olduğunu düşünenler az değldr.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

8. Havayla yayılan koku moleküller, burnun üst

katmanlarındak duyarlı bölgede elektrksel uyarılara

dönüşerek beynn bellek ve duygu şlevlernde görevl

bölgelerne ulaşır. Dğer canlılara oranla daha zayıf olduğu

hâlde koku alma duyumuz, br mlyon hava molekülü

çndek br tane değşk koku molekülünü yakalama

özellğne sahptr. Aromaterapde kullanılan yöntemlerden

br, mekânın kokulandırılmasıdır. Kşnn fzyolojk

şleyşnde koku alma duyusu, öneml br rol oynar. Btksel

öz yağların koku moleküller burnumuzun çndek koku

reseptörler tarafından beynmze ulaştırılır. ----.

I. Kokusal hafızamızı harekete geçrerek anılarımız,

düşüncelermz ve duygularımız üzernde etkl olur

II. Koku, breyn yaşam standardını yükselterek nsanlar

arası letşme katkı sağlamaktadır

III. Her kokunun farklı hava moleküllerne sahp olması,

nsan doğasının farklılığıyla da örtüşür

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

9. - 10. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Pyasada çeştl masaj aletler bulunmaktadır. Bunların

çnde en çok terch edlenler, ttreşml ve vakum özellkl

olan chazlardır. Bu chazlar; genel olarak vücut üzerndek

kas gergnlklern azaltarak uyarıcı, toksnler atıcı

özellklernn yanı sıra lenf drenajını sağlayarak vücuttak

ödemn yok edlmesn ve selülte neden olan bağ doku

tıkanıklıklarının gderlmesn sağlar. Ayrıca felçl

hastalarda pasf egzerszlern yaptırılmasını ve

eklemlerdek hareketllğn tekrar kazanılmasını sağlar.

Değşk frmaların ürettkler chazların özellkler farklı

olmakla brlkte genel amaçları aynıdır.

9. Bu parçada masaj aletleryle lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne değnlmemştr?

A) Ttreşml olanların daha çok terch edldğne

B) Vücuttak kas yorgunluğunu azaltıcı özellğne

C) Toksnlern vücuttan atılmasına katkı sağladığına

D) Hareket edemeyen hastalara sağladığı katkıya

E) Vakum özellkl olanların bel fıtığına y geldğne

10. I. Masaj aletlernn malyetnn yükseklğn

II. Masaj aletlernn sağlık açısından önemn

III. Masaj aletlernn teknolojk tasarımını

Bu parça yukarıdaklerden hanglern örneklemek

amacıyla yazılmış olablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) I, II ve III

P:199

199

ODAKLANMA 1

13. (I) Sabahattn Al’nn anahtar sözcüğü sevgdr,

öykülernde açılan her kapıdan sevgye gdlr.

(II) Kapının brnde sevg br nsana yönelp aşka

dönüşürken br başkasında çocuklara, güçsüz kadınlara,

çaresz erkeklere yönelr. (III) Doğa genel olarak sevlen

br ögeyken doğanın br parçası olan hayvanlar, sevgden

nasplern tam olarak alamazlar. (IV) Sabahattn Al’nn

öykülernde sevg, katıksız, karşılık beklemeden yansıtılır;

alınır, verlr ve paylaşılır. (V) Mehtaplı Br Gece’de

dışlanmış, kend karınlarını doyuramayan k nsan, hçbr

karşılık bulamayacaklarını bldkler hâlde sevglern

brbrlerne sunarlar.

Bu parçadak numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

14. Yıllar önce Bodrum; oklu krplern, Anadolu leoparının,

karakulak ve yaban kedsnn özgürce dolaştığı, sandal

ormanların bulunduğu, maknn en güzel örneklern

görebleceğmz br coğrafyaydı. Tıpkı Anadolu’muz gb üç

yanı denzn güzel suları le kucaklanan bu yarımada, rl

ufaklı otuz kadar adacıkla çevrelenyordu. Akdenz

fokunun saknce yüzdüğü plajlar ve mağaralar vardı.

Üzernde lk fdanı Kos Adası’ndan getrlmş mandalna

bahçeler, çoğu Romalılar tarafından aşılanmış zeytnlkler

uzanıyordu. Asırlık ağaçların burgu burgu kıvrılan

gövdeler arasında sncaplar brnden dğerne sevnçle

zıplıyordu.

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Betmleme B) Karşılaştırma C) Kşleştrme

D) Tartışma E) Açıklama

11 - 12. soruları aşağıdaki parçaya göre

cevaplayınız.

Tarihsel olarak Batılı alışveriş merkezi, seçkin tüketimden

kitlesel bir tüketim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni kent

mekânlarında alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi,

dolaşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir deneyim

oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üzerine

hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği mekân hâline de

gelmektedir. Bunda mekânın her tür sosyoekonomik

sınıftan insana açık olmasının rolü bulunmaktadır. Alışveriş

merkezine girdiğinde kişi kendini içerideki mekânlara ve

ürünlere sınırsız erişimi olan daha üst olanaklara sahip biri

gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışıklandırılmış bu mekânlarda

alıcı ile ürün arasındaki ilişki, mağaza elemanından da

bağımsızdır. Müşteriye, ürünleri serbestçe tanıması ve

bunların hangi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasarlaması

için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam sunulur. Tezgâhların

ortadan kaldırıldığı dükkânlarda çeşitli sergileme yöntemleri

geliştirilmiştir. Sunulan seçim yapma olanağına görünmez

bir satın alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine geleneksel

dükkânlarda alışveriş süreci satış elemanı tarafından

kişisel ve duygusal bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş

merkezlerinde ise kişisel etkileşimden ziyade arzu edilen

objeler üzerinde daha yoğun enerji harcanır. Bunun yanı

sıra alışveriş merkezinde kişinin sosyal kimliğinden sıyrılıp

evrensel bir kimliğe bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve

fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sayesinde erkek veya

kadın müşterilerin kamuya açık alanlarda duydukları

güvensizlik hissini üzerlerinden atmaları sağlanır. Büyük

mağazalar da sadece kadın müşteri kesimini hedeflemek

yerine bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışını benimser.

Yeniden tasarlanan bu tüketim kültürü çocuklardan,

gençlerden ve erkeklerden yeni pazarlar yaratmaya çalışır.

Keyif sunan mekânlar kadınsı karakterini yitirirken her

kesimden insan, müşteri olarak hedeflenir.

11. Aşağıdakilerden hangisi alışveriş merkezi-müşteri

ilişkisi söz konusu olduğunda doğrudur?

A) Dükkânlardaki mekânsal tasarım özellikleri, bireyin

ürünlere ulaşabilme imkânı hakkında yanlış algı

oluşturmasına yol açar.

B) Alışveriş merkezleri sınıf ayrımına odaklanmayan,

her ekonomik olanağa uygun bir satın alma deneyimi

sunmaktadır.

C) Mekânların fiziksel yeterlikleri müşterinin alışveriş

merkezinde geçirdiği sürenin artmasını kolaylaştırır.

D) Bireyin daha iyi yaşam olanaklarına sahip olma isteği,

alışveriş merkezlerini dönüştürücü etkiye sahiptir.

E) Alışveriş merkezleri uzun ömürlü ürünler satmak

yerine mekânda tüketilebilir ürünlerin reklamına Ç

odaklanmaktadır. IKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

2020 - ALES

12. Bu parçaya göre alışveriş merkezleriyle geleneksel

alışveriş mekânları arasındaki temel farklılık

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alışveriş merkezlerinin, geleneksel dükkânların

aksine ürün tanıtımına daha çok ihtiyaç duyması

B) Alışveriş merkezlerinin sunduğu deneyimde, aracı

bireylerden çok nesneye odaklanılması

C) Geleneksel mekânlarda etkileşimin yoğunlaşmasının

satın alma zorunluluğunu artırması

D) Bireyin, alışveriş merkezinde geleneksel alışverişten

değil, geleneksel hayattan uzaklaşması

E) Geleneksel alışverişte etkileşimin, alışveriş

merkezinde ise ürün çokluğunun satın almayı

belirlemesi

ÇIKMIŞ

SORU

2020 - ALES

P:200

200

1 ODAKLANMA

15. Tcar televzyonlarda eğlencel, yüzeysel ve sansasyona

dayalı br çerğe sahp olan haberler, aynı zamanda

sunum tarzı bakımından da sorunlar taşımaktadır.

Sunucunun kşsel özellkler, stüdyonun dekoru, kurgu

tarzı, kullanılan ses ve görüntü efektler, canlandırmalar

gb teknk ayrıntılar; letlen habern ntelğn

etklemektedr. Tcar televzyonculukta haber, anchorman

olarak adlandırılan yıldızlaşmış sunucular tarafından

sunulur. Güven veren, sakn, konuya hâkm ve br ev

sahb rolündek anchormann bu özellkler,

gazeteclğnden çok kşlğyle lgldr. Ramonet, bu

yöntem Hollywood tarzı sunum olarak adlandırmaktadır.

Bu parçaya göre Ramonet’n adlandırmasıyla

eleştrlen tutum aşağıdaklerden hangsdr?

A) Snema dünyasının televzyona özel lg duyması

B) Popüler kşlerden yararlanılarak sunum yapılması

C) Öz güvenn haberclkte çok öneml olması

D) Probleml br haberclk anlayışının öne çıkarılması

E) Dış görünüşün çerkten daha öneml görülmes

16. (I) Modern yaşamın büyük br hızla toplumsal yaşamda

yaygınlaşmasında, Beyoğlu’nun payı büyüktür.

(II) Tanzmat’tan ber Batılı yaşamın İstanbul’da en yoğun

şeklde yaşandığı bu semtn, Muazzez Tahsn’n

kahramanlarının yaşamında da öneml yer vardır.

(III) Roman kahramanları, toplumsal yaşamdak breylern

sergledğ tavrı göstermekte braz abartıya da kaçmıyor

değldr. (IV) Yazarın romanlarında Batılı eğlencelern ve

kültürel zevklern brçoğunun Beyoğlu üzernden zamanla

toplumun bütün kesmlerne yayıldığı görülmektedr.

(V) Bu eğlencelerde dans etmek, vals ve tango yapmak

âdeta br rtüel hâlne gelr.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Çünkü Türk toplumu bu süreçte Batılı hayat

tarzına at brçok yenlğ modern yaşamın İstanbul’dak

merkez olan bu semt üzernden tanır.” cümles

getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

17. - 18. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Ülkemzn üç tarafının denzlerle çevrl olduğunu

düşünürsek dünyada denz krlenmesnden en çok

etklenenlerden br olduğumuz kaçınılmaz br gerçektr.

Karadenz’ Akdenz’e, oradan da okyanusa bağlantısıyla

denz ulaşımı açısından dünyanın en öneml noktalarından

brnde bulunuyoruz. Bu da gerek bzden gerekse bu yolu

kullanan ulaşım araçlarından kaynaklanan ne kadar büyük

br krlenme tehlkes le karşı karşıya olduğumuzu apaçık

gösteryor. Özellkle İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını

düşündüğümüzde daha önceler yaşadıklarımız gb,

meydana gelecek denz kazaları, daha doğrusu tanker

kazaları sonucu yaşayacağımız tehlke ve krllğn rskn

aklımızdan br gün olsun çıkarmamamız gerekyor.

17. Bu parçaya göre denz krllğnn temel neden

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Doğaya atılan maddeler

B) Çarpık kentleşme

C) Petrol ürünlernn kullanımı

D) Tankerlern kazalara karışması

E) Akıntının yeterl olmayışı

18. Bu parçadan hareketle aşağıdak yargılardan

hangsne ulaşılablr?

A) Breysel hareketler, büyük problemlere çözüm olur.

B) Gemclk sektörü blnçsz kşlern elndedr.

C) Geçmşte yaşanan olumsuz durumlardan ders

çıkarılmalıdır.

D) Ülkeler arası denz taşımacılığındak şartlar yerne

getrlmeldr.

E) Teknolojk aygıtların kullanımının yaygınlaşması

sağlanmalıdır.

P:201

201

ODAKLANMA 1

19. Aşağıdak parçalardan hangs “Yazarın yaşam

karşısındak onurlu duruşu ve drenc, eserne konu ettğ

kahramana yüklenerek dealze karakterler hedeflenr.”

düşüncesne uzak düşmektedr?

A) Doğuştan beyn felçl olan Chrsty Brown, konuşmasını

ve hareketlern kontrol edemez. Ama zekâsı ve

cesaret onun okuma ve yazmayı, resm yapmayı ve

daktlo kullanmayı öğreneblmesn hatta Sol Ayağım

adlı otobyografk romanı yazablmesn sağlar.

B) Rchard Bach, Martı adlı esernde özgürlük duygusunu

mücadele azmyle brlkte anlatır. Yaşamın öncelğ

kmlerne göre değşse de Jonathan çn gönlünce

uçablmektr.

C) Yaşar Kemal, İnce Memed’de sadece kurgusal br

gerçeklk sunmaz okura. Çukurova’nın statükoya

başkaldıran br kahramanını efsaneleştrerek anlatır.

D) Kafka’nın Dönüşüm’de anlattığı Gregor Samsa’nın

başkalaşması, br böceğe dönüşmes, nsanın ç ve dış

âlem arasındak değşme dkkat çekmektedr. Ktabın

özüne ulaşablmek çn böcekleşme mgesn y

anlamak önemldr.

E) Jack London; Beyaz Dş’te çelk gb kasları, pnce

snrler olan, cesur, zalm, yırtıcı ve akıllı br hayvanı

anlatır. Bütün bu ntelklere sahp olması şarttı, aks

hâlde ne ayakta durablecek ne de çnde bulunduğu

düşman çevrede yaşayablecekt.

20. Aşağıdak parçalardan hangs “Karamsar dünya

görüşünüzden dolayı güzel günlern geleceğne nancınız

hç yok mu?” sorusuna cevap vermektedr?

A) Ne zaman çmdek esas şey arasam bulduğum,

dama mutlu olma eğlmmdr. Her varlığa capcanlı lg

duyuyorum. İnsan türünü hç hor görmüyorum. Saygı

ve hayranlık duyduğum brtakım nsanların çağdaşı

olmaktan gurur duyuyorum.

B) Yapıtlarımın merkeznde karşı konulmaz br güneş var.

Tüm bunlarla, sanıyorum, pek de mutsuz br tablo

çzdğm söylenemez.

C) Rahat br ymserlk bugünün dünyasında gülünç olmaz

mıydı? Bununla beraber dünyanın kend yıkımına

koştuğu düşüncesne kapılanlardan da değlm.

Uygarlığımızın kaçınılmaz çöküşüne nanmıyorum. Bu

konuda makul yanılsamalar da beslemeden evet,

yenden doğuşun olası olduğuna nanıyorum.

D) Sürekl “hayır” dyeceğm bell br yozlaşma var.

Sanıyorum gençler de bunu sezyor. Bana güvenenler

onlara asla yalan söylemeyeceğm blyor. Gençlğn

başkalarından kend adına düşünmey talep etmesne

açıkça “hayır” demelyz.

E) Sanatı yok eden her şeyn, nsanı mutsuz eden

deolojler güçlendrmey amaçladığı gün gb ortada.

Dünyaya herhang br kötülüğü dokunmamış brler

varsa onlar, sadece sanatçılardır.

P:202

202

Odaklanma

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

1. Gazetec:

(I) ----

Yazar:

Braz seçenekszlkten braz da yalnızlıktan. Daha

kalabalık br ale ortamı çnde büyümüş olsaydım veya

fazla sürekllk duygusu le büyüseydm yazıyla bu kadar

erken buluşur muydum, blmyorum.

Gazetec:

(II) ----

Yazar:

Aynı masada buluşup ekmek paylaşmayan nsanların aynı

ktabı mzalatmak üzere br araya geldğn görmek benm

çok hoşuma gdyor.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs getrlmeldr?

A) (I) İnsanlarla letşmszlğn ne gb olumsuz yanları

oldu?

(II) Okurlarınızı anlamakta zorlandığınız anlar oldu

mu?

B) (I) Çok küçük yaşta yazmaya başlıyorsunuz, neden?

(II) Okurlarınızın çok farklı kesmlerden olmasıyla lgl

neler söylemek stersnz?

C) (I) Şre değl de romana daha çok yönelmenzn

altında yatan asıl neden nedr acaba?

(II) Farklı dünya görüşündek nsanların aynı romanı

beğenmesn ne le zah edeblrsnz?

D) (I) Sze farklı mkânlar sunulmuş olsaydı hang türde

yoğunlaşırdınız?

(II) İnsanların brbrleryle anlaşamamasını

romanlarınızda ele aldınız mı?

E) (I) Toplumsal doku, kşlğn oluşmasında ne tür etkye

sahptr?

(II) Br yazar, okurlarını aynı çatı altında neden

buluşturmak stesn?

2. ` Eskler lrk şr bçmne göre, eleştrc dedğmz

yenler se özüne göre tanımlamaktadırlar. Lrk şr

duyguya dayanır, ölümsüzlüğünü de buna borçludur. ` Hemen hemen lrzme dayanmayan şr yoktur. Br

şr hem epk hem lrk hem pastoral olablr.

Bu k parçada fade edlenlern anlamca doğru br

bçmde brleştrlmş hâl aşağıdaklerden hangsdr?

A) Esk eleştrmenlern lrk şre bakışı, pastoral ve epk

şrlern duygusal çerğe sahp olmasındak en öneml

etken olduğundan lrk şr, esk eleştrmenler tarafından

daha çok sevlmştr.

B) Bütün şrler hem lrzme hem epk anlayışa dayandığı

çn ölümsüzlüğü yakalamış olurlar; bu durum, o şrn

şarn de kalıcı hâle getrr.

C) Esk ve yen eleştrmenlerce farklı tanımlanan lrk şr,

ölümsüz oluşunu duyguya dayanmasına borçludur;

zaten hang türde olursa olsun her şr, br şeklde

lrzmden beslenmektedr.

D) Eskler lrk şr bçmne göre, yenler de özüne göre

tamamlamakla kalmamış, onu ölümsüz kılacak çerk

zengnlğn de elde etmşlerdr.

E) Her şrde lrk br taraf olduğu çn pastoral ve epk

yanlar da bulunur; bu yanlar, yüzyıllar boyunca nsanın

ulaşmak stedğ ölümsüzlüğü şre nasp etmştr.

2

P:203

203

ODAKLANMA

3. - 4. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Türklern nsan varlıklarının veya Türk kmlklernn

ancak Türkçede yaşayabldğ açıktır. (II) Kısacası

Türklern ana yurdu Türkçedr. (III) Ana yurdumuz

Türkçey, blnen zaman ve mekân boyutları çnde

gezersek farklı güzellklerle karşılaşırız. (IV) Takp

edebldğmz tarhî seyr çnde Türkçe, komşularına en az

onlardan aldığı kadarını vermştr. (V) Yan Türkler,

komşularına onlardan öğrendklernden fazlasını

öğretmşlerdr. (VI) Hatta Slavlar, Macarlar, Rumlar ve

Farslarla lşkler söz konusu olduğunda bu blg

alışverşnde Türklern komşularına öğrettklernn,

onlardan öğrendklernden daha öneml olduğunu görürüz.

3. Bu parçada numaralanmış cümlelerle lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) I. cümlede saptama yapılmıştır.

B) III. cümlede şart anlamı söz konusudur.

C) IV. cümlede karşılaştırma vardır.

D) V. cümlede neden-sonuç lşks bulunmaktadır.

E) VI. cümlede öznellğe yer verlmştr.

4. Bu parçada aşağıdaklerden hangsne

değnlmemştr?

A) Türklern ana yurdunun Türkçe olduğuna

B) En yaygın dln Türkçe kabul edldğne

C) Türkçenn farklı güzellkler bulunduğuna

D) Türkçenn başka dllerden kelme aldığına

E) Türkçenn dğer dllere kelme verdğne

5. - 6. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Ben, popüler kültürden blnçl br şeklde uzak

durmanın, ona sırt çevrmenn günümüz yazarı çn

yapılablecek br şey olduğunu düşünmüyorum.

(II) Popüler kültür, bu kadar çok mkânla hayatımızın çne

gryorsa bzm buna uzak durmamız olumlu br şey olarak

algılanamaz. (III) Bence burada asıl soru şu: Yazar,

edebyatçı, düşünce üreten nsan; popüler kültürü kend

düşünce gelşmnde br malzeme olarak mı kullanıyor

yoksa kends m popüler kültürün malzemes hâlne

gelyor? (IV) Yazarın popüler kültüre uzak durması değl

popüler kültürü kend üretmne br kaynak malzeme

olarak kullanması gerekyor. (V) Ama bz son dönemde

her alanda düşünce üretenlern gderek popüler kültürün

malzemes hâlne geldğn görüyoruz ve bu yüzden büyük

br feryat fgan çersndeyz.

5. Bu parçadan aşağıdak yargılardan hangs kesn

olarak çıkarılır?

A) Popüler kültüre yakın duran toplumlar, mutluluğu elde

etmektedr.

B) Sanayleşme, kültürler arası değşm hızlandırmıştır.

C) Popüler kültür, yaşamda yer almaya başlamıştır.

D) Yazarlar, her okurun beklentsn dkkate alarak

yazmalıdır.

E) Popüler kültürü yanlış kabul etmek, ayrı br yanılgıdır.

6. Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnde

eylem gerekçesyle brlkte verlmştr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2

P:204

204

ODAKLANMA

7. Reşat Nur Güntekn’n Çalıkuşu romanındak B… vlayet

Maarf Müdürü Raşt Nâzım, mskn görünüşünün altında,

âdeta uyuyan br yılan gbdr. İlah Kudret, onu bakmaktan

çok sank uyumak çn yaratmıştır. İşne gelmeyen

konularda, btmek blmeyen yorgunluğunu dnlendrr gb

masasında mskn mskn uyuklayarak oturur. Fakat şne

gelen konularda adamı br dakkada satar. Uyur uyur da

sonra adama öyle br vurur k nereden geldğn fark

edemezsn. Aşırı Batı hayranı tavırlarıyla alay konusu

olması, yalan ve entrkalarla görevn yapması, söz

sahbn koruyup zayıfı ezmes gb nedenlerle asla güven

vermeyen br kşdr.

Bu parçada roman kşs Raşt Nâzım le lgl olarak

aşağıdaklern hangsne değnlmemştr?

A) Herkesle letşm kurabldğne

B) Sessz sakn br görünüşü olduğuna

C) Menfaatne düşkünlüğüne

D) Güven vermeyen özellğne

E) Güçlü olanları koruduğuna

8. Mübalağa, duyguları anlatmak çn hayatın hemen her

kademesnde başvurulan br anlatım tarzıdır. Bu şeklde

nsanlar, kendlern daha y anlattıklarına nanırlar. Hayale

dayalı dvan şrnde de şarler, mübalağayı çokça

kullanmışlardır. Başarılı br mübalağa, çerdğ abartıdan

çok, verlmek stenen duyguyu keskn br şeklde öne

çıkarır. Anlatımı çarpıcı hâle getrmek, muhatabı

etklemek, yanıltmak veya kna etmek amacıyla herhang

br şey olduğundan daha fazla veya az göstermedr

mübalağa. Mübalağa, nüktel ve zarf olmalıdır. Br şarn

hayal gücünü ve genşlğn göstermes bakımından

mübalağa sanatına önem verlmştr.

I. Dvan şarler, şrlernde fazlaca yer vermşlerdr.

II. Anlatımı etkl hâle getrmek çn terch edlmektedr.

III. Şarlern hayal gücünü gelştren br sanattır.

Bu parçadan mübalağa le lgl olarak

yukarıdaklerden hangler çıkarılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

9. I. Dergde ötek yazarların yapmadığı br şey de

yapmış.

II. Yazar, yazdıklarına önem verdrmek çn yazısına,

sayfanın üçte brn kaplayan br başlık atmış.

III. İmzasının yanına ve altına öğretm görevls

olduğunu, Fransız dl ve edebyatı kürsüsünde

çalıştığını belrten sözler de eklemş; gerç bu hç de

fena olmamış.

IV. Çünkü bu unvan açıklanmamış olsaydı kmsenn,

yazısını okuyarak Mualla Genez’n öğretm görevls

olduğunu ve üstüne üstlük Fransız dl ve edebyatı

kürsüsünde çalıştığını anlamasına olanak yoktu.

V. Dl ve Tarh-Coğrafya Fakültes Dergs’nn

sayılarından brnde Mualla Genez’n br yazısı var.

Yukarıdak numaralanmış cümleler anlamlı br bütün

oluşturacak bçmde sıralandığında hangs baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

10. Edebyata meraklı gençler anlamakta zorlanıyorum.

Özellkle de yazıya merak saran gençler… Edebyat

yapmak, söze süs katmak onlarda yazmanın temel unsuru

olarak görülüyor. Oysa edebyatın özündek sadelğ br

anlayablseler şn hç de öyle olmadığını fark edecekler

ama yapamıyorlar. Braz zamana htyaçları olduğu kesn.

Aşağıdak yargıların hangs bu parçada eleştrlen

yazma bçmyle örtüşür?

A) Nsan yağmurlarıyla brlkte karlar ermş, leylekler

köyümüze dönmüştür.

B) Annem hâlâ burada, yanı başımızda; onun ses, onun

kokusu evmzn duvarlarına snmş gb.

C) Her sabah erkenden şe gtmek, sürekl aynı dosyalarla

lglenmek onu sıkmaya başlamıştı.

D) Sobada fıslayarak kaynayan ıhlamur, odaya ms gb

kokular yayıyordu.

E) Yalnızlığın kuytu köşesnde büyüyen hasretler,

yüreğmn dnmek blmeyen br sızısı gbdr.

2

P:205

205

ODAKLANMA

11. - 12. soruları aşağıdak parçalara göre cevaplayınız.

I. Seza Karakoç, İknc Yen akımında kendsne ayrı

br yer ednmey başarmış öneml br şardr.

Şrlernde İslam düşüncey modern br anlayışla

kaynaştırmış, yer yer evlya ve enbya kıssalarından

yararlanmıştır. Kendne at yen ve kapalı br mge

evren kuran sanatçı, Drlş dergsn edebyatımıza

kazandırmıştır.

II. Önceler toplumcu gerçekçlğn etksyle şrler yazan

İsmet Özel, 1971’den sonra bu anlayışı bırakarak

İslam br anlayışa yönelmştr. Üslubu, her k

dönemde de serttr. Halkın Dostları sml dergy

çıkararak edebyatımıza ayrıca hzmet etmştr.

11. Yukarıdak parçalarda söz edlen k şarle lgl olarak

I. Toplumcu görüşe sahp olma,

II. Sert ve yüksek tonda br üslup kullanma,

III. İslam söyleyşe yer verme,

IV. Derg yayıncılığıyla uğraşma

özellklernden hangler ortak değldr?

A) I ve II B) III ve IV C) II, III ve IV

D) I, II ve IV E) I, III ve IV

12. Bu k parçayla lgl olarak aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Her k parçada da şarlern yayıncı yönü belrtlmştr.

B) Brnc parçada şrlern çerğnden söz edlmştr.

C) İknc parçada blg verlrken tarhî sıra gözetlmştr.

D) Her k parçada da açıklayıcı blgler verlmştr.

E) İknc parçada özgünlükle lgl cümleler kullanılmıştır.

13. Her köşe yazarına, eleştrmene veya brkaç ktap yazana

aydın deneblr m? Yan aydın olmak, bu kadar kolay

mıdır? Tab k değl! Çünkü aydın olmak fedakârlık ster,

br annenn çocukları çn kend yaşamını ger plana

atması gb. Cesaret ster, harp meydanlarında korkusuzca

çarpışan savaşçılar gb. Ayrıca çokça sabır da ster. Aydın

nsan, blmn rehberlğn savunan, sorgulayan, doğru

olduğuna nandığı değerler çn türlü sıkıntıları göze alan

ve bunları yaparken de toplum yararını hep ön planda

tutan kşdr. Br kandl gbdr o, yanarken etrafı

aydınlatan.

Bu parçanın anlatımı çn aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Tartışmacı br yol zlenmştr.

B) Benzetmelerden yararlanılmıştır.

C) Sebep-sonuç lşksne yer verlmştr.

D) Tanımlama yapılmıştır.

E) Nesnel anlatımla oluşturulmuştur.

14. Ilık br bahar sabahı Londra’dak “bestec mağarası”ndan

sorularımızı telefonla yanıtlıyor Dobrnka Tabakova. Haff

aksanlı İnglzcesyle sözcüklern özenle seçerek, telaşsız,

pank yapmadan konuşuyor. Sesndek sempatk tondan

ve tarzdan yüzündek tebessümü hssetmek mümkün.

Cümlelern akışı müzğ gb, az önce medtasyondan

çıkmışçasına stressz ve uyumlu. 21. yüzyılla lgl

endşelern fade ederken ble kendyle barışık br kşlğn,

zengn br ç dünyanın ymserlğyle konuşuyor. Gereksz

br söz söylememeye, öylesne seçlmş br kelme

kullanmamaya dkkat edyor.

Bu parçada söz edlen sanatçının üslubuyla lgl

olarak

I. ttz,

II. sevecen,

III. kalıcı,

IV. ahenkl,

V. duru

ntelendrmelernden hangs yapılamaz?

A) V B) I C) IV D) III E) II

2

P:206

206

ODAKLANMA

15. Enerj “maddede var olan ve ısı, ışık bçmnde ortaya

çıkan güç” ya da “ş yapma kapastes ya da gücü” dye

tanımlanıyor. Çevremzde gördüğümüz her nesne br

bçmde enerj tüketerek ortaya çıkıyor ve her nesnenn

çoğunlukla şlevn sürdürmes çn de enerjye gereksnm

var. ----. Btkler, büyümek çn güneşten gelen enerjy

şekere çevrp yaprak ve köklernde brktryor. İnsan ve

hayvanlarsa btk ve dğer canlıları yyp onlarda

depolanmış enerjy kullanarak yaşamlarını sürdürüyorlar.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Artık enerj htyacımızın çoğunu elektrkle karşılıyoruz

B) Canlılar da aynı şeklde enerj kullanarak şlevlern

sürdürüyor

C) Üstelk enerj tüketmmz sürekl artıyor

D) Dünya nüfusu ve enerj gereksnmmz arttıkça

nsanlar yen kaynak arayışı çnde başka canlı

türlernn yaşam alanlarını da yok edyor

E) Görülüyor k artık nsanlık çn tehlke çanları çalıyor

16. Bu ktapta yer alan öykülern bazısında Batılılaşma

özents mzah br tarzda şlenmş, bazısında tarhî

kahramanlıklar ele alınmış, bazısında da bretlk dersler

veren olaylar anlatılmıştır. Ama hepsnn ortak noktası,

gerçeklerden yola çıkılarak hazırlanmış olmasıdır. Tüm

öykülerde gözlem unsuru büyük önem taşır. Heps de

gücünü, anlatılan çekc olaylardan alır ve öyküler

okuyucuyu sarar; okuyucu öykünün btmesn stemez.

Öykülerde son derece anlaşılır br dl kullanılmış, bundan

dolayı öyküler okuyan herkes aynı şey anlamaktadır.

Gereksz uzatmalar ve süslü anlatımlardan da uzak

durulmuştur.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada söz edlen

öykülern br özellğ değldr?

A) Duruluk B) Yaşanmışlık C) Sürükleyclk

D) Açıklık E) Özgünlük

17. Roman, yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olayların

bell kurallar dâhlnde okuyucuya aktarıldığı sanatsal

metn türüdür. Bu bakımdan öyküyle kz kardeş gbdr.

Evet, belk ks de zaman, mekân ve şahıs üçlüsü üzerne

bna edlr. Fakat romandak durum çok farklıdır. Zra

öyküde daha dar kapsamlı ele alınan mekân ve zaman,

romanda alabldğne detaylı ve kompleks br özellk

gösterr. Aynı şey kahramanlar çn de geçerldr. Öyküye

nazaran romanda çok genş br şahıs kadrosu vardır. Bu

türlern ks de Tanzmat’la beraber edebyatımızda boy

göstermeye başlamış ancak zamanla kendlerne has br

kalıp oluşturmuştur.

Bu parçaya göre roman ve öykü

I. şahıs kadrosunun genşlğ,

II. edebyatımızda görülmeye başladığı dönem,

III. okurlarca terch nedenler

bakımından karşılaştırıldığında hanglernn benzeştğ

söyleneblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

18. Bana dyorlar k:

— Canım, sen de buluttan nem kapıyorsun!

Ben de o zaman dyorum k:

— Pek, yağmurun altında kalıp da ıslanmayanlara ne

demel?

Bu metnde yazarın çevresndeklere yaklaşımı

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Kuşkucu B) Eleştrel C) Sevecen

D) İdealst E) Tarafsız

2

P:207

207

ODAKLANMA 2

19 - 20. soruları aşağıdaki parçaya göre

cevaplayınız.

Sevme Sanatı, Erich Fromm’un “Bir kişiyi ihtiyacımız

olduğu için mi severiz yoksa sevdiğimiz için mi ona

ihtiyaç duyarız?” problemini irdelediği eseridir. Yazar;

sevgiyi bir insana “kapılmak” olarak değil, bir ilişkinin

“içinde olmak” şeklinde tanımlıyor. Ona göre içinde

olmanın öncelikli şartı aktif olmak. Bunu yapabilmek için

seven kişi sevdiğine ilgi göstermeli, kendini ondan

sorumlu hissetmeli, onu tanımalıdır. Ancak bu duygu

sadece bir başkasına yönelik değildir; kişinin kendini ve

içinde yaşadığı evreni anlamlandırması, tanıması ve

bulmasıyla da ilişkilidir. Nitekim Fromm’a göre sevgi

kavramını yalnızca bir duygu durumu olarak görmek, bu

kavramın geniş ve zengin alanını daraltıyor; kardeş

sevgisi, yaratıcı sevgisi, kendini sevme gibi pek çok

farklı türünü de dışlıyor. Fromm’un sadece ahkâm

kestiğini düşünmeyin çünkü yazar, okurlara bir reçete

sunmayı da ihmal etmiyor: Sabır, ilgi, alçak gönüllülük

ve nesnelliğin sevgiyi güçlendireceğini ve yaşatacağını

savunuyor. Aynı zamanda, sevginin hâlihazırda

hepimizin içinde var olduğunu kabul etmemiz ve işe onu

uyandırarak başlamamız gerektiğini söylüyor.

19. Bu parçaya göre Erch Fromm’un sevgye bakış

açısıyla lgl aşağıdaklerden hangs söyleneblr?

A) Sevginin insanların varoluşlarını anlamlandırmasında

bir etkisi olduğunu düşünmektedir.

B) Sevgiye sanatsal bir anlam yükleyerek onu diğer

duygulardan daha üstün görmektedir.

C) Sevgiyle birlikte kişilerin olumsuz duygulardan

kurtularak mutlu olabileceğine inanmaktadır.

D) Kişinin kendisini sevmeden başkalarını gerçekten

sevemeyeceğini vurgulamaktadır.

E) İnsanların farklı koşullar ve durumlar altında

sevgilerinin değişebileceğini belirtmektedir.

20 Bu parçaya göre Sevme Sanatı adlı eserde sevgi ile

ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

A) Çeşitli hâllerinin bulunduğuna

B) Evrensel bir özellik taşıdığına

C) Belirli bir emek gerektirdiğine

D) Duygulardan yalıtılmış olduğuna

E) Farklı sorgulamalarla ele alındığına

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:208

208

Odaklanma

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

1. - 2. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Öğrenme eylemn yüzyıllardır gerçekleştren nsanın

kends hakkında öğrenebldkler çok azdır. (II) İnsanın bu

kadar blnmez kalması, aslında onun en çapraşık yaratık

olmasındandır. (III) Hele nsan beyn, hçbr neştern ve

anatom blgsnn sırrını kavrayamadığı br mucze olmaya

devam edyor. (IV) Brçok ruh ve snr hastalıklarının

teşhssz ve tedavsz kalması da bundandır. (V) Yunus

Emre, “İlm lm blmektr / İlm kendn blmektr.” dyor.

(VI) Herkes her şeyden evvel kendn blmeye çalışsa

lmn karanlıkta kalan taraflarına belk aydınlıklar dolar.

(VII) Muhtemelen böyle br durumda ahlakın kazancı,

lmnknden fazla olur.

1. Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2. I. Beynyle lgl blglern tam olarak çözülemedğne

II. Şrsel metnler sayesnde daha y anlaşılableceğne

III. Hastalıklardan kurtulmasının muczelere bağlı

olduğuna

Bu parçada nsanla lgl olarak yukarıda verlenlerden

hanglerne değnlmemştr?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) Yalnız II E) II ve III

3. Çocuklarının yer yer garp davranışlar serglemes üzerne

kendsnden yardım stemeye gelen anne ve babaya

uzman pskolog şu öğütlerde bulunur: • Her ne kadar szn çocuğunuz da olsa szden ayrı br

kşlk gelştrmektedr. Bu yüzden onu tanımaya,

anlamaya ve ona kuşku duymadan nanmaya çalışın. • Çocuğunuzu her yerde, her zaman koruyup

kollamaya çalışmayın. • Ona yerl yersz söz vermeyn, verdğnz sözler de

mutlaka tutun. • Özgürlüğünü sınırsız tutmayın. • Çocuğunuzun öğütlernzden zyade szn

davranışlarınızdan etklendğn unutmayın.

Bu parçada uzman pskoloğun verdğ öğütlere göre

anne ve babanın çocuklarına karakter gelşmnde daha

çok yardımcı olablmek çn sahp olması gereken

özellkler arasında aşağıdaklerden hangs yoktur?

A) Güven duymak

B) Empat yapmak

C) Prenspl olmak

D) Davranışlarında serbest bırakmak

E) Örnek olmak

4. Başarılı br öğrenmenn gerçekleşmesnde dnleme

etknlğnn blnçl ve teknğne uygun olarak yapılmasının

büyük katkısı vardır. Duygusal sorunlar, başarısızlık

kaygısı, kendne güvenszlk gb faktörler se dnlemenn

verml olmasını engeller. Verml br dnleme çn dnleme

eylemnn gerçekleştrleceğ mekâna grmeden önce fzksel

htyaçların gderlmes gerekr. Ayrıca pskolojk olarak da

hazırlık yapılmalı, öğrenlecek blglern nerede kullanılacağı

düşünülerek motvasyon sağlanmalıdır. Dnleme ş

başladıktan sonra se sadece konuya odaklanılmalıdır.

Bu parçada dnleme eylem le lgl olarak

aşağıdaklerden hangsne değnlmemştr?

A) Kaltel br dnlemenn, başarıya katkı sağladığına

B) Öz güven eksklğnn, dnlemenn vermn

düşürdüğüne

C) Dnlemede verm artırmak çn bazı yöntemler

uygulanableceğne

D) Kaltel br dnlemenn çok uzun sürel olamayacağına

E) İy br dnleme çn pskolojk olarak da hazır olunması

gerektğne

3

P:209

209

ODAKLANMA

5. Lale, asırlar boyunca Türk sanatında öneml br yer

tutmuş; ta Selçuklulardan başlayarak Anadolu Türk

sanatının öneml br elemanı olmuştur. Bugün başta

İstanbul’da olmak üzere pek çok anıtsal bna ve sanat

eser lale fgürleryle süslüdür. Pek neden lale? Çünkü

eskler laley mukaddes sayarlardı. “Lale” kelmes le

“Allah” lafzının aynı harflerden oluştuğunu ve ebced

hesabına göre de lale, hlal ve Allah kelmelernn aynı

sayıyı verdğn söylerlerd. Hâl böyle olunca da lale;

güzellğyle yurdun dört köşesn, hlâl se benzerszlğyle

İslam dnn temsl etmştr.

Bu parçaya göre lalenn Türk sanatında öne

çıkmasının temel neden aşağıdaklerden hangsdr?

A) Yetştrmesnn çok zahmetl ve masraflı olması

B) Yalnız Anadolu bölgesne has br ççek türü olması

C) Güzellğnn yanı sıra kutsal br özellk taşıdığına

nanılması

D) Selçuklular le Osmanlılar arasında manev br köprü

olması

E) Fzksel görüntüsünün hlale çok benzemes

6. Edebyat dersnde öğretmen, aşağıdak dzeler

öğrenclerne okuyup anlamlarını blmedkler kelme olup

olmadığını sormuş. Heps bütün kelmelern anlamlarını

bldklern söyleynce öğretmen, onları hayretler çnde

bırakan şu cevabı vermş: “Arkadaşlar, bu şrler Yunus

Emre’ye attr ve 13. yüzyılda yazılmıştır.”

Ne varlığa sevnrm, ne yokluğa yernrm

Aşkın le avunurum, bana sen gerek sen

Ben bende demen bende değlm

Br ben vardır bende benden çeru

Gökyüzünde İsa le

Tur Dağı’nda Musa le

Elmdek asa le

Çağırayım Mevla’m sen

Bu parçada Yunus Emre şrlernn hang yönü

üzernde durulmaktadır?

A) Yüzyıllar sonra ble anlaşılablr olması

B) Bast gb görünse de karmaşık br anlam taşıması

C) Tasavvuf ögeler çermes

D) Halk şrnn en güzel örnekler olması

E) İnsanlar çn br kılavuz ntelğ taşıması

3

7 - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre

cevaplayınız.

Maya, Sezen Aksu’nun 1991’de çıkardığı Gülümse’den

sonra, Türk pop müziğinin en iddialı ve ses getiren

albümlerinden biri. Dinleyiciyle önceden buluşan “Öyle

Kolaysa” ve “Ya Bu İşler Ne” şarkılarıyla beğeni

toplamışken bunlara eklenen “Fırtınadayım”, “Çukur” gibi

şarkılarla bu albüm bir başyapıta dönüşüyor. Böylece

Maya ile Mabel Matiz, tek atımlık kurşunu olduğu

iddialarını da boşa çıkarıyor. Birçok ünlü sanatçının

sevilen şarkılarını yorumlayarak daha önceki

çalışmasında da cesaretini ortaya koyan Matiz, Maya ile

geleneğe değmekten korkmayan modern bir anlatım

yakaladı. Tasavvufun mistik havası, halk şiirinin coşkun

sesi, synth-pop ile birleşen Arap popunun ritimleri ayrı

ayrı ve bir bütün olarak duyuluyor albümde. Gözünün

gördüğüyle gönlünün bildiği bir olmayan âşıkların acısını

söylerken Matiz, Şeyh Galip’ten Neşet Ertaş’a uzanan

bir köprü kuruyor. Böylece toplumsal normlara ve hayatı

çerçeveleyen ezici gerçeklere rağmen yüreğinin sesini

dinleyenlerin çıkmazını anlatıyor. Değmekten,

esinlenmekten, beslenmekten korkmuyor.

7. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aşkın yalnızca bir yanılsama olduğunu bilecek kadar

olgun olanlar

B) Kendi isteklerini ve hayatlarını sevdikleri kişi için feda

edebilenler

C) Arzuları ve gerçeklik arasındaki çatışmanın ortasında

sıkışıp kalanlar

D) Gerçek aşkın dış görünüşte değil, âşığın kalbinde

olduğunu anlayanlar

E) Mükemmel aşkı beklemenin ve aramanın boşuna

olduğunu bilenler

8. Bu parçaya göre Mabel Matiz ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Kültürel ve tarihî çeşitliliği yansıtan bir sese ve

anlatıma sahip olduğu

B) Türk müzik piyasasında büyük bir ilgi uyandırmayı

başardığı

C) Kendisiyle özdeşleşmiş yürekli yaklaşımını Maya

albümünde de sürdürdüğü

D) Modern insanın hikâyesini evrensel tınılardan çok,

yerli ögelerle aktardığı

E) Uzun süre aynı başarıyı sürdüremeyeceğini

savunanları haksız çıkardığı

ÇIKMIŞ

SORU

2020 - TYT

P:210

210

ODAKLANMA

9. - 10. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Mtoman, toplumda blnen adıyla yalan söyleme

hastalığı, kşnn sürekl olarak herhang br çıkar

gözetmeden yalan söylemesdr. (II) Bu hastalığa

yakalanmış kşlere mtoman adı verlr. (III) Hçbr durum

yokken brden yalan söyleme htyacı duyan kş,

hastalığın lerlemes le söyledğ yalanlara kends de

nanmaya başlar. (IV) Bu kşler kolay kolay tedav htyacı

duymazlar. (V) Zra çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık

derecesnde olduğunu düşünmezler. (VI) Kendsnde br

problem olduğunu düşünmedğ çn hasta, mümkün

mertebe yakınları tarafından tedavye kna edlmeldr.

9. Bu parçadak numaralanmış cümlelerden hangs

kendnden öncek cümlenn gerekçes durumundadır?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

10. Bu parçada mtomanyle lgl olarak aşağıdaklerden

hangsne değnlmemştr?

A) Halk arasında yalan söyleme hastalığı olarak

blndğne

B) Hastanın yakınları tarafından tedavye kna edlmesnn

daha uygun olacağına

C) Mtomanların genellkle kendlernn hasta olduğunu

kabul etmedklerne

D) Mtoman kşlern lerde başkalarına da zarar

verebleceklerne

E) İler aşamasında söylenen yalanların gerçek gb

algılandığına

11. Yer çekm kanununa göre br csm bırakıldığında aşağı

yan dünyanın merkezne doğru düşer. Dğer br deyşle

csmler yer çekm tarafından aşağı doğru çeklr. Fakat

burada Newton’un keşfettğ br başka şey, çekm

kuvvetnn csmler arasında da bulunduğudur. Her csm

başka br csm kendsne doğru çekmeye çalışır. İster

gözle görülmez madde parçacıkları olsun ster dev

yıldızlar olsun, aralarındak çekm kuvvet aynı kanuna

uyar. Serbest uzayda asılı madde parçacıkları brbrler

üzerne uyguladıkları çekm kuvvetleryle br araya

toplanır.

Bu parçada söz edlen yer çekm kanununa göre

csmlerle lgl olarak

I. Boşluğa bırakıldıklarında yeryüzüne doğru

hareketlenr.

II. Yıldız, gezegen gb büyük olanlar yer çekm

kanunundan etklenmez.

III. Kend aralarında brbrlerne karşı çekm kuvvet

uygular.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) I ve III E) I, II ve III

12. Mevlana’nın

“Eden kendsne eder.

Yapan bulur ve çeker.

Unutma!

Kazanmak koca br ömür ster.

Kaybetmeye se anlık gaflet yeter.”

sözlernde aşağıdaklern hangs vurgulanmamıştır?

A) Başarının öyle hemen elde edleblecek br şey

olmadığı

B) Ufak br gevşeklğn bazen cdd kayıplara yol açabldğ

C) Başkalarına yapılan kötülüğün, yapanın yanına kâr

kalmayacağı

D) İnsan her ne kadar başkasına zarar veryor görünse de

aslında yne bu şten kendsnn zarar göreceğ

E) İylğ hak etmeyenlere ylk yapmanın nsanı zor

durumda bırakacağı

3

P:211

211

ODAKLANMA

13. Kararlarınızı, üzüntü ve korku hâllernde almaya

kalkışmayın. Böyle durumlar, nsanın zayıf hâldr.

Zayıf hâlde bulunan nsanlar, zayıf kararlar alırlar. Bu

yüzden çok etklendğnz problemler ve olaylar karşısında

kendnze mutlaka zaman tanıyınız. Bu süre zarfında ----.

I. zhnnzn etrafındak ss bulutları dağılacak ve

meseley daha net görmeye başlayacaksınız

II. küçük ve önemsz meselelerle uğraşmak, nsanın

enerjsn sömüren şeylern başında gelr

III. olayları değşk açılardan değerlendrme fırsatı

yakalamış olursunuz

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

yukarıdaklerden hangler getrleblr?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız II

D) I ve III E) II ve III

14. (I) Karkatür hem br zanaat hem de br sanattır.

(II) Köken İtalyanca br kelme olan “carcare”ye dayanan

karkatür; zamanla gazetelern, derglern, çocuk

ktaplarının ve genel olarak güldürünün, mzahın ayrılmaz

br parçası hâlne gelmştr. (III) Karkatür kelmesnn

türedğ “carcare”, “anlam yüklemek” sözünü çermektedr.

(IV) Türk karkatürü, kökler Tanzmat Dönem’ne kadar

dayanan br kültüre dayanır. (V) Nasreddn Hoca fıkraları

gb, karkatür kavramı “güldürürken düşündürmek” ya da

başka br deyşle “güldürünün çne eklenmş, yüklenmş

fkrler, dealler, dışa vurumlar, eleştrler ve övgüler”

şeklnde de açıklanablr.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

15. - 16. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Km nsanların kötümser br çevres vardır. Bunlardan

mutlaka kurtulmak gerekr. Bu, başarı çn oldukça

önemldr. Her şeye karamsar bakanların en büyük zararı

yetenekl kşlern cesaretn ve grşmlern yok etmesdr.

Cesaret ve grşmclk kablyet zayıflayan nsanlar,

hayatın kıyısında ürkek br ceylan gb yaşamak

durumunda kalırlar. Karamsar nsanlar, tıpkı br kundakçı

ve sukastç gb değerl fkrler yok ederler. Böyle

nsanların bulunduğu şletmeler, rsk almaktan kaçınır.

Yenlklere kapalıdır. Buralarda verm düşüktür.

Nhayetnde se bu tp kuruluşlar yok olmaya adaydır.

15. I. Düşüncey daha etkl kılmak çn benzetme yoluyla

br durumu daha da somut hâle getrme

II. Konuyla lgl yaşanmış br örnek verme

III. Sanatlı br söyleyşle okuyucunun lgsn çekme

Bu parçadak altı çzl fadede yukarıdak teknklerden

hanglerne başvurulmuştur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) Yalnız II E) I, II ve III

16. Bu parçada aşağıdaklerden hangsne

değnlmemştr?

A) İnsanların, etraflarındak karamsar kşlerden uzak

durması gerektğne

B) Kötümser kşlern bulunduğu şletmelerde vermn

düşük olduğuna

C) Karamsar kmseler yüzünden değerl fkrlern daha

flzlenmeden kuruduğuna

D) Karamsar kmselern, etraflarındak dğer nsanların

kablyetlern sınırlandırdığına

E) Rsk alan brçok şletmenn kısa sürede yok olup

gttğne

3

P:212

212

ODAKLANMA

17. Dokunmadan; görmeye, hatırlamaya, unutmaya, vcdana

dar br yapıt. Yazarın gerçekler gören gözler,

gördüklernden suçluluk duyan br vcdanı ve bunları

edebyata dönüştürecek yeteneğ var. Mzah le hüznü

harmanlayan keskn br dlle yazıyor. Brey ve toplumu

edebî ve etkleyc br dlle kuşatmış. Öncek romanlarında

da benzer temaları şlemşt ama bu roman, dl ve

kurgusuyla yazarın şüphesz en güzel romanı. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Yapıtla lgl bazı romancıların olumsuz eleştrlerne bu

nedenle katılmak mümkün değl

B) Üstelk yazarın özgün ve yaratıcı bçem, romana

apayrı br kalte katmış

C) Yapıtta br üslup sorunu yaşansa da konunun lgnçlğ

yapıtı okunur kılıyor

D) Dolayısıyla da bu roman her türlü övgüyü hak edyor

E) Yazar, gelştrdğ romancılığıyla sonrak çalışmalarında

bell k daha güzel yapıtlar ortaya koyacak

18. • Bz senelerden ber zevkmze, rademze hükmetmş,

onlara şekl vermş edebyatların o sıkıcı tesrnden

kurtulablmek çn onların bze öğretmş olduğu her

şey atmak mecburyetndeyz. • Alışkanlıkların bz sürükledğ garp düşüncelerden

kurtulmamız ve aslımıza döneblmemz ancak

edebyatın bze dayattığı şeyler br kenara

bırakmakla mümkündür.

Bu k cümlede fade edlenlern anlamca doğru br

bçmde brleştrlmş hâl aşağıdaklerden hangsdr?

A) Yıllardan ber zevkmze yön vermş edebyatların o

bunaltıcı tesrnden kurtulmak çn onların bze

geçmşte öğrettğ her şey br kenara bırakmalıyız.

B) Senelerden ber rademze ve zevkmze hükmetmş

edebyatların, bzlerde oluşturduğu alışkanlıkları br

kenara atmak öyle göründüğü kadar kolay değldr.

C) Aslımıza döneblmek çn yıllardır bze sunulan o sıkıcı

ve bunaltıcı edebyatları artık br kenara bırakmalıyız.

D) Edebyat ve sanat alanında aslımıza döneblmemz çn

öncelkle yıllardır bzm rademze yön veren o sıkıcı ve

bunaltıcı edebyatlardan kurtulmamız gerekr.

E) Brçok şeyde olduğu gb edebyat alanında da

alışkanlıklarımız vardır ve bunlardan kurtulmak hç de

sanıldığı kadar kolay değldr.

19. Benm, hayal le şm yoktur. Ne yazmışsam görüp yaşayıp

yazmışımdır. Benm bu aşırı realst tavrım, bazıları çn

braz tc olablr belk ama ne yapablrm? Ben böyleym.

Gözlemlemedğm, duymadığım ya da bzzat

yaşamadığım şeyler yazamıyorum. Dğer türlü, nsanlara

yalan söylüyormuşum gb hssedyorum. Şu ana dek

dokuz roman kaleme aldım. Hepsnde de bu düşünceme

sadık kaldım. Pek neden yalnız roman dye sorarsanız

romanın benm bu hayat felsefeme en yakın tür olduğunu

düşünüyorum da ondan.

Bu sözler söyleyen yazar çn aşağıdaklerden hangs

doğrudur?

A) Gerçekç olmayan eserlern değerl olmadığını

düşünmektedr.

B) Çok çalışkan br karaktere sahptr.

C) Okuyuculara ümt dağıtmaktan hoşlanmaktadır.

D) Roman dışında başka türlerde eser vermemştr.

E) Gözleme pek önem vermemektedr.

20. Eskmolar, Kuzey Kutup Bölges’nde yaşayan ve buradak

dğer yerllere kıyasla yaşam koşullarına en y uyum

sağlamış olan nsanlardır. Bu nsanlar, aynı zamanda

bölgenn en kuzeyne kadar yayılmışlardır. “Eskmo”

kelmes, “çğ et yyen” anlamına gelr. Eskmolar, avcı ve

toplayıcı olarak Taş Çağı’ndakne benzeyen göçebe br

yaşam sürerler. Bunlar, “kayak” adı verlen küçük

kayıklarıyla en çok fok avlayıp etn yyecek; dersn ve

kürkünü gys; yağını ısı ve ışık kaynağı olarak kullanırlar.

Vtamn htyacını et pşrmeden yyerek karşılarlar. Ne var

k uygar ülkelern kutup bölgelerne de el atmalarıyla

Eskmoların yaşam alanı gün geçtkçe daralmaktadır.

Bu parçada Eskmolarla lgl olarak aşağıdaklerden

hangsne değnlmemştr?

A) Çğ et yyerek vtamn htyacını karşılamaya

çalıştıklarına

B) Bölge koşullarına çok y şeklde uyum sağladıklarına

C) Avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşamlarını

sürdürdüklerne

D) Yaşadıkları bölgede yen yaşam alanlarıyla lgl

çalışmalar yapıldığına

E) Fok balığı sayesnde brçok htyaçlarını gderdklerne

3

P:213

213

ODAKLANMA

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

4

1. - 2. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Blm nsanının en öneml özellğ, amacı öğretmek olan

öğretmenlk değldr. Aslında blm nsanı, öğretmen

değldr. Öğretmenlğn, öğretm yapmanın yanında eğtm

gb br şlevnn de olduğu doğrudur. Esasında

öğretmenlk, öğretmenn ve eğtmenn bütünüdür. Blm

nsanının öğretmenle benzer yanı sadece formallğdr. Br

başka fadeyle önündek nsanlara br şeyler anlatmasıdır.

Ancak bu, şeklsel br benzemeden öteye geçemez. Blm

nsanının öğretmenden en belrgn farkı, öğretmek ve

eğtmek değl; düşünmek, sorgulamak, analz etmektr. Ve

bu düşünme, sorgulama ve analz etme yeteneğn

süreklleştren ve yaşam tarzı hâlne getren blm

nsanının duruşu ve şlev, öğrencsn öğretlmes ve

eğtlmes gereken br kş olarak değl yaşanablr br

hayatın doğal unsurları olarak görmesyle gerçekleşr.

1. Bu parçadan çıkarılablecek en kapsamlı yargı

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Blm nsanı ve öğretmen arasında nsanlara br şeyler

anlatması yönüyle br benzerlk vardır.

B) Öğretmenlğn öğretmek ve eğtmek gb k öneml

şlev vardır.

C) Blm nsanı; düşünme, sorgulama ve analz etmek

yönüyle ş öğretmek ve eğtmek olan öğretmenden

ayrılır.

D) Öğretmen; öğrencsn öğretlmes ve eğtlmes

gereken br kş olarak görür.

E) Blm nsanı le öğretmen arasında hçbr açıdan

benzerlk yoktur.

2. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs blm

nsanının öğrenclerne karşı tutumunu

özetlemektedr?

A) Öğrencsn eğtlmes ve öğretlmes gereken kş

olarak görür.

B) Öğrenclern etkleme ortamını hazırlamak çn hayatını

düzenler.

C) Sorgulama, düşünme ve analz etmeden önce

eğtlmes ve öğretlmes gerektğne nanır.

D) Öğrencsn, yaşanan hayatın doğal br unsuru olarak

görür.

E) Öğrencleryle arasındak lşknn öğretme odaklı

olduğunu düşünür.

3. Gazetec: Yaratıcı yazarlık üzerne dersler veren, ktaplar

yazan brnn yazacağı br kurgusal metnn deal ya da

mükemmel olması beklenr m?

Yazar: Belk beklenmedk br durum olduğu çn br ön

yargı oluşablr.

Gazetec: Amaç o zaman deal olan mıydı yoksa çerk

myd?

Yazar: İnsanın düşüncelern ve duygularını brlkte

yakalayan br roman yazmaya çalıştım.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Gerçeğn sözcüsü olmuş br yazar, yazınsallığı

ötelemeye mahkûmdur.

B) Eserle yazar arasında kurulan bağ, sanatsallığa gölge

düşüreblr.

C) Okurun duygularına htap etmeyen br esern uzun

soluklu olması mümkün değldr.

D) Kurgusal gerçeklk, yaşamın gerçeklğnden baskın

olursa okurda etklenmeler başlar.

E) Sanat eser, nsanı bütüncül br yaklaşımla

kucaklamalıdır.

P:214

214

4 ODAKLANMA

4. - 5. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Bçmn ve teknğn düzgün olması, br emek değer

taşıması; sanat ürününün estetk değerne katkı

yapmayablr. Aruz veya hece veznn çok y kullanan br

sanatçının ortaya koyduğu br ürünün estetk yanı zayıf

olablr. Tevfk Fkret bunun güzel br örneğdr. Aruz

veznn neredeyse hatasız kullanır, teknğ ydr. Ne var k

şrlernn estetk yanı zayıftır, yazınsal değer düşüktür.

Fkret, akıcı br dlle söylemey br türlü beceremez.

Gerçek şar; dl hırpalamadan, dle ezyet etmeden

kurallara uyablen adamdır. Baştan aşağı okuyun Rübab-ı

Şkeste’y, Haluk’un Defter’n hep böyle dl cendereye

sokan mısralarla karşılaşırsınız.

4. Bu parçaya göre br sanat ürünün estetk değer

taşıması aşağıdaklerden hangsne bağlıdır?

A) Bçm ve teknk açıdan değer taşımasına

B) Dln akıcı br şeklde kullanılmasına

C) Ölçü ve rtm bakımından kusursuz olmasına

D) Okuyucuyu düşünmeye yönlendrmesne

E) Estetk amaçla dln yapısını zorlamasına

5. Bu parçaya göre Tevfk Fkret’n aruz teknğnn y

olmasına rağmen estetk yönünün zayıf olmasının

neden aşağıdaklerden hangsne sahp olmamasıdır?

A) Tutarlılığa B) Çok sesllğe C) Dernlğe

D) Özgünlüğe E) Üslup güzellğne

6. Km ne derse desn, başkalarının başarılarından rahatsız

oluyorum. Hele en yakınımdaklerden br, br ödül aldıysa

ya da br eser çok lg gördüyse o gece uyu uyuyablrsen!

Sakın “Sanatçısın, sanatçılar brbrlernn başarılarıyla

gurur duyarlar.” demeyn bana. Buna nanmıyorum.

Bugüne kadar br tek başarımla ble gurur duyan, arayıp

da “Tebrk ederm.” dyen kmse görmedm. Örneğn geçen

sene ülkemz yurt dışında temsl edp öneml br ödül

almıştım. Ne arayan oldu ne de soran!

Bu parçanın yazarı

I. kıskançlık,

II. yakınma,

III. kaygı

duygularından hangleryle lşklendrlemez?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

7. Anlatımda söz ve yazının kolay, anlaşılır olmasına açıklık

denr. Br cümle, temsl ettğ fkr herhang br karışıklığa

meydan vermeden anlatablmeldr. Cümleler yanlış

anlamlara yol açmamalı, ögeler yerl yernde kullanılmalı,

yazım ve noktalama hatası yapılmamalıdır. Cümley

uzatmak, açıklığı engelleyen etkenlerden brdr. Anlatımda

konu bütünlüğü, daha çok açıklık le başarılır. Yazıda

açıklığın sağlanması çn öncelkle yazarın o konuda

berrak fkrlere sahp olması gerekr. Seçlen kelmelern

herkesçe blnmesne dkkat etmek, akla gelen lk kelme

yerne fkrmz anlatablecek en uygun kelmey kullanmak

ve planlı yazmak açıklığı ortaya çıkarır.

Bu parçada aşağıdaklern hangsne değnlmemştr?

A) Kelmelern lk anlamlarıyla kullanılması gerektğne

B) Yazının br plan dâhlnde kaleme alınması gerektğne

C) Yazarın şledğ konuyla lgl anlaşılır düşüncelere

sahp olması gerektğne

D) Yazım kurallarına uyulması gerektğne

E) Cümlenn taşıdığı anlamın net fade edlmes

gerektğne

P:215

215

ODAKLANMA 4

8. Üstün yetenekl öğrenclern eğtm, ülkemz çn yen br

konu değldr. Üstün yetenekl potansyeln

değerlendrlmesne yönelk tarhsel çabaların dünyada lk

ve en ünlü uygulaması tartışmasız Enderun Mekteb’dr.

Üstün yetenekllern eğtm le lgl Cumhuryet Dönem’nde

de uygulamalar denenmştr. Ülkemzdek bu tür çalışmalar

daha çok breysel olarak yürütülmüştür. 1960’lı yıllarda

özel üst sınıfların açılması le üstün yetenekl öğrenclern

eğtm daha kapsamlı olarak ele alınmış fakat

uygulamada karşılaşılan bazı problemlerden dolayı

vazgeçlmştr. 1980’l yıllarda konu tekrar gündeme

alınmış ve projeler gelştrlmştr. Bu projeler yardımı le

1993 yılında Ankara, İstanbul, İzmr, Denzl ve Bayburt

llernde “Blm-Sanat Merkezler” adı altında yetenek

gelştrme merkezler kurulmuştur. Ülkemzde 2008

tbarıyla Mllî Eğtm Bakanlığı bünyesnde öğrenc kabul

eden 43 Blm ve Sanat Merkez mevcuttur.

Bu parçadan üstün yetenekl öğrenclern eğtm le

lgl olarak aşağıdak yargıların hangsne ulaşılablr?

A) Türkye’de yapılan çalışmalar, dğer ülkeler tarafından

taklt edlmştr.

B) Dünyada lk çalışma örnekler, Enderun Mekteb’nde

görülmüştür.

C) Üst sınıfların alt sınıflara örnek olacağı şeklde

planlanmıştır.

D) 1993’ten tbaren tüm llerde Blm - Sanat Merkezler

adı altında kurumlar kurulmuştur.

E) Bazı aksaklıklar, bu alandak eğtmn daha planlı

olarak ele alınmasını zorunlu kılmıştır.

9 - 11. sorularda, numaralanmış cümlelerin anlamlı bir

bütün oluşturacak biçimde sıralanması için hangilerinin

birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz.

9. I. Selçuklu yaşamına tanıklık eden Kubad Abad

Sarayı Külliyesi, 1235’te Sultan Alaaddin tarafından

tasarlanıp yaptırılmıştır.

II. Amanos Dağları’nın eteğinde yer alan küçük

ovadaki Beyşehir Gölü’nün kıyısına inşa edilen bu

külliye, kalıntılarıyla Selçuklu yaşamı hakkında

eşsiz bilgiler sunmaktadır.

III. Göldeki adalara ve çevredeki yaylalara dağılmış

olan çeşitli köşk kalıntıları da Kubad Abad’la

bağlantılı olup külliyenin uzantılarıdır.

IV. Külliyenin bu kalıntılarından üçünün kimliği kolayca

anlaşılabilmektedir: Büyük Saray, Küçük Saray ve

su seviyesinde bulunan Kayıkhane.

V. Bunlardan Kız Kalesi Adası’ndaki Su Şatosu ile

Malanda Yaylası’ndaki köşk, çinileri ve yapısal

düzeniyle ana külliyeyle birlikteliği en belirgin olanlardır.

A) I ile II B) II ile IV C) III ile IV

D) III ile V E) IV ile V

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - ALES

10. I. Schopenhauer’un İsteme ve Tasarım Olarak

Dünya adlı kitabı, hem çağdaş psikolojiye hem de

çağdaş felsefeye katkı sunan bir başyapıttır.

II. Nietzsche, Wittgenstein gibi filozofları, Freud, Jung

gibi psikanalistleri, Wagner gibi sanatçıları

etkileyen Schopenhauer’un felsefesi, bu eserinde

de başarıyla temsil bulur.

III. Schopenhauer’un büyük bir emekle kurguladığı bu

zengin içerik, muntazam bir bütünlüğe sahiptir.

IV. Öte yandan Doğu felsefesinin Batı felsefesinde

özümsenişini yansıtan kitap, bilim felsefesinden

etiğe ve sanata varan geniş bir içerikten oluşur.

V. İsteme ve Tasarım Olarak Dünya, tüm bu

nitelikleriyle felsefe tarihindeki müstesna yerini alır.

A) I ile II B) I ile V C) II ile III

D) III ile IV E) IV ile V

11. I. Edebiyat dünyasında roman geleneğinin başlangıcı

olarak görülen Don Kişot’un, çevrildiği dil ve

uyarlandığı eserlere her gün yenisi ekleniyor.

II. İspanyol edebiyatçılarından bazıları, böyle bir

kitabı ulusal gurur kaynağı saymakla birlikte eseri

özünden uzaklaştırdığını düşündükleri bu

uyarlamalara karşı olumsuz tavır takınıyor.

III. Ancak kitabın özgün İspanyolca metninin yarısının

bile açıklama olmaksızın İspanyollar tarafından

anlaşılamaması bir “paradoks” olarak görünüyor.

IV. Eleştirmenlere göre günümüz diline uyarlamak için

de olsa bu tür çalışmalar “entelektüel tembellik”

göstergesinden başka bir şey değil.

V. Oysa kitaptan bazı cümlelerin çıkarılması, kimi

sayfaların özete indirgenmesi ve bazı kelimelerin

değiştirilmesi edebiyat suçu sayılmamalı.

VI. Bu sorunun çözümünü uyarlama eserlerde

görenler ise Don Kişot gibi, yaşayan bir kitabın

toplumsal hayata uzanması gerektiğini söylüyorlar.

A) II ile III B) II ile IV C) III ile V

Ç

D) IV ile V E) IV ile VI IKMIŞ

SORU

2021 - ALES

P:216

216

4 ODAKLANMA

12. - 13. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

On sekz yaşındayken elnde şr dosyasıyla lk gttğ

yayınevnn kapısında uzun br kuyruk varmış. Edtörle

görüşmek çn o kuyrukta beklemş. Sıra kendsne gelnce

şrlern takdm etmş. “Arkadaş, bz şr ktapları

basmıyoruz artık! Necp Fazıl olsan ktabını basmayız.”

demş edtör ters br üslupla. Daha önce bastıkları şr

ktaplarını satamamışlar ve depolarında kalmış. Genç şar,

edebyat hocasının yönlendrmesyle yen br yayınevnde

şansını denemş. İknc yayınevnn edtörü se kendsne,

şrlernn çok güzel olduğunu söylemş. Ne var k “Br şar

ger çevrmenn başlangıç noktası ltfattır!” dyen şarmz,

brbr ardına sıralanan ltfatların netcesn söz btmeden

tahmn etmş. Edtör, depolarındak satılmamış şr

ktaplarından dört tanesn kendsne hedye ederek onu

kapıya kadar uğurlamış. Genç şarn gttğ başka br

yayınevnde karşılaştığı durum se daha da lgnç:

Yayınev sahb, onun çok büyük br yetenek olduğunu

söyledkten sonra ktabı bastırmak çn yayınevne kaç

para vereceğn sormuş; daha sonra şaşıran genç şare

durumu şu şeklde açıklamış: “Zaten şr ktabı satmıyor.

Bz sadece senn çn basacağız!” Kahramanımızın

hkâyes burada btmyor tab k, çaldığı başka br kapıda

şu teklfle karşılaşmış: “Önce roman yaz, basalım.

Ardından şr ktabını basacağız, söz veryoruz. Çünkü çok

kaltel şrlernz var. Ama maalesef roman satıyor, şr

değl!”

12. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs sözü edlen

şarn karşılaştığı engellerden br değldr?

A) Yayınevlernn şr ktabı basmak stemeyş

B) Usta sanatçılardan referans stenmes

C) Şr ktaplarının az satılıyor olması

D) Önce roman, sonra şr yazmasının stenmes

E) Ktabını bastırmak çn para stenmes

13. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs genç şarn

edtörlerde karşılaştığı durumlardan br değldr?

A) Sert üslup

B) Geçştrc ltfat

C) Madd beklent

D) Tavsyelerde bulunma

E) Şrlernn beğenlmemes

14. Benden her zaman yoğurdun sağlıklı beslenmenn

“olmazsa olmaz” unsurlarından br olduğunu,

sofralarımızda mutlaka bulunması gerektğn duymaya

alışık olanlar çn bu grş “şaşırtıcı” olablr ama hayır, br

yanlışlık yok: Yoğurt hasta edyor! Hasta edyor dedğm

yoğurt, evde “şlenmemş sütten” yaptığınız ms gb

kaymaklı ev yoğurdu değl. Bunlar marketlern raflarını

dolduran, çnde pek çok katkı maddes bulunan yoğurtlar.

Marketlerdek markalı yoğurtlarda pek çok katkı maddes

bulunur. İşlenmş yoğurtta bulunan bu maddelern çoğu

sağlığınıza zarar verr, davranış sorunlarına ve nörolojk

problemlere yol açar. Sun gıda boyaları çocuklarda

hperaktvteye sebep olur. Yüksek fruktozlu mısır şurubu,

obezte ve karacğer hasarıyla lşkldr. Sun tatlandırıcılar

nörolojk hasar, klo alımı ve br dz sağlık meselesne yol

açar.

Bu parçada aşağıdaklerden hangs üzernde

durulmaktadır?

A) Hazır yoğurtların sağlıksız oluşu

B) Gıda maddelerndek katkılar

C) Sağlığı bozan gıda boyaları

D) Ev yoğurtlarının ekonomklğ

E) Sanay tp gıdaların zararları

15. Ben otuzu geçel k yıl oldu, artık olgunca bakıyorum her

şeye. Eskye göre daha garantcym, daha az rsk

alıyorum, daha az aynaya bakıyorum; güvenl alanlar

arıyorum kendme evde, sokakta, vapurda, nsanların

hayatında. Şu an br şey olsa kme, nereye sığınırımı

kolluyorum. Üzülüyorum sahpsz çocuklara, şddet gören

kadınlara, yakılan ormana. Dahası, nsanların brbrne

bunca sevgsz, anlayışsız yaklaşmasına... Ama

nanıyorum, bunca yanlışın ve bunca vcdansızlığın br

çıkış kapısı var, ardı bahar bahçe…

I. Hayatta kontrollü yol alma

II. Gelecekten umutlu olma

III. Toplumdan uzaklaşmaya çalışma

IV. İnsana ve çevreye duyarlı olma

V. Yaşlandığını kabullenmeme

Yukarıdak durumlardan hangler bu parçanın

yazarıyla lgl değldr?

A) Yalnız III B) Yalnız IV C) I ve III

D) II ve IV E) III ve V

P:217

217

ODAKLANMA 4

16. Hç unutmuyorum, on k yaşındaydım. İstanbul’a

gdecektm. Antep’teydm ve kentte son günümdü. O gece

annemle babam snemaya götürdü ben. Nakıp Al

Snemasına… Flm keyfle zledk. Snemadan çıkarken

Nakıp Al ben gördü. Çocuklara karşı ayrı br yakınlığı

olduğunu blrdm. “Nasıl, beğendn m flm?” dye sordu.

“Beğendm ama gelecek program çok güzel. Onu

kaçıracağım. Ben yarın akşam İstanbul’a gdeceğm.”

dedm. “Talhne küs!” ded Nakıp Al. Gece gözüme uyku

grmed, üzgündüm. Ertes sabah dokuzda bzm kapı

vuruldu. Açtım. Br adam “Nakıp Al sen beklyor.” ded.

Merak ve heyecanla snemaya gttm hemen. Nakıp Al

kapıdaydı. “Gel, otur!” ded. Salonda br koltuğa oturttu

ben. Görmek stedğm flm on k yaşındak o çocuk çn,

sadece benm çn oynattı.

I. Çocukları seven

II. Duyarlılık gösteren

III. Anlayış sahb olan

IV. Empat yapablen

V. Heyecanını yenen

Bu parçada söz edlen snemacı, yukarıdaklerden

hangsyle ntelendrlemez?

A) I B) II C) III D) IV E) V

17. Buz şelf, denzn yüzeynde yüzen br buz platformudur.

Br buzul ya da buz levhasının kıyı şerd boyunca denz

yüzeyne doğru akmasıyla oluşur. Buz şelfler; Antarktka,

Grönland, Kanada ve Rusya’nın Kuzey Buz Denz

kıyılarında görülür. Yüzen br buz şelf le bu şelf besleyen

karasal buz kütles arasındak sınıra toprak hattı denr.

Buz şelflernn kalınlığı 100 le 1000 metre arasında

değşr. NASA’dan ve ünverstelerden blm nsanları, uzun

çalışmalar ve keşfler sonucunda okyanus sularının

Antarktk buz şelflernn alt yüzeyn erttğn ve bu

mekanzmanın kıtadak buz şelf kayıplarından brnc

derecede sorumlu olduğunu belrttler.

Bu parçayla lgl olarak

I. Senl benl br anlatımla oluşturulmuştur.

II. Tanımlama yapılmıştır.

III. Sayıp dökmeye yer verlmştr.

IV. Dolaylı anlatım söz konusudur.

V. Nesnel fadeler kullanılmıştır.

yargılarından hangs söylenemez?

A) I B) II C) III D) IV E) V

18. Son yıllarda seyrc profl genç ve ünverstel br ktleye

evrlrken kadınların yenden snemaya gtmeye başladığı

gözlemlenmektedr. Bunda en büyük etken, alışverş

merkezlernn güvenlr ve her türlü htyaca (hem flm

seçeneğ hem de tüketm ve boş zaman değerlendrmes

açısından) yanıt vereblr durumda olmasıdır. Ayrıca

alışverş merkezler, gelşen orta sınıfın tüketm htyaçları

ve yaşam bçmne uygun br ortam sunmaktadır. Alışverş

merkezler çndek çoklu salonlar, mekân tasarımından

fuayeye, koltuktan perdeye, projeksyon sstemnden ses

kaltesne bell br sevyenn üzernde bulunurken bazı

salonların da djtal snemaya yönelk hazırlandığı

görülmektedr. Snemaya gtme düşünces olmayan br

ktle ble alışverş merkezler çnde boş zamanlarını

değerlendrrken çoklu salonların sunduğu seçeneklerle

snemaya gdeblmekte, “sahte flanör”ler potansyel

snema seyrcsne dönüşmektedr.

Bu parçadan snema seyrcs - alışverş merkezler

lşks le lgl olarak

I. Aleler, güvenl olduğu çn alışverş merkezlerndek

salonları terch etmektedr.

II. Toplumun br kısmının gelr düzeyn aştığından

terch edlmemektedr.

III. Ünverste öğrencler ve gençlern yanı sıra kadınlar

da snemaya gtmeye başlamıştır.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

P:218

218

4 ODAKLANMA

19. (I) Adı: Ayln, Füreya gb byografk eserler le Sevdalnka,

Veda gb romanlarıyla brçok ödül kazanan Ayşe Kuln,

üretken br yazar olduğunu yne kanıtladı. (II) Senarst ve

sanat yönetmen kmlğ de bulunan Kuln, yen romanı

Kanadı Kırık Kuşlar le okurla buluştu. (III) Ktap; Nazlern

hükmettğ, ayrımcılık ve toplumsal çatışmanın kol gezdğ

Almanya’da vaktnn sınırlı olduğunu düşünen Tıp Doktoru

Schlmann’ın alesyle brlkte daha nsanca br yaşam

sürmek amacıyla Türkye’ye kaçmasıyla başlıyor.

(IV) Okur, yazarın roman boyunca süren akıcı dl

sayesnde olaylardan kopmadan ktabın sayfalarında

lerlyor. (V) Romanı btrdğnde de olaylara, karşı tarafın

gözüyle bakablmey öğrendğn hayretler çersnde fark

edyor.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnde

yapıt çerğnden söz edlmştr?

A) II B) I C) III D) V E) IV

20. Geçmş dönemlerde yaşamış toplumların morfolojk ve

demografk yapıları le sağlık durumları, bu toplumlara

lşkn antropolojk kalıntıların ncelenmesyle

anlaşılmaktadır. Toplumların sağlık yapıları, genellkle dş

ve kemkler üzerndek normal olmayan zlern

makroskobk, mkroskobk ve radyolojk ncelemeler

sonucu anlaşılablmektedr. Blndğ gb yaşamış ve yok

olmuş br toplumun sağlık yapısı hakkında blg ednmenn

en y yolu skeletlern ncelenmesdr. İskelet

ncelemelernde geçmş çağlarda yaşamış nsanların

sağlık yapıları belrlenrken o nsanların byolojler, kültür

ve çevre koşulları da dkkate alınarak genş br çerçevede

değerlendrme yapılmaktadır. Hastalıkların brçoğu sadece

yumuşak dokuyu etkleyen hastalıklar olması nedenyle bu

tür rahatsızlıklardan hayatını kaybeden breylern

kemklernde herhang br z tespt edlememektedr ancak

bu tür hastalıklarla lgl bazı puçlarını breyn kemk

gelşmn, dyetn ve dş yapılarını nceleyerek anlamak

mümkündür.

Bu parçadan aşağıdaklern hangsne ulaşılablr?

A) Antropoloj, geçmşte yaşamış breylern sağlık

sorunlarıyla değl bütün nsanlığı etkleyen sağlık

sorunlarıyla lglenr.

B) Antropoloj, tüm kemkl canlıların geçmşten günümüze

geçrdğ kemk hastalıklarıyla lglenen blm dalıdır.

C) Geçmş dönemlerde meydana gelen hastalıkların

brçoğu, yanlış tedavler nedenyle ölümle

sonuçlanmıştır.

D) Yok olmuş toplumların sağlık durumu hakkında blg

sahb olmak, kemk buluntularının ncelenmesyle

mümkün olmaktadır.

E) Esk dönemlerde sıradan hastalıklar, kemk yapısı

üzernde belrgn zler bırakmıştır.

P:219

219

ODAKLANMA

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

5

1. - 2. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Yurt dışında yaşamak, nsanlara parayla satın

alınamayacak madd ve manev kazançlar sağlarmış;

görmüş olduk. Çevreye bakmak, nsanlarla tanışmak,

dışarıdan brsnn gözüyle Türkye’ye bakmak; gerçekten

çok önemlymş. İnsanımız sıcakkanlıymış, ylksever ve

candanmış. Bu zamana kadar kıymetn blemedğmz

veya bakıp da göremedğmz nce değerlermz varmış.

Bu bağlamda br de “eve dönüş”ü olan bazı yazar ve

şarler vardır. Bunlar kend topraklarında farkında

olmadıkları bazı değerler görmeye başlar; dört elle bu

değerler kendnce öğrenmeye, kavramaya ve

anlamlandırmaya hayatlarını adarlar.

1. Bu parçadan aşağıdaklern hangsne ulaşılablr?

A) Türk nsanının yabancılar gözünde değerl olduğuna

B) Yurt dışında yaşamanın ülkenn farkına varılamayan

değerlern gösterdğne

C) Yabancı ulusların nsanlarda kend ülkelerne olan

özlem artırdığına

D) Yurt dışına çıkan nsanların kend ülkelernn

güzellklern unuttuğuna

E) Kend topraklarının kıymetn anlamak çn yurt dışına

çıkılması gerektğne

2. I. Fransa’da bulunduğu sırada Albert Sorel’n “Blr

msnz k henüz k şey tamamıyla keşfedlmş

değldr: Coğrafyada kutup ve tarhte Türk.”

sözünden sonra kend tarh üzernde düşünmeye

başlayan Yahya Kemal

II. Eşyle brlkte Londra’da yaşayan, sokaklarda

yürürken nsanları tanıma yarışı yapan, her

defasında Türk olanları tanıyan; onların Baudelare

gb yabancı şarlern şrlern ezbere blrken

ülkesne at şarlern şrlern blememes karşısında

utanç duyan Hlm Yavuz

III. Tophane Mektebnde Fransızca öğrenp bu dl

gelştrme adına yabancı şarlern şrlern Türkçeye

tercüme eden Şnas

Bu parçada geçen “eve dönüş” sözüne

yukarıdaklerden hangler uymaktadır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

3. Yıllardır yurt dışındak ktap fuarlarında ve edebyat

çevrelernde Türk edebyatçılarının ve eserlernn yeternce

tanınmamasıyla lgl brçok sebep öne sürülmüş olsa da

bu konuda tartışan herkesn hemfkr olduğu hususların

başında çevr le lgl sorunlar gelyor. Türk edebyatının

yabancı dllere özellkle de İnglzceye çevrsndek ncel

kısırlığı, Amerka’da herhang br ktapçının raflarına veya

yayınev kataloglarına bakarak gözlemlemek mümkün.

Bugün artık markalaşmış brkaç sm dışında dğer Türk

edebyatçılarının smlerne ve eserlernn çevrlerne

rastlamak neredeyse mkânsız. Amerka Brleşk

Devletler’ndek ünverste kaynaklı yayınevlernden

Syracuse Unversty Press tarafından arka arkaya

yayımlanan k Türk şr antolojs, mevcut eksklğ

gderme yolunda atılmış öneml br adım ntelğnde.

Bu parçada Amerka’da Türk şrne lşkn olarak

I. Fuarlarda yeter kadar tanıtım yapılamadığı,

II. İnglzceye az sayıda şrn çevrldğ,

III. İnglzceye çevrlecek sevyede şr olmadığı

fadelernden hanglerne değnlmştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4. (I) İtalo Calvno, “Klaskler Neden Okumalıyız?” başlıklı

unutulmaz yazısında şöyle dyordu: “Klaskler, nsanların

hçbr zaman okuyorum demedkler, genellkle yenden

okuyorum dedkler ktaplardır.” (II) Çünkü “klask”

dedğmz eserler, br defa okuyup br kenara bırakılacak

ktaplar değldr. (III) Klaskler dendğnde ntelkl ya da

orta sevyede her okurun zhnnde saygınlıkla brlkte br

şema belrr. (IV) Bu yüzden bahara grerken klaskler

kapağa taşımak stedk. (V) Km yayınevlernn başlattığı

klask dzler ve her geçen gün basım ve çevr kaltesyle

brlkte ncelk olarak da artan klask ktaplar, bu eserler

okumak veya yenden okumak çn y br fırsat olablr.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:220

220

5 ODAKLANMA

5. Snemanın etksyle oluşan turzm hareketllklernde

statstk tutmak zordur. En doğru blgye tüm turstlere

uygulanan anketlerle ulaşılır k bu verlere ulaşmak büyük

zaman ve emek alacağından bu zorluk nedenyle

çoğunlukla anketlere gdlmez. Ancak flmlern etklern

gösteren, uygulanması kolay yerel anketler ve gözlemler

pucu ntelğndedr. Bu puçlarından br, İngltere’de

Thomson Holday’n yaptığı br araştırmadır. Araştırmaya

göre İnglzlern %80’ snemada gördükler mekânlara

gtme eğlmndedr. Ayrıca aynı araştırmada İnglzlern en

çok terch ettğ ülke olarak Yen Zelanda gösterlmektedr.

Yen Zelanda’ya tatl amaçlı gden turstlern üçte br

Yüzüklern Efends’n zledkten sonra bu ülkey zyaret

etmeye karar vermektedr.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs snema ve

turzm arasındak lşky en kapsamlı bçmde fade

etmektedr?

A) Yüzüklern Efends flmn seyredenlerde Yen

Zelanda’yı görme steğnn oluşması, snemanın

turzme etksn göstermektedr.

B) Snemanın etksyle oluşan hareketllğ değerlendrmek

çn anket düzenlemek zordur.

C) Turzmdek hareketllğn artmasında snema flmlernn

olumlu etks yadsınamaz.

D) En sağlıklı blgler, tüm turstlere uygulanacak

anketlerle elde edleblr.

E) İngltere’de nsanların flmlern çekldğ mekânları

görmek stemes, snemanın turzme etksn

göstermektedr.

6. “Toplumsal gerçekçlk” adı altında kend deolojlernn

etksyle yen arayışlara gren yazarlar, öz yaşamsal

ntelkler vereblmek çn yapıtlarını ağa-ırgat,

yöneten - yönetlen, zengn - yoksul gb zıtlıklar üzernde

şekllendrr. İnsan ve evrensel değerler deolojk yanlılıkla

sıralayan yazarlardan brs de Yaşar Kemal’dr. Yaşar

Kemal, Dağın Öte Yüzü genel başlığı altında topladığı

Ortadrek, Yer Demr Gök Bakır ve Ölmez Otu

romanlarında Çukurova yöresn anlatırken hem folklork

hem de gerçek unsurlardan büyük ölçüde yararlanır.

Fzksel ve algısal olarak betmledğ Çukurova yöresne

estetk değer kazandıran yazar, söz konusu mekânda

toplumsal bozulma yaratan çarpıklıkları yöre nsanının

yaşamda kalablmek adına verdğ mücadele le brlkte

şler. Yaşamlarını kend algısıyla çevreleyen Yalak

köyünün sorunları, çareszlğ ve yaşama tutunma

çabasını gözlemlerne dayanarak sunar.

Bu parçaya göre Yaşar Kemal’n romanlarında

aşağıdaklerden hangs bulunmaz?

A) İkl karşıtlıklar B) Nesnel yaklaşım

C) Byografk zler D) Konuşma dl

E) Gerçekç karakterler

7 - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre

cevaplayınız.

Polisiye türünün bilinen ilk örneklerini veren Edgar Allan

Poe ile Agatha Christie’nin eserleri başta olmak üzere bu

türde kaleme alınmış kurgusal eserlerde modern insanın

anlam dünyasına ilişkin ipuçlarını bulmak mümkündür.

Kültürel anlamda farklılaşsa da türün klasik eserlerinin

temelinde bir formülün yer aldığı görülür. Bir suçun

işlenmesiyle ortaya çıkan tüm bu hikâyelerde suçu

işleyebilecek şüpheliler üzerine bir soruşturma yürütülür.

Okurun da soruşturma sürecinin bir parçası olması,

kendini kahramanın yerine koyması ve ipuçları temelinde

zihinsel bir sorgulama gerçekleştirmesi beklenir. Tabii ki

kurgu; okurun gerçek suçluyu, romanın kahramanından

önce bulmasını engelleyecek şekilde oluşturulur. Aynı

zamanda olay örgüsü bir neden sonuç ilişkisi temelinde

tersten başlar; öncelikle sonuç verilir, sonrasında

nedenler ele alınır. Bu sayede hikâye; modern hayatın

birbirini tekrar eden günlerinde nefes almak isteyen

okura, kendi güvenli ortamında bir gerilim yaşama ve

hikâyenin çözüme ulaşmasıyla rahatlama fırsatı sağlar.

7. Bu parçadan modern insanla ilgili aşağıdakilerin

hangisine ulaşılabilir?

A) Rahatlamak için kurgusal dünya ve gerçek yaşam

arasındaki zıtlıklara sığınmaktadır.

B) Polisiye türü sayesinde günümüzde kurgusal eserleri

daha fazla okumaktadır.

C) Gündelik hayatın sıradanlığından kurtulmak için

polisiye türüne yönelmektedir.

D) Farklı kültürel özelliklerin çağdaş dünyayla

bütünleşmesini beklemektedir.

E) Çevresindeki olayların nedenlerinden çok,

sonuçlarına odaklanmaktadır.

8. Bu parçaya göre Edgar Allan Poe ve Agatha

Christie’nin romanlarını okuyan birinin

aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?

A) Romanı okurken durmadan suçlunun kim olduğunu

bulmaya çalıştım ama sonunda hiç aklıma gelmeyen

birinin suçlu olduğunu öğrendim.

B) Romanı okurken olayların akışında kahramanın neler

hissettiğini ve sonraki hamlesinin ne olabileceğini

tahmin etmeye çalıştım.

C) Elimden bırakamadığım bu romanı okurken kimi

zaman kendimi romanın içinde suçlunun peşinden

koşarken gördüm.

D) Romanın başlarında bir toz bulutu gibi görünen

olayların, romanın sonlarına doğru bir suçun

etrafında geliştiğini anladım.

E) Ara sıra heyecanlandığım, bazen stres yaşadığım bu

Ç

romanın sonuna geldiğimde mutlu olduğumu fark ettim. IKMIŞ

SORU

2022 - TYT

P:221

221

ODAKLANMA 5

9. - 10. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Türkçey yüksek br sanat dl hâlnde şlemeye çalışan, bu

görüşü savunan ve Türk dlne değer kazandıran Al Şr

Neva’nn eserler hem yazıldıkları devrde hem de daha

sonra bütün Türk dünyasında zevkle okunmuştur. Şre

Farsça le başlayan sanatçı, on beş yaşından sonra

yazdığı Türkçe şrlerle adını duyurmuştur. Onun en cdd

kaygısı Türkçenn, Farsça karşısında terch edlmemes

olmuştur. O dönemde Türklern çoğunluğu Farsça yazar

br hâlde ken Türkçe konuşan ancak Farsça blmeyen

nsanların yazılan eserler anlamaları mkânsız hâle

gelmşt. İşte böyle br dönemde Al Şr Neva gerek Türk

dlnn kullanım özellkler gerekse Türkçe le Farsçanın

brbryle harmanlanması açısından o kadar büyük

hzmetler yapmıştır k bugün dah Özbekstan’da çocuklar

okullarda kendsnn şrlern ezberler. Demek k br mlletn

hafızası, öncelkle kend dlne hzmet edenlern şrleryle

donanmalıymış.

9. Bu parçanın anlatımı çn aşağıdaklerden hangs

söylenemez?

A) Açıklamaya başvurulmuştur.

B) Öznel değerlendrmeler vardır.

C) Karşılaştırma yapılmıştır.

D) Örneklendrmeden yararlanılmıştır.

E) Çıkarımda bulunulmuştur.

10. Bu parçadan hareketle Al Şîr Nevaî le lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) Türkçenn Fars dl karşısında terch edlmemesnden

dolayı endşelendğ

B) Türkçey sanat dl olarak kabul ettreblmek çn uğraş

verdğ

C) Türkçe le Farsçanın brbryle kaynaşarak

kullanılmasını sağladığı

D) Yaşadığı coğrafyada şrlernn hâlâ canlılığını

koruduğu

E) Türkçenn Farsçadan daha üstün br dl olduğunu

kanıtladığı

11. Entelektüeller, günümüzdek karmaşık toplum yapısı

çnde syasal, kültürel ve düşünsel bakımdan hayl etkn

olan ve vazgeçlmez gb görünen kşlerdr. Toplumun

düşünüş ve tavır alış bçm üzernde gerçekten şu veya

bu ölçüde etkl olduğu gözlenen entelektüellern

yükümlülükler ve ntelkler konusunda farklı fkrler öne

sürülmektedr. Kmler entelektüel “var olması gereken br

düşünce adamı”, kmler de “gereksz kş” olarak görür.

Bu bağlamda entelektüeller boş konuşan br şahsyet

olarak değerlendrldğ gb, çağın sorgulayan zhn olarak

da ntelendrlr.

Bu parçadan hareketle entelektüeller le lgl olarak

I. Toplumdak konumları tartışmalı br durumdadır.

II. Toplumun düşünce hayatı üzernde etkler vardır.

III. Toplumdak herkes tarafından değerler blnmektedr.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) Yalnız II E) Yalnız III

12. (I) Günümüzde blnçsz sanatçıların tuttuğu yol, eğlencel

fakat karanlık br yoldur. (II) Sanat ışığını yalnız bell br

kesm çn yakıp dğerler çn söndüren sanatçı, aslında

kendn zncrlemş olmaktadır. (III) Bu taraflı yol, br

bakıma, sanatçının sonu olacaktır. (IV) Eserler nançtan

ve düşünceden yoksun olduğu sürece ktleler sanatçıdan

nefret edecek, tarh o sanatçıyı nefretle anacaktır.

(V) Ancak bu şekldek yanlı tutumlar, sadece sanatçılar

çn değl toplumun dğer kesmler çn de br derstr.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:222

222

5 ODAKLANMA

13. (I) Tek seferlk tcar tohumların egemenlğ nedenyle

gıdamızın ve geleceğmzn güvences olan yerl

tohumların nesl maalesef tehlke altında. (II) Bnlerce yıllık

tarım geleneğn barındıran Anadolu topraklarında yetşen

yerl tohum çeştllğmz bundan dolayı neredeyse yok

olmakla karşı karşıya. (III) Yeryüzünde zengn çeştllktek

yaşamı sürdüreblmek ancak atalık tohumlarımızı gelecek

kuşaklara aktarmamıza bağlıdır. (IV) Atadan kalma

tohumlarımız, lezzetl ve sağlıklı gıdaların elde edlmes

çn brer genetk haznedr. (V) Bu tohumlar, bnlerce yıldır

değşen koşullara uyum sağlayarak günümüze ulaşmayı

başarmış numunelerdr. (VI) Tarımsal byoçeştllğn

öneml br parçası ve yaşamın sürdürüleblrlğnn olmazsa

olmazı olan atalık tohumlar, dışarıya bağımlı kalmaksızın

ülkemzn gıda güvenlğnn temnatıdır.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

14. Sank uzun mesafeler boyunca yürümüş gb yorgunuz

ama geldğmz hçbr yer yok. Sank her şey çok

sevyormuş gb yapıyoruz ama dünyamız kaskatı, çnde

neredeyse hç sevg yok. Sank her düğümün çözümünü

blyormuş gb konuşuyoruz ama her yaptığımızla, her

söyledğmzle düğümler daha da çözülemez hâle gelyor.

Mlyon tane ktap devryoruz görünüşte ama o ktaplardan

hayata yayılan hçbr blgelk yok. Herkes ne kadar

doğruluk tmsal olduğunu spat etmenn derdnde.

İy de hayatın fotoğrafına bu kadar eğrlk nereden

karışıyor? Sank aynı derdn dertls, aynı yolun yolcusu

kocaman kalabalıklarmışız gb konuşuyoruz; br küçük

kıvılcım yetyor oysa aramızda koca koca yangınlar

çıkartmaya. Aramızdan br br dğerne “Yalnız değlsn!”

dedğnde hepmz üşüten br yalnızlık rüzgârı esmyor mu

her yanımızda?

Bu parçanın anlatımında aşağıdaklerden hangs

yoktur?

A) Düşünceler alıntılarla pekştrme

B) Brnc kşl anlatıma yer verme

C) Mecazlı söyleyşe yer verme

D) Öznel fadelere başvurma

E) Karşıtlıklardan yararlanma

15. - 16. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Türk müzğnn ayrılmaz parçası olan bağlama asırlarca

Türk halkının, âşıkların ve ozanların dert ortağı, can

yoldaşı oldu. Kopuz, saz, cura, tambura, dvan sazı gb

yörelere ve büyüklüğüne göre farklı adlandırılsa da heps

bağlama alesnn br üyes. Türkye’de en yaygın

kullanılan tell çalgı olan bağlama, geleneksel kültürün de

sembolü. Orta Asya’ya uzanan tarh le bağlama,

Anadolu’nun vazgeçlmez mraslarından br.

Bağlama; Türklern km zaman dertlern, km zaman

sevnçlern, çoğu zaman da k âşığın kavuşamama

hkâyelern dle getrdğ türkülern de baş tacı.

Geçmşte bağlama ustaları doğru ağacı bulduklarında

enstrümanlarını kendler yaparmış. Bugünse bağlamalar

atölyelerde üretlyor. Bağlama, br dönem

marangozhanelerde üretlrken günümüzde saz

atölyelerne taşındı. İy br bağlamanın yapım süres kırk

kırk beş gün arasında değşyor.

15. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs bağlamanın

özellklernden br değldr?

A) Farklı adlarla anılması

B) Türk kültürünü yansıtması

C) Ozanların ayrılmaz br parçası olması

D) Kökennn Anadolu’ya dayanması

E) Saz şarler tarafından üretleblmes

16. Bu parçadan bağlamayla lgl olarak aşağıdak

yargılardan hangsne ulaşılablr?

A) Türk müzğnde yaygın olarak kullanılan tell çalgı

aletdr.

B) Âşıkların brbrne kavuşmasını sağlamak çn kullanılan

br enstrümandır.

C) Günümüzde saz ustaları tarafından

marangozhanelerde üretlmektedr.

D) Doğru br ağaç bulunamazsa farklı maddelerden de

yapılablmektedr.

E) Orta Asya’da ve Anadolu’da saz şarler tarafından

mras olarak bırakılmaktadır.

P:223

223

ODAKLANMA 5

17. - 19. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Behçet Necatgl’n deyşyle “Olayları rntçe br bakışla

gülünç taraflarından alan, kıvrak, sürprzl, esprl br

üsluba aktaran…” Haldun Taner, öykü ve tyatrolarıyla

adını duyurmuştur. (II) Özellkle 1960’tan sonra daha az

hkâye yazmış, bundan sonra kaleme almaya başladığı

tyatro eserlerne se çocukları gözüyle bakmıştır.

Keşanlı Al Destanı, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı onun

büyük evlatlarıydı. (III) Edebyatımızın lk epk tyatrosu

Keşanlı Al Destanı, 1964 yılında 275 kere temsl edlerek

büyük br başarıya mza atmıştır. (IV) Olayı ön planda

tuttuğu, klask örgülü hkâyeler yazan Haldun Taner,

hkâyelernn bu yapısı le kest hkâyeler kaleme alan Sat

Fak’ten ayrılmıştır. Şşhane’ye Yağmur Yağıyordu bu

özellkler yansıtmaktadır. (V) Füsun Akatlı tarafından

“Tplerden, durumlardan, ruh hâllernden, aykırılıklardan

öykü çıkartmanın ustası” olarak tanıtılmasının neden se

onun hkâyelernde oluşturduğu şahıs kadrosunda

genellkle toplumun yozlaşmış nsanlarına yer vermş

olmasıdır. Haldun Taner, Sat Fak’n kşlere sevgyle

yaklaştığı bakış açısı yerne onların kusurlarını yüzüne

vurmaktan kaçınmamıştır.

17. Yukarıdak parçada aşağıdaklerden hangsne yer

verlmemştr?

A) Öznel anlatıma

B) Nesnel fadelere

C) Gerekçe çeren yargıya

D) Doğrudan anlatımlı cümleye

E) Amaç-sonuç lşksne

18. Yukarıdak parçada numaralanmış bölümlern

hanglernde örneklendrme anlatım teknğne

başvurulmuştur?

A) I ve III B) II ve V C) III ve V

D) II ve IV E) I ve IV

19. Yukarıdak parçada numaralanmış bölümlern

hanglernde ncelk bldren fadelere yer verlmştr?

A) I ve II B) II ve III C) II ve IV

D) III ve IV E) III ve V

20. Aşağıdak parçalardan hangs “Sporda yetenekl

olmanın, belrlenmş br ölçütü var mıdır?” sorusuna

cevap vermektedr?

A) Temel hedef, sporcunun kalıtsal olarak sahp olması

gereken potansyelnn antrenmanla en yüksek

sevyeye çıkarılmasıdır. Fzyolojk, antropolojk,

pskolojk, sosyolojk ve çevresel faktörlerden oluşan

gerçek performansın tüm özellklern kapsayan br

tanım yapmak zordur.

B) Kompleks br özellk olan spor yeteneğ, kalıtımsal

olarak belrlenr. Karmaşık br yapısı olan bu yetenek,

çevresel koşullardan etklenmektedr. Her ne kadar

spor blmcler lazım olan şartları tanımlamaya devam

etse de bu alanda br görüş brlğ yoktur.

C) Yetenek belrlemenn lk evresnde yaş farklılıkları; aynı

yılın başında, ortasında ve sonunda doğan çocuklar

arasında ble yüksek vücut ağırlığı ve boy

uzunluğundan kaynaklanan performans değşklklerne

neden olur. Bu da bz elle tutulur gereklern uzağına

düşürüyor.

D) Genelde antrenörün gözlem ve uzmanların kararları,

yetenek taraması ve seçm süreçlernde belrleyc

olmaktadır. Sporda yeteneğn tanımlanması, seçm ve

gelştrlmesn kapsayan br fkr brlğ mevcut değldr.

E) Yeteneklern erken yaşlarda nesnel ölçütlerle

belrlenerek blgl, becerl, etk ve profesyonel

antrenörlerce eğtlmes spor federasyonlarının temel

görevlernden brdr. Sporda en öneml sorunlardan

br, yeteneğ yye yönlendrememektr.

P:224

224

Odaklanma

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

3. Hkâyelermle lgl çalışmalarımın brçoğu, yenden

düzenleme ve tekrar yazma evrelernde. Uzun br süreden

ber de yen br hkâye üzernde çalışıyorum. Bu

hkâyemde yakın tarhmzden br kestle, yaşamakta

olduğumuz çağın olanaklarını karşılaştıran br konuyu,

şmdye kadar hç denenmemş br yöntemle yazmaya

çalışıyorum. Düğüm attığım yerde hkâye yenden başlıyor

gb… Hkâye çnde hkâye yan. Az kaldı, btmek üzere.

Yakında okuyucularımla buluşacak heps.

Bu sözler aşağıdak sorulardan hangsne cevap

olarak söylenmş olablr?

A) Hkâye yazmanın en öneml yöntem szce nedr?

B) Hkâye çalışmalarınız şu an ne durumda?

C) Sz hkâye yazmaya ten nedenler hanglerdr?

D) Hkâyeclğmzn yakın tarh hakkında blg vereblr

msnz?

E) Hkâyeye düğüm atmakla lgl düşüncelernz nelerdr?

4. Kütüphane, blndğ gb, “ktaplar ev” demektr. Orası çn

sağlanan ktaplar, gerekl şlemler yapılıp kütüphane

çndek yerler belrlendkten sonra raflara konularak

okumak veya ncelemek steyenlern lgsne sunulur.

Kütüphane kavramı, günümüzün teknolojk gelşmelernn

sonucu olarak çok gelşp genşlemştr. Bunun sonucu

olarak onlar yalnız ktapların değl blg, düşünce, duygu

ve sanat vermlern kaydeden bütün gereçlern “ev” olma

konumuna grmşlerdr. Başka br deyşle kütüphane term

çok değşk anlamlar kazanmış; çok değşk türdek

gereçlere kaydedlen blg, düşünce, duygu ve sanat

vermler onun toplum hzmetne sunduğu ögeler olmuştur.

Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangsne kesnlkle

ulaşılır?

A) Kütüphanedek ktapların yanı sıra araç ve gereçlern

kayıtlı olduğu br sstem vardır.

B) Kütüphanelerde teknolojk gelşmelern takp edlebldğ

metnler bulunmaktadır.

C) Kütüphane kavramının çerdğ anlam, zamanla

çeştllk kazanmıştır.

D) Toplum hzmet amacıyla kütüphaneye kazandırılan

ktapların değer çok daha fazladır.

E) Blg ve düşünce ktapları le duygu ve sanat ktapları

kütüphanenn farklı raflarında yer alır.

6

1 - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre

cevaplayınız.

Picasso 1920’lerde kariyerinin önemli bir dönüm noktasını

oluşturacak kritik bir adım atar: Eşi benzeri olmadığı

düşünülen sanat eserlerini karikatürize etmeye başlar.

Karikatür sözcüğü yanlış bir izlenim uyandırmasın.

Picasso’nun her biri bir dehayı taklit eden bu yapıtları, basit

birer şaka olarak kabul edilemeyecek kadar ustaca

yapılmıştır. Picasso’nun, ustalarınkine yakın bir yeteneğe

sahip olduğunu kanıtlayan bu eserleri, özgün yapıtlar

ölçüsünde doyurucu veya derin kabul edilmemiştir çünkü

biçimleriyle içerikleri arasında rahatsız edici bir bölünme

vardır. İşte tam da bu yönüyle derin bir alay ögesi taşırlar.

Aslında ustalar gibi yapabileceğini bu eserleriyle kanıtlayan

ressam, kendi üslubunu belirlemek yerine ustaların

hepsine onların kendi tarzlarıyla meydan okumayı seçer. Öte yandan Picasso, döneminde önemli görülüp kültürel

bir öge olarak müzelerde sergilenen eserlere verilen

değerin ve onur payesinin abartılı olduğunu öne sürer. Bu

yapıtları üreten Picasso’nun motivasyonu, ressamlara

duyduğu saygısızlık veya resim hakkında söylemek

istedikleri değil, sanat tarihi hakkında vurgulamak

istedikleridir. Henüz kendi eserleri geniş çevrelerce

tanınmamış sıradan bir ressamın bile o dönemde önemli

görülen eserleri kendi üslubuyla taklit edebilmesine

dayanarak şu soruyu sorar: Halktan biri, kralın yaptığını

yapabiliyorsa soyluluğun ne anlamı var?

1. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tekrar edilebilir sanatsal üretimin ayrıcalıklı kabul

edilmesi beklenemez.

B) Eserlerin soyluluk göstergesi kabul edilmesi, sanatın

gelişmesini engeller.

C) Müzelerde sergilenen eserler, sanatçılar tarafından

üstün olarak değerlendirilir.

D) Sanatçılar, eserlere üstünlük payesini ancak halkın

verebileceğine inanır.

E) Sıradan birinin anlayamadığı sanat, üstün olarak

değerlendirilemez.

2. Bu parçaya göre Picasso ile ilgili aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Kariyerinin bir döneminde geleneksel değerlere ve

halk için sanat anlayışına savaş açmıştır.

B) Karikatürize eserleri, teknik üstünlükten ziyade

içerdikleri sanat eleştirisi açısından önemlidir.

C) Karikatürize eserleriyle pek çok saygın ressama,

tarzlarını taklit ederek kafa tutmuştur.

D) Ressamların eserlerini, sanatçı kimliklerine karşı

olumsuz bir tavır beslemeden taklit etmiştir.

E) Müzelerdeki önemli eserleri taklit ederek bu eserlerin

ulaşılabilir olduklarını göstermiştir.

ÇIKMIŞ

SORU

2020 - KPSS

P:225

225

ODAKLANMA

5. Yayımlandıktan br süre sonra büyük beğen toplamış ve

yrm dokuz dle çevrlmş olan 6.27 Tren, Aysel Bora’nın

özenl çevrsyle rahatça okunuyor. Fransız yazar

Jean - Paul Dderlaurant, k mutsuz nsanın özne olduğu

ve kelmelerle hayatlarını sağaltmaya çalıştıkları br

dünyanın hkâyesn anlatıyor. Alt metne dkkat edldğnde

brçok mesajı var ktabın. Örneğn kalabalık yalnızlıklar

çnde debelenp ş hayatında kendne yabancılaşan

“nsan”, br yol bulup Kafkavar br böcekleşme

yaşamadan hayata tutunablyor bu romanda.

Dderlaurant, süslü cümleler kurmaktan kaçınır; altı çzl

satırlar sunmaz. Ancak esern hkâyes o denl etkleyc k

karakterlerle br gönül bağı kurup onlar çn üzülürken br

taraftan da y olmaları çn sayfaları çevrmeye

başlıyorsunuz. Okuyucuya umut aşılayan hkâyesyle

Dderlaurant, okunmayı ve üzerne konuşulmayı hak

edyor. Hkâye edşndek kendlğyle de edebyat

dünyasında kalıcı olacağa benzyor.

Bu parçanın yazarıyla lgl aşağıdaklerden hangs

söyleneblr?

A) Ktabın çevrsyle lgl bazı üslup problemler olduğunu

düşünmektedr.

B) Yazarın süslü cümleler kurmasının esere olumlu katkı

sağladığına nanmaktadır.

C) Roman kahramanının yaşadıklarını ümtszlğn br

sonucu olarak görmektedr.

D) Öykünün ve karakterlern etkl olmasının okuyucuyu

esern çne çektğn söylemektedr.

E) Esern alt metnnde gzlenen letlern olumsuz

yansımalarının olableceğne değnmektedr.

6. - 7. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Türkye’de postmodern edebyat denldğnde başta gelen

smlerden br Oğuz Atay’dır. Erken br yaşta hayata

gözlern yuman Atay’ın eserler -başta Tutunamayanlar

olmak üzere- edebyat camasında büyük etk bırakmış ve

özellkle ölümünden sonra daha br ün ve anlam

kazanmıştır. Geçen süreçte bu anlam dernlğnn gderek

artan br genşleme arz ettğn söylemek mümkün. Bu

günler tahmn eden Oğuz Atay, “Ben buradayım ey

okuyucu, sen neredesn?” dye sorarak lerdek

okuyucularına şaret etmş gbdr. Gelnen noktada yazar

tarafından tekl olarak sorulan sorunun ---- söyleyeblrz.

Dolayısıyla Atay’ın sorusuna gderek daha fazla breyn

cevap verdğn görüyoruz. Artık Atay’a “Buradayız ey

yazar!” dyeblen br ktle oluşmuştur.

6. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrleblr?

A) okuyuculara haddn bldrdğn

B) okurlarca br çırpıda yanıtlanmadığını

C) okuru çok zor br durumda bıraktığını

D) okurlar arasında çoğul br yankı bulduğunu

E) okur tarafından makul karşılanmadığını

7. Bu parçadan hareketle Oğuz Atay le lgl olarak

I. Postmodern edebyatın Türkye’dek kurucusudur.

II. Öldükten sonra değer ve blnrlğ artmıştır.

III. Okuyucularıyla her zaman dyalog hâlndedr.

IV. Ktaplarındak anlam dernlğ zaman geçtkçe

artmaktadır.

yargılarından hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve III

D) II ve IV E) III ve IV

6

P:226

226

ODAKLANMA

8. Rasathaneler, teleskobun cadından çok önce

gökyüzündek değşklkler ve hareketler ncelemek çn

kurulmuştur. Günümüzde kurulan rasathaneler; çnde br

veya daha fazla teleskobun, atölyelern ve çalışma

odalarının bulunduğu büyük bnalardan oluşur.

Bunun yanında dünya yörünges çnde dönen uydularda

da nsansız rasathaneler bulunmaktadır. Optk

rasathaneler ve radyo rasathaneler olmak üzere k tür

rasathane vardır. Optk rasathanelerde teleskoplar

bulunurken radyo rasathanelernde uzaydak radyo

snyallern toplayan büyük çanaklar bulunur. Optk

rasathaneler şehr ışıklarından uzakta, yüksek ve az

bulutlu yerlerde kurulur. Bunun neden şehr ışıklarının

parlaklığının, gök csmlernn parlaklığını sönük

bırakmasıdır. Ayrıca otomobllerden çıkan egzoz gazları

ve tozlardan meydana gelen hava krllğ, teleskopların

görüşünü engellemektedr. Teleskopların soluk ve zayıf

görüntüler algılayablmes çn havanın açık olması

gerekr.

Bu parçaya göre rasathaneler le lgl olarak

I. Rasathanelerde otomobllerden çıkan egzoz gazları

ve tozlardan meydana gelen hava krllğn önlemek

çn brtakım önlemler alınır.

II. Hava krllğ yaşanan yerlerde radyo rasathaneler,

havanın açık olduğu yerlerde se optk rasathaneler

gökyüzündek değşklkler takp eder.

III. Sadece bnalar çnde oluşturulan rasathanelerde

değl, uydulara yerleştrlen nsansız rasathanelerde

de gözlemler yapılablmektedr.

yargılarından hangler çıkarılablr?

A) I ve II B) I ve III C) II ve III

D) Yalnız II E) Yalnız III

9. - 10. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Mustafa Kara’nın yazıp yönettğ Kalandar Soğuğu flm

gerek nsanın çne doğru br pencere açan hkâyes

gerekse snematografk başarısıyla kendnden çokça söz

ettrd. Aldığı ödüller ve Türkye’y temslen 2016 Oscar

ödüller çn yabancı dlde en y flm dalında aday flm

olmasıyla da adı sık sık duyuldu. Flm, Oscar çn

yarışacak son dokuz flm arasına kalamasa da

değernden, başarısından br şey kaybetmş değl.

Kalandar Soğuğu’nun y, hem de oldukça y br flm

olarak ntelenmesne sebep brçok durum var. Flmn

özellkle görüntü estetğ, oyuncu yönetmndek başarı ve

dğer snematografk unsurların daha dernnde kendne

özgü durumlar bunlar. Öncelkle yönetmenn seçmş

olduğu hkâyenn özgünlüğünün altını çzmemz gerekyor.

Hkâyey yerl ve nandırıcı kılan br dğer öneml unsur se

yönetmenn mekânı kullanma bçm.

9. Bu parçadan hareketle Kalandar Soğuğu adlı flm le

lgl olarak aşağıdaklerden hangsne ulaşılamaz?

A) Türk snemasında sıra dışı yöntemler kullanılarak

çeklen özgün br sanat yapıtıdır.

B) İzleycnn yadırgamayacağı ve kend toplumuna at

görebleceğ br hkâyey şlemştr.

C) En y flm Oscar’ını alablmek çn ülkemz adına aday

gösterlmş ama ödül alamamıştır.

D) Aynı sanatçı tarafından yazılmış ve çeklmş, bazı

ödüller de kazanmış olan başarılı br flmdr.

E) Yönetmenn mekânı kullanmadak özgünlüğü, onu

Oscar’a aday göstermeye yetmştr.

10. Bu parçadak altı çzl sözle anlatılmak stenen

aşağıdaklerden hangsdr?

A) İzleyclern sanatsal beklentlern karşılamak

B) Her kesmden ve her yaş grubundan zleycye htap

etmek

C) Evrensel ve yerel ntelk taşıyan konuları aynı anda

şlemek

D) İnsanın duygu, hayal ve fkr dünyasını konu ednmek

E) Gerçek hayatta yaşanan toplumsal ve breysel

sorunlara çözümler bulmak

6

P:227

227

ODAKLANMA

11. Gazetec:

Yen nesln başarı yolunda temelde zekâ değl odaklanma

sorunu olduğunu söyleyenler var ve sz buna şddetle

karşı çıkıyorsunuz. Neden?

Başarı koçu:

Çünkü genç kuşaklar, oldukça zek ve oldukça odaklı

çalışablyor.

Gazetec:

Pek, sorun odaklanmada değlse nerede o zaman?

Başarı koçu:

Sorun odaklanmada olsaydı aşırı dkkat ve odaklanma

steyen blgsayar oyunlarında çoğu başarısız olurdu.

Sorun tamamen eğlm gösterp göstermemekte.

Aşağıdak yargılardan hangsnn bu dyalogdak

başarı koçunun yaklaşımıyla örtüştüğü söyleneblr?

A) Başarı, kend gelen br şey değldr; onu dalından br

elma koparır alır gb almak gerekr.

B) Başarıyı arzulayanların, yapılışı kolay ama sonuçla

lgs olmayan uğraşlardan uzak durmaları gerekr.

C) Başarı yolunda o kadar çok engel vardır k onları

aşmaya brçok nsan sabır göstermedğnden başarısız

olur.

D) Hedeflenen br noktada başarıya ulaşmak çn o yolda

sonuca götüren unsurlara lg göstermek gerekr.

E) Dünya üzernde başarısız nsan yoktur, hedefne yeter

kadar odaklanmamış nsan vardır.

12. Dünyada ünlülern özel hayatına gösterlen aşırı lg

20. yüzyılda yen br meslek yarattı: paparaz. Paparaz,

ünlülern ve yakınlarının peşnden sürekl koşturup fark

ettrmeden resmlern çekmek çn fırsat kollayan

fotoğrafçılardır. (I) “Paparaz” sözcüğü Federco Felln’nn

La Dolce Vta (Tatlı Hayat) flmndek Paparazzo adlı

karakterden gelyor. (II) Flmde Paparazzo, ünlüler sürekl

kovalayan br fotoğrafçıdır. (III) Çoğul hâl “paparazz” olan

“paparazzo” İtalyancada “vızıldayan, hedefnn etrafında

sürekl dönen br snek” demek. (IV) Seccharol; esk Mısır

Kralı Faruk’un br restoranda öfkeyle masa devrdğn,

dönemn ünlü aktörü Anthony Steele’n ünlü yıldız Anta

Ekberg’le br sokak kavgasına karıştığını gösteren türden

fotoğraflarıyla ün kazanmıştı. (V) Bu fotoğraflar, o

günlerden tbaren Avrupa medyasında yen br moda

başlatmıştı; artık poz vererek çektrlmş fotoğraflar değl

gzlce çeklmş, fotoğrafı çeklenn pek de hoşlanmayacağı

fotoğraflar para edyordu.

Bu parçada numaralanmış yerlerden hangsne

“Federco Felln’ye Paparazzo karakter lhamını veren se

Tazo Seccharol adlı gerçek br fotoğrafçıdır.” cümlesnn

getrlmes en uygundur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

13. Blgy üretecek kşler; öncelkle merak duygusuyla arama,

sorgulama, şüphe etme ve anlama çabasına grşrler. ----.

Aslında nsanlık tarh bunun mücadelesyle geçmştr. Dn,

felsefe, blm ve hatta sanat; nsanın, hakkat adını da

verdğmz şte bu gerçeklğn peşne düşmesyle meydana

gelmştr. Böylelkle her dspln, gerçeklğn farklı yönler le

lglenmş ve bu arayışın, bu sorgulamanın, bu

araştırmanın netcesnde ortaya blg dedğmz büyük

hazney koymuştur.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenn akışına

göre aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Tanrı, evren, doğa, nsan, kültür gb alanların

gerçeklğn çözmeye çalışırlar

B) İnanmak, şüphe etmeye ve blgnn peşnde koşmaya

göre daha blmseldr

C) Teknolojk araçlar yapmak, çağın en büyük nsan

başarısı olarak tarhe geçmştr

D) Kend toplumumuzda blm üretemememzn en büyük

engel bu tür düşüncelerdr

E) Yen arayışlar, sorgulamalar ve şüphec yaklaşımlar

blmn önünü tıkayan unsurlardır

14. (I) Herkesn boyuna göre sahp olması gereken klosu

vardır ama bu durum her zaman gerçekleşmeyeblr.

(II) Km nsanlar, hayatlarını klo vermek çn uyguladıkları

dyetlerle geçrr. (III) Bazı nsanlar az yer ama klo alır,

bazıları çok yer ama zayıftır; şte burada genetk

faktörlern de payı vardır. (IV) Yapılan blmsel

araştırmalar, genetk faktörlern bazı hastalıkların

gelşmesnde büyük br rol oynadığını ortaya koymaktadır.

(V) Hatta bu kalıtsal faktörlern hastalık oluşumunda en

öneml rolü oynadığı düşünülmektedr. (VI) Ama

“moleküler genetk araştırma” adı altında yapılan

araştırmalarda henüz bu genetk nedenler tam olarak

tespt edlememştr. (VII) Geçtğmz yıllarda genetk

faktörlerle lgl elde edlen verler artmış olsa da bu

faktörlern nedenler henüz kesn olarak ortaya

konamamıştır.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

6

P:228

228

ODAKLANMA

15. Roma tarh, MÖ VIII. yüzyıldan MS V. yüzyıla değn

varlığını devam ettren hatta Doğu Roma le brlkte

düşünüldüğünde 2000 yılı aşkın br süre dünya üzernde

hâkmyet sürdüren br mparatorluğun tarhdr. Dünya

tarhnde en uzun süre varlığını devam ettren mparatorluk

olarak Roma İmparatorluğu, dünya tarhnn ve

medenyetnn şekllenmesnde öneml br rol oynamıştır.

İtalya Yarımadası’nda doğmuş ve buranın jeopoltğnden

faydalanarak Akdenz havzasında genşlemş olan Roma

İmparatorluğu, uygarlığını Esk Çağ dünyasının blnen

Avrupa, Afrka ve Asya kıtalarında yaymıştır. Dünya

tarhnde Roma İmparatorluğu’nun yer ve önem, yalnızca

varlığını sürdürdüğü uzun döneme ve tüm Akdenz

coğrafyasında tarhte lk ve son kez kurduğu syasal

mekân brlğne değl; devlet olarak yaptığı etklere,

uygarlık ve kültür başarılarına da bağlı bulunmaktadır.

Bu parçaya göre Roma İmparatorluğu le lgl olarak

asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden hangsdr?

A) Roma İmparatorluğu’nun tarhî dokusunun olağanüstü

br önem taşıdığı

B) Roma İmparatorluğu’nun mmar estetğ ve sanat

eserleryle çağlara meydan okuduğu

C) Roma İmparatorluğu’nun hem tarhî hem coğraf hem

de kültürel ve syasal bakımdan öneml olduğu

D) Roma İmparatorluğu’nun kültürel haznesnn

yüzyıllardır yaşam alanlarının çnde yer aldığı

E) Roma İmparatorluğu’nun bulunduğu coğrafya tbarıyla

dünyanın hâkm olduğu

16. Adına “keder” denen duyguyu hç blmyorum, ne

sevyorum onu ne de değer veryorum ona. Oysa nsanlar

sank her şey önceden blyormuş gb br tavırla kedere

özel br yer ayırmayı alışkanlık hâlne getrmşler. Keder

akılla, erdemle, blnçle donatıyorlar. İtalyanlar akıllıca

düşünüp ona “kötülük” demşler. Çünkü kederl olmak her

zaman zararlı, her zaman delce br varoluş tarzı.

Stoacılar da keder korkakça buldukları çn öğrenclerne

bu duyguyu yasaklamışlardır.

Bu parçadan hareketle keder le lgl olarak

I. Her toplum çn farklı anlam fade eder.

II. Akıl dışı ve önemsz br duygudur.

III. Herhang br ölçüte sığdırılamaz.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

17. Aklınızdan geçenler kelmelernzn arkasına gzleyerek

açığa vurmaktan kaçınablrsnz. Ancak bedennzn her

hareket, gzlemeye çalıştığınız duygu ve düşüncelernz

ortaya koyarak karşı tarafa ruh hâlnzle lgl öneml

puçları verr. Gerek dünyada gerekse ülkemzde beden

dl üzerne çok sayıda blmsel araştırma yapılmıştır.

Evrensel br beden dl tam olarak olmamasına rağmen

dünyadak nsanların brçok ortak duyguda aynı yüz

fadesn sergledkler gözlemlenmştr. Farklı yıllarda ve

farklı ülkelerde yapılan araştırmaların sonuçları brbrne

oldukça yakındır. Yapılan çalışmaların hepsnde duygusal

fadelern aktarılmasında kültürler arasında ortak yüz

fadeler olduğu tespt edlmştr.

Bu parçada vurgulanan temel düşünce

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Temel duyguların yüz fadeleryle aktarılması kısmen

doğuştan gelr ve kültürden kültüre ufak farklılıklar

gösterr.

B) Farklı kültürlerden gelen nsanların temel duyguları

yüzleryle fade etme bçmler, evrensel br ntelk taşır.

C) Yüz fadelernn toplum tarafından hang durumlarda

nasıl yorumlanacağını kültürel etkenler belrler.

D) Herhang br kültüre at yüz fadeler, zaman çersnde

yaygınlaşarak evrensel br özellk kazanır.

E) Temel duyguları dle getren yüz fadeler, yalnızca

letşm hâlndek toplumlarda benzer anlamlara

sahptr.

6

P:229

229

ODAKLANMA 6

18. Küba’da laç üretcs BoCubaFarma, daha öncek SARS

ve MERS salgınlarında etksn gösteren Interferon Alpha

2B dâhl olmak üzere koronavrüsle savaşacak 22 lacın

üretm konusunda garant verd. Ajansların aktardığına

göre BoCubaFarma yönetcs Eduardo Martnez Daz,

“Şu anda brçok ülkeden talepler alıyoruz ve yeterl

kapastemz olduğu çn bunlara cevap vereblyoruz.”

ded. Daz, laç talep eden ülkelere gerekl olandan

fazlasını göndermedklern belrtt. Küba Genetk

Mühendslk ve Byoteknoloj Merkeznden (CIGB) Genel

Müdür Eulogo Pmentel Vazquez de “Depolarımızda

Çn’de enfekte olan herkes tedav edeblecek mktarda

laç bulunuyor.” fadelern kullandı. Interferon Alpha 2B,

2002’dek SARS ve 2012’dek MERS salgınında da

kullanılmış ve tedavde etkl olduğu görülmüştü.

Bu laç, Küba teknk altyapısıyla ve Changchun Heber

Byolojk Teknoloj Kurumu’yla yapılan ortak çalışma

sonucu Çn’n Jln Bölges’nde üretlyor. Bu arada

Küba’da şmdye kadar dört koronavrüsü vakası tespt

edld.

Bu parçada Küba kaynaklı koronavrüs çalışmalarıyla

lgl olarak aşağıdaklerden hangsne

değnlmemştr?

A) Alpha 2B’nn hang ülkede, nerede üretldğne

B) Gelşmeler hang kurumunun haberleştrdğne

C) İlaç stoklarının ne kadar htyacı karşılayableceğne

D) Mevcut laçların öncek salgınlardak etksne

E) Üretm aşamasında hang ülkelern ortak çalıştığına

19. - 20. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Mmar Snan’ın nşa ettğ eserlern sayısıyla lgl farklı

lsteler verlmektedr. (II) Ancak döneme at kaynakların

karşılaştırılmasıyla ona at eser lstesn 452’ye kadar

yükseltmek mümkündür. (III) Bu lstey onun uzun ömrü

yanında yayıldığı genş coğrafyayı, devrn ulaşım ve

teknolojk mkânları le üstlendğ görevler dkkate alarak

değerlendrmek gerekldr. (IV) Yaklaşık 100 yıl ömür

süren Mmar Snan bu kadar esern her brn bzzat

kends nşa etmemş, ayrıntılarla bre br lglenmemş,

bazı yapıların sadece planlarını çzmş, projeler

değerlendrmş, “Mmarbaşı” olarak süreçler yardımcıları

vasıtasıyla denetlemş ve yönetmştr. (V) Bu durum

Osmanlı İmparatorluğu’nun organzasyon başarısı kadar

Mmar Snan’ın yönetclğn, organzatörlüğünü, sevk ve

daredek başarısını da göstermektedr.

19. Bu parçadak numaralanmış cümlelerle lgl olarak

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) I. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır.

B) II. cümlede, nesnel fadelere yer verlmştr.

C) III. cümlede, br zorunluluktan bahsedlmştr.

D) IV. cümlede, açıklama yapılmıştır.

E) V. cümlede, beğen dle getrlmştr.

20. I. Kendnden sonraklere öncülük etmştr.

II. Eserlernn hepsn kends nşa etmştr.

III. Her esernde farklı br görevde yer almıştır.

Bu parçadan hareketle Mmar Snan’la lgl

yargılardan hanglerne ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) I, II ve III

P:230

230

Odaklanma

Odaklanma

 Bu testte 20 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan sorular, deneme sınavı bütünlüğünde

oluşturulmamış; sadece odaklanma düzeyinizi daha ileri

seviyeye taşıyabilmeniz için oluşturulmuştur.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 18-22 dakikadır.

D B Y N

1. - 2. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

(I) Duruş bozuklukları, kalıtsal yan aleden gelen kalıcı br

rahatsızlık sonucunda oluşablr. (II) Bu tür duruş

bozuklukları, tıbb tedavyle düzeltleblr. (III) Yaşam ve

çalışma alışkanlıklarından doğan duruş bozuklukları se

sonradan oluşacağı gb tıbb tedavye gerek duymadan,

alışkanlıkları değştrerek ve bazı egzerszlerle

düzeltleblr. (IV) Duruş bozukluklarının genel olarak

çalışma sırasında sürekl tekrarlanan hareketler sonucu

ortaya çıkıyor olması, nsanların sağlıklarına pek de dkkat

etmedklern göstermektedr. (V) Blgsayarla yapılan

şlerde sürekl oturarak çalışmak, şoförlük, ktap üzerne

eğlmek, çocukların okulda kend boylarına uygun

olmayan okul sıralarında oturmaları, çok küçük yaşlardan

tbaren ağır sırt çantası taşımak gb alışkanlıklar; duruş

bozukluklarına neden olablr. ----.

1. Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnde br

çıkarım yapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2. Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlemez?

A) Duruş bozukluğu nedenyle oluşablen omurga eğrlğ

gb vücut rahatsızlıklarını ler yaşlarda düzeltmek

maalesef zordur

B) Bu yüzden çocukların erken yaşlarda sporla

tanıştırılması gerekr; spor, kasları güçlendrdğ çn

vücudun dk durmasını kolaylaştırır

C) Beden gücüyle çalışanlar çn duruş bozukluğunun

düzeltlmes çok öneml değldr; öneml olan nefes alıp

veryor olmak ve çalışma performansını artırmaktır

D) Duruş bozukluğunun gderlmes çn en etkl

yöntemlerden br vücut kondsyonunun artırılması,

kasların esnetlmes ve güçlendrlmesdr

E) Çalışma alanlarındak bu tür duruş bozukluklarının

temelnde görüldüğü üzere genellkle ergonom

kurallarına uyulmayan çalışma koşulları yatar

7

3. Yen nesl, maaş değl unvan peşnde!

Br araştırma şrket, maaşlı çalışan 18-25 yaş

aralığındak 830 kşyle yaptığı görüşmede kşlere

unvan terchne yönelk sorular sormuştur. Araştırma

sonucunda katılımcıların %80’nn “Çalıştığım yerdek

öncelğm unvan değl, maaşım.” cevabı verdğ,

%18’nn “Unvanım yükseltlrse maaşımın aynı kalması

öneml değl.” görüşünü belrttğ, %2’snn de “Unvanım

yükselrse maaşımın düşmes benm çn öneml olmaz.”

dedğ tespt edlmştr. Araştırma sonuçları, son

dönemde popüler hâle gelen unvan pazarlamasının

nasıl yapılacağı konusunda da şrketlere öneml ger

bldrmler sunmuştur.

Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum

yapılmaktadır.

B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları

bulunmaktadır.

C) İstatistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya

koyulmaktadır.

D) Güncel bir konunun ekonomik etkilerine

değinilmektedir.

E) Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları

karşılaştırılmaktadır.

ÇIKMIŞ

SORU

2020 - TYT

P:231

231

ODAKLANMA

4. Edebî metnler, gerçek br olaya dayansa da temelde

kurgusaldır. Onu ortaya koyan kşnn ya da toplumun

duygularını, düşüncelern, hayallern, özlemlern yansıtır.

İçnde gerçek dışı hatta akıl dışı unsurlar barındırablr.

İnsan düşünür, hsseder, hayal eder ve bunları edebî ürün

olarak ortaya koyar. Bu bağlamda edebî metn, ortaya

konduğu dönemn bakış açısını ve özellklern yansıtır.

Edebî metnde br olay anlatılırken anlatıcının duyguları,

sezgler hatta hayaller şn çne grer. Tarhî metnler se

olanı yansıtır. Olayların fotoğrafını çeker. Bunu da

dellleryle ortaya koyar. Tarhî metnler, br araştırma

ürünüdür. Ortaya konduğu dönemn bakış açısına göre

oluşturulur. Hçbr şey değştrmez, var olanı ortaya

koymaya çalışır. Blm nsanı, tarhî metnler oluştururken

şn çne kend duygularını, hayallern katmaz.

Bu parçadan hareketle edebyat ve tarh le lgl olarak

I. Ortak kaynak kullansalar da yaklaşım ve yöntemler

arasında belrgn farklılıklar vardır.

II. İnsan ve toplumun bugünü ve geleceğne dar genel

çıkarımlarda bulunurlar.

III. Her k tür de üzernde çalıştıkları dönem tüm

çıplaklığıyla gözler önüne serer.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

5. Gazetec:

(I) ----

Uzman:

— Türkye’de byogaz potansyel çok yüksek fakat

blndğ üzere Avrupa’da byogaz tesslernde verm artırıcı

olarak mısır slajı kullanılır. İklmsel özellkler nedenyle

yağmur sayesnde mısır slajı üretmler de çok fazladır ve

fyatı da çok uygundur.

Gazetec:

(II) ----

Uzman:

— Her şeyden önce üç bakanlığın ortak çalışma yapması

gerekmektedr. Tarım, Enerj ve Çevre Bakanlıklarının

ortak sorunu olan atık ve enerj master planı yapılmalı ve

yurt çndek br kuruluştan danışmanlık alarak bölgesel

stratejler oluşturulmalıdır.

Bu dyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdaklerden

hangs sırasıyla getrlmeldr?

A) (I) Türkye’de byogazdan enerj üretm konusundak

çalışmaları nasıl değerlendryorsunuz?

(II) Byogaz kaynaklarının daha verml ve etkn olarak

kullanılması çn neler yapılmalıdır?

B) (I) Byogaz kaynaklarından elektrk üretm konusundak

enerj poltkasıyla lgl düşüncelernz nelerdr?

(II) Byogazdan enerj üretmyle lgl olarak yapılan

Ar-Ge çalışmalarını yeterl buluyor musunuz?

C) (I) Byogaz tesslernn kurulması ve şletlmes

konusunda Türkye’dek engeller nelerdr?

(II) Byogazdan enerj üretmnn önümüzdek 20 yıllık

projeksyon çersnde yer ve önem ne olacaktır?

D) (I) Byogazdan enerj üretmnde özel sektörün rolü

nedr ve ne olmalıdır?

(II) Byogazın kullanımının daha yeşl ve yaşanablr br

dünya çn şlev nedr?

E) (I) Byogazın faydalarını anlatmamız gerekrse ne

söyleyeblrsnz?

(II) Byogaz, Türkye’de sthdama büyük katkılar

sağlayablr m?

7

P:232

232

ODAKLANMA

6. Son günlerde And Olsun başlıklı br şr üzernde

çalışıyorum. Uzunca br şr. Yazmak benm çn

yaşamanın br parçası oldu artık. İy kötü hep br şeyler

yazıyorum. Sonra ayıklıyorum onları. Kötüler hemen

atamıyorum. Ne de olsa benden br şeyler var onlarda.

Evet, elmde br ktaplık daha şr brkt. Kısmet olursa

gelecek yıla demetlerm onları. Zamana karşı kaç şr

dayanacak bakalım. Zamanın en büyük şar olarak

pazarlanan çoğu şarn kendler daha hayatta ken plkler

pazara çıkmadı mı? Öneml olan, ----

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) şrler br an önce ktaplaştırmak değl m?

B) çok yazmak değl; gerçek şr yakalayablmektr.

C) yazılan şrlern ntelğ değl; ncelğdr.

D) güçlü mgelere sahp sanatsal söyleyşe ulaşablmektr.

E) y-kötü ayrımı yapmadan duyguları söze dökeblmektr.

8. (I) “Sürgün” sözcüğü; halk kültürümüzde, sözlü ya da

yazılı olsun, geleneksel yazınımızda yer etmemş br

sözcüktür. (II) Buna karşılık “gurbet” türkülermzden âşık

hkâyelerne, masallardan ağıtlara dek halk yazınımızın

tüm örneklernde duyurur ağırlığını. (III) “Gurbet” sözcüğü;

yan anlamlarının zengnlğ, yol açtığı çağrışımların

bolluğuyla halkın mgelemnde ve gderek ortak blncnde

öneml br yer tutmuştur. (IV) Ekonomk koşulların yol

açtığı gurbet olgusu, toplumsal hatta gderek ruhsal br

duruma dönüşmüştür. (V) Yalnızca köyünden,

sevdklernden, yaşadığı topraktan ayrılmak değldr çünkü

gurbet; uzakta olmanın, “ölümden beter” ayrılığın yol

açtığı br ruhsal durumdur aynı zamanda.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangs

düşüncenn akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

9. I. Düşünce yazıları genel başlığı altında toplanan

felsefe ve tarh eserleryle makale, sohbet, fıkra gb

gazete ürünlernn, 16. yüzyıldan sonra çeştler

çoğalan deneme yazılarının br toplumun

edebyatında var olablmes çn bazı koşullar

gerekldr.

II. Örneğn br toplumda tyatro çalışmalarının ve yazılı

eserlern yürümes çn yoğunluk, zengnlk ve

özgürlük şeklnde üç kelmede özetlenen ntelklern

varlığı aranır. Bugün ble Türkye’nn brçok lnn

tyatrosuz oluşu, yazlık turnelern brkaç günlük

gelgeç gösterlere kalışı, bu üç koşulun üçünün

brden gerçekleşmemş olmasıyla açıklanablr.

II numaralı parçanın I numaralı parçayla lşksn

aşağıdaklerden hangs açıklar?

A) Farklı br bakış açısıyla tesptlern güçlendrmek

B) İddalarının olası sonuçlarına dkkat çekmek

C) Gerekçeler açıklayarak ana fkr desteklemek

D) Anlatılanların nedenlern sıralamak

E) Edebî türlern varlığının farklı koşullar gerektrdğn

kanıtlamak

7

7. “Seni ne kadar özlediğimi keşke anlatabilsem.” gibi düz

bir cümleyle karşılık bulan özlem, şairin dilinde bir

çırpıda “Şurama saplanana özlem demeselerdi, bıçak

derdim.” ifadesine dönüşebiliyor. Bu farklılaşma kültürler

arasında da görülebiliyor. Kişinin iç sıkıntısının artması

ve herhangi bir şey yapma konusunda isteksizlik

yaşaması olarak tanımlanan depresyon hâli, Japonlarda

“ruhun üşümesi” olarak ifade edilirken Anadolu’da ise

“gönlün yorulması” şeklinde niteleniyor.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) Kişilerin duygularını paylaşma arzuları, toplumdan

topluma farklılaşır.

B) Duygulara yüklenilen anlamlar, kültürlere göre

derecelendirilir.

C) İnsanların ruh durumları, kişiler ve olaylara göre

değişiklik gösterir.

D) Duyguların ifadesi, sanatçı ve toplum dikkatiyle

sıradanlıktan kurtulur.

E) Şairler, kelimelerini toplumların hassasiyetine bağlı Ç

olarak seçer. IKMIŞ

SORU

2022 - AYT

P:233

233

ODAKLANMA

10. - 11. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Baksı Müzes, bütün yaratıcılıkları yüksek br tepe üstünde

br araya getryor. Bu müze; kadını, çocuğu, nsanı

odağına alan, gönüllülük ruhunu baştan tanımlayan, sanat

ve tutkunun yapısıdır. Müze, Bayburt doğumlu sanatçı ve

akademsyen Prof. Dr. Hüsamettn Koçan’ın 2000 yılında

flzlenen breysel düşü. Esk adıyla Baksı, bugünkü adıyla

Bayburt’un Bayraktar köyünde yükselen sıra dışı br bna.

Geleneksel sanat le çağdaş sanatı aynı çatı altında yan

yana, ç çe getren Baksı Müzes; bulunduğu toprakların

dernlğ, tılsımı ve gzemyle hayat buluyor. Kendsn

sadece seyrlk br müze olarak sınırlamayan, o bölgede

yaşayan nsanlara mkânlar sağlayan, eğtm veren, o

topraklarda yaşamayı br sevnç hâlne getrmek steyen

br müzedr. Baksı Müzesnde etnografya da var köylünün

klm de var seramğ de var modern sanatın bütün

elemanları da var. Resm, heykel, vdeo sanatı, müzğ

var. Anadolu’da nsanların çok muhafazakâr oldukları br

bölgede 12 yıldır kadınlar tarafından yönetlyor bu müze.

Bu karmada İstanbullu çok y eğtm almış kadın da

Bayburtlu kadın da yerelle şehrl arasında çatışma

olmadan brlkte katma değer yaratmak çn çalışıyor.

Müze, açtığı “ehram” ve “klm” atölyeleryle 35 kadın

sthdam etmeye hazırlanıyor. Ehram dokumanın çağdaş

br anlayışla ele alınması, böylelkle bölgedek kadınların

etkn brer üretc sıfatıyla ekonomk hayatın çnde var

olması amaçlanıyor.

10. Bu parçada Baksı Müzesnn aşağıdak özellklernden

hangsne değnlmemştr?

A) Tasarımının özgünlüğüne

B) Merkezden uzakta oluşuna

C) Coğrafyasıyla dyalog hâlnde olduğuna

D) Etkleşmlere açık yapılanmasına

E) Sanat ve halk blmyle lgl yayınlar hazırladığına

11. I. Kadın sthdamını desteklemek

II. Baksı adının müzenn msyonuyla örtüştürülmek

stenmes

III. Dokumacılığa çağdaş br boyut kazandırmak

IV. Bölgeye yönelk turzm etksn yoğunlaştırablmek

Bu parçada söz edlen kadınların çalıştırılması

yukarıdak gerekçelerden hangleryle

lşklendrlemez?

A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II

D) I ve III E) II ve IV

12. - 13. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Son dönemlerde edebyatımızda br roman bereketnn

yaşandığı gözlemlenmektedr. Özellkle son brkaç yıl

çersnde büyük br atağa geçmş; yayın ve edebyat

hayatımızda âdeta br patlamaya dönüşmüştür k bu,

romanın bzm edebyatımızdak varoluş tarh çersnde

bugüne kadar şaht olunmamış br durumdur. Edebyat ve

ktap derglernde, nternet stelernde ve televzyon

programlarında bu duruma dar son zamanlarda epeyce

şey yazılıp söylenmeye başlandı. Kmler bu sayısal artışı

olumlu buldu, kmler ntelk açısından değerlendrd. Bu

durum, genç yazarların da hararetl br stekle romana

yönelmelern sağladı. Geçmşte gençlern edebyata lgs

veya özents şr üzernden başlardı. Bu, uzun süre de

geçerllğn korudu. Sonra galba br ara, belk 90’lı

yıllarda, sevndrc olarak hkâyeye lg yenden

canlanmaya başladı. Hkâye ktapları ve dergler brbr

peş sıra okuyucu karşısına çıktı. Byografler ve hatırat

ktapları derken esk İstanbul hayatını anlatan ktaplar da

yne bu yıllarda lg kervanına eklend.

12. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs kesnlkle

doğrudur?

A) Roman furyası, bütün edebî türler gerde bırakmıştır.

B) Romanın vme kazanması, genç yazarları roman

türünde eserler vermeye sevk etmştr.

C) Romana olan lgnn artması gazetelern kültür-sanat

sayfalarına ve eklerne konu olmuştur.

D) Roman, Türk edebyatında son k yıl çnde vme

kazanmıştır.

E) Roman türündek sayısal artışı, çok kş olumsuz yönde

değerlendrmştr.

13. Bu parçaya göre aşağıdaklerden hangs gençlern

geçmş yıllarda lg duyduğu yazın türlernden br

değldr?

A) Hkâye B) Şr C) Yaşam öyküsü

D) Köşe yazısı E) Anı

7

P:234

234

ODAKLANMA

14. (I) Bu yıl düzenlenecek FIFA Dünya Kupası’nı dünya

genelnde 2 mlyar kşnn takp etmes beklenyor.

(II) 7,6 mlyar nsanın yaşadığı gezegenmze gerçekten

de küresel br heyecan vadedyor meşn yuvarlak.

(III) Türkye’nn yer aldığı turnuvalar hâlyle daha çok

lgmz çekse de yne de futbolla dolu br yaz hayal etmek

çoğu nsan çn her zaman heyecan verc oluyor.

(IV) Futbolun kıtalar arası mücadeles yüz yıl öncesnde

olmpyat şemsyes altında gerçekleşyordu. (V) Futbolun

popülerlk anlamında dğer sporların önüne geçmes ve

kend başına br turnuvayı hak ettğ düşüncesnn ağırlık

kazanmasıyla beraber Dünya Kupası’nın lk düdüğü çalar.

(VI) Yıl 1930’dur. (VII) Br yıl önce ABD borsasının

çökmesyle oluşan ekonomk krz, tüm dünyaya yayılırken

futbol tarhte lk defa ktlelern kafa dağıttığı br etknlğe

dönüşür.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

15. (I) “Mutlu olmam gerek” düşünces, br zorlanma hâlne

gelrse beklenenn tam ters şeklde strese yol açablr.

(II) Bunun yerne faalyetn kendsne veya yaptığınız şe

odaklanıp mutluluğu br hedef olarak belrlemeyp sürece

odaklanmak, mutlu hssetme sonucunu kendlğnden

getrr. (III) Yalnızlık, brçok ruhsal rahatsızlıkla bağlantılı

olablen br olgu; nsanlarla zaman geçrmeye çalışın.

(IV) Yalnız kaldıkça mutsuzluk artar ve mutsuzluk arttıkça

da dğerlernden daha uzak oluruz. (V) Bu kısır döngü se

depresyona yol açablr. (VI) Arkadaşlarınızla br kahve

çmeye çıkablr veya br derneğn faalyetlerne katılarak

yen nsanlarla tanışmayı ve sorumluluk almayı

deneyeblrsnz.

Bu parça k paragrafa ayrılmak stense knc paragraf

numaralanmış cümlelern hangsyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

16. 15 Mart 1981 tarhnde yaşama gözlern yuman, 17 Mart

Salı günü toprağa verlen Yaşar Nab le Türk ulusu,

Cumhuryet Dönem’nde üstün varlık gösteren en büyük

evlatlarından brn ytrmştr. Yaşar Nab, önce kşlğnn

saygınlığı, dengel tutumu ve çalışkanlığı le dkkat

çekerd. İknc büyük özellğ; hçbr yerden akçıl yardım

görmeden Türk tarhnn en etkl ve çağcıl yazın dergs

olan Varlık’ı küçük br ara verme dışında sürekl olarak

çıkarması, kend yaşıtlarından başlayarak hemen bütün

Cumhuryet Dönem sanat topluluk ve akımlarının Varlık

yuvasında ortaya çıkıp kanatlanmalarını sağlamasıdır.

Bu özellk ve ntelkler Yaşar Nab’ye en uzak yurt

köşelernde olduğu gb hemen bütün yabancı ülkelerde

de saygınlık kazandırmıştı. Türkye’de yazınla lgl her

steğ olan ona koşar, yabancı ülkelerdek kş ve

kuruluşlar se bzmle lgl her başvuruyu ona yaparlardı.

Yaşar Nab’ye brkaç yıl önce en büyük devlet armağanı

olan Kültür Bakanlığı Ödülü verlmşt. Ne var k Atatürk’ün

doğumunun 100. yıl armağanları dağıtılırken nasıl son

altmış yıllık dönemmzn en büyük ve lgnç kşs, pyano

vrtüözü Ferhunde Erkn düşünülmedyse Yaşar Nab le

Vedat Nedm Tör de unutuldu.

Bu parçada Yaşar Nab le lgl olarak

I. Yaşar Nab’nn öne çıkan kşlk özellkler nelerdr?

II. Yaşar Nab’nn edebyatımız çn önem nedr?

III. Kültür Bakanlığı Ödülü neden Yaşar Nab’ye

verlmştr?

IV. Yaşar Nab’nn yurt çnde de yurt dışında da

saygınlık kazanmasının ona ne gb br getrs

olmuştur?

V. Yaşar Nab ne zaman ve nereye defnedlmştr?

sorularından hanglernn cevabı vardır?

A) I, II, IV B) I ve IV C) II ve V

D) I ve II E) Yalnız II

7

P:235

235

ODAKLANMA 7

17. - 19. soruları aşağıdak parçaya göre cevaplayınız.

Edebyat ve düşünce dergclğnde edtörün görev

öncelkle edebyata yen ve y yazarlar kazandırmaktır. Her

sayısında genç yazarlara da yer veren Sözcükler nedense

edebyat çevrelerndek algısı bakımından daha zyade

yaşlı yazarların metnlern yayımlayan br derg olarak

algılanmakta. Gençlern smlernn henüz Emn Özdemr,

Cevat Çapan, Refk Durbaş, Ceml Kavukçu, Ron

Margules, Ahmet Tell kadar yaygın olarak blnmemes

onların görünür olmalarını önlüyor. Bu nedenle derg, son

sayısında genç yazarları daha yakından tanımaya mkân

verecek söyleş dzs başlattı. Km ne derse desn yaşlı

yazarların brbrne yaslanmasıyla yükselen dergnn alçak

yerlernde genç yazarlar da var ve bu smlern sayıları son

yıllarda gderek artıyor. Derg, br edebyat dergsnn özgün

ve ntelkl şlev açısından hayl öneml metne ve

konuşmaya sayfalarında yer verd. Şr ve hkâye yanında

Tahsn Yücel, Dona Ruşt, Drago Jancar gb yazarların

romanlarından bölümler yayımlanırken Terry Eagleton’ın

İnglz Romanı adlı ncelemesnden bazı bölümler ktabın

çevrs basılmadan dergde okuyucularla buluştu. Başka

edebyat derglernde olduğu gb aynı adla br yayınev de

var. Sözcükler, çevr edebyat odaklı dosyasıyla da farklı

br yerde durdu. Kültür ve düşünce dünyasını

zengnleştren, bazen de kısırlaştıran çevr konusunda

kapı açtığı br gerçek. Türkçeden, Farsçadan İnglzceye

yapılanları ele alması se edebyat derglerndek yaygın

tutumun dışındaydı.

17. Bu parçadan hareketle aşağıdaklerden hangs

Sözcükler dergsn tanımlamaz?

A) Br edebyat ve düşünce dergsdr.

B) Farklı türdek özgün ve ntelkl yazıların buluştuğu br

yerdr.

C) Yalnızca tanınmış yazarların boy gösterdğ br

ortamdır.

D) Yabancı yazarların çalışmalarına da yer veren br

dergdr.

E) Yenlklere kucak açmış br öncüdür.

18. Bu parçadak altı çzl sözle vurgulanmak stenen

aşağıdaklerden hangsdr?

A) Çalışmalarda ayrıntılara çokça dkkat etmek

B) Devamlı olarak br devnm çnde olmak

C) Süregelen durumun her koşulda devamını stemek

D) Dğerlerne örnek olmak üzere br şe lk önce

başlamak

E) Özgün ve yenlkç br üsluba yer vermek

19. I. Çevr çalışmalarının edebyata bazen olumlu bazen

de olumsuz etkler olablr.

II. Söz konusu dergde yer alan çevrler, her edebyat

dergsnde görebleceğmz türden çalışmalardır.

III. Dergde, Farsçadan ve İnglzceden Türkçeye

yapılmış çevrlere yer verlmştr.

Bu parçadan hareketle yukarıdaklerden hanglerne

ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

20. (I) Br nsanın çnde para kaygısıyla sanatın uzlaşacağına

nanmıyorum. (II) Sanat, hçbr ortak kabul etmeyecek

kadar kıskanç br sevgldr. (III) Küçük hesapların da en

büyük düşmanıdır. (IV) Buna karşılık ekmek paralarını ble

sanatlarına harcayanlar, sonunda para da kazanmışlardır.

(V) Bu k kaygı br araya gelmyorsa kabahatn kmde

olduğu da ayrı mesele ama gelmedğ de ortada.

Bu parçadak numaralanmış cümlelern hangsnden

sonra “Önce para kazanayım, sonra sanat yaparım dyen

sanatçıların nasıl kuruduğunu görmüşsünüzdür.” cümles

getrlmeldr?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:236

236

ÇIKMIŞ

SORULAR

1. Sanat, edebiyat ve eleştirinin kökeninin yakın dönemlere

dayandığını iddia ederken resim, şiir ve müzik türlerinin

izlerine daha önceki çağlarda rastlanmadığını değil; bu

türlere bakışımızın önceki dönemlerden farklı olduğunu

ileri sürüyorum. Söz gelimi İlyada destanı 2000’li yıllarda

Arkaik Çağ’dakinden çok farklı işlevler görür. Modern

okurlar için bir başyapıt olarak Batı edebiyatında önemli

bir yeri vardır. Ama Antik Yunan’da yaşayanlar, onun

edebiyat olduğunu düşünemezlerdi çünkü kavramsal

olarak henüz böyle bir sınıflama yoktu. Bu epik şiir,

kurmaca olması yönüyle benzersiz bir yazın tarzı payesi

almak şöyle dursun, toplumsal hayatla sıkı sıkıya

bütünleşmişti; törenlerde okunuyor, öğretiliyor ve sık sık

hukuksal anlaşmazlıkların karara bağlanmasında

kullanılıyordu.

Bu parçaya göre Antik Yunan’da İlyada destanının

günümüzdeki gibi bir edebî yapıt olarak

görülmemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sözlü kültür geleneğinden beslendiği için toplumun

ürünü olarak algılanması

B) Sosyal yaşamda bir amaca hizmet ettiği için faydacı

yaklaşımla incelenmesi

C) Hukuki metinlerin boşluğunu doldurduğu için estetik

yönüne odaklanılmaması

D) Yazınsal metin kategorisi oluşmadığından bu yönünün

değerlendirilememesi

E) İçeriğinin, yazıldığı dönemin sosyal ve siyasal

işleyişine yönelik tasarlanması

2022 - TYT

2. Charlie Chaplin’e özgü güldürme yeteneğinin çıkış

noktası, her birimizin yaptığı gibi, katı ama daima yeni

olan, aynı zamanda belirsizlikler ve güçlüklerle dolu bir

gündelik hayatın içine paldır küldür dalan bir çocuğun

basitliğidir. Bu yüzden onun komedi gücünün sırrı

bedeninde değil, bu bedenin maddi ve toplumsal dünyayla

kurduğu ilişkide yatar. Chaplin’in yarattığı naif, çevik

bedenli ama masum ruhlu Şarlo karakteri, davranışları

belirlenmiş insanların ve şeylerin karmaşık ve

kusursuzlaşmış evrenine girer. Şarlo’nun fiziksel esnekliği,

jestlerini süratle uyarlama ve dönüştürme kapasitesi;

naifliğinin kanıtı ve işareti olan aşırı beceriksizliğe insani

bir doğallık katar. Şarlo, nesnelerle kavgaya girişir ve

bunlar gündelik nesnelerdir: bir şemsiye, bir arkalıklı

koltuk, bir motosiklet, bir muz kabuğu... Her daim şaşkın,

şeylerin yabancılığı karşısında daima heyecanlı ve

rutinleşmiş sıradan eylemlerde bile her zaman beceriksiz

olan Şarlo, bu bayağı şeyler karşısındaki tutumumuzu

gözümüzde sabitler. Böylece durumu şaşkınlık verici,

dramatik ve neşeli hâle getirir. O, aşina olduğumuz

dünyaya yabancı biri gibi girerek orada kendi yolunu

neşeli hasarlarla açar. Tam da bu sırada aşina olduğumuz

nesneler birdenbire aşina olmadığımız bir şekle bürünür

ve bize aniden yabancılaşır. Aslında amaç bizi rahatsız

etmek ve nesneler karşısındaki bizi, bize daha iyi

göstermektir.

Bu parçaya göre Chaplin’in filmlerindeki nihai amaç

aşağıdakilerden hangisidir?

A) İnsanlar arasındaki gündelik ilişkilerin arka planını

görebilmemizi sağlamak

B) Alışılmış olana ilişkin kişisel yargılarımızı toplumun

beklentileriyle uzlaştırmak

C) Müdahalelerimizle hayatın eğlenceli ve doyurucu

olabileceğini göstermek

D) Gündelik, sıradan ve rutin eylemler karşısındaki

tavırlarımızı sürdürtmek

E) Basit nesne ve durumlar karşısındaki bilindik duygusal

tepkilerimizi sorgulatmak

2021 - ALES

 Bu testte 30 soru yer almaktadır.

 Bu testte yer alan soruların tamamı, ÖSYM tarafından

KPSS, ALES, DGS, MSÜ, TYT veya AYT’de sorulmuş olan

sorulardan seçilmiştir.

 Dikkat! Bu testte yer alan soruları, tek oturumda çözmenizi tavsiye ederiz.  Bu test için size önerilen süre 30 - 38 dakikadır.

D B Y N

1

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

P:237

237

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

3. Yaratıcı yazarlık seminerine katılan bir öğrenciden,

kahramanın yaşadığı korkuyu konu alan bir öykü yazması

istenince öğrenci şu cümleleri yazar:

“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki kişinin onu takip

ettiğini işitti. Bütün vücudunu saran bir korkuyla ürperdi.

Kalbi hızla çarparken korkudan bayılacak gibi oldu.”

Öğrenciye verilen tavsiye: “----.”

Semineri veren öykücünün tavsiyesinden sonra öğrenci

aynı cümleleri aşağıdaki gibi değiştirir:

“Ahsen kapıya doğru koşarken ardındaki ayak seslerini

duydu. Bütün gövdesi kontrolünü yitirmiş bir yay gibi

gerildi. Kalbi göğsüne sığmıyor, güçlükle soluk

alabiliyordu.”

Bu parçadan hareketle öğrenciye verilen tavsiye

aşağıdakilerin hangisi olabilir?

A) Mekân tasvirlerini, kahramanın duygularından daha ön

planda tutarsan silik bir kalemden ibaret kalırsın

B) İnsanların duygularına dokunmak istiyorsan

metinlerindeki kahramanların yaşadıkları olaylara her

anıyla tanıklık etmelisin

C) Güçlü bir kalem olmak için ayın parladığını

söylemeden, kırık bir cam parçası üzerindeki ışıltısını

göstermelisin

D) İnsanın ve insanlığın temel duygularına, dürtülerine

odaklanmak seni başarıya götürecek hareket

noktalarından biridir

E) Kahramanının duygularını zaman ve mekânla

bütünleştirmelisin ki o, gerçek dünyada bir yansımaya

dönüşsün

2021 - AYT

4. • Zaman zaman televizyonlarda toplu balina

ölümlerine ilişkin haberler, karaya vurmuş balina

görüntüleriyle karşımıza çıkar. Araştırmalar bu

ölümlere okyanusların endüstriyel ve kimyasal

atıklarla kirletilmesi, suların bulanıklaşması ve yanlış

avlanmalar gibi etkenlerin sebep olduğunu gösterir. • Balinalar, okyanusta yüzerken kafalarının ön

kısmından gönderilen elektromanyetik dalgalarla

yönlerini bulurlar. Bu özelliklerinden hem bulanık

sularda yüzerken hem de göç ederken yararlanırlar.

Ancak zaman zaman dünyanın manyetik alanının

değişmesi ya da balinalardaki yön bulma sisteminin

hastalık sonucu bozulması nedeniyle yönlerini tayin

etmekte sorun yaşarlar ve karaya vururlar.

Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini

göstermektedirler.

B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu

vurgulamaktadırlar.

C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele

almaktadırlar.

D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler

sunmaktadırlar.

E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer

nedenlerle açıklamaktadırlar.

2019 - TYT

P:238

238

ÇIKMIŞ

SORULAR

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

5. Psikolojide “hatırlama efekti” olarak adlandırılan daha eski

anıların geri dönüşü, tam bir muammadır. Anıların en eski

olandan başlayarak hatırlanması, “unutmanın ilk temel

yasası” ile tezatlık göstermektedir. Bu yasaya göre bir

olayın üzerinden ne kadar uzun zaman geçmişse olayın

hatırlanma ihtimali de o kadar azdır. Ancak hatırlama

efektinde durum tam tersidir. Kişi, yaşı ilerledikçe daha

eski anılarını hatırlar. Bu anıların ortaya çıkması için

neden ihtiyarlığı beklediği ise bilimin araştırdığı başka bir

muammadır. Kırklarında, ellilerindeki insanların da bunları

kolaylıkla anımsamaları gerekmez mi? Neden bu anılar,

bellek gerçekten yaşlanınca gösteriyor kendini? Sanki

bunca yıl boyunca yayın yasağı varmış da yasağın

kalkması için belli bir süre geçmesi gerekiyormuş gibi...

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılamaz?

A) Hatırlama efektinde, anılar genellikle en eski olandan

daha yeni olana doğru hatırlanır.

B) Unutmanın ilk temel yasasına göre üzerinden uzun

zaman geçen olayların hatırlanması zordur.

C) Eski anıların bellek yaşlandıktan sonra hatırlanması,

bilimsel açıdan bir merak konusudur.

D) Bellekte yer alan ilk anıların bellek yaşlanmadan ortaya

çıkması, dış etkenlere bağlıdır.

E) Hatırlama efektinin ortaya çıkması ancak ihtiyarlıkta,

belleğin yaşlanmasıyla mümkündür.

2019 - TYT

6. Gazeteci: Denizin renginin mavi olduğunu söyleyen genç

dostunuza niçin şiir yazmayı bırakmasını salık verdiniz?

Şair: Deniz mavi olduğu için.

Gazeteci: Aynı sözleri söyleyen bir ressam olsaydı

yanıtınız yine aynı mı olacaktı?

Şair: Bir ressama denizin rengini sormazdım ki. Olsa olsa

dalgaların sesini betimlemesini isterdim ondan.

Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki

şairin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?

A) Bir eserin sanatsal bir nitelik taşıdığını anlamanın en

kolay yolu, onun gerçekliği olduğu gibi

yansıtabilmesinden geçer.

B) Bence sanatın amacı, sözcükler veya görsel tablolar

aracılığıyla karşısındaki kişiyi duygusal bir ruh hâline

taşıyabilmektir.

C) Sanatın işlevinin, ele aldığı gerçekliği bir başka

düzleme taşıyarak onu dönüştürebilmesinde saklı

olduğunu düşünüyorum.

D) Sanatın; işlediği herhangi bir gerçeklik veya nesneyi,

onları kuşatan sınırlar içinde resmedebildiği ölçüde

başarılı olacağına inanıyorum.

E) Şiir, resim veya sanatın diğer alanları, insani gerçeklik

karşısında bir ayna olmayı başarabilirse asıl hedefine

ulaşmış sayılır.

2021 - TYT

7. Ay ve Mars yüzeyine gerçekleştirilmesi planlanan uzun

süreli, mürettebatlı uzay seyahatleri için aşılması gereken

çeşitli teknik zorluklar bulunuyor. Örneğin insanların

ihtiyacı olan her şeyi Mars’a göndermek hem teknik hem

de finansal açıdan mümkün görünmüyor. Bu nedenle

araştırmacılar orada bulunan malzemelerle bina inşası ve

basit araç gereçler üretilmesi gibi konulara pratik çözümler

getirmeye çalışıyorlar. Uzun süreli, mürettebatlı görevler

süresince kullanılacak çeşitli aletler ve barınaklar inşa

etmek için güvenilir yapı malzemelerine ihtiyaç duyulması

kaçınılmaz oluyor. Bu noktada yerel kaynakların etkin

kullanımının, maliyetleri azaltmaya yardımcı olacağı

düşünülüyor.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) İnsanın yakın gelecekte Dünya dışında bulunan farklı

yaşam alanlarına yerleşerek bu alanlara kolaylıkla

uyum sağlamasının mümkün olduğuna

B) Günümüzdeki teknolojik olanaklarla Mars’a ancak kısa

süreli seyahatlerin yapılabilmesi için gerekli alt yapı

çalışmalarının tamamlandığına

C) Yüksek maliyet ve teknolojik yetersizlikler aşıldığında

Ay ve Mars dışında da insan yaşamına uygun yaşam

alanları oluşturulabileceğine

D) Mars’ta insan yaşamına uygun temel gereksinimlerin

sağlanmasının yüksek maliyetler ve iş gücü gerektirdiği

için çalışmaların yavaş ilerlediğine

E) Mars’ta bulunan olanakları değerlendirerek görevli

mürettebata uygun bir yaşam alanı oluşturabilmek için

ek çalışmalar yapılması gerektiğine

2021 - ALES

8. Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir adlı eserine yeni bir

şehir eklese bu kuşkusuz Paris olurdu. Tanpınar; Yahya

Kemal’den, Proust’tan okuduğu bu şehre ancak İkinci

Dünya Savaşı sonrasında gidebildi. Yazar için gecikmiş

bu ziyaret, hayalindeki Paris ile karşılaştığı şehir arasında

çatışmalara neden oldu. Tanpınar için düş kırıklıklarıyla

dolu bu seyahatin izlerine, bazı deneme ve mektuplarında

rastlanır. Yazarın İstanbul’u, kişisel tarihine dönerek

arşınlamasına benzer biçimde Paris’i de kendi soyut

tasarımlarındaki hâliyle görmeye çalıştığı ama gerçekte

gördükleri karşısında şehre dair bu zihinsel kabulleri terk

ederek yepyeni bir çatı, daha derin bir temel arayışına

girdiği anlaşılıyor.

Bu parçadan hareketle Ahmet Hamdi Tanpınar ile ilgili

aşağıdakilerin hangisi söylenemez?

A) Hayalindeki Paris’i, başkalarının anıları ile edebî

eserlerinden hareketle biçimlendirdiği

B) İstanbul’u, edebiyatla iç içe oluşan hayallerden çok

somut deneyimleriyle yorumladığı

C) Paris’e dair izlenimlerinin zaman zaman çeşitli

türlerdeki eserlerinde yer aldığı

D) İstanbul ve Paris’in, edebî yaşamında belirli bir yer

edinen şehirler arasında olduğu

E) Paris değerlendirmelerinde başlangıçtaki beklentilerin

zamanla değişim gösterdiği

2021 - TYT

P:239

239

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

9. Walter Mischel, Trinidad’da kültürel farklılıklar ve kişilik

üzerine bir araştırma yürüttü. Araştırmanın amacı ülkede

yaşayan Afrika ve Hindistan kökenli etnik gruplar arasında

yaygın kabul gören kişisel farklılıkları tespit etmekti.

Hindistanlılara göre Afrikalılar yaptıklarının sonucunu

düşünmeden hareket eden, yarını hesaplamadan elindeki

parayı harcayan kişilerdi. Afrikalılar da Hindistanlıları cimri,

fazla kaygılı ve daha iyi bir gelecek için çalışırken elinde

olanın tadını çıkaramayan kişiler olarak tanımlıyordu.

Mischel, benzer bir çalışmayı yaşları 7 ila 9 arasında

değişen 35 Afrikalı ve 18 Hindistanlı çocukla da

gerçekleştirdi. Deney günü Mischel, çocuklara birer

çikolata uzattı ve bunu almayıp bir hafta beklerlerse daha

büyük bir çikolata alabileceklerini söyledi. Afrikalıların

çoğu o gün küçük çikolatayı kabul ederken Hindistanlıların

çoğu bir hafta bekleyip büyük çikolatayı almayı tercih etti.

Bu çalışma ayrıca iki grup içinden de yaşça büyük olan,

ebeveynleriyle aynı evi paylaşan, ailesinde saygı gören,

maddi manevi ihtiyaçları karşılanabilen ve kendini

güvende hisseden çocukların, zevki erteleme konusunda

daha başarılı olduğunu ortaya koydu. Araştırmalarının

sonucunda Mischel, bir arada yaşayan toplulukların

birbirlerine dair gözlemlerinin bilimsel çalışmalarla

kanıtlanabilir gerçeklikler olduğunu saptadı ve

çalışmasının sonucunda şunları söyledi: Ön yargılar

gerçekten var olan bir durumu ortaya koysa da bu

durumun kaynağını bulmaya çalışırken kolaya kaçtığı için

sınıfta kalır. Bu da insanların çok iyi gözlemciler ama

berbat yorumcular oldukları anlamına geliyor.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) Zevki erteleme çocuklukta ve aile içinde öğrenilen bir

davranış kalıbıdır.

B) Sıradan insanların gözlemlerini bilimsel bir temele

oturtmak mümkündür.

C) Etnik kimlikler toplumsal ön yargıların

yaygınlaşmasında önemli rol oynar.

D) Ebeveynleriyle aynı evi paylaşan çocuklar, kanaatkâr

bireyler olarak yetişir.

E) Güvenli olmayan bir çevrede büyüyen çocuklar, ön

yargıları daha kolay içselleştirir.

2021 - ALES

10. I. Düşünmeye ayırdığımız zaman kontrolsüz bir şekilde

arttıkça eylem alanımızı daraltır ve yapacağımız

işleri farkında olmadan biriktirmeye başlarız.

II. İş hayatında öngöremediğimiz bir sorunla

karşılaşmamak için her şeyi en ince ayrıntısına

kadar düşünür, benzer konuları inceler, karşılaştırırız.

III. Kafamızı kaldırıp önümüzde tamamlanması gereken

iş yığınını görünce bir anda ne yapacağımızı

şaşırırız çünkü işleri sıraya koymak zorlaşmıştır.

IV. Belli bir düzen izlemeyi bırakıp biriken işleri ya son

anda ya da gecikmeli olarak tamamlamaya başlarız

ve işi teslim etmenin yarattığı kısa süreli

rahatlamalarla avunuruz.

V. Erteleme, stres, sıkıntı, kısa süreli rahatlama

şeklinde devam eden bu döngüde hem işe başlamak

zorlaşır hem de ilk adımı atamamanın yarattığı stres,

kişinin öz güvenini zedeler.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir

bütün oluşturabilmesi için hangilerinin birbiriyle yer

değiştirmesi gerekir?

A) I ve II B) I ve V C) II ve IV

D) III ve IV E) III ve V

2020 - KPSS

11. Bilişsel Psikoloji Uygulamaları adlı dergide yayımlanan bir

çalışma kapsamında katılımcılara sıkıcı sayılabilecek bir

konuşma kaydı dinletilmiş. Bu sırada katılımcıların

yalnızca bir kısmından kaydı dinlerken kâğıda bir şeyler

karalamaları istenmiş. Daha sonra katılımcılara kayıttaki

konuşmada geçen kişi ve mekânların isimleri sorulmuş.

Araştırma sonucunda kayıt sırasında kâğıda bir şeyler

çizenlerin, çizmeyenlere göre yüzde yirmi dokuz daha

fazla bilgi hatırladığı belirlenmiş. Çalışma, dinlerken

karalama yapmanın kişinin ilgisini çekmeyen bir konuya

odaklanmasını kolaylaştırdığını göstermiş.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki araştırma

sonucunu destekler niteliktedir?

A) Not tutmak, kişilerin uzun bir konuya odaklanması ve

ana noktaları yakalamasında önemli bir rol oynar.

B) Sıkılmaya başladığında monotonluğu kıracak basit bir

aktivite, insanın konuya yeniden yoğunlaşmasını

sağlar.

C) Zihnin karmaşık yapısını anlamak için yürütülen

çalışmalar kişilerin farklı uyaranlardan etkilendiğini

gösterir.

D) Dikkat dağınıklığının önlenmesi için kişiyi etkileyecek

çevresel uyaranların en aza indirilmesi gerekir.

E) Konunun içeriğine önceden hâkim olmak, kişilerin

odaklanma süresini önemli ölçüde artırır.

2021 - KPSS

P:240

240

ÇIKMIŞ

SORULAR

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

12. Yazmaya hevesli bir genç olarak ünlü yazarın evine

vardığımda çok heyecanlıydım. Çünkü kitaplarına hayran

olduğum bu yazarın söyleyeceği tek bir cümle bile benim

için yol gösterici olacaktı. “Siz romanlarınızı yazarken en

çok neye dikkat ediyorsunuz?” diye sordum ürkerek. Biraz

düşündükten sonra: “Romanlarımdaki kişilerin bana

benzememesine...” dedi ve sürdürdü konuşmasını: “Onlar

kendilerine benzemeliler. Sözcükler de bana değil, onlara

ait olmalı.” dedi. Ünlü yazarla yaptığım bu konuşmayla

romana ilişkin çok temel bir gerçeği kavramıştım. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) İyi bir yazarın ürettiği karakterler, romancının kendisiyle

ilgili gerçekleşememiş olasılıkları yokladığı oranda

başarılı oluyordu

B) Roman türünde sadece karakterleri üretmek değil,

onlarla gerçek dünya arasında sağlam bağlar kurmak

da önemliydi

C) Romancının yarattığı karakterlerin kendilerine has bir

kişiliğe ve o kişiliği yansıtan bir söyleme sahip olmaları

gerekliydi

D) Romancının kendi kurmaca kişileriyle kurduğu ilişki,

olayların nasıl gelişeceğinin de önemli bir habercisiydi

E) Yazarın ürettiği kurgusal kimliklerin birbiriyle uyumlu

olması, okur tarafından benimsenmesini de sağlıyordu

2019 - KPSS

13. Arkeoloji, geçmişe ait anlaşılması çaba gerektiren

karmaşık detaylara odaklanır. Arkeologların ürettiği bilgi,

zahmetsizce anlaşılabilecek türden bir bilgi olmadığından

toplumda karşılık bulmaz. Buradaki eksikliği müzeler

tamamlar. Müzelerde göze hoş görünen, ilgi çekici, ne

olduğu anlaşılabilecek heykel, takı, para gibi buluntular

sergilenir. Üstelik bunlar medya aracılığıyla “Arkeologlar

şu muhteşem eseri buldu.” türünden çarpıcı ifadelerle

geniş kitlelere duyurulur. Tüm bunlar, arkeolojinin amacına

yönelik yanlış bir algının yerleşmesine yol açar.

Bu parçada altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisine

gönderme yapılmamıştır?

A) Emek gerektirdiği için arkeolojinin ürettiği asıl bilgiyle

ilgilenilmemesine

B) Arkeolojik bilgilerin detay içermeleri sebebiyle

anlaşılmasının kolay olmamasına

C) Arkeolojik bilginin uygulama ve teşhir alanları olan

müzelerde sergilenmesine

D) Arkeolojinin maddi kazanç sağlayan bir alan olarak

değerlendirilmesine

E) Medyanın arkeolojik bilgiden ziyade ilgi çekici örnekleri

ön plana çıkarmasına

2021 - ALES

14. Aşağıdaki parçalardan hangisi “İyi bir yazar şüphesiz,

insan psikolojisini çok iyi bilmeli, karakterlerini önce

kendisi anlamalıdır.” düşüncesine uzak düşmektedir?

A) Ed Catmull’un Yaratıcılık’ına biyografimsi denmesinin

sebebi, kendi çocukluğunu anlatıyor gibi görünse de

aslında herkesin çocukluğundan bahsetmesidir.

Karakterlerini o kadar içten tanıtıyor ki onlarla bir arada

yaşıyor gibi hissediyoruz.

B) Şanzelize Düğün Salonu adlı eserinde Tarık Tufan, bir

karakterine isim vermeyerek onun hayatındaki

bocalamalara dikkat çekmek istiyor. Okurlardan kendi

içsel dünyalarına göre karaktere isim koymalarını

bekliyor.

C) Olasılıksız ve Empati’nin yazarı Fawer, son kitabıyla

da başarıyı yakalamış görünüyor. Kahramanının zihnini

ve duygularını ters yüz ederek çıktığı maceranın

masalsı bir zeminden yükselmesi ağızda güzel bir tat

bırakıyor.

D) Nobel ödüllü yazar Saramago’nun eseri Körlük, umutsuz ama insana cesaret aşılayan romanlardan

biri. Kitabın başarısı, bir döneme bağlı kalmadan

insanı hem tarihsel derinlikte hem de kendi

psikolojisinin diplerine inerek analiz etmesinde yatıyor.

E) Nahid Sıtkı Örik’in Kıskanmak’la yakaladığı başarı,

insan ruhunun derinliklerinde gördüklerini gün yüzüne

çıkarabilmesinde yatar. Çünkü yazar, kahramanını

önce bağrına basmış, ondan sonra okurun karşısına

çıkarmıştır.

2021 - TYT

15. (I) Yirminci yüzyıl, dünya kaynaklarını paylaşmak için

çıkmış savaşlarla ve bu savaşların birbirinden

uzaklaştırdığı toplumlarla tarihteki yerini alıyor. (II) Yirmi

birinci yüzyılda gelişen sanat ve iletişim olanakları

sayesinde artık dilleri, giyimleri, dünya görüşleri farklı

bireyler tahmin edilemeyen ortamlarda karşılaşıyor. (III)

Bu imkânlar, insanlara farklı mekânlarda sanat aracılığıyla

“öteki”ni tanıma fırsatı sunuyor. (IV) Yönetmen Isabel

Coixet, bu buluşma ortamlarını ve farklı kökenden gelen

insanların bir aradalığını sinema diliyle anlatıyor. (V)

Böylelikle insanlar arasındaki mekânsal ve düşünsel

ayrım, sinema aracılığıyla bulanık hâle gelmiş oluyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2022 - TYT

P:241

241

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

16. (I) Küresel ısınma nedeniyle yeryüzü gün geçtikçe

ısınırken yazlar daha uzun ve sıcak, kışlar daha kısa ve

ılıman hâle geliyor. (II) Araştırmacılar, bu ısınmanın yol

açacağı muhtemel mevsim değişimleri ile ilgili tahminlerde

bulunuyor. (III) Küresel ısınmayı engellemek için çaba

gösterilmezse 2100’e gelindiğinde Kuzey Yarım Küre’de

senenin altı ayında yaz mevsimi yaşanacağını belirtiyorlar.

(IV) Mevsim değişimlerinin çevre ve sağlık açısından

önemli sonuçları olduğu biliniyor. (V) Kuşların göç

düzenleri değişiyor, bitkiler farklı zamanlarda çiçek

açmaya başlıyor, yalancı baharlar ve geç gelen kar

fırtınaları filizlenen ekinlere zarar veriyor. (VI) Yaşanan

değişiklikler sonucunda insanlar alerjik polene daha çok

maruz kalıyor ve artan sıcaklarla beraber hastalık taşıyıcı

sivrisinekler giderek daha kuzeye yayılıyor.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

2021 - KPSS

17. (I) Mürekkep balıkları kısa süre içinde şekil, renk ve desen

değiştirerek kamufle olabiliyor. (II) Peki ama biyoelektrik

sinyallerini algılayan köpek balıklarından nasıl

korunuyorlar? (III) ABD’nin Duke Üniversitesinden biyolog

Dr. Christine Bedore ve meslektaşları, akvaryumdaki

mürekkep balıklarına kendilerine doğru yaklaşan köpek

balığı videoları izleterek deneyler yaptı. (IV) Dr. Bedore ve

ekibinin yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, dinlenme

pozisyonunda olan bir mürekkep balığının elektrik alanı

10-30 mikrovolt aralığında. (V) Köpek balığı gördüğünde

vücut deliklerini kapatıp kendini yere doğru bastıran, nefes

alma hızını yavaşlatan bir mürekkep balığınınki ise

yaklaşık 6 mikrovolt.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra, düşüncenin akışına göre, “ Köpek balığını gören

mürekkep balıklarının çoğu, vücut deliklerini kapatıp nefes

alma hızlarını yavaşlatarak elektrik sinyallerini azalttı.”

cümlesi getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

2017 - DGS

18-20. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Binlerce yıl sağlam kalabilen nadir malzemelerden olan çanak

çömlek, insanlık tarihinin en eski zamanlarına ışık tutan

emsalsiz arkeolojik kalıntılardır. Bu malzeme, aynı zamanda

tarihsel dönemlendirme için kullanılan önemli bir göstergedir.

Dünya genelinde yaygın bir malzeme olduğu için üretildiği

toplumları karşılaştırılabilir kılan çanak çömlek, üreticisinin

tercihlerine dair hassas göstergeler de taşır. Çömlekçinin

teknik ve ham madde olanaklarını, kimlik ve geleneklerini,

inancını veya sosyal statüsünü çanak çömlek üzerinden

okumak mümkündür. Öte yandan bu kalıntılar toplumların

çevreleriyle ilişkilerine dair de önemli veriler sunar. Örneğin

Çatalhöyük’te görülen ilk çanak çömlek buluntuları, dik kenarlı

kâse biçimindeki kaplardır ve bu bölgenin yakın çevresinden

elde edilen yerel kilden üretilmiştir. Daha dayanıklı olmaları

için çamuruna bitkisel ürünler katılmış bu kaplar, gündelik

hayatın bir parçası olamayacak kadar az sayıdadır. Sonraki

dönemlerinde karşımıza çıkan koyu kahverengi tonlarda yüzey

renklerine sahip, su testisi tipindeki çömlekler ise farklı bir ham

madde olan volkanik kökenli kilden yapılmış aynı zamanda

farklı bir teknoloji kullanılarak üretilmiştir. Yapılan güncel

araştırmalar, hayatın her alanında oldukça yaygın kullanılmış,

koyu yüzeyli çömleklerin üretildiği bu volkanik kilin kaynağının

Çatalhöyük’ün yaklaşık 70 kilometre uzağındaki bir bölgeden

çıktığını ortaya koydu. Bu bilgi, Çatalhöyük’te yaşayan

insanların zamanla daha uzak mesafelerdeki kaynaklara hâkim

olduğunu ve eşya üretim teknolojilerini bu yeni kaynaklara göre

geliştirdiklerini gösterdi.

18. Bu parçada çanak çömleğin hangi özelliğinden söz

edilmemiştir?

A) Tarihsel dönüşümlere malzeme sunmasından

B) Araştırmacılara sunduğu bilgilerin çeşitliliğinden

C) Üreticisinin kimliğine dair bilgiler içermesinden

D) Toplumların çevreleriyle etkileşimini göstermesinden

E) Zamana karşı dayanıklılığını koruyan yapısından

19. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Çatalhöyük’te farklı dönemlerde üretilmiş çömlekler

hem fiziksel görünüşleri hem de yapısal özellikleri

bakımından farklılaşmıştır.

B) Çatalhöyük toplumunun başka topluluklar üzerinde

hâkimiyet kurması, çömlek üretim teknolojisini

geliştirmiştir.

C) Çatalhöyük’te daha dayanıklı ve kullanışlı malzemelere

ulaşma isteği, çömleğin ham maddesinin değişmesinde

etkili olmuştur.

D) Çatalhöyük’te çömlek kalıntılarından elde edilen

bulgular, diğer eşya kalıntılarının işlevine yönelik

bilgiler sağlamıştır.

E) Çatalhöyük’teki çömlek kalıntıları, bölgedeki çömlek

kullanımının 70 kilometreden geniş bir alana yayıldığını

göstermiştir.

P:242

242

ÇIKMIŞ

SORULAR

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

20. Bu parçada çanak çömlek ile ilgili aşağıdakilerin

hangisine değinilmemiştir?

A) Üreticisinin hangi özelliklerini yansıttığına

B) Arkeolojideki kullanım amacının ne olduğuna

C) Ham maddesinin ne olduğuna

D) Biçimsel açıdan nasıl çeşitlendiğine

E) Hangi teknikler kullanılarak incelendiğine

2021 - DGS

21-22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Sarımsak: Yaşlanma etkilerini yavaşlatan zengin ve güçlü bir

gıdadır. Ayrıca sarımsağın ayak mantarını iyileştirme, siğilleri

yok etme ve gribi önleme gibi başka iyileştirici özellikleri de

bulunuyor.

Yeşil yapraklı sebzeler: Brokoli, kara lahana, ıspanak gibi

sebzeler bol miktarda lif içerir ve besin kaynağı bakımından

oldukça zengindir.

Kabuklu kuru yemişler: Omega yağ asitleri açısından

zengin olan kabuklu yemişler beyin fonksiyonlarını geliştirir.

Beslenmenize her gün bir avuç kuru yemiş eklemeniz çok faydalı

olacaktır.

Avokado: Besin olarak tüketmenin yanında cilt maskesi olarak

da yararlanılmaktadır. Avokado kuru ve kaşıntılı cilt, sedef

hastalığı ve egzamayı haetmek için kullanılıyor.

Turuncu sebzeler: Havuç, tatlı patates ve kabak gibi turuncu

sebzeler antioksidan açısından zengindir ve bol miktarda

beta-karoten içerir. Gözleriniz için de çok faydalıdır.

Domates: Domatesin içinde bulunan likopen cildinizin genç

görünümünde çok önemlidir. Antioksidan açısından zengin olan

domatesi çiğ olarak, sos şeklinde tüketebilir veya yemeklerde

kullanabilirsiniz.

21. Yukarıda açıklaması verilen sebzelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Sarımsak ve turuncu sebzeler tedavi edici özellikler

taşımaktadır.

B) Avokado kozmetik amaçlı olarak kullanılabilir.

C) Domatesin tüketimi konusunda farklı alternatifler vardır.

D) Kabuklu kuru yemişlerin düzenli tüketimi zihinsel

gelişim üzerinde etkilidir.

E) Turuncu sebzeler ve yeşil yapraklı sebzeler benzer

besin kaynaklarıdır.

22. Yukarıda verilen besin kaynaklarının hangilerinin

açıklaması öneri içermektedir?

A) Kabuklu kuru yemiş – domates

B) Avokado – turuncu sebzeler

C) Yeşil yapraklı sebzeler – sarımsak

D) Kabuklu kuru yemiş – avokado

E) Domates – sarımsak

2014 - DGS

23. “Booooozaaaa, booz..!” Doğduğum kent Eskişehir’in

soğuk kış gecelerinin kimsesiz sokaklarında, uzaktan

uzağa yankılandığında kışın hüznünü taşırdı bu ses.

Sırtında güğümüyle sokakları arşınlayan bozacı, kendi

imalatı olan bozayı mı satardı, şehir merkezindeki tek

bozacının bozasını mı bilmem. Yalnız aklımda kalan

ekşimsi tadı, yoğun kıvamıyla bozanın, soğuk içilen bir

içecek olmasına rağmen o soğuk kış günlerinde içimizi

ısıtması, evde bir eğlence ortamı oluşturmasıydı.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Kişileştirmeye başvurulmuştur.

B) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

C) Öznellik ağır basmaktadır.

D) Farklı cümle türlerine yer verilmiştir.

E) Şart öne sürülmüştür.

2013 - DGS

P:243

243

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

24-26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Shirley Jackson’ın “Piyango” öyküsü, konusu itibarıyla

belirsizliklerle sarmalanmış eserlerinden biri. Yazarın öykünün

yazım süreciyle ilgili açıklamaları da öykü etrafındaki sis

bulutunu kalınlaştırıyor. Öyküsünü güneşli bir günün öğleden

sonrasında, bir oturuşta yazdığını söyleyen Jackson, kendi

ifadesine göre metni hemen ertesi gün yayınevine göndermiş.

Başka bir konuşmasında yazar; öyküyü yayımlanmasından

üç hafta önce yazdığını, ilk taslağı inceleyen editörlerin

kendisinden sadece ufak bir değişiklik istediğini söylüyor.

Oysa edebiyat tarihçilerinin incelemeleri, öykünün iki ayrı

editör tarafından gözden geçirildiğini ve bu süreçte yazara,

metne dair hayati birtakım değişiklikler önerildiğini ortaya

koyuyor. Söz gelimi Jackson, öykünün ilk taslağının açılış

cümlesindeki “soğuktan bir iz taşıyan haziran sabahı” ifadesini

“bir yaz gününün insanın içini ısıtan sıcaklığıyla dopdolu bir

gün” olarak değiştiriyor. Yüzeysel gibi görünse de editöre

göre bu, nokta atışı bir değişiklik. Çünkü yaz gününün sıradan

sıcaklığı öykünün devamındaki sinsiliği gizlemeye yardım

ederken çarpıcı sonun da yolunu yapıyor. Görünen o ki kendisi

aksini söylese de birçok yazar gibi Jackson da başarıya,

denemeler yaparak ve yardım alarak ulaştı. Eserin meydana

gelme sürecinde taslaklar oluşturuldu, eksiklikler ve hatalar

gözlemlendi, editörlerin yorumları incelendi, gerekli değişiklikler

yapıldı ve nihayet öykü son hâline kavuşup ışığı okurun gözüne

çarpacak eğimle basıldı. Metnin yayımlanma sürecinde de

her şey en az öykünün başlangıcındaki kadar sıradan ve

olması gerektiği gibiydi, ta ki sondaki sürprize dek! Öykünün

yayımlanmasını izleyen hafta, okur mektupları da öyküdeki

taşlar gibi yağmaya başladı.

24. Bu parçaya göre “Piyango” adlı öyküyle ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Okurlarını şaşırtan ve onların tepkilerini çeken bir sona

sahiptir.

B) Farklı kişilerin fikirleriyle geliştirilerek yayıma

hazırlanmıştır.

C) Yayıma hazırlanma sürecine ilişkin eldeki bilgiler

çelişkilidir.

D) Anlamayı zorlaştıran imgelerle dolu örtük bir üslubu

vardır.

E) Önerilen düzenlemeler, başarısını artıran

etkenlerdendir.

25. Bu parçada altı çizili sözle öyküyle ilgili anlatılmak

istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müdahalelerin okurun ilgisini çekecek yönde yapıldığı

B) Kolay okunmasını sağlayacak bir dille yazıldığı

C) Okurların gözündeki sanatsal değerini artırdığı

D) Okurun yorumunu katacağı sürpriz bir son eklendiği

E) Okurların beklentilerini karşılayacak hâle getirildiği

26. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılanları

destekler nitelikte değildir?

A) Yazarların eserlerini ortaya koyma süreçlerine dair

açıklamaları yanıltıcı olabilir.

B) Bir yazarın başarısı, verilen tavsiyeleri dikkate alıp

metnine yansıtmasıyla ilişkili olabilir.

C) debiyat eleştirilerinde bir eserin meydana gelme

sürecine dair bilgilere yer verilebilir.

D) Editörlerin metinle ilgili değişiklik talepleri yazım

sürecinin olağan akışı içinde yer alabilir.

E) Tek seferde ve kolayca hazırlanmış etkileyici bir metin,

yazarının dehasını yansıtabilir.

2021 - ALES

P:244

244

ÇIKMIŞ

SORULAR

ÖSYM Çıkmış Sorular Özel Denemesi

27-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

I. Erkek ve kadın birbirinden doğal olarak farklıdır. Bu farklılık en

açık şekilde biyolojik yapılarında, özellikle genetik ve hormonal

sistemlerinde, görülür. Bu durum, doğal olarak her toplumda

erkek ve kadının farklı toplumsal roller üstlenmelerine neden

olmuştur. Hırs, mücadele ve ziksel kuvvetle özdeşleştirilen

testosteron hormonu salgılayan bir bedene sahip olan erkek,

eski çağlardan beri yapısına uygun olarak savaşçılık ve avcılık

rollerini üstlenmiştir. Kadınlara doğurganlığın yanı sıra şefkat,

merhamet ve koruyuculuk gibi özellikler kazandıran östrojen

hormonu ise onların daha çok korumaya ve yetiştirmeye yönelik

roller üstlenmelerine neden olmuştur. Dolayısıyla erkekler

hemen her toplumda sosyal hayata yön veren liderler olarak öne

çıkarken kadınlar üretici ve destekleyici yardımcılar olarak geri

planda kalmıştır.

II. Sosyal antropologlarca XX. yüzyıl başlarında yapılan bir

etnograk araştırmada üç farklı kabilenin toplumsal yapısı

incelenmiştir. Bunlardan ilkinde, kabile hayatında kadınların

etkinliği üst düzeydedir. Liderlerin tamamının kadınlardan

oluştuğu bu kabilede, hem topluluğun geneli için hem de aileler

için kararları kadınlar almakta, erkekler bu kararlara uymaktadır.

İkincisinde ise kabile hayatında hiçbir toplumsal rol ve konum

için cinsiyete dayalı bir ayrışma bulunmamaktadır. İncelenen son

kabilede ise erkekler avcı, savaşçı ve lider olarak kabile hayatına

hâkimdir. Araştırmacılar, aynı dönemde yaşayan ve coğra olarak

birbirine bu kadar yakın olan üç kabilede bu denli büyük yapısal

farklılıkların bulunmasının dikkat çekici olduğunu vurgulamıştır.

Eğer pek çok çalışmanın öne sürdüğü gibi erkek ve kadının

toplumsal rolleri biyolojik farklılıklara göre belirleniyorsa nasıl

oluyor da bu üç kabilede cinsiyetler arası roller bu kadar farklı

olabiliyor? Çünkü insanın biyolojik yapısının her yerde aynı olduğu

evrensel bir yasadır.

27. Bu parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) II. parça, I. parçada öne sürülen temel savı

örneklendirme amacıyla yazılmıştır.

B) Her iki parça da aynı konuya farklı disiplinlerin nasıl

yaklaştığını göstermektedir.

C) II. parça ortaya koyduğu savlarla I. parçada açıklanan

genel kabulü çürütmektedir.

D) II. parçanın konuya yaklaşım biçimi I. parçadaki

yaklaşıma göre daha genelleyicidir.

E) Her iki parça da bir araştırmanın farklı yöntemler

kullanarak aynı bulgulara ulaşmasını

örneklendirmektedir.

28. I. parçaya göre kadınların toplumda geri plandaki

rolleri üstlenmelerinin temel nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Erkek egemen sistemin baskıcılığı

B) Duygusal açıdan dezavantajlı olmaları

C) Fiziksel ve hormonal yapılarındaki farklılıklar

D) Toplumsal normların yerleştirdiği eşitsizlikler

E) Konumlarını değiştirmeye isteksiz olmaları

29. II. parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Toplumsal cinsiyet rolleri, birbirine yakın bölgelerde

yaşayan topluluklar arasında bile farklı olabilir.

B) Toplum hayatında kadınların daha hâkim ve etkin

oldukları topluluklar gözlenmiştir.

C) Kadın ve erkeğin toplumsal rollerinin eşitliğe dayandığı

topluluklar bulunmaktadır.

D) Üretkenliği ve çocuk bakımını üstlenmesi, kadına her

toplumda eşit haklar verilmesini sağlamıştır.

E) Kadın ve erkeğin toplumsal hayattaki değişen

konumlarını açıklamada biyolojik özellikler yetersizdir.

30. Aşağıdakilerden hangisi hem I hem de II numaralı

parçada ele alınan konulardan biridir?

A) Kadın ve erkeğin toplumsal rollerini belirleyen baskın

hormonlar

B) Bireylerin yaşam biçimleri üzerinde belirleyici olan

coğrafi özellikler

C) Tarihsel süreç içinde kadının toplumdaki konumunun

ve rolünün değişimi

D) Kimi kişilik özelliklerinin bireyin toplumdaki değerini

belirlemedeki rolü

E) Kadın ve erkeğin toplum yaşamında üstlendikleri kimi

cinsiyet rolleri

2019 - ALES

P:245

TEMATİK

METİNLER

S FIR 0I

RISK

6

P:246

246

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Aile” konusu ile 1

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

Aile Testi

1. Aile içi iletişim, hayatın her aşaması ve gelecek için

oldukça önemlidir. Her anne baba; hayatı boyunca

çocuklarına en iyi imkânları sağlamak, onları en iyi

koşullarda büyütmek ister. Aslında bunun için

yapılabilecek en önemli ve en temel şey, ev içerisinde

eşler arasında ve çocukla sağlıklı iletişimin hâkim olduğu

bir ortam yaratmaktır. Sağlıklı iletişimin gerçekleştiği bir

ortamda karşılaşılacak büyük küçük bütün sorunlar, ciddi

sonuçlara neden olmadan çözüme kavuşacak ve yaşam

kalitesi oldukça yükselecektir.

I. Okul başarısında düşüş gözlemlenen öğrencilerin

anne babalarıyla olan iletişimleri

II. Görev dağılımı yapılmayan ailelerde görülen

çatışmalar

III. İlk meslek tercihinden memnun kalmayan öğrencinin

yeni bir tercihte bulunmak istemesi

Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin

çalışma alanına girer?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I ve III

2. Koruyucu aile hizmeti; çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında

bakılamayan çocukların kısa veya uzun süreli olarak

bakımlarını üstlenen aile ya da kişilerin yanında, devlet

denetiminde yetiştirilmeleridir. Bu hizmeti veren aile ya da

kişilere “koruyucu aile” denilmektedir. 2 Eylül 1990 tarihli

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğun öncelikle ailesi

yanında, bunun mümkün olmaması durumunda ise uygun

bir aile ortamı içinde yaşamını sürdürmesine özel bir

önem verilmektedir. Ülkemizin de imzalamış olduğu bu

sözleşmeyle koruyucu aile hizmeti daha da önem

kazanmıştır. Koruyucu aile hizmeti, kanunları temel alarak

hazırlanan Koruyucu Aile Yönetmeliği dâhilinde

yürütülmektedir.

Bu parçada koruyucu aile hizmetleri ile ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Devlet denetiminde yapıldığına

B) Belirli kanunlar çerçevesinde ele alındığına

C) Her çocuğa sunulan bir hizmet olduğuna

D) Uygun ortam sağlandığında gerçekleştiğine

E) Farklı seçeneklerde süreleri içerdiğine

3. Her ailede bireyler arasında çatışma olabilir; aile içi

sorunlar, tartışmalar yaşanabilir. (I) Sorunlara çözüm

ararken eşler birbirine saygılı olmalıdırlar çünkü çocuklar

yaşamlarında anne ve babalarının davranışlarını örnek

alırlar. (II) Sağlıklı iletişimin olduğu ailelerin çocukları

sorunlarına kolayca çözüm bulabilir. (III) Ailenin

mutluluğunda sosyal kurumlarla olan ilişkiler de etkilidir,

okul ve iş yerindeki ilişkilerin niteliği aile yaşamına yansır.

(IV) Ayrıca komşuluk ve akrabalık ilişkileri de olumlu ya da

olumsuz yönleriyle aile huzurunu etkiler. (V) Zaman

zaman tiyatro, sinema vb. yerlere gitmek, dostları ziyaret

etmek, evde konuk ağırlamak aile yaşamını renklendirir.

(VI)

Bu parçada numaralanmış yerlerden hangilerine “Bu

durum, çocukların okuldaki başarılarını yükseltebilir.”

cümlesi getirilebilir?

A) I ve III D) II ve IV E) V ve VI

D) I ve V E) III ve VI

4. Çekirdek aile; anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan

oluşur. Bu aile tipi, endüstrileşmeyle gelen sosyal ve

ekonomik değişimin bir sonucudur. Endüstri üretimine

geçilmesiyle birlikte yeni sanayi işletmeleri kurulmuştur.

Bu işletmelerin gereksinim duyduğu iş gücüne sahip genç

nüfus, kırsal kesimden ve geniş aileden ayrılarak endüstri

merkezlerine göç etmiştir. Burada oluşan yeni kentsel

yaşam biçimi, sosyoekonomik gelişmeler doğrultusunda

aile yapısını da etkilemiştir. Kent yaşamında geleneksel

geniş aile yapısının sürdürülmesi mümkün olmadığından

aile küçülerek çekirdek aileye dönüşmüştür. Çekirdek

ailenin benimsediği değer yargıları, inanç, siyasi görüş,

ahlak kuralları ve yaşam biçimi üzerinde aile büyükleri ile

akrabaların etkisi geniş aileye oranla daha azdır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Tanımlama B) Açıklama C) Tartışma

D) Öyküleme E) Betimleme

P:247

247

TEMATİK METİNLER 1

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Aile ilişkilerini her zaman canlı tutmak zordur. Bazen

günlük hayatın hayhuyu içinde en yakınlarımızı bile ihmal

eder ve onları gücendiririz. Ama üzülmeyin, bu sadece

sizin başınıza gelmiyor. Bu durumda hem işe güce hem

kendime hem de sevdiklerime nasıl vakit ayıracağım diye

telaşlanmak yerine günümüzde teknolojinin bize sağladığı

nimetlerden yararlanabilirsiniz. Video kiralayıp ailecek film

izlediğimiz günler hayli gerilerde kaldı. Ne var ki bilgisayar

ile televizyonunuzun bağlantısını yapar, evinizi küçük bir

sinemaya dönüştürürseniz yakınlarınızla online film izleme

geceleri düzenleyebilirsiniz. Üstelik filmi kiraladım, iki gün

içinde geri vermeliyim derdi de yoktur. Bir de internet ile

ilgili en çok duyduğumuz eleştiri, özellikle gençleri izole bir

yaşama ittiği yönünde. Tersine sosyal ağlar, doğru

kullanıldığında aile üyelerini daha da yakınlaştırıyor; aile

üyelerinin birbirinden haberdar olmalarını sağlıyor. Bir aile

sosyal medya profili oluşturarak çocuklarınıza sosyal

medyayı doğru kullanma sorumluluğunu da verebilirsiniz.

5. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tehlikeli ortamlardan korunma yollarını aramak

B) Arkadaşlık ilişkilerinde kendi kararlarını tek gerçek

kabul etmek

C) Kendi dünyalarına kapanıp yaşamın gerçeklerinden

uzak kalmak

D) Yaşamın gerçeklerini anlamakta çok fazla zorlanmak

E) Dış dünyanın ilgi çekiciliğinin kalmamasından dolayı

farklı arayışa girmek

6. Bu parçaya göre aile ilişkileriyle ilgili aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Ebeveynlerin özel çabalarıyla aile bağları güçlenebilir.

B) Bilinçli bireyler, teknolojinin nimetlerinden faydalanma

yollarını arar.

C) Aile içi sosyal medya grupları, iletişim kaygılarını

azaltan unsurlardandır.

D) Sorumluluk bilincinin gelişmesi için görevlendirmeler

yapılmalıdır.

E) Sosyal ağlar, çocuğun gelişim sürecini gün gün

fotoğraflamak için aktif kullanılmalıdır.

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Aile, yetişkinlere ve çocuklara bazı ahlaki ve hukuki

sorumluluklar vermektedir. Günümüzde sosyologlar; aile

kavramının kapsayıcılığı içinde cinsiyet eşitsizliği,

ekonomik ilişkilerdeki değişim, geleneksel aile

yapılarından çekirdek aileye doğru değişim ve giderek

gevşemeye ve parçalanmaya başlayan aile sistemlerini

inceleyerek aile kavramının evrimini araştırmaktadır. Ortak

bir tanımlaması ve üzerinde bir fikir birliği olmasa da aile;

toplumsal ilişkileri düzenleyen, insan için gerekli işlevleri

yerine getiren ve sağlıklı nesillerin devamı için gerekli

görülen toplumsal yapı olarak önemini korumaktadır.

7. Bu parçada sayılan ailenin işlevleri arasında

aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Bireylere kimi görevler yükleme

B) Sosyal ilişkiler üzerinde belirleyici olma

C) Cinsiyet eşitsizliğini giderme

D) Bireyin gereksinimlerini karşılama

E) Sağlıklı kuşaklar yetiştirme

8. Bu parçaya göre toplum bilimcilerin aile kavramının

evrimiyle ilgili olarak

I. Yerleşik birlikteliğin çözülmesi,

II. Birey sayısındaki azalma,

III. Mal paylaşımı konusundaki yeni anlayışlar

maddelerinden hangilerini incelediği söylenebilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:248

248

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Akademi” konusu 2

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

Akademi Testi

1. Üniversitede “kurumsallaşmaya” önem verilmesi, “liyakatin

en önde” tutulması, “etik dışı davranışlara” fırsat

verilmemesi bizi arzuladığımız hedefe götürecektir. Peki

birkaçını dışarıda tutarsak üniversitelerimizdeki o büyük

eksiklik ne? Üniversite olgusunun tarihsel geçmişine

bakıldığında “aidiyet” kavramı öne çıkmaktadır. Siz bir

üniversitede görev yapıyor ya da okuyorsanız o bütünün

bir parçası olmaktan hoşnut musunuz? En basitinden,

sosyal medyada kurum logosunu paylaşsanız ondan bir

itibar gelir mi size?

Bu parçaya göre yazarın üniversitelere yönelik

eleştirisi aşağıdakilerden hangisidir?

A) İtibar sağlayan bir kurum olması nedeniyle edinilen

önde oluş duygusunun değerlendirilememesi

B) Kurumsallaşma konusunda ait olduğu anlamsal

çerçeveyi dolduramaması

C) Etik açıdan hassas bir bilimsel araştırma kurumu olma

niteliğinin geride kalması

D) Mensuplarının parçası olmaktan hoşnutluk duyduğu

itibarlı bir kurum özelliği göstermemesi

E) Aidiyet düşüncesiyle liyakate uygun olmayan

görevlendirmeler yapılması

2. En yalın hâliyle bilgiye ulaşmak, daha fazla öğrenmek, ne

kadar bilmediğini anlayıp araştırma gücü bulmak ve keşif

yapmak; sizi mutlu etmiyorsa akademik kariyeriniz

beklediğiniz gibi olmayabilir. Akademik kariyerinizin

sonunda bile olsanız akademik ortamın dışında

seçenekleriniz olduğunu unutmayın. Dar bir alanda uzun

yıllar çalışmanın getirdiği izolasyon, size kendinizi

değersiz hissettirebilir. Durum hiç de böyle değil.

Akademik alanda kazandığınız analitik ve eleştirel

düşünce, gözlem, bilgiye farklı kaynaklardan ulaşabilme,

karmaşık bilgileri belirlenmiş sınırlar içerisinde anlaşılabilir

hâle getirebilme vb. yetenekler; dışarıda hayatta kalmak

için oldukça yeterli.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

B) Öznel cümlelere yer verilmiştir.

C) Amaç cümlesi bulunmaktadır.

D) Tanımlama yapılmıştır.

E) Koşul ifadesi vardır.

3. (I) Dünya çapında birçok değişkene bağlı olarak üniversite

sıralamaları açıklanıyor. (II) Yurt dışında üniversite eğitimi

görmek istiyorsanız bu sıralamayı takip etmeniz önemli.

(III) Ancak o kadar çok üniversite başarı sıralaması listesi

açıklanıyor ki belirlediğimiz üniversite, bir listede üst

sıralarda iken diğer listede daha düşük bir sıralamada yer

bulabiliyor. (IV) QS World University Rankings, her yıl

eylül ayında British Quacquarelli Symonds tarafından

yayımlanan bir üniversite başarı sıralamasıdır. (V) 2004

yılında ilk kez yayınlanan liste, 3 bin üniversiteye yer

vermiş ve bu üniversiteler arasından “En İyi 400” listesi

oluşturmuştur. (VI) Günümüzde bu liste genişletilerek 700

üniversitenin bulunduğu bir liste olarak yayımlanmaktadır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Lisanstan başarılı bir şekilde mezun olduktan sonra hâlâ

akademik kariyere hevesiniz kalmışsa bu sefer yüksek

lisans serüveni başlıyor. Üniversiteler arasında bazı ufak

değerlendirme kriter farklılıkları olsa da mezuniyet

ortalaması, ALES, yabancı dil, yazılı ya da sözlü sınav;

yüksek lisansa başlamadan önce başarıyla geçmeniz

gereken aşamalar. En azından başvuranlar arasında

iyilerden olmanız gereken durumlar. Son yıllarda yüksek

lisansa başvuru sayıları hızla arttığından lisansta ve

sınavlarda ne kadar yüksek puan ve ortalamaya sahip

olursanız o kadar iyi.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi yüksek

lisansla ilgili durumlardan biri değildir?

A) Mezuniyet ortalamasında iyi olma

B) Yabancı dil yetkinliğine sahip olma

C) Aynı alandan mezun olma

D) Sınavlarda başarılı olma

E) Sınav sıralamasında üstlerde olma

P:249

249

TEMATİK METİNLER 2

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bir bilimsel çalışma, bizi bilgiye götürebilecek en iyi yol

olması sebebiyle üzerinde etraflıca düşünülmesi gerekli

bir husustur. Örneğin günümüzde bir konuyu araştırmak

isteyen kişi, ilgili anahtar kelimelerle internet arama

motoruna girdiğinde veya kütüphane kitaplığını

taradığında karşısına çıkacak bilimsel çalışmalarla bilgiye

erişebilecektir. Elbette bu yöntemler, bilgiye erişebilmenin

yegâne yöntemleri değildir ancak bilgiye erişimin en

yaygın yöntemleridir, diyebiliriz. Buradan varmak

istediğimiz sonuç şudur: Bilgiye erişmek bu tip

yöntemlerle mümkündür fakat o bilgiye en doğru şekilde

vakıf olmak aynı derecede mümkün müdür? Şöyle ki

edindiğimiz her bilgi doğru veya alanında tutarlı bilgi

olmayabilir. İşte bunu önleyebilmenin yani tutarsız, bilime

yararsız ve amaçsız bilgileri en aza indirgemenin yolu;

doğru bir bilimsel çalışma yapmaktan geçmektedir.

5. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Her bilginin insana kazandıracağı bir şeyler mutlaka

vardır.

B) Bilim insanlarıyla sanatçıların çalışma yöntemleri

birbirinden farklıdır.

C) Bilgiye ulaşmanın tek yolu bilimsel faaliyetler değildir.

D) Sağlıklı bilgiye ulaşmanın yolu, doğru bir bilimsel

çalışmadan geçmektedir.

E) Bilgi, her türlü etkinliğe katılarak elde edilebilir.

6. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen yazarın

sergileyeceği bir tutum değildir?

A) İnternetten bilimsel makaleleri araştırmak

B) Üniversitelerin dijital kütüphanelerine üye olmak

C) Deneme yanılma yöntemini daha çok kullanmak

D) İlgi duyduğu alandaki çalışmaları takip etmek

E) Kendine uygun bir bilimsel metot geliştirmek

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Akademik başarı konusu incelenirken sıklıkla

araştırmalarda ele alınan değişkenlerden birisi de

“öğrencinin kaldığı yer” değişkenidir. Bazı çalışmalar,

öğrencinin kaldığı yer değişkeninin akademik başarı

üzerinde önemli bir etkiye sahip olmadığını ortaya

koymaktadır. Bununla birlikte Delucchi, yapmış olduğu

çalışmasında evde kalanların yurtta kalanlara oranla daha

düşük akademik başarı gösterdiğini vurgulamıştır. Bunun

nedenini ise evdeki çeşitli olanakların kısıtlı olması olarak

açıklamaktadır. Üniversite öğrencilerinin okudukları

programı tercih sırası, akademik başarı üzerinde etkili

olan bir başka değişkendir. Örneğin yapılan bir

araştırmanın sonuçlarına göre üniversite tercih

aşamasında okumakta oldukları programı ilk sıralarda

tercih edenlerin akademik başarılarının daha yüksek

olduğu görülmüştür. Bununla birlikte öğrencinin okuduğu

programdan memnuniyetinin akademik başarıyı etkilediği

görülmüştür. Buna karşın yapılan başka bir çalışma da

öğrencinin okuduğu programdan memnuniyetinin

akademik başarıyı önemli düzeyde etkilemediği

görülmektedir.

7. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılabilir?

A) Akademik başarıda yol gösterici bir danışman olmadan

başarıya ulaşılamaz.

B) Aynı konuda yapılan birden çok araştırmada farklı

sonuçlar çıkabilmektedir.

C) Sıra dışı her çalışma, başarıyı hak etmektedir.

D) Genel kabul görmeyen çalışmalar, hiçbir zaman

başarıyı yakalayamaz.

E) Başarılı bir akademisyenin yaşama bakışı, mutluluk

eksenlidir.

8. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Öncelikli tercih ettiği bölümlerde öğrencinin daha

başarılı olduğuna

B) Okunan bölümden memnuniyetle başarı arasında

değişkenlik olduğuna

C) Öğrencinin kaldığı mekânla başarı arasında ilişki

bulunduğuna

D) Bazı araştırmacılara göre ev şartlarının başarı için pek

uygun olmadığına

E) Yurtta kalan öğrencilerin arkadaşlık ilişkilerinin daha

ileri seviyede olduğuna

P:250

250

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Aktüalite” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

3

Aktüalite Testi

1. YouTuber:

(I) ----

Bölüm başkanı:

— Evet, işletme mühendisliği bölümü, Türkiye’deki devlet

üniversiteleri arasında yalnızca İTÜ’de bulunan, 1977

yılında kurulmuş köklü bir bölüm. Program, mühendislik

altyapısıyla donatılmış bir şekilde, modern işletmelerin

üretim, yönetim, pazarlama ve finans gibi alanlarında

hizmet verecek ve mühendis bakış açısıyla çözümler

üretecek, girişimci ruhlu bireyler yetiştirmeyi, bunun için

gerekli kuramsal ve uygulamalı bilgi ve beceriler

kazandırmayı hedeflemektedir.

YouTuber:

(II) ----

Bölüm başkanı:

— İşletme mühendisliği bölümünün %30 İngilizce ve

%100 İngilizce olmak üzere iki ayrı programı bulunuyor.

İşletme mühendisliği programının ilk yılında, tüm

mühendislik programlarında ortak olan matematik, fizik,

kimya gibi temel fen bilimleri dersleri veriliyor. İkinci ve

üçüncü yıllarda ise öğrenciler istatistik, ekonomi, yönetim

ve organizasyon, pazarlama, üretim alanlarına ilişkin

dersler alıyorlar.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) (I) İşletme mühendisliği bölümünü bize biraz tanıtır

mısınız, az bulunuyor çünkü?

(II) Öğrencilerin başarı durumu hakkında neler

söylersiniz?

B) (I) Başkanı olduğunuz bölüm üzerine bilgi vermek ister

misiniz, pek bilinmiyor da?

(II) Eğitim İngilizce mi yoksa Türkçe mi acaba?

C) (I) Bölümünüz üniversitelerde nadir bulunan

bölümlerden, söz edebilir misiniz biraz?

(II) Peki nasıl bir program veriliyor bölümde?

D) (I) İşletme ya da işletme yönetimini biliyoruz ama

İşletme mühendisliği nasıl bir bölüm?

(II) Yabancı dilin akademik derslere etkisi nasıl?

E) (I) Bize bölümünüz hakkında kısaca bilgi verebilir

misiniz?

(II) Öğrencilerin yüzde kaçı başarılı olabiliyor hazırlık

bölümünde?

2. “Istanbul Photo Awards” kazananları açıklandı. Dünyanın

farklı yerlerinden gönderilen on altı binden fazla fotoğraf

arasından, yangından kaçan yaşlı bir kadını konu edinen

Tsakalidis’in “Evia’da Bir Kadın” eseri birinci oldu. Yarışma

sözcüsü; fotoğrafın, haber içeriğini dil, mekân ve zamanın

ötesine taşıdığını söyledi. Uluslararası isimlerin bir araya

geldiği yarışma jürisinin, gönderilen fotoğrafların

kalitesinin yanında yarışma organizasyonundan da

övgüyle bahsetmesinin önemine vurgu yapan sözcü, “Bizi

Kaliforniya yangınlarının endişesine, olimpiyat yarışlarının

heyecanına, mülteci kamplarındaki trajediye tanık eden

tüm fotoğrafçılara ve tecrübeleriyle yarışmaya sağladıkları

katkıdan dolayı jüri üyelerine teşekkür ediyorum.”

ifadelerini kullandı.

Bu parçada Istanbul Photo Awards ile ilgili olarak

I. Yarışmada birinciliğe layık görülen eserin yangından

kaçan bir yaşlıyı konu etmesi,

II. Yerli ve yabancı katılımcıların yarışma

organizasyonunun kusursuz işlediği ile ilgili beğeni

dolu görüşlerini bildirdikleri,

III. On altı binden fazla fotoğraf katılmasına rağmen çok

az sayıda esere ödül verildiği

bilgilerinden hangilerine değinilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

3. I. İnsanlığın eski çağlardan beri kayıt altına aldığı bu

Perseid meteor yağmurunun hikâyesi, Güneş

etrafındaki yörüngesinde seyreden ve 1992’de

Dünya’nın yakınlarından geçen Swift-Tuttle isimli

kuyruklu yıldızın geride bıraktıklarına dayanıyor.

II. Monoton yaz gecelerinden sıkıldıysanız meteorların

en görkemli gösterilerinden birini izlemek için bugün

ve yarın gökyüzüne bakmanız yeterli.

III. Bu artıklar hakkında İngiltere’de Greenwich Kraliyet

Gözlemevinden Gök Bilimci Edward Bloomer bir

açıklama yapıyor.

IV. Gök bilimci “Her yıl yaşadığımız şey, Dünya’nın

kuyruklu yıldızın yörüngesinden geçerek geride

bıraktığı kalıntılara çarpmasıdır.” diyor.

V. Orada, her yıl aynı dönemde gözlemlenen büyüleyici

Perseid meteor yağmurunu göreceksiniz.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:251

251

TEMATİK METİNLER 3

4. Hint Okyanusu’ndaki ada ülkesi Mauritius’ta, mercan

kayalıklarına çarpan petrol tankerinden yayılan sızıntı

nedeniyle büyük bir çevre felaketi yaşanıyor. Tankerdeki

4.000 ton yakıtın yaklaşık 1.000 ton kadarı denize yayıldı,

bir kısmı sahile ulaştı. 27 Temmuz’da yaşanan olayla ilgili

hafta sonu olağanüstü hâl ilan edildi. 1,3 milyon nüfuslu

ülkenin her yerinden gönüllüler, çevre felaketiyle

mücadele için kazanın yaşandığı bölgeye geldi. Petrole

karşı emici olması nedeniyle saç bağışı kampanyası da

başlatıldı. Sızıntı alanı üzerinde yaşayan vahşi yaşam da

büyük tehdit altında. Çevre gönüllüleri, bölgedeki bebek

kaplumbağaları ve ender görülen bitkileri -koruma amaçlıbaşka bölgelere taşıyor.

Bu parçanın anlatımında

I. İnsana özgü özellikleri doğaya verme,

II. Sayısal verilerden yararlanma,

III. Bilgi verme amaçlı cümleler kurma

yargılarından hangilerinden yararlanılmıştır?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) İnsanlar sosyal varlıklar olduğundan başkalarının bize

arkadaş olduğu hissini yaşamaya ihtiyacımız var. (II)

Günümüzde arkadaşlarımızla bağlantı kurmak için sosyal

medya platformlarına güveniyoruz. (III) Sayısız özçekimler

ve en derin düşünceleri sosyal medyada paylaşmak,

sağlıksız bir benmerkezcilik yaratıyor. (IV) Kişiyi gerçek

yaşam bağlantılarından uzaklaştırıyor. (V) Ego ve çeşitli

duygusal tatminler de işin içine girince sosyal medya

bizleri daha da bağımlı yapabiliyor. (VI) Çift yönlü iletişim

ve algı yönetimine imkân tanıyan, etkileşimi mümkün kılan

sosyal medya; her yaştan insana cazibeli gelebiliyor.

5. Bu parçada sosyal medya ile ilişkili olarak aşağıdaki

kavramlardan hangisine değinilmemiştir?

A) Güven B) Arkadaşlık

C) Yalnızlık D) Ruhsal doyum

E) Bencillik

6. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra düşüncenin akışına göre “Bu çekime kapılıp

gerçek hayattan uzak olan gençler ve yetişkinler sizce de

kendilerine büyük bir kötülük yapmıyorlar mı?” cümlesi

getirilmelidir?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

“Aktüel”i çoğunlukla “günübirlik, gelip geçici” anlamında

kullanırız. Bu sözcük “yeni, güncel” anlamına da geliyor.

Bu anlamda sanat yapıtlarına değerini veren niteliklerin

başında gelen “biricik” kavramı yerine de kullanılabiliyor.

Son zamanlarda gündeme gelen “kripto sanat” konusu da

ilk bakışta belirli bir toplumsal sınıf için dijital temelli olarak

üretilen sanat yapıtlarına değer kazandırılmasının bir

yöntemi olarak görünmektedir. Kripto sanatın en temel

özelliğiyse dijital dosyaları aktüel, eşsiz, biricik bir hâle

getirmesidir. Kripto sanat, bir yanıyla elbette,

kopyalanamaz değildir ama NFT (non-fungible token,

değişimi olanaksız çip) yapıta atanan, bir tür vatandaşlık

numarası gibi bir işleve sahiptir. Bu numara, “blockchain”

olarak adlandırılan veri tabanında yer alır ve bu veri

tabanı, bir dizi veri bloğu içerisinde bu numaraları

tasniflemektedir.

7. Bu parçaya göre

I. Kripto sanat ürününün yeni ve biricik olarak

üretilmesi,

II. Aktüel sözcüğünün “kalıcı olmayan” anlamında

kullanılması,

III. Dijital temelli sanat yapıtlarının çoğaltılamaz olması

özelliklerinden hangileri aktüel sözcüğünün kripto

sanat yapıtları için kullanılan bir sıfat olmasını

gerektirir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

8. I. Karşılaştırma ve derecelendirme bildiren bir ifadeye

başvurulmuştur.

II. Zamanda genelleyici belirsizlik anlamı veren bir

sözcük kullanılmıştır.

III. Anlam, ilişki kurma yöntemiyle somutlanmaya

çalışılmıştır.

Numaralanmış yargılardan hangileri bu parçadaki altı

çizili sözlerden en az biriyle eşleştirilebilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:252

252

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Anı” konusu ile 4

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

Anı Testi

1. Çocukluğumun bir kısmı Madrid’de geçti evet. İngilizceden

sonra İspanyolca ikinci dilim oldu. Daha sonra lise

yıllarında annemin mesleğinden dolayı sık sık Ürdün’e

gidip geldim. Akabinde Almanya, Köln… Derken İstanbul

ve ondan sonra Boston, Michigan ve Arizona… Bütün bu

şehirler, seyahatler bende birçok iz bıraktı. Henüz

çocukken aidiyet, kimlik gibi kavramlar üzerine düşünmem

gerekti. Romanlarımda bu tür konuları sorgulamam

tesadüf değildir.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık

olarak söylenmiş olabilir?

A) Küçük yaştan itibaren farklı kültürler tanımanız size

neler kattı?

B) Yazar olmayı seçmenizin en önemli sebebi nedir?

C) Farklı şehirlerde yaşamanın arkadaşlık kavramına

katkısı var mıdır?

D) Sizi en çok büyüleyen şehir hangisi oldu?

E) Roman karakterleriniz de sizin gibi sürekli yer mi

değiştirmektedir?

2. Şairliğim on iki yaşımda başladı. Bahanesi tuhaftır.

Annem hastanedeydi. Ziyaretine gitmiştim. Beyaz yatak

örtüsünde siyah kaplı, küçük ve eski bir defter... Bitişikte

yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde.

Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp “Senin

şair olmanı ne kadar isterdim!” dedi. Annemin dileği bana,

içimde besleyip de on iki yaşına kadar farkında olmadığım

bir şey gibi göründü. Varlık hikmetimin ta kendisi...

Gözlerim, hastane odasının penceresinde savrulan kar ve

uluyan rüzgâra karşı, içimden kararımı verdim: Şair

olacağım! Ve oldum.

Bu parçadan hareketle

I. Kararlılık, hedefe ulaşmanın şartlarından biridir.

II. Var olan potansiyelin ortaya çıkması için bir dürtüye

ihtiyaç vardır.

III. Kabiliyeti olan herkes, zamanı gelince şair olur.

yargılarından hangisine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

3. (I) Eşim Behçet Necatigil, genellikle şiir düşündüğü zaman

konuşmaz; bizlerin arasında bile sanki yalnız olurdu.

(II) Odasına kapanır, şiirini bitirmeden çıkmazdı; ben ve

çocuklar odasına hiç girmezdik. (III) Zaten öyle günlerde

genellikle yüz vermezdi. (IV) En güzel ve neşeli anlarımız,

eğer o günü iyi değerlendirdi ve hele bir de şiir

yazabildiyse hepimizin bir arada olduğu akşam

yemekleriydi. (V) Behçet’in çok renkli kişiliği vardı.

(VI) Konuşmaya başladığı zaman esprili ve hoş sohbet

olurdu, insan onunla bu bir saatlik güzel konuşmasını

dinlemek için on iki saat çalışmasına razı olurdu.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Halamın öyküsünü derli toplu hiç kimseden dinlemedim.

Onun hayatı, herkes için söze dökülemeyecek kadar

manevi bir mahremiyete sahipti âdeta. Herkes halamdan

söz ederken koruması gereken mesafeyi, durması

gereken yeri, aşmaması gereken sınırı bilirdi. Bütün

bunlar, onun konuşulamaz bir insan oluşundan değildi

elbette. Tam tersine yüzünden tebessümü hiç eksik

olmayan, sevecen, yumuşak başlı, evde her şeye, her

yere, her işe yetişmeye çalışan bir insandı. Büyüklerden

birisi biz çocuklardan bir şey isteyecek olsa yerinden ilk

kalkan halam olurdu. Ellerimiz onun eteğinden ayrılmazdı,

dizinin dibinden kalkmazdık. Bir tavuğun civcivleri gibi,

halam ev içinde ve ev dışında nereye giderse biz çocuklar

da ardından dökülürdük hemen. Ben de ablalarım da ne

öğrendiysek halamdan öğrenmişizdir. Dört kardeşin dördü

de doğumumuzdan itibaren halamın koynunda

büyümüşüz.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Öykülemeye yer verilmiştir.

B) Betimlemeden yararlanılmıştır.

C) Tartışmacı anlatım vardır.

D) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

E) Benzetme yapılmıştır.

P:253

253

TEMATİK METİNLER 4

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Kadıköy’deyim. Kendi yazdığım bazı dizeleri okuyorum.

Karşımda aynı zamanda yayıncım olan bir başka şair

arkadaşım oturuyor. İlk kitabım çıkacak, ödül almışım.

Artık şairliğim tescilli olacak. Bu sırada oturduğumuz yerin

hemen önünden biri geçiyordu. Biri diyorum çünkü o

geçen adamın Fazıl Hüsnü Dağlarca olduğunu o ana

kadar bilmiyordum. Arkadaşım, “Bak, şansa bak, Dağlarca

geçiyor.” dedi. İlk defa görüyordum, hem de bu kadar

yakından. Hemen masadan kalkıp yanına koştum.

Koluna girip “Hocam merhabalar, nasılsınız?” diye

sordum. Kalın gözlük camının arasından bana sertçe

baktı. Elindeki bastonun yardımıyla beni biraz itti. “Kimsin

sen?” diye sordu sert bir ifadeyle. “Şairim.” dedim, olanlar

oldu. Bastonunu kaldırdığı gibi kafama geçirdi.

Neye uğradığımı şaşırdım. Ardından bastonla rastgele

vurmaya başladı. “Hocam, özür dilerim, ben…” diyecek

oldum. O durmadan vuruyor ve avazı çıktığı kadar

bağırıyordu: “Ben 100 yaşına gelsem şairim demem

kendime.” Demez olsaydım. Pişmandım, farkına

varmıştım ama iş işten geçmişti. Dağlarca, vurmaya

devam ediyordu hem de nereme denk gelirse. “Şair olmak

kolay değildir. İyi şiir yazmakla şair olunmaz.” Çevreden

insanlar girdi araya, kurtardılar beni bastonun

darbelerinden. Sonra o bağıra çağıra yoluna devam etti.

Arkasından öylece bakakaldım.

5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılabilir?

A) Şairler, kendini büyük gören insanlardır.

B) Gerçek şiir yazabilmek için yaşamın gerçeklerini

bilmek gerekir.

C) Aşk şiirleri, yaşamın en büyük gerçekliğini içinde

barındırır.

D) Birkaç şiir yazmakla gerçek anlamda şair olunamaz.

E) Yaşı ilerleyen şairler, verimli şiirler yazamazlar.

6. Bu parçada altı çizili cümleyle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yaşını başını almış kişilerden iyi şiirler yazması

beklenemez.

B) Bir kişinin şairliğine kendisi değil toplum karar

vermelidir.

C) İnsan, yaptığı herhangi bir işte kendini yeterli

görmemelidir.

D) Şairlikle yaş arasında doğru bir orantı söz konusudur.

E) Yeni şiirler yazabilmek için yeni heyecanlara ihtiyaç

vardır.

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Dedem, olur olmaz her şeye sinirlenirdi. Yaşlandıkça daha

da aksi oldu. Hepimiz korkardık ondan. Uzun, üzeri

yakılarak işlenmiş Amasra yapımı bir bastonu vardı.

Kızdığında bastonu havaya kaldırır, gökyüzünde bir yerleri

dürter gibi sallardı. En çok da yapılmamasını söylediği bir

şeyin bir daha tekrarlanmasına kızardı. Mercimek

çorbasını çok severdi ama yanında bol acı ve limon

olacak. Onun için yemek yapan kişi bilmeliydi bunu.

Kaç yaşında olduğunu hiç bilmezdik dedemin. Ama hiç

göstermezdi yaşını. Gene de herkesi korkutan bu ihtiyar,

kara kuru bir şeydi. Sanki üzerinde emanet gibi duran

takım elbisesini üniforma gibi hiç üstünden çıkarmazdı.

Sokağa çıkarken de ille fötr şapkasını takardı. Ona göre

şapka İstanbullu olmanın bir gereğiydi sanki. Bir keresinde

şapkası kaybolmuştu da evin tüm ahalisini şapkayı

bulmak için seferber etmişti. Bir de madalyası vardı.

Madalyasını hep taşırdı ceketinin sol yakasında. Çok

övünürdü dedem İstiklal Madalyası ile. Hatta annem bir

keresinde “Bu ihtiyar, madalyayı yatarken de pijamasına

takıyor galiba demişti.” Öyle bir fırçaladı ki annemi, bir

daha gözlerinin içine hiç bakamadı. Bir tek kardeşim

Hasan korkmazdı dedemden. Sanki aralarında gizli bir

bağ vardı. Dedem onu hep dizine oturtur, ona savaş

anılarını anlatırdı. Bazen de çikolata alır, birlikte yerlerdi.

Hep çikolata için dedemi dinliyor zannederdik. Hatta çoğu

zaman aralarındaki bu yakınlığı kıskanırdık.

7. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki altı çizili

sözlerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez?

A) Gurur duymak B) Azarlamak C) Eğreti durmak

D) Belli etmemek E) Şaşırtmak

8. Bu parçada sözü edilen dede

I. Bazı takıntıları olan

II. Millî değerlere önem veren

III. Olaylar karşısında serinkanlı davranan

sözlerinden hangileriyle nitelendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:254

254

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Atasözü-Deyim” 5

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

Atasözü-Deyim Testi

1. Radyo, televizyon, gazete, dergi, telefon, okul, tren,

otobüs, uçak gibi eğitim ve ulaşım araçlarının çoğalması;

bölgeler arasındaki ayrılıkları gittikçe azaltmaktadır.

Nitekim elli altmış yıl önce yazı dilimizde görülmeyen

birçok yöresel sözcük, şimdi yayın araçlarımızda ve

toplumun dilinde kullanılmaktadır. Bunun gibi birtakım

yerel atasözleri ve deyimler de bölgelerinin sınırını aşarak

genelleşmektedir. Şu da var ki bir söze kesin olarak genel

ya da yerel demek kolay değildir. Çünkü bu niteleme, bilgi

ve görgü düzeylerine göre kişiden kişiye değişir. Bir kişinin

genel nitelikte gördüğü sözü, başka bir kişi bu nitelikte

görmeyebilir; işitmemiş de olabilir.

Bu parçaya göre yerel atasözü ve deyimlerin

yaygınlaşmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Okumaya olan ilginin gittikçe artması

B) Kültürel bilincin oluşması için gayret gösterilmesi

C) Televizyonlarda kültür programlarının yapılması

D) Taşra kültürüyle ilgili araştırmaların çoğalması

E) İletişim organlarının eskiye göre daha çok

yaygınlaşması

2. Yabancı dil öğrenen bireylerin dile hâkimiyeti, hedef dilde

yer alan sözcüklere ve sözcük gruplarına hâkimiyetiyle

doğru orantılı olduğu kadar o dildeki deyimler ve

atasözleri gibi söz varlığı ögelerini bilmekle de ilişkilidir.

Bunları günlük yaşamdaki iletişimde doğru ve yerinde

kullanmak, etkili iletişimin kazanılmasında ve bireyin

anlama ve anlatma becerisinin gelişmesinde önemli yer

tutmaktadır. Bir dilin söz varlığı içinde yer alan deyimler;

“dili konuşan toplumun anlatımdaki gücünü ve başarısını,

benzetmeye ve nükteye olan eğilimini ortaya koyan

ögelerdir.” Deyimler, aynı zamanda bir halkı kendi yapan

niteliklerin dildeki görünümü olduğu için kültür aktarımını

da sağlamaktadır.

Bu parçada deyimlerle ilgili aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Etkili iletişime katkı sağladığına

B) Yabancı dil öğrenimine ilgiyi artırdığına

C) Dile hâkimiyeti kolaylaştırdığına

D) Toplumun özgün yanlarını yansıttığına

E) Bireyin anlama yetisini geliştirdiğine

3. (I) Her ulusun atasözleri, kendi varlığının ve benliğinin

aynasıdır; atasözlerinde bir ulusun düşünceleri,

yaşayışları, inanışları, gelenekleri görülür. (II) Atasözleri,

ulusların zekâlarındaki keskinliği, hayallerindeki genişliği,

duygularındaki inceliği belirten en değerli örneklerdir.

(III) Bu sözler, derin felsefelerden başka güzel buluşlarla,

parlak nüktelerle, ince alaylarla, sert taşlamalarla doludur;

böylece her atasözü, kendi ulusunun damgasını taşır.

(IV) Bir atasözünün ilk taslağını kuşkusuz ki tek kişi ortaya

atmıştır. (V) Ama zamanla birçok kişi onun üzerinde

yontmalar, ona eklemeler, değiştirmeler yapmış; ona

kamunun beğendiği, benimsediği bir biçim vermiştir. (VI)

İşte ilk taslak, bu son biçimiyle atasözlerinin bütün

niteliklerini kazanmış ve bir kişinin malı olmaktan çıkarak

toplumun malı olmuştur.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Atasözleri içinde anlamları birbirine aykırı olanlar vardır.

Her atasözü bir kural olduğuna göre bu çelişik sözlerden

her biri nasıl kural sayılabilir? Bu soruya cevap verebilmek

için görüp geçirdiğimiz olayların çelişkilerle dolu olduğunu

düşünmek gerekir. Bunları belirten kurallar da şüphesiz

öyle olacaktır. Bundan başka aynı olay, değişik koşullar

altında ayrı ayrı sonuçlar verebilir. O zaman birbirini

tutmayan düsturlar ortaya çıkar. Nitekim yalan söylemenin

kötü sonuçlar vereceğini bildiren atasözleriyle birlikte

doğru söylemenin kötü sonuçlar vereceğini bildiren

atasözleri de yaşamaktadır: Yalancının evi yanmış, kimse

inanmamış. / Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. /

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. / Doğru

söyleyenin tepesi delik olur.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Örneklendirme B) Öyküleme

C) Tanık gösterme D) Tanımlama

E) Benzetme

P:255

255

TEMATİK METİNLER 5

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Her dilde atasözleri ve deyimler vardır. Toplum bilim, ruh

bilim, eğitim bilim, ekonomi, felsefe, tarih, ahlak, folklor

gibi birçok alanı ilgilendiren ve birçok yönden incelemeye

değer bulunan bu ulusal varlıklar; deyiş güzelliği, anlatım

gücü, kavram zenginliği bakımından pek önemli dil

yapılarıdır. Bizde eskiden sav, mesel, tabir diye anılmış

olan ve eski, yeni konuşma dillerinde manzum, mensur

yazılar arasında kullanılmış ve kullanılmakta bulunan

atasözleriyle deyimler; birçok kişi tarafından derlenmiş ve

kitap olarak yayımlanmış ise de ne gibi özelliklere sahip

söze atasözü, hangi özelliklere sahip söze deyim denmesi

gerektiği ciddi olarak incelenmemiştir. Başta Şinasi’nin

Durub-i Emsal-i Osmaniyye’si olmak üzere bütün

derlemeler; atasözleri adı altında verilen deyimlerle, deyim

adı altında verilen atasözleriyle ya da ne atalar sözü ne

deyim olan birtakım sözlerle doludur. Bu karışıklık sürüp

gitmektedir. Her iki söz çeşidinin ortak niteliği olan özlü,

kalıplaşmış, hoşa giden bir anlatım aracı olmak; bu sözleri

birbirine karıştırmanın başlıca nedenidir.

5. Bu parçaya göre atasözleriyle ilgili aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Millî özelliğe sahip sözlerdir.

B) Farklı alanlarla ilişkilendirilebilmektedir.

C) Toplumu etkileyen olaylardan sonra söylenmiştir.

D) Değişik türdeki yazılarda kullanılmaktadır.

E) Kalıplaşmış veciz sözler olarak kabul edilmektedir.

6. Bu parçadan hareketle atasözü ve deyimler üzerine

yapılan çalışmaların eleştirilen yönü aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Evrensel bir yapıya sahip bulunmamaları

B) Ciddi bir incelemeden geçmemiş olmaları

C) Özgün bir tutumla ele alınmamaları

D) Tekrarların fazla yer alması

E) Öznel olarak hazırlanmaları

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

“Ağzım sana da lafım başkasına” tabiri, İbrahim Erbaş’ın,

köyü Kırşehir Dalakçı’dan derlediği ve alanın ilgililerinin

dikkatine sunduğu bir deyim. Taradığımız belli başlı

deyim sözlüklerinde yer almıyor. “Kızım sana söylüyorum

gelinim sen anla!”dan daha farklı bir kullanımı var. Erbaş;

kitabında deyimin kullanılış bağlamı ve anlamıyla ilgili

şu açıklamayı yapmış: “Gerek herhangi bir şeye kızma

gerekse yapılacak bir iş veya doğrudan söylenmesinde

sakınca duyulan durumlarda, sözü söyleyen kişi; samimi

olduğu, kendine yakın gördüğü birini hedef alır, ona

istediğini söyler. Verilmek istenilen mesaj böylece yerini

bulur, olay da büyümemiş olur.” Biraz dolaylı, kapalı

bir açıklama. “Kişiyi üzecek, incitecek bir uyarı, tenkitin

başkasının üzerinde yapılması durumu” diye açıklayabiliriz

deyimin anlamını. Ama uyarıyı, tenkiti yapan kişi, genellikle

sözünü bitirirken bu deyimi söyler. Belki mesaj, uyarı

sahibini bulmamıştır diye.

7. Bu parçada söz konusu deyimle ilgili aşağıdakilerden

hangisine yer verilmemiştir?

A) Derlendiği kişinin özelliklerine

B) Söz içinde nerede kullanılacağına

C) Hangi anlam inceliğini içerdiğine

D) Ayırdına varılacak bir başka deyime

E) Kim tarafından gündeme getirildiğine

8. Bu parçanın yazarının

I. Ne yazık ki henüz derlenmemiş, yerel ağızlarda

yaşayan o kadar güzel söz varlığı parçaları var ki!

II. Bir deyimi bilmek kadar ona halkın kullandığı

anlamın dışında yeni anlamlar yüklemek de

önemlidir.

III. Benzer gibi görünen deyimlerin arasındaki ince

anlam farkını bilmek gerekir.

ifadelerinden hangilerini söylemesi beklenir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:256

256

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Bilim” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

6

Bilim Testi

1. Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip,

dejeneratif retina hastalıklarının tedavisinde inanılmaz bir

çalışmaya imza attı. Granada Üniversitesinde yapılan yeni

çalışmada tek bir nano parçacık enjeksiyonuyla yapay bir

retina yaratılarak kör kemirgenlerde görme kaybı onarıldı.

Yaşa bağlı görme kaybı dejenerasyonu, oldukça yaygındır

ve yaşlandıkça kaçınılmaz olduğu düşünülür. Buna

rağmen belli başlı birkaç araştırmada bu dejenerasyonu

önleyecek veya en azından yavaşlatacak yöntemler

geliştirildi. Yaşa bağlı görme kaybıyla mücadele etmek için

birçok araştırmacı; retinal fonksiyonlarını onaran

elektrotlar, sensörler veya yapay retinalar üzerinde

çalışıyor. Fakat bu protez çözümler; kablolar, kameralar

ve cerrahi müdahaleler gerektirdiğinden pek ideal değil.

Bu parçaya göre bilimsel çalışmalarla ilgili olarak

I. Ekip çalışması, yeni buluşlara imkân vermektedir.

II. Bilimsel çalışmalar, vaka sayısına göre öncelik

gösterir.

III. Hayvanlar, bilimsel çalışmalar için önemli

deneklerdir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

2. Yeni yapılan bir araştırma sayesinde bitkilerin toprak

altında haberleşmek için kullandığı gizli elektrik sinyali

ağını daha iyi anlamak mümkün olabilecek. Bu ağ daha

önce “mycorrhizal fungi” adlı mantarda gözlenmişti.

Mantar, toprağı bir elektrik devresi gibi kullanıyordu.

Fiziksel deneyler ve diferansiyel denklemlere dayanan

matematiksel modelleri birleştiren araştırmacılar, elektrikle

sinyalleşmenin nasıl gerçekleştiğini inceledi. Bitkilerin tam

olarak ne gibi mesajlar ilettiği bilinmiyor. ----. Daha önce

gerçekleştirilen deneyleri temel alan çalışmada bu yer altı

mesajlaşma sisteminin nasıl işlediğine bakıldı. Kullanılan

bazı yöntemler yardımıyla bitkilerin aynı toprakta olmasa

bile nasıl sinyal iletimi gerçekleştirdiği test edilebiliyor.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Hayvanlar âlemindeki iletişim daha anlaşılırdı

B) Her şeye rağmen bitkiler, doğal yaşamın bir parçası

olarak önemlidir

C) Ancak bitkiler bu sayede iletişim kurmak istiyor olabilir

D) Ama araştırmacıların kendine has doğrularını yabana

atmamak gerekir

E) Araştırmalar çok yönlü devam ettiğinde kesin

sonuçlara belki ulaşılır

3. 3D yazdırma işlemi, bir tür katkılı üretim tekniğidir. Bu

teknik; katı bir cismi bir bilgisayar modeline göre katman

katman, üç boyutlu olarak üretmeyi sağlar. Yani bilgisayar

ortamında bir yazılım kullanarak tasarladığınız veya

tarayarak görüntüsünü bilgisayar ortamına aktardığınız bir

cismin modeli; 3D yazıcılar kullanılarak dakikalar içinde

elle tutulur, gerçek bir ürün hâlinde elinizde olur. Bu

sayede günümüzde başka hiçbir üretim yöntemiyle

üretilmesi mümkün olmayan bazı geometrik parçalar da

üretilebilir.

Bu parçada 3D yazıcılarla ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) Ne tür ürünler oluşturmaya yaradığına

B) Tasarlanan cisimleri kısa sürede hazır ettiğine

C) Geometrik şekillerin üretiminde kullanıldığına

D) Zor kabul edilen üretimlere yardımcı olduğuna

E) Kimi madenlerin üretiminde kullanıldığına

4. Akıllı sanal asistanlar, her geçen gün yeni yetenekler

kazanıyor. Apple, Google, Microsoft ve Amazon gibi

firmalar bu alanda ciddi bir rekabet içinde. Ev, telefon,

televizyon derken akıllı olmayan hiçbir alet kalmayacak

gibi görünüyor. Alexa adlı akıllı dijital asistanı geliştiren

Amazon; BMW, Toyota, Ford ve Lamborghini gibi otomobil

üreticileriyle anlaşarak otomobillerden Alexa’ya erişimi

mümkün kılacak bir altyapı kurmaya çalışıyor. Böylece

sesli komutlarla arabanın birçok özelliğini kontrol etmek ve

internete bağlanıp çeşitli işleri halletmek şimdikinden daha

kolay ve mümkün olacak.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.

B) Betimleyici ögeler söz konusudur.

C) Açıklamaya yer verilmiştir.

D) Örneklemeye başvurulmuştur.

E) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

P:257

257

TEMATİK METİNLER 6

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Normal ışık, bazen dalga gibi bazen de parçacık gibi

davranır ve düz bir doğru üzerinde hareket eder. Köşelerin

ardındaki ve cisimlerin arkasındaki şeyleri göremememiz

de ışığın doğrusal yayılmasından kaynaklanır. Fakat

olağan dışı koşullar altında ışık bir sıvı gibi davranış

sergileyebilir ve gerçekten de nesnelerin etrafından

akabilir. Fizikçiler, oda sıcaklığında “sıvı ışık” elde ederek

maddenin bu tuhaf hâlini ilk defa erişilebilir kıldılar. Bu

madde, hem sıfır sürtünme ve viskoziteye sahip bir süper

akışkan hem de zaman zaman maddenin beşinci hâli

olarak da tanımlanan Bose-Einstein yoğuşması hâlindedir

ve bu da ışığın nesnelerin etrafından ve köşelerden

akmasına olanak tanır.

5. Bu parçadan hareketle

I. Bilimin geldiği nokta, ışığın parçacık gibi davrandığı

durumlarda nesnelerin etrafından dolaşmasını

örnekleyecek düzeydedir.

II. Bilim insanları, ışığın iki farklı türde yayılmasıyla ilgili

örnekler sunabilmektedirler.

III. Işığın bir sıvı gibi akışkanlık gösteren hâline oda

sıcaklığında ulaşılabilmektedir.

yargılarından hangileri çıkarılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

6. Bu parçada

I. Hemen yakınında ışık olmasına rağmen bazı

nesneleri göremememizin nedeni ne olabilir?

II. Işık, Bose-Einstein yoğuşması hâline hangi şartlarda

gelir?

III. Işığın parçacık gibi davranmadığı durumlar,

normalde gözlemlenebilir özellikte midir?

sorularından hangilerinin cevabı vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bilim, günümüzde en çok kullanılan ve en çok itibar edilen

kavramlardan biridir. Modern yaşamın en güçlü referans

noktası bilimdir. Bu kadar güçlü bir kavram olmasına

rağmen bilimin, üzerinde uzlaşılmış bir tanımı

bulunmamaktadır. Bilim; insanın kendisi, yaşadığı evren

ve toplumla ilgili hakikate ulaşma çabası olarak hep var

olmuştur. Bu açıdan bilim bütün toplumlarda var olan bir

etkinliktir. Gerek tarihsel süreçteki bilim anlayışını gerekse

modern bilimi, toplumsal bağlamından ayırmak mümkün

değildir. Modern bilim anlayışının gelişim serüveni

incelendiğinde 16. yüzyılın dönüm noktası olduğu

görülmektedir. Bu döneme kadar bilgi anlayışı neredeyse

bütün toplumlarda ilahi bir kaynağa dayandırılmaktadır.

Yöntem olarak tümdengelim esastır. Aydınlanmadan

sonra akıl ve olgu ön plana çıkmış ve bilmenin yöntemi

olarak tümevarım geçerli kabul edilmiştir. Sosyal bilimler

ve doğa bilimleri birbirinden ayrılmıştır. Doğa bilimlerinin

yöntemi sosyal bilimlerde de geçerli kabul edilmiştir.

Günümüzde ise gerek Hristiyan Batı’da gerekse İslam

dünyasında sosyal bilimlerde farklı yaklaşımlar görülmekte

ve sosyal bilimlerin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

gündeme gelmektedir.

7. Bu parçaya göre bilimle ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Bilgiye ulaşmanın her dönemde aynı yöntemle olduğu

B) Modern yaşamda önemli bir kriter olarak görüldüğü

C) Sadece bir alanla sınırlandırılamayacağı

D) Dinî tutumlara göre farklılıklar gösterdiği

E) Sosyal bilimlerin farklı yaklaşımlara kapı araladığı

8. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdaki kavramlardan

hangisi arasında ilişki söz konusudur?

A) Tutarlılık B) Evrensellik C) Süreklilik

D) Kanıtlanabilirlik E) Yerellik

P:258

258

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Biyografi” konusu 7

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

Biyogra Testi

1. Biyografi, çocukların gelişim sürecinde oldukça etkili bir

türdür. Örneğin çocukların genellikle küçük yaşlarda kendi

hayatlarına yön vermede sıkıntı çektikleri bilinmektedir.

Biyografi, toplum tarafından sevilen ve önem verilen

kişilerin yaşamını içerdiği için öncelikle çocuklara yol

gösterici olabilmesi, kendisini anlama ve tanıma imkânı

verebilmesi açısından önemlidir. Biyografiler; çocukların

toplum tarafından başarılı kabul edilen kişiler hakkında

bilgiler edinmesinde, kendi hayatlarına yön vermesinde

önemli yararlar sağlayacaktır.

Bu parçada biyografiyle ilgili asıl anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Biyografilerden olumsuz örnekler çıkarılmalıdır.

B) Her biyografiden alınacak dersler vardır.

C) Çocuklar, biyografi okuyarak kişiliklerini şekillendirir.

D) Yazınsal türler içinde en faydalı tür biyografidir.

E) Çocuklara, örnek olabilecek kişilerin biyografileri

okutulmalıdır.

2. Aziz Sancar, 1946 senesinde Mardin’in Savur ilçesinde

dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Savur ve Mardin’de

tamamladı. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Tıp

Fakültesinde eğitim gördü. Savur’da iki sene doktor olarak

çalıştıktan sonra Teksas Üniversitesinde doktorasını, DNA

onarımı üzerine yaptı. Yale Üniversitesinde yine DNA

onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı.

1982 senesinde UNC Chapel Hill’de biyokimya ve

biyofizik alanlarında çalıştı. Burada DNA onarımı, hücre

dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalıştı.

288 makale ve 33 kitap yayımladı. ABD Ulusal Bilimler

Akademisine seçilen ilk ABD’li Türk olarak tanınır.

Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve

genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları

sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanmıştır.

Bu parçada Aziz Sancar ile ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Memleketinde bir süre doktorluk yaptığına

B) Üretken bir akademisyen olduğuna

C) Nobel Ödülü’nü alan ilk Türk olduğuna

D) DNA üzerine çalışmalarının bulunduğuna

E) Alanında başarılı görüldüğüne

3. (I) Türk edebiyatında uzun bir geçmişi olan biyografilerde

aranan temel nitelik; tarafsız, gerçekçi bir anlatımdır. (II)

Bu nedenle objektif bir anlatımın sağlanabilmesi için

biyografinin o kişiyi yakından tanıyan ya da onun üzerine

araştırma yapan, sağlam bilgilere ulaşmış kişiler

tarafından oluşturulması gereklidir. (III) Biyografiler

tamamen bilgi ve belgeye dayanılarak oluşturulabileceği

gibi yine gerçeğe bağlı kalmak kaydıyla hikâyeleştirilerek

de okura sunulabilir. (IV) Olayların anlatımında genellikle

kronolojik bir sıra takip edilmektedir. (V) Biyografilerde

önemli bir husus da yaşam öyküsü anlatılan kişinin

benzerlerinden farkının, önemli yanlarının öne çıkarılması

gereğidir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra “Başka bir ifadeyle nesnellik, bilgi ve belgeye bağlı

olma, gerçeklerin çarpıtılmamış olması bu türde aranan

en önemli özelliklerdir.” cümlesi getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Biyografi bir anlatı türü olmasının yanı sıra sinema, tiyatro

gibi türlere de uygulanmasıyla uzunca bir zamandır

yaratıcı ve okurun en çok buluştuğu yollardan biridir. Tarih,

gerçeklik, birey algısındaki değişim; biyografi türünü

etkilediği kadar biyografi de bu değişimin yaratılmasına

katkı sağlamıştır. Bugün ve geçmiş, gerçek ve hakikat,

görünen ve saklanan, bilinç ve bilinç dışı ama en çok

gerçek ve kurgu karşıtlıkları biyografiyi çağdaş yazının en

tartışmalı alanlarından biri yapmıştır. 20. yüzyıla hâkim

olan bu tartışmalar, Rus biçimcileri ve yapısalcılarla

birlikte metnin, yazarın ve okurun yeniden

yorumlanmasıyla başlar. Aynı zamanda gerçek, kimlik,

benlik, ideoloji gibi kavramlar da yeniden yorumlanır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Açıklama B) Karşılaştırma

C) Çoğullaştırma D) Terim kullanma

E) Betimleme

P:259

259

TEMATİK METİNLER 7

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Kâzım Koyuncu’yla tanışmam, tümüyle bir tesadüfe

dayanır aslında. 1995 yılında Ankara’da kurduğumuz

Radyo Arkadaş’ın kapısını çaldı, “Yeni bir grubumuz var,

size kasetimizi getirdik.” diyerek girdi içeri. Gececiydim, o

gün tesadüfen oradaydım. Çay içtik, sohbet ettik, kaseti

dinledik ve akabinde yayına aldık. Zuğaşi Berepe’nin ilk

albümüydü elindeki, dinlediğimiz anda sevdik. Kâzım

yayında, müziğinden ziyade Karadeniz sevgisini ve orada

yapılmak istenenleri anlattı uzun uzun. Asıl derdi oydu.

“Şarkılar orada, onlar kendini anlatır zaten.” dedi ve

sadece sözleri Türkçeye çevirdi. Mütevazı ve samimiydi.

İçinden geleni yapıyordu. Hep öyle kaldı. Hepimiz için

özel olmasının sebebi bu belki de. Yalansız, riyasız

olması... Benim için bir sebep daha var: Bilmediğim,

kendimi uzak hissettiğim bir kültürün kapılarını sonuna

kadar açtı bana. Bugün yıllarca yanına yaklaşmadığım

Karadeniz müziğine biraz olsun yakınlık duyuyorsam

Kâzım Koyuncu’nun ve açtığı yoldan ilerleyenlerin

sayesinde. Koyuncu, öz müziğini özünü bozmadan

gelenekselin dışına çıkardı ve tekdüzelikten uzaklaştırdı.

5. Bu parçadan hareketle Kâzım Koyuncu ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Karadeniz müziğine özel ilgi duyduğu

B) Davranışlarında içten olduğu

C) Tanıyanlar tarafından ilgi gördüğü

D) Yerel tınıları, Batı tarzı müzikle sentezlediği

E) Müziğiyle insanları etkilediği

6. Bu parçada geçen “özünü bozmadan gelenekselin dışına

çıkarmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Sözüyle ezgisi uyum içinde olmak

B) İçeriğiyle kalıcılığı yakalayabilmek

C) Yerel özellikleri ön plana çıkarmak

D) Aslına sadık kalarak çağdaşlaştırmak

E) Evrensel müziği örnek kabul etmek

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

1960’lı yıllarda başlayan sinema yolculuğunda birçok

filmde rol alan Türkan Şoray, Türk sinemasının “Sultan”ı

olarak kabul edilmektedir. Güzelliği ve oyunculuğuyla

izleyenleri büyüleyen Şoray, kariyeri boyunca zirvede

kalmayı başarmıştır. Komediden drama kadar farklı

türlerdeki rolleriyle seyirciyi büyülemeyi başarmıştır.

Halit Şoray ve Meliha Şoray’ın kızı olarak 28 Haziran

1945’te İstanbul’da doğan Türkan Şoray, okul yaşamına

Rami Taş İlkokulunda başladı. İkametlerini sürekli

değiştirmelerinden dolayı farklı okullarda okumak zorunda

kalan Şoray, ilköğrenimini Feriköy İlkokulunda tamamladı.

Ailevi ve maddi sıkıntılar, onu çok farklı bir mecraya

sürükledi. Anne ve babasının boşanması sonrasında

Karagümrük’teki Sarmaşık Sokak’a taşınmaları ve ev

sahibinin kızı Emel Yıldız’la tanışmaları onun Yeşilçam’a

adım atmasına vesile oldu. Nisan Heper’in asistanı olan

Türker İnanoğlu, Şoray’ı keşfetmişti ve Köyde Bir Kız

Sevdim adlı film için Emel Yıldız’la anlaşmalarına rağmen

kendisine şans verdi.

7. Bu parçadan hareketle Türkan Şoray ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Oyunculuğunun etkileyici bulunduğu

B) Başarısız bir öğrencilik yaşamı olduğu

C) Yaşama tutunmak için gayret gösterdiği

D) Karşısına çıkan fırsatı değerlendirdiği

E) Maddi problemler yaşadığı

8. Bu parçadan hareketle

I. Her başarının altında birilerinin koruyuculuğu vardır.

II. Çocuklar, anne babalarının sahip olduğu sanatsal

yetiyi içselleştirir.

III. Yaşam, sürprizlere açık yönüyle geleceği var etmeyi

sağlar.

yargılarından hangileri söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

P:260

260

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Canlılar” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

8

Canlılar Testi

1. Yaygın kanının aksine toprak solucanları ikiye

bölündüklerinde iki ayrı solucana dönüşmez.

Dış görünüşlerinden anlaşılması güç olsa da bu

solucanların baş ve kuyruk bölümleri bulunur. Ayrıca

solucanların vücudunda hafif şişkin ve diğer kısımlardan

daha açık renkteki clitellum adında segmentsiz bir bölüm

vardır. Clitellum, vücudun ortasının baş bölümüne daha

yakın kısmında bulunur ve yalnızca belirli bir olgunluğa

erişmiş solucanlarda bulunur. Solucan baş ve clitellum

bölümlerinin bütünlüğü bozulmadan kuyruk kısmından

bölündüğünde yenilenme ile yeni bir kuyruk oluşturabilir.

Ancak ayrılan kuyruktan yeni bir baş çıkmaz. Solucanlar

bu sayede avcılarından kurtulmak için kuyruklarını geride

bırakıp kaçabilir.

Bu parçaya göre toprak solucanlarıyla ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Kuyruklarını saldırı amaçlı kullanmaktadır.

B) Bir solucandan, bölünmeyle birden fazla solucan

türemektedir.

C) Bazı yönleriyle kendini yenileme özelliğine sahiptir.

D) Mevsimsel değişimlere göre savunma sistemleri

değişir.

E) Toprağın havalanmasına katkı sağlayan en önemli

canlılardır.

2. Arılar tarafından kullanılan kaynağın türüne göre ballar,

çiçek balı ve salgı balı olarak ikiye ayrılır. Çiçek balı,

bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarların toplanmasıyla,

salgı balı ise böceklerin bitki üzerinde bıraktıkları

salgıların toplanmasıyla üretilir. Çam balı üretim sürecinin

başoyuncusu, halk arasında “çam pamuklu biti”, “çam

pamuklu koşnili”, “basra” ya da “balsıra böceği” isimleriyle

anılan Marchalina hellenica türü parazitik bir kabuklu bittir.

Doğal yaşam alanı Türkiye ve Yunanistan olan bu bite

bazı İtalyan adalarında da rastlandığı raporlanmıştır.

En çok kızılçam, sarıçam ve fıstık çamı gibi türlere

dadanan bu bit; ağaç boyunca tırmanırken bulduğu kabuk

çatlaklarından bitkinin iletim demetlerine erişerek öz

suyunu emer. İhtiyacı olan proteinleri karşıladıktan sonra

kalanını dışkılar. Daha sonra çam balına dönüşecek

şekerce zengin bu artığa “bal şebnemi” adı verilir.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine açıklık

getirilmemiştir?

A) Balların kaç kategoride ele alındığına

B) Çiçek balının nasıl oluştuğuna

C) Ağaç türlerinin bal tüketimi üzerindeki etkisine

D) Parazitik bitlerin nerelerde görüldüğüne

E) Bal şebneminin ne olduğuna

3. (I) Kendilerine özgü birtakım anatomik özellikler içeren

atlar, yüksek seviyelerde protein ve vitamine ihtiyaç

duymaktadır. (II) Her at aynı olmadığından beslenme

alışkanlıklarında da değişiklikler görülebilmektedir.

(III) Özellikle genç ve sağlam atların beslenmesi, taze

saman meralarıyla sağlanmalıdır; yaşlı ve ağır işlerde

kullanılan atlar ise yüksek seviyelerde protein içeren

besinlerle beslenmelidir. (IV) Kepek, şeker pancarı,

buğday, yulaf, kıyılmış saman ve arpa atın beslenmesini

desteklemek için kullanılmaktadır; ayrıca atın ağırlığını

artırmak için tahıllar tercih edilmektedir. (V) Atın, özellikle

bir dönem göçebe kültüre sahip Türkler için ne denli

önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Muhabbet kuşlarının boyu, ortalama 18 santimetre ve

kiloları da ortalama olarak 40 gramdır. Muhabbet

kuşlarının ana renkleri genellikle karın ve but

bölgesindedir. Geri kalan kısımları desenli ve farklı

renklerdedir. Muhabbet kuşlarının büyük bir kısmının

kuyruk tüyünün uçları mavi renklidir. Gagaları da zeytin

yeşili rengindedir. Muhabbet kuşlarının renkleri;

yaşadıkları ortama, kalıtsal bozukluk ve değişikliklere göre

farklılaşabilmektedir. Evcil olarak yetişen muhabbet

kuşlarında menekşe rengi, gri, alaca ve mavi gibi renkler

görülmesi muhtemeldir. Muhabbet kuşlarının tüyleri, özel

yapıları nedeniyle mor ötesi ışık altında floresan özelliği

gösterebilmektedir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Sayısal veriler kullanılmıştır.

B) Betimlemeye yer verilmiştir.

C) Çoğullaştırmalar vardır.

D) Açıklamadan yararlanılmıştır.

E) Tartışmacı bir üslup söz konusudur.

P:261

261

TEMATİK METİNLER 8

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Sonbahar gelip hava serinlediğinde ihtiyatlı sincapları bir

telaş sarar. Bulabildikleri kadar sert kabuklu yemişi

toprağa gömerek yiyecek bulmanın zor olacağı kış

mevsimine hazırlık yaparlar. Kış için yiyecek depolayan

canlıların bazıları yiyeceklerinin tamamını tek bir yerde

saklar. Ancak birçok sincap türü muhtemel hırsızlık

vakalarına önlem olarak stokunu parçalara ayırarak

saklar. Gömdükleri yiyecekleri bulurken sincapların

sadece koku duyularına güvendikleri düşünülüyordu.

Ancak güncel araştırmalar, sincapların birbirine çok yakın

konumlanmış stoklardan sadece kendilerine ait olanları

açtıklarını ortaya çıkardı. Bu durum, sincapların yiyecek

gömerken uzamsal ipuçlarından da faydalandıklarını

gösteriyor. Gelişmiş olaysal bellekleri, koku duyusunun işe

yaramadığı kar altındaki yiyeceklerini bulmada sincaplara

avantaj sağlıyor. Kendilerini izleyen türdeşlerini kandırmak

için kazdıkları sahte depoları da uzun süre hatırlayabilen

sincapların yaşadıkları bölgenin detaylı zihinsel haritasını

çıkarabildiği düşünülüyor. Sincapların her bir depolama

ünitesine farklı türde yiyecek saklaması da bir süre sonra

küçük depolarının yerlerini hatırlamalarını kolaylaştırıyor.

Sakladıkları yiyecekleri bulmada %95 başarı gösteren

sincaplar, bulamadıkları tohumlarla doğaya yeni ağaçlar

kazandırıyor.

5. Bu parçadan hareketle sincaplarla ilgili aşağıdakilerin

hangisine ulaşılamaz?

A) Sergiledikleri davranışlarının bir amacı vardır.

B) Belirli seviyede bilinçleri bulunmaktadır.

C) Koku alma kabiliyetleri gelişmiştir.

D) Yardımlaşma duygusuyla hareket etmektedirler.

E) Stratejik hareket etme kabiliyetlerine sahiptirler.

6. Bu parçaya göre sincapların topladıkları yemişleri

farklı yerlere gömmelerinin nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Çok farklı mekânları sahiplenme istekleri

B) Açlık duygusunu nerede bastıracağını bilmemeleri

C) Kolay erişim düşüncesiyle hareket etmeleri

D) Doğanın devinimine katkı sağlamaları

E) Muhtemel hırsızlık olaylarına karşı tedbirli olmaları

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Su ayıları, bilimsel adıyla tardigradlar, dünyanın hemen

her yerinde sessiz sedasız yaşayıp elektron

mikroskoplarıyla elde edilen sevimli mi korkutucu mu

olduğuna karar vermesi zor görüntülerinin yanı sıra uç

koşullara karşı sıra dışı dayanıklılıkları ve bunun hücre

düzeyindeki temelleri hakkında sundukları yeni bilgilerle

özellikle son yıllarda popüler bilim gündeminde hayli ses

getiren mikroskobik hayvanlar. İlk görüşte kurgu

ürünüymüş izlenimi uyandırabilen bu tuhaf canlılar, son

yıllarda bilim dünyasının belki de en popüler maskotu

olmakla kalmayıp giderek daha fazla araştırmaya konu

oluyor. Su ayılarını popüler bilim gündeminde ön plana

çıkaran en önemli özellikleri çok çeşitli uç koşullara karşı

sıra dışı biçimde dayanıklılık göstermeleri. Bu aynı

zamanda dünya üzerinde çok geniş bir yayılım

göstermelerinin de bir sebebi. Bilinen 1100’ün üzerinde su

ayısı türü var. Çoğu tür; kara yosunlarının, likenlerin ve

alglerin öz sularını emerek beslenirken bazı türler hem

bitkileri hem de başka hayvanları yiyerek besleniyor.

Başka su ayılarını avlayan türler bile var. Su ayılarının

önemli bir bölümü karasal ortamlarda yaşıyor. Su ayısı

olarak adlandırılmalarının sebebiyse yaşamsal

etkinliklerini sürdürmek için vücutlarını çevreleyen ince bir

su tabakasına ihtiyaç duymaları.

7. Bu parçada su ayılarıyla ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) Bilim dünyasının ilgisini çektiğine

B) Çok özel aletlerle görüntülenebildiğine

C) Suda yaşayan canlılar olduğuna

D) Çok sayıda türünün bulunduğuna

E) Şaşırtıcı derecede dayanıklı oluşlarına

8. Bu parçada su ayılarıyla ilgili aşağıdaki sorulardan

hangisinin cevabı yoktur?

A) Yaklaşık olarak ne kadar su ayısı türü var?

B) Besin ihtiyaçlarını nasıl karşılamaktadırlar?

C) Su ayısı, ismini hangi özelliklerinden dolayı

almaktadırlar?

D) Canlılıklarını kaç yıl sürdürebilmektedirler?

E) Dünya üzerinde geniş bir yayılım göstermelerinin

sebebi nedir?

P:262

262

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Coğrafya” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

9

Coğrafya Testi

1. Dalgalar, dünya üzerindeki toprak ve suların farklı ısınması

sonucu oluşan rüzgârların deniz yüzeyinde esmesiyle

meydana gelir. Deniz dalgalarındaki güç; dalga yüksekliği,

dalga hareketi, dalga boyu ve su yoğunluğu ile belirlenir.

Dalga yüksekliği ise rüzgâr hızı, rüzgârın esme zamanı,

esen rüzgârın suya olan mesafesi ve su derinliğine bağlıdır.

Genellikle büyük dalgalardan daha çok enerji elde edilir.

Deniz dalgalarından enerji elde edilmesi konusunda ilk

çalışmayı 1892 yılında A. W. Stahl yapmıştır. Günümüzde

dünyanın değişik merkezlerinde bu konuda araştırmalar

yapılıp prototipler geliştiriliyor. Dalgalardan enerji elde eden

tüm sistemler deniz yüzeyinde ya da deniz yüzeyine yakın

kurulur. Bu sistemler, dalganın geliş yönüne dik ya da paralel

kurulmalarına ve enerjiyi dönüştürme biçimlerine göre

farklılaşabilir.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Dalgaların enerjisini almak, denize zarar verebilir.

B) İnsan, yaptığı her değişiklikle doğaya zarar

vermektedir.

C) Doğal devinim, farklı bakış açısıyla fırsata

dönüştürülebilir.

D) Denize kıyısı olan kentler, sanayi şehrine

dönüşmektedir.

E) Deniz çalışmaları bir yerden sonra tıkanmaya

başlamıştır.

2. Eskişehir’de yer alan mağaralardan Beyyayla Düdeni,

şehrin kuzeyindeki Beyyayla köyünün 1,5 kilometre

kuzeybatısında yer alıyor. Yüksek bir bölgede bulunan

Beyyayla Düdeni Mağarası’nın içinde yer altı deresi, göller

ve yer yer damla taş şekilleri bulunuyor. Mağaradan çıkan

sular, 8 metrelik bir düşüş yaparak Düden Deresi’nin

başlangıcını oluşturuyor. Ayrıca mağarada büyük koloniler

hâlinde bulunan yarasalar, mağaranın önemini daha da

arttırıyor. Eskişehir’de yer alan bir diğer tescillenmiş

mağara olan Kara Mağara ise Alpu ilçesine bağlı

Karacaören Mahallesi sınırları içerisinde bulunuyor.

Fosil bir mağara olan Kara Mağara’da sarkıt, dikit, sütun

ve duvar damla taşları bulunuyor. Ayrıca Sakarya Nehri ve

Gökçekaya Barajı’na bakan yamaç üzerinde bulunan

mağara, güzel bir manzaraya sahip.

Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi sözü edilen

mağaraların özelliklerinden biri değildir?

A) Farklı geometrik şekillerin yer alması

B) Korunma amaçlı kullanılması

C) Görsel açıdan beğenilmesi

D) Bazı canlıların toplu yaşam alanı olması

E) Yer altı sularının ve göllerin bulunması

3. Bulutun bir bölgesinde biriken elektrik yükleri büyük

boyutlara ulaşınca bulut ile yer arasında ya da iki bulut

arasında şimşekler ve gök gürültüsüyle birlikte bir

boşalma olayı gerçekleşir. Yıldırım terimi, genellikle yere

ulaşan boşalmalar için kullanılır. ----. Hemen ardından bu

kanal içinde, en iletken kesimlerin kıvrımlarını izleyerek

zikzaklar çizen dönüş boşalmaları gerçekleşir. Bu durum,

yüksek yerlere daha çok yıldırım düşmesini açıklar. Bütün

bu olay, saniyenin yaklaşık onda beşi ya da altısı kadar bir

sürede olup biter. Toprağa, ortalama olarak saniyede yüz

kadar yıldırım düşer. Fırtına boşalmalarında,

kümülonimbusün başlıca bölgelerinin her biri için ortalama

yirmi coulomb düşer. Demek ki biriken enerji azdır ama

büyük potansiyel farkları ve boşalmanın çok kısa sürmesi

nedeniyle çok büyük yıkıcı etkileri olabilir.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Her toplumda aynı şekilde adlandırılmayan yıldırımlar

ürperti oluşturacak denli de etkileyicidir

B) Elektrik boşalması bazen tehlikeli sonuçlara da yol

açabilir

C) Düştüğünü gördüğünüz anda ağaçlık alanlardan

uzaklaşmalısınız

D) Önce buluttan toprağa doğru iyonlaşmış bir kanal

oluşur

E) Bu hareketlilik ve etkileşim, gözle de görülebilir

4. Türkiye’nin en yüksek doruğu olan Ağrı Dağı, 5137 metre

yüksekliği olan sönmüş bir volkandır. Doğu Anadolu

volkan dizisi üzerinde yükselen bu dağ; Türk, İran ve

Ermenistan sınır kavşağında yer alır. Kuzeyinde Iğdır

Ovası, güneyde Doğubayazıt Ovası, güneydoğusunda ise

sönmüş bir volkan olan Küçük Ağrı Dağı yükselir.

Büyük Ağrı ve Küçük Ağrı volkan dağları arasında ise

Serdar Bulağı Platosu yer alır. Sönmüş iki volkan dağlarını

birbirine bağlayan bu lav platosu 2.600 metre

yüksekliktedir. Genel itibarıyla Ağrı Dağı, muhteşem bir

görünüşe sahiptir. 1.188 metrekare alan üzerindeki

tepesinde 160 metre düzlük bulunmaktadır. Burası yaz kış

buzlarla kaplıdır. Urartuların İbrani dilinde ve Batı

dillerinde Ağrı Dağı’nın adı, Ararat olarak geçmektedir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Açıklamaya yer verilmiştir.

B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.

C) Benzerlik ilişkisi söz konusudur.

D) Öznel yargı bulunmaktadır.

E) Karşılaştırma yapılmıştır.

P:263

263

TEMATİK METİNLER 9

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Çöllerde ve kumsallardaki kum taneciklerinin oluşturduğu

şekiller, kendiliğinden düzenlenme olgusunun doğadaki en

ilgi çekici örneklerindendir. Bu şekiller, rüzgârın zemindeki

kum tanecikleri üzerine uyguladığı kuvvetin etkisiyle

oluşur. Bir kum tanesinin rüzgârın etkisiyle nasıl hareket

edeceğini üç kuvvet belirler. Kütle çekim kuvveti, taneciğin

zemin üzerinde sabit kalmasını sağlayan kuvvettir.

Rüzgâr, estiği doğrultuda kum taneciğinin sürüklenmesini

sağlar. Ayrıca rüzgâr kum taneciğinin yüzeyinde hareket

ederken oluşan basınç farkı, taneciğin üzerine -uçakların

kanadında oluşana benzer şekilde- bir kaldırma kuvvetinin

etki etmesine neden olur. Kum taneciğinin rüzgârın

etkisiyle ne kadar yükseleceğini ve ne kadar uzağa

taşınacağını kütlesi, şekli ve yoğunluğu ile rüzgârın hızı

belirler. Örneğin yoğunluğu ve kütlesi büyük olan kum

taneleri ancak zemin üzerinde yuvarlanarak sürüklenebilir.

Bazı tanecikler ise kaldırma kuvvetinin etkisiyle biraz

yükselir, kısa bir süre havada kaldıktan sonra tekrar yere

düşer. Çok küçük tanecikler ise daha yüksek ve daha

uzak mesafelere taşınır. Taneciklerin hareketindeki bu

farklılıklar; simetrik olmayan, dalga şeklinde kum

tepelerinin oluşmasına neden olur.

5. Bu parçaya göre kum tepelerinin oluşumuyla ilgili

olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Oluşumu için milyonlarca yıl gerekmektedir.

B) Yağış almayan iklimlerde görülmektedir.

C) Sahil kenarlarında daha çok görülmektedir.

D) Birbirlerine simetrik olmaktadır.

E) Dış etkenlerle oluşmaktadır.

6. Bu parçaya göre

I. Dalga şeklinde oluşan kum tepeleriyle kum

tanecikleri arasında ilgi vardır.

II. Bir taneciğin yüzeyde durağan hâlde kalmasını

sağlayan faktörden söz edilebilir.

III. Rüzgârın oluşturduğu basınç farkı, havadaki

uçakların dengesini sağlamaktadır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Yer kabuğunun oluşması esnasında magma, yüzeye çıkar

ve katılaşır. Bununla beraber ortaya çıkan yeryüzü

şekilleri eşliğinde bunların altında kalmış olan katmanlar

kayaçları oluşturur. Tabii bu süreç içerisinde çevre şartları

da yer almaktadır. Yağmur, rüzgâr, akarsu aşındırması,

sel, yüksek sıcaklık ve basınç gibi faktörlerin etkisi

üzerinden kayaçların oluşumu sağlanır. Tam olarak

tanımlamak gerekirse kayaç, yapısında birçok değişik

mineral madde bulunduran yer kabuğundaki en büyük

kaya parçaları bütünüdür. Aynı sıcak ve soğuk değişimleri

ile beraber çevresel faktörlerin sürece dâhil edilmesiyle

yer kabuğu, kayaçların oluşumuna katkı sağlamaktadır.

Yüksek sıcaklıkla beraber ayrıca basınç üzerinden

yaşanan soğuma, kayaçları oluşturur. Özellikle mineral

kaynakları üzerinde günümüzde önemli bir yere sahiptir.

Bu sebepten pek çok farklı sektör için üretim konusunda

ciddi bir yeri vardır. Gündelik yaşamın içerisinde kullanılan

birbirinden farklı ürünler, kayaçların ham madde olarak

kullanılmasıyla elde edilir.

7. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

A) Magmanın yüzeye nasıl çıktığına

B) Aşındırmanın doğa olayları sonucunda gerçekleştiğine

C) Farklı minerallerin aynı yapı içinde yer aldığına

D) Magmanın sıcaklığının doğal sulara eş olduğuna

E) Sıcaklıkla basınç arasında bir ilişki olduğuna

8. Bu parçada

I. Kayaçların oluşmasında ne tür etkenler vardır?

II. Kayaçların oluşum aşamasında doğaya salınan

zararlı gazlar nelerdir?

III. Kayaçlarla günlük yaşam arasında herhangi bir bağ

var mıdır?

sorularından hangilerinin cevabı yoktur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I ve III

P:264

264

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Çocuk” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

10

Çocuk Testi

1. “Çocuk, insanın babasıdır.” denilerek çocuğa verilen önem

dile getirilmiştir. Bedensel, bilişsel, toplumsal gelişim

içindeki çocuklar; gelişimlerini tam olarak istenen düzeyde

tamamlamak için kimi araçlara ve ortamlara gereksinim

duyarlar. Özellikle somut işlem dönemi, gelişim için

önemlidir. Bu dönem 7 ile 11 yaş arasını kapsamaktadır.

Çocuklukta 7 yaş okuryazar olmaya başlama yaşı olup

11-12 yaş ise dil edinim sürecinin tamamlandığı yaştır.

Çocuklara bu dönemde sunulan ders içi ve ders dışı

materyallerin, çocukların dilsel gelişimine büyük katkı

sağladığı yadsınamaz bir gerçektir. Kitaplar, sunulan bu

materyallerin başında yer almaktadır. İyi bir okur olmamız,

okuma alışkanlığı kazanmamız, okuryazar olma

yaşımızdaki nitelikli kitapların varlığıyla olası hâle

gelmektedir.

Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini

vurgulamaktadır?

A) Okumanın herhangi bir sınırının olmadığını

B) Sürekliliğin okumanın ilk şartı kabul edildiğini

C) Her kitabın her okura hitap etmediğini

D) İlk dönem okumaların nitelikli olması gerektiğini

E) Kitapla kurulan bağın zamanla oluştuğunu

2. Ahlaki, toplumsal norm ve değerler, çocuğun zihnine

erken yaşlardan itibaren yerleşir. Çocuğa bu değerlerin

aktarılmasında ebeveyn kadar aile büyüklerinin de önemli

bir görev üstlendiği göz önüne alındığında dede-ninetorun birlikteliğinin mutlaka ebeveynlerin de sürekli olumlu

paylaşımlarıyla pekiştirilmesi gerekmektedir. Ancak bir aile

dayanışması içindeki aile büyükleriyle çocuğun sosyal

kişiliğinin pekişmesi sağlanmaktadır. Sevgi, saygı,

hoşgörü, fedakârlık, dayanışma gibi kavramların ailede

biçimlenmesiyle toplumsal kültürün ana formları da yeni

nesillerde benimsenmektedir. Bu benimsemenin derin ve

önemli olmasında aile üyelerinin yakın ve sürekli ilişki

içerisinde olmalarının payı büyüktür.

Bu parçadan hareketle eğitimle ilgili aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Aile içindeki yardımlaşma düşüncesi, sosyal kişilik

üzerinde etkilidir.

B) Doğumla birlikte eğitim de başlamaktadır.

C) Ebeveynler, çocuk eğitiminde başkalarının

müdahalesini kabul etmemelidirler.

D) Saygı ve sevgi gibi kavramlar, aile içinde şekillendirilir.

E) Çocuğun göreceği olumlu paylaşımlar, öğrenmeyi de

pekiştirmektedir.

3. (I) İki çocuk annesi bir yetişkin olarak on yıllık annelik

deneyimimde o kadar büyük bir ruhsal değişim geçirdim ki

anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum. (II) Zaman

zaman bizim için yazıyorum bazılarını; bilgilenelim,

öğrenelim, yalnız sanmayalım kendimizi diye. (III) Çünkü

insan bütün bunları yaşarken sadece kendini böyle tuhaf

zannediyor ama öyle değil işte. (IV) Yaşadığımız her şey,

insan olma deneyiminin içinde bir bilinç akışının eşsiz bir

parçası ve bu deneyim bir sürü insana dokunabiliyor.

(V) Ben çocuklarıma rehberlik yapıyorum sanırken onların

bana rehberlik yaptığını anladığım çok zamanım oldu.

(VI) Bir acının içinden geçerken, sıcacık sarılmalarıyla

“Anne üzülme, her şey geçer, çok şükür bir aradayız.” ya

da “Anne herkes hata yapabilir, sen az önce hata yaptın

ve ben seni affediyorum.” derlerken ya da “Ruh, insanın

yaşaması için gerekli olan enerjidir ve ben benimkinden

sana veremem sen kendi enerjini yükselt.” derlerken bana

rehberlik ediyorlar aslında.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Çocukları fazla korumak, onlara zarar veriyor.

Guelph-Humber Üniversitesi eğitim görevlilerinden olan

Psikoterapist Lindsay Barton, insanların genellikle sinirli

olduklarını ifade etmekten korktuklarını belirtiyor ve

ekliyor: “Sinirle alakalı olan duyguları hemen bastırma gibi

bir istek var. Böyle yapıldığı zaman çocuk, sinirli olmanın

ne demek olduğunu ve bu süreci nasıl geçireceğini

bilemiyor.” Barton şunu da söylüyor: “Eskiden çocuklar

yanlış bir şey yaptığında onları dürtmek normal sayılırdı.

Aslında çocukları fiziksel yollarla disipline etmeye

çalışmak da bir çeşit kötü duyguları tolere edememenin

bir göstergesiydi. Bu da gösteriyor ki kötü duygulara

kesinlikle tahammülümüz yok. En basit göstergesi ise

ağlayan bir bebek gördüğümüzde bir an önce susmasını

istememiz.”

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri

vardır?

A) Tanık gösterme - örneklendirme

B) Açıklama - tanımlama

C) Öyküleme - betimleme

D) Tartışma - karşılaştırma

E) Tanık gösterme - öyküleme

P:265

265

TEMATİK METİNLER 10

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Eminim sen de en az bir kere fark etmişsindir çocukların

bilgiyi ne kadar saf bir şekilde taşıdıklarını, sünger gibi

emdiklerini ve neyi görürse onu anında kopyaladıklarını.

Hatta bazen bilgece konuştuklarını... Atalarımız, boşuna

“Çocuktan al haberi!” dememiş. Bu atasözü, sadece

evlerde konuşulan dedikoduları aktaran afacan çocuklara

mal edilmemeli bana göre. Çocuk dediğin varlık, insanın

küçüğü değil asla! O daha farklı, özel ve eşsiz bir varlık.

Bunu daha derinden anlayan birçok yazar, psikolog ve ruh

bilimci de mevzuya böyle bakıp çocukluğa vedayı ya

sanat eserleriyle yücelterek ya da yaşam sürecinin bir

önemli basamağı olarak ilmek ilmek işleyip anlatıyor.

Çocuklar dedikoduları taşıdıkları için değil evrenin en gizli

kadim bilgilerini yeri geldiğinde taşı gediğine koyarcasına

aktardıkları için, yetişkinlerden daha bilge oldukları için

söylenmiş bu atasözleri.

5. Bu parçada çocuklarla ilgili aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Bilgiyi katışıksız bir biçimde ilettiklerine

B) Pratik bir öğrenme kabiliyetlerinin olduğuna

C) Küçüklük algısının çocuklar için yanlış anlaşılmaması

gerektiğine

D) Yazarlardan ve bilim insanlarından daha bilgili

olduklarına

E) Gizemli bir biçimde evrene ait farklı bilgileri

aktardıklarına

6. Bu parçaya göre psikologların çocukluk dönemini ele

almalarının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Öğrenme kabiliyetinin hızlı geliştiği dönem olması

B) Çocukların sahip olduğu özelliklerle eşsiz bir varlık

oluşu

C) Anne babaların çocuklarına özen göstermeleri

D) Konuşmayla birlikte ilklerin yaşanması

E) Zihinsel kirlenmenin henüz yaşanmamış olması

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Çocuk işçiliği; “on sekiz yaşının altındakilere fiziksel,

mental, ahlaki açıdan zarar veren ve onları eğitimden

yoksun bırakarak zedeleyen, istismar eden bir çalıştırma

biçimi” olarak ifade edilebilir. ILO’ya (Dünya Çalışma

Örgütü) göre de on sekiz yaşından küçük yaşta bazı

şartlarda çalışanlara “çalışan çocuk” ve bu çalışma

biçimine de “çocuk işçiliği” denilmektedir. ILO, çocuk

tarafından yapılan her işi çocuk işçiliği olarak

saymamaktadır. Eğer çocuğun çalıştırıldığı o iş; çocuğun

ruhsal, fiziksel, sosyal gelişimini olumsuz yönde etkiliyorsa

bunu bir tür sömürü olarak nitelendirmektedir. ILO; yaş

şartını esas olarak 18 yaş belirlemişse de çok sıkı

koşullara bağlı olarak 16’ya kadar, gelişmekte olan ülkeler

için istisnai işlerde 14’e kadar, “hafif işler” için 12 yaşa

kadar kabul edebilmektedir.

7. Bu parçaya göre ILO için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

A) Çocuk işçiliğinde yaşla birlikte başka ölçütleri de

değerlendirmektedir.

B) Çocuğun herhangi bir alandaki gelişimini olumsuz

etkileyen işleri onaylamamaktadır.

C) Çocuğu eğitimden geri bırakan çalışma şekline karşı

durmaktadır.

D) Çocuk işçiliği konusunda yaşı, genelgeçer bir ölçüt

kabul etmektedir.

E) 18 yaş altı çalışmaların hepsini çocuk işçiliği olarak

görmemektedir.

8. Bu parçada, açıklamaya dayalı metinlerde anlaşılırlığı

sağlamak için önerilen

I. Aktarılan bilginin kaynağı belirtilebilir.

II. Anlaşılmayı kolaylaştıracak açıklamalar kullanılabilir.

III. Özellikle belirtilmek istenen sözler, çeşitli yöntemlerle

öne çıkarılabilir.

tavsiyelerinden hangileri kullanılmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:266

266

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Deneme metni”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

11

Deneme Metni Testi

1. Kitap eleştirisi yazıları, genellikle kuramsal boyutları ve

felsefi derinlikleriyle sıradan okuyucuya soğuk gelen bir

yüze sahiptir. Aslında okuyucudan çok, yazarlar için

yazılmıştır. Bu tür metinlerde yazar ele aldığı kitaptan

hareketle başka metinler oluşturur, kavramlar geliştirir,

sorgulamaya girer ve kitabı yatay boyutlarına ayırır.

İlgilileri dışında okuyanı olmayan metinlerdir ve ele alınan

kitaba okuyucu dikkat kesilmez. Kitap tanıtım yazıları ise

doğrudan okuyucuya yöneliktir. Tanıtılan kitabın merak

uyandıran bölümleri, paragrafları ya da onunla ilintili metin

pasajları tanıtım yazısına yerleştirilir. Keyifli, dikkat

uyandırıcı ve okumaya teşvik edici yazılardır.

Bu parçadan hareketle kitap eleştirisi metinleriyle ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Okurun kitaba olan merakını arttırmaktadır.

B) Eleştiriyi sevmeyen yazarlarca hoş

karşılanmamaktadır.

C) Uzun bir yazım sürecinde ortaya konmaktadır.

D) Normal bir okuyucu tarafından sıkıcı görülen

metinlerdir.

E) Yayınevlerinin özen gösterdiği bir yazı türüdür.

2. Okumayan insandan korkuyorsanız haklı bir sebebiniz var

demektir. İsnat, ispat, mesnet ve kaynak gibi kavramların

dünyamızdan çekilmesi demek ancak zihinsel yer çekimi

kanununun yok olup gitmesi anlamına gelir. Okumayanlar

bir süre ellerinde kitap taşıyarak kültürlü insan profili

çizmeye çalıştılarsa da bu çok uzun sürmedi. Dijital ve

mekanik aygıtlar, taşımalı kitap dönemini kapattı.

Şimdi insanın dönüp de gençlere “Hiç olmazsa

koltuğunuzun altında kitap taşıyın.” diyesi geliyor.

Meğer o bile bir tutunma biçimiymiş. Kitaplar, yalnız

insanların hayat içerisinde yürüme rampası gibi görülüyor

şimdilerde. Memleket meselelerini konuşurken ya da

derinlikli dinî ya da felsefi tartışmalar yapılırken kitap

okuyan zihinlere ayrılmış bir sandalye yoktur.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Okumayan insanların iletişiminin zayıfladığına

B) Kitap okumayandan çekinmenin kimi nedenleri

bulunduğuna

C) Bazı kavramları kullanmamanın etkisine

D) Teknolojik gelişmelerin kitap taşımayı olumsuz

etkilediğine

E) Kitap taşımanın bir tutunma biçimi olduğuna

3. Çocukluğumda yazarlık, benim için gökteki yıldızlar

gibiydi. ----. Ben bir yazarla ancak üniversite yıllarında

tanışmıştım. Belki böylesi benim yazı kaderime büyük

katkı sağlayan ve derin ivmeler kazandıran, özlemlerin

tutuşturduğu bir yazı aşkının da doğmasının başat nedeni

sayılabilir. Yazarlığa nasıl ulaşılmaz, erişilmez bir anlam

yüklüyorsam yazı da aynı minval üzere bir değerdir benim

için. Her zaman su gibi akan, arı duru bir hâlde yazdığım

söylense de bu metinlerin başına oturmam zorlu süreçler

sonucu olur. Kelimelerin, cümlelerin öylece akması,

yazının bir bütünlük hâlinde birden oluşması; bu da bir

kaderdir. Sonrasında üzerinde çalışmalar yaparım.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Bir yazarı ancak yazdığı eserle tanırsınız

B) Yazı ve eser arasındaki bağı sağlıklı kurmalı

C) Şimdi yazarlar, her daim okurlarla buluşuyor

D) Her çocuk, okul döneminde bir yazarı tanımış olmalıdır

E) Biz çocukların yıldızlara uzanan kimi hayalleri vardı

4. Fantastik kurgularda öne çıkan karanlık, modern yapının

mükemmellik gerekçesinde açılması planlanan bir gedik

gibi karşımıza çıkar. Modern akıl, karanlığı ancak yapay

bir aydınlatma ile yırtar. Fantastik ise her aydınlığın içinde

bir karanlık, her karanlığın içinde de bir aydınlık olduğu

bilinciyle hareket eder. Bundan dolayı fantastik için

“günlük gerçekliği yırtan, gerçeklikteki yırtılma” ifadeleri

kullanılır. Onun burada yaptığı tek şey, mükemmellik

kavramı ile dalga geçmektir aslında. Mükemmel yoktur,

herkes biraz şeytandır ve her şeytanın meleksi kanatları

vardır. Gölge, karanlığın aydınlığa bakan yanında görünür.

İyi bir rehber olmasıyla gölge, içinde ışığı taşır. Hristiyan

terminolojideki Lucifer (şeytan) sözcüğünün ışık taşıyan

anlamına gelmesi gibi...

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Açıklama B) Benzetme C) Karşılaştırma

D) Sayıp dökme E) Tanık gösterme

P:267

267

TEMATİK METİNLER 11

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Yazar; bir öyküyü oluştururken hikâyeyi kimin

anlatacağını, nasıl anlatacağını, kahramanın dünyayı,

eşyayı nasıl algıladığını belirler. Bu tasarı; yazarın

anlatımda, metinde bir odak belirlemesinden başka bir şey

değildir. Yazar, odağını oluşturduktan sonra bu zaviyeden

hikâyesini anlatır. Yazarın en hayati tercihi budur: Olayı

kimin gözüyle anlatacaktır? Bu seçim, aynı zamanda

yazarın tarafını ve öyküden beklentilerini de belirler.

Çünkü öyküyü kimin bakış açısından anlatacağını bu

beklentileri doğrultusunda oluşturur. Bir anne kız

vedalaşmasını anlatacak öykücü için annenin bakışı

seçilirse öykünün farklı, kızın gözünden anlatılırsa farklı

bir hâl alacağı açıktır. Yazar hangi duyguyu vermek

istiyorsa o anlatıcıyı seçer.

5. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi bir yazarın

sergileyeceği tutumlardan biri değildir?

A) Yakın çevresinden tanıdığı birkaç insanın özelliklerini

kahramanına aktarma

B) Ben anlatıcı tekniğini kullanarak eserini oluşturma

C) Asıl anlatmak istediği konuya göre çevre betimlemesi

yapma

D) Öykü karakterleri arasından birini öne çıkarma

E) Okuru şaşırtmak için sürprizlere yönelme

6. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca

karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerin

hangisinde vardır?

A) Bir probleme hangi açıdan baktığın, çözüm adına çok

önemlidir.

B) Bir yanlışın izini silerken bir şeyleri de tecrübe

hanesine yazmak lazım.

C) Okurun ihtiyacını karşılayabilecek bir eser arayışı

içinde olmalısın.

D) Öykünün evrensel bir dili olduğu tartışılmaz bir

gerçektir.

E) Yazarın dünyasında evrilen olaylar, kendi gerçekliği

içinde sunulur.

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Hepimiz, dünyanın bir merkezi olduğu düşüncesini çok

fazla önemsiyoruz. Oysa yazı yazmak için bizi yıllarca bir

odaya kapatan şey tam tersi bir güvendir; bir gün

yazdıklarımızın okunup anlaşılacağına çünkü insanların

dünyanın her yerinde birbirlerine benzediklerine ilişkin bir

inançtır bu. Ama bu -kendimden ve babamın

yazdıklarından biliyorum- kenarda olmanın, dışarıda

kalmanın öfkesiyle yaralı, dertli bir iyimserliktir.

Dostoyevski’nin bütün hayatı boyunca Batı’ya karşı

hissettiği aşk ve nefret duygularını pek çok kereler kendi

içimde de hissettim. Ama ondan asıl öğrendiğim şey, asıl

iyimserlik kaynağı, bu büyük yazarın Batı ile aşk ve nefret

ilişkisinden yola çıkıp onların ötesinde kurduğu bambaşka

bir âlem oldu.

7. Bu parçadaki altı çizili sözle

I. evrensellik,

II. özgünlük,

III. özlülük

kavramlarından hangileri ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) Her nefret, beraberinde sonsuz bir kırgınlığı getirir.

B) Duygular, insanın farklı bir dünya kurmasını

sağlamaktadır.

C) Aşk, sadece nefret duygusunun geliştirdiği bir

duygudur.

D) Aşkın olmadığı hiçbir yerde sevgi de olmaz.

E) Yazmanın büyüsü, ömür boyu devam eder.

P:268

268

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Deniz Altı Canlıları”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

12

Deniz Altı Canlıları Testi

1. 100 metre ve altı derinliklerin keşfi yüksek maliyet ve

gelişmiş teknoloji gerektirdiği için derinliği 3,8 kilometreye

ulaşan sırlarla dolu deniz altı yaşamına henüz tam olarak

ulaşamıyoruz. Erişim konusundaki bu yetersizliğimiz,

çeşitliliğin az olduğu gibi yanlış bir fikri doğurmamalı.

Bilinen deniz canlılarının sadece %2’si açık denizlerde

yaşarken %98’i eğlence amaçlı dalış yapanların krallığı

olan sahillerde yaşıyor. Şaşırtıcı çeşitliliğe sahip olan bu

bilinmeyenin en büyük ve en değişmez kuralını

görmezden geliyoruz: ortak yaşama saygı.

Bu parçada yazarın deniz altı yaşamıyla ilgili olarak

I. Yüz metreden daha derinlerdeki yaşamın

incelenmesi için yüksek maliyetli çalışmaların

gerektiği

II. Derin denizlerdeki yaşama erişim zorluğunun

çeşitliliğin azlığı yargısına ulaştırmaması gerektiği

III. Dalgıçların etkinlik alanında var olan deniz

canlılarının yaşam alanlarına saygı gösterilmesi

gerektiği

uyarılarından hangileri vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

2. Plankton; deniz, okyanus, dere ve akarsu gibi sulak

alanda yaşayabilen tek hücreli canlıların genel adıdır.

Çünkü denizde var olan besin zincirinin ilk halkasını

oluşturuyorlar. Yani denizdeki plankton miktarı azalırsa

onunla beslenen küçük balıkların da sayısı azalacak,

doğal olarak küçük balıklarla beslenen balina gibi devasa

büyüklükteki balıklar bile besin bulamadığı için giderek

yok olacak. Sudaki canlılığın devamını sağlamanın

yanında planktonlar tarafından atmosfere bırakılan bazı

maddeler, havadaki oksijenle birleşerek sülfatı meydana

getiriyor. Sülfat ise atmosferde bulunan su buharının

yoğunlaşmasında önemli bir maddedir. Üstelik planktonlar,

tıpkı karadaki bitkiler gibi güneş ışığını doğrudan

kullanarak fotosentez yapar. Havadaki karbondioksiti

kullanarak nefes alabilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz

oksijeni üretir, karbondioksit miktarını azaltarak havayı

temizler.

Bu parçadan hareketle planktonlar ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Deniz canlılarının beslenmesinde önemli bir yere

sahiptir.

B) Balık neslinin eksilmesine bağlı olarak azalma

yaşamaktadır.

C) Farklı türdeki balıkların beslenmesini dolaylı olarak

etkilemektedir.

D) Bıraktıkları bazı maddeler sayesinde doğadaki

devinime katkı sağlamaktadır.

E) Fotosentez yapabilme yönüyle bitkilerle benzerlikleri

vardır.

3. (I) Mürekkep balıkları kadar olmasa da kamuflaj ile kendini

savunan yüzlerce balık türü mevcuttur hatta bazılarını

kendimiz birkaç metrelik su altı dalışlarında bile

görebilmekteyiz. (II) Örneğin kaya balığı, mercanlar ve

kayalıklar arasında gizlenebilmektedir. (III) Benzer bir

balık olan taş balığı da kaya balığının okyanuslarda

bulunan zehirli hâli olarak düşünülebilir. (IV) Benzer bir

stratejiyi ahtapotlarda da görebilmekteyiz. (V) Bir diğer

gizlenme ustası ise denizatıdır, iyi yüzücüler olmadıkları

ancak ufak yapıda oldukları için iyi saklanmak onlar için

önemlidir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra, düşüncenin akışına göre, “Rengi ve yapısı

neredeyse kaya gibi göründüğünden çok yakına

gelmedikçe fark edilmemektedir.” cümlesi getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:269

269

TEMATİK METİNLER 12

4. Okyanus ve denizlerde yayılış gösteren “aurelia aurita”

türü; Atlantik Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Hint Okyanusu

ve Türkiye’de Ege, Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’de

bulunur. Zehirsiz denizanalarından olan bu tür; genellikle

denizlerin kirli bölgelerinde, deniz kıyılarında görülür.

Nadiren acı sularda da bulunabilir. Aurelia aurita üyelerinin

yüzlercesi hatta binlercesi bir arada sığlık yerlerde yayılış

gösterir. Bu şekilde oluşturdukları yığınlar, ağ atımını

zorlaştırdığından balıkçılık menfi etkilenmektedir. Geniş

sığ alanlarda yaşayanları fırtınalarla karaya

vurduklarından sahiller de hem görüntü itibarıyla hem de

çürümeleri esnasında kötü koku yaymaları nedeniyle hoş

olmayan durumlar ortaya çıkmaktadır.

Bu parçada aurelia aurita türü denizanalarının

oluşturduğu olumsuz durumlar

I. Tanık gösterme,

II. Örneklendirme,

III. Soyutlama

yöntemlerinden hangileriyle dile getirilmiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bu yaz muhakkak kulağınıza çalınmıştır, derin su

kütlelerinde ve onun içerisindeki büyük canlı ya da cansız

varlıklardan aşırı derecede korkmak üzerine ortaya çıkan

bir duygu durumu var. Hatta bu duygu durumunun

literatürde bir de adı var: talassofobi yani derin su

kütlelerinde kalmak korkusu. Bu korku, koyu renk

denizlerde, insanları taşıyan büyük gemilerin çok az

bulunduğu büyük okyanuslarda özellikle depreşen bir

panik duygusuyla kendini belli ediyor. Hatta öyle ki bazen

büyük su kütlelerinin içerisindeki insanların ya da diğer

devasa canlıların ne kadar küçük kaldıklarını gösteren

büyük resimler bile bu korkuyu tetikleyebiliyor.

5. Bu parçaya göre talassofobi ile ilgili olarak

I. Bilimsel adı olan bir duygu hâlidir.

II. Görsel materyallerle bile harekete geçebilmektedir.

III. Gerçek dünyada karşılığı olmayan bir korkudur.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

6. Bu parçada altı çizili bölümle ilgili olarak

I. Okuyucunun konudan habersiz olma olasılığı

olmadığı vurgulanmıştır.

II. Kendinden önceki bir cümleyi gerektirecek bir işaret

sıfatı ile başlatılmıştır.

III. Günlük yaşam ile anlatılacak kavram arasında ilişki

kurmak için kullanılmıştır.

yargılarından hangileri söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

I. Dünya genelinde okyanuslarda çok sayıda farklı köpek

balığı türü bulunuyor. Bunların bazıları sıcak suda

yaşarken diğerleri soğuk, buzlu suları seviyor. Köpek

balıkları çok büyük olabilmelerine ve keskin dişleri

olmasına rağmen çoğunluğu insanlar için zararsızdır.

II. Köpek balıklarının dişleri bizimkiler gibi, kendileri için

çok önemlidir. Dişleri olmadan yemek yiyemezler, bu

nedenle hayatta kalmak için dişlerine ihtiyaçları vardır.

Dişleri çok sayıda sıra hâlinde dizilmiştir. Bir tanesi kazara

çıkarsa bir diğeri onun yerine çıkar. Böylece köpek

balıkları asla dişsiz kalmaz.

7. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Köpek balıklarının iki özelliği birbiriyle ilişkilendirilerek

anlatılmıştır.

B) Köpekbalıklarının yaşama alanlarıyla ilgili bilgiler kısa

cümlelerle verilmiştir.

C) İnsan ve köpek balığı dişlerinin işleviyle ilgili iki benzer

konu üzerine yazılmıştır.

D) Bir su canlısının genelde neden zararsız olduğunu

anlatan iki benzer parçadır.

E) İlki genel anlamlı bir konuyla ilgiliyken ikincisi bu

konunun alt başlığıyla ilgilidir.

8. Bu parçalarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

doğrudur?

A) İlk parçada yakın anlamlı sözcükler yer almaktadır.

İkinci parçada “çıkar” sözcüğü, iki yerde de aynı

anlamdadır.

B) İlk parçada karşılaştırma yapılmıştır. İkinci parçada

kesinlik bildiren sözcük kullanılmıştır.

C) İlk parçada karşıt durumlara yer verilmiştir. İkinci

parçada tanık göstermeden yararlanılmıştır.

D) İlk parçada bir cümlede birden çok anlatım bozukluğu

vardır. İkinci parçada tüm eylemler anlamca olumludur.

E) İlk parçada olasılık anlamlı bir sözcük kullanılmıştır.

İkinci parçada cümleler birbirinden bağımsız

kurgulanmıştır.

P:270

270

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Dil Bilimi” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

13

Dil Bilimi Testi

1. Dil bilimde işlevci yaklaşım, farklı iletişim bağlamlarında

dilin rolünü ve işlevlerini betimlemeye çalışan ve iletişime

dayanan bir yaklaşım olarak betimlenmektedir. Bu

yaklaşımda dilin insanların birbirleriyle olan etkileşimlerinde

anlam oluşturmasına nasıl olanak sağladığı

araştırılmaktadır ancak dilde anlam her zaman açıkça

belirlenememektedir. Bireylerin iletişimlerinde temel olan

dilsel anlatımların betimlenmesinde biçimi göz ardı

etmemek gerekir. İşlevsel bakış açısıyla bakıldığında

çevremizde var olan her şey, dilin alanına girmektedir.

I. Yöresine göre kelimelerin sahip olduğu anlamlar ve

kullanılış biçimleri

II. Kelime hazinesiyle sağlıklı iletişim arasındaki bağ

III. Yapım ve çekim eklerinin birbirlerinden farklı

kullanımı

Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin

çalışma alanına girer?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

2. Bir milletin yüzyıllar boyunca edindiği bilgi, dil sayesinde

nesilden nesile aktarılır. Konuşma dili tabirleri, ata

hazinesidir. Bundan dolayı okuma yazma bilmeyen Türk

halkının bir sağduyuya, bir hayat görüşüne sahip olması;

konuşma dilinin zenginliğinden ileri gelir. Fakat yazı dili ve

onun mahsulü olan kitap, sözlü kültürden çok daha zengin

ve emin bir kaynaktır. Kitap okuyanın bilgisi kadar

konuşması da başka türlü olur. Bir memlekette kitap

kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar

zengin olur. Derin kültür, konuşmayla değil kitaplarla elde

edilir, yüzlerce kitapla... Kültürlü bir insanın dili ve kelime

kadrosu, okuduğu kitaplara göre değişir.

Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini

söylemesi beklenemez?

A) Ataların sözleri, kitaplardaki bilgilerden daha kalıcıdır.

B) Dilini kaybeden toplumlar, millî değerlerini de yitirmeye

başlar.

C) Büyüklerimizin kültürel mirası, dil sayesinde bize kadar

gelmektedir.

D) Kitap okuma, dilsel gelişmeye katkı sağlamaktadır.

E) İnsan, okuduğu kitapların zihin dünyasına göre

şekillenir.

3. (I) Anneler, çocuklarına sütleri ve sevgileriyle beraber

onlar kadar güzel, onlar kadar besleyici bir şey daha

verirler: dil. (II) Dil, analardan öğrenildiği için bir insanın

kendi diline ana dili denilir. (III) Bir dili bilmek demek;

konuşulanı, yazılanı anlamak ve bizzat konuşmak ve

yazmak demektir. (IV) İdeal, bir dilde kullanılan bütün

kelime ve deyimleri bilmektir. (V) İşte o zaman, insan

geniş duygu ve düşünce dünyasına rahatça açılabilir.

(VI) Bundan dolayı okullarda dil öğrenimine büyük önem

verilmesi gerekir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Adli dil bilim; suçun yazılı ve sözlü deliller yoluyla

incelenmesini sağlayan, söz konusu incelemeyi birtakım

dil bilimsel analiz ve ölçüm yöntemleriyle gerçekleştiren

bir bilim dalıdır. Adli dil bilim, ülkemizde üzgünüm ki henüz

gelişmeyi bekleyen bir suç araştırma alanıdır ve alana

dair atılacak her türlü adım, ülkemizde birey haklarının

korunması ve adaletin sağlanması için inanın elzemdir.

John Olsson, adli dil bilimin ortaya çıkış serüvenini

açıklarken adli dil bilimin kullandığı “yazar kimliği tespiti”

yönteminin Eski Yunan’a dayandığını ifade eder. Zira

birbirini intihal ile suçlayan Eski Yunan oyun yazarlarından

beri yazar kimliği tespiti çalışmaları, çalışmacıları çokça

düşünmeye sevk eden ve bu nedenle zihinleri yoran bir

süreç olmuştur.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak

I. Alıntının anlam kaybına uğramadan başka sözlerle

aktarılması sağlanmıştır.

II. Yazarın duygularından arınmış, herkese hitap eden

nesnel bir anlatım tercih edilmiştir.

III. Anlaşılırlığı sağlamak amacıyla parçaya tanımlama

yapılarak başlanmıştır.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:271

271

TEMATİK METİNLER 13

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Çocukların bir dili edinebilmeleri için yalnızca dil girdisi

almaları yetmez. Örneğin kendisine ister teypten ister yüz

yüze oturularak sürekli bir şeyler anlatılması, çocuğun dili

edinmesini sağlamaz. Çocuğun dili bildirişim içinde

duyması gerekir. Bu, bir yandan çocuğun duyduğu sesleri

çevresinde bulunan dış dünya nesne ve olgularıyla

bağlayabilmesini yani seslerle nesneler arasında bağıntı

kurabilmesini olanaklı kılar; bir yandan da söylenenlerin

bir şey anlatmak, yapmak ya da yaptırmak için

kullanıldığını öğrenmesini sağlar. Ancak bu yolla ----.

Yani dil edinimi doğrudan doğruya bildirişim edinimiyle iç

içe işlemektedir. Bu aynı zamanda çocuğun dili

dinlemesinin yetmediği, kendisinin de dili kullanarak bu

beceriyi edinmesi gerektiği anlamına gelir. Çocuk, ana

dilinin değişik yapı ve kullanım özelliklerini öğrenmeyi

çevresindeki insanlarla bildirişime girerek ve okula

başladıktan sonra okuyarak sürdürür.

5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılamaz?

A) Dil bildirimleri etkileşim içinde öğrenilir.

B) Dil öğrenmenin yanında dili kullanmayı da öğrenmek

gerekir.

C) Dil, sadece uyarılara maruz kalınarak tam olarak

öğrenilmez.

D) Dil, kullanıldıkça gelişim göstermektedir.

E) Gerçek anlamda dil öğrenimi, örgün öğretimle başlar.

6. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) çocuk hem dili öğrenir hem de dili kullanmayı

B) çocuk, anne babasıyla iletişimden heyecan duyar

C) sevimli bir konuşmaya sahip olunur

D) dilimizin zenginliği nesillere aktarılır

E) farklı insanların ilgisini çekmek kolaydır

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Yeni kavramlar için yeni kelimelerin icadı ile Türkçeye

girmiş, yerleşmiş yabancı kökenli kelimeleri tasfiye etmeyi

birbirine karıştırmamak gerekir. Bugün bizim ilim, teknik,

edebiyat, sanat ve felsefe sahalarında binlerce yeni

kelimeye ihtiyacımız vardır. Bunların Türkçe köklerden

türetilmesi elbette iyi olur. Bunu yapacak olanlar

desteklenmelidir. Türkçede bulunmayan bir kavrama

Türkçe karşılık bularak Türk kültürüne mal etmek,

övülmeye değer bir hizmettir. Bu suretle Türkçe yeni bir

kelime ve kavram kazanmış olur. Fakat bunu yaparken

Türk dilinde yaşayan kelimeleri yabancı diye tasfiyeye

kalkmak düşünce akışını sekteye uğratmak, dile sımsıkı

bağlı olan duygu ve düşünce sistemini zedelemek

demektir. Dilimizi fakirleştirmemeli, zenginleştirmeliyiz.

7. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılabilir?

A) Zengin kelime hazinesine sahip dille bilim yapmak

daha kolaydır.

B) Dilden yabancı sözcüklerin atılması, gelişmişliğin

göstergesidir.

C) Dildeki her yabancı kelimeye Türkçe karşılık

bulunmalıdır.

D) Dile müdahale etmek, dilin ruhuna aykırı bir tutumdur.

E) Türkçe olmayan kelimelerle bilim yapmak, zaman

kaybına neden olur.

8. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek

bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Dilin kendine özgü o geniş evreninde hareket ederken

çok dikkat edilmelidir.

B) Son eserinde dikkat çeken bazı yanlışlıkları temizleme

ihtiyacı duymuş.

C) Bir dil bilimcinin dile bakışıyla tıp adamının dile bakışı

bir yerde örtüşmek zorundadır.

D) Kelimeleri bir kuyumcu hassasiyetiyle eserine damıtan

bir şair, geleceğe kalmayı da hak ediyordur.

E) Toplumsal hafızanın dil sayesinde depolanıp nesilden

nesile aktarıldığı unutulmamalıdır.

P:272

272

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Edebiyat” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

14

Edebiyat Testi

1. Çocukluk günlerini XIX. yüzyılın sonlarına doğru herkese

nasip olmayacak bir şansla Boğaziçi’nde geçiren

Abdülhak Şinasi Hisar’ın edebî kişiliğinin ağırlık noktasını

doğrudan doğruya mazinin hikâyesi meydana

getirmektedir. Çağdaşı olan Cumhuriyet Dönemi

yazarlarının birçoğu memlekette gerçekleşmekte olan

modernleşme macerasını büyük bir heyecanla hikâye

ederken o tam tersine geçmiş zaman peşinde

koşmaktadır. Maziyi anlatırken hem Türk milletinin

Boğaziçi’nde asırlar boyu süren hayat maceraları sonunda

oluşan Boğaziçi medeniyetinin güzelliklerini ilk kez

keşfeder hem de içinde yaşadığı zamandan uzaklaşarak

daha güzel ve anlamlı bulduğu geçmiş zamana sığınır.

Bu parçada Abdülhak Şinasi Hisar’la ilgili

aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?

A) Modernleşme temasına niçin rağbet etmediği

B) Seçtiği konuyu hangi yöntemlerle geliştirdiği

C) Çağdaşlarına göre neden farklı bir üslup kullandığı

D) Yaşamının ilk yıllarının eserlerinde nasıl yer aldığı

E) Yazınsal kimliğini hangi konular üzerine bina ettiği

2. (I) Öyküsü olan yazar için kip örneği önemsizdir çünkü

yaşanmış olana kip biçilemez. (II) Ellemenin, müdahale

etmenin kurgu alanına kayıyor olması doğrudur fakat bir

anlatı ile bir öykü arasındaki fark çizgisinin üzerinde silik

bir şekilde yazan sözcük kurgudur. (III) Kurgulanmamış

şey bir anlatı iken kurguya maruz kalan öyküleşmiş

demektir. (IV) Nihayetinde kurgulansın kurgulanmasın,

anlatılması gerekli olan hikâyelerde sayfalara aktarılan

anlatılar okuyucuyu hemen kuşatıverir. (V) Bir savaş

dramı, aşk kırıklığı, hayal içinde hayal, trajik aile

sarsıntıları, egemen odakların gölgesindeki gölge hayatlar,

itilmiş ve sindirilmiş kadınlar, çocuk hayalleri, ölümün

sindiği tükenmiş ortamlar, umutlarını sırtlanmış yeni

yaşamlar vs. okuyucunun kendisini ve çevresini

bütünleştirebildiği temalardır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra “Onun zamanı bellidir ve eylem sonlarına

kurgulanmış, ellenmiş bir ek koymak öykünün ruhunu ve

asaletini zedeler; neyse odur öykü.” cümlesi getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

3. Eserleri elliden fazla dile çevrilen Japon ve dünya

edebiyatında yeri unutulmazlar arasına giren Haruki

Murakami, tüm zamanların en üretken yazarı olarak bilinir.

Gençliğinde eşiyle birlikte bir caz kulübü işleten yazar,

7 yıl boyunca bu işte çalışmıştır. Yazma isteğinin ise bir

gün beyzbol maçı izlerken bir anda oluştuğunu söylemiş,

tüm başarılı kitaplarını bu karardan sonra kaleme almıştır.

Murakami’nin bilinen en ilginç yönü ise yemek konulu

rüyalarıdır. Kâbus derecesinde olan bu rüyalarda ünlü

yazar; tırtıllardan yapılmış pastalar, içi panda dolu pilavlar

ve yılan etinden yapılmış yemekler görüyormuş. Bu

rüyaları görmeye ise birkaç yıl boyunca devam etmiş.

Ayrıca tam bir disiplin hastasıymış. Akşam 21.00’de yatıp

sabahın 04.00’ünde uyanıyormuş. Günün 5-6 saatini ise

aralıksız yazı yazmaya ayırırmış.

Bu parçadan hareketle Haruki Murakami ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Ulusal ve evrensel bir yazar olarak bilinmektedir.

B) Çalışkanlığıyla ve ortaya koyduğu eserleriyle dikkat

çekmiştir.

C) Okurlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmaktadır.

D) Yazarlığa başlaması, alakasız bir zamanda gelen

ilhamla olmuştur.

E) Başarılı olmasında disiplinli çalışmasının rolü vardır.

4. Yazıda yazarın iddiasını ille de kesinliğe ulaştırması

beklenemez. Ortaya koyduğu mevzu üzerine düşünüyor

olması bile yeterlidir. Bu sesli düşünmeden bizim haberdar

olmamızı isteyebilir. Ancak bu sesli düşüncede bile bize

iletilen bir şey olmalı, yazar bu niyetle düşüncelerini

bizimle paylaşmalıdır. Değilse bunu yazmak için bir

gerekçesi kalmaz. Yani bir yazının öncelikle söyleyeceği

bir şey olmalı ve biz de okur olarak bu şeyin peşinden

gitmeliyiz. Oysa son günlerde düzyazılarda ilginç, tuhaf,

anlaşılmaz bir tutum gözlenmekte. Bu tür yazıların ortak

özelliği hiçbir şey anlatmamaları ve anlaşılmaz, ağır

yazılar olması. Çözümleyici, açıklayıcı, aktarıcı ve

aydınlatıcı olması gereken bu yazılar, her nedense

imgeler ve metaforlarla anlamı kapatma, öznelleştirme ve

yazının öznesini bağlamından kopartıp her yöne

çekilebilecek bir şirazesizliğe ve savrukluğa dönüştü.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Tartışma B) Öyküleme C) Betimleme

D) Tanımlama E) Alıntılama

P:273

273

TEMATİK METİNLER 14

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Zaman ve mekân, roman türünün temel yapısını oluşturan

unsurlardandır. Anlatıdaki etkin görevleriyle bu iki unsur,

kurgusal metnin yapısal bütünlüğüne katkı sağlar.

Zamana ve mekâna yüklenen anlamlarla hem anlatı

kişileri karakterize edilir hem de olay örgüsü okurun

dikkatine ayrıntılı olarak sunulur. Anlatı türlerinde zaman,

olaya bir tür yataklık görevi yapar. Mekân ise daha çok

karakterlerin üzerinde geliştiği, büyüdüğü, eylemde

bulunduğu ve kendini gerçekleştirdiği sorunsal nitelikli bir

yer olma özelliği gösterir. Bu yönleriyle kurgusal metnin

gelişimine zemin hazırlayan bu iki unsur, roman türü

çerçevesinde ortaya çıkan değerlendirmeler için önemli bir

hareket noktası oluşturur. Romanın gelişimiyle birlikte türe

getirilen yeni yaklaşımlar arasında zaman ve mekâna

yönelik dikkatler önemli yer tutar. Modern romanın ortaya

çıkışıyla da mekân ve özellikle de zaman, romanın temel

unsurları içinde ayırt edici bir işlev üstlenir. Eleştirmenlerin

türe yönelik yaklaşımlarında söz konusu unsurların

romandaki etkin yapısına ve belirleyici özelliğine vurgu

yapılır. Böylelikle bu iki unsurun işlevselliğine farklı bakış

açılarıyla yorumlar getirilir.

5. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zaman ve olayın birbirini aynı ölçüde etkilemesi

B) Olayların zaman içerisinde değişkenlik göstermesi

C) Zamanın, olayların oluşumunu besleyen kaynak olması

D) Tekdüze olayların farklı zamanlarda meydana gelmesi

E) Zamanın akışının olaylarla sıkça kesilmesi

6. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Romanın birden fazla yapı unsuru olduğuna

B) Anlatı kişileriyle mekân arasında ilişkinin varlığına

C) Romanın gelişimiyle birlikte romana yaklaşımların da

değiştiğine

D) Karakterleri etkileyen birden fazla mekânın

bulunduğuna

E) Modern romanda zamanın ayırt edici işlevi olduğuna

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Türk edebiyatında münhasır şairlerimizden biri de hiç

kuşkusuz Özdemir Asaf’tır. Neden? Çünkü o tam

anlamıyla duyguları ile yaşadığı şarkıları seslendiren,

kalben kabullendiğini serlevha eden bir şairdi.

Okuduğunuz hangi şiiri yüreğinizde bir sızı ya da heyecan

uyandırmaz ki? Eğer kalbiniz etten ve kandan ise o

sözlerin etkilememesi mümkün değil. Şairin asıl adı Halit

Özdemir Arun’dur. Yazın hayatına başladığı yıllarda,

dergilerde Özdemir Özden ismini kullanmış. Bunun sebebi

ise “r” harfini söyleyememesiymiş. Ancak daha sonra

Oktay Akbal ona babasının adını kullanmayı önermiş ve o

günden sonra, Özdemir Asaf ismini kullanmaya başlamış.

Sempatik tavırlarıyla insanlar üzerinde hep olumlu izlenim

bırakan Özdemir Asaf’ın pek bilinmeyen bir başka özelliği

ise gençlik yıllarında bir futbol kulübünde futbol

oynamasıdır.

7. Bu parçaya göre Özdemir Asaf’la ilgili

I. Sahip olduğu duygusallık, eserlerinde

hissedilmektedir.

II. Sanatçı kişiliğinin oluşumunda babasının etkisi

olmuştur.

III. Eserleri, etkileyici bir nitelik taşımaktadır.

yargılarından hangileri söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

8. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Duygusal konulara ilgi duyması

B) Acıklı olaylardan çok fazla etkilenmesi

C) İçine sinmeyen hiçbir konuda konuşmaması

D) Doğaya sevgi ve şefkatle bakması

E) İçselleştirdiği bir olguyu ön plana çıkarması

P:274

274

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Eğitim” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

15

Eğitim Testi

1. Eğitim, yeni doğan bir yavrunun yetişkinlerin bakımına

sürekli olarak bağımlı olduğu dönemde başlar. İnsan, iç

dünyası ve dış dünya ile ilgili temel bilgileri bu dönemde

edinmeye başlar. Öz bakım becerilerinin geliştirilmesi,

tehlikeleri ve farklılıkları ayırt etme, düzeni kavrama, ince

ve kaba motor becerileri geliştirmeyle dili; kendini, duygu

ve düşüncelerini ifade edecek şekilde kullanabilme de bu

süreçte olur. Başkasının duygularını anlayabilme, basit

somut muhakeme yeteneklerini geliştirme, aile içinde

kendi ve diğer bireylerin sınırlarını öğrenme ve bu

sınırlara saygı duymanın temelleri bu dönemde atılır.

Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?

A) Dilin bireyin kendini tam olarak ifade edebileceği bir

araç olarak kullanıldığı dönem, bebeklikte gerçekleşir.

B) İnsan yaşamını fiziksel ve ruhsal yönden etkileyen

eğitim, bebeklik döneminde başlar.

C) İnsanın kendini ve çevresinde olup bitenleri tanımaya

başlaması, eğitimle olur.

D) Yaşamın her alanını kuşatan eğitim, insanın

doğumuyla başlayıp ölümüne kadar devam eder.

E) Çocukluk dönemi, insan yaşamını yakından

ilgilendirdiği için çok önem verilmesi gereken bir

süreçtir.

2. 2000’li yıllarda, öğrenmenin hayatın her evresinde ve

herhangi bir yerde gerçekleşebileceğini dikkate alan,

yararlı ve zevkli bir öğrenmeyi savunan, öğrenme-öğretme

rol ve eylemlerinin değişik zaman ve ortamlarda

olabileceğine vurgu yapan “yaşam çapında öğrenme”

kavramı gündeme gelmiştir. Bu kapsamdaki öğrenmelerin

gerçekleştiği bir toplum öngörüsünü dile getiren “öğrenen

toplum” kavramı da daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.

Bu nedenle öncelikle herkesin eğitime erişimini güvence

altına alacak bir planlamanın, ilgili politikaların ve düzenli

eylem programlarının gerekliliğini ortaya koyan yaşam

boyu eğitim ya da sürekli eğitim kavramlarının kullanımı

son yıllarda yeniden artmıştır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılamaz?

A) 2000’li yıllarda öğrenme-öğretmede farklı zaman ve

mekânlara dikkat çeken bir kavram ortaya çıkmıştır.

B) Yaşam boyu eğitimin, herkesin eğitime erişiminin

garantisi olacak bir planlamayla ilgisi vardır.

C) Öğrenmenin hayatın her evresinde olabileceği,

öğrenen toplum kavramında yer almaktadır.

D) Öğrenen toplum kavramı, uzmanlar tarafından birincil

kavram olarak nitelendirilmektedir.

E) Yaşam çapında öğrenme, yararlı ve zevkli öğrenmeyi

destekleyen bir anlayış içermektedir.

3. (I) İnsan sermayesi ve insan kaynakları yaklaşımları;

eğitim ve yetiştirmenin ekonomik işlevleri konusuna

öncelik vermekte olup eşitlik, demokrasi, toplumsal adalet

ve benzeri konuları göz ardı etmektedir. (II) Dünyada son

yıllarda uygulanan eğitim politikaları sonucu, eğitimi

piyasanın istem ve gereksinimlerine uyarlayan anlayış

ağırlık kazanmıştır. (III) Eğitimin toplumsal amacı ve

işlevine yönelik bu anlayışta köklü değişimler oluşmuştur.

(IV) Bunun sonucunda eğitim ekonomik etkinliklerin

verimlilik ögesine indirgenmiştir. (V) Her düzeydeki eğitim

çalışmalarında ekonominin ve piyasanın talepleri

doğrultusunda insan gücü yetiştirmeye ve geliştirmeye

yönelik profesyonel ve teknik yaklaşım ağırlık kazanmıştır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Sağlık hizmetlerinde sürekli eğitimin amacı; hiçbir ayrıcalık

olmadan sağlığın korunması ve geliştirilmesini sağlamak,

hasta bakımını gerçekleştirmek, sağlık mesleğini

yüceltmek, topluma nitelikli hizmet verilmesini sağlamaktır.

Sağlık personeli; mesleksel bilgi ve becerisini geliştirmeyi

sürdürmezse ya bildiklerinin bir kısmını unutacak ya da

yenilikleri öğrenmemek, yanlış görüşleri korumak nedeni

ile zamanın gerisinde kalacaktır. Bundan dolayı sürekli

eğitim, sağlık profesyoneli yetiştirmeye yönelik eğitimin

üçüncü aşaması olarak önem kazanmaya başlamıştır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Koşul B) Açıklama C) Benzetme

D) Niteleme E) Mecazlı söyleyiş

P:275

275

TEMATİK METİNLER 15

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Sürekli eğitim; bireylerin mezuniyet öncesi ve sonrası

eğitimlerini tamamladıktan sonra görgü ve bilgilerini bir

amaca yönelmiş olarak sürekli ve planlı şekilde artırmak

için kendilerini eğitmeleri ve eğitilmeleri sürecidir.

Bir başka yaklaşımla bu kavram, örgün eğitimden

ayrıldıktan sonra yetişkinlerin herhangi bir ödüle, başarıya,

belgeye ya da doyuma yönelik olarak öğrenmeye

katılımını sağlamak amacıyla düzenlenmiş eğitsel

etkinlikler olarak tanımlanmaktadır. Sürekli eğitim, zorunlu

eğitimden sonra kurumların bireylere sağladığı eğitim

olanakları bütünlüğüdür. Bu durum, bireylerin profesyonel

gelişimlerine katkıda bulunarak onları hayata

hazırlamaktadır. Sürekli eğitim kavramı örgün eğitimlerini

tamamlamış kimselerin, mesleksel ya da akademik amaçlı

katıldıkları eğitim anlamında da kullanılmaktadır. Son

yıllarda “sürekli yetişkin eğitimi” ya da “yetişkin eğitimi”

gibi kavramların kullanılması da yaygınlaşmaktadır.

5. I. Akademik amaçlı eğitimin örgün eğitimden sonra

gelmesi

II. Sürekli eğitimin birden çok tanımının bulunması

III. Yaygınlaşan sürekli yetişkin eğitimi ile yetişkin

eğitiminin farklı kavramlar olması

Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangileri bu

parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

6. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle aşağıdakilerin

hangisine gönderme yapılmıştır?

A) Örgün eğitimin birey için düzenlenmesi

B) Sürekli eğitimin donanımlı bireyleri hayata hazırlaması

C) Eğitsel etkinliklerin bireyin davranışlarını değiştirmesi

D) Kurumların bireylere eğitim imkânı sunması

E) Eğitim kurumlarının sürekli eğitimi amaçlaması

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Uygarca ve refah içinde yaşamaya yetecek eğitimi,

insanın aile içinde ya da kendi kendine alması yeterli

olmadığından bu ihtiyacı karşılayacak kurumlar ortaya

çıkmıştır. İnsanların eğitilmek için başkalarıyla ilişkiye

geçmesi, toplumda eğitim için bir ilişkiler dokusu

yaratmıştır; böylece okullar oluşturulmuştur. Okul, eğitimi

üreten ve değişik adlarla anılan bütün eğitim sistemlerini

kapsayan genel bir kavramdır. Bütün sistemler gibi eğitim

sistemi de amaçları olan, bu amaçları gerçekleştirmek için

girdiler alan, bunları bilimsel meslek birikimi ile amaçlar

doğrultusunda işleyip dönüştüren ve çıktı veren bir

sistemdir. Eğitim sisteminde üretim işlemi okulda

yapıldığından sistemin kilit, stratejik ve vazgeçilmez ögesi

okuldur. Okullarda bir grup öğrenciye toplumun ve bireyin

ihtiyacına göre önceden hazırlanan programlar

doğrultusunda öğretim faaliyetleri sunularak öğrencilerde

istendik davranış değişikliği meydana getirilmeye

çalışılmaktadır.

7. Bu parçadan hareketle okulla ilgili olarak

I. Öğrencilerde ihtiyaçlarına göre davranış

değişikliğinin gerçekleştirildiği ortamdır.

II. Eğitimin üretilmesi ve icra edilmesinde anahtar rolü

vardır.

III. Oluşumunda bireyin ve toplumun talepleri etkili

olmuştur.

yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçadaki altı çizili sözü anlamca karşılayabilecek

bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?

A) Resim sanatına onlarca nitelikli tablo kazandıran

ressamın hep aynı konularda tablo yapmasını doğru

bulmuyorum.

B) Saha içinde başarılı olmak isteyen bir futbolcunun

olmazsa olmazı, antrenörünün talimatlarına uymak

olmalıdır.

C) En iyi bestesini yapmak için sürekli çalışan bir

müzisyenin bu tavrı, herkes tarafından takdir

edilmelidir.

D) Genç insanların her fırsatta cesaretlendirilmesi,

gelecek adına önemli bir davranış olmayı hak ediyor.

E) Okurların roman okumadaki benzer yöntemleri,

okudukları bir romandan aynı çıkarımları yapacakları

anlamına gelmez.

P:276

276

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “El Sanatları” konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

16

El Sanatları Testi

1. Her şey, bir zincirle başlar. Anadolu’da 5-6 yaşlarına gelen

kız çocuklarının eline önce iplik ve iğne ya da tığ verilir.

Çocuk, o tığı eline alır ve başlar zincirin ilk halkası… İğne

oyasına heves ettiyse zürafa denilen, oyanın en basit

adımını atar. Zincirler ve zürafalar uzun süre meşgul eder kız

çocuğunu… “Anne bak, yaptım.” demek yetmez. Israrla,

uzatmalıdır zinciri. Gözü kapalı çekebilmelidir. Ezberlemelidir.

Hatasız gitmelidir. Sonra zincirle konuşmalıdır. Konuşmalıdır

ki oya da konuşsun. Oya da kızsın, oya da çiçek açsın, oya

da sevinsin, ağlasın ve gülsün.

Bu parçada anlatılanları içeren en kapsamlı yargı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kız çocukları, iğne oyasında ilerlemek amacıyla erken

yaşlarda tığ kullanarak önce basit alıştırmalar yaparlar.

B) Anadolu’da kız çocukları için iğne oyasına giden yol,

zürafa adı verilen basit zincirler üretmekten geçmektedir.

C) Anadolu coğrafyasında iğne oyalarının temeli, küçük

yaşlarda kız çocukları tarafından zincir adı verilen

bölümler yapılarak atılır.

D) Anadolu’da küçük kız çocukları, çeşitli anlamlar

yükleyecekleri iğne oyası yapmaya zürafa zincirinde

ustalaşarak başlarlar.

E) Küçük kız çocukları, Anadolu’da iğne oyası zevkini

annelerinden uzun uğraşlar sonucu zürafa yapmakla

alırlar.

2. “Yok olmaya yüz tutmuş el sanatımız” sözünü sıklıkla

duyduğumuz bugünlerde bu sanatlar arasında anılan bakır

işlemeciliği, sayıları 10’u geçmeyen ustalar tarafından

yaşatılmaya çalışılıyor. Osmanlıdan günümüze kimi zaman

vitrinleri süsleyen, kimi zaman da mutfak gereci olarak

raflarda yerini alan bakır ürünler; değişen zamanın

gerisinde kalmış olmanın hüznüyle bakıyor şimdiye.

Gaziantep bakır işlemesinin özelliği, yekpare olarak imal

edilmesi yani lehim ya da benzeri bir yolla birleştirme

yapılmamasıdır. Bakır eşyaların işlenmesinde çakma ve

çizme diye bilinen basit işleme yönteminin dışında

Gaziantep’e özgü bir çekiç ve bir çelik kalemle yapılan

işleme de vardır. Bu işleme yönteminde bir tek parçanın

işlenmesi, bazen haftalarca hatta aylarca sürmektedir.

Bu parçada Gaziantep bakır işlemeciliğiyle ilgili olarak

I. Son zamanlarda gözde olmamasının ekonomik

nedenleri,

II. Kullanılan teknikler ve bazı tekniklerin özellikleri,

III. Vitrinleri süsleyen bakırlar ile mutfakta kullanılanlar

arasındaki işleme farkları

ayrıntılarından hangilerine değinilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

3. (I) Amigurumi, Japon kökenli bir kelimedir; tığ veya şiş ile

yapılmış anlamındaki “ami” ile içi doldurulmuş oyuncak

demek olan “nuigurumi” kelimelerinden türemiştir. (II)

Örgü örenlerin iyi bildiği sık iğne tekniğinin oyuncağa

uyarlanmış hâlidir ve sık iğne, amigurumide olmazsa

olmazdır. (III) Bu teknik, bir Türk el sanatı olan iğne

oyasında da sıkça kullanılır. (IV) Kullanılan malzemeler

ise tığ veya örgü şişi, ip, boncuk elyaf, kuru pastel ve

amigurumi gözleridir. (V) Bitmiş bir amiguruminin

görselliğini artırmak için renkli keçeler, örgülü ya da dikişli

kıyafetler, saç ve toka gibi aksesuarlar da eklenmektedir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

anlatımın akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Beypazarı’na Ahilik yoluyla kazandırılmış gümüş

işlemeciliği, yöre halkı için oldukça eski bir uğraştır.

Gümüş işlemeciliğinin en gözde sanat olduğu bu ilçede

gümüş madeninin bulunduğu düşünülmesin. İlçeye gümüş

başka illerden geliyor ve burada usta ellerle buluşup

harika aksesuarlara dönüşüyor. Gümüşün işlenip ince tel

hâline getirilerek şekillendirildiği bu tekniğe “telkâri” adı

verilmekte. Telkâri işçiliğiyle kemer, kolye, bilezik, küpe,

iğne, başlık gibi takı ve aksesuarlar yapılıyor. Bu özgün

ürünler, ilçeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Mardin

başta olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında birçok yerde

alıcısını bularak ticari pazarı hareketlendiriyor.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak

I. Bir türü tam olarak anlatmak için tanımlama

yöntemine başvurulmuştur.

II. Yanlış anlamayı önleme amacıyla açıklayıcı bir bilgi

verilmiştir.

III. Sıralama sonucu söylenen, derece bildiren bir

nitelemeden yararlanılmıştır.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:277

277

TEMATİK METİNLER 17

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Gümüş tel işleme sanatı anlamına gelen “telkâri”nin

çeşitleri vardır. “Örgü işi” veya “Trabzon işi” olarak da

bilinen hasır telkâride ürün, tellerin örülmesi ile ortaya

çıkarılmaktadır. Bu teknikte altın ve gümüş teller, sekiz

santimetreye kadar elde örülerek şeritler hâline

getirilmektedir. Daha sonra silindirler arasından geçirilen

bu örgüler ezilerek tam bir örgü şerit hâline getirilir.

Bu şeritler, uygun uzunlukta kesilerek bilezik ve kolye

yapılır. Kakma telkâride ise bir taş, maden veya ağaç

yüzey üzerine kazınan şekil ya da oyukların içine tel

yerleştirilir. Tel kakma yapılacak yüzey üzerine çizilen

şekil, kazıma veya asitle oyma tekniği ile yüzey üzerinde

çukurlaştırılır. Bu çukura yerleştirilen çoğunlukla köşeli tel,

çekiçle vurularak sıkıştırılır ve şekil içerisine gömülür.

Bu teknikle silah kabzaları, bıçak sapları, şemsiye sapları,

zarf açacakları, tespihler, nalınlar, ağızlıklar, baston

sapları, şamdanlar vb. eşya süslenir.

5. Bu parçadan hareketle hasır telkâri ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Kakma telkâriden nitelikli olduğu

B) Çeşitli yapım evrelerinin bulunduğu

C) Yapılışında hangi madenlerin kullanıldığı

D) Farklı adlandırılmalarının yapıldığı

E) Gümüş tel işleme sanatının bir türü olduğu

6. Bu parçadan hareketle kakma telkâri ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Taş ve madenin elde örülmesiyle yapıldığı

B) Yapım aşamasında bıçak ve çekiç kullanıldığı

C) Ağaç yüzeylerine daha kolay işlendiği

D) Trabzon ve çevresinde yaygınlaştığı

E) Telin oyma ve kazımayla yerleştirildiği

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Bakırcılık ilk kullanımından itibaren diğer el

sanatlarında olduğu gibi günlük ihtiyaca göre şekillenmiş

bir el sanatıdır. (II) Anadolu sanatında önemli bir yeri olan

bakır; kap kacak yapımında, süs takılarında, miğferlerde,

kapılarda, değişik yapı unsurlarında vb. kullanılan,

işlenmeye ve süslemeye çok elverişli olan bir madendir.

(III) Bakırın işlenmesi; Anadolu’da bir beceri, uzmanlık

durumuna gelmiştir. (IV) Bu sanat; yemek kaplarına, su

güğümlerine, hamam taslarına ve buna benzer eşyalara

işlenen süslemeler ile mangallarda, büyük sinilerde,

ibriklerde de kendini göstermiştir. (V) Anadolu’da bakır

sanatı, araç ve gereçleri bakımından yerlidir.

7. Bu parçadan hareketle bakırla ilgili olarak

I. Gereksinim üzerine biçimlenen bir yönü vardır.

II. Bazı eşyalarda süsleme aracı olarak

kullanılmaktadır.

III. Diğer el sanatlarında görülmeyen özellikleri

bulunmaktadır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. cümlede karşılaştırmalı bilgilendirme vardır.

B) II. cümlede bir madenin uygulama alanlarına yer

verilmiştir.

C) III. cümlede öznel bir değerlendirme yapılmıştır.

D) IV. cümlede bir öneride bulunulmuştur.

E) V. cümlede bir saptama yapılmıştır.

P:278

278

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Eleştiri” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

17

Eleştiri Testi

1. Eleştiride öncelikli olarak içten bir anlatım

benimsenmelidir. Ana dil, etkili kullanılmalı; iyi bir

planlama yapılmalıdır. Eleştiride eser sadece iyi veya kötü

yönleriyle belirtilmez. Eserin iyi veya kötü olmasının

nedenleri, hangi özelliklerden dolayı ve neye kıyasla iyi

veya kötü olduğu somut örneklerle ve alıntılarla

kanıtlanmalıdır. İnandırıcılığın önemli olduğu eleştiride

şahsa değil esere mümkün olduğunca tarafsız

yaklaşılmalı, olumsuz yönler kadar olumlu yönler de

ortaya konmalıdır.

Bu parçada eleştiriyle ilgili olarak asıl anlatılmak

istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazılmasının belli kurallara uymayı gerektirmesi

B) Eser odaklı bir anlayışla gerçekleştirilmesi

C) Görüşlerin objektif temelli yansıtılması

D) Metnin olumlu ve olumsuz yönleriyle irdelenmesi

E) Düşünceyi geliştirme yöntemleriyle desteklenmesi

2. Ünlü eleştirmen, eleştirel yazılar yoluyla sanatçıların

edebiyata ne gibi katkılar yapabileceğini somut örnekler

vererek anlatmaktadır. Çok yönlü bir düşünme eylemi olan

eleştirel incelemenin edebiyat eserinin özellikle biçimsel

zenginliğini ortaya çıkarmaya yönelik bir çalışma olduğunu

kanıtlamaktadır. O, çoğu zaman güncelden yola çıkarak

konunun geçmişiyle yarınıyla ilgili bilgilendirme yoluna

gitmektedir çünkü güncel konuları içeren yazılarda ancak

böylelikle kalıcılık sağlanabileceğini bilmektedir.

Bu parçadan hareketle sözü edilen sanatçıyla ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Kuşaklarca okunabilmenin formülünü bulduğu

B) Yapıtların anlatımsal değerini belirtmeyi öncelediği

C) Tek yanlı bakış açısından uzak olduğu

D) Geleneksel eleştiri kriterlerinden yararlandığı

E) Ürettikleriyle yazınımıza katkı sağladığı

3. I. Sanatçıya yönelik eleştiri, eleştirmenin eseri

açıklamak için eser ile eseri yapan arasında ilgi

kurduğu eleştiri türüdür.

II. Sanatçıya yönelik eleştiri, biyografik eleştiri ve ruh

bilimsel eleştiri olmak üzere ikiye ayrılır.

III. Bu türde eleştirmen, sanatçının hayatını ve kişiliğini

inceler ve elde ettiklerini belge olarak kullanır.

IV. Eserle yazarın hayatı arasında ilişki kuran eleştiriye

biyografik eleştiri denir.

V. Yazarın ruh dünyasını inceleyip eseri değerlendiren

eleştiriye de ruh bilimsel eleştiri denir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün

oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin

birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?

A) I ve V B) II ve III C) II ve IV

D) III ve V E) IV ve V

4. Cumhuriyet Dönemi’nde 1940’lı yıllardan itibaren eleştiri

türünde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli

gelişmeler olmuştur. Eleştiriye ilgi artmış, yeni

eleştirmenler yetişmiştir. Eleştirmenlerdeki artış, eleştiri

kuramlarındaki çeşitlilik; eleştirimizin kalitesini de

yükseltmiştir. Eleştiride uzmanlaşma başlamış; şiir, roman,

hikâye eleştirmenleri gibi sadece bir edebî türde

yoğunlaşan eleştirmenler yetişmiştir. Edebî eleştiri türünde

biçim-içerik, açıklık-kapalılık, eski-yeni, edebiyatta yarar,

toplum için sanat, sanat için sanat, yenilik, sanatta güzel

ve fayda gibi genel konuların üzerinde durulmuştur.

Roman ve hikâyede yazarların roman anlayışları, kişiyi

canlandırmadaki ustalıkları, bakış açıları, dili ve ayrıntıyı

kullanmadaki becerileri ele alınan konulardır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Tanımlama B) Açıklama C) Benzerlik ilişkisi

D) Karşıtlık E) Nesnellik

P:279

279

TEMATİK METİNLER 17

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

----. Eleştiride her ne kadar bir metinden söz edildiği

vurgulansa da çoğu kez eserin yazarı veya şairi, eleştirinin

nesnesiyle özdeş görülebilmektedir. Eleştirinin bilim ve

sanat yönleri de -arzulanmasına ve iddia edilmesine

rağmen- çoğu kez birbirinden ayrıştırılamamaktadır.

Eleştiri, ele aldığı malzemesi ve yöntemi itibarıyla edebiyat

bilimi ve edebiyat tarihinden de büsbütün ayrı

tutulamamaktadır. Eleştirinin göz ardı edilmemesi gereken

önemli bir sorunu da bazen eserden ve yazardan çok,

eleştiriyi gerçekleştirenin bir anlamda kendini ifadesine

dönüşmesidir.

5. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Eleştiriyi, bilim ve sanat yönlerinin sınırlandırılması

bağlamından uzaklaştıran ögeler tartışmaya açıktır

B) Eleştirinin yadsınamayan özelliklerine vâkıf olan bir

sanatçının nesnel kriterleri göz ardı etmeden metin

üretmesi gerekir

C) Pek çok anlamı barındıran eleştiri, çözümsüz gibi

gözüken bazı problemleri de beraberinde getirmektedir

D) Eleştiri, malzemesi ve yöntemi yönünden edebiyat

bilimi ve edebiyat tarihinden faydalanmayı birincil öge

görür

E) Eleştiride tek bir metin üzerinde durulduğu söylense de

çok katmanlı anlatımlar bu görüşü doğrular nitelikte

değildir

6. Bu parçadan eleştiriyle ilgili olarak aşağıdakilerin

hangisine ulaşılamaz?

A) Yazarın kendinden söz edebileceğine

B) Farklı bilimlerle ilişki durumuna

C) Asıl konudan uzaklaşılabildiğine

D) Çeşitli anlayışlarda yazılmaya uygun olduğuna

E) Bilim ve sanatla özdeş yönlerine

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Yirminci asrın ikinci yarısında Amerika’da en etkili akım

olan estetik eleştiri, edebiyatın gayesini kendi içinde

arayan bir anlayış içerir. (II) Estetik eleştiri, edebiyatın

yalnız kendisine özgü değerlerle ölçülebileceği görüşüne

dayanır ve sanatı kendi gelenekleri içinde bir bütün olarak

kabul eder. (III) Estetik eleştiriyi benimseyen

eleştirmenlere göre edebî eserin başarısı, onu meydana

getiren unsurların ahenkli bir bütün sağlamasıyla

ölçülebilir. (IV) Böyle yapılırsa estetik eleştiri, edebiyat

dışındaki ilim dallarından ayrı bir tür olarak gelişmiş olur.

(V) Estetik eleştiri, Amerika’da 1930-1950 yılları arasında

hüküm süren Yeni Eleştirmenlik Dönemi’ni meydana

getirmiştir.

7. Bu parçada estetik eleştiriyle ilgili olarak

I. Yeni bir devrin öncülüğünü yapmak,

II. Sanatta bütüncül bakış açısını savunmak,

III. Ortaya çıktığı yerde etkisini devam ettirmek

ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde

koşul anlamı vardır?

A) I ve II B) I ve V C) II ve III

D) III ve IV E) IV ve V

P:280

280

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Felsefe” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

18

Felsefe Testi

1. Felsefe; insanın kendini, toplumu, evreni anlama ve

açıklama çabasının sonucudur. İlgilenilen konu ve alanlar

bakımından eleştirel ve sistemli düşünmeyle

düşündüklerini ifade etme sürecidir. Felsefede asıl olan,

hakikatin aranmasıdır. Gerçeğin doğru bilgisini bulma

çabası; kişiyi kimi zaman evreni araştırmaya, kimi zaman

da kendi veya başkalarının düşünceleri üzerine

düşünmeye yönlendirir. Felsefe tarihine bakıldığında

felsefenin her çağda diğer alanlarla etkileşim içinde

olduğu görülür. Bu etkileşimde alanlara atfedilen değer,

çağlara göre değişiklik gösterse de felsefe, insan

yaşamındaki bütünlüğü anlamlandırmayı sürdürmüştür.

Bu parçadan hareketle felsefeyle ilgili olarak

I. İnsanın düşünsel uğraşısıyla orta çıkan bir süreçtir.

II. Geçmişte iletişim kurduğu alanlar olmuştur.

III. Yönlendirilmeye açık işlevleri vardır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

2. MÖ 6.-5. yüzyıl arasında Anadolu’nun batı kıyısında

yaşamış bazı filozoflar, doğa olayları hakkındaki

açıklamalarıyla öne çıkmıştır. Bu açıklamaların ortak

niteliği mitolojik unsurlar içermeyen doğal gözleme ve

incelemelere dayanmasıdır. Filozoflar; varlığı, doğayı ve

evreni yapmış oldukları gözlemler çerçevesinde belli

ilkelerle açıklamaya çalışmıştır. Thales, Anaksimandros,

Anaksimenes, Anaksagoras, Ksenofanes ve Herakleitos

en çok bilinen filozoflardandır. Filozofların çalışmaları,

kendilerinden sonrakiler için temel olması ve felsefenin

gelişip sistemleşmesine katkı sağlaması açısından

önemlidir. Felsefenin sistemli olarak başlaması noktasında

çoğu kaynağın bu filozofları işaret etmesi, onların önemini

daha da artırmaktadır.

Bu parçada filozoflarla ilgili aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Öne çıkanlarının, sonraki filozoflara öncülük ettiklerine

B) Felsefenin düzenli oluşumuna katkı sağladıklarına

C) Gözlemlerini mitolojik ögelere dayandırdıklarına

D) Anadolu’da yaşayanlarının olduğuna

E) Evrenle ilgili ilkesel bakış açılarının bulunduğuna

3. (I) Ulaştığımız bu açıklık; Aristo’nun tüm bilgilerin,

bilimlerin neden “büyük” babası olduğunu sanırım gözler

önüne apaçık serer.

(II) Bunları biraz açıklayacak olursak formel neden, bir

şeyin özünün tanımını veren form veya model; maddi

neden, bir şeyi bu şeyin bir parçası olarak meydana

getiren içkin madde; fail neden, devinimi ya da değişmeyi

ya da durağanlığı başlatan ilk ilke; ereksel neden ise bir

şeyin varlık sebebidir.

(III) Bu bağlamda Aristoteles’e göre dört neden

sıralanabilir: formel neden, maddi neden, fail neden ve

ereksel neden.

(IV) Aristoteles’e göre her şeyin yalnızca ilk nedenini

bildiğimizde onu gerçek anlamda bildiğimize kanaat

getiriyorsak sahip olmamız gereken asıl bilim, nedenlerin

bilimi olmalıdır.

(V) Bir evin hareket ettirici nedeni sanat veya mimar,

ereksel nedeni bu evin yerine getirdiği işlevi, maddesi

toprak ve taşlar, biçimi ise onun formel tanımıdır diye bir

örnek vermek sanırım konuyu açıklığa kavuşturacaktır.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Herakleitos, felsefede varlığın oluşu ve değişimi denince

akla gelen ilk filozoftur. Bilgelik ile çok bilgi sahibi olmayı

birbirinden ayırır. Herakleitos’a göre “arkhe” ateştir.

Ateş, ölçüsü değişse de değişimin temelinde bulunur.

Ateş, oluşumu sağlar. Bu durum süreklidir yani her şey

sürekli bir değişim içindedir. Değişimi anlamak için zamanı

düşünmek yeterlidir. Her şey karşıtıyla vardır ve

kaçınılmaz olarak karşıtına dönüşecektir. Yaşam ölüme,

sıcak soğuğa… Değişimin maddesi ateş, ilkesi logostur.

Logos ölçüdür, akıldır. Ancak bu aklın her şeyi yeniden

başlatmanın dışında belirli bir amacı yoktur. Herakleitos,

değişim ve oluşa yönelik düşünceleriyle günümüze kadar

birçok filozofu etkilemiş ve etkilemeye de devam

etmektedir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Öyküleme B) Örneklendirme C) Kişileştirme

D) Tanımlama E) Karşılaştırma

P:281

281

TEMATİK METİNLER 18

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Felsefi düşünce, Antik Yunan’da sistematik bir hâle

gelmiştir. Sümer, Mezopotamya, Mısır, Çin, Hint ve İran

medeniyetlerindeki kozmos ve erdem anlayışları; felsefi

düşünce üzerinde oluşum ve gelişim açısından etkili

olmuştur. İlk medeniyetlerde felsefenin yapısını oluşturan

varlık, bilgi ve değer alanlarına yönelik görüşler; felsefenin

ortaya çıkışını sağlamıştır. Mezopotamya ve Mısır’da yazı

öncesi döneme dair pek çok ögeden söz edilir. Ancak bu

medeniyetlerin “yazılı” kültüre geçişleri daha önemlidir.

Yazı dilinin oluşması, onun öğretilmesi ve aktarılmasını;

yazı materyallerinin (tablet veya parşömenler) üretilmesi

ise okulların açılmasını sağlamıştır. Bu durum, aynı

zamanda üst düşünce üretimi anlamına da gelmektedir.

Yazılı kültüre Sümer (çivi yazısı) ve Mısır ile (hiyeroglif

yazı) geçildiği kabul edilir. Felsefi düşünce içinde bu

kültürler, ilkler olarak görülmektedir. Sümerler, çamurdan

yaptıkları (kil) tabletler üzerine Gılgamış Destanı’nı

yazmıştır. Bunlar, düşünce ve medeniyetlerin yazılı

kültürdeki ilk büyük örneklerini oluşturmaktadır.

5. Bu parçadaki altı çizili ifadeyle

I. Okulların açılmasında yazı dilinin işlevinin olması,

II. Felsefi düşüncenin ilk önce Antik Yunan’da düzenli

hâle gelmesi,

III. Medeniyetlerin yazı öncesi devirle ilgili birçok

düşünceyi üretmesi

durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

6. I. Kozmos ve erdemle ilgili düşünüş biçimlerine

sorgulayıcı yöntem getirilmiştir.

II. Üst düşünce üretiminin gerçekleşmesi sağlanmıştır.

III. Felsefenin yapısını oluşturan unsurlarla ilgili

düşünceler ortaya çıkmıştır.

IV. Yazılı kültürle ilgili ilk örnekler ortaya konmuştur.

Bu parçaya göre ilk medeniyetlerin felsefeye

katkısıyla ilgili olarak yukarıdakilerden hangileri

söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III

D) I ve IV E) II, III ve IV

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Anaksimandros’a göre ilk neden nicelik olarak sınırsız,

nitelik olarak ise belirsiz olmalıdır. Bu da su gibi fiziksel bir

madde olamaz. Arkhe; duyusal olmayan bir varlık, soyut

bir ilkedir. Sonsuz olan bu ilk neden apeirondur. Apeiron,

bütün varlıkların temelidir. Apeirondan ilk olarak birbirine

karşıt olan sıcak ve soğuk ortaya çıkmıştır. Bütün varlıklar

da bu iki durumun oluşturduğu zıtlıklardan oluşur.

Empedokles’te arkhe, dört ana maddeden oluşur: su,

toprak, hava ve ateş. Kendinden başka bir şeye

indirgenemeyen ve hareketsiz olan bu ana maddeleri

hareket ettiren dış bir gücün olması gerektiğini söyler.

Bu güç, sevgi ve nefrettir.

7. Bu parçadan hareketle Anaksimandros ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) İlk nedeni içeren bir görüşünün olduğu

B) Suyu fiziksel bir madde olarak görmediği

C) Duyusal olmayan varlıktan söz ettiği

D) Bütün varlıkların temelini açıkladığı

E) Apeiron’un ilkin zıtlık esaslı olduğunu ileri sürdüğü

8. Bu parçadan hareketle Empedokles ile ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Arkhe konusunda Anaksimandros’tan farklı düşündüğü

B) Dört ana maddeyi evrenin özü kabul ettiği

C) Havanın ve ateşin yalın durumda olması gerektiğini

savunduğu

D) Su ve toprağı hareketli madde olarak tanımladığı

E) Evrende sevgi ve nefretten başka güç tanımadığı

P:282

282

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Fıkra” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

19

Fıkra Testi

1. Fıkra yazılarını diğer yazın türlerinden ayıran en önemli

özellik, bu tür yazıların diğer türlere göre ömrünün az

olmasıdır. Fıkra yazarı, günlük bir yazı kaleme alırken

okuyucunun ilgisini çekecek konular bulmakla birlikte bu

konuları çarpıcı bir şekilde işlemeli, etkin bir dil

kullanmalıdır. Kültürel derinliği bulunan, hitap ettiği

kesimin sosyokültürel özelliklerini ve bu grubun dil

kullanımı, espri anlayışı gibi özelliklerini bilen, günlük

olayları dilin kıvraklığıyla yoğurabilen yazarlar bu türde

tutunabilir; yarına kalabilir.

Bu parçada fıkra yazılarıyla ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmiştir?

A) Diğer türlerle karşılaştırılmasının okura bir fayda

sağlamadığına

B) Yazarın okurun yönelimlerini, isteklerini bilerek konu

seçmesi gerektiğine

C) Nükteli dil kullanmanın, okuru daha çabuk

etkileyebileceğine

D) Okurun seviyesini gözeten yazarların oldukça başarılı

olduğuna

E) Dili ustaca kullanan, donanımlı yazarların bu türde

kalıcılığı yakalayacağına

2. Gazete veya dergilerin belirli sütunlarında, gündelik

konuları ya da ülke ve toplum sorunlarını, bir görüş ve

düşünce etrafında, yazarın kişisel yorumları çerçevesinde,

akıcı bir dille ifade eden yazılara fıkra ya da köşe yazısı

denir. Gazete fıkrası (edebî/yazınsal fıkra) ve mizahi fıkra

olmak üzere iki çeşit fıkra vardır. Gazete fıkralarının bir

diğer adı da köşe yazılarıdır. Köşe yazılarını “günlük

siyasi, sosyal ve kültürel olaylar başta olmak üzere

serbest bir şekilde seçilmiş herhangi bir konuyu, bir

meseleyi belli bir görüş ve düşünceye göre ele alıp

işleyen, yorumlayan, ele aldığı bir konu etrafında bir

kamuoyu oluşturma amacı taşıyan, kısa ve özlü,

çoğunlukla sade ve konuşma diliyle yazılmaya çalışılan

gazete ve dergi yazıları” şeklinde tanımlayanlar da vardır.

Bu parçadan hareketle köşe yazısıyla ilgili olarak

I. Ele alınan düşüncelerini kanıtlama amacı taşımaktadır.

II. Farklı tür ve tanımlamaları içeren yönü vardır.

III. Gazete ve dergilerde her gün düzenli olarak

yayımlanmaktadır.

yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

3. (I) Gazete fıkralarında bulunan düzen ve tekrarlayan

yapılar, bilişsel olarak değerlendirilmelidir. (II) Çünkü

bunlar, yazarın bu metni oluştururken kullandığı stratejileri

yansıtır. (III) Bu stratejiler, aynı zamanda belli bir topluluğa

ya da söyleme ait olan gelenekselleşmiş sosyal bilgiyi de

ele verir. (IV) Diğer bir deyişle bilişsel yapı öncelikle fıkrayı

oluşturan yazarın gelenekselleşmiş ve standartlaşmış

düzenini yansıtır. (V) Ayrıca okuyucunun metne karşı olan

olası kişisel tepkisini de açığa çıkarır.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra “Bu ikinci anlamda; bilişsel yapı, bir kişide

bulunduğu varsayılan çerçeve ya da şema kuramlarının

ilgilendiği bilgi organizasyonundan farklıdır.” cümlesi

getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Leylek yaz mevsiminin kuşu değil, bizzat yazdır.

Kırmızı gagasının takırtısı, ses hâline gelmiş sıcak bir

temmuzdur. Bir baca üstünden ufka çizilen bir leylek şekli,

muhayyileye neler hatırlatmaz: Maviliği içi bayıltan

sonsuz, derin gökyüzü... Yeşil bir vadide gizlenmiş

minareli, küçük, beyaz bir şehir... Yarasaların uçuştuğu,

kavak ağaçlarının hafif hafif sallandığı yeşil bir akşam...

Sıcak bir Asya gecesi... Damların yan duvarlarına

dayanarak gizli gizli konuşan ve doğacak bakır bir ayı

bekleyen siyah zülüflü, altın ve mercan gerdanlıklı

kadınlar... Alçak bir gece semasına serpilmiş büyük

yıldızlar... Bütün bu yıldızların içinde bir leyleğin düşünen

gagası...

Bir fıkradan alınan bu parçayla ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yalın bir dil kullanılmıştır.

B) Kanıtlama çabası güdülmemiştir.

C) Betimleyici ögeler vardır.

D) Mecazlı sözlere yer verilmiştir.

E) Düşünceler, alıntılarla pekiştirilmiştir.

P:283

283

TEMATİK METİNLER 19

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Gazete ve dergi yazısı olan fıkra, edebiyatımızda

gazetelerin çıktığı Tanzimat Dönemi’nde yazılmaya

başlanmış, zamanla da gelişmiştir. (II) Halk edebiyatındaki

kısa hikâyecikler olan güldürücü fıkralar ise anonimdir. (III)

Fıkra, günümüzde köşe yazısı olarak adlandırılmaktadır.

(IV) Bazı fıkralar edebî bir niteliğe sahiptir; bu tür

fıkralarda günlük bir olay ele alınsa da üslup açısından

yazı kalıcıdır. (V) Ahmet Rasim, Ahmet Hâşim, Yusuf Ziya

Ortaç, Şevket Rado, Falih Rıfkı Atay bu tür fıkralarda usta

sanatçılardır.

5. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. cümlede öğretici bir türün dönemsel durumuna

değinilmiştir.

B) II. cümlede niteleyici sözcüklerden yararlanılmıştır.

C) III. cümlede farklı bir adlandırmaya yer verilmiştir.

D) IV. cümlede öğretici metnin türlerinden ayrılan yönü

açıklanmıştır.

E) V. cümlede sadece fıkra türünde yazan usta

sanatçılardan söz edilmiştir.

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bilgilendirici metin türlerinden köşe yazıları, çocuk

edebiyatı alanında diğer edebî türlerin gölgesinde

kalmıştır. Oysa ilköğretim çağındaki öğrencilerin gelişim

dönemleri göz önünde bulundurulduğunda köşe

yazılarının birçok yarar sağlayacağı mutlaktır. Özellikle

öğrencilerin dil gelişimine katkı sağlayacağı ve

öğrencilerin düşünce ufkunu genişleteceği

öngörülmektedir. Köşe yazılarının günlük kaleme

alınması, ilgi çekici konular üzerine olması ve dilin

inceliklerinden yararlanması, toplumda bir kamuoyu

oluşturma amacı gütmesi gibi özellikleriyle birlikte

öğrencinin yurtta ve dünyada gelişen olaylar hakkında fikir

sahibi olurken vatandaşlık görevlerini anımsayacağı, ana

dilinin kullanım inceliklerini fark edeceği varsayılmaktadır.

7. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi

yapılamaz?

A) Yurttaşlık sorumluluklarının hatırlatılmasına katkısı olan

bilgilendirici metin türü vardır.

B) Belirli çağdaki çocukların dillerini geliştirmelerinde köşe

yazılarının payından söz edilebilir.

C) Üslup inceliklerinin öğrencilere aktarılmasında yetkin

sanatçıların ürettikleri daha önemlidir.

D) Çocuk edebiyatı alanında görmezden gelinen öğretici

metinler olmuştur.

E) Bir düşüncenin yaygınlaştırılmasında köşe yazılarının

rolü yadsınamaz.

8. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Karşılaştırma yapılmıştır.

B) Kesinlik belirten yargı vardır.

C) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.

D) Mecazlı ifadeler kullanılmıştır.

E) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.

P:284

284

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Fizik” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

20

Fizik Testi

1. Dönme hareketi denilince akla birçok örnek gelir.

Lunaparktaki bir dönme dolabın hareketi, döner kavşağın

çevresindeki araçların yaptığı hareket, saatin akrep ve

yelkovanı ile tekerleğin hareketi, elektronların çekirdek

çevresindeki dolanımı, Dünya’nın Güneş, Ay’ın Dünya

çevresindeki dönüş hareketleri gibi... Ancak her dönme

hareketinin bir düzgün çembersel hareket olmadığını

bilmek gerekir. Bir hareketlinin sabit bir eksen etrafında,

eşit zaman aralıklarında eşit yollar almasına ya da sabit

bir nokta etrafında, sabit büyüklükte bir hızla dönmesine

düzgün çembersel hareket denir. Düzgün çembersel

hareket kavramının öğrenilmesi; uyduların, gezegenlerin

ve atom çekirdeği çevresindeki elektronların hareketlerinin

anlaşılmasına yardımcı olur.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Düzgün çembersel hareketin belirgin bir tanımı henüz

yapılamamıştır.

B) Dünya’nın Güneş, Ay’ın Dünya çevresindeki dönüş

hareketleri; coğrafya biliminin konusudur.

C) Dönme hareketinin saatin akrep ve yelkovanı,

tekerleğin hareketi gibi çeşitleri vardır.

D) Uyduların ve gezegenlerin hareketlerinin anlaşılması,

bilimlerin ortak uğraşısının sonucudur.

E) Tüm dönme devinimlerini düzgün çembersel hareket

olarak değerlendirmek yanlıştır.

2. Radyoaktivite, atom çekirdeğinin tanecik veya gama

ışıması yayarak parçalanmasıdır. Bu parçalanma

sonucunda enerji açığa çıkar. Bazı atom çekirdekleri

çeşitli yollarla ışıma yapabilir. Kendiliğinden veya

dışarıdan bir etkiyle çekirdeği bozunuma uğrayabilen

atom çekirdeklerine radyoaktif çekirdek, bu atomların

oluşturduğu maddelere radyoaktif madde denir.

Radyoaktif bozunma kendiliğinden gerçekleşirse doğal

radyoaktiflik, dışarıdan bir etkiyle gerçekleşirse yapay

radyoaktiflik adını alır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine

ulaşılamaz?

A) Atom çekirdeğinin gama ışıması yayarak

parçalanmasının bir sonucu vardır.

B) Doğal radyoaktiflik, radyoaktif bozunmayla ilgili bir

kavramdır.

C) Yapay radyoaktifliğin gerçekleşmesi, belirli bir şarta

bağlıdır.

D) Atom çekirdeklerinin bir kısmında ışıma oluşması,

ihtimal dâhilindedir.

E) Radyoaktif madde, parçalanmayla oluşan enerjinin

açığa çıkmasının bir sonucudur.

3. ----. Siyah cisimler tarafından cismin sıcaklığına bağlı

olarak yapılan ışımaya da siyah cisim ışıması denir.

Güneş ve yıldızların yaptığı ışıma, kor hâline gelmiş

kömür parçaları arasındaki ışıma, yüksek sıcaklığa kadar

ısıtılan demirden yayılan ışıma; siyah cisim ışımasına

örnek olarak gösterilebilir. Siyah cisimler görünür bölgede

kırmızı ışıma yaparken cismin sıcaklığı arttıkça turuncu,

sarı, yeşil ve maviye doğru değişen ışımalar yapar.

Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Işığın tamamını soğuran ve sıcaklığa bağlı olarak her

dalga boyunda ışıma yapan cisimlere siyah cisim denir

B) Siyah cisim, bu yönüyle üzerine düşen ışığın tamamını

absorbe ederek farklı bir ışımaya yol açar

C) Siyah cisim, yüksek sıcaklığa kadar ısıtılan demirden

yayılan ışımayla oluşan fiziksel bir kavramdır

D) Güneş ve yıldızların yaptığı ışımanın siyah cisim

ışımasına örnek olarak gösterilmesi de yeni bir keşif

değildir

E) Cisimlerin sıcaklık arttıkça farklı renklere dönüşmesi,

bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam etmektedir

4. 19. yüzyıl sonlarında yapılan çalışmalarda bazı metallerin

üzerine düşürülen ışığın metalden elektron

yayımlanmasına sebep olduğu gözlemlenmiştir.

Bu çalışmaların başında 1887 yılında Heinrich Rudolf

Hertz’in yaptığı çalışmalar gelir. Hertz’in oluşturduğu

düzenekte aralarında kısa mesafe bulunan küreler, bir

indüksiyon bobinine bağlıdır. Bobin sağladığı voltaj ile

kürelerden birini pozitif, diğerini negatif yüklü hâle getirir.

Kürelerin arasında oluşan elektrik alanının büyüklüğü belli

bir değere ulaştığında kıvılcım atması olur ve ivmeli

hareket yapan elektronlar, elektromanyetik dalga yayar.

Elektromanyetik dalgayı oluşturan fotonlar, alıcıdaki

küreler tarafından daha az soğurulup elektron yayılmasını

sağladığından alıcıda akım oluşur. Hertz’in oluşturduğu bu

düzenek, fotoelektrik olayının ilk kez gözlendiği

düzenektir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Açıklama B) Çoğullaştırma C) Benzetme

D) Örneklendirme E) Karşılaştırma

P:285

285

TEMATİK METİNLER 20

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Ultraviyole ışınları, insan derisinde tahribat yaparak deri

kanseri riskini artırır. Ultraviyole ışınlarından korunmak

için koruyucu kremler kullanılabilir. Ultraviyole ışınları

özellikle dezenfeksiyon için kullanılır. Ameliyathanelerde

ve diş kliniklerinde kullanılan malzemeler, kimyasal

maddelerle temizlendikten sonra ultraviyole ışınlarla

mikroplardan arındırılır. Gama ışınları ise elektromanyetik

dalga spektrumunun en küçük dalga boyuna sahiptir.

Radyoaktif çekirdeklerin nükleer tepkimeleri sırasında

yayılır. Gama ışınları, yüksek enerjili ışınlar olduğundan

canlı dokularda tahribat oluşturur. Bu nedenle radyasyon

uyarı sembolü olan yerlerden uzak durulmalıdır. Gama

ışınları astronomide, gezegen özelliklerinin belirlenmesi ve

kanserli hücrelerin yok edilmesinde kullanılır.

5. Bu parçadan hareketle ultraviyole ışınlarıyla ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Sağlık alanında kullanıldığı

B) Medikal gereçlerin temizliğinde kullanıldığı

C) İnsan sağlığına ciddi zararlar verdiği

D) Krem kullanılarak zararından korunulabileceği

E) Kimyasal maddelerle kullanılması gerektiği

6. Bu parçadan hareketle gama ışınlarıyla ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Kanser hücrelerini yok edici özelliği bulunduğu

B) Ultraviyole ışınları gibi, nükleer tepkimeyle yayıldığı

C) Yüksek enerjili ışınlarıyla canlılara yarar sağladığı

D) Dalga boyu bakımından ultraviyole ışınlarından

ayrıldığı

E) Uyarı sembolü olan yerlerde sıkça görüldüğü

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Kuantum fiziğinin günlük hayatta işlevsellik kazanma

sürecinde önemli bir yere sahip olan nano yapılar,

1-100 nanometre arasındaki yapılardır. (II) Bu boyutlarda

sistemlerin fiziksel davranışlarında farklı özellikler gözlenir.

(III) Bu özellikleri kuantum fiziğinin ilkelerinden

yararlanarak açıklayan bilim dalına nanobilim denir.

(IV) Nanobilimden elde edilen sonuçların hayatın içindeki

uygulamaları olan nanoteknoloji, yeni yapılar

tasarlanmasını ya da bu yapılara yeni özellikler

kazandırılıp yeni işlevlerde kullanılmasını sağlar. (V) Bu

nedenle nanoteknolojinin amacı, nano boyutlarda aygıtlar

geliştirmek ve bunların günlük hayatta kullanılmalarını

sağlamaktır. (VI) Söz konusu niteliğinden dolayı

nanoteknoloji, en küçük maddelerin teknolojisi olarak da

tanımlanabilir.

7. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

8. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) I. cümlede nicel veriler kullanılarak işlevsiz bir

kavramdan söz edilmiştir.

B) III. cümlede kuantum fiziğinin ilkeleri ve tanımı

vurgulanmıştır.

C) IV. cümlede bir bilim dalının yaşamdaki pratiğinin ne

olduğu açıklanmıştır.

D) V. cümlede teknolojinin yaşamla ilgili tek amacının

olmadığına değinilmiştir.

E) VI. cümlede küçük maddelerin teknolojisi sözünün

yanlış tanımlanmasından yakınılmıştır.

P:286

286

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Gezi Yazısı” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

21

Gezi Yazısı Testi

1. Bir yazarın çeşitli sebeplerle yurt içinde ve yurt dışında

gittiği yerlerdeki gözlem, tespit, deneyim ve yorumlarını

canlı ve etkileyici bir dille aktardığı yazı türüne gezi yazısı

denir. Gezilebilecek her yer, gezi türüne konu olabilir.

Bu tür eserlerde en önemli husus gözlemlerdir.

Diyaloglardan, rivayetlerden, hikâyelerden, efsanelerden,

anılardan, atasözlerinden ve deyimlerden faydalanılması

bu türün önemli özelliklerindendir. Gezi yazılarının

okunurluğu, anlatılanların ilgi çekiciliğine bağlıdır.

Söylenenlerin gözlem ürünü olması, anlatıma düş

gücünün karışmaması gerekir. Bu tür eserlerde

betimleyici, öyküleyici, açıklayıcı anlatım gibi anlatım

biçimlerinden; örnekleme, karşılaştırma, sayısal verilerden

yararlanma gibi düşünceyi geliştirme yollarından

yararlanılır.

Bu parçadan hareketle gezi yazılarıyla ilgili olarak

I. Gözlem, başat ögelerden biridir.

II. Düşünceyi geliştirme yollarından yararlanmaya

elverişlidir.

III. Gezilebilecek yerlerle ilgili öneri listesi barındırır

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

2. Kahvaltıdan odama dönünce on birinci katta başımı

pencereden uzatıp baktım. Atlantica adlı, Copacabana’ya

paralel sahil yolu üstündeyiz. Sağda Copacabana

uzanıyor: geniş cadde, sonra daha da geniş kumsal...

Bu erken saatte bile birileri var orada. Kıyıya büyük

dalgalar vurduğunu buradan görebiliyorum. Demek ki

deniz bizim Kilyos ya da Patara gibi. Rüzgâr filan yok ama

tabii koca okyanus bu. Büyük bir koy içinde olmamıza

rağmen büyük dalga var. Solda ise kentin ana

caddelerinden biri, Copacabana... Burayı Rio’nun İstiklal

Caddesi gibi düşünebilirsiniz yani Beyoğlu ile (Henüz

denize girilebilir temizlikte.) Feneryolu Bostancı sahil yolu,

aralarında elli metre kadar bir mesafeyle yan yana

uzanıyor gibi.

Bu parçada değinilen konular arasında

aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Bir mekânla ilgili gözemlere yer verilmesi

B) Zamanın belirli bir kesitinden söz edilmesi

C) Gezilen yerin karşılaştırma yapılarak yansıtılması

D) Okyanusla ilgili izlenimlerin ortaya konulması

E) Yazarın ülkesine duyduğu özlemi dile getirmesi

3. I. Yalılar, İstanbul’da yaşayan herkesin önünden

geçtiğinde imrenerek baktığı tarihsel emanetlerdir.

II. Ateşin hışmından kurtulanlarda geçmiş kuşakların

yaptığı gibi gerçek İstanbullu birkaç aile oturmayı

sürdürüyor.

III. Ama birçoğu uzun süre bakımsızlığın ardından

vefasızca terk edildi, birçoğu da yandı.

IV. Çarpık yapılaşmadan önce yeşillikler arasından

görünen bu emanetler, önlerinde süzülen rengârenk

kayıklarıyla kıskanılacak bir manzaraydı.

V. Belki siz de bir gün bu ailelerden birinin yalısının

cumbasında, sofasında misafir olursunuz.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün

oluşturması için hangileri birbiriyle yer

değiştirmelidir?

A) I ve II B) I ve V C) II ve III

D) II ve IV E) IV ve V

4. Kentin bu bölgesinde hava kararırken böyle yerler de

şenlendi. Bazı sokaklarda kaldırım kafeleri, tıklım tıklım...

Sokakta, geniş kaldırıma taşmış bir yer, belli ki yemek de

veriyor, dikkatimi çekti; çekmemesine imkân yok çünkü

önünde küçük bir gezgin orkestra konser veriyor. Akşam

yemeği faslını burada tamamlamaya karar verip bir yere

çöktüm. Çalgıcılar beş kişi. Biri mandolin tipi telli bir alet

çalıyor, öbür dördünde çeşitli davullar, vuruşlular var

(Daha sonra bunun benzeri başka gruplar da gördüm.).

Gayet iyiler. Eski kent aynı zamanda iş merkezi. İnsanlar,

bürolarından çıkınca zaten çoğu tanıdık olan böyle yerlere

geliyor; birkaç saati buralarda geçiriyorlar. Çoğu kişi

birbirini tanıyor.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Mecazlı söyleyişe yer verilmiştir.

B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

C) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.

D) Önerilerde bulunulmuştur.

E) Öykülemeden yararlanılmıştır.

P:287

287

TEMATİK METİNLER 21

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Eski Türk edebiyatında gezi yazısına “seyahatname”

denirdi. Türk edebiyatında en eski seyahatnameler,

Timur’un oğlu Şahruh’un yanında bulunan Gıyaseddin

Nakkaş’ın yazdığı Acâibü’l-Letaif’tir. Tanınmış

denizcilerimizden Seydi Ali Reis’in Mir’âtü’l-Memâlik

(Memleketlerin Aynası) adlı eseri, ilk gezi yazısı örneği

kabul edilir. Eser; Seydi Ali Reis’in Hindistan, Afganistan,

Buhara ve Maveraünnehir yoluyla Edirne’ye dönüşü

sırasında başından geçen serüvenleri kapsar. Evliya

Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı Seyahatname adlı eser ise

dünya edebiyatındaki en iyi örneklerle boy ölçüşebilecek

niteliktedir. Bu eserin birinci bölümü, her yönü ile

İstanbul’u anlatmaktadır. Pirî Reis’in yazdığı Kitabı

Bahriye adlı eseri, vermiş olduğu coğrafya ve deniz bilimi

bilgileri dışında mükemmel bir Akdeniz seyahatnamesi

sayılabilir.

5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı

yoktur?

A) Gezi yazısının başka bir anlamı var mıdır?

B) Türk edebiyatında gezi yazısının tarihsel gelişiminden

söz eder misiniz?

C) Piri Reis, gezi yazısı türünde eser kaleme almış mıdır?

D) Gezi yazısı türünde yazılan ilk eser hangisidir?

E) Gezi türünde yazan bir sanatçı, eserini oluştururken

neler yapmalıdır?

6. I. Seyahatname adlı eserde kapsamlı bir İstanbul

anlatımına yer verilmesi

II. Seydi Ali Reis’in eserinde anılarından söz etmesi

III. En nitelikli gezi yazılarının geçmişte üretilmesi

Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangileri bu

parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Söke’ye gitmek için Selçuk’tan otobüse bindik.

Otobüsümüzün adı neydi? Telâştan bakmamış olacağım

ama yolda karşımıza çıkan otobüslerin, kamyonların

adlarını okumakla epey eğlendiğimizi hatırlıyorum.

Anadolu’da taşıtlara takılan adlarla bir kitap yazılabilir.

Bu kitap; dört tekerlekli, motorlu taşıtın taşra hayatında

oynadığı büyük rolü de tek tek kişilerin ve halkın

psikolojisini de aydınlatır. Adamın biri kamyonuna

“Yolların bülbülü” demiş, öteki “Tapon” adını takmış, nazar

değmesin diye olacak yoksa kamyonu hiç de tapon yani

işe yaramaz değil. Toz bulutları arasında çıkagelen

“Gangster”, arabasının gücünü insanlaştıran bir sinema

meraklısınındır herhâlde. Şu güzel ve ferah otobüse

“Hicran” adını takan adam da olsa olsa bir alaturka şarkı

düşkünü. Çoğu adlardan tabiat sevgisi ve şiir fışkırıyor:

İşte ”Doğan Şafak”, işte ”Açılın dağlar, çiçekler”, “Yol ver

yeşile, gitsin işine” diye bir beyit bile düzmüş birisi. “Yollar

hiç tükenir mi?” adına ne dersiniz? Beni çok düşündürdü.

7. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Sosyal yaşamın gerçekliğine

B) Doğa sevgisinin taşıtlara verilen isimlerle ortaya

konduğuna

C) Taşıtların taşra insanları üzerindeki etkisine

D) Taşra yaşamına duyulan özleme

E) Taşıtlara verilen isimlerin gerekçesine

8. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi

yapılamaz?

A) Seyahat etmenin insanı eğlendiren yanları vardır.

B) Anadolu’da kitap yazmaya elverişli konulara

rastlanabilir.

C) Yakıştırılan isimlerin her kitapta farklı değerlendirilmesi

doğal karşılanmalıdır.

D) Taşrada birtakım olgular, halkın psikolojisini

yansıtmada araç olabilir.

E) Taşralı insanın bazı nesnelere taktığı isimlerin

düşündürücü özelliği bulunabilir.

P:288

288

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Günlük” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

22

Günlük Testi

1. Türk edebiyatında günlük türünün ilk örnekleri

ruznamelerdir. Günlük türünün divan edebiyatındaki

karşılığı ruznamedir. Ayrıca vakayiname, seyahatname,

sefaretname gibi eserlerde günlük türüne özgü özelliklere

rastlanmaktadır. Türk edebiyatında günlük türünün Batılı

anlamdaki ilk örnekleri Tanzimat’la birlikte görülmeye

başlanmıştır. Direktör Ali Bey’in görev amaçlı

seyahatlerinde tuttuğu notlardan oluşan Seyahat Jurnali,

türün Batılı anlamdaki ilk örneğidir. Bunu şair Nigâr

Hanım’ın Hayatımın Hikâyesi adlı eseri takip etmiştir.

Günlük şeklinde düzenlenen roman, hikâye ve şiirler de

vardır. Andre Gide’in Kalpazanlar adlı romanı, Ayfer

Tunç’un Suzan Defter adlı hikâyesi, Nâzım Hikmet’in Saat

21-22 Şiirleri adlı eseri günlük şeklinde düzenlenmiştir.

Bu parçadan hareketle günlük türüyle ilgili olarak

I. Yazınsal eserlerin bir kısmında günlük türünden

yararlanılmıştır.

II. Klasik edebiyatta günlüğün yerini tutan ürünler

ortaya konmuştur.

III. Batılı anlayıştaki örnekleri çoğunluk roman şeklinde

düzenlenmiştir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

2. I. 22 Mayıs Cuma, yine birkaç gündür İstanbul’dayım

ve ne güç bu şehirde yaşamak.

II. İstanbullular günlerinin yarısını yolda geçiriyorlar.

III. Değil, burada pek az kimse işine yakın bir yerde

oturabilir.

IV. Ben adada oturduğum için “Bana mı öyle geliyor?”

diye düşündüm.

V. Öyleyse bütün gün bir taşıt arkasından koşacak:

Tramvay, otobüs, dolmuş...

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün

oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin

birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?

A) I ve V B) III ve IV C) IV ve V

D) II ve III E) II ve IV

3. 16 Haziran

Dolmabahçe’deki lunapark açılmış. Bitişiğinde de bir sirk

var. Öyle iyi ayarlamışlar ki sirkten çıkanlar lunaparktan

geçmek zorundalar. Lunaparkta akla gelen her türlü

oyuncağa bindik. Yüreğimin ağzıma gelmesini seviyorum

galiba. Dünya da sizinle ötelere savruluyor. Baktım da

oğlum hiçbir şeyin tadını çıkaramıyor yeterince. “Bundan

sonra nereye gideceğiz?” ya da biraz büyüdükten sonra

“Bundan sonra ne yapacağız? Yarın arkadaşımın doğum

günü var, iyi ama ya öbür gün?” “Bu kitap bitince hangisini

okuyacağız?” soruları bitmiyor. Yaşadığı anı bilerek,

tadına vararak yaşayan bir çocuk ya da bir genç

göremiyorum ortalıkta. Acaba bu duygu bir güvensizlik,

yarına, bir an sonraya güvenememe duygusundan mı

çıkıyor, yoksa o anı, o yarını, o kitabı hep elde bir sayma

doygunluğundan mı? İşin içinden çıkamadım.

Bu parçada değinilen konular arasında

aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Çocukların sorgulayıcı bir tutum içinde olması

B) Eğlence araçlarının insanda heyecan yaratması

C) Yazarın iç dünyasında çatışma yaşaması

D) Zamanın çoğunun lunaparkta geçirilmesi

E) Yaşananlarla ilgili çeşitli yorumlar yapılması

4. 14 Aralık İstanbul

Hacer Hanım geldi ansızın. Öldü sanıyordum, hiç bu

kadar açmamıştı arayı. Geçen yaz, son geldiğinde,

hastaydı zaten: çarpıntı, damar sertliği, gerginlik... Hacer

Hanım’ın hayatı, anlatılsa roman olur. Birkaç hikâyeme

konuk sanatçı olarak katıldı. Şöyle diyeyim Katherine

Mansfield’in ağzından: “Geçmişini düşünüp ağlayacak

vakti yoktur onun. İyi ki!... Çünkü baştan başlasa, bir

kerecik ağlasa bir daha sonu gelmez gözyaşlarının.

Dünyada rahatça bu kadar gözyaşı dökebileceği bir yer

de yoktur üstelik.” Sevincimden, elim ayağım birbirine

dolandı. “Puf böreği yap!” dedim, “İstersen dolma, canın

ne istiyorsa…” Yoksa biliyorum, alacak eline süpürgeyi ya

da camları silmeye kalkışacak. Hiçbir iş yapmazsa benim

para vermem güçleşecek.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Alıntı yapma B) Öyküleme C) Betimleme

D) Kalıplaşmış söz E) Varsayım

P:289

289

TEMATİK METİNLER 22

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Günlük (günce); kişilerin yaşadıkları olayları, olaylarla ilgili

duygu, düşünce ve izlenimlerini, hayallerini günü gününe

tarih belirterek yazdıkları yazı türüdür. Öğretici metinler

içinde yer alan günlükler; yazarın iç dünyasını,

yaşadıklarını, tanık olduğu olayları yansıtır. Bilim, sanat ve

siyaset alanındaki tanınmış kişilerin günlükleri, tarihî

olayların aydınlatılmasına yardımcı olur. Günlükler,

genellikle yazarın kendisiyle dertleşme amacıyla yazdığı

yazılardır. Günlüklerin çoğu yayımlanmaz ancak daha

hayattayken yayımlatmak için günlük yazan sanatçılar

olduğu gibi ----.

5. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) yazarın bir köşede tuttuğu notları kitap hâline getirenler

de olabilir

B) özel bilgiler içeren günlüklerin de yayımlanması hoş

görülmeyebilir

C) sanatçının ölümünden sonra yakınlarınca yayımlanan

günlükler de vardır

D) tanıklıkları anlatması yönüyle günlüklerde yalın anlatım

da tercih edilebilir

E) günlük yayımı için yazarının ölümünün beklenilmesi de

doğru değildir

6. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı

yoktur?

A) Günlük deyince ne anlaşılmalıdır?

B) Günlükte üzerinde durulan belirli bir konu var mıdır?

C) Günlüklerin tarihsel olaylarla ilgisinden söz eder

misiniz?

D) Günlüklerin, yazarına bakan yönü olur mu?

E) Günlük türünün yazınımızdaki gelişimiyle ilgili neler

söylersiniz?

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

1 Haziran

Gerçek bir ay başlangıcı. Yazın geldiği ortada. Hava sıcak

ama boğucu değil. Bozkır, yazın geldiğinin farkında.

Ankara’da yaz başlangıcı farklıdır, böyle mattır;

kaldırımlardan, topraktan fışkırmaz sıcak. Yayılır, havada

durur, renkleri parlaklaştırır. Güneş, uzun süre yerine

çakılı kalır. Selçuk Baran’ın Baraj’daki evine davetliydik.

Ayhan’ın elinden çıkma bir ev... Bir kadının arayabileceği

bütün incelikler düşünülmüş. Bulaşığı, yemek yapmayı

kolaylaştıracak yığınla ayrıntı... Geniş bir çayır var evin

önünde. İğdelerin, ezik papatyaların kokusu çayırı ve evi

tutuyor. Bir iki gelincik bile serpilmiş en kırmızısından.

Küçük tahta bir köprüyü aşıp toprak yola varıyorsunuz.

Dere kıyısında salata, marul yetiştiriyorlar. Noel ağaçlarını

andıran kocaman, yeşil şeyler. Bir kulübede de tavşanlar

var. Selçuk’la attık kendimizi çayıra. Küçücük bir alanda

ne çok, ne çeşitli otlar, dikenler, daha bilmem neler var!

Birbirlerinden birbirlerini besliyorlar. İneklerin, kuzuların

sesi çok uzaktan geliyor oysa hepsi burnumuzun

dibindeler.

7. I. Olaylardan kişi, zaman ve mekân ilgisiyle söz

edilmiştir.

II. Doğayla iç içe bir yaşam coşkusu dile getirilmiştir.

III. Yaşanılan mevsim üzerine yorumda bulunulmuştur.

Yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri bu

parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

8. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi

yapılamaz?

A) Doğanın insan ruhuna yansıyan etkileri vardır.

B) Mimari eserlerde kullanışlı olma, gözetilmesi gereken

bir konudur.

C) Doğaya zarar verecek uygulamalardan uzak

durulmalıdır.

D) Beslenmeye katkı sağlayan çeşitli bitkiler vardır.

E) Bazı şehirlerde yaz mevsimi farklı yaşanabilir.

P:290

290

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “İnsan ve Toplum”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

23

İnsan ve Toplum Testi

1. • Her toplum, daha çocukluktan itibaren üyelerinin

uyacakları maddi ve manevi değerleri, özel ve genel

kuralları ortaya koyar; bunlara uymayanları kendine

has metotlarla cezalandırır. Toplumda geçerli olan

giyimler, davranışlar, konuşmalar, yiyecekler vb.

ayrıntılı olarak tespit edilir. Bireyler, ait oldukları

toplumun değerlerini ve kurallarını öğrenip

benimseme, onları içselleştirme yoluyla sosyalleşir. • Sosyalleşme, sosyal ve kültürel şahsiyetin meydana

gelme sürecidir; bilinçli veya bilinçsiz olarak devam

eden bir eğitim süreci ile birlikte gençlik döneminin

bitişi ile sınırlıdır. Ama hangi yaşta olursa olsun

toplumda üstlenilen ve öğrenilen her yeni sosyal

davranış, her yeni bir gruba katılma sosyalleşme

sayılabilir.

Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini

göstermektedirler.

B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu

vurgulamaktadırlar.

C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele

almaktadırlar.

D) Farklı düşünceyi pekiştirmeye yönelik çeşitli örnekler

sunmaktadırlar.

E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer

nedenlerle açıklamaktadırlar.

2. Olumsuz sapma; toplumun çoğunluğunca hoş

karşılanmayan, onaylanmayan, toplumsal değer ve

normlara uygun olmayan, negatif türden davranışlara

verilen addır. Hırsızlık yapmak, yalan söylemek,

uyuşturucu madde kullanmak, aile içi şiddet uygulamak

gibi davranışlar toplum içinde doğru olmayan davranışlar

olarak kabul edilir. Bazı insanların kendi aralarında çete

kurmaları ve düşüncelerini diğer insanlara zorla kabul

ettirmeye çalışmaları da bu sapma türüne girer. Adi suçlar,

şiddet, uyuşturucu bağımlılığı, rüşvet, terörizm vb.

olumsuz sapma türlerindendir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Tanımlama yapılmıştır.

B) Gerekçeli öneri vardır.

C) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.

D) Benzerlik ilişkisinden yararlanılmıştır.

E) Örneklemeye başvurulmuştur.

3. Bireylerin statülerine uygun olarak birden fazla toplumsal

rolü vardır. Bu rollerden biri anahtar (temel) rol

durumundadır. Bireyin anahtar rolü, onun anahtar

statüsüne göre belirlenir. Anahtar statü ve rol ise

toplumsal yapıya göre belirlenir. Örneğin tarım

toplumlarında en etkili kurum aile olduğu için kadının

statüsünü yükselten en önemli unsur anneliktir. Kadın

ancak anne olduğunda bazı konularda söz sahibi olmaya

başlar. Bu nedenle tarım toplumlarında kadının anahtar

rolü de anneliktir. Fakat sanayileşmiş bir toplumda en

etkili kurum ekonomi olduğundan anahtar rol de mesleki

konumun gerektirdiği rol olacaktır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Anahtar rolün toplumdan topluma değişen özelliği

vardır.

B) Etkili kurumun aile olduğu toplumlarda annelik başat

unsur olmuştur.

C) Bireye bakan yönüyle anahtar rol ile anahtar statü

arasında ilişki bulunmaktadır.

D) Sanayileşmiş bir toplumda bireyin statüsü mesleki

konumla belirlenmektedir.

E) Toplumsal rolün çokluğu, bireyi gerçekçi olmayan

davranışlara yöneltmektedir.

4. (I) Toplumsal değerler, belli bir toplumda ya da toplumsal

grupta oluşan, ortaklaşa kabul gören düşünce ve kuralları

uygulama biçimlerini yansıtan ölçütlerdir. (II) İnsan

davranışlarının hangilerinin iyi, hangilerinin doğru ve

yararlı olduğunu belirtir ve genellikle ahlaka ve inançlara

dayanır. (III) Toplum tarafından ortaklaşa kabul

gördüğünden toplumun üyelerini birbirine yaklaştıran, bir

arada tutan, toplumun sürekliliğini sağlayan ögelerdir.

(IV) Toplumun bütünleşmesini, böylece toplumsal yaşamın

düzen içinde devamlılığını sağlayan asıl güçtür.

(V) Toplumsal yaşamda sosyal grup ve kurumlar, kendi

içlerinde toplumsal değerleri yaşatarak toplumun

bütünlüğüne ve sürekliliğine, düzenin bozulmamasına

yardım eder. (VI) Gelenek ve görenekler de bayrağa,

insan yaşamına saygı, barış, dürüstlük, adalet,

yardımseverlik gibi kavramlarla buna destek olur.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:291

291

TEMATİK METİNLER 23

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Çoğu kuramcı, toplumsallaşmada çocukluk döneminin

diğer dönemlere göre daha önemli olduğunu kabul

etmektedir. Çünkü bir kimsenin potansiyelini en üst

sınırına kadar gerçekleştirebilmesi, mutlu ve başarılı

olabilmesi, çocukluk döneminde ona uygun fiziksel ve

sosyal çevrenin sunulması, geniş eğitim olanaklarından

yararlandırılması, zengin uyarıcılar içerisinde büyümesi

gibi önemli katkıları vardır. Yaşlılık döneminde insanların

uyumları, sosyal ilişkilere girme düzeyleri, aile ve toplumla

ilişkileri; birbirinden farklılık göstermektedir. Burada

özellikle eğitim, meslek, gelir durumu ve çevre gibi

faktörlere bağlı olarak sosyal uyum zayıflamaktadır.

Yaşlılar için kritik dönemlerden biri de emeklilik dönemidir.

Yaşlılar bu dönemde sosyoekonomik ve sosyokültürel

sorunlar yaşamaktadırlar.

5. Bu parçadan hareketle yaşlılık dönemiyle ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Eğitim düzeyi yüksek yaşlıların sosyal yaşama çabuk

adapte olduğu

B) Yaşlıların belli bir dönemde hem toplumsal hem

ekonomik alanda problemlerle karşılaştığı

C) Uyum göstermenin çevresel etkenlerle doğrudan

ilgisinin bulunmadığı

D) Gelir durumundaki dengesizliğin kültürel ve toplumsal

alanda yoğunlaştığı

E) Sosyal ilişkilerin tahmin edilen ölçüde değişkenlik

göstermediği

6. Bu parçadan hareketle çocukluk dönemiyle ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Birçok teorisyenin önemi konusunda ortak görüş

dillendirdiği

B) Bireyin yeteneğinin üst seviyede gösterilmesine olanak

tanıdığı

C) Zengin eğitim imkânlarından faydalanma yönünün

bulunduğu

D) Yaşamdan zevk almayı sağlayan özelliğinin olduğu

E) Sosyal çevre etkenlerinin yardımıyla bireysel becerileri

ortaya çıkardığı

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Toplum yapısını oluşturan toplumsal gruplar, kurumlar,

sınıflar, tabakalar, nüfus hareketleri, nüfusun toprak

üzerindeki yerleşim düzeni, gelenekler, görenekler,

inançlar ve bunlar arasındaki ilişkilerden doğan toplumsal

olaylar; sosyolojinin alanına girer. Toplum bir bütündür.

Bu bütünün içinde aile, ekonomi, eğitim, siyaset, hukuk ve

diğer sosyal kurumlar yer alır. Her toplumsal kurum ya da

sürecin öteki kurumlarla bağlantısı vardır. Sosyoloji, bu

parçaların birbirleriyle ve bütünle olan ilişkilerini

incelemeye çalışır. Bu bakımdan sosyolojinin ilgi odağı,

toplum ve toplumsal ilişkilerin bütünüdür.

7. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi

sosyolojinin bakışıyla örtüşür?

A) Sosyoloji, toplumsal kurumların ortak özelliklerini

araştırır.

B) Geçmişteki toplumsal olaylar zaman zaman yeniden

yaşanır.

C) Sosyoloji, pozitif bilimler gibi kanun yapar.

D) Sosyoloji, yalnızca insan ilişkilerini dikkate alır.

E) Toplumsal kurumların ekonomik düzeyi yükseltilmelidir.

8. Bu parçada sosyolojiyle ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) İlgili olduğu kurumlara

B) Parça ve bütün ilişkilerini araştırdığına

C) Yoğunlaştığı alanın ne olduğuna

D) Kapsama sahasında bulunanlara

E) Nüfus hareketlerine olan katkısına

P:292

292

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Kişisel Gelişim”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

24

Kişisel Gelişim Testi

1. 1990’larda Swatch Group’un yerinde durmak bilmeyen

kurucusu Nicolas Hayek ile birlikte Orta Avrupa’da bir iş

kongresi düzenliyorduk. Hayek, o esnada muhtemelen

yetmişli yaşların ortasındaydı, İsviçre saat sektörünü tek

başına kurtarmıştı ve şimdiye kadarki İsviçre saat

tecrübesi kadar birikim ortaya koymuştu. Bunların hiçbiri

onu sakinleştirmeye yetmemişti. Etkinliğin tanıtımını

yapmak için basın toplantısı düzenlediğimiz sırada genç

bir muhabir, Hayek’e ne zaman emekli olmayı

düşündüğünü sordu. Hayek, ona sanki adam kendisine

hakaret etmiş gibi baktı. Sonra boğuk sesi ve huysuz

tarzıyla şöyle dedi: “Girişimciler sanatçıdır ve sanatçılar

asla emekli olmazlar!”

Bu parçada Nicolas Hayek, girişimcilikle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?

A) Sanat dallarıyla yakın ilişki içinde olduğunu

B) Emekliliğe olanak tanıyan bir niteliği bulunmadığını

C) Sanatçılar arasından çok sayıda girişimci çıktığını

D) Yaşamın hiçbir döneminde uzak kalınamayacağını

E) Başarılı insanların hiçbir zaman vazgeçemeyeceğini

2. Hayatın gelişim yasaları, yaşam yolculuğumuzda bizlere

rehberlik eden ve karşılaştığımız sorunlara bilgelikle

yaklaşmamızı sağlayan varoluşsal ilkelerdir. Analojik

olarak baktığımızda yaşamın doğası ile insan doğası

arasında büyük bir benzerlik vardır. Makro kozmos olan

evren için geçerli olan tüm yasalar, mikro kozmos olan

insan için de geçerlidir. Yaşam, sürekli bir gelişim ve

değişim döngüsü içinde belirli yasalar etrafında hareket

eder. Yer çekimi kanunu gibi, bu yasalarla uyum içinde

olduğumuzda yaşam amacımıza doğru daha güçlü bir

şekilde ilerler, bu yasalara aykırı bir şekilde hareket

ettiğimizde ise yolculuğumuz boyunca çetin sorunlarla

karşılaşırız.

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Gelişim yasalarıyla çelişen kişiler, yaşamda zorluklar

çeker.

B) Yaşam, gelişip değişse de bazı kurallar etrafında ilerler.

C) Bazıları yaşamın gelişim kurallarına yapmacıksız

olarak uyarlar.

D) İnsan, yaşamın kurallarıyla uyum içinde olmalıdır.

E) Evreni ilgilendiren yasalar, insan için de geçerlidir.

3. (I) Zamanı üç parçaya bölüyoruz: geçmiş, şimdi, gelecek.

(II) Bu bölünme sahtedir, tamamen sahte; zaman aslında

geçmiş ve gelecektir. (III) “Şimdi” zamanın bir parçası

değildir, sonsuzluğun parçasıdır. (IV) “Sonsuz” eski

Yunanca “Lemniscate” kelimesinden gelmektedir,

çoğunlukla matematik ve fizikte sonu olmayan şeyleri ve

sayıları tarif etmekte kullanılan bir kavramdır.

(V) Matematikte “sonsuz” sıklıkla bir sayıymış gibi ele

alınır ama aslında gerçek sayılar türünde bir sayı değildir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Mizahın bir motivasyon aracı olarak kullanılması, yaşanan

olayların komik taraflarını görme becerisiyle ilgilidir.

Aslında mizah duygusu, sizin olayları gereğinden fazla

ciddiye almamanız gerektiğini hatırlatan önemli bir

hatırlatıcı işlevi görür. Olayları ve başımıza gelen

talihsizlikleri komik taraflarından görebilmek, bazen zor

olsa da bir alışkanlık hâline getirildiğinde önemli bir

motivasyon aracına dönüşebilir. Dünyada hiçbir şeyin

bizim verdiğimizden başka bir anlamı olmadığını

görebildiğimizde ve bir o kadar ciddiyetle yaptığımız

şeylerin dünyanın büyük bir kısmının umurunda

olmadığını anladığımızda büyük bir rahatlama hissi

yaşarız. Bu bakışla yaşadığımız talihsizliklere takılıp

kalmaz ve kendimizi daha pozitif şekilde yönlendirerek

motivasyon gücümüzü korumayı başarabiliriz.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır

basmaktadır?

A) Karşılaştırmalar yaparak konunun anlaşılmasını

sağlama

B) Benzetmelerden yola çıkarak somutlamayı hedefleme

C) Anlatılmak isteneni açık ve kısa cümlelerle verme

D) Düşünceleri, başkasından görüş aktararak

temellendirme

E) Öznel yaklaşımlarla okurun bilgi dağarcığını

zenginleştirme

P:293

293

TEMATİK METİNLER 24

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Zihin haritaları 1970’lerin başında zihin araştırmalarıyla

ünlü İngiliz Tony Buzan tarafından doğrusal düşünmeye

alternatif olarak beynin tamamını kullanma tekniği olarak

geliştirildi. Zihin haritaları, düşüncelerinizi anahtar

kelimelerle temsil ederek beyninizin muazzam

potansiyeline ulaşmayı olanaklı kılar. Bu, bir ana konu

belirleyip daha sonra düşüncelerinizi ve çağrışımlarınızı

bir üzüm asmasının merkezî bir noktasından tüm yönlere

yayılan dalları gibi kelimelerle betimlemeyi amaçlayan bir

beyin fırtınası yöntemidir. Düşüncelerinizi aktif doğasını

koruyarak yakalamanın en iyi yolu, bir zihin haritası

yaratmaktır.

5. Bu parçaya göre zihin haritaları hakkında aşağıdaki

özelliklerden hangisi doğru değildir?

A) Düşünce belirlemede en iyi yol

B) Doğa ile ilgili konularda çok başarılı

C) Anahtar sözcüklere dayalı

D) Bir tür beyin fırtınası

E) Alternatif bir düşünme yöntemi

6. Bu parça aşağıdakilerden hangisini örneklendiren

ifadeler barındırmaz?

A) Tanımlama yapmak, bir kavramı ya da nesneyi

anlamanın iyi bir yoludur.

B) Anlatıma katılan küçük mizah parçaları, metni daha

kolay okunabilir kılmaya yarar.

C) Önceden anlatılan bir kavrama cümle başında bir

zamirle gönderme yapılabilir.

D) Karşılaştırma yapmak, benzerlerinden farkı ortaya

koyduğu için gereklidir.

E) Bir tekniği geliştiren kişiyi anmak, o yöntemi anlamak

için önemlidir.

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Eğer içinde sürekli içsel bir diyalog sürüp gidiyorsa onu

serbest bırak. Dinlemediğin, önemsemediğin, kayıtsız

kaldığın bir şeyi sana aktarmak istiyor o. Her akşam

uykuya yatmadan önce kırk dakika boyunca duvara dönük

oturarak yüksek sesle konuş. İki ayrı ses olduğunu

görürsen iki taraftan da konuş. Önce bir tarafı destekleyip

sonra diğer taraftan yanıt ver ve nasıl güzel bir diyalog

yaratabileceğini gör. Eğer çılgınca olacaksa bırak öyle

olsun. On gün içinde sana bir şeyler anlatmaya çalışan

ama senin kulak asmadığın bir şeyler, su yüzüne çıkacak

veya farkında olduğun ama duymak istemediğin bir şey

belirecek. Bazen konuşurken içinden bağırmak,

öfkelenmek geliyorsa kız ve bağır çünkü bu ancak

hissedilerek yapıldığında derine inecektir. On günün

sonunda içsel konuşmanın gitgide kaybolduğunu görecek

ve kendinle ilgili daha önce hiç kavramamış olduğun

birkaç şeyi kavramış olacaksın.

7. Bu kişisel gelişim parçasının anlatımı aşağıdakilerden

hangisiyle ilişkilendirilebilir?

A) Yaptırım B) İkna C) Öneri

D) Güdüleme E) Baskılama

8. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisiyle

özetlenebilir?

A) Zihinde dolaşan düşünceler, sizi doğru düşüncelere

götürür.

B) İç seslere kulak verildiğinde kişisel farkındalık sağlanır.

C) İnsanın düşüncelerini en az tanıdığı kişi kendisidir.

D) İçten gelen sesler, bazı yeni buluşların ilk basamağı

olabilir.

E) Çılgınca düşünceler, sakin düşüncelerden daha

yararlıdır.

P:294

294

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Koleksiyon” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

25

Koleksiyon Testi

1. Eleştirmen, küratör, danışman ve yönetici olarak birden

fazla nedenle çağdaş sanat dünyasının içindeyim.

Peki, o zaman koleksiyoner kimdir? Bu zor soru bana sık

sık yöneltilir. Cevabım basittir. Koleksiyoner; belli bir

döneme yoğunlaşmış, çok sayıda yapıt alan, özellikle yeni

sanatçı ve yapıt keşfeden, koleksiyonunu ne pahasına

olursa olsun parçalamayan yani satışa çıkarmayan kişidir.

Koleksiyonerin mutlaka danışmanları olmalıdır.

Koleksiyoner, sezgisiyle ve sevgisiyle çalışabilir ama

özünde bilgiyle çalışmalıdır.

I. Sanatsal değeri yüksek eski eserleri toplarken

kanunen gerekli şartı yerine getirmek

II. Geçmişin belirli dönemlerinde ortaya çıkan sanat

akımlarını incelemek

III. Belgelenmemiş tarihî eserlerin suça neden olacak

ticaretinden uzak durmak

Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin

çalışma alanına girer?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

2. Koleksiyonculuk; sabır, süreklilik, koruma, bilgi ve tecrübe

ister. Sabır ister çünkü hemen her parçayı alamazsınız.

Cebinizdeki paraya göre davranmak zorundasınız. Bugün

paranız azdır alamazsınız, yarın paranız olunca alırsınız.

Bazen paranız da olsa almazsınız çünkü değerinden çok

fazla fiyat istenmiştir. Bazen de parça nadirdir ve

düşündüğünüz değerin biraz üstünde istenmiştir.

İşte o zaman bunu almak gerekir çünkü fırsat kaçtıktan

sonra o paranın fazlasını da önerseniz o parça yoktur,

bulunamaz. Tecrübelerime göre söylüyorum, bir fırsat

kaçınca tekrar o parçayı 10 - 15 yıl sonra görebiliyorsunuz.

Elinize geçen her fırsatı olanakları içinde

değerlendirmelisiniz.

Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Koleksiyonculuğu kişisel görüşler üzerinden

değerlendirmiştir.

B) Deneyimlerini içtenlikle aktarmaktan çekinmeyen bir

tutumu vardır.

C) Kararsızlığın birey üzerinde süregelen bir etkisi

olduğunu düşünmektedir.

D) Doğru zamanda doğru eylemlerin başarıyı getireceğine

inanmaktadır.

E) Alanıyla ilgili yaşadıklarını somut veriyle ortaya

koymuştur.

3. I. Günümüzde koleksiyon denince akla ilk gelen, pul

koleksiyonculuğudur.

II. Bundan sonra para koleksiyonculuğu gelmektedir.

III. Pul koleksiyonculuğu, yerli ve yabancı pullar

şeklinde kategorize edilmektedir.

IV. Çünkü en kolay bulunabilecek ve ucuz koleksiyon

materyali puldur.

V. Bu koleksiyonculuk da pul koleksiyonculuğunda

olduğu gibi yerli ve yabancı paralar olarak ikiye

ayrılır.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Hobi, insanların boş zamanlarını yararlı bir şekilde

değerlendirebilecekleri çeşitli konular ve işlerdir. İnsanların

her günkü işlerinin dışında ondan tamamen ayrı bir

konudaki uğraşlarıdır. Bunlar koleksiyonculuk, briç,

satranç, golf, bir spor ya da bilim dalındaki çalışma

olabilir. Bu hobilerden koleksiyon, bir objeyi toplama işidir.

Önceleri sadece her gördüğünü alıp biriktirme şeklinde

gelişir. Belli bir miktara ulaşınca daha zengin

koleksiyonlara öykünülerek uygun şekilde dizilir ve

saklanır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Karşılaştırma B) Benzetme C) Çoğullaştırma

D) Örneklendirme E) Tanımlama

P:295

295

TEMATİK METİNLER 25

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

İnsanlar koleksiyonculuğu zorla değil zevk alarak yaparlar.

Bunun ilk basamağı böyle bir uğraşının varlığından

haberdar olmaktır. Diğer konularda olduğu gibi bu da

okulda öğrenilir. Koleksiyonculuk bazı okullarda eğitsel kol

faaliyetleri arasında yer alır. Bu yolla insanlar bir hobi

edinmiş olur. Aslında her çocuğun ilköğretim sırasında pul

koleksiyonculuğundan haberi olur. Şimdi seyrekleşti ama

postanenin filateli servisi (pul koleksiyonculuğu) hâlen

güzel pullar basmaktadır. En yakın postaneden, filateli

servisine bakan bölümden bu pullar temin edilebilir.

Koleksiyonculuğun sonu yoktur; kolaydır, masraflı değildir.

5. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık

olarak söylenmiş olabilir?

A) Koleksiyonculuğun günümüzde azalmasının temelinde

yatan sebepler nelerdir?

B) Koleksiyonculuk sizce zor ve pahalı bir uğraş mıdır?

C) Sizce okullarda koleksiyon olgusu üzerinde yeterince

duruluyor mu?

D) Bugün bazı okullarda pul koleksiyonculuğuna

yönlendirme ne durumdadır?

E) Koleksiyonculuğun topluma bakan yönüyle ilgili neler

söylersiniz?

6. I. Beyza’nın, pul koleksiyonunu beğenenlere, ilkokul

öğretmeninden söz etmesi

II. Selim’in, iş dönüşü yorgun olmasına rağmen

koleksiyonuna zaman ayırması

III. Kaya’nın, hobi edinmesi için büyük oğlunu filateli

servisine yönlendirmesi

Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangileri bu

parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) II ve III E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Koleksiyon, türü ve kapsamı ne olursa olsun, uzun bir

zamana yayılan toplama-biriktirme süreci, temelinde

ekonomik anlamda belirli bir alışveriş etkinliği

taşımaktadır. Eserlerin alanını daraltarak, estetik olarak

nelerden hoşlandığınızı keşfederek koleksiyonunuzu daha

odaklı ve hikâyesi olan bir anlatı hâlinde bir araya

getirmek mümkün olacaktır. Örneğin “resim” alanında,

“Çağdaş Türk Sanatçıları” içinden genç kuşak sanatçıların

“figüratif” eserlerine odaklandığımızı varsayalım. Tutkunuz

için belirleyici en önemli nokta; ayırabileceğiniz,

oluşturabileceğiniz bütçenizdir. Eser veya nesneye ulaşma

konusunda bu bütçe, bilgi ile daralttığınız çalışma

çevrenizi gittikçe netleştirmenize yardımcı olacaktır.

7. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bilginin dar çevreleri daha da genişleten yönüne vurgu

yapmak

B) Oluşturulan bütçenin bilgi vasıtasıyla kendi sınırlarını

aşmasını sağlamak

C) Bilgiyle sınırları önceden çizilmiş çalışma sahalarına

serbestlik kazandırmak

D) Bilgi sayesinde sınırlandırılan alanı, zaman ilerledikçe

belirgin hâle getirmek

E) Nesnelere ulaşmada geniş olmayan alanların zamanla

belirginliğini artırmak

8. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?

A) Bütçe oluşturmak, koleksiyonculuğun temel unsuru

olmayı sürdürmektedir.

B) Varsayımlardan hareket edilerek koleksiyon için altyapı

hazırlanabilir.

C) Koleksiyon oluştururken dikkat edilmesi gereken

belirgin noktalar bulunur.

D) Koleksiyon; tür sınırı gözetmeyen, ekonomik bir

alışveriş özelliği gösterir.

E) Koleksiyon için yapılması gerekenler, tam anlamıyla

netleştirilememiştir.

P:296

296

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Kültür” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

26

Kültür Testi

1. Kültür kavramının içeriğinde üretim, uygarlık, eğitim ve

sanat öne çıkmaktadır. Bu dört kavram, zaten kültürün

esas olarak neleri içerdiğini aşağı yukarı işaret etmektedir.

Kullanılan alanlara göre biraz daha somutlaştırmaya

çalışırsak bilimsel alanda kültür, uygarlıktır. Beşerî alanda

ve günlük dilde kültür, eğitim; estetik alanda kültür,

sınırları çizilemeyen sanat demektir. Maddi ve teknolojik

alanda kültür, üretimle eş değerdir. Bu sınıflamalara ek

olarak pedagoji alanında kültür; zekâsını, duygu ve

davranışlarını uyumlu bir biçimde geliştirerek zihinsel

olgunluğa ulaşmış kişiliği belirtir.

Bu parçadan hareketle estetik alanda kültür

aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır?

A) Belli kalıplar içine konulamayan ve güzellik duygusu ile

ilgili olan insan düşüncelerinin dışa vurumudur.

B) Bilime ait olguların güzel duyusal üretimle

özdeşleşmesinden ve maddi alana yansımasından

oluşan bir süreçtir.

C) Kanıtlanmasının kriter olarak ele alınmadığı, uygarlık

düzeyinin sanatsal değerlerle belirlendiği öznel bir

kavramdır.

D) Bireylerin duygu ve davranışlarının ait oldukları kültür

açısından değerlendirilmesi gerektiğini savunan bir

düşüncedir.

E) Nitelikli insanların yetiştirilmesinde, bireye güzel

duygular kazandırılmasında eğitimin önemini

vurgulayan bir değerdir.

2. Evrensel kültür; bir çağa ve bir tarihsel döneme dünya

ölçüsünde hâkim olan, diğer kültürlere baskın çıkan çoğul

kültürdür. Örneğin bugün için bu anlamda “evrensel” olan

kültür, Batı kültürüdür. Fakat bu, Batı kültürünün yaşayan

diğer kültürlerden üstün ve iyi olduğu anlamına gelmez;

sadece var olan diğer kültürlere baskın çıktığı ve dünya

ölçüsünde yaygınlaştığı anlamına gelir. Evrensel kültür

teriminin kendisi, aydınlanmacı Batı kültürünün bir kültürel

mirası olarak terminolojiye girmiştir. Evrensel kültürü

-tarihsel perspektif altında bakıldığında- herhangi bir

“baskın ve hâkim kültür” olarak anlamak uygun olur.

Bu parçadan hareketle evrensel kültürle ilgili

aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

A) Dominant bir niteliğe sahiptir.

B) Kaynağını Batı’dan alan bir terimdir.

C) Ayrıcalıklı yönüyle başka kültürleri etkiler.

D) Tüm insanlığa seslenir.

E) Farklı anlamlandırmalara açıktır.

3. (I) Kültürel değerler, tarihî süreç içerisinde oluşur; milletler

yaşadıkça o da yaşar. (II) Dededen, atadan gelen kültürel

değerler; yaşayan insanların duygu, düşünce ve

yaşantılarıyla şekillenir, zaman içerisinde gelişerek bazen

de değişerek devam eder. (III) Kültür değerleri, hiçbir

zaman statik kalmaz; devamlı değişim hâlindedir.

(IV) Kültürün toplumdan topluma değişim göstermesi

doğaldır. (V) Bu değişim çok hızlı olmaz, yıllar bazen de

yüzyıllar içinde olur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Ulusal kültür; bir millete kimlik kazandıran, diğer milletlerle

arasındaki farkı belirlemeye yarayan, uzun bir zaman

sürecinde meydana getirilen, o millete ait maddi ve

manevi değerlerin uyumlu bir bütünüdür. Bir toplumu millet

yapan ve onun bütünlüğünü sağlayan ulusal kültürdür. Bu

kültür; bir millete özgü bilgi, inanç ve davranışlar bütünü

ile bu bütünün parçası olan maddi nesnelerden oluşur. Bir

milletin dil, düşünce, gelenek, işaret sistemleri, kurumlar,

yasalar, aletler, teknikler, sanat yapıtları gibi her türlü

maddi ve tinsel ürününü kapsamına alır. Örf, âdet,

gelenek ve görenekler ulusal kültürün kökleşmiş ögeleridir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Tanımlamaya yer verilmiştir.

B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır.

C) Çoğullaştırmadan yararlanılmıştır.

D) Sayıp dökmelere yer verilmiştir.

E) Açıklama tekniği vardır.

P:297

297

TEMATİK METİNLER 26

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Birey, içinde doğduğu kültürel ortamın özelliklerini ana

babasından, yakınlarından, arkadaşlarından, okuldan,

sokaktan ve iş ortamından öğrenir. (II) Yani kültürün

kazanılması ve toplumsallaşmanın sağlanmasında

özellikle aile, eğitim, sanat gibi toplumsal kurumlar çok

önemlidir. (III) Bu kurumlar hem kültürü bünyesinde

taşıyıp üyelerine benimsetir hem de kültürün kuşaktan

kuşağa aktarılmasını sağlar. (IV) Toplumsal kurumların

bazılarında oluşan değişiklikler toplumun diğer kurumlarını

ve dolayısıyla kültürü de etkilemekte ve kültürel değişime

neden olmaktadır. (V) Her şeyden önce maddi kültürdeki

hızlı değişimler toplumsal kurumları etkilemekte, bireylerin

olayları algılayış tarzından giyim tarzına, düşünüş

tarzından davranış biçimine kadar pek çok konuda

değişikliğe neden olabilmektedir.

5. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. cümlede birey-kültürel ortam ilişkisinden söz

edilmiştir.

B) II. cümlede kültürel kazanımda öncelikli kavramlara

vurgu yapılmıştır.

C) III. cümlede toplumsal kurumların işlevine yer

verilmiştir.

D) IV. cümlede kültürel değişimin sonuçlarına değinilmiştir.

E) V. cümlede maddi kültürdeki değişimin içeriğiyle ilgili

bilgi verilmiştir.

6. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Sosyalleşmede etkili olan kurumlara

B) Eğitimin kültürü aktarıcı rolüne

C) Kuşaklar arasındaki etkileşime

D) Bireydeki değişimde kültürün etkisine

E) Kültürel ortamın evrensel niteliklerine

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Günümüz görsel kültürünün karakterinin; gerçekliği taklit

eden, onu kopyalayan ve yayan bir teknolojinin ürünü

olduğu görülmektedir. Bu durum, iki farklı görme rejimi ile

karşı karşıya olunduğu anlamına gelmektedir. Modern

sanat imgenin derinliklerini savunurken görsel kültür

imgeyi enformatik düzeye eşitlemiştir. Görsel kültürün bu

karakterine paralel olarak resim sanatında da gerçekliği

aşırı derece taklit eder hâle gelen bir imge tarzının olduğu

görülmektedir. Hiper gerçek (gerçeğin yeniden üretilmesi)

olan bu imge, gerçekliği aşırı derecede yanılsama

düzeyinde taklit ederken farklı bir estetik deneyim de

sunmaktadır. Birçok araştırmacı, resimdeki imgenin

değişimini hiper gerçekçi imge üzerinden ele almaktadır.

Araştırmacılar, işe geçmişten günümüze imgenin değişen

konumunu betimleyerek başlamaktadır; devam eden

kısımlarda hiper gerçekçi imge ve resimdeki kullanımı

üzerine durulmaktadır. Ve hemen her çalışmada varılan

sonuç, imgenin geçmişteki kullanımının günümüzde

mümkün olamayacağıdır.

7. Bu parçadan çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Modern sanat ile günümüz görsel kültürü, yansıtılacak

nesnelerin renk ve şekilleriyle ilgili çatışma hâlindedir.

B) Görsel kültür, yeni izleyiciye klasik görsel şölenlerin

üzerinde derinlikli anlamlar içeren iletişim unsurları

vadetmektedir.

C) Başta klasik dönem, ardından modern zamanlar, şimdi

de görsel kültür anlayışlarında imge; benzer

konumlarda alımlanmıştır.

D) Günümüz görsel kültürü, resimdeki imgeyi gerçekliği

aşırı taklit eder konumda tutmaktadır.

E) Gerçeği taklit ederek yeni bir gerçek oluşturan görsel

imgeler, modern sanat zamanında kalmıştır.

8. Bu parçada

I. Gerçeği taklit eden görsel anlayışın somut sonuçları

vadeden yaklaşımla yer değiştirmesi,

II. Gerçeğin yeniden üretilmesi yaklaşımının bireye

giderek daha az düşünme alanı bırakır hâle gelmesi,

III. İmgenin modern sanattaki derinlikli anlayıştan

gerçeğin taklit edilmesi anlayışına evrilmesi

değişikliklerinden hangilerine yer verilmiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:298

298

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Kültür Turizmi”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 6 - 9 dakikadır.

D B Y N

27

Kültür Turizmi Testi

1. Gazeteci:

(I) ----

Turist rehberi:

— Rüzgârın sabırla taşıdığı kumlar, zaman içinde

büyüyerek ihtişamlı tepelere dönüşmüş. Plajın

ziyaretçilerini de ilk onlar şaşırtıyor. Kum tepelerinin

ardındaki muhteşem gün batımı manzarası ise Patara

Plajı’na yolu düşenleri büyülemeyi bekleyen doğal

güzelliklerden biri.

Gazeteci:

(II) ----

Turist rehberi:

— Bu doğal güzelliğe sadece insanlar sahip değil tabii.

Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve bu bölgede

koruma altına alınan caretta caretta deniz kaplumbağaları

da plajın bir diğer sahipleri. Özellikle bahar döneminde

yüzlerce caretta caretta engin denizi aşıp yumurtlamak

için bu plaja geliyor. Sonbahar mevsiminde yeni doğan

yavrularla birlikte Patara’ya veda edip tekrar denize

dönüyorlar.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) (I) Patara Plajı’na hangi gözle bakmak gerek?

(II) Caretta carettalar, Patara Sahili’ni hangi amaçla

kullanmaktadırlar?

B) (I) Patara Plajı’nın turistlere ilginç gelen yönü nedir?

(II) Patara Plajı’nın insan dışındaki sakinlerini anlatır

mısınız?

C) (I) Patara Plajı’nın en gözden ırak özelliği nedir?

(II) Patara Plajı’ndaki caretta caretta varlığı hakkında

neler söylersiniz?

D) (I) Patara Plajı’nı tarif etmek gerekse hangi özelliklerini

öne çıkarırsınız?

(II) Patara Plajı’nın çevre düzenlemesi hakkında bilgi

verir misiniz?

E) (I) Patara Plajı, hangi yönleriyle gezginlerin ilgisini

çekiyor?

(II) Patara Plajı, kara kaplumbağalarına nasıl bir fayda

sağlamaktadır?

2. Turizm çeşitleri ve olanakları, her geçen gün biraz daha

artıyor. Safari turizmi ise doğaseverler için seyahat

listesinin en başında yer almaya devam ediyor. Bu turizm

türüne meraklı olan turistler her defasında farklı yerler

görmek, farklı deneyimler edinmek istiyor. Bu durumda

“Dünyanın en iyi safari bölgeleri nereleridir?” sorusu, söz

konusu turistler için cevabı en fazla merak edilen soru.

Doğanın, vahşi yaşamın ve vahşi hayvanların iç

dünyasına yaklaşmanızı ve onları gözlemlemenizi

sağlayan safari için en uygun kıta, Afrika kıtası. Bu kıtada

da Kenya, Tanzanya ve Güney Afrika ülkeleri ilk üç sırada

yer alıyor. Dünyanın bu en eski kıtasında balta girmemiş

ormanlar, uçsuz bucaksız çöller, şelaleler, binbir çeşit

hayvan derken; safari tutkunlarının bu turlardan memnun

kalmamaları imkânsız.

Bu parçada “safari turizmi” ile ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) Doğasever turistlerin en çok ilgilendikleri turizm türü

olduğuna

B) İnsanların her seferinde değişik tecrübeler kazanmak

istediklerine

C) İçeriğin, deneyimli turistlerin gözlem ve önerileri

doğrultusunda hazırlandığına

D) İnsanlara yabanıl yaşamı ve canlıları yakından tanıma

imkânı verdiğine

E) Hangi bölgelerin, hangi açılardan bu turizm türüne

müsait olduğuna

P:299

299

TEMATİK METİNLER 27

3. (I) Dünya kültürel ve doğal mirasının korunmasına

öncülük eden UNESCO, 2020 yılında Türkiye’den 5 yeni

kültür varlığını daha listeye ekledi. (II) Dünya çapında pek

çok ülkede kültür varlıklarını listeleyen UNESCO,

Türkiye’den toplam 83 kültür varlığına bu listede yer verdi.

(III) Geçici liste, üye devletler için ulusal bir envanter

niteliğinde olup asıl listeye başvurulacak olan alanlar, bu

listeden seçilerek belirlenmektedir. (IV) Birleşmiş Milletler

Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ya da İngilizce kısaltmasıyla

UNESCO, Birleşmiş Milletlerin özel bir kurumu olarak

1946 yılında kurulmuştur. (V) Bu kurumun yasası 1945 yılı

Kasım ayında Londra’da 44 ülkenin temsilcilerinin

katıldıkları bir toplantıda kabul edilmiştir. (VI) Merkezi

Paris’te bulunan ve Genel Konferans, Yürütme Konseyi,

Sekreterlik olmak üzere üç organı olan UNESCO; eğitim,

bilim ve kültür alanlarındaki amaçlarını kendisine üye olan

her devlette kurulan Millî Komisyonlar aracılığıyla

gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Nemrut Dağı, eski çağlarda “Kommagene” olarak bilinen,

bu alanda bulunan arkeolojik kalıntılara ev sahipliği

yapmaktadır. Antiochos tümülüsü ve buradaki dev

heykeller, Eskikale, Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere

Köprüsü millî park içinde kalan kültürel değerlerdir.

Doğu ve batı teraslarında Antiochos ile tanrı, tanrıça

heykellerinin yanı sıra aslan ve kartal heykelleri

bulunmaktadır. Batı terasında bir aslanlı horoskop yer

almaktadır. Aslanın üzerinde on altı ışından oluşan üç

adet yıldız vardır ve bunların Mars, Merkür ve Jüpiter

gezegenlerini temsil etmekte olduğu sanılmaktadır.

Heykeller; Helenistik, Pers sanatı ve Kommagene

ülkesinin özgün sanatı harmanlanarak yontulmuştur. Bu

anlamda Nemrut Dağı’na “Batı ve Doğu uygarlığının

köprüsü” denebilir. Kommagene Kralı Antiochos Theos,

MÖ 62 yılında bu dağın tepesine pek çok Yunan ve Pers

tanrısının heykelinin yanı sıra kendi mezar/tapınağını da

yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş

oymaları bulunur. Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon

olarak bilinir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Çoğullaştırma B) Sayıp dökme

C) Sayısal veri D) Benzetme

E) Duyguları yansıtma

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

• Afrodisias kenti, deprem kuşağındaki konumu nedeniyle

tarihi boyunca pek çok depremden şiddetle etkilenmiştir.

7. yüzyıldaki depremden sonra Afrodisias bir daha hiçbir

zaman tam olarak kendine gelememiş ve bakımsızlığa

düşmüştür. Kalıntılar, zamanla kısmen Geyre köyü alanı

ile örtüşmüştür. 20. yüzyıl başlarında Geyre köyünün bir

kısmı yine bir deprem nedeniyle boşalmış, boşaltılan

alanın altındaki kalıntılar ortaya çıkmıştır. 1960’larda

Geyre, deprem olasılığı da düşünülerek bugünkü yerine

taşınmış ve belde olmuştur.

• Kent, 7. yüzyıldan itibaren paganizm çağrışımlı

Afrodisias ismi terk edilerek Hristiyanlık etkisiyle

Stavropolis (Haç kenti) şeklinde adlandırılmıştır. Bizans

İmparatorluğu Dönemi’nde bölge Antik Çağ Karya’sına

nazaran daha iç bölgede yer almasına rağmen Karya

olarak anılmaya başlanmıştır. 1260 yılından itibaren

Türklerin bölgede egemenlik kurmasıyla Karya ismi

Türkçeye Geyre olarak yansımıştır.

5. Yukarıdaki parçalarla ilgili olarak

I. Depremlerin tarihî Afrodisias kalıntılarına verdiği

zararlar anlatılmıştır.

II. Afrodisias ile ilgili gelişmeler baştan sona kronolojik

sırayla aktarılmıştır.

III. Bir antik kentle ilgili genel imar ve isimlendirme

bilgileri verilmiştir.

yargılarından hangileri söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

6. Afrodisias’la ilgili

I. I. parçadan: Birçok depremden etkilenmiştir.

II. parçadan: İnanç tabanlı bir düşünceden dolayı adı

değişmiştir.

II. I. parçadan: Geyre köyündeki yerleşim, kalıntıların

daha da harap olmasına yol açmıştır.

II. parçadan: Bizans zamanındaki politik

çekişmelerden aldığı pay dile getirilmiştir.

III. I. parçadan: Depremdeki toprak hareketliliği

nedeniyle yeni kalıntılar gün yüzüne çıkmıştır.

II. parçadan: Bir dönem Hristiyanlık merkezi olarak

işlev görmüştür.

yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:300

300

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Makale” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

28

Makale Testi

1. • Bilimsel makale; özgün araştırma sonuçlarını

tanımlayan, yazılmış ve basılmış rapordur. Fakat bu

kısa tanım; bilimsel makalenin belli bir biçimde

yazılmış olması ve üç yüzyıl boyunca geliştirilmiş

gelenekler, editör uygulamaları, bilimsel ahlak ve

basım-yayım etkileşimiyle tanımlanan belli bir

biçimde yayımlanması gereğine dikkat çekilerek

nitelenmelidir. • Bilimsel makaleyi uygun bir biçimde tanımlamak için

bilimsel makaleyi yaratan mekanizmayı yani geçerli

yayını tanımlamalıyız. Özetler, tezler, konferans

raporları ve diğer birçok literatür yayımlanabilir ancak

bunlar her zaman geçerli yayın ölçütünü sağlamaz.

Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini

göstermektedirler.

B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu

vurgulamaktadırlar.

C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele

almaktadırlar.

D) Farklı düşünceyi pekiştirmeye yönelik çeşitli örnekler

sunmaktadırlar.

E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer

nedenlerle açıklamaktadırlar.

2. Bilimsel ve toplumsal konularda, siyaset, ekonomi, sanat,

spor vb. alanlarda yazılan, açıklayıcı veya yorumlayıcı

niteliği olan gazete veya dergi yazılarına makale denir.

Bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerde tıp, ekonomi,

sosyoloji, felsefe gibi bilim dallarıyla ilgili konular işlenir.

Gazetelerde yayımlanan makalelerde halkı aydınlatmak

ve bilgilendirmek amaçlanır. Güncel bir sorun ortaya

konur, değerlendirilir ve sonuca varılır.

Bu parçada makaleyle ilgili aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Tanımsal niteliğine

B) Kapsadığı konulara

C) Başka bir türle benzerliğine

D) Belli bir amaçla yazıldığına

E) Çıkarımsal özellik taşıdığına

3. (I) Bilimsel makaleler, bilimsel çalışmalara özgü anlatım

yöntemlerinin kullanıldığı bilgileri ileten metinlerdir.

(II) Bu tür metinlerle o zamana kadar ortaya konmamış bir

bilimsel tez ortaya konur. (III) Bir gerçeğin açığa

çıkarılmak istendiği, bilimsel bir sözün söylendiği bu

metinler, kanıtlanma amacıyla ortaya konan bir teze

dayanır. (IV) Söz konusu tez, bir hazırlık sürecinden sonra

belli kriterlere göre oluşturulur. (V) Bilimsel makalelerin

anlatımında nesnel kriterler kullanılır. (VI) Kanıtlanabilir

niteliğe sahip söyleyişlere yer verilir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Edebî ve bilimsel makale olmak üzere iki tür makale

vardır. Edebî makalelerde dil, edebiyat ve sanatla ilgili

konular ele alınır. Bilimsel makale ise tıp, sosyoloji,

ekonomi gibi bilimle ilişkili dallara yönelik konuların ele

alındığı makalelerdir. Bilimsel makaleler genellikle dergi,

kitap ve genel ağda yayımlanır. Gazetelerde güncel

konularla ilgili, nesnel yaklaşımla yayımlanan yazılar da

makale olarak değerlendirilir. Edebî makalelerde daha çok

tarih biliminden yararlanma öne çıkarken bilimsel

makalelerde pozitif bilimlerin her çeşidi faydalanma

aracıdır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Öyküleme B) Tartışma C) Betimleme

D) Karşılaştırma E) Alıntılama

P:301

301

TEMATİK METİNLER 28

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bilimsel bir makalenin yazımı ve yayımlanması konusunda

İngilizce pek çok kitap arasında Robert A. Day’in eserini

ilk gördüğümde nasıl bir sevinç yaşadığımı anlatamam.

Bu sevincimin asıl nedeni, pek çok meslektaşım gibi

benim de yaşamış olduğum zorlukların nihayet çözülmüş

olmasını görmekti. Kitapta bir makalenin nasıl yazılacağı

ayrıntılarıyla ele alınırken genç bilim insanlarına da açık

bir kılavuzluk yapılıyor. Bilimsel araştırmalar yapan genç

bilim insanlarını ulusal ve uluslararası dergilerde cesaretle

yayın yapmaya özendirecek, güvenle yazmalarını

sağlayacak öneriler, oldukça ilginç geldi bana.

5. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleri söyleyen birisinin

özelliği olamaz?

A) Duygularını söylemekten çekinmeyen

B) Arkadaşlarıyla özdeşim kuran

C) Düşüncelerini paylaşan

D) Geçmişteki bir sorunun giderilmesine sevinen

E) Alanında yetkin olan

6. I. Dünyada ve Türkiye’de Rüzgâr Enerjisi adlı yazısına

yöneltilen eleştirileri yanıtlamak

II. Araştırma yaptığı konularda somut veriler kullanmak

III. Bilim kurgu türündeki kitapları değerlendirmek

Yukarıdakilerden hangileri bu sözleri söyleyen kişinin

çalışma alanına girer?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bilimsel bir tezi savunma amacıyla alanında uzman

kişilerce yazılan bilimsel makalede yargılar, kesin ve

ispatlanabilir niteliktedir. Bu tür makalelerde söz

oyunlarına ve kapalı ifadelere yer verilmez, düşünceler

doğrudan aktarılır. Kelimeler genellikle temel anlamlarında

kullanılır, bilimsel terimlere yer verilir. Öğretme ve

bilgilendirmenin amaçlandığı açıklayıcı anlatımla bir

düşünceyi çürüterek yerine karşı düşünceyi yerleştirmenin

amaçlandığı tartışmacı anlatım biçimleri hâkimdir.

Alıntılardan yararlanılır; alıntı yapılan kaynak, kaynakçada

gösterilir. Makalenin bilimsel yeterliliğine zarar gelmemesi

için uzun alıntılardan ve alıntılara sıkça başvurmaktan

kaçınılır.

7. I. Konu çeşitliliği

II. Gerçek anlam

III. Karşıt görüş

IV. Kanıtlama

Bu parçada bilimsel makalenin yukarıdakilerden

hangisiyle bağlantısından söz edilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II

D) I ve III E) III ve IV

8. Bu parçadan hareketle bilimsel makaleyle ilgili olarak

I. Uzmanlık gerektiren niteliğe sahiptir.

II. Bilgilendirme hedefli içerik taşımaktadır.

III. Kaynakça kullanılmasından dolayı diğer metinlerden

ayrılmaktadır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

P:302

302

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Meslekler” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

29

Meslekler Testi

1. Yazılım mühendisleri, kullanıcıların ihtiyaçları

doğrultusunda oluşturulacak yazılımın gereksinimlerini,

tasarımını ve yapısını inceler ya da programlama dillerini

kullanarak yazılımı meydana getirirler. Yaygın olarak son

kullanıcı odaklı olarak çalışmalar gerçekleştiren yazılım

mühendisleri, son kullanıcıları hesaba katarak yeni

yazılımlar ve yeni tasarımlar oluşturur ya da var olan bir

yazılımı son kullanıcı ihtiyaçlarını çözümlemek üzere

iyileştirir. Bugün bilgisayarlarımızın, akıllı cihazlarımızın,

televizyonlarımızın hatta otomobillerimizin kullanmış

olduğu programlar, yazılım mühendislerinin çalışmaları

sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bu parçadan hareketle yazılım mühendisleriyle ilgili

olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Bilgisayar mühendisleriyle iş birliği yaparak yapay

zekâyı yaygınlaşmaya çalıştıkları

B) Var olan teknoloji ürünlerine, araç ve gerece sanatsal

boyut kazandırdıkları

C) Teknolojiyi son kullanıcının gereksinimlerini göz

önünde bulundurarak pratik hâle getirdikleri

D) Malzemeyi en verimli biçimde kullanarak ürünlerin

maliyetlerini düşürdükleri

E) Son kullanıcılarla görüşerek kullanım sırasında

oluşabilen sorunları çözdükleri

2. Ses dalgalarının çeşitli amaçlar için belli kurallar içinde bazı

tekniklerle incelenmesi, benim mesleki alanım. Bir anlamda

fiziğin makro evrendeki ses dalı da denebilir. Tıpta da

konuşma ve işitmeyle ilgili benim alanıma sıkça girilir. Çevre

alanında da seslerin işitilebilirliği veya aslını belirleyen

durumlarda oda, oditoryum, tiyatro binası gibi mekânların

ses özellikleri ile ilgilenirim. Ben ve meslektaşlarım,

şimdilerde daha çok müzik ile ilgili çalışmalar içindeyiz. Siz

de son zamanlarda bir müzik eserinin adının başında akustik

sözcüğünü sıkça görmüş olmalısınız.

I. Bir orkestranın konser vereceği alanın yankı

özelliklerinin belirlenmesi

II. Yeni bir beyaz eşyanın çıkardığı gürültü düzeyinin

belirlenen sınırlar içinde olup olmadığının tespiti

III. Tıpta hücre içi organellerin aktiviteleri sırasında

çıkardığı seslerin analizi

IV. Kulaklık tasarımında ses kalitesine uygun özellikte

plastik çeper belirlenmesi

Yukarıdaki numaralanmış alanlardan hangileri bu

parçada mesleğini tanıtan kişinin saydığı noktalarla

ilişkilendirilemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve IV

3. I. Kentsel tasarımcıların yanı sıra mimarların, iç

mimarların, peyzaj mimarlarının, çevre

tasarımcılarının eserleri de kentlerin kimliğini

meydana getiriyor.

II. İnsanlığın bugünü ve yarını için daha yaşanabilir ve

kolaylaştırıcı kentler tasarlamak, kentsel

tasarımcıların başlıca alanları arasında yer alıyor.

III. Kentleşme sürecinin sıkıntıları, şehirlerdeki yaşamsal

sorunlar; kentsel tasarımın hayatımız için önemini

ortaya koyuyor.

IV. Bu noktada tasarım odaklı bakış açısı ve estetik

kaygı her mesleki alanda dikkat edilmesi gereken

belirleyici unsur hâline geliyor.

V. Bundan dolayı tasarım ve estetik kaygı, bu işi

yapanların vazgeçemeyeceği özelliklerdir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün

oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin

birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?

A) I ve III B) II ve III C) II ve IV

D) III ve IV E) IV ve V

4. Malzeme bilimi; doğal olan malzemelerin verimli şekilde

işlenmesi, farklı formlara ve şekillere dönüştürülmesi,

doğal olmayan malzemelerin ihtiyaçlar doğrultusunda

üretilmesi ile ilgileniyor. Malzemelerin ihtiyaç duyulan

üretim alanı için gerekli olan mukavemeti, ısı direncini,

ağırlığı, iletkenliği sağlaması; alanın çalışma konuları

arasında yer alıyor. Malzemeler yoluyla insan hayatının

kolaylaştırılması hedefleniyor. Malzemelerin yeniden

kullanımı ile üretirken verimlilik ve alternatif üretim

malzemeleri ile tükenen kısıtlı kaynakların verimli şekilde

kullanılması amaçlanıyor. Nanoteknoloji ve lazer işlemede

ilerlemeler çok olduğundan malzeme bilimi ile lojistik ön

plana çıkmıştır. Alanda çalışacak kişilerin geliştirmelere ve

yeniliklere açık olması gerekiyor.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Nesnellik B) Açıklama C) Terim

D) Gerekçeli yargı E) Mecazlı ifadeler

P:303

303

TEMATİK METİNLER 29

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Birbirlerinden haberli midir bilinmez, İstanbul’da Vefa

bozası fırtınası eserken Trakya’da da o Rumelili

damardan gelen bir boza kültürü yeşermektedir.

Günümüzde Tekirdağ’ın Ergene ilçesine bağlı bir belde

olan Velimeşe, Trakya’da boza üzerine parmakla

gösterilen bir yerleşim olarak dikkati çekmektedir. Buna

rağmen komşu yerleşimlerde isim yapmış bozacıların;

Kırklareli Lüleburgaz’daki Balaban Bozacısı, Edirne’de

Arslan Bozacısı ve daha pek çoğunun ortak noktası;

kuşaklardır aktarılan bu geleneğin sahiplenenlerinin

Rumelili göçmenler olduğudur. Velimeşe’nin sakinlerinin

önemli bir bölümü, “93 Harbi” olarak bilinen Osmanlı-Rus

Harbi sonrası, şimdi Bulgaristan sınırlarında olan Veliko

Tırnova’nın Balvan Köyü’nden göçenlerdir. İstanbul’da

Balkanlar’dan hemşehrileri Vefa bozası namını

perçinlerken Velimeşe gibi Trakya’nın içlerindeki küçük bir

köy yerleşiminde üretilen bozanın nasıl bu denli kendini

tanıtabildiğinin hikâyesi çok hoştur.

5. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı

yoktur?

A) Bozasıyla ünlü Velimeşe, Tekirdağ’ın hangi yerleşim

birimine bağlı bir beldedir?

B) İstanbul’daki Vefa Bozacısı ve Trakya’daki bozacıların

kökeni neresidir?

C) Velimeşe beldesinde oturan halkın büyük çoğunluğu

buraya nereden gelmiştir?

D) Trakya’daki bozacılık geleneğini sürdürenler arasında

nasıl bir bağ vardır?

E) Velimeşe bozasının küçük bir yerleşimden adını

çevreye duyurabilme öyküsü nasıldır?

6. Bu parçanın yazarı ile ilgili olarak

I. Kültürel gelişmeleri bitkilere özgü gelişim

aşamalarından biriyle adlandırma,

II. Sağlamlıkla ilgili teknik bir yöntemi cümle içine kalıcı

ün salma anlamına gelecek şekilde alma,

III. Atmosfer olaylarını toplumsal yaygınlıkla ilgili bir

durum için kullanma

yaklaşımlarından hangisine sahip olduğu

söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Meslek seçiminde hazırlık evresi 18-23 yaş arasını

kapsar. Bu dönemde birey; okul hayatı ve yaptığı

etkinliklerle mesleğe hazırlanmaya başlar. Meslekle ilgili

beceriler geliştirmeye, bilgi birikimi oluşturmaya ve o

alanda mesleki tutumlar geliştirerek mesleği icra etmeye

hazır duruma gelir. Bu dönemde yine mesleği ile ilgili iş

arama sürecine girer ve mesleki kariyer planını oluşturur.

İşe yerleşme evresi, meslek seçiminin son evresidir.

Bu evrede artık birey iş dünyasında kendine bir yer bulur

ve mesleğini icra etmeye başlar. Mesleği icra etmek,

mesleki gelişim sürecini sonlandırmaz. Meslekte ilerleme

ve iş dünyasında statüsel olarak kendine yer edinme, bu

evrenin en temel özelliklerindendir.

7. Bu parçaya göre

I. Mesleki kariyer, yaşam boyu devam eden bir

aşamadır.

II. Bireyin okul yaşamının, hazırlık evresiyle ilgisi vardır.

III. Mesleğini yapması, bireyin mesleki gelişimini

bitirmez.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

8. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi

yapılamaz?

A) Mesleğe hazırlıkta birtakım etkinliklerin ve okul

yaşamının etkisi olduğu söylenebilir.

B) Kariyer planlaması, meslek seçimi ilkeleri arasında ilk

sırada yer alır.

C) Bireyin iş dünyasında bir konum elde etmesi meslek

seçiminden sonra gelir.

D) Meslekte ilerleme, işe yerleşme aşamasının asli

unsurlarından biridir.

E) Meslek icrası, bireyin iş dünyasında kendine yer

bulması anlamına gelir.

P:304

304

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Mitoloji” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

30

Mitoloji Testi

1. Mit, geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü

etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk

hikâyesidir. Mitoloji ise mitleri, doğuşlarını, anlamlarını

yorumlayan, inceleyen bir bilimdir. Dünya mitolojisi aynı

konulardan söz eder. İlk ana baba, sıklıkla gökyüzü ve

yeryüzü tanrılarıdır. Yaratıcı tanrı, ilk insanları genellikle

ağaç, kaya, bitki ve çamur gibi yeryüzü elemanlarından

yaratır. Tanrılar; ölümlülere ait en az bir dünyayı, büyük bir

tufanla yok ederler. Evrende doğum, olgunluk ve ölümden

sonra sıklıkla yeniden doğuş gelir. Kahramanlar;

alışılmadık biçimde doğan, olağanüstü bir güce sahip,

özel silahlarla canavarları öldüren, çetin yolculuklara

çıkan, görevlerinin bir parçası olarak yer altına inen ve

beklenmedik bir şekilde ölen tanrı çocuklarıdır.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Benzer içeriklere sahip olmaları, yeryüzündeki mitlerin

ortak özelliğidir.

B) Halk hikâyesi biçiminde gelişen mitler, olağanüstü

olaylardan meydana gelir.

C) Mitlerle ilgili ortak içerikleri araştıran bilim dalına,

mitoloji adı verilir.

D) Yeniden doğuş, her efsanede harika olaylarla en çok

işlenen konudur.

E) Soyut kavramların kişileştirilmesine dayanan mitler,

kaynağını gerçek olaylardan alır.

2. Söylenceler (efsaneler); gereksinim ve arzularıyla, umut

ve korkularıyla insan doğasını, insanlık durumunu yansıtır.

Yaratılış söylenceleri, köken sahibi olma duygusuna yanıt

verir. Bereket söylenceleri, önceden sezinlenemeyen bir

dünyada gereksinim duyulan ekonomik istikrar duygusunu

tatmin eder. Kahramanlık söylenceleri insanlara davranış

modelleri sağlar. Söylenceler, her zaman önemini koruyan

sorulara (Ben kimim? Yaşamımı nasıl geçirmeliyim?)

verilen kültürel yanıtları yansıtır. Böylece söylenceler,

insanları birleştiren ortak konulara ilişkin farklı yaşam

biçimlerini yansıtır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılamaz?

A) İnsanın yaşamsal sorularına cevap veren efsane

çeşidine rastlanabilir.

B) Söylenceler, odağında insanlık hâllerini içeren

anlatılardır.

C) Farklı yaşam biçimlerini aktarma, söylence kavramı

içinde değerlendirilebilir.

D) Efsanelerin yerli nitelik taşıması, evrensel olmalarını

etkilemez.

E) Bireylere örneklik oluşturabilecek tipler, epik

efsanelerde görülebilir.

3. (I) MÖ 8. yüzyılda yaşadığı düşünülen ve yoksul bir

çiftçinin oğlu olan Hesiodos, Aiolia’nın Kyme şehrinden

Yunanistan’da Boiotia’nın Askra şehrine göç etmiştir. (II)

Efsaneye göre Helikon yamaçlarında koyun güderken

Müzler adı verilen ilham perileri ona şairlik

bağışlamışlardır. (III) Nerede ve ne zaman öldüğü

bilinmeyen Hesiodos, Homeros ile birlikte Yunan ilk çağı

hakkında bugün edinilen bilgilerin temel ve derli toplu ilk

kaynaklarından biridir. (IV) Ona göre bereket ve huzur

kuşağı olan ilki, bu dönemler arasında zirveyi teşkil

etmektedir. (V) O dönemde Olimpus tanrıları altın bir

insan nesli var etmişti ve onlar yüreklerinde endişe, ağır iş

ve zorluktan uzak keyif içinde yaşıyorlardı.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra “Hesiodos, bu dönemi her biri bir öncekinden daha

zorlu ve daha bozulmuş olan Altın, Gümüş, Pirinç,

Kahramanlık ve Demir Çağları olarak adlandırdığı beş

aşamaya ayırır.” cümlesi getirilebilir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Kahramanlık söylenceleri, insanların kişisel istekleriyle

topluma karşı olan sorumlulukları arasındaki ilişkiyi

inceler. Seçim, çoğunlukla can alıcı ama basittir; toplumu

kurtarmak için ölümü göze almalı mı? Ölümü göze alan

kahraman ün ve onur sahibi olur, risksizliği tercih edense

her ikisini de kaybeder. Herakles ve Beowulf birçok

canavarı öldürerek dünyayı daha güvenli bir yer hâline

getirmiş, Kotan Utunnai’nin kahramanı Poiyaunpe ise

düşmanlara karşı cesurca savaşarak halkına yardımcı

olmuştur.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Öznel ifadelere yer verilmiştir.

B) Benzetmeye yer verilmiştir.

C) Karşılaştırma yararlanılmıştır.

D) Abartma yapılmıştır.

E) Açıklama vardır.

P:305

305

TEMATİK METİNLER 30

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

----. Sigmund Freud ve onun gibi düşünenler; söylenceleri

insanın bilinçaltındaki istek, korku ve güdülerinin iç

çevreye bağlı bir ifadesi olarak görmüşlerdir. Örneğin Otto

Rank, geleneksel kahramanın özelliklerini bebek

düşmanlığı, çocukluk fantezileri ve babaya karşı isyan

olarak açıklamıştır. Freudistler, söylenceleri evrensel ve

ortaklaşa bilinçaltının ifadesi olarak görürler. Onlara göre

doğuştan gelen psikolojik özellikler; tüm dünyada ve tarih

boyunca insanların yaşamın akışına nasıl yanıt

verdiklerini, ne gibi deneyimler yaşadıklarını belirler.

İnsanın ortak bilinçaltı; anne, çocuk, kahraman, dev veya

sahtekâr gibi kök örnekleri içerir ama bunlar Batı imge

anlayışından doğmuştur.

5. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Freudistler, ortak bilinçaltı kök örneklerini simgelerden

hareketle dış çevre yönünden değerlendirmiştir

B) Söylencelerin psikolojiyi ilgilendiren taraflarını ilk defa

Freud ve arkadaşları gündeme getirerek bilim

dünyasını aydınlatmışlardır

C) Yirminci yüzyılda söylencelerin dış çevreye bağlı

simgesel yorumu, yerini bilinçaltının oluşturduğu iç

çevreye bırakmıştır

D) Söylencelerdeki geleneksel kahramanın özelliklerini

yirminci yüzyıldan itibaren farklı yorumlayan düşünürler

olmuştur

E) Söylenceleri insanın bilinçaltında oluşan söylemlerin

dışa vurumu olarak yorumlayan düşünürler, ilgi

görmüştür

6. Bu parçada değinilen konular arasında

aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Düşünürlerin söylenceyle ilgili görüşlerinden söz

edilmesi

B) İç çevreyle ilintili ögeler hakkında bilgi verilmesi

C) Ruh bilimsel ögelerin yaşamda belirleyici olması

D) Kök örneklerin farklı topluluklara yansıtılması

E) Söylence kahramanlarındaki özelliklerin açıklanması

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bir din tarihçisi olan Mircea Eliade, mitolojinin dinsel

deneyimlerden ortaya çıktığını ve dinin özünü

oluşturduğunu savunur. Mitolojiye yapı ve kullanım

kazandıran, kutsal deneyimlerdir. Eski Dünya; tek tanrılı

ve çok tanrılı dinler, doğa tapımı ve ata tapımı gibi dinî

düşünce ve biçimler bolluğunu içinde barındırır. Bu durum,

bir kültürden diğerine çok sayıda benzerlik ve bağlantı

olduğunu gösterir. İlahların niteliği, yaratılış söylenceleri,

kurbanlar, ayinler, ölüm ve cennet gibi dinî kavramların

farklı yönlerine ilişkin araştırmalar bunu ortaya

koymaktadır.

7. I. Kültürel benzerliği ortaya koyan araştırma alanları

II. Mitolojinin dinsel kaynaklı olma savı

III. Kutsal deneyimlerin yansıtılma biçimi

Yukarıda numaralanmış ifadelerden hangileri bu

parçada anlatılanlarla ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I, II ve III

8. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerden

hangisine gönderme yapılmıştır?

A) Dinsel deneyimlerin mitolojinin yörüngesini değiştirmesi

B) Din tarihçilerinin farklı görüşler sunması

C) Eski Dünya’da dinsel düşünce ve biçimlerin çok olması

D) Dinsel kavramların mitolojik unsurlarla kullanılması

E) Dinsel inançların Eski Dünya’da daha fazla

yaygınlaşması

P:306

306

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Mutfak Kültürü”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

31

Mutfak Kültürü Testi

1. Türk mutfak kültürü, Türkiye toprakları üzerinde yaşayan

insanların tüketmiş olduğu yiyecek ve içecekler ile

bunların hazırlanmasında, pişirilmesinde ve

saklanmasında kullanılan araç gereç ve teknikleri

barındırır. Türk mutfak kültürü, dünyanın en önemli

mutfakları arasında yer almaktadır. Türkiye’de yerel

mutfakların özgün etkilerini içinde barındıran köklü ve çok

yönlü bir mutfak kültürü yaşamaktadır. Diğer kültürlerle

yaşanan etkileşim, Asya ve Anadolu mutfaklarının sunmuş

olduğu ürünlerin çeşitliliği, Selçuklu ve Osmanlı

saraylarında gelişen yeni tatlar gibi nedenler; bugünkü

Türk mutfak kültürünün çeşitlenmesinde ve

şekillenmesinde rol oynamıştır.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?

A) Türk mutfağının başka milletlerin mutfağından üstün

yanlarına

B) Asya ve Anadolu mutfaklarındaki ürün çeşitlerinin

kalitesine

C) Osmanlı saraylarında yetişen aşçıların yetkinliğine

D) Kültürler arası etkileşimin Türk mutfağını

özgünleştirmesine

E) Türk mutfak kültürü denildiğinde nelerin anlaşılması

gerektiğine

2. Ukrayna mutfağı, belirgin tarihsel gelenekler içerir.

Rus, Polonya ve Türk mutfaklarından esinlenmiştir.

Yaygın yiyecekler arasında et, sebze ve mantar çeşitleri,

dutsu meyve ve çeşitli otlar sayılabilir. Ukrayna’da ekmek

temel gıda maddelerinin başında gelir ve pek çok ekmek

çeşidi bulunur. Ukrayna için Avrupa’nın “ekmek sepeti”

denilmektedir. Mevsimine göre taze sebzeler

bulunmadığında turşu yapılmış sebzeler kullanılmaktadır.

Ukrayna’da millî yemek olan “borç çorbası”nın yaklaşık

otuz çeşidi yapılır ve hemen hepsinde et kullanılır.

Bu parçadan hareketle Ukrayna mutfağıyla ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yemekler, yaygın olarak bitkisel yağla pişirilmektedir.

B) Taze sebzelere ulaşılamadığında alternatif çözüm

bulunmaktadır.

C) Ulusal yemeklerin et katkılı birden fazla çeşidi

yapılmaktadır.

D) Geleneği, farklı kültürlerden alınan ilhamla oluşturulan

lezzetleri içerir.

E) Ekmek, vazgeçilmez bir gıda olarak sofraları

süslemektedir.

3. (I) Roma İmparatorluğu’nun yıkılışı ile başlayan Orta Çağ,

Avrupa mutfaklarının şekillendiği dönem olmuştur.

(II) Bu dönemde yaşanan yoğun göç, Haçlı Seferleri ve

Doğu ile ticari ilişkiler nedeniyle Avrupa mutfakları diğer

mutfaklardan önemli ölçüde etkilenmiş; seçici bir nitelik

kazanmıştır. (III) Özellikle Bağdat-Trabzon-İstanbul

üzerinden Venedik’e uzanan, oradan Po Nehri aracığıyla

Alplere, Almanya ve Kuzey Fransa’ya kadar uzanan

ticaret yolu sayesinde önemli bir kültürel etkileşim süreci

yaşanmıştır. (IV) Açlık ve kıtlığın çok yaygın olduğu Orta

Çağ, aynı zamanda toplumsal sınıflar arasındaki

farklılıkların da yoğun biçimde yaşandığı bir dönemdir.

(V) Sınıflar arasındaki bu katı sınırlar beslenme

biçimlerine de yansıyarak kişilerin sosyal statüsü ve gelir

düzeylerine bağlı olarak değişime uğramıştır.

(VI) Lüks gıdalar olarak kabul edilen et gibi hayvansal

ürünlerin soylu sınıfa mensup olmayanlar tarafından

tüketimi de yasaklanmıştır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Bir toplumun sahip olduğu kültürel değerler; toplumların

yaşam biçimleri, yeme içme alışkanlıkları üzerinde etkilidir.

Farklı toplumların, farklı kültürlere sahip olduğu bir

gerçektir. Türk toplumu da yemek çeşitleri, tadı, özelliği

bakımından diğer topluluklara göre farklılıklar

göstermektedir. Türkler, tarihte yer almaya başladıkları

andan itibaren, beslenmeye çok önem vermişlerdir.

Yeme içme, sosyal hayatta her zaman önemli bir faktör

olmuştur. Öyle ki Türk idarecileri, halkını aç ve çıplak

bırakmamayı ana ilke olarak görmüşlerdir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Örneklendirme yapılmıştır.

B) Öznellik ağır basmaktadır.

C) Genelleme yapılmıştır.

D) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.

E) Açıklama yapılmıştır.

P:307

307

TEMATİK METİNLER 31

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. • Fransız veliahdı Prens II. Henry’nin karısı

Catherine’in Fransa sarayına kendi aşçı ekibini de

getirmesi, İtalyan mutfak kültürünü bu ülkeye taşımış

ve Fransız saray mutfağını köklü bir şekilde

değiştirmiştir. Bu sayede Fransız mutfağı pek çok

yeni yemek ve tatlı çeşidiyle tanışırken mantar,

makarna, enginar, kavun, karpuz gibi ürünlerin

kullanımı yaygınlaşmıştır. • Fransız mutfağını önemli ölçüde değiştiren İtalyan

kültürü, yemeklerin tüketilme şeklini ve sofra adabını

da belirgin bir şekilde etkilemiştir. Bu tarihe kadar

yemeklerini elle yiyen Fransızlar, çatal bıçak

kullanmaya başlamış; sarayda yerleşen bu

alışkanlığın halk tarafından benimsenmesi ise yüz

yıllık bir süreç içerisinde gerçekleşmiştir.

5. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini

göstermektedirler.

B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş olduğunu

vurgulamaktadırlar.

C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele

almaktadırlar.

D) Farklı düşünceyi pekiştirmeye yönelik çeşitli örnekler

sunmaktadırlar.

E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer

nedenlerle açıklamaktadırlar.

6. Bu iki parçadan hareketle Fransız mutfağıyla ilgili

olarak

I. İtalyan mutfak kültürü, bir kadın marifetiyle Fransa’ya

taşınmıştır.

II. Fransız mutfak kültüründe yeni araçlarla yemek

yeme alışkanlığı başlamıştır.

III. Dünya mutfak kültürüne en önemli katkıyı Fransız

mutfağı sağlamıştır.

yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u

fethetmesinden sonra saraydaki Osmanlı yemeklerinde

büyük değişiklikler yaşanmıştır. (II) Deniz ürünlerinin

tüketimi bu dönemde oldukça artmıştır. (III) Yine bu

dönemde Fatih Kanunnamesi ile Osmanlılarda ilk defa

yemek yeme kuralları uygulanmaya başlanmıştır.

(IV) Fatih Sultan Mehmet zamanında yemeğin

çeşitliliğinden çok, sade ve doyuruculuğuna önem

verilmiştir. (V) Saraydaki görevlilere verilen yemekler

arasında lahana çorbası, baklava, yoğurtlu ve ıspanaklı

büryani, pekmezli yoğurt tatlısı, yoğurtlu pazı ve ayran,

şerbet yer almaktadır.

7. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. cümlede geçmişe yönelik bir saptama yapılmıştır.

B) II. cümlede balık ve türevlerindeki artışın dönemle

ilgisine değinilmiştir.

C) III. cümlede yaşanan bir ilkin ne olduğu açıklanmıştır.

D) IV. cümlede özellikle üzerinde durulan bir durumdan

söz edilmiştir.

E) V. cümlede bazı kişilere daha kaliteli yemeklerin

yapıldığı vurgulanmıştır.

8. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi

yapılamaz?

A) Osmanlı’daki yemek kültürünün değişmesinin bir

zamanı olduğu söylenebilir.

B) Yazılı bir emirle yemek kurallarına uyulması istenebilir.

C) Osmanlı mutfağının dünyaya tanıtılmasının Fatih

zamanında gerçekleştiği söylenebilir.

D) Bir yemeğin sadeliği ve doyurucu olması tercih sebebi

olabilir.

E) Belirli bir dönemde deniz ürünlerinin tüketilmesindeki

artıştan söz edilebilir.

P:308

308

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Müzik” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

32

Müzik Testi

1. Country tarzı, 1920’lerde ABD’nin güney eyaletlerindeki

yoksul ve beyaz köylüler arasında ortaya çıktı. Country, ilk

sömürgecilerin torunlarının kuşaktan kuşağa aktardıkları

Galler, İskoçya ya da İrlanda’ya özgü eski halk şarkılarının

ya da baladlarının Amerikan zevkine uyarlanmasıyla

oluşturulmuştur. Eşlik eden başlıca çalgılar bir gitar ve bir

kemandır. Nashville, çıkışından bu yana bu türün merkezi

olarak bilinir. 1930’lu yıllarda bu müzik tarzına “Hillbilly

Music” (Orman Köylülerinin Müziği) de dendi. Bill Haley,

Elvis Presley gibi güneyin ilk Rock and Roll şarkıcıları,

sanat yaşamlarına Country ile başladılar. Johnny Cash ve

Carl Perkins bu türün en ünlü iki savunucusudur.

I. İki çalgıyla icra edilen bir müzik tarzının kökeni ve

temsilcileri

II. Yakın dönemde ortaya çıkmış bir müzik türünün

genel özellikleri

III. Country tarzı anonim müzik eserlerine ait sözlerin

kaynağı

Yukarıdakilerden hangileri bu parçada değinilen

konular arasındadır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. TRT’de cumartesi akşamları Bizden Size isimli programı

2 yıl boyunca sundum ve şarkılar söyledim. Özel

televizyonların gündeme gelmesiyle Süper Aile adlı

programı 500 bölüm sundum. Daha sonra televizyonlarda

hepsi ayrı ayrı 1-2 yıl süren Erol Evgin Show, Bir Şarkısın

Sen, Benzemez Kimse Sana isimli programları yaptım.

Bunlar hep kariyerimin kilometre taşları oldu. Arabesk

müziğin egemen olduğu 80’li yılların ortasında kariyerimi

korumak amacıyla sahnelerden uzaklaştım. O da bir

kilometre taşıdır benim hayatımda. Bu dönemde mimarlık

ofisi açtım. Eşimle birlikte 20 yıl mimarlık yaptık.

Bir yandan da albümler ve TV showları sürüyordu.

Kendi yaşam öyküsünden ve sanatından böyle söz

eden Erol Evgin’le ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Farklı türde programlar yaptığı

B) Müzik kariyerinde bir devamlılık olduğu

C) Farklı meslek dallarıyla ilgilendiği

D) Televizyonlarda uzun süre program yaptığı

E) Albümlerinde yalnız kendi bestelerini seslendirdiği

3. (I) Barak, uzun tüylü bir av köpeği ve kurt başı anlamlarını

taşımaktadır. (II) Kaşgarlı Mahmut ise efsanevi bir kuşun

ihtiyarladıktan sonra iki yumurta yumurtladığını, bunlardan

birisinden kendisinin son nesli olan yavrusu olduğunu,

diğerinden ise barak denilen sahibine sadık bir köpeğin

çıktığını belirtmektedir. (III) Şamanlar ise oturdukları

mukaddes evlere bark ve barak isimlerini vermişlerdir. (IV)

Barakların kendilerine özgü bir müziği vardır. (V) Baraklar;

sevdalarını, kahramanlıklarını duyguları ile birleştirip

şiirlerine konu ederek kendilerine özgü bir ezgiyle

yoğurmuş ve bu ezgileri çalmış söylemişlerdir. (VI) Bu

ezgiler de halk müziğimize ayrı bir renk katmış ve

müziğimizin daha çok zenginleşmesini sağlamıştır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Çok iyi bir müzisyen olmasının yanı sıra koleksiyonerlik,

ressamlık, aranjörlük, sunuculuk gibi birçok niteliğe de

sahip olan Barış Manço; Anadolu rock kültürünün ilk

örneklerini ortaya koymuştur. Galatasaray Lisesinden

mezun olduktan sonra Kurtalan Ekspres isimli müzik

grubuyla çalışmalarına başlayan Barış Manço, Türkiye

dışında da onlarca ülkede konserler vererek gönüllere taht

kurmuştur. Kendine ait iki yüzün üzerinde bestesi

bulunmaktadır. 12 altın ve 1 platin ödül sahibi olmakla

beraber şarkıları farklı dillere de uyarlanarak farklı

şarkıcılar tarafından seslendirilmiştir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

vardır?

A) Tanımlama B) Açıklama C) Tanık gösterme

D) Betimleme E) Tartışma

P:309

309

TEMATİK METİNLER 32

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Abdal müziğinin son temsilcisi olarak anılan Neşet Ertaş,

yaşamı boyunca çıkardığı 400 plak, kaset ve kayıtlarla

bozlak türkülerini koruma altına almıştır. Müzisyen bir

babanın oğlu olan Neşet Ertaş, UNESCO tarafından

yaşayan insan hazinesi olarak kabul edilmiştir. Sadece

sanatı değil alçak gönüllülüğüyle de tanınan Neşet Ertaş,

kendisine takdim edilen “Devlet Sanatçılığı” unvanını

“Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet

sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık gibi geliyor.” diyerek teklifi

kabul etmez ve halkın sanatçısı olarak kalmasının kendisi

için en büyük mutluluk olacağını ifade eder. Neşet Ertaş,

türkülerinden eksik etmediği “Garip” mahlasını da şöyle

açıklar: “Soyadı yokken bize ‘Garipler’ derlermiş.

Gerçekten de biz garip yani ezilmiş, hor görülmüş, abdal

diye nitelendirilmiş, aşağılanmışızdır. O gariplik bende

kaldığı için garibim diyorum.” Türkülerinin ana konusu

Allah aşkı, insan hakkı ve sevgisi, ana ve babaya duyulan

özlem, ilim ve cehalet, memleket hasreti olan Neşet Ertaş;

türküleriyle gönüllerde yaşamaya devam etmektedir.

5. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Neşet

Ertaş’ın özelliklerinden biri değildir?

A) Üretkenlik B) Mütevazılık C) Tarafgirlik

D) Kırılganlık E) Kalıcılık

6. Bu parçaya göre Neşet Ertaş’ın kendisine verilen

“Devlet Sanatçısı” unvanını kabul etmemesinin nedeni

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bazı sanatçıların bu tutumdan rahatsız olacağından

B) Sanatçılar arasında ayrımcılık olarak gördüğünden

C) Sanatını olumsuz etkileyeceğinden

D) Büyüklenme düşüncesinden çekindiğinden

E) Sanatsal rahata kavuşmanın tedirginliğinden

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Müzik, sadece ruhun değil; bedenin de gıdasıdır. Yüzyıllar

önce tedavide müzik kullanılmış. Başta Yunan

medeniyetinde olmak üzere Anadolu’da kurulan çeşitli

medeniyetlerin müzikle tedavi yöntemini uyguladıkları

bilinmekte. Müziği her türlü erdemin kaynağı sayan

Yunanlılar, müziği ruhun eğitimi ve arınmasında

kullanırmış. Eski Yunan mitolojisinde Apollon, lir çalarak

insanların sıkıntılarını giderir ve onlara neşe verirmiş.

Yunan Filozof Sokrates’in öğrencisi Platon da MÖ 400’lü

yıllarda müziğin ahenk ve ritimle ruhun derinliklerine etki

ederek kişiye bir hoşgörü ve rahatlık verdiğini söylermiş.

Yine Platon, şarkıyı iyileştirici özelliği olan bir çare olarak

kabul etmekle birlikte şarkı olmaksızın hastaya uygulanan

reçetelerin etkisiz olacağını da eklermiş. Tıbbın babası

sayılan Hipocrates’in de 2 bin 400 yıl önce bazı hastaları

ilahi dinlemeleri için tapınaklara götürdüğü rivayet edilir.

7. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine

değinilmemiştir?

A) Anadolu’da müzikle tedavinin yapıldığına

B) Eski Yunan’da müziğin erdemin kaynağı görüldüğüne

C) Müziğin mitolojik ögelerde yer aldığına

D) Hastalara tapınaklarda ilahi dinletildiğine

E) İlahi dinleyen hastaların iyileştiğine

8. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine

ulaşılabilir?

A) Müziğin her hastalığı tedavi etme gibi bir özelliği vardır.

B) Müzik, ilk önce söyleyen kişiyi tedavi eder.

C) Geleneksel müziğin tedavi etme özelliği daha fazladır.

D) Müzik, sadece bir zevk ve eğlence aracı olarak

görülmemelidir.

E) Eski dönem insanları, deneme yanılma yoluyla

doğruyu bulmuşlardır.

P:310

310

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Psikoloji” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

33

Psikoloji Testi

1. “Sen haksızsın, en iyisini ben bilirim.” şeklinde bir cümle,

muhtemelen birini bir sohbetten soğutmanın en garanti

yoludur. O kişi olmayın. Çocuğunuz konuşmaya

başladığında bırakın devam etsin. Yalnızca dinleyin, bir

noktadan sonra okulu ya da arkadaşları hakkında sesli

düşünmeye başladığını göreceksiniz. Başınızı sallayın,

düzenli aralıklarla kısa tepkiler verin ve ara sıra tarafsız

sorular sorun. Siz konuşmadığınızda çocuğunuz

boşlukları doldurmaya başlayacak. Araştırmalara göre

kabul eden bir tavırla dinlemek, gençleri çok daha açık bir

şekilde konuşmaya teşvik ediyor; özellikle de bir sonraki

tepkinizi endişeyle beklemelerine sebep olan iğneli

sorulara ya da eleştirilere kıyasla.

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Doğru ve yanlışı ortaya koymak, bazılarının canını

acıtabilir.

B) Dinlemeyi bilmek, muhatabını rahatlatan bir özelliktir.

C) Gençlik döneminde anlatma psikolojisi baskındır.

D) İletişimin temelinde karşılıklı sevgi vardır.

E) Kesintisiz dinleme, herkeste olması gereken bir

özelliktir.

2. Birçok insan yardım istemekte ve duygularını başkalarına

bildirmekte zorlanır. Birilerinin sadece onlar söyledikleri

için iyi olduklarını sanmayın. Daha fazla soru sormak ve

rahatsız edici olma riskini almak, depresyon belirtileri gibi

önemli şeyleri kaçırmaktan daha iyidir. Eğer söylemek

istemiyorlarsa davranışlarını izleyin ve çok geç uyumak,

bir şey yememek, uzun süre dalmak, birçok şeyden

kaçınma ve birçok şeyi iptal etme gibi olağan dışı bir şey

fark edin. İnsanların duyguları genellikle düşüncelerine ve

davranışlarına bağlıdır ve bu, bilişsel davranışçı tedavi

modelinde ispatlanmıştır. İnsanlar üzgün olduklarında

sıklıkla negatif düşünce akışlarını tekrar ederler.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen

psikolojik durumla ilgili değildir?

A) Zaman tanziminde düzensizlik

B) Yeme bozukluğunun ortaya çıkması

C) Alınan kararlardan vazgeçme

D) Bulundukları konumu terk etme

E) Bir noktaya uzun süre şuursuzca bakma

3. (I) Yüksekten, örümceklerden ya da palyaçolardan mı

korkuyorsunuz? (II) Bu korkularınızda yani fobilerinizde

yalnız değilsiniz. (III) Birçok kişinin hayatında karşılaştığı

en büyük sorunlar arasında fobiler geliyor ancak bazı

fobiler diğerlerine göre daha yaygın şekilde görülüyor.

(IV) Önemsiz gibi görülen şeylere dair yaşanan korkular

bazen mantıksız gibi görünse de bu korkuları yaşayan

milyonlarca insan bulunuyor. (V) Fare gibi zararsız ve

minik bir hayvan bile insanlarda korkuya sebebiyet

verebiliyor. (VI) Bir fobiyi aşmanın ilk adımı, neden

korktuğunuzu bilmektir; ayrıca geçmişinizden fobinize

neden olabilecek olayların farkına varmak korkmanız

gereken hiçbir şeyin olmadığını anlamanıza yardımcı

olabilir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Psikoloji, zihinsel süreç ve davranışların bilimsel

çalışmasını içeren akademik ve uygulamalı bir bilim

dalıdır. Psikologlar algı, dikkat, duygu, kişilik, davranış ve

kişiler arası ilişkiler gibi olguların üzerinde çalışırlar.

Psikoloji aynı zamanda aile, eğitim, iş gibi günlük yaşam

da dâhil olmak üzere bu tür bilgilerin insan faaliyetlerinin

farklı alanlarına uygulanması ve akıl sağlığı sorunlarının

tedavisiyle ilgilidir. Psikoloji, davranış bilimlerinden biridir.

Psikoloji, zihinsel işlevsellik kavramlarına fizyolojik ve

nörolojik süreçleri dâhil ederken insanın daha çok sosyal

dinamizmde oynadığı rolü anlamaya çalışır. Psikoloji;

insan gelişimi, spor dalları, sağlık, endüstri, hukuk ve

maneviyat gibi alanlar ile ilgilenen çalışma ve

uygulamaların birçok alt dalını içerir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Açıklama B) Niteleme C) Karşılaştırma

D) Alıntılama E) Tanımlama

P:311

311

TEMATİK METİNLER 33

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

İnsan deneyimi üzerinde etkili olan kurallardan biri, birisi

sizin için bir şey yaptığında sizin de o kişi için bir şey

yapmanız gerektiğidir. Buna “karşılıklık normu” adı

verilmektedir. Laboratuvar ortamında yapılan

araştırmalarda küçük iyiliklerin bile katılımcıları karşılık

olarak çok daha büyük iyilikler yapmaya itebildiğini ortaya

koymuştur. Satıcılar, karşılıklığı size bir iyilik yapıyormuş

gibi davranarak size karşı kullanırlar: “Aslında senin için

fiyatı 5 lira indirebilirim.” veya “Sırf benimle konuştuğunuz

için size benden bir numune.” Bu strateji, eğer iyiliğe

karşılık vermezseniz ve ürünü almazsanız sizi psikolojik

olarak rahatsız bir duruma sokar. Karşılıklık normundan

ortaya çıkan bir diğer uyum yöntemi ise bazen “kapısurat” yöntemi adı verilen yöntemdir. Bu yöntemde

yağmurdan kaçayım derken doluya tutulursunuz.

5. Bu parçada geçen “yağmurdan kaçarken doluya

tutulmak” deyiminin anlamı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Bir değil birden fazla durumla karşılaşmak

B) İradesi dışında gerçekleşen bir durumu kabul etmek

C) Alternatifler arasında bir seçim yapmak zorunda

kalmak

D) Güç bir durumdan kurtulayım derken daha kötüsüyle

karşılaşmak

E) Bir kişiye karşı iradesinin elden alınmasına ses

çıkaramamak

6. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine

ulaşılabilir?

A) Ticarette amaç, her ne şekilde ve her ne pahasına

olursa olsun kazanç elde etmektir.

B) İyiliğe iyilikle mukabele etmemek, huzursuzluk

nedenidir.

C) Kendisinden haksız kazanç elde edildiğini düşünen

kişiler, benzer yolu kendileri denemeye başlar.

D) Yanlışa yanlışla karşılık vermek, içsel bir tepkinin dışa

vurumudur.

E) Müşterinin her zaman haklı olduğuna dair kanının

yaygınlaşması satıcının zararınadır.

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

İnsan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle

ilgilenen psikoloji biliminin 125 yıllık bir tarihi vardır.

Bu genç yaşına rağmen psikoloji, biyolojiden sosyolojiye

kadar uzanan oldukça geniş kapsamlı bir alandır.

Psikoloji, insan ve hayvan davranışlarını ve bu

davranışlarla ilintili psikolojik, sosyal ve biyolojik süreçleri

inceleyen bir alandır. Bir meslek olarak ise mevcut

bilgilerin insan sorunlarını çözmek için kullanılmasıdır. Bu

bilginin kullanılması psikolojinin alt alanlarına göre

değişmekle birlikte dili iyi kullanma, araştırma, istatistiksel

analiz ve empati gibi bazı özel beceri ve yetenekleri

gerektirir. Peki, psikologlar ne iş yaparlar? Psikologlar iki

önemli ilişki üzerinde çalışırlar: İlki, beyin ve davranış;

ikincisi ise çevre ve davranış ilişkisidir. Psikologlar; hem

araştırmacı olarak gözlem, deney ve analiz gibi bilimsel

yöntemleri izlemek hem de bilimsel bulguları uygulamak

için yaratıcı olmak durumundadırlar. Psikologlar araştırma

yaparak geliştirdikleri kuramları sınarlar ve araştırmalar

sonucu ortaya çıkan yeni bilgileri uygulama alanında

çalışanların kullanımına sunarlar. Ayrıca bireylerin ve

toplumların değişen gereksinimlerini karşılamak amacıyla

yeni yaklaşımlar geliştirirler.

7. Bu parçada psikolojiyle ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) İnsan ve hayvan davranışlarına odaklandığına

B) Farklı bilim dallarıyla ilişkili olduğuna

C) Biyoloji ve sosyolojiye kaynaklık ettiğine

D) Kimi becerilere gereksinim duyduğuna

E) Bazı alt dallarının bulunduğuna

8. Bu parçadan hareketle psikologlarla ilgili

aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Elde ettikleri verileri uygulama potansiyeline sahiptirler.

B) Davranışların etik sınırlarını belirlerler.

C) Gözlem ve inceleme yetenekleri bulunmalıdır.

D) Elde ettikleri verileri ilgili kişilerle paylaşırlar.

E) Değişen ihtiyaçlara göre hareket ederler.

P:312

312

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Rehberlik” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

34

Rehberlik Testi

1. Yaz tatilinin öğrenci öğrenmesi üzerindeki etkileri, çeşitli

araştırmalara konu olmuştur. Eğitimciler ve aileler, sık sık

öğrenci öğrenmeleri üzerine yaz tatilinin muhtemel

olumsuz etkileri hakkındaki üç kaygılarını dile getirirler:

Birincisi, öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin sürekli

öğrenime ihtiyaç duyduklarından uzun yaz molasının bu

tür çocukların öğrenimine olumsuz bir etkiye sahip olması.

İkincisi, üst sosyoekonomik düzey öğrencilerinin yaz

aylarından sonra hem ilave okul ilişkili öğrenme veya

daha düşük unutma seviyeleri sonucu onların daha az

avantajlı akranlarına göre okullar açıldığında hayli

eğitimsel avantajla okula dönebilmeleridir. Sonuncusu,

uzun yaz tatilinin öğrenmenin ritmini bozması, unutmaya

sebep olması ve öğrenciler sonbaharda okula geri

döndüklerinde materyal tekrarının gerekmesidir.

Bu parçada yaz tatiliyle ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisine değinilmiştir?

A) Üst sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin diğerlerine

etkisinin olumlu sayılabileceğine

B) Öğrencilerin geneli için iyi bir zihin dinlenmesine

olanak sağlaması karşısında bazıları için kötü bir etki

bıraktığına

C) Genel olarak öğrencilerin öğrenmesi üzerinde olumsuz

bir etkisinin olduğuna

D) Öğrenme yetersizliği olan öğrenciler için genelde

olumsuz sonuçlar doğurduğuna

E) Süresi kısaltıldığında öğrenciler üzerindeki olumsuz

yönlerinin nispeten azalacağına

2. Rehber psikolojik danışman, veli toplantısında öğütlerini

sıralamaya başlamıştı: • Onun başarılı olabilmesi için arkasında olduğunuzu

ona hissettirin. • Onu suçlayıp yargılamayın, aşağılamayın,

başkalarının yanında asla eleştirmeyin. • Karnesine bakarak çocuk hakkında kişilik analizi

yapmayın. • Ona “Tembel, bu çocuk adam olmaz!” gibi olumsuz

ifadeler kullanmayın. • Onu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşunuzun

çocuklarıyla kıyaslamayın.

Bu parçada rehber psikolojik danışmanın velilere

verdiği öğütlere göre bir velinin yapması gereken işler

arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur?

A) Kıyaslamamak B) Olumsuzlamamak

C) Yargılamamak D) Aşağılamamak

E) Hırpalamamak

3. (I) Çocukluk ve gençlik dönemleri; duygu ve

davranışlarda, ilgilerde ve isteklerde sürekli değişiklikler

dönemidir. (II) Önemli olan; ana ve babanın bu tür bir

gözleme sahip oldukları anda hemen olumsuz

düşünmemesi, paniklememesi ve çocuğunu rahatsız

etmemesidir. (III) Ancak onu sessizce bir süreliğine

izlemesi, kontrol adına önemlidir. (IV) Sıcak bir izlemenin

sonunda çoğu zaman kötü bir sonuç çıkmayacaktır. (V)

Ergende madde kullanımı kuşkusunu akla getirebilecek

bazı ciddi davranış değişiklikleri gözden kaçırılmamalıdır.

(VI) Bu belirtilerin ciddiyetinin değerlendirilmesi, çözüm

önerileri ve tedavi yaklaşımı; madde kullanımı konusunda

özelleşmiş ergen psikiyatristleri ve erişkin psikiyatristlerinin

görev ve sorumluluk alanı içindedir.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

4. Uzaktan eğitim; zamandan ve mekândan tamamen

bağımsız bir şekilde öğrencinin ve öğretim üyesinin

kampüse gelme zorunluluğu olmaksızın var olan

bilgisayar teknolojileri vasıtası ile tamamen sanal ortamda

canlı, görüntülü, sesli olarak derslerin işlendiği,

katılımcının istediği zaman bunları tekrar izleyebileceği ve

görüntüleyebileceği, günümüz şartlarında eğitim ve

öğretimin hızla bilgisayar ortamında geçtiği akılcı, çağdaş,

yenilikçi bir eğitim sistemidir. Uzaktan eğitim; bir açık

öğretim sistemi ya da örgün öğretimin yanında başvurulan

ikinci sınıf bir öğretim sistemi değildir. Aksine yıllardır ileri

düzey gelişmiş ülkelerde uygulanan ve en yeni ölçme ve

değerlendirme metotları kullanılan, en modern donanıma

sahip eğitim sistemidir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Ağırlıklı olarak tanım cümleleri kullanma

B) Olağandan uzun cümlelere yer verme

C) Birden çok duyunun etkisinden yararlanma

D) Virgül ve bağlaçlarla birden çok yargıyı birleştirme

E) Tanımlamayı kavramın değillemesi üzerinden yapma

P:313

313

TEMATİK METİNLER 34

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Üniversite eğitimi almış birçok insanın güzel bir işte

çalışmak, bu sayede hem emeklerinin karşılığını alırken

hem de aldığı eğitimi kullanarak daha verimli olmak gibi

hedeflerinin olması oldukça normaldir. Ancak her zaman

bu mümkün olmamaktadır. O zaman yapmanız gereken

ilk şey, oturup geleceğiniz ile ilgili bir kariyer planı

yapmaktır. Kariyer planı; kariyerinizde ulaşmak, istediğiniz

hedefe ulaşmanızı kolaylaştıracak bir haritadır. Kişiler ya

istemediği işlerde çalışarak hedeflerine ulaşamamakta ya

da çalıştıkları işte köreldiklerini hissetmektedir. Oysa

kariyer planlaması yapılmış olsa böyle bir olumsuz durum

yaşanmayacaktır. Çünkü yapacağınız planlama hem size

yol gösterecek hem de istediğinize ulaşmanız yönünde

gerekli donanımı sağlamanıza yardımcı olacaktır.

5. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin, kariyer

planlaması yapmamanın sonuçlarından biri olduğu

kesin olarak söylenemez?

A) Verimli olmamak

B) Emeklerinin karşılığını alamamak

C) İstediği hedefe ulaşamamak

D) Takdir görememek

E) Güzel bir işte çalışamamak

6. Bu parçadaki altı çizili sözcüğü anlamca

karşılayabilecek bir kullanım aşağıdakilerden

hangisinde vardır?

A) Dünyanın en prestijli üniversiteleri; mühendislik ve

coğrafya kültürünün oluşumuna yatırım yapmaktadır.

B) Bir şirkette mutlu ve verimli çalışabilmek için kurumun

değerlerini benimsemek gerekir.

C) Yıl sonuna kadar yapacağınız işlerin taslağını çıkarıp

adım adım bunların kontrolünü sağlayabilirsiniz.

D) Gözlerinizi kapatarak derin bir nefes alın, hayatınızda

ne çok şey olduğunu fark edeceksiniz.

E) Gün içinde yaşadığınız bazı olumlu durumları günün

sonunda hatırlayarak mutlu olabilirsiniz.

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Öğrenme güçlüğü, beynin bazı fonksiyonlarındaki

aksamayı gösterir ama bir hastalık değildir. Özel ve farklı

bir durum olarak değerlendirilmesi gerekir. Öğrenme

güçlüğü, genellikle şu belirtilerle kendini göstermektedir:

konuşmada gecikme ve yerinde telaffuzda güçlük, bir şeyi

isimlendirirken sözcük bulmada zorluk, yaşından daha az

sözcük dağarcığına sahip olma, yüklemlerde yani temel

kelimelerde zorlanma, hecelerin yerlerini değiştirme.

Dinleme ve izlemede güçlük, ses-harf arasındaki ilişkiyi

öğrenmede güçlük, derslerde özellikle geometrik şekilleri

çizmede zorluk. Çocuğunuzda bu belirtiler varsa bir

uzmandan destek almanız gerekmektedir. Bu belirtiler,

çocuğunuzda öğrenme güçlüğü olduğunun göstergesi

olabilir. Ama tabii ki bunlardan bir kısmı var diye hemen

telaşa kapılmamalısınız.

7. Bu parçaya göre bir çocuğun öğrenme güçlüğü

çektiği -kesin olmamakla birlikteI. Geometrik şekillerin ayrımında zorluk yaşama,

II. Konuşmada az heceli sözcükleri yeğleme,

III. Doğru sesletimde zorluk çekme

belirtilerinden hangileriyle bulunabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) II ve III E) I, II ve III

8. Bu parçanın anlatımı için

I. Sayıp dökmeden yararlanılmıştır.

II. Uyarı ifadelerine yer verilmiştir.

III. Birinci kişili bakış açısıyla yazılmıştır,

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

P:314

314

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sağlık” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

35

Sağlık Testi

1. Diyetlerimizde az bahsedilir ama en önemli eksikliklerden

biri, vücutlarımızdaki yapı taşı bloklarının yokluğudur.

Sağlığımızı korumak ve sağlıklı yaş almayı kolaylaştırmak

için diyetlerimizi sağlıklı, sindirilebilir proteinlerle

desteklememiz çok önemlidir. Bu büyüyen ihtiyacı

karşılamak için bilim insanları, her gün karşılaştığımız

fiziksel mücadelelere hazır olmamız için gereken proteini

sağlayan bir ürün geliştirdi. Sıvı kolajen, pek çoğumuzun

eksikliğini çektiği önemli besinleri sağlar ve hak ettiğiniz

aktif, sağlıklı yaşam tarzını benimsemenize yardımcı olur.

Bu parçada sözü edilen ürünün işlevi aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Sindirilebilir besinlerin etkisini artırmak

B) Vücuda gerekli gıdaların alımını sağlamak

C) Yaşlanan insanlardaki cilt kırışıklığını gidermek

D) Bünyenin yapısını oluşturan birimleri fazlalaştırmak

E) Proteinleri oluşturan yapı taşlarını sıkılaştırmak

2. Sağlık ve hastalık kavramları dijital ortamda en fazla

konuşulan, tartışılan konuların başında geliyor.

Hastalıklarla ilgili paylaşım, yorum, farklı tedavi

seçenekleri, bu tedavi seçeneklerinin sonuçları internet

ortamında kolayca ulaşılır oldu. Bireyin kendinde

olduğunu düşündüğü hastalıklar hakkında internet

ortamında bilgi ve belgeleri araştırıp sonrasında tanı

koyma, ardından da tedavi etme çabası “siberkondri”

gittikçe yaygınlaşan bir davranış hâlini aldı. Kalitesinin

sorgulanamadığı ortamda ulaşılan bilgi, kişide kaygıyı

artırabilir. Mide yanması için internet arama motorlarının

başına geçen bir kişi gün sonunda kendisine mide kanseri

tanısını koyabilecek duruma gelebilmektedir.

I. Bireyin teşhis ve tedavi süreçlerine kendi başına

girişmesine

II. Doğruluğu test edilmeyen bilgilerden yola

çıkılabilmesine

III. Hastalık evreleriyle ilgili güvenilir bilgilere kolay

ulaşılabilmesine

Bu parçada siberkondriyi hazırlayan nedenlerle ilgili

yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

3. (I) Fiziksel aktivite, egzersiz ve spor kavramları aynı

olarak algılansa da aslında bu kavramlar arasında bazı

farklılıklar bulunmaktadır. (II) Yürüme, koşma, sıçrama,

yüzme, bisiklete binme, çömelme-kalkma, kol ve bacak

hareketleri, baş ve gövde hareketleri gibi aktiviteler;

fiziksel aktivite olarak kabul edilebilir. (III) Egzersiz,

düzenli ve tekrarlı vücut hareketlerini içeren fiziksel

aktivitelerdir. (IV) Spor ise insanların ferdî veya toplu

olarak fiziki, ruhi ve düşünme kabiliyetini kendine ve bir

rakibine karşı, önceden belirlenmiş bir düzen içinde başarı

kazanmaya yönelik ve mücadele heyecanını yaşamak için

yaptığı beden hareketlerinin bütününe verilen genel

isimdir. (V) Futbol, hentbol, voleybol, binicilik, kayak,

avcılık, denizcilik, güreş, atletizm, basketbol gibi branşlar;

sporun çeşitli kollarıdır.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden

sonra düşüncenin akışına göre “Üç farklı tipi vardır:

Aerobik egzersiz, dirençli ve ağırlıklı kuvvetlendirme

egzersizleri, denge ve germe egzersizleri.” cümlesi

getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Sağlıklı beslenme, hem sağlığın hem de vücut formunun

korunması açısından en önemli konulardan bir tanesidir.

Bebeklerde anne sütü veya formülalar ile başlayan

süreçten, yetişkinlik ve yaşlılık dönemine kadar tüm yaş

gruplarında sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda

gerekliliklerin yerine getirilmesi, hastalıklardan korunmak

ve ideal vücut kütlesine sahip olmak açısından büyük

önem taşır. Vücutta günlük işlevlerin sorunsuz bir şekilde

yerine getirilebilmesi için tüm besin ögelerinin eksiksiz bir

şekilde karşılanması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için

sağlıklı ve dengeli beslenme oldukça elzemdir. Ek olarak

her yaştan birey için obezite, akut ve kronik birçok

hastalık türü için en önemli risk faktörleri arasında yer alır.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi

söylenemez?

A) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır.

B) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

C) Öznel yargılar bulunmaktadır.

D) Tartışmacı anlatıma yer verilmiştir.

E) Üçüncü kişili anlatım kullanılmıştır.

P:315

315

TEMATİK METİNLER 35

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Fiziksel ve psikolojik hastalıkların birbirleriyle bağlantılı

olmaları oldukça dikkat çekicidir. Psikolojik rahatsızlık

yaşayan insanda fiziksel hastalığın tetiklenme ihtimali çok

yüksek iken fiziksel rahatsızlığı olan bireylerde psikolojik

problemlerle karşılaşmak çok olasıdır. Depresyon, kronik

bedensel hastalıklarla en sık görülen ruhsal bozukluktur.

Yaşam boyu yaygınlığı, erkeklerde yüzde 5-12, kadınlarda

yüzde 10-25 olarak bulunmuştur. Depresyonun en temel

belirtilerinden birisi enerji kaybıdır. Kişilerin genelde

hâlsizlik, enerjisizlik, yorgunluk yakınmaları vardır.

Depresyon, kişilerin zindeliğini etkilediği gibi işlevselliğini

bozar; sorumluluklarını yerine getirmesini engeller.

5. Bu parçadan depresyon ile ilgili olarak

I. Kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık iki kat yaygın

görüldüğü,

II. Genelde yorgunluk ve enerjisizlik sonucunu verdiği,

III. Fiziksel rahatsızlık yaşayanlarda yüksek olasılıkla

görüldüğü

bilgilerinden hangileri çıkarılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

6. Bu parça için

I. Bir cümlede verilen bir bilgi sonraki cümlede sıralı

sözcüklerle ayrıntılandırılmıştır.

II. Depresyonun etkileri anlatılırken sayıp dökme

yöntemi kullanılmıştır.

III. Depresyonla ilgili ortalama istatistik bilgiler verilmiştir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Bitter çikolata, lezzetinin yanı sıra vücuda yararı olan

teobromin isimli maddeleri içerir. Teobrominler,

antioksidandır ve antioksidanlar vücudu serbest radikal

denen zararlı atıklardan korur. Serbest radikaller, vücudun

hücrelerine zarar verebilir ve çeşitli hastalıkların

oluşmasına neden olabilir. Potansiyel faydalarına rağmen

bitter çikolata kalori ve doymuş yağ bakımından yüksektir,

bu nedenle şekersiz bitter çikolata tercih edilip az

miktarda tüketilmelidir.

7. Bu parçadan bitter çikolata ile ilgili olarak

I. Vücudu serbest radikallerden koruyan maddelerden

biri teobrominlerdir.

II. Bitter çikolatayı tüketirken çikolatanın şekersiz

olmasına dikkat etmek gerekir.

III. Teobromin, bir grup yararlı maddedir ve bitter

çikolatada bulunur.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

8. Bu parçada altı çizili bölüm yerine düşüncenin akışına

göre anlam eksilmesi ve değişmesi olmadan

I. Bir kısım rahatsızlıkların nüksetmesine neden

olabilir.

II. Bazı hastalıkların ortaya çıkmasına etki edebilir.

III. Kimi belirtilerin ortaya çıkmasında öncülük rolü

üstlenebilir.

ifadelerinden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

P:316

316

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sanat” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

36

Sanat Testi

1. Müzisyen adaylarının profesyonellik yolunda atacağı ilk

adımda karşılaşacağı kafa karıştırıcı sorulardan biri,

“Hangi ses kartını kullanmalıyım?” sorusu olmalı. Merak

etmeyin tabii ki size “Bütçeniz ile orantılı olanı.” deyip klişe

bir cevap verip kaçmayacağım. Genelde bu tarz soruları

sorun eden müzisyen kitle, amatörlükten ayağını çekmeye

karar vermiş profesyonellik yolunda emeklemeye

başlayan taraf olduğundan her zaman imkânlarının en

iyisi olsun ister. Gönül rahatlığıyla sizlere tüm firmaların

hemen hemen eşit fiyat karşılaştırmalarında birbirlerinden

uçuk bir kalite farkı olmadığını söyleyebilirim. İhtiyaca

göre yine değişir ama kafanızı karıştıracak kadar kaos

durumu olmadığını ve ürünü satın aldığınızda keşke

diyebilecek bir ses kaybı yaşamayacağınızı, gönül

rahatlığıyla söyleyebilirim.

Bu parçaya göre profesyonellik yolundaki bir

müzisyene ses kartıyla ilgili olarak

I. Daha pahalı olan ses kartı genelde daha iyi ses

imkânları sunar, bu sana basit bir ölçüt olabilir.

II. Ses kartı seçiminde şunu unutma: Firmaların benzer

fiyatlı ürünleri benzer performansları verir.

III. Sen bütçeni belirle, her firmanın aynı fiyat

aralığındaki kartı aşağı yukarı aynı kalitededir.

önerilerinden hangisi doğru olur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

2. Sulu boya ile resim yaparken yağlı boyada olduğu gibi çok

fazla katman uygulamanıza gerek yoktur çünkü

uygulayacağınız her katmanda renkler biraz daha

koyulaşacaktır. Bu nedenle her zaman ilk önce en açık

tonlardan başlayıp koyuya doğru ilerlemelisiniz. Bu, sulu

boyanın temel kuralı sayılabilir. Her bir yeni katmanda

renk tonunu koyulaştırmak için daha az su ve daha fazla

boya kullanmalısınız. Bu şekilde boyadığınız renk,

kuruyunca daha az soluklaşacaktır. Sulu boya resimler

genellikle beyaz renkli kâğıda yapılır ki renkler ortaya

çıksın. Mavi bir kâğıt üzerinde renklerin gerçek tonunu

göstermek muhtemelen imkânsız olurdu.

Bu parçada sulu boya resim tekniğiyle ilgili

I. Hangi katmanın önce vurulması gerektiği,

II. Kuruyan boyada solmayı önlemenin yolu,

III. Zeminde kullanılacak kâğıdın rengi

ayrıntılarından hangilerine değinilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

3. (I) Türkiye’nin önemli ressamları arasındaki Mustafa Ata,

1945’te Trabzon’da doğdu ve baştan itibaren resimde

figürü yani insanı temel aldı. (II) İnsan, Trabzon kökenli

birçok ressamın ana temasıdır zaten. (III) Başta durağan

olan figürleri, zaman içinde rengin de işin içine girmesiyle

daha coşkulu ve daha eyleme geçen figürler hâline geldi.

(IV) Soyutlaşan figürlerine rengin katılmasıyla Ata’nın

şimdiki üslubu oluşmaya başladı. (V) Tek ve büyük fırça

darbeleriyle yaptığı resimleri daha bütünsel eserlerin

ortaya çıkmasını sağladı.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Pantomim (pandomim), her şeyi taklit etmek anlamına

gelir. Pantomim, oyuncularının kelime kullanmaksızın

çoğu durumu anlattığı ya da sahneleri, yerleri ve

karakterleri jest ve mimikler sayesinde anlaşılır hâle

getirdiği gösteri sanatının bir biçimini tanımlamaktadır.

Pantomimde maskeler ya da makyaj maskeleri

kullanılabilmektedir. Sessiz filmlerde bilinen ve dans ile

sirk artistliğinden meydana gelen pantomimin aslı ile

ilişkili, önemli şeyleri kısıtlanmış “özerk” pantomim, bir

çağdaş sanat biçimi olarak gelişmiştir. Ancak bu pantomim

bazen diğer tiyatro türleriyle bağlantılıdır. Karanlık

tiyatroda, daha nadiren de tek ışıklı tiyatroda bunu görmek

mümkündür. Bir palyaçonun gösterisi aynı şekilde

pantomime ait ögeler barındırabilmektedir. Söz gelişi

kendilerini bir yabancı dilde ifade edebilen insanların

açıklamaları aynı şekilde sık sık “pantomime özgü” olarak

tanımlanmaktadır. Ayrıca müzik, 18. yüzyıldan bu yana sık

sık pantomime özgü sanat olarak işlev görmektedir.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Açıklama B) Örneklendirme

C) Karşılaştırma D) Öyküleme

E) Tanımlama

P:317

317

TEMATİK METİNLER 36

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

----. Başlangıcıyla ilgili kesin bilgiler olmasa da ilk olarak

kâğıdı icat eden Çinliler tarafından icra edildiği

değerlendirilmektedir. Kâğıt, Çinliler tarafından MÖ 250’de

bulunmuştur. Bu yıllarda sadece zenginlerin uğraştığı bu

sanat, daha çok dinî törenlerde ve hediyeleri kaplamada

bir zenginlik gösterisi olarak kullanılmıştır. Japonya’ya

Budist rahipler tarafından getirildiği düşünülen origami,

gelişimini burada tamamlayıp ismini de Japoncadan

almıştır. Kâğıdın yaygınlaşması ve kâğıt fiyatlarının uygun

hâle gelmesiyle origami daha fazla insana ulaşmaya

başlamıştır. 17. yüzyılda halk arasında eğlence şeklini

almış ve gelişmeye devam etmiştir. Bu dönemde konuyla

ilgili ilk kitap da basılmıştır. Günümüzde ise bu sanatla

ilgili sergiler, atölyeler, kurslar ve çeşitli faaliyetlere

ulaşmak oldukça kolay hâle gelmiştir.

5. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre

I. Origami, 1900’lü yılların başlarından itibaren

okullarda öğretilmeye başlanılmış ve çocukların

matematiksel zekâlarının gelişimine büyük katkıda

bulunmuştur

II. Origami, Japonca oru (katlama) ve kami (kâğıt)

kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiş

“katlanmış kâğıt” anlamına gelen geneksel kâğıt

katlama sanatıdır

III. Origami, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra sanatsal

anlamda büyük gelişme kaydetmiş; sadece

çocukların değil her yaştan insanın ilgisini çekmiştir

cümlelerinden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

6. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Kronolojik sıra gözetme

B) Okura bilgi verme

C) Anlatıma beğeni duygusu katma

D) Tarihsel rakamlara başvurma

E) Sayıp dökmelere yer verme

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

“Panorama Radio” projesiyle sanatçıları ve seyircileri

arabanızda ağırlamaya ne dersiniz? Üstelik ücretsiz.

“Panorama Radio”; İstanbul’dan Ayşe Draz ve

Düsseldorf’tan Marlin de Haan’ın iş birliğiyle gerçekleşen,

kamusal meseleler ve kamusal olana dair kişisel bakış

açılarıyla ilgili bir performans projesi. Bu projeye özel

mekânınız olan arabanızla katıldığınız takdirde yaklaşık

45 dakika sürecek bir yolculuğa başlayacaksınız. ---- : Her

biri aşağı yukarı 45 dakika sürecek iki tur için sanatçı ve

seyircileri arabanızda misafir etmek ve önceden belirlenen

rotada bir yolculuğa çıkarmak. İki tur fazla derseniz tek bir

tura çıkararak da projeye dâhil olabilirsiniz. Şunu

belirtmeliyiz ki benzin masrafları proje tarafından

karşılanacak.

7. Bu parçadan “Panorama Radio” ile ilgili olarak

I. Projenin amacı,

II. Projenin mimarları,

III. En az katılım süresi

bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

8. Bu parçada boş bırakılan yere

I. Ayrıntılar şu şekilde

II. Şunları yapacaksınız

III. Koşullar şöyle

sözlerinden hangileri getirilmelidir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:318

318

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sinema” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

37

Sinema Testi

1. Gazeteci:

(I) ----

Serdar Orçin:

— Çok ilginç bir duygu, mutluluk ve heyecan verici bir şey.

Bir de ben çok heyecanlı biriyim, böyle sahneye

çıktığımda kendi başarımla ilgili konuşma yaparken çok

heyecanlanırım. Hani tiyatrocular çok rahat olur

zannederler ama ben öyle değilim, sahnede elim ayağım

titrer.

Gazeteci:

(II) ----

Serdar Orçin:

— Kazım’la karşılaştık ve güzel de bir arkadaşlığımız

oldu. Ara ara sete gelir bizi ziyaret ederdi çünkü onu çok

severdik. Kazım’ı sette birkaç kez canlı da dinleme

şansımız oldu. Sonra konserlerine gittik, birlikte yediğimiz

içtiğimiz günlerimiz de oldu. Onu da buradan sevgiyle

analım.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) (I) Sahnede sunucu olmanız istendiğinde neler

hissettiniz?

(II) Kazım Koyuncu’ya canlı performansında eşlik

ettiniz mi hiç?

B) (I) Ödül töreninde isminiz açıklandığı anda neler

hissettiniz?

(II) Gülbeyaz dizisinin setinde Kazım Koyuncu’yla hiç

karşılaştınız mı?

C) (I) Sinema ödülleri töreninde ödül alacağınızı biliyor

muydunuz?

(II) Film galasında Kazım Koyuncu’yla tartışma

nedeniniz neydi?

D) (I) Sinema ödüllerini sizin sunmanız istendiğinde bu

durumu nasıl karşıladınız?

(II) Kazım Koyuncu’yla film setinden önce nerede

tanışmıştınız?

E) (I) Sahnede adınız okunduğunda neler hissettiniz?

(II) Kazım Koyuncu’nun aynı filmde oynama teklifi

konusunda neler söyleyebilirsiniz?

2. Bu ay röportaj görevi bana verildiğinde aklıma

pandemiden hemen önce prömiyerini izlediğim Kara Kutu

kısa filminin yönetmeni olan Can Deniz Atıcı ile söyleşi

yapmak geldi. Can Deniz ile 2012 yılında gittiğimiz

Sinema Okulunda tanışmıştık. O kurstan sonra ben

sinema üzerine yazılar yazmaya o ise bizzat icraatın

içinde olup yönetmenlik yapmaya başladı. Pek çok reklam

filmi, video klibi, yerli ve yabancı sinema filminde gerek

sanat yönetmeni asistanı gerekse senaryo yazarlığı ve

yardımcı yönetmenlik görevlerinde bulunduktan sonra

nihayet Şubat 2020’de senaryosu ve yönetmenliği kendine

ait olan Kara Kutu filmini çekti. Ben de sinema gözü çok

gelişmiş olan arkadaşımı sizinle tanıştırmak istedim.

Bu parçanın yazarı ve Can Deniz Atıcı’nın ikisiyle ilgili

I. Bir eğitim ortamında birlikte bulundukları

II. Yönetmenlik ve sinema yazarlığı yaptıkları

III. Reklam filmi ve video klibi çektikleri

bilgilerinden hangisine kesinlikle ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

3. (I) Claire Denis’nin yeni filmi Bıçağın İki Yüzü, İstanbul

Film Festivali’yle Türkiye’deki izleyicilerin karşısına çıktı.

(II) Denis’in dar alanlarda tansiyon yaratma yeteneği

elbette Binoche’un harika oyunculuğuyla taçlanıyor ve

Sara karakterinin paranoyak bir âşık olarak portresini

önümüze net bir şekilde koyuyor. (III) Filmin Fransızca

isminin direkt çevirisi “Sevgi ve Kararlılık” iken İngilizcede

“Bıçağın İki Yüzü” ve “Fire” isimleri de kullanılıyor. (IV)

Film bize gerçekten ne demeye çalışıyor, sorusuna cevap

ararken bu 3 farklı isim, filmin kendisinin de bu konuda

biraz kararsız kaldığı hissini yarattı bende. (V) Zira

yönetmen “aslında” neler olduğunu çok da anlatmadan

Sara karakterinin Jean ile bir türlü diyaloğa çeviremediği

konuşmalarından kırıntılarla beslemeye çalışıyor izleyiciyi.

(VI) Üstelik filme eklemeye çalıştığı yan hikâyeler (Jean’ın

ailesiyle ilişkisi, Sara’nın radyoda yaptığı politik röportajlar,

ırkçılık konusu) filmin bir aşk filmi olmaktan öteye gitme

çabalarını pek de karşılayamıyor bana kalırsa.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf

numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:319

319

TEMATİK METİNLER 37

4. Geçmişten günümüze değin gerek imgesel gerekse

yaratılan kurgusal karakterlerle birlikte seyircinin

psikolojisini büyük oranda etkileyen ve yer yer verdiği

imgeler vasıtasıyla endişelendiren, sevindiren ve korkutan

filmler varlığını sürdürür. Ancak öyle filmler vardır ki

kurgusal karakterler yaratmadan da rahatsızlık verici

ögelerle ve anlatımla seyirciyi tedirgin edebilir. Seyirci,

çoğu zaman filmin içinde neden rahatsız olduğunu ve

niçin korktuğunu da çözemez. Filmin içinde bir şey vardır

ve bu şey koltuklarımızda huzursuz bir şekilde

kıpırdamamıza yol açar. Bu, tıpkı bilinçaltımızda yer eden

ve kendini rüyalarda gösteren bir yolculuk gibidir. Gün

boyunca maruz kaldığımız olaylar ve durumlar sonucunda

zihin, rüyada birtakım imgelerle birlikte bizi sonsuz bir

yolculuğa çıkarır.

Yazar bu parçanın anlatımında

I. Az bilinen bir durumu anlatmak için bilinen bir

durumla benzerlik kurmalısın.

II. Çeşitli duyulara seslenerek okuru anlatılan konunun

içine çekmeye çalışmalısın.

III. Sözcüklere peş peşe sıralanmış niteleyici

sözcüklerle anlam katmaktan çekinmemelisin.

önerilerinden hangilerini uygulamıştır?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Sinefillere birlikte keşfetme ve paylaşma deneyimi yaşatan

Fil’m Hafızası; yol ve tatil temalı 6 kısa filmden oluşan

seçkisini 21 Temmuz 00.00′da 48 saatlik erişime açıyor!

Kısa filmler Türkçe alt yazılı olarak 21-22 Temmuz

tarihlerinde izleyicilerle buluşuyor. Etkinlik ücretsiz,

katılımcı sayısı sınırsız... 22 Temmuz 21.30′da Ahmet Sert

ve Civan Serhat Çevik‘in moderatörlüğünde

gerçekleşecek, filmhafizasi.com sitesi ile Fil’m Hafızası

YouTube sayfasından canlı yayınlanacak söyleşide ise

konuğumuz Yağmur Arat. Yaklaşık 3 yıldır dünyayı gezen,

seyahatlerini YouTube kanalı üzerinden takipçileri ile

paylaşan ve bu sene Bir Yol, Bin İhtimal kitabını

yayımlayan Yağmur Arat’ın katılımıyla seçkideki kısa

filmler ile birlikte, kendi yol hikâyeleri konuşulacak. ----.

5. Bu parçadan Fil’m Hafızası ile ilgili olarak aşağıdaki

yargıların hangisine ulaşılabilir?

A) Süreli olarak izlemeye açtığı kısa filmler Türkçe

dublajlıdır.

B) Yağmur Arat kaydı, siteden ve YouTube’dan verilecektir.

C) Kısa film etkinliğinde katılımcı sayısı sınırsızdır.

D) Söyleşisini yayımlayacağı kişi gezgin bir sinema

yazarıdır.

E) Kendisine ait bir kısa film derlemesini izlemeye

açmıştır.

6. Bir basın bülteninden alınan yukarıdaki metinde boş

bırakılan yere

I. Fil’m Hafızası ekibi “İyi seyirler” diler

II. Konuşma kaydına daha sonra çevrim içi ulaşılabilecek

III. Fil’m Hafızası bunun gibi etkinlikler yapmaya devam

edecek

cümlelerinden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Filmlerinde çeşitli “metafor”lar kullanarak insan ve doğa

arasındaki çatışmanın sıklıkla altını çizen yönetmen Hayao

Miyazaki, 1997 yapımı filmi Princess Mononoke ile

animasyon türünün en önemli örneklerinden birine imza

atmıştır. Modern Çağ’ın bir getirisi olarak endüstrinin

gelişmesi, sermaye taleplerinin artması ve insanın gitgide

daha açgözlü hâle gelmesi; doğanın üretici ve tamamlayıcı

gücünü tehdit etmektedir. Teknolojik imkânlar sayesinde

doğal kaynakların birçok farklı alanda kullanılmaya

başlanması, toplumlar özelinde sosyal ve ekonomik açıdan

bir “gelişim” hâli olarak algılansa da içinde yaşadığımız

dünyayı adım adım tükenmeye doğru sürüklemektedir. Bu

durumu eleştirel bir dille ele alan Princess Mononoke, ormanın ruhunu yok eden insanın endüstrileşme uğruna

doğaya açtığı savaşı ve bununla birlikte doğanın insana

verdiği tepkiyi fantastik bir atmosfer içerisinde anlatır.

7. Bu parçaya göre Hayao Miyazaki ile ilgili

I. Princess Mononoke’de doğanın teknoloji karşısında

zayıflamasını konu edinir.

II. Filmlerinde çoğunlukla insanla doğa arasındaki

çelişkilere vurgu yapar.

III. Princess Mononoke adlı eseri en önemli animasyon

örneklerinden biri sayılır.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

8. Bu parçanın anlatımıyla ilgili

I. Bazı sözcükler, tırnak içine alınarak

belirginleştirilmiştir.

II. Okura bilgi verme amaçlanmıştır.

III. Kişileştirmelere yer verilmiştir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:320

320

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sohbet” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

38

Sohbet Testi

1. Ellerinizdeki telefonlar neden “akıllı” biliyor musunuz?

Çünkü kullandığınız her program ve indirdiğiniz her

uygulamayla veri üretip kendinize dair sizin bile farkında

olmadığınız bilgileri, o uygulayıcıyla paylaşıyorsunuz.

Kendi elinizle kamerası, mikrofonu, GPS ve konum

özelliği ve daha nicesi olan akıllı telefonunuzla tüketici

eğilimi analizlerine sürekli kimlik bilgilerinizle veri

sağlıyorsunuz. Yapay zekâ uygulamaları, şu an

kullandığımız her programın arka planında çalışıyor. Yani

mal da ürün de pazar da tamamen sensin. Lütfen

elinizdeki robotları bu basit farkındalıkla kullanın.

Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akıllı telefonların, kullanıcıların eğilimlerinin uygulama

sahiplerine aktarıldığı bilinciyle kullanılması gerektiği

B) Akıllı telefon uygulamalarının güvenli olanlarının

seçilmesi gerektiği

C) Kamera ve mikrofon izni verilen uygulamaların

diğerlerine göre daha dikkatli kullanılması gerektiği

D) Akıllı telefonların bir robot kadar yetenekli olabildiği

E) Akıllı telefonların kaçınılmaz ve gerekli bazı durumlar

dışında kullanılmaması gerektiği

2. “Çocuktum ufacıktım / Bir susayıp bir acıktım / Dedim:

Dede masal anlat / Dedem dedi: Sen anlat / Ben anlattım.

Dedem güldü / Bilmem dedem neden güldü…” Bu

dizelerle başlayan, söz oyunları ve tekerlemelerle

anlatılan öykülerle benim oğlum 4,5 yaşında okumayı

öğrendi. Tabii ki hedefim okumayı öğretmek değildi. Bu

satırları bilmeyenlerin sayısı çok azdır. Fatih Erdoğan,

İÜC SEM Çevrim İçi Çocuk Edebiyatı Eğitimi Programına

destek vererek bizi son derece mutlu etti. Kesin kayıtlar

kontenjan dolana kadar devam ediyor. Alana önemli

katkıları olan akademisyen, yazar, yayıncı, yapımcı birçok

paydaşı bir araya getiren ve Türkiye’de ilk olma özelliğiyle

özgün bir eğitim programı bu. İstanbul ÜniversitesiCerrahpaşa olarak gururlu ve heyecanlıyız.

Bu parçadan

I. İstanbul Üniversitesi bünyesinde Çevrim İçi Çocuk

Edebiyatı Eğitimi Programı düzenlenmektedir.

II. Fatih Erdoğan, çocuk edebiyatı ile ilişkili bir kişidir.

III. Okul öncesi çocuklara okumayı öğretmek amacıyla

bazı kitaplar yayımlanmıştır.

bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

3. I. İkisi ne alaka dediğinizi duyar gibiyim.

II. Yoksa siz hâlâ görmediniz ya da duymadınız mı?

III. Göbeklitepe gibi burası da çok meşhur olacak, bakın

şuraya yazıyorum.

IV. Üzerine kitaplar yazılan, filmler çevrilen İlluminati ve

bizim güneydoğu ilimiz Diyarbakır...

V. Diyarbakır’ın Çınar ilçesine 13 km uzaklıkta bulunan

Zerzavan Kalesi’nde bulunan Mithras (Gizli Roma

Dini- İlluminati) tapınağı şimdiden dünyanın gözünü

buraya çevirmeyi başardı.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Günde “dört yüz kelimeyle” konuşan; bilemedin, yapılan

seksen küsur eğitim reformunun bünyeye yaptığı katkıyla

“beş yüz kelimelik” dil repertuvarı oluşturan ahalimizi yeni

bir merak sardı: Konuşmalarını yabancı kültürlerden

alınma atasözleriyle süslemek. Geçen haftanın spor

vitrininde bir kulüp başkanı vardı ve “Bir Kızılderili atasözü

vardır.” deyip lafı oturttu: “Kartalı öldüren tüyleridir.” Yayla

atılan okun dibine, havada iyi süzülsün diye kuş tüyü

takarlar. Kızılderili milleti de oklarına “hava olsun diye” zor

bulunan kartal tüyü takıyormuş. Oku yiyen kartal da “Beni

öldüren tüylerimdi.” diye inliyormuş. Bu atasözünün

benzeri bizde de var. Kesilen ağaç, belini kıran baltaya

“Ne yazık ki sapı bendendir.” diye laf sokar. O laf da

atasözü olarak dağarcığa katılır. Kulüp başkanı, Kızılderili

tarzını daha çok sevmiş.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi

yoktur?

A) Örneklendirme B) Tanık gösterme

C) Alıntı yapma D) Gündelik dil kullanımı

E) Karşılaştırma

P:321

321

TEMATİK METİNLER 38

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

İsviçreli bilim insanları, yapacak başka işleri

olmadığından, oturmuşlar “kâğıda basılı gazetenin”

geleceğini araştırmışlar. Bilimsel tartışmanın yapıldığı

çalışma odasına o sırada bir at sineği girmiş, vızıldayarak

tepelerinde uçup İsviçreli bilim insanlarını rahatsız etmeye

başlamış. Bilim insanları arasında İsviçre vatandaşlığına

geçmiş bir Türk de bulunuyormuş. İsviçre’nin bilim

kafasıyla Türk bilim kafası arasındaki farkı ortaya çıkaran

da o olmuş. ----. Haşarat yorulup da ilk molasını

verdiğinde gazeteden ruloyu sineğin tepesine yapıştırmış.

Sinek ezilip gittikten sonra oturup çalışmanın ilk sonucunu

zapta geçirmişler: “Kâğıt gazeteyle sinek öldürmek

mümkün. Sanal gazeteyle bunu yapamazsın.” İlahi bilim

insanları!

5. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre

I. Önünde duran bir gazeteyi önce ikiye, sonra dörde

katlamış; kâğıttan ruloyu sağ eline alıp uçup

durmakta olan sineği takibe başlamış.

II. Masadaki gazeteyi almış, önce ikiye bölmüş, sonra

dörde parçalamış; tuttuğu gazete saçaklarıyla

vızıldayıp durmakta olan sineği takibe başlamış.

III. Gazetenin hafta sonu ekini asıl gazeteden ayırmış,

renkli kısmı dışa gelecek şekilde rulo yapmış, ruloyu

açınca gazete masada u şeklini almış,

cümlelerinden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

6. Bu parçada

I. Alaysamalı anlatım

II. Tartışmacı anlatım

III. Açıklamacı anlatım

yaklaşımlarından hangileri söz konusudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Beşiktaş ile Fenerbahçe kalite olarak değilse de heyecan

açısından bize yılın en güzel maçını seyrettirdi.

Önce bunun altını çizip sahada emeği geçenlere teşekkür

etmek gerek. Gönül, bu sene bu iki takım taraftarının da

yüzünün gülmesini istiyor. Mesela Beşiktaş lig şampiyonu

olup taraftarını sevindirsin. Fenerbahçe ise Avrupa

Kupası’nı kazanıp Türkiye’yi sevindirsin. İçimden geçen

budur. Budur ama gerçek, umuda bakmıyor. Kadıköy’deki

maç, bin kere tekrarladığım “kendi yarattığımız yıldızlara

tapınıyoruz” tezim konusunda beni yine haklı çıkardı. Bu

tez sadece futbol için geçerli değildir. Sinemadan gir,

tiyatrodan çık; müzikten gir, iş dünyasından çık.

Sonuç değişmez. Bizim kendi kendimize “dünya değeri”

ilan ettiğimiz insanların yüzde 99’unun gerçek dünyada

kıymetiharbiyesi yani karşılığı yok. Ama her alanda

“Türkiye seninle gurur duyuyor!” diye bağıracak amigo

çok.

7. Bu parçada anlatılmak istenen

I. Değerli olmayanlara gereksiz övgülerde

bulunulmaktadır.

II. Genelde övgüye layık değerimiz pek

bulunmamaktadır.

III. Yerli takımlar ulusal ve uluslararası başarılara

layıktır.

ifadelerinden hangileri olabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

8. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi kesin olarak

çıkarılır?

A) Beşiktaş ve Fenerbahçe arasındaki maç berabere

bitmiştir.

B) Yazar, övücü tavırları hoş karşılamamaktadır.

C) Tiyatroda ilerleyenler sinemada şansını denemektedir.

D) Yazar çevresine karşı genel bir kötümser bakışa

sahiptir.

E) Müzik insanları, iş dünyasından gerekli desteği

alamamaktadır.

P:322

322

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sokak Oyunları”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

39

Sokak Oyunları Testi

1. Gazeteci: Eskiden anneler çocuklarını sokaktan eve

çağırırdı, son eserinizde siz çocukları sokağa

çağırıyorsunuz. Nedir bu döngünün aslı?

Yazar: Çocuklarımızın sessizce eriyişine, hantallaşmasına

duyarsız kalamazdım. Oyunlar değişti, sokağın diriliğini

taşıyan oyunlarımız, gözlerimin önünde sanal bir dünyaya

mağlup oluyor şimdi.

Gazeteci: Sokağa çıktığında, eski sokak oyunlarını

oynadıklarında daha mı mutlu olacak çocuklarımız?

Yazar: Mutluluk ne kelime? Uçacaklar, mutluluktan

uçacaklar!.. Paylaşmanın güzelliğini, rekabetin heyecanını

tadacaklar. Yendiğinde birlik olmayı, kucaklaşmayı;

yenildiğinde rakibi tebrik etmeyi bilecekler. Toprağa, kuma,

yağmura dokunmanın hazzını yaşayacaklar. Böcekten,

karıncadan korkmamayı öğrenecekler.

Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki

yazarın sokak oyunları anlayışıyla örtüştüğü

söylenebilir?

A) Sosyolojik değişimlerin gerçekleşmesi için ailenin

yaşamın her alanında etkin olması önemlidir.

B) Modern çağın gereklerini yerine getiremeyen

çocukların, bir zaman sonra uyum sıkıntısı yaşaması

kaçınılmazdır.

C) Oyun; çocuğu hayata hazırlayan, onun ruhsal ve

bedensel gelişimi için en önemli unsurlardan birisidir.

D) Sanal gerçekliğin önemi anlaşılmadığından çocukların

dijital oyunlar oynaması engellenmektedir.

E) Oyunların temelinde paylaşmak ve rekabet yattığına

göre bunun nasıl ve nerede oynandığı önemli olmaktan

çıkar.

2. (I) “Çelik çomak” oyunu, genellikle açık alanlarda oynanan

bir oyundur. (II) Çelik çomak oyununu büyükler de çok

sever. (III) Bu oyunda iki ucu yontulmuş kısa bir tahta yani

çelik ile 50-60 cm uzunluğunda bir sopa yani çomak

kullanılır. (IV) Oyun oynayacak olanlar iki gruba ayrılırlar,

her iki taraftan birer kişi seçilir ve bu seçilen kişiler

çeliklerini daha uzağa fırlatabilmek için yarışırlar.

(V) Hangi oyuncu çeliği daha fazla uzağa atabilmişse

o taraf oyuna ilk başlama hakkını kazanmış olur.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

3. “Çivileme”, iki yahut daha fazla kişi ile oynanabilir.

Oyunu oynayabilmek için büyükçe bir çivi, ıslatılmış ya da

yağmur sonrası nemini yitirmemiş ve iyice yumuşamış

büyükçe bir toprak alan gerekmektedir. Oyuncular büyük

bir dairenin içine girerler. Çiviyi saplayarak rakiplerini

çevrelemeye çalışırlar. Saplanan her atış bir atış daha

yapma imkânı sunar. Çivinin saplandığı yerlerden çizilen

daire ile rakibi tarafından çevrelenen, oyun dışına çıkar.

Çiviyi saplayamayan oyuncu sırasını bir sonrakine

devreder. Son kalan oyuncu oyunu kazanır. Oyunun

süresi, toprağın niteliğine ve oyuncu sayısına göre değişir.

Alet çantaları ya da hırdavatçılardan büyükçe bir çivi

bulmak, oyunu oynayabilmek için ilk ve temel adımdır.

Bu parçaya göre çivileme oyunuyla ilgili olarak

I. Her ortamda oynanabilen basit bir oyundur.

II. Kişi sayısı önemli değildir.

III. Rakibinden iyi olanın kazandığı bir oyundur.

yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

4. Sokakta oynanabilen oyunlar; bireylerin arasında iletişim,

iş birliği ve rekabeti sağlamalarının yanı sıra fiziksel güç,

beceri, dayanıklılık gerektirmeleri ve yaratıcılığı

geliştirmeleri açısından da önemlidir. Bu oyunları

literatürdeki yaygın ismiyle “geleneksel oyunlar” olarak

adlandırabiliriz. Fiziksel etkinliğin ön planda olduğu bu

oyunlarda oyuncular; oyun alanına, oyuncu sayısına, oyun

kurallarına, süresine ve araçlarına müdahale ederek

oyunu kendilerine göre kolaylıkla uyarlayabilirler.

Dolayısıyla bu oyunlar, oyuncu konumundaki şanslı

çocukların iletişim, iş birliği ve yaratıcılık gibi özelliklerinin

yanı sıra fiziksel gelişimleri açısından son derece işlevsel

niteliklere sahiptir.

Bu parçanın anlatımında;

I. Cümle başında önceki cümleye gönderme yapan

sözlere yer verme,

II. Kanıta dayalı anlatımı benimseyerek inandırıcılığı

sağlama,

III. Bilgi aktarımında öznel yaklaşımlar sergileme

yöntemlerinden hangilerine başvurulduğu

söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:323

323

TEMATİK METİNLER 39

5.- 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

“İstop”, eğlenceli bir sokak oyunudur. Renkli ve renksiz

istop olmak üzere ikiye ayrılır. Adından da anlaşılacağı

gibi renkli istop renksiz istopa göre daha renkli bir

oyundur. Her iki istop çeşidi için gereken en önemli

malzemeler bir top ve çokça kişidir. Bir kişi ebe seçilir.

Ebe seçilen kişi, oyunculardan birinin adını söyleyerek

topu havaya atar. Adı söylenen oyuncu, top yere

düşmeden yakalarsa bir diğer oyuncunun adını söyleyip

topu hemen havaya atar. Adını duyan oyuncu, topu

havada tutamayıp yere düşürürse kendisi topu yakalayana

kadar diğer oyuncular sokağın ya da bahçenin çeşitli

yerlerine kaçışırlar. Ebe topu yakaladığı anda “istop” diye

bağırır. Kaçışan diğer oyuncular “istop” sesini işitir işitmez

oldukları yerde durmak zorundadırlar. Bu durumda ebe,

duran oyunculardan birini olduğu yerden topla vurmaya

çalışır. Vurulan oyuncu ebe olur, oyunculardan birinin

adını söyleyerek topu tekrar havaya atar ve renksiz istop

renksiz bir şekilde devam eder.

5. Bu parçadan hareketle istop oyunuyla

I. çeşitlilik,

II. beceriklilik,

III. yardımseverlik

kavramlarından hangileri ilişkilendirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) II ve III E) I, II ve III

6. Bu parçada istop oyunuyla ilgili aşağıdakilerden

hangisine değinilmemiştir?

A) Çok kişiye ihtiyaç duyulduğuna

B) Topla oynandığına

C) Açık alanda oynandığına

D) Belirli kuralları olduğuna

E) Sağlıklı kişilerle oynandığına

7.- 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

“Köşe kapmaca”, kare şeklinde bir oyun sahasında beş

kişiyle oynanan geniş alan oyunudur. Yüzlerce yıllık

geçmişe sahiptir. Oyuna dair bilinen en eski yazılı kayıt,

İngiliz şair-yazar William King’ın 18. yüzyıl başında

yayımlanan bir eseridir. Bir kaynağa göre mevki ve koltuk

kavgalarının bir hicvi olan köşe kapmaca oyunu,

İngiltere’nin anayasal meşrutiyete geçtiği 1688 tarihli

devrim sonrası çocuklar arasında hayli revaçta imiş.

Standart olarak beş oyuncu ile kare biçiminde bir oyun

sahasında oynanır. Fakat örneğin altı oyuncu ve birbirine

yaklaşık aynı uzaklıkta beş köşe ile de oynanabilir.

Bir oyuncu ebe olur ve ortaya geçer, diğer oyuncular

köşelere geçerler. Köşe noktaları, sabit ve belirgin

olmalıdır. Zira oyun bu köşeleri kapmaya dayalıdır.

Bu noktalar zemine konan işaretler, seçilen dört nesne

veya bizzat bir odanın köşeleri olabilir. Köşedeki

oyunculardan en az ikisi, aralarında ses veya hareketlerle

anlaşarak hızlıca yer değiştirmeye çalışır. Ebenin amacı

ise yer değiştirme sırasında boşalan köşelerden birini

kapmaktır. Ebe, bir köşeyi kaptığında ortada kalan oyuncu

yeni ebe olur. ----.

7. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre

aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) O kişiyle oyuna aynı şekilde devam edilir

B) Her ebenin kendine has bazı özellikleri vardır

C) Kimse ebe olmak için özel çaba harcamaz

D) Ebeliği sıkıcı görenler oyundan zevk alamaz

E) Oyun, uzun yıllar beğenilerek oynanmıştır

8. Bu parçaya göre köşe kapmaca oyunuyla ilgili

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) İngiltere’deki taht kavgalarını sonlandırdığı

B) İngiliz çocukların en sevdiği oyun olduğu

C) Oyunun adının köşe sayısına göre değiştiği

D) Oyunun amacının boş kalan köşeyi kapmak olduğu

E) Zemine konulan işaretlerin ebe tarafından belirlendiği

P:324

324

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Sosyal Medya”

konusu ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

40

Sosyal Medya Testi

1. Televizyonlar, dergiler, radyo, web siteleri gibi ortamların

her biri insanların iletişimini sağlayan medyalar… Peki,

bunlar hâlihazırda varken neden medyanın başına

“sosyal” ifadesi konularak farklı bir tanımlama yapmaya

ihtiyaç duyuldu? Bu sorunun cevabını alabilmek için web

1.0’den web 2.0’ye geçişi irdelemek gerekiyor. İnternetin

ilk yaygınlaşmasıyla beraber bilgi, web siteleri üzerinden

tek taraflı olarak sunulmuştur. Kullanıcılar bu içeriği

sadece tüketmiş, katkı sağlamamışlardır. Bu yönüyle

klasik medyaya çok benzemektedir. Ancak internetin

gelişimiyle beraber, kullanıcının da katılımını mümkün

kılan web siteleri ortaya çıkmış. İçeriğin bir kısmını

kullanıcılar oluşturmaya başlamıştır. Bu değişime

web 2.0 denmiştir. İlerleyen yıllarda bu tip içerikler ve bu

içeriğe sahip siteler hızla büyüyerek kullanıcıların

oluşturduğu bir “sosyal medya” hâlini aldı. Örneğin

YouTube içeriği tamamen kullanıcılar tarafından

oluşturulur. Facebook içeriği de tamamen böyledir.

Bu parça sosyal medyayla ilgili olarak

I. Medya medyadır, sosyal olan tarafını açıklayabilir

misiniz?

II. Sosyal medyanın doğru kullanımı nasıl olur?

III. Medya araçları sosyal yapıyı nasıl etkilemektedir?

sorularından hangilerine cevap aramak için

oluşturulmuştur?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

2. İncelemeye başladığınız çalışma, ağ nesli olan üniversiteli

gençlerin kurumsal araçlara ve kültürel amaçlara bakışları

bakımından 5’li Likert ölçekli Öz Değerlendirme Anketi’ne

(ÖDA) göre gruplandırılmış ve sosyal medya kullanım

tutumları bakımından farkları incelenmiştir. Tarama tipi

araştırma yöntemiyle internet üzerinden 685 üniversiteli

ağ nesli gençlerden toplanan veriler üzerinden

araştırmanın analizi yapılmıştır. Sosyal medya kullanım

tutumlarına ilişkin oluşturulan modelin yordaması için

çoklu doğrusal regresyon analizi uygulanmıştır.

Çalışmanın neticesinde bilişim toplumu yolunda hızla

değişime ve dönüşüme maruz kalan ağ nesli gençler farklı

gruplara göre ayrıldıklarında sosyal medyaya karşı

korkularının ve düşüncelerinin farklı oldukları bulguları

çıkmıştır.

Bu parçada söz konusu araştırma hakkında

aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi yoktur?

A) Analizin yapılma zamanı

B) Araştırma yönteminin tipi

C) Kaç kişi üzerinden yapıldığı

D) Ne tür bir ölçme aracı kullanıldığı

E) Tahminlerde hangi analizin uygulandığı

3. I. Bugün ise ürün yerleştirme sinemayla sınırlı bir

pazarlama iletişim faaliyeti olmaktan çıkmıştır.

II. Bu ilişkinin odak noktasında ise ürün yerleştirme yer

almaktaydı.

III. Müzikten edebiyata pek çok farklı alanda örnekleri

olan uygulama, özellikle YouTube ve Instagram gibi

sosyal ağlardaki kullanımıyla yepyeni bir boyuta

ulaşmıştır.

IV. 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan sinema,

öykülü filmlerin başarı kazanmasıyla birlikte insanlık

tarihindeki en önemli kitle iletişim araçlarından biri

hâline gelmişti.

V. Sinema erişim gücüyle bu, ilk yıllarından itibaren

tüketicilere ulaşabilmenin etkili bir yolu olarak

reklamcıların da ilgisini çekmişti.

Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) I B) II C) III D) IV E) V

4. Homojen olmayan pazarları, daha homojen olan küçük

gruplara ayırarak hedef pazar tayin etmek için pazar

bölümleme, yapılmaktadır. İşletmeler, pazar

bölümlemesini hangi kriterlere göre yaparlarsa yapsınlar

yine de tam homojen bir pazar hâline getiremezler. Ayrıca

pazar bölümleme oldukça maliyetli ve zordur. Ancak

internette sosyal medya ağlarının yaygınlaşmasıyla tam

homojen pazara ve tüketici gruplarına ulaşmak mümkün

olmaktadır. Facebook’un kendi veri tabanını işletmelere

açmasıyla, işletmelerin doğrudan istenen tüketici kitlesine

-en azından bugün için- reklam ve tanıtım görselleriyle

ulaşması sağlanmış oldu.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenemez?

A) Ara söz kullanımıyla zaman daraltılmıştır.

B) “İnsan dışı çoğul özne”, “çoğul yüklem”le kullanılmıştır.

C) Birden çok yargı, birleşik cümlelerle birbirine

bağlanmıştır.

D) Bilgilendirici bir anlatım benimsenmiştir.

E) Gelecekle ilgili bilgiler iyimser ifadelerle aktarılmıştır.

P:325

325

TEMATİK METİNLER 40

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Kim derdi ki Twitter gibi bir sosyal medya uygulaması

konvansiyonel medyanın yerine geçecek ve devlet

başkanlarından milyarlık iş insanlarına, sanatçılardan

sporculara herkesin iletişim aracı olacak! İşte bu Twitter,

son günlerde ünlü yazar Paulo Coelho’nun bir twiti ile

çalkalanıyor. Hatta yazarın adı TT bile oldu. Simyacı başta

olmak üzere 80’in üzerinde dilde yayımlanan kitapları 300

milyonun üstünde satan Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun

yeni kitabı “Okçu’nun Yolu” 21 Eylül’de okuyucuyla

buluşmuştu. Brezilyalı yazar Twitter hesabından yaptığı

paylaşımda yeni kitabını 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda

altın madalya kazanan millî okçumuz, gururumuz Mete

Gazoz’a adadığını söyledi. 74 yaşındaki Coelho, Mete

Gazoz’a “O okçuluk dâhisi, bu da benim okçuluk eserim.

Bu kitabı Mete Gazoz’a adıyorum.” dedi. Twitinde Mete

Gazoz’un ok attığı bir görüntünün önünde poz verdiği

görülen Coelho, Mete Gazoz için bir kitap da imzaladı.

5. Bu parça için aşağıdakilerden hangisini söylemek

doğru olur?

A) Başkasından aktarılan övgü sözleri hem doğrudan

hem dolaylı yoldan verilmiştir.

B) Parça, yazarın beklenmedik bir duruma hâlâ hayret

eder bir konumdayken kurduğu tonlamasız

okunabilecek bir cümleyle başlamaktadır.

C) İkinci ve üçüncü cümle, aşamalı bir önem yükselmesi

durumunu ifade etmektedir.

D) İlk cümle konuşma dilinde olmakla birlikte parçanın

geri kalan bölümü deneme metni özelliği

göstermektedir.

E) Bir mikroblog sitesinin geniş kullanım olanakları bir

yazarın eğlenceli paylaşımı üzerinden anlatılmaktadır.

6. Bu parçada

I. Kıvanç,

II. Şaşma,

III. Huzur

duygularından hangileri ağır basmaktadır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) I ve II E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Linkedin, iş dünyasındaki kişilerin diğer kişilerle iletişim

kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan

profesyonel sosyal paylaşım platformudur. Aralık 2002’de

kurulan Linkedin’in web sayfası 5 Mayıs 2003’te kullanıma

açılmıştır. 2006 yılında 20 milyon kez görüntülenen

Linkedin, Haziran 2013’te ise 200 farklı ülkeden 200

milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcıya ulaşmıştır. Linkedin

sitesi, aralarında Türkçenin de bulunduğu 20 dilde hizmet

vermektedir. 13.06.2016 tarihinde 26,2 milyar dolara

Microsoft tarafından satın alındığı açıklanmıştır. Son

yıllarda iş verenler de iş ilanları için kariyer siteleri yerine

sıklıkla bu platformu tercih etmeye başlamışlardır.

Linkedin’in en popüler olduğu ülke olan Amerika Birleşik

Devletleri’nde kullanıcı sayısı 160 milyon, ikinci sıradaki

Hindistan’da ise 62 milyon kişidir. En çok Linkedin

kullanıcısına sahip 15. ülke Türkiye’de ise toplam kullanıcı

sayısı 2020 itibarıyla 8,4 milyona ulaşmıştır.

7. Bu parçadan Linkedin ile ilgili olarak

I. İş dünyası dışındakilerin kullanmadığı,

II. Çabuk yaygınlaştığı için Microsoft tarafından satın

alındığı

III. ABD’deki kullanıcı sayısının Hindistan’dakinin iki

katından fazla olduğu

yargılarından hangileri çıkarılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçanın anlatımıyla ilgili

I. Kullanım sıklığının en çok hangi ülkede olduğunu

belirlemek için karşılaştırmadan yararlanılmıştır.

II. Anlaşılırlığı sağlamak amacıyla örneklemelere yer

verilmiştir.

III. Zamanla oluşan gelişmeleri aktarabilmek amacıyla

sayısal verilere başvurulmuştur.

bilgilerinden hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:326

326

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Tarih” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

41

Tarih Testi

1. Gazeteci:

(I) ----

Uzman:

— Google, Antik Mısır hiyerogliflerini çözmek için makine

öğrenimi kullanan bir hiyeroglif çevirmenini devreye soktu.

Bu özellik, Google’ın sanat ve kültür uygulamasına

eklendi. Ayrıca kullanıcıların kendi kelimelerini ve

emojilerini paylaşılabilir hiyerogliflere çevirmelerini

sağlıyor. Google, Fabricius‘un “bir hiyeroglifin ne olduğunu

anlamak için” makine öğrenimi yoluyla eğitilen ilk araç

olduğunu söylüyor. Teorik olarak uygulamayı daha fazla

insan kullandıkça zaman içinde daha da gelişmesi

bekleniyor.

Gazeteci:

(II) ----

Uzman:

— Etkileyici olsa da eski yazıtları okuma konusunda

oldukça eğitimli bir uzmana olan ihtiyacın yerini henüz

doldurabilme noktasında değil. Hiyeroglif okumak için bazı

büyük engeller var çünkü bunlar el işi ve resimsel ayrıntı

düzeyinde ve hiyeroglifler bireysel oymacılar/ressamlar

arasında zaman içinde büyük ölçüde değişiyor. Yine de

bu uygulama, bu yolda atılmış bir adım.

Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden

hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A) (I) Mısır yazıtlarını okumak için Google hangi aparatı

geliştirdi?

(II) Eğitimli hiyeroglif uzmanlarının çalışma alanları

nerelerdir?

B) (I) Hiyeroglif alfabe ile ilgili şaşırtıcı gelişmeyi anlatır

mısınız?

(II) Peki, bu uygulama ne kadar yeterli sizce?

C) (I) Eski Mısır alfabesi hakkında yeni buluşu aktarır

mısınız?

(II) Etkileyici abidelerin yeniden dile gelmesi güzel

değil mi sizce?

D) (I) Hiyerogliflerin anlamlandırması yolunda atılan yeni

adımlar nelerdir?

(II) Google’ın ürettiği yazılım diğer alfabelerde işe

yarıyor mu?

E) (I) Eski Mısır’ın resimli alfabesini sökmek için Google

hangi yeniliğe imza attı?

(II) Antik Mısır uzmanlarının ürettikleri bilginin yeterince

değerlendirildiğine inanıyor musunuz?

2. MÖ yaklaşık 225’te Yunan Mühendis Philo, yedi tematadan

(görülmesi gereken şeyler) oluşan bir liste hazırladı. Bu

liste, Antik Dünya’nın Yedi Harikası’ndan, yani Gize

Piramidi, Olimpos’taki Zeus Heykeli, Efes’teki Artemis

Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Rodos Heykeli, İskenderiye

Feneri ve Babil’in Asma Bahçeleri’nden oluşuyordu.

Philo’nun listesinin birçok kez yeniden gözden geçirilip

düzeltilmesinin sonucu olarak bazı alanlar ya eklendi ya da

zamanın zevklerine göre çıkartıldı. Fakat Philo’nun yedi

harikası, boyutları ve mühendislik becerileriyle klasik

dönemlerde herkesi şaşkına çeviren abideler olarak genel

anlamda kabul gördü. Bunlardan sadece Gize’deki piramit

günümüzde bütün ve düzgün hâlde. Diğer altısının yok

olmasına ya da harabe hâline gelmesine rağmen bir

zamanlar görkemli bir şekilde ayakta durduklarını, söylenti

ya da efsane ürünü olmadıklarını doğrulayan yeterli

doküman ve arkeolojik kanıt bulunuyor.

Bu parçaya göre Philo’nun yedi harikası ile ilgili olarak

I. Tarih içinde aralıklarla bu listedeki yanlışlıkların

başkaları tarafından düzeltildiği

II. Tam hâllerine ulaşılmayanların kalıntılarına ya da var

olduğuna dair belirtilere erişildiği

III. Dünya’nın Yedi Harikası listelerinin en ünlüsü ve en

geçerlisi olduğu

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

3. (I) 552 yılında Juan-Juan Devleti, Bumin’in liderliğindeki

Göktürk topluluğu tarafından yıkıldı. (II) Bu gelişmeyle İl

(İllig) Kagan unvanını kazanan Bumin, aynı yıl Göktürk

Devleti’ni kurmayı başardı. (III) Takip eden yıllarda

Göktürk Devleti, Karadeniz’den Kore’ye kadar uzanan bir

konfederasyon hâline gelerek bütün Orta Asya’nın tek

hâkimi oldu. (IV) Bu siyasi teşkilata sonradan Moğol ve

Mançu kökenli kabileler de itaat etti. (V) Moğollar ve

Mançular, her ne kadar Orta Asya halklarından olsalar da

Türk kökenli olarak kabul edilmezler.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

P:327

327

TEMATİK METİNLER 41

4. 20 TL’nin arka yüzünde Mimar Kemaleddin’in portresi yer

almaktadır. 1870-1927 yılları arasında yaşamış olan

Mimar Kemaleddin, imza attığı mimari eserler ve

eserlerindeki tarz ile ulusal mimarlık akımının

öncülerinden biri olarak kabul edilir. Yine arka yüzde,

Mimar Kemaleddin’in eserlerinden biri olan Gazi

Üniversitesi Rektörlük Binası’nın çizgisel bir çalışması ile

kemer, dairesel motif ve mimarinin üç boyutlu yapısını

simgelemek üzere küp, küre, silindir gibi formlar tasarım

bütünlüğü içinde kullanılmıştır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır

basmaktadır?

A) Öyküleme B) Örnekleme C) Tartışma

D) Açıklama E) Karşılaştırma

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Panmunjom Ateşkes Antlaşması, 27 Temmuz 1953

tarihinde Birleşmiş Milletler ile Kuzey Kore ve Çin

arasında yapılan ve Kore Savaşı’nı sona erdiren ateşkes

antlaşmasıdır. Antlaşma, Birleşmiş Milletler Komutanlığını

temsilen ABD Ordusu Korgenerali William Harrison ile

Kore Halk Ordusunu temsilen General Nam Il tarafından

imzalanmıştır. Antlaşma “son barışçıl bir çözüm

sağlanıncaya kadar, Kore’deki düşmanlıkların ve silahlı

eylemlerinin durdurulmasını sağlamak” amacıyla yapılmış

olup bugün bile henüz nihai barışçı bir çözüm

gerçekleşmemiştir. Bu ateşkes ile birlikte 38. kuzey

enleminde iki ülke arasında fiilî sınır olan Kore Tarafsız

Bölgesi kurulmuş ve savaş esirleri ülkelerine geri

gönderilmişlerdir.

I. Amacı barışçıl bir çözüm sağlamaktır.

II. Antlaşmanın bir tarafında Birleşmiş Milletler vardır.

III. Anlaşma sonrasında hiçbir olumlu sonuç ortaya

çıkmamıştır.

5. Bu parçada Panmunjom Ateşkes Antlaşması’yla ilgili

olarak yukarıdakilerden hangilerine değinilmemiştir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

6. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır

basmaktadır?

A) Gerekçeler sunarak düşünsel zemini sağlamlaştırma

B) Anlatılanları sayılar vererek daha inandırıcı kılma

C) Bazı kavramlar arasında karşılaştırma yapma

D) Okurun gözünde bir görüntü canlandırma

E) Okurun bilgi dağarcığını zenginleştirme

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Tarihler 541’i gösterdiğinde İmparator Jüstinyen yapımı

yeni biten Ayasofya’nın heyecanı içindeydi.

Konstantinopolis’i eğlence ve kültür merkezi hâline

getirmişti ancak yavaş yavaş yaklaşan bir tehlike vardı.

Bir anda ortaya çıkan veba salgını herkesi esir almaya

başlıyordu. Doğu Roma İmparatorluğu veba ile karşı

karşıya kalmıştı. Mısır ile yakın ilişkileri vardı. Yapılan

tahminler Mısır’daki limandan gelen gemilerle birlikte veba

taşıyan farelerin de ülkeye geldiği yönündeydi. Roma

hukukunun dikkat çekici kanunlarından biri, Jüstinyen’in

çıkardığı Karantina Kanunu’ydu. Ancak ne yazık ki geç

kalmıştı. Veba yüzünden yüz binlerce insan kısa sürede

ölecekti. Ve bu veba iki asır sürecekti.

7. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır

basmaktadır?

A) Açıklayıcı öyküleme

B) Somutlayıcı açıklama

C) Betimleyici öyküleme

D) Açıklayıcı betimleme

E) Açıklayıcı karşılaştırma

8. Bu parçadan hareketle

I. Veba salgınının, Mısır’dan gelmiş olabileceği

düşünülmüştür.

II. Ayasofya’nın inşasını Jüstinyen başlatmıştır.

III. Jüstinyen’in çıkardığı Karantina Kanunu tarihte bir

ilktir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

P:328

328

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Teknoloji” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

42

Teknoloji Testi

1. • Günümüzde gençler, arkadaşlarıyla daha çok sosyal

medyada sosyalleşiyor. Ancak sosyal medya

platformları, eğlenmek ve kişi ya da topluluklarla

iletişim kurmak gibi amaçların yanında maalesef

zorbalık için de oldukça fazla kullanılıyor. Bu nedenle

zorbalık, mahalle ortamlarından çevrim içi ortamlara

taşınıyor. Son araştırmalara göre gençlerin en az

%36,5’i siber zorbalığa uğruyor. Siber zorbalığa

maruz kalmak, özellikle çocuklarda gittikçe artıyor. • Ebeveyn kontrolü içeren güvenlik yazılımlarıyla

çocuğunuzun mesajlar, sosyal medya kullanımı, kişi

listesi, ziyaret ettiği internet siteleri, hangi

uygulamayı kaç saat kullandığı gibi tüm çevrim içi

aktivitelerini ve anlık olarak konum bilgisini kontrol

edebilseniz de bir çocuğun siber zorbalığa maruz

kaldığını tahmin etmek veya kalmasını engellemek

zordur. Çünkü siber zorbalık kurbanı her 10 gençten

sadece 1’i, bir ebeveyni veya güvenilir bir yetişkini

yaşadığı zorbalık konusunda bilgilendiriyor.

Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi

söylenebilir?

A) Siber zorbalığın önlenmesiyle ilgili neler yapılması

gerektiği anlatılmaktadır.

B) Siber zorbalığa maruz kalma oranları sayısal olarak

verilmektedir.

C) Güvenlik yazılımlarının internetten gelen olumsuz

etkileri önlemede başarısız olduğu üzerinde

durulmaktadır.

D) İnternet üzerinden yapılan zorbalıkların oranı ve

farkına varmanın zorluğu anlatılmaktadır.

E) Bir internet tehlikesiyle ilgili artış hızı ve bunu

durdurma yöntemleri aktarılmaktadır.

2. Metaverse; tüm sanal dünyaların, artırılmış gerçeklik ve

internetin toplamı da dâhil olmak üzere neredeyse

geliştirilmiş fiziksel gerçeklik ve fiziksel olarak kalıcı sanal

alanın yakınsamasıyla oluşturulan kolektif bir sanal

paylaşılan alandır. Metaverse kelimesi, “meta” (ötesi,

sonrası) ve “evren” ön ssekinin bir bileşimidir. Tipik olarak

algılanan bir sanal evrene bağlı kalıcı, paylaşılan, 3D

sanal alanlardan oluşan, gelecekteki internet yinelemesi

kavramını tanımlayan terim, Neal Stephenson’ın 1992

bilim kurgu romanı “Kar Çöküşü”nde üretilmiştir.

Bu parçada metaverse kavramı ile ilgili olarak

I. İlk kez nerede kullanılmıştır?

II. Kelime kökeni nedir?

III. Kapsamı tam olarak nedir?

sorularından hangilerinin cevabına yer verilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

3. (I) Dağıtılmış Ağ Saldırıları, genellikle Dağıtılmış Hizmet

Reddi (DDoS) saldırıları adıyla bilinir. (II) Bu tür saldırılar,

herhangi bir ağ kaynağı için geçerli olan belirli kapasite

sınırlarından faydalanır. (III) Bu engellemeyi web

sunucuları gibi ağ kaynaklarının eş zamanlı olarak hizmet

verebileceği isteklerin sayısı ve bant genişliğinin sınırlı

olmasından yararlanarak yapar. (IV) İstek sayısı

altyapıdaki herhangi bir bileşenin kapasite sınırını her

aştığında hizmet düzeyi büyük olasılıkla şu iki sorundan

biriyle karşılaşır: (V) İsteklere verilen yanıtlar normalden

çok daha yavaş olur. (VI) Bazı kullanıcı istekleri tamamen

yok sayılabilir.

Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine,

düşüncenin akışına göre, “DDoS saldırısı, saldırıya

uğrayan web kaynağına birden çok istek göndererek web

sitesinin çok sayıda isteği işleme kapasitesini aşmayı ve

doğru şekilde çalışmasını engellemeyi amaçlar.” cümlesi

getirilmelidir?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:329

329

TEMATİK METİNLER 42

4. “Fintech” sözcüğü, “finans” ve “teknoloji” kelimelerinin

birleştirilmesi ile oluşmuştur. Bankacılık otoritelerine göre

fintech, “tüketicilere finansal hizmetler ve ürünler sunmak

için kullanılan teknoloji” demektir. Fintech grubunda mobil

bankacılık ve temassız ödemeler vardır.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

hangisi söylenebilir?

A) Anlatılmak istenenler karşılaştırma tekniğiyle

aktarılmıştır.

B) Bir kavram üzerine köken bilimsel bilgiler verilmiştir.

C) Somutlama için kişileştirme tekniği kullanılmıştır.

D) Örneklendirme yöntemine başvurulmuştur.

E) Kavramlar arasındaki karşıtlıklardan yararlanılmıştır.

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) Nesnelerin interneti (Internet of Things, kısaca IoT),

fiziksel nesnelerin birbirleriyle veya daha büyük

sistemlerle bağlantılı olduğu iletişim ağıdır. (II) Nesnelerin

tekil anahtar (unique identifier) ile işaretlenerek internet

altyapısı üzerinden birlikte çalışabilmesi ve bu sayede

küçük parçaların toplamından daha büyük değerler

oluşturulması öngörülmüştür. (III) Nesnelerin interneti

açısından nesne kavramı, oldukça geniş bir anlama

sahiptir. (IV) Her türlü izleme cihazları, sensörler,

biyoçipler veya erişim düzenekleri nesne olarak

nitelendirilmektedir. (V) Bir cihazın “akıllı” sayılabilmesi ve

nesne olarak nitelendirilebilmesi için gerekli şartlar: Tekil

bir isme sahip olması (unique id), bağlanılabilir olması ve

bir sensörü olmasıdır. (VI) Bu sayede akıllı nesne

dünyanın herhangi bir yerinden erişilebilir ve kontrol

edilebilir hâle gelmektedir. (VII) Nesnelerin tekil bir isme

sahip olması günümüzde yaygın olarak kullanılan IP

adreslerinin sınırlı olması sebebiyle pek mümkün değildir.

(VIII) Bu durumu aşmak için tasarlanmış olan IPv6’nın

kullanımı ile birlikte nesneler, gerçek manada benzersiz

hâle gelebilecektir.

5. Bu parçaya göre nesnelerin tekil bir isme sahip

olmasının önündeki engel aşağıdakilerden hangisiyle

aşılmıştır?

A) unique id B) unique identifier C) biochipler

D) IPv6 E) sensörler

6. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi

kendinden önce gelen cümlenin örneklerini barındırır?

A) III B) IV C) V D) VI E) VIII

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. • Hidroponik, toprak kullanmadan su içinde mineral

besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemidir.

Hidrokültürün bir alt kümesidir. Karasal bitkiler;

mineral besin solüsyonunda veya perlit, çakıl,

mineral yün, genişletilmiş kil ve Hindistan cevizi

kabuğu gibi nötr bir ortamda kendi kökleriyle

yetiştirilebilir. Hidroponik sistemlerde kullanılan

besinler balık dışkısı, ördek gübresi, kimyasal

gübreler ya da yapay besin çözeltileri gibi çok farklı

kaynaklardan gelebilir. Hidroponik olarak asal

ortamda yetiştirilen bitkiler; domates, biber, hıyar,

marul, haşhaş ve Arabidopsis thaliana gibi model

bitkileri kapsar. • Hidroponik, toprağa ihtiyaç duymadığı için bu

yöntemle toprağı verimsiz olan yerlerde de tarım

yapılabilir. Su ihtiyacı azalır. Bitkilerin beslenme

seviyeleri kontrol edilebilir, bu sayede daha nitelikli

deneyler yapılabilir. Kirlilik gibi etkenlerden

etkilenilmez. Hasat kolaylığı sağlanır. Bitkiler daha

sağlıklı büyür. Hidroponik, tarım için su kullanımında

azalma gibi pek çok avantaj sağlar. 1 kg domates

yetiştirmek için yaygın çiftçilik yöntemlerinde 400 litre

su kullanmak gerekir; hidroponik yönteminde 70 litre

su yeterlidir. Üretime gerek duyulan su eksikliği

yüzünden ulaşılabilir suya sahip olmayan uygunsuz

ortamlarda gıda maddesi yetiştirmek bu yöntemle

mümkündür.

7. Bu iki parça arasındaki ilişkiyle ilgili olarak

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Geleneksel tarımın yeni yöntemlerini anlatarak maliyet

analizi yapmaktadırlar.

B) Yeni bir tarım türünün nasıl yapılacağını ve

kazanımlarını anlatmaktadırlar.

C) Hidroponik tarıma getirilen yenilikleri ve bu işin

ekonomik kazanımlarını sıralamaktadırlar.

D) Topraksız tarımın ana başlıklarını ve bu yöntemin

yararlarını anlatmaktadırlar.

E) Sağlıklı bir tarım çeşidini tanıtmakta ve bu işin ne

kadar gelir getireceğini aktarmaktadırlar.

8. Yukarıdaki iki parçada “hidroponik”in ekonomik

yararlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine

değinilmiştir?

A) Bitkilerin kirlilikten etkilenmesini önlemesi

B) Nitelikli deneylerin yapılabilmesi

C) Su kullanımının azaltılması

D) Bitkilerin daha sağlıklı büyümesi

E) Bitkilerin beslenmelerinin takip edilebilmesi

P:330

330

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Tıp” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

43

Tıp Testi

1. ARHGAP11B geni, yalnızca insanlarda bulunan ve beynin

dil ve planlama gibi üst seviye bilişsel fonksiyonlardan

sorumlu kısmı olan neokorteksi genişletmedeki rolü ile

bilinir. 18 Haziran 2020’de Science’da yayımlanan bir

çalışmada araştırmacılar, insanlara benzerlikleriyle bilinen

ancak bu geni taşımayan bir primat türü olan

marmosetlerin (ipek maymun) fetuslarına bu genin

aktarımını yaptılar. 101 günün ardından, maymunların

gelişen beyinlerinin neokortekslerinin daha büyük olduğu

ve gene sahip olmayan normal maymunların beyin

dokusundan çok daha fazla kıvrımlı yapıda olduğu

görüldü. Beynin bu kısmında daha fazla kıvrım olması

önemlidir çünkü bu kıvrımlar, beynin kafatasına göre çok

büyük olmasını engellerken beyin hücrelerinin ya da

nöronların bulunabileceği yüzey alanının da genişlemesini

mümkün kılar. İnsan geninin başka bir primatın beyninde

benzer bir amacı yerine getirdiğini göstermek, beyin

hastalıkları konusunda gelecekteki tedavilere bir yol

gösterebilir.

Bu sözler

I. ARHGAP11B geniyle ilgili yeni gelişmeleri anlatır

mısınız?

II. Beyin hastalıklarının tedavisi konusunda yeni ümit

ışığı var mı?

III. Neokorteksin ARHGAP11B genini baskılaması yeni

bir bilgi mi?

sorularından hangilerine karşılık olarak söylenmiş

olabilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

2. Marketlerimizde kol gezen, besin yoluyla aldığımız

tehlikeli bir kitle imha silahı (KİS) var: gluten. Gluten

çoğunlukla buğdayda ama aynı zamanda arpa, çavdar ve

yulafta da bulunan bir protein karışımıdır. Bu tahıllardan

ekmekler, makarnalar, granolalar (kuru meyve ve tahıl

karışımından yapılan kahvaltı), erişte-noodle ve tortillalar

yapılıyor. Bu durum, doğuştan gelen bir bağışıklık sistemi

hastalığı olan çölyak hastalığından muzdarip milyonlarca

kişi için büyük dert. Bu hastalarda gluten, vücudun ince

bağırsağa saldırmasına sebep oluyor. Daha fazla sayıda

insan ise “çölyak olmayan buğday hassasiyeti”ne sahip.

Bu hassasiyette gluten, çölyak benzeri belirtileri tetikler ve

kişi karın ağrıları çekebilir, ishal olabilir veya depresyona

girebilir. Gluten bu hastalıklara sahip bireylerin

bağırsaklarında bomba etkisi yaratır. Hassasiyet

taşımayan kişiler içinse yararlıdır.

Bu parçaya göre gluten ile ilgili olarak

I. Tahıl ürünlerinde değişik oranlarda bulunur.

II. Genel nüfusun çoğunluğu için zararlı bir proteindir.

III. Kullanan herkeste karın ağrısı ve ishale yol açar.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

3. Klima kullanmadığınızda serinlemek için iki unsuru göz

önünde bulundurmanız gerekir: genel ısı ve nem miktarı.

Sıcak bir günde terlemek, vücudunuzu çekirdek ısısına

döndürmede şaşırtıcı ölçüde etkili bir yöntemdir.

Cildinizdeki su damlacıkları, sıvıdan gaz hâline geçerken

buharlaşma sayesinde vücudunuzdaki sıcaklığı alır ve

cildinizin altındaki kanı serinletir. ----. Yani bu durum şu

anlama geliyor: Serin kalmak, cildinizden mümkün olduğu

kadar fazla teri buharlaştırmaya bağlı. Bunun için de

nispeten kuru olan havayı vücudunuzdan geçirmeye

devam etmeniz gerekiyor. Evinizin düzeni, bunu

yapmanıza yardımcı olabilir.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Serinlik, sadece biz insanlar için değil tüm canlılar için

gereklidir

B) Kan basıncı, damarlarda tansiyonu tetikler ve

hepimizin bildiği kardiyovasküler hastalıklara dönüşür

C) Serinleyen kan, vücudunuzun merkezine geri gider ve

genel sıcaklığınızı düşürür

D) Serinlik, vücut için her zaman iyi olmasa da ateşin doruk

noktaya çıktığı hastalık anlarında aranan bir özelliktir

E) Kanın belirli bir sıcaklıkta olması gerektiğini hepimiz

biliyoruz aslında yoksa hayat devam etmez

P:331

331

TEMATİK METİNLER 43

4. - 5. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Geriatri, yaşlılığa bağlı olarak oluşan sağlık sorunlarını ve

bunların tedavilerini inceler. Kronik hastalıkların

tedavisindeki gelişmeler ve buna paralel ortalama yaşam

beklentisinin uzaması ile iç hastalıkları disiplininin bu dalı,

gelişmekte olan ülkelerde önem kazanmaktadır. Vücutta

yaşlılıkla birlikte meydana gelen metabolizmanın

yavaşlaması, strese karşı direncin azalması gibi

değişiklikler nedeniyle hastalıkların tedavileri ve hastaya

yaklaşımda da nüanslar ortaya çıkmaktadır. Geriatri,

genel iç hastalıkları konularının yanı sıra alzaymır başta

olmak üzere sık görülen kognitif problemler ve bunların

tıbbi ve davranışsal tedavileri ile de ilgilenmektedir.

Yaşamın bu döneminde hastalıkların yoğunlaşmasıyla

birlikte koruyucu hekimlik de ön plana çıkar. Bu hasta

popülasyonunda strese karşı rezerv düşük olduğu için

koruyucu hekimlik uygulamalarında gereksiz tahlil ve

tetkiklerden kaçınarak mümkün olan en iyi koruyucu

hekimlik hizmetini sunmak da geriatri uzmanlarının

sorumluluklarındandır.

4. Bu parçada yaşlılık hekimliğiyle ilgili olarak

I. Gerekli olmayan tıbbi tetkiklerden kaçınılması,

II. Yaşlılıkta metabolizmanın yavaşlamasının göz ardı

edilmemesi,

III. Bilişsel gerilemelerin artmasına dikkat edilmesi

maddelerinden hangileri uyarı niteliğinde dile

getirilmiştir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

5. Bu parçanın anlatımında yazarın

I. Konuyu işlerken karşıtlıklardan sıklıkla

yararlanmalısın.

II. Bir sonucu söylerken onu hazırlayan nedenleri de

dile getirmelisin.

III. Bir konuya başlarken ilk cümlede ana çerçeveyi

belirlemelisin.

önerilerinden hangilerine uygun hareket ettiği

söylenebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

6. Çoğu insan, tıptaki ana ayrımın modern tıp ile alternatif tıp

arasında olduğunu düşünür. İnsanların böyle

düşünmesinin nedeni, medyanın sorunu tamamen bu

şekilde tanımlamasıdır. Medyada genellikle modern tıp ve

alternatif tıp ne yazık ki birbirinin karşıtı olarak gösterilir

gelgelelim ikisi arasında uzlaşı arayanlar ya da her iki

yaklaşımın da üstünlükleri ve zaafları bulunduğunu

savunanlar da yok değil.

Bu parçanın anlatımında

I. Karşılaştırma,

II. Tanımlama,

III. Tartışma

tekniklerinden hangilerine başvurulmuştur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

I. Bu da bizi gerçek dünyaya hazırlar.

II. Derler ki susuz kalırsanız idrarınızı içebilirsiniz.

III. Evet evet, gebelik süresince fetüsü saran plasentada

dahi çeşitli mikroplar bulunur.

IV. Ama bu doğru değil; mikroplar her yerde,

bedenimizde, çevremizde...

V. İdrarın steril olduğu sıkça paylaşılan bir uydurmadır.

VI. Rahim ve plasentada bile varlar.

7. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün

oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan

dördüncü olur?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

8. Birleştirildiğinde anlamlı bir paragraf oluşturacak bu

cümlelerin hangisi “İnsan dışındaki çoğul öznelerin

yüklemleri tekil olur.” kuralına aykırı özelliktedir?

A) II B) III C) IV D) V E) VI

P:332

332

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “UNESCO” konusu

ile ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

44

UNESCO Testi

1. Doğa ve kültür mirası tarihinde son üç yüz yıldır kabaca

her asırda yeni bir kavramın doğduğu görülür. 21. yüzyılın

doğa koruma ve alan yönetimi paradigması olan

jeoparklar, 2000 yılında Yunanistan, Almanya, İspanya,

Fransa öncülüğünde kurulan Avrupa Jeoparklar Ağı ile

gerçekleşmiştir. Jeoparkların üç temel hedefi vardır: yer

mirasının etkin biçimde korunması, doğa eğitimleri

sayesinde toplumun yerküre farkındalığını artırma ve

jeoturizm vasıtasıyla sosyo-ekonomik yerel kalkınma

sağlama. Avrupa’da doğan jeopark kavramı, kısa sürede

küresel ölçekte kabul görmüş ve 2015 yılında UNESCO

IGGP programına dâhil edilerek uluslararası nitelik

kazanmıştır.

Bu parçada;

I. Jeopark kavramının doğuşu ve uluslararası duruma

gelmesi,

II. Jeoparkların Avrupa ülkelerinin doğasına yaptığı

katkılar,

III. Jeoparkların temel hedeflerinin önündeki küresel

engeller

konularından hangileri anlatılmaktadır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. “Noel Baba” olarak da bilinen Aziz Nicholaos’un doğum

yeri ve çocukluğunun geçtiği yer olan Patara, Likya Birliği

şehirlerinin temsilcilerinin buluştuğu dünyanın en eski

meclis binasına da sahip. Amfiteatr, tarihsel deniz feneri,

ana cadde, hamamlar, Roma zafer takı, Tepecik mezarlığı,

bazilika ve çeşitli tapınaklarla tarihsel açıdan büyük

zenginliğe sahip antik kentte bulunan dünyanın en eski

demokratik meclis binası olarak bilinen Patara Meclis

Binası, TBMM tarafından restore edilerek ziyarete açıldı.

Bu parçaya göre Patara;

I. Aziz Nicholaos’un doğduğu evi de içine alan

çocukluğunun geçtiği mahalle,

II. TBMM’ce restore edilen meclis binasının yanında

bulunan amfiteatr,

III. Bilinen en eski demokratik meclis binası olan Patara

Meclis Binası

olarak tanımlanan yerlerden hangilerini kesin olarak

barındırır?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

3. Bu yılki en önemli gelişmelerden biri de 14 metre

uzunluğunda ve tamamen kamıştan yapılan antik gemi

replikası Abora-IV, sergilenmek için Patara Antik Limanı’na

getirildi. Alman Arkeolog Dr. Dominique Görlitz’in

tasarladığı gemi, Bulgaristan’ın Varna Limanı’ndan

1 Ağustos’ta denize indirildi. “Barış ve uluslararası anlayış

için yelken açmak” sloganıyla Karadeniz’den Akdeniz’e yol

aldı. Yaklaşık 3 ay önce Kaş Limanı’na ulaşarak buradan

da kara yoluyla 43 kilometre uzaklıkta yer alan Patara

Antik Kenti’ne taşındı. Bu taşıma işlemine ----.

I. yerel yönetimlerin yanı sıra köylüler de eşlik etti

II. geminin çok ağır olması nedeniyle süresiz bir şekilde

son verildi

III. antik limanın zamanla sahilden içeride kalması

nedeniyle gerek duyuldu

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre

yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4. Farklı medeniyetlerin varlık gösterdiği, kentsel ve

arkeolojik sit alanı olan Sille, bu özelliğiyle uluslar üzeri

değere sahiptir. Arazi çalışması, arşiv ve literatür taraması

yöntemleri kullanılarak Sille’nin Dünya Miras Alanı

potansiyelleri araştırılmış; UNESCO Dünya Miras Listesi

adaylığı için kriterler belirlenmiş; alan yönetimi eylem

planları geliştirilmiştir. Tarihî kentin sahip olduğu değer ve

potansiyelleriyle Dünya Miras Alanı adayı olabileceği

değerlendirilmiştir. Böylece alanın mevcut dokusunun tüm

insanlığın ortak değeri olarak sürdürülebilir

korunurluğunun sağlanması mümkün olabilecektir.

Bu parçanın anlatımında;

I. Okurun bilgi dağarını genişletme,

II. Görüntüyü sözcüklerle zihinde canlandırma,

III. Sayıp dökmelere yer verme

yöntemlerinden hangilerinin kullanıldığı söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

P:333

333

TEMATİK METİNLER 44

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

1992’de kurulan UNESCO Dünya Belleği Programı;

insanlığın tarihsel, kültürel ve sosyal belleğini oluşturan

bilgi ve belgelerin kaybolma veya yok olma olasılıklarına

karşı korunmalarını ve dijital ortamda bu bilgi ve belgeleri

paylaşmayı amaçlıyor. Bu amaca yönelik olarak ise

programın üç ana hedefi bulunuyor. Bunların ilki,

yeryüzünün belgesel mirasının en uygun tekniklerle

korunmasını kolaylaştırmaktır. İkincisi, belgesel mirasa

evrensel erişimin sağlanması konusunda yardımcı

olmaktır. Üçüncüsü de belgesel mirasın varlığı ve önemi

hakkında dünya çapında farkındalık oluşturmaktır.

5. Bu parçada UNESCO Dünya Belleği Programı ile ilgili

olarak

I. Belgelerin korunması amacıyla yapılan etkinlikler

nelerdir?

II. Belgelerin içeriğine kimlerin ulaşımı

düşünülmektedir?

III. Amaçları arasında insanların dikkatini konuya

çekmek var mı?

sorularından hangilerinin cevabı yer almaktadır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

6. Bu parça oluşturulurken

I. Aktarılacak bilgileri numaralayarak art arda sıralama,

II. Cümle başındaki kimi sözcüklerle önceki ifadelere

gönderme yapma,

III. Cümleleri kişisel duygulardan tamamen arındırarak

kurma

durumlarından hangilerine uygun davranıldığı

söylenebilir?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı

yetkililerinden edinilen bilgiye göre Neron Deniz Feneri’nin

restorasyonu 2 yıl içinde tamamlanacak. 2011 yılında

başlayan bundan önceki restorasyonda tamamlanan

6 metre platformun üzerine şimdi fenerin orijinal taşlarıyla

yaklaşık 26 metre yüksekliğinde ve 6 metre çapında

Neron Deniz Feneri’nin kulesi, yeniden inşa edilecek.

Fenerin çevre düzenlemesi de yapılacak. Platformun kare

biçimindeki çevresi 80 metre, alanı ise 400 metrekare.

Restorasyon tamamlanınca MS 54 yılında inşa edilen

fener, 1968 yıl sonra ikinci doğumunu yaşayacak.

7. Bu parçadan Neron Deniz Feneri’yle ilgili olarak

I. Kaidenin ilk restorasyonu MS 54 yılında yapılmıştır.

II. Kaide daha önceki bir çalışmada restore edilmiştir.

III. Hakkındaki bilgiler resmî bir kanaldan alınmıştır.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

8. Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Neron Deniz Feneri’nin şu ana dek restore edilen

kısmının kaide hariç tutulduğunda yerden yüksekliği

6 metredir.

B) Antalya Valiliği yetkililerinden edinilen bilgiye göre

Neron Deniz Feneri’nin 1968 yıldır süren karanlığına

bir son verilmiş olacak.

C) Neron Deniz Feneri’nin yeniden inşası, kendi taşları ile

yapılacaktır.

D) Antalya Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon

Başkanlığı, Neron Deniz Feneri’nin restorasyonu ile

ilgili kamuya açık bir bilgi vermiştir.

E) Neron Deniz Feneri’nin platform kısmının restorasyonu

2 yıl içinde tamamlanacaktır.

P:334

334

TEMATİK METİNLER

 Bu testte yer alan soruların metinleri “Uzay” konusu ile

ilgilidir.

 Bu testte yer alan soruları üst üste çözmenizi tavsiye

ederiz.  Bu test için size verilen süre 8 - 12 dakikadır.

D B Y N

45

Uzay Testi

1. Ay yüzeyine ulaşan ilk uzay aracı “Apollo 11” miydi?

Bakalım, görelim. Uzaya yolculuk konusunda ABD ile

Rusya arasında hep bir çekişme olmuştur. Ay’a yolculuk

konusunda da iki devlet büyük bir yarış içindeydi.

İki ülke de defalarca başarısız deneme yaptı. Ardından

Rus yapımı Luna-2 roketi, Ay yüzeyine ulaşan ilk uzay

aracı olmayı başardı. Başardı başarmasına ama büyük bir

sorunla birlikte. Luna-2, Ay yüzeyine yüksek hızla

çarparak infilak etti. Bu yüzden “Apollo 11” ilk başarılı

yolculuk olarak ün kazandı.

Bu parçanın

I. Luna-2 roketi, Ay yüzeyine inen ilk araç sayılabilir.

II. Ay yüzeyine ilk inen araç, ABD’nin yolladığı Apollo

11’dir.

III. Apollo 11, Ay’a ulaşan ilk araç olma özelliğine sahip

değildir.

görüşlerinden hangilerini yalanlamak amacıyla

yazıldığı söylenemez?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

2. Modern zamanlarda yapılan gözlemlerde çok ilginç olarak

artık uzayın hayal edilemeyen derinliklerine kadar

inilebiliyorken gökyüzünü keşfeden ilk bilim adamlarının

çalışmaları çok eskilere dayanıyor. Son beş yüz yılda,

1781 yılında keşfedilen ilk gezegen, Uranüs oldu.

Dünya’ya olan uzaklık açısından Neptün’den sonra gelen

Uranüs’ün ilk keşfedilen gezegen olması da hayli ilgi

çekici.

Bu parçanın yazarının dikkat çekici bulduğu noktalar

arasında;

I. Uranüs’ün, Neptün’e Dünya’dan daha yakın

olmasına rağmen Neptün’den önce keşfedilmiş

olması,

II. Neptün’ün, Dünya’ya Uranüs’ten daha yakın

olmasına rağmen Uranüs’ten sonra keşfedilmiş

olması,

III. Uranüs’ün, Dünya’ya Neptün’den daha uzak

olmasına rağmen daha önce keşfedilmiş olması

durumlarından hangileri vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

3. (I) Uzayın hep çok uzak olduğu düşünülse de aslında

uzay sanıldığı kadar uzak değil. (II) Çok şaşırtıcı gelmedi

mi size de bu bilgi? (III) Görünmez sınır Dünya’nın 100

km üzerinde bulunuyor. (IV) Yani teorik olarak arabanızı

yukarı doğru sürebilseydiniz bir saatten daha kısa bir

sürede uzaya gidebilirdiniz. (V) Uzayın resmen başladığı

yer, Karman Line (Karman Hattı) olarak belirtiliyor.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir

bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer

değiştirmesi gerekir?

A) I ile II B) II ile III C) II ile IV

D) II ile V E) III ile V

4. Uzay boşluğunda iki metal parçası, birbirine değdiğinde

bağlanırlar. Bu, soğuk kaynak denilen bir süreçten

dolayıdır. Dünyada ise çevremizde bulunan oksijen

nedeniyle bu garip durum doğal olarak gerçekleşmiyor.

Ancak bazı üretim süreçlerinde kullanıldığı biliniyor.

Astronotların araçları içinse Dünya’dan çıkarken bile bir

oksit tabakası tarafından muhafaza edildikleri için böyle

bir durum gerçekleşmemektedir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili

I. Duyular arası aktarım yapılmıştır.

II. Karşılaştırma sonunda söylenebilecek bir yargıya yer

verilmiştir.

III. Sayı sıfatıyla çoğaltılmış özne, çoğul yüklem almıştır.

IV. Önceki cümleye bağ kuran sözcükler kullanılmıştır.

V. Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir.

yargılarından hangileri yanlıştır?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve IV

D) II ve IV E) IV ve V

P:335

335

TEMATİK METİNLER 45

5. - 6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

(I) SpaceX, kendi fırlattığı roketin burun konisi

kaplamasının her iki parçasını da ilk kez başarıyla

yakaladı. (II) Roketin ucundaki içinde yükün depolandığı

bombeli kısım yani kaplama parçaları Anasis-II isimli

Güney Kore uydusunu taşıyan roketle fırlatılmıştı.

(III) Gökyüzüne fırlatıldıktan sonra tekrar Dünya’ya düşen

parçalar, özel yapım bir gemi tarafından yakalandı.

(IV) Mümkün olduğunca fazla roket parçasını güvenle

yakalayabilmek, SpaceX’in uzay yolculuğu maliyetini

düşürme misyonu için kilit önem taşıyor. (V)

5. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine,

düşüncenin akışına göre, “Çünkü bu, roketleri yeni

baştan inşa etmek yerine mevcut roketlerin tekrar

kullanılabilmesi anlamına geliyor.” cümlesi getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine,

düşüncenin akışına göre, “Elon Musk, şirketine yüklediği

bu genel tasarruf görevi dolayısıyla inanılmaz işler

başaracağa benziyor.” cümlesi getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V

7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotlardan

Hurley’nin “Yörüngedeki gecelerde bu manzarayı

görmekten asla sıkılmam.” açıklamasıyla Twitter

hesabından paylaştığı fotoğraf, 46 binden fazla beğeni

alırken komplo teorisyenlerinin de ilgisini çekti. Fotoğrafta

yıldızların neden görünmediğini soran komplo

teorisyenleri, bunun aslında photoshop ürünü olduğunu ve

astronotun takipçilerine yalan söylediğini ileri sürdü.

Kullanıcılardan biri yalnızca “Yıldızlar nerede?” diye

sorarken bir diğeri de şöyle yazdı: “Bu fotoğraf sahte,

içine yıldızları koymayı unutmuşlar.” ----. İnsan gözleri

gelişmiş biyolojik sistemler olduğu için geceleri yüksek

ışıklı ortamlarda bile bazı parlak yıldızları ayırt edebiliyor.

Ancak standart mobil cihaz kameraları, “görüntüleme

tekniği” açısından gözden çok daha ilkel sistemler olduğu

için gece vizörde parlak bir nesnenin varlığı, kameraların

yıldızları görüntülemesini engelliyor.

7. I. BBC’nin haberine göre göz, uzayda dünyadakinden

biraz daha verimsiz çalışabiliyor

II. Somag News’in aktardığına göre söz konusu

fotoğrafta yıldızların görünmemesinin aslında basit

bir nedeni var

III. Agence France Presse’in verdiği habere göre

Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki fotoğraf

makineleri, insan gözünden çok daha ileri cihazlar

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına

göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

8. Bu parçanın anlatımında

I. Haber metinlerinde bir sorun, ortaya çıkış şekliyle

verilirken soru işaretlerinin sonuçlanmasını da

aktarmak gerekir.

II. Metinlerde özel isimlerin, her zaman kaynak dilde

olduğu gibi yazılması tercih edilmelidir.

III. Alıntı cümleler yay ayraç içinde verilirse okur metni

daha açık seçik anlayabilir.

önerilerinden hangileri uygulanmıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) I, II ve III

P:336

336

TEMATİK METİNLER

BAŞARACAĞINIZA

BİR İNANSANIZ

İNANILMAZ

ŞEYLER

BAŞARACAKSINIZ.

P:337

SIFIR RİSK

S FIR 0I

RISK

7

P:338

338

SIFIR RİSK

Önce soru kökünü okuyunuz.

Sonra metni okuyunuz ve okuduktan sonra herhangi bir

1

nesne ile ya da elinizle metnin üzerini kapatınız.

 Metni sadece 1 defa okuyarak 8 dakika içerisinde soruları

doğru çözmeye çalışınız.  Dikkat! Bu testte yer alan soruların metinlerini

sadece bir (1) defa okuyunuz.

Enerji Dizayn Testi

1. Ben en çok üzen şey nedr, blyor musunuz? İnsanların

çevresne karşı duyarlı olmaması. Br tarafta yakılan

ormanlar, tarhî evler; br tarafta kültürlü ve duyarlı

olduğunu savunan nsanlar... Br tarafta krletlen denzler,

öldürülen hayvanlar; br tarafta çağdaş ve modern

olduğunu haykıran nsanlar... İnsanların çevre blncne

ulaşamamaları, korkarım daha kötü sonuçlar doğurablr.

Yetkllern buna br an önce çözüm bulmaları

gerekmektedr.

Bu parça çn en uygun başlık aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Çevre Blnc ve İnsan

B) Toplum ve Edebyat Dünyası

C) Yetkllern Sorumlulukları

D) Hayvanlarımız ve İnsanlarımız

E) Çağdaşlık ve Tarhmzde Yozlaşma

2. Caht Sıtkı Tarancı’nın ötek şarlerden ayrılan en öneml

yanı; ölümden korkmakla brlkte yaşama sevncne

dzelernde yer vermes, ksn brlkte aktarablmesdr.

Tarancı; bu k duyguyu brbrne karşıt olarak

düşünmemş, tam aksne brbrn tamamlayan unsur

olarak değerlendrmştr. Onun bu yaklaşımı, günümüz

şarlernce de değerlendrlmes gereken br ayrıntıdır.

Farklı duygular “farklı” olarak değl, “tamamlayıcı” olarak

değerlendrlmeldr.

Bu parçada asıl anlatılmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) Yaşamın yalnızca güzel tarafıyla okura aktarılması

gerektğ

B) Caht Sıtkı’nın bütün şarlerden daha başarılı yapıtlar

verdğ

C) Günümüzde şarlern toplumu kucaklayacak şrler

yazamadığı

D) Şrlerde karşıt sözcüklern kullanılmasının şr

güzelleştreceğ

E) Şrlerde karşıt duyguların brbrn bütünleyc unsur

olarak değerlendrlmes gerektğ

3. Szce esk dostluklar kaldı mı çağımızda? Yok, kalmadı ya

da daha ymser söyleyeym, gtgde azalıyor. Br gün

büsbütün ytp gdecek. Tarh ve yazın ktaplarında

duyulan, tanınan, okunan ama ne olduğu anlaşılamayan,

belrsz br duygu hâlne gelecek. Çağımızda kşler, bu

duygulardan çok, elle tutulur nesnelere değer veryorlar.

İlle de yarar beklenyor her şeyden. Yarar yan paraca

kazanç!.. Dostluklar, arkadaşlıklar br yana tlp gündelk

yaşamın çıkarları öne çıkıyor. Dost sandığınız, dost

belledğnz br kşnn brden maskey atıverdğn, sz

ortalıkta bırakıp kaçtığını görüyorsunuz.

Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum

aşağıdaklerden hangsdr?

A) İnsanların duygularını, esks kadar rahat br şeklde

dle getrememes

B) İnsanların kendlerne dost bulmakta zorlanması

C) Madd çıkarlara önem verlmesnn dostluğu yok etmes

D) Gündelk sorunların nsanların mutluluğunu

engellemes

E) Yaşanan olumsuzlukların, nsanları çıkar peşnde

koşmaya sürüklemes

4. Elnde yetk olduğunda veya güçlü olduğu zamanlarda

herkesn kendnden çekndğ kşler, ellerndek mkânları

kaybedp de güçsüz duruma düşünce bazı kşlern

oyuncağı ve alay konusu olurlar. Özellkle de daha

önceden br kuyruk acısı bulunan kşler, onların

makamlarından çeknerek yapamadıklarını, sonradan

yapmakla âdeta ntkam almış olurlar. Oysa bu hareket

çok yanlıştır.

Bu parçanın ana düşünces aşağıdak atasözlernden

hangsyle lşklendrleblr?

A) Kurunun yanında yaş da yanar.

B) Kul azmayınca Hak yazmaz.

C) Kusursuz güzel olmaz.

D) Kurt kocayınca köpeğn maskarası olur.

E) Kuzguna yavrusu şahn görünür.

P:339

339

SIFIR RİSK 1

5. Geçmş ancak geçmş br zaman olarak bellemel.

Yanlışlıklardan br şeyler çıkararak, başarılardan hız

kazanarak... Geçmşn bze güzel gelmesnn neden, onun

geçp gtmş olmasıdır. Geçmş zaman br kere geçp

gdnce bze hoş gelyor, gerçekte hoş olmasa da. Ama

geçmş hoş kılmak elmzde. Bugünkü davranışımıza

bağlı bu. Bugün ne kadar başarılı, ne kadar verml

olursak kendmze ve çevremze ne kadar yararlı olursak

dünümüz gerçekten hoş olur.

Bu parçada asıl vurgulanmak stenen aşağıdaklerden

hangsdr?

A) İnsanların, geçmş hep güzel yanlarıyla hatırlamak

stedğ

B) Geçmşn güzel anılarla dolu olmasının, yaşanan anın

y değerlendrlmesne bağlı olduğu

C) Yaşananların güzel olmasının, kşnn deneym ve

blncyle yakından lgl olduğu

D) Geçmşte yaşananların, nsanlar tarafından çoğu kez

hatırlanmak stenmedğ

E) İnsanların çevrelernde saygın br yere sahp olmak çn

yaşamlarını güzelleştrmeler gerektğ

6. Yıldıray Oğur, Ey Özgürlük adını taşıyan, yüksek lsans

tezne dayanan çalışmasında “serbestlk”, “özgürlük” ve

“hürryet” kelmelerne odaklanarak br kavram tarh

sunuyor. Eser; dlyle, ttzlğyle ve konuya yaklaşımıyla

ktaplaşan pek çok akademk çalışmadan farklı gerçekten

de. Kuru ve soğuk blgler vermek yerne okuru

sorgulamaya yönelten br havası var esern. Bunu

yaparken de düşüncelernn ağırlığını bozmamaya özen

göstermş sanatçı.

Bu parçada aşağıdaklerden hangsne

değnlmemştr?

A) Sanatçının üslup le düşüncey dengel kullandığına

B) Yapıtın, okuru düşünmeye sevk ettğne

C) Özgürlüğün sanatçı çn vazgeçlmez br kavram

olduğuna

D) Yapıtın pek çok yönüyle farklı br ntelğe sahp

olduğuna

E) Yapıtın br akademk çalışmaya dayandığına

7. Her brmz kend mutluluklarımızı yaratmak peşndeyz.

Bu, yeryüzündek kısacık geçmşmz boyunca mutlu

yaşamak steğ, en kutsal hakkımız. Ama beceremyoruz.

Mutluluk arayışlarımız çok defa çıkmaza gryor. Çünkü

hayattan gerektğnden fazla şey beklyoruz. Gerçeğ aşan

düşler kurmak, kşy yenlgden yenlgye sürüklüyor.

Bu parçada aşağıdak yargılardan özellkle hangsnn

üzernde durulmaktadır?

A) Kşnn yaşamla lgl abartılı hayaller kurması, onun

mutlu olmasını engellemektedr.

B) İnsanın toplumla barışık olmaması, onu düş kırıklığına

uğratmaktadır.

C) Toplumsal sorunlar, kşnn mutlu olmasına engel

olmaktadır.

D) Kşnn mutlu olmak gb br hakkı olduğunu blmes

gerekmektedr.

E) Mutluluk, kşnn mutlu olmayı çtenlkle stemesyle

mümkün olmaktadır.

8. I. Selm İler’nn her esernde yepyen ve farklı br anlayış,

br tat bulursunuz. Sanatçı; kendn ele veren fadelerle

gördüklern, duyduklarını aktarır. Bunu yaparken asla

yapaylığa düşmez, zorlamaz kendn. Bu kadar üretken br

sanatçı nasıl oluyor da kendn tekrarlamıyor, anlamak zor

doğrusu.

II. Hlm Yavuz’un şrlernde bugüne kadar başka br şar

andıran dzeye rastlamadım dersem abartmış olmam.

Hatta kends de br öncek tarzını tekrarlamaz, eskmez.

Gerçekten de sanatçı, aklına nasıl gelyorsa zorlamadan

yazdığı şrleryle görsel tanıklıklarına yer veryor ve farklı

olduğunu âdeta haykırıyor.

Bazı özellkler verlen k sanatçı çn aşağıdaklerden

hangsnn ortak olduğu söylenemez?

A) Yaratıcı ürünlere mza atma

B) Özgün br ntelğe sahp olma

C) Anlatımda gözlemlere yer verme

D) Anlaşılması zor fadelere başvurma

E) Doğal br söyleyşe başvurma

P:340

340

SIFIR RİSK

 Dikkat! Bu sayfada yer alan metinler, tek bir metnin sırayla 2

bölünmüş kısımlarından oluşmaktadır.

 Soruları, soru köklerinde yer alan yönergelere göre

cevaplayınız.  Bu test, sadece okuduğunuz soruya odaklanmanızı, soruya dışarıdan (metinde olmayan

ve soruda istenmeyen) bilgi getirmemeniz

amacıyla kurgulanmıştır

Puzzle Odaklanma Testi-1

1. Br köpek balığı, aç hâlde br akvaryuma konur. Balık,

akvaryumun her yernde yüzeblmektedr. Avlayacağı br

şeyler olup olmadığına bakmaktadır. Sonra akvaryuma

küçük br balık konur. Köpek balığı, küçük balığı yemek

çn hemen harekete geçer. Çünkü açtır, küçük balığı

yyebleceğne nanmaktadır ve küçük balığı yemenn

kend ellernde olduğunu düşünmektedr. Küçük balığı

yemek çn lk saldırısında kafasını ne olduğunu

algılayamadığı sert br şeye çarparak şok geçrr. Çünkü

blm nsanları, küçük balık le köpek balığının arasına

cam br bölme yerleştrerek onları ayırmıştır. Köpek balığı,

“balık aklıyla” düşündüğünden camı görmemekte ama

kafasını çarptığında camı algılamaktadır.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada köpek balığının

çnde bulunduğu durumları belrten özellklerden br

değldr?

A) Motvasyon B) Öz güven C) Şaşırma

D) Sabırlı olma E) Farkına varma

2. Sonra br daha dener, yne kafasını çarpar. Br daha

dener, tekrar aynı şey yaşar. Tanımlayamadığı br şey,

hedefne ulaşmasına engel olmaktadır. Yaklaşık kırk sekz

saat sonra köpek balığı, küçük balığı yemek çn

uğraşmayı bırakır. Evrensel “Büyük balık, küçük balığı

yer.” kuralı şlememektedr. Büyük balık depresyona grmş

gbdr. Çaba harcamayı bırakmıştır. Çünkü ne yaparsa

yapsın o küçük balığı yyemeyeceğne nanmıştır. Deneyn

knc aşamasına geçldğnde araştırmacılar aradak cam

bölmey kaldırır. Artık köpek balığı sterse küçük balığı

yyeblecektr. Önünde hçbr engel bulunmamaktadır. Çok

da açtır!

Yalnızca bu parçaya göre köpek balığı le lgl olarak

I. Küçük balığı yyemeyeceğn kabullenene kadar

denemeye devam etmştr.

II. En başta akvaryumun her yernde yüzeblp

sonrasında yüzememek köpek balığını olumsuz

etklemştr.

III. Blm nsanlarının araya koyduğu bölmeye lk çarptığı

an le oluşan şok durumu, ona küçük balığı

yyemeyeceğn düşündürtmüştür.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

P:341

341

SIFIR RİSK 2

3. Araştırma ekb, neler olacağını beklemeye başlar.

Şaşırma sırası blm nsanlarındadır. Çünkü köpek balığı

küçük balığı yemek çn hçbr şey yapmaz. Küçük balığı

kovalayıp büyük balığın alanına geçrrler ama yne de

yemek çn hçbr hamle yapmaz. Sonuç çok dramatktr;

büyük balık, açlıktan ölmek üzere olmasına rağmen yne

de küçük balığı yememştr. Köpek balığı, küçük balığı

neden yemed? “Aç ama gururlu” olduğu çn m? Blm

nsanları köpek balığının çne düştüğü ruh durumuna

“öğrenlmş çareszlk” demektedr. Öğrenlmş çareszlk,

br canlının defalarca denedğ hâlde stedğ sonucu

alamaması durumunda br sonrak denemesnde başarısız

olacağına nanmasından dolayı deneme cesaretn

kaybedp hçbr şey yapmaması hâldr.

Sadece bu parçadan hareketle aşağıdaklerden

hangsne kesnlkle ulaşılır?

A) Blm nsanlarının tamamı köpek balığının, küçük balığı

yememesne şaşırmıştır.

B) Köpek balığı, küçük balığın kend tarafına geçmesn

ble algılayamayacak kadar yorulmuştur.

C) Cam bölme, deneyn knc aşamasında kaldırılır ve

buna rağmen köpek balığı, küçük balığı yemez.

D) Küçük balık, köpek balığının kendsn yyemedğn

anladığı çn onun alanına rahatlıkla geçeblmektedr.

E) Köpek balığı, daha önce defalarca denemesne

rağmen küçük balığı yyememştr.

4. Bu hâle, öğrenlmş başarısızlık da dyeblrz. Köpek

balığı, geçmştek denemelernde başarısız olunca

gelecektek denemelernde de başarısız olacağını

öğrenmştr. Bu durum bze mlyarlarca nsanın neden

başarısızlık çnde yaşadığı hâlde başarılı olmak çn hçbr

şey yapmadığını açıklıyor. Öğrenlmş çareszlkle br daha

deneme cesaretn kaybetmektedr. Sürekl başarısızlık

korkusuyla hareket etmektedr. Kendne olan güvenn,

“başarablrm” nancını kaybetmektedr. Öğrenlmş

çareszlk, zhne takılı br pskolojk kelepçedr.

Bu testtek parçaların tamamından hareketle

I. Sınavdak lk soruları çözemeyen öğrenc, dğer

soruların da zor olduğunu düşünüp dğer soruları

çözmek çn hçbr hamle yapmaz.

II. Öğrenlmş çareszlk nsanın, gücü olsa ble

kendsn güçsüz hssetme ve o şey başaramama

duygusunu dnç tutmaktadır.

III. Br öğrencnn matematkte çözdüğü sorularda

başarısız olması, onda başarısızlık nancını

oluşturmuş ve gtgde pekştrmştr.

yorumlarından hangler yapılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

Madem öğrenilmiş çaresizlik zihne takılmış psikolojik bir kelepçe, o hâlde kırıp atma vakti gelmedi mi?

Korkma arkadaşım! İnan! Ancak inananlar vazgeçmiyor. Ve ancak vazgeçmeyenler başarıyor. Bir kere

başarısız olman hep başarısız olacağın anlamına gelmemeli. Başarısızlık sayın 1, 3, 5, 7, 10, 100…

hatta 1000… olsa ne önemi var, “Bu defa yapacağım, bu defa başaracağım!” kararlılığını gösterdiğinde.

Evet, sayıların bir önemi yok ama alman gereken dersler var. İşte bütün o olumsuzluklar, olmama

sebepleri, nasıl yapabileceğine dair güçlü birer tecrübe. Sizin de aklınıza Edison geldi mi? Thomas

Edison’a, 999 denemeden sonra yaptığı bininci deneyde ampulü bulmasıyla ilgili olarak şöyle bir soru

yöneltmişler:

— 999 kez hata yapmanıza rağmen bininci deneyi yapacak gücü nereden buldunuz?

Edison şu yanıtı vermişti:

— Ampulün icadı bin aşamalı bir süreçti. Hata gibi görünen ilk 999 aşama, bininci ve son aşamaya

götüren öğrenmelerle doluydu.

Başarısızlıklarımız sadece birer deneyim. İnanın, başaracaksınız!..

P:342

342

SIFIR RİSK

 Dikkat! Bu sayfada yer alan metinler, tek bir metnin sırayla 3

bölünmüş kısımlarından oluşmaktadır.

 Soruları, soru köklerinde yer alan yönergelere göre

cevaplayınız.  Bu test, sadece okuduğunuz soruya odaklanmanızı, soruya dışarıdan (metinde olmayan

ve soruda istenmeyen) bilgi getirmemeniz

amacıyla kurgulanmıştır.

Puzzle Odaklanma Testi-2

1. Yavru şahn br an önce büyümek, büyük br şahn olmak

styordu. Mnck kanatlarının güçlendğn hssedyor,

pençes ve gagasını sürekl yuvadak dallara sürterek

kesknleştryordu. O, yükseklerde uçmak çn doğmuştu;

buna nanmıştı br kere, yernde duramıyordu. Tüyler

çıktıkça “Benm de annemden ve babamdan eksğm yok.

Onların yaptığı her şey ben de yapablrm!” dye

düşünüyordu. Kanat pazularını sıkıyor, babasının

kanatlarıyla kıyaslıyordu. Sık sık soruyordu: “Baba, ben

ne zaman uçacağım?” “Boşlukta kanat açmadan uçup

uçamayacağını blemezsn.” demşt br kere babası

dalgınlıkla. Bu söz aklına takıldı yavru şahnn. O da

boşlukta kanat açarsa kanatlarının anne ve babasınınk

kadar büyük olduğu ortaya çıkacaktı. Buna nanmıştı.

Güvenyordu kendne. Boşlukta kanat açmadan kend

kanatlarının büyüklüğü görülemezd. Bu düşünce aklına

yatmıştı.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada yavru şahnn

çnde bulunduğu durumları belrten özellklerden br

değldr?

A) Motvasyon B) Öz güven C) Cesaret

D) Merak E) Sabırlı olma

2. O gün, her zamank gb anne ve babası onu yuvada

gzlemş; karınlarını doyurmak ve ona yyecek bulmak çn

yuvadan uzaklaşmışlardı. Onun henüz kanatlarının

güçlenmedğn, tüylernn haff br meltemde ble

uçuştuğunu bldkler çn de ona sıkı sıkı tembhlemşlerd:

“Yuvada saklandığın yerden asla çıkma!” “Sakın ses

çıkarma!” “Kanatlarını açıp kendn gösterme!” “Yuvanın

kenarına yaklaşma!” “Aşağıda ne olduğunu merak edp

yuvanın kenarından bakma!” “Sakın uçmaya kalkma,

düşer ölürsün!” Oysa bu yapılmayacaklar lstes hç de

ona göre değld (!) ----, onun fabrka ayarlarında vardı.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaklerden hangs

getrlemez?

A) Planlı hareket etmek

B) Sınırların ötesne uçmak

C) Hayallern gerçekleştrmek

D) Olamaz denlen denemek

E) Kend kanatlarına güvenmek

P:343

343

SIFIR RİSK 3

3. Yavru şahn, alesnn onu sakladığı dalların altından

çıkmıştı ama ötesn de styordu. Ötesnde ne var, hep

bunu merak edyordu. Bunun ötesn de aşmalıydı

mutlaka. Anne ve babasının kendsn altına gzledkler

yapraklara br tekme vurup yuvadan aşağı attı. İk

kanadını gere gere yuvada dolaşmaya başladı. Sağa

yürüdü, sola yürüdü. Yukarı baktı, aşağı baktı. Br süre

sonra bundan da sıkıldı. Yuvanın kenarına gelp aşağı

baktı. Dev br uçurum görünüyordu. Uçmaya kalkarsa

uçurum onun çn açablrd. Yavrunun yernde durmaya

hç nyet yoktu. Yuvanın kenarına yaklaştı. İknc sınırı

zorlayacaktı. Yapma denlen yapıp saklandığı kovuktan

çıktığı çn hç de pşman olmamıştı, anne ve babası kesn

yanılıyordu(!).

Sadece bu parçadan hareketle aşağıdaklerden

hangsne kesnlkle ulaşılır?

A) Merak, nsanı başarıdan başarıya sürükleyen en

öneml güçtür.

B) Cehalet, nsanı bulunduğu konumdan da özgürlükten

de alıkoyar.

C) Gözünü hırs bürüyen nsanın duygu ve düşünceler de

sağlıklı olmaz.

D) Başına buyruk olmak ve başarmak hçbr zaman aynı

yerde barınmaz.

E) Kendsne güvenlmeyen nsan, güven kazanmak çn

çılgınlık yapar.

4. Zavallı şahn, hızla yere düşüyordu. Sadece yuvasından

değl düş’ünden de düşüyordu. Kuşçağız yere düşerken

kanat çırpmaya devam etmş, büyük br azmle çırpılan

küçük kanatların etksyle havada sağa sola savrulup ağaç

yapraklarının arasına denk gelmşt. Yapraklar, onu

ellernde dolaştırırken hem düşmenn şddet hafflemş

hem de tam o sırada yavrularına yyecek aramak çn

dolaşan br anne çaylak kuşu, düşmekte olan yavrunun

çıkardığı gürültüyü duymuştu. Anne çaylak, önce yırtıcı br

kuşun yyeceğn düşürdüğünü sandı. Onu kapmak çn

koştu ama hayat ona lgnç br sürprz hazırlamıştı.

Bu testtek parçaların tamamından hareketle

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) Hç kmse kend çabasıyla çıkmadığı yükseklkte kend

çabasıyla kalamaz.

B) “Cesaret” yed harfl br kelmedr, son altı harf “esaret”

tr.

C) Her canlının hayatında kadernn döndüğü br an gelr.

D) Sevgden mahrum olanlar, kendlern sevecek brlern

elbet bulurlar.

E) Hayaller ve rüyalar başımıza gelecekler değl çmzde

olanları bze söyler.

P:344

344

SIFIR RİSK

 Dikkat! Bu sayfada yer alan metinler, tek bir metnin sırayla 4

bölünmüş kısımlarından oluşmaktadır.

 Soruları, soru köklerinde yer alan yönergelere göre

cevaplayınız.  Bu test, sadece okuduğunuz soruya odaklanmanızı, soruya dışarıdan (metinde olmayan

ve soruda istenmeyen) bilgi getirmemeniz

amacıyla kurgulanmıştır.

Puzzle Odaklanma Testi-3

1. ABD Ulusal Blm Vakfı öncülüğündek astrofzkçler;

Washngton, Brüksel, Santago, Şangay, Tape ve

Tokyo’da aynı anda gerçekleştrlen toplantılarla lk defa

br kara delğn fotoğrafının çekldğn kamuoyuna

duyurdu. Kara delkler evrendek en gzeml nesne olarak

adlandıran Event Horzon Telescope (EHT) drektörü

Sheperd Doeleman, gerçekleşen bu tarhsel olayın neden

sıradan br fotoğraf karesnden çok daha fazlası olduğunu

şu sözlerle özetled: “Daha önce görünmez olarak kabul

edlen kara delğ, gördüğümüzü açıklamaktan gurur

duyuyorum.”

Bu parçaya göre sözü edlen görüntünün sıradan br

fotoğraf kares olmaması;

I. Astrofzkçlern arasında kara delklern varlığına

nanmayanların bulunması,

II. Daha önce görülemeyeceğ düşünülen kara delğn

görülmes,

III. Kara delğn görüntüsünün tahmn edlenden çok

daha farklı olması

gerekçelernden hangleryle lşkldr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. Pek, br avuç blm nsanı, varlığı teork olarak kabul

gören ancak pratkte kmsenn gözlemleyemedğ kara

delkler nasıl buldu ve fotoğrafladı? Başka br deyşle

blm nsanları görünmez nasıl gördü? Kara delklern

çekm gücü, o kadar fazladır k ışığı ble çne çeker.

Bu da kara delklern saptanmasını ve fotoğraflanmasını

neredeyse mkânsız hâle getrr. Ancak kara delkler,

“event horzon” (olay ufku) olarak adlandırılan br özellğe

sahptr. Olay ufku, dönüşü olmayan br noktayı belrleyen

br sınır olarak adlandırılmaktadır. Zra bu eşğ geçen ışık

ve madde, kara delkten kaçamaz ancak uzay ufku olay

ufkunda parlayan br çember oluşturacak şeklde eğlme

meydana gelr. Çeklen ve yayımlanan fotoğrafta kara

delğn “olay ufku” olarak adlandırılan, kütle çekmnn en

güçlü olduğu eşk bölges görüleblyor. Kısacası Event

Horzon Telescope’un yakaladığı görüntü, nesnenn br tür

slüetdr.

Yalnız bu parçaya göre kara delk le lgl olarak

I. Kara delklern çekm gücü, ışığın çekm gücünden

daha fazladır.

II. Kara delkler, dönüşü olmayan br noktayı belrleyen

br sınır özellğne sahptr.

III. Gerçekte görüntülenen kara delğn bzzat kends

değl, onun br çeşt gölgesdr.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) II ve III E) I, II ve III

Powehi, Tarihin ilk kara delik fotoğrafı

Yayımlanma Tarihi: 10 Nisan 2019

P:345

345

SIFIR RİSK 4

3. Gezegenmzden 53 mlyon ışık yılı,

520.000.000.000.000.000.000 klometre uzaktak Başak

(Vrgo) takımyıldızındak M87 Galakss’nn merkezndek

süper kütlel kara delğn fotoğrafını çekmek çn dünyanın

farklı bölgelernde yer alan 13 teleskop kullanıldı. Yaklaşık

200 kşden oluşan br blm ekb, bu 13 teleskobu M87

galakss yönüne çevrp 10 gün boyunca kara delğ

saptayablmek umuduyla merkezn gözled. 10 günün

sonunda elde edlen verler o denl büyüktü k bunu

nternet üzernden göndermek neredeyse mkânsıza

yakındı. Bu nedenle 13 teleskobun elde ettğ verler,

yüzlerce sabt sürücüde depolanıp Boston ve Bonn’dak

şlem merkezlerne aktarıldı ve ortaya bu konk kare çıktı.

Sadece 8 radyo teleskobunu kullanarak İstanbul’da br

kafede otururken Pekn’e baksaydınız Çn’n başkentnde

elnde akıllı telefonu le br şeyler okuyan sıradan brnn

ekranındak harfler tek tek seçeblrdnz.

Sadece bu parçadan hareketle aşağıdaklerden

hangsne kesnlkle ulaşılablr?

A) Kara delklern evrendek en gzeml varlıklar olduğu,

bütün blm nsanları tarafından kabul görmektedr.

B) Kara delkler gözlemlemek amacıyla bütün ülkelerden

blm nsanları br araya gelmştr.

C) Kara delğ görüntüleyen teleskopların daha azıyla

yeryüzünde çok uzak mesafelerdek ayrıntılar

görüleblr.

D) Günümüz teknolojsyle kara delkler göreblmek

mkânsız olduğundan yapılan açıklama kamuoyunu

oyalamaya yönelktr.

E) Kara delklern yarattığı manyetk alan, onlara yaklaşan

her şey büyük br güçle çne çekmektedr.

4. EHT tarafından söz konusu karenn çeklmes, Albert

Ensten’ın yrmnc yüzyılın başında Genel Görellk Kuramı

(İzafyet Teors) bağlamında var olduğunu öne sürdüğü kara

delkler konusunda yapılan lk doğrudan gözlem. Başka br

deyşle 103 yıl önce 1916 yılında Ensten tarafından

yayımlanan kütle çekm geometrk kuramı, lk defa blm

dünyası tarafından gözlemlenebld; Ensten’ın kuramı, tek

br fotoğraf le teor olmaktan br adım daha lerye gtmş oldu

ve lk büyük testn geçt. Eğer elde edlen görüntü,

Ensten’ın teorsne uymasaydı ve gölge küresel olmasaydı;

bu Ensten’ın teorsnn doğru olmadığı anlamına gelrd.

Ensten’ın teors daha önce br kara delğ fotoğraflama le

kıyaslandığında mkro sayılacak düzeyde test edlmş ve

başarıya ulaşmıştı. EHT se İzafyet Teors’nn bugüne kadar

tab tutulduğu en büyük sınavdı ve 103 yıl önce kaleme

alınan teor hâlâ uzayı anlayablmek çn en y referans

kaynaklarından brs olduğunu kanıtlamış oldu. Kuşkusuz

EHT’nn bu keşf, önümüzdek dönemde sayısız astrofzksel

ve kozmolojk ncelemeler etkleyecektr zaten. Söz konusu

blmsel çalışmalar, artık varlığı kanıtlandığından olay

ufkunun dışındak gaz ve manyetk alanlara ne olduğunu,

kara delk etrafında dönen gaz dsklernn nasıl davrandığını

anlamamıza yardımcı olacaktır.

Bu testtek parçaların tamamından hareketle

I. EHT le kara delğn görüntülenmes, çağımızda blm

adına çok öneml br gelşmedr.

II. Kara delklern görüntülenmesyle Ensten’ın İzafyet

Teors kanıtlanmış oldu deneblr.

III. Kara delkler gb varlığı teork olarak blnen ama

şmdye kadar gözlemlenemeyen brçok nesne

vardır.

IV. Kara delklern çekm gücü, çevrelerndek gaz

kütleler ve manyetk alanlardan kaynaklanmaktadır.

yorumlarından hangler yapılablr?

A) Yalnız I B) I ve II C) Yalnız III

D) II ve III E) III ve IV

“Daha önce görünmez olarak kabul edilen kara deliği gördüğümüzü açıklamaktan gurur duyuyorum.”

Ne kadar da anlamlı ve dolu dolu bir cümle değil mi? “Var, evet biliyoruz ama göremezsiniz!” diyor

birileri. Sizse “Görmekle kalmayıp gösteririz!” diyorsunuz âdeta. Peki, bu nasıl oluyor? Bir inat…

Anlık motive… Küçük bir çaba… Tabii ki hiçbirisi. Önce inanç... Sağlam bir inanç... Peşinden de onu

sarmalayan “çok çalışmak”... Bıkmadan, usanmadan inanarak çok çalışmak. Düşünsenize Dünya’dan

tam 53 milyon ışık yılı uzakta olan bir yer… 2012’den bu yana durmadan, usanmadan çabalıyorsunuz.

Bunun için yetmediğini düşündüğünüz her alanda destek alıyorsun ama asla pes etmiyorsunuz.

Dünya çapında tam 200 ortaklık kuruyorsunuz. Sonra araştırmalar… Dünyanın 8 farklı yerine teleskop

yerleştiriyorsunuz. 40 milyar kilometre çapıyla Dünya’dan üç milyon kat daha büyük olan bu “dev

canavar”ı fotoğraıyorsunuz.

Birileri, “yapılamaz” diyor ama siz, “ilk yapan” oluyorsunuz. Stephen Hawking’i hatırladınız mı?

Bir sözü vardı hani: “Kara delikler, boyandıkları için kara değildir. Onları sonsuz birer hapishane

gibi düşünsek de cisimler kara deliklerden kurtulabilir, bir kara delikten evrenin diğer ucuna geçiş

yapabilirler. Eğer kendini bir kara deliğin içerisinde hissediyorsan vazgeçme çünkü her zaman bir

çıkış yolu vardır.”

P:346

346

SIFIR RİSK

 Dikkat! Bu sayfada yer alan metinler, tek bir metnin sırayla 5

bölünmüş kısımlarından oluşmaktadır.

 Soruları, soru köklerinde yer alan yönergelere göre

cevaplayınız.  Bu test, sadece okuduğunuz soruya odaklanmanızı, soruya dışarıdan (metinde olmayan

ve soruda istenmeyen) bilgi getirmemeniz

amacıyla kurgulanmıştır.

Puzzle Odaklanma Testi-4

1. Japonya’da br çocuk 10 yaşında trafk kazası geçrmş ve

sol kolunu kaybetmş. Oysa çocuk büyüyünce y br judo

ustası olmak styormuş. Sol kolunu kaybetmekle brlkte

bu hayal de yıkılan çocuğunun depresyona grdğn gören

babası, Japonya’nın ünlü br judo ustasına gdp yapılacak

br şeyn olup olmadığını sormuş. Hoca, “Getr çocuğu br

bakalım.” demş. Hoca, çocuğu görünce “Tamam!” demş.

“Yarın eşyalarını getr, çalışmalara başlıyoruz.” Ertes gün

çocuk geldğnde hocası ona br hareket göstermş ve “Bu

hareket çalış.” demş. Çocuk, br hafta aynı hareket

çalışmış. Sonra hocasının yanına gtmş. Bu hareket

öğrendm, başka hareket göstermeyecek msnz?” dye

sormuş.

Hocanın cevabı:

— Çalışmaya devam et, olmuş.

Çocuk, bıkmadan br yıl boyunca hep o aynı hareket

tekrarlamış.

Aşağıdaklerden hangs bu parçada çocuğun çnde

bulunduğu durumları belrten özellklerden br

değldr?

A) İdealst olma B) Yılgınlık göstermeme

C) İsyan etme D) Azml olma

E) Hayal kırıklığı

2. Br yıl aynı hareket yapan çocuk, kendsnn boşu boşuna

oyalandığına nanarak “Hocam, br yıldır aynı hareket

yapıyorum. Bana başka hareket göstermeyecek msnz?”

dye sorunca hocası “Sen aynı hareket çalış oğlum.

Zamanı gelnce yen harekete geçerz.” dye cevap verr.

Geleneklernden ve hocasına büyük güvennden dolayı

hocasının söyledğn yapmaya devam eder. 2 yıl, 3 yıl,

5 yıl derken çocuk judodak 10. yılını doldurur. Br gün

hocası yanına gelp “Hazır ol, sen büyük turnuvaya

yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın!” deynce delkanlı şok

olur. Hem sol kolu yok hem de judoda bldğ tek hareket

var! Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hçbr şansının

olmayacağını düşünür ama hocasına saygısından ses

çıkarmaz.

Bu parçaya göre çocukla lgl olarak

I. Çok güçlü rakpler karşısında tedrgndr.

II. Kültürüne bağlılığı, davranışlarına yansır.

III. Judo yaptığı çn büyük br pşmanlık çndedr.

yargılarından hanglerne ulaşılablr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

P:347

347

SIFIR RİSK 5

3. Turnuvanın lk günü delkanlı lk maçına çıkmış. Rakbne

bldğ tek hareket yapmış ve kazanmış. Derken knc,

üçüncü maç... Çeyrek fnal, yarı fnal ve fnal… Fnalde

delkanlının karşısına ülkenn son on yılın yenlmeyen

şampyonu çıkmış. Delkanlı dayanamayıp hocasının

yanına koşmuş. “Hocam, hasbelkader buraya kadar geldk

ama rakbme br bakın, bende se br kol eksk ve bldğm

tek br hareket var. Bu kadarı bana yeter. Bar çıkıp da

rezl olmayayım; zn vern, turnuvadan çekleym.” demş.

“Olmaz!” demş hocası. “Kendne güven, çık dövüş.

Yenlrsen de şerefnle yenl.”

Sadece bu parçadan hareketle aşağıdaklerden

hangsne kesnlkle ulaşılır?

A) Turnuvada şampyon olablmek çn bazı aşamaları

geçmek gerekr.

B) Maçlara öğrencler, hocalarıyla katılmak zorundadır.

C) Judo maçlarında kazanan, puanlama usulüne göre

belrlenr.

D) Judoda daha öncek yılın şampyonu, fnale doğrudan

katılmaktadır.

E) Turnuvada fnale kalablmek çn toplam dört maç

yapmak gerekr.

4. Delkanlı, maça çıkmayı kabul eder ve maç başlar. Yne

bldğ o tek hareket yaparak yener rakbn, şampyon

olur. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşup

“Hocam nasıl oldu bu ş? Benm br kolum yok ve bldğm

tek br hareket var, nasıl oldu da ben kazandım?” dye

sorunca hocası “Bak oğlum, 10 yıldır o hareket

çalışıyordun. O kadar çok çalıştın k artık yeryüzünde o

hareket senden daha y yapan hç kmse yok, bu br.

İkncs de o hareketn tek br karşı savunma hareket

vardır: Rakbnn senn sol kolundan tutması gerekr! Yan

oğlum, nsanların eksklkler aynı zamanda en güçlü

tarafları olablr yeter k bu eksklk kafalarında olmasın!”

demş.

Bu testtek parçaların tamamından hareketle

aşağıdaklerden hangs söylenemez?

A) İnsanların başlarına onları hayattan koparablecek

olaylar geleblr.

B) İnsan bazı gerçekler kabul etmel, hayalperest

olmamalıdır.

C) Kötü durumlarla karşılaşan nsanlar, bu durumlarını

avantaja çevreblrler.

D) İnsan, çabası sayesnde çoğu şey başarablr.

E) İnsanı fzksel eksklklernden çok, kafasındak

eksklkler onu engeller.

P:348

348

SIFIR RİSK

6

I. İnsan, bazı şeyler söylemey seçtğ çn değl;

onları bell bçmde söylemey seçtğ çn

yazardır.

II. İnsan, bazı şeyler bell bçmde söylemey

seçtğ çn değl; onları söylemey seçtğ çn

yazardır.

I. Türk yazınının öneml yapıtlarından olan Dede

Korkut Öyküleri yenden okurlarla buluştu;

öykülern dl, özüne dokunulmadan

sadeleştrld.

II. Türk edebyatının öneml eserlernden olan

Dede Korkut Hikâyeleri bambaşka br hâlde

okurlarla buluştu; hkâyelern dl, aslına sadık

kalınarak günümüz Türkçesne uyarlandı.

I. Yazacaklarım yazdıklarım gb olmasın dye

kalemm kâğıdın üzernde tam tekml, hç

durmadan dokuma şlemne devam ederm.

II. Yazacaklarım yazdıklarım gb olacaksa sözün

onurunu koruyarak kalemm kâğıdın yanı

başına bırakıverrm.

I. Küçüklüğümden ber, babam edebyatçı olduğu

çn doğal olarak hep edebyatın çndeydm.

II. Kendm bldm blel, babam edebyatçı olduğu

çn ben de mecbur br stkamet olarak

edebyat çzgsnn dışına hç çıkamadım.

Nüans Testi

 Bazıları birbirine çok yakın, bazılarıysa tamamen zıt olan

iki cümleyi de okuyunuz ve iki cümle arasındaki anlamsal

farkları bulup yazmaya çalışınız.  Dikkat! Bu bölüm, daha çok, metinden bağımsız

olarak iki seçenek arasında kalmanız durumunda iki seçenek arasındaki farkı daha iyi

analiz etmeniz için hazırlanmıştır.

P:349

349

SIFIR RİSK 6

I. Ülkemzde çoğu zaman mühendslkle brlkte

anılan mmarlığın, nedense sadece teknk br

dspln veya br fen blm olduğu düşünülür.

II. Ülkemzde hemen her zaman mühendslkle

brlkte anılan mmarlığın, nedense teknk br

dspln ve br fen blm olduğu düşünülür.

I. Aşk kavramının Türk şrndek yernn,

İslamyet’ten öncek dönemden günümüze

değn bütünüyle ncelenmes

II. Aşk kavramının Türk şrndek yernn,

İslamyet’ten öncek dönemden günümüze

kadar ana hatlarıyla ele alınması

I. Szce br yazıda olmazsa olmazlar nelerdr?

II. Szce br yazıda neler olsa daha y olur?

I. Yaşanmış olayların tamamını olduğu gb

yansıtma, şarn temel görevdr.

II. Şarn asıl ş, tanık olduğu olayları kend

penceresnden bakarak okurlarına

aktarmasıdır.

P:350

350

6 SIFIR RİSK

I. Sanatın en öneml özellklernden br de

nsanın olumlu yanını öne çıkarması, nsandan

ve doğadan yan yaşamdan yana tavır

almasıdır.

II. Sanatın blnen özellklernden br de nsanın

olumlu yanını öne çıkarması, nsandan ve

doğadan yan yaşamdan yana tavır almasıdır.

I. Evlya Çeleb’y doğru anlayablmek çn

yapılacak tek ş onun gezdğ yerler gezmektr.

II. Evlya Çeleb’y doğru anlayablmenn br yolu

da onun gezdğ yerler gezmektr.

I. Sanatçı, kendn gerçek yaşamdan

soyutlayamaz, kabuğuna çeklp de kend düş

dünyasında yaşayamaz.

II. Sanatçı, zaman zaman kendn gerçek

yaşamdan koparablr, kabuğuna çeklp de

kend düş dünyasında yaşayablr.

I. Brçoğumuz blyoruz k pyasadak çocuk ve

gençlk edebyatı metnler, çocuğa görelk

lkes dkkate alınarak yazılmış ntelkl yapıtlar

değl.

II. Hepmz blyoruz k pyasadak çocuk ve

gençlk edebyatı metnlernn çoğu, çocuğa

görelk lkes dkkate alınarak yazılmış ntelkl

yapıtlar değl.

P:351

351

SIFIR RİSK 6

I. Sanatçının amacıyla zleycnn algılayışı farklı

olablr.

II. Sanatta amaçların farklı oluşu tartışmalara yol

açablr.

I. Özgün br şar olablmek, usta br sanatçının

yanında yetşmeye bağlıdır.

II. Şarlern özgünlüğü, örnek aldıkları

sanatçılardan esnlenmeler le gerçekleşr.

I. İnsanların, düşüncelern saygı sınırları çnde

tartışması gerekr.

II. Genel kanıya aykırı düşünceler savunmak,

düşünceye saygısızlıktır.

I. İnsanlar, ktap okumayı br gereksnm olarak

görüyorlarsa okumaya kesnlkle zaman

bulurlar.

II. Ktap okumak çn zaman bulamamaktan

yakınanlar, gün gelr ktap okumaya muhtaç

olurlar.

P:352

352

6 SIFIR RİSK

I. İnsanlar, beğenmedkler br durum ya da

düşüncey eleştrrken saygılı olmalıdır.

II. Başkalarının duygu ve düşüncelerne saygılı

olmak bütün nsanların görevdr.

I. Herkes dünyaya kend penceresnden bakar,

gelşmeler kend htyaç ve steklerne göre

yorumlar.

II. Dünyaya bakış açımızı belrleyen en öneml

ölçüt, htyaç ve steklermzn zamanında

karşılanmasıdır.

I. Kalıcı br dle sahp olmanın yolu, dle kültür

kanalıyla gren sözcükler dışlamadan

kullanmak ve onları sahplenmekten geçer.

II. Br mlletn dln öğrenmenn en kolay yolu, o

mlletn kültürünü dışlamadan yaşamak ve o

kültüre sahp çıkmaktır.

I. Kullanılan sözcükler, kendlerne yüklenen

anlamlar doğrultusunda o kültürün br

gösterges olur.

II. İnsanlar, kullandıkları sözcüklere zaman zaman

yen anlamlar yükleyerek kendlern ve

kültürlern yenlerler.

P:353

353

SIFIR RİSK 6

I. Günlük tutan br yazar, yapıtlarında açığa

vurmak stemedğ km duygu ve düşüncelern

günlüğünde yansıtablr.

II. Bazı yazarlar, yapıtlarında açığa vurmak

stemedğ bazı duygu ve düşüncelern yazma

yer olarak günlüklern terch etmektedr.

I. Her kuşak, edebyatı braz daha

çağdaşlaştırmıştır. Çünkü dünya değşrken

edebyat da değşr. Buna ayak uydurablmek

gerekr.

II. Edebyat, her kuşağa etk etmş, değştrmştr.

Edebyat, dünyaya etklyorken dünyadak

gelşme ve değşmeler de edebyata

etklemştr.

I. O, Türk edebyatını çok y blen, edebyatımıza

öneml katkıları olan şarler, öykücü ve

romancıları yakından tanıyan, onların ürünlern

lgyle zleyen br yazardır.

II. O, Türk edebyatını çok y blen, edebyatımıza

öneml katkıları olan, şrler, öyküler ve

romanları olan br sanatçı olup kends gb

üretken yazarları lgyle zleyen br yazardır.

I. Çocukluğum, büyük br kentte, orta hâll

nsanların yaşadığı br mahallede zor şartlar

altında geçt.

II. Çocukluğum, büyük br kentte, orta yaşta

nsanların yaşadığı br mahallede tozpembe

hayaller çnde geçt.

P:354

354

SIFIR RİSK

Önce -varsa- ön yargınızı kırınız.

Sonra, soru kökünü okuyup soruda istenileni tam

7

anlamaya çalışınız

 Daha sonra, sadece seçenekler arası anlam ilişkisinden

hareketle soruları çözmeye çalışınız.  Dikkat! Bu testle amaç, sınavlarda metinleri

okumadan soruları çözmeye sizleri yönlendirmek değildir! Amaç, soru tiplerinde seçenekler arası ilişkiyi gözden kaçırmamanızı

hatırlatmaktır.

Algısal Bütünlük Testi

1.

Aşağıdaklerden hangs, bu sözler söyleyen şarn br

özellğ olamaz?

A) Dln bütün ncelklerne hâkm olarak dle zengnlk

katan

B) Kullanımdan düşmek üzere olan sözcüklern yerne

yen sözcükler bulan

C) Dln güç ve olanaklarını zorlamadan var olan

sözcükler kullanmakla yetnen

D) Sözcükler dledğ gb kullanarak onlara yen yen

anlamlar yükleyen

E) Dln mkânlarını genşleterek başkasına benzemeyen

br dl örgüsü kuran

2.

Böyle dyen br kşden aşağıdaklerden hangsn

söylemes beklenmez?

A) Söz gümüşse sükût altındır.

B) İnsanlar, konuşa konuşa anlaşır.

C) Susmasını blmek, akıllı nsanın kârıdır.

D) Allah nsana k kulak vermş, br ağız…

E) Susan, edebnden susar; edepsz, ben susturdum sanır.

3.

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaklerden hangsne

ulaşılamaz?

A) Şarn de ressamın da bestekârın da kendsne rol

model olarak kabul ettğ kşler taklt etmes

kaçınılmazdır.

B) Sanatın temel amacı, daha önce kmsenn söylemedğ

şey söylemek veya yen br şey keşfetmektr.

C) Esernz başka eserlere benzemyor ve szn mzanızı

taşıyan farklı yönleryle dkkat çekyorsa sz

sanatçısınız demektr.

D) Yazarı dğer yazarlardan ayıran, onu orjnal kılan;

alanına kattığı yen şeylerle ön plana çıkaran yönlerdr.

E) Sanatkâr, yapıtına kend mzasını atamadığı sürece

kendne de yaşadığı dünyaya da hçbr şey

kazandıramayacaktır.

4.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıda

verlenlerden hangs yanlıştır?

A) Hâkm bakış açısıyla yazılmıştır.

B) Olaylar oluş sırasına göre verlmştr.

C) Betmleyc anlatıma yer verlmştr.

D) Brden çok duyuya seslenlmştr.

E) Br duyuya özgü sözcük başka br duyu çn kullanılmıştır.

P:355

355

SIFIR RİSK 7

5.

Bu parçanın sonuna, düşüncenn akışına göre,

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Dünyayı tanıdıktan, blg brkmmz çoğalttıktan sonra

beğenmedğmz yanlarımızı refüze ederek yenden,

kend çmzden yen br ben yaratarak doğuyoruz

B) Sosyal hayata bakış projelerndek atılımları, eğtm

blmlerndek yen teknkler günü gününe takp edp

kendmz yenleyeblyoruz

C) Dünyadak teknolojk gelşmeler, kullanıma yen çıkan

letşm ve sağlık ürünlern hemen alıp yenlklere ayak

uydurablyoruz

D) Yen nsanları, yen sesler, yen fkrler, yen kültürler,

yen anlayışları, yen bakışları kolay kolay dünyamızın

çne sokmuyoruz

E) Küresel dünyanın tcaret ağına grerek yen hracat

anlaşmaları yapmayı, kendmz tazelemey ve

adımlarımızı büyütmey hmal etmyoruz

6.

Bu parçadan aşağıdak yargılardan hangs

çıkarılamaz?

A) Sanatını toplumuna adayan br sanatçının eserlernde

sanat kaygısı oldukça ger plandadır.

B) Amacı estetk zevk oluşturmaksa şarmzn, şrlernde

nsanların dertleryle lglenmesn beklemek boşunadır.

C) Br yapıttak sanatsal güç, onun toplum meselelerne

değnmesyle doğru orantılı olarak artar.

D) Gözünü edebî ntelğn yükseltmeye dken sanat

esernde toplumcu br anlayışın olması beklenemez.

E) Bze yol gösteren eserlern, sanatsal ntelğnn düşük

olması kadar normal br durum yoktur.

7.

Bu parçada verlmek stenen mesajı karşılayan

atasözü aşağıdaklerden hangsdr?

A) İylk eden, ylk bulur.

B) Umut, fakrn ekmeğdr.

C) Sabreyle şne, hayır gelsn başına.

D) Sabırla koruk, helva olur; dut yaprağı, atlas.

E) Allah, gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar.

8.

Bu parçadan eğtmle lgl olarak aşağıdak

yargılardan hangs çıkarılamaz?

A) Çocuğu blg bakımından en üst sevyeye en kısa

sürede çıkarma amaçlanmalıdır.

B) Öğretmekten daha çok eğtmek temell olmalıdır.

C) Çocuğu gelştrecek özellkte olmalıdır.

D) Ezberc düşünceden uzaklaştıran sstemlerle eğtm

yapılmalıdır.

E) Çocuğu araştırmaya yöneltecek br ntelğe sahp

olmalıdır.

P:356

356

SIFIR RİSK

8

Algısal Bütünlük Testi

1. Şarm ben. Kalbmn dokunduğu kelmeler, dln bütün

mkânlarını ayaklandırarak şr denen sırra yükselr. Şar,

dln kalbne en yakın nsandır çünkü. Benm yolum; nce

br anlayış, yüksek br görüş, dern ve kapsayıcı br bakış

açısından geçer çünkü. Dlm dursa gönlüm durmaz, ben

kural cat ederm, kend kelme ağacımı yeşertrm,

donatırım. Kendme yen br dl evren kurarım. Dln çnde

kendme özgü başka br dl gelştrrm ve kelmelere takılıp

kalmam. Yıpranan, eskyen, yorulan kelmelern yerne

yenlern bulurum.

Aşağıdaklerden hangs bu sözler söyleyen şarn br

özellğ olamaz?

A) Dln bütün ncelklerne hâkm olarak dle zengnlk

katan

B) Kullanımdan düşmek üzere olan sözcüklern yerne

yen sözcükler bulan

C) Dln güç ve olanaklarını zorlamadan var olan

sözcükler kullanmakla yetnen

D) Sözcükler dledğ gb kullanarak onlara yen yen

anlamlar yükleyen

E) Dln mkânlarını genşleterek başkasına benzemeyen

br dl örgüsü kuran

2. “Anladım k dern ve esrarengz olan her şey susuyor,

anladım k susan her şey dern ve heybetl.” dyor Şems-

Tebrz. İşte bakın, yne gözümün önüne o hemşrenn

resm geld. İnanın elmde olsa mkânlarım elverse br

televzyon kanalı kurup yrm dört saat o hemşrenn

resmn koyarım yayına. Han yayın kesldğnde konulan

necefl maşrapa var ya, onun nyetne... Ta k herkes onun

ne demek stedğn düşünürken dln dnlendrsn. Han şu

hastane duvarlarını süsleyen, şaret parmağı dudaklarında

br hemşre var ya, şte o, yrm dört saat baksın

gözlermzn ta çne ve “Susun!” desn, “Susun lütfen!”

Böyle dyen br kşden aşağıdaklerden hangsn

söylemes beklenmez?

A) Söz gümüşse sükût altındır.

B) İnsanlar, konuşa konuşa anlaşır.

C) Susmasını blmek, akıllı nsanın kârıdır.

D) Allah nsana k kulak vermş, br ağız…

E) Susan, edebnden susar; edepsz, ben susturdum sanır.

3. Türk şrnn köşe taşları olan Fuzulî de Yunus Emre de

Karacaoğlan da farklı yüzyıllarda yaşamış olmalarına

rağmen hep aynı yerlere baktılar ama brbrnden farklı

gözlüklerle. Tıpkı Pcasso’nun, Da Vnc’nn, Van Gogh’un

aynı tuvale farklı zamanlarda, farklı fırçalar attıkları gb…

Ve Bach’ın ve Beethoven’ın ve Mozart’ın aynı tuşlardan

farklı sesler çıkarttıkları gb…

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdaklerden hangsne

ulaşılamaz?

A) Şarn de ressamın da bestekârın da kendsne rol

model olarak kabul ettğ kşler taklt etmes

kaçınılmazdır.

B) Sanatın temel amacı, daha önce kmsenn söylemedğ

şey söylemek veya yen br şey keşfetmektr.

C) Esernz başka eserlere benzemyor ve szn mzanızı

taşıyan farklı yönleryle dkkat çekyorsa sz

sanatçısınız demektr.

D) Yazarı dğer yazarlardan ayıran, onu orjnal kılan;

alanına kattığı yen şeylerle ön plana çıkan yönlerdr.

E) Sanatkâr, yapıtına kend mzasını atamadığı sürece

kendne de yaşadığı dünyaya da hçbr şey

kazandıramayacaktır.

4. Ortalık adamakıllı kararmış, gem de lmana yce

yanaşmıştı. Rıhtımda tek tük ışıklar yanıyordu. İknc

kaptan, braz ç geçmşçesne tekrar kumanda

köprüsünün ön tarafına gelerek demrn başında duran

yorgun tayfalara emrler verd. Demrn zncr, stm

seslerne karışan büyük br gürültüyle sıçraya sıçraya

gemnn burnuna doğru gdp delkten geçerek soğuk

sulara gömülüyordu. Vapur, maknelern stop edp olduğu

yerde suların akışına kapılarak ağır ağır dönerken br sürü

kayık, sank br anda peyda oluvermşler gb gemnn

etrafını sardı. Fakat korkudan aşağıya uzatılan skeleye

yanaşmıyorlar, braz açıkta duruyorlardı.

Bu parçanın anlatımıyla lgl olarak aşağıda

verlenlerden hangs yanlıştır?

A) Hâkm bakış açısıyla yazılmıştır.

B) Olaylar oluş sırasına göre verlmştr.

C) Betmleyc anlatıma yer verlmştr.

D) Tanık göstermeden yararlanılmıştır.

E) Brden çok duyuya seslenlmştr.

 Test 7’de seçenekler üzerinden ilerlediğiniz soruları, bir

de kendi yöntemleriniz ile çözünüz.

P:357

357

SIFIR RİSK 8

5. Hçbr şey olduğu gb kalmıyor. Sesmzdek “günaydın”

sözcüğü ble her defasında farklı br tonla buluşuyor yen

günle. Dünyadak değşm hızı durmuyor çünkü, kendn

katlayarak lerlyor. O hâlde lerleyen zamanla brlkte

yürümek, koşmak gerek; gelşmelere ayak uydurmak

gerek. Bzlerse ne koşuyoruz ne yürüyoruz.

İlerleyebldğmz belrl br sınır var. O sınırda takılıp

kalıyoruz. Lakn her brmzn varabldğ nokta ayrı.

Kmmz daha lerde, kmmz daha gerdeyz. Ama hang

alan olursa olsun y kötü br noktaya vardık mı tamam

dyoruz. İşmz btrdk sanıyoruz. ----.

Bu parçanın sonuna düşüncenn akışına göre

aşağıdaklerden hangs getrlmeldr?

A) Dünyayı tanıdıktan, blg brkmmz çoğalttıktan sonra

beğenmedğmz yanlarımızı refüze ederek kend

çmzden yen br ben yaratarak doğuyoruz

B) Sosyal hayata bakış projelerndek atılımları, eğtm

blmlerndek yen teknkler günü gününe takp edp

kendmz yenleyeblyoruz

C) Dünyadak teknolojk gelşmeler, kullanıma yen çıkan

letşm ve sağlık ürünlern hemen alıp yenlklere ayak

uydurablyoruz

D) Yen nsanları, yen sesler, yen fkrler, yen kültürler,

yen anlayışları, yen bakışları; kolay kolay dünyamızın

çne sokmuyoruz

E) Küresel dünyanın tcaret ağına grerek yen hracat

anlaşmaları yapmayı, kendmz tazelemey ve

adımlarımızı büyütmey hmal etmyoruz

6. Yapıtlarında toplumunu aydınlatan, ona yol gösteren,

toplumsal sorunları gözler önüne serp onlara çareler

arayan br anlayışla eserler oluşturan sanatçılarımız

vardır. Bu eserler; bzm yen şeyler öğrenmemz,

sorunlara farklı açılardan bakmamızı, kendmz düşünsel

yönden gelştrmemz sağlar. Bu yapıtlar, oluşturulma

gayeler nedenyle normal olarak sanatsallığın çzgsnden

uzaktır. Bunun aksne br de edebî zevk vermek amacıyla

oluşturulmuş eserler de vardır k bunlar; nsanlara br

şeyler öğretelm, topluma br katkımız olsun, şte

toplumsal sorunlar ve çareler gb br anlayışın yanından

ble geçmez. Bu yapıtlarda da beklendğ gb br

sanatsallığın zrvelernde dolaşmak amaçlanmıştır.

Bu parçadan aşağıdak yargıların hangs çıkarılamaz?

A) Sanatını toplumuna adayan br sanatçının eserlernde

sanat kaygısı oldukça ger plandadır.

B) Amacı estetk zevk oluşturmaksa şarmzn şrlernde

nsanların dertleryle lglenmesn beklemek boşunadır.

C) Br yapıttak sanatsal güç, onun toplum meselelerne

değnmesyle doğru orantılı olarak artar.

D) Gözünü edebî ntelğn yükseltmeye dken sanat

esernde toplumcu br anlayışın olması beklenemez.

E) Bze yol gösteren eserlern sanatsal ntelğnn düşük

olması kadar normal br durum yoktur.

7. Aslan toprakla oynuyormuş br gün

Br de bakmış, pençesnde fare

Aslan, aslan yüreklymş o gün

Kıymamış canına, bırakmış yere

Günün brnde aslan

Braz çıkayım derken ormandan

Düşmüş br tuzağa, ağların çnde kalmış

Kükremş durmuş boşuna

Bereket fare usta yetşmş mdada

Bu ş kükremekle değl

Kemrmekle olur demş

Başlamış nceck dşlern şletmeye

Gelmş pn hakkından kıtır kıtır

Br lmk kopunca ağdan hayır mı kalır

Bu metnde verlmek stenen mesajı karşılayan

atasözü aşağıdaklerden hangsdr?

A) İylk eden, ylk bulur.

B) Umut, fakrn ekmeğdr.

C) Sabreyle şne, hayır gelsn başına.

D) Sabırla koruk, helva olur; dut yaprağı, atlas.

E) Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar.

8. Ülkemzde eğtm tam br yazboz tahtası olmuş durumda.

Son on yıla bakıldığında neredeyse her yıl farklı sınıf

sevyelernde sürekl sstem değşklğne gdlmektedr.

Tab k amaç en y eğtm sstemn bulup uygulamak. Bu

alanda sorunlarını çözmüş ülkelere bakıldığında eğtmn

blg yüklemek değl çocuğu eğtmek olduğu, asıl amacın

çocuğun akıl, ruh ve beden gelşmn sağlamak olduğu

kolayca görüleblr. Bunu da olabldğnce eğtm

kşselleştrerek, ezberden uzaklaştırarak yapıyorlar.

Ezbern yern bu blgler bulmanın ve bu blglern üzerne

yenlern koymanın nasıl olacağıyla lgl yönlendrmelerle

başarıyorlar.

Bu parçadan eğtmle lgl olarak aşağıdak

yargılardan hangs çıkarılamaz?

A) Çocuğu blg bakımından en üst sevyeye en kısa

sürede çıkarma amaçlanmalıdır.

B) Öğretmekten daha çok eğtme temell olmalıdır.

C) Çocuğu gelştrecek özellkte olmalıdır.

D) Ezberc düşünceden uzaklaştıran sstemlerle eğtm

yapılmalıdır.

E) Çocuğu araştırmaya yöneltecek br ntelğe sahp

olmalıdır.

P:358

358

SIFIR RİSK

9

 Bu testte 8 soru yer almaktadır.

 Bu test için önerilen süre 8-12 dakikadır.  Bu test, genel olarak “Mantık-Muhakeme” olarak adlandırılan; çıkarımda bulunma, muhakeme etme, hipotez ortaya koyma, akıl yürütme

gibi birçok becerinize katkı sağlamak amacıyla

hazırlanmıştır.

Mantık Muhakeme Testi-1

1. “Yemekle aranız nasıl? Televzyon zlerken ağzına lokma

tıkıştırılanlardan mısınız? Alenzle sofraya oturur

musunuz?” Çoğunuzun bu sorulardan hoşlanmadığının

farkındayım. Hatta belk de annenzn tabağınıza

herkesten çok yemek koyup hepsn btrmenz çn yaptığı

baskıya artık dayanamıyorsunuz. Beslenme; sağlıklı

büyümek, y br eğtm almak ve mutlu breyler olmak çn

çok öneml. Büyüklernz bunun farkında. Sz de artık

farkında olduğunuza göre lk yapmanız gereken,

annenzle ş brlğ yapmak. Örneğn yemek lstenz brlkte

hazırlayın. Ona mutfakta yardım edn. Yetşkn

gözetmnde kend başınıza yapableceğnz yemekler

hazırlayın.

İlkokula gden bazı öğrenclern dyalogları şu şekldedr:

Burcu: Beslenme saatnde yemek stedğm şeyler

annemle akşamdan hazırlıyorum.

Cem: Ben de yemek stedğm şeylern lstesn

anneme veryorum.

Duru: Kend yyeceğm şeyler kendm hazırlıyorum ve

beslenme çantama yerleştryorum.

Bu metnden hareketle yukarıdak öğrenclerden

hanglerne at davranışın doğru olduğu söyleneblr?

A) Yalnız Burcu B) Cem ve Duru

C) Burcu ve Duru D) Cem ve Burcu

E) Burcu, Cem ve Duru

2. Nedm, Betül, Onur, Hale, Melda, Yeşm ve Banu sml

yed çocuk; “sade, kakaolu, vanlyalı, çlekl ve lmonlu”

dondurma çeştlernden brn yemştr. Bununla lgl

blnenler şunlardır: • Çlekl dondurmayı yyen çocuk yoktur. • Vanlyalı dondurmayı sadece Melda yemştr. • Nedm, Onur ve Banu’nun yedğ dondurmalar

farklıdır. • Onur ve Yeşm aynı tür dondurmayı yemşlerdr. • Sade dondurmayı br, lmonlu dondurmayı k kş

yemştr.

Buna göre aşağıdaklerden hangs kesnlkle

yanlıştır?

A) Hale, sade dondurma yemştr.

B) Nedm, lmonlu dondurma yemştr.

C) Hale ve Betül, aynı dondurmadan yemşlerdr.

D) Onur ve Hale, aynı dondurmadan yemşlerdr.

E) Betül le Yeşm, farklı türde dondurmalardan yemşlerdr.

3. Güneş sstemnde brçok gezegen vardır ve bunların

Dünya’ya olan uzaklıklarıyla lgl şunlar söyleneblr: • Satürn, Jüpter’den sonra gelen gezegendr. • Dünya’ya en uzak gezegen Plüton’dur. • Jüpter’n Dünya’ya olan uzaklığı Mars’tan uzun,

Uranüs’ten kısadır. • Mars, Dünya’ya en yakın gezegendr.

Bu blglere göre gezegenlern Dünya’ya olan uzaklık

sıralaması aşağıdaklern hangsnde doğru

verlmştr?

A) Mars - Jüpter - Uranüs - Satürn - Plüton

B) Jüpter - Mars - Satürn - Uranüs - Plüton

C) Mars - Satürn - Jüpter - Uranüs - Plüton

D) Mars - Jüpter - Satürn - Uranüs - Plüton

E) Jüpter - Satürn - Mars - Uranüs – Plüton

4. Dünyanın yaşayan en büyük canlıları, sekoya ağaçlarıdır.

Evet, boyu yüz metrey, çapı on k metrey aşablen

sekoya ağaçlarından br tanesyle 50 tane altı odalı ev

nşa edleblr. 50 cm kalınlığındak dış kabuğu, böceklern

sevmedğ mazı tozu le kokulandırıldığından stlaya

uğramaz. Süngerms ve lfl yapısı sayesnde se

asbestlymş gb yangından korunur. Kalfornya

Bölges’nn sekoya ağacı (şeker akça ağacı), neredeyse

40 katlı br bna yükseklğnde dünyanın en uzun

ağaçlarından brdr ve boyu 110 m’den daha yükseklere

çıkablr. 3 bn yıl yaşayablen bu dev ağacın tohumunun

büyüklüğü ne kadardır dersnz: Sadece br toplu ğne başı

kadar.

Bu parçada sekoya ağaçları le lgl özellklerden

hanglerne değnlmştr?

Yaşam

süres

Doğal yetşme

alanı

Fzk

özellkler

Yaprak

yapısı

A) * *

B) * *

C) * *

D) * *

E) * * *

P:359

359

SIFIR RİSK 9

5. UNESCO tarafından evrensel değere sahp varlıkların yer

aldığı Dünya Mras Lstes oluşturulmuş ve lstede yer alan

varlıklara “Dünya Mrası” statüsü tanınmıştır. 2018 yılı

tbarıyla dünya genelnde Dünya Mras Lstes’ne kayıtlı

1092 varlık bulunmaktadır. Bunların 845 tanes kültürel,

209 tanes doğal, 38 tanes se karma (hem kültürel hem

doğal) varlıktır. Br alanın Dünya Mras Lstes’ne dahl

edleblmes çn Dünya Mras Komtes tarafından

belrlenen, üstün evrensel değern gösteren 10 krterden

en az brn karşılaması gerekmektedr. Bu krterlerden

bazıları şu şeklde sıralanmaktadır:

I. Mükemmellk derecesnde eşsz doğal oluşum veya

olaylara ya da nadr doğal güzellğe ve estetk

değere sahp olması

II. Yaşayan veya yok olan br kültür geleneğnn ya da

uygarlığın benzersz veya olağanüstü, ender

rastlanan br temslcs olması

III. Ger dönülmez br değşm karşısında hassaslaşmış

olan br kültürün veya kültürlern temslcs olan,

geleneksel nsan yerleşm veya araz kullanımının

seçkn br örneğ olması

Bu blglere göre yukarıdak numaralanmış

krterlerden hangler sadece doğal varlıklar çn

belrlenmştr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) II ve III E) I, II ve III

6. Oldukça sosyal olan ğnesz arıların kolonlernde

100 - 100.000 arasında brey bulunablmektedr. Bal arısı

kolonlernde olduğu gb ğnesz arı kolonlernde de şç,

kralçe ve erkek arılar bulunmaktadır. İşç arıların kovan

çersnde brçok görev bulunmaktadır. İşç arılar yaşlarına

göre, kovanın çersnde kovanın temzlğnde, larvaların

beslenmesnde, polen toplanmasında ve daha brçok şte

görev alırlar.

Bu parçadak blglerden hareketle ğnesz arıların

aşağıdak tabloda belrtlen özellklernden hangler

hakkında blg verlmştr?

Görev

paylaşımı

Bal üretm

mktarı

Uçuş

mesafeler

A) * – – B) – * *

C) – * – D) – – *

E) * * –

7. Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında ve Cumhuryet’n lk

yıllarında bütün ulusu değşm ve harekete

yönlendreblmek çn ülkenn her yern gezmş; toplantı ve

çalışmalar yapmış ve halk le ç çe olmaya özen

göstermştr. Atatürk her gttğ yerde Türk

msafrperverlğyle karşılanmış ve brçok evde kalmıştır.

Atatürk’ün oturduğu, msafr edldğ evler, savaş yönettğ

karargâhlar, hatırasını taşıyan değerl mekânlar;

eşyalarıyla brlkte günümüzde halka açık müzeler hâlne

getrlmştr. Atatürk’ün kaldığı bell başlı evler le lgl

blnenler şunlardır: • Sakarya Atatürk Ev Müzes’nde, Bursa Atatürk

Köşkü’nden önce kalmıştır. • Trabzon Atatürk Köşkü’nden önce ve sonra kaldığı

evler vardır. • Sakarya Atatürk Ev Müzes’nden önce sadece br

evde kalmıştır. • Bursa Atatürk Köşkü’nde, Ankara Atatürk Müze

Köşkü’nde kaldıktan sonra kalmıştır.

Bu blglere göre Atatürk’ün kaldığı evlern sıralaması

aşağıdaklern hangsnde doğru verlmştr?

1 2 3 4

A) Bursa Sakarya Ankara Trabzon

B) Sakarya Ankara Trabzon Bursa

C) Trabzon Bursa Sakarya Ankara

D) Ankara Sakarya Trabzon Bursa

E) Sakarya Bursa Ankara Trabzon

8. Aralarında brer yaş bulunan Yğt, Erdem, Murat, Nhat ve

Sadık sml öğrencler İstanbul’da düzenlenen br blg

yarışmasına katılmak çn Fath, Eyüp, Esenler, Slvr ve

Çatalca lçelernden gelmşlerdr.

Bu öğrenclerle lgl şunlar blnmektedr: • Yaşı en küçük olan, Slvr’den; yaşı en büyük olan,

Çatalca’dan gelmştr. • Eyüp’ten gelen Yğt, Çatalca’dan gelen Erdem’den

üç yaş küçüktür. • Fath’ten gelen, Esenler’den gelenden büyüktür. • Sadık; Yğt’ten büyük, Murat’tan küçüktür.

Bu blglere göre aşağıdaklerden hangs yanlıştır?

A) Murat, Fath’ten gelmştr.

B) Sadık, Slvr’den gelmştr.

C) Nhat, yaşı en küçük olan kşdr.

D) Esenler’den gelen, yaşça en ortada yer alır.

E) Yğt, Erdem’den küçüktür.

P:360

360

SIFIR RİSK

10

Mantık Muhakeme Testi-2

1. - 2. soruları aşağıdak blglere göre brbrnden

bağımsız yanıtlayınız.

Al, Berna, Cem, Denz ve Elf adlı kşler hem cuma hem

de cumartes düzenlenen karate ve tekvando kurslarına

kayıt yaptırmışlardır.

Kşlern kurslarına lşkn bazı blgler şu şekldedr: • Her br kş, sadece br kursa kayıt yaptırmıştır. • Cuma günü düzenlenen kurslara sadece brer kş

kayıt yaptırmıştır. • Cumartes günü tekvando kursuna sadece Elf kayıt

yaptırmıştır. • Al ve Cem, aynı kursun farklı günlerne kayıt

yaptırmışlardır. • Berna, cuma günkü kurslardan brne kayıt

yaptırmıştır.

1. Bu blglere göre

I. Denz, karate kursuna kayıt yaptırmıştır.

II. Berna, tekvando kursuna kayıt yaptırmıştır.

III. Al le Elf, aynı gün çn kursa kayıt yaptırmıştır.

fadelernden hangs kesnlkle doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

2. Buna göre aşağıdaklerden hangs blnrse tüm

kşlern kurs blgler belrleneblr?

A) Al’nn hang gün çn kayıt yaptırdığı

B) Berna’nın hang kursa kayıt yaptırdığı

C) Cumartes günü kaç kşnn kayıt yaptırdığı

D) Denz’n hang günkü kursa kayıt yaptırdığı

E) Elf’n kayıt yaptırdığı kursa cuma günü kmn kayıt

yaptırdığı

3. - 5. soruları aşağıdak blglere göre brbrnden

bağımsız yanıtlayınız.

Projelern sunmak çn yuvarlak br masada sırasıyla

brden altıya kadar numaralandırılmış sandalyelerde

oturan Al, Burcu, Ceyda, Dlek, Ezg ve Fath adlı kşlern

oturma düzenlerne lşkn km blgler şu şekldedr: • Beşnc koltukta oturan kş Dlek’tr. • Ceyda le Fath’n arasında yalnızca Al oturmaktadır. • Ezg, dördüncü koltukta oturmaktadır. • Burcu, çft sayılı br koltukta oturmaktadır.

3. Buna göre

I. Al,

II. Burcu,

III. Fath

adlı kşlerden hanglernn oturduğu sandalye

numarası kesn olarak blnmektedr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II

D) I ve III E) II ve III

4. Aşağıdaklerden hangs kesn olarak yanlıştır?

A) Burcu ve Dlek yan yana oturmaktadır.

B) Burcu ve Ceyda yan yana oturmamaktadır.

C) Dlek’n yanında oturan kşlerden br Fath’tr.

D) Burcu le Ezg yan yana oturmamaktadır.

E) Ezg le Ceyda yan yana oturmaktadır.

5. Aşağıdaklerden hangs kesn olarak doğrudur?

A) Al, Burcu ve Ceyda yan yana oturmaktadır.

B) Dlek, Ezg ve Fath yan yana oturmaktadır.

C) Burcu, Dlek ve Ezg yan yana oturmaktadır.

D) Burcu, Ceyda ve Ezg yan yana oturmaktadır.

E) Al, Burcu ve Fath yan yana oturmaktadır.

 Bu testte 8 soru yer almaktadır.

 Bu test için önerilen süre 8-12 dakikadır.  Bu test, genel olarak “Mantık-Muhakeme” olarak adlandırılan; çıkarımda bulunma, muhakeme etme, hipotez ortaya koyma, akıl yürütme

gibi birçok becerinize katkı sağlamak amacıyla

hazırlanmıştır.

P:361

361

SIFIR RİSK 10

6-9. soruları aşağıdak blglere göre brbrnden

bağımsız olarak cevaplayınız.

Bir okulun A ve B şubelerinde öğrenim gören Nil, Orhan,

Pelin, Reyhan ve Serhat adlı öğrencilerden Edison,

Gutenberg ve Tesla adlı mucitlerin hayatları hakkında

bilgi toplamaları istenmiştir. Öğrencilerin şubelerine ve

seçtikleri mucitlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: • Her bir öğrenci, sadece bir mucit seçmiştir. • A şubesinde toplam üç öğrenci bulunmaktadır. • Edison ve Tesla’yı ikişer öğrenci seçmiştir. • Reyhan’ın seçtiği mucit, Tesla’dır. • Farklı şubelerdeki Nil ve Serhat’ın seçtiği mucitler

aynıdır. • Orhan ve Pelin, aynı şubede öğrenim görmektedir

6. Buna göre;

I. Pelin,

II. Reyhan,

III. Serhat

adlı öğrencilerden hangileri A şubesinde öğrenim

görüyor olabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) I ve III

7. Buna göre;

I. Nil,

II. Orhan,

III. Pelin

adlı öğrencilerden hangilerinin seçtiği mucit kesin

olarak bilinmektedir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

ÇIKMIŞ

SORU

Bu soru tipine ait çıkmış ALES, KPSS,

MSÜ, TYT ve AYT sorularından oluşan özel

testi çözmek için kodu okutabilirsin.

8. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) A şubesinden bir öğrenci Edison’u seçmiştir.

B) A şubesinden bir öğrenci Gutenberg’i seçmiştir.

C) A şubesinden bir öğrenci Tesla’yı seçmiştir.

D) B şubesinden bir öğrenci Edison’u seçmiştir.

E) B şubesinden bir öğrenci Gutenberg’i seçmiştir.

9. Tüm öğrencilerin seçtikleri mucit ve öğrenim

gördükleri şubenin tam olarak belirlenebilmesi için

aşağıdakilerden hangisinin bilinmesi yeterlidir?

A) Serhat’ın öğrenim gördüğü şube ile Pelin’in seçtiği

mucidin

B) Reyhan’ın öğrenim gördüğü şube ile Orhan’ın seçtiği

mucidin

C) Pelin’in öğrenim gördüğü şube ile Nil’in seçtiği

mucidin

D) Orhan’ın öğrenim gördüğü şube ile Pelin’in seçtiği

mucidin

E) Nil’in öğrenim gördüğü şube ile Serhat’ın seçtiği

mucidin

ÇIKMIŞ

SORU

2021 - KPSS

P:362

362

SIFIR RİSK

11

1. Günler Sedef İnc Ayten

Pazartes 6000 7000 5000

Salı 7000 7000 6000

Çarşamba 9000 10000 5000

Perşembe 6000 8000 6000

Cuma 6000 7000 5000

Cumartes 11000 13000 14000

Pazar 15000 13000 12000

Bu tabloda düzenl yürüyüş yapmaya başlayan üç

arkadaşın günlük adım sayıları verlmştr.

Bu tablodan aşağıdaklerden hangs çıkarılamaz?

A) Hafta sonunda üç arkadaş da toplamda aynı sayıda

adım atmıştır.

B) Üç arkadaşın da hafta çnde attığı toplam adım sayısı,

hafta sonunda attığı toplam adım sayısından fazladır.

C) Hafta çnde en az adım atan, Ayten’dr.

D) Hafta çnde en fazla adımı İnc atmıştır.

E) Üç arkadaşın toplamda en fazla yürüyüş yaptığı gün

cumartesdr.

2. İler Gündüz (°C) Gece (°C)

Ankara 29 20

İstanbul 33 25

İzmr 35 26

Svas 28 15

Bu tabloda bazı llern gündüz ve gece sıcaklık değerler

verlmştr.

Bu tablodan hareketle aşağıdaklerden hangsne

ulaşılamaz?

A) Gündüz le gece sıcaklığı arasındak farkın en az

olduğu l İstanbul’dur.

B) Gündüz le gece sıcaklığı arasındak farkın en fazla

olduğu l Svas’tır.

C) Gündüzün en sıcak olduğu l İzmr, gecenn en soğuk

olduğu l Svas’tır.

D) İstanbul, gündüz sıcaklığı açısından Svas le İzmr’n

arasındadır.

E) Ankara gündüz Svas’tan sıcak, gece Svas’tan daha

soğuktur.

3.

Sınav

Adı

Soru

Sayısı

Toplam

Sözcük

Sayısı

Soru Başı

Ortalama

Sözcük

Sayısı

2017 YGS 22 2060 93

2018 TYT 21 2485 118

2019 TYT 21 2680 127

2020 TYT 25 3084 123

2021 TYT 25 3325 133

Bu tabloda, ÖSYM tarafından gerçekleştrlen bazı

sınavlarda sorulan paragraf sorularının sayıları ve bu

sorulardak sözcüklere dar blglere yer verlmştr.

Sadece bu tablodan hareketle aşağıdaklerden hangs

kesnlkle söylenr?

A) Türkçe sorularının yarısından fazlası paragraf konusu

le lgl sorulmuştur.

B) ÖSYM tarhnde paragraf sorusunun en fazla

sorulduğu sınavlar, 2020 ve 2021 TYT’dr.

C) YGS’lerde sorulan paragraf sorularındak toplam

sözcük sayısı, TYT’lerde artarak devam etmştr.

D) Tabloda verlen beş sınavdan, paragraf sorularındak

ortalama sözcük sayısı en fazla olan 2021 TYT’dr.

E) ÖSYM sınavlarında paragraf sorularının toplam sözcük

sayısı en fazla olan 2021 TYT’dr.

Tablo Okuma Testi

 Bu testte 4 soru yer almaktadır.

 Bu test için önerilen süre 3 - 5 dakikadır.  Bu test, tablo hâlinde verilen bilgileri yorumlayabilme becerilerinizi geliştirmeniz amacıyla

hazırlanmıştır.

P:363

363

SIFIR RİSK 11

SINAV PUANLARI VE BAŞARI SIRALARI

PUAN TÜRÜ PUANI BAŞARI SIRASI

TYT 500,00000 1

SAY 500,00000 1

SÖZ ---- ----

EA 389,20090 2870

DİL 460,71458 474

YERLEŞTİRME PUANLARI VE BAŞARI SIRALARI

YERLEŞTİRME EK PUANLI YERLEŞTİRME

PUAN TÜRÜ PUANI BAŞARI SIRASI PUANI BAŞARI SIRASI (EK PUAN)

Y - TYT 559,51400 1 ---- ----

Y - SAY 559,51400 1 ---- ----

Y - SÖZ ---- ---- ---- ----

Y - EA 448,71490 2293 ---- ----

Y - DİL 520,22858 336 ---- ----

OKUL VE ORTAOĞRETİM BAŞARI PUANI BİLGİLERİ

DİPLOMA NOTU ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANI OKUL KODU OKUL TÜRÜ KODU ALAN KODU DAL NO

99,19 495,95000 342208 11066 6303 -

T.C. KİMLİK NUMARASI xxxxxxxxxxx ADI VE SOYADI ZEHRA KAYA

TYT TESTLERİNDEKİ DOĞRU VE YANLIŞLARI

TÜRKÇE SOSYAL BİLİMLER TEMEL MATEMATİK FEN BİLİMLERİ

Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış

39 1 20 0 40 0 20 0

SOSYAL BİLİMLER - 2

TARİH - 2 COĞRAFYA - 2 FELSEFE GURUBU DKAB / İLAVE FELSEFE GRUBU

Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış

0 0 0 0 0 0 0 0

MATEMATİK FEN BİLİMLERİ

MATEMATİK FİZİK KİMYA BİYOLOJİ

Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış

40 0 14 0 13 0 13 0

AYT TESTLERİNDEKİ DOĞRU / YANLIŞ SAYILARI

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - SOSYAL BİLİMLER - 1

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TARİH - 1 COĞRAFYA - 1

Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış

0 0 0 0 0 0

YDT TESTİNDEKİ DOĞRU VE YANLIŞ SAYILARI

YABANCI DİLİ: İNGİLİZCE

Doğru Yanlış

65 13

ÖSYM

2021 - YKS Sonuçları

Sonuç Açıklama Tarh: 31 Ağustos 2021

2021 YKS’ye grmş olan Zehra Kaya’nın yalnızca bu sonuç belgesnden hareketle;

I. TYT’de sadece Türkçe bölümünde 1 soruyu yanlış yapmıştır.

II. AYT testlernn Fen Blmler bölümünde boş bıraktığı soru olmamıştır.

III. Yabancı dl bölümünde hç yapamadığı 2 soru olmuştur.

IV. AYT bölümünde 0,5 ham puanı oluşturacak kadar soru çözmedğ çn sözel puanı hesaplanmamıştır. yargılarından hangler kesnlkle doğrudur?

A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) I, II ve III E) I, II, III, IV

4.

P:364

364

SIFIR RİSK

1.

EylülEkm

Moral ve Zndelk

Ocak Nsan Hazran

Bu grafkte, ünverste sınavlarına hazırlanan br

öğrencnn başarı, moral - zndelk durumu aylara göre

gösterlmştr.

Bu grafkten hareketle

I. Öğrencnn moral yükseldğ her dönem, başarısı da

yükselmştr.

II. Eylül ayı başarının, aralık ayı da moraln en düşük

olduğu aydır.

III. Aralık ayından tbaren başarı hazrana kadar

artmaya devam etmştr.

yargılarından hangler söyleneblr?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III

D) II ve III E) I, II ve III

2.

Yetşkn (Araştırma - İnceleme)

51,4 % 10,3 %

6,1 %

19,0 %

1,6 %

10,4 % 1,2 %

Yetşkn Kurgu (Edebyat - Sanat)

Çocuk - Gençlk

Eğtm

Akademk

İnanç

İthal

Bu pasta grafkte 2020 yılında basılan ktapların kategor

dağılımları verlmştr.

Bu grafkten aşağıdaklerden hangs çıkarılamaz?

A) Basımı en fazla gerçekleştrlen ktaplar eğtm

kategors le lgldr.

B) İnançla lgl basılan ktap sayısı, çocuk ve gençlk

ktaplarından daha fazladır.

C) Yetşknlere yönelk basılan araştırma ve nceleme

ktapları, akademk ktapların on katından fazladır.

D) Yetşknlere yönelk edebyat - sanat le lgl basılmış

kurgu ktapları, yetşknler çn en çok basılan

ktaplardır.

E) Basılan akademk ktaplar, thal ktaplardan azdır.

12

 Bu teste 4 soru yer almaktadır.

 Bu test için size önerilen süre 3 - 5 dakikadır.  Bu test; çeşitli şekillerde verilen grafikleri

yorumlayabilme becerinize katkı sağlamak

amacıyla hazırlanmıştır.

Grafk Okuma Testi

P:365

365

SIFIR RİSK 12

3.

0

10

20

30

40

50

60

70

80

90

YÖK Atlas’ta Zyaretçlern

Lsans Bölümlerne İlg Düzey

Tıp

2020

2021

Hukuk Dş Hekmlğ Hemşrelk

Bu grafkten hareketle

I. 2020’de de 2021’de de en fazla lg gören lsans

bölümü tıp olmuştur.

II. 2021 yılında hukuk bölümüne olan lg 2020’ye göre

artmıştır.

III. Tıptan sonra en fazla lg gören sayısal bölüm dş

hekmlğ olmuştur.

yargılarından hanglerne kesnlkle ulaşılır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve III E) II ve III

4.

2021-YKS ADAY SAYILARI

Başvuran Aday Sayısı

TYT Oturumu AYT Oturumu YDT Oturumu

2.592.390 1.781.678 130.491

2.416.974 1.627.145 104.917

175.416 154.533 25.574

226 62 8

2.416.748 1.627.083 104.909

Sınava Gren Aday Sayısı

Sınava Grmeyen Aday Sayısı

Sınavı Geçerl Aday Sayısı

Sınavı Geçersz Sayılan

Aday Sayısı

YKS

2021

ÖSYM tarafından yayımlanan “2021-YKS ADAY

SAYILARI” sml tablodan hareketle aşağıdaklerden

hangs söyleneblr?

A) Sınava gren adayların tamamının sınavı geçerl

sayılmıştır.

B) Sınava başvuran aday sayısı her geçen yıl artmaktadır.

C) TYT oturumunda sınavı geçersz olan aday sayısı, AYT

oturumunda geçersz olan aday sayısından fazladır.

D) TYT oturumunda barajı geçemeyen aday sayısı

175.416’dır.

E) 2 mlyon 416 bn 478 kş TYT oturumuna katılmış ve

başarılı olmuştur.

P:366

366

SIFIR RİSK

 Bu teste 2 tane soru yer almaktadır.

 Bu teste için size önerilen süre 2 dakikadır.  Bu test; çeşitli şekillerde verilen görselleri

yorumlayabilme becerinize katkı sağlamak

amacıyla hazırlanmıştır.

13

1. Okan Bey, evrak çantasının kldne şfre koyarken analog saatn yelkovan ve akrebn kullanmıştır.

12

6

11 1

7

8

9 3

10

4

2

5

Sol Sağ

Şfrey oluşturmak çn saatn yelkovanını ve akrebn sağa ya da sola döndürmek gerekyor. Bu saatte 15 brm çeyreğ, 30

brm yarımı fade etmektedr. Kld açmak çn 12 noktasında bulunan yelkovan ve 3 noktasında bulunan akrep sırasıyla

aşağıdak yönergeler takp edlerek hareket ettrlmektedr. Sonuçta her ksnn de her hareketnde gösterdğ rakamların yan

yana konmasıyla br şfre oluşmaktadır. Her hareket öncek hareketn bttğ yerden başlamaktadır.

I. Yelkovanı çeyrek tur sola döndürünüz.

II. Akreb yarım tur sağa döndürünüz.

III. Yelkovanı br çeyrek, sonra br yarım tur sağa döndürünüz.

IV. Akreb 15 brm sola döndürünüz.

Buna göre şfre aşağıdaklerden hangsdr?

A) 991266 B) 996126 C) 912696 D) 663129

Görsel Okuma Testi

P:367

367

SIFIR RİSK

2. Fotoğrafçılıkta alan dernlğ, odaklama yapılan nesnenn önünde ve arkasındak alanda oluşan net bölgelerdr. Alan dernlğ

lkesne göre çeklen fotoğraflarda nesnenn arka veya ön tarafı net değldr. Yan nesnenn tamamının en net göründüğü

fotoğraf alan dernlğnn en fazla olduğu fotoğraftır.

Buna göre alan dernlğ en fazla olan görsel aşağıdaklerden hangsdr?

A) B)

C) D)

E)

13

P:368

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.E 2.D 3.C 4.D 5.E

6.C 7.E 8.D 9.D 10.C

11.E 12.E 13.A 14.B 15.E

16.E 17.B 18.C

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 1A

D

Y

B

1.C 2.C 3.C 4.D 5.D

6.A 7.A 8.E 9.A 10.B

11.A 12.C 13.B 14.A 15.D

16.A 17.B 18.C 19.D 20.B

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 1B

D

Y

B

1.E 2.C 3.C 4.D 5.D

6.B 7.D 8.B 9.B 10.C

11.C 12.E 13.B 14.D 15.C

16.A 17.B 18.B

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 1C

D

Y

B

TOPLAM

SORU SAYISI

196 D Y B N

368

P:369

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.B 2.E 3.D 4.E 5.E

6.E 7.A 8.C 9.D 10.C

11.A 12.C 13.B 14.C 15.D

16.E 17.B 18.C

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 2A

D

Y

B

1.D 2.D 3.A 4.B 5.C

6.B 7.C 8.D 9.B 10.B

11.D 12.E 13.E 14.E 15.D

16.D 17.E 18.C 19.A 20.E

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 2B

D

Y

B

1.D 2.E 3.A 4.B 5.B

6.D 7.B 8.C 9.A 10.D

11.E 12.B 13.D 14.C 15.E

16.C 17.D 18.E

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 2C

D

Y

B

369

P:370

PARAGRAFTA KONU - ANA DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.E 2.E 3.D 4.C 5.A

6.B 7.D 8.E 9.D 10.B

11.A 12.E 13.A 14.E 15.B

16.D 17.D 18.C

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 3A

D

Y

B

1.A 2.C 3.D 4.D 5.E

6.E 7.A 8.B 9.C 10.D

11.D 12.E 13.C 14.A 15.B

16.A 17.C 18.E 19.D 20.B

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 3B

D

Y

B

1.A 2.B 3.C 4.C 5.B

6.B 7.D 8.D 9.E 10.E

11.C 12.D 13.D 14.B 15.D

16.B 17.E 18.B

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 3C

D

Y

B

ÖSYM Tadında Sorular 1 1.E 2.E 3.B 4.D 5.D 6.B 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 2 1.D 2.B 3.B 4.C 5.A 6.B 7.B

ÖSYM Tadında Sorular 3 1.E 2.C 3.C 4.E 5.D 6.C 7.D

ÖSYM Tadında Sorular 4 1.E 2.C 3.C 4.A 5.A 6.C 7.C

370

P:371

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.C 2.D 3.D 4.E 5.B

6.D 7.C 8.C 9.A 10.C

11.E 12.B 13.E 14.D 15.E

16.D 17.E 18.E

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 1A

D

Y

B

1.E 2.E 3.D 4.D 5.E

6.A 7.C 8.A 9.B 10.B

11.D 12.E 13.C 14.D 15.D

16.E 17.B 18.C

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 1B

D

Y

B

TOPLAM

SORU SAYISI

136 D Y B N

371

P:372

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.B 2.D 3.A 4.C 5.E

6.E 7.C 8.C 9.E 10.E

11.B 12.B 13.B 14.E 15.C

16.C 17.C 18.A

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 2A

D

Y

B

1.E 2.A 3.E 4.C 5.E

6.C 7.E 8.B 9.E 10.A

11.D 12.D 13.B 14.E 15.C

16.D 17.B 18.E

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 2B

D

Y

B

372

P:373

PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞÜNCE

C

E

V

A

P

L

A

R

1.A 2.E 3.C 4.E 5.E

6.C 7.B 8.D 9.A 10.C

11.C 12.C 13.E 14.C 15.D

16.B 17.A 18.E

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 3A

D

Y

B

1.E 2.B 3.D 4.E 5.B

6.C 7.D 8.B 9.D 10.C

11.E 12.B 13.C 14.E 15.B

16.C 17.A 18.B

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 3B

D

Y

B

ÖSYM Tadında Sorular 1 1.C 2.A 3.E 4.E 5.D 6.D 7.E

ÖSYM Tadında Sorular 2 1.C 2.D 3.B 4.D 5.D 6.E 7.B

ÖSYM Tadında Sorular 3 1.C 2.B 3.E 4.D 5.D 6.B 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 4 1.E 2.D 3.E 4.E 5.A 6.D 7.C

373

P:374

PARAGRAFTA YAPI

C

E

V

A

P

L

A

R

1.D 2.A 3.B 4.D 5.B

6.E 7.C 8.B 9.A 10.B

11.C 12.B 13.C 14.E 15.E

16.A 17.C 18.A

Tarih: .. ... /.. ... /.. ... ... ..

Test 1A

D

Y

B

1.B 2.E 3.D 4.B 5.A

6.A 7.A 8.B 9.C 10.A

11.D 12.B 13.D 14.E 15.C

16.C

Tarih: .. ... /.. ... /.. ... ... ..

Test 1B

D

Y

B

TOPLAM

SORU SAYISI

130 D Y B N

374

P:375

PARAGRAFTA YAPI

C

E

V

A

P

L

A

R

1.D 2.B 3.A 4.B 5.D

6.B 7.D 8.C 9.D 10.E

11.C 12.A 13.D 14.D 15.B

16.D 17.C 18.A

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 2A

D

Y

B

1.D 2.D 3.D 4.A 5.E

6.A 7.A 8.D 9.C 10.E

11.B 12.B 13.C 14.B 15.A

16.D

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 2B

D

Y

B

375

P:376

PARAGRAFTA YAPI

C

E

V

A

P

L

A

R

1.C 2.E 3.B 4.E 5.C

6.A 7.A 8.D 9.B 10.E

11.D 12.B 13.A 14.E 15.D

16.C 17.D 18.B

Tarih: .. ... /.. ... /.. ... ... ..

Test 3A

D

Y

B

1.B 2.B 3.A 4.E 5.B

6.B 7.A 8.C 9.E 10.D

11.A 12.D 13.E 14.C 15.B

16.B

Tarih: .. ... /.. ... /.. ... ... ..

Test 3B

D

Y

B

ÖSYM Tadında Sorular 1 1.D 2.B 3.C 4.B 5.B 6.C 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 2 1.C 2.B 3.C 4.A 5.E 6.A 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 3 1.E 2.E 3.B 4.C 5.C 6.B 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 4 1.C 2.E 3.B 4.B 5.B 6.D 7.E

376

P:377

ANLATIM TEKNİKLERİ

C

E

V

A

P

L

A

R

1.B 2.B 3.C 4.E 5.E

6.D 7.B 8.E 9.C 10.D

11.C 12.D 13.A 14.D 15.B

16.D 17.D 18.C

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 1A

D

Y

B

1.C 2.A 3.B 4.D 5.E

6.C 7.C 8.B 9.E 10.C

11.B 12.D 13.D 14.A 15.B

16.A 17.C 18.B

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 1B

D

Y

B

TOPLAM

SORU SAYISI

136 D Y B N

377

P:378

ANLATIM TEKNİKLERİ

C

E

V

A

P

L

A

R

1.C 2.A 3.D 4.A 5.E

6.A 7.C 8.B 9.D 10.B

11.E 12.C 13.E 14.E 15.B

16.B 17.E 18.C

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 2A

D

Y

B

1.A 2.A 3.B 4.D 5.A

6.B 7.E 8.B 9.E 10.C

11.E 12.C 13.E 14.C 15.D

16.D 17.C 18.D

Tarih: .. ... /... .. /... ... ... .

Test 2B

D

Y

B

378

P:379

ANLATIM TEKNİKLERİ

C

E

V

A

P

L

A

R

1.B 2.C 3.A 4.E 5.A

6.A 7.D 8.C 9.D 10.C

11.E 12.D 13.C 14.E 15.C

16.D 17.B 18.A

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 3A

D

Y

B

1.B 2.D 3.C 4.C 5.B

6.E 7.B 8.A 9.B 10.B

11.D 12.D 13.C 14.E 15.A

16.D 17.A 18.E

Tarih: ... .. /... .. /... ... ... .

Test 3B

D

Y

B

ÖSYM Tadında Sorular 1 1.D 2.B 3.D 4.B 5.C 6.E 7.B

ÖSYM Tadında Sorular 2 1.B 2.D 3.D 4.C 5.C 6.C 7.B

ÖSYM Tadında Sorular 3 1.E 2.C 3.B 4.B 5.B 6.D 7.C

ÖSYM Tadında Sorular 4 1.B 2.B 3.C 4.D 5.E 6.E 7.E

379

P:380

ODAKLANMA

C

E

V

A

P

L

A

R

Kondisyon 1 1.B 2.D 3.D 4.D 5.E 6.E 7.A 8.C

Kondisyon 2 1.B 2.B 3.C 4.A 5.E 6.A 7.B 8.D

Kondisyon 3 1.B 2.C 3.D 4.D 5.D 6.E 7.C 8.D

Odaklanma 1

1.E 2.C 3.A 4.E 5.B 6.C 7.C 8.A 9.E 10.B

11.A 12.B 13.C 14.D 15.B 16.A 17.D 18.C 19.D 20.C

Odaklanma 2

1.B 2.C 3.D 4.B 5.C 6.E 7.A 8.C 9.C 10.E

11.A 12.E 13.E 14.D 15.B 16.E 17.B 18.B 19.A 20.D

Odaklanma 3

1.D 2.E 3.D 4.D 5.C 6.A 7.C 8.D 9.D 10.D

11.D 12.E 13.D 14.D 15.C 16.E 17.C 18.A 19.D 20.D

Odaklanma 4

1.C 2.D 3.E 4.B 5.E 6.B 7.A 8.B 9.C 10.D

11.C 12.B 13.E 14.A 15.E 16.E 17.A 18.D 19.C 20.D

Odaklanma 5

1.B 2.D 3.B 4.C 5.C 6.B 7.C 8.D 9.D 10.E

11.E 12.D 13.C 14.A 15.D 16.A 17.E 18.D 19.B 20.B

Odaklanma 6

1.A 2.A 3.B 4.C 5.D 6.D 7.C 8.E 9.E 10.D

11.D 12.D 13.A 14.C 15.C 16.D 17.B 18.B 19.A 20.E

Odaklanma 7

1.D 2.C 3.B 4.A 5.A 6.B 7.D 8.D 9.A 10.E

11.E 12.B 13.D 14.C 15.B 16.A 17.C 18.D 19.E 20.C

380

TOPLAM

SORU SAYISI

194 D Y B N

ÖSYM Çıkmış Sorular

Özel Denemesi

1.D 2.E 3.C 4.C 5.D 6.C 7.E 8.B 9.B 10.A 11.B 12.C 13.D 14.B 15.A

16.C 17.C 18.A 19.A 20.E 21.E 22.A 23.E 24.D 25.A 26.E 27.C 28.C 29.D 30.E

P:381

TEMATİK METİNLER

1. Aile Testi 1.C 2.C 3.E 4.B 5.C 6.E 7.C 8.E

2. Akademi Testi 1.D 2.D 3.C 4.C 5.D 6.C 7.B 8.E

3. Aktüalite Testi 1.C 2.A 3.C 4.D 5.C 6.E 7.C 8.E

4. Anı Testi 1.A 2.C 3.D 4.C 5.D 6.C 7.E 8.D

5. Atasözü-Deyim Testi 1.E 2.B 3.C 4.A 5.C 6.B 7.A 8.C

6. Bilim Testi 1.D 2.C 3.E 4.B 5.D 6.D 7.A 8.B

7. Biyogra Testi 1.E 2.C 3.A 4.E 5.D 6.D 7. B 8.C

8. Canlılar Testi 1.C 2.C 3.E 4.E 5.D 6.E 7.C 8.D

9. Coğrafya Testi 1.C 2. B 3.D 4.C 5.E 6.D 7.D 8. B

10. Çocuk Testi 1.D 2.C 3.D 4.A 5.D 6. B 7.D 8.E

11. Deneme Testi 1.D 2.A 3.C 4.E 5.E 6.A 7.A 8.B

12. Deniz Altı Canlıları Testi 1.E 2.B 3.B 4.B 5.C 6.D 7.E 8.B

13. Dil Bilimi Testi 1.E 2.A 3.B 4.D 5.E 6.A 7.A 8.B

14. Edebiyat Testi 1.E 2.A 3.C 4.A 5.C 6.D 7.D 8.E

15. Eğitim Testi 1.B 2.D 3.A 4.C 5.D 6.D 7.C 8.B

16. El Sanatları Testi 1.D 2.D 3.C 4.E 5.A 6.E 7.D 8.D

17. Eleştiri Testi 1.A 2.D 3.B 4.A 5.C 6.E 7.D 8.D

18. Felsefe Testi 1.D 2.C 3.E 4.D 5.E 6.E 7.B 8.A

19. Fıkra Testi 1.E 2.D 3.D 4.E 5.B 6.E 7.C 8.E

20. Fizik Testi 1.E 2.E 3.A 4.C 5.E 6.A 7.C 8.C

21. Gezi Yazısı Testi 1.D 2.E 3.D 4.D 5.E 6.D 7.D 8.C

22. Günlük Testi 1.D 2.B 3.D 4.C 5.C 6.E 7.E 8.C

23. İnsan ve Toplum Testi 1.C 2.B 3.E 4.D 5.B 6.E 7.A 8.E

C

E

V

A

P

L

A

R

381

TOPLAM

SORU SAYISI

358 D Y B N

P:382

C

E

V

A

P

L

A

R

TEMATİK METİNLER

24. Kişisel Gelişim Testi 1.D 2.C 3.D 4.E 5.B 6.B 7.C 8.B

25. Koleksiyon Testi 1.C 2.C 3.B 4.B 5.B 6.E 7.D 8.D

26. Kültür Testi 1.A 2.C 3.D 4.B 5.D 6.E 7.D 8.C

27. Kültür Turizmi Testi 1.B 2.C 3.C 4.E 5.E 6.A

28. Makale Testi 1.C 2.C 3.D 4.D 5.E 6.C 7.A 8.D

29. Meslekler Testi 1.C 2.C 3.A 4.E 5.E 6.E 7.D 8.B

30. Mitoloji Testi 1.A 2.D 3.C 4.B 5.C 6.B 7.E 8.C

31. Mutfak Kültürü Testi 1.E 2.A 3.C 4.B 5.C 6.C 7.E 8.C

32. Müzik Testi 1.D 2.E 3.C 4.B 5.C 6.B 7.E 8.D

33. Psikoloji Testi 1.B 2.D 3.E 4.D 5.D 6.B 7.C 8.B

34. Rehberlik Testi 1.C 2.E 3.D 4.C 5.D 6.C 7.C 8.B

35. Sağlık Testi 1.B 2.B 3.C 4.D 5.E 6.E 7.E 8.B

36. Sanat Testi 1.D 2.E 3.B 4.D 5.B 6.C 7.E 8.E

37. Sinema Testi 1.B 2.A 3.B 4.D 5.C 6.E 7.E 8.E

38. Sohbet Testi 1.A 2.C 3.E 4.B 5.A 6.D 7.A 8.B

39. Sokak Oyunları Testi 1.C 2.B 3.D 4.C 5.C 6.E 7.A 8.D

40. Sosyal Medya Testi 1.A 2.A 3.A 4.E 5.C 6.D 7.C 8.D

41. Tarih Testi 1.B 2.C 3.E 4.D 5.C 6.E 7.A 8.A

42. Teknoloji Testi 1.D 2.E 3.B 4.B 5.D 6.B 7.B 8.C

43. Tıp Testi 1.B 2.A 3.C 4.A 5.E 6.D 7.E 8.E

44. UNESCO Testi 1.A 2.C 3.D 4.B 5.E 6.E 7.E 8.C

45 Uzay Testi 1.D 2.E 3.D 4.A 5.E 6.E 7.B 8.C

382

P:383

SIFIR RİSK

1. Enerji Dizayn Testi 1.A 2.E 3.C 4.D 5.B 6.C 7.A 8.D

2. Puzzle Odaklanma Testi-1 1.D 2.A 3.E 4.E

3. Puzzle Odaklanma Testi-2 1.E 2.A 3.C 4.D

4. Puzzle Odaklanma Testi-3 1.B 2.D 3.C 4.A

5. Puzzle Odaklanma Testi-4 1.C 2.B 3.A 4.B

7. Algısal Bütünlük Testi 1.C 2.B 3.A 4.R 5.D 6.C 7.A 8.A

8. Algısal Bütünlük Testi 1.C 2.B 3.A 4.D 5.D 6.C 7.A 8.A

9. Mantık Muhakeme Testi-1 1.C 2.A 3.D 4.B 5.A 6.A 7.D 8.B

10. Mantık Muhakeme Testi-2 1.D 2.A 3.C 4.C 5.C 6.E 7.A 8.E 9.A

11. Tablo Okuma Testi 1.E 2.E 3.D 4.A

12. Grak Okuma Testi 1.D 2.D 3.B 4.C

13. Görsel Okuma Testi 1.A 2.C

C

E

V

A

P

L

A

R

383

TOPLAM

SORU SAYISI

67 D Y B N

TEBRİKLER

TOPLAM 1217 Soru Çözdünüz!

R Paragraf sorularının büyük bir çoğunluğu, metin okunmaksızın sadece seçeneklerden hareketle

çözülemez! Bu soru da o çoğunluğa küçük bir örnek olarak hazırlanmıştır.

P:384

384

Aşağıda “SIFIR RİSK” dışında yazan bareler bulup yuvarlak çne alınız.

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR İSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SFR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFI RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK SIFIR RİSK

Create a Flipbook Now
Explore more