Enjoying your free trial? Only 9 days left! Upgrade Now
Brand-New
Dashboard lnterface
ln the Making
We are proud to announce that we are developing a fresh new dashboard interface to improve user experience.
We invite you to preview our new dashboard and have a try. Some features will become unavailable, but they will be added in the future.
Don't hesitate to try it out as it's easy to switch back to the interface you're used to.
No, try later
Go to new dashboard
Like
Share
Download
Create a Flipbook Now
Read more
Mir.az-nir-eyal-julie-li-pur-dikkat_Mir.az Read More
Home Explore Mir.az-nir-eyal-julie-li-pur-dikkat_Mir.az
Publications:
Followers:
Follow
Publications
Read Text Version
More from bilimkupu19
P:01

\"Pürdikkat, teknolojiyi refahla dengelemek

için en pratik ve gerçekçi yaklaşım.

Akıllı telefonu olan herkesin

okuması gereken bir kitap.\"

Ustalık Gerektiren Kafaya

Takmama Sanatı'nın yazarı

-

••

,

R ur- '

Dikkatinizi Nasıl Toplar ve Hayatınızın

Kontrolünü Elinize Alırsınız?

;o m

z

:=. ...

cıı

>

z

::ıı::

> ...

> ...

n m

< ...

>

z

P:03

Nir Eyal, Stanford işletme Fakültesi'nde ve Stanford'daki Hasso

Plattner Tasarım Enstitüsü'nde davranışsa! tasarım dersleri verdi. NirAndFar.com adresinde psikoloji, teknoloji ve iş dünyasının

kesişimi hakkında yazıyor, danışmanlık yapıyor ve eğitim veriyor.

Yazıları; Harvard Business Review, Atlantic, Time, The Week, lnc. ve

Psychology Today'de yayımlandı.

2oı4 yılında yayımlanan kitabı Kancaya Takılınca: Alışkanlık Yaratan Ürünler Geliştirmenin Sırlan,' Wall Street ]oumal 'da çoksatanlar listesinde yer aldı; on sekizden fazla dile çevrilmiş ve 800 CEO

Read'den \"Yılın Pazarlama Kitabı\" ödülünü kazandı.

Julie Li, zaman yönetimi, davranışsa! tasarım ve tüketici psikolojisi

hakkındaki en son anlayışları büyüyen küresel bir kitleye ulaştırmak için çalıştığı NirAndFar.com'un kurucu ortağıdır. Julie daha

önce iki startup şirketinin kurucu ortağı olmuş ve her iki şirketin

de kazanç elde etmesine yardımcı olmuştur.

Bu kitap Nova Kitap yayın programında yer almaktadır.

P:04

Pürdikkat: Dikkatinizi Nasıl Toplar ve Havatmızm Kontrolünü Elinize Alırsmız?

Nir Eyal ve Julle Li

Orijinal Adı: lndistractable: How to Control Your Attention and Choose Your Life

Nova Kitap - 1 O

Yayın Yönetmeni: Tuğçe Nida Gökırmak

Yayıma Hazırlayan: Ömer Anlatan

Düzelti: Ahmet Özel

Kapak Tasarım: Hamdi Akçav

Sayfa Düzeni ve Baskıya Hazırlık: Mehmet Büyükturna

1. Baskı, Temmuz 202 1, İstanbul

ISBN: 978-605-74287-0-7

Sertifika Na: 46603

Türkçe çeviri © Vildan Kalafat Ceylan, 2021

© Nir Eyal, 2019

©Nova Kitap, 2021

Bu eserin tüm hakları Kayı Telif Hakları Ajansı aracılığıyla satın alınmıştır.

Yayıncının yazılı izni olmaksızın alıntı yapılamaz.

Kurumsal satış ve işbirlikleri için iletişim adresi: [email protected]

Nova Kitap™ Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. A. ş:nin tescilli markasıdır.

Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy-İstanbul

Tel: (0216) 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34

Kapak, İç Baskı: Deniz Ofset Matbaacılık

Maltepe Mah. Hastane Yolu Sok. No: 1/6 Zeytinburnu-İstanbul

Tel: (0212) 613 30 06 [email protected]

Sertifika No: 48625

P:05

Nir Eyal

ve Julie Li

Pürdikkat

Dikkatinizi Nasıl Toplar ve

Hayatınızın Kontrolünü Elinize Alırsınız?

Çeviren

Vildan Kalafat Ceylan

NOVA

K 1 TAP

P:07

İÇİNDEKİLER

Giriş Kanca va Takılmca'dan Pürdikkat'e ................................................. 9

1. Bölüm Sizin Süpergücünüz Hangisi? .............................................. 13

2. Bölüm Pürdikkat Olmak ..................................................................... 19

Kısım 1 İÇSEL TETİKLEYİCİLERDE USTALAŞMA

3. Bölüm Bizi Gerçekten Motive Eden Şey Nedir? ......................... 29

4. Bölüm Zaman Yönetimi Acı Yönetimidir ...................................... 37

5. Bölüm İçten Gelen Dikkat Dağıtıcılarla Başa Çıkmak ............... 43

6. Bölüm İçsel Tetikleyiciye Zihninizde Yeniden Şekil Verme ...... 47

7. Bölüm Göreve Zihninizde Yeniden Şekil Verme .......................... 53

8. Bölüm Mizacınıza Zihninizde Yeniden Şekil Verme .................. 57

Kısım 2 DİKKAT ÇEKİCİLER İÇİN ZAMAN YARATMA

9. Bölüm Değerlerinizi Zamana Çevirme .......................................... 67

10. Bölüm Çıktıları Değil, Girdileri Kontrol Etme ............................ 75

11. Bölüm Önemli İlişkileri Planlama ................................................. 81

12. Bölüm İşyerindeki Paydaşlarla Senkronize Olma ................... 89

Kısım 3 DISSAL TETİKLEYİCİLERİN İZİNİ SÜRME

1

13. Bölüm Kritik Soruyu Sorma ........................................................... 99

14. Bölüm işteki Bölünmelerin İzini Sürme .................................... 105

15. Bölüm E-postaların İzini Sürme ................................................. 111

16. Bölüm Grup Sohbetlerinin İzini Sürme ..................................... 121

17. Bölüm Toplantıların İzini Sürme .................................................. 127

18. Bölüm Akıllı Telefonun İzini Sürme ............................................ 133

19. Bölüm Masaüstü Bilgisayarın İzini Sürme .............................. 141

20. Bölüm Çevrimiçi Makalelerin İzini Sürme ................................ 147

21. Bölüm Akışların İzini Sürme ......................................................... 153

7

P:08

Kısım 4 DİKKAT DAGITICILARI ANLASMALARLA ENGELLEME

.

22. Bölüm On Taahhütlerin Gücü ...................................................... 161

23. Bölüm Dikkat Dağıtıcıları Çaba Anlaşmalarıyla Önleme .... 165

24. Bölüm Dikkat Dağıtıcıları Bedel Anlaşmalarıyla

Engelleme ......................................................................................... 171

25. Bölüm Dikkat Dağıtıcıları Kimlik Anlaşmalarıyla

Önleme .............................................................................................. 179

Kısım 5 İŞYERİNİZ NASIL PÜRDİKKAT OLACAGINIZ

HALE GETİRİLİR?

26. Bölüm Dikkat Dağınıklığı İşlev Bozukluğunun

Bir İşaretidir ...................................................................................... 189

27. Bölüm Dikkat Dağınıklığını Düzeltmek Bir Şirket

Kültürü Sınavıdır 197

28. Bölüm Pürdikkat İşyeri ................................................................. 205

Kısım 6 NASIL PÜRDİKKAT ÇOCUKLAR YETİŞTİRİRSİNİZ?

29. Bölüm Kullanışlı Bahanelerden Kaçının ................................... 213

30. Bölüm Onların İçsel Tetikleyicilerini Anlama .......................... 221

31. Bölüm Dikkat Çekiciler İçin Beraber Zaman Yaratma .......... 231

32. Bölüm Dışsal Tetikleyicilere Karşı Onlara Yardım Etme ..... 239

33. Bölüm Onlara Kendi Anlaşmalarını Yapmayı Öğretme ....... 245

Kısım 7 PÜRDİKKAT İLİSKİLERE NASIL SAHİP OLUNUR?

.

34. Bölüm Arkadaşlar Arasında Sosyal Antikorları Yayma ....... 251

35. Bölüm Pürdikkat Bir Sevgili Olma .............................................. 257

Bu Kitabı Beğendiniz mi? ..................................................................... 263

Bölüm Çıkarımları ................................................................................... 265

Program Şablonu ................................................................................... 270

Dikkat Dağıtıcı Takip Tablosu .............................................................. 272

Teşekkür ............................................................................................... 275

Katkıda Bulunanlar ................................................................................ 279

Kaynakça ............................................................................................... 285

8

P:09

Giris

'

Kancaya Takılınca'dan

Pürdikkat'e

Birçok büyük teknoloji firmasının raflarında bulacağınız

belli bir rehber kitap vardır. Bunu Facebook, Google, PayPal ve Slack firmalarında gördüm. Bu rehber kitap, teknoloji konferanslarında ve şirket eğitim etkinliklerinde dağıtılır. Microsoft'ta çalışan bir arkadaşım, şirket CEO'su Satya

Nadella'nın elinde bir kopya bulundurduğunu ve tüm şirket

çalışanlarına bu kitabı tavsiye ettiğini söyledi.

Kancaya Takılınca: Alışkanlık Yaratan Ürünler Geliştirmenin Sırlan kitabı bir Wall Street ]oumal çoksatanıydı ve bu

yazı yazılırken hala Amazon'un \"ürün\" kategorisinde birinci

sıradaki yer alıyordu.' Kitap, bir çeşit yemek kitabı gibidir.

İnsan davranışları -sizin davranışlarınız- hakkında bir reçete içerir. Bu teknoloji firmaları, para kazanmak için onlara

sürekli geri dönmemizi sağlamaları gerektiğini bilirler - iş

modelleri buna bağlıdır.

Bunu biliyorum çünkü son on yılı dünyadaki çok başarılı şirketlerin bazılarının ürünlerini bu kadar çekici yapan

gizli psikolojiyi araştırmakla geçirdim. Yıllarca hem Stan9

P:10

ford işletme Fakültesi'nde hem de Hasso Plattner Tasanın

Enstitüsü'nde geleceğin yöneticilerine ders verdim.

Kancaya Takılınca kitabını yazarken umudum startup'lann ve sosyal olarak düşünceli olan şirketlerin bu bilgiyi insanların daha iyi alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı

olacak yeni yollar tasarlamak için kullanacağı yönündeydi.

Neden teknoloji devleri bu sırları kendilerine saklasınlar ki?

Video oyunları ve sosyal medyayı bu denli cazip hale getiren

bu psikolojiyi, insanların daha iyi hayatlar yaşamalarına yardımcı ürünler tasarlamak için kullanmamız gerekmez mi?

Kancaya Takılınca yayımlandığından beri binlerce şirket,

bu kitabı müşterilerinin daha faydalı ve sağlıklı alışkanlıklar

geliştirmesi adına kullandı. Fitbod, insanların daha iyi egzersiz alışkanlıkları geliştirmesine yardım eden bir sağlık uygulamasıdır. Byte Foods, yerel olarak hazırlanmış taze yemekler sunan İnternet bağlantılı küçük mutfaklarla, insanların

yemek alışkanlıklarını değiştirmeyi amaçlar. Kahoot!, sınıf

bazlı derslerin daha cezbedici ve eğlenceli olmasını sağlayan

yazılımlar geliştirir.·

Ürünlerimizin daha kullanıcı dostu, kullanımı kolay ve

evet, alışkanlık geliştirici olmasını isteriz. Şirketlerin ürünlerini daha cazip hale getirmesi ille de sorun demek değildir,

bu gelişmedir.

Fakat bunda karanlık bir yan da var. Düşünür Paul

Virilio'nun yazdığı gibi: \"Gemiyi icat ettiğin zaman, gemi enkazını da icat edersin.\" Kullanıcı dostu ürünler ve hizmetler

söz konusu olduğunda, bazı ürünleri cazip ve kullanımı kolay

yapan şey aynı zamanda onları dikkat dağıtıcı da yapabilir.

Pek çok kişi için bu dikkat dağıtıcı unsurlar kontrolden

çıkabilir ve bizi kararlarımızın bize ait olmadığı duygusuyla

baş başa bırakır. Gerçek şu ki, içinde bulunduğumuz günde

�' Kahoot! ve Byte Foods firmalarının kitabımı kullanma şekillerini o

kadar sevdim ki her iki şirkete de yatırım yapmaya karar verdim.

10

P:11

ve çağda, dikkat dağıtıcı unsurları yönetecek şekilde donanımlı değilseniz, beyniniz zaman kaybettiren sapmalar tarafından manipüle edilecektir.

Sonraki birkaç sayfada, dikkat dağıtıcı unsurlarla kendi

mücadelemi ve işin kötüsü benim de nasıl kancaya takıldığımı gözler önüne sereceğim. Fakat aynı zamanda, yaşadığım

zorluğun üstesinden nasıl geldiğimi ve neden teknoloji devlerinden daha güçlü olduğumuzu da açıklayacağım. Sektörün içinden biri olarak, onların aşil tendonlarını biliyorum

ve yakında siz de bileceksiniz.

İyi haber ise, bu tür tehditlere karşı benzersiz bir yeteneğimizin olmasıdır. Beynimizi yeniden eğitmek ve geri kazanmak için şimdi adım atabiliriz. Açıkça söylemek gerekirse,

başka seçeneğimiz var mı zaten? Düzenleyicilerin bir şeyler

yapmasını bekleyecek zamanımız yok ve eğer şirketlerin

ürünlerini daha az dikkat dağıtıcı yapmalarını beklerken nefesinizi tutarsanız, havasızlıktan boğulursunuz.

Gelecekte, dünyada iki çeşit insan olacak: Hayatlarının

ve dikkatlerinin başkaları tarafından kontrol edilmesine ve

yönlendirilmesine izin verenler ile kendilerine gururla \"pürdikkat\" diyenler. Bu kitabı açarak kendi zamanınıza ve geleceğinize sahip olmanın ilk adımını attınız.

Ancak bu sadece bir başlangıç. Yıllarca anlık olarak tatmin duymak üzere beklemeye koşullandınız. Pürdikkat'in

son sayfasına ulaşmayı, zihninizi özgür kılmak için kişisel bir

meydan okuma olarak düşünün.

Dürtülerin panzehri öngörüdür. Geleceği planlamak,

planlarınıza uyacağınızı garanti altına alır. Bu kitaptaki tekniklerle, bugünden itibaren dikkatinizi kontrol altında tutmak ve hayatınızı seçmek için tam olarak ne yapmanız gerektiğini öğreneceksiniz.

11

P:13

1. Bölüm

Sizin Süpergücünüz Hangisi?

Şekerlemeleri, sosyal medyayı ve televizyonu severim. Ancak, ben bu şeyleri ne kadar sevsem de onlar beni sevmiyorlar. Yemekten sonra zevk veren tatlılardan fazla yemek,

bir yayını takip etmek için çok fazla zaman harcamak veya

Netflix'e gömülüp sabaha karşı ikiye kadar arka arkaya bir

şeyler izlemek alışkanlıktan doğan çok az bilinçle veya tamamen bilinçsizce yaptığım şeylerdi.

Tıpkı çok fazla atıştırmalık yemenin sağlık problemlerine

neden olması gibi, cihazların uzun süreli kullanımı da olumsuz sonuçlar doğurur. Benim için bu olumsuz sonuçlar, hayatımdaki en değerli insanların yerine bu dikkat dağıtıcılara

öncelik vermemdi. En kötüsü ise, bu dikkat dağıtıcıların kızımla bütün ilişkimi belirlemelerine izin vermiş olmamdı. O

bizim tek çocuğumuz ve hem eşim hem de benim için dünyadaki en harika çocuk.

Bir gün babalar ve kızlarını yakınlaştırmak için tasarlanmış bir aktivite kitabından oyunlar oynuyorduk. İlk oyun

birbirimizin en sevdiği şeyleri sliylemekti. Sonraki proje,

sayfalardan biriyle kağıt uçak yapmaktı. Üçüncü ise her iki13

P:14

Nir Eyal

mizin de cevaplaması gereken bir soruydu: \"Eğer bir süpergücün olsaydı bu ne olurdu?\"

Keşke kızımın o andaki cevabını size söyleyebilsem fakat

söyleyemem. Hiçbir fikrim yok çünkü gerçekten orada değildim. Fiziksel olarak odanın içindeydim ama aklım başka

yerdeydi. \"Baba,\" dedi, \"senin süpergücün ne olurdu?\"

\"Ne?\" diye homurdandım. \"Bir saniye. Buna cevap vermeliyim.\" Telefonumdaki konuyla ilgilenirken onu ilgisiz

bıraktım. Gözlerim hala ekrana kilitlenmişti, parmaklarım o

anda önemli görünen ama aslında kesinlikle bekleyebilecek

bir konuyu yazıyordu. Kızım sessizleşti. Kafamı kaldırıp baktığımda gitmişti.

Kızımla sihirli bir anı, telefonumdaki bir şey dikkatimi

dağıttığı için mahvetmiştim. Münferit olarak çok da önemli

bir olay değildi. Fakat size bunun tek seferlik bir kaza olduğunu söylersem yalan olur. Buna benzer sahneler daha önce

de defalarca tekrarlanmıştı.

Bu tür dikkat dağıtıcıları insanlardan öne koyan sadece ben değildim. Bu kitabı ilk okuyanlardan biri, sekiz

yaşındaki kızına süpergücünün ne olacağını sorduğunda,

kızının hayvanlarla konuşabilmeyi istediğini söylemişti.

Neden diye sorduğunda kızı cevap olarak, \"Böylece sen ve

annem bilgisayarlarınızda çalışırken konuşabileceğim birileri olur,\" demiş.

Kızımı bulup ondan özür diledikten sonra değişiklik yapmanın zamanının geldiğine karar verdim. Önceleri çok ileri gittim. Bütün suçun teknolojiye ait olduğuna karar verip

\"dijital detoks\" uygulamayı denedim. E-posta, lnstagram ve

Twitter'a aklım kaymasın diye eski model tuşlu telefon kullanmaya başladım. Fakat, GPS ve takvim uygulamasında kayıtlı adreslerim olmadan bir yerlere gitmenin zor olduğunu

fark ettim. Yürürken sesli kitapları dinlemeyi ve akıllı telefonumun sunduğu kolaylıkları özledim.

14

P:15

Sizin Süpergücünüz Hangisi?

Haberleri çevrimiçi okuyarak çok fazla zaman kaybetmekten kaçınmak adına bir gazetenin basılı nüshasına abone oldum. Birkaç hafta sonra haberleri televizyondan seyrederken yanımda tertemiz bir şekilde duran, okunmamış

gazeteler yığınına sahip olmuştum.

Yazarken odaklı kalabilmek için bir girişim olarak, internet bağlantısı olmayan ıg9o'lardan kalma bir kelime işlemcisi satın aldım. Ancak, ne zaman yazmak için otursam gözlerim kitap raflarına kayıyordu ve kısa süre içinde çalışmamla

ilgisi olmayan kitapları karıştırmaya başlıyordum. Sorunun

kaynağı olduğunu düşündüğüm teknolojinin yokluğuna

rağmen, bir şekilde dikkatim dağılmaya devam ediyordu.

Çevrimiçi teknoloJivi reddetmek işe varamadı. Sadece

bir dikkat dağıt1C1Vl diğerivte değiştirmiştim.

İstediğimiz hayatı yaşamanın sadece doğru şeyleri yapmayı

gerektirmediğini keşfettim; aynı zamanda bizi yolumuzdan

çıkaran yanlışları yapmaya da son vermemiz gerekiyordu.

Hepimiz sağlıklı bir salata yerine pasta yemenin bel çevremiz

için kötü olduğunu biliriz. Arkadaşlarımızla gerçek hayatta

vakit geçirmenin, sosyal medyada amaçsızca dolaşmaktan

daha zenginleştirici olduğu konusunda hemfikirizdir. Eğer

işimizde daha üretken olmak istiyorsak, zaman kaybetmeyi

bırakıp gerçekten çalışmamız gerektiğinin bilincindeyizdir.

Ne yapmamız gerektiğini zaten biliyoruz. Bilmediğimiz ise

dikkatimizin dağılmasına nasıl engel olacağımız.

Bu kitap için araştırma yaptığım ve kitabı yazdığım son

beş yılda, sizin de çok yakında öğreneceğiniz bilimsel yöntemleri takip ederek daha verimli, fiziksel ve zihinsel olarak

daha güçlü, iyi dinlenmiş ve daha öncesine göre ilişkilerimde çok daha tatminkar biri oldum. Bu kitap, yirmi birinci

yüzyılda en önemli yeteneğimi geliştirirken ne öğrendiğim

15

P:16

Nir Eyal

hakkında. Benim nasıl \"pürdikkat\" olduğum ve sizin de nasıl

olabileceğiniz hakkında.

İlk adım, dikkat dağıtıcıların içimizde başladığını fark

etmektir. Birinci kısımda hedeften sapmamıza neden olan

psikolojik rahatsızlığı belirlemek ve yönetmek için pratik

yolları öğreneceksiniz. Ancak, farkındalık ve meditasyon gibi'

eski teknikleri önermekten çekiniyorum. Bazı insanlar için

bu yöntemler verimli olabilmesine rağmen bunlar hakkında bıktıracak kadar çok yazıldı. Eğer bu kitabı okuyorsanız,

zaten benim gibi bu teknikleri denediğinizi ve sizin için yeterince işe yaramadıklarını keşfettiğinizi tahmin ediyorum.

Bunun yerine, davranışlarımızı gerçekten motive eden şeye

ve zaman yönetiminin neden acı yönetimi olduğuna taze bir

bakış açısı sunacağız. Aynca herhangi bir görevin nasıl keyif verici olabileceğini araştıracağız - Mary Poppins gibi \"bir

kaşık şeker ekleyerek\" değil, ancak ne yaptığımıza içten bir

şekilde odaklanma yeteneğini geliştirerek.

İkinci kısım, gerçekten yapmak istedikleriniz için zaman

yaratmanın önemini ele alacak. Neyi yapmanıza engel olduğunu bilmeden, bir şeye neden \"dikkat dağıtıcı\" diyemeyeceğinizi öğreneceksiniz. Zamanınızı, ünlülerin haberlerinde

gezinmek veya ateşli bir aşk romanı okumak için harcamayı

seçseniz bile, bir amaç doğrultusunda planlamayı öğreneceksiniz. Sonuçta, boşa harcamayı planladığınız zaman boşa

geçmiş zaman değildir.'

Üçüncü kısım, üretkenliğimizi engelleyen ve esenliğimizi bozan istenmeyen dışsal tetikleyicilerin engellenemeyen

sınavını takip edecek. Teknoloji şirketleri, yapmakta olduklarımızı telefondaki ding, ping seslerini kullanarak kesintiye

uğratırken, dışsal tetikleyiciler dijital cihazlarımızla sınırlı

değildir. Mutfak dolabını açtığımızda kurabiyeleri almamızdan, yetiştirme zamanı hassas bir projeyi bitirmeye engel

olan geveze iş arkadaşımıza kadar hepsi etrafımızdadır.

16

P:17

Sizin Süpergücünüz Hangisi?

Dördüncü kısım, sizi pürdikkat yapmanın son anahtarını

tutar: Anlaşmalar. Dış tetikleyicileri ortadan kaldırmak dikkat dağıtıcıları uzaklaştırmaya yardımcı olsa da anlaşmalar

kendimizi kontrol etmenin, ne yapacağımızı söylediysek onu

yapmanın kanıtlanmış bir yoludur. Bu kısımda, eski taahhüt

uygulamalarını modem zorluklara uyarlayacağız.

Son olarak, çalışma alanımızı pürdikkat olmak için nasıl uygun hale getireceğimize, nasıl pürdikkat çocuklar yetiştireceğimize ve nasıl pürdikkat ilişkiler geliştireceğimize

yakından bakacağız. Bu son bölümler size, işinizde kaybettiğiniz verimliliği geri kazanmayı, aile ve arkadaşlarınızla

daha tatmin edici ilişkiler kurabilmeyi, hatta daha iyi sevgili

olabilmeyi, sadece dikkat dağıtıcıları yenerek nasıl kazanabileceğinizi gösterecek.

Elbette pürdikkat birisi olmak için bu dört adımı istediğiniz düzende atabilirsiniz ama size birinci kısımdan dördüncü kısma kadar olanları sırayla uygulamanızı tavsiye ederim.

Birinci adım kurucu nitelikte olmak üzere dört adım da birbirinin üstüne inşa edildi.

Eğer örneklerle öğrenmeyi seven ve bu taktikleri öncelikle uygulamada görmek isteyen biriyseniz beşinci bölüm ve

sonrasını da okuyun ve sonra ilk bölümden dördüncü bölüme kadar daha derinlemesine açıklamalar için geri dönün.

Ayrıca, her tekniği hemen uyarlayabilmeniz gerekmiyor. Bazıları şu andaki durumunuza uygun olmayabilir ve sadece

gelecekte, hazır olduğunuzda veya şartlarınız değiştiğinde

faydalı olabilir. Fakat size söz veriyorum, bu kitabı bitirdiğiniz zaman, dikkat dağıtıcıları yönetme şeklinizi sonsuza dek

değiştirecek pek çok ilerlemeyi keşfedeceksiniz.

Amaçlarınızı gerçekleştirmenin inanılmaz gücünü hayal

edin. işyerinizde nasıl daha verimli olacaksınız? Ailenizle

veya sevdiğiniz şeyleri yapmak için nasıl daha fazla zaman

harcayabileceksiniz? Nasıl daha mutlu olacaksınız?

17

P:18

Nir Eyal

Eğer süpergücünüz pürdikkat olmak olsaydı hayatınız

nasıl olurdu?

18

UNUTMAYIN!

• Dikkat dağıtıcılardan nasıl ka�ınabileceğimizi öğrenmemiz

gerekiyor. istediğimiz hayatı yaşamak, sadece doğru olanı yapmayı

değil, aynı zamanda pişman olacağımızı bildiğimiz şeyleri yapmamayı gerektirir.

• Sorun teknolopden daha derin. Pürdikkat olmak gelişmelere

karşı çıkmak değildir. Çıkarlarımıza aykırı olmasına rağmen bazı şeyleri neden yaptığımızı anlamaktır.

• işte gereken: Dört kilit stratejiyi öğrenerek ve uygulayarak pürdikkat olabiliriz.

P:19

2. Bölüm

Pürdikkat Olmak

Antik Yunanlar, sürekli olarak dikkati dağınık bir adamın

hikayesini ölümsüzleştirmişlerdir. Bizler, arzu edilen ama

ulaşamadığımız şeye o adamın adını veririz: \"Tantalus'un

laneti\" • Hikaye şöyle başlar; Tantalus, babası Zeus tarafından, ceza olarak yeraltı dünyasına sürülmüştür.' Tantalus

kendini su dolu bir havuzdan geçerken bulur, başının üstündeki ağaçtan olgun bir meyve sarkmaktadır. Lanet kötü

görünmemektedir fakat Tantalus meyveyi almaya çalıştığında, tam meyeveye ulaşacağı sırada dal ondan uzaklaşmıştır.

Eğilip su içmek istediğinde, su çekilmiş ve asla susuzluğunu

giderememiştir. Tantalus'un cezası, arzu ettikleri için can atması ama onlara asla ulaşamamasıydı.

Alegorileri için Yunanlara haklarını teslim etmelisiniz. Bu

insanlık halinin daha iyi betimlenmesi çok zordur. Bizler

sürekli olarak bir şeylere ulaşmaya çalışırız; daha çok para,

daha çok tecrübe, daha çok bilgi, daha iyi mevki, daha fazla

İngilizce'de Tantalus'a atıfta bulunarak kullanılan tantalize fiili,

bir kişinin ulaşamayacağı bir şeye heves etmesi, iştah kabartması

anlamına gelmektedir.

19

P:20

Nir Eyal

bir şeyler. Antik Yunanlar bu lanetin kusurlu bir ölümlü olmanın parçası olduğunu düşündüler ve hikayeyi bitmeyen

arzularımızın gücünü resmetmek için kullandılar.

Tantalus'un laneti - Sonsuza kadar bir şeylere uzanmak.'

DİKKAT ÇEKİCİLER VE DAGITICILAR

Gün boyu yaptığınız her şeyin değerini temsil eden bir çizgi hayal edin. Olumlu hareketler sağda, olumsuz hareketler

solda olsun.

Sağ taraftaki süreç dikkat çekicilerdir, Latince trahere kelimesinden gelir ve anlamı \"çekiş ya da çekmek\"tir. Hayattan

beklentilerimize bizi çeken davranışları dikkat çekiciler olarak düşünebiliriz. Sol tarafta dikkat dağıtıcılar yer alır, dikkat

çekicilerin tam tersidir. Aynı Latince kökenden türemiştir,

\"akıldan uzaklaştırmak\" anlamına gelir. Dikkat dağıtıcılar

bizi hayallerimize yaklaşmaktan alıkoyar. İster ilgilendiklerimiz ister dikkat dağıtıcılar tarafına yönelik olsun, bütün

davranışlarımız içsel ve dışsal tetikleyiciler tarafından teşvik

edilir.

20

P:21

Pürdikkat Olmak

İçsel tetikleyiciler içimizden gelir. Midemiz guruldadığında atıştırmalık bir şeyler ararız. Üşüdüğümüzde ısınmak için

mont buluruz. Üzgün, yalnız veya stresli olduğumuzda sevdiğimiz bir arkadaşımızı destek için arayabiliriz.

Öte yandan, dışsal tetikleyiciler şimdi ne yapacağımızı

söyleyen uyarıcılardır; e-postalarımızı kontrol etmemiz,

haber bildirimlerini açmamız veya telefona cevap vermemiz için gelen bip ve zil sesleri gibi. Dışsal tetikleyiciler

ayrıca, çalışma masamıza uğrayan bir iş arkadaşımız gibi

insanlar da onu açmamızı söyleyen televizyon gibi nesneler

de olabilir.

DİKKAT DAGITICILAR

Gerçekten

istediğimiz bir

şeyden bizi

uzakla,tıran

hareketler

DİKKAT ÇEKİCİLER

Gerçekten

istediğimiz bir şeye

bizi yaklaftıran

hareketler

İster içsel ister dışsal bir tetikleyici sebebiyle olmuş olsun, ortaya çıkan eylem daha büyük amaçlarımızla (dikkat çekiciler)

uyumludur ya da değildir (dikkat dağıtıcılar). Dikkat çekiciler

amaçlarımıza ulaşmamıza yardım eder; dikkat dağıtıcılar ise

bizi onlardan uzaklaştırır.

İşin zor tarafı tabii ki, dünyamızın daima bizim dikkatimizi dağıtmaya yönelik şeylerle dolu olmasıdır. Bugün,

insanlar kendilerini akıllı telefonlarına yapışık halde bulur

fakat bunlar en son çıkmış potansiyel engellerdir. İnsanlar,

icadından beri televizyonun beyin eriten gücünden şikayet

etmişlerdir.4 Ondan önce ise telefon, çizgi romanlar ve radyo vardı. Sokrates'e göre yazı bile \"öğrenenlerin ruhlarında

21

P:22

Nir Eyal

unutkanlık\" yaratmakla suçlanmıştır.s Gerçi bunlardan bazıları bugünün baştan çıkarıcı şeylerine oranla masum görünse de dikkat dağıtıcılar bugün ve her zaman hayatın gerçeklerinden olacaklar.

Yine de bugünün dikkat dağıtıcı etmenleri farklı hissettiriyor. Mevcut bilginin miktarı, dağıtılma hızı ve cihazlarımızla yeni bir içeriğe anında ulaşmak; hangi dikkat dağıtıcının ilk olacağı konusunda yarışıyor. Eğer aradığınız şey bir

\"dikkat dağıtıcı\" ise onu bulmak çok kolay.

Bütün bu dikkat dağıtıcıların bedeli nedir? 1971 yılında

psikolog Herbert A. Simon şöyle yazdı: \"Bilginin zenginliği

başka bir şeyin eksikliğidir: Dikkat yoksunluğu.\"6 Araştırmacılar bize, dikkat ve konsantrasyonun insan yaratıcılığı ve

başarısının hammaddesi olduğunu söyler.7 Makineleşmenin

arttığı bu yüzyılda en çok rağbet gören işler; yaratıcı problem

çözme, farklı çözümler sunma ve eldeki göreve odaklanarak

yaratıcı olmaktır.

22

İÇSEL TETİKLEYİCİLERDE

Ustalatma

e

it <9....11....0

DiKKAT ��r� DİKKAT

DAGITICILARI ÇEKİCİLERE

Anla�malarla Zaman Ayırma

Eog•ll•m• o

DIŞSAL TETİKLEYİCİLERİN

İzini Sürme

P:23

Pürdikkat Olmak

Sosyal olarak, yakın arkadaşlıkları psikolojik ve fiziksel sağlığımızın temel taşı olarak görürüz. Araştırmacılara göre,

yalnızlık obeziteden daha tehlikelidir.8 Fakat sürekli olarak

dikkatimiz dağılırsa tabii ki yakın arkadaşlıklarımızı sürdüremeyiz.

Çocuklarımızı düşünelim. Eğer yeterince odaklanamazlarsa nasıl gelişebilirler? Sürekli ekranlara baktığımız için

sevgi dolu yüzlerimizin yerini dikkatimizi vermeden söylediğimiz şeyler alırsa, onlara ne tür bir örnek teşkil ederiz?

Hadi Tantalus'un hikayesini tekrar düşünelim. Onun laneti tam olarak neydi? Asla sona ermeyen açlık ve susuzluk

muydu? Pek değil. Eğer arzu ettiklerine ulaşmak için çabalamayı bıraksaydı Tantalus'a ne olurdu? Sonuçta zaten cehennemdeydi ve son baktığımda ölü insanların yemek ile suya

ihtiyacı yoktu.

Lanet, Tantalus'un bütün sonsuzluğu, hemen yakında

duran şeylere ulaşmaya çalışmakla geçirmesi değil, davranışlarındaki aptallığın farkında olmamasıydı. Tantalus'un laneti

en baştan beri o şeylere ihtiyacı olmadığı gerçeğine karşı kör

olmasıydı. İşte bu, hikayenin anafikridir.

Tantalus'un laneti aslında bizim de lanetimiz. İhtiyacımız

olduğunu sandığımız, aslında ihtiyacımız olmayan şeylere

ulaşmaya zorlanıyoruz. Ne kadar mecbur hissedersek hissedelim, e-postamızı hemen o dakika kontrol etmeye veya son

dakika haberlerini görmeye ihtiyacımız yoktur.

Şansımıza, Tantalus'tan farklı olarak, arzularımızdan

geri durabiliriz, arzularımızın ne olduklarını tanımlayabilir

ve onlarla ilgili bir şeyler yapabiliriz. Şirketlerin gelişen ihtiyaçlarımız için yenilikler ve çözümler bulmasını istememize

rağmen, daha iyi ürünlerin - en iyi yanlarımızı ortaya çıkarıp

çıkarmayacağını da sormamız gerekir. Dikkat dağıtıcılar her

zaman mevcut olacak; onları yönetmek ise bizim sorumluluğumuzdadır.

23

P:24

Nir Eyal

Pürdikkat olmak; yapacağmızı söylediğiniz

1eyl yapmak için çabalamaktır.

Pürdikkat insanlar başkalarına olduğu kadar kendilerine

karşı da dürüsttür. Eğer işinize, ailenize, fiziksel ve zihinsel

sağlığınıza değer veriyorsanız, nasıl pürdikkat olunacağını

öğrenmelisiniz. 4 kısımdan oluşan Pürdikkat Modeli, dünyaya bakmak ve onunla etkileşmek için yeni bir yoldur. Dikkatinizi kontrol ederken ve hayatınızı seçerken size bir harita

gibi hizmet edecektir.

24

UNUTMAYIN!

• Dikkat dağıtıcılar ama�larınıza ulaşmanıza engel olur. Sizi

gerçekten istediğiniz bir şeyden uzaklaştıran herhangi bir eylem dikkat dağıtıcıdır.

• Dikkat �ekiciler sizi ama�larınıza yaklaştırır. Bunlar, sizi gerçekten istediğiniz bir şeye doğru iten herhangi bir eylemdir.

• Tetikleyiciler hem dikkat �ekici hem de dikkat dağıtıcı davranışları harekete ge�irir. Dışsal tetikleyiciler çevrenizdeki uyarıcılarla, içsel tetikleyiciler ise içinizdeki uyarıcılarla sizi harekete

geçirir.

P:25

PÜRDİKKAT MODELİ

<I

DİKKAT

DAGITICILAR

İÇSEL TETİKLEYİCİLER

e

it

DIŞSAL TETİKLEYİCİLER

Pürdikkat Olmak

G

DİKKAT

ÇEKİCİLER

Bu 4 adım pürdikkat olabilmenin rehberidir.

25

P:27

Kısım 1

• • • •

iÇSEL TETIKLEYICILERDE

USTALASMA

'

İÇSEL TETİKLEYİCİLERDE

Ustaıa,ma

it

P:29

3. Bölüm

Bizi Gerçekten Motive

Eden Şey Nedir?

Harvard'dan doktorası olan, Yale İşletme Fakültesi öğretim

görevlisi Zoe Chance, TEDx izleyicilerinin yer aldığı kalabalığa şoke edici bir açıklama yaptı: \"Bugün bu hikayeyi ilk defa

tüm çıplaklığı ve çirkin detaylarıyla anlatarak açıklığa kavuşturuyorum. 20ı2 Mart'ında ... Hayatımı yavaş yavaş mahveden bir cihaz aldım.''1

Chance, Yale Üniversitesi'nde geleceğin yöneticilerine

tüketici davranışlarını değiştirmenin sırlarını öğretiyordu.

Dersinin \"Etkileme ve İkna Etmede Ustalaşma\" şeklindeki

adına rağmen, Chance'in itirafı onun da manipülasyonlara

karşı bağışıklığının olmadığını ortaya çıkarmıştı. Araştırma

projesi olarak başlayan şey, dikkatsiz bir zorlamaya dönüşmüştü.

Chance, sınıfında öğrettiği ikna tekniklerinin çoğunu

simgeleyen bir cihaza rastladı. Bana, '\"Ah, bu harika. Bu

insanlar dahi. Düşünebildiğimiz her tür motivasyon aracını gerçekten kullanıyorlar,' deyip duruyoruz,\" dedi. 2 Doğal

olarak, kendisi de denemeliydi ve araştırma deneyine ilk de29

P:30

Nir Eyal

ney faresi olarak kaydoldu. Ürünün bedenini ve zihnini nasıl manipüle edeceği hakkında çok az şey biliyordu. Şimdi,

\"Gerçekten, gerçekten duramıyordum ve bunun bir problem

olduğunu fark etmem uzun zamanımı aldı,\" diyor.

Chance'in neden uzun süre bağımlılığını inkar ettiğini anlamak kolay. Bağımlı olduğu ürün, reçeteli bir ilaç veya uyuşturucu değildi - o bir adımsayardı. Daha net ifade etmek gerekirse, Silikon Vadisi'nde sadece bir yıl önce kurulmuş olan

bir startup şirketi tarafından üretilen Striiv Akıllı Adımsayar

idi. Chance, Striiv adımsayannın sıradan bir adımsayar olmadığını hemen belirtti. \"'Cebinizdeki kişisel eğitimci' diye

pazarlıyorlar,\" dedi. \"Hayır! O cebinizdeki iblis!\"

Eski video oyunu tasarımcıları tarafından kurulan Striiv,

müşterilerini fiziksel olarak daha aktif olmaya ikna etmek

için, davranışsa! tasanın taktiklerini kullanıyor. Adımsayan

kullanan müşteriler, attıkları her adımla puan kazanırken,

daha zorlu görevlere tabi tutuluyorlar. Diğer oyuncularla yarışabiliyor ve turnuva tarzı liderlik tablolarında kendileriyle ilgili sıralamayı görebiliyorlar. Şirket aynca, oyuncuların

puan değiş tokuşu yoluyla, çevrimiçi sanal bir dünya yaratabilmeleri için, adımsayan MyLand isimli bir akıllı telefon

uygulamasıyla eşleştiriyor.

Belli ki, bu numaralar Chance'i büyülemişti. Aslında,

Chance kendini puan ve adım toplamak için fıldır fıldır dolanırken bulmuştu. \"Eve gelirdim; yemek yerken, okurken,

aynı zamanda hem yer hem de okurken veya eşim benimle

konuşmaya çalışırken, oturma odası, mutfak ve yemek odası

arasında mekik dokurdum.\"

Maalesef, çoğu dönüp dolanmak şeklinde olan bütün o

yürüyüşler, büyük bir zarara sebep olmaya başlamıştı. Ailesi

ve arkadaşları için artık daha az zamanı vardı. \"Yakınlaşmaya

başladığım tek kişi, kendisinde de Striiv olan, böylece yarışlar düzenleyip birbirimizle yanşabildiğimiz iş arkadaşım Ernest idi,\" diye itiraf etti.

30

P:31

Bizi Gerçekten Motive Eden Şev Nedir?

Chance takıntılı hale gelmişti. \"Egzersizlerimi değil, Striiv

cihazımın içinde yer alan sanal dünyamı ve sanal puan alışverişlerimi en iyi hale getirmek ve takip etmek için çizelgeler

hazırlıyordum.\" Takıntısı, sadece çalışmaları ve diğer önceliklerine engel olmakla kalmamış, fiziksel zarar vermeye de

başlamıştı. \"Striiv'ı kullanırken günde yirmi dört bin adım

atıyordum, gerisini sen hesap et,\" demişti.

Chance, özellikle aktif bir günün sonunda, Striiv'dan nasıl çekici bir teklif aldığını hatırlıyor. \"Gece yarısıydı, iddia

telefonumda belirmeden önce yatağa gitmek için dişlerimi

fırçalıyordum. İddiada 'eğer sadece yirmi basamak çıkarsan

sana üç katı puan vereceğiz' diyordu.\" Chance, eğer bodrum

merdivenlerini iki kez inip çıkarsa bir dakikada iddiayı tamamlayabileceğini hemen fark etti. İddiayı tamamladıktan

sonra, üç katı puan için kırk basamak daha çıkması yönünde,

teşvik eden, başka bir mesaj daha aldı. \"Evet, elbette! İyi bir

anlaşma!\" diye düşündü ve hızlıca kırk basamak daha merdiven inip çıktı.

Aralıksız yürüyüş orada bitmedi. Sonraki iki saatte -gece

yansından sabah ikiye kadar- öğretim görevlisi sanki zihni

garip bir güç tarafından ele geçirilmiş gibi, bodrum merdivenlerini inip çıktı. Sonunda durma noktasına geldiğinde iki

bin basamaktan fazla inip çıktığını fark etti. Bu, Empire State binasına çıkmak için gereken ı 872 basamaktan da fazlaydı.

Gece yarısı, merdivenleri inip çıkarken duramayacakmış gibi

hissediyordu. Striiv Akıllı Adımsayarın etkisi altında, Chance

bir fitness zombisine dönüşmüştü.

Dışarıdan baktığınızda, Chance'in hikayesi, adımsayar gibi

sağlıklı görünen bir şeyin zararlı bir dikkat dağıtıcı etmene nasıl dönüştüğüyle ilgili tipik bir vaka olabilir. Chance'in fitness

takip cihazına olan garip takıntısını öğrendiğimde daha fazlasını bilmek istedim. Fakat önce, onun davranışlarını gerçekten neyin etkilediğini daha iyi anlamam gerekiyordu.

31

P:32

Nir Eyal

Yüzlerce yıl boyunca, motivasyonun ceza ve ödül yoluyla

sağlandığına inandık. İngiliz filozof ve faydacılık akımının

kurucusu jeremy Bentham'ın söylediği gibi, \"Doğa insanlığı iki egemen ustanın yönetimine bırakmıştır: Acı ve zevk.\"3

Gerçek ise, motivasyonun zevkle ilişkisinin bir zamanlar düşünüldüğünden çok daha az olduğudur.

Zevk aradığımızı düşündüğümüz zamanlarda bile,

aslmda istemenin aC1smdan kurtulmamn arzusuvıa

sürükleniriz.

Antik Yunan düşünür Epikür en iyisini söylemiştir: \"Zevk

diye kastettiğimiz şey, vücudumuzdaki acının ve ruhumuzdaki derdin yokluğudur.\"4

Basitçe ifade etmek gerekirse, sıkmtımızı

uzaklastlfmak bütün davramslaflmızm esas nedeni

I I

iken, diğer her şev sadece vakm nedenlerdir.

Bilardo oyununu düşünün. Renkli topların deliklere girmesine neden olan nedir? Beyaz top mu, isteka mı yoksa oyuncunun hareketleri mi? Beyaz top ve isteka gerekli olsa da esas

nedenin oyuncu olduğunu anlıyoruz. Beyaz top ve isteka

esas neden değildir; onlar sonucun yakın nedenleridir.5

Hayat oyununda, esas nedenleri görmek çoğu zaman zordur. Terfi edemediğimiz zaman, yetersiz niteliklerimize ve

girişkenliğimize bakmak yerine, kurnaz bir iş arkadaşımızı

işimizi aldığı için suçlayabiliriz. Eşimizle kavgaya tutuştuğumuz zaman, yıllarca birikmiş çözülmemiş konular yerine,

tuvalet kapağının açık bırakılması gibi küçük bir konudaki

anlaşmazlığımızı suçlayabiliriz. Dünyadaki sorunlar için politik veya ideolojik rakipleri günah keçisi yaptığımız zaman,

sorunların arkasındaki daha derin sistemsel nedenlere bakmamayı tercih ederiz.

32

P:33

Bizı Gerçekten Motive Eden Şev Nedir?

Bu yan nedenlerin ortak bir noktası vardır - sorumluluğu

başka bir şeye ya da kişiye yıkmamıza yardım ederler. Elbette

beyaz topun ve istekanın da denklemde rolü vardır, tıpkı iş

arkadaşımız veya açık kalan tuvalet kapağı gibi, fakat sonuçtan tamamen onlar sorumlu değildirler. Esas nedenleri ele

almadan ve anlamadan, kendi yarattığımız trajedide çaresiz

kurbanlar gibi sıkışıp kalırız.

Hayatımızdaki dikkat dağıtıcılar aynı güçlerin sonucudur - onlar da suçlanması gerektiğini düşündüğümüz yan

nedenlerdir ve bu esnada esas nedenler gizli kalır. Televizyon, atıştırmalıklar, sosyal medya, sigara ve video oyunları

gibi şeyleri suçlama eğilimindeyiz fakat bütün bunlar bizim

dikkatimizin dağılmasının yan nedenleridir.

Tek başma bir akıllı telefonu dikkat dağıtmakla

suçlama1' adımsavafl, birine çok fazla merdiven

çıkmasma sebep olmakla suçlamak kadar kusurludur.

Dikkatimizin dağılmasının esas nedenleriyle ilgilenmediğimiz sürece, dikkatimizin dağılması için başka yollar bulmaya

devam edeceğiz. Dikkatimizin dağılmasının aslında dikkat

dağınıklığı olmadığı ortadadır; mesele daha ziyade ona nasıl

tepki verdiğimizdir.

Pek çok e-postadan sonra, Zoe Chance TEDx konuşmasında bahsetmediği, onu aşırı davranışlarına sürükleyen

gerçekleri benimle paylaştı. \"Striiv adımsayar bağımlılığım,

hayatımın en sıkıntılı dönemlerinden birine denk geldi,\"

dedi.6 \"Pazarlama alanında çaylak bir öğretim görevlisi olarak iş arıyordum: Zahmetli, büyük belirsizlikler içeren, aylarca süren bir süreçti,\" diye devam etti. \"Akademisyenlerin,

iş ararken stresin fiziksel semptomlarını göstermesi normaldir. Saçlarım dökülüyor, uykusuz kalıyor ve kalp çarpıntısı

33

P:34

Nir Eyal

yaşıyordum. Deliriyormuş gibi hissediyordum ve bunu herkesten saklamalıydım.\"

Chance, aynı zamanda evliliği hakkında da bir sır saklıyordu; eşi de pazarlama alanında bir öğretim üyesiydi, bu da

çiftin ya Chance'ın eşinin okulunda ya da her ikisinin de başka bir okulda, ortak çalışabileceği bir yer bulmaları gerektiği

anlamına geliyordu. \"Pazarlama bölümleri küçüktür,\" diye

açıkladı. \"Dolayısıyla ortak işyeri çok nadir bulunur.\"

işleri daha da karıştıran şey evliliklerinin çatırdıyor oluşuydu. \"Eşimle beraberliğimizin devam edip etmeyeceğini

bilmiyordum fakat en iyi senaryo sorunlarımızı çözüp evliliğimizi devam ettirmek ve onun çalıştığı üniversitede iş bulmamdı. Onun üniversitesinden kimsenin boşanma ihtimalimiz olduğunu bilmesini istemedik çünkü o zaman bana iş

teklif etme ihtimalleri azalırdı.\"

Chance köşeye sıkışmış hissediyordu. \"Ne kadar çabalasam da ne evliliğim ne de iş için iyi bir sonucun garanti

olmadığını biliyordum, diğer taraftan Striiv'ın bana kontrol

edebileceğim ve başarabileceğim bir şey verdiğini de görebiliyordum.\" Hayatının özellikle bu zorlu döneminde, Striiv

adımsayarı baş etme aleti olarak kullandığını söyledi. Artık,

\"Gerçeklerden kaçış aracıydı,\" diye itiraf ediyor.

Pek çok insan dikkat dağıtıcıların, sağlıksız bir şekilde

gerçeklerden kaçma aracı olduğu yönündeki rahatsız edici

gerçeği görmek istemez. içimizden gelen rahatsız edici tetikleyicilerle baş etme yolumuz, sağlıklı dikkat çekici davranışları ya da kendi kendimizi engelleyen dikkat dağıtıcı davranışları sürdürüp sürdürmeyeceğimizi belirler.

Chance için Striiv puanları toplamak aradığı kaçış yoluydu. Diğer insanlar için kaçış yolu sosyal medyayı kontrol

etmek, ofiste daha fazla zaman harcamak, televizyon seyretmek veya bazı durumlarda içki içmek ve hatta kuwetli ilaçlar

almak olabilir.

34

P:35

Bizi Gerçekten Motive Eden Şev Nedir?

Eğer siz de yaklaşan boşanma gibi ciddi bir acıdan kaçmaya çalışıyorsanız, gerçek sorun adımsayarınız değildir;

kaçma isteğine neden olan sorunla ilgilenmediğimiz sürece, öyle ya da böyle bir dikkat dağıtıcı şeye başvurmaya

devam edeceğiz.

AC1mızı sadece anlayarak onu kontrol etmeye

başlayabilir ve olumsuz dürtülerle baş etmenin daha

iyi yol/afini bulabiliriz.

Neyse ki Chance bu farkındalığa kendi başına ulaşabilmişti. Önce kaçmaya çalıştığı iç tetikleyicileri daraltarak, hayatındaki olumsuzlukların gerçek kaynaklarına odaklandı.

Her ne kadar eşinden ayrılmış olsa da şimdi hayatında daha

iyi bir noktada olduğunu söylüyor. Mesleki anlamda, bugün hala eğitim verdiği Yale'de tam zamanlı bir iş buldu.

Ayrıca, adımsayarının kendisine egemen olmasına izin vermek yerine, düzenli fitness aktiviteleri planlayarak sağlıklı

kalmanın ve zamanını kontrol etmenin daha iyi yollarını

keşfetti.

Takıntısından kurtulmak Chance için olumlu bir adım

olsa da Striiv adımsayar onun hayatındaki son dikkat dağıtıcı

olmayacak. Fakat yan nedenleri suçlamak yerine esas nedeni

belirleyerek bir dahaki sefere gerçek sorunu daha iyi teşhis

edebilecek. Bu kısımda öğreneceğiniz strateji ve teknikler

beraber kullanıldığında hem derhal hem de uzun vadede etkisini gösterir.

UNUTMAYIN!

• Dikkat dağınıklığınızın esas nedenini anlayın. Dikkat dogıtıcılor cihozlorınızdon doho fozlosıdır. Esos nedenler ile yon nedenleri

birbirinden ayırın.

P:36

Nir Eyal

36

• Bütün motivasyonlar huzursuzluktan kaçma arzusudur. Eğer

bir davranış doho önce rohotlomo soğlomışso huzursuzluktan koçmak

için o hareketi devam ettirme ihtimalimiz yüksektir.

• Huzursuzluğu durduran herhangi bir ,ey potansiyel olarak

bağımlılık yaratıcıdır fakat bu, onu kar,ı konulamaz bir ,ey

yapmaz. Eğer dovronışınızı yönlendiren şeyleri bilirseniz onları yönetmek için adımlar atabilirsiniz.

P:37

4. Bölüm

Zaman Yönetimi Acı Yönetimidir

ilk başta, dikkat dağınıklığına neden olan esas dürtülerin

arkasındaki hoş olmayan gerçeklere inanmak istemedim.

Fakat bilimsel literatürü sindirdikten sonra, motivasyonu

saptıran kaynağın, içimizden geldiği gerçeğiyle yüzleşmek

zorunda kaldım. insan davranışlarındaki tüm diğer durumlarda olduğu gibi, dikkatimizin dağılması da sadece beynimizin acıyla baş etmek için kullandığı başka bir yoldur. Eğer

bu durumu kabullenirsek, dikkat dağınıklığıyla baş etmenin

yolunun, huzursuzluğumuzla başa çıkmayı öğrenmek olması anlam kazanır.

Eğer dikkat dağmıkllğı zamammızı alworsa,

zaman VÖnetimi de aCI VÖnet/m/d/r.

Peki huzursuzluğumuz nereden geliyor? Neden sürekli tedirgin ve tatmin olmamış bir haldeyiz? insan tarihindeki en

güvenli, en sağlıklı, en iyi eğitimi alabildiğimiz, en demokratik çağda yaşıyoruz ve yine de insan psişesinin bir parçası

sürekli olarak içimizde kıpırdanan şeylerden kaçma yolunu

37

P:38

Nir Eyal

aramamıza sebep oluyor.• On sekizinci yüzyıl şairlerinden

Samuel Johnson'ın dediği gibi, \"Hayatım kendimden uzun

bir kaçıştan ibaret. \"2 Benimki de arkadaşım. Benimki de.

Şükürler olsun ki, bu çeşit bir huzursuzlukla donanmış

olmaktan teselli bulabiliriz. Üzgünüm, fakat ne siz ne de

ben hayatlarımızda tamamen mutlu olamayacağız. Ara sıra

gelen mutluluklar elbette olacak. Arada mutluluktan havalara uçma hissi? Evet. Arada bir iç çamaşırlarınızla Pharrell

Williams'ın \"Happy\" şarkısını söylemek? Tamam, kim söylemez ki? Fakat filmlerde gördüğünüz \"sonsuza dek mutlu

yaşadılar\" tarzı bir tatmin? Unutun gitsin. Bu bir efsane. O

tarz bir mutluluk asla sonsuza dek sürmez. Evrimin sonsuzluğu, size de bana da neredeyse değişmez bir tatminsizliği

barındıran bir beyin verdi.

Bu şekilde olmamızın basit bir nedeni var. Review of General Psychology* dergisinde yayımlanan bir makalenin belirttiği gibi, \"Eğer tatmin ve zevk kalıcı olsaydı, daha fazla fayda ve

gelişime ulaşmak için devam edecek çok az neden olurdu.\"3

Başka bir deyişle, tatmin olmuş hissetmek canlı türleri için

iyi değildir. Bizim bugün var olmamızın nedeni, atalarımızın

sürekli endişeli olmak üzere evrimleşip daha çok çalışıp çabalamalarıdır.

Ne yazık ki, sürekli daha fazlasını yapmaya iterek türümüzün hayatta kalmasına yardımcı olan aynı evrimsel özellikler, bugün bize karşı olabiliyor.

Dört psikolojik faktör, memnuniveti geçici kılar.

Hadi birinci faktör ile başlayalım: Sıkılmak. Sıkılmamak

için insanların yapacaklarının seviyesi bazen gerçekten şoke

edicidir. 2oı4 yılında Science dergisinde yayımlanan bir çalışmada, katılımcılardan bir odada oturmaları ve ıs dakika

Genel Psikoloji lrıcdmıderi. -çn

38

P:39

Zaman Yönetimi Acı Yönetimidir

boyunca düşünmeleri istendi.4 Oda, katılımcıların kendilerine nazikçe ama acı verici bir şekilde elektrik verebilecekleri

bir cihaz dışında boştu. \"Neden herhangi biri bunu yapmak

istesin ki?\" diye sorabilirsiniz.

Daha önce sorulduğunda çalışmadaki her katılımcı

şoklanmaktan kaçınmak için para ödeyeceklerini söyledi.

Buna rağmen, yapacak başka bir şey olmadan cihaz ile boş

bir odada baş başa kalanlar içinde, erkeklerin yüzde 67'si

ve kadınların yüzde 25'i kendilerine şok verdi, pek çoğu da

bunu birden fazla kez yaptı. Çalışmanın yazarları, \"insanlar, normalde kaçınmak için para ödeyecekleri kadar rahatsızlık verici olsa da düşünmek yerine eylemi tercih ediyorlar. Eğitimsiz zihinler kendisiyle baş başa kalmayı istemez,\"

diyerek çalışmalarını bir sonuca bağladılar. Bu bir sürpriz

değil, bu nedenle, Amerika'nın en beğenilen web sitelerinin

yüzde 25'i günlük angaryalarımızdan kaçışa yarayan alışveriş, kutlama, dedikodu veya küçük miktarlarda sosyalleşme

satıyorlar.s

Bizi dikkat dağıtıcılara yönlendiren ikinci faktör ise

\"olumsuz olayların, tarafsız veya olumlu olaylara göre, daha

belirgin olması ve daha güçlü şekilde bir dikkati talep etmesi\"6 anlamına gelen olumsuzluk önyargısıdır. Bir makale

yazarının belirttiği gibi, \"Kötünün iyiden güçlü olması, psikolojinin temel, her yere sirayet eden bir olgusu gibi görünür.\"7 Böyle bir karamsarlık hayatın çok erken dönemlerinde

başlar. Bebeklerin daha yedi aylıkken olumsuzluk önyargısı

işaretleri göstermeye başlaması, bu eğilimin doğuştan olduğunu gösterir.8 Bir başka kanıt olarak, araştırmacılar kötü

anılara iyi anılardan daha çabuk ulaşabildiğimize inanmaktadırlar. Araştırmalar, insanların genel olarak, büyürken

mutlu olduklarını söyleseler bile, çocukluktaki kötü anılan

daha çabuk hatırladıklarını bulmuştur.9

Olumsuzluk önyargısı bize neredeyse kesin bir şekilde ev39

P:40

Nir Eyal

rimsel bir kesit verir. iyi şeyler hoştur fakat kötü şeyler sizi

öldürebilir; işte bu yüzden kötü şeylere daha fazla dikkat

eder ve önce onları hatırlarız. Bu yaklaşım kullanışlıdır, fakat hiç hoş değildir!

Üçüncü faktör, kötü tecrübeler hakkında sürekli düşünme eğilimimiz olan ruminasyondur. Kendi yaptığınız veya

size yapılan bir harekete ya da sahip olmadığınız ama olmak

istediğiniz bir şey üzerine kafa yormuşsanız ve tekrar tekrar

aynı şeyi düşünmeyi bırakamamışsanız, psikologların ruminasyon dediği şeyi tecrübe etmişsinizdir. Bu tür \"kişinin

şimdiki durumunun ulaşılamamış bir standart ile pasif bir

şekilde karşılaştırması\" durumu, \"Neden bir şeyleri daha iyi

yapamıyorum?\" sorusu gibi kişisel eleştiriler ortaya çıkarabilir. '0 Bir çalışmanın belirttiği gibi, \"Neyin yanlış gittiği ve

yanlışın nasıl düzeltilebileceği üstüne düşünerek insanlar

hatanın kaynağını veya alternatif yöntemleri bulabilirler; bu

da aynı hataları tekrarlamamayı ve muhtemelen gelecekte

daha başarılı olmayı sağlayabilir.\"\" Potansiyel olarak kullanışlı bir başka özellik - ama bizi perişan edebilir.

Sıkılmak, olumsuzluk önyargısı ve ruminasyon üçlüsünden her biri dikkatimizi dağıtabilir. Fakat dördüncü bir

faktör bunların en zalimi olabilir. Hayatta ne olursa olsun,

memnuniyet duygumuzun çabucak temel düzeye inmesi

eğilimi olan hedonik uyum, Doğa Ana'nın bize sağ gösterip

sol vurma yöntemidir. Hayatta bizi daha mutlu kılacağını

düşündüğümüz her çeşit olay aslında öyle yapmaz ya da en

azından bu durum uzun sürmez. Örneğin, büyük ikramiye

kazanmak gibi son derece iyi bir şans yakalamış insanlar,

eskiden hoşlandıkları şeylere karşı ilgilerini yitirdiklerini,

ikramiyeden önce hissettikleri memnuniyet seviyesine geri

döndüklerini bildirmişlerdir.12 The Pursuit of Happiness* kitabında David Myers'ın yazdığı gibi, \"Arzulanan her deneyim

�' Mutluluğun l'ı·şinde. -rn

40

P:41

Zaman Yönetimi Acı Yönetimidir

-tutkulu aşk, manevi yükseliş, yeni bir mevkinin hazzı, başarı sarhoşluğu- geçicidir.\"13 Elbette diğer üç faktörde olduğu gibi, hedonik uyumun da evrimsel avantajları vardır. Bir

makale yazarı bunu, şu şekilde açıklamıştır: \"Yeni amaçlar

kişinin dikkatini sürekli çeker, kişi uzun vadede bu çabaların

anlamsız olduğunu fark etmeksizin, devamlı olarak mutlu

olmaya çabalar.''14

Şimdi, hüzünlü bir trombon müziği alabilir miyiz? Boşa

kürek çekmek bizim kaderimiz mi? Kesinlikle hayır. Öğrendiğimiz gibi tatminsizlik, tıpkı atalarımıza hizmet ettiği gibi,

bizim de daha iyi şeyler yapmamıza yardımcı olması için

yönlendirebilecek, doğuştan gelen bir güçtür.

Tatminsizlik ve huzursuzluk beynimizin mevcut

durumuna hükmeder fakat bun/art, bizi

yenmelerindense motive etmeleri için kul/anabiliriz.

Türümüzün sürekli kaygılanması olmasa, çok daha kötü

durumda olurduk - muhtemelen soyumuz tükenirdi. Avlanmak, aramak, yaratmak ve uyum sağlamak dahil yaptığımız her şeye bizi sevk eden şey bu memnuniyetsizliğimizdir. Hatta birine yardım etmek gibi özverili davranışlarımız

bile, suçluluk ve haksızlık duygularımızdan kaçma ihtiyacı

tarafından motive edilir. Daha fazlasına ulaşmak isteyen doyumsuz arzumuz, bizi despotları alaşağı etmeye yönlendirir;

dünyayı değiştiren ve hayat kurtaran teknolojileri icat etmemize yol açan odur; gezegenimizin dışına seyahat etmemize

ve evreni keşfetmemize yönlendiren hırslarımızın görünmez

yakıtı da odur.

Memnuniyetsizlik, türümüzün gelişmesinden ve kusurlarından sorumludur. Onun gücünü kullanmak için, yanlış

yönlendirilmiş olan \"mutlu değilsek normal değiliz\" -bunun

tam tersi doğru- fikrinden kurtulmalıyız. Zihnimizdeki de41

P:42

Nir Eyal

ğişim korkutucu olabileceği gibi, aynı zamanda inanılmaz

derecede özgürleştirici de olabilir.

Kötü hissetmenin van/11 olmadığım bilmek güzeldir;

as/mda güçlü olan havatta kaltr ile kastedilen tam da

budur.

Kabullenme gerçekleştikten sonra ruhumuzun tuzaklarına

karşı koyma şansı buluruz. Acıyı tanıyabilir ve üstesinden

gelebiliriz ki bu da \"pürdikkat\" olma yolundaki ilk adımdır.

42

UNUTMAYIN!

• Zaman yönetimi acı yönetimidir. Dikkat dağıtıcılar bizim zamanımıza mal olur, tüm davranışlar gibi huzursuzluktan kaçma arzusunun uzantılarıdır.

• Evrim memnuniyet yerine tatminsizliği se�miştir. Sıkılmaya,

olumsuzluk önyargısına, ruminasyona ve hedonik uyuma yönelişimiz, hiçbir zaman çok uzun süre tatminkôr hissetmediğimizden emin

olmak için bir komplo planıdır.

• Memnuniyetsizlik, türümüzün kusurlarından olduğu kadar

gelişmesinden de sorumludur. Bu, bir şeyleri daha iyi yapabilmemiz için yönlendirebileceğimiz doğuştan gelen bir güçtür.

• Eğer dikkat dağıtıcıları yönetmek istiyorsak, huzursuzlukla

baş etmeyi öğrenmemiz gerekir.

P:43

5. Bölüm

İçten Gelen Dikkat Dağıtıcı larla

ea,a Çıkmak

Seattle'daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nde

psikolog olan Jonathan Bricker, kariyerini sadece dikkat dağınıklığına değil, hastalığa da neden olan huzursuzlukla baş

etmeleri için insanlara yardım etmeye adamıştır. Çalışması

hasta davranışlarını değiştirmenin kanser olma riskini belirgin biçimde azalttığını kanıtlamıştır. Bricker, \"Çoğu insan

kanserin davranışsal bir sorun olduğunu düşünmez fakat ister sigarayı bırakmak, ister kilo vermek isterse de daha fazla

spor yapmak olsun, daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürmek

adına riskinizi azaltmak için yapabileceğiniz belirli başka

şeyler de var,\" diye yazar.'

Bricker'ın yaklaşımı, hastalarının bazı şeyleri daha farklı algılayabilmeleri için, hayal etmenin gücünü kullanmayı

içerir. Çalışmaları, kabul ve kararlılık terapisinin (ACT) bir

parçası olan belli teknikleri öğrenmenin, sıklıkla zararlı dikkat dağıtıcılara yönlendiren huzursuzluğu nasıl yatıştırabildiğini göstermiştir.

Bricker çabalarını sigara bıraktırmaya yoğunlaştırdı ve in43

P:44

Nir Eyal

temet üzerinden yayınlanan bir ACT uygulaması geliştirdi.

Her ne kadar Briker uygulamayı özellikle insanların sigarayı

bırakmasına yardım etmek için kullansa da programın çalışma prensiplerinin farklı şekillerdeki dürtüleri de azalttığı

gösterilmiştir. Terapinin kalbinde, kişinin aşermelerini fark

etme ve kabullenmeyi öğrenmesi ve sağlıklı bir şekilde bunlarla baş etmesi yer alır. Dürtüleri bastırmak yerine ACT durup düşünme, fark etme, gözlemleme ve sonunda arzunun

kendiliğinden ortadan kaybolması metodunu uygular. Fakat

neden dürtülerimizle öylece savaşmıyoruz? Neden \"sadece

hayır demiyoruz\"?

Zihinsel perhiz geri tepebilir.

ı863'te Fyodor Dostoyevski, \"Kendinize şu görevi verin: Kutup ayısını düşünmemek ve göreceksiniz ki o lanet şey her

dakika aklınıza girecek,\" diye yazmıştır.2 Yüz yirmi dört yıl

sonra sosyal psikolog Daniel Wegner, Dostoyevski'nin iddiasını test etti.

Bir çalışmada, tıpkı Dostoyevski'nin tahmin ettiği gibi,

beyaz ayıyı beş dakika boyunca düşünmekten kaçınmaları

istenen katılımcılar ortalama her bir dakikada bir beyaz ayıyı

düşündüler. Fakat Wegner'ın çalışmasında daha fazlası vardı.

Aynı gruba beyaz ayıyı düşünmeye çalışmaları söylendiğinde,

daha önce bu düşünceyi bastırmaları hiç söylenmemiş olan

gruptan daha sık düşündüler. Monitor on Psychology• dergisinde yer alan bir makaleye göre, \"Sonuçlar, ilk beş dakikada

düşünceyi bastırmanın, daha sonra katılımcıların zihninde

çok daha sık olarak 'ortaya çıkmasına' neden olduğunu gösterdi. \"3 Wegner daha sonra bu eğilimi, davetsiz düşünceleri

bastırmanın neden zor olduğunu açıklamak için \"ironik süreç teorisi\" olarak adlandırdı. Buradaki ironi, gerginliği azalPsikoloji Gözlemi. pı

44

P:45

içten Gelen Dikkat Dağıtıolarla Başa Çıkmak

tılan arzunun bir şeyin daha cazip olmasını sağlamasıdır.

Sonsuz bir direnç, ruminasyon ve nihayet arzuya teslim

olma döngüsü, bu döngüyü devam ettirir ve büyük

olasıllkla birçok istenmeyen davramşımızı yönlendirir.

Örneğin; sigara tiryakilerinin çoğu, aşermelerine nikotinin

neden olduğuna inanır. Kesinlikle haksız değiller ama tamamen haklı da değiller. Nikotin çok belirgin fiziksel duyumlar

üretir. Buna rağmen, uçuş çalışanlarını içeren muhteşem bir

çalışma, daha önce düşündüğümüzden farklı olarak, sigara

aşermesinin nikotin ile çok az ilgili olduğunu gösterdi.

Sigara içen iki grup uçuş görevlisi İsrail'den iki farklı yere

uçtu. Bir grup üç saatlik uçuşla Avrupa'ya, diğer grup ise on

saatlik uçuşla New York'a yolculuk etti. Bütün içicilerden

uçuştan önce, uçuş sırasında ve uçuştan sonra belirli zaman

aralıklarında sigara içmeye ne düzeyde aşerdiklerini belirlemeleri istendi.4 Eğer sigara aşermesi sadece beyindeki nikotin etkisinden dolayı olsaydı, her iki grubun da son sigaralarından sonra aynı dakikalarda güçlü dürtüler rapor etmeleri

beklenirdi; daha fazla zaman geçtikçe beyin daha fazla nikotin arzulayacaktı. Fakat öyle olmadı.

New York'a uçan görevliler Atlantik Okyanusu'nun üstündeyken daha az sigara aşermesi rapor ettiler. Aynı dakikalarda Avrupa'ya inen arkadaşları sigara aşermelerinin çok

fazla olduğunu bildirdiler. Neler oluyordu?

New York istikametindeki görevliler işten kovulmadan

uçuşun ortasında sigara içemeyeceklerini biliyorlardı. Ancak

sonra, varış yerine yaklaştıklarında çok fazla sigara içme arzusu duyduklarını rapor ettiler. Yolculuğun süresinin ve son

sigaralarından itibaren geçen zamanın, uçuş görevlilerinin

sigara aşermesini etkilemediği görüldü.

Arzuyu etkileyen şey ne kadar zaman önce sigara içildiği

45

P:46

Nir Eyal

değil, tekrar sigara içmeye ne kadar zaman kaldığıydı.s Eğer

bu çalışmada görüldüğü gibi, nikotin gibi bağımlılık yapıcı bir şey için aşerme bu şekilde manipüle edilebiliyorsa,

neden bu yöntemi diğer sağlıksız isteklerimizi yönetmek

amacıyla beynimizi kandırmak için kullanmayalım? Neyse

ki, yapabiliriz!

Kitap boyunca sigarayı bırakma ve madde bağımlılığı

hakkında alıntılar yaptığımı fark edeceksiniz. Bunu iki nedenden dolayı yapıyorum: Birincisi, araştırmalar İnternet

gibi dikkat dağıtıcılara \"bağımlılığın\" patalojik olarak daha

az kişide olduğunu göstermesine rağmen, teknolojinin aşırı kullanımı da diğer bağımlılıklar gibi görülebilir.6 ikincisi,

bu iyi kurgulanmış teknikler, nikotin ve diğer maddelere

olan fiziksel bağımlılığı durdurmak için etkiliyse, dikkat

dağıtıcılara olan aşermemizi kontrol etmemiz için bize kesinlikle yardımcı olabileceklerini belirtmek istedim. Sonuçta

lnstagram'ı kolumuza enjekte etmiyor veya Facebook'u burnumuzdan çekmiyoruz.

Bazı arzular, tamamen yatıştırılamasa bile, dürtüler için

düşünme şeklimiz sayesinde hafifletilebilir. ilerleyen bölümlerde, üç şey hakkında nasıl farklı düşünebileceğimizi

öğreneceğiz: iç tetikleyiciler, görevler ve mizacımız.

46

UNUTMAYIN!

• Cezbeden şeyleri yatıştıran teknikler olmadan, zihinsel perhiz geri tepebilir. Bir dürtüye direnmek, ruminosyonu tetikleyip

isteği doho güçlü bir hole getirebilir.

• Onlar hakkında nasıl düşündüğümüzü değiştirerek içten

gelen dikkat dağıtıcıları yönetebiliriz. Tetikleyiciyi, görevi ve

mizacımızı zihnimizde yeniden şekillendirebiliriz.

P:47

6. Bölüm

.

içsel Tetikleyiciye Zihninizde

Yeniden Seki l Verme

1

Düşüncelerin kafamıza üşüşmesini kontrol edemesek bile,

onlarla ne yapacağımızı kontrol edebiliriz. Sigarayı bırakma programlarındaki kabul ve kararlılık terapisini kullanan

Bricker'ın çalışmaları, kendimize bu dürtüyü düşünmeyi

bırakmayı söyleyip durmamamız gerektiğini önerir; bunun

yerine, başa çıkmanın daha iyi yollarını bulmalıyız. Aynı şey

telefonumuzu çok fazla kontrol etmek, abur cubur yemek

veya aşırı alışveriş yapmak gibi diğer dikkat dağıtıcılar için

de geçerlidir. Dürtülerimizle savaşmak yerine, davetsiz düşünceleri ele alacak yeni yöntemlere ihtiyacımız var. Takip

eden dört adım tam da bunu yapmamıza yardım edecek.

1. ADIM: İÇSEL TETİKLEYİCİYE ODAKLANARAK DİKKATİN

DAGI LMASININ ARDINDAKİ HUZURSUZLUGU ARAYIN

Benim genel bir problemim, yazarken Google'da bir şeylere

bakma dürtüsüdür. Bu kötü alışkanlığı \"araştırma yapmak\"

diye haklı çıkarmak kolay fakat derinlerde bir yerde bunun

genellikle sadece zor bir işten kaırmak olduğunu biliyorum.

47

P:48

Nir Eyal

Bricker, \"Endişeli hissetmek, bir şeyi aşermek, rahatsız hissetmek veya yetersiz olduğunuzu düşünmek\" gibi istenmeyen

davranışın ardındaki içsel tetikleyiciye odaklanmayı öneriyor.1

2. ADIM: TETİKLEYİCİYİ YAZIN

Bricker, sonradan dikkat dağıtıcıya teslim olsanız da olmasanız da tetikleyiciyi yazmanızı önerir. Tarihi, o sırada ne

yaptığınızı ve dikkatinizin dağılmasına neden olan iç tetikleyiciyi fark ettiğinizde nasıl hissediyor olduğunuzu \"davranışın farkına varır varmaz\" not etmenizi önerir, çünkü o

sırada nasıl hissettiğinizi hatırlamanız çok daha kolaydır. Bu

kitabın sonuna, gün boyunca tecrübe ettiğiniz tetikleyicileri

not edebileceğiniz, Dikkat Dağıtıcı Takip Tablosu ekledim.

Ek sayfaların orijinallerini NirAndFar.com/lndistractable adresinden indirebilir ve basabilirsiniz; kolay ulaşım için elinizin altında bulunsun.

Briker'a göre, insanlar dış tetikleyicileri kolaylıkla adlandırabilseler de \"bütün o önemli iç tetikleyicileri fark etmeleri

biraz zaman ve deneme gerektirir.\" Sanki bir gözlemciymişsiniz gibi kendinizle dürtüyü tartışmanızı, kendinize, \"Şu anda

ğöğsümde bir gerginlik hissediyorum. İşte, iPhone'uma ulaşmaya çalışıyorum,\" gibi şeyleri söylemenizi önerir. Davranışı

fark etmekte ne kadar iyi olursak zamanla onu yönetmekte

de daha iyi olacağız. \"Endişe uzaklaşır, düşünce zayıflar ya da

başka bir düşünceye dönüşür.\"

3. ADIM: DUYUMLARINIZI KESFEDİN

,

Bricker daha sonra bu duyumu merak etmenizi önerir. Örneğin, tam dikkatiniz dağılmak üzereyken parmaklarınız titriyor

mu? Çocuklarınızla beraberken işle ilgili düşündüğünüzde

midenizde bir şeyler dolaşıyor mu? Zirvedeymiş gibi hissederken birden çökmek nasıl bir duygu? Bricker, aklınıza eseni

yapmadan önce duyguyla baş başa kalmanızı salık verir.

48

P:49

içsel Tetiklevicive Zihninizde Yeniden Şekil Verme

Benzer teknikler bir sigarayı bırakma çalışmasında uygulandığı zaman, aşermelerini fark etmeyi ve keşfetmeyi öğrenen katılımcılar, Amerikan Akciğer Demeği'nin en iyi bırakma programındaki katılımcılara kıyasla, iki kat daha fazla

olacak şekilde sigarayı bıraktı. 2

Bricker'ın en favori tekniklerinden biri \"deredeki yapraklar\" yöntemidir. Aslında yapmak istemediğiniz şeyi yapmanız yönündeki rahatsızlık verici bir içsel tetikleyiciyi hissettiğinizde \"sakince akan bir derenin kenarında olduğunuzu

hayal edin,\" der. \"Sonra derede sürüklenen yaprakları hayal

edin. Aklınızdaki her bir düşünceyi bir yaprağın üstüne koyun. Bu bir hatıra, bir kelime, endişe veya bir görüntü olabilir. Siz oturup yalnızca izlerken, bütün bu yaprakların dere

boyunca sürüklenmesine izin verin.\"

4. ADIM: ESİK NOKTALARININ FARKINA VARIN

1

Eşik noktalan, gün boyunca bir şeyden başka bir şeye geçiş

yaptığımız anlardır. Hiç trafik ışıklarının değişmesini beklerken telefonu elinize alıp araba kullanırken de bakmaya

devam ettiğiniz oldu mu? Veya bir İnternet tarayıcısında bir

sayfa açıp yüklenmesinin çok uzun sürmesinden rahatsız

olarak, beklerken başka sayfa açtınız mı? Veya bir toplantıdan diğerine giderken sosyal medya uygulamasına bakmaya başlayıp masanıza döndüğünüzde de hala uygulamada

gezinmeye devam ettiniz mi? Kendi başına bu davranışların

hiçbir zararı yok. Aslında tehlikeli olan şey, \"sadece bir saniye\" bunları yaparak, yarım saat konu dışına çıkmak veya

araba kazasına karışmak gibi daha sonra pişman olacağımız

şeyleri yapma ihtimalimizdir.

Bu dikkat dağıtıcı tuzağı ile baş etmek için özellikle etkili

bulduğum bir teknik \"on dakika kuralı\"dır.3 Yapacak daha iyi

bir şey bulamadığımda kendimi oyalanmak için telefonumu

kontrol etmek ister halde bulursam, kendime, \"Tamam olur

49

P:50

Nir Eyal

ama şimdi değil,\" diyorum. On dakika beklemem gerekiyor.

Bu teknik her çeşit potansiyel dikkat dağıtıcılarla baş ederken yardımcı oluyor, örneğin yazmak yerine Google'da arama yapmak, sıkıldığımda sağlıksız bir şeyler yemek veya \"Yatağa gidecek halim yokken\" Netflix'te başka bir bölüm daha

izlemek gibi.

Bu kural, bazı davranışsa} psikologların \"dürtü dalgasında

sörf yapma\" dediği şeyi yapmaya zaman tanır.4 Bir dürtü sizi

ele geçirdiğinde, duyguları fark etmek ve onlara dalgalara

hakim olur gibi hakim olmak -ne uzaklaştırarak ne de dürtüye göre hareket ederek- duygular yatışana kadar onlarla

baş etmemize yardım eder.

Dürtü dalgasında sörf yapma tekniğinin, dikkati aşerilen

şeye vermeyi sağlayan diğer tekniklerle beraber kullanıldığında, bunu kullanmayan kontrol grubundakilere nazaran

içilen sigara sayısını azalttığı görüldü.5 Eğer on dakika sonra

hala davranışı gerçekleştirmek istiyorsak, bunu yapmakta

özgürüz ama çoğu zaman bu böyle olmuyor. Eşik noktası

geçmiş oluyor ve gerçekten yapmak istediğimiz şeyi yapabilir hale geliyoruz.

Dürtü dalgasında sörf yapma ve aşerdiğimiz şeyleri deredeki yapraklar gibi düşünme teknikleri, dikkat dağıtıcılara

içgüdüsel olarak boyun eğmemizi engelleyen, zihin geliştirici egzersizlerdir. Bunlar, zihnimizi içsel tetikleyicilerden,

tepkisel değil yansıtıcı bir şekilde uzaklaştırmamıza yardım

ederler. The Guardian gazetesinde Oliver Burkeman'ın yazdığı gibi, \"Dikkatinizi verdiğinizde, olumsuz düşüncelerin kaybolma -olumluların ise genişleme- eğiliminde olduğu tuhaf

bir gerçektir.\"6

İçsel tetikleyicilerimize nasıl yeniden şekil verebileceğimizi değerlendirdik; bundan sonra odaklanmaya çalıştığımız görevimizi nasıl şekillendireceğimizi öğreneceğiz.

50

P:51

içsel Tetikteviove Zihninizde Yeniden Şekil Verme

UNUTMAYIN!

Rahatsız edici bir i�sel tetikleyiciyi yeniden ,ekillendirerek yatı,tırabiliriı.

• 1. Adım Dikkat dagıtıcının ardındanki duyguyu arayın.

• 2. Adım içsel tetikleyiciyi yazın.

• 3. Adım Olumsuz duyumları nefretle degil, merakla inceleyin.

• 4. Adım Eşik noktalarında fazlasıyla dikkatli olun.

51

P:53

7. Bölüm

Göreve Zihninizde

Yeniden Seki l Verme

1

lan Bogost'un işi eğlenceyi çalışmaktır. Georgia Teknoloji

Enstitüsü'nde etkileşimli bilgisayar kullanımı alanında öğretim üyesi olan Bogost, How to Talk About Videogames, The

Geek's Chihuahua ve yakın zamanda çıkmış olan Play Anything* gibi ilginç isimlerde on kitap yazmıştır. Bogost son

kitabında, oyun ve eğlence hakkındaki düşünme biçimimize

meydan okuyan birkaç cesur iddiada bulunmuştur. \"Eğlence,\" demiştir, \"çok fazla (veya hiç) haz vermese bile eğlencedir.\"• Nasıl yani mi?

Eğlencenin iyi hissettirmesi gerekmez mi? Bogost, bu şart

değil, diyor. Eğlencenin nasıl hissettirmesi gerektiğine dair

fikirlerimizi terk ederek elimizdeki görevleri daha farklı bir

şekilde görebiliriz. Ona göre oyun herhangi zor bir görevin

parçası olabilir ve her zaman zevk vermese de bizi huzursuzluktan kurtarabilir -unutmayalım ki huzursuzluk, dikkat

dağıtıcıların ana bileşenidir.

\"' Sırasıyla, Video Oyun/an Hakkında Nasıl Konuşulur, Geek7erin Şivava'sı,

Herhangi Bir Şey Oyna. -çn

53

P:54

Nir Eyal

Huzursuz olduğumuz zaman dikkat dağıtıcılara yönelmemiz hakkında bildiklerimiz göz önüne alınırsa, zor bir işi

eğlence olarak yeniden şekillendirmek muazzam bir güce

işaret eder. Eğer zor, dikkat gerektiren bir işi oyunmuş gibi

hissettiren bir şeye dönüştürebilseniz ne kadar güçlü hissedeceğinizi hayal edin. Bu gerçekten mümkün mü? Bogost

mümkün olduğunu düşünüyor ancak muhtemelen sizin düşündüğünüz şekilde değil.

Eğlence ve oyun tek baş/arma bizi iyi hissettirmek

zorunda değildir/er, daha ziyade bizim odaklanmış

kalmamızı sağlayıcı bir araç olarak kullamlablllrler.

Hepimiz bir işi oyuna çevirmek için Mary Poppins'in \"bir kaşık şeker ekle\" öğüdünü duymuşuzdur, değil mi? Şey, Bogost,

Poppins'in hatalı olduğunu düşünüyor. Poppins'in yaklaşımını \"tatsız bir işin üstünü kapatmak\" olarak değerlendiriyor. \"İşleri çok ciddiye alıp acı tadını şekerle tatlandırmamız

gerektiğinden değil, onları yeterince ciddiye almadığımız için

eğlenmeyi başaramıyoruz. Eğlence, bir teknisyenin bir şeyle

hassas bir şekilde ilgilenmesi sonucu ortaya çıkan yorgunluk

gibi bir duygu değildir,\" demiştir.

Bogost, \"Eğlence tanıdık bir durumu kasıtlı olarak yeni

bir şekilde ele almanın neticesidir,\" diyor. Bu sebeple cevap,

görevin kendisine odaklanmaktır. Kendimizi motive etmek

için acımızdan kaçmak veya ödüller ve ikramlar kullanmak

yerine, esas mesele çok yakından inceleyerek daha önce görmediğimiz yeni meydan okumalar bulmaktır. Bu yeni meydan okumalar, dikkat dağıtıcılar tarafından cezbedildiğimizde, dikkatimizi vermeyi ilginçleştirir ve odaklanmayı sağlar.

Televizyon veya sosyal medya gibi ticari olarak üretilen sayısız dikkat dağıtıcı, bizi sürekli devam eden yeniliklere bağlı

tutmak için kumar makinesi tarzı ödüller kullanıyor. Bogost,

54

P:55

Goreve Zihninizde Yeniden Şekil Verme

aynı tekniği herhangi bir görevi daha keyifli ve çekici yapmak için kullanabileceğimizi söylüyor.

Bizi medvava bağlı kılan avm sinirsel bağlantıvı,

normalde sıklCI olan bir göreve odaklanmak lfin de

kul/anabiliriz.

Bogost çim biçme örneğini veriyor: \"Bunun gibi bir aktiviteye 'eğlence' demek saçma görünebilir,\" diye yazıyor, ancak

yine de onu sevmeyi öğrenmiş. işte bunu nasıl yaptığı: \"Önce

her şeye yakın, aptalca hatta saçma bir ilgi gösterin.\" Bogost

çimlerin büyümesi ve onlara nasıl bakılması gerektiğine dair

alabildiği tüm bilgiyi aldı. Daha sonra, içindeki sınırlamaların anlamlı tecrübeler edinmesine yardım ettiği \"hayali bir

oyun alanı\" yarattı. Yerel hava şartları ve hangi ekipmanların

kullanılıp kullanamayacağı gibi kısıtlamalarla nasıl çalışabileceğini öğrendi. Bogost, kısıtlamalar altında çalışmanın

yaratıcılığın ve eğlencenin anahtarı olduğunu söylüyor. Çim

biçmek için en uygun yolu bulmak veya bir zaman rekoru

kırmak hayali oyun alanı yaratmanın diğer yollarıdır. Çimleri biçerken nasıl eğlenebileceğinizi bulmak biraz abartılı

görülebilirken, sizin ilginç bulmayabileceğiniz çok sayıda

aktivite insanlar için eğlenceli olabiliyor. Kahve tutkunu

baristamın mükemmel içeceği damıtmak için harcadığı anlamsız zamanı, araba tutkununun saatlerce sürüşüne ince

ayar vermek için çalışmasını veya tanıdığı herkes için özenle

karmaşık kazaklar ve yorganlar hazırlayan zanaatkar kadını

düşünün. Eğer insanlar kendi seçimleri olan bu aktivitelerden keyif alabiliyorlarsa, aynı zihniyeti diğer görevler için de

kullanmak neden çılgınca olsun?

Kendi adıma, kitap yazmadaki sıkıcı işe odaklanmanın

yolunu çalışmamdaki gizemi bularak öğrendim. Cevaplamak

için ilginç sorular yazıyorum ve eski sorunlara ilginç çözümler buluyorum. Sevilen bir afori zmadaki gibi, \"Sıkılmanın

55

P:56

Nir Eyal

tedavisi meraktır. Merak etmenin tedavisi yoktur.'\" Bugün

eğlenmek için yazıyorum. Elbette bu aynı zamanda benim

mesleğim fakat eğlenme yolunu bularak, öncekinden farklı

olarak dikkatim dağılmadan işimi yapabiliyorum.

Eğlence, diğer insanlarm fark etmediği çe1ltllllğl

aramaktır. Sıkmtıdan ve monotonluktan kurtularak gizli

güzelliği bulmaktır.

Tarihin büyük düşünürleri ve ustaları keşfetmenin sarhoş

edici çekiciliğine kapıldıkları için keşiflerini yaptılar - daha

fazlasını bilmek istediğimiz için gizemler bizi kendine çeker.

Fakat unutmayın: Yenilik bulmak, göreve odaklanacak

zamanı kendimize verdiğimizde ve çeşitliliği ısrarla aradığımızda mümkündür. ister bir görevi öncekinden daha iyi

ya da daha hızlı yapmak için gerekli olan yeteneğimizin belirsizliği, isterse de her gün bilinmeyene meydan okuyarak

karşılık vermek olsun, bu gizemleri çözme arayışı, dikkat

dağıtıcıları kullanarak kaçmaya çalıştığımız huzursuzluğu

kabullendiğimiz bir aktiviteye dönüşür.

Dikkat dağıtıcılara yol açan içsel tetikleyicileri yönetmek

için atmamız gereken son adım, yeteneklerimizi yeniden şekillendirmektir. Çoğumuzun her gün kendisine söylediği,

kendi kendini yenilgiye uğratan yaygın bir inancı yerle bir

ederek başlayacağız.

56

UNUTMAYIN!

• l�sel tetikleyicilerimiı� normalde sıkıcı olacak bir görevi yeniden ,ekillendirerek yönetebiUriı. Eölence ve oyun kendimizi

odaklayabilmek için kullanılabilecek araçlardır.

• Oyun zevk verici olmak zorunda değildir. Sadece dikkatimizi

çekmesi gerekir.

• Dikkatlilik ve yenilik, herhangi bir görevi eğlenceli kılmak

i�in uygulanabilir.

P:57

8. Bölüm

Mizacınıza Zihninizde Yeniden

Seki l Verme

Bizi dikkat dağıtıcıya yönelten huzursuzluğumuzu yönetmek için, kendimiz hakkında farklı düşünmemiz gerekiyor.

\"Bir kişinin veya hayvanın, özellikle de davranışlarını kalıcı

olarak etkileyen doğası\" olarak tanımlanan mizacımızı nasıl

algıladığımızın nasıl davrandığımız üzerinde derin bir etkisi

vardır.'

Halk psikolojisinin en yaygın görüşlerinden biri özdenetimin sınırlı olduğu inancıdır - yani, mizacımızın tabiatı

gereği belirli ölçüde irade gücüne sahibizdir. Dahası, kendimizle uğraştığımız zaman irademizin tükeneceğine dair bir

düşünce mevcuttur. Psikologların bu olgu için bir ismi vardır: Ego tükenmesi.

Yakın zamana kadar, iş sonrası rutinim şöyleydi; Netflix

ve bir miktar dondurmanın (tam olarak söylemek gerekirse,

Ben & Jerry'nin sakız gibi Brownie'si) eşliğinde saatlerce koltukta boş boş oturmak. Dondurma ve boş boş oturmanın benim için iyi olmadığını biliyordum fakat hareketlerimi \"tükendim\" diyerek haklı çıkarıyor, sanki egom tükenmiş gibi

57

P:58

Nir Eyal

davranıyordum (bu terimi duymamış olmama rağmen). Bu

teori benim iş sonrası şımanklığımı mükemmel bir biçimde

açıklıyor. Ama ego tükenmesi gerçek mi?

ıoıı'de psikolog Roy Baumeister, çoksatan İrade: İnsanoğlunun En Kudretli Gücünün Yeniden Keşfedilmesi kitabını

New York Times gazetecisi olan John Tiemey ile birlikte yazdı. 2 Kitap Baumeister'ın ego tükenmesi teorisini tanımlayan,

irade gücünün güçlendirilmesinin mucizevi yolunu -şeker

tüketmek- gösteren, dikkate değer bir deney çalışmasının

da dahil olduğu çalışmalarının pek çoğuna atıfta bulunur.3

Çalışma, şekerli limonata içen katılımcıların, zor görevlerde

daha yüksek özdenetim ve dayanıklılık gösterdiğini iddia etmektedir.

Ancak yakın dönemde biliminsanlan bu teoriyi daha eleştirel bir gözle incelediler ve çoğu bu fikir konusunda olumsuzdu. Miami Üniversitesi'nden Evan Carter, Baumeister'ın

bulgularına ilk meydan okuyanlardandı. ıoıo'daki meta

analizde (çalışmaların çalışması) Carter, ego tükenmesinin

gerçek olduğu sonucuna varan neredeyse iki yüz deneysel

çalışmaya baktı. Ancak daha yakından bir irdelemeyle, zıt

kanıtların olduğu çalışmaların dahil edilmediği bir \"yayım

önyargısı\" tespit etti.4 Bu çalışmaların sonuçlarını hesaba katınca, ego tükenmesini destekleyen ciddi bir kanıt olmadığı

sonucuna vardı.5 Aynca, şekerin iradeyi güçlendirdiği gibi teorinin bazı büyülü tarafları tamamen çürütüldü.6

Ego tükenmesi olgusunu ne açıklayabilir? ilk çalışmaların bulguları doğruydu ama öyle görünüyor ki araştırmacılar yanlış çıkarımlarda bulundular. Yeni çalışmalar limonata

içmenin performansı artırabileceğini göstermektedir fakat

Baumeister'ın inandığı nedenden dolayı değil. Performanstaki yükselişin içecekteki şekerle ilgisi yok fakat aklımızdaki

düşüncelerle tamamen ilgisi var. Proceedings of the National

58

P:59

Mizacınıza Zihninizde Yeniden Şekil Verme

Academy of Sciences· dergisinde yayımlanan ve Stanford psikoloğu Carol Dweck ile arkadaşları tarafından yapılan bir

çalışmada Dweck, sadece irade gücünün sınırlı bir kaynak

olduğuna inanan katılımcılarda ego tükenmesi belirtilerinin gözlemlendiği sonucuna vardı.7 Katılımcılara fazladan

güç veren şey, limonatadaki şeker değil, bunun etkisine olan

inançtı.

İrade gücünü sımrlı bir kaynak olarak görmeyenler ego

tükenmesi belirtileri göstermedi/er.

Belki de aksi yöndeki kanıttan haberleri olmadığı için pek

çok insan halen ego tükenmesi fikrini savunmaktadır. Fakat

Dweck'in sonuçları doğruysa, bu fikri savunmak gerçek bir

zarar vermektedir. Eğer ego tükenmesinin nedeni aslında

herhangi bir biyolojik kısıtlamadan değil de kendi kendini

yenilgiye uğratan düşüncelerden kaynaklanıyorsa o zaman

bu fikir, ısrar ettiğimiz takdirde başarılı olabilecekken, vazgeçmek için bir gerekçe ileri sürerek amaçlarımıza ulaşma

ihtimalimizi düşürüyor.

Toronto Üniversitesi'nde psikoloji alanında öğretim üyesi

ve Toronto Sosyal Sinirbilim Laboratuvarı'nda sorumlu araştırmacı olan Michael lnzlicht farklı bir bakış açısı öneriyor.

Kendisi, irade gücünün kısıtlı bir kaynak olmadığına ve duygu gibi işlediğine inanıyor.8 Tıpkı neşe ve kızgınlığımızın \"tükenmemesi\" gibi, bize ne olduğuna ve ne hissettiğimize göre

irade gücü de artıp azalır.

Mizacımız ve irade gücümüz arasındaki bağlantıyı farklı

bir açıdan görmek dikkatimizi yöneltme biçimimiz üzerinde

derin çıkarımlar ortaya koyar. Bunlardan bir tanesi, eğer zihinsel enerji bir tanktaki yakıt gibi değil de bir duygu gibiyse,

o şekilde yönetilebilir ve kullanılabilir. Bir bebek bir oyunca-

�, Ulusal Bilimler Akademisi Raporları. yh n

59

P:60

Nir Eyal

ğı reddettiğinde öfke nöbeti geçirebilir, fakat yaş ilerledikçe

özdenetim kazanır ve kötü duyguların üstesinden gelmeyi

öğrenebilir. Benzer olarak, zor bir görevi tamamlamamız

gerektiğinde motivasyon eksikliğinin geçici olduğuna inanmak, kendimize tükendiğimizi ve bir araya ihtiyacımız (belki

biraz da dondurmaya) olduğunu söylemekten daha verimli

ve sağlıklıdır.

İrade gücümüzün sınırlı olduğuna inanmayı bırakabilsek

de irade gücüne yönelik algımız mizacın sadece bir yüzüdür.

Yakın zamanda yapılan birçok çalışma, insan doğasının diğer

yönleri hakkında düşünme biçimimiz ve bir işi tamamlama

yeteneğimiz arasında güçlü bir bağ buldu.

Örneğin, insanların sigara, madde veya alkol kullanımı

konusundaki aşermeleri hakkında ne kadar kontrol sahibi

hissettiklerini belirlemek için, araştırmacılar Aşerme (Alkol

Kullanım İsteği) İnançları Ölçeği* isimli standart bir anket

uygulamaktadır. 9 Değerlendirme, katılımcının tercih ettiği

maddeye göre düzenlenir ve \"Reçeteli opioidler** için aşerme

hissi başladığında, davranışlarım üzerinde hiçbir kontrolüm

kalmıyor\"; \"Reçeteli opioidlere karşı aşerme hissim irademden daha güçlü\"; ve \"Reçeteli opioidler için daima aşerme

hissi duyacağım\" gibi ifadeler yer alır.

İnsanların bu ifadeleri nasıl derecelendirdiği, araştırmacılara mevcut bağımlılık durumlarını olduğu kadar bağımlı

kalıp kalmayacakları hakkında da çok şey anlatır. Kendilerini daha güçlü hissettiğini ifade eden katılımcıların zaman

geçtikçe bu bağımlılığı bırakma olasılıkları artar.10 Bunun aksine, metamfetamin*** ve sigara kullanıcıları ile ilgili çalışmalar, direnmek için gücü olmadığına inananların, bıraktıktan

* https://toad.halileksi.net/olcek/aserme-alkol-kullanma-istegiinanclari-olcegi -yhn

60

Opioid: Vücutta morfin gibi etki gösteren kimyasal madde. -çn

Metamfetamin: Uyarıcı ve halüsinasyon özelliği olan sentetik bir

madde. -çn

P:61

Mizacınıza Zihninizde Yeniden Şekil Verme

sonra yeniden başlama ihtimallerinin yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.\"

Mantık şaşırtıcı değil ama etkinin kapsamı olağanüstü.

]oumal of Studies on Alcohol and Drugs· dergisinde yayımlanan bir makalede, kendilerini aşerme hislerine karşı savaşmak için güçsüz gören bireylerin tekrar içmeye çok daha

meyilli olduğu bulunmuştur.12

Bağım/l/arm güçsüzlükleri hakkmdaki inanç/art, tekrar

başlayıp başlamayacaklarmı belirlemek için, fiziksel

bağımlılıklarmm seviyesi kadar önemlidir.

Hadi bunu özümseyelim - zihnin yapısı fiziksel bağımlılık

kadar önemlidir! Kendimize söylediğimiz şeyler hayati derecede önemlidir. Kendinizi zayıf özdenetime sahip biri olarak

etiketlemeniz daha az özdenetime sahip olmanıza neden

olur.13 Kendimize, bir şekilde yetersiz olduğumuz için başarısız olduğumuzu söylemek yerine, aksilikler olduğu zaman

kendimizle nazik bir şekilde konuşup kendimize özşetkat

göstermeliyiz. Pek çok çalışma, kendisine daha çok özşetkat

gösteren insanların, daha büyük bir iyi oluş hissi deneyimlediklerini bulmuştur. 2015'te, on altı binin üstünde gönüllü

ile yapılan, yetmiş dokuz çalışmanın bir derlemesi, \"başarısızlıklar ve kişisel eksiklikler karşısında kendilerine olumlu

ve nazik yaklaşımı olan\" insanların daha mutlu olma eğiliminde olduklarını bulmuştur.'4 Başka bir çalışma, soruna

karşı ne kadar kafa yorduklarının yanı sıra kendilerini suçlama eğiliminin, insanların depresyon ve anksiyeteyle ilişkili

en yaygın faktörleri üzerinde neredeyse tamamen aracı bir

etkisi olabileceğini bulmuştur.'5 Bir kişinin özşetkat düzeyi,

anksiyete ve depresyon geliştirip geliştirmeyeceği üzerinde,

travmatik yaşam olayları, ailedeki zihinsel hastalık geçmişi,

* Alkol ve Madde Çalışma/an Dergisi. -yhn

61

P:62

Nir Eyal

düşük sosyal statü veya sosyal destek eksikliği gibi insanların

hayatını mahvetme eğilimi olan olaylardan daha büyük bir

etkiye sahiptir.

İyi haber, özşefkatin gücünden faydalanmak için kendimizle konuşma tarzımızı değiştirebiliriz. Bu işleri berbat etmeyeceğimiz anlamına gelmez; hepimiz ederiz. Herkes öyle

ya da böyle dikkat dağıtıcılarla boğuşur. Önemli olan şey, bizi

daha da kötü hissettiren, işin tuhaf yanı utancın acısından

kaçmak için daha fazla dikkat dağıtıcılara da yöneltebilen,

zehirli bir suçluluk duygusuna kapılmadan eylemlerimizin

sorumluluğunu almamızdır.

Özşefkat, çoğu zaman başar/Slzllğa eşlik eden kıs\" bir

stres döngüsünü klfarak, insan/art hayal kmklıklarma

karşı daha dayamklı kılar.

Kendinizi, bazen size zorbalık eden kafanızdaki minik sesi

dinler halde bulursanız, nasıl karşılık vereceğinizi bilmek

önemlidir. Sesin söylediklerini kabul etmek veya onunla

tartışmak yerine, engellerin gelişme sürecinin bir parçası

olduğunu kendinize hatırlatın. Bazen zor olsa da, deneyim

kazanmadan daha iyi bir hale gelemeyiz.

İyi bir pratik kural, kendinizle bir arkadaşınızla konuşur

gibi konuşmaktır. Kendimiz hakkında çok fazla şey bildiğimiz için, kendimizin en kötü eleştirmeni olmaya eğilimliyiz

fakat kendimizle bir arkadaşa yardım eder gibi konuşursak,

durumun gerçekte nasıl olduğunu görebiliriz. Kendinize,

\"Bir şeyde daha iyi olmanın yolu bu,\" ve \"Doğru yoldasın,\"

gibi şeyler söylemek, kendinden şüphe duyma ile baş etmenin daha sağlıklı bir yoludur.

İç tetikleyicileri, görevi ve mizacımızı zihnimizde yeniden

şekillendirmek, içimizde başlayan dikkat dağıtıcılarla başa

çıkmanın güçlü ve sağlam yollarıdır. Rahatsız edici iç tetikle62

P:63

Mizacınıza Zihninizde Yeniden Şekil Verme

yicilerle, huzursuzluğumuza tepki vermek yerine onun üzerinde düşünerek baş edebiliriz. Başarmaya çalıştığımız görevi, içindeki eğlenceyi arayarak ve ona daha yoğun bir şekilde

odaklanarak yeniden şekillendirebiliriz. Son olarak ve en

önemlisi, kendimizi sınırlayıcı inançlardan kurtulmak için

kendimize karşı bakış açımızı değiştirebiliriz. Eğer yeterli

miktarda özdenetim ve irademiz olmadığına inanırsak, öyle

oluruz. Eğer cezbedicilere direnmek için güçsüz olduğumuza karar verirsek, bu gerçekleşir. Eğer kendimize doğuştan

eksik olduğumuzu söylersek, bunun her kelimesine inanırız.

Neyse ki, aklınıza her gelene inanmanız gerekmiyor; sadece güçsüz olduğunuzu düşünürseniz güçsüzsünüzdür.

U N UTMAYI N!

• Mizacımızı yeniden şekillendirmek, i� tetikleyicileri yönetmemize yardımcı olabilir.

• irade gücümüz tükenmez. Buna inanmak, ısrarcı olabileceğimiz

holde vazgeçmek için bir gerekçe sunarak, amaçlarımıza ulaşma ihtimalimizi azaltır.

• Kendimize ne söylediğimiz önemlidir. Kendinizi zayıf özdenetime sahip olarak etiketlemek kendi kendinizi engellemektir.

• Özşefkat alıştırmaları yapın. Kendinizle, bir arkadaşınızla konuştuğunuz gibi konuşun. Daha fazla özşefkote sahip insanlar daha

dayanıklıdır.

63

P:65

Kısım 2

• • • • •

DiKKAT ÇEKiCi LER iÇiN ZAMAN

YARATMA

e

it

DİKKAT

ÇEKİCİLER İÇİN

Zaman Yaratma

P:67

9. Bölüm

Değerlerinizi Zamana Çevirme

Dikkat çekiciler sizi hayatta istediklerinize doğru yaklaştırırken dikkat dağıtıcılar istediklerinizden uzaklaştırır. Birinci

kısımda, bizi dikkat dağıtıcılara yönlendirebilecek içsel tetikleyicilerle baş etmenin ve huzursuzluğu azaltmanın yollarını öğrendik; rahatsız edici duygulardan kaçma dürtümüzü

kontrol etmezsek, acımızı dindirmek için daima hızlı çözümler ararız.

Sonraki adım, zamanımızı nasıl kullandığımızdan başlayarak dikkat çekicileri daha olası hale getirmek olacak. Alman yazar ve düşünür Johann Wolfgang von Goethe, basit

bir gerçeğe dayanarak bir kişinin geleceğini tahmin edebileceğine inanıyordu. \"Eğer zamanını nasıl harcadığını bilirsem,\" diye yazmıştı, \"o zaman sana ne olacağını bilebilirim.\"'

insanların zamanınızı nasıl çaldıklarını bir düşünün. Romalı Stoacı düşünür Seneca, \"insanlar kişisel eşyalarını koruma konusunda dikkatlidirler; fakat konu zaman israfına

geldiğinde, bu cimrilik yapılması gereken tek şey olmasına

rağmen, tamamen savurgan olurlar,\" demiştir.2 Her ne kadar

Seneca iki bin yıldan fazla zaman önce bunları yazmış olsa

67

P:68

Nir Eyal

da sözleri bugün halen geçerlidir. Eşyalarımızı korumak için

kullandığımız bütün o kilitleri, güvenlik sistemlerini ve saklama ünitelerini bir düşünün, sonra da zamanımızı ne kadar

az koruduğumuza bir bakın.

Uluslararası Promosyon Ürünleri Kuruluşu tarafından

yapılan bir çalışma, Amerikalıların sadece üçte birinin günlük planlarının olduğunu, yani büyük çoğunluğun her sabah

düzgün bir planı olmadan uyandığını ortaya koymuştur.3 Bizim en değerli varlığımız -zamanımız- korunmuyor, öylece

çalınmayı bekliyor. Eğer biz günlerimizi planlamazsak bunu

başka biri yapar.4

Öyleyse plan yapmamız gerekiyor, peki nereden başlayacağız? Yaygın bir yöntem, yapılacaklar listesi hazırlamaktır.

Yapmak istediklerimizi yazar ve gün boyunca onları yapmaya zaman bulmayı ümit ederiz. Ne yazık ki bu yöntemin bazı

ciddi kusurları var. Bu tarz bir liste tutmaya çalışan herhangi

biri, pek çok görevin bir sonraki ve daha sonraki güne ertelendiğini bilir. Ne yapacağımızla başlamak yerine, bunları

neden yapacağımızla başlamamız gerekir. Bunu yapmak için

de işe değerlerimizle başlamalıyız.

Mutluluk Tuzağı kitabının yazarı Russ Harris'e göre değerler \"nasıl olmak istediğimiz, neyi temsil ettiğimiz ve etrafımızdaki dünya ile nasıl ilişki kurmak istediğimiz\"dir.5

Bunlar, olmak istediğimiz kişinin özellikleridir. Örneğin,

dürüst bir insan olmayı, sevgi dolu bir ebeveyn olmayı veya

bir ekibin değerli bir parçası olmayı içerebilir. Bir resmi tamamlamak yaratıcılık konusunda potansiyelimize ulaşmamızı ne kadar sağlarsa değerlerimizin potansiyeline de ancak

o kadar ulaşabiliriz. Bir değer, yol gösteren bir yıldız gibidir;

yaşam tercihlerimizi yönlendirmeye yardım edecek sabit bir

noktadır.

Her ne kadar bazı değerler hayatımızın tüm yönlerinde

yer alsa da çoğu tek bir alana özeldir. Örneğin, bir ekibe

68

P:69

Değerlerinizi Zamana Çevirme

katkı sağlayan bir üye olmak insanların genellikle işyerinde

yaptıkları bir şeydir. Sevgi dolu bir eş veya ebeveyn olmak

aile içinde gerçekleşir. Bilgeliği veya fiziksel olarak dinç olmayı hedefleyen bir kişi olmak, kendimiz için yaptığımız

bir şeydir.

Sorun şu ki, değerlerimiz için zaman ayırmıyoruz. İstemeden de olsa hayatımızın bir alanında, diğerleri pahasına,

çok fazla zaman harcıyoruz. Değerlerimizi ailemizle veya arkadaşlarımızla yaşamak pahasına işimizle çok fazla meşgul

oluyoruz. Eğer çocuklarımızla ilgilenirken kendimizi hırpalarsak, vücudumuzu, zihnimizi ve arkadaşlıklarımızı ihmal

edersek, kendimizi arzuladığımız kişi olmaktan alıkoyarız.

Eğer düzenli olarak değerlerimizi ihmal edersek, gurur duymayacağımız biri olmaya başlarız - hayatlarımız dengesiz ve

yok oluyormuş gibi hissettirir. İşin kötüsü, bu çirkin düşünceler, gerçekten sorunu çözmek yerine, huzursuzluğumuzdan kaçmak için dikkat dağıtıcı şeyler arama ihtimalimizi

artırır.

Değerlerimiz ne olursa olsun, onları binlerce yıllık bir

kavram olan farklı yaşam alanlarına göre kategorize etmek

yardımcı olacaktır. Stoacı düşünür Hierocles, hiyerarşik bir

görev dengesini gösteren eş merkezli dairelerle yaşamımızdaki alanların birbiriyle ilişkili doğasını göstermiştir.6 İnsan

bedenini ve zihnini merkeze yerleştirmiş, sonraki daireye yakın aile fertlerini, sonra geniş aileyi, sonra kişinin soyundaki

üyeleri, sonra kişinin kasaba ya da şehrinde ikamet edenleri,

sonra vatandaş ve hemşerileri, en dış çembere de tüm insanlığı koyarak tamamlamıştır.

Onun örneğinden esinlenerek, zamanımızı harcadığımız

üç yaşam alanını basitleştirme ve görselleştirme yoluna gittim:

69

P:70

Nir Eyal

YAŞAM ALANLAR!

Üç yaşam alanı: siz, ilişkiler ve iş.

Bu üç alan, zamanımızı nerede harcadığımızı göstermektedir. Günlerimizi nasıl planladığımız hakkında bize bir düşünme yolu verir, böylece olmak istediğimiz kişinin otantik

bir yansıması olabiliriz.

Bu üç alanda da değerlerimizi yaşayabilmek için programımızda zaman ayırmak zorundayız. Sadece dikkat çekiciler (hayattan beklediklerimize doğru bizi yönlendiren davranışlar) için programlarımızda belirli bir zaman ayırarak,

dikkat dağıtıcılara sırtımızı dönebiliriz. Önceden planlamadan dikkat çekiciler ile dağıtıcılar arasındaki farkı söylemek

imkansızdır.

70

Bir şevin ne amaçla sizin dikkatinizi dağıttığmı

bilmeden, ona dikkat dağıt1C1 dlvemezslnlz.

P:71

Değerlerinizi Zamana Çevirme

Birçoğumuzun engellenmiş hissetmek istemediğimiz için

plan yapmak fikrine sinir olduğunu biliyorum fakat işin garibi şu ki, aslında sınırlamalar altında daha iyi bir performans

sergiliyoruz.7 Bunun nedeni, boş bir program ve uzunca bir

yapılacaklar listesi çok fazla seçenekle bize işkence ederken,

sınırlamaların bize bir temel sunmasıdır.

Yapmak istediklerimize zaman ayırmanın en etkin yolu,

\"süre sınırlaması\"dır. Süre sınırlaması, \"

ne yapacağınıza ve

ne zaman yapacağınıza karar vermenin\" süslü kelimelerle

söylenmiş şekli olan, psikologların \"bir uygulama niyeti belirleme\" olarak adlandırdıkları iyi araştırılmış bir teknik kullanır.8 Yaşam alanlarınızın her birinde dikkat çekiciler için

zaman ayırmaya yarayan bir tekniktir.

Ama� takviminizdeki bütün bevaz alanlan ortadan

kaldmp, sizi her gün nıvet ettiğiniz 1ekllde, zamammzı

nasıl harcavablleceğlnlzl içeren bir 1ablonla

b1Takmaktır.

Zamanınızla ne yaptığınız o kadar da önemli değildir; başarı

daha ziyade, planladığınız şeyi yapıp yapmadığınızla ölçülür.

Eğer planlamışsanız, video seyretmenizde, sosyal medyada

dolaşmanızda, hayal kurmanız veya şekerleme yapmanızda

bir sakınca yoktur. Diğer taraftan, zamanınızı ailenizle veya

bir sunum üzerinde çalışmakla geçirmeyi planlamışsanız,

bunun yerine işle ilgili e-postalarımızı kontrol etmek, gayet üretken bir görev gibi görünse de bir dikkat dağıtıcıdır.

Süre sınırlamalı bir planlama yapmak, dikkatinizin dağılıp

dağılmadığını bilmenin tek yoludur. Eğer zamanınızı, yapmayı planladığınız şeyi yaparak geçirmiyorsanız, hedeften

sapmışsınızdır.

Haftalık bir zaman sınırlamalı plan oluşturmak için hayatınızın her alanında ne kadar zaman harcamak istediğinizi

71

P:72

�. '· ı:ı

· ..

Nir Eyal

belirlemelisiniz. Kendinize, önemli bir ilişkiye ve işe ne kadar zaman harcamak istiyorsunuz? Lütfen \"iş\" kelimesinin

sadece ücretli işler anlamına gelmediğini not ediniz. İş alanı

sosyal hizmet, aktivist eylemler ve yan projeleri içerebilir.

Her alanda ne kadar zaman değerlerinize karşı tutarlı olmanıza izin verecek? Mükemmel haftanız için haftalık bir

takvim taslağı oluşturarak işe başlayın. Eklerde ve NirAndFar.com/lndistractable adresinde ücretsiz bir çevrimiçi boş

taslak bulabilirsiniz.

Ardından, her hafta aşağıdaki iki soruyu kendinize sorarak düşünmek ve takviminizi düzenlemek için planınızda on

beş dakikalık bir zaman belirleyin:

Soru ı (Düşünme): \"Planımda yapacağımı belirttiğim

şeyleri ne zaman yaptım ve ne zaman dikkatim dağıldı?\" Bu

soruya cevap vermek için geçen haftaya dönüp bakmalısınız.

6. Bölüm'de yer alan Dr. Bricker'ın önerdiği iç tetikleyicileri

not etme önerilerine göre, bu kitabın ekler kısmında yer alan

Dikkat Dağıtıcı Takibi'ni de kullanarak, ne zaman ve neden

dikkatinizin dağıldığını not etmenizi öneririm.

Eğer bir içsel tetikleyici dikkatinizi dağıtıyorsa, bu bir

daha ortaya çıktığında onunla başa çıkmak için hangi stratejileri kullanacaksınız? Telefon görüşmesi veya geveze bir iş

arkadaşı gibi dışsal tetikleyiciler yapmak istediğiniz şeyi bırakmanız için sizi harekete geçirdi mi? (Dışsal tetikleyicileri

kontrol etmekle ilgili taktiklere üçüncü kısımda yer vereceğiz.) Ya da dikkat dağınıklığına bir planlama hatası mı neden oldu? Bu durumda, sonraki soruya yanıt verebilmek için

Dikkat Dağıtıcı Takibi notlarınıza bakabilirsiniz.

Soru 2 (Düzenleme): \"Değerlerimi yaşayabilmem için

bana zaman verecek şekilde takvimimde yapabileceğim değişiklikler var mı?\" Belki beklenmedik bir şey ortaya çıktı

veya belki de gününüzü nasıl planladığınızla ilgili bir sorun

vardı. Zaman sınırlaması, bize her haftanın bir mini deney

72

P:73

Değerlerinizi Zamana Çevirme

olduğunu düşünmemize imkan tanır. Amaç, bir önceki haftanın programında planlarınızın neresinde sorun yaşadığınızı bulmanız ve böylece gelecek seferlerde takibinizi kolaylaştırmaktır. Buradaki fikir, günün her anında dikkat çekiciler ve

dikkat dağıtıcılar arasındaki farkı bulmanıza yardımcı olarak,

planlarınızı zaman içinde geliştirecek bir uygulamaya bağlı

kalmanızdır.

Hayatlarımız değiştiğinde, programlarımız da değişebilir.

Fakat programımız bir kere belirlendiğinde, anafıkir bir sonraki sefer onu geliştirmeye karar verene kadar mevcut plana

bağlı kalmaktır. Plan yapma tecrübesine, bir eğitim çavuşu

gibi değil, meraklı bir biliminsanı gibi yaklaşmak her tekrarda bize daha iyi olma özgürlüğünü verir.

Bu bölümde, hayatınızdaki üç alanda dikkat çekiciler için

nasıl zaman yaratacağınıza bakacağız. Ayrıca, hayatınızdaki

iş arkadaşları ve yöneticiler gibi paydaşlarla zamanınızı nasıl

geçireceğinize dair beklentileri senkronize etmeyi de tartışacağız.

Devam etmeden önce, planınızın şu anda neye benzediğine bir bakın. Yaptığınız şeyleri sormuyorum, yazarak yapmayı taahhüt ettiğiniz şeyleri soruyorum. Programınız zaman

sınırlamalarıyla dikkatlice doldurulmuş mu yoksa programınızın çoğu kısmı boş mu? Sizi yansıtıyor mu? Başkalarının

zamanınızı çalmasına izin mi veriyorsunuz yoksa onu sınırlı

ve değerli bir kaynakmış gibi koruyor musunuz?

Değerlerimizi zamana dönüştürerek, dikkat çekiciler için

zamanımız olduğundan emin oluruz. Eğer önceden planlama yapmadıysak ne birilerini suçlamalı ne de her şey dikkat

dağıtıcı bir hale geldiğinde bunlardan şikayet etmeliyiz. Pürdikkat olmak çoğunlukla, her gün dikkat çekiciler için zaman

ayırdığınızdan emin olmak ve istediğiniz hayatı -kendinizle,

ilişkilerinizle ve işinizle ilgilenmeyi içeren- yaşamanıza engel olan dikkat dağıtıcıları ortadan kaldırmakla ilgilidir.

73

P:74

Nir Eyal

74

UNUTMAYIN!

• Sizi neyden alıkoyduğunu bilmediğiniz sürece bir ,eye dikkat dağıtıcı diyemezsiniz. Önceden planlama yapmak, dikkat

çekiciler ve dikkat dağıtıcılar arasındaki farkı bilmenin tek yoludur.

• Takviminiz değerlerinizi yansıtıyor mu? Olmak istediğiniz kişi

olmak için değerlerinizi yaşamaya zaman ayırmalısınız.

• Gün i�indeki zamanınızı sınırlandırın. Hayatınızdaki üç alan olan

kendiniz, ilişkileriniz ve işiniz, zamanınızı nasıl harcayacağınızı planlamak için bir çerçeve sunar

• Dü,ünme ve düzenleme. Programınızı düzenli olarak yenileyin

fakat bir kez yaptıktan sonra ona bağlı kalın.

P:75

1 0. Bölüm

Çıktı ları Deği l,

Girdileri Kontrol Etme

YASAM ALANLAR!

.

75

P:76

Nir Eyal

Hayatınızı temsil eden bu görselde siz, üç yaşam alanının

merkezindesiniz. Her değerli şey gibi sizin de bakım ve ilgiye

ihtiyacınız var ve bu, zaman gerektirir. Tıpkı patronunuzla

yapacağınız bir toplantıyı ertelemeyeceğiniz gibi kendiniz

için ayarladığınız randevuları da asla ekmeyin. Sonuçta, istediğiniz hayatı yaşayabilmenize yardımcı olması için kim

daha önemli?

Egzersiz, uyku, sağlıklı yiyecekler, okumak veya bir şeyler

dinlemek için ayrılan zaman, daima kendimize bir yatırımdır. Bazı insanlar bilinçli farkındalığa, manevi bağlara veya

tefekküre değer verir ve dua etmek veya meditasyon yapmak

için zaman isteyebilir. Bazılarıysa yeteneğe değer verir ve

kendi başına kalıp hobileriyle zaman geçirmek isteyebilir.

Kendinizle ilgilenmek üç yaşam alanının çekirdeğidir

çünkü diğer ikisi sizin sağlığınıza ve zindeliğinize bağlıdır.

Eğer kendinizle ilgilenmezseniz, ilişkileriniz bundan etkilenir. Aynı şekilde, kendinize fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı olmak için ihtiyacınız olan zamanı vermediğiniz takdirde işinizde en iyi performansa ulaşamazsınız.

\"Kendinize ayırdığınız\" zamana öncelik vererek ve bunu sınırlayarak başlayabiliriz. Temel düzeyde, programımızda uyuma, hijyen ve düzgün bir beslenme için zamana ihtiyacımız

vardır. Bu ihtiyaçları karşılamak kulağa basit gelse de zaman

sınırlamasını öğrenmeden önce, gece geç saatlere kadar işyerinde kalmaktan ve sonrasında da akşam yemeği için hızlıca

bir duble çizburger, kıvırcık patates ve çikolatalı milkshake almaktan dolayı suçlu olduğumu itiraf etmeliyim - özendiğim

sağlıklı hayat tarzıyla uzaktan yakından ilgisi yok.

\"Kendinize ayırdığınız\" alanda değerlerinizi yaşamak için

zaman ayırarak, takviminiz üzerinde düşünmeye ve olmak

istediğiniz kişinin niteliklerini hayal etmeye zaman bulabileceksiniz. Vücudunuz ve zihniniz güçlü olduğunda sözlerinizi

yerine getirme olasılığınız da artacak.

76

P:77

Çıktıları Değil, Girdileri Kontrol Etme

\"Kendimiz için zamanımızı programlamak güzel de, zaman ayırdığımız halde istediklerimizi tamamlayamazsak ne

olacak?\" diye düşünüyor olabilirsiniz.

Birkaç yıl önce her sabah üçte uyanmaya başladım. Yıllar boyunca dinlenmenin ne kadar önemli olduğunu anlatan makaleler okudum ve araştırma sonuçlarının kesin

olduğunu biliyordum - kaliteli bir uykuya ihtiyacımız var.1

Yatakta dönüp durur, yedi sekiz saatlik hiç uyanmadan

uyuma planımın başarısız olmasından dolayı hayal kırıklığı yaşardım. Programımda yer alıyordu, o zaman neden

uyuyamıyordum? Uyuyabilmenin tamamen benim kontrolümde olmadığı ortaya çıktı. Bedenimin uyanmama neden

olmasına engel olamazdım ama karşılığında ne yaptığımı

kontrol edebilirdim.

En başta işler planlandığı gibi gitmediğinde herkesin yaptığını yaptım - çıldırdım. Yatakta uzanıp uyuyor olmamamın

ne kadar kötü olduğunu ve sabah kalktığımda ne kadar halsiz

olacağımı düşünür ve sonra da ertesi gün yapmam gereken

işleri düşünmeye başlardım. Bu düşüncelere kafa patlatır ve

başka bir şey düşünemeyecek hale gelirdim. işin kötüsü, tekrar uyuyamıyor olmama üzüldüğüm için tekrar uyuyamıyordum - insomnia'nın yaygın bir sebebi. 2

Ruminasyonumun aslında bir dikkat dağıtıcı olduğunu

fark ettikten sonra, onunla daha sağlıklı bir şekilde ilgilenmeye başladım. Yani, eğer uyanırsam \"vücut ihtiyaç duyduğu

şeyi alır\" şeklindeki basit bir mantrayı tekrarlayacaktım. Bu

incelikli zihinsel değişim artık uykuyu bir gereklilik olmaktan çıkarıp baskıyı ortadan kaldırdı. Benim görevim, bedenime dinlenmesi için uygun zamanı ve yeri sağlamaktı - sonrasında olanlar benim kontrolümün dışındaydı. Gece yarısı

uyanmayı Kindle marka e-kitap okuyucu ile kitap okumak

için fırsat olarak düşünmeye başlayıp ne zaman uykuya dala77

P:78

Nir Eyal

cağımla ilgili endişelenmeyi bıraktım.• Kendimi, tam o anda

uyumak için yeterince yorgun değilsem, demek ki vücudum

ihtiyacı olan dinlenmeyi zaten elde etmiştir, diyerek ikna

ettim. Zihnimin endişeden uzaklaşarak rahatlamasına izin

verdim.

Bunun nereye gittiğini görüyorsunuz, değil mi? Ruminasyonum bir kez durunca uykusuz gecelerim de bitti. Kısa zamanda dakikalar içinde uykuya dalmaya başladım.

Burada yeterince uyuyabilmekten öte bir ders var. Zamanımız söz konusu olduğunda, kontrol edemeyeceğimiz

sonuçları düşünmeyi bırakıp elde edeceğimiz faydalara

odaklanmak çıkış yoludur. Bir şey yaparken harcadığımız zamanın olumlu sonuçlan bir kesinlik değil, umuttur.

Kontrol edebildiğimiz tek �ev bir görev için

av1tdığımız zamandır.

Herhangi bir zamanda uykuya dalabilmek veya masamda

oturduğumda kitabım için harika bir fikrin aklıma gelmesi

benim kotrolümde değil, ancak kesin olan bir şey var: ister

uyumak istediğim zaman yatakta olmak isterse de iyi bir iş

çıkarmak istediğim zaman masamda olmak olsun, doğru

yerde ve doğru zamanda değilsem yapmak istediğim şeyi yapamayacağım. Orada olmamak, başarısızlığı garanti eder.

Her dakika daha fazlasını yaparak dikkat dağıtıcılarla ilgili sorunumuzu çözeceğimizi düşünmeye eğilimliyiz, fakat -----

çoğu zaman gerçek ----

sorun, yapacağımızı söylediğimiz şey için

'� Kindle marka e-kitap okuyucu

···--ile uyumak diğerlerinden daha az zararlı.

78

Anne-Marie Chang, Daniel Aeschbach, Jeanne F. Duffy ve Charles A.

Czeisler, \"Evening Use of Light-Emitting EReaders Negatively Affects

Sleep, Circadian Timing, and Next-Morning Alertness\" (Işık Yayan

E-Okuyucuları Akşam Saatlerinde Kullanmak Uykuyu, Sirkadiyen

Zamanlamayı ve Ertesi Gün Uyanıklığını Olumsuz Bir Şekilde Etkiler),

Proceedings of the National Academy of Sciences ıı2, no. 4 (27 Ocak

2oı5):1232, https://doi.org/10.1073/pnas.141849oı12

P:79

Çıkttları Değil, Girdileri Kontrol Etme

kendimize zaman vermemektir. Zaman sınırlamasıyla \"kendinize\" zaman vererek ve bunu içtenlikle uygulayarak kendimize verdiğimiz sözleri tutarız.

U N UTMAYI N!

• Önce kendiniz i�in zamanı planlayın. Siz üç yaşam olanının

merkezindesiniz. Kendiniz için zaman ayırmadığınız takdirde diğer

iki olan bundan etkilenir.

• Orada olacağınızı söylediğinizde, olun. Harcadığınız zamandan

ne elde edeceğinizi her zaman kontrol edemeyebilirsiniz, fakat bir

görev için ne kadar zaman harcayacağınızı kontrol edebilirsiniz.

• Girdiler, �ıktılardan �ok daha kesindir. Konu, istediğiniz hayatı

yaşamaya gelince değerlerinizi yaşamak için gereken zamanı ayırdığınızdan emin olmak, odaklanmanız gereken tek şeydir.

79

P:81

1 1 . Bölüm

Önemli İ

liski leri Planlama

1

YASAM ALANLAR!

,

81

P:82

Nir Eyal

Aile ve arkadaşlar bizim bağlılık, sadakat ve sorumluluk değerlerimizi yaşamamıza yardım ederler. Onların size, sizin

de onlara ihtiyacınız vardır, bu yüzden ilk kez Ekonomi 101

dersinde duymuş olduğum \"arta kalan lehtar\" teriminde açık

bir şekilde çok daha önemliler. İş hayatında, bir arta kalan

lehtar, bir şirket tasfiye edildiğinde artıkları alan ahmaktır -

doğal olarak fazla bir şey almaz. Hayatta, sevdiklerimiz daha

iyisini hak ederler, hal böyleyken zamanımızı nasıl planladığımıza dikkat etmezsek, onlar da arta kalan lehtarlara dönüşeceklerdir.

En önemli değerlerimden biri; ilgili, alakalı ve eğlenceli

baba olmaktır. Bu değeri yaşamayı arzulasam da tüm gün

orada olan bir baba olmak \"yeterli\" değildir. Bir müşterimden İnternet sitemin çöktüğünü bildiren bir e-posta gelir;

tesisatçı bindiği trenin çalışmadığını ve yeniden plan yapmamız gerektiğini söyler; bankam kartımda beklenmedik bir

harcama doğduğunu bildirir. Bu arada kızım orada oturur ve

remi oyunumuzda· bir sonraki kartımı atmamı bekler.

Bu sorunla mücadele etmek için, her hafta kızımla olan

zamanımı bir amaç doğrultusunda planladım. Tıpkı bir iş

toplantısı veya kendim için olan zamanı planladığım gibi,

onunla olabilmek için de zaman ayırdım. Devamlı eğlenceli bir şeyler yaptığımızdan emin olmak için bir öğleden

sonrayı, ayn ayn kağıt şeritlerine kasabada beraber yapabileceğimiz yüzden fazla şeyi yazarak geçirdik. Sonra,

bütün şeritleri rulo haline getirdik ve onları bir \"eğlence

kavanozu\"na koyduk. Şimdi her cuma öğleden sonra, kavanozdan bir aktivite çekiyor ve gerçekleştiriyoruz. Bazen

bir müzeyi ziyaret ediyoruz, başka zaman parkta oynuyoruz

ya da kasabanın öbür ucundaki oldukça yüksek puanlı bir

dondurma dükkanını ziyaret ediyoruz. Bu zaman, sadece

ikimiz için rezerve edildi.

Bir tür iskambil oyunu. -yhn

82

P:83

Önemli İlişkileri Planlama

Doğrusu eğlence kavanozu fikri her zaman istediğim gibi

işlemiyor. New York'un havası donma seviyesinin altına düştüğünde, oyun alanına gitmek için gerekli enerjiyi bulmam

zor oluyor. O günler de ikimize de bir bardak sıcak çikolata ve birkaç Harry Potter filmi çok daha çekici geliyor. Ama

önemli olan, haftalık planımda değerlerimi yaşamayı önceliğim haline getirmiş olmamdı. Planımda yer alan bu zaman

aralığı, olmak istediğim baba olmama izin veriyor.

Aynı şekilde, eşim Julie ve ben de birbirimiz için zaman

programladığımızdan emin oluyoruz. Ayda iki kez özel bir

randevu planlıyoruz. Bazen canlı bir gösteri izliyoruz veya

egzotik bir yemekle kendimizi şımartıyoruz. Fakat çoğunlukla sadece yürüyüp saatlerce konuşuyoruz. Ne yaparsak

yapalım bu zaman mutlaka programlarımızda yer alıyor ve

bu konuda taviz vermeyeceğiz. Programlarımızda böyle bir

zamanın olmadığı durumlarda, markete gitmek veya evi temizlemek gibi başka şeyler yaparak günümüzü doldurmak

çok kolay. Julie ile planladığımız zaman aralığı, yakınlık değerimi yaşamama olanak sağlıyor. Başka hiç kimse ile onunla olduğum kadar açık olamam, fakat bu sadece bunun için

zaman yaratırsak mümkün.

Eşitlik, evliliğimde başka bir değer. Her zaman bu değeri

destekleyecek şekilde davrandığımı düşünürdüm. Yanılmışım. Eşimle düzgün bir program yapmadan önce kendimizi, evde bazı işlerin neden yapılmadığı hakkında tartışırken

bulurduk. Pek çok çalışma, heteroseksüel çiftler arasında

erkeklerin paylarına düşen ev işlerini yapmadıklarını göstermektedir ve ben de bunlardan biri olduğumu üzülerek kabul ediyorum. New York şehrinden bir psikolog olan Darcy

Lockman Washington Post gazetesinde, \"çalışan erkeklerle

birlikte olan çalışan kadınlar, ailenin çocuk bakımı sorumluluğunun yüzde 65'ini alırlar, yüzyıl değişmesine rağmen bu

rakam sabit kalıyor,\" diye yazmıştır.'

83

P:84

Nir Eyal

Fakat Lockman'ın araştırmasında görüştüğü pek çok erkek gibi, ben de eşimin üstlendiği görevlerden habersizdim.

Lockman'a bir annenin söylediği gibi:

Ben etrafta çılgınca çocuklann işleriyle uğraşırken veya

çamaşır yıkarken, o telefonda veya bilgisayannın başında. Ben öğle yemeklerini paketleyip kızımın kıyafetini hazırlayıp oğlumun ödevine yardım ederken o, elinde kahvesiyle mesajlannı okur. Sadece orada oturur. Bunu kasıtlı

olarak yapmaz. Etrafında olanlann farkında bile değildir.

Ona sorduğumda da savunmaya geçer.

Sanki Lockman benim eşimle röpörtaj yapmıştı. Fakat eğer

eşim yardım istiyorduysa neden sadece sormadı? Daha sonra nasıl yardımcı olabileceğimi bulmanın esas mesele olduğunu fark ettim. Julie bana söyleyemezdi çünkü aklında

zaten bir dolu şey vardı. Benim inisiyatif almamı, işe girişip

yardım etmeye başlamamı isterdi. Fakat nasıl yapacağımı

bilmiyordum. Hiçbir fikrim yoktu, dolayısıyla ya orada kafam karışmış bir şekilde durur ya da başka bir şey yapmak

için sıvışırdım. Pek çok akşam, geç yenen akşam yemekleri,

incinmiş duygular ve bazen gözyaşlarıyla bu senaryo tekrarlandı.

Randevu günlerimizden birinde oturup hiçbir şeyi atlamadığımızdan emin olarak, her birimizin yaptığı ev işlerini listeledik. Julie'nin listesini (sonsuz gibi görünüyordu)

benimki ile karşılaştırmak, evliğimizde eşitlik değerimin

biraz yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyen bir uyandırma

servisi gibiydi. Ev işlerini paylaştırmaya ve en önemlisi bu

işlerin ne zaman yapılacaklarına dair bir şüphe kalmaması

için programlarımıza zaman sınırlamalarıyla eklemeye karar verdik.

Ev işlerinde daha eşitlikçi bir paylaşım için çalışmak, evliliğimdeki eşitlik değerimin bütünlüğünü geri kazandırdı, bu

84

P:85

Önemli İlişkileri Planlama

da uzun ve mutlu bir ilişkinin ihtimalini artırdı. Lockman'ın

araştırması bu faydayı destekliyor: \"Ailelerle yapılan giderek

artan sayıdaki araştırmalar ve klinik çalışmalar, evdeki eşitliğin evliliğin başarısını artırdığını, eşitsizliğin ise evliliği baltaladığını göstermektedir.\"

Ailem için zaman ayırmak ve onların sadece zamanımın

arta kalan lehtarları olmadığından emin olmak, eşim ve kızımla ilişkimi büyük ölçüde iyileştirdi.

Sevdiğimiz insanlar zamanımızdan ne kaldırsa onu

kullanmakla vetlnmemell. Planımızda değerlerimizi

vaşamak ve pavıaşım vapmak için zaman ver aldığı

takdirde herkes bundan favda görür.

Bu yaşam alanı ailemizin ötesine uzanır. Hayatımızdaki

önemli ilişkilerimiz için zaman ayırmıyor olmamız çoğu

insanın fark ettiğinden daha zararlıdır. Son çalışmalar göstermiştir ki, sosyal etkileşimin eksikliği sadece yalnızlıkla

sonuçlanmaz, bir dizi fiziksel zararı da vardır. Aslında, yakın

arkadaş eksikliği sağlığınız için zararlı olabilir.

Arkadaşlıkların yaşam süresini etkilediğine dair belki de

en büyük kanıt Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışması'ndan

gelmektedir.2 Araştırmacılar, ı938'den beri 724 erkeğin fiziksel sağlığını ve sosyal alışkanlıklarını izlemektedir. Araştırmanın şimdiki yöneticisi Robert Waldinger, TEDx konuşmasında \"Yetmiş beş yıllık bu araştırmamızda elde ettiğimiz

en net mesaj : iyi ilişkiler bizi daha mutlu ve sağlıklı kılar.

Nokta.\" Waldinger'e göre sosyal ilişkileri olmayan kişiler,

\"daha az mutludur; sağlıkları orta yaşların başında kötüleşir;

beyin fonksiyonları daha erken yavaşlar; (ve) yalnız olmayan

insanlara göre ömürleri daha kısadır.\"3 Waldinger, \"Sadece arkadaşlarınızın sayısı değil, yakın ilişkilerinizin kalitesi

önemlidir,\" diye uyarıyor.

B'ı

P:86

Nir Eyal

Kaliteli bir arkadaşlık nasıl olur? insanların yaşamları

boyunca nasıl etkileşimde bulunduklarını inceleyen, Ohio

Üniversitesi'nde kişilerarası iletişim alanında öğretim üyesi

olan William Rawlins, Atlantic'e tatmin edici bir arkadaşlığın

üç şeye ihtiyacı olduğunu söyledi: \"Konuşacağın biri, güveneceğin biri ve eğleneceğin biri.\"4 Konuşacak, güvenecek ve

eğlenecek birini bulmak gençken çoğu zaman kolayc;a olur,

fakat yaşımız ilerledikçe arkadaşlığın nasıl sürdürülmesi

gerektiği daha az nettir. Mezun oluruz ve yollarımız ayrılır,

kariyerimizi takip eder ve en iyi arkadaşlarımızdan kilometrelerce ötede yeni hayatlara başlarız.

Birdenbire iş yükümlülükleri ve hırslan dostlarınızla bira

içmekten daha önemli olur. Eğer resme çocuklar da dahil

olursa, kasabadaki eğlenceli uzun geceler kanepede yorgun

gecelere dönüşür. Ne yazık ki, insanlara daha az zaman ayırdıkça, yeniden bağlantıya geçmenin çok garip olacağı güne

kadar onlarsız olmak kolaylaşır.

Ancak araştırmaların ortaya koyduğu gibi, arkadaşlığımızın

can çekişmesine izin vererek kendi bedenimiz ve zihnimizi

de kötü beslemiş oluruz. Eğer arkadaşlığın yiyeceği beraber

zaman geçirmekse, hepimizin doyduğundan nasıl emin olabiliriz?

Yoğun programlarımıza ve çocuklara rağmen, ben ve

arkadaşlarım düzenli olarak bir araya geldiğimizden emin

olduğumuz an bir alışkanlık geliştirdik. Buna \"kibbutz\" diyoruz, İbranice'de \"toplanma\" anlamına geliyor. Toplanmamız için ben ve eşim dahil dört çift, her iki haftada bir piknik

yemeğinde bir soruyu yanıtlamak için bir araya geliyoruz.

Sorular, \"Ailenin sana öğrettiği için minnettar olduğun şey

nedir?\" gibi derin bir konu da olabilir veya \"Çocuklarımızı,

86

P:87

Önemli İlişkileri Planlama

piyano çalmak gibi istemedikleri şeyleri yapmaya zorlamalı

mıyız?\" gibi daha işlevsel de olabilir.

Ortada bir konu olması iki şekilde yardımcı oluyor: Birincisi, havadan veya spordan konuşmak gibi boş muhabbetleri

geçmemizi sağlayarak gerçekten önemli bir konuyu açmamızı kolaylaştırıyor; ikincisi, sıklıkla erkeklerin bir köşede,

kadınların bir köşede olduğu cinsiyet ayrımını engelliyor.

Konuşmak için günün sorusunun olması hep beraber konuşmamızı sağlıyor.

Toplanmanın en önemli tarafı tutarlı olması; her ne olursa olsun, kibbutz her iki haftada bir takvimimizde yer alıyor

- aynı saatte ve aynı yerde. Yer belirlemek için e-posta gönderip almaya gerek kalmıyor. Hatta daha kolay olması için,

her çift kendi yemeğini getiriyor ki hazırlık ve temizlik derdi de olmasın. Eğer çiftlerden biri gelemezse de sorun değil,

kibbutz planlandığı gibi devam ediyor.

Toplanma yaklaşık iki saat sürüyor ve ben her zaman buradan yeni fikirler ve farklı görüşlerle ayrılıyorum. En önemlisi, kendimi arkadaşlarıma daha yakın hissediyorum. Yakın

ilişkilerin önemi göz önüne alındığında, önceden planlama

yapmamız önem arz eder. Kibbutz için ayrılan bir zaman olduğunu bilmek, onun gerçekleşmesini mümkün kılar.

Arkadaşlığınızı doyurmak için nasıl bir aktiviteye ihtiyacınız olursa olsun, ona takviminizde yer ayırmanız önemlidir. Arkadaşlarımızla harcadığımız zaman sadece zevkli bir

şey değildir - aynı zamanda gelecekteki sağlığımıza ve iyi

oluşumuza da bir yatırımdır.

UNUTMAYIN!

• Sevdiğiniz insanlar artık zamanınızdan daha fazlasını hak

ederler. Eöer birileri sizin için önemliyse, takviminizde düzenli olarak onlar için bir zaman ayırın.

87

P:88

Nir Eyal

88

• Partnerinizle, randevu planlamanın ötesine g�in. Eşit bölündüOünden emin olmak için takviminize ev işlerini de ekleyin.

• Yakın arkadaşlann eksikhli sallılınız i�in tehlikeh olabilir.

Düzenli bir oraya gelmeler plonloyorok önemli ilişkilerinizi koruduğunuzdon emin olun.

P:89

1 2. Bölüm

işverindeki Paydaşlarla

Senkronize Olma

YASAM ALANLAR!

,

il')

P:90

Nir Eyal

Diğer yaşam alanlarından farklı olarak size işiniz için zaman

ayırmanızı hatırlatmama gerek yok. Bu alan söz konusu olduğunda muhtemelen fazla seçeneğiniz yok zaten. Bu alanda geçirdiğiniz zaman diğer alanlardan daha fazla vaktinizi

alacağından, burada geçirdiğiniz zamanın sizin değerlerinizle uyumlu olması çok daha önemlidir.

Çalışmak insanların işbirliği, çalışkanlık ve süreklilik değerlerini yaşamalarına yardımcı olabilir. Bir başkasının yararına bir iş yaptığımızda -müşteriler veya önemli bir konu

gibi- anlamlı bir şey üzerine zaman harcamamıza da olanak

tanır. Ne yazık ki, pek çoğumuz iş günümüzü telaşlı bir karmaşa, sürekli kesintiye uğramalar, anlamsız toplantılar ve

bitmeyen bir e-posta akışı içinde buluruz.

Neyse ki, böyle olmak zorunda değil. İşyerinde, değerlerimizi ve birbirimize karşı beklentilerimizi netleştirerek daha

fazlasını yapıp daha iyi yaşayabiliriz. İşyerinde zamanımızı

nasıl geçirdiğimizi netleştirmek, olumlu iş ilişkisinin temel

niteliği olan şeyi teşvik eder ve sağlamlaştırır: Güven.

Her şirketin kendi politikaları vardır. Ancak konu çalışanların iş yüklerini nasıl yönettiğine geldiğinde, pek çok müdür iş arkadaşlarının zamanlarını nasıl değerlendirdiklerine

dair çok az fikre sahiptir. Benzer şekilde, çalışanların da bilmedikleri en büyük şey hem işte hem de iş dışında zamanlarını nasıl harcamaları gerektiğidir. Çalışanlar mesai saatleri

dışında ne kadar esnek olmalıdır? Kutlamalara veya \"mecburi eğlence\" ile dolu olan diğer etkinliklere katılmak zorunda

mıdırlar? Müdürler ve müşteriler çalışanlardan son dakika

teslimlerini tamamlamalarını bekleyecek mi? Şehir dışından

yöneticiler geldiğinde, çalışanlar eşlerini geç saatlere kadar

dışarı da olabilecekleri konusunda önceden uyarmalı mı?

Bu sorular önemli çünkü programınızı, sonuç olarak da

diğer yaşam alanlarına ayırdığımız zamanı doğrudan etkiliyor. Yakın zamandaki bir araştırma çalışanların yüzde

90

P:91

İşyerindeki Paydaşlarla Senkronize Olma

83'ünün e-postalannı işten sonra kontrol ettiklerini göstermiştir.1 Aynı çalışma, katılımcıların üçte ikisinin tatile

giderken yanlarına dizüstü bilgisayar veya akıllı telefon gibi

işle ilgili cihazları aldıklarını belirtmektedir. Katılımcıların

yaklaşık yansı aile veya arkadaşlarla yemek yerken işle ilgili

e-postalar gönderdiklerini belirtmişlerdir.

İşyerinde geç saatlere kadar kalmak veya mesai sonrası

işle ilgili mesajlara cevap vermek için baskı altında hissetmek, aile ve arkadaşlarımızla daha az vakit geçirmek veya

kendimiz için daha az şey yapmak demektir. Eğer bu talepler

çalışanın başta anlaştığından daha fazla olmaya başlarsa, kişinin sağlığı ve ilişkileriyle beraber güven ve sadakati de zarar

görebilir. Sorun şu ki, biz bu rolün içine girene kadar bu sorulara nasıl karşılık vereceğimizi doğal olarak bilmeyiz.

İşverenin bakış açısından da bilinmeyen pek çok şey vardır. Görevler ve projeler önceden planlandığından daha uzun

sürdüğünde ve beklentiler karşılanmadığında, müdürler bunun nedenini tahmin etmeye başlar. Çalışanın kapasitesi

mi yeterli değildir? Motive mi olmamıştır? Başka bir iş mi

arıyordur? Çalışanlar zamanlarını nasıl geçiriyorlar? Düşük

performansa karşılık olarak yöneticiler, çalışanlardan daha

fazla ve daha uzun saatler çalışmalarını ister. Ancak genel

olarak düşünmeden verilen bu tepki, çalışanlardan beklediklerinden daha fazlasını vermelerini ister, iş ilişkisini strese

sokar ve onları kurnazca hamlelere iter.

Bu hamleler nasıl görünür? Genellikle bilinçli olmayacak

şekilde, kendimizi düşük öncelikli işleri yaparken, masalarımızda oyalanırken, iş arkadaşlarımızla çok fazla gevezelik

yaparken ve genellikle üretken çıktıları azaltırken buluruz.

Diğer zamanlarda (belki de bilinçsiz olarak, şirketin öncelik sıralamasında yer almayan ama iş gibi görünen sahte

görevleri yaparak şirketi sabote ederiz. (Mesela kişisel projelere odaklanmak, şirket içinde gizli kapaklı işler yapmak,

91

P:92

Nir Eyal

daha fazla e-posta göndermek veya gereğinden fazla toplantı

yapmak.) Bu tarz hamlelerin insanlar daha fazla çalıştıkça

arttığı görülür. Aslında, araştırmalar haftada elli beş saatten

fazla çalışan kişilerin üretkenliğinin azaldığını bulmuştur;

bu sorun, daha fazla hata yapmaları ve iş arkadaşlarının daha

gereksiz işler yapmasına sebep olarak daha karmaşık hale gelir ve daha çok zaman harcanarak çok daha iş yapılmasıyla

sonuçlanır. 2

Bu çılgınlığın çözümü nedir?

Ayrmtıll bir zaman kısıtlaym takvim kullanmak,

işverenler ve çallşanlar arasmdakl merkezi güven

anlaşmasmı netleştirmeye yardımCJ olur.

Düzenli görüşmelerle, her iki taraf da çalışanın zamanının

düzgün kullanılıp kullanılmadığına ve daha önemli konulara zaman ayırmalarına yardımcı olmaya ilişkin bilinçli karar

verebilir.

Manhattan'da büyük bir teknoloji firmasında reklam satış

yöneticisi olarak çalışan April, programıyla sorun yaşıyordu.

Bir yönetim pozisyonu peşinde daha fazla satış ve daha fazla

çalışma için artan baskı onun dostça tavrını bozmuştu. Bu

baskılar April'ın programına daha fazla toplantı, daha fazla

planlanmamış görüşme ve daha fazla e-posta olarak zarar

vermişti. Bu ek görevler aslında odaklanması gereken önceliklerine yer bırakmamıştı: Müşterileriyle ilgilenme, daha

çok satış işlemi tamamlama ve daha iyi sonuçlar sunabilme.

April ile ofisinde görüştüğümde bunalmış görünüyordu.

Yıllık satış kotası olan ıs milyon doların üçte birini tamamlamak için iki ayı kalmıştı ve aklının başka yerde olduğunu

görebiliyordum. April hedefine ulaşamayacağından korkuyordu ve sorunun kendisinde olduğuna karar vermişti - yeterince sıkı çalışmıyordu ve bu nedenle daha iyisini yapma92

P:93

işverindeki Pavdaşlarla Senkronize Olma

lıydı. Onun zihninde daha iyisi, daha da uzun saatler boyu

çalışmak anlamına geliyordu.

Daha üretken olmaya çabalamak April'ı perişan ediyor ve

hayatın diğer alanlarını ihmal etmesine neden oluyordu. Sorun üretkenlik değildi; çok kısa zamanda çok iş çıkarabilen

üretken biriydi. Sorun daha ziyade, zaman sınırlı bir programının olmamasıydı, kendi kendini kısıtlayan inancıyla birlikte sorun onun zaman yönetimi değil, bizzat kendisiydi. Bir

gün öğle yemeğinden sonra bana, \"Çok yavaşım,\" dedi. Aslında April ile ilgili bir sorun yoktu. Yavaş değildi fakat yeni

görevi için üretkenlik gereçlerinden yoksundu.

İşteki zamanını planlamak ona kendiliğinden gelmese de

April tamamlamak istediği en önemli görevleri hesaba katabilmek için çalışma gününü bölümlere ayırdı. Yeni müşteri edinmek için teklif hazırlamanın, bölünmediği takdirde

daha hızlı ve daha iyi yapılabileceğini fark ederek, öncelikle

odaklı çalışmaya zaman ayırdı. Her oyalama onu yavaşlattı

ve satış konuşmasını düzenlemeye geri dönmesini zorlaştırdı. Sonra belli bir süreyi müşteri aramalarına ve toplantılara, öğleden sonrasını da e-postalar ve mesajlarla ilgilenmeye

ayırdı. April'i işiyle ilgili zaman sınırlamalı planını müdürü

David ile paylaşmaya teşvik ettim.

Planını tartışmak için oturduklarında, April şaşkınlıkla

David'in planlı bir güne bağlı kalma amacını ne kadar desteklediğini öğrendi. \"Kendimi paraladığımı biliyordu,\" dedi.

\"Haftalık bir program teklif ettiğimde, aslında rahatlamış

göründü. Bana ailemle olup olmadığımı tahmin etmek yerine, beni ne zaman arayabileceğini ya da mesaj atabileceğini

bilmesinin yardımcı olacağını söyledi.\"

David ile oturduğunda takvimini tıkayan pek çok taahhüdün onun için anlaşmaları tamamlamak için harcadığı

zamandan daha önemli olmadığının farkına vardı. Yeni

keşfettikleri bu uyum sayesinde David onun bu kadar çok

93

P:94

Nir Eyal

toplantıya katılmasına, bu kadar çok insana rehberlik etmesine gerek olmadığı konusunda hemfikir oldu ve bunun,

en önemli görevine -kazancı artırma- zaman ayırdığı sürece kariyer hedeflerini olumsuz etkilemeyeceğine dair güvence verdi.

Senkronize olarak kalabilmelerine yardımcı olması için

April ve David her pazartesi saat on birde on beş dakikalık

toplantılar yapmaya karar verdiler. Haftalık planını gözden

geçirerek her ikisi de April'in zamanını doğru harcadığından

emin olacaklar ve eğer gerekirse uygun şekilde düzeltme yapabileceklerdi. Toplantı sonunda iş günü üzerinde daha fazla

kontrole sahip olabileceğini ve geceleri telefonda harcadığı

-özel hayatına mal olan- zamanını geri alabileceğini fark

etti. April sonuçtan çok memnun oldu: Değerlerine saygı

gösterecek şekilde bütün bir haftasına detaylı bakış, dikkat

dağıtıcıları azalttı ve en nihayetinde gerçekten istediği şeyi

yapması için ona daha fazla zaman verdi.

April'in hikayesi herkes için aynı olmayabilir. April'in zamanını tertip etme şekli sizin zamanınınızı geçirme şekliniz

olmayacak fakat ister bir aile üyesiyle ister işverenle olsun,

program senkrenizasyonu çok önemlidir. Beklentileri, zamanınızı nasıl harcayacağınıza göre ayarlamak önemlidir ve

bu, düzenli aralıklarla, öngörülebilir artışlarla yapılmalıdır.

Eğer programınız haftalık olarak senkronize edilebilirse o

zaman o sıklıkla programınızı gözden geçirin ve yöneticinizle hemfikir olun, fakat programınız günlük olarak değişiyorsa yöneticinizle günlük kontrol rutinine girmeniz her

ikinize de fayda sağlayacaktır. Eğer birden fazla yöneticiye

rapor veriyorsanız, zaman sınırlamalı bir takvim zamanınızı

nasıl harcadığınız konusunu ayarlamanıza yardımcı olabilir.

Planınız şeffaf olduğu zaman ne yapılacağı konusunda bir

gizem olmayacaktır.

Unutmayın, Pürdikkat Modeli dört kısımdan oluşur. içsel

94

P:95

işyerindeki Paydaşlarla Senkronize Olma

tetikleyicilerde ustalaşmak ilk adım ve dikkat çekiciler için

zaman ayırmaksa ikinci adımdır fakat çok yakında öğreneceksiniz ki, yapabileceğimiz daha çok şey vardır. Beşinci kısımda işyeri kültürüne ve ısrarcı dikkat dağıtıcıların neden

çoğu zaman örgütsel bir işlev bozukluğu olduğuna bakacağız. Şimdilik basit ama hayli etkili olan plan senkronizasyonu tekniğini hafife almamak önemlidir.

İster işyerinde ister evde bir başımıza olalım, önceden

planlama yapmak ve programımıza zaman kısıtlaması koymak pürdikkat olmanın önemli bir adımıdır. Zamanımızı

nasıl harcadığımızı tanımlayıp hayatımızdaki paydaşlarla senkronize olarak önemli olan şeyleri yaptığımızdan ve

önemsizleri görmezden geldiğimizden emin oluruz. Bu, bizi

gün içindeki önemsiz şeylerden kurtarır ve boşa harcayamayacağımız zamanı bize geri verir.

Fakat bu zamanı elde ettiğimizde, bundan en iyi şekilde

nasıl yararlanacağız? Sonraki bölümde bu konuyu inceleyeceğiz.

UNUTMAYIN!

• Gün i�inde dikkat �ekicilere zaman ayırabilmeniz i�in i'fe·

rindeki paydaşlarınızla programınızı senkronize etmeniz

�ok önemlidir. Zamanınızı nasıl harcadıöınız görülmediöi takdirde,

iş arkadaşlarınız ve yöneticilerinizin gereksiz görevlerle dikkatinizi

daöıtma olasılıöı yüksektir.

• Programınız değiştik�e programınızı senkronize edin. Eöer

program taslaöınız günlük deöişiyorsa, günlük kontroller yapın. Ancak birçok insan haftalık bir ayarlamayı yeterli bulur.

95

P:97

Kısım 3

DISSAL TETİKLEYİCİ LERİN

1 • • • ••

iZiNi SURME

e

it

DIŞSAL TETİKLEYİCİLERİN

İzini Sürme

P:99

1 3. Bölüm

Kritik Soruyu Sorma

Serbest pazarlama danışmanı olarak çalışan Wendy bir sonraki saatte ne iş yapacağını kesin olarak biliyordu. Takvimi

ona sabah saat 09.oo'da masasında olup günün en önemli

görevi olan yeni müşteri tekliflerini yazmasını söylüyordu.

Yeni iş almaya hevesli bir şekilde, dizüstü bilgisayarını çalıştırdı ve müşteri dosyasını açtı. Kahve kupasını iki eliyle tutup yudumlarken, teklif için fantastik bir ekleme aklına geldi. Kendi kendine, \"Bu harika olacak!\" diye düşündü.'

Fakat fikrini yazma şansı olmadan telefonu bildirim sesi

ile -ping!- çınladı. Wendy önce davetsiz misafiri görmezden

geldi. Birkaç kelime yazdı ama telefonu başka bir bildirim

ile tekrar çınladı. Bu sefer ilgisi dağıldı ve meraklandı. Ya bir

müşterinin ona ihtiyacı olduysa?

Sadece ünlü bir rapçinin sosyal medyada yankılanan

önemsiz bir tweetini görmek için telefonunu eline aldı. Uygulamadan çıktıktan sonra başka bir bildirim gözüne takıldı.

Annesi ona günaydın mesajı göndermişti. iyi olduğunu bildirmek için kalp emojisi ekleyip aceleyle annesine gönderdi.

Ah, o da neydi? Profesyoneller için sosyal iletişim ağı uygula99

P:100

Nir Eyal

ması Linkedln'de parlak, kırmızı bir bildiri yanıp sönüyordu.

Belki de orada yeni bir iş fırsatı kendisini bekliyordu? Hayır.

Sadece profilini görüp beğenen bir işverendi.

Wendy cevap verme eğilimindeydi ama zamanı hatırladı.

Saat şimdi 09.20 olmuştu ve teklifinde herhangi bir ilerleme kaydetmemişti. En kötüsü de, eklemek için çok heyecanlandığı o büyük fikri unutmuştu. Kendi kendine, \"Bu nasıl

oldu?\" diye hayıflandı. Yapması gereken önemli bir işi olmasına rağmen Wendy bunu yapamıyordu. Bir kere daha dikkati dağıtılmıştı.

Tanıdık geldi mi? Hepimiz buna benzer bir sabah yaşamışızdır. Ancak, hu tür anlardaki dikkat dağıtıcının kaynağı

içsel tetikleyiciler değildir. Bildirimler, zil sesleri, alarmlar ve

hatta diğer insanlar gibi dışsal tetikleyicilerin her yerde bulunması, onları görmezden gelmeyi zorlaştırır.

Sistemimize sızan şeylerin izini sürmenin zamanı geldi.

Teknik dilde \"sızmak\", \"bir sistem ya da bilgisayardaki verilere yetkisiz olarak erişim sağlamak\" anlamına gelir.' Benzer

şekilde bizim teknolojik cihazlarımız da bizi dikkat dağıtıcılara yönlendirerek beyinlerimize yetkisiz erişim sağlayabilir.

Facebook'un ilk genel müdürü Sean Parker bu sosyal ağın

nasıl davranışlarımızı manipüle etmek için tasarlandığını

anlatarak, bir anlamda bunu itiraf etmiştir.3 \"Bu sosyal onay

için bir geribildirim döngüsü,\" demişti. \"Benim gibi bir bilgisayar korsanının ortaya çıkaracağı türden bir şey bu, çünkü

insan psikolojisindeki incinebilirliği kullanıyorsunuz.\"

Sızıntının izini sürmeye başlamak için ilk olarak teknoloji

şirketlerinin dışsal tetikleyicileri bu kadar büyük bir etki için

nasıl kullandıklarını anlamamız gerekiyor. Sıklıkla dikkat

dağıtıcılara neden olan dışsal tetikleyicilere karşı bizi duyarlı

yapan, Parker'ın tarif ettiği \"insan psikolojisindeki güvenlik

açığı\" tam olarak nedir?

Stanford Üniversitesi İkna Teknolojileri Laboratuvarı

1 00

P:101

Kritik Soruyu Sorma

kurucusu olan B. J. Fogg, 2007'de \"kitlesel kişilerarası ikna\"

üzerine bir ders verdi. Öğrencilerinden pek çoğu daha sonra

Facebook ve Uber gibi şirketlerde onun yöntemlerini kullanarak kariyerlerini sürdüreceklerdi. lnstagram'ın kurucu

ortağı Mike Krieger, daha sonra bir milyar dolara satacağı

uygulamanın prototipini Fogg'un sınıfında yapmıştı.

O sırada Stanford işletme Fakültesi'nde öğrenci olarak,

Fogg'un evinde ikna yöntemlerini daha derinlemesine öğrettiği bir eğitime katıldım. ilk ağızdan öğrenmek insan davranışlarını anlamamda bir dönüm noktası oldu. Kendisi bana

dünyaya bakışımı değiştiren yeni bir formül öğretti.

Fogg Davranış Modeli, bir davranışın (D) oluşması için,

aynı anda üç şeyin olması gerektiğini söyler: Motivasyon

(M), beceri (B) ve bir tetikleyici (T). Kısaca, D = MBT

Rochester Üniversitesi'nde psikoloji alanında öğretim

üyesi olan Edward Deci'ye göre motivasyon \"eyleme geçme

enerjisi\"dir.4 Yüksek düzeyde motive olduğumuz zaman, harekete geçmek için güçlü bir arzu ve gerekli enerjiye sahip

oluruz ve motive olmadığımızdaysa, bir görevi tamamlamak

için enerjimiz olmaz. Bu arada, Fogg'un formülüne göre beceri, eylemin kolaylığıyla bağlantılıdır. Oldukça basit bir şekilde, bir şeyi yapmak ne kadar zorsa insanların onu yapma

ihtimali o kadar azdır. Tersi olarak da bir şeyi yapmak ne kadar kolaysa onu yapma ihtimalimiz o kadar yüksektir.

insanlar yeterli motivasyon ve beceriye sahip olduklarında belirli bir davranış için hazırdırlar. Yine de kritik bir

üçüncü bileşen olmadan davranış ortaya çıkmaz. Bize sonra

ne yapacağımızı söyleyen bir tetikleyici her zaman gereklidir. Bir önceki bölümde içsel tetikleyicileri tartıştık fakat

konu her gün kullandığımız ürünlere ve dikkat dağınıklığına

neden olan kesintiler söz konusu olduğunda dışsal tetikleyiciler -çevremizde harekete geçmeye yönelten uyarıcılar- büyük bir rol oynar.

101

P:102

Nir Eyal

Günümüzd� dikkat dağıt1C1/arla mücadelemizin çoğu,

dı,sal tetlklevlcl/ere karşı bir mücadeledir.

David Pierce, Wired dergisinde \"Blackberry 2003 yılında sürekli güncellenen e-posta hizmetini sunduğunda kullanıcılar

mutlu olmuştu: Önemli haberleri kaçırma korkusuyla sürekli mesaj kutularını kontrol etmek zorunda kalmayacaklardı.

E-posta geldiği zaman, Blackberry sana haber vereceğine söz

vermişti,\" diye yazdı.5 Apple ve Google kısa süre sonra bu hizmeti takip ederek bildirimleri telefon işletim sisteminin bir

parçası yaptılar. Pierce, \"Birdenbire, dikkatinizi çekmek isteyen birinin telefonunuza atlayabilmesi için bir yol oluştu,\"

diye devam etti. \"Anlık bildirimlerin pazarlamacıların hayali

olduğu ortaya çıkmıştı: Kontrol etmeden, gelen bildirimin

bir e-posta mı yoksa bir mesaj mı olduğunu ayırt etmek işlevsel olarak imkansızdır, dolayısıyla gelen şeyi ciddiye almamak için önce onun ne olduğuna bakmalısınız.\"

Bildirimleri kontrol etmenin büyük bir bedeli vardır.

Dışsal tetikleyiciler bizi planladığımız görevlerden koparıp

alabilir. Araştırmacılar, insanların bir işi yaparken bölündüklerinde, kaybedilen zamanı telafi etmek için daha hızlı çalıştıklarını, bunun bedelinin de daha yüksek stres seviyesi ve

hüsran olduğunu bulmuşlardır.6

Dışsal tetikleyicilere ne kadar çok karşılık verirsek, beynimizi asla bitmeyen uyarıcı-tepki döngüsüne o kadar şartlandırmış oluruz. Kendimizi hemen cevap vermeye şartlandırıyoruz. Kısa süre içinde, planladığımız şeyi yapmak imkansız

hale geliyor çünkü önümüzdekiyle ilgilenmek yerine, sürekli

olarak tetikleyicilere tepki veriyoruz.

Belki de cevap gayet basit bir şekilde dışsal tetikleyicileri

görmezden gelmektir. Belki bildirimlere, aramalara ve bölünmelere karşılık vermezsek, işimize devam edebilir ve bölünmeleri hızlıca susturabiliriz.

1 02

P:103

Kritik Soruvu Sorma

Biraz durun bakalım. ]oumal of Experimental Psychology:

Human Perception and Performance• dergisinde yayımlanan

bir çalışma, telefon bildirimi almanın ve ona cevap vermemenin, bir mesaja veya aramaya cevap vermek kadar dikkat

dağıtıcı olduğunu bulmuştur.7 Benzer olarak, Austin'deki Texas Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmanın yazarları, \"Sınırlı

kapasitedeki dikkat kaynaklan kişinin telefonuna otomatik

olarak dikkatini vermesini engellemek üzere çalıştığından ve

bu sebeple de elde bulunan görevle ilgilenmek mümkün olmayacağından kişinin akıllı telefonunun sadece orada olması, bir 'beynin odaklanma sorununa' sebep olabilir,\" iddasını

ileri sürmüşlerdir. Telefonunuzu görüş açınızda tuttuğunuzda, beyninizin onu görmezden gelmek için çok çalışması

gerekir fakat telefonunuz kolay ulaşılabilir bir yerde değilse

veya görünürde yoksa, beyniniz eldeki göreve odaklanabilir.

Neyse ki, dışsal tetikleyicilerin tamamı dikkatimiz için

zararlı değildir. Onları pek çok şekilde kendi avantajımıza

çevirebiliriz. Örneğin, teşvik edici sözler içeren kısa mesajlar

tiryakilerin sigarayı bırakmasında etkilidir.8 On ülkede yapılan bir meta araştırma, \"bulgular, sigara içme davranışının

azaltılması için kullanılan kısa mesaj müdahaleleri kesin bir

destek sağlıyor,\" sonucuna ulaşmıştır.9

Sorun şu ki, dışsal tetikleyicilerin sağlayabileceği potansiyel faydalara rağmen çok fazlasına maruz kalmak üretkenliğimizi ve mutluluğumuzu mahvedebilir. Peki, o zaman iyi ve

kötü dışsal tetikleyicileri nasıl ayırt edebiliriz? Bunun sırrı,

kritik bir sorunun cevabında yatıyor:

Tetik/evle/ mi bana hizmet eti/var voksa ben mi ona

hizmet etllvorum?

Fogg Davranış Modeli'nin tanımladığı gibi, her davranışın

üç şeye ihtiyacı olduğunu hatırlayın: Motivasyon, beceri ve

* Deneysel Psikoloji Dergisi: İnsan Algısı ve Performansı. -çn

1 03

P:104

Nir Eyal

tetikleyici. İyi haber, istenmeyen dikkat dağıtıcıları kontrol

etmek için, faydası olmayan dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırmak kolay bir adımdır.

Odaklanabilmek.le ilgili sorun yaşayan pazarlama danışmanı Wendy'ye kendisine bu kritik soruyu sorması için meydan okuduğumda bu, faydasız dışsal tetikleyicilere hadlerini

bildirmeye başlaması için onu güçlendirdi. Dikkatinin diğer

insanlar tarafından kontrol edilmesine izin vermek yerine,

hangi dışsal tetikleyicilerin bir dikkat çekici olduğunu belirlemeye başlayabildi.

Bu kritik sorunun ışığında bakıldığında, tetikleyiciler artık gerçekte ne olduklarına göre isimlendirilebilirler: Araçlar.

Eğer onları doğru kullanabilirsek, planımızı takip etmemize

yardım edebilirler. Eğer tetikleyici planladığımız şeyi yapmamıza yardım ediyorsa, bizim bir dikkat çekici kazanmamıza

yardım ediyordur. Eğer bir dikkat dağıtıcıya neden oluyorsa,

o zaman bize hizmet etmiyordur.

Gelecek bölümde, faydasız dışsal tetikleyicileri ortadan

kaldırmak için, teknolojimizi ve fiziksel' çevremizi manipüle

etmenin pratik yollarına bakacağız. Cihazlarımızın, üreticilerin asla amaçlamadığı şekilde, izini süreceğiz ki esas mesele

tam olarak bu - teknoloji bize hizmet etmeli, biz ona değil.

U N UTMAYI N!

• Dı,sal tetikleyiciler sıklıkla dikkat dağıtıcıları ortaya �ıkarır.

Çevremizdeki zil sesleri ve elbette diğer insanlardan gelen bölünme·

ler gibi işaretler sıklıkla bizi amacımızdan saptırır.

• Dı,sal tetikleyiciler her zaman zararlı değUdir. Eğer bir dışsal

tetikleyici bizi bir dikkat çekiciye ulaştırıyorsa bize hizmet ediyordur.

• Kendimize ,unu sormalıyız: Bu tetikleyici mi bana hizmet

ediyor yoksa ben mi ona hizmet ediyorum? işte o zaman, bize

hizmet etmeyen dışsal tetikleyicilerin izini sürebiliriz.

1 04

P:105

1 4. Bölüm

İsteki Bölünmelerin İzini Sürme

1

Hastanelerin, hastalıkların iyileşmesine yardım etmesi gerekir. O zaman, her yıl hastalara yanlış tedavi uygulandığında dört yüz bin Amerikalının hastanelerde zarar görmesini

nasıl açıklarız? Çok büyük ücretlere ek olarak bu önlenebilir

hatalar, fazladan tedavi masrafı şeklinde yaklaşık 3,5 milyar dolara mal olmaktadır.' Cerrah Martin Makary ve John

Hopkins Üniversitesi'nden araştırma ortağı Michael Daniel'e

göre, \"Eğer tıbbi hatalar bir hastalık olsaydı, ABD'deki ölüm

nedenleri arasında üçüncü sırada yer alırdı. \"2

Becky Richards, Kaiser Permanente Güney San Francisco

Tıp Merkezi'nde, ilaç hatası sorunlarını çözerek hayat kurtarmanın yollarını geliştirmekle görevli özel bir ekibin üyesiydi. Eğitimli bir hemşire olarak pek çok hatanın, genellikle

dikkat dağıtan dışsal tetikleyicilerle dolu bir iş ortamının

bir sonucu olarak iyi eğitimli, iyi niyetli insanlar tarafından

yapılan oldukça insani hatalar olduğunu biliyordu. Aslında

araştırmalar, hemşirelerin ilaç hazırladıkları sırada, beş ila

on kez bölünmeye maruz kaldıklarını bulmuştur.3

Richards'ın çözümlerinden biri, en azından başlarda,

IO' ı

P:106

Nir Eyal

hemşire meslektaşları açısından pek de iyi gitmedi. Hemşirelerin, ilaç hazırladıklarını ve bölünmemeleri gerektiğini diğerlerine gösterecek parlak renkli yelekler giymelerini

önermişti. Richards, hemşirelerle ilgili bir İnternet sitesi

olan RN.com adresindeki bir makalede, \"Bunun aşağılayıcı

olduğunu düşündüler,\" dedi.4 Başlangıçtaki direnişten sonra, hata oranlan çok yüksek olan onkoloji ünitesinde çaresizce çözüm arayan bir grup hemşire buldu.

Hemşirelerin ilk baştaki hevesine rağmen, bu deney

Richards'ın beklediğinden daha fazla itirazla karşılaştı. Bunlardan birisi, turuncu yelekler \"berbat\" görünüyordu ve bazılarına göre rahatsız edici derece sıcaklatıyordu. Aynca

yeleğin anlamını öğrenmek isteyen doktorlar tarafından da

bölünüyorlardı. \"Hemşirelerin hoşuna gitmediği için tüm

fikri çöpe atmayı düşünüyorduk,\" dedi Richards.

Deneyinin sonucu dört ay sonra hastane yönetimi tarafından Richards'a verilene kadar etkileri net olarak bilinmiyordu. Richards'ın deneyinin gerçekleştirildiği birimde,

sadece yelek giymek ve bölünmelerin olmadığı bir ortamın

önemini öğrenmek sayesinde, hatalarda yüzde 4 7 oranında

bir azalma oldu.

Richards, \"O noktada hastalarımıza sırtımızı dönemeyeceğimizi biliyorduk,\" diye ekledi. Bütün hastaneye ve diğer

bakım merkezlerine yayılana kadar bütün hemşireler teker

teker uygulamayı yapmaya başladılar. Hatta bazı hastaneler,

hemşirelerin ilaçlan hazırladığı zemine \"yasak bölge\" işareti

konmuş özel bir alan yaratmak gibi kendi çözümlerini geliştirdi.s Diğerleri, çalışırlarken bölünmemeleri için özel, dikkat dağıtıcıların olmadığı odalar veya karartılmış pencereler

oluşturdu.

Bu uygulamaların istenmeyen dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırarak hataları azaltma konusunda ne kadar etkili

olduğuna dair daha çok veri ortaya çıktı.

106

P:107

İşteki Bölünmelerin İzini Sürme

San Franclsco'dakl Kal/fornlya Üniversitesi tarafmdan

düzenlenen bir çoklu hastane çalışmast, üç yıllık

dönemde hata sayısmda yüzde 88 oramnda bir düşüş

olduğunu buldu.6

Üniversitenin Bütünleştirilmiş Hemşire Liderliği Programı'nın yöneticisi olan Julie Kliger 2009'da SFGate.com adresine, programı genişletme ilhamının beklenmedik bir yerden geldiğini söyledi - havayolu endüstrisi. Bu ilham, dikkati dağılmış pilotlar sebebiyle ı98o'lerde yaşanan kazalardan

sonra gerçekleşen ve \"steril kokpit\" kuralı denen bir dizi düzenlemedir. Düzenlemeler ticari pilotlara üç bin kırk sekiz

metre yüksekliğin altında uçarken, gerekli olmayan herhangi bir hareketi yasaklamıştı. Düzenlemeler özellikle \"gereksiz

konuşmalara katılma\" konusuna karşı çıkar ve uçuşun en

tehlikeli kısımlan olan kalkış ve inişlerde, uçuş görevlilerinin

pilotlarla iletişim kurmasını yasaklar.7

Kliger, \"Bunu bir 747 uçurmaya benzetiyoruz,\" demişti.

\"(Tehlikeli dikkat dağınıklığı alanı) onlar için üç bin kırk

sekiz metre yüksekliğin altındaki herhangi bir şeydir ...

Hemşirelerin dünyasındaysa bu, ilaçlan verirken.\" Richards

hemşirelerin yelek giyerken sadece daha az hata yapmadığını, aynı zamanda bu odaklanılmış iş süresinin daha çabuk

geçtiğini rapor etti. Kaiser Permanente Batı Los Angeles Tıp

Merkezi hemşiresi Suzi Kim, yelek giyerken \"net düşünebiliyoruz,\" dedi.8

Her ne kadar dikkat dağıtıcıların etkisi, tıp alanında çalışanlar için olduğu kadar ölümcül olmasa da bölünmeler

dikkat gerektiren her işteki çalışma performansımızı açıkça

etkiliyor. Maalesef bugünün işyerlerinde bölünmeler çok

yaygın.

Alanın yanlış kullanımı genellikle önemli bir katkı faktörüdür. Amerikan ofislerinin yüzde 7o'i açık ofis olarak plan1 07

P:108

Nir Eyal

lanmıştır.9 Duvarlarla ayrılan kişisel çalışma alanları yerine,

çalışanlar çoğunlukla iş arkadaşlarını, kahve odasını, resepsiyonu ve nerdeyse her şeyi açıkça görebilmektedirler.

Açık ofis planlarının paylaşım ve işbirliğini teşvik etmesi gerekiyordu. Maalesef 2016'daki üç yüz sayfadan uzun bir

meta çalışmaya göre, bu akım daha fazla dikkat dağınıklığına

neden oldu.10 Hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu bölünmelerin, genel çalışan doyumunu da azalttığı gösterilmiştir.\"

Dikkat dağıtıcı unsurların bilişsel yeteneklerimizi de tuzağa düşürebileceği düşünüldüğünde, Becky Richards'ın

yaptığı gibi harekete geçmenin vaktidir. Ofiste, Rahatsız Etmeyin anlamına gelen turuncu yelekleri giymeyi -veya kat

planlarını gözden geçirmeyi- öneriyor değilim, ben iş arkadaşlarınızdan gelen bölünmeleri engelleyecek kesin ve etkili

bir çözüm öneriyorum.

Parlak yeleklerin reçete hatalannı azaltması gibi, bir ekran işareti çalışma arkadaşlannıza pürdikkat olduğunuzun bir işaretini gönderir.

1 08

P:109

İşteki Bölünmelerin İzini Sürme

Her ne kadar ekran işareti herkes tarafından anlaşılır olsa

da, bu işaretin amacını iş arkadaşlarınızla paylaşmanızı öneririm. Bu konuşma onların da aynı şeyi yapmasına vesile

olabilir ve dikkat dağıtıcılar olmadan çalışmanın öneminin

tartışıldığı bir konuya giriş yapılmasını sağlayabilir.

Bazen bölünmenin olmadığı bir zaman isteğimizi anlatabilmek için daha açık bir yol kullanmaya ihtiyacımız olur,

özellikle evden çalışırken. istenmeyen dışsal tetikleyicileri

engelleyebilmek için aynı prensiplere uygun olarak eşim,

Amazon'dan yalnızca birkaç dolara, gözden kaçmayacak bir

başlık satın aldı. Kendisi ona \"konsantrasyon tacı\" diyor ve

led ışıklarıyla sarılı bu başlık gözden kaçması imkansız bir

mesaj gönderiyor. Onu taktığı zaman, kızıma (ve bana) açık

bir şekilde, acil durumlar haricinde rahatsız edilmemesi konusunda bir uyarı veriyor. Mucizevi bir şekilde çalışıyor.

Evden çalışırken aile fertleri birer dikkat dağıtıcı kaynağı

olabilir. Eşimin \"konsantrasyon tacı\" onun pürdikkat

olduğunu bilmemizi sağlıyor.

1 09

P:110

Nir Eyal

İster bir yelek, ister bir ekran işareti isterse de ışıklı bir taç olsun, diğer insanlardan gelen istenmeyen dışsal tetikleyicileri

azaltmanın yolu, rahatsız edilmek istemediğinizi gösterecek

açık bir işarettir. Bunu yapmak, iş arkadaşlarınız veya aile

fertlerinize sizin konsantrasyonunuzu bozacak bir hareket

yapmadan önce durmaları ve kendi davranışlarını değerlendirmeleri için yardımcı olur.

UNUTMAYIN!

• Bölünmeler hatalara neden olur. Dikkatiniz sürekli dagıtılırsa

işinizi iyi yapamazsınız.

• A�ık ofis kat planları dikkat dağınıklığını artırır.

• Odağınızı koruyun. Rahatsız edilmek istemediginizde bunun işaretini verin. insanların pürdikkat oldugunuzu bilmesi için, bir ekran

işareti veya başka bir net ipucu kullanın.

110

P:111

1 5. Bölüm

E-postaların İzini Sürme

E-posta modern çalışanların lanetidir. Biraz temel matematik, problemin ne kadar büyük olduğunu ortaya koyar. Ortalama bir ofis çalışanı günde yüz mesaj alır.' Her e-posta için

iki dakika harcandığında bu, günde üç saat yirmi dakika yapar. Eğer ortalama bir çalışma süresi, bir saat öğle yemeği hariç sabah dokuzdan akşam beşe kadarsa, o zaman e-postalar

neredeyse günün yarısını almaktadır.

Gerçekçi olmak gerekirse, bu oldukça ihtiyatlı bir tahmin,

çünkü o üç saat yirmi dakikaya e-postaların kontrolü arasında işe geri dönebilmek için harcanan zaman dahil değil.

Aslında, lntemational joumal of Jnformation Management

dergisinde yayımlanan bir makalede, çalışanların e-posta

kontrolünden sonra yeniden uyum sağlayıp işe geri dönebilmek için altmış dört saniye harcadıkları bulunmuştur.2 Günde yüzlerce kez cihazlarımızı kontrol ettiğimiz düşünülürse

bu dakikalar harcanan zamana eklenebilir.

E-posta zamanının iyi bir harcama olduğunu düşünmeyesiniz diye, Harvard Business Review dergisinde yazan araştırUluslararası Bilgi Yönetimi Dergisi. -çn

111

P:112

Nir Eyal

macılar, işyerinde e-postalarının şaşırtıcı bir çoğunluğunun

tamamen israf olduğu sonucuna varmışlardır. Yöneticilerin

e-posta için harcadıkları süre söz konusu olduğunda, \"Bu

zamanın yüzde 25'inin özellikle o yöneticiye hiç gönderilmemesi gereken e-postaları okumak ve yüzde 25'inin de yöneticinin asla cevap vermemesi gereken e-postalara cevap

vermek için harcandığını\" tahmin ediyorlar.ı Diğer bir değişle, e-postalara harcadığımız zamanın yarısı, ancak tavandaki

çatlakları saymak kadar üretken bir şeydir.

Neden e-posta bu derece devamlı bir sorun? Yanıt, psikolojimizi anlamakta bulunabilir. E-posta belki de alışkanlık

oluşturan bütün ürünlerin anasıdır. Öncelikle, değişken bir

ödül sağlar. Psikolog B. F. Skinner'ın keşfettiği gibi, güvercinler değişken bir pekiştireç programıyla ödüllendirildiklerinde kaldıraçları daha sık gagalamışlardır. Benzer olarak,

e-postalann belirsizliği kontrol etmeye ve gagalamaya devam

etmemize neden olur.4 Bize, iyi veya kötü haberler, heyecan

verici veya anlamsız bilgiler, en yakınımızdan veya bir yabancıdan gelen mesajlar ulaştırır. Bütün bu belirsizlikler, gelen

kutumuzu tekrar kontrol ettiğimizde ne bulabileceğimize

dair kuvvetli bir çekim oluşturur. Sonuç olarak, beklentinin

verdiği rahatsızlığı bastırmak için, e-posta kutusunu yenilemek adına sonsuz bir çabayla tıklamaya veya aşağı çekmeye

devam ediyoruz.

İkincisi, karşılık vermek için güçlü bir eğilimimiz vardır.

Birisi bize \"merhaba\" dediğinde veya elini uzattığında karşılık verme dürtüsü hissederiz - bunu yapmamak güçlü bir

sosyal normu bozar ve soğukluk hissettirir. Karşılık vermenin bu inceliği yüz yüze etkileşimde işe yarasa da çevrimiçi

konularda birçok soruna neden olabilir.

Son olarak ve belki de en önemlisi, e-posta, kullanmaktan

başka pek bir seçeneğimiz olmayan bir araçtır. Çoğumuzun

işleri ona bağlıdır, günlük işlerimiz ve özel hayatlarımızla o

112

P:113

E-postaların İzini Sürme

kadar iç içe geçmiştir ki ondan vazgeçmek geçim kaynaklarımız için bir tehdit oluşturur.

Yine de, hayatımızda istediğimizden daha fazla zamanımızı ve dikkatimizi alan pek çok şey gibi e-postaları da kontrol altına alabiliriz. E-postaların sağlıksız çekimini etkisiz

hale getirmek için iş rutinimizin bir parçası haline getirebileceğimiz teknikler mevcuttur. Az bir çaba ile en iyi sonuçlan

alabileceğimiz bazı tekniklere odaklanalım.

E-posta için harcadığımız zaman bir denklemle özetlenebilir. Bir günde e-posta için harcanan toplam zaman (T),

gelen mesajların sayısının (n) her mesaj için harcanan ortalama zaman (t) ile çarpılmasının bir sonucudur, yani T=n x t.

İyi planlanmış bir günde e-postaların nasıl patlatılabileceğini

hatırlatan \"TNT\" kısaltmasını seviyorum.*

Gün içinde e-postalar için ayırdığımız toplam zamanı

azaltmak için n ve t değişkenlerine bakmamız gerekiyor.

Önce n değişkenini, alınan toplam mesaj sayısını, azaltmanın yollarını araştıralım.

Karşılık vermeye olan eğilimimizi göz önünde bulundurduğumuzda, bir mesaja cevap verdiğimizde muhtemelen

karşı taraf da cevap verecektir ve bu sonsuz bir döngüyü devam ettirecektir.

Daha az e-posta almak için daha az e-posta göndermelilf/Z.

Bu çok açık gibi görünür ama çoğumuz bu temel unsura göre

hareket etmeyiz. Karşılık verme eğilimimiz o kadar kuvvetlidir ki mesajları alır almaz dakikalar içinde cevaplarız - geceleri, hafta sonları, tatillerde, zamanı hiç önemli değil.

Gönderdiğimiz ve aldığımız e-postalann çoğu acil değildir. Yine de beynimizin değişken ödüllere karşı zaafı, biçimi

* Denklemde T harfi time (zaman) ve n harfi number (sayı) kelimelerini

temsil etmekte ve İngilizcede T NT patlayıcı anlamına gelmektedir

-yhn

113

P:114

Nir Eyal

ne olursa olsun, her mesaja sanki acilmiş gibi davranmamıza sebep olur. Bu eğilim bizi sürekli olarak kontrol etmeye,

cevap vermeye ve aklınıza gelen talepleri anında bildirmeye

şartlandırıyor. Bunların tamamı yanlıştır.

ÇALIŞMA SAATLERİ GELİŞTİRME

Benim durumumda, her gün kitap ve makalelerimle ilgili bir

şeyi görüşmek isteyen düzinelerce e-posta alıyorum. Okuyucularımla görüşmeyi seviyorum fakat her e-postaya cevap

verseydim başka hiçbir şey için zaman bulamazdım. Bunun

yerine gönderdiğim ve aldığım e-postalann sayısını azaltmak

için, \"çalışma saatleri\" planlıyorum. Okuyucular NirAndFar.

com/schedule-time-with-me internet sitemden benimle on

beş dakikalık bir görüşme zamanı rezerve edebiliyorlar.

Bir dahaki sefere acil olmayan bir soru içeren bir e-posta

aldığınızda, \"Salı ve Perşembe saat 16.00-17.00 arası biraz

zaman ayırdım. Bu konu hala kafanızı kurcalarıyorsa lütfen

verdiğim gün ve saatlerde uğrayın ve bunu ayrıntılı olarak

tartışalım,\" gibi bir cevap vermeyi deneyin. Hatta benimki

gibi bir çevrimiçi planlama aracı kullanarak insanların rezervasyon yapmasını sağlayabilirsiniz.

Onlara biraz zaman tamdığmızda ne kadar çok şevin

önemsiz hale geldiğini görünce şaştracaksmız.

Karşı taraftan beklemesini isteyerek, onlara kendi başlarına

bir cevap bulmaları için bir şans vermiş olacaksınız - ya da

genelde olduğu gibi, başka bir önceliğin altında sorun ortadan kalkmış olacak.

Fakat ya mesajı gönderen kişi soruyu hala konuşmak

istiyorsa ve problemi kendi kendine çözememişse? Çok

daha iyi! Zor sorular yüz yüzeyken, yanlış anlamaların olma

114

P:115

E-postolorın İzini Sürme

riskinin daha yüksek olduğu e-postalara göre daha iyi bir

şekilde ele alınır. Sonuç olarak, insanlardan karışık sorunları çalışma saatleri içinde konuşmalarını istemek daha iyi bir

iletişimi ve daha az e-posta gelmesini sağlar.

YAVASLAMA VE TESLİMAT! GECİKTİRME

'

Daha az e-posta almanın anahtarının daha az e-posta yollamak olduğu şeklindeki sözün ardından, onları yazdıktan

epey sonra göndermenin e-posta pin-pon oyununu nasıl yavaşlatabileceğini düşünmek akıllıca olur. Ayrıca, her

e-postanın yazılır yazılmaz gönderilmesi gerektiği kuralını

kim koydu ki?

Neyse ki teknoloji bu konuda yardım edebilir. Bir cevap verip hemen göndermek yerine, Microsoft Office gibi

e-posta programlarıs ve Gmail için Mixmax gibi araçlar6 bir

mesajın teslimini geciktirmemize olanak sağlıyor. Ne zaman

bir e-postaya cevap yazsam kendime şunu sorarım: \"Bu kişi

bu cevabı en geç ne zaman görmeli?\"

Göndermeden önce tek bir tuşa daha basarak, e-postayı

gelen kutumdan ve radarımdan çıkarırım ancak e-posta

daha önce seçmiş olduğum zamana kadar gönderilmemek

üzere saklanır. Böylece, günlük olarak daha az e-posta gönderildiğinde, daha az e-posta geri gelir.

Teslimatı geciktirmek sadece başka yollarla konunun çözülmesi için zaman tanımaz, aynca istemediğim zamanlarda

e-posta gelme olasılığını da düşürür. Örneğin cuma öğleden

sonra gelen kutunuzu temizlemekten hoşlansanız da, teslimatı pazartesiye kadar ertelemek çalışma arkadaşlarınızı

strese sokmanızı engeller ve hafta sonunuzu keyif kaçırıcı

cevaplardan korumuş olur.

115

P:116

Nir Eyal

İSTENMEYEN MESAJLAR! ORTADAN KALDIRMA

Son olarak, gelen e-postaları azaltmak için etkili bir yöntem daha var. Her gün, istenmeyen mesaj selinin, pazarlama

e-postalannın ve bültenlerin hedefi oluyoruz. Bazıları faydalıdır ama çoğunluğu öyle değildir.

Bir daha almak istemediğimiz e-postaları nasıl durdururuz? Eğer e-posta geçmişte üye olduğunuz fakat artık

faydalı bulmadığınız bir bültense yapabileceğiniz en iyi şey

e-postanın en altındaki \"Üyelikten Çık\" butonuna tıklamaktır. Bu tür bir bülten yazan biri olarak, bülten yazarlarının

artık ilgilenmiyorsanız üyelikten çıkmanızı istediklerini söyleyebilirim. Listemizdeki her bir e-posta adresi için e-posta

hizmet sağlayıcılarına para ödüyoruz, dolayısıyla bunları sadece faydalı bulanlara göndermeyi tercih ederiz.

Ancak, bazı gereksiz pazarlamacılar \"Üyelikten Çık\" butonunu bulmayı zorlaştırıyorlar veya üyelikten çıksanız dahi

size e-posta göndermeye ısrarla devam ediyorlar. Bu tür durumlarda, onları \"kara deliğe\" göndermenizi tavsiye ederim.

Ben, e-postalan kullanırken arka planda çalışan basit bir

program, SaneBox kullanıyorum.7 Ne zaman bir daha asla almak istemediğim bir e-posta ile karşılaşsam, bir tıkla o göndericinin e-postasını Sane-KaraDelik klasörüme gönderiyorum. Bir kez oraya girince SaneBox yazılımı o göndericiden

bir daha e-posta almayacağıma emin oluyor.

Elbette, istenmeyen e-postaları yönetmek zaman alıyor

fakat istenmeyen e-postaların gelen kutunuza sızma ihtimalini azaltarak, bunların sayısının bir sağanaktan damlalara

dönüştüğünü göreceksiniz.

Gelen e-postaların sayısını (denklemdeki n) azaltmanın

yollarından bahsettiğimize göre, e-posta yazarken harcadığımız zaman olan ikinci t değişkenine de geçebiliriz.

E-postalarınızı gün hoyunca kontrol etmek yerine toplu

116

P:117

E-postaların İzini Sürme

olarak işleme almanın çok daha etkili ve daha az stres verici olduğuna dair artan miktarda kanıt bulunmaktadır. Bunun nedeni, beynimizin bir işten diğerine geçerken zaman

harcıyor olmasıdır, bu nedenle e-postalara tek seferde cevap

vermeye odaklanmak daha iyidir. Ne düşündüğünüzü biliyorum - e-postalan kontrol etmek için bütün gün bekleyemezsiniz. Anlıyorum. Benim de gerçekten çok acil bir şey

olup olmadığından emin olmak için gelen kutumu kontrol

etmem gerekiyor.

E-postalafl kontrol etmek �ok büvük bir sorun değil;

başımızı derde sokan şe� tekrar tekrar kontrol etme

allşkanllğımız.

Şu size tanıdık geliyor mu bir bakın: Bir simge size yeni bir

e-posta geldiğini gösterir, buna tıklarsınız ve gelen kutunuzu

aşağı doğru kaydırırsınız. Oraya bakmışken acil cevap gereken var mı diye mesajları okumaya başlarsınız, sonraya hiçbir şey bırakmazsınız. Daha sonra gün içinde gelen kutunuzu

açarsınız ve mesajda ne yazdığını doğal olarak unuttuğunuz

için, onları tekrar açarsınız. Fakat hepsini yanıtlayacak zamanınız yoktur. O akşama doğru e-postalannızın üstünden

tekrar geçersiniz. Eğer bir zamanlar benim olduğum gibiyseniz, bazı mesajları utandıracak kadar çok açabilirsiniz. Ne

kayıp ama!

ETİKETLEME

Bir e-postanın en önemli tarafının içeriği olduğunu düşünme eğilimindeyizdir fakat bu, tam olarak doğru değil. Zaman

yönetimi bakış açısına göre bir e-postanın en önemli tarafı ne

kadar acil cevap verilmesi gerektiğidir. Çünkü göndericinin

bir cevaba ihtiyacı olduğunu unutur, tekrar okuyarak vakit

kaybederiz. Bu çılgınlığın çözümü basit: Her e-postaya sade117

P:118

Nir Eyal

ce iki kez dokunun. ilk sefer e-postayı açtığınızda, kapatmadan önce şu soruyu cevaplayın: Bu mesaja ne zaman cevap

vermek gerekiyor? Her e-postayı \"Bugün\" veya \"Bu Hafta\"

diye etiketlemek, her mesaja en önemli bilgiyi eklemek ve

onu ikinci (ve son) kez açtığımızda hazır hale getirmek olur.

Elbette, çok acil, hemen bana cevap ver türü mesajları hemen cevaplayın. Herhangi bir cevaba ihtiyacı olmayan mesajlar ya hemen silinmeli ya da arşivlenmelidir.

Size e-postalarınızı başlık veya kategoriye göre etiketlemeni:z;i söylemiyorum, sadece ne zaman cevap verilmesi

gerektiğinin etiketlenmesini söylüyorum. E-postaları bu şekilde etiketlemek zihninizi dikkat dağınıklığından kurtarır

çünkü zaman sınırlı programınızda bu iş için ayrılmıştır ve

özel yerde cevap vereceğinizi bilirsiniz.

Benim durumumda, sabah kahvemden önce gelen kutumu hızlıca inceliyorum. Her mesajı ne zaman cevaplayacağınıza göre etiketlemek on dakikadan uzun sürmüyor. Çatlaklardan bir şey sızmayacağını bilmek bana huzur veriyor.

Yanıtlama zamanı gelene kadar o mesajları unutabilir ve işime odaklanabilirim.

Günlük programımda etiketi \"Bugün\" olan e-postalar

için ayrılmış bir zaman var. Acil mesajlara yanıt vermek,

e-postalar arasında gezinip hangisine gün sonuna kadar cevap verileceğini araştırmaktan çok daha hızlıdır. Ek olarak,

her hafta zaman sınırlı programımda \"Bu Hafta\" olarak etiketlediğim daha az acil olan mesajların üzerinden geçmek

için üç saatlik bir süre ayırıyorum. Son olarak, haftam bittiğinde planımı gözden geçirerek e-postalar için ayırdığım zamanın yeterli olup olmadığını kontrol ediyor ve bir sonraki

haftanın zaman sınırlı programını ayarlıyorum.

Neden mesajı ilk açtığımızda hızla bir cevap yazmıyoruz?

Telefonunuzdan bir c-postaya cevap vermek için kullanılacak iki dakika, gün iı.;i nde aldığımız yüzlerce mesajın her

118

P:119

E-postaların İzini Sürme

biri için iki dakikayı üst üste eklemek gerektiğini fark edene kadar, çok önemli değilmiş gibi duruyor. Kısa zamanda

iki dakika on, on beş veya altmış dakikaya dönüşüveriyor ve

gerçekten yapmak istediğiniz şeye odaklanmak yerine gününüzü çılgınca cevap göndermekle harcamış oluyorsunuz.

Bu mesaj canavarını öldürmek, ısrarlı dikkat dağıtıcı kaynağının izini sürmek için pek çok silah gerektirir fakat bu

kanıtlanmış teknikleri deneyerek bizi yolumuzdan alıkoyan

tetikleyicileri dizginleyebiliriz.

UNUTMAYIN!

• Sorunu par�alara ayırın. E-postalarla harcanan zaman (T), gelen

mesajların (n) her mesaj için harcanan ortalama zamanla (t) çarpılmasının bir sonucudur: T = n x t

• Alınan mesajların sayısını azaltın. Ofis saatlerinizi planlayın,

mesajların gönderim zamanını erteleyin ve zaman kaybettiren mesajların gelen kutunuza ulaşması ihtimalini azaltın.

• Her mesaja daha az zaman harcayın. E-postaları her birinin ne

zaman yanıtlanması gerektiğine göre etiketleyin. E-postaları, takviminizde bunun için planlanan zaman diliminde yanıtlayın.

119

P:121

1 6. Bölüm

Grup Sohbetlerinin İzini Sürme

Jason Fried grup sohbetlerinin \"bütün gün rasgele katılımcılarla ve gündemi olmayan bir toplantıya katılmak gibi,\"

olduğunu söyler.' Bu, özellikle dikkate alınmalı çünkü Jason

Fried'ın kurduğu firma Basecamp, popüler bir grup sohbet

uygulaması yapıyor. Elbette Fried müşterilerinin tükenmemesinin şirketinin çıkarına olduğunu biliyor. İster Basecamp, Slack, WhatsApp isterse de başka servis kullansınlar,

Fried grup sohbet uygulaması kullanan ekiplere bazı tavsiyeler veriyor.

Fried çevrimiçi bir gönderisinde, \"Öğrendiğimiz şey, grup

sohbetlerinin çok özel birkaç durumda tedbirli olarak kullanılmasının çok mantıklı olduğu,\" diye yazmıştı. \"Bir kuruluş içinde sohbetin öncelikli ve varsayılan iletişim yöntemi

olarak kullanılması ise çok daha az mantıklı. Bir dilim, evet.

Pastanın tamamı, hayır ... Bir firma çoğu zaman tek satırlık

düşünmeye başladığında her türlü kötü şey olur.\"

Fried kullandığımız araçların işyerindeki hislerimizi değiştirebileceğine inanıyor ve sonuç olarak mesajlaşmanın

tedbirli bir şekilde kullanılması gerektiğine inanıyor. \"Yor121

P:122

Nir Eyal

gun, bitkin ve endişeli? Veya sakin, serinkanlı ve aklı başında? Bunlar sadece ruh halimiz değil, kullandığımız aracın

türüne göre oluşan şartlar ve bu araçların teşvik ettiği davranış biçimleri.\" Grup sohbetlerinin eş zamanlı doğası onu

benzersiz kılsa da Fried, \"Hemen şimdi bir istisna olmalı, bir

kural değil,\" diyor.2

Grup sohbetlerinin etkin olarak yönetebilmenin dört temel kuralı:

KURAL 1: ONU BİR SAUNA GİBİ KULLANIN

Diğer senkronize iletişim kanallarını nasıl kullanıyorsak

grup sohbetlerini de öyle kullanmalıyız. Bütün gün süren bir

konferans konuşmasına katılmayacağımız gibi, grup sohbeti

için de aynı şey geçerlidir. Fried, \"Sohbeti sauna gibi düşünün - bir müddet kalın ama sonra çıkın ... Çok uzun kalmak

sağlıklı değildir,\" diye öneriyor.

Alternatif olarak, herkes aynı saatte orada olması için

grup sohbetinde bir ekip toplantısı planlayabiliriz. Bu şekilde kullanıldığında yüz yüze toplantıları azaltmak için harika

bir yöntem olabilir.

Bir grup sohbeti şirketinin CEO'sunun ürünün kullanımının sınırlandırılması gerektiğini söylemesi önemli bir

şeydir. Yine de bu hizmetleri kullanan pek çok kuruluş, çalışanlarını tüm gün süren grup sohbeti saunasında yer almaya

teşvik ediyor. Bu, bireylerin her zaman kendi başlarına değiştiremeyekleri yıpratıcı bir uygulama. Kitabın ilerleyen bölümlerinde işlevsiz şirket kültürünü ele alacağız.

KURAL 2: ONU PLANLAYIN

Grup sohbetlerinde yaygın olarak kullanılan tek satırlık yorumlar, GIF'ler ve cmojiler sürekli bir dışsal tetikleyici seli

122

P:123

Grup Sohbetlerinin İzini Sürme

oluşturuyor ve genellikle bizi dikkat çekicilerden uzaklaştırıyor. Bunun izini sürmek için, tıpkı zaman sınırlı takviminizdeki diğer görevlere yapacağınız gibi, grup sohbetlerine

yetişmek için gün içinde bir zaman programlayın.

İş arkadaşlarınıza ne zaman müsait olmadığınızı bildirmek, onların beklentilerini karşılamak için önemlidir. Günün ilerleyen saatlerinde belirli bir zamanda konuşmaya

katılacağınıza dair güvence vererek onları rahatlatabilirsiniz.

O zamana kadar da odaklanmanız gereken bir işi yaparken

\"Rahatsız Etmeyin\" özelliğini etkinleştirdiğiniz için kendinizi suçlu hissetmemelisiniz.

KURAL 3: SEÇİCİ OLUN

Grup sohbeti söz konusu olduğunda konuşmaya davet edilecek kişilere karşı seçici olun. Fried, \"Herkesi sohbete dahil

etmeyin. Sohbet edenler ne kadar az ise sohbet o kadar iyi

olur,\" diye öneriyor. Konferans görüşmesi metaforunun bir

devamı olarak, \"Üç kişilik bir konferans konuşması mükemmeldir. Altı ya da yedi kişi ile yapılan konuşma karmakarışıktır ve ne yazık ki verimsiz olur. Grup sohbetleri de farklı

değildir. Size sadece birkaçı lazım olmasına rağmen ekibin

tamamını davet etme konusunda dikkatli olun,\" diye belirtiyor. Burada anahtar nokta, katılan herkesin konuşmaya bir

katkısının olması ve konuşmadan katkı sağlamasıdır.

KURAL 4: TİTİZLİKLE KULLANIN

Hassas konular tartışılırken grup sohbetinden tamamen kaçınmak en iyisidir. Unutmayın ki karşınızdaki kişinin ruh

halini, ses tonunu, sözel olmayan sinyallerini doğrudan gözlemleyebilmek konuşmaya önemli bağlamlar ekler. Fried'in

önerdiği gibi \"Sohbet hızlı ve geçici şeyler hakkında olma123

P:124

Nir Eyal

lıdır,\" diğer taraftan, \"önemli meselelerin zamana, dikkat

çekicilere ve diğer gevezeliklerden ayn tutulmaya ihtiyacı

vardır.\"

İşin kötüsü, bazı insanlar grup sohbetinde \"sesli düşünmekten\" hoşlanır, iddia ve fikirlerini tek satırlık yazılarla

açıklar. Bu nadiren işe yarar çünkü diğerlerinin emojilerle

yaptıkları yorumlar ve diğer potansiyel dikkat dağıtıcılar arasında birinin düşüncelerini gerçek zamanlı olarak takip etmek çok zordur. Grup sohbetlerini uzun soluklu tartışmalar

ve acelece alınmış kararlar için kullanmak yerine, sohbetteki

katılımcılardan kendi fikirlerini listeleyen bir doküman hazırlamalarını ve düşüncelerini derledikten sonra paylaşmalarını istemeniz daha iyi olur.

Sonuç olarak grup sohbetleri, e-postalardan ve kısa mesajlardan çok da farklı olmayan başka bir iletişim kanalıdır.

Uygun şekilde kullanıldığında sayısız faydaya sahiptir fakat

suistimal edildiğinde ya da yanlış kullanıldığında istenmeyen dışsal tetikleyicilerden bir sele neden olur. İşin sırrı,

kritik sorumuzun altında yatıyor: Bu tetikleyiciler mi bana

hizmet ediyor yoksa ben mi onlara hizmet ediyorum? Dikkat çekicileri kazanmamıza ve dikkat dağıtıcılara neden olan

dışsal tetikleyicileri ayıklamamıza yardımcı olan grup sohbetlerini kullanmalıyız.

UNUTMAYIN!

• E, zamanlı ileti,im kanalları titizlikle kullanılmalıdır. iletişim için harcanan zaman, konsantre olmaya harcanan zamandan

fedakôrlıga dönüşmemelidir.

• Şirket kültürü önemhclir. Grup sohbeti uygulamalarını degiştirmek, şirket normlarının sorgulanmasını içerebilir. Bu konuyu beşinci

kısımda tartışacaaız.

1 24

P:125

Grup Sohbetlerinin izini Sürme

• Farklı iletişim kanalları farklı kullanımlara sahiptir. Her teknolojiyi her zaman açık tutarak kullanmak yerine işiniz için en iyi

araçları kullanın.

• Girin ve �ıkın. Grup sohbetleri yüz yüze yapılan toplantılarının yerini almakta çok iyidir fakat tüm güne yayılan bir etkinliğe dönüşürse

bu korkunç olur.

125

P:127

1 7. Bölüm

Toplantl ların İzini Sürme

Bugünün toplantıları, birbirine ne kadar sıkıldıklarını söyleyen e-postalar gönderirken toplantıya neredeyse hiç dikkatini vermeyen insanlarla doludur.' Sorunun bir parçası,

insanların kendi başlarına çözmeleri gereken bir soruna çaba

harcamaktan kaçınarak çok sık toplantı planlamalarıdır. Bazıları için yalnız çalışmak yerine iş arkadaşlarıyla konuşarak

sorunu halletmek daha iyi hissettirir. Elbette işbirliği önemlidir fakat toplantılar düşünmenin zorluğundan kaçınmak

için bir dikat dağıtıcı olmamalıdır. Toplantıları nasıl daha

faydalı hale getirebiliriz?

Çoğu toplantının birincil amacı, bir karar hakkında fikir

birliğine varmak olmalıdır, toplantıyı düzenleyenin kendi

düşüncelerinin tekrar tekrar onaylandığı bir ortam oluşturmak değil. Gereksiz toplantıları engellemenin en kolay

yollarından biri, toplantı isteyenden iki şey talep etmektir.

ilk olarak, düzenleyici hangi sorunun tartışılacağına dair

bir gündem oluşturmalıdır. Gündem yoksa toplantı da yok.

İkincisi, çözüme dair ellerinden gelenin en iyisini yaparak

kısa yazılı bir özet sunmalıdırlar. Özet bir veya iki sayfadan

1 27

P:128

Nir Eyal

fazla olmamalı, problemi tartışmalı, gerekçelerini ve önerilerini içermelidir.

Bu iki adım öncesinde biraz çaba isteyen bir hazırlık gerektirir fakat olması gereken de budur. Bir gündem ve özet

talep etmek sadece herkesin cevaba hızlıca ulaşarak zaman

kazanmalarını sağlamaz, ayrıca toplantı talep eden kişinin

öncesinde biraz çaba göstermesini sağlayarak gereksiz toplantıların da önünü keser.

Peki ya müşterek bilginin paylaşılması ve beyin fırtınası

yapılması ne olacak? Bunlar iyi şeyler ama sadece iki kişinin

yer aldığı toplantılarda. Toplantı acil bir durum için veya çalışanların sorunları için herkesin dinlendiği bir açık oturum

değilse (bölüm beşte tartışılacak), sorumlu paydaşlarla iş hakkındaki bir zorluğa dair farklı bakış açıları e-posta yoluyla da

paylaşılabilir. Beyin fırtınası toplantı öncesinde de yapılabilir

ve en iyisi bireysel olarak veya çok küçük bir grupla yapılmasıdır. Stanford tasarım okulunda eğitim verdiğim dönemde,

bir araya gelmeden önce bireysel olarak beyin fırtınası yapan

grupların hem daha iyi fikirlerle geldiğini hem de grubun

daha baskın ve gürültücü üyeleri tarafından bastırılmadan,

daha geniş çözüm seçeneklerine sahip olduklarını gördüm.

Eğer toplantı gerçekleşecekse, bir önceki grup sohbeti

bölümünde tartıştığımız eş zamanlı iletişim kurallarının aynısını uygulamalıyız. ister çevrimiçi ister çevrimdışı olsun,

kimin katılacağı konusunda seçici olma ve hızlıca girip çıkıldığından emin olma kuralları uygulanmalıdır.

Toplantıya girdiğimizde yeni bir sorun ortaya çıkar: insanların dikkati gerçekten orada değil, ellerindeki cihazlardadır. Her ne kadar pek çok araştırma tam olarak ilgimizi

vermediğimiz takdirde beynimizin bilgiyi algılamakta berbat olduğunu göstermişse de, katılanlar toplantı boyunca

e-postalarını kontrol eder veya telefonlarıyla vakit geçirirler. 2 Toplantılarda diğerlerinin cihazlarını kullandıklarını

1 28

P:129

Toplantıların İzini Sürme

seyretmek algılanan üretkenliği ve paranoyayı kızıştırır - biz

çalışmazken diğerlerinin çalışıyor olduğu izlenimi stres seviyemizi artırır. Toplantı sırasında kendi gelen kutumuzun

dolduğunu düşünmek toplantının etkililiğini bozar ve katılım eksikliğimiz toplantının daha az üretken, daha az anlamlı ve daha az ilgi çekici olmasına neden olur.

Toplantılarda pürdikkat kalabilmek için neredeyse bütün

ekranlardan kurtulmalıyız. Sayısız atölye çalışması yürüttüm

ve teknoloji kullanımına izin verilen veya verilmeyen toplantılar arasında büyük bir fark gözlemledim, cihaz ekranlarının

olmadığı toplantılarda katılımın çok daha fazla olduğu tartışmalar ve daha iyi sonuçlar ortaya çıktı. Toplantı zamanının bir kayıp olmadığından emin olmak için yeni davranış

biçimleri ve kurallar uygulamalıyız.

Eğer zamammızı bir toplantwa vereceksek hem

vücudumuz hem de zihnimizle gerçekten orada

olduğumuzdan emin olmalıvız.

İlk olarak, her toplantı odasında şarj üniteleri olmalıdır ama

bunların hiçkimsenin erişemeyeceği bir yerde olması gerekmektedir. Katılımcılar toplantı için bir araya geldiklerinde

telefonlarının sesini kapatmaları ve şarj ünitesine takmaları

konusunda teşvik edilmelidir, böylece toplantı dikkat dağıtıcılardan uzak bir şekilde gerçekleşebilir. İşin durumuna göre

bu davranış biçimlerinde birtakım istisnalar olsa da toplantıya katılanların gerçekten ihtiyacı olan şeyler kağıt, bir kalem

ve belki biraz yapışkanlı not kağıtlarıdır.

Eğer ekranda sunulması gereken bir şeyler varsa, ekipten

bir kişiyi kendi bilgisayarından sunması için belirleyin veya

toplantı odasında daimi olarak duran bir dizüstü bilgisayarı kullanın. Diğerlerinin kendi cihazlarını kullanma isteğini

ateşlemek yerine, telefonunu veya dizüstü bilgisayarını kul1 29

P:130

Nir Eyal

lanmaya kalkan kişinin sizin ve diğer katılımcıların onaylamaz bakışlarına maruz kalması gerekir.

Teknolojisiz toplantılarda katılım potansiyelinin artmasına rağmen, bazılarımız not almak veya dosyalara ulaşmak

için cihazlarımıza ihtiyacımız olduğunu öne sürerek bu fikre karşı çıkabilir. Fakat kendimize karşı dürüst olursak, bu

bahanelerin her zaman geçerli olmadığını biliyoruz. Toplantılarda cihazlarımızı gerçekten neden kullanıyoruz? Teknolojimiz bizim fiziksel olarak orada olsak da zihinsel olarak

başka yerde olmamıza sebep oluyor; rahatsız edici gerçek şu

ki, toplantılarda telefonlarımızı, tabletlerimizi ve dizüstü bilgisayarlarımızı daha üretken olmak için değil, psikolojik bir

kaçış için yanımızda istiyoruz. Toplantılar dayanılmaz derecede gergin, sosyal açıdan garip ve son derece sıkıcı olabilir

- cihazlar rahatsız edici içsel tetikleyicilerimizi yönetmemizi

sağlar.

Toplantı düzenlemeyi çaba gerektirici yaparak sayısını

azaltmak, eş zamanlı iletişimin iyi kurallarını uygulamak ve

insanların cihazlarıyla ilgilenmek yerine toplantıya katılımını sağladığından emin olmak toplantıları çok daha az kötü

bir hale getirecektir.

Her ne kadar modem işyerleri potansiyel dikkat dağıtıcılarla dolu olsa da odaklanmanın yeni yollarını denemeye devam ederek onları yönetmek bizim elimizdedir. Bu bölümden öğrendiğiniz birkaç taktiği deneyin ve iş arkadaşlarınıza

da denemek isteyip istemediklerini sorun. İster işyerinde isterse de cihazlarımızda olsun, dışsal tetikleyicilerin izini sürmek daha iyi çalışmamız ve yaşamamıza yardımcı olabilecek,

dikkat dağıtıcılara karşı etkili bir çözümdür.

1 30

P:131

Toplantıların İzini Sürme

UNUTMAYIN!

• Toplantı �afirısı yapmayı zorlaştırın. Bir toplantı çağrısı yapmak

için, toplantıyı isteyen kişi bir gündem ve özet dosyası hazırlamak

zorundadır.

• Toplantılar işbirlifii geliştirmek i�indir. Birkaç istisna dışında

yaratıcı problem çözümleri bireysel olarak veya çok küçük bir grupla

toplantı öncesinde gerçekleşmelidir.

• Tamamen orada olun. insanlar monotonluktan ve sıkıntıdan koçmak için toplantı esnasında cihazlarını kullanır ve bu, toplantıları

daha do kötü bir hole getirir.

• Toplantıda sadece bir tane dizüstü bilgisayar bulundurun.

Herkesin elinde cihaz olması toplantının amacını gerçekleştirmeyi

zorlaştırır. Bilgi sunumu ve not olma için gerekli tek bir dizüstü bilgisayar hariç diğer cihazları dışarıda bırakın.

131

P:133

1 8. Bölüm

Akı lh Telefonun İzini Sürme

Ben dahil pek çok kişi akıllı telefonlarına muhtaçtır. İster aileyle iletişim kurmak, ister şehirde dolaşmak isterse de sesli

kitap dinlemek için olsun, ceplerimizdeki bu mucizevi alet

vazgeçilmez bir hale gelmiştir. Fakat aynı fayda, aynca akıllı

telefonları potansiyel dikkat dağınıklığının büyük bir kaynağı da yaptı.

İyi haber, muhtaç olmak, bağımlı olmakla aynı şey değildir.' Cihazlanmızdan bizi yenmelerine izin vermeden biz

onları yenebiliriz. Telefonlarımızın izini sürerek zararlı davranışlara neden olan dışsal tetikleyicilere kısa devre yaptırabiliriz.

İşte, akıllı telefonunuzun izini sürmek ve telefonda anlamsız saatler geçirmenizi engellemek için dört adımım. Bunun en iyi yanı, bu planı başından sonuna kadar uygulamak

bir saatten daha az zaman alıyor ve telefonunuza dikkat dağıtıcı demek için hiçbir neden kalmıyor.

1. ADIM: l<ALDIR

Telefonumuzdaki dikkat dağıtıcıları yönetmek için ilk adım,

133

P:134

Nir Eyal

artık ihtiyacımız olmayan uygulamaları kaldırmaktır. Bunun

için, telefonumdaki hangi dışsal tetikleyicilerin bana hizmet

ettiğini hangilerininse etmediği yönündeki kritik soruyu

kendime sormam gerekti. Yanıtlanma dayanarak, değerlerimle uyuşmayan uygulamaları kaldırdım. Öğrenmek ve

sağlıklı kalmak için gerekli uygulamaları tuttum ve yüksek

sesli uyarılar gönderen ve stres yaratan haber uygulamalarını

kaldırdım.

Ayrıca bütün oyunları da telefonumdan sildim. Elbette

siz de aynısını yapmalısınız demiyorum. Günümüzde özellikle bağımsız kişiler tarafından üretilen pek çok oyun, usta

bir işçiliğin eseridir ve nitelikli bir kitap ya da filimden daha

az eğlenceli veya daha az kaliteli değildir. Fakat oyunların,

benim için telefonumla nasıl zaman geçirmek istediğim konusuna uymadığına karar verdim.

Teknoloji meraklısı biri olarak yeni uygulamaları denemeyi seviyorum. Ancak birkaç yıl sonra, artık telefonumu

tıkayan, hiç açılmamış uygulamaları toparladım. Eğer bana

biraz benziyorsanız hiç kullanmadığınız bir sürü uygulamanız vardır. Bu uygulamalar telefonumuzun hafızasında ve

güncellendiklerinde de bant genişliğinde yer kaplıyorlar. En

kötüsü de, bu zombi uygulamalar cihazlarımızı görsel dağınıklıkla dolduruyorlar.

2. ADIM: YERİNİ DEGİSTİR

,

Kullanılmayan uygulamalarımı kaldırmak kolaydı çünkü

hiçbir zaman kullanmadığım uygulamalara elveda demek,

herhangi bir duygusal tepkiyi uyandırmadı. Ancak, bir sonraki adım sevdiğim uygulamaları kaldırmayı içeriyordu.

Sorun, kızımla zaman geçirmeyi planladığımda genellikle kendimi, telefonumdan YouTube, Facebook veya

Twitter'ı kontrol ederken bulmamdı. En ufak bir sıkılma

belirtisi hissettiğimde kısa bir video izliyor veya bir sosyal

1 34

P:135

Akıllı Telefonun İzini Sürme

medyada anasayfayı hızlıca yeniliyordum. Ne yazık ki, bu

beni kızımla geçirdiğim zamanın dışına çıkarıyordu. Fakat bu uygulamaları tamamen terk etmek benim için bir

seçenek değildi; arkadaşlarımla iletişim halinde olmak ve

ilginç videoları seyretmek için onları hala kullanmak istiyordum. Çözümümü, problemli uygulamaları nerede ve

ne zaman kullandığımı değiştirerek buldum. Zaman sınırlı programımda sosyal medya için yer ayırdığımdan artık

telefonumda bu uygulamaların durmalarına gerek yoktu.

Biikaç dakikalık tereddütten sonra, onları telefonumdan

kaldırmak taze bir soluk gibi geldi. Bu uygulamalara, uygulayıcının bildirimleriyle değil de bilgisayarımdan ve benim

seçtiğim bir zamanda, hala ulaşabileceğimi bilerek rahat bir

nefes alabildim.

Cep telefonu düzenlemesinin belki de en şaşırtıcı faydası,

zamanı kontrol etme şeklimin değişmesiydi. Geç kalmaktan

nefret eden biri olarak gün boyunca telefonuma göz atardım

ve bu da sıklıkla telefonumun kilit ekranındaki bir bildirime

kapılmama neden olurdu. Tekrar saat takmaya başladığım

zaman telefonumu daha az kontrol ettiğimi fark ettim. Bileğime hızlı bir bakış bilmem gerekeni bana söylüyordu, daha

fazlasını değil.•

Buradaki fikir, yapmak istedikleriniz için en iyi zaman ve

mekanı bulmaktır. Telefonunuz her şeyi yapabiliyor gibi görünse de, bu yapması gerektiği anlamına gelmez.

3. ADIM: TEKRAR DÜZENLE

Artık sadece önemli uygulamalarımızla baş başa kaldığımıza

göre telefonlarımızı daha az dağınık, sonuç olarak da daha

* Her ne kadar bu amaç için önce Apple saati almış olsam da artık onu

kullanmıyorum. Nokia Steel HR modelini tercih ediyorum, hem daha

ucuz bir akıllı saat hem de bileği kıvırmayı gerektirmeden her zaman

saati gösteren harika bir özelliğe sahip.

135

P:136

Nir Eyal

az dikkat dağıtıcı hale getirebiliriz. Buradaki amaç, cihazlarımızı açtığımız zaman telefonlarımızdaki hiçbir şeyin bizi

dikkat çekicilerden uzaklaştırmamasıdır.

Popüler bir Medium yayını olan Better Humans'ın* başeditörü Tony Stubblebine, telefonunun kurulumunu \"Gerekli

Ana Ekran\" olarak adlandırıyor. Stubblebine, Twitter'daki

altıncı çalışandı ve bu platformun insan psikolojisi düşünülerek tasarlanma şekline tamamen hakimdi.

Stubblebine uygulamalarınızı üç kategoriye ayırmanızı

öneriyor: \"Birincil Araçlar\", \"İstekler\" ve \"Oyun Makineleri\".2

Birincil Araçlar için, \"sık sık yaptığınız görevleri tamamlamanıza yardımcı olanlar: Yolculuk, konum bulma, randevu

ekleme. Bunlar beş ya da altıdan fazla olmamalı,\" diyor. İstekler kategorisini, \"yapmak için zaman ayırmak istediğiniz

şeyler: Meditasyon, yoga, egzersiz, kitap okuma veya podcast

dinleme,\" diye açıklıyor. Stubblebine, Oyun Makinelerini ise

\"açtığınız ve içinde kaybolduğunuz uygulamalar: E-posta,

Twitter, Facebook, lnstagram, Snapchat, vs.\" olarak tanımlıyor. Telefonunuzun ana ekranını, sadece Birincil Araçlar'ınızı ve İstekler'inizi gösterecek şekilde yeniden düzenlemenizi

tavsiye ediyor. Sizi, \"Ana sayfanızı sizin yönetiminizdeki bir

grup uygulama olarak düşünün. Eğer herhangi bir uygulama

sizde anlamsız bir kontrol etme isteğini tetiklerse onu başka

bir sayfaya taşıyın,\" diyerek bilgilendiriyor.

* Daha İyi İnsanlar. -çn

1 36

P:137

Akıllı Telefonun İzini Sürme

Telefonumdaki uygulama/an yeniden düzenlemek için

ayırdığım birkaç dakika ana ekranımda o/malan gerekmeyen

dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırdı.

Ek olarak, uygulamayı bulmak için bir ekrandan diğerine

dolaşmak yerine telefonunuzda mevcut olan arama fonksiyonunu kullanmanızı öneriyorum. Bu yöntem, telefonunuzdaki ekranlar ve klasörleri teker teker dolaşırken dikkatinizi

dağıtacak bir uygulamayla karşılaşma riskinizi azaltacaktır.

4. ADIM: İYİ LESTİR

.

2013 yılında Apple, sunucularının 7ı4 trilyon anlık bildirim

gönderdiğini duyurdu.3 Ne yazık ki çok az insan bu dışsal

tetikleyicilerden kaçınmak için bir şeyler yapıyor. Mobil pazarlama şirketi Kahuna'nın CEO'su Adam Marchick'e göre,

akıllı telefon kullanıcılarının yüzde ı5'inden azı bildirim

ayarlarını düzenliyor - bunun anlamı, kalan yüzde 85'in uygulama yapıcıları ne zaman isterlerse kendilerini bölmelerine izin verdiğidir.4

137

P:138

Nir Eyal

İhtiyacımıza uygun olarak uygulamaları düzenlemek bize

kalmıştır; uygulama yapıcıları bunu bizim için yapmayacaklar. Fakat hangi uygulamanın bildirimlerini kapatmalıyız ve

bunu nasıl yapacağız? Artık telefonumuzdaki uygulama sayısını azalttığımıza göre, bildirim ayarlarımızı düzenleyebiliriz. Bu adım benim yaklaşık otuz dakikamı aldı fakat hayatımı en çok değiştiren adımdı.

Eğer Apple iPhone kullanıyorsanız, \"Ayarlar\"a gidin ve

\"Bildirimler\" seçeneğine tıklayın veya Android bir cihaz kullanıyorsanız, \"Ayarlar\"da \"Uygulamalar\" bölümünü bulun.

Oradan, tercihinize göre her bir uygulamanın bildirim izinlerini ayarlayın.

Benim tecrübeme göre iki çeşit bildirim izni ayarlamaya

değerdir:

ı. Ses - Sesli bildirimler en çok dikkat dağıtanlardır.

Kendinize, aile yemeğindeyken veya bir toplantının

ortasındayken hangi uygulamaların sizi bölebileceğini

sorun. Bu ayrıcalığı sadece mesajlara ve telefon aramalarına veriyorum, ancak günlük programımı takip

edebilmem için her saat başı bir zil sesi çalan bir uygulamam da var:

2. Görüntü - Ses'ten sonra, görsel tetikleyiciler ikinci

en müdahaleci dikkat dağıtıcı şeklidir. Ben sadece uygulama simgesinin sağ üst köşesinde kırmızı daireler

şeklindeki görsel bildirimlere izin veriyorum ve bu

izni sadece e-posta, WhatsApp, Slack ve Messenger

gibi mesaj uygulamalarına veriyorum. Bunlar acil durumlarda kullandığım uygulamalar değil, dolayısıyla

her zaman hazır olduğumda açmayı bekleyebileceğimi

biliyorum .

. .. · l!I

l!I . '

· · * Chime, https://itunes.apple.com/us/app/chime/id414830 146?mt=8

1 38

P:139

Akıllı Telefonun İzini Sürme

Bu iki sınıflandınlmadaki tek aksaklık, bazı sesli tetikleyicilerin odaklandığım zamanda veya gece uyurken ortaya çıkabilmesidir. Bu dışsal tetikleyicilerin sadece acil durumlarda

dikkatimi çekmelerini istiyorum. Neyse ki iPhone'um inanılmaz yardımcı olan iki tane \"Rahatsız Etme\" özelliğine sahip

(Android de benzer bir işlevi destekliyor).

Birincisi, aramalar ve kısa mesajlar dahil tüm bildirimlerin size ulaşmasını engelleyen standart \"Rahatsız Etme\"

özelliği. Ancak, bir kişi üç dakika içinde iki kez ararsa veya

\"acil\" kelimesiyle bir mesaj yollarsa Apple'ın iOS yazılımı aramanın veya mesajın ulaşmasına izin veriyor.5

ikinci özellik, aramaları ve kısa mesajları engelleyen ama

göndericiye o anda telefonu açamayacağınızı belirten otomatik bir yanıt gönderen \"Araba Kullanırken Rahatsız Etme\"

modu. Bu yanıtı, insanlara pürdikkat olduğunuzu bildirecek

şekilde bile düzenleyebilirsiniz.

Selam! Bu, şu anda pürdikkat

olduğumu bildirmek üzere

hazı rlanmış oto matik bir

yanıttır. :� Mesajın ızı hemen

görmeyeceğim ancak kısa bir

süre içi nde size döneceğ im.

(Bi ldirim leri almıyoru m. Eğer

bu acil bir d u r u msa, bir bildirim

göndermek için esas

mesajın ıza ek o larak bir \"acil\"

yanıtı gönderin .)

8 • ��_es_ai __

Araba Kullanırken Rahatsız Etme özelliğini kullanarak

bir pürdikkat otomatik yanıtı düzenleyin.

139

P:140

Nir Eyal

Dışsal tetikleyicilerinizi iyileştirmenin biraz bakım gerektirdiğini belirtmekte fayda var. Örneğin, her yeni uygulama

yüklediğimizde onun bildirim izni ayarlarını düzenlememiz

gerekiyor. iyi haber şu ki, Apple iOS ve Android, ilgili işletim

sistemlerinde gelecek güncellemelerde bildirimleri düzenleme sürecini kolaylaştırmayı planlıyor.

Telefonunuzdan istenmeyen dışsal tetikleyicileri kaldırmak için yapabileceğiniz pek çok şey vardır. Uygulamanın

yapıcılarının hileleri ne kadar güçlü olursa olsun, size hizmet etmeyen uygulamaları kaldırmak, değiştirmek, yeniden

düzenlemek ve iyileştirmek kadar güçlü değildir. Diğer türlü

telefonunuz tarafından dikkatinizin dağıtılacağı zamanın

küçük bir kısmını, yararsız dışsal tetikleyicileri ortadan kaldıracak şekilde özelleştirebilirsiniz. Dikkat dağıtıcılardan

uzak bir telefon deneyimini başarabilirsiniz. izini sürmemeniz için hiçbir neden yok.

UNUTMAYIN!

• Diirt adımda ve bir saatten kısa bir sürede telefonunuzdaki

dışsal tetikleyicilerin izini sürebihrsiniz.

• Kaldır: Artık ihtiyacınız olmayan uygulomolorı kaldırın.

• Yerini Detiştir: Sosyal medya ve YouTube gibi, potansiyel olarak

dikkat do§ıtıcı uygulomolorı telefonunuz yerine bilgisoyorınızo taşıyın. Soot için telefonunuza bakmak zorunda kolmomok odıno bir kol

sooti edinin.

• Tekrar Düzenle: Gereksizce kontrol etmenizi tetikleyebilecek uygulomolorı telefonunuzun ona ekranından kaldırın.

• iyileştir: Her bir uygulamanın bildirim oyorlorını de§iştirin. Hangi

uygulamanın size sesli ve görsel uyarılar gönderebilece§i konusunda

oldukça seçici olun. Telefonunuzun \"Rahatsız Etme\" özelli§ini kullanmayı ö§renin.

1 40

P:141

1 9. Bölüm

Masaüstü Bilgisayarın İzini

Sürme

Dizüstü bilgisayarının görünümünden dolayı Robbert van

Els bir gizli ajan sanılabilirdi. Ekranı, acil dosyaların bir patlaması gibiydi - gizli operasyonları yürütmek için bir ana

kontrol merkezi. Gizemli karakter, Word belgeleri ve JPEG

dosyalarının saldırısı arkasında ağlayan spor araba görüntüsü ile tamamlanıyordu. Sadece masaüstüne bakmanız bile

tansiyonunuzu yükseltebilirdi.

Ancak Robbert van Els gizli ajan değildi. Kendisi dağınıktı.

Görünüşe göre birinin bilgisayarındaki kargaşa ile yaşadığı hayattaki maceraların bir alakası yok. Herkes kendini masaüstü dağınıklığından dolayı bunalmış halde bulabilir. Ne

yazık ki, bu dijital enkazlar bize zaman kaybettiriyor, performansımızı düşürüyor ve konsantrasyonumuzu öldürüyor.

Van Els ile dijital dikkat dağıtıcılar hakkında konuşma

yaptığım bir konferansta tanıştım. O dönemde kendisi

kırılma noktasındaydı. Eğer işini büyütecekse dikkatinin

kontrolünü yeniden kazanması gerektiğini fark etmişti.

Bana \"Daha az dikkat dağılması, odaklanmak için daha çok

1 41

P:142

Nir Eyal

zaman\" demişti. Daha sonra, van Els'in sunumumu ciddiye

aldığını ve hatta daha da ileri gittiğini öğrendim. Facebook

üzerinden yeni masaüstünün bir ekran görüntüsünü paylaştı ve \"Yeni düzenimi bir ay test ettim ve sonuç harika!\"

diye bildirdi.

Robbert van Els'in masaüstü ekranı.

Van Els, dağınık bir masaüstünün sadece çirkin görünmediğini ayrıca maliyetli olduğunu da fark etti. İlk olarak, bunun

zihinsel maliyetleri vardır. Princeton Üniversitesi'ndeki araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, görüş alanlarındaki nesneler düzgün bir şekilde düzenlenmiş değil de dağınık

olduğunda insanların bilişsel görevlerde kötü bir performans

sergilediğini bulmuştur.6 Akademik bir dergi olan Behaviour

& Information Technology'de*) yayımlanan bir makaleye göre,

aynı etki dijital çevre için de geçerlidir.7

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, beyinlerimiz düzensiz bir

şekilde konumlandırıldıklarında, bir şeyleri bulmakta daha

çok zorlanıyor, bu da her hatalı simge, açık sekme veya geDavranış ve Rilrıi 'fi'krıolojisi. ·pı

1 42

P:143

Masaüstu Bılgisavarın izini Sürme

reksiz bir yer iminin, tamamlanmadan ya da keşfedilmeden

bırakılan şeylerin dırdırcı bir hatırlatması olarak hizmet ettiği anlamına geliyor. Çok fazla dışsal tetikleyiciyle, elinizdeki görevden uzaklaşmak bir tık kadar kolay. Minnesota

Üniversitesi'nden Sophie Leroy'a göre, bir şeyden başka bir

şeye geçiş, kendisinin \"dikkat kalıntısı\" dediği şeyi bırakarak

konsantrasyonumuza zarar veriyor ve bir kere dikkatimiz

dağıldıktan sonra göreve geri dönmeyi zorlaştırıyor.8

Bugün, van Els'in masaüstü görüntüsü daha sade olamazdı. Cırtlak spor araba ve yüzlerce simgeyi, siyah bir arka plan

ve beyaz harflerle yazılmış \"En çok korktuğumuz şey genellikle en çok yapmamız gerekendir,\" sözleriyle değiştirdi.

Gereksiz dışsal tetikleyicileri görüş alammızdan

çıkarmak, ça/Jşma alammızı düzenler ve zihnimizi

gerçekten odaklanması gereken şev için serbest birakır.

Robbert van Els'in şimdiki masaüstü görüntüsü - ilham verici ve

tetikleyiciden uzak.

143

P:144

Nir Eyal

Ondan ilham alarak, varı Els'in yaptığını yapmaya ve kendim için sağlam bir temizliğe karar verdim. Hafta boyunca

çalışacağım bir iki dosya haricinde, önceden dağınık olan

masaüstümdeki her şeyi \"Her şey\" (çok özgün bir isim, biliyorum) isimli klasöre koydum. Dosyaları klasörlere bölmeye

gerek yoktu. Eğer bir dosyaya ihtiyacım olursa onu bulmak

için arama fonksiyonunu kullanabilirdim. Şimdi her çalışma

gününe bilgisayar ekranımdaki boş bir sayfayla başlıyorum.

(NirAndFar.com/lndistractable adresinden kendi Pürdikkat

duvar kağıdınızı indirebilirsiniz.)

Ama karmaşayla savaşım burada bitmedi. Çeşitli faydasız dışsal tetikleyicilerin beni daha fazla bölmeyeceklerinden

emin olmak için tüm masaüstü bildirimlerini kapatmaya karar verdim. Bildirimleri kapatmak için Mac bilgisayarımdaki

\"Sistem Tercihleri\" kontrol panelini açtım, \"Bildirimler\" seçeneğini tıkladım ve listedeki tüm uygulamaların tüm bildirim tercihlerini devre dışı bıraktım.

Ayrıca \"Rahatsız Etme\" özelliğini de her zaman açık kalması için saat 07.oo'de açılacak ve bir dakika öncesinde kapanacak şekilde ayarladım. Bu değişikliklerle sayısız masaüstü bildirimleri sonunda durdu. Benzer adımlar, patronunuz

gibi seçili kişilerden gelen bildirimlerin araya girmesine izin

vermeyi de içeren \"Odaklanma Yardımı\" özelliği kullanılarak

bir Windows bilgisayarda da atılabilir.

144

P:145

Masaüstü Bilgisavarın İzini Sürme

•• 111

Geneı Mı .. ano .,. Dock. Mlnion Dil wı Bölgı GOVentlk Spot.19\\t

Eıa.n Koruyvcu Control \"'- Glılıt• ......__,___,

BRdlrlm Merbzl, uyerıt.Tıızı yapbQınız lff knm«iln ekr8nını.zın -O GstOnde gOsterlr. MenO çubuQundaki

StmgMinl tıklllyarek Bikffrim Merbzi'ni g6tterin veya glrleyin.

Adobtt Oeslttop SeMce

lıf-.U•, s.ııı.., t.f!ıkl9l

il Anımsatıcllar LJ ı..,ett .... s.t�. U')'9l'1iW

CrutlveCloud �•. S.sklr, Bwıttıl<lar

°'\"\"\"\"\"

Blkllrlm Merl<eıi'ndı Rııhatsıı Etme'y'I Açın Q. ,.

&afi kiM ;ı. uy1rı!M Qıı.� ..,. bıldM MSIM

kl.,.ı tc:•kt•

r.J Ekr1n uyurken

Rahatsız Etme açıkken:

Herkes arl)'ab�sln

o

Tüm masaüstü bildirimlerini kapattım ve dizüstü bilgisayanmı kesintisiz \"Rahatsız Etmeyin\" moduna ayarladım.

Van Els ve benim gibi, siz de bilgisayarınızı her açtığınızda,

derli toplu bir masaüstünün dikkat çekicilere giden yolda

ilerlemenize yardım edebileceğini fark edeceksiniz. Dikkatinizi, gerçekten yapmak istediğiniz şeyden uzaklaştıran tetikleyiciler olmadığı bir dijital ortamda çalışmanın faydasını

göreceksiniz.

U N UTMAYI N!

• Masaüstü dağınıklığı, dikkatiniz üstünde ağır bir psikolopk

yük oıu,turur. Dijital çalışma alanınızdaki dışsal tetikleyicileri temizlemek odaklı kalmanıza yardım edebilir.

• Masaüstü bildirimlerini kapatın. Bilgisayarınızdaki bildirimleri

kapatmak, çalışmaya odaklandığınızda dışsal tetikleyiciler tarafından

rahatsız edilmeyeceğinizi garanti altına alır.

145

P:147

20. Bölüm

Çevrimiçi Makalelerin İzini

Sürme

Eğer internetin bir sesi olsaydı eminim internet, 2001: Bir

Uzay Destanı filminden HAL 9000 gibi konuşurdu.

Bana o kısık, monoton sesiyle, \"Merhaba Nir,\" derdi. \"Seni

tekrar gördüğüme memnun oldum.\"

Ben de, \"İnternet, yazdığım bir makale için hızlıca birkaç

şeye ihtiyacım var,\" diye yanıtlardım. \"Sonra da işe dönme

zamanı. Bu sefer dikkat dağıtıcılar yok.\"

\"Elbette Nir, fakat hazır buradayken haber başlıklarına

bakmayacak mısın?\"

\"Hayır, internet,\" derdim. \"Sadece belirli bilgileri bulmak

için buradayım, dikkatim dağılmamalı.\"

\"Elbette Nir,\" diye cevaplardı intemet. \"Fakat, 'Üretkenlik

İçin Bilmeniz Gereken ıo Püf Nokta' başlıklı makale yardımcı olabilir. Ona bir tıkla, tamam mı?\"

Tereddütle, \"İlginç,\" derdim. \"Hızlıca bir okuyup sonra

işe dönerim.\"

Üç saat sonra makaleden makaleye tıklayarak nasıl zaman

kaybettiğimi fark eder, internete beni tekrar içerik girdabına

çektiği için lanet ederdim.

1 47

P:148

Nir Eyal

Sadece çok fazla makale okuyarak zaman kaybetmekle

kalmıyor, sıklıkla tarayıcımda dağılmış yüzlerce değilse bile

düzinelerce açık sekmeyle karşı karşıya kalıyordum. Bu dışsal tetikleyiciler gelecekte dikkatimi daha fazla dağıtmakla

kalmayacaklar, aynı zamanda bütün sekmelerim ve üstünde

çalıştığım her şeyin silinmesine neden olacak çökmeler yaşatacaklardı.

Neyse ki, basit bir kural bütün sekme sorunlarımı çözdü

ve anlamsızca İnternet taramaları yapmaktan kurtulmama

yardım etti:

Makaleleri asla internet taray1C1mdan okumuyorum.

Tahmin edebileceğiniz gibi, bir yazar olarak interneti her

gün araştırma için kullanıyorum. Ancak, yeni bir makale

keşfedersem artık onu hemen İnternet tarayıcımdan okumuyorum. Bunun yerine, ne zaman ve nasıl çevrimiçi okuma yapacağıma dair zamanı ayarladım, böylece amaçladığımdan daha uzun okuma isteğini ortadan kaldırdım. işte

bunu nasıl yaptığım:

Pocket uygulamasını telefonuma ve tarayıcı uzantısını

dizüstü bilgisayarıma yüklemekle başladım.' \"Tarayıcıdan

asla makale okuma\" kuralıma uymak için okumak istediğim bir makale gördüğüm her seferinde tarayıcımdaki Pocket butonuna tıklıyorum. Pocket uygulaması o durumda

metni İnternet sayfasından çekiyor ve telefonumdaki uygulamaya kaydediyor (reklamlar veya başka gereksiz içerikler

olmadan).

içeriği hemen çevrimiçi olarak okuma veya İnternet

tarayıcımı tıkama şeklindeki eski alışkanlığımı, makaleleri daha sonra tüketmek için kaydetme şeklindeki yeni bir

alışkanlıkla değiştirdim. Bu yeni davranışla beraber, içeriği

sindirme isteğim c ııgcl lcnmedi; sadece içeriğin güvende ve

1 48

P:149

Çevrimiçi Makalelerin İzini Sürme

daha sonra kullanılmak üzere hazır olduğunu bilerek rahatlamış oldum.

Fakat kaydettiğim yüzlerce makaleye ne zaman ulaşacaktım? Sorunu sadece tarayıcımdan telefona mı kaydırıyordum? Zaman sınırlamasını dışsal tetikleyicilerin izini

sürmekle birleştirmenin faydalarının büyük kazançlar sağlayacağı nokta işte burasıdır.

Herkes çoklu görevin üretkenliği mahvettiğini bilir, değil mi? Aynı anda iki şeyi yapmanın imkansız olduğunu gösteren çalışmaları ve makaleleri hepimiz görmedik mi? Bazı

açılardan bu doğru. insanların iki karmaşık görevi aynı anda

yapmakta berbat olduğuna dair kanıtlar oldukça net. Genel

anlamda, birçok görevi aynı anda gerçekleştirirken daha fazla

hata yaparız ve ayrıca bu görevleri tamamlaması daha uzun

sürer - bazen iki katı zaman alır.2 Biliminsanları bu kaybedilen zamanın ve azalan yeterliğin, beynin tekrar odaklanmak

için daha fazla çalışmak zorunda kalmasından kaynaklandığına inanıyorlar.

Ancak doğru kullanıldığında biraz daha fazla çabayla çoklu görev, planlarımızdakileri daha fazla yapmamıza olanak

tanıyabilir. Ben buna \"çok kanallı çoklu görev\" diyorum ve

gününüzde daha fazla şey yapabilmek için mükemmel bir

numara. Çoklu görevi doğru şekilde yapabilmek için beynimizin aynı anda birden fazla iş yapabilmesini engelleyen

kısıtlamaları anlamamız gerekir. ilk olarak, beynimizin işlem

gücünde bir sınırlama vardır - görev ne kadar çok konsantrasyon gerektiriyorsa başka bir şey için o kadar az yer kalır.

işte bu yüzden, aynı anda iki matematik problemini çözemeyiz.

ikincisi, beynin sınırlı sayıda dikkat kanalı vardır ve tek

seferde yalnızca bir duyusal sinyali anlamlandırabilir. iki

farklı podcast'i her biri bir kulağınızda olacak şekilde aynı

anda dinlemeye çalışın. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, birini

1 49

P:150

Nir Eyal

zihinsel olarak kapatmadan diğerinde neler olup bittiğini

anlayamazsınız.

Bununla birlikte, her ne kadar aynı anda sadece bir görsel veya işitsel kaynaktan bilgi alabiliyorsak da, çoklu kanal

girdilerini işleme kapasitesine eksiksiz bir şekilde sahibiz. Biliminsanları buna \"modaliteler arası dikkat\" diyorlar ve bu,

biz diğer şeyler hakkında düşünürken beyinlerimizin belirli

zihinsel işlemleri otomatik pilota almasını mümkün kılıyor.ı

Herhangi bir kanala çok fazla konsantre olmamız

gerekmediği sürece, avm anda birden fazla şevi

vapablllrlz.

Araştırmalar insanların birden fazla duyusal girdiyle meşgul

olduklarında bazı şeyleri daha iyi yapabildiklerini göstermiştir. Örneğin, bazı öğrenme çeşitleri, insanlar işitsel, görsel

ve dokunsal duyuları aynı anda kullandıklarında geliştirilir.

Yakın zamandaki bir araştırma, yavaşça ve koşu bandında yapılsa bile yürümenin, oturmaya kıyasla bir yaratıcılık testindeki performansı artırdığını bulmuştur.4

Bazı çok kanallı çoklu görevler birbiriyle çok iyi eşleşir.

Arkadaşlarınızla yemek pişirmek ve sağlıklı yiyecekler yemek hem bedeniniz için sağlıklı bir şeyler yapmanızı hem de

ilişkilerinize yatırım yapmanızı sağlar. Bir telefon görüşmesi

yaparken uzun bir yürüyüş için ofisten çıkmak veya iş arkadaşınızı yürüyerek toplantı yapmaya davet etmek, tek seferde iki olumlu şeyi tamamlar. işe giderken kurgudışı bir sesli

kitap dinlemek, kişisel gelişim için zaman ayırırken işe gidip gelmekten en iyi şekilde yararlanmanın iyi bir örneğidir.

Aynı şeyi yemek veya temizlik yaparken uygulamak işlerin

daha hızlı bittiği hissini verir.

Çok kanallı çoklu görevin başka bir şeklinin insanların

forma girmesine yardımcı olduğu gösterilmiştir. Pennsylva1 50

P:151

Çevrimiçi Makalelerin İzini Sürme

nia Üniversitesi'nin Wharton Okulu'ndan Katherine Milkman, yapmak istediğimiz bir davranıştan yararlanmanın yapmamız gerektiğini bildiğimiz şeyleri, yapmamıza nasıl yardım

edebileceğimizi gösterdi. Milkman çalışmasında, katılımcılara sadece spor salonunda dinleyebilecekleri bir sesli kitabın

yüklü olduğu bir iPod verdi.5 Milkman, insanların daha fazlasını istemelerini sağlayacağını bildiği olay örgüsüne sahip

Açlık Oyun/an ve Alacakaranlık gibi kitapları seçti. Sonuçlar

inanılmazdı: \"Sesli kitaplara yalnızca spor salonunda erişimi

olan katılımcılar kontrol grubundakilere göre spor salonunu

yüzde 5ı daha fazla ziyaret etti. \"6

Milkman'in tekniğine \"cazibe paketi\" deniyor ve bu teknik bir davranışın ödüllerini diğerini teşvik etmek istediğimiz zamanlar şartıyla kullanabilir. Benim için, Pocket'a yüklediğim makaleler egzersiz yapmak için ödüllerimdir.

Ne zaman spor salonuna gitsem veya uzun bir yürüyüşe

çıksam Pocket uygulamasının yazıdan konuşmaya aktarma

özelliğiyle bana okunan makaleleri dinleyebiliyorum. Bu sesli okuma özelliği oldukça şaşırtıcı ve internetin HAL 9000

sesinin yerini seçtiğim makaleleri reklamsız bir şekilde okuyan neşeli bir mizaca sahip bir İngiliz adam aldı.

Makalelerimi gözden geçirmek bana küçük bir ödül gibi

geliyor, genellikle entelektüel uyarılma ihtiyacımı karşılarken ve beni masada oturup okumanın cazibesinden kurtarırken egzersiz yapmaya veya yürüyüşe çıkmaya teşvik ediyor.

Bu, arkadaşlar, dikkat dağıtıcılara karşı verdiğimiz izini sürme savaşında üçlü galibiyet dediğimiz şeydir!

Çok kanallı çoklu görev, her gün daha fazlasını elde etmek için yeterince kullanılmayan bir taktiktir. Bu tekniği,

dikkat çekiciler için daha fazla zaman ayırmamıza ve egzersiz gibi etkinlikleri daha eğlenceli hale getirmek için cazibe

paketini kullanmamıza yardımcı olması için programlarımıza ekleyebiliriz.

Benim iz sürmem, \"sadece bir şey daha\" okumanın veya

1 51

P:152

Nir Eyal

\"sonrası için\" bir sekmenin daha açık olmasının baştan çıkarıcı çekimini yenmekti. Kötü alışkanlıklarımı yeni kurallar

ve araçlarla değiştirerek üretkenliğimi artırdım ve HAL'in

baştan çıkarıcı çağrısını uzaklaştırdım. Bugün, çevrimiçi

makaleler tıklamaya devam etmemi istediğinde, robot gibi

yanıt veriyorum: \"Üzgünüm intemet, korkarım ki bunu yapamam.\"

UN UTMAYI N!

• Çevrimi�i makaleler potansiyel olarak dikkat datıtıcı dışsal

tetikleyicilerle doludur. Açık sekmeler bizi yolumuzdan saptırabilir ve vakit kaybettiren bir içerik girdabına doğru çekebilir.

• Bir kural belirleyin. Pocket gibi bir uygulama kullanarak ilginç

konuları daha sonrası için kaydedeceğinize söz verin.

• Sürprizi Çoklu görevleri yapabilirsiniz. Egzersiz yaparken makaleleri dinlemek veya yürüyerek toplantı yapmak gibi çok kanallı

çoklu görevleri kullanın.

1 52

P:153

2 1 . Bölüm

Akısların İzini Sürme

'

New York Şehri metrosunda, kendimi sıklıkla inecekleri durağa varmadan önce efsanevi bir haber akışının bitiş çizgisine ulaşmaya çalışırken başlan aşağıda olan bir sosyal medya

kaydırıcıları denizi içinde bulurum. Sosyal medya özellikle

şeytani bir dikkat dağıtıcı kaynağıdır; Twitter, lnstragram

ve Reddit gibi siteler dışsal tetikleyicileri -haberler, güncellemeler ve bolca bildirim- yaratmak için tasarlanmışlardır.

Facebook'un Haber Akışı'ndaki sonsuz kaydırma, davranış tasarımının ustaca hazırlanmış bir parçasıdır ve sürekli

yenilik arayışında olan insan tutkusuna şirketin yanıtıdır.

Fakat Facebook'un bizi sürekli bağlantıda tutmak için gelişmiş algoritmalar kullanıyor olması, bunun izini süremeyeceğimiz anlamına gelmez; kontrolü tekrar kazanmak için

en etkili yolun Haber Akışı'nı tamamen ortadan kaldırmak

olduğunu buldum. Bunun mümkün olduğunu düşünmüyor

muydunuz? Öyle ve işte nasıl olduğu.

News Feed Eradicator for Facebook* isimli ücretsiz bir

İnternet tarayıcısı eklentisi tam olarak dediği şeyi yapıyor;1

* Facebook için Haber Akışı Engelleyicisi. -yhn

1 53

P:154

l!I . .. ıı. : ·

Nir Eyal

sayısız miktarda cezbedici dışsal tetikleyicilerin kaynağını

ortadan kaldırıyor ve bunu ilham verici bir alıntıyla değiştiriyor. Eğer bu araç hoşunuza gitmezse, Todobook adında başka bir ücretsiz teknoloji, Facebook Haber Akışı'nı, kullanıcının yapılacaklar listesiyle değiştiriyor. Akışı kaydırmaktansa,

gün içinde yapmayı planladığımız görevleri görüyoruz ve

yalnızca listeyi tamamladığımız zaman Haber Akışı'nın kilidi

açılıyor.• Todobook'un kurucusu lan McCrystal, Mashable'a,

\"Haber Akışlan'nı seviyorum, sadece onunla daha sağlıklı bir

ilişkim olsun istiyorum ... Bu yüzden, Facebook'un daha az

dikkat dağıtıcı kısımlarına erişimim varken üretkenliğimi

sürdürmenin bir yolunu istedim,\" demiş. (Dikkat dağıtıcıların izini sürmek için en sevdiğim araçların bağlantıları için

NirAndFar.com/Indistractable adresini ziyaret edin.)

1 54

• ı \"Eğer büyük şeyler yapamıyorsanız,

küçük şeyleri harika şekilde yapın.\"

- Napoleoo Hill

Haber Akışı'nı kaldırarak Facebook'un izini sürebilirsiniz.

P:155

Akışların İzini Sürme

Şahsen hfila Facebook kullanıyorum fakat artık bunu

Facebook'un amaçladığı şekilde değil, kendi istediğim şekilde yapıyorum. Belirli bir arkadaşımın güncellemelerini

görmek veya belli bir Facebook grubunun tartışmasına katılmak istediğimde, kendimi Haber Akışı'ndan uzaklaştırmak

yerine, doğrudan istediğim sayfaya gidiyorum. Takvimimde

neredeyse her gün Facebook'u kontrol etmek için zaman

ayırıyorum fakat beni tam bir çılgınlık olan tavşan deliğine

çekecek Haber Akışı'ndaki istenmeyen dışsal tetikleyiciler

olmadan; on beş dakikadan az bir sürede girip çıkıyorum.

Todobook gibi teknolojilerin Reddit ve Twitter da dahil

olmak üzere diğer birçok sosyal medya sitesinde çalışsa da,

bunlar ve diğer akışa dayalı sosyal medya sitelerinde dikkat

dağıtıcılardan kaçınmak için başka bir yol daha vardır: Zekice bir yer imi protokolü ile akıştan uzaklaşma.

Örneğin, tarayıcıya \"Linkedln.com\" yazmak sizi, saatlerce

kaydırmanıza ve tıklamanıza neden olacak bir hikayeler seli

olan İnternet sitesinin akışına götürür. Linkedln akışını ortadan kaldıran Newsfeed Burner· isimli bir tarayıcı eklentisi3

yükleyebilsem de, Linkedln akışısındaki sektör bilgilerinden

yararlanırım ve bunun tamamen gitmesini istemiyorum. Bu

durumda akışı tamamen yok etmek yerine, siteyi ziyaret ettiğimde benim dikkatimi dağıtacak daha az dışsal tetikleyicinin olduğu bir adres seçtiğimden emin olarak, tam URL'nin

sorumluluğunu üstlenirim.

işte bunun nasıl çalıştığı: Planlanmış sosyal medya zamanım boyunca, Open Multiple Websites·· isimli bir tarayıcı

eklentisini çalıştırmak için tarayıcımda bir butonu tıklıyorum. 4 isimden de anlaşılacağı gibi bu buton, daha önceden

yüklediğim bütün İnternet sitesi adreslerini açar. Linkedln

akışına girmek istemediğim için, bu sonsuz, dikkat dağıtıcı

* Haber Akışı Yakıcı. -çn

Birden Fazla İnternet Sitesi Aç. -çn

155

P:156

Nir Eyal

akışa kurban gitmek yerine mesajları okuyup cevaplayabileceğim Linkedln.com/messaging adresini daha önceden yükledim. Aynı tıklamayla tarayıcı eklentisi, kötü şöhretli ve kışkırtıcı Twitter akışını görmeden yorumlara ve sorulara cevap

verebileceğim Twitter.com/NirEyal adresini de açıyor.

Akı1tan kaçmara/4 sosyal medyayı dikkatli bir 1ekllde

kullamrken ba1kalaT1yla proaktif bir 1ekilde bağlantı

kurmak için zaman aylfabillr/m.

Tıpkı Facebook ve Linkedln gibi şirketlerin kaydırmaya devam etmemiz için davranışsa! tasarımlar uygulaması gibi

YouTube da güçlü dışsal tetikleyicilerle izlemeye devam

etmemizi sağlamak için için benzer psikolojik hileler kullanır. Siz bir video seyrederken YouTube'un algoritması, o

sırada seyrettiğiniz videonun konusuna ve video geçmişinize dayanarak, bir sonraki seyretmek isteyebileceğiniz şeyi

tahmin etmek için harıl harıl çalışıyor.5 Youtube, genellikle

sizi hedef alan sponsorlu videoların reklamlarının yanında,

İnternet sayfasının sağ tarafında önerilen videoların küçük

resimlerini sunar. Haber akışına benzer bir şekilde, YouTube ana sayfasına gittiğiniz an, bu resimler yine ortaya çıkar

ve sizi daha fazla dijital hazine avına gönderir. Bu tür dışsal

tetikleyiciler sizin video üstüne video izlemenizi sağlamak

için oradadırlar.

Elbette YouTube'da zaman harcamakta doğası gereği yanlış olan hiçbir şey yoktur. Zaman sınırlı takvimimde YouTube videolarının keyfini çıkarmak için zaman ayırdım ve bunu

seviyorum! Fakat akılsızca önerilen bir sonraki videoyu seyretmek veya başka bir cazip öneriye tıklamak yerine, sadece

planladığım videoları seyretmek için kendime ait bazı hileler

kullanıyorum. Özellikle dikkat dağıtıcı dışsal tetikleyiciyilerin çoğunu ortadan kaldırıp bir videoyu huzur içinde seyret1 56

P:157

Akışlann İzini Sürme

memi sağlayan OF Tube isimli ücretsiz tarayıcı eklentisini

seviyorum. Ekranın kenarındaki önerilen videoların ve reklamların kaldırılmasını büyük bir fayda olarak görüyorum .

. ..... ,,,, _ ··· -

___ ::::=.....:r:=..

... .. , � .. ...

Dikkat dağıtıcı küçük video görsellerini ve reklamları kaldırarak

Youtube'un izini sürebilirsiniz.

Haber akışlarından önerilen videolara kadar sosyal medyadaki sayısız dışsal tetikleyicinin üstünden gelmek, pürdikkat

olma yolumuzdaki önemli bir adımı temsil eder. Seçtiğimiz

araç ne olursa olsun, bu işin anahtarı sosyal ağların zamanımızı ve dikkatimizi kontrol etmesine izin vermek yerine, bu

deneyimlerimiz üzerindeki kontrolü geri kazanmaktır.

U N UTMAYI N!

• Sosyal medyada kaydırdıklarımıza benzer akışlar bizi meşgul etmek i�in tasarlanmıştır. Akışlar bizi dikkat daöıtıcılara götürecek dışsal tetikleyicilerle doludur.

• izini sürerek akışların kontrolünü elinize alın. News Feed

Eradicator for Facebook, Newsfeed Burner, Open Multiple Websites

ve OF Tube gibi tarayıcı eklerini kullanarak dikkat dağıtıcı dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırın. (Bu gibi hizmetlerin ve daha fazlasının

baölantıları NirAndFar.com/lndistradable adresinde mevcuttur.)

1 57

P:159

Kısım 4

. -

DiKKAT DAGITICILARI

ANLASMALARLA ENGELLEME

DAGITICILARI

Anlafmalarla

Engelleme

1

P:161

22. Bölüm

Ön Taahhütlerin Gücü

Time dergisinin \"Büyük Amerikan Romancısı\" olarak adlandırdığı yazar Jonathan Franzen tıpkı sizin ve benim gibi

dikkat dağıtıcılarla boğuşuyor. Ancak Franzen ve çoğu insan

arasındaki fark, onun kendisini odakta tutabilmek için etkili

adımlar atıyor olması. 2010 Time biyografisine göre:

Hearts ve solitaire oyunlan da dahil işletim sistemi seviyesinde temizlenmiş ağır, eskimiş bir Dell marka dizüstü

bilgisayar kullanıyor.' Çünkü Franzen intemete bağlı bir

bilgisayarda ciddi kurgu yazılamayacağına inanıyor ve

sadece Dell'in kablosuz özelliğini kaldırmakla kalmıyor,

aynı zamanda Etemet bağlantı noktasını da tamamen

kapatıyor. \"Yapmanız gereken,\" diye açıklıyor, \"Etemet

kablosunu kuwetli bir yapıştıncı sürerek bilgisayara takmak ve sonra da kablonun baş kısmını kesmek.\"

Franzen'ın yöntemleri aşırı görünebilir ama denize düşen

yılana sarılır. Ayrıca Franzen bu yöntemlerinde yalnız değil.

Ünlü yönetmen Quentin Tarantino, sahnelerini yazarken

asla bilgisayar kullanmaz, bunun yerine el yazısıyla bir defte161

P:162

Nir Eyal

re yazmayı tercih eder.' Plutzer ödüllü yazar Jhumpa Lahiri

kitaplarını kağıt kalemle yazar ve sonra da onları intemeti

olmayan bir bilgisayara aktarır.ı

Bu yaratıcı profesyonellerin anladığı şey, odaklanmanın

ihtiyaç duyduğu şeyin sadece dikkat dağıtıcıları dışanda

tutmak olmadığıdır, bu aynı zamanda kendimizi içeride tutmayı da gerektirir. İçsel tetikleyicilerde ustalaşmayı dikkat

çekiciler için zaman yaratmayı ve dışsal tetikleyicilerin izini sürmeyi öğrendikten sonra pürdikkat olmanın son adımı

kendimizi dikkat dağıtıcılara kapılmaktan korumayı içerir.

Bunu yapmak için, dürtülerimizin üstesinden gelmek adına

gelecekteki bir seçimi ortan kaldırmayı içeren, \"ön taahhüt\"

olarak adlandırılan güçlü bir tekniği öğrenmemiz gerekir.4

Her ne kadar araştırmacılar hala neden bu kadar etkili

olduğunu araştırsalar da ön taahhüt gerçekten çok eski bir

taktiktir. Belki de tarihteki en ikonik ön taahhüt, Odyssey'in

antik anlatımında görülür. Hikayede Ulysses, gemisini ve

mürettebatını, denizcileri kıyılarına çekmesiyle bilinen büyülü bir şarkı söyleyen Sirenler diyarından geçirmelidir. Denizciler yaklaştıklarında, gemileri Sirenler'in kayalık sahillerinde enkaz haline gelir ve yok olur.

İlerideki tehlikenin farkında olan Ulysses, bu kaderden

kaçınmak için zekice bir plan yapar. Adamlarına Sirenler'in

çağrısını duymamaları için kulaklarını balmumuyla tıkamalarını söyler. O güzel şarkıyı duymak isteyen Ulysses'in kendisi hariç, herkes Ulysses'in emrine itaat eder.

Ancak Ulysses gemisini kayalara doğru yönlendirmek

veya Sirenler'e ulaşmak için denize atlamak üzere aklının çelineceğini biliyordu. Kendisini ve adamlarını korumak için,

mürettabata kendisini geminin ana direğine bağlamalarını;

ne söylerse veya ne yaparsa yapsın onu serbest bırakmamalarını ve gemi tehlikeden uzaklaşana kadar rotayı değiştirmemelerini söyler. Mürettebat Ulysses'in emirlerine uyar ve

1 62

P:163

On Taahhütlerin Gücü

gemi Sirenler'in kıyılarını geçerken o, şarkılarıyla geçici bir

deliliğe sürüklenir. Büyük bir öfkeyle adamlarına kendisini

bırakmalarını söyler fakat onlar ne Sirenler'i ne de kaptanlarını duyamadıkları için tehlikeyi güven içinde atlatırlar.

Homeros'un Odyssey'indeki Ulysses, bir ön taahhüt

yaparak Sirenlerin şarkısına direnir ve dikkat dağıtıcıdan

başanlı bir şekilde kaçınır.5

Bir \"Ulysses Anlaşması\", \"bir kişinin kendisini gelecekte

mecbur bırakması için tasarlanmış ve amaçlanmış, özgürce

alınmış bir karar\" olarak tanımlanır ve bugün hala kullanmakta olduğumuz bir ön taahhüt çeşididir.6 Örneğin, sağlıklı yargılarda bulunma yetimizi kaybetmemiz durumunda,

doktorumuz ve aile fertlerimize niyetlerimizi bildirmek için

gelişmiş sağlık hizmetleri yönergelerini önceden taahhüt

ederiz. Hayatımızın ileri dönemlerinde ihtiyaç duyacağımız

parayı harcamadığımızdan emin olmak için, erken para çekme durumunda yüksek cezalar içeren emeklilik hesaplarına

1 63

P:164

Nir Eyal

para yatırarak fi nansal güvenliğimizi önceden taahhüt ederiz. Evlilik sözleşmesine bağlı olan ömür boyu sürecek bir

ilişkide vaat edilen sadakati arzularız.

Bu tür ön taahhütlar güçlüdür çünkü aklımız başımızdayken niyetlerimizi pekiştirir ve daha sonra kendi çıkarlarımızın aksine hareket etme ihtimalimizi azaltır. Tıpkı hayatımızın diğer alanlarında ön taahhütlerde bulunduğumuz

gibi, bunları dikkat dağıtıcılara karşı saldırımızda da kullanabiliriz.

Bir ön taahhüdü ortava kovmanm en etkili zamam,

Pürdikkat Modell'nln ilk üç vönünü ele aldıktan sonrasıdır.

Birinci kısımda öğrendiğimiz gibi, bizi dikkat dağınıklığına

yönlendiren içsel tetikleyicilerle temel olarak ilgilenmediysek başarısızlığa hazırlıklı olmalıyız. Benzer şekilde, ikinci

kısımda öğrendiğimiz gibi, dikkat çekiciler için zaman ayırmazsak da ön taahhütlerimiz işe yaramaz. Son olarak, bir

ön taahhütte bulunmadan önce bize hizmet etmeyen dışsal

tetikleyicileri ortadan kaldırmazsak, muhtemelen işe yaramayacaktır. Ön taahhütler dikkat dağıtıcılara kapılmamızı

engelleyen son savunma hattıdır. Önümüzdeki birkaç bölümde, yolumuza devam etmek için kullanabileceğimiz ön

taahhüdün üç çeşidini inceleyeceğiz.

UNUTMAYIN!

• Pürdikkat olmak sadece dikkat dağıtıcıları dışarıda tutmaya

ihtiyaç duymaz. Ayrıca kendimizi dizginlemeyi de gerektirir.

• Ön taahhütler, dikkat dağıtteıların olasılığını azaltabilir. Önceden verdiğimiz kararlara bağlı kalmamıza yardımcı olurlar.

• Ön taahhütler ancak diğer ü� pürdikkat stratejisi uygulandıktan sonra kullanılmalıdır. ilk üç adımı atlamayın.

1 64

P:165

23. Bölüm

Dikkat Dağıtıcl lar1 Çaba

••

Anıa,malarıyla Onleme

David Krippendorf ve Ryan Tseng isimli mucitler gece geç

saatlerde düşkün oldukları yiyecekleri atıştırma gibi istenmeyen alışkanlıklarını durdurmanın basit bir yolunu buldular. kSafe (eski adıyla Kitchen Safe)* adlı cihazları, kapağında

zamanlayıcı kilidi olan plastik bir kaptır.

Sizi cezbeden atıştırmalıkları (kişisel favorim Oreo bisküvileri gibi) bu kaba koyar ve kSafe zamanlayıcısını, süre dolana kadar kilitli kalacak şekilde ayarlarsınız. Elbette kabı bir

çekiçle parçalayabilir veya koşup marketten daha fazla bisküvi alabilirsiniz fakat bu ekstra çaba bu seçeneklerin yapılma olasılığını azaltır. Krippendorf ve Tseng'in fikri o kadar

ilgi çekiciydi ki Shark Tank** adlı realite şovunda bir anlaşma

kazandı ve ürün şimdilerde Amazon'da dört yüz civarı beş

yıldızlı yorum almış durumda.'

KSafe bir ön taahhüt örneğidir. Özellikle, çaba anlaşma-

* Mutfak Kasası. -yhn

Yaratıcı bir fikri olan kişilerin yatırımcılardan sermaye kazanabilmek

için ürünlerini sunduğu bir gösteri programı. -yhn

1 65

P:166

Nir Eyal

sının -istenmeyen bir davranışı gerçekleştirmek için gerekli

çaba miktarının artırılmasını içeren bir tür ön taahhüt- faydasını gösterir. Bu tarz bir ön taahhüt pürdikkat olmamız

için bize yardım edebilir.

Çaba anlaşması, istenmeyen davramşlafl

gerçekleştirmesi daha zor hôle getirerek dikkat

dağıtmlafl önler.

Dijital cihazlarımızla çaba anlaşması yapmamız için birbirleriyle rekabet eden yeni ürün ve hizmetlerde bir patlama yaşıyoruz. Örneğin, ne zaman dizüstü bilgisayarımda yazsam SelfControl uygulamasına tıklıyorum, 2 bu uygulama Facebook ve

Reddit gibi dikkatimi dağıtan sitelere ve e-posta hesabıma girmemi engelliyor. Bu siteleri ihtiyaç duyduğum süre boyunca,

genellikle kırk beş dakika ila bir saatlik artışlarla, engelleyecek

şekilde ayarlayabilirim. Freedom isimli bir başka uygulama3

biraz daha gelişmiştir ve sadece bilgisayarımda değil, mobil

cihazlarımda da potansiyel dikkat dağıtıcıları engeller.

Forest, kendimi neredeyse her gün kullanırken bulduğum, belki de en sevdiğim dikkat dağıtıcıları engelleme

uygulamasıdır.4 Ne zaman telefonumda dikkatimin dağılmasını engellemek için kendimle çaba sözleşmesi yapmak

istesem Forest uygulamasını açar ve istemediğim uzunlukta

telefonsuz geçecek süreyi ayarlarım. Plant adlı butona tıklar

tıklamaz ekranda küçük bir fide belirir ve zamanlayıcı geriye

doğru saymaya başlar. Zaman dolmadan telefonumda başka

bir göreve geçmeye kalkarsam sanal ağacım ölür. Bu minik

sanal ağacı öldürme fikri, kendimle yaptığım anlaşmanın

gözle görülür bir hatırlatıcısı olan uygulamadan çıkmam için

ortaya beni caydıracak kadar fazladan ekstra çaba koyar.

Apple ve Google da kendi işletim sistemlerine çaba anlaşması özellikleri ekleyerek dijital dikkat dağıtıcılara karşı

1 66

P:167

Dikkat Dağıtıcıları Çaba Anlaşmalarıyla Önleme

savaşa katılıyor. Apple'ın iOS 12 sürümü Atıl Süre özelliğiyle kullanıcıların belirli uygulamalar için zaman kısıtlaması

yapabilmelerine olanak tanır.5 Eğer kullanıcılar belirlenmiş

saatler içinde listedeki uygulamalardan birine girmeyi denerlerse telefonları, anlaşmayı bozmak istediklerini onaylamaları için ek bir adıma yönlendirir. Google'ın Android'inin

yeni versiyonları benzer özellikteki Dijital Denge uygulamasıyla birlikte geliyor.

Bir parça fazladan çaba eklemek bizi bir dikkat dağıtıcıya değip değmeyeceğini sormaya zorlar. İster kSafe gibi bir

ürün isterse de Forest gibi bir uygulamayla olsun, kendimizle

yaptığımız çaba anlaşmaları bunlarla sınırlı değildir; onları

yapmanın hayli etkin bir başka yolu da diğer insanlarla anlaşmalar yapmaktır.

Forest uygulaması telefonunuzda çaba anlaşması

yapmanın basit bir yoludur.

1 67

P:168

Nir Eyal

Önceki nesillerde sosyal baskı bizim görevi sürdürmemize

yardım ediyordu - kişisel bilgisayarın icadından önce masalarımızda oyalandığımız herkes tarafından görülebiliyordu.

Sports lllustrated veya Vogue okumak veya telefonumuzda bir

arkadaşımızla uzun hafta sonumuzun ayrıntılarının üzerinden geçmek, iş arkadaşlarımıza tembellik yaptığımızın sinyallerini net bir şekilde gönderiyordu.

Bugün bunun aksine ofiste neyi kaydırdığımızı veya neye

tıkladığımızı çok az kişi görebilir. Kendimizi, dizüstü bilgisayarımıza gömülmüş bir şekilde spor skorlarını, haber akışlarını veya ünlülerin dedikodu haberlerini kontrol ederken

buluruz. Yanımızdan geçen biri için bu aktiviteler rekabetçi

bir araştırma ya da satış potansiyellerini takip etmek gibi görünebilir. Ekranlarımızın gizliliğiyle kamufle olarak, görevi

sürdürmek için gereken sosyal baskı da yok olur.

Uzaktan çalışırken sorun daha da şiddetli hale gelir. Evden çalışmaya eğilimli olduğumdan, yazmam gerektiğini

bildiğim halde yoldan çıkmanın çok kolay olduğunu görebiliyorum. Odaklanmış olarak kalmakta sorun yaşadığım

zamanlarda sosyal baskıyı biraz geri getirmek yardımcı olur

muydu? Bu soruyu test etmek istedim ve yazar olan arkadaşım Taylor'dan benimle birlikte çalışmasını rica ettim.

Çoğu sabah, evimdeki ofisimde bitişik masalarda oturduk

ve kırk beş dakikalık zaman dilimlerinde çalışmaya karar

verdik. Özellikle kendimi enerjimi kaybederken bulduğum

zamanlarda onu hırsla çalışırken görmek ve onun beni görebileceğini bilmek, yapmam gerektiğini bildiğim işi yapmaya

devam etmemi sağladı. Odaklanma gerektiren bir iş için bir

arkadaşla birlikte zaman planlaması yapmanın yapılması gereken en önemli şeyi yapmaya bağlı kalmak için etkili bir yol

olduğu kanıtlandı.

Peki ya uyumlu bir programı olan bir arkadaş bulamazsanız? Taylor bir konferansta konuşmak için bir haftalığına

1 68

P:169

Dikkat Dağıtıcıları Çaba Anlaşmalarıyla Önleme

gittiğinde başka biriyle çaba anlaşması yapmayı yeniden deneyimlemem gerekti. Neyse ki, Focusmate'i buldum. Dünyadanın dört bir yanından insanların odaklanmış kalabilmelerine yardımcı olma vizyonuyla, birebir video konferans

hizmeti aracılığıyla çaba anlaşmalarını kolaylaştırıyor.

Taylor uzaktayken Focusmate.com adresine üye oldum

ve Martin isimli tıp öğrencisi bir Çek'le eşleştirildim. Planlanmış zamanımızda birlikte çalışmak için beni beklediğini

bildiğimden, onu yarı yolda bırakmak istemedim. Martin

insan anatomisini ezberlemek için sıkı çalışırken ben de yazıma odaklandım. İnsanların görüşmelerini ekmesini engellemek için katılımcılar odak arkadaşları hakkında bir yorum

bırakmaya teşvik edilir.*

Çaba anlaşmaları, elimizdeki görevi bırakma olasılığımızı

azaltır. Bunları ister arkadaşlarımız ya da meslektaşlarımızla, isterse de Forest, SelfControl, Focusmate veya kSafe gibi

araçlarla yapalım, çaba anlaşmaları dikkatimizin dağılmasını

önlemek için basit ama oldukça etkili bir yöntemdir.

U N UTMAYI N!

• Bir �aba anla,ması, istenmeyen davranı,ları yapmayı zorıa,tırarak dikkat dağıtıcıları önler.

• Ki,isel bilgisayar �ağında, görevi sürdürmemizi sağlayan

sosyal baskı büyük öl�üde ortadan kalkmı,tır. Kimse sizin

ne üstünde çalıştıgınızı göremez, dolayısıyla tembellik yapmak kolaylaşır. Belirli bir süre boyunca bir meslektaşın veya bir arkadaşın

yanında çalışmak oldukça etkili bir çaba anlaşması olabilir.

• T eknolopden uzak kalmak i�in teknolopyi kullanabihrsiniz.

Self(ontrol, Forest ve Focusmate gibi uygulamalar çaba anlaşmaları

yapmanıza yardım edebilir.

* Bu hizmeti o kadar çok sevdim ki Focusmate'e yatının yapmaya karar

verdim.

1 69

P:171

24. Bölüm

Dikkat Dağıtıcı ları Bedel

Anıa,malarıyla Engel leme

Bir bedel anlaşması, yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapmaya

teşvik etmek için ortaya para koymayı içeren bir ön taahhüt

biçimidir. Amaçladığınız şeye bağlı kalırsanız para sizde kalır

fakat dikkatiniz dağılırsa parayı kaybedersiniz. Kulağa sert

geliyor fakat sonuçlar hayret vericidir.

New England ]ournal of Medicine* dergisinde yayımlanan

bir araştırma, sağlıksız alışkanlıklarını bırakmaya çalışan üç

grup sigara içiciyi inceleyerek bedel anlaşmalarının gücünü göstermiştir.' Çalışmada, kontrol grubuna, sigarayı bırakmayı teşvik etmek için eğitici bilgiler ve bedava nikotin

bantları gibi geleneksel yöntemler sunuldu. Altı ay sonra,

kontrol grubundaki insanların yüzde 6'sı sigarayı bıraktı.

\"Ödül grubu\" olarak adlandırılan diğer gruba altı ay sonra

sigarayı bırakmış olurlarsa 800 dolar teklif edildi - yüzde

ıisi başarılı oldu.

Ancak üçüncü grup katılımcılar en ilginç sonuçları vermişti. Bu gruba \"depozito grubu\" deniyordu ve altı ay sonra sigarayı bırakmaları karşılığında kendi paralarından 150

* New England Tıp Dergisi. -yhn

171

P:172

Nir Eyal

dolarlık bir ön taahhüt depozitosu ödemeleri gerekiyordu.

Ancak ve ancak hedeflerine ulaştıkları takdirde 150 dolarlık

depozitoyu geri alabileceklerdi. Paralarını geri almanın yanı

sıra, depozito grubundan başarılı olan katılımcılara işverenleri tarafından 650 dolarlık (\"ödül\" katılımcılarına sunulan

800 doların aksine) bir bonus ödül verilecekti.

Sonuçlar? Depozit yatırmayı kabul edenlerin yüzde 52'si

şaşırtıcı bir şekilde hedeflerine ulaşmayı başardı! Daha büyük bir ödülün başarı için daha fazla motivasyona yol açması

gerektiği düşünülebilir, o zaman neden 800 dolar kazanmak

650 dolar artı 150 dolarlık depozitoyu kazanmaktan daha az

etkili oldu? Belki de depozito grubundaki katılımcılar sigarayı bırakmak için en baştan daha hevesliydiler? Bu potansiyel

önyargıyla mücadele etmek için, çalışmanın yazarları sadece

her iki test grubunda da olmak isteyen içicilerin verilerini

kullandılar.

Sonuçları açıklamak için çalışmanın yazarlarından biri,

\"İnsanlar kazanmaktan ziyade kayıpları önleme konusunda genellikle daha motive olurlar,\" diye yazdı. Kaybetmek,

kazanmanın sevincinden daha fazla acı verir. Bu mantıksız

eğilim, davranışsa} ekonominin köşe taşlarından biri olan

\"kayıptan kaçınma\" olarak bilinir.

Kayıptan kaçınma gücünden olumlu bir şekilde nasıl

yararlanılacağını öğrendim. Birkaç yıl önce düzenli olarak

egzersiz yapmamak için bulduğum bahanelerin sayısından

bıkmıştım. O dönemde spor salonuna gitmek daha kolay

olamazdı - tam donanımlı tesis yaşadığım binadaydı. Gitmediğim için ne trafiği ne de üyelik ücretlerini suçlayabilirdim

çünkü üyelik orada yaşayanlar için ücretsizdi. Uzun bir yürüyüş bile hiçbir şey yapmamaktan daha iyiydi. Yine de antrenmanlarımı ekmek için bir şekilde bahaneler buluyordum.

Kendimle bir bedel sözleşmesi yapmaya karar verdim. Zaman sınırlı programımda yer ayırdıktan sonra, yüz dolarlık

gıcır gıcır bir banknotu duvarımdaki takvimime, yaklaşan

172

P:173

Dikkat Dağıtıcıları Bedel Anla?malarıvla Engelleme

antrenman zamanının yanına yapıştırdım. Sonra doksan dokuz sente bir çakmak aldım ve yanına yerleştirdim. Her gün

seçim yapmam gerekiyordu: Ya egzersiz yaparak kalorileri ya

da yüz dolarlık banknotu yakacaktım. Belgeli bir şekilde hastalanmadığını sürece, kendime izin verdiğim seçeneklerim

sadece bu ikisiydi.

Ne zaman kendimi önemsiz bahaneler üretirken bulsam,

kendime ve sağlığıma verdiğim ön taahhüdü hatırlatacak

çok net bir dışsal tetikleyicim vardı. Ne düşündüğünüzü biliyorum: \"Bu çok aşın! Parayı öylece yakamazsın!\" Kastettiğim

şey tam olarak bu işte. Bu \"ya onu yak ya da bunu\" tekniğini

üç yıldan fazladır kullanıyorum ve yüz dolan hiç yakmadan

on kilo kas kazandım.

\"Ya onu yak ya da bunu\" takvimim sabah ilk gördüğüm

şeylerden biri. Bana ya kalorileri mi ya da yüz dolarlık

banknotu yakmam gerektiğini hatırlatıyor. *

* Eğer merak ettiyseniz R \"koşu (run)\", L \"kaldırma (lifting)\" (ağırlık

kaldırma gibi), S \"sürat koşusu (sprints)\", W \"yürüme (walk)\" ve onay

işareti ise o günkü yazımı yazdığımı gösteriyor.

173

P:174

Nir Eyal

Benim \"ya onu yak ya da bunu\" yöntemimde örneklendiği

gibi, bir bedel anlaşması dikkat dağıtıcılara bir bedel koyarak

bizi eyleme bağlar. Fakat bir bedel anlaşması sigara bırakma,

kilo kaybı veya spor hedefleriyle sınırlı olmak zorunda değildir; aslında bu konuyu profesyonel hedeflerime ulaşmak açısından da başarılı buldum. Bu kitap için neredeyse beş yıllık

bir araştırma yaptıktan sonra artık kelimelere dökme zamanının geldiğini biliyordum, fakat her gün yazmaya başlamak

zor geldi ve kendimi her gün çevrimiçi ve çevrimdışı şekilde daha fazla araştırma yaparken buldum. Daha da kötüsü,

kendimi yazma hedeflerimle tamamen ilgisiz olan medyayı

tüketmekten birkaç tık uzakta gördüm. Açık bir şekilde, bir

dikkat çekiciye ulaşmıyordum.

En sonunda, yanlış başlangıçlarını, yarım bırakılmış bölümler ve tamamlanmamış taslaklar gibi şeylerden bıkmıştım. Bu işte payım olduğuna karar verdim ve bu kitabı tamamlama yönündeki önemli hedefime dair sorumluluğu

almak için bir bedel anlaşması yapmaya karar verdim.

Arkadaşım Mark'tan bedel anlaşmamda benim hesap sorucu ortağım olmasını istedim; belirlenmiş bir tarihe kadar

bu kitabın ilk taslağını bitirmemiş olursam ona ıo bin dolar

ödeyecektim. Bunun düşüncesi midemi ağrıttı - eğer parayı

kaybedersem kırkıncı doğum günüm için ayırdığım tatil parası elden gidecekti; yeni bir ayarlanabilir masa için ayrılmış

fonum gidecekti; en yıkıcı olanı da başarmayı çok istediğim

bir hedef olan kitabı tamamlama işi elden gidecekti.

Bedel anlaşması etkilidir çünkü uzak bir geleceğin aksine

kaybetmenin acısını şimdiki ana taşır. Ayrıca sonuç canınızı

yaktığı sürece dolar miktarının bir önemi yoktur. Benim için

bedel anlaşması mucize gibi çalışıyor, ortada kaybedecek çok

fazla şey olduğunu bilmek bana vites yükselttirdi. Haftada

altı gün en az iki saat dikkat dağıtıcılar olmadan yazma taahhüdü verdim, bunu zaman sınırlı planıma ekledim ve her

1 74

P:175

Dikkat Dağıtıcıları Bedel Anlaşmalarıyla Engelleme

gün işe koyuldum. Sonunda param (tatil ve ayarlanabilir masam da) bende kaldı ve siz şu anda bu çalışmamın sonucunu

okuyorsunuz.

Bu noktada, bedel anlaşmalarının dikkat dağıtıcılara karşı aşılmaz bir savunma olduğunu düşünebilirsiniz. Neden

her zaman dikkat dağınıtıcıların bedelini işlerin her zaman

yolunda gideceği kadar yüksek yapmıyorsunuz? işin doğrusu, bedel anlaşmaları herkese ve her duruma uygun değildir.

Her ne kadar bedel anlaşmaları çok etkili olabilseler de bazı

uyanlarla birlikte gelirler. Bedel anlaşmalarından en iyi deneyimi elde edebilmek için bunların tehlikelerine karşı uyanık ve planlı olmalıyız:

TEHLİKE 1: KAÇAMAYACAGINIZ DIŞSAL TETİKLEYİCİLERLE

DAVRANIŞLARI DEGİŞTİRMEK İÇİN BEDEL ANLAŞMALAR!

UYGUN DEGİLDİR

Bedel anlaşmalarıyla değiştirilmeye uygun olmayan belli

bazı davranışlar vardır. Bu tür bir ön taahhüt, davranışla ilişkili dışsal tetikleyicileri ortadan kaldıramayacağınız zamanlarda önerilmez.

Örneğin, tırnak yemek, kırılması çok zor bir alışkanlıktır

çünkü bu alışkanlığı olanlar ellerinin farkına vardıkları sürece bunu yapmaları için akıllan çelinir. Bu tarz vücut odaklı

tekrarlayan davranışlar bedel anlaşmaları için uygun değildir. Benzer şekilde, size sürekli olarak \"çok sevimli\" yavru

köpeklerin fotoğraflarını göstermeye çalışan iş arkadaşınızın

yanında ciddi odaklanma isteyen büyük bir projeyi bitirmeye çalışmak da mantıksızdır. Bedel anlaşmaları sadece dışsal

tetikleyicileri görmezden gelebileceğiniz veya ortadan kaldırabildiğiniz zaman işe yarar.

175

P:176

Nir Eyal

TEHLİKE 2: BEDEL ANLAŞMALAR! SADECE KISA SÜRELİ

GÖREVLER İÇİN KULLANILMALIDIR

Benim \"ya onu yak ya da bunu\" tekniği gibi bedel anlaşmaları

iyi çalışır çünkü kısa süreli motivasyon gerektiriyor - diğer

örnekler spor salonuna kısa bir yürüyüş, iki saat yazmaya

odaklanmak veya sigara aşermesi için \"dürtü dalgasında sörf

yapma\" olabilir. Eğer bir anlaşmayla çok uzun süre bağlanırsak onu cezalandırmayla ilişkilendirmeye başlarız ki bu da,

görev veya hedefe yönelik kızgınlık oluşması gibi bir ters etki

yapar.

TEHLİKE 3: BİR BEDEL ANLASMASINA GİRMEK

'

ÜRKÜTÜCÜDÜR

Ne kadar etkili olduklarını bilmelerine rağmen çoğu insan,

kendi hayatlarında bir bedel anlaşması yapma fikrinden çekinirler - en başta bende de oldu! \"Ya onu yak ya da bunu\"

rejimime bağlı kalmakta zorlandım çünkü bunun spor salonuna gitmek gibi rahatsız edici bir işi yapmam gerektiği

anlamına geldiğini biliyordum. Benzer olarak Mark'la el sıkışıp taslağı bitirmeye söz vermek beni terletti. Başarıyı daha

muhtemel kılan bir hedef belirleme tekniğine direnmenin

mantıksızlığını sonradan anladım.

Bir bedel anlaşmasma girerken biraz endişevıe

karşılaşmavı bek/evin ama vine de bunu vapm.

TEHLİKE 4: BEDEL ANLASMALARI KENDİ KENDİNİ YİYEN

'

İNSANLAR İÇİN UYGUN DEGİLDİR

Her ne kadar yukarıda anlatılan çalışma bugüne kadar yapılmış en başarılı sigarayı bırakma çalışmalarından biri olsa da

depozito grubundaki katılımcıların yüzde 48'lik kısmı amaç1 76

P:177

Dikkat Dağıtıcıları Bedel Anlaşmalarıvta Engelleme

larına ulaşamamıştı. Davranış değişikliği zordur ve bazı insanlar başarısız olur. Uzun dönemli davranış değiştirme için

herhangi bir program, şu ya da bu nedenden ötürü, pes etmeyecek kişileri içermelidir. Başarısızlıktan sonra kendimizi

nasıl toparlayacağımızı bilmek çok önemlidir - sekizinci bölümde öğrendiğimiz gibi, aksiliklere özeleştiri yerine özşefkatle yaklaşmak işleri tekrar rayına oturtmanın yoludur. Bir

bedel anlaşması yapmayı denerken kendinize karşı nazik olduğunuzdan emin olun ve her zaman yeniden deneyebilmek

için programı düzenleyebileceğinizi anlayın.

Bu dört tehlikeden hiçbiri bir bedel anlaşması yapmanın

yararlarını ortadan kaldırmaz. Aksine bunlar, iş için doğru

aracı kullandığımızdan emin olmamızı sağlayan önkoşullardır. Doğru şekilde kullanıldıklarında bedel anlaşmaları, dikkat dağıtıcılara bir bedel atayarak zor bir göreve odaklanmış

kalmanın hayli etkili bir yoludur.

U N UTMAYI N!

• Bedel anlaşmaları dikkatinizin dağılmasına bir bedel biçer.

Oldukça etkili bir motive edici olduğu gösterilmiştir.

• Bedel anlaşmaları en çok, dikkat dağıtıcılara sebep olan dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırdığınız zaman etkilidir.

• Bedel anlaşmaları dikkat dağıtıcılar geçici olduklarında en

iyi şekilde çalışır.

• Beden anlaşmalarına başlamak zor olabilir. Bir bedel anlaşması yapmaya korkarız çünkü yapmaktan korktuğumuz şeyi gerçekten

yapmak zorunda kalacağımızı biliriz.

• Bir beden anlaşması yapmadan önce özşefkat öğrenin.

1 77

P:179

25. Bölüm

Dikkat Dağıtıcı ları Kimlik

Anıa,malarıyla Önleme

Davranışlarımızı değiştirmenin en etkili yollarından biri

de kimliğimizi değiştirmektir. Hayır, bu bir tanık koruma

programına ya da ClA'e katılmayı gerektirmez. Daha ziyade,

modern psikolojinin de onayladığı gibi, kendimizi nasıl gördüğümüz konusunda ufak tefek değişikliklerin gelecekteki

davranışlarımız üstünde belirgin bir etkisi olabilir.

2oıı'de Stanford Üniversitesi'nden bir grup psikolog tarafından yürütülen bir deneyi düşünün.' Christopher Bryan

adında genç bir araştırmacı, bireyleri kendileri hakkında biraz farklı şekilde düşünmeye hazırlamanın etkilerini inceleyen bir araştırma tasarladı. ilk olarak kayıtlı seçmenlerden

oluşan iki gruptan yaklaşan seçimle ilgili soruları cevaplamalarını istedi. Bir grubun anket soruları \"oy vermek\" fiilini

içeriyordu - örneğin, \"Oy vermek sizin için ne kadar önemli?\" ikinci grup \"oy veren\" ismini içeren benzer sorulara cevap verdi - \"Oy veren kişi olmak sizin için ne kadar önemli?\"

gibi.2 ifade farklılığı küçük görünebilir fakat sonuçlar olağanüstüydü.

1 79

P:180

Nir Eyal

Ufak bir kelime değişikliğinin sonuçlarını ölçmek için,

araştırmalar daha sonra katılımcılara oy verme niyetlerini

sordular ve gerçekten söylediklerini yapıp yapmadıklarını

doğrulamak için halk oylama kayıtlarına çapraz karşılaştırma yaptılar.

Bryan ve eş yazarlar, Proceedings of the National Academy

of Sciences* tarafından yayımlanan bir makalede, sonuçların

\"şimdiye kadar nesnel olarak ölçülen seçmen katılımı üzerinde gözlemlenmiş en büyük deneysel etkiler arasında\" olduğunu yazdılar.3 \"Oy veren\" olmakla ilgili anketin gösterildiği

kişilerin, \"oy verme\" ihtimalleri sorulanlara göre oy verme

ihtimallerinin çok daha yüksek olduğunu bulmuşlardır.

Sonuçlar o kadar şaşırtıcıydı ki, araştırmacılar geçerliğini

ispat etmek için başka bir seçimde aynı araştırmayı tekrarladılar. Sonuçlar aynıydı: \"Oy veren\" grubu, \"oy verme\" grubuna göre daha çarpıcı derecede iyi performans gösterdi.

Bryan şu sonuca ulaştı: \"Oy verme, sadece basit bir davranış olarak değil de bir benlik ifadesi -kişinin temel karakterinin bir sembolü- olarak temsil edildiğinde insanların oy

verme olasılığı yükselir.\"

Benlik imgemizin davranışlarımız üzerinde büyük bir

etkisi ve oylama kabininin çok ötesinde sonuçlan vardır.

Kimlik, beynimizin başka türlü zor olan seçimleri önceden

yapmasına yardım eden ve böylece karar verme sürecini kolaylaştıran başka bir bilişsel kısa yoldur.

Kim olduğumuza dair algımız vaptığımız ,evi deği,tlrlr.

Kendimiz hakkında düşünme şeklimizin, dikkat dağıtıcılarla ve istenmeyen davranışlarla nasıl başa çıktığımız üzerinde büyük bir etkisi vardır. /oumal of Consumer Research•• de

\"' Ulusal Bilimler Akademisi Raporları. -çn

Tüketici Araştınnaları Dergisi. -çn

1 80

P:181

Dikkat Dağıtıcıları Kimlik Anlaşmalarıvla Önleme

yayımlanan bir çalışma, insanların baştan çıkarıcı şeylerle

karşılaştıklarında kullandıkları kelimeleri test etti.4 Deney

sırasında, bir gruptan sağlıksız yiyecekleri düşündüklerinde \"yapamam\" sözünü, diğer gruptansa \"yapmam\" sözünü

kullanmaları istendi. Çalışmanın sonunda katılımcılara ayırdıkları zamana teşekkür etmek için bir çikolata veya granola

ban teklif edildi. \"Yapmam\" grubundan nerdeyse iki kat daha

fazla katılımcı, kapıdan çıkarken daha sağlıklı olan seçeneği

tercih etti.

Araştırmanın yazarları bu farkı, \"yapamam\" demek yerine \"yapmam\" demenin getirdiği \"psikolojik güçlendirmeye\"

bağladı. Sonuçlar oylama araştırmasınındakilerle benzerdi:

\"Yapamam\" davranışla ilişkiliyken \"yapmam\" ise kişi hakkında bir şey söyler.

Dikkat dağıtıcıları önlemek amacıyla kimlik gücünden

yararlanmak için, gerçekten istediğimiz şeyin peşinden gitmemize yardım eden, benlik imgesine yapılmış bir ön taahhüt olan, benim \"kimlik sözleşmesi\" dediğim şeyin altına

girebiliriz.

\"Birinin vejetaryen olduğunu nasıl anlarsınız?\" diye eski

bir şaka vardır. Cevap: \"Merak etme, onlar sana söyler.\" Maratoncudan denizciye kadar \"vejetaryen\" kelimesini istediğiniz kadar değiştirebilirsiniz ve şaka yine de aynı kalır.

Beş yıl boyunca vejetaryendim. Etsiz beslenmeyi deneyen

herkes arkadaşların sürekli, \"Eti özlemiyor musun? Yani, tadı

çok güzel!\" diye sorduklarını bilir. Elbette eti özledim! Ancak, kendime vejetaryen demeye başladığımda, bir zamanlar

lezzetli gelen şey birdenbire başka bir şeye dönüştü. Bir zamanlar yemeyi sevdiğim şeyler artık tatsızdı çünkü kendimi

nasıl tanımladığımı değiştirmiştim. Et yiyemiyor değildim;

ben vejetaryendim ve vejetaryenlar et yemez.

Bu kimlik anlaşmasını yaptığım zaman, gelecekteki seçimlerimi kısıtlıyordum fakat artık ete hayır demek zor

181

P:182

Nir Eyal

gelmiyordu. Bir angarya ya da yük olmak yerine, basitçe

yaptığım bir şey oldu, kurallara uyan Müslümanların alkol

almadıkları ve dindar Musevilerin domuz eti yememeleri

gibi - sadece yapmıyorlar.

Davramşlartmızı kimliğimizle uvumlu hale getireret kim

olduğumuza dair inanetmıza davalı seçimler vapartz.

Bunu akılda tutarak, dikkat dağınıklığıyla savaşmaya yardımcı olmak için hangi kimliği üstlenmeliyiz? Sizin dikkatiniz

dağıtılamaz. Bu kitabın neden Pürdikkat olarak adlandırıldığı şimdi anlaşılmalıdır. Yeni lakabınıza hoş geldiniz! Kendinizi pürdikkat olarak düşünerek, yeni kimliğinizle kendinizi

güçlendirirsiniz. Bu kimliği, zamanınızı titizlikle planlamak,

her bildirime hemen cevap vermeyi reddetmek veya rahatsız

edilmek istemediğinizde ekranınıza bir işaret koymak gibi

\"garip\" şeyleri neden yaptığınızı diğerlerine açıklamak için

de kullanabilirsiniz. Bu davranışlar, dini kıyafetler giymek

veya belli bir diyeti uygulamak gibi kimliğimizin diğer ifadelerinden daha sıradışı değildir. Pürdikkat olmanın ve bundan gurur duymanın zamanı geldi!

Başkalarına yeni kimliğinizden bahsetmek, anlaşmanızı

sağlamlaştırmanın harika bir yoludur. Kaç dinin, mensuplarını inançlarını yaymak için teşvik ettiğini fark ettiniz mi?

Misyonerlik çalışması, mensup sayısını artırmanın bir yoludur fakat psikolojik açıdan konuşursak, inanmayanların

kiliseye katılmasından çok başka dinden çevirmek söz konusu. Son dönemde yapılan pek çok araştırmaya göre, başkalarına öğüt vermenin öğretmenin motivasyonu ve sadakati

üstünde büyük etkisi olabilir. Araştırmacılar Lauren Eskreis-Winkler ve Ayelet Fishbach, iş arayan işsizlerden okulda

zorluk yaşayanlara kadar çeşitli gruplar üzerinde çalışmalar

yürüttü. Sonuçlar, tutarl ı bir şekilde, başkalarına öğretme1 82

P:183

Dikkat Dağıtıcıları Kimlik Anlaşmalarıvla Önleme

nin, bir uzmandan eğitim almaya kıyasla, öğretmenin kendi

davranışlarını değiştirmesi için daha fazla motivasyon sağladığını gösterdi.s

Fakat kendimizin henüz tam olarak anlayamadığı bir şeyi

başkalarına öğretme hakkımız var mı? Biz mükemmel olmaktan uzakken başkalarına öğüt vermeli miyiz? Çalışmalar,

kendi yaşadığımız güçlükleri kabul ettiğimizde, başkalarına

bir şeyler öğretmenin gelecekteki davranışımızı değiştirmede daha da etkili olabileceğini gösteriyor.6 MJT Sloan Management Review dergisinde Eskreis-Winkler ve Fishbach'ın belirttiği gibi, insanlar geçmişteki hatalarını itiraf ettiklerinde,

kendileri hakkında olumsuz bir benlik imgesi geliştirmeden

nerede yanlış yaptıklarını algılayabilirler.7 Daha doğrusu, diğer insanların aynı hataları önlemelerine yardımcı olma eyleminin gösterdiği gibi, öğretmek bizim farklı bir kimlik inşa

etmemizi sağlar.

Kimliğimizi güçlendirmenin diğer bir yolu da ritüellerdir.

Dine tekrar bir bakalım. Pek çok dini uygulama kolay değildir, en azından mensup olmayanlar için. Mekke'ye doğru

günde beş kez namaz kılmak veya her yemekten önce emredilen duaları okumak çaba gerektirir. Yine de kurallara bağlı

mensuplar için bu rutinler, hatasız ve sorgulamadan yaptıkları şeylerdir. Ya zor görevleri tamamlamak için bu adanmışlığın bir kısmından faydalanabilirsek? Gerçek bir inananın

disipliniyle istediğiniz her şeye odaklanabilme sabrınız olduğunu bir hayal edin.

Yeni araştırmalar, işyerinde veya günlük yaşamda dini olmayan ritüellerin güçlü bir etkisi olabileceğini öne sürüyor.

Harvard işletme Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Francesca

Gino ve meslektaşları tarafından. yürütülen bir çalışma, kilo

vermeye çalışan insanları inceleyerek ritüellerin özdenetimi

nasıl etkilediğini araştırdı. 8 Çalışmalarındaki ilk gruba beş

gün boyunca ne yediklerine dikkat etmeleri söylendi. ikinci

1 83

P:184

Nir Eyal

gruba üç aşamalı bir yemek öncesi ritüeli öğretildi: İlk olarak,

yiyeceklerini kesmeleri gerekiyordu; ikinci olarak, parçalan

tabağa simetrik olarak yerleştireceklerdi ve üçüncü olarak,

yemeden önce her parçaya üç kez çatallanyla vuracaklardı.

Evet aptalca, fakat şaşırtıcı derecede de etkili. Katılımcılardan yemek öncesi ritüelleri uygulayan katılımcılar \"dikkatli

grubu\"na kıyasla, ortalama olarak daha az kalorili, daha az

yağ ve daha az şeker yedi.

Profesör Gino, ritüellerin \"zaman kaybı gibi görünebileceğine\" inanıyor. \"Yine de araştırmamız, bunların oldukça

güçlü olduğunu gösteriyor.\" Ayrıca şunu da ekliyor: \"Yılların

gelenekleri gibi kök salmış olmasalar da basit ritüeller kişisel

disiplin ve özdenetim oluşturmaya yardım edebilir.\"*

Her ne kadar geleneksel bilgiler inançlanmızm

davramşlanmızı şeklllendlrdiğlnl söylese de bunun

tersi de doğrudur.9

Ritüellerin öneminin kanıtı, ikinci kısımda tarif edildiği gibi,

düzenli bir programı takip etme fikrini destekler. Planlarımıza ne kadar bağlı kalırsak kimliğimizi o kadar güçlendiririz.

Ayrıca kimliğimizi bize hatırlatması için hayatımıza başka

ritüelleri de dahil edebiliriz. Örneğin, her sabah bir dizi kısa

mantrayı tekrar etme ritüelim var. Onları yıllar içinde topladım ve her gün çalışmaya başlamadan önce tekrar ederim.

William James'in \"Bilge olma sanatı neyi gözden kaçıracağını

bilme sanatıdır,\" sözü gibi, bu tartışmasız bilgelik parçalarını

hızlıca okumak ritüel yoluyla kimliğimi pekiştiriyor.10

Ayrıca kendimi pürdikkat diye etiketlemek için de fırsatlar buluyorum. Mesela, evde çalışırken, odaklanma gereken

bir çalışma zamanına başlamadan önce, eşime ve kızıma

* Ritüeller özdenetim inşa etmek isteyen kişilere yardımcı olabilirken,

herkese göre değildir. Yeme bozukluğu hastalığıyla mücadele eden

insanlara yiyeceklerle il�ili ritüclistik davranışlar tavsiye edilmez.

1 84

P:185

Dikkat Dağıtıcıları Kim/ık Anlaşmalanvıa Önleme

pürdikkat olacağımı söylüyorum. On sekizinci bölümde öğrendiğiniz gibi, odaklanma zamanımda benimle iletişime

geçebilecek herhangi bir kişiye, bunu bildiren otomatik bir

cevap göndermek için telefonumun \"Rahatsız Etme\" özelliğini kullanıyorum. Hatta aynaya baktığımda veya bana birisi

tişörtümü sorduğunda kimliğimi pekiştirmek için, göğsüne

PÜRDİKKAT yazısı basılmış tişörtler bile bastırdım.

Kimlik anlaşmaları yaparak istediğimiz benlik imgesini

inşa edebiliriz. Davranış ister ne yediğimizle ister başkalarına nasıl davrandığımızla isterse de dikkat dağıtıcıları nasıl

yönettiğimizle ilgili olsun, bu teknik değerlerimizi yansıtacak şekilde davranışlarımızı şekillendirmeye yardımcı olabilir. Sıklıkla kimliğimizin sabit olduğunu varsaysak da benlik

imgemiz değişkendir ve zihnimizdeki bir fazlası değildir. Bu

bir düşünme alışkanlığıdır ve öğrendiğimiz gibi, alışkanlıklar

daha iyiye doğru değiştirilebilir.

Artık Pürdikkat Modeli'nin dört kısmını da bildiğinize

göre bu stratejileri eyleme dönüştürmeye hazırsınız. Modelin dört kısmını (dikkat çekiciler/dikkat dağıtıcılar, içsel

tetikleyiciler/dışsal tetikleyiciler) ortaya çıkarabildiğinizden

emin olun, böylece modeli hem başkalarıyla paylaşabilirsiniz

hem de dikkat dağıtıcılarla mücadele ettiğiniz bir sonraki seferde ona hazır erişiminiz olur.

Şimdiye kadar pürdikkat olmak için neler yapabileceğinize odaklandık. Fakat başka insanlarla birlikte çalıştığımızı ve

yaşadığımızı kabul etmeliyiz. Bir sonraki kısımda işyeri kültürümüzün dikkat dağıtıcıları nasıl etkilediğine bakacağız.

Sonra, çocukların neden dikkat dağıtıcıları aşırı derecede

kullandıklarını ve onların \"psikolojik besinlere\" duydukları

ihtiyaçlarından neler öğrenebileceğimize bakacağız. Son olarak, arkadaşlarımız ve sevdiklerimiz etrafında nasıl pürdikkat olabileceğimizi keşfedeceğiz ve onların da odaklanmasına yardım edeceğiz.

1 85

P:186

Nir Eyal

UNUTMAYI N!

• Kimhğimiz, davranı,ımızı büyük öl�üde etkiler. insanlar eylemlerini kendilerini nasıl gördükleriyle bağlama eğilimindedir.

• Bir kimlik anla,ması, bir benlik imgesine kar,ı yapılan bir

ön taahhüttür. Kimliğinize uygun davranarak dikkat dağınıklığını

önleyebilirsiniz.

• Bir isim olun. Kendinize bir lakap takarak, kendinizi isimlendirdiğiniz şeye uygun davranışları sergileme olasılığınız artar. Kendinize

\"pürdikkat\" deyin.

• Başkalarıyla paylaşın. Başkalarına bir şeyler öğretmek, hôlô

zorluk yaşıyor olsanız bile, bağlılığınızı pekiştirir. Pürdikkat olmanın

önemli bir yolu, bu kitaptan öğrendiklerinizi ve hayatınızda yaptığınız değişiklikleri arkadaşlarınıza anlatmaktır.

• Ritüeller oluşturun. Mantraları tekrar etmek, zaman sınırlı bir

programı takip etmek veya başka rutinleri sergilemek, kimliğinizi

pekiştirir ve gelecekteki eylemlerinizi etkiler.

1 86

P:187

Kısım 5

• • • •• •

ISYERINIZ NASIL PURDIKKAT

. ... . . .

OLACAGINIZ HALE GETiRi LiR?

P:189

26. Bölüm

Dikkat Dağınıkhğı i,ıev

Bozukluğunun Bir ı,aretidir

Modem çalışma alanlan sürekli bir dikkat dağınıklığı kaynağıdır. Bölünmemiş bir dikkat gerektiren bir proje üzerinde

çalışmayı planlarız fakat patronumuzdan gelen bir taleple

dikkatimiz dağılır. Bir saatlik odaklanmış çalışma zamanı

ayırırız ama başka bir \"acil\" toplantı bizi içine çeker. Mesai

saatleri dışında ailemiz veya arkadaşlarımızla bir arada olmaya zaman ayırırız fakat gece geç saatte video konferans

toplantısına çağrılırız.

Her ne kadar daha önceki bölümlerde, zaman sınırlaması, program senkronizasyonu ve işyerindeki dışsal tetikleyicilerin izini sürme gibi çeşitli taktikleri tartışmış olsak da

bazılarımız için sorun, yeteneklerimizi geliştirmekten daha

büyüktür.

Dikkat dağıtıcıları kontrol etmeyi kendi başımıza öğrenmek önemli olsa da işimiz, sürekli olarak planlarımızı kesintiye uğratmakta ısrar ettiğinde ne yapacağız? Sürekli olarak

dikkatimiz dağılırken, kariyerimiz için, şirketlerimizden

bahsetmiyorum bile, en iyi olanı nasıl yapabiliriz? Günümü1 89

P:190

Nir Eyal

zün her zaman çcvrimiçi olunan çalışma ortamı, kaçınılmaz

yeni normal mi yoksa bunun daha iyi bir yolu var mı?

Birçoğuna göre sorunun kaynağı çeşitli teknolojilerin benimsenmesi gibi görünmektedir. Nihayetinde e-posta, akıllı telefonlar ve grup sohbetleri gibi teknolojiler işletmeler

arasında yaygınlaştıkça, çalışanların yöneticilerin isteklerini onlar istediği anda sunmak için bu araçları kullanmaları beklenir oldu. Ancak yeni araştırmalar, işyerinde neden

dikkatimizin dağıldığına ilişkin daha derin bir sebebi ortaya

çıkarıyor.

Birinci kısımda öğrendiğimiz gibi, pek çok dikkat dağıtıcı

psikolojik huzursuzluktan kaçma ihtiyacından kaynaklanır.

Peki, modem zaman çalışanlarını bu kadar huzursuz yapan

nedir? Bazı kuruluşların, çalışanlarının büyük bir acı içinde

hissetmelerine neden olduklarına dair sağlam kanıtlar vardır. Hatta Londra College Üniversitesi'nden Stephen Stansfeld ve Bridget Candy tarafından 2006'da yapılan bir meta

analiz çalışmasında belli bir çalışma ortamının gerçekten de

klinik depresyona neden olabileceği bulundu.1

Stansfeld ve Candy'nin çalışması, ekip arkadaşlarının

beraber ne kadar iyi çalıştıkları, sosyal destek seviyesi ve iş

güvenliği gibi işyerinde depresyona neden olabileceğinden

şüphelendikleri birkaç potansiyel faktörü inceledi. Her ne

kadar bu faktörler su sebili başında ya da kahve molası esnasında sıklıkla konuşulan konular olsa da her birinin ruh

sağlığıyla çok az ilişkisi olduğu kanıtlandı.

Bununla beraber, işyerinde depresyon geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu öngören iki özel durum buldular. Stansfeld bana, \"Ne yaptığınız çok fazla önemli değil,

fakat daha ziyade hangi iş ortamında yaptığınız önemli,\"

demişti.2

İlk durum, araştırmacıların yüksek \"iş gerginliği\" dediği

şeyi içeriyor. Bu faktör, çalışanlardan yüksek talepleri karşı190

P:191

Dikkat Dağımklığı işlev Bozukluğunun Bir işaretidir

lamalarının beklendiği fakat sonuçları kontrol etme yetilerinin olmadığı ortamlarda görüldü. Stansfeld, bu gerginliğin

hem beyaz hem de mavi yakalı işlerde hissedildiğini ekledi

ve bu hissi, işler ters gittiği zaman bile üretim hızını ayarlamanın mümkün olmadığı bir fabrika üretim hattında çalışmaya benzetti. 1 Love Lucy'nin klasikleşmiş bir bölümünde,

çikolata fabrikasında çalışan Lucille Ball gibi, ofis çalışanları

da bir taşıyıcı bant boyunca hızla ilerleyen paketlenmemiş

çikolatalar gibi, e-postalardan veya acele görevlerden dolayı

iş gerginliği hissedebilirler.

İşyeri depresyonu ile ilişkili ikinci faktör, çalışanların artan ücret veya tanınma yoluyla, sıkı çalışmalarının karşılığını

pek göremedikleri \"çaba-ödül dengesizliği\" olan bir ortamdır. Stanford'a göre, iş gerginliği ve çaba-ödül dengesizliğinin

merkezinde kontrol eksikliği vardır.

Mental Health America'ya göre depresyon, ABD ekonomisine işe gelmeme şeklinde kendini göstererek yıllık 5ı milyar dolardan fazlaya mal oluyor, fakat bu sayı, tıbbi bir tanı

olmaksızın işyerinde acı çeken milyonlarca Amerikalı çalışanın kaybedilen potansiyellerinin yanında bir hiç kalıyor.3

Ayrıca, dikkat dağınıklığı gibi istenmeyen sonuçlara neden

olan sağlıksız çalışma ortamlarının sebep olduğu hafif depresyon belirtilerini hesaba katmıyor. Çünkü huzursuzluktan

kaçmak için cihazlarımıza yöneliyoruz ve kontrol eksikliği

hissettiğimiz zaman daha iyi hissetmek için genellikle teknolojik aletlerimize sarılıyoruz. E-postayı kontrol etmek

veya grup sohbetine dahil olmak, eylemlerimizin işleri daha

iyi hale getirip getirmediğine bakılmaksızın, üretkenlik hissi

veriyor.

Teknoloji, i�verlndeki dikkat dağımkllğmm temel nedeni

değildir. Sorun daha derinlerdedir.

191

P:192

Nir Eyal

Harvard işletme Fakültesi'nde danışmanlıktan öğretim üyeliğine geçen Leslie Perlow, Sleeping with Your Smartphone*

kitabında sunduğu dört yıllık kapsamlı bir çalışma yürüttü. 4

Kitapta, akıl hastalığıyla ilişkili yüksek beklentileri ve düşük

kontrollü çalışma ortamını sürdüren, önde gelen bir strateji

danışmanlığı firması olan Boston Consulting Group (BCG)

yöneticilerine yer verdi.

Perlow, örneğin, karşıt çalışma tarzlarına sahip olan firmadaki iki ortak tarafından yürütülen bir projeyi anlatıyor.

Biri erken kalkarken diğeri tam bir gece kuşuydu. Sanki kötü

bir boşanmanın tarafları gibi, ikisi nadiren aynı odada bulunuyor ve ekipleri vasıtasıyla iletişim kuruyorlardı. Ekipteki

bir danışman hatırladıklarını şöyle anlatıyor:

Daha küçük ortak bizden sürekli olarak genişlememizi ve

bir şeyler eklememizi istiyordu, bu yüzden haftalık toplantılar için kırk ifa altmış sayfalık slaytlar hazırlayacaktık. Büyük ortak neden hepimizin kırmızı bölgede [haftalık altmış beş saatten fazla çalışan] olduğumuzu merak

ederdi. .. Bir ortak geç kalkar ve saat gece on birde bize

değişiklikleri gönderirdi, diğeri erken kalkar ve bize sabah

altıda e-posta gönderirdi ... Bizler her iki ucu da yaşıyorduk.5

Bu hikaye istisna olabilir fakat işaret ettiği sorunlar öyle

değil. Görevlerini yapan ve yöneticilerini memnun etmek

için uğraşan çalışanlar, genellikle işleyişi değiştiremeyeceklerini hissederler. Bir danışman olarak Perlow ile görüşüldüğünde \"Ortaklar 'hayır' kelimesinden ziyade 'evet' kelimesini

duymaktan daha çok hoşlanırlar ve onlara istedikleri şeyi

vermeye çalışıyorum,\" dedi.

Eğer bir yönetici, kişinin ailesi için ayrılmış olan saatte

veya uyku saatinde bir e-posta gönderirse bu okunur ve ce-

* Akıllı Telefonunuzla ! !yumak. -çn

1 92

P:193

Dikkat Dağınıklığı l?lev Bozukluğunun Bir i?aretidir

vaplanır. Eğer bir yönetici, önemli olduğunu hissettiği bir

konuyu görüşmek istiyorsa, diğer acil konulara rağmen, ekip

her şeyi bırakır ve toplantıya katılır. Eğer bir yönetici, ekibin

geç saatlere kadar çalışması gerektiğini hissederse (çalışanın

var olan kişisel planlarına rağmen), şey, ne olacağını tahmin

edebilirsiniz.

Bu yıpratıcı kültüre teknolojinin eklenmesi, işleri daha

da kötü yaptı. Perlow çalışanların sürekli olarak göreve hazır

olma konusundaki baskısının, \"yanıt verme döngüsü\" olarak

adlandırdığı şeyde nasıl arttığını anlatmaktadır. \"Hazır olma

konusundaki baskı, farklı saat dilimlerinde bulunan danışanlardan, müşterilerden veya ekip arkadaşlarından gelen istekler gibi, görünüşte meşru olan bir sebepten kaynaklanır,\"

diye yazdı. Bunun bir sonucu olarak çalışanlar, \"artan talepleri daha iyi karşılayabilmek için, kullandıkları teknolojiyi

uyarlayarak, günlük programlarını, çalışma şekillerini, hatta

yaşam şekillerini, aile ve arkadaşlarıyla etkileşim biçimlerini

değiştirerek bu taleplere uyum sağlamaya başladılar.\"

Artan erişebilirliğin bedeli büyüktür. Çocuğunuzun futbol maçı sırasında e-postalara cevap vermek, iş arkadaşlarınızı daha önce yasak olan zamanlarda çabuk cevaplar beklemeye alıştırır; bunun sonucunda, ofisten gelen talepler

kişisel zamanı veya aile zamanını çalışma zamanına çevirir.

E-posta kutuları doldukça ve Slack mesajları gelmeye devam ettikçe daha fazla istek, daha fazla cevaplama baskısı

anlamına gelir. Kısa zamanda, tıpkı BCG'de olduğu gibi her

daim çevrimiçi olmak bir ofis normu haline gelir.

1 93

P:194

Nir Eyal

4. Ulaşılır

olmaya

dair artan

beklentiler

1. \"Buradaki insanlar daima

ballantı halindedir.\"

3. \"Başarılı olmak için daima

ulaşılabilir olmam gerekiyor.\"

2. Kişinin

zamanı

üstünde

kontrolünün

azalması

Teknoloji kısır bir \"yanıt verme döngüsünü\" sürdürürken, bunun

nedeni işlevsiz bir kültürdür. (Kaynak: Leslie Perlow'un Sleeping with

Your Smartphone adlı kitabından ilham alındı.)

Yanıt verme döngüsü, bir dizi sonuçtan kaynaklanır. Cep telefonu ve Slack gibi teknolojiler döngüyü devam ettirebilir

fakat teknolojinin kendisi sorunun kaynağı değildir; daha

ziyade, bunun aşırı kullanımı bir semptomdur.

Gerçek suçlu, işlevsiz çalışma kültürüdür.

Perlow sorunun kaynağını anladıktan sonra şirketin, toksik

kültürünü değiştirmesine yardım etti. Bu süreçte, eğer bir

şirket teknolojinin aşırı kullanımı gibi bir konuyu çözemiyorsa, muhtemelen her türden daha derin sorunları gizliyor

olduğunu ortaya çıkardı. Bu kısmın ilerleyen bölümlerinde,

Perlow'un BCG'ye yardım etmek için ne yaptığını ve kendi

işyerinizde dikkat dağıtıcı kültürü değiştirmek için neler yapabileceğinizi anlatacağım.

1 94

P:195

Dikkat Dağmıklığı işlev l!u/ukluğunun Bir İşaretidir

U N UTMAYI N!

• Çalı,anların yüksek beklenti ve dü,ük kontrolle kar,ıla,tığı

i,lerin, depresyon belirtilerine neden olduğu görülmü,tür.

• Depresyon benzeri belirtiler acı vericidir. insanlar kötü hissettiklerinde acılarından kaçınmak ve kontrol hissini yeniden kazanmak

için dikkat dağıtıcıları kullanır.

• !,yerinde a,ırı teknolop kullanımı, i,levsiz 'irket kültürünün

bir belirtisidir.

• Daha fazla teknolop kullanımı 0ula,ılabilirlik döngüsünü\"

sürdürerek altta yatan sorunları daha da kötüle,tirir.

195

P:197

27. Bölüm

Dikkat Dağınıkhğını Düzeltmek

Bir Sirket Kültürü Sınavıdır

1

Leslie Perlow, Boston Consulting Group'da araştırmasına

başladığı zaman, firmanın gece-gündüz çalışma namının

gayet farkındaydı. BCG personeliyle yaptığı görüşmeler kısa

zamanda şirketin neden bir çalışanı elde tutma sorunuyla

mücadele ettiğini ortaya çıkardı.• Programlan üzerindeki

kontrol eksikliği ve sürekli bağlantıda olacakları beklentisi,

insanların firmayı terk etmelerinin ana sebepleriydi.

Perlow, sorunu çözmek için basit bir öneride bulundu: Her zaman çevrimiçi olma şeklindeki yaşam tarzından

BCG'de çalışan herkes nefret ediyorsa neden danışmalara

en azından \"haftada bir gün öngörülebilir serbest akşam\"

vermeyi denemiyorlardı? Bu yöntem, insanlara telefon görüşmelerinden ve e-posta bildirimlerinden uzak kalacakları

bir zaman verecek ve işe geri çekilmekten korkmadan plan

yapmalarına olanak tanıyacaktı. 1

Perlow fikrini, kendisine ellerini derhal onun ekibinden

* Perlow'un şirketteki çalışmasından çok daha önce, üniversiteden

sonraki ilk işim BCG idi. Firmada pek fazla kalmamıştım.

197

P:198

Nir Eyal

uzak tutmasını söyleyen, Boston ofisinin yönetici ortağı George Martin ile paylaştı. Ancak, muhtemelen meraklı araştırmacıyı uzaklaştırmak için, \"ofiste dolaşmasına\" ve \"istekli

olabilecek başka bir ortak\" aramasına izin verildi. Perlow sonunda iki küçük çocuğu ve bir üçüncüsü yolda olan Doug

adında genç bir ortak buldu. Doug, kendi iş hayatını dengelemekte zorlanıyordu ve ekibinin Perlow'un deneyinde kobay olmasına izin verdi. Doug ve onun yönettiği insanlarla

başlayan Perlow, bu meydan okumayı önerdi ve ekibin, herkesin rahatlamasının bir yolunu nasıl bulduğunu incelemeye

başladı.

Perlow, öncelikle haftada bir gece boş olabilmenin takımdaki herkes tarafından istenen bir hedef olduğunu teyit

etti. Yankılanan evet seslerinden sonra ekip, amacı gerçekleştirmek için iş günlerini tam olarak nasıl yapılandıracaklarını belirlemek üzere yalnız bırakıldı. Ekip, \"bir gecelik izin\"

hedefinin gerçekleşmesine engel olan bariyerleri tartışmak

üzere düzenli olarak bir araya geldi ve bunun gerçekleşmesi

için uygulamaları gereken yeni yöntemler buldu.

Yıllar boyunca, BCG danışmanları neden her an ulaşılabilir olmaları gerektiği konusunda sayısız sebep duymuşlardı.

\"Biz hizmet sektöründeyiz,\", \"Farklı zaman dilimleriyle çalışıyoruz,\" ve \"Ya bir müşterinin bize ihtiyacı olursa?\", daha iyi

çalışma yolları bulma girişimlerinin önünü kesen yaygın tepkilerdi. Ancak, sorunu açıkça tartışma fırsatı bulduklarında,

Doug'ın ekibi ortada birçok basit çözüm olduğunu keşfetti.

Genellikle \"işlerin olması gerektiği gibi\" olduğu sebebiyle

reddedilen yaygın bir işyeri ikilemi, eğer insanlar telefonlarını ve bilgisayarlarını birkaç saatliğine kapatmak istedikleri

için \"tembel\" diye etiketleneceklerinden korkmadan konuşabilirlerse çözülebilir.

Perlow'u şaşırtacak şekilde, bu toplantılar teknolojiden

uzaklaşmanın dışında konulara da yer açarak, umduğundan

1 98

P:199

Dikkat Dağınıklığını Düzeltmek Bir Şirket Kültürü Sınavıdır

çok daha büyük faydalar sağladı. Öngörülebilir serbest akşamlan konuşmak için yapılan toplantılar, \"insanların açıkça

konuşmalarını sağladı,\" ve bu da Perlow'un ifadesiyle, \"çok

önemliydi.\"

Ekip üyeleri kendilerini diğer şirket normlarını da sorgularken buldu. \"Neden işler bu şekilde olmak zorunda?\" sorusunu sorabilecekleri bir alanlarının olması, onlara yeni fikirler üretmelerini sağlayan bir forum vermiş oldu. \"Hiç tabu

yoktu,\" dedi bir danışman. Ekibin daha kıdemli üyeleri \"her

zaman hemfikir değillerdi ama bir şeyi gündeme getirmekte

bir sorun yoktu.\"

Bağlantıvı kesmek için başlatılan bir tartışma bir açık

divalog forumuna dönüştü.

Ayrıca yöneticiler, daha önce meşgul olduklarından dolayı

bir kenara attıkları daha büyük hedefler ve stratejilerini açıklamak için bir alan buldular. Çalışmalarının daha geniş bir

vizyona nasıl katkıda bulunduğuna dair daha net bir bakış

açısıyla, ekip üyeleri kendilerini daha güçlü ve projelerinin

çıktılarını etkileyebilecek durumda hissettiler. Fikirler uçuştukça toplantılar, ekip üyelerini katkılan için övmek, endişeleri dile getirmek ve daha önce başka bir yerde ele alınmamış

sorunları ifade etmek için doğal fırsatlar haline geldi.

Perlow'un meydan okumasını benimsemek yanıt verme

döngüsünü durdurdu. Ekip, sorunları için teknolojiyi suçlamak yerine, aşırı kullanımın arkasındaki nedenler üzerine düşündü. Her zaman çevrimiçi olma şeklindeki o toksik

kültür, artık işlerin olması gerektiği gibi olduğu şeklindeki

inanç olarak kabul görmüyordu fakat insanlara bunu açıkça

ele alma izni verilince üstesinden gelinecek başka bir meydan okuma olarak görülüyordu.

Bir takımın üyelerinin haftada bir gece çevrimdışı kalma1 99

P:200

Nir Eyal

sına izin vermek için bir yol bulmakla başlayan meydan okuma, BCG'deki çalışma kültürünü derinden değiştirdi. Stansfeld ve Candy'nin çalışmasında açıklandığı gibi, bir zamanlar

çalışma ortamının yüksek depresyon oranlarıyla bağlantısının somut bir örneği olan BCG, şirket çapında bir dönüşüm

başlattı.

Bugün, firma genelindeki ekipler (George Martin'in Boston ofisi dahil) herkesin çevrimdışı olduğu bir zamanı olmasını garanti etmek için düzenli toplantılar yapma uygulamasını benimsemiştir. Daha önemlisi, her tür konu hakkında

açık diyalog için güvenli bir alan yaratmak, çalışanların kontrol hislerini artırmış, iş tatmini ve personeli elde tutmanın

beklenmedik bir yolu haline gelmiştir. Ekip üyelerine gelişmeleri için ihtiyaç duydukları şey sağlandığında, ekip üyeleri

kendilerini ve şirketi geride tutan gerçek sorunları ele almanın yollarını buldular.

Şirketler kötü şirket kültürü hastalığmı, sürek// alarak

teknolojinin aşm kullanımı ve çalışan değişim hızmm

vüksek alması gibi semptomlarla kat1ştmvor.

Perlow'un BCG'de keşfettiği sorun her boyut ve sektördeki

kuruluşun sorunudur. Google kısa süre önce, çalışanları elde

tutmanın etmenlerini ve ekip çıktılarının kalitesini anlamak

için işe koyuldu. Arama devi, \"bir Google ekibini etkili kılan

nedir?\" sorusunun cevabını kesin olarak anlamak için iki yıllık bir çalışmanın sonuçlarını açıkladı. 2

Araştırma ekibi çalışmaya girerken ne bulacağından

oldukça emindi: Ekip harika insanlardan oluştuğunda

daha etkili olur. Projedeki araştırmacılardan biri olan )ulia

Rozovsky'nin yazdığı gibi:

200

P:201

Dikkat Dağınıklığını Düzeltmek Bir Şırket Kültürü Sınavıdır

Bir Rhodes bursiyeri, iki dışadönük kişi, Angular]Syi* sal­ '

layan bir mühendis ve bir doktora mezununu alın. İşte.

Rüya takım kuruldu, değil mi? Tamamen hatalıydık.

Ekipte kimin olduğu, ekip üyelerinin nasıl etkileşimde bulunduğundan, çalışmalannı nasıl yapılandırdıklanndan

ve katkılan nasıl gördüklerinden daha az önemlidir.

Araştırmacılar başarılı ekipleri diğerlerinden ayıran beş temel dinamik buldu. İlk dördü güvenilirlik, yapı ve netlik,

işin anlamı ve işin etkisiydi. Bununla birlikte, beşinci dinamik şüphesiz en önemli olanıydı ve diğer dördünün temelini

oluşturuyordu. Bu, psikolojik güvenlik denen bir şeydi. Rozovsky şu şekilde açıklıyor:

Ekipte, daha yüksek psikolojik güvenliğe sahip olan bireylerin Google'dan aynlma olasılığı daha düşüktür, ekip

arkadaşlanndan gelecek farklı fikirlerin gücünden yararlanma olasılıktan daha yüksektir, daha fazla gelir elde

ederler ve yöneticiler tarafından genellikle iki kat daha

etkili olarak derecelendirilirler.

\"Psikolojik güvenlik\" terimi, Harvard'da örgütsel davranış

bilimcisi olan Amy Edmondson tarafından icat edilmiştir.

Edmondson, TEDx'deki konuşmasında psikolojik güvenliği, \"kişinin fikirlerini, sorularını, endişelerini veya hatalarını

söylediği için cezalandırılmayacağına veya aşağılanmayacağına dair bir inanç\" olarak tanımlıyor.3 Ne düşündüğünü

açıkça söylemek kolay gibi gelir fakat eğer psikolojik güvenlik hissetmiyorsanız, endişe ve fikirlerinizi kendinize saklarsınız. Rozovsky şu şekilde devam ediyor:

Görünüşe göre, hepimiz diğerlerinin yetkinliğimize, farkındalığımıza ve pozitifliğimize bakış açılannı olumsuz

* Google tarafından destkelenen, tüm dünyadan yazılımcıların

erişimine sunulmuş açık kaynak kodlu bir uygulama. -yhn

201

P:202

Nir Eyal

etkileyecek davranışlarda bulunmak konusunda tereddüt

ediyoruz. Her ne kadar bu tarz bir kendini koruma, işyerinde doğal olan bir strateji olsa da etkili bir ekip çalışması için zararlıdır. Diğer taraftan ekip üyeleri birbirlerine ne

kadar güvenirse hatalannı kabul etme, ortak olma ve yeni

görevler alabilmeleri olasılık/an o kadar artar.

Psikolojik güvenlik, Stansfeld ve Candy'nin çalışmalarında

bulduğu depresyona neden olan çalışma ortamlarının bir

panzehridir. Aynı zamanda BCG ekiplerinin, çalışanlara öngörülebilir izin vermek için yaptıkları düzenli toplantılara

başladıklarında buldukları sihirli içerik de budur.

Çlkardığmız sesin önemli olduğunu ve ilgisiz

değiştirilemez bir makineye sıkışıp kalmadığmızı

bilmenin iyi oluşunuz üzerinde olumlu bir etkisi vard1r.

Bir ekip -veya bu durumda bir şirket- psikolojik güvenliği

nasıl yaratabilir? Edmondson konuşmasında üç adımlı bir

yanıt sunuyor:

• ı. Adım: \"Çalışmayı bir uygulama sorunu olarak değil, bir

öğrenme sorunu olarak çerçevelendirin.\" Gelecek belirsiz

olduğu için, \"oyunda herkesin beynine ve sesine sahip olmamız gerektiğini,\" vurgulayın.

• 2. Adım: \"Yanılabilir olduğunuzu kabul edin.\" Yöneticiler,

kimsenin bütün cevaplara sahip olmadığı konusunda insanları bilgilendirmelidir - bu işte hepimiz birlikteyiz.

• 3. Adım: Son olarak, liderler \"meraklı olmanın modeli olmalı ve çok soru sormalıdırlar.\"4

Edmondson, kuruluşların -özellikle de yüksek belirsizlik ve

bağımlılık koşullarında çalışanların- \"öğrenme bölgesi\" olarak adlandırdığı bir durum olan yüksek seviyede motivasyo202

P:203

Dikkat Dağınıklığını Düzeltmek Bir Şirket Kültürü Sınavıdır

na ve psikolojik güvenliğe sahip olması gerektiği konusunda

ısrar etmektedir.

Ekiplerin ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları yerler öğrenme bölgeleridir ve buralar saldırı veya kovulma korkusu

olmadan endişelerini ifade edebildikleri yerlerdir. Üzerlerine

düşeni yapma konusunda isteksiz olmakla yargılanmadan,

teknolojinin aşırı kullanımı ve dikkat dağılmaları gibi sorunları çözebilecekleri yer orasıdır. Kendilerini, kontrol eksikliği

hissettiklerinde ortaya çıkan dırdırcı içsel tetikleyicilerden

kurtaran bir şirket kültürünün keyfini çıkarabilecekleri yer

orasıdır.

Şirketler sadece, çalışanlarına endişelerini dile getirmek

ve sorunları beraber çözmek için psikolojik olarak güvenli

bir alan verdiklerinde işyerindeki en büyük zorluklarından

bazılarını çözebilirler. Çalışanlara dikkat dağınıklığı olmadan ellerinden gelenin en iyisini yapabilecekleri bir ortam

yaratmak, organizasyon kültürünün kalitesini bir teste sokar. Bir sonraki bölümde, başarılı olmuş şirketlerden bir şeyler öğreneceğiz.

U N UTMAYI N!

• Sessizlik i�inde acı �ekmeyin. Teknolojinin aşırı kullanımı hakkında konuşulamayan bir iş ortamı aynı zamanda insanların diger

önemli konuları (ve görüşlerini) kendilerine sakladıkları bir yerdir.

• Sesinizin önemli olduğunu bilmek temel bir gerekliliktir. Psikolojik güvenligi teşvik eden ve endişeler hakkında düzenli olarak

açık tartışmalar yapan ekipler daha az dikkat dagınıklıgı sorunu yaşamakla kalmaz, aynı zamanda daha mutlu çalışanlara ve müşterilere sahiptir.

203

P:205

28. Bölüm

Pürdikkat İ'yeri

Günümüzde pek çok şirkete yayılmış, daima çevrimiçi olma

kültürünün mantıksız taleplerini bünyesinde barındıran

bir teknoloji varsa, o da Slack'tir. Bu grup sohbeti uygulaması, genellikle daha önemli işlerin yapılmaması pahasına,

kullanıcıların kendilerini cihazlarına bağlı hissetmelerine

neden olabilir.

Her gün on milyondan fazla insan Slack'e katılıyor.' Platform çalışanları, elbette, Slack kullanır - hem de çok fazla.

Eğer dikkat dağılması teknoloji yüzünden oluyorsa, o zaman

sonuçlarına kesinlikle katlanmalıdırlar. Şaşırtıcı bir şekilde,

medya raporları ve konuştuğum Slack çalışanlarına göre şirketin böyle bir sorunu yok.

Slack'in San Francisco'daki şirket merkezinde dolaşırsanız, koridor duvarlarında tuhaf bir slogan fark edeceksiniz.

Parlak pembe bir zemin üstüne beyaz harfler, \"Sıkı çalış ve

eve git!\" demektedir. Bu, birçok insanın eve gittiklerinde

bile kendilerini işte tuttuğunu söylediği birçok araç yapan

Slikon Vadisi şirketinde görmeyi bekleyeceğiniz türden bir

motto değil.

205

P:206

Nir Eyal

Ancak, Slack'te insanlar ne zaman uygulamadan çıkacaklarını bilirler. ine. dergisinde, yer alan, Slack'i Yılın Şirketi

olarak ilan etmiş 2015 tarihli bir makaledeki slogan sadece

lafta kalmamıştır.' Saat ı8.3o'da, \"Slack çalışanlarının çoğu

gitmiş olur.\" Makaleye göre, \"Butterfield (Slack'in CEO'su)

öyle olmasını istiyor.\"

Elbette, Slack çalışanları eve döndüklerinde uygulamaya

tekrar girerler, değil mi? Yanlış. Aslında, ayrıldıktan sonra

Slack'i kullanma konusunda teşvik edilmezler. Slack'in eski

geliştirici ilişkiler yöneticisi Amir Shevat'a göre, oradaki insanlar bağlantının ne zaman kesilmesi gerektiğine dair normu anlıyorlar. \"Mesai saatleri dışında veya hafta sonları mesaj göndermek hiç de kibar değil,\" diye ekliyor.

Slack'in kurumsal kültürü, bugün pek çok kuruluşa özgü

çıldırtlCI bir vamt vermek döngüsüne venik düşmemiş

bir çallşma ortamma örnektir.

Slack'in kültürü, odaklanmayı kolaylaştırmak için sloganlardan daha öteye gidiyor. Slack yönetimi, çalışanlarına çevrimdışı olmaya zaman ayırmaya teşvik etmek için örnek oluyorlar.

Slack gelir ofisi müdürü (CRO) ve pazarlama şefi olarak görev

yapan Bill Macaitis, OpenView Labs ile yaptığı bir röportajda,

\"Bölünmemiş bir çalışma zamanına ihtiyacınız var ... Bu yüzden -ister Slack isterse de e-posta ile ilgileniyor olayım- her

zaman mesajları kontrol etmek için zaman ayırır ve sonra

bölünmemiş çalışmama geri dönerim.\"3 Macaitis kadar kıdemli birinin bölünmeden çalışmayı öncelik haline getirmesi

ve e-posta ile Slack için programında zaman ayırmaya kadar

gitmesi gerçeği, ikinci kısımda incelediğimiz \"dikkat çekiciler

için zaman ayırma\" prensibine derin bir mesaj gönderiyor.

Shevat, Macaiti s ' in düşüncesini tekrarlıyor. Slack'te \"Çevriıııd ı�ı olmak soru n değildir,\" diyor. Bireysel görüşmelerde

/( )( '

P:207

Pürdikkat işveri

iş arkadaşlarına tüm dikkatini verme konusunda katıdır.

\"Birine zamanımı verdiğimde, yüzde yüz odaklanırım ve

görüşme esnasında asla telefonumu açmam. Bu benim için

çok önemli.\" Modern toplantıların tipik sorunu olan vızıldamaları ve zil seslerini ortadan kaldırmak için adımlar atarak,

üçüncü kısımda tartıştığımız \"dışsal tetikleyicilerin izini sürme\" fikrini uyguluyor.

Shevat aynca Slack çalışanlarının, ofis saatleri dışındayken çevrimdışı kalmalarına yardımcı olacak, dördüncü bölümde tartıştığımız türden bir ön taahhüt anlaşmasını nasıl

kullandıklarını da açıkladı. Slack, odaklanma gerektiren bir

işi yapmak, aile veya arkadaşlarla beraber olmak gibi, kullanıcıların gerçekten yapmak istedikleri bir şeye odaklanmak

istedikleri zaman açabilecekleri bir \"Rahatsız Etme\" özelliğine sahiptir. Shevat bana, eğer bir çalışan göndermemesi gereken bir zamanda bir mesaj göndermeye çalışırsa, \"Rahatsız

Etme\" özelliğiyle karşılaşır. Eğer mesai saatleri dışındaysanız

bu özellik otomatik olarak açılır ve işe geri dönene kadar

özel mesajları almazsınız,\" dedi.

En önemlisi, Slack kültürü çalışanların endişelerini tartışabilecekleri bir yer sunar. Leslie Perlow'un BCG'de keşfettiği

gibi, çalışan endişelerini dile getirmesi için düzenli toplantılar

kritiktir. Aksi durumda çalışanların kendilerine saklayacakları

konuların tartışıldığı şirketlerde, psikolojik güven oluşturmak

ve baş gösteren sorunları öğrenmek daha olasıdır.

Birinci kısımda öğrendiğimiz gibi, dikkat dağınıklığıyla başa çıkmak, içimizde olan biteni anlamakla başlar. Eğer

içsel tetikleyiciler rahatlamak için can atıyorsa çalışanlar

bunları bir şekilde ele almanın yollarını -sağlıklı ya da değil- bulacaktır. Çalışanların şirket yönetimine sorunlarını

aktarabilecekleri bir forumun olmasını sağlamak, Slack ekip

üyelerinin, Stansfel ve Candy'nin toksik iş ortamında bulduğu psikolojik gerginliği rahatlatmalarını sağlar.

207

P:208

Nir Eyal

Ancak Slack gibi büyük bir şirket, herkesin duyulduğundan emin olduğu bir yeri nasıl sağlar? İşte burada şirketin

kendi teknolojisi işe yarıyor. Grup sohbeti özelliği hızlıca

fikir birliğini sağlarken, psikolojik güvenliğin geliştirilmesi

için gerekli düzenli tartışmaları da kolaylaştıyor. Bunu nasıl yapıyorlar? Her ne kadar mantıklı görünmese de Shevat

emoji'ye güveniyor.

Slack'te her şey için bir kanalımız var, diyor. \"Beraber yemeğe gitmek isteyenler için bir kanalımız, evcil hayvan fotoğraflarını paylaşmak için bir kanalımız, hatta bir Star Wars

kanalımız bile var.\" Bu ayrı kanallar, yalnızca e-postaları tıkayan ve toplantıları dayanılmaz kılan konu dışı görüşmelerden diğerlerini korumakla kalmıyor, aynı zamanda insanlara

geribildirim gönderebilecekleri güvenli bir alan da veriyor.

Birçok Slack kanalı arasında, şirket liderliğinin en ciddiye alındığı kanallar geribildirim kanallarıdır. Bunlar, sadece

son sürüm hakkındaki fikirlerin tartışıldığı kanallar değildir; aynı zamanda şirket olarak nasıl gelişilebileceği hakkında fikirlerin de paylaşıldığı kanallardır. #slack-kültürü diye

adlandırılan bir kanal ve #yön-bhs diye adlandırılan, yöneticilerin çalışanları \"bana her şeyi sorabilirsin\" anlamında

davet ettiği özel bir kanal vardır. Shevat, \"İnsanlar her türlü

önerilerini gönderir ve buna teşvik edilirler,\" diyor. Şirketin

kendi ürünü hakkındaki \"yakınmalarınızı\" paylaşabileceğiniz #beef-tweets isimli özel bir kanal bile var. Shevat, \"bazen

yorumlar çok sert olabiliyor,\" diyor ama önemli olan, onların

paylaşılması ve duyulmasıdır.

İşte emoji'nin yardıma koştuğu yer burası. Shevat, \"Yönetim, bir göz emojisiyle insanlara geribildirimlerini okuduklarını bildirir. Diğer zamanlarda, eğer bir şey halledilmiş veya

düzeltilmişse, birisi onay işaretiyle yanıt verir,\" diye açıklıyor. Slack, çalışanlarının duyulduklarını ve harekete geçildiğini bilmelerini sağlamanın yolunu bulmuş.

208

P:209

Pürdikkat işveri

Elbette her şirketteki her konuşma bir grup sohbetinde yapılmamalıdır. Slack aynca, çalışanların doğrudan üst

yönetime sorular sorabildiği düzenli ve herkesin katıldığı

toplantılar yapıyor. Formatı ne olursa olsun, çalışanlara geribildirim göndermek için bir yöntem sunmak ve aynca yardım edebilecek bir kişi tarafından duyulduklarını bilmek,

çalışanların bir söz haklarının olduğunu bilmelerini sağlar.

Çalışanların geribildirimlerinin Perlow'un BCG'de başardığı

gibi küçük grup toplantılarında mı yoksa Slack'teki gibi grup

sohbeti kanallarında mı duyulduğu önemli değildir; önemli

olan yönetimin bunları önemsediğini, kullandığını ve yanıtladığını göstermesidir. Bu, şirketin ve çalışanların iyi oluşu

için önemlidir.

Örnek olarak belirli şirketleri göstermekte her zaman bir

risk vardır. Jim Collins'in çoksatan İyiden Mükemmel Şirkete

ve Kalıcı Olmak kitapları, bazı şirketlerin çok uzun süre dayanamamış ve çok da iyi olmadıkları ortaya çıkan profillerini

içerir.4

Elbette, Slack ve BCG'de çalışmak kusursuz değildir. Konuştuğum bazı çalışanlar bana, sert yöneticilerle kötü deneyimler yaşadıklarını söylediler. Eski bir çalışanın Slack için

söylediği gibi, \"Gerçekten psikolojik olarak güvenli bir şirket

olmaya çalıştılar. Sadece herkes bu nüansların bazılarında

manevra yapmakta eşit derecede yetenekli değildi.\" insanların kovulma korkusu olmadan endişelerini dile getirme

konusunda kendilerini rahat hissettikleri bir şirket yaratmak

çalışma ve dikkat gerektirir.

Şimdilik, BCG ve Slack'in stratejileri başarılı görünüyor.

Her iki kuruluş da çalışanları ve müşterileri tarafından seviliyor; Glassdoor.com platformunda BCG, son dokuz yılın

sekizinde, \"Çalışılacak En iyi Yerler\" listesinde ilk onda gösterilirken,5 Slack'in 5 yıldız üzerinden 4,8 ortalamalı anonim yorumlan var,6 çalışanların yüzde 95'i şirketi bir arka209

P:210

Nir Eyal

daşlarına önereceklerini söylüyor ve yüzde 99'u da CEO'yu

onaylıyor.

Gelecekteki kar marjları veya hissedarlara getirileri ne

olursa olsun, bu şirketlerin, bu yazı yazıldığı sırada, çalışanlarına pürdikkat olmaları için gerekli özgürlüğü vererek, çalışanlarının gelişmelerine yardımcı olmak için ilgi ve bağlılık

gösterdiklerini belirtmek gerekir.

U N UTMAYI N!

• Slack ve BCG gibi pürdikkat şirketler; psikolopk güvenliği

teşvik eder, endişeler hakkında a�ık tartışmalar yapılabilecek bir alan sağlar ve en önemlisi, odaklanmış �alışma

yapmanın örneğini sergileyen liderlere sahiptir.

210

P:211

Kısım 6

.. .

NASIL PURDIKKAT ÇOCUKLAR

• • • • •

YETISTI RI RSI N iZ?

(Ve Neden Hepimizin Psikolojik

Besinlere İ htiyacı Vardır?)

P:213

29. Bölüm

Kullanı'h Bahanelerden Kaçının

Akıllı telefon gibi potansiyel bir dikkat dağıtıcının çocuklarımıza ne yaptığına dair toplumun korkusu doruk noktasına

ulaştı. \"Akıllı Telefonlar Bir Nesli Yok mu Ediyor?\"• ve \"Araştırmalar, Gençlerin Depresyon ve İntiharlarının Akıllı Telefon Kullanımı ile Bağlantılı Olduğunu Söylüyor\"• gibi başlıklar ironik bir şekilde internette viral oldular.

İlk makalenin yazarı psikolog Jean Twenge, \"iGen'i on yıllardır görülen en kötü ruh sağlığı krizinin eşiğinde olduğunu

söylemek abartı olmaz. Bu bozulmanın çoğu, telefonlarından kaynaklanıyor,\" diye yazıyor.3

Bu kaygı verici başlıklardan ikna olan ve çocuklarının teknolojik dikkat dağınıklığından bıkmış bazı ebeveynler aşırı

önlemler aldılar. YouTube'da yapılan bir arama, ebeveynlerin

çocuklarına ders vermek adına, odalarına daldıkları, bilgisayar veya oyun konsollarının fişlerini çektikleri ve cihazları parçaladıkları binlerce videoyu ortaya koymaktadır.4 En

azından ebeveynlerin umduğu budur.

Ebeveynlerin duygularını ve hayal kırıklıklarını kesinlikle

anlayabiliyorum. Kızımın ilk söylediği şeylerden biri, \"iPad

213

P:214

Nir Eyal

zamanı, iPad zamanı!\" idi. Eğer buna hızla rıza göstermezsek ses tonunu artırır, tansiyonumuzu yükseltir ve sabrımızı

sınardı. Yıllar geçtikçe, kızımın ekranla ilişkisi gelişti ve bu

gelişme her zaman iyi bir şekilde değildi. Anlamsız uygulamalarda oyun oynamak ve video seyretmek için çok fazla zaman harcıyordu.

Şimdi yaşı büyüdü ve dijital çağda çocuk yetiştirmeyle ilgili yeni sorunları ortaya çıktı. Pek çok kez arkadaşlarımız ve

çocuklarıyla yemekte buluştuk ve çocuklar birbirleriyle kaynaşmak yerine bütün zaman boyunca telefonlarına tıklayıp

dururken kendimizi garip yemeklerde otururken bulduk.

Ne kadar cezbedici olsa da bir çocuğun dijital cihazının

yok etmenin bir faydası yoktur. Endişe verici başlıklar ve

olumsuz hikayelerle çevrili olan birçok ebeveynin, bu günlerde çocuklarla ilgili sorunun kaynağının neden teknoloji

olduğunu düşündüklerini anlamak kolaydır. Ama öyle mi?

İşyerimizde ve kendi hayatımızdaki konularda gördüğümüz

gibi, burada da çocukların dikkat dağınıklığına neden olan

temel nedenler vardır.

Eşimle beraber teknoloji ve diğer potansiyel dikkat dağıtıcılarla sağlıklı bir ilişki geliştirebilmesi için kızımıza yardım

etmemiz gerekiyordu, fakat önce davranışına neyin neden

olduğunu bulmamız gerekiyordu. Bu kitapta öğrendiğimiz

gibi, karmaşık sorulara verilen basit yanıtlar genellikle hatalıdır ve ebeveynlerin hoşlanmadıkları davranışlar için kendimiz yerine başka bir şeyi suçlamak çok daha kolaydır.

Örneğin, her ebeveyn çocuklarının şeker yediklerinde hiperaktif olduğunu açıkça bilir. Hepimiz bir ebeveynin, çocuğunun doğum günü partisindeki yaramazca davranışının arkasındaki sebebin uğursuz \"şeker yüksekliği\" olduğunu iddia

ettiğini duymuşuzdur. İtiraf etmeliyim ki bu mazereti ben

de birden fazla kez kullandım. Ta ki \"şeker yüksekliği\" kavramının bilimsel olarak lam bir saçmalık olduğunu öğrenene

214

P:215

Kullanışlı Bahanelerden Kaçının

kadar. On altı çalışmadan oluşan kapsamlı bir meta analiz,

\"şekerin çocukların davranışsa! ve bilişsel performanslarını

etkilemediğini buldu.\"5

ilginç bir şekilde, her ne kadar sözde şeker yüksekliği çocuklar için efsaneden ibaret olsa da, ebeveynler üstünde gerçek bir etkisi vardır. Anneler üzerinde yapılan bir çalışma,

oğullarına şeker verildiği söylendiğinde annelerin çocuklarının davranışlarını daha fazla hiperaktif olarak değerlendirdiklerini gösterdi - çocuğa aslında plasebo verilmesine

rağmen. Aslında annelerin oğullarıyla etkileşimlerini gösteren video kasetler, çocuklarının \"yüksek\" şeker tükettiğine

inandıklarında, onları takip etme ve eleştirme olasılıklarının

daha yüksek olduğunu göstermiştir - yine çocuklarının hiç

şeker yememiş olmasına rağmen.

Ebeveynlerin suçu saptırma araç kitindeki başka bir klasik

bahane de gençlerin doğal olarak isyankar oldukları şeklindeki \"bilinen gerçeklik\"tir. Herkes, gençlerin ebeveynlerine

karşı korkunç davrandıklarını bilir çünkü kontrol edilemez

hormanları ve tam gelişmemiş beyinleri onların bu şekilde

davranmalarına sebep olur. Yanlış.

Araştırmalar, birçok toplumdaki gençlerin, özellikle sanayileşmemiş toplumlardakilerin, özellikle isyankar davranmadıklarını ve bunun tersine, \"neredeyse tüm zamanlarını

yetişkinlerle\" geçirdiklerini bulmuştur.6 \"Genç Beyni Efsanesi\" başlıklı bir makalede Robert Epstein, \"Çoğu tarihçi, kayıtlı insanlık tarihinin çoğunda gençlik yıllarının yetişkinliğe

geçiş için nispeten huzurlu bir dönem olduğunu belirtiyor,\"

diye yazar.7 Görünüşe göre gençlerimizin beyninde sorun

yok - gelişmemiş olan bizim beyinlerimiz.

Yenilikler ve yeni teknolojiler, sık karşılaşılan diğer bir

suçlama hedefidir. ı474'te Venedikli keşiş ve yazar Filippo di

Strata elde taşınan başka bir bilgi cihazına karşı, \"matbaa bir

fahişedir,\" diyerek bir polemik yayımladı. ı883 tarihli tıp der-

; l'ı

P:216

Nir Eyal

gisi, artan intiharların ve cinayetlerin sebebini \"eğitim ile ...

delilik artıyor,\" ve eğitim \"çocukların beyinlerini ve sinir sistemini bitkin düşürüyor,\" diyerek, yeni \"eğitim çılgınlığına\"

bağladı.8 ı936 tarihli bir müzik dergisi olan Gramphone'a göre

çocukların \"dikkatlerini, okul ödevlerinin sıradan hazırlığıyla ve (radyo) hoparlörünün ikna edici heyecanı arasında bölme alışkanlığı geliştirdiği,\" söylendi.9

Bu tip iyi gelişmelerin herkesi korkuttuğuna inanmak zor

görünüyor, ancak teknolojik sıçramaları genellikle ahlaki panikler takip eder. Oxford tarihçisi Abigail Wills, BBC'nin çevrimiçi tarih dergisi için yazdığı bir makalede, \"Birbirini takip

eden her çağda, gençlik davranışlarında eşi görülmemiş bir

'kriz' yaşandığına şiddetle inanılmıştır,\" diyor.'0 \"Benzersiz

değiliz; korkularımız bizden öncekilerden önemli ölçüde

farklı değil.\"

Günümüzde çocukların istenmeyen davranışları söz konusu olduğunda, cihazlarla ilgili kullanışlı efsaneler, tıpkı

ebeveynlerin suçu şeker yüksekliğine, çocuklarının gelişmemiş genç beyinlerine ve kitap, radyo gibi diğer teknolojilere

yöneltmesi kadar şaibelidir.

Birçok uzman, teknolojinin zararlı olup olmadığı

konusundaki tartı�mamn, panik varatanlarm

söv/ediğinden daha incelikli olduğuna lnamvor.

Çocukların on yıllardır görülen en kötü ruh sağlığı krizinin

eşiğinde olduğunu iddia eden bir makaleye yapılan bir çürütmede, Sarah Rose Cavanagh, Psychology Today isimli dergide, \"Yazarın sunmayı seçtiği veriler özenle seçilmiş. Demek

ist ediğim, sadece iddiasını doğrulayan çalışmalar incelenmiş

Vl' ekran kul lanımının depresyon ve yalnızlıkla ilgisi OLMA­

() ı(; 1N1 <ine süren çalışmalar görmezden gelinmiş,\" diye yazııı ı�t ı r.\"

216

P:217

Kullanı?lı Bahanelerden Kaçının

Yanlı seçimler yapmayan pek çok çalışmadan biri, Christopher Ferguson tarafından yürütüldü ve Psychiatric Quarterly dergisinde yayımlandı. Çalışma, ekranda geçen süreyle

depresyon arasında önemsiz miktarda bir ilişki buldu. Ferguson, Science Daily dergisindeki bir makalede, \"Ebeveynlerle ekran başında geçen süreyi tartışırken 'her şey aşırıya

kaçmadan' mesajı en verimli yol olsa da araştırmalarımız,

gençlerin problemli davranış sorunlarını önlemek için, ekran başında geçirdikleri zamana odaklanmayı desteklemiyor,\" diye yazmıştır. 12 Sıklıkla olduğu gibi, şeytan dijital detaylarda gizlidir.

Ekran başında kalma süresini depresyonla ilişkilendiren

çalışmaların daha detaylı okuması yapıldığında, bu halin

yalnızca çevrimiçi olarak harcanan aşırı zamanla bir ilişkisi

olduğu görülüyor. Çevrimiçi olmaya günde beş saatten fazla harcayan genç kızlar daha depresif veya intihar eğilimli

düşüncelere sahip olma eğilimindedir, fakat sağduyu bize

ekranda aşırı zaman harcayan çocukların hayatlarında başka sorunların olup olmadığını sormamızı ister. Belki de herhangi bir medya türünde günde beş saat zaman geçirmek,

daha büyük bir sorunun bir belirtisidir.

Aslında aynı çalışma, çevrimiçi ortamda günlük iki saat

veya daha az zaman harcayan çocukların kontrol grubundakilere kıyasla, daha yüksek depresyon ve anksiyete oranlarına sahip olmadıklarını bulmuştur. Oxford İnternet

Enstitüsü'nde Andrew Przybylski tarafından yapılan bir

çalışma, ekran başında ölçülü miktarda zaman geçirmenin

zihinsel iyi oluşu aslında artırdığını bulmuştur.'ı Przybylski,

\"İstisnai seviyelerde bile çok az bir etkiden bahsediyoruz,\"

diye belirtmiştir.'4 \"Kahvaltıyı kaçırmak veya sekiz saatlik

uykuyu alamamak gibi durumun üçte biri kadar kötü bir

şey.\"

Çocuklar hoşlanmadığımız şekillerde davrandıklarında

217

P:218

Nir Eyal

ebeveynler çaresizce, \"Neden benim çocuğum böyle davranıyor?\" diye sorarlar. Bir günah keçisi bulmakta kesinlik vardır

ve genellikle basit cevaplara tutunuruz çünkü bunlar, inanmak istediğimiz bir hikayeye hizmet ederler - çocuklar kontrol edemediğimiz bir nedenden ötürü garip şeyler yaparlar,

bu da bu davranışlar onların (bizim) hatamızdan dolayı olmadığı anlamına gelir.

Tabii ki teknoloji de bir rol oynar. Akıllı telefon uygulamaları ve video oyunları, tıpkı şekerin lezzetli olması gibi,

ilgi çekici olacak şekilde tasarlanmıştır. Fakat çocuklarının

kötü davranışları için \"şeker yüksekliğini\" suçlayan bir ebeveyn gibi, cihazları suçlamak da daha derin bir soruya verilen

yüzeysel bir cevaptır. Kolay cevaplar, çocukların neden bu şekilde davrandıklarına dair karanlık ve karmaşık gerçeğe bakmak zorunda kalmayacağımız anlamına gelir. Fakat sorunun

temel nedenlerini anlamak için medya efsanelerinden uzak,

net bir şekilde gerçeğe bakmadıkça sorunu çözemeyiz.

Çocuklarm dikkat dağımkllğmı vönetmesine vardım

etmek i�in, ebevevnlerln teknolojinin 1evtan olduğuna

inanma/arma gerek voktur.

Pürdikkat olmayı öğrenmek, yaşamda hangi yolu izlerlerse

izlesinler veya dikkat dağıtıcılar hangi şekli alırsa alsın, çocuklarımıza hizmet edecek bir beceridir. Eğer çocuklarımıza seçimleri için sorumluluk almalarına yardım edeceksek,

onlar -ve kendimiz- için kullanışlı bahaneler üretmeyi bırakmalıyız. Bu bölümde, bazı çocukları cihazlarını aşırı kullanmaya iten derin psikolojiyi anlayacak ve dikkat dağınıklığının üstesinden gelmeleri için onlara yardım etmenin akıllı

yollarını öğreneceğiz.

218

P:219

Kullanışlı Bahanelerden Kaçının

U N UTMAYI N!

• Su�u saptırmayı bırakın. Çocuklar ebeveynlerinin istedikleri şekilde davranmadıkları zaman, ebeveynlerin sorumluluğu başka yöne

çekmelerine yardımcı olacak cevaplar aramak doğaldır.

• T eknolop paniği yeni bir şey değil. Kitaplardan radyoya ve

video oyunlarına kadar, ebeveynlik tarihi çocuklarının garip şekilde

davranmasına neden olduğu varsayılan şeyler üzerine ahlaki panikle

doludur.

• Teknolop şeytan değildir. Doğru şekilde ve miktarda kullanıldığı

takdirde, çocukların teknolojiyi kullanmaları faydalı olabilirken, teknolojinin aşırı fazla (veya çok az) kullanımı az da olsa zararlı etkilere

sahiptir.

• Çocuklara pürdikkat olmayı öğretin. Çocuklara dikkat dağıtıcıların nasıl yönetileceğini öğretmek onlara hayat boyu fayda sağlayacaktır.

219

P:221

30. Bölüm

Onların İçsel Tetikleyicilerini

Anlama

Richard Ryan ve meslektaşı Edward Deci insan davranışının

itici güçleri üzerine dünyada en çok atıf alan araştırmacılardır. Onların \"öz belirleme teorisi\", yaygın olarak psikolojik

iyi oluşun omurgası olarak görülür ve ıg7o'lerde araştırmaya

başladıklarından beri, sayısız çalışma, buldukları sonuçları

desteklemiştir. 1

Tıpkı insan vücudunun düzgün çalışabilmesi için üç makro besine (protein, karbonhidrat ve yağ) ihtiyaç duyması gibi,

Ryan ve Deci insan psişesinin gelişmek için üç şeye ihtiyacı

olduğunu söyler: özerklik, yeterlik ve ilişkilenme. Vücut aç

kaldığında açlık sancıları ortaya çıkar; psişe yetersiz beslendiğinde endişe, huzursuzluk ve bir şeylerin eksik olduğuna

dair başka semptomlar üretir.

Çocuklar ihtiyaçları olan psikolojik besinleri alamadıklarında, öz belirleme teorisi, ekran başında çok fazla zaman geçirmek gibi sağlıksız davranışları neden abartabileceklerini

açıklıyor. Ryan sebebin cihazlarla daha az ilgili olduğuna ve

neden bazı çocukların dikkat dağınıklığına en baştan yatkın

olduklarıyla daha çok ilgili olduğuna inanıyor.

221

P:222

Nir Eyal

Yeterli özerkllk, veterllk ve 11/şkllenme olmadan, çocuklar

psikolojik beslenme için dikkat dağıt/Cl/ara vönelirler.

DERS 1: ÇOCUKLARIN ÖZERKLİGE -SEÇİMLERİ ÜZERİNDE

İRADE VE KONTROL ÖZGÜRLÜGÜ- İHTİYAÇLAR! VARDIR

Santa Cruz'daki California Üniversitesi'nde öğretim üyeleri

olan Maricela Correa-Chavez ve Barbara Rogoff, iki çocuğun bir odaya getirilip birine bir yetişkinin oyuncak yapmayı

öğrettiği, diğerinin ise bekletildiği bir deney yaptılar. Çalışma; katılmayan çocuğun, gözlemcinin, beklerken ne yapacağını gözlemlemek üzerine kuruldu. Amerika'da gözlemci

çocukların çoğu yapmalarını bekleyeceğiniz şeyleri yaptılar:

Koltuklarında kıpırdandılar, yere gözlerini diktiler ve genellikle ilgisizlik işaretleri gösterdiler. Hatta sabırsız bir erkek

çocuk, o oyuncak bir bombaymış gibi yapıp bir patlamayı

taklit etmek için ellerini havaya kaldırdı ve katliama eşdeğer rahatsız edici sesler çıkardı. Buna karşın, araştırmacılar

Guatemala'dan Mayalı çocukların diğer çocuğun öğrendiklerine odaklandığını ve yetişkin kişi diğer çocuğa öğretirken

koltuklarında sakince oturduklarını buldu.

Genel olarak, çalışma Amerikalı çocukların Mayalı çocukların ancak yarısı kadar süre odaklanabileceklerini buldu. Daha da ilginç olanı, örgün eğitime daha az maruz kalan

Mayalı çocukların, \"Batı eğitimine yoğun şekilde katılan Mayalı ailelerden gelen akranlarına göre daha uzun süreli dikkat ve öğrenme gösterdikleri\" bulgusudur. Başka bir deyişle,

daha az eğitim daha fazla odaklanma anlamına geliyordu. Bu

nasıl olabilir?

Psikolog Suzanne Gaskins, on yıllarca Maya köylerini inceledi ve NPR'ye· Mayalı ebeveynlerin çocuklarına muazzam

* Amerika bağımsız hahrr radyosu. -yhn

222

P:223

Onların içsel Tetiklevicilerini Anlama

miktarda özgürlük verdiğini söyledi. Gaskins, \"Hedefi annenin belirlemesinden -ve ardından hedefe ulaşmak için ayartma ve ödüller sunmasından- ziyade hedefi çocuk belirliyor.

Sonrasında ebeveynler ellerinden geldiği kadarıyla bu hedefe

destek oluyorlar,\" diye belirtti. Mayalı ebeveynler, \"her çocuğun ne istediğini en iyi kendisinin bileceğine ve ancak çocuk

isterse bu hedefe ulaşılabileceğine kuvvetle inanıyorlar.'\"

Öte yandan, Amerika ve benzeri sanayileşmiş ülkelerde

resmi eğitimin çoğu, çocukların kendi seçimlerini yapabildiği özerkliğe sahip olduğu bir yerin tam tersidir. Rogoff'a

göre, \"Hal böyleyken, her zaman bir yetişkin tarafından

yönetilince, çocuklar dikkatlerini kontrol etmekten vazgeçiyor.\"3 Diğer bir deyişle, çocuklar dikkatlerini kaybetmeye

koşullanmış olabilir ve bunun bir sonucu olarak son derece

dikkatleri dağılabilir hale gelmiş olabilirler.

Ryan'ın araştırması, çocukların ilgisini tam olarak nerede

kaybettiğimizi ortaya koyuyor. \"Çocuklar ortaokula başladıklarında, ev tipi sınıflarını terk ettiklerinde ve zillerin çaldığı, okulda kalma cezalarının olduğu ve cezalandırmaların

meydana geldiği daha polis devleti tarzı okullara gittiklerinde, işte tam o zaman buranın özünde motive edici bir ortam

olmadığını öğrenirler,\" diyor.4 Scientific American'da \"Genç

Beyni Efsanesi\" makalesini yazan araştırmacı Robert Epstein

benzer sonuçlara ulaşmıştır: \"Yaptığım anketler, ABD'deki

gençlerin normal yetişkinlere kıyasla on kat, aktif görevdeki

denizcilere kıyasla iki kat ve hatta hapishanedeki suçlulara

kıyasla iki kattan fazla kısıtlamayla maruz kaldığını gösteriyor.5

Böylesine kısıtlayıcı bir ortam her Amerikalı öğrencinin

deneyimi olmasa da neden bu kadar çok kişinin sınıfta motive olmakta güçlük yaşadığı açıktır: İlgilerini keşfetmek için

gereken özerklik ihtiyaçları karşılanmamıştır. Ryan, \"Okul

ortamlarında onları kontrol etmek için çok fazla şey yapıyo223

P:224

Nir Eyal

ruz ve bu yüzden yaptıkları işte çok fazla katılım ve özerklik

hissedebilecekleri ortamlara dönmek istemeleri şaşırtıcı değil,\" diyor. \"Teknoloji kullanımını dünyadaki bir kötülük olarak düşünüyoruz fakat oluşturduğumuz alternatiflere karşı

yarattığımız çekim asıl kötülük.\"

Çevrimdışı yaşamlarının aksine, çocuklar çevrimiçi ortamda muazzam bir özgürlüğe sahiptir; problemleri çözmek

için yaratıcı stratejilerle deney yapma ve ipleri ellerinde tutma özerkliğine sahiptirler. Ryan, \"İnternet ortamlarında sayısız seçenek ve fırsat eğilimi ve çok daha az yetişkin baskısı

ve gözetimi vardır,\" diyor. \"Özellikle gençlerin diğer ortamı

çok fazla kontrolcü, kısıtlayıcı ve yetersiz uyarıcılara sahip

olduğunda, kişi bu yüzden özgürlüğü, yeterliği ve bağlantıyı

çevrimiçi olarak hissedebilir.\"

İronik bir şekilde, ebeveynler çocuklarının çevrimiçi ne

kadar zaman geçirdikleriyle ilgilenmeye başladığında genellikle daha fazla kural dayatırlar - bu taktik çoğunlukla geri

teper. Ryan, çocuklarınızın özerkliğini daha fazla sınırlamak

yerine, altta yatan ihtiyaçları ve onları dijital dikkat dağıtıcılara yönelten ilgili içsel tetikleyicileri anlamaya çalışmayı

tavsiye ediyor. \"Bulduğumuz şey, İnternet kullanımı ya da

ekran başında geçen zamanını çocuklarla özerkliği destekleyici bir yolla ele alan ebeveynlerin, bu konuda daha fazla özdüzenleme becerisine sahip çocukları olduğu ve böylece aşırı

saatler boyunca ekran kullanımı ihtimallerinin daha düşük

olduğudur,\" diyor.

DERS 2: ÇOCUKLAR YETERLİK -USTALIK, GELİŞME,

BAŞARI VE BÜYÜME- İÇİN ÇABALAR

İyi olduğunuz bir şeyi düşünün: Sahnede sunum yapma,

lezzetli bir yemek hazırlama ya da en dar alanlarda paralel

park. Yeterlik iyi hissettirir ve bu duygu yeteneğinizle birlikte büyür.

224

P:225

Onların içsel Tetiklevicilerini Anlama

Maalesef, sınıftaki gelişimin sevinci, bugünün çocukları

arasında azalan bir duygudur. Ryan, \"Pek çok çocuğa 'okulda

ne yapıyorsan yetkin değilsin' mesajı veriyoruz,\" diye uyarıyor. Sorunun bir parçası olarak, standartlaştırılmış testlerin

artışını işaret ediyor. \"Bunlar, sınıfta öğretim uygulamalarını

mahvediyor, pek çok çocuğun özsaygısını yok ediyor, öğrenmelerini ve motivasyonlarını öldürüyor.\"

Ryan, \"Çocuklar çok farklı ve gelişim oranlan çok değişken,\" diyor. Ancak tasanın gereği, standartlaştırılmış testler

bu farklılıkları hesaba katmıyor. Bir çocuk okulda iyi durumda değilse ve gerekli olan bireysel desteği alamıyorsa, yeterliğe ulaşmanın imkansız olduğuna inanmaya başlar ve bu

yüzden denemeyi bırakır. Sınıflarda yeterliğin eksik olması

durumunda, çocuklar büyüme ve gelişmeyi hissedebilecekleri başka noktalara yönelir. Oyunlar, uygulamalar ve diğer

potansiyel dikkat dağıtıcıları üreten şirketler, çocukların eksikliğini çektiği \"psikolojik besinler\" için hazır çözümler satarak bu boşluğu doldurmaktan memnuniyet duyarlar.

Teknoloji üreticileri, tüketicilerin seviye atlamaktan,

daha fazla takipçi kazanmaktan veya beğeni almaktan ne

kadar keyif aldığını bilir - bu başarılar, iyi hissettiren hızlı geribildirimler sağlar. Ryan'a göre, çocuklar okulda hoşlanmadıkları, değer vermedikleri ve gelişme için potansiyel

göremedikleri bir şeyler yaparak zamanlarını harcadıklarında, \"yatma zamanı yerine kendilerini gerçekten yeterli

hissedecekleri bir aktiviteye yönelmeleri bizim için sürpriz

olmamalı.\"

DERS 3: İLİŞKİ LENME -KENDİSİNİN DİGERLERİ İÇİN

ÖNEMLİ OLDUGUNU VE ONLARIN DA KENDİSİ İÇİN

ÖNEMLİ OLDUKLAR! HİSSİ- ARIYORLAR.

Akranlarla zaman geçirmek her zaman büyümenin biçimlendirici bir parçası olmuştur. Çocuklar için, sosyal beceri

225

P:226

Nir Eyal

geliştirme fırsatlarının çoğu, başkalarıyla oynama şansı etrafında şekillenir. Ancak günümüz dünyasında gençler, sanal

ortamlarda giderek daha çok sosyal etkileşimler deneyimlemektedirler çünkü gerçek dünyada bunu yapmak ya uygun

değildir ya da yasaktır.

Oyunun doğası hızla değişiyor. Basketbol sahasında antrenman maçları yapmayı, hafta sonları alışveriş merkezlerinde takılmayı veya bir arkadaş bulana kadar mahallede öylece

dolaşmayı hatırlıyor musunuz? Ne yazık ki, kendiliğinden

sosyalleşme artık eskisi kadar gerçekleşmiyor.

Amerika'da oyunun azalmasını araştıran Peter Gray,American ]oumal of Play'de \"Dışarıda çocuk grupları bulmak zor

ve eğer bulursanız büyük olasılıkla üniforma giyiyorlardır ve

koçlarının talimatlarını izliyorlardır.\"6

Atlantic'teki bir makalede yer alan ebeveyn anketine göre,

önceki nesillerin okuldan sonra oynamasına ve yakın sosyal bağlar kurmasına izin verilirken, ebeveynler tarafından

yetiştirilen bugünün çocuklarının pek çoğunun açık havada oynamaları \"çocuk avcıları, trafik ve zorbalar\" nedeniyle

kısıtlanıyor.7 Bugünün çocukları Amerikan tarihinde istatistiksel olarak en güvenli ortamda yaşayan nesil olmasına

rağmen8 bu endişelerden bahsediliyor. Ne yazık ki bu, pek

çok çocuğa içeride kalmaktan, yapılandırılmış programlara

katılmaktan veya diğerleriyle bağlantı kurabilmek için teknolojiye yönelmekten başka bir seçenek bırakmayan, hızla

kötüye giden bir durum.

Birçok yönden dijital ortamlardaki bağlantılar çok olumlu olabilir. Okulda zorbalığa uğrayan bir çocuk, destekleyici

çevrimiçi arkadaşlardan yardım alabilir; cinselliğiyle mücadele eden bir genç ülkenin diğer ucundaki birinden destek

bulabilir; okuldaki utangaç bir çocuk, dünyanın dört bir köşesindeki oyun arkadaşları arasında kahraman olabilir. \"Veriler gösteriyor ki ,\" diyor Ryan, \"ilişkilenmiş hissetmeyen,

226

P:227

Onların içsel Tetiklevicilerini Anlama

okulda kendini soyutlanmış veya dışlanmış hisseden çocuklar, diğer insanlarla bağlantı kurabilecekleri ve kendilerini

ifade edebilecekleri alt gruplar bulabilecekleri medyaya daha

fazla çekilecekler. Yani bu hem artı hem de eksi.\"9

Gray'e göre yüz yüze oyunun ortadan kalkmasının gerçek

maliyetleri vardır, çünkü \"başkalarıyla iyi geçinmek ve onlarla eşit bir konumda işbirliği yapmayı öğrenmek, insanın

sosyal oyununun en önemli evrimsel işlevi olabilir.\" Bunu,

\"kültürdeki artan sosyal izalasyonun ve yalnızlığın hem sonucu hem de nedeni,\" olarak görüyor. Çalışmalar artan depresyonu ekran zamanıyla ilişkilendirmeden çok daha önce

Gray, altmış yıldan daha öncesine dayanan çok daha büyük

bir eğilim buldu:

Yaklaşık 1955'ten beri ... yetişkinler çocuk aktiviteleri üzerinde sürekli artan bir kontrol uyguladık/an için çocuklann serbest oyun/an sürekli olarak azalmaktadır, en azından kısmen ...

Her nasılsa, toplum olarak, çocuk/an tehlikeden korumak ve onlan eğitmek için, onlan en mutlu eden aktiviteden uzaklaştırmamız ve neredeyse endişe ile depresyon

üretmek için tasarlanmış, yetişkinler tarafindan az çok

yönlendirilen ve değerlendirilen ortamlara daha fazla saatlerini geçirmeleri için yerleştirmemiz gerektiği sonucuna vardık.

Ryan, modem çocukluk durumunu ele alırken, birçok çocuğun çevrimdışı yaşamlarında üç temel psikolojik besini

-özerklik, yeterlilik ve ilişkilenme- yeterince alamadığına

inanıyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çocuklarımız bunların

yerine koyacakları çevrimiçi şeyleri aramaya başlıyor. Ryan,

\"Buna 'ihtiyaç yoğunluğu hipotezi' diyoruz,\" diyor.10 \"ihtiyaçlarınızı gerçek hayatta ne kadar tatmin etmezseniz, karşılığında sanal gerçekliklerde o kadar çok tatmin edersiniz.\"11

227

P:228

Nir Eyal

Ryan'ın araştırması, \"[Teknolojinin] aşın kullanımının bir

belirti, okul ve ev gibi yaşamın diğer alanlarındaki bazı boşlukların bir göstergesi olduğuna\" inanmasını sağlıyor. Bu üç

ihtiyaç karşılandığında insanlar daha motive oluyor, daha iyi

performans gösteriyor, daha uzun süre devamlılık gösteriyor

ve daha fazla yaratıcılık sergiliyor.

Ryan, teknoloji kullanımına sınır koymaya karşı değil, ancak bu tür sınırların çocukla birlikte konulması gerektiğini

ve en iyisini bildiğinizi düşündüğünüz için keyfi olarak uygulanmaması gerektiğini düşünüyor. \"Çocuğunuzun bu kısıtlamadan almasını istediğiniz şeyin bir kısmı sadece daha

az ekran süresi değil, aynı zamanda bunun nedenini anlamaktır,\" diyor. Çocuklarınızla çok fazla teknoloji kullanımının bedelleri hakkında ne kadar çok konuşur ve onlar için

değil, onlarla birlikte ne kadar çok karar verirseniz, rehberliğinizi dinlemeye o kadar istekli olurlar.

Birinci bölümde öğrendiğimiz bazı başa çıkma ve zihinde yeniden şekil verme taktiklerini paylaşarak başlayabiliriz.

Çocuklarınızın, dikkat dağınıklığını yönetmek için kendi hayatınızda neyi farklı yaptığınızı bilmelerini sağlayın; incinebilir olmak ve çocuklara mücadelelerini anladığımızı ve benzer zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu göstermek güven

inşa etmeye yardımcı olur. Önceki bölümde iyi patronların

dikkat dağınıklığından uzaklaşmaya nasıl model olduklarını

gördüğümüz gibi, ebeveynler de nasıl pürdikkat olunacağının modeli olmalıdırlar.

Çocuklara ihtiyaç duydukları özerklik, yeterlik ve ilişkilenmeyi bulmaları için gerçek yaşam fırsatları oluşturmayı

da düşünebiliriz. Yapılandırılmış akademik veya atletik etkinlikleri kolaylaştırmak ve onlara serbest oyun için daha

fazla zaman vermek, normalde çevrimiçi olarak aradıkları

bağlantıları bulmalarına yardımcı olabilir.

Çocuklarımızın tüm sorunlarını çözemeyiz -ve bunu

228

P:229

Onların içsel Tetiklevicilerini Anlama

yapmaya çalışmamalıyız- ancak psikolojik ihtiyaçlarının

odağından onların mücadelelerini daha iyi anlamaya çalışabiliriz. Onları teknolojiyi aşın kullanmaya yönlendiren şeyin

gerçekten ne olduğunu bilmek, çocukların dikkat dağıtıcılar

aracılığıyla rahatsızlıktan kaçmaları yerine, psikolojik sağlamlık geliştirmelerine yardımcı olmanın ilk adımıdır. Çocuklarımız anlaşıldıklarını hissettiklerinde, zamanlarını en

iyi şekilde nasıl geçireceklerini planlamaya başlayabilirler.

UNUTMAYIN!

• içsel teh\\leyicler davr•'ı yö11lendirir. Çocukların dikkat dagıtıcıları yönetmesine nasıl yardımcı olunacagını anlamak için, sorunun kaynagını anlayarak başlamalıyız.

• Çocuklarınım psikolojik besinlere ihtiyaçlan vardır. insan

motivasyonu hakkında yaygınca kabul gören teoriye göre, her insanın gelişmek için üç şeye ihtiyacı vardır: Özerklik duygusu, yeterlik ve

ilişkilenme.

• Dikkat dağıtıcılar eksikhkleri doyurur. Çocuklarımızın psikolojik

ihtiyaçları gerçek dünyada karşılanmadıgı zaman, tatmin duygusunu

-genellikle sanal ortamlarda-aramaya başlarlar.

• Çocukların alternatiflere ihtiyaçları vardır. Ebeveynler ve veliler; özerklik, yeterlik ve ilişkilenme bulmaları için onlara daha fazla

çevrimdışı fırsat sunarak, çocukların çevrimiçi ve çevrimdışı ortamları

arasında denge kurmalarına yardımcı olacak adımlar atabilirler.

• Dört kısımlı Pürdikkat Modeh çocuklar için de değerlidir. Onlara dikkat dagıtıcıları kontrol etmenin yollarını ögretin ve en önemlisi, kendiniz bir pürdikkat modeli olun.

229

P:231

3 1 . Bölüm

Dikkat Çekiciler İçin Beraber

Zaman Yaratma

Konu, çocuklarımızın dikkat dağınıklığını yönetmelerine

yardımcı olmak olduğunda, teknoloji yerine insanlarla ilgili

konuşmak önemlidir. Okullarda internet güvenliği atölyelerine ev sahipliği yapan Cyber Education Consultants'ın* kurucusu Lori Getz'e göre bu, kendi çocukluğunda öğrenmiş

olduğu bir ders.

Getz, ilk telefonunu (odası için kablolu bir telefon) ergenlik yaşlarında almıştı. Aldığı an kapıyı kapattı ve tüm hafta

sonunu odasında kilitli bir şekilde, ailesiyle vakit geçirmek

yerine arkadaşlarıyla konuşarak geçirdi. Pazartesi okuldan

eve geldiğinde, kapısı menteşelerinden çıkarılmıştı. \"Bir pislik gibi davranman telefonun suçu değil,\" diye azarladı babası. \"Kapıyı kapattın ve hepimizi dışarıda bıraktın.\"

Getz, babasının saldırgan taktiklerini veya üslubunu

önermese de telefonun kendisi yerine onun davranışlarının

diğerleri üzerindeki etkisine odaklanmasını öğretici buldu.

Cihazı suçlamak yerine, \"Çevrenizdeki insanlara nasıl davrandığınız ve onlarla nasıl etkileşim kurduğunuzla ilgili konuşma yapın,\" diye tavsiye veriyor.'

�· Siber Eğitim Danışmanlığı -yhn

231

P:232

Nir Eyal

Bir aile olarak birlikte nasıl vakit geçireceğimize gelince,

önemli olan, dikkatin dağıtıcılara karşı dikkat çekicilerin ne

olduğunu tanımlamaktır. Getz ailesinin yakın zamandaki bir

tatili bu teoriyi teste tabi tuttu. Altı ve on bir yaşındaki kızlan, Sacramento'dan Truckee'ye iki saat sürecek yolculuk boyunca telefonlarını kullanıp kullanamayacaklarını sordular.

Hem sürüşün monotonluğunu azaltma hevesi hem de eşiyle

sakince sohbet edebilme fırsatıyla motive olan Getz, bunu

kabul etti. Cihazlar uzun bir yolculuğu kolaylaştırdı fakat

daha sonra tatilde, Getz kızlarının cihazlarına biraz fazla ilgi

gösterdiklerini fark etti.

Getz bir koşudan dönüp onları ekrana yapışmış şekilde

bulduğunda, kızların teknolojiyi aşırı kullanımı doruk noktasına ulaşmıştı. Daha önce anlaşmalarına rağmen ikisi de

aile gezisi için dışarı çıkmaya hazır değildi. Soğukkanlılığını

kaybetmek ve cihaz kullanımı için katı ev kurallarıyla cezalandırmak yerine Getz, bir aile konuşması yapmanın zamanı

geldiğine karar verdi.

Aile toplantısı sırasında, hepsi birlikte kaliteli zaman geçirme (diğer bir deyişle dikkat çekiciler) isteklerini onayladılar. Zamanlarını nasıl geçirmek ve bunun için ne yapılması

gerektiği hakkında anlaşarak, başka şeyler yapmanın planlarını bozan dikkat dağıtıcılar olduğu anlaşıldı. Bir aile olarak,

cihazlarını ancak tam olarak gitmeye hazır olduktan sonra

kullanacaklarına karar verdiler.

Getz, tüm yanıtlara sahip olmadığınızı kabul etmenin,

çocukları yeni çözümler bulmaya dahil etmenin harika bir

yolu olduğunu itiraf ediyor. \"Anlaşarak devam edince her

şeyi çözüyoruz,\" diyor. Getz, davranışları üzerinde özizleme

ve özdüzenleme yapabilmeleri için, kızlarının kendilerine

sorular sormaya devam etmelerini istiyor: \"Davranışım benim işime yarıyor mu? Bu şekilde davrandığım için kendimle

gurur duyuyor muyum?\" diye kendilerine sormalarını isti232

P:233

Dikkat Çekiciler için Beraber Zaman Yaratma

yor. \"Bana sıklıkla dikkatlerinin dağılmasını istemediklerini

ve bütün bunların içinde olmak istemediklerini ama nasıl

1 durduracaklarını bilmediklerini söyleyen birçok ergenle çalışıyorum.\"

Çocukların özdüzenlemeyi öğrenmelerine yardımcı olmak için, onlara dikkat çekicilere nasıl zaman ayıracaklarını

öğretmek zorundayız. Onları kendi değerlerimiz ve onlarınkiler hakkında düzenli tartışmalar yapmaya teşvik edebilir

ve onlara birlikte olmak istedikleri insanlar için nasıl zaman

ayıracaklarını öğretebiliriz. \"Çocuklar dünyanın tüm zamanına sahipler,\" diye düşünmek bizim için kolay olsa da kendi

yaşam alanlarının her birinde kendi önceliklerinin olduğunu

hatırlamanın önemli olduğunu aklınızda bulundurun.

Çocuklarımızla değerlere dayalı bir program oluşturmak

için çalışmak, kişisel sağlık ve zindelik alanlan için zaman

ayırmalarına yardımcı olabilir ve dinlenme, hijyen, egzersiz

ve uygun bir beslenme için bolca zaman sağlar. Örneğin,

eşim ve ben kızımız için katı bir uyku vakti uygulamazken,

ergenlik yıllarında bol uykunun önemini gösteren araştırma

bulgularına maruz kalmasına özen gösterdik. Uykunun iyi

oluşu için önemli olduğunu kendisi anladıktan sonra, okulun

olduğu bir akşam saat 2ı.oo'den sonra ekran başında kalmanın -sağlıklı kalma değerinden uzaklaştıran bir dikkat dağıtıcı- kötü bir fikir olduğu sonucuna varması fazla sürmedi.

Tahmin edebileceğiniz gibi, dinlenme için gün içinde süre

sınırlı zamanlar belirledi. Kendisini ara sıra yastığıyla akşam

randevusundan saparken bulsa da bunun programında olması özizleme, özdüzenleme ve nihayetinde değerlerini yaşamak için gönüllü bir kılavuz sağlıyor.

Tipik bir Amerikan çocuğu için, çocukların yaşamlarındaki \"iş\" alanı söz konusu olduğunda bu iş, okulla ilgili sorumluluklar ve ev işleriyle eş anlamlıdır. Okul programlan

çocuğun gündüz saatleri için bir zaman çizelgesi sağlarken,

233

P:234

Nir Eyal

okuldan sonra zamanı nasıl geçirdikleri çocuk için bir anlaşmazlık ve hayal kırıklığı kaynağı olabilir.

Net bir plan olmadan, çoğu çocuk sıklıkla dijital dikkat

dağıtlCllafl içeren dürtüsel seçimler vapar.

Geçenlerde ikiz ergen erkeklerin annesi olan bir arkadaşımla

kahve içtim. Çocuklarının, son çıkan tekno-canavar Fortnite

isimli çevrimiçi bir oyuna takıntılarının zihinlerini değiştiren etkisinden yakınıyordu. \"Duramıyorlar!\" dedi bana.

Oyunun bağımlılık yapıcı olduğuna ve çocuklarının müptela

olduğuna ikna olmuştu. Her akşam, oynamayı bırakmaları

ve ödevlerini bitirmeleri için kavgalar çıkıyordu. Bıkkın bir

halde bana ne yapması gerektiğini sordu.

Tavsiyem alışılmışın dışında birkaç fikir içeriyordu. ilk

önce oğullarıyla bir konuşma yapmasını ve onları yargılamadan dinlemesini tavsiye ettim. Sorulacak olası sorular şunları

içeriyordu: Okul ödevlerine ayak uydurmak değerleriyle tutarlı mı? Neden ev ödevi yapmalarının istendiğini biliyorlar

mı? Ödevlerini yapmamanın sonuçlan ne olur? Her ikisi de

hem kısa vadeli (kötü not) hem de uzun vadeli (düşük vasıflı

bir işe razı olmak) bu sonuçlan kabul ediyor mu?

Okul ödevlerinin onlar için önemli olduğuna dair onların

onayı olmadan, onları yapmak istemedikleri bir şeyi yapmaya zorlamak baskı anlamına geliyordu ve bu sadece kızgınlığa sebep olurdu.

\"Ama çocuklarımı takip etmezsem, başarısız olacaklar,\"

diye itiraz etti.

\"Yani?\" diye sordum. \"Çalışmalarının tek nedeni senin

yakalarından düşmense, üniversiteye veya yeni bir işe başladıklarında ve sen orada olmadığında ne olacak? Belki de başarısızlığın nasıl hissettirdiğini daha sonra değil de şimdi öğrenmeleri gerekiyor.\" Ona gençlerin genellikle zamanlarını

234

P:235

Dikkat Çekıcıler için Beraber Zaman Yaratma

nasıl harcayacaklarına karar verecek kadar olgun olduklarını

söyledim. Bu, bir testten başarısız olmak anlamına geliyorsa,

o zaman bırak öyle olsun. Baskı bir yara bandı çözümü olabilir ancak kesinlikle bir tedavi değildir.

Sonra, ders çalışmak, aile veya arkadaşlarla birlikte olmak

veya Fortnite oynamak gibi çeşitli etkinliklere ne kadar zaman harcamak istediklerini onlara sormasını önerdim. Onu,

çocuklarının cevaplarını beğenmeyebileceği ama görüşlerine

saygı duymanın önemli olduğu konusunda uyardım. Buradaki amaç önemli etkinlikler için haftalık programlarında yer

ayırarak zamanlarını mantıklı bir şekilde harcamalarını öğretmektir. Unutmayın, programlan (bizimkiler gibi), zamanlarının değerlerini yaşamak için harcandığından emin olunması

için, haftalık olarak değerlendirilmeli ve düzenlenmelidir.

Örneğin, daha önceden zaman ayrılmış ise Fortnite oynamakta bir sorun yoktur. Dijital cihazlar için belirli bir zamanı

içeren süre sınırlı bir programla, çocuklar zevk aldıkları şeyleri yapmak için vakitlerinin olacağını bilir. Ona, kendisinin

\"Hayır!\" diye bağırması yerine çocuklarının kendilerine \"Henüz değil\" demelerini öğreteceği şekilde aile konuşmalarının

bağlamını teknoloji etrafında değiştirmesini tavsiye ettim.

Çocuk/afi, kendi zamanlaflm kontrol edebilme

özerkliğivle güçlendirmek muazzam bir hedivedir.

Zaman zaman başaflsız olsalar bile, başaflsızlık

öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

Son olarak, çocuklarının günlerinin hem arkadaşlarıyla hem

de ebeveynleriyle oyun oynamak için bolca zaman içerdiğinden emin olmasını tavsiye ettim. Oğulları Fortnite'ı arkadaşlarıyla eğlenmek için kullanıyordu ve çevrimdışı bir alternatif

olmadan çevrimiçi oynamaya devam edeceklerdi. Çocuklarımızın çevrimdışı ilişkilenme ihtiyaçlarını karşılamasını isti235

P:236

Nir Eyal

yorsak, okul dışında yüzyüze arkadaşlıklar kurmak için zamana ihtiyaçları vardır. Bu ilişkiler, onlara ne yapacaklarını

söyleyen koçların, öğretmenlerin ve ebeveynlerin baskısından uzak olmalıdır. Ne yazık ki, bu günlerde tipik bir çocuk

için planlanmadıkça bir oyun zamanı olmayacak.

Bilinçli ebeveynler, haftalık programlarında buna kasıtlı

olarak zaman ayırarak, yapılandırılmamış oyunun önemini

anlayan ebeveynleri arayıp, tıpkı sizin parkta bir yürüyüş

veya garajda caz müziği yapmak için zaman ayırmanız gibi,

düzenli buluşmalar programlayıp çocukların takılmasına

izin vererek, her yaştan çocuk için oyun zamanını geri getirebilirler. Araştırmalar, yapılandırılmamış oyun süresinin

çocukların odaklanma ve sosyal etkileşimler için kapasite

geliştirme yeteneği üzerindeki önemini kuvvetli bir biçimde

destekliyor. Aynca, yapılandırılmamış oyun tartışmasız bir

şekilde çocukların en önemli ders dışı etkinliğidir.'

Çocukların yapılandırılmamış oyunlar için zaman ayırmalarına yardımcı olmanın yanı sıra bizimle, ebeveynleriyle

zaman geçirmeleri için de vakit yaratmamız gerekiyor. Örneğin, aile yemekleri planlamak, belki de ebeveynlerin ve

çocukların birlikte yapabileceği en önemli şeydir. Araştırmalar, aileleriyle düzenli yemek yiyen çocukların, uyuşturucu

kullanımı, depresyon, okul sorunları ve yeme bozuklukları

oranlarının daha düşük olduğunu gösteriyor.3 Ne yazık ki

çoğu aile, herkesin kendi programına göre yalnız yemesine

neden olan \"plansız hareket etme\" stratejisini uyguladıkları

için birlikte yemek yemeyi kaçırıyorlar. Bu nedenle, cihazlardan uzak bir aile yemeği için haftada yalnızca bir kez de

olsa bir akşam ayırmak iyi olur. Çocuklarımız olgunlaştıkça,

\"Abur Cubur Cuması\" gibi menü temaları önerme, birlikte

yemek pişirme veya sohbet konularına katkıda bulunma gibi

şeylerle onları bu aile yemeği deneyimlerini şekillendirmeye

davet edebiliriz.

236

P:237

Dikkat Çekiciler için Beraber Zaman Yaratma

Bir aile olarak oyun, yemek zamanlarının ötesine geçebilir ve geçmelidir. Benim evimde, sırayla üç saatlik bir etkinlik

planlama sorumluluğumuzun olduğu haftalık bir \"Pazar Eğlencesi\" oluşturduk. Benim sıram geldiğinde, yürürken uzun

sohbetler yapmak için ailemi parka götürebilirim. Kızım

seçme sırası kendisine geldiğinde genellikle bir kutu oyunu

oynamak ister. Eşim yeni yiyecekler keşfetmek ve denemek

için genellikle yerel bir pazara bir gezi yapmayı önerir. Seçim

ne olursa olsun, buradaki fikir, ilişkilenme ihtiyacımızı beslemek için düzenli olarak birlikte zaman geçirmektir.

Aile programımızda ayarlamalar yapmaya hazırlıklı olmamız gerekse de çocuklarımızı rutinlerimizi oluşturmaya

ve birbirimize karşı taahhütlerimizi yerine getirmeye dahil

etmemiz gerekir. Onlara kendi programlarını oluşturmayı ve

birlikte pürdikkat olmayı öğretmek, değerlerimizi aktarmamıza yardımcı olur.

UNUTMAYIN!

• Dikkat �ekicileri öğretin. Çocukların hayatlarında pek çok potansiyel dikkat dağıtıcı varken, onlara dikkat çekiciler için nasıl zaman

yaratacaklarını öğretmek çok önemlidir.

• Tıpkı bizim süre sınırlı programımızda olduğu gibi, �ocuklar

da kendileri i�in önemi olan ,eylere nasıl zaman ayıracaklarını öğrenebilirler. Eğer önceden kendi planlarını yapmayı öğrenmezlerse, çocuklar dikkat dağıtıcılara yönelecektir.

• Çocukların ba,arısız olmasına izin vermekte bir sorun yoktur. Başarısızlık, bir şeyleri nasıl öğreneceğimizdir. Çocuklara, değerlerini yaşayabilmeleri için programlarını nasıl düzenleyeceklerini

gösterin.

237

P:239

32. Bölüm

Dı,sal Tetikleyici lere Kar,ı

Onlara Yardım Etme

Çocukları dikkat dağınıklığına sürükleyen içsel tetikleyicileri anladıktan ve süre sınırlaması tekniğini kullanarak bir

program oluşturmalarına yardımcı olduktan sonra, sıradaki

adım hayatlarındaki dışsal tetikleyicileri incelemektir.

Birçok açıdan, çocuklarımızın dikkatini çeken istenmeyen işaretpatlamalarını suçlamak kolaydır. Telefonları titreşirken, televizyon vızıldarken ve kulaklıklarında bangır bangır müzik çalarken, çocuklarımızın herhangi bir şeyi nasıl

yapabildiklerini anlamak zordur. Birçok çocuk (ve yetişkin),

zihinsel olarak bir şeyden diğerine geçiş yaparak günlerini

geçirir. Sürekli olarak dışsal tetikleyicilere tepki verince, çocukların derin düşünmeye ve herhangi bir şeye uzun süre

konsantre olmaya çok az fırsatları kalıyor.

ABD'de gençlik ve teknolojiyi inceleyen bir 2oı5 Pew

Araştırma Merkezi çalışmasına göre, \"gençlerin yüzde 95'i

artık bir akıllı telefona sahip olduğunu veya bir tanesine

erişimi olduğunu söylüyor.\"• Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çocukları akıllı telefona sahip ebeveynlerin yüzde 72'si

239

P:240

Nir Eyal

bunun \"çok fazla dikkat dağınıklığı oluşturmasından\" endişeleniyor. 2

Birçok açıdan, bu durumu mümkün kılan ebeveynler ve

velilerdir. Ne de olsa, kızdığımız bu dikkat dağıtıcı cihazları

satın almak için izin veren ve çoğu zaman maddi kaynak sağlayan bizleriz. Çocuklarımızın taleplerine, onlara veya evlerimize fayda sağlamayacak şekillerde boyun eğdik.

Birçok ebeveyn, çocuklarının olası zararlı etkileri olan bir

cihaza hazır olup olmadıklarını düşünmüyor ve \"sınıfımdaki

herkesin bir akıllı telefonu ve bir lnstagram hesabı var,\" protestosuna teslim oluyor.

Ebevevnler olarak, çocuğun bir şevi \"gerçekten ama

gerçekten\" istemesinin veterlnce ıvı bir neden

olmadığını unutuvoruL

Küçük bir çocuğun, arkadaşlarının hepsi suda oynuyor ve

harika zaman geçiriyorken, yüzme havuzunun kenarında

durduğunu hayal edin. Çocuk umutsuzca havuza atlamak

istiyor ama çocuğun yüzme bilip bilmediğinden emin değilsiniz. Ne yapardınız?

Yüzme havuzlarının çok tehlikeli olabileceğini biliyoruz,

ancak risklere rağmen çocuklarımızı suyun tadını çıkarmaktan sonsuza kadar alıkoyamayız. Bunun yerine, yeterince büyüdüklerinde yüzmeyi öğrendiklerinden emin oluruz. Temel

bilgileri öğrendikten sonra bile, güvenli bir şekilde havuzun

tadını çıkarabileceklerinden emin olana kadar onlara göz

kulak oluruz.

Aslında, çocuklar hazır olmadan deneyimlemelerine izin

vermeyeceğimiz bir dizi etkinliği kolayca düşünebiliriz: Belirli kitapları okumak, şiddet içerikli filmleri izlemek, araba

kullanmak, alkollü bir içki içmek ve tabii ki dijital cihazlar -

her birinin kendi zamanı vardır, bir çocuk ne zaman isterse o

240

P:241

Dışsal Tetiklevıcılere Karşı Onlara Yardım Etme

zaman değil. Dünyayı keşfetmek ve risklerine yön vermek büyümenin önemli bir parçasıdır ama bir çocuğa, onu düzgünce kullanması için yeteneklere sahip olmadan önce bir akıllı

telefon veya başka bir alet vermek, yüzme bilmeden havuza

balıklama dalmalarına izin vermek kadar sorumsuzcadır.

Birçok ebeveyn, çocuklarıyla istedikleri zaman iletişim

kurabileceklerini bilmenin gönül rahatlığı karşılığında akıllı

telefonları vermeyi kendilerince haklı çıkarır, ancak ne yazık ki, genellikle çocuklarına bunları çok erken verdiklerini

kısa süre içinde fark ederler. Yüzme havuzu benzetmesi burada yararlıdır. Çocuklar suda eğlenmeyi öğrendiklerinde sığ

uçtan başlarlar. Belki suda rahat etmelerine yardımcı olmak

için şişme kolluk takarlar veya bir yüzme tahtası kullanırlar.

Ancak daha sonra, yetkinliklerini gösterdiklerinde, kendi

başlarına yüzmekte özgürdürler.

Çocuklarımıza bildirim sesleriyle bütün özellikleri olan

bir akıllı telefon vermek yerine, yalnızca arama yapan ve mesaj gönderen eski model bir telefonla başlamak daha iyidir.

Böyle bir telefon yirmi beş dolardan daha düşük bir fiyata

satın alınabilir ve bir çocuğun dikkatini dışsal tetikleyicilerle

dağıtacak uygulamaları yoktur.3 Konum izleme bir öncelikse, GizmoWatch gibi GPS özellikli bir kol saati,4 ebeveynlerin

telefonlarının bir uygulama aracılığıyla çocukları takip etmesine, ancak yalnızca belirli numaralardan gelen ve giden

aramalara izin verir.

Çocuklar büvüdükçe, belirli bir cihaz için haz1r olup

olmadıklarmm ıvı bir testi, dı1sal tetlklevlcllerl kapatmak

için verle1ık ovar/afi anlama ve kullanma becerileridir.

\"Rahatsız Etme\" özelliğini nasıl kullanacaklarını biliyorlar

mı? Programları konsantrasyon gerektirdiğinde telefonlarındaki bildirimleri otomatik olarak kapatacak şekilde na241

P:242

Nir Eyal

sıl ayarlayacaklarını biliyorlar mı? Aile zamanlarında veya

arkadaşları geldiğinde telefonlarını görüş açılarından ve

zihinlerinden uzak bir yere koyabiliyorlar mı? Yapamıyorlarsa, hazır değillerdir ve tabiri caizse birkaç \"yüzme dersi\"

daha almaları gerekir.

Ebeveynler en son teknoloji çılgınlığına odaklanma eğiliminde olsalar da çoğu zaman aynı derecede sorun olabilecek eski teknolojileri unutuyoruz. Çocukların odalarında

bir televizyon, dizüstü bilgisayar veya potansiyel dikkat dağıtıcı herhangi bir dışsal tetikleyici bulundurmalarına izin

vermenin çok az gerekçesi vardır; bu ekranlar ortak kullanım alanlarında tutulmalıdır. Bu cihazları aşırı kullanmanın

cazibesi, özellikle ebeveyn gözetimi olmadığında, çocuklarımızın kendi kendilerini kontrol etmelerini beklemek için

çok fazla olur.

Çocuklar ayrıca bol miktarda uykuya ihtiyaç duyar ve

gece boyunca titreyen, bipleyen veya vızıldayan herhangi

bir şey dikkat dağıtıcıdır. The Art of Screen Time* kitabının

yazarı Arıya Kamenetz, çocukların yeterince uyumasını sağlamanın \"en tartışmasız kanıtlara sahip tek sorun\" olduğunu

yazıyor. Kamenetz, \"ekranlar ve uykunun karışmamasını\"

şiddetle tavsiye ediyor ve ebeveynlerden, tüm dijital cihazları gece vakti çocuk odalarının dışında tutmalarını ve uyku

vaktinden en az bir saat önce tüm ekranları kapatmalarını

rica ediyor.s

Sürekli dikkat gerektiren ev ödevi, ev işleri, yemek zamanı, oyun zamanı ve hobiler gibi etkinlikler sırasında çocuklarımızın istenmeyen dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırmalarına yardımcı olmak da aynı derecede önemlidir.

Patronunuzdan işe odaklanmak için zaman isteyebileceğiniz

gibi, ebeveynlerin de çocukların programlanmış zamanına

saygı duymaları gerekir. Süre sınırlı programlarına uygun

Ekran Süresi Sanatı. · çn

242

P:243

Dışsal Tetıklevıolere Karşı Onlara Yardım Etme

olarak ödev yapmak için zaman harcıyorlarsa, elbette dikkat

dağınıklığını en aza indirmeliyiz. Ancak aynı kural, arkadaşlarıyla vakit geçirmek veya video oyunu oynamak için programlanmış zaman için de geçerlidir. Planlarını önceden ve

maksatlı bir şekilde yapmışlarsa, bu plana saygı göstermek ve

onları rahat bırakmak sizin işinizdir.

Şu kritik soruyu hatırlayın: \"Bu dışsal tetikleyici mi bana

hizmet ediyor yoksa ben mi ona hizmet ediyorum?\" Bazen,

ebeveynler olarak biz, bir dikkat dağıtıcı kaynağı olabiliriz.

Köpeğin havlaması, kapı zilinin çalması, ardından gelen babanın kapıya bakma emri, annenin beyzbol takımının maç

programı hakkındaki soruları veya bir kardeşin oyuna davet

etmesi gibi şeylerin hepsi başka bir şey için programlanmış

zamana bir müdahale olabilir. Bu bölünmeler önemsiz görünse de yanlış zamanda yapılacak herhangi bir rahatsız ediş

bir dikkat dağıtıcıdır ve istenmeyen dışsal tetikleyicilerini

ortadan kaldırarak çocukların zamanlarını planladıkları şekilde kullanmalarına yardımcı olmak için üzerimize düşeni

yapmalıyız.

U N UTMAYI N!

• Çocuklarınıza, suya dalmadan önce yüzmeyi öğretin. Tıpkı

havuzda yüzmek gibi, çocuklar hazır olmadan onların bazı riskli dovronışlordo bulunmolorıno do izin verilmemelidir.

• Teknolojiye hazır olup olmadıklarını test edin. Çocuğun hazır

olup olmadığına dair iyi bir ölçüm, dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırmak için cihazın özelliklerini kullanarak dikkat dağıtıcıları yönetebilme becerisidir.

• Çocukların uykuya ihtiya�ları vardır. Çocukların odasında gece

boyunca televizyon veya diğer potansiyel dikkat dağıtıcıların bulunmasının çok az mantıklı açıklaması olabilir. iyi bir şekilde dinlenebilmeleri için buna hiçbir şeyin engel olmadığından emin olun.

243

P:244

Nir Eyal

• istenmeyen bir dıJsal tetikleyici olmayın. Zamanlarına saygı

duyun ve ister çalışma ister oyun olsun, programlanmış zamanlarında

bir şeylere odaklanırken onları bölmeyin.

244

P:245

33. Bölüm

Onlara Kendi Anlasmalar1nı

•• 1

Yapmayı Oğretme

Kızım beş yaşındayken ve amansız protestolarla \"iPad zamanı\" konusunda ısrar etmeye çoktan başlamışken, eşim

ve ben harekete geçmemiz gerektiğini biliyorduk. Hepimiz

sakinleştikten sonra, Richard Ryan'ın önerdiği şekilde onun

ihtiyaçlarına saygı duymak için elimizden gelenin en iyisini

yaptık: Elimizden geldiğince basit bir şekilde, çok fazla ekran

süresinin başka şeylere zaman bırakmadığını açıkladık.

Bir anaokulu öğrencisi olarak zamanı söylemeyi öğreniyordu, bu yüzden sevdiği şeyler için kısıtlı zamanının olduğunu açıklayabilirdik. Uygulamalar ve videolarla çok fazla

zaman geçirmek; parkta arkadaşlarla oynamak, halka açık

havuzda yüzmek veya anne ve babayla birlikte olmak için

daha az zaman anlamına geliyordu.

Aynca iPad'deki uygulamaların ve videoların çok zeki kişiler tarafından yapıldığını ve onu bağımlı kılmak ve alışkanlıkla izlemeye devam etmesi için kasıtlı olarak tasarlandığını

açıkladık. Çocuklarımızın oyun şirketlerinin ve sosyal ağların

amaçlarını anlaması önemlidir - bu ürünler bize eğlence ve

245

P:246

Nir Eyal

ilişki sunarken, aynı zamanda zamanımızdan ve dikkatimizden de faydalanırlar. Bu, beş yaşındaki bir çocuğa öğretmek

için çok fazla görünebilir, ancak onu ekran kullanımı hakkında karar verme ve kendi kurallarını uygulama becerisiyle

donatmak için güçlü bir ihtiyaç duyduk.

Ne zaman duracağmı bilmek onun i11ydi çünkü

yeteri kadar kullandığmı söylemeler/ için uygulama

üreticilerine veya ebeveynlerine güvenemezdi.

Daha sonra günlük olarak ekran başında olma süresi için ne

kadar zamanın iyi olacağını düşündüğünü sorduk. Ona karar verme özerkliğini vererek bir risk aldık ama denemeye

değerdi.

Doğrusu, \"Bütün gün!\" demesini bekliyordum ama demedi. Bunun yerine, ekran süresini sınırlamanın neden

önemli olduğunun ardındaki mantığa ve elinde karar verme

özgürlüğüne sahip olarak, çekingen bir şekilde \"iki program\"

dedi. Netflix'teki çocuklara uygun bir programın iki bölümü

yaklaşık kırk beş dakika, diye açıkladım. \"Kırk beş dakika

sana günlük ekran süresi olarak doğru miktarda görünüyor

mu?\" diye içtenlikle sordum. Kabul ederek başını salladı ve

bir gülümsemesindeki ipucuna bakarak anlaşmadan iyi bir

sonuç elde ettiğini hissettiğini anladım.

Bana göre kırk beş dakika, diğer faaliyetler için bolca zaman bıraktığı için iyiydi. \"Günde kırk beş dakikadan fazla izlemediğinden nasıl emin olmayı planlıyorsun?\" diye sordum.

Açıkça kazandığını hissettiği müzakereyi kaybetmek istemeyerek, kendisi için kurabileceği bir mutfak zamanlayıcısı

kullanmayı önerdi. \"Kulağa iyi geliyor,\" diyerek kabul ettim.

\"Ama annen ve baban kendine ve bize verdiğin sözü tutamadığını fark ederse, bu tartışmayı tekrar gözden geçirmemiz

gerekecek, Jediı ıı ve o Ja kabul etti.

246

P:247

Onlara Kl'ndı Anlaşmalarını Yapmayı Öğretme

Bu, küçük çocukların bile bir ön taahhüt kullanmayı öğrenebileceklerinin örneğidir. Bugün, on yaşındaki güçlü bir

çocuk olarak, kızım hala ekran zamanından kendisi sorumludur. Büyüdükçe, bir hafta sonu film gecesi için günlük

bölümleri takas etmek gibi, kendi kendine koyduğu kurallarında bazı ayarlamalar yaptı. Ayrıca mutfak zamanlayıcısını

başka araçlarla değiştirdi; artık sınırına ulaştığını bildirmesi

için bir zamanlayıcı ayarlaması için Amazon'un Alexa'sına

sesleniyor. Önemli olan, bunların bizim değil onun kuralları

olması ve bunları uygulamaktan kendisinin sorumlu olmasıdır. En iyisi de, zamanı dolduğunda babası kötü adam olması gereken kişi olmuyor; yeteri kadar zaman harcadığını

söyleyen onun cihazı oluyor. Farkında olmadan, dördüncü

bölümde anlatıldığı gibi bir çaba anlaşmasına dahil oldu.

Birçok ebeveyn, çocukların ekranlarında geçirmelerine

izin verilmesi gereken doğru bir zamanın olup olmadığını

bilmek ister, ancak böyle bir kesin sayı yoktur. işin içinde,

çocuğun özel ihtiyaçları, çocuğun çevrimiçi olarak ne yaptığı ve ekran zamanının yerini aldığı aktiviteler dahil olmak

üzere çok fazla faktör vardır. En önemli şey, çocuğu sohbete dahil etmek ve kendi kurallarını belirlemesinde çocuğa

yardımcı olmaktır. Ebeveynler çocukların katkısı olmadan

sınırlar koyduğunda, onları gücendirir ve sistemi aldatmaya

teşvik ederler.

Çocuklar ancak kendi davramşlarmı izlevebildlklerl

zaman, pürdikkat olma/art i�in gereken becerileri

öğrenebilirler - ebevevnlerl etrafta olmasalar bile.

Bu stratejiler, ev içinde ebeveyn-çocuk uyumunun garantisi

değildir. Aslında, teknolojinin evlerimizde ve çocuklarımızın hayatlarında oynadığı rol hakkında hararetli tartışmalar

beklemeliyiz, tıpkı birçok ailenin cumartesi geceleri araba247

P:248

Nir Eyal

nın anahtarlarını genç çocuklarına verme konusunda ateşli

tartışmalar yaşamaları gibi. Tartışmalar ve zaman zaman çıkan, saygı sınırlarında kalan anlaşmazlıklar sağlıklı bir ailenin işaretidir.

Bu bölümden ve belki de bu kitabın tamamından çıkarılacak bir ders varsa, o da dikkat dağınıklığının diğer sorunlar

gibi olmasıdır. İster büyük bir şirkette isterse de küçük bir ailede olsun, sorunlarımızı açık bir şekilde, güvende ve destekleniyor hissettiğimiz bir ortamda tartıştığımızda çözebiliriz.

Kesin olan bir şey var: Teknoloji daha yaygın ve ikna edici

hale geliyor. Çocuklarımızın, ürünlerin son derece ilgi çekici

olacak şekilde tasarlandığının farkında olmaları önemli olsa

da dikkat dağınıklığının üstesinden gelmek için kendi güçlerine olan inançlarını da pekiştirmemiz gerekiyor. Zamanı

akıllıca kullanmak onların sorumluluğunda olduğu gibi aynı

zamanda onların hakkıdır.

UNUTMAYIN!

• Çocuğunuzun ön taahhütte bulunma ve bunu yerine getirme

becerisini kü�ümsemeyin. Küçük çocuklar bile, kuralları kendileri

koydukları ve bir zamanlayıcı veya başka bir baglayıcı sistemi nasıl

kullanacaklarını bildikleri sürece, ön taahhütleri kullanmayı ögrenebilirler.

• Tüketici ,üphecihği sağlıklıdır. Şirketlerin, çocukları izlemeye

veya oynamaya devam etmesini saglamayı amaçladıgını bilmek,

medya okuryazarlıgını ögretmenin önemli bir parçasıdır.

• Çocuklara sorumluluk verin. Çocuklar ancak kendi davranışlarını

izleme uygulaması yaptıklarında kendi zamanlarını ve dikkatlerini

nasıl yöneteceklerini ögrenirler.

248

P:249

Kısım 7

PÜRDİKKAT İ L

İSKİ LERE NASI L

• 1

SAHiP OLUNUR?

P:251

34. Bölüm

Arkada,ıar Arasında Sosyal

Antikorları Yayma

Arkadaşlarla birlikteyken, onların eşliğinde asla gerçekten

yalnız değilizdir; telefonlarımız neredeyse kesin bir şekilde

oradadır ve kötü zamanlanmış bir bildirimle bizi bölmeye

hazırdır. Kim bir arkadaşının, konuşmanın tam ortasında

refleks olarak telefonu kontrol ettiği için dikkatini kaybettiğine şahit olmadı? Çoğumuz bu kesintileri öylece, çağımızın

bir işareti olarak iç çekerek kabul ediyoruz.

Ne yazık ki, dikkat dağınıklığı bulaşıcıdır. Sigara içenler

bir araya geldiğinde, paketi ilk çıkaran bir işaret gönderir ve

diğerleri de bunu fark ettiğinde aynı şeyi yaparlar. Benzer şekilde, dijital cihazlar da başkalarının davranışlarını tetikleyebilir. Akşam yemeğinde bir kişi telefonu çıkardığında, bu bir

dışsal tetikleyici görevi görür. Sonrasında, sohbet pahasına,

diğerleri de ekranlarında kaybolur.

Psikologlar bu fenomeni \"sosyal bulaşma\" olarak adlandırıyor ve ayrıca araştırmacılar bunun, madde kullanımından

aşırı yemeye kadar davranışlarımızı etkilediğini keşfettiler.

Siz lahana salatanızı isteksizce yerken, eşiniz ve çocuklarınız

251

P:252

Nir Eyal

bir düzine çörek yemekte ısrar ederse kilonuzu kontrol altında tutmak zordur ve aileniz ve arkadaşlarınız ekranlarına

dalıp sizden uzaklaştığında teknoloji alışkanlıklarınızı değiştirmek de zordur. '

Başkalarının eylemlerimiz üzerindeki muazzam etkisi

göz önüne alındığında, kesintisiz kaliteli zaman geçirmek

istediğimiz kişilerin etrafındaki dikkat dağınıklığını nasıl

yönetebiliriz? Etrafımızdakiler kendilerininkileri değiştirmemişken, dikkat dağıtıcılara yönelik eğilimlerimizi nasıl

değiştirebiliriz?

Deneme yazarı ve yatırımcı Paul Graham, toplumların

yeni zararlı davranışlara karşı savunma olan \"sosyal antikorlar\" geliştirme eğiliminde olduğunu yazıyor.' 1965 yılında,

Hastalık Kontrol Merkezleri'ne göre, yetişkin Amerikalıların

yüzde 42,4'ünün sigara içtiğini düşünün, bu rakamın 202o'ye

kadar yüzde ıı'ye düşmesi bekleniyor.3 Elbette, yasal kısıtlamalar sigara içme oranlarındaki ani düşüşte önemli bir rol

oynadı. Ancak yasalar, insanların kendi evlerinde sigara içmesine engel olmamakla birlikte, düzenleme olmasa bile bu

gelenek değişti.

Çocukluğumda, sigara içmemelerine rağmen, ailemin

evinde kül tablaları tuttuğunu hatırlıyorum. O zamanlar insanlar iç mekanlarda, çocukların etrafında, ofiste -istedikleri yerde- sigara içiyorlardı. Annem, kemikli bir iskelet eli

şeklinde bir kül tablası alarak sigara içme hevesini kırmak

için elinden geleni yaptı, ama sigaranın sonuçlarına dair

bu aşikar hatırlatmayı yapmak rahat hissettiği tek şeydi. O

günlerde, birinden evinizin dışında sigara içmesini istemek,

kaba değilse bile tuhaf görülürdü.

Ancak bugün işler çok farklı. Hiç kül tablam olmadı. Hiçkimse evimde sigara içmek istemedi; cevabı zaten biliyorlar.

Birinin oturma odasındaki kanepemde sigara yakması durumunda eşimin yüzünde oluşacak ifadeyi hayal etmek bile

252

P:253

Arkadaşlar Arasında Sosvaı Antikorları Yavma

beni korkutuyor; böyle bir kişi bizim evimizde ya da arkadaş

çevremizde uzun süre barınamaz.

Sigarayla ilgili normlar, sadece bir nesil içinde nasıl bu

kadar çarpıcı bir şekilde değişti? Graham'ın teorisine göre

insanlar, vücudumuzun bize zarar verebilecek bakteri ve virüslere karşı verdiği mücadeleye benzer şekilde, kendilerini

korumak için sosyal antikorları benimsedi. Sosyal durumlarda dikkat dağıtmanın çaresi, başkalarıyla birlikteyken birinin

telefonunu kontrol etmesini tabu haline getiren yeni normların geliştirilmesini içerir.

Sosvaı normlar değişivor fakat ivi vönde değişmesi

bize bağlldır.

Bazı sağlıksız davranışların artık kabul edilebilir olmadığından emin olmanın tek yolu, onlarla yüzleşmek ve sosyal antikorlarla yayılmalarını engellemektir. Bu taktik sigarada işe

yaradı ve dijital dikkat dağıtıcı unsurlar için de yarayabilir.

Bir akşam yemeği partisinde birinin telefonunu çıkarıp

tıklamaya başladığını hayal edelim. Samimi bir sosyal ortamda bir cihaz başında zaman geçirmenin kaba olduğunu zaten

biliyorsanız da genellikle yeni sosyal normu öğrenmemiş en

az bir kişi çıkacaktır. Arkadaş olarak kalmak istediğinizi varsayarsak, onu başkalarının önünde utandırmak iyi bir fikir

değildir; daha incelikli bir taktik gereklidir.

İşleri samimi düzeyde tutmaya yardımcı olmak için basit

ve etkili bir yaklaşım, iki basit seçenek sunarak faili telefon

alanından çıkarabilecek doğrudan bir soru sormaktır: (ı) cihazında meydana gelen krize baktığı için onu mazur görme

veya (2) telefonu nazikçe ortadan kaldırma. Soru şu şekildedir:

''Telefonla ilgilendiğini görüyorum. Her şey yolunda mı?\"

Samimi olmayı unutmayın - sonuçta gerçekten acil bir

durum olabilir. Ama çoğu zaman öyle değildir, küçük bir bahane mırıldanır, telefonunu tekrar cebine koyar ve tekrardan

253

P:254

Nir Eyal

gecenin tadını çıkarmaya başlayar. Zafer sizindir! Reklam

ajansı McCann tarafından Macquarie Sözlüğü için icat edilen bir ifade olan \"telefona gömülme\"ye karşı sosyal antikoru

nazik bir şekilde yaymayı başardınız.4

Telefona gömülme, telefon ve gömülme kelimelerinin birleşimiyle oluşan, \"sosyal bir ortamda telefon veya başka bir

mobil cihazla meşgul olup (bir kişiyi veya çevresindekileri)

görmezden gelme\" anlamına gelen bir ifadedir.* Sözlük, insanlara problemi ortaya çıkarmanın bir yolunu vermek için

bu ifadeyi yaratan uzmanları bir araya getirmiştir. Artık sosyal ortamlarda, dikkat dağıtıcı unsurlara karşı cephaneliğimizde başka bir olumlu sosyal antikor haline gelebilmesi

için, bu terimi kullanmaya başlamak bize kalmıştır.

Akıllı telefonlar, tabletler ve dizüstü bilgisavarlar gibi

modern teknolojiler sosvaı ortamlardaki sadece dikkat

dağıt/Cllarm tek kavnağı değildir.

Birçok restoranda, sohbetleri kolayca kesintiye uğratabilecek, her birinde farklı bir kanaldaki manşet haberleri veya

bir spor oyununu gösteren, duvardan duvara televizyon setleri vardır. Sosyal ortamlarda arka planda açık duran televizyonları kabulümüzden dolayı bunlar, dikkatimizi birlikte olduğumuz insanlardan uzaklaştırmada daha fazla değilse bile

aynı derecede zararlı olabilirler.

Arkadaşlar arasındaki dikkat dağınıklığı, kendi çocuklarımız da dahil olmak üzere başka şekillerde de olabilir. Örneğin, yakın zamandaki bir buluşma sırasında, iyi bir arkadaş

kişisel ve mesleki sorunları paylaşmaya başladığında, çocuklarından biri masaya geldi ve bir kutu meyve suyu istedi.

Sohbet hemen çocuğun ihtiyaçlarına yöneldi.

* Kelimenin aslı phone (telefon) ve snubbing (bir yere demir atma,

bağlanma) kel imelerinin bi rleşiminden oluşan phubbing ifadesidir.

-yhn

254

P:255

Arkada�lar Arasında Sosvat Antikorları Yavma

Böylesine masum bir kesinti, önemli ve hassas bir sohbeti -yakın arkadaşlıkları pekiştiren türden- rayından çıkarma

yeteneğine sahiptir. Bir dahaki sefere birlikte akşam yemeği

yediğimizde, yiyecek ve içecekler de dahil olmak üzere çocukların ihtiyaç duyacakları her şeyi başka bir odaya koymaya özen gösterdik. Çocuklara, birinin bir yeri kanamadığı sürece yetişkinleri bölmemeleri için net talimatlar verdik.

İster telefonlarımızdan isterse de çocuklarımızdan geliyor

olsun, tüm dışsal tetikleyiciler, bize hizmet edip etmediklerini belirlemek için incelenmeyi hak ediyor. Çocuklarımız

da kendilerine bakmayı öğrendiklerinde bu unsurlar onlara

daha iyi hizmet eder ve ebeveynlerinin arkadaşlık modelini

izleyerek, arkadaşlarına odaklanmak için dikkat dağınıklığını ortadan kaldırmanın önemini daha iyi öğrenirler. Dikkat

dağıtıcıların ortada olmadığı görüşmeler için zaman ve alan

yaratma konusunda hevesli değilsek, bizim başkalarını, onların da bizi gerçekten tanımalarına olanak tanıma fırsatını

kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırız.

Toplumun sosyal antikorlarla sosyal ortamlarda sigara

içimini azaltması gibi, arkadaşlarla birlikteyken dikkat dağınıklığını azaltabiliriz. Dikkat dağınıklığını yönetme konusunda arkadaşlarımızla ve ailemizle anlaşmaya vararak

ve bize hizmet etmeyen dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırmak için adımlar atarak, sevdiğimiz insanlarla birlikteyken

dikkat dağınıklığının sosyal bulaşıcılığını karantina altına

alabiliriz.

U NUTMAYI N!

• Sosyal ortamlardaki dikkat dağınıklığı, hayatımızdaki

önemh insanlarlayken tam olarak kendimizi onlara vermemizi engelleyebihr. Bölünmeler, yakın sosyal bağlar kurma becerimizi azaltır.

255

P:256

Nir Eyal

• Satlıksız davranı,ların yayılmasına engel olun. \"Sosyal antikorlar\", onları tabu haline getirerek grupların kendilerini zararlı

davranışlardan korunmasının yollarıdır.

• Yeni sosyal normlar geh,tirin. Cihazları sosyal ortamlarda kullanmayı kabul edilemez hale getirerek, tıpkı sosyal içiciliği alt ettiğimiz gibi, arkadaşlar arasındaki dikkat dağınıklığının da üstesinden

gelebiliriz. Arkadaşlar arasında telefon kullanımının önüne geçmek

için \"Her şey yolunda mı?\" gibi birkaç nazik ifade hazırlayın.

256

P:257

35. Bölüm

Pürdikkat Bir Sevgi li Olma

Her gece eşim ve ben aynı rutini uyguladık: O, kızımızı yatağına yatırdı, dişlerini fırçaladı ve yüzünü yıkayıp kendine

bir çekidüzen verdi. Örtülerin altına kayarak birbirimize göz

attık ve yatakta bir çift için doğal olanı yapmanın zamanının

geldiğini anladık - ben iPad'imin ekranını sevgi dolu bir şekilde okşarken o da cep telefonunu sevmeye başladı. Ooh, bu

çok iyi hissettirdi.

Cihazlarımızla aşk yaşıyorduk. Görünüşe göre, Facebook'u

ön sevişme yerine koyanlar sadece biz değildik. Bir ankete

göre, \"Amerikalıların neredeyse üçte biri, cep telefonlarından

aynı süre boyunca ayn kalmaktansa, bir yıl boyunca seksten

vazgeçmeyi tercih ediyor.'''

Pürdikkat olmayı öğrenmeden önce, akıllı telefonlarımızdaki bildirimlerin cazibesine direnmek zordu. Akşam yemeğinden sonra sadece bir e-postayı daha yanıtlayacağına dair

söz vermek, o gecenin ilerleyen vakitlerde kırk beş dakikalık

bir yakınlık kaybına dönüşüyordu. Gece yansına kadar tek

başına teknoloji kontrolü yapılan bir akşam ritüelinin içine

düşmüştük. İkimiz de yatağa girdiğimizde, konuşamayacak

257

P:258

Nir Eyal

kadar yorgun oluyorduk. İlişkimiz, seks hayatımızdan bahsetmiyorum bile, acı çekiyordu.

Pew Araştırma Merkezi'ne göre, uyurken telefonlarını yataklarında veya hemen yanıbaşlarında tutan Amerikalı yetişkinlerin yüzde 65'i arasında biz de vardık.2 Alışkanlıklar davranışı tetikleyen bir işarete dayandığından, eylem genellikle

çevremizdeki şeyler tarafından tetiklenir. Telefonlarımızı

yatak odamızdan oturma odasına taşımaya karar verdik ve

dışsal tetikleyiciler ortadan kalkınca, tekno-sadakatsizliğimiz üzerinde biraz daha fazla kontrol sahibi olduk.

Fakat telefonsuz birkaç akşamdan sonra stres verici bir

anksiyete hissetmeye başladığımı fark ettim. Zihnim dikkatimi isteyen bütün o şeylerle meşguldü. Biri bana acil bir

e-posta göndermiş miydi? Blogumdaki son yorum neyle ilgiliydi? Twitter'da önemli bir şeyi kaçırmış mıydım? Stres düpedüz ortada ve acı vericiydi, bu yüzden kötü bir alışkanlığı

bırakmaya kararlı olan herkesin yapacağı şeyi yaptım: Hile

yaptım.

Cep telefonum orada olmadığından yeni bir ortak bulmam gerekiyordu. Rahatlamak için dizüstü bilgisayarımı çıkarıp klavyeye dokunmaya başladığımda anksiyetemin azaldığını hissettim. Eşim, ne yaptığımı görünce kendi stresini

azaltma fırsatının üzerine atladı ve yine eskiye döndük.

Cihazlarımızla geçirdiğimiz birkaç geceden sonra, utangaç bir şekilde başarısız olduğumuzu itiraf ettik. Utanmış

ama nerede yanlış yaptığımızı anlamaya kararlı bir şekilde,

kritik bir adımı atladığımızı fark ettik. Bizi tekrar içine çeken

rahatsızlıkla başa çıkmayı öğrenmemiştik. Özşefkatle, bu sefer istenmeyen davranışlarımıza yönlendiren içsel tetikleyicileri yönetmenin yollarını bularak başlamaya karar verdik.

On dakika kuralını uyguladık ve akşamları bir cihazı gerçekten kullanmak istersek, bunu yapmadan önce on dakika

bekleyeceğimize dair söz verdik. Kural, \"dürtü dalgasında

258

P:259

Pürdikkat Bir Sevgili Olma

sörf yapmamıza\" ve aksi halde mantıksız olacak bir alışkanlığı kesintiye uğratmak için bir duraklama eklememize zaman

tanıdı.

Ayrıca İnternet yönlendiricimizi ve monitörlerimizi, yerel

bir nalburdan satın aldığımız yedi dolarlık zamanlayıcı prizlere bağladık ve her akşam saat 22.oo'de kapanacak şekilde

ayarladık. Bu çaba anlaşmasını kullanmak, \"hile yapmak\"

için rahatsız edici bir şekilde masalarımızın arkasına eğilmemiz ve geçersiz kılma anahtarını kapatmamız gerektiği anlamına geliyordu.

Kısacası, pürdikkat olmak için dört yöntemi de kullanarak ilerleme kaydediyorduk. Akşamları teknolojiyi kullanma

dürtümüzü durdurmanın stresiyle baş etmeyi öğrendik ve

zamanla, buna direnmek daha kolay hale geldi. Yatak odasını

kutsal bir alan kabul ederek ve cep telefonlarımız ve televizyonumuz gibi dışsal tetikleyicileri dışarıda bırakarak katı bir

uyku zamanı planladık. İstenmeyen dikkat dağıtıcıları kapatan zamanlayıcı prizi, ön taahhüdümüze uyum sağladı ve

her gece beklediğimiz bir şey haline geldi. Alışkanlıklarımız

üzerinde daha fazla kontrol elde ettikçe, geri kazandığımız

zamanı daha \"üretken\" amaçlar için kullanmaya başladık.

Teknolojiyi engelleyen buluşumuzla gurur duymamıza

rağmen, Eero3 gibi birçok yönlendirici artık yerleşik İnternet

kapatma özellikleriyle birlikte geliyor. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmezsem ve saat ondan sonra e-postaları kontrol

etmeye çalışırsam, yönlendiricimden bir mesaj bilgisayarımı

kapatıp karıma sarılmamı hatırlatıyor.

Dikkat dağıt1eı şevler, en vakm ilişkilerimiz/ bile

olumsuz etkllevebillr; dünvadaki herhangi birıvıe

bağlantı kurabilmenin bede/4 fiziksel olarak

vammızdakl klşıvıe tam olarak birlikte olmavışımızdır.

259

P:260

Nir Eyal

Eşim ve ben hala cihazlarımızı seviyoruz ve hayatlarımızı iyileştirmek için potansiyel yenilikleri bütünüyle kucaklıyoruz, ancak ilişkimiz üzerindeki yıpratıcı etkilerine

maruz kalmadan bunlardan yararlanmak istiyoruz. İçsel

tetikleyicilerimizle başa çıkmayı öğrenerek, gerçekten yapmak istediğimiz şeyler için zaman ayırarak, zararlı dışsal

tetikleyicileri ortadan kaldırarak ve ön taahhütleri kullanarak, sonunda ilişkimizdeki dikkat dağıtıcıların üstesinden

gelmeyi başardık.

Birinci bölümde okuduğunuz gibi, \"pürdikkat olmak,

yapacağınızı söylediğiniz şeyi yapmaya çalışmak demektir.\"

Çabalamak, \"güçlü bir biçimde mücadele etmek veya savaşmak\" anlamına gelir.4 Mükemmel olmak ya da asla başarısız

olmamak anlamına gelmez. Herkes gibi ben de bazen dikkat

dağınıklığıyla mücadele ediyorum. Özellikle stresli olduğumda veya programım beklenmedik şekilde değiştiğinde,

yoldan çıkabilirim.

Neyse ki, bu kitabı araştırmak ve yazmakla geçen beş yıl

bana dikkat dağınıklığıyla nasıl savaşılacağını ve kazanılacağını öğretti. Dikkat dağıtıcı şeyler hala oluyor ama artık

olmaya devam etmemeleri için ne yapacağımı biliyorum. Bu

teknikler, hayatımı daha önce hiç yapamadığım şekillerde

kontrol etmeme olanak sağladı. Başkalarına karşı olduğu

kadar kendime karşı da dürüstüm, değerlerime uygun yaşıyorum, sevdiğim insanlara karşı taahhütlerimi yerine getiriyorum ve profesyonel olarak her zamankinden daha üretkenim.

Geçenlerde, kızımla ne tür bir süpergüç isteyeceği konusunda yaptığımız sohbeti tekrarladım. En son konuşmamızda tam olarak orada olmadığım için ondan özür diledikten

sonra, cevabını tekrar söylemesini istedim ve söyledikleri

beni çok şaşırttı: Her zaman başkalarına karşı nazik olabilme

gücü istediğini söyledi.

260

P:261

Pürdikkat Bir Sevgili Olma

Gözlerimi kuruladıktan ve ona kocaman sarıldıktan sonra cevabını düşünmek için biraz zaman ayırdım. Nazik olmanın sihirli bir seruma ihtiyaç duyan mistik bir süpergüç

olmadığını fark ettim - hepimiz istediğimiz zaman nazik

olma gücüne sahibiz. Sadece, zaten içimizde olan bu gücü

kullanmamız gerekiyor.

Aynısı pürdikkat olmak için de geçerlidir. Pürdikkat olarak başkalarına örnek olabiliriz. İşyerinde, bu taktikleri kullanarak kurumumuzu dönüştürebilir ve sektörlerimizin hem

içinde hem de dışında bir dalga etkisi yaratabiliriz. Evde, ailelerimize bu yöntemleri kendileri için denemeleri ve hayal

ettikleri hayatları yaşamaları için ilham verebiliriz.

Hepimiz, yapacağımızı söylediğimiz şeyi yapmaya çalışabiliriz. Hepimiz pürdikkat olma gücüne sahibiz.

U N UTMAYI N!

• Dikkat dağınıklığı, en yakın ilişkilerimizde bir engel olabilir.

Anlık dijital bağlantı, yanımızdakilerle tamamen bir orada olamama

anlamına gelen bir bedele sahip olabilir.

• Pürdikkat çiftler, beraberlik için zamanı geri kazanır. Pürdikkat olmak için dört adımı takip etmek, eşinize zaman ayırmanızı

sağlayabilir.

• Pürdikkat olma sırası şimdi sizin.

261

P:263

Bu Kitabı Beğendiniz mi?

Bu kitabı tamamladığınız için tebrikler ve teşekkürler! Umarım okuduklarınızı iyi bir şekilde değerlendirirsiniz.

Bir dakikanız varsa, bu kitabı çevrimiçi olarak yorumlamanız benim için çok şey ifade edecektir. Yorumunuz, diğer

insanları Pürdikkat'i okumaya teşvik etme konusunda çok

etkili olacak ve ben bunun çok büyük bir kişisel iyilik olduğunu düşünüyorum.

Şimdiden teşekkür ederim! Lütfen aşağıdaki siteyi ziyaret

ediniz:

NirAndFar.com/Reviewlndistractahle

Lütfen herhangi bir soruyu, yorumu, düzeltmeyi veya geribildirimi aşağıdaki adrese gönderin:

NirAndFar.com/Contact

içten Teşekkürlerimle!

Nir

263

P:265

Bölüm Çıkarımları

GİRİS

1

• ı. Bölüm: İstediğin hayatı yaşamak sadece doğru olanı

yapmayı değil, aynı zamanda yanlış şeyler yapmaktan kaçınmayı gerektirir.

• 2. Bölüm: Dikkat çekiciler sizi gerçekten istediğiniz şeye

doğru götürürken dikkat dağıtıcılar sizi istediğiniz şeyden

daha da uzaklaştırır. Pürdikkat olmak demek yapacağınızı söylediğiniz şeyi yapmak için çabalamak demektir.

KISIM 1: İÇ TETİKLEYİCİLERDE USTALAŞMA

• 3. Bölüm: Motivasyon, rahatsızlıktan kaçma arzusudur.

Dikkat dağınıklığına neden olan tahmini nedenleri değil

bunların kökenini bulun.

• 4. Bölüm: Dikkat dağınıklığını kullanarak kaçınmak yerine rahatsızlıkla baş etmeyi öğrenin.

• 5. Bölüm: Dürtüleri aktif bir şekilde bastırmaya çalışmaktan vazgeçin - bu sadece onları daha fazla güçlendirir.

Bunun yerine, dürtüleri gözlemleyin ve onların ortadan

kaybolmalarına izin verin.

• 6. Bölüm: İçsel tetikleyiciye zihninizde yeniden şekil ve265

P:266

Nir Eyal

rin. Dikkat dağınıklığına neden olan olumsuz duyguyu

arayın, yazıya dökün ve olumsuz duyumu nefretle değil,

merakla gözlemleyin.

• 7. Bölüm: Göreve zihninizde yeniden şekil verin. Ona,

\"aptalca, hatta saçma\" bir dikkat göstererek onu bir oyuna dönüştürün. Kasıtlı olarak yenilik arayın.

• 8. Bölüm: Mizacınıza zihninizde yeniden şekil verin.

Kendi kendine konuşmak önemlidir. İradeniz yalnızca,

tükeneceğine inanıyorsanız tükenir. Kendinizi, \"dikkati

kolayca dağılan\" veya \"bağımlı bir kişiliğe\" sahip olarak

etiketlemekten kaçının.

KISIM 2: DİKKAT ÇEKİCİ LER İÇİN ZAMAN YARATMA

• 9. Bölüm: Değerlerinizi zamana dönüştürün. Bir program şablonu oluşturarak gününüze süre sınırlaması uygulayın.

• ıo. Bölüm: Kendiniz için zaman programlayın. Girdileri

ve sonrasında gelecek çıktıları planlayın.

• ıı. Bölüm: Önemli ilişkileriniz için zaman programlayın.

Sevdiğiniz insanlara zaman ayırmanın yanında ev işleri

için de zaman ayırın. Programınıza, arkadaşlarınız için

düzenli zamanlar ekleyin.

• 12. Bölüm: Programınızı paydaşlarla senkronize edin.

KISIM 3: DISSAL TETİKLEYİCİLERİN İZİNİ SÜRME

1

• 13. Bölüm: Her bir dışsal tetikleyici için \"O mu bana hizmet ediyor yoksa ben mi ona hizmet ediyorum?\" diye sorun. Dışsal tetikleyiciler dikkat çekicilere mi yoksa dikkat

dağıtıcılara mı yol açıyor?

• 14. Bölüm: Odağınızı savunun. Bölünmek istemediğinizde bir işaret verin.

• 15. Bölüm: Daha az e-posta almak için daha az e-posta

gönderin. E-postayı kontrol ettiğinizde ne zaman yanıt266

P:267

Bölüm Çıkarımları

lanması gerektiğine dair onları etiketleyin ve programlanmış zamanda yanıt verin.

• 16. Bölüm: Çevrimiçi grup sohbeti söz konusu olduğunda

sohbete programlanmış sürede girin ve çıkın. Sadece sohbette olması gerekenleri dahil edin ve grup sohbetini sesli

düşünmek için kullanmayın.

• 17. Bölüm: Toplantı düzenlemeyi zorlaştırın. Gündem

yoksa toplantı da yok. Toplantılar, problem çözmekten çok

fikir birliği oluşturmak içindir. Bir adet dizüstü bilgisayar

dışındaki cihazları toplantı odasının dışında bırakın.

• 18. Bölüm: Dikkat dağıtıcı uygulamaları telefonunuzda

kullanmak yerine masaüstü bilgisayarınızda kullanın.

Uygulamaları düzenleyin ve bildirimleri yönetin. \"Rahatsız Etme\" özelliğini açın.

• 19. Bölüm: Masaüstü bilgisayarınızdaki bildirimleri kapatın. Potansiyel dikkat dağıtıcıları çalışma alanınızdan

uzaklaştırın.

• 20. Bölüm: Çevrimiçi makaleleri programlanmış bir zamanda, daha sonra okumak veya dinlemek için Pocket'a

kaydedin. \"Çok kanallı çoklu görevi\" kullanın.

• 21. Bölüm: Size, bütün o dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan

sosyal medyanın faydalarını sağlayan tarayıcı uzantılarını kullanın. Diğer araçlar için bağlantılar şu adrestedir:

NirAndFar.com/lndistractable.

KISIM 4: DİKKAT DAGITICILARI ANLASMALARLA

1

ENGELLEME

• 22. Bölüm: Dürtüselliğin panzehri öngörüdür. Dikkatinizin dağılma ihtimalinin yüksek olduğu zamanlar için

önceden planlama yapın.

• 23. Bölüm: İstenmeyen davranışları zorlaştırmak için

çaba anlaşmalarını kullanın.

267

P:268

Nir Eyal

• 24. Bölüm: Dikkatinizin dağılmasını masraflı bir hale getirmek için bir bedel anlaşması kullanın.

• 25. Bölüm: Benlik imgesine yapılmış bir ön taahhüt olarak kimlik anlaşmalarını kullanın. Kendinize \"pürdikkat\"

deyin.

KISIM 5: İSYERİNİZ NASIL PÜRDİKKAT OLACAGINIZ

'

HALE GETİRİLİR?

• 26. Bölüm: \"Daima çevrimiçi olma\" kültürü insanları delirtir.

• 27. Bölüm: İşyerinde teknolojinin aşırı kullanımı, işlevsiz şirket kültürünün bir işaretidir. Bunun temel �edeni,

\"psikolojik güvenliğin\" olmadığı bir kültürdür.

• 28. Bölüm: Odaklı çalışmaya değer veren bir kültür yaratmak için küçük şeylerle başlayın ve problemler hakkında

meslektaşlar arasında bir açık diyaloğu kolaylaştırmanın

yollarını bulun.

KISIM 6: NASIL PÜRDİKKAT ÇOCUKLAR YETİŞTİRİRSİNİZ?

(VE NEDEN HEPİMİZİN PSİKOLOJİK BESİNLERE İHTİYACI

VARDIR?)

• 29. Bölüm: Çocukların dikkatlerinin dağılmasının esas

nedenlerini bulun. Onlara dört kısımlı pürdikkat modelini öğretin.

• 30. Bölüm: Çocukların psikolojik ihtiyaçlarının karşılandığından emin olun. Her insan özerklik, yeterlik ve

ilişkilenmeyi hissetme ihtiyacı duyar. Eğer çocuklar ihtiyaçlarını gerçek dünyada karşılayamazsa, bunların yerini

doldurmak için çevrimiçi dünyaya dönerler.

• 31. Bölüm: Çocuklara programlarına süre sınırlaması

uygulamayı öğretin. Çevrimiçi olanlar da dahil olmak

ü zere, h oşlandı kları aktiviteler için zaman ayırmalarını

sağlayın .

lhfi

P:269

Bölüm Çıkarımları

• 32. Bölüm: istenmeyen dışsal tetikleyicileri ortadan kaldırmak için çocuklarınızla beraber çalışın. Dikkat dağıtan

tetikleyicileri nasıl kapatacaklarını bildiklerinden emin

olun ve siz de bir dışsal tetikleyici olmayın.

• 33. Bölüm: Çocuklarınızın anlaşmalar yapmasına yardımcı olun ve dikkat dağınıklığını yönetmenin onların

sorumluluğunda olduğunu bildiklerinden emin olun.

Dikkat dağınıklığının çözülebilir bir sorun olduğunu ve

pürdikkat olmanın hayat boyu sürecek bir beceri olduğunu öğretin.

KISIM 7: PÜRDİKKAT İLİSKİLERE NASIL SAHİP OLUNUR?

• 34. Bölüm: Sosyal bir ortamda cihazını kullanan birini

gördüğünüzde ona, \"Telefonla ilgilendiğini görüyorum.

Her şey yolunda mı?\" diye sorun.

• 35. Bölüm: Yatak odanızdan cihazları kaldırın ve internetinizin belirli bir saatte otomatik kapanmasını sağlayın.

269

P:270

Program Şablonu

�ı

Çevrimiçi olarak ücretsiz bir program aracı için NirAndFar.

. ... com/lndistractable adresini ziyaret edin.

P:271

N

.....ı .....

07:00

08:00

09:00

10:00

11:00

1 2:00

1 3:00

14:00

1 5:00

16:00

1 7:00

18:00

19:00

20:00

21:00

22:00

23:00

Pazartesi Salı Ça,.amba

P:272

...ı...

0

0

0

0

0

0

0

0

0

0

0

0

Pe1l9mbe Cuma Cumartesi Pazar

P:273

Dikkat Dağıtıcı Takip Tablosu

(Yönerge için 6. Bölüm'e bakınız.)

P:274

iV

.....ı

OJ

Zomon 1

8:15

+

9:32 1

-- -f--

1 �-

1

1

- -Dikkat dogıııcı -

Haberleri kontrol ettim

- - -

Yozmok yerine Google'do

orama yaphm

- - -

-

+ Nasıl hissellirdigi +

Kaygılı

+ - - +

1 Hoyol kınklıgı 1

-- - - -riçsel

x

-

x

�--

_

fne

P:275

...ı

-

o

+

+

.. 1

-

Dışsal +

·-- +

ı ·

--- --

-Plonlomo -Problemi -

------

_.__ ___

-

+ - Fikirler -

Dürtü dolgosındo sörf yopmo

+

1 Süre hedefi koyma ve bunu geçip

geçemeyeceöffne bokmo

-- - - -

1

il

1

\"

1

1

1

P:277

Tesekkür

1

Pürdikkat'in tamamlanması beş yıldan fazla sürdü ve bu projeye katkılarından dolayı teşekkürü hak eden birçok kişi var.

Her şeyden önce hem iş ve hem de hayat arkadaşım olan

Julie Li'ye en içten teşekkürlerimi sunarım. Bu projeye yaptığı katkılar sayılamayacak kadar çoktur. Julie evliliğimiz hakkında mahrem hikayeler paylaşmama izin verdi, fikirleri ve

taktikleri test etmeme yardım etmek için orada oldu ve bu

kitabı geliştirmek için sayısız saatler harcadı. Bu yolun her

adımında birlikte yürüdük; kendisi, benim daha iyi bir insan

olmak için motivasyonum ve ilham kaynağım.

Ayrıca, sadece pürdikkat olmak için ilham vermekle kalmayan, aynı zamanda (on yaşındaki haliyle) kitabın isimlendirilmesine, kapak tasarımına ve pazarlanmasına hevesli bir

şekilde yardımcı olan kızım Jasmine'e teşekkür ederim.

Ve tabii ki, ebeveynlerim, Ronit ve Victor ile kayınvalidem

ve kayınpederim Anne ile Paul'e, cesaretlendirmeleri için teşekkürler. Çılgın projelerimin her birine verdikleri destek ve

gösterdileri heyecanın benim için anlamı çok büyük.

Bu kitabın ilk (ve çok müsvedde haldeki) taslaklarını okuyan cesur insanlara teşekkür ederim. Eric Barker, Caitlin Bauer, Gaia Bernstein, Jonathan Bolden, Cara Cannella, Linda

275

P:278

Cyr, Geraldine DeRuitcr, Kyle Eschenroeder, Monique Eyal,

Omer Eyal, Rand Fishkin, )ose Hamilton, Wes Kao, )osh Kaufman, Carey Kolaja, Cari Marci, )ason Ogle, Ross Overline,

Taylor Pearson, Jillian Richardson, Alexandra Samuel, üren

Shapira, Vikas Singhal, Shane Snow, Charles Wang ve Andrew Zimmermann'a teşekkür ederim. Bir ilk taslağı okumak

zor iştir ve nazik yorumlarınız ile görüşleriniz için ne kadar

teşekkür etsem az. En iyi şekilde bir temsilcilik için Christy

Fletcher ve ekibine teşekkür ederim. Christy müthiş bir

temsilci, ona öğütleri ve arkadaşlığı için çok fazla teşekkür

borçluyum. Fletcher & Co.'dan Melissa Chinchillo, Grainne

Fox, Sarah Fuentes, Veronica Goldstein, Elizabeth Resnick ve

Alyssa Taylor'a da teşekkür ederim.

Audible'dan Stacy Creamer'e ve aynca Sarah Avinger,

Heather Butterfield, )ennifer Canzoneri, Lise Engel, Stephanie Gorton, Aida Herrera, Alicia Kania, Adrienne Lang,

Monica Lowry, Vy Tran, Susan Welte, Leah Wilson ve Glenn

Yeffeth'in de içlerinde bulunduğu BenBella'daki ekibe, bu kitabı piyasaya çıkarmak için gösterdikleri çaba için teşekkür

etmek istiyorum.

Bloomsbury'den Alexis Kirschbaum, bir yazarın bir editörden bekleyebileceğinin çok ötesine geçti ve bu kitabın

geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynadı. O ve aralarında

Hermione Davis, Thi Dinh, Genevieve Nelsson, Andy Palmer,

Genista Tate-Alexander ve Angelique Tran Van Sang'ın da

bulunduğu meslektaşları içten minnettarlığımı hak ediyor.

Pürdikkat'i araştırma, düzenlenme ve ince işçiliğinin yapılmasına yardımları için şu kişilere teşekkür ederim: Karen

Beattie, Matthew Gartland, )onah Lehrer, )anna Marlies Maron, Mickayla Mazutinec, Paulette Perhach, Chelsea Robertson ve AnneMarie Ward.

NirAndFar.com'u yönetme konusunda yardımları için

Thomas Kjemperud ve Andrea Schumann'a özellikle teşek276

P:279

kür ederim. Aynca bu kitaptaki görseller için Carla Cruttenden, Damon Nofar ve Brett Red'e ve sayabileceğimden

çok daha fazla projede yardımcı olduğu için Rafael Arizaga

Vaca'ya teşekkür ederim. Bu harika insanlara ne kadar teşekkür etsem az!

Manevi ve entelektüel destek sağladıkları için teşekkür

etmek istediğim kişiler de var: Bu projeye gösterdiği heyecan

için Arianna Huffington'a; istikrarlı birer ortak çalışma arkadaşları oldukları ve bu kitabı yazarken odaklanmama yardımcı oldukları için Mark Manson, Taylor Pearson ve Steve

Kamb'a; Indistractable.com alan adını cömertçe sağladığı

için Adam Gazzaley'ye; içgörülerini paylaştıkları ve harika

tavsiyeler verdikleri için James Clear, Ryan Holiday, David

Kadavy, Femanda Neute, Shane Parrish, Kim Raices, Gretchen Rubin, Tim Urban, Vanessa Van Edwards, Alexandra

Watkins ve Ryan Williams'a teşekkürler.

Çok önemli bazı kişileri dahil etmeyi unuttuğumdan hiç

şüphem yok. Bağışlamasının yanı sıra Hanlon'un usturasından· yardım istiyorum, \"Aptallıkla yeterince açıklanabilecek

bir şeyi asla kötü niyete bağlamayın.\" Üzgünüm ve teşekkür

ederim!

Son ve en önemlisi de, size teşekkürler, sevgili okur. Değerli zamanınızı ve ilginizi bu kitapla geçirmeniz benim

için dünyalara bedel. Yardımcı olabileceğim bir şey olursa

NirAndFar.com/Contact adresinden benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

* Felsefede kullanılan ve \"ustura\" olarak adlandırılan ifadeler, bir olguya

ilişkin olasılık dışı açıklamaları kesin bir biçimde ortadan kaldırmak ve

gereksiz eylemlerden kaçınmaya yarayan söylemlerdir. -yhn

277

P:281

Katkıda Bulunanlar

Pürdikkat için kitlesel düzenleme yapılmasına yardımları

için aşağıda adı geçen, sadık blog abonelerine teşekkür ederiz. İçgörüleri, önerileri ve teşvikleri bu kitabın oluşmasında

çok önemliydi.

Reed Abbott Bos Alvertos Shampa Bagchi

Shira Abel Erica Amalfitano Warren Baker

Zalman Abraham Mateus Gundlach Tamar Balkin

Eveline van Acquoij Ambros Giacomo Barbieri

Daniel Adeyemi luliia Ankudynova Surendra Bashani

Patrick Adiaheno Tarkan Anlar Asya Bashina

Sachin Agarwal Lauren Antonoff Omri Baumer

Avneep Aggarwal jeremi Walewicz Jeff Beckmen

Vineet Aggarwal Antonowicz Walid Belballi

Abhishek Kumar Kavita Appachu jonathan Bennun

Agrahari Yasmin Aristizabal Muna Benthami

Neetu Agrawal Lara Ashmore Gael Bergeron

Neetu Agrawal Aby Atilola Abhishek Bhardwaj

Sonali Agrawal Jeanne Audino Kunal Bhatia

Syed Ahmed jennifer Ayers Marc Biemer

Matteus Akesson Marcelo Schenk de Olia Birulia

Stephen Akomolafe Azambuja Nancy Black

Alessandra Albano Xavier Baars Eden Blackwell

Chrissy Allan Deepinder Singh Charlotte Blank

Patricia De Almeida Babbar Kelli Blum

Hagit Alon Rupert Bacon Rachel Bodnar

279

P:282

Stephan Borg Scrgiu Vlad Ciurescu Akhilesh Reddy

Mia Bourgeois Trcvor Claiborne Dwarampudi

Charles Brewer Kay Krystal Clopton Swapnil Dwivedi

Sam Brinson Heather Cloward Daniel Edman

Michele Brown Lilia M. Coburn Anders Eidergard

Ryan Brown Pip Cody Dudi Einey

}esse Brown Michele Helene Max Elander

Saralı E. Brown Cohen Ori Elisar

Michelle E. Luis Colin Katie Elliott

Brownstein Abi Collins Gary Engel

John Bryan Kerry Cooper David Ensor

Renee Buchanan Dave Cooper Eszter Erdelyi

Scott Bundgaard Simon Coxon Ozge Ergen

Steve Burnel Carla Cruttenden Bec Evans

Michael Burroughs Dmitrii Cucleschin David Evans

Tamar Burton Patrick Cullen Shirley Evans

Jessica Cameron Leo Cunningham J eff Evernham

Jerome Cance Gennaro Cuofano Kimberly Fandino

Jim Canterucci Ed Cutshaw Kathlyn Farrell

Ryan Capple Larry Czerwonka Hannah Farrow

Savannah Carlin Lloyd D'Silva Michael Ferguson

James Carman Jonathan Dadone Nissanka Fernando

Karla H. Carpenter Sharon F. Danzger Margaret Fero

Margarida Carvalho Kyle Huff David Kyra Fillmore

Anthony Catanese Lulu Davies Yegor Filonov

Shubha James Davis Jr. Fabian Fischer

Chakravarthy Joel Davis Jai Flicker

Karthy Chandra Cameron Deemer Collin Flotta

Joseph Chang Stephen Delaney Michael Flynn

Jay Chaplin Keval D. Desai Kaleigh Flynn

David Chau Ankit S. Dhingra Gio Focaraccio

Janet Y. Chen Manuel Dianese lvan Foong

Ari Cheskes Jorge Dieguez Michael A. Foster ll

Dennis Chirwa Lisa Hendry Dillon Martin Foster

Kristina Yuh-Wen Sam Dix Jonathan Freedman

Chou Lindsay Donaire Heather Friedland

lngrid Choy-Harris lngrid Elise Dorai- }anine Fusco

William Chu Rekaa Pooja V. Gaikwad

Michelle M. Chu Tom Droste Mario Alberto

Jay Chung Nan Duangnapa Galin do

Matthew Cinelli Scott Dunlap Mary Gallotta

280

P:283

Zander Galloway Caroline Hane- Saralı )ukes

Sandra Gannon Weijman Steve Jungmann

Angelica Garda Nickie Harber- Rocel Ann Junio

Anyssa Sebia Garza Frankart Kevin Just

Allegra Gee Julie Harris Ahsan Kabir

Tom Gillıeany Soplıie Hart Ariel Kahan

Raji Gill Daniel Hegman Sina Kalıen

Scott Gillespie Clıristoplıer Heiser Saralı Kajani

Scott Gilly Lisa Helminiak Angela Kapdan

Wendell Gingericlı Alecia Helton Slıalıeen Karodia

Kevin Glynn Mauricio Hess- !rene Jena Kartlıik

Paula Godar Flores Melissa Kaufmann

Jeroen Goddijn Holly Hester-Reilly Gagandeep Kaur

Antlıony Gold Andrea Hill Megan Keane

Dan Goldman Neeraj Hirani J. Bavani Kelıoe

Miguel H. Gonzalez lsabella Catarina Karen Kelvie

Sandra Catalina Hirt Erik Kemper

Gonzalez Clıarlotte jane Ho Raye Keslensky

Vijay lan Hoclı jenny Slıaw Kessler

Gopalakrislınan Travis Hodges jeremy C. Kester

Herve Le Gouguec jason Hoeniclı Kirk Ketefıan

Niclıolas Gracilla Alex ). Holte Natlıan Klıakslıouri

Clıarlie Gralıam Ahi Houglı Saralı Khalid

Timotlıy L. Gralıam Mary Howland Sam Kirk

Slıawn Green Evan Huggins Raclıel Kirton

Clıris Greene Natlıan Hull Vinod Kizlıakke

Jennifer Griffın Novianta L. T. Samuel Koclı

Dani Grodsky Hutagalung Alaina Koerber

Rebecca Groner Marc lnzelstein Sai Prablıu

Sakslıam Grover Varun lyer Konclıada

Alcide Guillory lll Britni jackson jason Koprowski

Roberta Guise Malıaveer jain Basavaraj Koti

Anjana Abdellalı Janid Yannis Koutavas

Gummadivalli Anne Janzer David Kozisek

Matt Gummow Emilio Jeldrez Aditya Kslıirsagar

Amit Gupta Debbie Jenkins Ezekiel Kuang

jolın Haggerty Alexandre jeong Craig Kulyk

Martin Haiek Amy M. Jones Ram Kunda

Lance Haley Daniela jones Ravi Kurani

Thomas Hallgren Peter Jotanovic Clıris Kurdziel

Erle Hamilton Cindy joung Dimitry Kuslıelevsky

281

P:284

John Kvasnic Kcndra Markle Amina Moreau

Jonathan Lai Ben Marland David Morgan

Michael J. Lally Rob Marois Renee F. Morris

Roy Lamphier )udy Marshall Matthew Morrisson

Craig Lancaster Levi Marten Alexandra Moxin

Niklas Laninge Denise ). Martin Alex Moy

Simon Lapscher Megan Martin Brian Muldowney

Angelo Larocca Kristina Corzine Namrata Mundhra

Norman Law Martin ez )ake Munsey

Olga Lefter Saji Maruthurkkara Mihnea Munteanu

Tory Leggat Laurent Mascherpa Kevin C. Murray

leva Lekaviciute Mark Mavroudis Serdar Muslu

Audrey Leung Ronny Max Karan Naik

Viviana Leveghi Eva A. May lsabelle Di Nallo

lsaac E. H. Lewis Lisa McCormack )eroen Nas

Belly Li Gary McCue Vaishakhi Nayar

Sammy Chen Li Michael McGee )ordan Naylor

Philip Li Robert McGovern Christine Neff

Robert Liebert Lyle McKeany )amie Nelson

Brendan Lim Saralı McKee Kemar Newell

Carissa Lintao Marisa McKently Lewis Kang'ethe

Ross Lloyd Lipschitz Erik van Mechelen Ngugi

Mitchell Lisle Hoda Mehr Chi Gia Nguyen

Mike Sho Liu Jonathan Melhuish Christopher Nheu

Shelly Eisen Livneh Sheetal G. Melwani Gerard Nielsen

)ohn Loftus Ketriel ). Mendy Adam Noall

Philip K. Lohr Valerae Mercury Tim Noetzel

Sune Lomholt Andreia Mesquita )ason Nokes

Sean Long )ohan Meyer Craig Norman

Alexis Longinotti Kaustubh S. Mhatre Chris Novell

Glen Lubbert Stephanie Michaux Thomas O'Duffy

Ana Lugard lvory Miller Scott Oakes

Kenda Macdonald )ason Ming Cheily Ochoa

Boykie Mackay Al Ming Leon Odey-Knight

Andy Maes )an Miofsky Kelechi Okorie

Kristof Maeyens Ahmed A. Mirza Oluwatobi Oladiran

Lisa Maldonado Peter Mitchell Valary Oleinik

Amin Malik Mika Mitoko Sue Olsen

Danielle Manello Meliza Mitra Alan Olson

Frank Manue )r. Subarna Mitra Gwendolyn Olton

Dan Mark Aditya Morarka Maaike Ono-Boots

282

P:285

Brian Ostergaard Calin Pupaza Alex Ryan

Roland Osvath Daisy Qin Kimberly Ryan

Renz Pacheco Lien Quach )an Saarmann

Nina Pacifico Colin Raab Guy Saban

Sumit Pahwa Kelly Ragle Victoria Sakal

Girri M. Palaniyapan Ruta Raju Luis Saldana

Vishal Kumar Lalit Raju Daniel Tarrago

Pallerla Kim Ramirez Salengue

Rohit Pant Prashanthi Gabriel Michael

Chris V. Ravanavarapu Salim

Papadimitriou Gustavo Razzetti jessica Salisbury

Nick Pape Omar Regalado Rick Salsa

Divya Parekh Scott W. Rencher Francesco Sanavio

Rich Paret Brian Rensing Antonio ). Martinez

Alicia Park Joel Rigler Sanchez

Aaron Parker Michelle Riley Moses Sangobiyi

Steve Parkinson Gina Riley Julia Saxena

Mizue Parrott loana Rill Stephanie Schiller

Lomit Patel Mark Rimkus Lynnsey Schneider

Manish Patel Cinzia Rinelli Kirk Schueler

Swati Patil Chelsea Lyn Katherine

)on Pederson Robertson Schuetzner

Alon Peled Bridgitt Ann )on Seaton

Rodaan Robertson Addy Suhairi

Peralta-Rabang Reigh Robitaille Selamat

Marco Perlman Cynthia Rodriguez Vishal Shah

Christina Diem Annette Rodriguez Shashi Sharma

Pham Charles François Keshav Sharma

Hung Phan Roels Ruchil Sharma

Ana Pischl Linda Rolf Ashley Sheinwald

Keshav Pitani Edgar Roman Stephanie Sher

Rose La Prairie Mathieu Romary Jing Han Shiau

lndira Pranabudi Jamie Rosen Claire Shields

Anne Curi Preisig Al Rosenberg Greg Shove

Julie Price )oy Rosenstein Karen Shue

Martin Pritchard Christian RöB Kome Sideso

Rungsun Megan Rounds David Marc Siegel

Promprasith Ruzanna Rozman Dan Silberberg

Krzysztof Przybylski lsabel Russ Bianca Silva

Edmundas Mark Ruthman Mindy Silva

Puckorius Samantha Ryan Brian L. Silva

283

P:286

Zach Simon Nay Thcin Gabriel Werlich

Raymond Sims Brcnton Thornicroft Scott Wheelwright

Shiv Sivaguru Julianne Tillmann Ed Wieczorek

Malin Sjöstrand Edwin Tin Ward van de Wiel

Antoine Smets Avegail Tizon Hannah Mary

Sarah Soha Zak Tomich Williams

Steven Sohcot Roger Toor Robert Williger

Kaisa Soininen Anders Toxboe Jean Gaddy Wilson

David Spencer Jimmy Tran Rob Wilson

James Taylor Stables Tom Trebes Claire Winter

Kurt Stangl Artem Troinoi Trevor Witt

Laurel Stanley Justin Trugman Fanny Wu

John A. Starmer Kacy Turelli Alex Wykoff

Juliano Statdlober Kunal Haresh Udani Maria Xenidou

Christin Staubo Christian von Uffel Raj Yadav

lhor Stecko Jason Ugie Josephine Yap

Nick Di Stefano Matt Ulrich Arsalan Yarveisi

Murray Steinman Branislav Vajagic Yoav Yechiam

Alexander Stempel Lionel Zivan Andrew Yee

Seth Stemberg Valdellon Paul Anthony Yu

Anthony Stems Steve Valiquette Mohamad lzwan

Shelby Stewart Jared Vallejo Zakaria

Adam Stoltz Rene Van der Veer Jeannie Zapanta

Alan Stout Anulekha Venkatram Anna Zaremba

Carmela Stricklett Poomima Renee Zau

Scott Stroud Vijayashanker Ari Zelmanow

Swetha Suresh Claire Viskovic Linda Zespy

Sarah Surrette Brigit Vucic Fei Zheng

Cathleen Swallow Thuy Vuong Rona Zhou

Bryan Sykes Sean Wachsman Lotte Zwijnenburg

Eric Szulc Maurizio

Lilla Tagai Wagenhaus

Michel Tagami Amelia Bland Waller

J. P. Tanner Shelley Walsh

Shantanu Tarey Trish Ward

Claire Tatro Levi Warvel

Harry E. Tawil Kafi Waters

Noreen Teoh Adam Waxman

C. J. Terral Jennifer Wei

Amanda Tersigni Robin Tim Weis

Matt Tharp Patrick Wells

284

P:287

Kaynakça

GİRİŞ

\"Amazon Çoksatanlar: Endüstriyel Ürün Tasarımı çok satanları\", 29 Ekim 2oı7 tarihinde erişildi, www.amazon.com/gp/bestsellers/books/7921653011/ref=pd_zg_hrsr_b_1_6_last.

2 Paul Virilio, Politics of the Very Worst (En Kötüsünün Siyaseti)

(New York: Semiotext(e), 1999), 89.

BÖLÜM ı

Bir Marthe Troly-Curtin sözü üzerinde bir kelime oyunu, \"Time

You Enjoy Wasting Is Not Wasted Time'', Quote lnvestigator,

19 Ağustos 2018 tarihindede erişildi, https://quoteinvestigator.

com/2010/06/11/time-you-enjoy /.

BÖLÜM 2

Euripides, Orestes, 4-13.

2 August Theodor Kaselowsky, Tantalus and Sisyphus in Hades

(Tantalus ve Sisyphus Hadeste), yağlı boya tablo, tahminen

1850, eskiden Berlin, Almanya'daki Niobidensaal of the Neues

Museum'da tutuluyordu, bugün artık zarar görmüş durumdadır. https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Tantalus-andsisyphus-in-hades-august-theodor-kaselowsky.jpg.

3 Çevrimiçi Etimoloji Sözlüğü, \"distraction\" kelimesi altında, 15

285

P:288

Ocak 2oı8 tarihinde erişildi, www.etymonline.com/word/distraction.

4 Louis Anslow, \"What Technology Are We Addicted to This

Time\" Time/ine, 27 Mayıs 20ı6, https://timeline.com/whattechnology-are-we -addicted-to-this-time-fof786ofıfab#.

rfzxtvjıl.

5 Plato, Phaidros, çev. Benjamin Jowett, 277a3-4, http://classics.

mit.edu/Plato/phaedrus.html.

6 H.A. Siman, \"Designing Organizations for an lnformation-Rich

World\" Computers, Communication and the Public lnterest içinde, ed. Martin Greenberger (Baltimore: Johns Hopkins Press,

ı97ı), 40-41.

7 Hikaru Takeuchi ve diğ. , \"Failing to Deactivate: The Association between Brain Activity During a Working Memory Task and

Creativity\", Neurolmage 55, no. 2 (15 Mart 2011): 681-87, https://

doi.org/10.10ı6/j.neuroimage.2010.11.052; Nelson Cowan, \"The

Focus of Attention As Observed in Visual Working Memory

Tasks: Making Sense of Competing Claims\", Neuropsychologia

49, no. 6 (Mayıs 2011): ı4oı-6, https://doi.org/10.10ı6/j.neuropsychologia.2oıı.oı.035; P. A. Howard-Jones ve S. Murray,

\"ldeational Productivity, Focus Of Attention, and Context\",

Creativity Research joumal 15, no. 2-3 (2003): ı53-66, doi.org/

ıo.ıo80/10400419.2003.965ı409; Nilli Lavie, \"Distracted and

Confused? Selective Attention under Load\" Trends in Cognitive

Sciences 9), no. 2 (ı Şubat 2005): 75-82, https://doi.org/ıo.10ı6/j.

tics.2004.12.004; Barbara J. Grosz ve Peter C. Gordon, \"Conceptions of Limited Attention and Discourse Focus\", Computational Linguistics 25, no. 4 (ı999): 617-24, http://aclweb.org/

anthology/J/J99/J 99-4006; Amanda L. Gilchrist ve Nelson

Cowan, \"Can the Focus of Attention Accommodate Multiple, Separate ltems?\", joumal of Experimental Psychology, Learning, Memory, and Cognition 37, no. 6 (Kasım 2011): ı484-ı502,

https://doi.org/10. ıo37 /aoo24352.

8 Julianne Holt-Lunstad, Timothy B. Smith ve J. Bradley Layton,

\"Social Relationships and Mortality Risk: A Meta-analytic Re286

P:289

view\", PLOS Medicine 7, no. 7 (27 Temmuz 2010), https://doi.

org/ı o .1371/joumal. pmed. ı 000316.

BÖLÜM 3

ı Zoe Chance, \"How to Make a Behavior Addictive\",

TEDxMillRiver'da TEDx konuşması, 14 Mayıs 2013, 16.57, www.

youtube.com/watch?v=AHfıKav9fcQ.

2 Zoe Chance'nın yazarla görüşmesinden, 16 Mayıs 2014

3 Jeremy Bentham, Ahlak ve Yasama İlkeleri, yeni baskı, yazar tarafından düzeltildi (1823; yeniden baskı, Oxford: Clarendon

Press, 1907; Türkçe baskı, Litera Yayıncılık, 2017), www.econlib.

org/library/Bentham/bnthPMLı.html.

4 Epikür, \"Letter to Menoeceus\" Diogenes Laertius, Ünlü Filozoflann Yaşam/an ve Öğretileri, Book X, 131, içinde bulunuyor https://

en.wikisource.org/wikijLives_of_the_Eminent_Philosophers/

Book_X.

5 Paul F. Wilson, Larry D. Deli ve Gaylord F. Anderson, Root Cause Analysis: A Tool for Total Quality Management (Milwaukee:

American Society for Quality, 1993).

6 Zoe Chance'in yazarla yaptığı e-posta yazışması, 11 Temmuz

2014.

BÖLÜM 4

Max Roser, \"The Short History of Global Living Conditions

and Why lt Matters That We Know lt'', Our World in Data, 30

Aralık 2017 tarihinde erişildi, https://ourworldindata.org/ahistory-of-global-living-conditions-in-5-charts.

2 Adam Gopnik, \"Man of Fetters\", New Yorker, ı Aralık 2008,

www.newyorker.com/magazine/2008/12/08/man-of-fetters.

3 R. F. Baumeister ve diğ., \"Bad ls Stronger than Good'', Review

of General Psychology 5, no. 4 (Aralık 2001): 323-70, https://doi.

org/10.1037//1089-2680.5.4.323.

4 Timothy D. Wilson ve diğ. , \"Just Think: The Challenges of the

Disengaged Mind,\", Science 345, no. 6192 (4 Temmuz 2014): 75-

77, https://doi.org/ıo.1126/science.1250830.

287

P:290

5 Top Sites in United States\" Alexa, 30 Aralık 2017 tarihinde erişildi, www.alexa.com/topsites/countries/US.

6 Jing Chai ve diğ., \"Negativity Bias in Dangerous Drivers\", PLOS

ONE ıı, no. 1 (14 Ocak 2016), https://doi.org/10.1371/joumal.

pone.014 7083.

7 Baumeister ve diğ., \"Bad ls Stronger than Good\".

8 A. Vaish, T. Grossmann ve A. Woodward, \"Not All Emotions

Are Created Equal: The Negativity Bias in Social-Emotional

Development\", Psychological Bulletin 134, no. 3 (2008): 383-403,

https://doi.org/10.1037 /0033-2909.134.3-383.

9 Baumeister ve diğ.,\"Bad ls Stronger than Good\"

10 Wendy Treynor, Richard Gonzalez ve Susan Nolen-Hoeksema,

\"Rumination Reconsidered: A Psychometric Analysis\", Cognitive Therapy and Research 27, no. 3 (1 Haziran 2003): 247-59,

https://doi.org/10.1023/ A:1023910315561.

ıı N. J. Ciarocco, K. D. Vohs ve R. F. Baumeister, \"Some Good

News About Rumination: Task-Focused Thinking After Failure Facilitates Performance lmprovement\", joumal of Social and

Clinical Psychology 29, no.10 (2010): 1057-73, http://assets.csom.

umn.edu/assets/166704.pdf.

12 K. M. Sheldon ve S. Lyubomirsky, \"The Challenge of Staying

Happier: Testing the Hedonic Adaptation Prevention Model\"

Personality and Social Psychology Bulletin, 38 (23 Şubat 2012):

670, http://sonjalyubomirsky.com/wp-content/themes/sonjalyubomirsky/papers/SL2012.pdf.

13 David Myers, The Pursuit of Happiness (New York: William

Morrow & Co., 1992), 53.

14 Richard E. Lucas ve diğ., \"Reexamining Adaptation and the

Set Point Model of Happiness: Reactions to Changes in Marital Status\", Joumal of Personality and Social Psychology 84, no.

3 (2003): 527-39, www.apa.org/pubs/journals/releases /psp843527.pdf

288

P:291

BÖLÜM 5

\"Jonathan Bricker, Psychologist and Smoking Cessation Researhcer,\" Öne Çıkan Araştırmacılar, Fred Hutch, 4 Şubat 2018

tarihinde erişildi, www.fredhutch.org/en/diseases/featured-researchers/bricker-jonathan.html.

2 Fyodor Dostoyevski, Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Nottan, çev. David Patterson (1988; yeniden baskı, Evanston, Ill: Northwestem

University Press, 1997).

3 Lea Winerman, \"Suppressing the 'White Bears'\", Monitor on

Psychology 42, no. 9 (Ekim 2011), https://www.apa.org/monitor/2oı1/ıo/unwanted-thoughts.

4 Nicky Blackbum, \"Smoking-a Habit Not an Addiction\", JSRAEL21c (18 Temmuz 2010), www.israel2ıc.org/smoking-a-habitnot-an-addictionf.

5 Reuven Dar ve diğ., \"The Craving to Smoke in Flight Attendants:

Relations with Smoking Deprivation, Anticipation of Smoking,

and Actual Smoking\", joumal of Abnormal Psychology ıı9, no. 1

(Şubat 2010): 248-53, https://doi.org/10.1037/aooı7778.

6 Cecilia Cheng ve Angel Yee-lam Li, \"lntemet Addiction Prevalence and Quality of (Real) Life: A Metaanalysis of 31 Nations

Across Seven World Regions'', Cyberpsychology, Behavior, and

Social Networking 17, no. 12 (1 Aralık 2014): 755-60, https://doi.

org/10.1089/cyber.2014.0317.

BÖLÜM 6

Jonathan Bricker'ın yazarla sohbetinden, Ağustos 2017.

2 Judson A. Brewer ve diğ. , \"Mindfulness Training for Smoking

Cessation: Results from a Randomized Controlled Trial\", Drug

and Alcohol Dependence ıı9, no. ı -2 (Aralık 2011): 72-80, https://

doi.org/10.1016/j.drugalcdep.201ı.05.027.

3 Kelly McGonigal, The Willpower lnstinct: How Self-Control

Works, Why lt Matters, and What You Can Do to Cet More of lt

(New York: Avery Publishing, 2011).

4 Riding the Wave: Using Mindfulness to Help Cope with

Urge'', Portland Psychotherapy (blog), 18 Kasım 2011, https://

289

P:292

portlandpsychothcrapyclinic.com/2011/11/ridingwave-usingmindfulness-help-copc-urges/.

5 Sarah Bowen ve Alan Marlatt, \"Surfing the Urge: Brief Mindfulness-Based lntervention for College Student Smokers\",

Psychology of Addictive Behaviors 23, no. 4 (Aralık 2009): 666-71,

https://doi.org/10.1037 /aoo17127.

6 Oliver Burkeman, \"lf You Want to Have a Good Time, Ask a

Buddhist\", Guardian, 17 Ağustos 2018, www.theguardian.com/

lifeandstyle/2018/aug/17 /want-have-good-time-ask-abuddhist.

BÖLÜM 7

lan Bogost, Play Anything: The Pleasure of Limits, the Uses of Boredom, and the Secret of Games (New York: Basic Books, 2016),

19.

2 \"The Cure for Boredom is Curiosity. There is No Cure for Curiosity\", Quote lnvestigator, 4 Mart 2019 tarihinde erişildi,

https://quoteinvestigator.com/2015/11/ 01/cure/.

BÖLÜM 8

1 Oxford Sözlükleri, \"temperament\" kelimesi altında, 17 Ağustos

2018 tarihinde erişildi, https://en.oxforddictionaries.com/definition/temperament.

2 Roy F. Baumeister ve John Tierney, irade, 2. ed.(New York: Penguin, 2012; Türkçe baskı, Tual Yayınlan, 2012).

3 M. T. Gailliot ve diğ., \"Self-Control Relies on Glucose as a Limited Energy Source: Willpower ls More than a Metaphor\" joumal of Personality and Social Psychology 92, no. 2 (Şubat 2007):

325-36, www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/17279852.

4 Evan C. Carter ve Michael E. McCullough, \"Publication Bias and

the Limited Strength Model of Self-Control: Has the Evidence

for Ego Depletion Been Overestimated?\" Frontiers in Psychology

5 (Temmuz 2014), https://doi.org/10.3389/fpsyg.2014.00823.

5 Evan C. Carter ve diğ., \"A Series of Meta-analytic Tests of the

Depletion Effect: Self-Control Does Not Seem to Rely on a

Limited Resource\", foumal of Experimental Psychology, Gene290

P:293

ral 144, no. 4 (Ağustos 2015): 796-815, https://doi.org/10.1037/

xgeooooo83-

6 Rob Kurzban, \"Glucose ls Not Willpower Fuel\", Evolutionary

Psychology blog arşivi, 4 Şubat 2018 tarihinde erişildi, http://

web.sas.upenn.edu/kurzbanepblog/2011/08/29/glucose-is-notwillpower-fuel/; Miguel A. Vadillo, Natalie Gold ve Magda Osman, \"The Bitter Truth About Sugar and Willpower: The Limited Evidential Value of the Glucose Model of Ego Depletion\",

Psychological Science 27, no. 9 (1 Eylül 2016): 1207-14, https://

doi.org/10.1177 /0956797616654911.

7 Veronika )oh ve diğ., \"Beliefs About Willpower Determine the

lmpact of Glucose on Self-Control\", Proceedings of the National

Academy of Sciences 110, no. 37 (10 Eylül 2013): 14837-42, https://

doi.org/10.1073/pnas.1313475110.

8 Michael lnzlicht'in resmi İnternet sitesindeki \"Research'', 4

Şubat 2018 tarihinde erişildi, http://michaelinzlicht.com/research/.

9 \"Craving Beliefs Questionnaire'', 17 Ağustos 2018 tarihinde erişildi, https://drive.google.com/a/nireyal.com/file/

d/0BoQ6Jkc_9z2DaH)aTndPMWkY1E/view?usp=drive

open&usp=embed_facebook.

10 Nicole K. Lee ve diğ., \"lt's the Thought That Counts: Craving

Metacognitions and Their Role in Abstinence from Methamphetamine Use'', ]oumal of Substance Abuse Treatment 38, no. 3

(Nisan 2010): 245-50, https://doi.org/10.1016/j.jsat.2009.12.006.

11 Elizabeth Nosen ve Sheila R. Woody, \"Acceptance of Cravings:

How Smoking Cessation Experiences Affect Craving Belief?\", Behaviour Research and Therapy 59 (Ağustos 2014): 71-81,

https://doi.org/10.1016/j.brat.2014.05.003.

12 Hakan Turkcapar ve diğ., \"Beliefs as a Predictor of Relapse in

Alcohol - Dependent Turkish Men Uoumal of Studies on Alcohol 66, no. 6 (1 Kasım 2005): 848-51, https://doi.org/10.15288/

jsa.2005.66.848.

13 Steve Matthews, Robyn Dwyer ve Anke Snoek, \"Stigma and

Self-Stigma in Addiction\" ]oumal of Bioethical lnquiry 14, no. 2

291

P:294

(2017): 275-86, https://doi.org/ıo.1007/sıı673-017-9784-y.

14 Ulli Zessin, Oliver Dickhauser ve Sven Garbade, \"The Relationship Between Self- Compassion and Well-Being: A Metaanalysis\", Applied Psychology, Health and Well-Being 7, no. 3 (Kasım 2015): 340-64, https://doi.org/10.1111/aphw.12051.

15 Denise Winterman, \"Rumination: The Danger of Dwelling\", BBC News, 17 Ekim 2013, www.bbc.com/news/magazine-2444443ı.

BÖLÜM 9

ı )ohann Wolfgang von Goethe, Özdeyişler ve Özlü Sözler, ed. Peter Hutchinson, çev. Elisabeth Stopp (New York: Penguin, 1999;

Türkçe baskı, Gece Kitaplığı, 2020).

2 Lucius Annaeus Seneca, Yaşamın Kısalığı Üzerine, çev. C. D. N.

Costa (New York: Penguin, 2005; Türkçe baskı, İş Bankası Kültür Yayınlan, 2018).

3 Saritha Kuruvilla, A Study of Calendar Usage in the Workplace,

Promotional Products Association lntemational, 2011, 3ı Ocak

2018 tarihinde alındı, http://static.ppai.org/documents/business%2ostudy%2ofinal%2oreport%2oversion%204.pdf.

4 \"Eğer zamnını planlamazsan, bir başkası onu boşa geçirmen

için yardım edecektir,\" şeklinde biraz daha farklı şekilde ifade

eden Zig Ziglar'e selam göndererek. Zig Ziglar ve Tom Ziglar,

Bom to Win: Find Your Success Code (Seattle: Made for Success

Publishing, 2012), 52.

5 Russ Harris ve Steven Hayes, Mutluluk Tuzağı (Litera Yayıncılık,

2016), 167. sayfa.

6 Massimo Pigliucci, \"When l Help You, l Also Help Myself: On

Being a Cosmopolitan\", Aeon, 17 Kasım 2017, https://aeon.

co/ideas/when-i-hel p-you -i-also-help-myself-on -being-a -

cosmopolitan.

7 Scott Barry Kaufman, \"Does Creativity Require Constraints?\"

Psychology Today, 30 Ağustos 2011, www.psychologytoday.com/

blog/beautiful-minds/201ı08/does-creativity -require-constra -

ints.

292

P:295

8 P. M. Gollwitzer, \"lmplementation lntentions: Strong Effects of

Simple Plans\" American Psychologist 54, no. 7 (Temmuz 1999):

493-503, https://dx.doi.org/ıo.1037/0003-066X.54.7.493.

BÖLÜM ıo

Lynne Lamberg, \"Adults Need 7 or More Hours of Sleep Every

Night\", Psychiatric News, 17 Eylül 2015, https://psychnews.

psychiatryonline.org/doijıo.1176/appi.pn.2015.9bı2.

2 \"What Causes lnsomnia?\" Ulusal Uyku Vakfı, 11 Eylül 2018 tarihinde erişildi, https://sleepfoundation.org/insomnia/content/

what-causes-insomnia.

BÖLÜM ıı

David S. Pedulla ve Saralı Thebaud, \"Can We Finish the Revolution? Gender, Work-Family ldeals, and lnstitutional Constraint'', American Sociological Review 80, no. ı (ı Şubat 2015):

116-39, https://doi.org/10.1177 /0003122414564008.

2 Lockman, Darcy. \"Analysis: Where Do Kids Leam to Undervalue Women? From Their Parents.\" Washington Post, ıo Kasım

2017, Outlook bölümü, https://www.washingtonpost.com/outlook/where-do-kids-learn-to-undervalue-women-from-theirarents/2017 /ıı/ı o/7245 18b2-c439-ııe7-afe9-4f60 b5a6qao _

story.html.

3 George E. Vaillant, Xing-jia Cui ve Stephen Soldz, \"The Study of

Adult Development\", Harvard Psikiyatri Bölümü, 9 Kasım 2oı7

tarihinde erişildi, www.adultdevelopmentstudy.org.

4 Robert Waldinger, \"The Good\", TEDxBeaconStreet'deki

TEDx konuşması, 30 Kasım 2015, 15.03, www.youtube.com/

watch?v=q-7zAkwAOYg.

5 )ulie Beck, \"How Friendships Change in Adulthood\", Atlantic,

22 Ekim 2oı5, www.theatlantic.com/health/archive/2015/ıo/

how-friendships-change-over-time-in-adulthood/4ı1466/.

293

P:296

BÖLÜM 12

\"Neverfail Mobil Mesajlaşma Eğilimleri Çalışması, Kullanıcıların %83'ünün İş Saatleri Dışında İş E-postalannı Kontrol Ettiğini İtiraf Ettiğini Buldu\" PR Newswire aracılığıyla Neverfail,

22 Kasım 2011, www.prnewswire.com/news-releases/neverfailmobile-messaging-trends-study-finds-83-percent-of-usersadmit-to-using-a-smartphone-to-check-work-email-afterhours-134314168.html.

2 Marianna Virtanen ve diğ., \"Long Working Hours and Cognitive Function: The Whitehall ll Study\", American foumal of

Epidemiology 169, no. 5 (Mart 2009): 596-605, http://dx.doi.

org/10.1093/aje/kwn382.

BÖLÜM 13

1 Wendy'nin yazarla yaptığı röportajlar, Ocak 2018.

2 Oxford Sözlükleri, \"hack\" kelimesinin altında, 11 Eylül 2018 tarihinde erişildi, https://en.oxforddictionaries.com/definition/

hack.

3 Mike Ailen, \"Sean Parker Unloads on Facebook: 'God Only

Knows What lt's Doing to Our Children's Brains\"', Axios,

9 Kasım 2017, www.axios.com/sean-parker-unloads-onfacebook-2508036343.html.

4 Edward L. Deci ve Richard M. Ryan, \"Self-Determination Theory: A Macrotheory of Human Motivation, Development, and

Health\", Canadian Psychology/Psychologie Canadienne 49, no. 3

(2008): 182-85, https://doi.org/ıo.1037 /aooı28oı.

5 David Pierce, \"Turn Off Your Push Notifications. Ali ofThem\",

Wired, 23 Temmuz 2017, www.wired.com/story/turn-off-yourpush-notifıcations/.

6 Gloria Mark, Daniela Gudith ve Ulrich Klocke, \"The Cost of

lnterrupted Work: More Speed and Stress'', UC Donald Bren

Enformasyon ve Bigisayar Bilimleri Okulu, 20 Şubat 2018 tarihinden erişildi, www.ics.uci.edu/�gmark/chio8-mark.pdf.

7 Stothart, A. Mitchum ve C. Yehnert, \"The Attentional Cost of

Receiving a Celi Phone Notification\", foumal of Experimental

294

P:297

Psychology: Human Perception and Performance 4ı, no. 4 (Ağustos 2oı5): 893-97, http://dx.doi.org/ıo.1037/xhpoooo100.

8 Lori A. J. Scott-Sheldon ve diğ., \"Text Messaging-Based lnterventions for Smoking Cessation: A Systematic Review and Meta-analysis\", /MJR mHealth and uHealth 4, no. 2 (20 Mayıs 20ı6):

e49, https://doi.org/10.2196/mhealth.5436.

9 Study Reveals Success of Text Messaging in Helping Smokers

Quit: Text Messaging lnterventions to Help Smokers Quit

Should Be a Public Health Priority, Study Says\", ScienceDaily,

27 Kasım 2oı7 tarihinde erişildi, www.sciencedaily.com/releases/2oı6/05/ı60523ı4ı2ı4.htm.

BÖLÜM 14

ı Tıp Enstitüsü, Preventing Medication Errors: Consensus Study,

ed. Philip Aspden ve diğ. (Washington, DC: National Academies Press, 2007), https://doi.org/10.ı7226/116z3.

2 Maggie Fox ve Lauren Dunn, \"Could Medical Errors Be the No.

3 Cause of Death?\" NBC News, 4 Mayıs 20ı6, www.nbcnews.

com/health/health-care/could-medical-errors-be-no-3-causedeath-america-n56803ı.

3 Victoria Colliver, \"Prescription for Success: Don't Bother Nurses\", SFGate, 28 Ekim 2009, www.sfgate.com/health/article/

Prescription-for-success-Don-t-bother-nurses-3282968.php.

4 Debra Wood, \"Decreasing Disruptions Reduces Medication

Errors,\" RN.com, 8 Aralık 2oı7 tarihinde erişildi, www.rn.com/

Pages/ResourceDetails.aspx?id=3369.

5 lnnovation Consultancy, \"Sanctifying Medication Administration\", KP MedRite, 10 Ekim 20ı8 tarihinde erişildi, https://xnet.

kp.org/innovationconsultancy/kpmedrite.html.

6 Colliver, \"Prescription for Success\"

7 Code of Federal Regulations: Part ı2ı Operating Requirements:

Domestic, Flag, and Supplemental Operations\", Federal Havacılık idaresi, 8 Aralık 2oı7 tarihinde erişildi, http://rgl.faa.

gov /Regulatory _and_ Guidance_Library /rgFAR.nsf/0/702 7 D

295

P:298

A4135C34E2086257C BA004BF853?0penDocument&Highlig

ht=12ı.542.

8 Debra Wood, \"Decreasing Disruptions Reduces Medication Errors\", m.com, 2009, https://www.m.com/Pages/ResourceDetails.aspx?id=3369.

9 Nick Fountain ve Stacy Vanek Smith, \"Episode 704: Open Office\", Planet Money içinde, 8 Ağustos 2018, www.npr.org/sections/money/2018/08/08/636668862/episode-704-open-offıce.

10 Yousef Alhorr ve diğ., \"Occupant Productivity and Office lndoor Environment Quality: A Review of the Literature\", Building and Environment 105 (15 Ağustos 2016): 369-89, https://doi.

org/10.1016/j.buildenv.2016.06.ooı.

ıı Jeffrey Joseph, \"Do Open/Collaborative Work Environments

lncrease, Decrease or Tend to Keep Employee Satisfaction Neutral?\" Comell University ILR School Digital Commons (Bahar

2016), https ://digi talcommons.ilr.comell.edu/cgi/viewcontent.

cgi?referer=https://www.google.ca/&httpsredir=1&article=109

8&context=student.

BÖLÜM 15

1 Sara Radicati ed., Email Statistics Report 2014-2018 (Palo Alto:

Radicati Group, 2014), www.radicati.com/wp/wp-content/uploads/2014/01/Email-Statistics-Report-2014-2018-ExecutiveSummary.pdf.

2 Thomas Jackson, Ray Dawson ve Darren Wilson, \"Reducing the

Effect of Email lnterruptions on Employees\", lntemational joumal of lnformation Management 23, no. 1 (Şubat 2003): 55-65,

https://doi.org/10.1016/So268-4012(02)00068-3.

3 Michael Mankins, \"Why the French Email Law Won't Restore Work-Life Balance\", Harvard Business Review, 6 Ocak 2017,

https://hbr.org/2017 /01/why-the-french-email-law-wontrestore-work-life-balance.

4 Sam McLeod, \"Skinner-Operant Conditioning\", Simply

Psychology, 21 Ocak 2018, www.simplypsychology.org/operantconditioning.html.

296

P:299

5 \"Delay of Schedule Sending Email Messages\", Microsoft Office Support, https://support.office.com/en-us/article/delay-orschedule-sending-email-messages-o 26af69f-c287-49oa-a72f6c65793744ba.

6 https://mixmax.com/.

7 www.sanebox.com/.

8 Delay of Schedule Sending Email Messages\", Microsoft Office

Support, https://support.office.com/en-us/article/delay-orschedule-sending-email-messages-026af69f-c287-49oa-a72f6c65793744ba.

BÖLÜM ı6

Jason Fried, \"Is Group Chat Making You Sweat?\", Signal v. Noise, 7 Mart 2016, https://m.signalvnoise.com/is-group-chatmaking-you-sweat.

2 Jason Fried, \"Is Group Chat Making You Sweat?\", Signal v. Noise, 16 Mart 2016, https://m.signalvnoise.com/is-group-chatmaking-you-sweat.

BÖLÜM 17

1 The Year Without Pants: Wordpress.com and the Future of Work

(San Francisco: Jossey-Bass, 2013), 42.

2 Catherine D. Middlebrooks, Tyson Kerr ve Alan D. Castel, \"Selectively Distracted: Divided Attention and Memory for Important Information\", Psychological Science 28, no. 8 (Ağustos 2017):

1103-15, https://doi.org/10.1177/0956797617702502; Larry Rosen ve Alexandra Samuel, \"Conquering Digital Distraction

(Dijital Dikkat Dağınıklığının Üstesinden Gelmek)\" Harvard

Business Review, 1 Haziran 2015, https://hbr.org/20ı5/06/conquering-digital-distraction.

BÖLÜM ı8

Principles of Drug Addiction Treatment: A Research-Based

Guide (Üçüncü Edisyon)\" Ulusal Madde Bağımlılığı Enstitüsü, 17 Ocak 2018, https://www.drugabuse.gov/publications/

297

P:300

principles-drug-a<l<lklion-trcatment-research-based-guidethird-edition.

2 Tony Stubblebine, \"How to Configure Your Celi Phone for Productivity and Focus,\", Better Humans, 24 Ağustos 2017, https://

betterhumans.coach.me/how-to-configure-your-cell-phonefor-productivity-and-focus-ıe8bd8fc9e8d.

3 David Pierce, \"Turn OffYour Push Notifications. Ali ofThem,\"

Wired, 23 Temmuz 2017, www.wired.com/story/turn-off-yourpush-notifications/.

4 Adam Marchick'in yazarla sohbeti, Ocak 2016.

5 \"Araba Kullanırken Rahatsız Etme'yi açma\" Apple Destek, 5

Aralık 2017 tarihinde erişildi, https://support.apple.com/tr-tr/

guide/iphone/iphae754533/ios.

BÖLÜM 19

ı Stephanie McMains ve Sabine Kastner, \"lnteractions of TopDown and Bottom-Up Mechanisms in Humarı Visual Cortex\",

joumal of Neuroscience 31, no. 2 (12 Ocak 2011): 587-97, https://

doi.org/ıo.1523/JNEUROSCI.3766-10.2011.

2 Marketta Niemela ve Pertti Saariluoma, \"Layout Attributes and

Recall\", Behaviour & lnformation Technology 22, no. 5 (ı Eylül

2003): 353-63, https://doi.org/10.1080/0144929031000156924.

3 Sophie Leroy, \"Why Is it So Hard to Do My Work? The Challenge of Attention Residue When Switching Between Work

Tasks'', Organizational Behavior and Human Decision Processes

109, no. 2 (ı Temmuz 2009): ı68-8ı, https://doi.org/10.1016/j.

obhdp.2009.04.002.

BÖLÜM 20

ı https://getpocket.com/

2 Claudia Wallis, \"GenM: The Multitasking Generation\" Time,

27 Mart 2006, http://content.time.com/time/magazine/article/o,9171,1174696,00.html

3 B. Rapp ve S. K. Hendel, \"Principles of Cross-Modal Competition: Evidence from Deficits of Attention\" Psychonomic Bulle298

P:301

tin & Review (Psikonomik Bülten ve inceleme )ıo, no. ı (2003):

210-19.

4 May Wong, \"Stanford Study Finds Walking lmproves Creativity\", Stanford News, 24 Nisan 2014, https://news.stanford.

edu/2014/04/24/walking-vs-sitting-042414/.

5 Katherine L. Milkman, Julia A. Minson ve Kevin G. M. Volpp,

\"Holding the Hunger Games Hostage at the Gym: An Evaluation of Temptation Bundling\", Management Science 60, no. 2

(Şubat 2014): 283-99, https://doi.org/10.1287/mnsc.201p784.

6 Brett Tomlinson, \"Behave!'', Princeton Alumni Weekly, 26 Ekim

2016, https://paw.princeton.edu/article/behave-katherinemilkman-04- studies -why-we-do-what-we -do-and-howchange-it.

BÖLÜM 21

C. Sottek, \"Kill the Facebook News Feed\", The Verge, 23 Mayıs

2014, www.theverge.com/2014/5/23/5744518/kill-the-facebooknews-feed.

2 Freia Lobo, \"This Chrome Extension Makes Your Facebook Addiction Productive\", Mashable, 10 Ocak 2017, http://mashable.

com/2017 /oı/ı o /todobook-chrome-extensionj.

3 https ://chrome.google.com/webstore/detail/newsfeed-burner /

gdjcjcbjnaelafcijbnceapahcgkpjkl

4 https://chrome.google.com/webstore/detail/open-multiplewebsites/chebdlgebkhbmkeanhkgfojjaofeihgm

5 Nir Eyal, Kancaya Takılınca: Alışkanlık Yaratan Ürünler Geliştirmenin Sırlan (Elma Yayınevi, 2015).

6 h ttps ://chrome . google.com/webstore/detail/df-tube ­

distraction -free/mjdepdfccjgcndkmemponafgioodelna?hl=en

BÖLÜM 22

Lev Grossman, \")onathan Franzen: Great American Novelist\",

Time, 12 Ağustos 2010, http://content.time.com/time/magazine/article/o,9171,2010185-1,oo.html

299

P:302

2 lain Blair, \"Tarantino Says Horror Movies Are Fun\", Reuters, 5

Nisan 2007, www.rcutcrs.com/article/us-tarantino/tarantinosays-horror-movies-are-fun-idUSN2638212720070405

3 Harper's Bazaar UK, \"Booker Prize Nominated Jhumpa Lahiri

on lndia, Being a Mother and Being lnspired by the Ocean\",

Harper's Bazaar, 4 Ekim 2013, www.harpersbazaar.com/uk/

culture/staying-in/news/a20300/booker-prize-nominatedjhumpa -lahiri-on-india-being-a -mother-and-being-inspiredby-the-ocean.

4 Zeb Kurth-Nelson ve A. David Redish, \"Don't Let Me Do That!

-Models of Precommitment\", Frontiers in Neuroscience 6, no.

138 (2012), https://doi.org/10.3389/fnins.2012.00138

5 Adolf Furtwangler, Odysseus and The Sirens, t.y., y. M.Ö.

480-470 tarihinde kırmızı figürlü bir Yunan seramiğindeki detaylara dayalı olarak yapılan çizim, boy 35.3 cm (13 3/.ı2),

British Museum, https://commons.wikimedia.org/wiki/

File:Furtwaenglerı924009.jpg

6 Wikipedia, \"Ulysses pact\" başlığı altında, ıı Şubat 2017 tarihinde

erişildi, https://en.wikipedia.org/w/index.php?title=Ulysses_

pact&oldid=764886941.

BÖLÜM 23

1 www.amazon.com/Kitchen-Safe-Locking-Container-Height/

dp/Boo JGFQTD2.

2 https://selfcontrolapp.com/

3 https://freedom.to/

4 www.forestapp.cc/

5 IOS 12 introduces new features to reduce interruptions and

manage Screen Time,\" Apple Newsroom, 4 Haziran 2018,

www.apple.com/newsroom/2018/06/ios-12-introduces-newfeatures-to-reduce-interruptions-and-manage-screen-time/.

300

P:303

BÖLÜM 24

Scott D. Halpern ve diğ., \"Randomized Trial of Four Financial-lncentive Programs for Smoking Cessation\", New England

foumal of Medicine 372, no. 22 (2015):2108-17, https://doi.

org/10.1056/NEJMoa1414293.

BÖLÜM 25

Christopher ). Bryan ve diğ., \"Motivating Voter Turnout by

lnvoking the Self\", Proceedings of the National Academy of Sciences 108, no. 31 (2011): 12653-56, http://dx.doi.org/10.1073/

pnas.1103343108.

2 Adam Gorlick, \"Stanford Researchers Find That a Simple Change in Phrasing Can lncrease Voter Turnout\", Stanford News, 19

Temmuz 2011, http://news.stanford.edu/news/2011/)uly/increasing-voter-turnout-071911.html.

3 Bryan ve diğ. , \"Motivating Voter Turnout\"

4 Vanessa M. Patrick ve Henrik Hagtvedt, \"'l Don't' Versus 'l

Can't': When Empowered Refusal Motivates Goal-Directed Behavior\", joumal of Consumer Research 39, no. 2 (2012): 371-81,

https://doi.org/10.1086/663212.

5 Leah Fessler, \"Psychologists Have Surprising Advice for People Who Feel Unmotivated\", Quartz at Work, 22 Ağustos

2018, https://qz.com/workf 1363911/two-psychologists-have-asurprising-theory-on-how-to-get-motivated/

6 Targeting Hypocrisy Promotes Safer Sex\", Stanford SPARQ, 28

Eylül 2018 tarihinde erişildi, https://sparq.stanford.edu/solutions/targeting-hypocrisy-promotes-safer-sex.

7 Lauren Eskreis-Winkler ve Ayelet Fishbach, \"Need Motivation

at Work? Try Giving Advice\", MJT Sloan Management Review

(blog), 13 Ağustos 2018, https://sloanreview.mit.edu/article/

need-motivation-at-work-try-giving-advice/

8 Ailen Ding Tian ve diğ., \"Enacting Rituals to lmprove SelfControl\", foumal of Personality and Social Psychology 114, no. 6

(2018): 851-76, https://doi.org/10.1037/pspaoooo113

301

P:304

9 Daryl J. Bem, \"Self-Pcrccption Theory\", Advances in Experimental Social Psychology içinde, ed. Leonard Berkowitz, vol. 6 (New

York: Academic Press, 1972).

ıo The Principles of Psychology, vol. 2 (New York: Henry Holt and

Company, 1918) 370.

BÖLÜM 26

ı Stephen Stansfeld ve Bridget Candy, \"Psychosocial Work Environment and Mental Health-a Meta-analytic Review\", Scandinavian ]oumal of Work, Environment & Health 32, no. 6 (2006):

443-62.

2 Stephen Stansfeld'in yazarla telefon görüşmesi, 13 Şubat 2018.

3 Depression in The Workplace\", Mental Health America, ı Kasım

2013, www.mentalhealthamerica.net/conditions/depressionworkplace.

4 Leslie A. Perlow, Sleeping with Your Smartphone: How to Break

the 24/7 Habit and Change the Way You Work (Boston: Harvard

Business Review Press, 2012).

5 Perlow, Sleeping with Your Smartphone, özgün metindeki parantezler.

BÖLÜM 27

ı Leslie A. Perlow, Sleeping with Your Smartphone: How to Break

the 24/7 Habit and Change the Way You Work (Boston: Harvard

Business Review Press, 2012).

2 Julia Rozovsky, \"The Five Keys to a Successful Google Team,\"

Re:Work (blog), 17 Kasım 2015, https://rework.withgoogle.com/

blog/five-keys-to-a-successful-google-team/.

3 Amy Edmondson, \"Building a Psychologically Safe Workplace\"

TEDxHGSE'de TEDx konuşması, 4 Mayıs 2014, www.youtube.

com/watch?time_continue=23ı&v=LhoLuui9gX8.

4 Edmondson, \"Building a Psychologically Safe Workplace\"

302

P:305

BÖLÜM 28

ı Slack Ekibi, \"With ıo+ Million Daily Active Users, Slack Is Where More Work Happens Every Day, Ali over the World\", Slack

(blog), 22 Mart 2019 tarihinde erişildi, https://slackhq.com/

slack-has-ıo-million-daily-active-users.

2 Jeff Bercovici, \"Slack Is Our Company of the Year. Here's Why

Everybody's Talking About it\", ine. , 23 Kasım 2015, www.inc.

com/magazine/201512/jeff-bercovici/slack-company-of-theyear-2015.html.

3 Casey Renner, \"Former Slack CMO, Bili Macaitis, on How Slack

Uses Slack\", OpenView Labs, 19 Mayıs 2017, https://labs.openviewpartners.com/how-slack-uses-slack/.

4 Graeme Codrington, \"Good to Great ... to Gone!': Tomo\"ow Today, 9 Aralık 2011, www.tomorrowtodayglobal.com/2011/12/09/

good-to-great-to-gone-2/.

5 Boston Consulting Group Overview on Glassdoor, 12 Şubat 2018 tarihinde erişildi, www.glassdoor.com/Overview/

Working-at-Boston-Consulting-Group-El_IE3879.11,34.htm.

6 Glassdoor'daki Slack Yorumlan, 12 Şubat 2018 tarihinde erişildi, www.glassdoor.com/Reviews/slack-reviews-SRCH_KEo,s.

htm.

BÖLÜM 29

ı Jean M. Twenge, \"Have Smartphones Destroyed a Generation?\" Atlantic, Eylül 2017, www.theatlantic.com/magazine/archive/2017 /09/has-the- smartphone-destroyed-ageneration/534198/.

2 Lulu Garcia-Navarro, \"The Risk of Teen Depression and Suicide Is Linked to Smartphone Use, Study Says'', NPR Mental

Health, 17 Aralık 2017, www.npr.org/2017/12/17/571443683/thecall-in-teens-and-depression.

3 Twenge, \"Have Smartphones Destroyed a Generation?\"

4 YouTube araması, \"baba çocuğunun telefonunu parçaladı,\" 23 Temmuz 2018 tarihinde erişildi, www.youtube.com/

results?search_query=dad+destroys+kids+phone.

303

P:306

6 Mark L. Wolraich, David B. Wilson ve ). Wade White, \"The Effect of Sugar on Behavior or Cognition in Children: A Metaanalysis\", /AMA 274, no. 20 (22 Kasım 1995): 1617-21, https://doi.

org/10.1001/jama.1995.03530200053037.

7 Alice Schlegel ve Herbert Barry lll, Adolescence: An Anthropological lnquiry (New York: Free Press, 1991).

8 Robert Epstein, \"The Myth of the Teen Brain\", Scientific American, 1 Haziran 2007, www.scientificamerican.com/article/themyth-of-the-teen-brain-2007-06/.

9 Richard McSherry, \"Suicide and Homicide Under lnsidious

Forms\", Sanitarian, 26 Nisan 1883.

10 W. W. )., Children and Radio Programs: A Study of More than

Three Thousand Children in the New York Metropolitan Area adlı

makalenin Azriel L. Eisenberg tarafından incelenmesi, Gramophone, Eylül 1936, https://reader.exacteditions.com/issues/32669/Sayfa/31?term=crime.

ıı Abigail Wills, \"Youth Culture and Crime: What Can We Leam

from History?\" History Extra, 12 Ağustos 2009, www.historyextra.com/period/2oth-century/youth-culture-and-crimewhat-can-we-leam-from-history/.

12 \"No, Smartphones Are Not Destroying a Generation\", Psychology Today, 6 Ağustos 2017, www.psychologytoday.com/

blog/once-more-feeling/201708/no-smartphones-are-notdestroying-generation.

13 \"More Screen Time for Kids lsn't All That Bad: Researcher

Says Children Should Be Allowed to Delve into Screen Technology, as lt ls Becoming an Essential Part of Modem Life\",

ScienceDaily, 7 Şubat 2017, www.sciencedaily.com/releases/2017 /02/170207105326.htm.

14 Andrew K. Przybylski ve Netta Weinstein, \"A Large-Scale Test

of the Goldilocks Hypothesis: Quantifying the Relations Between Digital-Screen Use and the Mental Well-Being of Adolescents\", Psychological Science 28, no. 2 (13 Ocak 2017): 204-15,

https://joumals.sagepub.com/doif 1 o .1177 /09567976166784 38.

304

P:307

ıs Tom Chivers, \"lt Tums Out Staring at Screens lsn't Bad for Teens' Mental Wellbeing\", Buzzfeed, ı4 Ocak 2oı7, www.buzzfeed.

com/tomchivers/mario-kart-should-be-available-on-the-nhs.

BÖLÜM 30

Richard M. Ryan ve Edward L. Deci, \"Self-Determination Theory and the Facilitation of lntrinsic Motivation, Social Development, and Well-Being\", American Psychologist 55, no. ı (Ocak

2000): 68-78, https://dx.doi.org/ıo.1037/0003-066X.55.ı.68.

2 Maricela Correa-Chavez ve Barbara Rogoff, \"Children's Attention to lnteractions Directed to Others: Guatemalan mayan and

European American Pattems\", Developmental Psychology 45, no.

3 (Mayıs 2009): 630-4ı, https://doi.org/ıo.1037/aooı4ı44.

3 Michaeleen Doucleff, \"A Lost Secret: How to Get Kids to Pay

Attention'', NPR, 2ı Haziran 20ı8, www.npr.org/sections/goats

andsoda/20ı8/ 06/21/62ı 752 789/a-lost-secret-how-to-get-kidsto-pay-attention.

4 Doucleff, \"Lost Secret\"

5 Araştırma görevlisinin Richard Ryan ile görüşmesi, Mayıs 2oı7.

6 Robert Epstein, \"The Myth of the Teen Brain\", Scientific American, ı Haziran 2007, www.scientificamerican.com/article/themyth-of-the-teen-brain-2007-06/.

7 Peter Gray, \"The Decline of Play and the Rise of Psychopathy

in Children and Adolescents\", American ]oumal of Play 3, no. 4

(Bahar 2011): 443-63-

8 Esther Entin, \"Ali Work and No Play: Why Your Kids Are More

Anxious, Depressed'', Atlantic, ı2 Ekim 2011, www.theatlantic.

com/health/archive/2oıı/ıo /all-work-and-no-play-why-yourkids-are-more-anxious-depressed/246422/.

9 Christopher lngraham, \"There's Never Been a Safer Time to Be

a Kid in America\", Washington Post, ı4 Nisan 20ı5, www.washingtonpost.com/news/wonk/wp/2oı 5/04/ı4/theres-neverbeen-a-safer-time-to-be-a-kid-in-america/.

ıo Richard M. Ryan ile görüşme, Mayıs 2oı7.

ıı Gray, \"Decline of Play\"

305

P:308

ı2 Ryan ile görüşme, Mayıs 2017.

ı3 Richard M. Ryan ve Edward L. Deci, Self-Determination Theory:

Basic Psychological Needs in Motivation, Development, and Wellness (New York: Guilford Publications, 20ı7), 524.

BÖLÜM 31

ı Lori Getz ve ailesiyle araştırma görevlisinin görüşmesi, Mayıs

2017.

2 Alison Gopnik, \"Playing Is More Than Fun-lt's Smart\" Atlantic, 12 Ağustos 2016, www.theatlantic.com/education/archive/2016/08/in-defense-of-play/495545/.\"

3 Anne Fishel, \"The Most lmportant Thing You Can Do with Your

Kids? Eat Dinner with Them\", Washington Post, 12 Ocak 2015,

www.washingtonpost.com/posteverything/wp/2015/oı/1 2/

the-most-important-thing-you-can-do-with-your-kids-eatdinner-with-them/.

BÖLÜM 32

ı Monica Anderson ve Jingjing Jiang, \"Teens, Social Media &

Technology 2018\" Pew Araştırma Merkezi, 3ı Mayıs 2018,

www.pewintemet.org/2018/05/31/teens-social-media-technology-2018/.

2 \"Mobile Kids: The Parent, the Child and the Smartphone\",

Nielsen Newswire, 28 Şubat 2017, www.nielsen.com/us/en/insights/news/2017/mobile-kids-the-parent-the-child-and-thesmartphone.html.

3 AIEK/AEKU X8 Ultra Thin Card Mobile Phone Mini Pocket Students Phone, Aliexpress, 12 Ocak 2019 tarihinde erişildi, www.

aliexpress.com/item/New-AIEK-AEKU-X8-Ultra-Thin-CardMobile-Phone-Mini-Pocket-Students-Phone-Low-Radiation -

Support/32799743043.html.

4 )oshua Goldman, \"Verizon's $180 GizmoWatch Lets Parents

Track Kids' Location and Activity\", CNET, 20, Eylül,2018, www.

cnet.com/news/verizons-180-gizmowatch-lets-parents-trackkids-location-activity/.

306

P:309

5 Anya Kamenetz, The Art of Screen Time: How Your Family Can

Balance Digital Media and Real Life (New York: PublicAffairs,

2018).

BÖLÜM 34

Nicholas A. Christakis ve )ames H. Fowler, \"Social Contagion

Theory: Examining Dynamic Social Networks and Humarı Behavior\", Statistics in Medicine 32, no. 4 (20 Şubat 2013): 556-77,

https:l ldoi.org/10.1002lsim.5408.

2 Kelly Servick, \"Should We Treat Obesity like a Contagious Disease?\" Science, 19 Şubat 2017, www.sciencemag.org/

newsl2017lo2lshould-we-treat-obesity-contagious-disease.

3 Paul Graham, \"The Acceleration of Addictiveness\", Temmuz

2010, www.paulgraham.comladdiction.html.

4 \"Trends in Current Cigarette Smoking Among High School

Students and Adults, United States, 1965-2014\", Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, 6 Aralık 2017 tarihinde erişildi, www.

cdc.govltobaccoldata_statisticsltablesltrendslcig_smoking/.

5 McCann Paris, \"Macquarie 'Phubbing: A Word Is Bom' 11

McCann Melboume,\" 26 Haziran 2014, video, 2:27, www.youtube.comlwatch?v=hLNhKUniaEw.

BÖLÜM 35

Rich Miller, \"Give Up Sex or Your Mobile Phone? Third of Americans Forgo Sex\", Bloomberg, 15 Ocak 2015, www.bloomberg.

comlnewslarticlesı2015-oı -15lgive-up-sex-or-your-mobilephone-third-of-americans-forgo-sex.

2 Russell Heimlich, \"Do You Sleep with Your Cell Phone?\" Pew

Araştırma Merkezi (blog), 15 Ocak 2019 tarihinde erişildi, www.

pewresearch.orglfact-tankl2oıolo9lı3ldo-you- sleep-withyour-cell-phonej.

3 https:lleero.com.

4 New Oxford American Dictionary, 2. ed., \"strive\" kelimesi altında.

307

P:310

\"Hepimiz sağlıklı bir salata yerine pasta yemenin bel çevremiz için kötü olduğunu biliriz. Arkadaşlarımızla gerçek hayatta vakit geçirmenin, sosyal medyada

amaçsızca dolaşmaktan daha zenginleştirici olduğu konusunda hemfikirizdir

Eğer işimizde daha üretken olmak istiyorsak, zaman kaybetmeyi bırakıp gerçekten çalışmamız gerektiğinin bilincindeyizdir Ne yapmamız gerektiğini zaten

biliyoruz. Bilmediğimiz ise dikkatimizin dağılmasına nasıl engel olacağımız.\"

N� K 1 TAP

9 ıuıııııı�ııı�ıııııııı

• il 'il mi /novayayinlari

Create a Flipbook Now
Explore more