Alneo Direktörü Zehra Aksoy ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında. 

Cumhuriyetimizin 100. yılı sebebiyle daha da önemli hale gelen #8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için sektörümüzün kadın liderlerinin duygu ve düşüncelerini bir araya getirdiğimiz özel dosya konusu ile sizleri buluşturuyoruz. 

Alneo Direktörü Zehra Aksoy ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıda bulabilirsiniz.

 

Kadınların daha az bulunduğu fintech sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz? Ekosistem ile kesişen kariyer öykünüzü sizden dinleyebilir miyiz? 

8,5 yıl süren şube ve genel müdürlük deneyimimin ardından edindiğim finans bilgi ve tecrübesini; daha hızlı, daha esnek ve yenilikçi finans üzerine yöneltmeyi düşünmeye başladım. Tam da bu noktada odağında inovatif yaklaşım olan bankamızın çevik çalışma prensipleri üzerine çevik koç ekibi kurma ihtiyacı doğdu ve ben de buraya başvurdum. Bu başvurumun olumlu neticelenmesiyle yine banka içerisinde ama FinTech dünyasının atmosferini de oluşturan çevik koçluk üzerine eğitimler, sertifikalar aldım ve birkaç proje içerisinde de bulunma fırsatım oldu. Yine aynı dönemde Almanya’da servis bankacılığı modeliyle çalışan dijital bankacılık uygulamamız getinsha’da müşteri başarı lideri olarak çalıştım. Bu ortam tam olarak FinTech tecrübesini edindiğim yerdi. Çoklu disiplinlerle çalışmak oldukça zorlu, öğretici ve keyifliydi. Daha sonra 2020 yılında bankanın inisiyatifiyle finansal teknolojiler üzerine uçtan uça çalışmalar yapmak üzere “Venture Builder” yapısıyla kurulan Insha Ventures bünyesinde yine bir FinTech olan cep POS uygulaması Alneo’nun direktörlüğüne atandım. 3 yıla yakın süredir bu görevimi sürdürüyorum. Kadınlar için FinTech dünyasının çok daha hareketli ve renkli olduğunu düşünüyorum.

 

Şirketinizin kadın çalışan ve yöneticilere bakışı nasıl? Oran veya rakam paylaşırsanız sevinirim. 

Globalde bu durumu incelemek gerekirse; bugün en kurumsal veya en büyük uluslararası şirketlerde bile kadın çalışanların çeşitli sorunları bulunuyor. Gerek eşit ücret-terfi karmaşası gerekse kadın olarak iş dünyasında görünür olma zorlukları ve daha birçok konuda sıralayabileceğim sıkıntılar mevcut. Kendi şirketim adına kadın çalışan ve yöneticilerin kariyer yollarında sürekli olarak iç politikalarla desteklendiğini söyleyebilirim. Şirketin “başarabilirsin” mottosuyla yetenekli birçok arkadaşım ve ben de bu fırsatlara açık yolculukta yer almaktan dolayı oldukça memnunuz. Oran olarak şirketimizin yüzde 36’sını kadın çalışanlar oluşturuyor. İlerleyen zamanlarda bu oranın ve genişletilmiş iç politikalarla kadınların görünürlüğünün daha çok artacağına inancım tam.

 

Sektörde çalışmak isteyen kadınlar nasıl bir yol izlemeli, kendilerine neler önerirsiniz? 

FinTech sektöründe yer almayı düşünen kadınların iş anlamında zorlukları dert edinmeyi seven, öğrendikçe yenilenmekten ve çözüm bulmaktan haz alan, hızlı değişimlere hızlı cevaplar verme motivasyonu olan, finansal teknolojiye ve temel finans bilgisine hevesli, araştırmaktan ve okumaktan zevk alan arkadaşlar olmasını tavsiye ederim. FinTech dünyası; finansal ekosistemin ihtiyaçlarına bağlı olarak hızlı gelişim ve değişim gösteren bir alan. Dolayısıyla bu dünyanın dinamiklerine ayak uydurmak için içinizde bitmeyen bir öğrenme aşkı ve enerjisi olması gerekiyor.

 

 

Kadınlara yönelik beklentiler hem iş hem de sosyal yaşamda oldukça yüksek, teşvik ise yok denecek kadar az. Bu konuda neler yapılabilir? 

Ülkemizde kadınların iş dünyasında ve farklı iş kollarında bulunabilmesine gerek ekonomik gerekse de sosyal yaşamda varlıklarını etkin gösterebilmelerine yönelik çeşitli teşvik ve destekler veren özel veya devlet kuruluşları bulunuyor. Bunlardan başlıcaları; KOSGEB, KGF, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın sağladığı destekler. Çoğunlukla uzun vadeli ve faizsiz kredi eksenindeki bu destekler dışında girişimci kadınlara panel, seminer, eğitim ve mentorluk desteği veren KAGİDER, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu destekleri de var. Women Up gibi AB ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından kayıtlı kadın istihdamını 20 ay hibe yoluyla finanse eden projeler de kendinden söz ettiriyor. Kadın girişimcilere yönelik bu destekleri çok değerli buluyorum ancak etkin yaygınlığı noktasında baktığımda bu yayılımın sosyokültürel bir olgu olduğunu ve akademik olarak da güçlendirilmesi gereken tarafları olduğunu düşünüyorum. Kadınların girişimcilik ruhunu cesaretlendirecek, özendirecek ortamların okul öncesi ve okul sıralarındayken verilmesi, uygulamalı pratiklerle geliştirilerek lise yıllarında finansal okur yazarlık dersleriyle de pekiştirilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunların eğitim müfredatında yer almasının kişilerin kendi kariyer yolunu bulmasında yardımcı olacağını düşünüyorum. Devlet, özel sektör ve diğer sivil toplum kuruluşları ile iş birliği halinde bu stratejinin devlet politikası olarak güdülmesi ve buna bağlı ek teşviklerin sağlanmasının da girişimciler için faydalı olacağı inancındayım.

 

Hem Dünya Kadınlar Günü hem de Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bu özel yıl vesilesi ile duygularınızı öğrenebilir miyiz? 

Öncelikle Kahramanmaraş merkezli ve 10 ilimizi derinden etkileyen depremin kayıplarının acısını ülke olarak yaşıyoruz.  Depremde vefat eden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Dualarım bir daha ülkemizde böyle bir felaketin yaşanmaması. Gereken önlemlerin alınmasını da acilen temenni ediyorum.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların sosyal bilincinin gelişmesi, ekonomik, siyasi ve sosyal varlıklarının ve başarılarının artmasını diliyorum. Kadınların bu dünyayı daha yaşanabilir kılacağına olan inancımla iş dünyasındaki kadın istihdamının da daha fazla olmasını umut ediyorum.

Ülkemizin kuruluş yıllarında gerçekleşen tüm devrimlerin ve çalışmaların içinde kadınlarımız yer aldı. Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı’nda yurdunu koruma inancını ve cesaretini de gösterdi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetimizin ilan edilmesiyle kadınlar daha çok çalışmaya ve üretmeye başladı. 1930 yılında Türk kadınlarının edindiği ilk hak, seçme ve seçilme hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki bütün imkansızlıklara karşın kadınlar her alanda eğitim almaya ve onlarca mesleği icra etmeye başladı. Atatürk’ün devrimleriyle kadınlarımız, dünya kadınlarından bile önce haklarına kanunlarla kavuşarak onurlandırılmıştır.

Umut ve inancımızla, Cumhuriyetimizin 100. yılını yürekten kutluyor ve kadınlar olarak da edinilen tüm kazanımlarımızın daha da artmasını diliyorum.