• geçmişi unutturacak güzel anlar yaşayamadığından ileri gelir.
  • geçmişde yarım kalan birşeyler olunca yarım kalanları tamamlamak o buruk tadı boğazdaki o yumruyu gidermek için geçmişine saplanıyor insan ha geçiyormu o yumru geçmiyor
  • birilerinin sizi psikolog gibi geçmişinize döndürmeye çalışması ,çocukluğunuza inmesi sonucu da olabilir. bazı toplumlarda meraklı meraklı sürekli geçmişinizi deşmek, dedikodu üretmek ve çarpıtmak gelenek gibidir. arkadaşlarınız, evleneceğiniz kişi ,ailesi, yeni girdiğiniz herhangi bir ortam, iş ararken patronlar, hatta yeni taşındığınız apartmandaki selam bile vermediğiniz ne alaka komşular. siz de etkilenirsiniz haliyle.
    discovery'de bir belgesel izlemiştim. psikolog senelerce seanslar yaparak kadının çocukluğuna iniyor . ailesinin buna tecavüz ettiğine inandırıyor. sonra böyle bir şey olmadığı, seanslar uzasın diye yaptığı ortaya çıkıyor. kadın, psikoloğun yıktığı hayatı için yüklü bir tazminat alıyor.
  • yarına odaklanmayı engelleyen durum.

    ben geçmişe saplanmadım da geçmiş bana saplanıp duruyor, engel olamıyorum.
  • (bkz: geçmişin saplaması)

    beterin beteri vardır.
  • depresyon
  • bir dönem hepimiz yaşarız sonra da geçmişle yüzleşir aşarız
  • saplandığın yetmezmiş gibi üstüne bir de geçen yılları saymak, geçmişteki o anı milat kabul etmek
  • şu sıralar aşırı derece hissettiğim duygu. unuttum sandığım şeyin bi fotoğrafını görüyorum 2 ay onu düşünüyorum hayatı flashback gibi yaşıyorum. fotoğraflara bakıyorum aa diyorum ne kadar mutluymuşum o arkadaşımla şimdi bakıyorum o arkadaş yok. sürekli gittiğim yerde bi fotoğrafımı görüyorum bakıyorum gittiğim o yer yok. bi mesajın ekran görüntüsünü görüyorum o mesajı atan kişi yok mesela. ve en önemlisi hep yarım kalmış gibi hissediyorum asla hiçbir şeyin sonunu getiremiyorum ne ilişkilerimin ne arkadaşlıklarımın ne okuduğum kitabın ne izlediğim filmin.. geçmişe saplantılı olmamın sebebi de bu bence sonuna gelmeden bitmiş olması. net bi veda asla yok hayatımda. ilişkilerimde bi olay olur ve o öylece kalır ne karşımdaki sen yoluna ben yoluma der ne de ben bi veda sözü söylerim bi anda biter ve '' bitti'' denmez. arkdaşlıklarımda da veda yoktur artık senle muhatap olmak istemiyorum sen şunu şunu yaptın denmez iletişim azalır ve biter. hep o insanları düşünüyorum yarım bırakmak yerine bi nokta koysaydım hala böylesine düşünür müyüm acaba? keşke onu yapmasaydım keşke şöyle davransaydım diyip kendimi suçluyorum ama mantıklı düşününce hatanın bende olmadığını görüyorum ama kabul edemiyorum. psikolojim aşırı bozuldu aşırı derecede agresif ve mutsuzum psikoloğa gitmeyi düşünüyorum bunu aşmak için. geçmiş "geçmiştir" sürekli onu düşünerek ne yapmaya çalışıyorsun değiştirebiliyor musun sonunu demesi lazım birinin. kendime söz geçiremiyorum. aynanın karşısına geçip gözlerimin içine bakıp kendimi suçluyorum sürekli. sen sen sen sen senin yüzünden.. sen her şeyi yarım bırakan hiçbir şeyin sonunu göremeyecek kadar aciz bi insansın diyorum. yarım bırakmışlık ya da yarım bırakılmış hissi peşimi bırakmıyor bunun yüzünden de geçmişe saplantılı yaşıyorum. çok kötü gerçekten. artık kimseye güvenmiyorum bu da beni yarım bırakırsa diye... bi daha aynı şeyleri yaşamana izin vermeyeceğim diyorum kimseye tahammül edemiyorum kimseyle konuşmak istemiyorum. geçmişimle yaşamak istiyorum sadece eski mutlu olduğum günlerle. ve en acısı da şu o anların en mutlu anlarım olduğunu biliyordum ama zamanı durduramıyordum. keşke bütün anlarımı kaydeden bi kamera olsa da o anlarımı tekrar tekrar izlesem önümüzdeki 5 sene hiç yeni biri tanımasam yeni bi şey yaşamasam ama geçmişi izlesem defalarca sardırıp sardırıp tekrar izlesem... ya da bazı anlara gidip bazı hatalarımı telafi edebilsem bazı insanları yanlış zamanda tanımışım onları daha erken tanır daha çok vakit geçirirdim diğer hatalarıma dokunmam. çok travmatik olanlar olsa da bana çok şey öğrettiler. neyse çok yazdım gideyim gözlerimi kapatayım ve eski anılarıma döneyim biraz daha ağlayayım
  • geçmişteki hataları sürekli düşünmek, geçmişteki güzel günlere özlem duymaktır.
hesabın var mı? giriş yap