İnsan Yiyen Yaratık: Wendigo

Wendigo, Algonkin dili konuşan, Kuzey Amerika’daki ilk halkların ruhani geleneklerine ait doğaüstü bir varlıktır. Wendigolar, kurbanlarını öldürme ve yeme arzusunda olan güçlü canavarlar olarak tanımlanır. Çoğu efsanede, insanlar açgözlülükleri veya zayıflıkları sebebiyle Wendigoya dönüşür. Çoğu yerel kültürlerde Wendigolar, kana susamış olmaları ve sağlıklı insanları ya da topluluklara kötülük bulaştırdıkları için tehlikeli bulunurlar. Wendigo efsaneleri esasen, izole kalmış toplumlarda çıkan, bencilliğin ve birlik olamamanın tehlikesini göstermek adına çıkan hikayelerdir.

Algonkin sözlü geleneklerine göre Wendigo, zayıf ve toplumdan kopuk insanları avlayan, yamyam bir canavardır. Efsanenin çoğu versiyonunda; bir insan, ruhu açgözlülük ile yozlaştığında ya da açlık ve soğuk gibi aşırı koşullar nedeniyle zayıfladıktan sonra bir Wendigo olur. Diğer efsanelerde ise insanlar zayıf oldukları bir anda fırsat kollayan bir ruh, onların bedenini ele geçirir ve insan Wendigoya dönüşmüş olur.

Algonkin dili konuşan Abenaki, Sinsika, Mi’kmaq, Algonquin, Ojibwe ve Innu kabilelerinde bu kelimenin telaffuzu farklılık gösterebilir fakat bütün kelimeler aynı yaratığı ifade eder. Wheetigo, wittikka ve windikouk, bu kelimenin alternatif versiyonlarıdır. Aynı zamanda, chenoo, atchen ve kewok kelimeleri de kullanılabilir.

Wendigo kelimesinin farklı versiyonları olduğu gibi, yaratığın görünümü ve güçleri konusunda da farklı versiyonlar vardır. Wendigolar bazen aşırı derecede ince, mumyanınki gibi kül rengi bir derisi olan, iskelet ve kafatasından oluşan bir yaratık olarak tanımlanır. Wendigoyu ne kadar çok yerse orantılı olarak büyüyen ve ağır bir dev olarak tanımlayan hikayeler de vardır. Diğer efsanelere göre ise aynı bir hayvan gibi başında boynuzları ve sivri kulakları olan bir yaratıktır.

Wendigonun gözleri kafatasının içine göçmüş ve sıcak kömür gibi parlak olarak tanımlanır. Keskin ve sivri dişler, aşırı kötü ağız ve vücut kokusu da genellikle bir Wendigonun özelliklerindendir. Genellikle kurbanlarını rahatça parçalayacak insanüstü bir güce, kurbanlarını hiç durmadan takip etmesini sağlayabilecek bir dayanıklılığa doğuştan sahiplerdir. Genelde olağanüstü görme, işitme ve koku alma duyularına sahiplerdir. Rüzgar kadar hızlı hareket ettikleri; kalın kar tabakalarında, hatta açık sularda hiç batmadan yürüyebildikleri söylenir.

Wendigolar insanları öldürmeden, canlı canlı yerler. Kurbanlar vücutları parçalanırken ve bu canlılara yem olurken tüm o dayanılmaz acıları hisseder. Wendigolar bu anlamda çok acımasızdır. Bir insan için etlerinin kesilmesi, uzuvlarının kopması ve kemiklerinin kırılmasıyla son bulan bir hayattan daha kötü bir şey yoktur.

Bazı efsanelere göre Wendigolar sopa veya ateşli silahlar gibi geleneksel aletler ile öldürülebilir. Diğer efsanelerde ise Wendigonun bir şekilde kontrol altına alınması, buzlu kalbinin sökülmesi ve erimesi için büyük bir ateşin içine atılması gerektiği iddia ediliyor. Bunların yanında; yalnızca şaman adı verilen bilgili bir ruhani liderin özel bir büyü ve tören ile Wendigoyu öldürebildiğini iddia eden efsaneler de mevcut.

Wendigo efsanesi; Avrupalıların Kuzey Amerika’ya adım atmasından çok uzun süre önce ağızdan ağıza anlatılmıştır. Bununla birlikte, onun hakkında yazan ilk Avrupalı kişi, Cizvit tarikatına mensup bir misyoner olan Paul Le Jeune’dir. Paul Le Jeune, Kuzey Amerika’daki görevi sırasında bugünkü Quebec’de on yedinci yüzyılın başlarında Algonkin halkı ile yaşadı. Le Jeune’in 1636 yılında Paris’teki üstlerine verdiği raporda şunlar yazıyor.

“Bu şeytanı kadın, Wendigo, Attikamegoukin halkından bazı kişileri yedi. O halk, Üç Nehir denilen nehrin kuzeyinde yaşayan kabilelerdir. Ve o Wendigo, başka bir yere çağrılmasaydı çok daha fazlasını yerdi. Ama bir tür kurt adam olan Atchen, onun yerine kabilelere gidip, insanları parçalayabilir. Hatta Fransız Kalesine kadar gelebilir. Bu olursa, Fransızları da katleder.”

Peder Le Jeune’nin raporu, on yedinci yüzyılda yaşayan Avrupalıların kötü doğaüstü ruhlara çağdaşları olan yerliler kadar güçlü bir şekilde inandıklarını gösteriyor. Ek olarak, Peder Le Jeune’nin bu raporu, çok sayıda insanın cadı olduğu için asıldığı, yakıldığı ya da boğulduğu Salem Cadı Duruşmalarından yaklaşık 60 yıl öncesine dayanmaktadır. Kanada’ya giden misyonerler, 20.yüzyıla kadar Wendigo efsanesini raporlamaya devam ettiler.

Yirminci yüzyılın başlarında Wendigo terimi Batı tıp sözlüğünde yerini buldu. Wendigo psikozu terimi, ilk psikiyatristler tarafından hastaların yamyamlık arzusuna sahip olduklarını hissettiği bir zihinsel duruma atıfta bulunmak için kullanılmıştır. Wendigo psikozuna sahip kişiler farkında olmadan dudaklarını kanatabilir hatta dudaklarını yada başka bir uzvunu yiyebilirler. Bu kişiler bu durumlarını düzeltmekten çok sapkınlığa ulaştırırlar. İnsanların etlerini canlı canlı yemek, çeşitli oyunlarla onları kendilerine çekip cinayet işlemek, çocuk eti istemek vb. sapkın durumlar da görülebilir.

Misyoner J.E.Saindon bu terimi ilk kullanan kişidir. Saindon, 1920’lerde Batı James Körfezi bölgesinde yerli halkların arasında çalıştığı sırada bu terimi ortaya attı. Orada, onu öldürmek ve parçalara ayırmak isteyen yabancıları gördüğünü iddia eden bir kadınla tanıştı. Saindon, kadının zihinsel durumundan psikonevroz olarak bahsetti. Psikonevroz, depresyon ve anksiyetenin kişinin zihnini ve davranışlarını etkilemesidir. Zaman geçtikçe bu durum Wendigo Psikozu olarak bilinmeye başladı.

Vampirler ve kurt adamlar gibi yüzyıllardır Avrupa kültüründe popüler olan mitolojik yaratıkların aksine, Batı popüler kültürü, Wendigo’yu nispeten yakın zamanda keşfetmiştir. Bununla birlikte, şu anda windigo masallarına dayanan birçok film, grafik roman (örneğin Mathieu Missoffe’un Curse of the Wendigo), televizyon şovları ve çizgi romanlar (Marvel’s Wendigo) var. Yaratık ayrıca Norval Morrisseau’nun sanat eserlerine ve Basil H. Johnston, Margaret Atwood, Tomson Highway ve Joseph Boyden’ın edebi eserlerine ilham verdi. Wendigolar, Until Dawn isimli dünya çapında fenomen olmuş korku oyununda da yerlerini aldılar.

Peki şu an günümüzde yaşayan gerçek Bir Wendigo Var Mı?

İlginçtir ki, bugün canavarın adını taşıyan, Minnesota’daki bir Windigo Gölü ve Wisconsin’deki bir Windigo Gölü de dahil olmak üzere, birkaç göl bile var.

Ancak şu an dünya üzerinde Wendigoların bizimle beraber yaşayıp yaşamadıkları bilinmiyor. Wendigolara inananlar onların hala ormanların derinliklerinde olabileceklerini düşünüyorlar. Ve onların görüşüne göre;  sıradan gibi görünen bir avcının içinde, et yiyen korkunç bir iblis gizleniyor olabilir.

Araştırma & Derleme: Kutay Dolupınar & Cem Erdoğ

YouTube kanalıma aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
Cem’den Dinle YouTube

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑