Buradasınız

AYRILIK DAVASI

Ayrılık davası, boşanmak istemeyen hem de birlikte yaşamak istemeyen eşler için Medeni Kanun tarafından tanınmış bir hak olup boşanma davası açmaya hakkı olan eş tarafından açılabilir.

Medeni Kanunumuzun 167. Maddesi boşanma davası açmaya hakkı olan eşin ister boşanma isterse de ayrılık davası açabileceğini öngörmüştür. Hakim boşanma şartlarının oluşup oluşmadığını denetler.

Mahkemenin ayrılık kararına hükmedebilmesi için; boşanma veya ayrılığa dair bir dava açılmış olması, boşanma sebeplerinin mevcut olması ve tarafların barışma ihtimalinin bulunması şartları gözetilir.

AYRILIK SÜRESİ

Eşlerden birinin açacağı ayrılık davası üzerine hakim, ortak hayatın yeniden kurulabilme ihtimalini öngörürse ayrılık kararı verecektir. Ayrılık süresi 1 yıl ile 3 yıl arasında olacaktır. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Yani ayrılık kararına karşı herhangi bir kanun yoluna başvuru şansı kalmamalıdır.

Süre bittiğinde ise ayrılık kendiliğinden sona erer. Hakim ayrılık süresini uzatamayacağı gibi ikinci bir ayrılık kararı da veremez. Ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulamaması halinde taraflardan biri boşanma davası açabilir. Ayrılık kararı talep edilen davada hakim, tarafların boşanmasına karar veremez.

Ayrılık süresinde yeni olayların meydana gelmesi halinde taraflar süre ile bağlı kalmadan her zaman boşanma davası açabileceklerdir.

AYRILIK DAVASINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Boşanma davasında olduğu gibi eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olacaktır.

AYRILIK KARARININ EŞLERİN MEDENİ DURUMUNA ETKİSİ

Ayrılık kararı, eşlerin hukuki durumunda bir değişiklik yaratmayacaktır. Eşler halen evlidir ve yeniden evlenmeleri mümkün olmayacaktır. Evliliğin getirdiği yükümlülükler devam etmektedir. Yalnızca birlikte yaşama yükümlülüğü belirlenen süre için ortadan kalkmaktadır.

Bu süre içinde ortak yaşama yükümlülüğü ortadan kalktığı için eşlerden birinin müşterek konuttan ayrı yaşaması terk olarak değerlendirilmeyecektir.

Ayrılık süresi içinde doğan çocuklar, evlilik birliği içinde doğmuş sayılırlar.

Eşlerden birinin ayrılık süresinde ölmesi halinde diğer eş mirasçı olacaktır.

AYRILIK KARARI İLE BOŞANMA KARARININ FARKLARI

Ayrılık süresinde eşlerin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri birlikte yaşama yükümlülüğü hariç devam ederken boşanmada evlilikten kaynaklanan tüm yükümlülükler sona erecektir.

Ayrılık süresinde eşlerin sadakat yükümlülüğü devam edeceğinden eşlerin başkaları ile evlenmeleri söz konusu olmayacaktır. Boşanma davasında ise evlilik birliği sona ereceğinden eşler kararın kesinleşmesinden sonra tekrar evlenebilir.

Ayrılık süresinde evlilik sadece tatil edildiğinden eşler birbirine mirasçı olmaya devam edecektir.

AYRILIK DAVASINDA NAFAKA VE VELAYET

Boşanma ve ayrılık davasında hakim, davanın devamı süresince gerekli olan eşlerin barınmasına, geçinmesine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alacaktır.

Evlilik devam ettiği müddetçe eşinden maddi yardım görmeyen eş, şartları oluştuğu takdirde tedbir nafakası talep edebilecektir. Mahkeme, dava tarihinden itibaren ayrılık süresi boyunca maddi kazancı olmayan eşe nafaka ödenmesine karar verebilir.

Ancak TMK’nun 175. maddesi yoksulluk nafakası talep edebilecek tarafı “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf” olarak tanımladığından yoksulluk nafakası talep edilemeyecektir.

Velayet hususunda mahkeme müşterek çocuğun hangi tarafta kalması çocuk açısından daha yararlı olacaksa çocuğun o tarafta kalmasına karar verecektir. Maddi durumu yeterli olmayan eşte kalmasına karar vermesi halinde ayrılık süresi boyunca çocuk için diğer eşe nafaka ödenmesine karar verecektir.

Ayrılık kararı verilmesi halinde hakim, müşterek çocukların hangi tarafta kalacağını, velayet kendisine verilmeyen eş ile müşterek çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişkiyi kendisi belirler.

AYRILIK KARARININ SONA ERMESİ

Mahkemenin belirlediği sürenin bitmesi ile ayrılık kararı kendiliğinden sona erer. Ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulması halinde eşler evlilik birliğine herhangi bir karara ihtiyaç duymadan devam edebilirler.

Ortak hayatın yeniden kurulamaması halinde ise eşler boşanma davası açabilir.

Açılacak bu boşanma davasında, TMK’nun 172.maddesi gereği ayrılık davasında ispatlanmış tüm hususlar ve ayrılık süresinde meydana gelmiş tüm olaylar delil olarak kullanılabilecektir.

Av. Barış ERDOĞAN
Avukatlık Büromuz Gaziantep ve çevre illerde faaliyet göstermekte olup ağırlıklı olarak Ağır Ceza Davaları, Uyuşturucu Madde Suçları, boşanma, tanıma, iş davaları, trafik kazalarından kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat, Tutukluluğa itiraz, Göç idaresi, Yabancı vatandaşların hukuki işlerinin takibini yapmaktadır.

Bir cevap yazın

Top
WhatsApp'dan Soru Sor