image

Ramanlı yaptığı açıklamada, irtica paranoyasına müptela olan kimi vesayet odaklarının geçmişte Kur’an-ı Kerim’i ve ezanı yasakladığını, camilerin kapılarına kilit vurduğunu hatırlattı.

Aradan geçen onlarca yıla rağmen geçmişte yaşatılan mezalimin izleri silinmediği gibi üstüne yenilerinin de eklenmek istendiğine dikkat çeken Ramanlı, "Müslüman halkımızın inancına saygısı olmayan bir sözde vekil, Diyarbakır’daki bir okulda salavatın teneffüs zili olarak tercih edilmesini, laikliğe ve demokratik eğitim anlayışına aykırı olduğu hezeyanıyla Meclis’e taşımıştır. Sanat kisvesi altında kutsallarımızı çiğnemeyi marifet zanneden sözde bir sanatçı da camide uygunsuz pozlar vermekten perva etmemiştir. Geçtiğimiz günlerde bir sözde akademisyen de Hazreti Peygamber Efendimize hayasızca hakaretlerde bulunmuştu." dedi.

Ramanlı, şöyle devam etti: "İnancımıza ve kutsal değerlerimize yönelik bu tür çirkin davranışları en üst perdeden kınıyor ve lanetliyoruz. Mayası İslam ile yoğrulmuş halkımız politikacı, sanatçı, akademisyen vb. kisveler altında kutsal değerlerimizi hedef alan bu meşum zihniyeti iyi tanımaktadır. Bu tür çirkinliklere tevessül edenlere diyoruz ki İslam’a ve onun kutsallarına yönelik saygısızlıklarla bir yere varamazsınız. Kutsallarımıza saldırmaktan vazgeçin ve Müslüman halkımızdan özür dileyin. Hükümeti de kutsallarımızı hedef alan saldırılara karşı tedbir almaya, meydana gelen menfur hadiselerle ilgili etkili soruşturmalar yapmaya ve inanç değerlerimize yönelik hakaretlerin cezasız bırakılması politikasından vazgeçmeye davet ediyoruz."

Ramanlı seçmeli ders konusuna da değindi. 2 Ocak itibarıyla başlayan orta öğretimde seçmeli ders takviminin, 20 Ocak’ta sona ereceğini belirten Ramanlı, öğrenciler ve velilerin bu tarihler arasında seçmeli ders tercihi yapabileceğini aktardı.

Ancak şimdiye kadarki pratiğe bakıldığında, çoğunlukla bu tercihin öğrencilere ve velilere bırakılmadığının görüldüğünü kaydeden Ramanlı, "Okul idarecileri seçilen birçok ders için öğretmenin olmadığını belirterek öğrenciyi ve veliyi seçtiği derslerden vazgeçirmektedir. Öğrencilerimiz ve velilerimiz bu konuda hassas olmalı, tercihi okul idarecilerine bırakmamalıdırlar. Okul idaresi, öğrencinin tercihine göre öğretmen bulmak zorundadır." diye belirtti.

Ramanlı, "Öğrenciler özellikle 'Yaşayan Diller ve Leçeler' dersinde kendi ana dillerini tercih etmelidirler. Okul idareleri bu konuda hassas olmalı, öğrenci ve velilerin tercihlerine göre öğretmen ayarlamalıdır. Hükümet tercih edilen seçmeli dersler için yeteri kadar öğretmen ataması yapmalı, öğrencileri istemedikleri tercihlere mecbur bırakmamalıdır. Sorunun nihai çözümü için ana dilde eğitimin önündeki her türlü engel kaldırılmalı ve daha fazla geciktirilmeden bu haklı talep karşılanmalıdır. Müslüman bir ülkede dini değerleri anlatan derslerin, müzik ve resim dersleri kadar önemli görülmeyip seçmeli olması kadar abes bir durum olamaz. Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri zorunlu olmalıdır. Velisinin bu dersleri almasını istemediği öğrenci ise muaf tutulmalıdır." değerlendirmesinde bulundu. EKREM GÜLŞEN

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *