SEMİNER VE KONFERANSLAR
Tüm Seminerler için Tıklayınız.
FACEBOOK
TWİTTER
DUYURULAR

.

BİR YETİŞKİN OLARAK KÜÇÜK PRENS’TEN ÖĞRENDİĞİM 13 HAYAT DERSİ

BİR YETİŞKİN OLARAK KÜÇÜK PRENS’TEN ÖĞRENDİĞİM

13 HAYAT DERSİ

Antonie De Saint-Exupéry’in yazdığı Küçük Prens, edebiyat tarihinin en iyi hikâyelerinden biri olarak kabul edilir. İsmi ve cismi küçücük ama içeriği büyük bu kitabı yıllar sonra yeniden okuyunca, kendime çıkardığım bazı dersleri sizinle de paylaşmak istedim.

İsmi sizi aldatmasın; Küçük Prens aslında tam bir yetişkin kitabı. Yazar hayal gücünü kullanarak kurguladığı hikâyesiyle, hem çocukları yetişkinliğe hazırlamayı, hem de büyüklere “Nasıl daha iyi bir yetişkin olunur?” sorusunun cevabını vermeyi başarıyor.

İşte yetişkin bir eğitimci olarak Küçük Prens’ten çıkardığım dersler:

1. İnsanın dünyadaki bütün çiçeklerden farklı göreceği eşsiz bir çiçeği olmalı. Çiçeğinin güzelliklerini görmeli, onu dikenleriyle birlikte kabul etmeli ve sevgi ile sulayarak yaşam gıdasını vermeli. Mesela insanın “eşsiz” olarak gördüğü bir eşi olmalı, eşinin güzelliklerini görmeli, onu hatalarıyla kabul etmeli ve karşılıksız severek birlikte yaşama arzusunu belli etmeli.

2.Çocukların hayallerini gerçekleştirmesine fırsat verilmeli. Çocukların hayal gücü yetişkinlerden çok daha güçlüdür. Çocuklar kendilerini sınırlamadan hayal edebilirler ama yetişkinler sürekli mantıklı bir açıklama ve ispat edecek kanıtlar isterler.

Mesela yandaki resimlerden üstteki aslında bir çocuğun çizdiği boa yılanının karnındaki fil resmidir. Fakat büyükler bu resmi şapkaya benzetirler. Çocuklar bir yılanın karnında fil hayal edebilirler ama büyükler bunu çoğunlukla başaramazlar.

 

3.Kendi dünyasından ayrılma pahasına da olsa insan merak ettiklerini keşfetmek ve öğrenmek için yolculuklar yapmalı ve çok uzaklara gidebilmeli.

4.Burnunun doğrultusunda giden insan çok uzağa gidemez.

5.Kötülüklerle, zararlı insanlarla zamanında mücadele etmek gerekir.

Kötülükleri fark eder etmez kökünden söküp atmak gerekir. Eğer geç kalınırsa onlarla mücadele etmek zorlaşır hatta imkânsız hale gelir.

6.Çocukların soru sorması merak ettiklerini gösterir. Sorularına ısrarla cevap isteyen çocuklar ihmal edilmemeli; bu onların merak duygularının güçlü olduğunu ve aradıkları şeyi bulmaya kararlı olduklarını gösterir.

7.Büyükler hep ciddi şeylerle uğraştıklarını düşünür ve çocukların oyunlarını, hayallerini hafife alırlar. Oysa hayalleri ve oyunları onlar için ciddiye alınması gereken son derece önemli konulardır.

8.Herkesten verebileceğini istemeli. Otorite sağduyuya dayanır. Halkına kendisini denize atmasını buyursan, başkaldırır.

9.İnsan başkalarını değil kendini yargılamalı. İnsanın kendini yargılaması başkalarını yargılamasından çok daha zor ama gerekli olandır.

10.Kendini beğenmişlere göre, herkes kendilerine hayrandır. Başkalarının hayranlığı için yaşayanlar kendisi için yaşayamazlar. Kendini beğenmişler her zaman yalnızca övgüleri duyarlar. İnsan kendine yapılan övgüleri duyduğu kadar yergileri ve eleştirileri de duymalı. 

11.İnsan yararı dokunmadığı şeylerin gerçek sahibi değildir. Ülkelere egemen olan bir kralın o ülkelere bir yararı yoksa krallığının da bir değeri yoktur. 

12.Parayla satın alınabilecek şeyler değersizdir. Para ile satın alınamayan, ancak bir emek verilerek elde edilen şeyler ise çok değerlidir. Markette dost satılmadığı için insanların dostu az olur. Çünkü dost sahibi olmak sabır, emek ve fedakârlık ister.

13.Gözler kördür yürekle aramak gerekir. İnsan ancak yüreği ile bakarsa bir şeyi iyi görür, iyi anlar. Gözler bir şeyin özünü göremez, öz yürekle görülür.

Muhammet YILMAZ

Eğitimci-Yazar

www.muhammetyilmaz.com

https://www.facebook.com/sayfamuhammetyilmaz