Page 40 - Felsefe 10
P. 40

27      FELSEFE 10
                 Kavram Öğretimi
         1. ÜNİTE     : FELSEFEYİ TANIMA > 1.2. Felsefi Düşünce > 1.2.2. Felsefi Düşüncenin Özellikleri
         Kavram       : Rasyonel Olma, Sistemli Olma, Tutarlı Olma, Evrensel Olma
         Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi,  Eleştirel Düşünme Becerisi
         Alan Becerileri  : Felsefi Kavram ve Bilgi Edinimi Becerisi, Sorgulama Becerisi

          Çalışmanın Adı              HİKÂYEYLE FELSEFE: ÖZGE'NİN RÜYASI - IV                    30 dk.
          Çalışmanın Amacı  Rasyonel olma, sistemli olma, tutarlı olma, evrensel olma kavramlarının ne olduğunu açıklayabilme.
          Gerekli Malzemeler: Kalem, kâğıt, etkileşimli tahta.

          Yönerge:  Aşağıdaki hikâyeyi okuyunuz ve soruları cevaplayınız.

          HİKÂYEYLE FELSEFE: ÖZGE’NİN RÜYASI - IV

          Günler sonra buluşma gerçekleşti. Özge ile Felsefe bir önceki rüyada üzerinde konuştukları kavram-
          lara ilişkin bir değerlendirmede bulundular. Özge, günlerce yaptığı araştırma ve okumalar sonucunda
          o kavramlara ilişkin bulabildiği örnekleri Felsefe ile paylaşınca Özge'nin örnekleri Felsefe tarafından
          takdir edildi. Felsefe gülümseyerek "Bu durumda kalan dört gözümün ne olduğu hakkında bilgi edinme
          hakkını elde ettin. O hâlde hakikate ulaşma çabanın karşılığını vereyim." deyince Özge "Merakla bekli-
          yorum." dedi tebessümle. Bunun üzerine Felsefe, rasyonel olma gözünü anlatmaya başladı.
          “Rasyonel olma gözüm, karşılaştığı ya da üzerinde düşündüğü problemleri akıl ve mantık çerçeve-
          sinden yorumlamaya çalışan gözdür. Bütün gözlerimin geçiş noktasıdır aslında. Sorgularken, merak
          ederken, şüphe duyarken, hayret ederken, eleştirel bakarken, refleksif düşünürken bütün gözlerimin
          kesişme noktası ve geçiş yolu bu gözümdür. Hepsi aklın ve mantığın süzgecinden geçip felsefi dü-
          şünceye  katılır.  Dolayısıyla  ''Bütün  gözlerimin  ortaya  koyduğu''  her  türlü  bilgi,  yorum,  algı  ve  bakış
          açısı akılcı ve mantıksal olmak zorundadır yoksa düşünce tacımda kendilerine yer bulamazlar. Bunun
          anlamı, felsefenin zihinsel bir etkinlik olmasının yanı sıra akıl ilkeleri ve akıl yürütme kurallarına uygun
          olmasıdır. Bir bilgiyi ortaya koyarken, bir problem üzerine düşünürken tutarlı olmak, çelişkiye düşme-
          mek, bir düşünceyi dayanaklarıyla ortaya koymak bu gözümün başlıca amaçlarındandır. Bu şekilde
          zihnime yol gösterir." diyerek sözünü bitirdiğinde "Bu gözünüzü çok iyi anladım." dedi Özge. "O hâlde
          felsefi düşüncede akıl gözü, felsefi düşünce tacında yer alan tüm gözlere yol gösteren bir deniz fe-
          neridir, diyebilir miyiz?" diye sorduğunda "Çok doğru! Nasıl ki gemiler deniz fenerlerinin ışığına göre
          menzillerini çiziyorlarsa öteki gözler de rasyonel olma gözünün aydınlığından ilham alır, yollarını çizer."
          deyip "Bu durumda sistemli olma gözümden konuşabiliriz." dedi Felsefe. Özge'nin "Olur!" demesinden
          sonra Felsefe devam etti.
          “Sistemli olma gözüm; bütün gözlerimin sorguladıkları, anlamak istedikleri, yorumladıkları, tartıştık-
          ları ve üzerinde düşündükleri problemlerin hareket noktalarını bir düzen ve tutarlık içerecek şekilde
          bir araya getirir. Filozoflara ilham kaynağı olur böylelikle. Filozoflar farklı konularda düşünceler ortaya
          koyarken, her biri üzerinde düşündüğü farklı problemleri ele alırken kullandıkları kavramlar, kavramlara
          yükledikleri anlamlar, ortaya koydukları bakış açıları birbiriyle uyumlu olmalı ve bütüncül bir bakış açısı
          ortaya koymalıdır. Aksi hâlde bölük pörçük yaklaşımlar, tutarsızlık içeren görüşler ve kavram yanılgıla-
          rının olması filozofun felsefesini dayanaksız kılar. Dilersen bir örnekle açıklayayım.  Yunan Filozof Pla-
          ton; varlık, bilgi, ahlak, sanat ve siyaset gibi birçok konuda sayısız eser ortaya koymuştur. Bu eserleri
          hangi düşünür okursa okusun temelde şunu fark eder: Platon akılcı yani rasyonalist bir filozoftur. Bütün
          bu problemleri akıl perspektifinden ele almış, akıl üzerinden tartışmış ve aklı en esaslı kaynak olarak
          ortaya koymuştur. Buna göre Platon'un sistemine rasyonalist (akılcı) sistem diyebiliriz. Eğer Platon
          birinde akıl, birinde duyum, başka bir konuda sezgi deseydi kendi kendisini her defasında yanlışlar ve
          tutarsız söylemleriyle yaklaşımlarını geçersiz kılardı. Bu durumda bir sistemden bahsetmek mümkün
          olmazdı." dediğinde "Çok merak ettim Platon'u!" dedi Özge. "Artık okula gidince Platon ve daha birçok
          filozofun görüşleriyle tanışma imkânı bulursun." dedi Felsefe. Özge "Dört gözle yaz tatilimin bitmesini,
          okulun açılmasını bekliyorum ama şimdilik sizinle olmanın tarifsiz ve ayrıcalıklı mutluluğunun tadını
          çıkartmalıyım." dedi gülerek. Felsefe "Peki, madem bu kadar heveslisin, o hâlde son iki gözümüzden
          konuşmaya devam edelim." dediğinde "Çok sevinirim!" dedi Özge.
          “Sırada tutarlı olma gözüm var.  Bu gözüm, bütün gözlerimin ortaya koyduğu, tartıştığı, üzerinde kafa
          yorduğu yaklaşımlardaki zıt düşünceleri ayıklar. Düşüncelerin birbiriyle çelişmemesini ve uygunluk arz
          etmesini sağlamaya çalışır. Çünkü çelişki barındıran düşünceler, geçerliliklerini yitirir. Kendi iç tutarlılığı
          olmayan düşünceler, anlamlarını kaybeder. Dolayısıyla bir görüşün ortaya koyduğu tez (iddia) açısın-
          dan doğruluğu kanıtlanabilir olmasa bile kendi iç tutarlılığı olmak zorunda. Yoksa felsefi bir düşünce
          36
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45