Ana içeriğe atla

Sanat’ta Ortak Buluşma Noktası; Caffe Dante




Küçük zaman diliminde büyük keşifler yapma zamanı mı dersiniz? 
Konya'ya yolunuz düştü diyelim, hadi gelin bir mekanı keşfe çıkarayım sizi, Konya için oldukça sıradışı bir Cafe...

Dante'nin düşünceleriyle, Alfred'in sözleriyle, Mevlana'nın izinde...



 






Bundan sonra her ay bir mekânı sayfalarıma taşımak, ortamın havasını koklayıp size aktarmak için kollarımı sıvadım. Bu ay Konya’da bir Sanat/Kitap Cafe’yi; Konya’nın en meşhur muhiti Zafer Caddesi’nde yer alan Caffe Dante’yi mercek altına aldım. İnceminare Sokak’ta bir apartmandan içeri giriyorum, merdivene doğru yönelirken duvarlara yazılarla, şiirlerle bezenmiş parşömenlerin iliştirildiğini görüyorum. Merakla inceleyerek, Caffe Dante’nin kapısından içeri meyil ediyorum. Daha girmeden bu diyalog karşılıyor beni:
-Acıma…
Klopski öfkeyle sertçe haykırdı:
 -Acıma yok! Ya sevgi yüzünden ya da sevgi uğruna savaşırken ezilip gideceğiz. Hangisi olursa olsun, mahvolmak bizim yazgımız. (Maksim Gorki )
Nostaljik bir şarkı eşliğinde, meraklı bakışlarla süzülüyorum Caffe Dante’ye. Duvarlarda yazar köşeleri ve kitapları; ünlü düşünürlerin posterleri, herkesin ağzına doladığı o sözleri; onların bilmediğimiz hayat hikâyeleri… Plaklar, bisikletler, kitaplıklar, çiçekler, duvarlara yazılmış şiirler, yazarlara ait birer parça hatıra eşya… Arka bahçesi ayrı bir hava, küçük değirmenden gelen su şırıltısı eşliğinde ister kitap oku, ister ders çalış, yazını yaz ya da kendini dinle.




Şehrin tam ortasında; Zafer’in tam göbeğinde şehirden kaçış noktası. Ortamın ambiyansından etkilenip kendimi kaptırıyorum, ne yaptığımı bilemeden hipnotize olmuş gibi dolaşıyorum. Duvarlarda yazan sözleri okuyorum, fotoğraf çekiyorum; “90’larda Zalimler Biraz Racon Bilirdi” --AH MUHSİN ÜNLÜ



Huzur Kitaplarda

Herkesi kucaklayan, her görüşten insana kapısını ardına kadar açan bir mekân Caffe Dante. Kulağıma hem türkü çalınıyor, hem Rock’n’Roll, hem yerli yabancı günümüz şarkıları, Türk Sanat Müziği ya da 70’ler, 80’ler, 90’lardan herhangi bir parça. Müzik bir anda yerini şiirselliğe bırakıyor; Bedirhan Gökçe, Rutkay Aziz, Atilla İlhan, Yusuf Hayaloğlu, Yılmaz Erdoğan ve daha birçok ünlünün sesinden… kahveni yudumlarken kulağınızda çalınan bu şiirlerin keyifini sür.



Sahibi İlhan Özdemir, asıl mesleği psikolog. Burayı açmak nereden aklına geldiğini sorarken bana insanın “gitmek” psikolojisinden bahsediyor. Ruhen gitmek, karmaşadan, kavgadan şehirden kaçmak… İşte burası bir kaçış durağı, diyor ve ekliyor; “Ruhen gitmek isteyen kitaplara sığınır”

Dante’nin Edebiyat Dünyasına Katılın

Daha önce dergicilik deneyimi olan İlhan Bey ile keyifli sohbet ederken kitaplar hakkında konuşmaya başlıyoruz. Yaklaşık 2000 adet her zevke hitap edebilecek kitap mevcut, orada okuyanlar için bir koşulu var; cafeden dışarı çıkarmamak. Daha önce bir dergi geçmişi olan İlhan Bey’in “Dante” adında bir edebiyat dergi çıkardığını öğreniyoruz, tamamen amatör bir şekilde, amatör yazarlara destek olabilmek, profesyonellere söz hakkı verebilmek için çıkarılan, keyifle okunan bir dergi.


Buraya kadar mekânın o atmosferini ve bize neler hissettirdiğini anlatabildik sanıyorum ki, şimdi önerilerimize kulak verin:
*Arka bahçesi oldukça havadar bir yer, bu yaz sıcaklarında böyle serin bir ortama ihtiyaç var. Mutlaka oranın keyifli atmosferini deneyimleyin.
*Eski koltuklar, dekoratif eşyalar ortama oldukça samimi bir ortam sağlıyor. Sanki evinizde oturuyormuş hissi veren bu dekorasyon, rahatlık arayanların hoşuna gidecek. 
*Yaz aylarında en popüler içeceği; buz gibi Mojito. Hepsi taze ve doğal ürünlerden yapılıyor, mekânın sahibi İlhan Bey buna azami derece önem veriyor. Kahvelerin ve bitki çaylarından Elma Çayı yine en çok tercih edilen çaylar arasında.
*Kahvaltı için de ziyaret edebileceğiniz Dante’de meşhur Beatrice Simit Tabağı’nı ve öğlen saatlerinde bol yeşillikli salatasını öneriyoruz.
*Bu arada Dante dergi’nin merkezi burası. Dante dergi alana bir çay bedava…
*Şiir dinletileri, yazar söyleşileri, 70’ler-80’ler-90’lar temalı buluşmalar ve bundan böyle yazarlık/edebiyat atölyeleri de Caffe Dante’de olacak.
*Konya’da her düşünceden, görüşten insana kucak açan Dante’ye mutlaka uğrayın.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir ‘var’ olma hikayesi; Gezi Direnişi 3.yılında

Sokaktayım,  gece leylâk ve tomurcuk kokuyor, yaralı bir şahin olmuş yüreğim,  uy anam anam,    Haziran’da ölmek zor! Üç sene önce bugünlerde olmuştu her şey... Tarih babanın asla unutmayacağı bu olay; bir uyanıştı yaşadıklarımız. Mayıs 2013’tü ve bu bir patlama noktasıydı. Bu bir partinin ya da farklı bir ideolojinin ürünü değil, bu bir pasif direnişti. Gezi Parkı Direnişinin 3. yılında; o günlerde yaşananları, yaşadıklarımızı hatırlayalım istedim.. Unutursak kalbimiz kurusun… Kuğulu Park -Ankara Haziran 2012’de zamanın Başbakanı’nın Topçu Kışlasından; bahsetmesiyle başladı bu mevzu. 4 Ekim 2012 tarihinde Gezi Parkı'nın yıkılması için ilk çalışmalar başlatıldı. 2012 yılının Kasım ayında, başta Taksim Dayanışması üyeleri olmak üzere birçok kişi ve kuruluş Gezi Parkı'nın yıkılmasına karşı Taksim'de nöbet tutmaya hazırlandı. 2 Mart 2013 tarihinde Taksim Dayanışması grubu üyeleri parkın yıkımına karşı Taksim metro istasyonu çıkışında imza kampanyası düzenledi. Y

İpek Çeken: “Oyunculuk, Sağlam Bir Karakter Gerektirir"

    Ankara Devlet Tiyatrolarında sahnelenene "Macbeth" oyunundan bir kare. Değerli tiyatro oyuncusu, 'Ferhunde Hanımlar'ın Nevzat'ı olarak tanıdığımız İpek Çeken, Ankara’nın yetiştirdiği başarılı oyuncular arasında yer alıyor. Babası Nuri Çeken’in tüm engellemelerine rağmen girdiği konservatuar seçmelerini kazanan, devlet konservatuarını birincilikle bitiren Çeken, oyunculuk hayatı boyunca birbirinden güzel ve başarılı birçok oyunda yerini almıştır. “ İyi bir oyuncu olmak, iyi ve sağlam bir karakter gerektirir” diyen başarılı oyuncunun her sözü ise ders niteliğinde. İşte keyifli sohbet sonrasında yazıya aktardıklarım... Keyifle okuyunuz :) Çok klişe olacak ama ben bu soruyu sormak istiyorum, neden oyuncu olmak istediniz? Benim babam Nuri Çeken, Devlet Opera ve Balesi Başkemancısıydı ve benim oyuncu olmamı hiç istemedi. Benim öğretmen olmam için elinden geleni yaptı. Ben Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili Edebiyatı Bölümünü kaz